Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi > Şiirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kahraman, tazeoğlu, şiirleri

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri





Aklım Karakış



ben seni yaralarından tanıdım

ecelime son kurşundun deli davalım

n'olur bulutsuzluğuma darılma

dudağında bizi gül

kıyametime adım kala

beni senden alma


aklım kara kış

ellerim seni üşüyor

bugün günlerden soğuk


ben aysız gecelerde

çocukluğuma mektup yazardım

ah çocukluğum kağıt gemilerim

düşlerim dudaklanıyor


sesin kokuma gizli

yıldızları sönük gecelerde

dilime yağmursun


gözlerini uyuyorum her gece

bu kent içimin bahçesi

gemilerim çözülüyor yüreğine

ellerinle okşuyorsun

bilmiyorsun

kendi bakışlı kız

ömrümün kırçıl masalısın

uçurumlar vaadetme bana

yaralısın



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri





Askın Yalan Olduğunu Söylemediler Bana



Aşkın yalan olduğunu söylemediler bana, bu yüzden yara bereyim gönül evimde

Kaşlarımdaki öfkeyi susturacak söz bulamıyorum lugatımda!

Yakışmıyor artık sana susmalar tadını kaçırdın yıllarca Aramıza boyumuzdan büyük ayrılıklar koydun oldu mu? Bende kalabalığın tenhalaşıyor yavaştan Meltem esmiyor nicedir, fırtınalar susmadı henüz Hayat anlamsız geliyor tutunamıyorum canıma

Ben hiç mutluluktan delirmedim ama; delirmekten mutluluğu aşkta öğrendim

Neden herkes bakışlarını üstüme yapıştırmış bana bakıyor? Biliyorum, çok çirkinim kimin yüreğinin zilini çalsam açılmaz kapılar ardında kalırım kimsesizliğimden Oysa ben düşlerin pembesini yüreğimin görünmezliğinde saklarım Temiz hayallerimden kurşun yemek öldürüyor içime sığmayan umutlarımı: Yine de her gece mektuplar yazarım sana hiç okumayacağın


Yüzün flulaştı gözümde, aklım yavaş, yavaş seni unutmaya yelteniyor sevgili!

O duyumsuz bakışlarından aldığım yitik anlamı göğsümde tutuyorum

Geç bastırılmış bir yalnızlık ihtilali için MERHABA! bu yüzden zehirli geceler bırakıyorum ve seni onarıyorum kendimi yarala***** Yalnızlığımdan bir sen çıkarıyorum sensizlik büyüyor yanımda

Mor bir ölüm giyiniyorum sensizliğimin, sessizliğinde Seni çıkarıyorum hücrelerimin beyinden kan revan her parçan, ben kanıyorum gözlerimden sen düşerken


Seni bende devleştirmeseydim bu kadar sen de bilmeyecektin farkının farkındalığını sevgili!

Sen de unutamayacaksın yar beni Her şarkıda biraz beni hatırlayacak sevgimi bırakıyorum yüreğine usulca haykırarak farkında olmasan da

Göm şimdi beni aklının dehlizlerine sana da bu yakışır sevgili!

Beni saçlarının toroslarında uyut, beyaz gelinliği sen giydir başımın mezarına!

Sonranın azı, mor dağların eteğinde ölüm kusacak aşkın ciğerlerimden Bu ölüm beni de korkutuyor ama; gelsem yoksun, gelmesen ölüm oluyorum; nedir bu ters denklem anlamıyorum!

VE BEN SENİ BİLMESENDE, HALA ÇOK SEVİYORUM



Kahraman Tazeoğlu


Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri





Ayrılık Gelmeden Git Sen



kimsesiz bir gökyüzüne

lâl bir dilin tüm sesiyle haykırması kadar sağır,

karanlık sularda,bir âmânın gözlerini araması kadar kör;

yani anlamsızlığa yeni anlamlar yükler gibi

yalnızca yalnızlığa anlatıyorum kendimi…

çıkmaza düşmüş şiirlerin koynunda

bir uzun yol oluyor kalemden süzülen her harf

her hece aklımın kabristanlarında yankılanan

sahipsiz bir ölüm çığlığı,

masumiyeti sesimde eskiyen…

ve dudaklarımın ucunda bitmek bilmeyen acılı tiryakilikler

ve sonrasızlığın deminde keder dökülüyor kağıtlara

hâsılı aşk; ölü doğmuş bir çocuk şimdi

yüreğimin sevda çukurlarında…

hadi yâr kendini al gecelerimden

al ve git!

zaten bir uzak düştü benimki;

ertelenmiş zamanlarda resmedilirken mavinin imkansızlığı,

şiirler nice sevdaya küs bakış hüküm giymişken,

ezbersiz acılar eşliğinde gözlerinde tükenmek

ve ölebilmek kirpiklerinin iz düşümünde

hani meçhul bir izbede seninle el ele…!

oysa mutluluğu çoktan rehin bıraktım ben

bilmem hangi şehrin emanetçisinde

ve senden habersiz,

adından acılar türetiyorum şimdilerde…

dilimin ucuna geliyorsun bir zaman

yaşamak soruyorsun!

yaşamak; kör bir sancıdır sol yanımda,

dönüşsüz bir türkünün kambur sesinde yitip giden…!

ve dinledikçe kendimi,

kâbus olup büyür geceler karanlığın uğultulu yollarında…

ben kaçmak isterken her şeyden

gözlerin adına kendime sefer üstüne sefer eylerim

sana çok benzeyen bir şehir olur geçtiğim her yer

her yer öylece uzar gider içinde gözlerimin

ve bizden çok uzakta

mevsim çömezi bir haziran

sonbahara uyanır şehr-i İstanbul,

gözlerinde bir mavi yangın

ve saçlarından dökülür martılar

Üsküdar’da pasaklı bir deniz kızının

sâhi martılar diyordu bir şair:

“martılar ki sokak çocuklarıdır denizin”

yani öylesi kimsesiz ve unutulmuş

yani morarmış kanatlarında münzevi bir hayat taşıyan

sonrası geç kalmış yaşanmışlıklarda

bulutsuzluğa prangalı bir çift yağmur damlası,

yağmasın diye kulelerde saklanan!


işte böyle “can” dediğim:

yetim çocuklar hüznünde

kâhır yüklü gölgeme

çokça sahiplik etmişken bedenim,

yorgunluğun kıyısında

hüzün olup işlenmişim ömür gergefine…

çapulcu dillerin nazarında

sevdaya zûl libaslar giyinen,

uğursuzluk alâmeti koca bir hiç’miş adım…

ötesi yok!

gurbet yokuşu ağlamalar pazarında

iki damla gözyaşıymış bedelim

ve soyunup benliğimden

elem üstüne elem giyinmiş

sana pervane yüreğim

gözlerimde gözlerini ateş bilip yanmışım öylece

hiç ses etmemişim

meğer ne çok kedermiş

gözlerinin içinde tutuklu kalmak!

lâkin sevmişim işte

her şeyden ve herkesten öte

sadece sevmişim seni…

ama sen kendini sök düşlerimden

sök ve git şimdi!

yolların koynunda

başımı yaslayıp ölümün yamacına

bunca acıyla yoldaş olmuşken ben

sen kaç benim kalabalığımdan

ve bir intiharın şafağında

sesini sil şiirlerimden

olmasın dönüşü gittiğin yolun

kalemi kırılmış gelişlerin hükmünde

sonsuz bir gidişle

unutmalara aç yüreğini,

yüreğini toparla yüreğimden

cellat bayramı asılışlarda

nasırlı urganlar kuşanmış şiirlerde seyreyle yüzümü

ve zamana not düşsün akreple yelkovan

yüzün kalbimin ortasında

yalnızlık yazgısı yemin olsun

ki belki arınıp mezar kalabalıklardan

ben yine ben olurum…!

yağmurlu bir gökyüzü akşamı

hani olur ya!

düş yorgunu bir martı gelir de hatırlatırsa beni

“ziyan ömürler kucağında

kendine has ölümler büyüten

bir deli çocuktu” dersin…

hadi git şimdi

git ki gözlerine “ayrılık” değmesin



Kahraman Tazeoğlu


Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Benden Kaç Olursa Sen Olmaz



Şimdi beklentisine küsmüş çocuklar gibi,kazınmıyor bakışlarım duvarlardan


Tek başıma saklambaç oynuyorum bulunmaz bir hiçlikteEbe de ben sobe de


Anlatıcalak ne kaldı ki sensiz her zaman biriminde geriye alıyorsam kendimi


Ne vakit düşünsem gelecek beklentisiniYapışkan geçmişim döve döve içeri alıyor beni


Gece tüm karanlığıyla gelirken üstüme üstüme,kaçıncı sayışta uyuyabilirimbir rüya olsun sensiz


Biliyorum matematik çizelgelerinikendime denedim


anladım benden kaç olursa sen olmazsonsuza akan bir ırmağın iki yakasıyız seninle


sessiz derindenaşınan


kıyımı aşındıran sulara soruyorum senisen kuşsuz bir dal gibi dururken karşı kıyıda


artık beklentisine küsmüş çocuk gibi,gözleri yatırıp dudaklara


kendimce sana bir tanım aramaktayımilk günaha ve son davete gün içirdin


böyle sevdirdin bana ateşive sonra ölüm koyusu bir sonla o sırra üşüşen sendin


bense ilk kurşunda vurulan bir asker gibi kalakaldım kanlı meydanlar ortasında


artık gelmeyecek trenleri bekliyorum ıssız grisinde peronların


sabır tesbihleri yapıyorum mahpushane işi


çekiyorumsusuyorumsusacaklarım bitmiyor


yüreğime diktiğim bunca umut çiçekleriçektiğim bunca hasretsözcükleri yaza-çize ertelenmiş baharlardır yazdığım örselenmiş düşlerim saçak altlarında


pusuda bekleyenler varçattım kaşlarımıdışarı çıkamamçıkamam dışarı kaşlarım var


al işte veriyorum: bunlar örgütsel dökümanları aşkın


bedili ödenmişyarım kalmış ölümcül bir sevda



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Bu sonu önce ben yazdım



Kimselerin başını bile bilmediği o günlerde

ayrılık sevgiyi hissettiğim ilk anda korkum oldu

seni bulup bulup yitirdim düşlerimde

sonra yeniden buldum yeniden yitirdim

bende kalacağın bir yarın kurgulayamadım

sevgiyi ve korkuyu birlikte yaşadım

bu yüzden bir daha göremeyecekmişim gibi uzun ve derindi bakışlarım

her yeni buluşma ilki kadar heyecanlıydı ve sensizlik hep seninleydi


bu sonu önce ben yazdım

kimselerin başını bile bilmediği o günlerde

bilseydin ayrılığa yazgılanmış bir sevgiye açar mıydın yüreğini

takvimden günleri birer ikişer çalmama

aylara yıllara yerleşmeme izin verir miydin

görüyor musun farkında olmadan ne çok şey paylaşmışız seninle


bu sonu önce ben yazdım

kimselerin başını bile bilmediği o günlerde

hayallerin ardından serüvenlere sürüklendik seninle

hiç görmediğimiz ülkelerde hayatlar kurar evler döşerdik

kısa vadeler seçerdik hayatlarımızı yenilemeye

o gün gelmezdi bir türlü

vade dolmazdı

birileri çıkar yolumuzu değiştirirdi

yeni hayaller armağan ederdi bize

çocuk olur kanardık

sonuna kadar gidilecek yollar yerine böyle kopuk maceralara tutkunduk

seviyorduk

bir yaz gecesi dolunaydı

bana bakmıştın

bende korkularımı yenmiştim

bizden başka inanacak kimsem kalmamıştı

yorgunduk kazanmak zorundaydık üstelik

adımlarımıza güç verecek sağlam zeminlerden yoksunduk

içimiz bir kararsa bir daha güneşi göremezdik

birbirimize güvendik, bize aşılmayacak dağ taş kalmadı sandık

en güzel günlerimizdi o günler


bu sonu önce ben yazdım

kimselerin başını bile bilmediği o günlerde

sonra her şey değişiverdi

umutlarımızı yitirdik

kendi ayak izlerimizden yürüdükçe birbirimize

dostluğun vermiş olduğu lezzeti üretmekten bıkkın

kışkırtıcı huysuzluklardan medet umduk

ayrı dünyaları özledik

kendi peşimizden koştuk başkaları diye

şimdi şarkılar söylediğimiz birbirimizin gözlerinde eriyip gittiğimiz puslu gecelerin kokusu burnumda tütüyor

beni beni böyle bir gecede öldürmeliydin

bir cennetten bir cennete geçmeliydim

itirazım olmazdı

sürgünleri bana vermemeliydin

Beni beni böyle bir gecede öldürmeliydin

ayrılık çığlıkları kanımı dondururken

gemilerimi yakacak çılgınlıklarımı gemleyip

kendime ve sana en mutlu bölünmeleri vaat etmiştim

benden armağan olacak bütün bensizlikleri reddettin

ve ben hiç bilmediğim dokunuşlarınla yüreğimden izlerini kazıdım

bu sonu önce ben yazdım



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Düşkavuran



Gittiğine inansam dönmeni beklerdim

Köhne gemiler geçiyor içimden

Hangi sokağa dalsam hangi kapıyı açsam

Ardında sen


Hep sesine bir kulaç kala boğuluyorum

Bilmem

Sen mi erken demir alıyorsun

Ben mi geç kalıyorum


Ellerimi bıraktığın yerden

Çığlar yuvarlanıyor ta şurama

Her gece fırlatıp denizlere

Yitirilmiş tebessumleri

bir cigarayla parmak uçlarımı öldürüyorum

çürümüş rüyalardan arta kalan mirasınla

yolcusuzu yollara döndüm

alnımdaki girdaplar şimdi kan tarlası


fırtınalar kopuyor demişsin

yüreğinin en rüzgarsız yerlerinde

oysa ben

bin mevsim sana fırtınalandım

sen bilmedin

gittiğine inansam dönmeni beklerdim



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri





En Fazla İçimde Ölürsün



En fazla içimde ölürsün

Cesedini sürüklerim gittiğim her yere

Kızıl sonbaharım

Hangi aşk kendi fırtınasına dayanabildi


Ellerimde çoğul bir gölge kuşu

Adının arkasına basmadan yürüdüm

Alnımda birikti çizikler

Adımdan çıkardım aklımı

Aklımsız kaldım

Neylersin

İnsanız

Ne yapsak eksiğiz işte

Ölüme ayarlı saatiz



En fazla içimde ölürsün

Sorarım

Şiir papirüslerinin hangi köşesine karaladın beni?

Hangi hare’mden yakaladın da çiğnemeden yuttun gözlerimi?

Kekeme repliklerin ezber bozduran kuşu

Hangi rüzgârlara sattın da saçlarını

Devrik cümlelerimin öznesi oldun?


İçindeki kötü senaryoların kahramanı olmak istemezdim

Dağıldı bak derlenip toplanmış dağılmalarım



En fazla içimde ölürsün

Nasılsa yokluk rehin bırakılıyor kalana

Kalan gidene denk neyi varsa susuyor

Ve susmak inceltiyor her yarayı

Ve susmak bakmak oluyor

Gitmediğin her yere


Kim tutuklanmış yalnızlıktan

Gizin içine gizlenen kim

Söyle beni nerene sakladın

Ki şimdi bu kadar sokaktayım


En fazla içimde ölürsün

Karla karışık yağarsın yara Bereme

Karma karışık kalırsın cinnet şeridinde

Kaldırımların kaldıramadığı her neyse işte

Bulamadığın her ne varsa büyük yıkımların izinde

Sana borcum olsun

Hiç yazılmayacak bir şiirin içinde






En fazla içimde ölürsün

Yanağında yanar avucum

Avucumda imlası bozuk bir şiir kalır

Gözlerinin namlusu döner, yakar kirpiklerimi

Kulağımda bir tepenin rüzgârı uğuldar

Gırtlağıma kadar aşka batarım

Yeteri yok Eksiği fazla


Neyin kaldı eksilenlerden arta

İçeri doğru kapanan bir kapıydın

Saçlarından geçtim önce

Ve kendimden öylece

Neyim yoksa var bildim

Eğildim

Eksildim

Eridim

Bir seni bitirmedim


Hangi rüzgarlara sattın da saçlarını

Uğultusuna tutunamadın


Ömürden nefes çalarak ne kadar yaşarsa insan

Öyle yaşadım gözlerini

Tenimde itiş kakış

Cebimde depremlerin

Esrarlı gece ayinleri

Volkanik şiirler

Usul usul giymedim mi sözlerini

Yalnızlığın tiradını kapamadım mı her sefer

Sensizlik seni anlattı en çok

Vazgeçmeler vazgeçmekten vazgeçti

Söyle saçlarında öldüğüm

Bir geri gidiş kaç günde gelirdi?



En fazla içimde ölürsün

Cesedini sürüklerim gittiğim her yere

Tenimin yırtıldığı yerden mi girdin içeri

Açar gibi yaparak açık bir kapıyı

Beni ikiye böldün

Hadi içimi kendine aldın da

Beni nerde bıraktın

Hangisini seçerdin benim için

Ve hangisinden vazgeçerdin kendin için


Ben yarama çoktan sen bastım

Yaşım kadar gencim

Adın çabuk diye geçti

Ardında aç köpekleri bırakarak

Ezberimden geçtim

Hızla biten aşk şarkılarından geçtim

Senden bir şey eksiltmeden sana çok şey bırakmaktı aşk

Bildim



Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine

Onurlu bir karanlığı seçtik

Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik

Cesurduk çünkü

Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar


Ömrüne yüz çevirmiş iki masalcıyız

Gerisi hiçlik

Gerisi yokluk


Sensizliğin anlattığı ne vardı senden başka

Bir hayatın tüm yanılgılarını

Saçlarında çözdüm

Şimdi beni hangi yanımdan susacaksın

Sessizlikte bir dildir

Çoğul susulur

Pusulur

Şimdi beni hangi yanımdan kusacaksın


Yıkık şehrimin izbesi

En fazla içimde ölürsün

En çok

Gözlerime gömülürsün

Gözlerimi kaparım

Vasiyetimi yazarım



Kahraman Tazeoğlu


Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri





Gece Geçilen Şehirler Işık Seli Gibidir



acılar büyütülerek unutulur sevdiğim

yüzünden kopunca bir buzul çığlık

ellerin buz tutmuş iki yarım şarkı olur

ve ben yoksulluk kokulu bir gidiş bırakırım sana


beni adresime sorsun esmer bakışların

dönsen de bulamazsın nasılsa gitsen de


kentlerden sakındığım bekçi duruşlarımı ara

emaresi boldur sokakların

sol omuz başımdaki kokundan yakalanırım

sokul ki geceme avuçların ıslanmasın


saat başlarını beş geçer yelkovanın

senle zamansızım amansızım

senle büyük susarım

kendime yenilirim her kavgada

sonra koca ağız bir çocuk olurum

bütün trabzanlardan kayarım

bütün köprülerden sarkarım

yüzüm kente sürülür

içime sesin kaçar

ben seni ağlarım


alışmak ölümdür

sanki hiç ölmedik

tanrının göğsümüze taktığı bir nişandır ölüm


teneşirlere yatırılıyor şimdi ellerim

sana uzanmaktan yargılıyım


hırçın bir iklimin sır girdabısın

seni anlamak kendine çelmeler takmaktır

ve kendini affetmesidir her seferinde

(bazen beni affedebiliyorum istanbul)


zehir yüklü bir mektup var

dalgakıranlarımda parçalı bulutlu durur

sana kent şiirleri biriktirdiğim bir gecede

çok eşli bir yağmur başlar

kentin en dövüşçü çocukları ağlar

bilirim dışarıda yağmur varsa

sen içinde ağlıyorsundur

ağlama ki gülmesinler bize

bak sen seviyorsun diye var sonbahar

her mevsim gelişine söz veriyor

saçlarına fısıldıyor

saçlarına

bana bir pencere bile açmadığın saçlarına


sensizliğe alışmak bir bozgun ağırlamaktır içinde biliyorum

örtülerine unutma beni çiçekleri takıyorum

şimdi yaşama hakkım sana

gel de yağmurumdan iç

seni seviyorum



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri





Gelirsem Biter Aşk



Düş'tüm, dedim elinin tersinde

Hayır dedi, kesince

Düş olsan, fark etmezdim seni !


Sevgim sana güç veriyor mu, diye sordum

Başını çevirdi, yüzünde kalmamış takatle

Hayır dedi, inatla !

Öyle olsa, yıkılmazdım her 'Seni Seviyorum' deyişinde !


Özledin mi beni, dedim

Sustu !

Nefesini en derinden aldı ve,

Özlenmez mi, dedi !


Git dedim !

Git !

Sen kalınca genişliyor bu dünya ve kayboluyorum uçsuz bucaksızlığında !

Hayır, dedi, sertçe!

Gidersem, kahraman olurum!

Kalırsam, senin!


Küserim, dedim, kırılgan çocukluğum sitemimde

Hayır, dedi gülerek

Küsmek, susmayı göze almaktır

Ama sen korkarsın kendi sessizliğinden ve susamazsın!


Gel, dedim, o zaman!

sesim fısıltı gürültüsünde

Gel

Durdu!

Hayır, dedi,

GELİRSEM BİTER AŞK !!!



Kahraman Tazeoğlu


Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Her Aşk Katilidir Bir Öncekinin



rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi

kent suskun

ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde

imlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken

ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar

imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan

gecenin en serseri yanını alırım günceme


durup durup şiirler yazmak yoluna

yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde

kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan

her gece yorganımın altında sakladığım

kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana

sen uykudayken

babam her gece ölüyor şimdilerde

annem nihavent bir çığlık oluyor

bana en çok sensizlik koyuyor

sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi

uyanmak için


eski bir aşkını anlatıyorken bana

konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım

kaç kez kanıyorum bir bilsen

(ya da hiç bilmesen)

sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor

kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum

gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor


yastığının altında yalnızlığın var biliyorum

oysa ben senden bir bardak su istedim

akdeniz değil

son yalnızı benimdir bu kentin

istanbul arkamdan gelir

ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız

hep kendine mi saklarsın çocukluğunu


ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış

kayadan seken kurşun

en serseri yanımız olur kimi zaman

ve ben hep kendimi terk ederim senden

her katilin aşkı

her aşkın katili

bir öncekinin faili

hep ben olurum

hep ben ölürüm


içime uzanan koridorların ortasından

hep gülerdin beni görünce

bense sana hep geç kalırdım

sona kalırdım

sonra kanardım


yağmurlarla inseydin içime

içim senden yanaydı

yüzümdeki işgaller senden karaydı

seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi

sana yazacaklarım sil sil bitmezdi

ve ben

sende hiçbir şeydim

sen bende herşeyken


canım

yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım

kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni

ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine

geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin

ve sevgisizlik alır bir gün seni benden

işte bu yüzden

sen hep sevil

hep sevil

sevil



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Kendini Kandırmanın Delilik Provaları



''sabrımın apoletleriydi

göğsümde taşıdığım tüm küfürler''



sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin

göğüs kafesine ağır gelen aynalardan çaldım seni

suçumun apoletleri öykümün düşüne çakılı halbuki

kayıp bir adres sessizliği ile

avuçladım yanağının solunu

''ki beni bir tek sen kandırabilirsin''



sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin

yokluğunda kelimeler yıkılmasa düşmezdim

yokluğunda kemirecek beni varlığın da bilirim

uyurken kolaydı kaçırmak aklımdan seni

gündüzler geceye yatırılmıyor oysaki



sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin

kaç beden darsın bu bedene ki

bu kadar sıkıyor bünyeyi küçüklüğün

geçilmiyor yine de bu ipek şeridi

küçüğünün elinde büyümek vazgeçmek değil belki



sensizde büyürüm vazgeçilmez değilsin

her şairin bir katili vardır

ve belki o zaman dallarımdan uçurumlar dökülür

kendini soyacak kadar saf bir hırsız

bükülür gövdeme çakarsın sabrının küfürlerini

ve ben temizlerim apoletlerinin küflerini



sensiz de büyürüm vazgeçilmez değilsin

şu mürekkebin kopuk dili ne kadar anlatabilir

gecemi işgale yeltenen bakamayışlarını

tıpkı gözlerine bakamayışım gibi



mevsimlik bir aşk nöbeti değil ki tuttuğum

sesine susup sessizliğine konuşuyorum

gözlerine ağrılarımı mumyalıyorum

sensizde büyürüm derken

en çok kendimi kandırıyorum



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Kolayıma Gelmedin, Zoruma Gittin



“Yoldaşım! Zamanla unutulur bu kalleş kahır, diner acısı ayrılığın Gidilecek uzun bir yolumuz var daha; senin için senden vazgeçebilirim Bir boşlukta karşılaşmıştık ilk kez, bir başıma başka bir boşlukta da yol alabilirim Haydi, beni bulduğun eski, yalnız sokağa bırak yine Şimdi gitmek vakti… Biliyorum gitmek, bazen en çok kalmak Ne olur; bu defa da giderken en çok kal ya da yanında en çok beni götür olur mu?” (AAltunhan)



Bir kâğıda sığar mı bir yürek?

Ya da bir yürek kadar büyük olabilir mi bir kâğıt?

Daha sana yaralarımı göstermedim

Kaldı ki ben,

Senden önce kendime tehlikeyim


Üşüme diye çıkartmıyorum ceketimi

Astarında paylaşmıştık ortak bir aydınlığı

Gitmeseydin gözlerimin içinden okuyabilirdin adını


Biriktirme unutacaklarını!

Oyuncak tabancalar kadar yalan,

Hüzündür yakama iğnelediğim yamam

Hangi çığlığıma anahtar olabilirdin?

Beni bir gülle bıçakladığın zaman…


Gitmişsin işte çekiştirip durma adımı

Tülden bekleyişler kımıldanıyor ardın sıra bil!

Ey gözlerimin arka bahçesi!

Bu dağa tırmananlar düşer,

Seyredenler değil


Yitik bir aşkta uyuyakalmış,

Kırıp kırıp büyüttüğün yüreğim

Meğer aşkı yazıp yazıp satırlara sıkıştırmışım

Öyle durulup durulup

Oysa ölmek ve düşmek ne güzeldi,

Yârin gözleriyle vurulup…


Bir rüzgâr esse senden, geçmişim üşüyor

Sesin kulağımdan düşüyor

Ben sadece,

Gidişine dayanabilecek kadar ayaktayım

Daha fazlasını verme!


Ey yar

Böyle çok çorak bekledim

Kolayıma gelmedin,

Zoruma gittin



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Öldüm Ulan



Sancıyan gecelerin ağırlığınca girdim hastalıklı uykularıma

Başucumda acabalarla beynime inen saat tik takları,

Kalk git ona der gibiydi

Dokunsan kar gibiydim parmaklarında

Kopsan, buzul…

Acının negatifi basıyor sözlerimi

Öldüm ulan üşümekten! Kapat/sana gözlerimi


Vapursuz bir iskele gibi kaldım

Mutedil dalgalı yorgunluğum

Soysuzlaşan bir yanılgı gibi kıvrandım deliliğin biz, aşkın; sen halinde

Meğer uçuruma yaslanmışım

Düşünce anladım

Girdabının burgusunda söndürmüşüm közlerimi

Öldüm ulan düşmekten! Kapat/sana gözlerimi


Gittin; sanki Annem öldü

Gittin ve beni kendime uğurladın

Kimse kendine benim kadar yoksul değildir

İnsan kendini kendisizlikte nasıl bulur?

Bir haciz gibi girdiysen içime,

Bu benim kendime olan borcumdandır

Sanki bir kuş gagalıyor beynimi

Öldüm ulan düşünmekten! Kapat/sana gözlerimi


Yaşamla aramı açacak yaralara göz yumuyorum

Sana ağır yaralanmayı seviyorum

Kan kaybından gülüyorum

Dramlardan çalınmış bir ölüm gelir şimdi suzinak makamında

Aşk yapışmıştı o gece boğazıma

Kurtulsam ölecektim

O yüzden aram açık aramla…

Nicedir oyunbozanım; susuyorum sözlerimi

Öldüm ulan küsmekten! Kapat/sana gözlerimi


Her gemide bir fırtına izi saklıdır

Bundandır kendi gözyaşlarımızda boğulmalarımız

Saçların ağlıyor mu hala bilmiyorum ama kayboluyorsan dallarında,

Bu senin kendine sarmaşıklığındandır

Bir kişinin yalnızlığının kaçla çarpımıdır iki kişinin yalnızlığı?

Ve kaç yalnızlık çıkar bir kişinin yalnızlığından?

Sus! Biliyorum

Yalnızlık yokluğun avuntusudur

Binlerce gündür boğazıma usturayım

Özgürlükte çürüyor uçurtmamın çıtaları

Dua et de ölümün farkına varmadan ölelim

Öldüm ulan ölmekten! Kapat/sana gözlerimi



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri



Örümün Virgülü



kış geliyor

bir daha da açmaz güller

tekil mutlulukların

çoğul yalnızlıklarıdır elde kalan

borç harç mutlulukla ne yaşanırsa

o kadar yaşadık


ey ömrümün virgülü

böyle mi bitecektin ha

sen gittin

türkülere sığmaz oldum

dışım içime dar

yelkensizim

rüzgarlara çıktım

kıyılara vurdum

caddeler yuttu beni

ve başıboş hüzün sokağında

"yüreğime söylediğim en doğru yalan oldun"

başıboş sonu boş


kar yağıyor

bir daha da açmaz güller

acıların darağacında

gözyaşımı vurdular

içimin seyir defterinden

adını çaldılar


şimdi ört kapılarımı

dönüşlere biletsiz kalayım

varsın geride kalsın

kederli gözlerin kar yanığı saçların

varsın yitirsin tılsımını hayat


"KAR YAĞIYOR

BİR DAHA DA AÇMAZ GÜLLER



Kahraman Tazeoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri

Eski 08-24-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kahraman Tazeoğlu Şiirleri





Seni İçimden Terk Ediyorum



binmediğim hiçbir otobüs

beklemediğim hiçbir durak kalmadı bu şehirde

gittikçe azalıyor hayat

neyi erken yaşadıysam

hep ona geç kalıyorum


sana göçüyorum her sonbahar

yolların çıkmıyor aşkıma

unuttuğun yağmurların adı saklımda

seni içimden terk ediyorum


susmaktan yoruldum

kuşlar ve şarkılar bu şehri terk edeli beri

efkar demliyorum gözlerimde

yaşlarımı yanağıma varmadan öldürüyorum

tam sancağımdan yaralıyorum kendimi

alnını yüreğime dayadığın güne bakıp

seni içimden terk ediyorum


ne unutacak kadar nefret ettin

ne hatırlayacak kadar sevdin

yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin

biliyorum

beni hep bulmamak için aradın

yanılgımdın

yandığımdın

yangındın


sensizliğe yenilmek

sana yenilmekten zor olsa da

ardımda bir sürü belkiler bırakarak

seni içimden terk ediyorum


şimdi

içimizde öldürülecek bir anı bile bulamayan

iki yarım kaldık

tamamlayamadık bizi

elimden tutmadın yalnızlığımın

saçlarımı da uzaklarına gömdün

içimin mavisi senin okyanusundandı

al geri veriyorum

kilitleri hep yanlış kapılara vurdun

devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim

sana bensizliği terk ediyorum


yarime uzanmayan bütün dallarım kırılsın demiştin

aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi


ne tuhaf değil mi

içimi acıtanda sendin

acımı dindirecek olanda

ya öldür beni dedim

ya da git benden

içi bulanık bir sevdanın ucunda seni kaybettim


aldırmadın aldırmalarıma

bir gecede yakıp yarini

şafaklara sattın ihanetini

külüme basanlar bile utandı yaptığından


işte soluk bir ömrün

son nefesi

benden

içimden

terk ediyorum



Kahraman Tazeoğlu


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.