İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler Sözlüğüİsimler Sözlüğü A- AHİD: (Ar) Er 1 Bir şeyin yerine getirilmesini emretmek 2 Söz ver*mek Emir, talimat, taahhüt, anlaşma, yükümlülük AHKAF: (Ar) Er 1 Kum fırtınası 2 Kur'an-ı Kerim'in 6 suresi Araplar bu ismi, Arabistan'ın güneyinde, kim*senin bilmediği ve giremediği çöle vermişlerdir AHLA: (Ar) Ka - Çok tatı Pek şi*rin AHLAS: (Ar) Er - 1 Saf, halis, ka-rışımsız 2 İyi yürekli, temiz kimse 3 Kur'anî ıstılahta, Allah'a halis ola*rak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dere*ceye varmış kul AHMED: (Ar) Er - Çok, en çok övülmüş, methedilmiş Kur'an-ı Kerim'de Saf suresinin 2 ayetinde: Hzİsa, İsrailoğullarına: "adı Ahmed olan peygamberi de müjdeleyici ola*rak geldim" şeklinde geçen isimlen*dirme ile Peygamberimizin isimlerin*den birisi olarak anıldı ve kullanılma*ya başlandı- Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır Ahmed-i Muh*tar, Hz Muhammed (sas) AHMER: (Ar) Er - Kırmızı, kızıl AHNEF: (Ar) Er 1 Ayaklan çarpık ve eğri büğrü olan Daha çok lakap olarak kullanılır Ahmet b Kays, as-habdan AHNES: (Ar) Er - Basık ve sivri bu*runlu Daha çok lakap olarak kullanı*lır AHRA: (Ar) Ka - Daha layık, mü*nasip, uygun AHSA: (Ar) - Arabistan'ın Kuveyt-Katar kısmına verilen isim- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AHSEN: (Ar) - Daha güzel, çok gü*zel, en güzel Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır Ahsen-i takvim: En gü*zel şekil Kur'an-ı Kerim'in Tin sure*sinin 3 ayetinde insanın ahsen-i tak*vim üzere yaratıldığı beyan buyurulmaktadır Ahsen kelimesi, Kur'an'da 16 yerde zikredilmiştir AHTER: (Fars) Ka - Yıldız AHU: (Fars) Ka 1 Ceylan, karaca, gazal 2 Güzel, ince alımlı kadın 3 Gözleri ceylan gözüne benzeyen ka*dın 4 Kardeş, dost AHVER: (Ar) Er -1 Müşteri yüzlü, güzel gözlü adam 2 Zeki, akıllı AHVES: (Ar) Er - Cesur, kahraman, yiğit AİŞE: (Ar) Ka - 1 Yaşayan, zen*ginlik ve bolluk gören Yaşayış Aişe binti Ebu Bekir Peygamberimiz (sas)'in hanımlarından Muhterem annelerimizden biri olan Aişe (ra) İslami bilgisi ve fakihliği ile de meş*hurdur (bkz Ayşe) AJDA: (Tür) Ka 1 Filiz sürgün 2 Çentik çentik olan şey AKABE: (Ar) Er 1 Sarp geçit, çı*kılması zor yokuş 2 Tehlike Atlatıl*ması zor güçlük, muhtıra AKAD: (Tür) Er - Doğruluğuyla, dürüstlüğüyle tanınmış kimse AKALP: (Tür) Er - Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse AKALIN: (Tür) Er - Alnı açık, suçu olmayan, onurlu Akalın (Besim Ö-mer Paşa) Türk hekim AKANAY: (Tür) Ka - Yıldız küme*si AKANSEL: (Tür) Er 1 Akarsu 2 Uzun mesafeler geçerek denize dökü*len akarsu AKAR: (Tür) Er 1 Akıp geçen 2 Gelir getiren AKASMA: (Tür) Ka - Beyaz, mavi, morumsu, pembe çiçek veren yabani, tırmanıcı bir bitki AKASOY: (Tür) Er - Sevilen, sayı*lan soydan gelen AKASYA: (Yuni) Ka - Küçük sıra yapraklı, gölgeli küçük cinsleri süs için yetiştirilen baklagillerden bir ağaç Salkım ağacı da denir AKAY: (Tür)- Beyaz ay, ayın tam bir daire olarak dolgun, parlak görün*düğü evre Ak ve ay kelimelerinden birleşik isim Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır AKBATU: (Tür) Er - Yiğit erkek AKBATUN: (Tür) Er - (bkz Akbatu) AKBEHMEN: (Tür) Er Peygamber çiçeğinin eşanlamlısı AKBİLGE: (Tür) - Alim, bilgili, dü*rüst kimse- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AKBOĞA: (Tür) Er - Boğa gibi güçlü ve temiz şahsiyetli Akboğa Celayir: Moğol emir ve komutanı AKBORA: (Tür) Er - (bkz Bora) AKBUDUN: (Tür) Er - Temiz, ta*nınmış soydan gelen AKBURAK: (Tür) Er - (bkz Bu*rak) AKÇAN: (Tür) Ka - Temiz, dürüst kimse AKCEBE: (Tür) Er - Beyaz zırh sa*hibi yiğit AKÇA: (Tür) Ka 1 Oldukça ak, be*yazca 2 Eskiden kullanılan küçük gümüş para, nakit 3 Temiz, saf, iyi niyetli kişi AKÇAKİRAZ: (Tür) Ka - Bir kiraz çeşidi AKÇAKOCA: (Tür) Er - Temiz ve namuslu erkek - Osman Gazi ve Or*han Gazi'nin silah arkadaşı AKÇALI: (Tür) Er - Varlıklı, zen*gin AKÇAM: (Tür) Er - Kuzey Ameri*ka'da yetişen bir çam türü AKÇAR: (Tür) Er - iyi ruhlar AKÇIL: (Tür) - Beyazımsı, solgun Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AKÇİÇEK: (Tür) Ka - Beyaz çi*çek- Daha çok örfte kullanılır AKÇORA: (Tür) Er - İyi ruhlar AKDA: (Ar) Ka - Himaye altında olan cariye, kadın, köle AKDEMİR: (Tür) Er - Demir gibi güçlü ve temiz yürekli Yiğit AKDES: (Ar) Er - En kutsal AKDİL: (Tür) Er - İyi, doğru, güzel konuşan kişi AKDOĞAN: (Tür) Er - (bkz Doğan) AKDORU: (Tür) Er - Doruğu bulutlu dağ AKEL: (Tür) Er 1 Doğru, dürüst iş*ler yapan kimse Dürüst, güvenilir er*kek AKERGİN: (Tür) Er - (bkz Akerman) AKERMAN: (Tür) Er - Dürüst, soylu, temiz kişi AKGİRAY: (Tür) Er - (bkz Akergin) AKGÜL: (Tür) Ka - Beyaz gül AKGÜN: (Tür) Er - Mutlu, sevinçli gün AKHAN: (Tür) Er - Dürüst hakan AKALP: (Tür) Er - Cömert, eli açık yiğit AKIMAN: (Tür) Er - Cömert, eli açık kimse AKIN: (Tür) Er - Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, hızlı hareket kabiliyetine sahip AKINALP: (Tür) Er - Akın yapan yiğit Yiğit AKINCI: (Tür) Er -Osmanlılarda ileri karakol Ani vurkaçlarla düşman*larının moralini bozan uç süvarileri Hafif süvari AKINER: (Tür) Er - (bkz Akınalp) AKINTAN: (Tür) Er - Tan yeri ağa*rırken yapılan akın AKİF: (Ar) Er 1 Bir şeyde sebat eden 2 İbadet eden, ibadet maksa*dıyla mübarek bir yere çekilen İ'tikafa giren 3 Direnen M Akif Er soy: Ünlü şair ve yazarımız Safahat'ın ya*zan İstiklal marşını telif etmiştir AKİFE: (Ar) Ka 1 Bir şey üzerinde azimle duran, sebatlı, kararlı 2 İba*det eden hanım AKİL: (Ar) Er- Akıllı, akıl sahibi Uslu, kavrayışlı Ali b Ebi Talib'in kardeşi Akil b Ebi Talib AKİLE: (Ar) Ka- (bkz Akil) AKİPEK: (Tür) Ka - İpek gibi ka*dın AKİS: (Ar) Ka 1 Yankı 2 Işığın veya bir şeklin bir satha çarpıp orada görünmesi, yansı 3 Zıt, ters, muhalif AKKOR: (Tür) Ka - Işık saçacak aklığa varıncaya kadar ısıtılmış olan AKKIZ: (Ar) Ka- Beyaz kadın AKMAN: (Tür) Er 1 Temiz, beyaz, güzel insan 2 Yaşlı kimse AKMANER: (Tür) Er- (bkz Ak*man) AKMAR: (Ar) Ka - Aylar, yıldızlar AKMER: (Ar) Ka - Ay gibi beyaz (yüz) AKNUR: (tai) Ka - Beyaz nur AKÖZ: (Tür) Er - Özü sözü doğru kişi, temiz kişilikli AKPINAR: (Tür)- (bkz Pınar) AKSAN: (Tür) Er- İyi ve temiz ta*nınmış kimse AKSEN: (Tür) Ka- Sen aksın, te*mizsin, doğru ve namuslusun AKSEVİL: (Tür) Ka - (bkz Sevil) AKSIN: (Tür) Er- Temiz, doğru, dü*rüstsün AKSOY: (Tür) Er - Temiz soylu AKSUN: (Tür) Er - (bkz Aksu) AKSUNA: (Tür) Ka -Ak renkli ya*ban ördeği AKSUNER: (Tür) Er- (bkz Aksungur) AKSUNGUR: (Tür) Er-Doğan cin*sinden bir nevi av kuşu - Aksungur b Abdullah Melikşah zamanında Halep'in hakimliğini, yöneticiliğini yapan Türk Emiri AKSU : (Tür) Ka 1 Temiz, pırıl pı*rıl su gibi 2 Nehir AKSÜYEK: (Tür) Er - Eski Türk*lerde soylu anlamında kullanılırdı AKŞEMSEDDİN: (tai) Er- Dinin güneşi- Türk din bilgini ve hekim (Şam 1389-Göynük 1459) Fatih'in hocasıdır İstanbul'un fethinde bulun*du Ünlü sahabi komutan Eba Eyyub el-Ensari'nin mezarını bulduğu söyle*nir Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır AKŞIN: (Tür) 1 Az ak, akımsı2 Derisinde, kıllarında ve gözlerinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı beyaz olan (insan, hay- van) Erkek ve kadın adı olarak kulla*nılır AKŞİT: (Tür) Er - Kutlu uğurlu 2 Ak 3 Güneş, nur, aydınlık Akşit Muhammed b Tugac: İhşidiler devle*tinin kurucusu AKTAY: (Tür) Er - Beyaz tay Türkler'de çok kullanılan bir isimdi AKTAÇ: (Tür) Er - Beyaz taç AKTAN: (Tür) - Aydınlık, mehtaplı gece AKTAR: (Tür) Er - Parlak, aydınlık sabah AKTAŞ: (Tür) Er - Mermer AKTEKİN: (Tür) Er - Parlak, gör*kemli, temiz huylu yiğit AKTEMÜR: (Tür) Er - Akdemir ARTİMUR: (Tür) Er - (bkz Aktemur) AKTOLGA: (Tür) Er - (bkz Tol*ga) AKTUĞ: (Tür) Er - (bkz Aytuğ) AKYIL: (Tür) Er -Temiz, güzel se*ne - Erkek ve kadın adı olarak da kullanılır AKYILDIZ: (Tür) - Akşama doğru doğan parlak yıldız Çoban yıldızı, sa*bah yıldızı AKYİĞİT: (Tür) Er- Dürüstlüğü ve temizliğiyle tanınmış yiğit AKYOL: (Tür) Er - Dürüst, doğru ve iyi yol ALAADDİN: (Ar) Er -Dini yücelt*mek için din uğruna çalışan kimse Alaaddin Keykubad (1192-1237) Anadolu Selçuklu Sultanı - Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır ALACAN: (Tür) Er - (bkz Akan) ALAGÜN: (Tür) Ka - Yazın güneş buluta girdiği zamanki gölgeli hava ALAMET: (Ar) Ka 1 İşaret, iz, ni*şan 2 Remiz, sembol 3 Belirti, emare 4 Çok iri, şaşılacak büyüklük*te (mec) ALANALP: (Tür) Er - Ülke alan, fetheden, fatih ALANAY: (Tür) Er - (bkz Alanalp) ALANER: (Tür) Er - (bkz Alanalp) ALANGOYA: (Moğ) Ka 1 Altın geyik 2 Ünlü Moğol destanının kut*sal sayılan kadın kahramanı ALANGU: (Tür) Er -Altın geyik ALANUR: (Ar) Ka - (bkz Nur) ALAPINAR: (Tür) Ka - (bkz Pı*nar) ALATAN: (Tür) Er - Güneş doğma*dan önce ufukta beliren karışık renk*ler ALATAY: (Tür) Er - Derisinde be*nekler olan tay ALCAN: (Tür) Ka - Can alıcı güzel Can alan, cesur, yürekli ALEMDAR: (afi) Er 1Bayrak ve*ya sancak tutan, taşıyan, bayraktar, sancaktar 2 İşe önderlik eden Alem*dar Mustafa Paşa: Osmanlı veziri ALEV: (Tür) Ka 1 Ateşten ve yanı*cı cisimlerden çıkan parlak, çeşitli şe*killere giren gazlardan meydana gelen şeffaf dil, yalım 2 Aşk ateşi, sevda 3 Alımlı, cazibeli kadın ALEVİ: (Ar) Er - Hz Ali soyundan, Hz Ali'ye hususi ilgi gösteren, ona taraftar olan Şii mezhebinin kolların*dan biri ALGAN: (Tür) Er - Alan, fetheden, fatih ALGIN: (Tür) Er 1 Güçlü, iyi, gü*zel, sıcakkanlı, sevimli 2 Sevdalı, aşık, vurgun 3 Hızlı akan su 4 Renksiz, cılız, zayıf ALGUHAN: (Tür) Er - Çağatay hanlığı hükümdarı (1266) Orta Asyayı ele geçirip Harezmden Afganis*tan'a kadar sınırlarını genişletti Cengiz'in yasalarını şiddetle uyguladı ALGUN: (Fars) Ka 1 Aklı alınmış 2 Al renginde, koyu ve parlak pem*be 3 Tümsek, tepe ALGUNE: (Fars) Ka 1 Serap 2 Allık ALGÜL: (Tür) Ka - Kırmızı gül ALİ: (Ar) Er 1 Yüce, ulu, yüksek 2 Hz Ali: Ebu Talib'in oğlu Pey*gamberimizin amcazadesi ve kızı Fat*ma (ranha)'nın kocası Dördüncü ha*life ALİCAN: (afi) Er - Ali ve can isimlerinin bir araya gelmesinden meydana gelmiştir - (bkz Ali ve Can) ALİCENGİZ: (ati) Er - Akla gel*mez, şeytanca, beklenmedik ve umul*madık tarzda anlamlan ile "Alicengiz oyunu" deyiminde geçer ALİGÜHER: (afi) Er - Yaratılışı ve mayası yüce ve değerli olan ALİ HAN: (ati) Er - Yüce han ALİKADR: (Ar) Er 1 Yüksek kıymette olan, çok kıymetli, çok takdir edilen, çok saygıdeğer 2 Meşhur bir çeşit lale ALİM: (Ar) Er 1 Çok okumuş, bilgin,2 Çok bilen 3 Sonsuz İlim sa*hibi Allah'ın sıfatlarındandır Kur'an'da Cenab-ı Hakk'ın ismi olarak 13 yerde geçer "Abd" takısı alarak da kullanılır ALİME: (Ar) Ka - (bkz Alim) ALINAK: (Tür) Er - Doğru, güve*nilir ALİŞAH : (afi) Er - Hükümdarla*rın en yücesi Alişah Taceddin (?-1324) İlhanlı veziri ALIŞAN: (afi) Er - Şan ve şerefi yüce ve yüksek olan çok değerli ALİYAR : (afi) Er 1 Yar, dost, sevgili 2 Alinin dostu, sevgili adı 3 Yüce dost - Birleşik isim ALİYE: (Ar) Er - Yüce, yüksek, bir şeyin en yukarısı, tepesi - (bkz Ali) ALKAN: (Tür) Er - Kırmızı kan Alkan bey: Türk denizci Selçuklula*rın egemenliğindeki İznik'te Ebu'l-Kasım'ın donanma komutanı ALKIM: (Tür) Er - Gökkuşağı Al*kım (Uluğ Bahadır) Türk Arkeolog ALKIN: (Tür) Er 1 Sevdalı, aşık, vurgun 2 El çırpma, övme ALKUR: (Tür) Er - Hep, bütün, herkes ALLAHVERDİ: (ati) Er - İran'da yaşayan bir Türkmen kabilesinin adı ALP: (Tür) Er 1 Eski Türklerde kahraman, yiğit, cesur, bahadır, pehli*van 2 Seyfi kola mensup, savaşçı, fütüvvct ehli Alperen, Alpgazi Bu isim İslam'dan sonra da Türkler ara*sında kullanılmaya devam etti ALPAGU: (Tür) Er 1 Tek başına düşmana saldıran yiğit 2 Eski Türk*lerde bir rütbe adı 3 Eski Türklerde bir kurt adı ALPAĞAN: (Tür) Er - Cesur, yiğit, kahraman ALPAK: (Tür) Er - Dürüst, kahra*man, yiğit ALPARTUR: (Tür) Er - Kendine güveni olan yiğit ALPASLAN: (Tür) Er - Arslan gibi cesur ve yiğit, savaş beyi Büyük Sel*çuklu hükümdarı Selçukluların en büyük zaferi sayılan Malazgirt zaferi onundur (l071) ALPAY: (Tür) Er - Cesur, yiğit kimse ALPAYDIN: (Tür) Er - (bkz Al*pay) ALPBİKE : (Tür) Er - genç, deli*kanlı, (bkz Alp) ALPÇETİN: (Tür) Er - (bkz Al*pay) ALPDEMİR: (Tür) Er - (bkz Al*pay) ALPDOĞAN: (Tür) Er - Doğuştan yiğit olan ALPER: (Tür) Er - (bkz Alp) |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüALPEREN: (Tür) Er - Yiğit, baha*dır ALPERTUNGA: (Tür) Er - Efsane*vi Türk hükümdarı ve destan kahra*manı MÖ 626 yıllarında yaşayıp İranlılarla uzun savaşlara giren Turan (Saka) hükümdarı olduğu söylenir Türk, İran, Arap, Hint, Eski Yunan ve Asur kaynaklarında kendisinden deği*şik adlarla bahsedilir ALPGİRAY: (Tür) Er - Yiğit hü*kümdar Kırım veliahtı Bir ara Kırım Hanı da oldu ALPHAN: (Tür) Er - Yiğit hüküm*dar ALPKAN: (Tür) Er - Yiğit soydan gelen ALPKIN: (Tür) Er - Keskin kılıç ALPMAN: (Tür) Er - Yiğit, cesur, kahraman ALPNUR: (Tür) Ka - (bkz Alp) ALPSOY: (Tür) Er - (bkz Alpkan) Yiğit ve cesur soya mensub ALPTEKİN: (Tür) Er - Kahraman şehzade Birleşik isim Alp: Kahra*man, Tekin: Şehzade ALTAN: (Tür) Er 1 Sabahın güneş doğarkenki zamanı 2 Hakanlara ve*rilen unvan, sultan, padişah ALTAY: (Tür) Er 1 Asya'da Batı Sibirya ile Moğolistan'ı ayıran dağlık bölge 2 Altay dağlan bölgesinde ya*şayan Türklerin genel adı ALTIN: (Tür) Ka 1 Parlak, san renkte, paslanmayan, kolay işlenebi*len, ziynet eşyası olarak da kullanılan maden, zer, zeheb 2 Örfte kadın adı olarak kullanılır Zerrin (bkz Zerrin) ALTINBAŞAK: (Tür) Ka - Değerli kimse ALTINBİKE: (Tür) Ka - (bkz Altınbaşak) ALTINIŞIN: (Tür) Ka - Işığın en güçlü anı ALTINİZ: (Tür) Ka - (bkz Altınışık) ALTINTAÇ: (Tür) Ka - Altından taç ALTUĞ: (Tür) Er - (bkz Tuğ) ALTUNAY: (Tür) Er - Ay'ın san renkli hali ALTUNÇ: (Tür) Er 1 Bakır alaşı*mı 2Kırmızı bakır 3 Kırmızı, al gözlü ALTUNER: (Tür) Er - Değerli kim*se ALTUNHAN: (Tür) Er - Zengin ha*kan Türklerin, Çin'de hüküm süren Türk-Moğol hükümdarlarına verdik*leri ad ALYA: (Ar) Er 1 Yüksek yer, yük*seklik 2 Gök, sema AMANULLAH: (Ar) Er - Allah'ın bağışlaması Allah'ın koruması AMİD: (Ar) Er 1 Çok hasta 2 Aşk hastası 3 Başlıca nokta 4 Önder, şef, komutan 5 Diyarbakır'ın eski adı Ortaçağ'da İslam Türk devletle*rinde kullanılan bazı unvanlar ve me*muriyet isimleri AMİL: (Ar) Er 1 Fail, yapan, işle*yen 2 İslam devletlerinde zekat, ver*gi tahsildarı veya valiler ve devlet memurlan AMİNE: (Ar) Ka - Gönlü emin, kal*binde korku olmayan - Peygamber'in (sas) annesinin adı (bkz Emine) AMİR: (Ar) Er 1 Mamur eden, şen*lendiren 2 İmar olunmuş 3 Devlete ait 4 Kendisine bağlı görevliler bu*lunan Amir b Abdullah b Mes'ud: Tabiindcndir İslam fıkıh bilgini AMİRE: (Ar) Ka - (bkz Amir) AMMAR (Ar) Er 1 Memur eden 2 Bayındırlaştıran (bkz Amir) - Ammar b Yasir Sahabeden İlk müslüman olanlardandır Çok işkence gör*dü Habeşistan'a hicret etti Annesi ilk İslam şehidcsi Sümeyye (r anha)'dir AMR: (Ar) Er - Uzun yaşamak, uzun ömürlü olmak Amr b Madikerib: 631'de Medine'ye gitti ve müslüman oldu Çok yaşlıyken bile iyi sa*vaştı AMRE: (Ar) Ka - (bkz Amr) AMUZ: (Fars) Er - Bilen, öğrenmiş, öğreten ANBER: (Ar) Ka 1 Ada balığının bağırsaklarında toplanan yumuşak, yapışkan ve misk gibi kokan, kül ren*ginde madde 2 Güzel koku 3 Gü*zellerin saçı ANDAK: (Tür) Er - Hemen, o anda - Erkek ve kız adı olarak kullanılır ANGIN: (Tür) Er 1 Tanınmış, ünlü, namlı 2 Bayındır ANI: (Tür) - Yaşanmış olaylardan belleğin sakladığı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ANIL: (Tür) Ka 1 Anılmak eylemi 2 Meşhur, ünlü 3 Hatırlanan ANİF: (Ar) Er 1 Sert, şiddetli 2 Haşin 3 Geçmişte, pek yakında, bur*nun ucu denecek kadar yakından ge*çen 4 Biraz önce, belirtilen, bahsedi*len ANİFE: (Ar) Ka - (bkz Anif) ARAF: (Ar) Er 1 Cennet ile cehen*nem arasındaki yer 2 Sert, tepe 3 Adetler, usuller Arafat: Mekke'nin yakınında bulunup hacıların arefe gü*nü durdukları yerdir Bu duruş haccın rükünlerindendir ARAL: (Tür) - Birbirine yakın ada*lar topluluğu Orta Asya'da bir göl ARAM: (Fars) Ka 1 Dinlenme, sü*kun, karar 2 Rahat, huzur, istirahat 3 Oturma, eğlenme, ikamet etme ARAMCAN: (Fars) Ka -1 Gönül rahatı 2 Sevgili, sevilen güzel ARAMDİL: (Fars) Er 1 gönül ra*hatı 2 Sevilen güzel 3 Yer mekan ARCA: (Ar) Ka -1 Temiz, namus*lu 2 Aksak, topal ARDA: (Tür) Er 1 Eskiden bazı ça*vuşların elde tuttukları uzun değnek 2 İşaret için dikilen değnek -3 Çık*rıkçı kalemi 4 Sonra gelen ARDALI: (Tür) Er - (bkz Arsal) ARDAN: (Tür) Er - (bkz Arsal) AREF: (Ar) Er 1 Pek maruf, çok bilinen 2 Arif, anlayışlı ve bilgili AREFE: (Ar) Ka 1 Arife, dini bay*ramlardan bir evvelki gün 2 Bir ön*ceki gün AREL: (Tür) Er - Temiz, dürüst kimse ARGU: (Tür) Er 1 İki dağ arası, uçurum 2 Orta Asya'da Issık gölü çevresinde Çu ve Talaş havzalarında yaşamış Kırgızların en büyük boyu Argu Türkleri ARGUN: (Tür) Er 1 Zayıf, güçsüz, düşkün, dermansız, zebun 2 Yanyana iki kamış düdüğünden veya kartal kemiğinden yapılmış kaval - Argun: İlhanlı hükümdarı Abaka Han'ın oğ*lu ARGÜN: (Tür) Er - Temiz, aydınlık gün ARGUN ŞAH: (Tür) Er - (bkz Argun) Argunşah (Nizameddin) Ana*dolu Selçuklu Sultanı Kılıç Aslan II'nın oğlu Babası ülkeyi oğullan ara*sında pay edince, hissesine Amasya düşmüştü ARHAN: (Tür) Er - Üstün nitelikli, gururlu bakan ARICAN: (Tür) Er - Temiz, doğru kimse ARIÇ: (Tür) Er - Barış, asayiş ARIER: (Tür) Er - Çalışkan kimse ARİF: (Ar) Er 1 Meşhur, çok tanın*mış, mütearif 2 Bilgi sahibi Bilen, bilgili, irfan sahibi 3 Sıbyan mektebi hocası veya kalfası ARİFE: (Ar) Ka - Bilgi ve irfan sa*hibi kadın Uyanık, ince ruhlu, latif ARIHAN: (Tür) Er - (bkz Arhan) ARIKAL: (Tür) Er - Temiz, doğru, dürüst kal ARIKAN: (Tür) Er - Temiz soy ARIKHAN: (Tür) Er - (bkz Arhan) ARIN: (Tür) Er 1 Temiz, arı, saf 2 Alın 3 Yüz, cephe Dağların, tepele*rin yüzü ARINÇ: (Tür) Er 1 Temiz, saf, arı 2 Barış ARISAL: (Tür) Er - An gibi çalış*kan kimse ARISAN: (Tür) Er - Temiz, doğru tanınmış kimse ARISOY: (Tür) Er - (bkz Arısan) ARITAN: (Tür) Er - Temizleyen, arı duruma getiren ARKAN: (Ar) Er 1 Temiz, ari kan*dan gelen 2 Üstün galip Arkan (Seyfı) Türk mimar (1903-1966) ARKIN: (Tür) Er - Yavaş, ağır, sa*kin, gelecek yıl ARKUT: (Tür) Er - Temiz, uğurlu, kutlu ARMAĞAN: (Fars) 1 Hediye, peş*keş, tuhfe, bergüzer 2 Birinin gördü*ğü işe veya başarısına karşılık olarak verilen şey, mükafat3 Bir ilim ada*mını tanıtmak veya çalışmalarından ötürü mükafatlandırmak maksadıyla adına çıkarılan ilmi eser (Köprülü Armağanı) - Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır ARMAN: (Fars) Er 1 Hasret, özle*me 2 Zahmet, sıkıntı 3 Teessüf 4 Pişmanlık ARMİNE: (İbr) Ka - İbranice isim (bkz Emine) ARRAF: (Ar) Er l Falcı, kahin Müneccim 2 Hekim 3 Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgile*ri ARRAFE: (Ar) Ka - (bkz Arraf) ARSAL: (Tür) Er - Temiz huylu, namuslu ARSEBÜK: (İ) Er - 1 Temiz ruhlu ve çabuk 2 Toy 3 Namus konusun*da titiz ARSLAN: (Tür) Er 1 Kuvvet ve saldırganlığıyla tanınan hayvan, esed, şir 2 Cesur adam, bahadır 3 Bir çe*şit çiçek Arslan Argun: Alpaslan'ın oğlu (1097) ARSLANGİRAY: (Tür) Er Cesur, korkusuz han Arslan Giray: Kırım hanı (1702-1767) ARSLANŞAH: (Tür) Er - Arslan gibi cesur ve yiğit şah, kral Cesur ko*mutan Arslan Şah: Kirman Selçuklu hükümdarı (l 145) , ARTAN: (Tür) Er 1 Yarar, fayda 2 Üstünlük, meziyet, nitelik ARTUÇ: (Tür) Er - Ucu sivri de*mirle donanmış mızrak ARTUK: (Tür) Er - Selçuklu Emiri (XI yy) Selçukluların ünlü hakanı Alpaslan'ın emrinde Malazgirt savaşı*na katıldı ARÜSEK: (Fars) Ka 1 Gelin, kü*çük gelin 2 Bebek gibi güzel kız 3 İşlemecilikte kullanılan yeşil parlak sedef 4 Ateş böceği 5 Küçük bir mancınık çeşidi ARZIK: (Tür) Er - Dindar, sofu ARZU: (Ar) Ka 1 İstek, bahşiş 2 Emel, heves, meyl 3 Özlemek, müş*tak olmak "Arzum" olarak da kulla*nılır Meşhur halk hikayelerinde Kamber'in sevgilisi ARZUMAN: (Ar) Ka - (bkz Arzu) AS: (Ar) Er 1 Mersin ağacı 2 (Fars) Değirmen ASAF: (Ar) Er 1 Vezir 2 Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı Hz Süleyman'ın ünlü veziri Süley*man (as)'ın en çok güvendiği kişiydi Neml suresinde anlatılanlar Asaf üze*rine yorumlandı Daha sonra padişa*hın vezirlerine Asaf unvanı verildi ASAL: (Tür) Er - Başlıca, esaslı, te*mel ASALET: (Ar) Er - Soy temizliği, soyluluk ASENA: (Tür) Er - Kurt ASFA: (Ar) Er - Çok saf, en temiz, halis ASGAR: (Ar) - En küçük, daha kü*çük - Erkek ve kadın adı olarak kul*lanılır ASHAB: (Ar) Er 1 Sahib'in çoğu*lu 2 Hz Muhammcd (sas)'i görüp ona tabi olan kişiler İnsanlık alemi*nin en seçkin simaları ve örnek nesli*dirler Haklarında varid olan naslarla korunmuşlar, Allah'ın yardımını müşahade etmişler ve büyük peygambe*rin öğretilerini harfiyyen yaşamışlar*dır Ashab-ı Kiram: Yüce sahabeler ASIF: (Ar) Er - Pek sert, pek şiddet*li, şiddetle esen ASIFE: (Ar) Ka - Şiddetle esen rüz*gar Kur'an'da Yunus 22, İbrahim 18 ve En'am suresi 81 ayetlerde geçer ASİL: (Ar) Er 1 Sağlam 2 İyice kökleşmiş, yüksek duygularla hareket eden 3 Kendi kendine hareket eden 4 Soyu, sopu belli Necip |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüASIM: (Ar) Er 1 Yasak, yanına yaklaşılamayan 2 Günahtan, haram*dan çekinen 3 İffetli, afif, ismetli, perhizkar Asım b Umeyr: (749) İs*lam komutanlarından Maveraünnehir fethine katıldı ve yiğitliğiyle ün saldı ASIMA: (Ar) Ka - (bkz Asım) ASİME: (Fars) Er - Akılsız, beyin*siz, şaşkın, sersem - İsim olarak kul*lanılmaz ASİYE: (Ar) Ka 1 Sütun, direk, ko*lon 2 Mersingiller, mersin ağacı tü*ründen ağaçlar 3 İsyan eden, itaatsiz, başkaldıran, serkeş, bagi 4 Allah'ın emirlerini yerine getirmeyen, günahkar 5 Haydut, şaki -Bu isim Rasulullah tarafından yasaklanmıştır İçer*diği anlam İslami anlayışa terstir ÂSİYE: (Ar) Ka - 1 Kederli üzün*tülü Musa (as)'ı daha bebekken Nil'den kurtarıp sarayda büyüten ve sonra onun peygamberliğine iman eden kadın Kur'an'da Fir'avun'un ka*rısı olduğu belirtilmiştir Fakat ismi zikredilmemiştir - (bkz Kasas: 9; Tahrim: 11) Firavun'a karşı gelerek müslüman olmuştur Tahrim suresin*de mü'mine bir kadının en son nokta*da yapması gerekenlere örnek olarak gösterilen hanım ASKER: (Ar) Er 1 Ordu, ordu ör*gülüyle ilgili Vazife yapan 2 Ülke savunmasında istihdam edilmek üzere eğitilip donatılan kimse 3 Rütbesiz asker, er ASKERÎ: (Ar) Er - Orduya mensup Orduyla alakalı Askeri (Ebu Ahmed el-Hasan b Abdullah el): Zamanının ünlü alimlerdendir (903-993) Ebu Davud esSicistani'nin talebesiydi ASLI: (Ar) Ka 1 Asıl, tek, dip, kü*tük, temel, esas, kaide, kural, hakikat 2 Soy, sop, nesep 3 Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat 4 Hakiki, esaslı, halis, safi 5 Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten ASLIHAN: (ati) Ka - Aslı ve Han kelimelerinden türetilmiş birleşik bir isimdir Kerem ile Aslı hikayesinin kadın kahramanıdır Güzelliğinin ya*nında saçlarının uzunluğu ve gürlü*ğünden bahsedilir ASRİ: (Ar) Er - Zamana uygun, çağdaş ASUDE: (Fars) Ka 1 Rahatlamış, sükuna ermiş, keder ve sıkıntıdan uzak, müsterih 2 Sakin, sessiz ASUMAN: (Fars) - Gök, sema, fe*lek Asuman ile Zeycan hikayesinin erkek kahramanı Doğu Anadolu'da yaygın olarak anlatılır Erkek ve ka*dın adı olarak kullanılır ASUTAY: (Tür) Er - Hırçın tay ASYA: (Tür) Ka - Dünyadaki kıtala*rın en büyüğü AŞIK: (Tür) Er 1 Bir başkasını aşk*la seven 2 Dalgın, unutkan 3 Ta*savvufta Allah'a muhabbet duyan kişi Aşık Çelebi (1520-1572) Osmanlı şa*ir ve yazarlardan AŞİR: (Ar) Er 1 Ondabir, onuncu 2 Samimi dost ve arkadaş 3 Koca 4 Aşar toplayan 5 Kur'an-ı Kerim'den 10 ayetlik bir bölümü okuma Aşir Efendi (Mustafa) Osmanlı Şey*hülislamı (1728-1804)'Bursa, Mekke ve İstanbul kadılıklarında bulundu 1758-1800'de Şeyhülislamlık görevi*ni ifa etli AŞKIN: (Tür) 1 Geçkin, aşmış olan 2 Ölçüyü kaçıran, coşkun 3 Fazla 4 Sonra 5 Benzerlerinden da*ha üstün - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AŞKINAY: (Tür) Ka - (bkz Aşkın) AŞKINER: (Tür) Er - (bkz Aşkın) ATA: (Tür) Er 1 Baba 2 Soyun geçmişte yaşamış ferdi 3 Vermiş, veriş Bağışlama, ihsan 4 Yesevi ta*rikatında mürşid Ata b Ebi Rabah: Fıkıh alimi (Mekke 733) Ebu Meysere b Ebu Hüseyin el-Fikri'nin azatlı kölesiydi Birçok hadis rivayet etmiştir ATABEK: (Tür) Er 1 Selçuklu devletinde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli şahıs 2 Lala Devlet idare*sinde yetki taşıyan naip ATABEY: (Tür) Er - Devlet yönetiminde bir san Lala ATACAN: (Tür) Er - (bkz Ata) ATAÇ: (Tür) Er - Atalardan gelen, atalarla ilgili olan ATAERGİN: (Tür) Er - (bkz Ata) ATAHAN: (Tür) Er - (bkz Ata) ATAKAN: (Tür) Er -1 Düşünmek*sizin her işe sokulan adam 2 İleri atı*lan ATALAY: (Tür) Er - (bkz "Ata") Ünlü, namlı, şöhretli Atalay Mah*mut, Türk güreşçi Balkan, Avrupa, Dünya ve Meksika Olimpiyatları şampiyonu oldu (1968) ATAMAN: (Tür) Er - (bkz "Ata") 1 Ata kişi, başkan, önder 2 Don ka*zaklarının önderlerine verilen ad ATANER: (Tür) Er - (bkz Ata) ATASAGUN: (Tür) - Eski Türkler*de hekimlere verilen isim ATASAN: (Tür) Er - (bkz Ata) ATASEVEN: (Tür) Er - (bkz Ata) ATASOY: (Tür) Er - (bkz Ata) ATATUĞ: (Tür) Er - (bkz Ata) ATAULLAH: (Ar) Er - Birleşik isim - Allah'ın bağışladığı, hediye et*tiği, ihsanı, lütfü Ataullah Efendi (Arapzade) Osmanlı Şeyhülislamı (1719-1785) Şam, Mekke, İstanbul kadılıklarında bulundu ATAY: (Tür) Er - Bilinen, tanınmış ATIF: (Ar) Er 1 Çevirme, meylet*tirme, imale 2 Yükletme, birinin işi veya sözü olduğunu iddia etme, hami, isnad 3 Yüzünü çeviren, meyleden, mail, müteveccih 4Merhamet sahibi, şefkatli, acıyan 5 Beğenen Atıf Efendi (Mehmet Kuyucaklı (-İst 1847) Osmanlı matematik bilgini Şam ve İstanbul kadılıklarında bulun*du ATIFA: (Ar) Ka - (bkz Atıf) ATIFET: (Ar) Ka 1 Birine iyi niyet ve sevgi ile yönelme, teveccüh, meyi 2 Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, ihsan ATİK: (Ar) Er 1 Sırtın üst kısmı 2 Berrak, saf, karışmamış, kıymetli 3 Eski, kadim, kühen, dirin 4 Azatlı, hür 5 Güzel genç kız 6 Çok hare*ketli, çevik, hızlı hareket eden 7 Asil 8 Hz Ebubekir'in lakabı Pey*gamber (sas)'in "Sen ateşten kurtul*muş kimsesin" müjdesine kavuşmuş olmasından ötürü bu lakapla anıldığı söylenir ATİKE: (Ar) Ka - (bkz Atik) Atike: Kureyş kabilesinden Zeyd b Amr'ın kızıdır Hicretten önce İslamiyeti kabul etmiştir Medine'ye hicret edenler arasındadır Hz Ebubekir'in oğlu ile evlenmiştir Abdullah, Taif te şehid olunca Hz Ömer'le O şehid edi*lince Zübeyr b el-Avvam ile, o da şe*hid edilince Hz Hüseyin ile evlendi Ve Hz Hüseyin de şehid olunca şehid zevcesi olarak anıldı ATIL: (Tür) Er - Girişken ol, ilerle*mek için çaba göster ATILAY: (Tür) Er 1 Ünlü, namlı, şöhretli 2 Atilla'dan sonra tahta geçen ünlü hükümdar ATILGAN: (Tür) Er 1 Karşısına çıkabilecek engellerden ve tehlikeler*den korkmadan her zaman ileriye atı*lan 2 Karşı çıkan, çekinmesi olma*yan, cüretkar 3 Hevesli ATİLLA: (Tür) Er 1 Büyük, ünlü 2 Babacık 3 Savaşçı, fatih 4 Hun Türklerinin büyük imparatoru (400-453) ATİYE: (Ar) Ka 1 Bağış, bahşiş, ihsan Hediye 2 Gelecek, istikbal ATKIN: (Tür) Er - Atılmış Kumaş dokumada kullanılan tabir ATLAN: (Tür) Er - Ata bin ATLAS: (Tür) Er 1 Üstü ipek, altı pamuk kumaş, diba 2 Düz, havasız, tüysüz 3 Büyük harita 4 Atlas ok*yanusu 5 Kuzey Afrika'da Fas, Ce*zayir'i geçerek Tunus Körfezi'ne ka*dar uzanan sıradağlara verilen ad ATLIHAN: (Tür) Er - Ata binmiş süvari - Birleşik isim Atlıhan: Alın*ca Hanın oğlu Tatar'ın kutsal göbek soyundan sekizinci kuşak ATSAN: (Ar) Ka - Susuz, susamış, teşne ATTAB: (Ar) - Yumuşak huylu Sertlik yanlısı olmayan Uyumlu Attab b Esid Sahabeden Mekke valili*ği yapmıştır Rasulullah tarafından atanmıştır ATTAR: (Ar) Er 1 Güzel kokulu bitki özleri, yağlan vb satan, güzel koku ticareti yapan kimse 2 İlaç maddeleri vb şeyler satan adam 3 Mahalle aralarında bazı baharatlar ile iğne, iplik vb satan dükkan sahibi Attar: Meşhur İranlı şair ATUF: (Ar) Er - Birine sevgisi olan, sevgi duyan Allah'a karşı sevgi du*yan ATUFET: (Ar) Ka - Şefkat, merha*met ATYEB: (Ar) Ka - Çok güzel, pek güzel AVCI: (Tür) Er l Avlanan, av spo*ru yapan kişi 2 Bir şeyi elde etmeye uğraşan 3 Osmanlı sarayında şikariler diye adlandınlan askeri grup AVFİ: (Ar) Er Arap düşünür (Bas*ra- ? ) İhvanu's-Safa denilen İslam felsefe akımının kurucularından biri AVNİ: (Ar) Er 1 Yardımla ilgili, yardıma ait 2 Fatih Sultan Mehmed'in şiirde kullandığı mahlas AVNİYE: (Ar) Ka 1 Yeniçeriler ta*rafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk 2 Yardım etmiş Yardımla ilgili AVNULLAH: (Ar) Er Allah'ın yar*dımı - Birleşik isim AVŞAR: (Tür) Ka - Oğuzların önemli bir kolu Büyük Selçuklu Devleti'nin kurulması ve yakındoğunun Türkleşmesinde büyük rol oyna*mışlardır AVVAD: (Ar) Er - Ud çalan, udçu Avvad (Tevfik Yusuf): Lübnanlı yazar, gazeteci Diplomat AY: (Tür) Er 1 Yılın on iki bölü*münden biri 2 Dört hafta, 29-30, 31 günden oluşan zaman dilimi 3 Kut*sal kitapta adı geçen kent Kudüs'ün kuzeyi 4 Dünyanın uydusu Ay: Mı*sır kralı Amarnada memurdu Genç kral Tutank Hamon'un danışmanı oldu Daha sonra o ölünce dul karısıyla evlenip tahta çıktı (İÖ 1320) AYABA: (Tür) Er - Muhammed Tapar'ın oğlu Büyük Selçuklu Sultanı Sancar'ı Oğuzların elinden tutsaklık*tan kurtarıp tahtına oturttu Selçuklu*ları istila etmek isteyen Harizm Şah*lan uzun süre engelledi AYALP: (Tür) Er - Ay kadar parlak ve güzel, yiğit AYANA: (Tür) Er-Saygı AYANFER: (Ar) Ka - Gözün ışığı, nuru AYANOĞLU: (Ar) Er - Ayan: Açık, belirli Ayan'ın oğlu AYAS: (Ar) 1 Dolunay, mehtap 2 İskenderun Körfczi'nin batı kıyısında Ceyhan nehrinin ağzının vücuda ge*tirdiği Yumurtalık limanı veya Ayaş koyunun kuzeydoğu kenarında, Ada*na ilinin Yumurtalık ilçesinin idare merkezidir Ayaş Paşa: Osmanlı sad*razamlarından birinin adı- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYASUN: (Tür) Ka - (bkz Aysun) AYAYDIN: (Tür) Er - Ay ışığı, ay*dınlığı AYAZ: (Tür) Er - Soğuk ve Durgun hava Dondurucu soğuk Ayaz: Selçuklu emin (Öl 1105) AYBAR: (Tür) Er 1 Gösterişli, hey*betli, görkemli 2 Korku veren AYBEG: (Tür) Er -Ay gibi temiz ve aydın yönetici, ileri gelen, bey Abeg Kutbeddin (Öl 1210): Delhi Memlükler Devleti'nin kurucusu İslam'ın Ortaasya'da yayılmasında bü*yük başarılar gösteren, Gazne sultanı Muiziddin'le birlikte savaşıp onun ölümüyle Delhi sultanlığına gelen ün*lü komutan AYBEK: (Fars) - Put, sanem - İsim olarak kullanılmaz AYBEN: (Tür) Ka - Ay benizli AYBER: (Tür) - Ay meyvası - Er*kek ve kadın adı olarak kullanılır AYBERK: (Tür) Er 1 Sağlam ay, sağlam kişilik 2 Şimşek, ay'ın şim*şek gibi parlaklığı 3 Yaprak, ay yap*rağı AYBİGE: (Tür) - Büyük ay, dolu*nay - Erkek ve kadın adı olarak kul*lanılır AYBİKE: (Tür) Ka - (bkz Ayben) AYBİKEN: (Tür) Ka - Eski Türk hükümdarlarından birinin hanımının ismi AYCA: (Tür) Ka - Ay gibi güzel, ışıklı, parlak AYÇAN: (Tür) Ka - Ay gibi parlak güzel ve sevimli AYCİHAN: (afi) - Cihanı aydınla*tan ışık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYÇA: (Tür) Ka 1 Ayın yeni doğ*duğu günlerdeki şekli, yeni ay, hilal 2 Cami kubbelerine ve minare külah*larına konulan hilal şeklindeki süs 3 Ay kadar güzel, aydınlık AYÇETİN: (Tür) Er - Zor, güç ay AYÇIL: (Tür) Ka 1 Işık saçan, sü*rekli parlaklık veren ay 2 Ay gibi AYDAN: (Tür) Ka - Ay'a dahil olan Ay gibi AYDANUR: (Tür) Ka - Ay'ın ışığı, aydan yayılan ışık AYDEMİR: (Tür) Er - Marangozla*rın kullandığı kavisli bir keser çeşidi AYDERUSİ: (Ar) Er - Güney Ara*bistan'ın eski ve tanınmış bir derviş ailesinden olup (1722-1778) yılları arasında yaşamış, Hindistan, Mısır, Taif, Suriye ve İstanbul'a ziyaretler yapmıştır AYDİLEK: (Tür) Ka - Ay ve dilek isimlerinden oluşmuş birleşik isim -Ay'a ait arzu, istek AYDIN: (Tür) 1 Aylı gece, mukmin 2 Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevver 3 Açık, belli, or*tada, vazıh, aşikar, bahir 4 Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut 5 Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevver Kılıçarslanın hanımının ismidir Erkek ve kadın ismi olarak kullanılır AYDINALP: (Tür) Er - Münevver, bilgili, yiğit, kahraman kişi Konya Selçuklulan'ndan ünlü bir komutan AYDINAY: (Tür) Ka - (bkz Ay*dın) AYDİNÇ: (Tür) Er - Cesur, aydın AYDINER: (Tür) Er - (bkz Aydın) AYDINTAN: (Tür) Er - Şafak vak*ti AYDINTUĞ: (Tür) Er - (bkz Ay*dın) AYDOĞDU: (Tür) Ka - Doğmakta olan ay Ay doğdu Bey Ertuğrul Gazi'nin oğlu veya torunu (1302) AYDOLUN: (Tür) Er - Dolunay, mehtap AYETULLAH: (Ar) Er 1 Allah'ın ayetleri 2 Özellikle Şii mollalarının kullandığı isimlerdendir Allah'ın göndrermiş olduğu yasalar ve emirler 3 Mucizeler, hikmetler 4 İz, nişan AYFER: (tfi) Ka 1 Ayyüzlü, ay gibi güzel, parlak ışık saçan 2 Şan, haşmet sahibi AYGEN: (Tür) Ka 1 Dost, arkadaş 2 Sevgili, yar 3 Temiz yaratılıştı AYGUT: (Tür) Er - Karşılık, müka*fat AYGUTALP: (Tür) Er - (bkz Aygut) Aygutalp: (XIV yy) Türk ko*mutan Osman Gazi'nin silah arkada*şı İlk Türk denizcisi İmralı fatihi Ka*ra Ali'nin babası Yıldırım Bayezid'le birlikte Timur'a esir düşen Timurtaş Paşa'nın dedesi AYGÜL: (Tür) Ka - Ay'ın gülü AYGÜN: (Tür) Ka - Gösterişli, ay ve güneş kadar güzel anlamında AYHAN: (Tür) Er - Ay sahibi, ay hakimi Oğuz Kağan Destanı'na göre, Oğuz'un altı oğlundan biri Efsanede bahsedilen, Oğuz'un ışıktan doğan ka*rısından olan 3 oğlundan biri Ay*han'ın 4 oğlu 24 Oğuz boyunun 4'ünü oluşturur Bunlar Bozoklu soyudur AYHATUN: (Tür) Ka - Ay yüzlü kadın Ay ve hatun kelimelerinden birleşik isim AYİLKİN: (Tür) Ka - İlk çocuklara takılan isim AYKAÇ: (Tür) Er 1 Söyleyen, ko*nuşan 2 Akıl veren 3 Ozan, şair AYKAN: (Tür) Er - Soylu, asil, te*miz kişi AYKE: (Ar) Ka - Sık koruluk AYKUT: (Tür) Er 1 Kutlu, uğurlu ay 2 Karşılık, mükafat AYKUTALP: (Tür) Er - Mükafat veren kahraman, iyi karşılık veren ba*hadır AYLA: (Tür) Ka - Ay'ın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen halka, ayla Beyaz ışık (bkz Hale) AYLİN: (Tür) Ka - Ay'a ait AYMAN: (Tür) Er - Ay gibi güzel, ışıklı kimse AYMETE: (Tür) Er - (bkz Mete) AYMUTLU: (Tür) Er - (bkz Mut*lu) AYNAMELEK: (tai) Ka - Melek gibi, melek görünüşlü kadın AYNDİLGE: (ati) - Pınar, su, kaynak - Antakya-Halep arasında, Suriye sınırına çok yakın bir yerde bulunan kaynak su Tarihte bu kaynak dolayısıyla önemli yerleşim bölgesi olmuştur - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYNİ: (Ar) Er 1 Ayn'a ait 2 Pınar, kaynak, göz 3 Karşılığı mal olarak ödenmiş el-Ayni, (1360-1451) yıllan arasında yaşamış İslâm âlimi AYNIHAYAT: (Ar) Ka � Hayatın gözü, hayat pınarı AYNŞEMS: (Ar) 1 Güneş kaynağı 2 Mısır'da bir kasaba 3 Bir cins de*ğerli taş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYNUR: (tai) Ka - Ay ışığı AYNÜDDEVLE: (Ar) Er - 1 Dev*letin gözü 2 Devletin kaynağı Aynüddevle (Öl 1152) Danişmendli hükümdar Melikşah'ın oğlu AYPARE: (ftbi) Ka - Ay parçası AYPERİ: (tfi) Ka - Ay yüzlü güzel, dilber AYRAL: (Tür) - Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişik -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYSAL: (Tür) - Ay gibi, ay'a ben*zeyen - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYSAN: (Tür) - Ay gibi, ay yüzlü -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYSEL: (Tür) Ka 1 Bol ışık saçan, ay 2 Ay'ın en parlak zamanında do*ğan AYSEMA: (tai) Ka - Ay gözlü AYSEN: (Tür) Ka - Ay gibi güzel Parlak ve nurlu AYSEV: (Tür) - Ay gibi sevgili -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYSEVEN: (Tür) Ka - (bkz Aysev) AYSU: (Tür) Ka - Su gibi berrak ay AYSUDA: (Tür) Ka - Suya yansı*yan ay AYSUN: (Tür) Ka - Ay gibi ışıltılı ve güzelsin anlamında AYSUNA: (Tür) Ka - (bkz Aysu) AYSUNAY: (Tür) Ka - (bkz Aysu) AYSUNGUR: (Tür) Er - (bkz Sun*gur) AYŞAN: (Tür) - Ay gibi şanlı, gör*kemli, parlak - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AYŞE: (Ar) Ka - Yaşayan Rahat yaşayan (Geniş bilgi için bkz Aişe) AYŞEN: (Tür) Ka - Neşeli ay, gülen ay AYŞENUR: (Ar) Ka - Nurlu, ışıltılı hayat AYŞIL: (Tür) Ka - Ay gibi ışıl ışıl - Ay ve şıl kelimelerinden birleşik isim AYŞİN: (Tür) Ka - (bkz Ayşıl) AYŞİRİN: (Tür) Ka - Sevimli ay, ay gibi sevimli Şirin AYŞULE: (tai) Ka 1 Ay kıvılcımı 2 Ay ışığı AYTAÇ: (Tür) Er - Başa takılan ay şeklinde taç AYTEK: (Tür) Er - Ay gibi (Eski Türkçede tek/teg olarak kullanılmış*tır) AYTEKİN: (Tür) Er - Ay şehzade*si, ay prensi AYTEN: (Tür) Ka 1 Ay yüzlü 2 Teni beyaz ve parlak olan 3 Güzel vücutlu AYTİGİN: (Tür) Er - (bkz Tigin) AYTOLUN: (Tür) Er 1 Dolunay 2 Ay'ın ondördü gibi güzel AYTUĞ: (Tür) Er 1 Mızrağın ucu*na yapılmış ayın üstüne yapılan tüy 2 Tuğ, tüy, fars gibi AYTUNA: (Tür) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır, (bkz Tuna) AYTUNCA: (Tür) - (bkz Tunca) AYTÜL: (Tür) Ka - Ay ve tül keli*melerinden oluşan birleşik isimler*den - Son zamanlarda yapılmış, uy*durma bir isimdir AYTÜN: (Tür) Er - Ay ve gece AYVAZ: (Ar) Er 1 Arapça ivaz ke*limesinin bozulmuş şekli 2 Eskiden kibar konaklarda yemek servisi yapan ve sokak işlerinde kullanılan Vanlı Ermenilere verilen ad Ermeni uşak 3 Karagöz perdesinin belli başlı tip*lerinden biri 4 Köroğlu destanında bir kahraman AYYÜKSEL: (Tür) Ka - Yükselen ay AYZER: (lai) 1 Altın renginde ay 2 Ay'ın altın rengini aldığı an - Er*kek ve kadın adı olarak kullanılır AZAD: (Fars) Er l Hür, serbest 2 Kimseye bağımlı olmayan 3 Kurtul*muş 4 Müberra 5 Zarif, nazik -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır AZADE: (Fars) Ka - (bkz Azad) AZAM: (Ar) Er - En büyük, daha büyük, ulu İmam-ı Azam Ebu Hanife: Hanefi mezhebinin kurucusu Bü*yük alim ve müctehid AZAMEDDİN: (Ar) Er - Dinin ulu*luğu, emaneti - Türk dil kuralı açısın*dan "d/t" olarak kullanılır AZAMET: (Ar) Er - Büyüklük, ulu*luk AZER: (Fars- İbr) Er - Ateş İbra*him (as)'in babası olduğu söylenir AZİM: (Ar) Er 1 Büyük, ulu, ce*sim, iri, muhteşem 2 Kuvvetli, şid*detli, derecesi yüksek 3 Ehemmiyet*li, mühim, müthiş AZİME: (Ar) Ka 1 Kesin kararlılık, niyet, sebat 2 Cin, yılan ve benzeri şeylerin şerrinden kurtulmak için okunan dua 3 Büyük iş, büyük gü*nah, büyük bela AZİMET: (Ar) Ka 1 Kuvvetli bir iradeye dayanan karar, yemin anlamı*na gelmektedir 2 Herhangi bir ko*laylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılma*sı gerekli olan dini vecibeler AZİZ: (Ar) Er 1 Muhterem, sayın 2 Sevgili 3 Veli, evliya, ermiş 4 Az bulunur 5 Allah'ın izzetli kıldığı, mü'min - Aziz (İmadettin Abulfeth Osman el-Aziz): Selahaddin Eyyubi-'nin II oğlu Kardeşi el-Efdal, Melik iken kendisi Şam'ı terkederek Mısır Eyyubileri hükümdarlığını ilan etti Fakat daha sonra kardeşiyle barıştı AZİZE: (Ar) Ka - (bkz Aziz) AZİZİ: (Ar) Er - Aziz'e ait - XVI yy'da yaşamış Türk şairi "Yedikuleli Azizi' lakabıyla tanınır Asıl adı Mus*tafa'dır AZMİ: (Ar) 1 Kasıt, niyetlilik ka*rar 2 Kemikli 3 Güçlü, kuvvetli Azmi Pir Mehmet (-1583): Şehzade Mehmed'in ve III Mehmed'in hocalı*ğını yapmıştır AZMİDİL: (afi) Ka - Gönül yüceliği AZMİYE: (Ar) Ka - (bkz Azmi) AZMUN: (Fars) Er - Deneme, sına*ma, tecrübe AZRA: (Ar) Ka 1 Bakire, kızoğlan kız 2 Ayak değmemiş kum 3 Delinmemiş inci 4 Hz Meryem'e verilen adlardan 5 Medine şehrinin adların*dan biri 6 Masal kahramanı "Vamık"'ın sevgilisi AZRAF: (Ar) Er 1 Zarif 2 Pek in*ce, pek nazik 3 Çok zeki AZREF: (Ar) 1 Çok zarif, en zarif 2 Çok zeki - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır AZZAM: (Ar) Er - En büyük, en ulu Abdullah Azzam: Afganistan İslâmî hareketinin siyasi liderlerinden Bir suikast sonucu şehit olmuştur AZZE: (Ar) Ka 1 Dişi ceylan yav*rusu 2 Yüce, şerefli |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüB BABA: (Tür) Er 1 Kendi dölünden çocuğu olan erkek 2 Birinci dereceden erkek akraba 3 Koruyucu, velinimet 4 Saygı ifadesi olarak yaşlılara verilen unvan 5 Ecdad, Ata 6 Tekke büyüğü 7 Zencilerde görülen saraya benzer bir hastalık - Baba Oruç Oruç Reis Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa'nın lakabı BABÜR: (Tür) Er 1 Böbürlenme 2 Hükümdar - Babürşah Zahirettin Muhammed (1483-1530) Hindistan'daki Türk-Hint İmparatorluğu'nu kuran kişi BADE: (Fars) Ka - Şarap, içki İsim olarak kullanılmaz BADEM: (Fars) Ka 1 Gülgillerden ülkemizin her bölgesinde yetişen ağaç 2 Bu ağacın yaş ve kuru yenen meyvesi BADİ: (Fars) Er 1 Rüzgara veya havaya ait 2 Geçici Badi Ahmed (1839-1908) Türk yazar ve şair BADİYE: (Ar) Ka - Çöl, kır BAĞATUR: (Tür) Er - Cesur yiğit BAĞDAGÜL: (Tür) Ka - Değeri ölçülemeyen gül BAĞDAŞ: (Tür) Er - Yakın arkadaş, dost BAĞDAT: (Ar) Ka - İrak'ın başken*ti olan tarihsel kent Bağdat Hatun: (XIV yy) Emir Coban'ın güzelliğiyle ünlü kızı İlhanlılar devletinin son hükümdarı Ebu Said Bahadır Han ile evlenmiştir Bahadır Han'ın ölümünden sorumlu tutularak Arpa Han tarafından öldürüldü BAĞIŞ: (Tür) 1 Bağışlanan şey, ihsan 2 Sıçrayış, atlama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAĞIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Bağış) BAĞIŞHAN: (Tür) Er - (bkz Bağış) BAĞLAM: (Tür) 1 Cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste 2 Bir koşuttaki dörtlüklerin herbiri 3 Herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı 4 Dilbilgisinde, önce veya sonra gelen kelimeyi etkileyen belirleyen birim ya da birimler bütünü -Erkek veya kadın adı olarak kullanılır BAHA: (Ar) Er 1 Güzellik, zariflik 2 Parıltı 3 Alışma, dadanma - Bahailik mezhebinin kurucusu BAHADDİN: (Ar) Er - Dinin güzelligi Dinin değerlisi - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır BAHADIR: (Fars) Er - Cesur, yiğit, bağatur Timur soyundan Hindistan'da hükümdarlık yapmış Türk lider BAHADIRHAN: (Tür) Er - (bkz Bahadır) BAHAEDDİN: (Ar) Er - (bkz Bahaddin) Bahaeddin Ahmed Efendi (Bursa 1741-1794): Osmanlı dönemi tarihçilerinden Müderrislik ve kadılık yaptı BAHAMRA: (Ar) - Irak'ta bir yer - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAHAR: (Fars) Ka 1 Kışla yaz arasındaki mevsim 22 Mart'la Haziran arası, ilkyaz 2 Güzellik, güzel 3 Sığır gözü, papatya, sığır papatyası, sarı papatya 4 Put, çelipa, sanem 5 Atılmış pamuk 6 Ölçek 7 Karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu şey BAHAULLAH: (Ar)Er - Allah katında değer ve kıymet sahibi BAHİR: (Ar) Er 1 Deniz, derya 2 Yalancı, ahmak, alık 3 Ekin sulayıcı, sulayan 4 Belli, besbelli, açık, apaçık 5 Işıklı, parlak, güzel Bahir (Abdurrahman) İst 1688-1746) Osmanlı dönemi kadılarından Şair, bestekar BAHİRA: (Ar) Ka 1 Kulağı yarık dişi deve veya koyun Hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi - Kur'an-ı Kerim, bu adetleri kaldırmıştır BAHİRE: (Ar) Ka 1 Işıklı, parlak, güzel 2 Dikenli ağaç 3 Açık, apaçık 4 Çok koşan cins deve 5 Vapur BAHİSE: (Ar) Ka - Söz eden, bahseden BAHİT: (Ar) Er - Bahtı açık şanslı BAKİYE: (Ar) Ka - Şehvetli kadın İsim olarak kullanılmaması uygundur BAHRA: (Ar) Er - Timur devletinin güney sınırını koruyan eski bir sınır kalesi BAHRİ: (Ar) Er 1 Denize ait denize mensup, denizle ilgili 2 Denizci, levent 3 Tüyünden kürk olan, patkada denilen, gagası kaşığa benzer bir çeşit deniz ördeği BAHRİYE: (Ar) Ka 1 Donanmaya ait (bkz Bahri) 2 Libya çölünde vahalar grubu, Bahriye, Mısır'ın büyük vahalar grubunun en kuzeyinde olan aşırı verimli vahalardır 3 Gönlü geniş, cömert vaha gibi verimli BAHTEVER: (Tür) Er - Şah Avrangzeb'in gözde kadınlarından biri BAHTI: (Ar) Er 1 Bahtla, kaderle ilgili 2 Kimi Divan şairlerinin ortak mahlası BAHTINUR: (Ar) Ka - Talihli, şanslı, yazgısı parlak BAHTİSER: (afi) Ka - Talihli, şanslı, iyi yazgılı İşleri başından beri iyi giden BAHTİŞEN: (afi) Ka - Talihi, kaderi, kısmeti şen (bkz İkbal) BAHTİYAR: (afi) 1 Bahtlı, talihli 2 Mesud, mutlu Bahtiyar (Ebu Mansur) (942-978) Büveyhilerin hükümdarlarından biri- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAKANAY: (Tür) � Gökyüzünde duran ay, açık seçik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAKIR: (Fars) Er l İnceleyen, tetkik edip açıklayan 2 Arslan 3 Hz Hüseyin'in Zeyne'l-Abidin'den torununun adı BAKİ: (Ar) Er 1 Allah'ın isimlerindendir Genellikle "abd" takısı alarak kullanılır, (bkz Abdülbaki) Kalıcı, sürekli, devamlı Varlığının sonu olmayan Ölümsüz 2 Artan, kalan, geriye kalan 3 Korunmuş Baki: - Ünlü Türk şairlerinden olup asıl adı Abdül*baki Mahmud'dur BAKİNAZ: (Fars) Ka - Sürekli nazlanan, çok nazlı BAKİYE: (Ar) Ka - Ağlayan kadın Hüzünlü kadın BAKYAZI: (Tür) - Sevilen bir olaydan sonra verilen ziyafet - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BALA: (Tür) Er 1 Çocuk yavru 2 Yüksek, yüce, yukarı, (bkz Ali) 3 Azat 4 Yedek atı BALABAN: (Tür) Er 1 Çocuk bekçisi 2 Gürbüz canlı, cüsseli, insan veya hayvan Balaban: Gıyasu'd-Din Uluğ Hanın IV yy başlarında Aybek tarafından İltutmuş'dan sonraki en büyük hükümdar BALAHATUN: (Tür) Ka - Üstün, asil kanlı Değerli soy mensubu Balahatun: Şeyh Edebali'nin kızı ve Osman beyin karısı BALAMAN: (Tür) Er - (bkz Balaban) BALAMİR: (Tür) Er - Eski bir Türk kağanı (IV yy) Alanları ve Ostrogotları yenerek batıya sürdü BALATEKİN: (Tür) Er - (bkz Balaban) BALCAN: (Tür) Er - (bkz Baldan) BALDAN: (Tür) Ka - Bal gibi tatlı, şirin, hoş BALDEMİR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, şirin BALER: (Tür) Er - Tatlı dilli, cana yakın kimse BALGIN: (Tür) Ka 1 Bal'a doymuş 2 Çok tatlı, bal gibi BALHAN: (Tür) Ka - Hazar denizi sahilinde Anuderyanın eski yatağının denize vardığı yerde bir dağ silsilesi BALIM: (Tür) 1 Kardeş 2 Çok sevgili, samimi arkadaş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BALIN: (Tür) Ka - (bkz Balım) BALİ: (Ar) Er - Eski, koca, köhne BALİBEY: (ati) Er - Osmanlı beylerinden Bosna beyi olarak Kanuni'nin Belgrad Seferine katıldı Mohaç savaşında (1526) düşmanı iki yandan çevirerek zaferin kazanılmasında büyük payı oldu BALİSOY: (ati) Er - Eski, köklü soydan gelen BALK: (Tür) Er - Şimşek BALKAN: (Tür) Er 1 Sarp ve ormanlık sıradağları 2 Avrupa'nın güneydoğu bölgesine verilen isim Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya, Arnavutluk ve Romanya'yı içerir BALKAR: (Tür) Er 1 Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Türk boyu Kıpçaklann bir kolu 2 Bu boya mensup kişi BALKI: (Tür) 1 Parıltı, ışık 2 Güzel parlak, süslü 3 Şimşek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BALKIR: (Tür) Er - Parıltı, ışık, şimşek Balkır Rıza: (Öl 1945) Türk Karagöz oyunu ustası BALKIZ: (Tür) Ka - Şirin, tatlı, hoş Belkıs adının örfte söylenişi BALKOÇ: (Tür) Er - (bkz Balkı) BALSAN: (Tür) Er - (bkz Balım) BANGU: (Tür) Er 1 Haykırış, bağırış 2 Gökgürültüsü, yankı BANU: (Fars) Ka 1 Kadın hatun, hanım 2 Kraliçe, prenses 3 Gelin 4 Şarap ve gül suyu gibi şeylerin şişesi 5 Yusuf ve Zeliha öyküsünün kadın kahramanı - Banu Hanım (Cevheriye Banu) Türk halk şairi (1864-1914 Çankırı) Kadiri tarikatı bağlılarından BANUGÜL: (Fars) Ka - (bkz Banu) BANUHAN: (Fars) Ka - (bkz Banu) BARAK: (Tür) Er - Oğuzların Bayat boyuna mensup bir oymak Gaziantep, Kilis ve Nizip çevresinde yaşarlar - Barak Han: Çağatay hükümdarı (1266-1271) BARAN: (Fars) Ka 1 Yağmur Mevsim-i Baran, yağmur mevsimi BARANSEL: (fti) Er - (bkz Baran) BARAY: (Tür) Er - Ezeli, öncesi olmayan, öncesiz BARBAROS: (İtal) Er Kırmızı sakal Baba-Oruç Türk denizci kaptan-ı derya Oruç Gazi'nin İtalyanlarca meşhur olan ismi Kanuni döneminde yaşayan ünlü denizci Barbaros Hayrettin olarak bilinmekte BARÇIN: (Tür) Ka - Bir tür ipekli kumaş BARIK: (Tür) Er 1 Sivri tepeler arasındaki uçurum, yüksek kayalıklardaki çatlaklıklar 2 Yeşillik, çayırlık yer BARIKHAN: (Tür) Er - (bkz Barık) BARIM: (Tür) Er - Varlık, servet, zenginlik BARIN: (Tür) Er 1 Bütün, hep 2 Güç kuvvet 3 Göğüs 4 Moğol devrinde Orta Asya'da büyük beyliklerden biri BARIŞ: (Tür) Er 1 Savaşsızlık durumu 2 Savaştan sonra silah bırakma, uzlaşma sulh 3 Dirlik, düzenlik BARIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Barış) BARİK: (Ar) Er 1 Parıldayan 2 Nazik, dakik, ince Fikr-i Barik İnce düşünce BARİKA: (Ar) Ka - Şimşek, yıldırım parıltısı BARKAN: (Tür) 1 Çöllerde rüzgarın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan ay biçimindeki küçük kumsal külle 2 Hareketli kumul - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BARKIN: (Tür) Er - Yolculuk eden, yolcu gezgin BARLAS: (Tür) Er - Kahraman, savaşçı BARS: (Tür) Er l Kaplana benzeyen yırtıcı hayvan 2 Arı oğulu -İsim olarak kullanılmaz Barsbay: (el-Melikü'1-Eşref (Öl 1438) Mısır Memluklan sultanı Çerkez hanedanındandır BARTU: (Tür) Er - En eski Türk kağanlarından biri |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüBAŞAK: (Tür) Er - Sağlam, dayanıklı BASİR: (Ar) Er 1 Göz 2 Görme 3 Allah'ın sıfatlarından, herşeyi gören ("Abd" takısı almadan kullanılmaz) BASİRET: (Ar) Ka 1 Göz açıklığı, inceden inceye etraflı derin görüş 2 Ön görüş, seziş BASRİ: (Ar) Er - Basralı, Basra şehrinde oturan Hasan'ı Basri'ye izafeten kullanılmıştır BASRİYE: (Ar) Ka - (bkz Basri) BAŞAK: (Tür) Ka 1 Tahıl tanelerini taşıyan kısım, sünbüle: Buğday başağı 2 Hasattan artakalan şey 3 Okun uç kısmındaki sivri demir BAŞAR: (Tür) Er - Başarılı ol, işi sonuçlandır BAŞARMAN: (Tür) Er - Yaptığı işi başarıyla sonuçlandıran BAŞAY: (Tür) - Birinci, ilkay - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAŞBUĞ: (Tür) Er - Başkumandan, hükümdar - Eski Türklerde orduya kumanda eden hükümdar veya komutanlar BAŞEĞMEZ: (Tür) Er - Buyruk altına girmeyen, kişilikli BAŞER: (Tür) Er - (bkz Başar) BAŞİR: (Ar) Er 1 Müjdeci 2 Güler yüzlü, mesut, mutlu (bkz Beşir) BAŞKAYA: (Tür) Er � Kayaların başı, güçlü, kuvvetli BAŞKAYNAK: (Tür) Er - İlk kaynak Ana kaynak BAŞKUR: (Tür) Er - Türk çadırlarının çevresindeki kanatlan örten bölümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm eni olan kuşak BAŞKURT: (Tür) Er - Ural dağlan bölgesinde yaşayan ve Türklerin Kıpçak kolundan olan bir boy Asıl ismi Başkırt'tır Ural dağlannın güneyinde yerleşiktirler BAŞKUT: (Tür) Er - Kutlu, talihli kimse BAŞOK: (Tür) Er - Önde olan yiğit BAŞOL: (Tür) Er - Başta ol, önder ol BAŞÖZ: (Tür) Er - Önemli soydan gelen BAŞSOY: (Tür) Er - (bkz Başöz) BAŞTUGAY: (Tür) Er - (bkz Başok) BAŞTUĞ: (Tür) Er - (bkz Başman) BATIBOY: (Tür) Er - Türklerin göç sonucu batıya yerleşen oymakları BATIGÜL: (Tür) Ka - Batı'da açan yetişen gül BATIHAN: (Tür) Er - (bkz Batı) BATI: (Tür) - Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler Erkek ve kadın adı, birleşik isim yapılarak kullanılır BATIR: (Tür) Er - Yiğit, kahraman, bahadır BATIRAY: (Tür) Er - (bkz Batır) BATIRHAN: (Tür) Er - (bkz Batır) BATTAL: (Ar) Er 1 Cesur, kahraman 2 Pek büyük 3 İşe yaramaz, hantal 4 İşsiz Battal Gazi: Emevilerin VII yy Bizans'a düzenledikleri sefer ve savaşlarda ün salmış komutanı BATU: (Tür) Er - Üstün gelen, gücü yeten, galip BATUĞ: (Tür) Er - (bkz Batu) BATUHAN: (Tür) Er - Altınordu devletinin kurucusu (1204-1255) Cengiz Han'ın torunu BATUR: (Tür) Er - Kahraman, yiğit, cesur, bahadır BATURALP: (Tür) Er - Yiğitler yiğidi BATURAY: (Tür) Er - (bkz Batur) BATURHAN: (Tür) Er - (bkz Batur) BAVER: (Fars) Er - Tasdik, inanma Sağlam, pek doğru BAYAR: (Tür) Er 1 Ulu, yüce saygın, soylu 2 Ekilmemiş toprak BAYAZID: (Ar) Er - (bkz, Bayezid) BAYBARS: (Tür) Er - Bahri Memlüklerin sultanı olup Kıpçak ülkesinde doğmuştur Baybars (el-Melikü'l-Zahir Rüknettin) (1223 Şam - 1277) Eyyubi hanedanını ortadan kaldırıp Abbasi halifeliğinin yeniden kurulmasını sağladı BAYBAŞ: (Tür) Er - Zengin, ileri gelen, saygın BAYBEK: (Tür) Er - (bkz, Baybaş) BAYBORA: (Tür) Er - Fırtına BAYCAN: (Tür) Er - (bkz Baybaş) BAYÇA: (Tür) - Zengin, varlıklı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAYDAK: (Tür) Er - Bayrak BAYDAN: (Tür) Er - Şımarık, gururlu, kendini beğenmiş BAYDAR: (Tür) Er - Kırım yarımadasında Sivastopol şehrinin güneyinde tartada bir Türk köyü Güzellik ve bereketiyle ünlüdür BAYDIR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli BAYDU: (Tür) Er - İlhanlı devleti hükümdarı Hulagunun torunu 11 ay İlhanlı devleti hükümdarı oldu BAYDUR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, cesur BAYDURALP: (Tür) Er - (bkz Baydur) BAYER: (Tür) Er - Zengin, varlıklı kimse BAYEZİT: (Ar) Er - Çeşitli zamanlarda yaşamış Osmanlı şehzadelerinin genel adı Bayezit l (Bursa 1360-Alaşehir 1403) Yıldırım, Osmanlı padişahı I Murat'ın Gülçiçck Hatun'dan olma oğlu BAYGÜÇ: (Tür) Er - Zengin ve güçlü kimse BAYKAN: (Tür) Er - (bkz, Baygüç) BAYINDIR: (Tür) Er - İmar edilmiş, mamur BAYKAL: (Tür) Er - Yaban kısrağı Orta Asya Türk ülkelerinde yaşar BAYKAM: (Tür) Er - Hekim, doktor BAYKAN: (Tür) Er - Bay soyundan, zengin Baykan (XIV yy Kars) Türk halk şairi Timur'un 1386'da Kars'ı Karakoyunlular'dan alması üzerine ünlü bir destan yazdı Anadolu-Azerbaycan sahasının en eski aşığıdır BAYKARA: (Ar) Er 1 Helak olma, mahvolma 2 Böbürlene böbürlene, salınarak yürüme 3 Malı çok olma Baykara: Timuroğullan şehzadesi Timur'un torunu Şeyh Ömer'in oğludur BAYKOCA: (Tür) Er - Varlıklı, saygın BAYKURT: - (bkz Baykoca) BAYKUT: (Tür) Er - Kutlu talihli BAYKUTAY: - (bkz Baykut) BAYLAN: (s) Ka1 Nazlı, şımarık 2Bayla büyüdü bir dediği iki edilmedi BAYMAN: (Tür) Er - Varlıklı, saygın BAYRAM: (Tür) Er 1 Neşe ve sevinç günü Dini bakımdan hususi değeri olan ve milletçe kutlamalar yapılan gün veya günler BAYRI: (Tür) Er - Çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan BAYRU: (Tür) Er - (bkz Bayrı) BAYRUALP: (Tür) Er - (bkz Bayru) BAYRUHAN: (Tür) Er - (bkz Bayru) BAYSAL: (Tür) Er - Soylu, ünlü kişi BAYSAN: (Tür) Er - Zengin, tanınmış BAYSU: (Tür) Er - (bkz Baysan) BAYSUNGUR: (Tür) Er - Akkoyunlu hükümdarlarından Gıyase'd-Din Baysungur Timur'un torunu ve Şahruh Mirzanın oğlu Büyük bir hattattır ve resim ve sanatın koruyucusu olarak tanınmıştır BAYTAL: (Tür) Er 1 Kısrak 2 Bayır, yokuş BAYTEKİN: (Tür) Er - (bkz Baytal) BAYTUGAY: (Tür) Er - (bkz Tugay)- BAYTÜZE: (Tür) Er - (bkz Tüze) BAYTÜZÜN: (Tür) Er - (bkz Tüzün) BAYÜLKEN: (Tür) Er - (bkz Ülgen) BEDAHŞAN: (Fars) - Amu-derya'nın kaynağı olan Perc'in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEDAHŞİ: (Fars) Ka - (bkz Bedahşan) BEDAYİ: (Ar) Er - Eşi benzeri olmayan güzel, mükemmel, yeni şeyler BEDEL: (Ar) 1 Değer, kıymet 2 Bir şeyin yerine verilen, yerini tutan şey, karşılık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEDİ: (Ar) Er 1 Bir şeyi örneği olmadığı halde meydana getiren 2 Yoktan vareden Allah'ın 99 isminden birisidir 3 Söz estetiği, halin muktezasına uyan delilleri açık şekilde belirtme ve sözü güzelleştirme yollarına ait bilgiler toplamı 4 Güzel, güzellik Bedi b Mansur Hanefi fıkıh alimi (Sivas-1223) El-Bahru'1-Muhit adlı bir fıkıh eseri vardır BEDİA: (Ar) Ka 1 Yüksek estetik değerde, sanat eseri 2 Beğenilen ve takdir edilen şey Eşi az bulunur güzellikte 3 Ülkü, ideal BEDİD: (Fars) Er - Meşhur, görünür, açık meydanda (Hüveyda) BEDİH: (Ar) Er - Şan ve şerefi büyük olan BEDİHE: (Ar) Ka 1 Düşünmeden, birden bire söylenen güzel söz 2 Başlangıç BEDİHİ: (Ar) Er - Besbelli, açık-apaçık BEDİNUR: (Ar) Ka - (bkz Bedi) BEDİR: (Ar) Er - Dolunay, ondört gecelik ay BEDİRAN: (Fars) Ka 1 İşleri kötü idare eden 2 Çapkın kadın BEDİRHAN: (Fars) Er - İleri görüşlü, aydın lider BEDİÜZZAMAN: (Ar) Er 1 Zamanın harikası 2 Asrın mükemmel insanı - Daha çok lakab olarak kullanılır - Bediüzzaman Said Nursi: Son devrin meşhur müslüman alimlerindendir Hayatının önemli bir kısmı İslami düşüncelerinden ötürü hapislere girip çıkmakla geçti Risale-i Nur Külliyatı'nı telif etmiştir BEDRAN: (Fars) Ka 1 Sert başlı at2 Daima 3 Hoş latif, yakışıklı BEDREDDİN: (Ar) Er 1 Din'in nuru, ışığı 2 Dinin aydınlığı, dinde bilgelik Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır BEDREKE: (Fars) Ka - Yol gösteren, kılavuz BEDRİ: (Ar) Er 1 İçi altın dolu kese Bedr-i Dilşan b Mehmed b Oruç b Gazi b Şeban: (XV yy il yarısı) Türk şairlerinden Murat II adına yazdığı Murat namesi ünlüdür 2 Ayla ilgili, ayın ondördü gibi güzel BEDRİYE: (Ar) Ka 1 Ay gibi Ay kadar güzel Ay'a ait 2 Sühreverdiyye tarikatının altı şubesinden biri BEDRULCEMAL: (Ar) Er 1 Ay yüzlü 2 Fatımi devleti vezir ve serdarlarındandır 2 defa Şam valisi olmuştur (1013-1094) BEDRUNNİSA: (Ar) Ka - Dolunay yüzlü kadın BEDÜK: (Tür) Er - Büyük, yüce, gösterişli, önemli BEGÜM: (Fars) Ka - Kadın hükümdar, prenses Doğu Türk hükümdarlarının harem ve kızlarına isim olarak verilirdi BEHÇET: (Ar) Er 1 Sevinç 2 Güzellik, güleryüzlülük 3 Şirinlik Bu kelime Kur'an-ı Kerim'in Neml suresi 60 ayetinde geçmektedir BEHİCE: (Ar) Ka - Şen, güzel, güleryüzlü kadın (bkz Behiç) BEHİÇ: (Ar) Er - Şen, güzel, güler-yüzlü adam Kur'an-ı Kerim'de adı geçen kelimelerdendir - (bkz Hac, ayet 5) BEHİRE: (Ar) Ka 1 Güzel kadın Soyu-sopu temiz kadın 2 Şişmanlıktan dolayı nefes darlığı olan BEHİŞT: (Fars) Er 1 Cennet 2 Uçmak BEHİYE: (Ar) Ka - Beha'dan güzel BEHLÜL: (Ar) Er 1 Çok gülen, çok gülücü 2 Hayır sahibi, çok iyi adam 3 Bir İslam sofisi, Behlül-i Dana Harun er-Reşid'in kardeşinin adı olup, delice hareketleriyle meşhur olmuştur BEHMAN: (Fars) Er 1 Filan filanca 2 Fars takviminde 11 ay'a ve her ayın 2 gününe delalet eder BEHMAR: (Fars) Er - Çok ziyade, fazla - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEHMENYAR: (Fars) Er - İbn Sina mektebine mensup ve Arapça telifleri olan filozof (X-XI yy) İbn Sina'nın kitaplarını şerhetmişir BEHNAN: (Ar) Er - Güleç, güler-yüzlü, iyi huylu ve daima gülen adam BEHNANE: (Ar) Ka - Güleryüzlü, iyi huylu ve daima gülen kadın BEHRA: (Fars) Ka l Onun için ondan dolayı 2 Bir Arap kabilesi olup Hunus ovasında yerleşmişlerdir BEHRAM: (Fars) Er 1 Merih yıldızı 2 Her ayın 20 gönü 3 Acem pehlivanlarından birinin adı 4 İran hükümdarlarından birkaçının adı ki en meşhuru yaban eşeği avına pek düşkün olan "Behram Gûr"dür BEHRAMŞAH: (Fars) Er 1 (bkz Behram) 2 Gazne sultanı 3 Kirman Selçukluları hükümdarı 4 Eyyubilerin büyük şairi BEHREM: (Ar) Ka - Asfur çiçeği kırmızı gül BEHZAD: (Ar) Er - Ressam, minyatürcü - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır BEKATA: (Tür) Er - İleri gelen, saygın Soylu, isim yapmış sülaleden BEKBARS: (Tür) Er - (bkz Bekata) BEKDEMİR: (Tür) Er - (bkz Bekata) BEKDİL: (Tür) Er 1 Doğru sözlü, mert 2 Gönlü zengin Baygönüllü BEKİL: (Ar) Er - Yakışıklı, süslü delikanlı, genç BEKİR: (Ar) Er 1 Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse, bakir 2 Yeni doğmuş 3 Öncesi, İsmaili zümresine ait büyük bir Arap kabilesi BEKRİYE: (Ar) Er 1 Her şeyin evveli, ilk çocuk 2 Genç ve taze kız 3 Dişi deve yavrusu BEKSAN: (Tür) Er 1 Tanınmış, ünlü, saygın 2 Bey ünvanı taşıyan BEKTAŞ: (Fars) Er 1 Akran 2 Eş, müsavi - Bektaşi: Hacı Bektaş Veli tarikatına mensubolan kişi, Horasan'da gelip Anadolu'ya yerleşen Hacı Bektaş Veli tarafından kurulduğu ileri sürülen tarikata mensup ilk zamanlan bilinmeyen bu tarikat, sonradan batıni bir hüviyet kazanmıştır BEKTÖRE: (Tür) Er - Güçlü, değişmez töreleri olan, törelerine bağlı BEL'AM: (Ar) Er 1 Terbiyesiz, aç gözlü, pisboğaz, obur 2 Hz Musa hakkında İsrailoğullarını kandırarak yalan söyleyip dünya menfaatından ötürü gerçeğe sırtını dönen, bilge olmasına rağmen küfrü tercih edip Hz Musa'ya beddua etmesiyle tanınmış olan "Bel'am b Baura" adında İsrail kabilesinden bir zatın adı İsim olarak konulmaz BELAZURİ: (Ar) Er - II yy Arap tarihçilerinin en büyüklerinden (Ahmet b Yahya) Belazur usaresi içmiş ve şuurunu kaybederek öldüğü için kendisine bu ad verilmiştir BELEK: (Tür) Er 1 Hediye, armağan 2 Selçukluların Dersim, Gere, Harput ve Halep emiri BELEN: (Tür) 1 Dağ beli, dağın aşılacak yeri, dağlık yer 2 Akdeniz bölgesinde İskenderun'da Suriye'nin Kuzeye ulaşan büyük yolun Amanos dağlarım aştığı geçit üzerinde bulunan kasaba - Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır BELGE: (Tür) Er - Bir gerçeğe tanıklık eden şey BELGİN: (Tür) Ka 1 Alamet, nişan, marka 2 Tam ve kesin olarak belirlenmiş, sarih BELHİ: (Ur) - Belh şehrine mensup (Afganistan) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BELİĞ: (Ar) Er 1 Fasih ve düzgün konuşan 2 Açık, yeterli, tam |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüBELİK: (Tür) Ka - Saç örgüsü BELİN: (Tür) Ka - Gözlerini açıp baka kalmış şaşkın BELKIS: (Ar) Ka - Müslümanların seba melikesine verdikleri isim - Güneşe tapan bir kavmin kraliçesi iken Hz Süleyman'a biat ederek kendisiyle evlenmiş ve müslüman olmuştur Kur'an'da ismi lafzen geçmemiştir Fakat Hz Süleymanla arasında geçen olaylar Neml suresinde anlatılır Kur'an'da bahsedilen kadının o olduğu rivayet edilir BENDE: (Fars) 1 Bağlanmış kimse, tutsak 2 Kul, köle 3 Yürekten bağlı 4 Büyük aşkla seven Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BENDER: (Fars) Er - Deniz veya büyük nehir üzerindeki liman Ticaret limanı BENGİ: (Tür) Er - Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedi BENGİALP: (Tür) Er - (bkz Bengi) BENGİSAN: (Tür) Er - (Bengi) BENGİSOY: (Tür) Er - (bkz Bengi) BENGİSU: (Tür) Ka - Ebedilik, ölümsüzlük veren su, Ab-ı hayat BENGÜ: (Tür) Ka - Ebedi, sonu olmayan BENNA: (Ar) Ka - Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger BERA: (Ar) Er - 1 Fazilet 2 Seçkin olma vasfı 3 Olgunluk el-Bera' b Azib: Ashabdandır (Küfe-691) Bedir gazası dışında bütün savaşlara katıldı Rey ve Kazvin'i fethetti Kufe'de vefat etti BERAT: (Ar) 1 Resmi belge, imtiyaz belgesi 2 Osmanlıda bir kimseye verilen nişan, rütbe veya toprak imtiyazını gösterir belge - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BERCA: (Fars) - Yerinde tam doğru ve münasip - Kadın ve erkek adı olarak kullanılabilir BERCESTE: (Fars) Ka 1 Seçilmiş, beğenilmiş 2 Güzel, hoş, latif BERCİS: (Ar) Ka 1"Müşteri" denilen yıldız, Jüpiter gezegeni 2 Sütü çok olan deve BERÇİN: (Fars) Ka - Toplayıcı BEREKET: (Ar) Ka 1 Bolluk 2 Meymenet, saadet, mutluluk, Allah vergisi BEREN: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, akıllı BERFİN: (Fars) Ka 1 Kardan yapılmış 2 Tertemiz, kar gibi beyaz BERGİN: (Tür) Er - (bkz Berkin) BERGÜZAR: (Fars) Ka - Hediye, hatıra, andaç BERGÜZİN: (Fars) Ka - Seçkin, beğenilmiş makbul BERHUZ: (Fars) Er - Dağarcık, torba BERİ: (Ar) Er 1 Salim, kurtulmuş 2 Temiz, Arınmış BERİA: (Ar) Ka - Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili BERİD: (Ar) Er 1 Haberci 2 Eskiden müslüman devletlerde posta ve haber alma örgütünün adı BERİN: (Fars) Er 1 En yüksek, çok yüce 2 Soylu BERİRE: (Ar) Ka - İnam ve ihsan sahibi Saliha ve vazifesini yapan hanım BERK: (Tür) Er 1 Sağlam, kuvvetli 2 Katı, sert Şiddetli 3 Hızlı 4 Orman 3 Arı, şimşek, yaprak BERKA: (Ar) - Kuzey Afrika'da eski bir şehir - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır BERKAN: (Ar) Er 1 Şakıma, parıldama 2 Kıvırcık tüylü kuzu postu kürkü BERKANT: (Tür) Er - Güçlü, bozulmaz, yemin BERKAY: (Tür) Er - (bkz Berk) BERKE: (Tür) Er 1 Kama 2 Altınordu hükümdarı Cengiz Han'ın torunu ve Cuci'nin 3 oğludur BERKEL: (Tür) Er - güçlü el BERKER: (Tür) Er - Güçlü, sağlam kişilikli BERKİ: (Tür) Er - Şimşek gibi parlak BERKİN: (Tür) Er - Sağlam güçlü kuvvetli BERKKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen BERKMAN: (Tür) Er - Güçlü, sağlam, kişilikli BERKSAN: (Tür) Er - Güçlü tanınan kimse BERKSOY: (Tür) Er - (bkz Berksan) BERKSU: (Tür) Er - Soğuk ve keskin su BERKÜN: (Tür) Er - Sağlam, güçlü tanınmış BERK YARUK: (Tür) Er - Selçuklu Sultanı (Öl 1104) Melikşah'ın oğlu BERMAL: (Fars) Ka - Dağ tepesi, doruk - (bkz Şahika, zirve) BERNA: (Fars) - Genç delikanlı, yiğit - Kadın ve erkek için kullanılır BERRA: (Ar) - Doğru sözlü, hayır işleyen kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BERRAK: (Ar) Ka 1 Duru, saf, bulanık olmayan, nurlu 2 Şimşek, parıltı 3 Kulağa hoş gelen ses BERRAKA: (Ar) Ka - Aydınlık görünüşlü güzel kadın BERRAN: (Fars) Ka - Kesen, kesici, keskin BERRİN: (Fars) Ka - Yüksek yüce BERŞAN: (Fars) Ka - Ümmet Bir peygamberin din ve kitabını kabul ve tasdik eden kimse BERŞE: (Tür) Ka - Hep, bütün, çok BERTER: (Fars) Er - Üstün, yüksek nitelikli, değerli BERZALİ: (Ar) Er - Ebu'l-Kasım b Muhammed - Arap tarihçilerinden-dir BERZEN: (Fars) - Yöre, mahalle, yol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BESALET: (Ar) - Korkusuzluk, yüreklilik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BESAMET: (Ar) Ka - Güleryüzlülük, şenlik BESİM: (Ar) Er - Güleryüzlü, güleç adam BESİME: (Ar) Ka - (bkz Besim) BESTE: (Fars) Ka 1 Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş bağlanmış 2 Müzikte, şarkının makam ve ahengi BEŞUŞ: (Ar) Ka 1 Okşadıkça süt veren deve 2 Araplarca çok meşhur ve meş'um bir kadın BEŞAREDDİN: (Ar) Er - Dinin müjdesi Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır BEŞARET: (Ar) Ka 1 Müjde, muştu, iyi haber 2 Güler yüzlülük, gülümseme BEŞİR: (Ar) Er 1 Müjde getiren müjdeci 2 Güleryüzlü güleç adam Kur'ani bir kavramdır İnsanlara Allah'ın emir ve nimetlerini, cennet ve mükafatı haber veren peygamberler ve Kur'an için kullanılmıştır BEŞİRE: (Ar) Ka 1 Müjde getiren, müjdeci 2 Güleryüzlü, güleç hanım BETİK: (Tür) Er - Yazılı olan şey, yazılmış yapıt BETİM: (Tür) 1 Bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık bir biçimde, söz ya da yazıyla anlatma, tasvir 2 Herhangi bir şeyin resmi ya da heykeli BETÜL: (Ar) Ka 1 Bakire 2 Erkekten çekinen, erkeklere yaklaşmayan namuslu kadın 3 Ayrı kök salan fidan 4 Hz Meryem'in lakabı 5 Hz Muhammed (sas)'in kızı Hz Fatıma'nın lakabı BETÜLAY: - (bkz Betül) BEYAN: (Ar) 1 Bildirme, söyleme, açıklama 2 Belagat ilimlerinden ikincisi 3 Belli apaçık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEYATİ: (Ar) Er 1 Gece uyuma, gece iş görme, geceyi işiyle geçirme 2 Türk müziğinin en eski makamlarından olup, hala kullanılmakta olan bir makamdır BEYAZ: (Ar) Ka 1 Ak, en açık renk 2 Aydınlık 3 Deri rengine göre bir insan ırkı 4 Yumurta akı -Mahalli yerlerde kadın adı olarak kullanılmakladır BEYAZIT: (Ar) Er - Ebu Yezid, Yezid'in babası, kısaltılmıştır - Arapça'dan Türkçeleşmiş BEYBOLAT: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü, saygın kimse BEYBARS: (Tür) Er - (bkz Baybars) BEYCAN: (Tür) Er - (bkz Beybolat) BEYDA: (Ar) Ka 1 Tehlikeli yer 2 Sahra, çöl 3 Mekke ile Medine arasında düz bir yer BEYHAK: (Ar) Er - Horasan'ın Nişabur eyaletinde bir bölge BEYHAKİ: (Ar) Er - el-Beyhaki: Arap müellifi olup muhaddis ve Şafii fakihlerindendir BEYHAN: (Tür) Ka - Hükümdarların üstünü Seçkin han Beyhan Sultan: Mustafa III kızı BEYKAL: (Tür) Er - (bkz Beycan) BEYKAN: (Tür) Er - (bkz Beycan) BEYREK: (Tür) Er 1 Çok nazik, efendi, bey 2 Hüzünlü BEYSAN: (Tür) Er - (bkz Beycan) BEYSUN: (Tür) Ka - Nazik insan BEYTİYE: (Ar) Ka - Eve ait, evle ilgili BEYTÖRE: (Tür) Er - Baş adet, adetleri yerine getiren BEYZA: (Ar) Ka 1 Daha ak, çok beyaz 2 Günahtan kaçınmış Günahla kirlenmemiş BEYZADE: (Tür) Er 1 Beyoğlu 2 Soylu kimse - Farsça'dan birleşik isim olarak Türkçeleştirilmiştir BEYZAVİ: (Ar) Er - Beyzavi (Abdullah b Ömer) İran'da yaşamış Tefsir ve Kelam alimi Şafii mezhebindendir Tefsirin yanında fıkıh usulü, kelam ve irab hakkında eserler vermiştir BEZEN: (Tür) Ka - Süs, benek, zinet BEZMİ ALEM: (Ar) Ka - Dünya meclisi, sohbet toplantısı Bezm-i Alem Sultan Sultan Abdülmecid'in annesi BİCAN: (Fars) Er 1 Cansız, ruhsuz 2 Canını esirgemeyen, şehit BİDAYET: (Ar) Ka - Başlama, başlangıç BİDİL: (Tür) Er - Hindistan'da yerleşmiş Farsça yazan büyük Türk şairi BİGE: (Tür) Ka - Evlenmemiş, çouğu olmamış BİHRUZ: (Fars) Ka - İyi gün, güzel gün anlamında Bihruze Hatun: Şah İsmail'in zevcesi Çaldıran'da yenilip her şeyini bırakan Şah İsmail'in zevcesi BİHTER: (Fars) Ka - Pek iyi, daha iyi BİHTERİN: (Fars) Ka - En iyi, pek iyi BİKE: (Tür) - Benzersiz, eşsiz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLAD: (Ar) Er - Şehirler bölge, eyalet, memleket isimlerini ifade için terkiplerde kullanılır BİLAL: (Ar) Er - Su gibi ıslatan, ıslatış, ıslaklık Bilal b Raba: İslamın ilk müezzini, Habeş asıllı olup İslamı köle olarak ilk kabul edenlerden birisidir BİLAN: (Tür) Er - Süslü ve işlemeli kılıç kemeri BİLAY: (Tür) - Ay gibi asil ol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLDAR: (Fars) Er 1 Bel, belleyen, yer kıran, kürek çeken 2 İstihkam neferi BİLEK: (Tür) Er - Güç, kuvvet BİLEN: (Tür) Er - Bilgili, görgülü, anlayışlı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLGE: (Tür) - Bilgili, iyi geniş, derin, bilgi sahibi kimse - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır BİLGEALP: - (bkz Bilge) BİLGEHAN: (Tür) Er - Göktürk hakanı (683-734) Babası Kutluğ İlteriş Han'dır BİLGE HATUN: (Tür) Ka - Kutluk Han'ın annesi Türk hükümdarı (VIIIyy-) BİLGEKAĞAN: (Tür) Er - (bkz Bilge) Bilge Kağan (683-734) Göktürk hakanı İkinci Göktürk hanedanlığının kurucusu BİLGEKAN: (Tür) Er - Bilgin soydan gelen BİLGEN: (Tür) Ka - (bkz Bilge) BİLGER: (Tür) Er - Akıllı, bilgili, bilge, bilgin BİLGİN: (Tür) - Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır) -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLGİNUR: (tfi) Ka - Bilginin ışığı, bilginin aydınlığı BİLGİSER: (tfi) Ka - (bkz Bilginer) BİLGİYE: (Tür) Ka - Bilgin hanım- Yanlış yapılmış isimlerdendir BİLGÜN: (Tür) Ka - (bkz Bilgin) BİLKAN: (Tür) Er - Bilgili BİLLUR: (Ar) Ka 1 Bazı cisimlerin tabi olarak aldıkları geometrik şekil 2 Duru, berrak, kesme cam, kristal 3 Necef taşı (Mec) Temiz, pırıl pırıl insan BİLMEN: (Tür) Er - Bilen, anlayan, bilgili BİLSEN: (Tür) Ka - Kendini bil BİLTAY: (Tür) Er - (bkz Bilmen) BİNALİ: (Ar) Er - Ali'nin oğlu BİNALP: (Tür) Er - Yiğitler BİNAY: (Tür) Ka - Bin tane ay, çok kuvvetli ışık BİNHAN: (Tür) Ka - Hanların hanı BİNKAN: (Tür) Er - Soylu kanlar BİNNAZ: (Tür) Ka 1 Nazlı 2 Cilveli 3 Allah'a yalvaran BİNNUR : (Tür) Ka 1 Nurla özdeşleşmiş 2 Bin tane nur BİNTUĞ: (Tür) Er - (bkz Binkan) BİRANT: (Tür) Er 1 Özel, tek yemin 2 Özelliği olan yemin BİRAT: (Tür) Er 1 Asil, soylu, bir aileye mensup 2 İlk erkek çocuğa verilen isim BİRAY: (Tür) Ka - Ay gibi tek, eşsiz BİRCAN: (Tür) Er - Tek, eşsiz Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİRCE: (Tür) Ka - Tek, eşsiz, biricik BİRCİS: (Ar) Ka - Gezegen, Jüpiter, müşteri yıldızı, bercis BİRDAL: (Tür) Er - Bir tane, tek dal BİRGE: (Tür) Er 1 Kamçı 2 Birlikte, beraber BİRGİ: (Tür) Ka - Batı Anadolu'da İzmir ilinin Ödemiş ilçesinin merkezi, Bozdağ eteklerinde kurulmuştur BİRGİT: (Tür) Er - Birleşik, birleşmiş, birlik almış BİRGİVİ: (Tür) Er - Birgivi: Büyük din ve dil alimi (d 1522) İmam Birgivi lakabıyla şöhret olmuş, vasiyetnamesi ve ilmihali o dönem halkının ihtiyacını karşılamıştır BİRGÜL: (Tür) Ka - Bir tane, tek gül Kıymetli gül BİRHAN: (Tür) Er - Tek yönetici BİRİM: (Fars) Ka - Bir tanem, biriciğim BİRKAN: (Tür) Er - Soylu BİRKE: (Ar) 1 Büyük havuz 2 Gölcük 3 Göğüs - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİRMA: (Hint) - Çin Hindi'nde bir yer Birmanya diye de tanınır Birmanya müslümanları ülkelerinin % 30'una ulaşmışlardır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİRMEN: (Tür) Er - Tek olan, benzeri olmayan kimse BİROL: (Tür) Er - Tek ad, bir ol BİRSEN: (Tür) Ka - Sadece sen, tek sen BİRSEV: (Tür) Ka - Tek sevgili BİRSİN: (Ar) Ka - Yonca BİRTAN: (Tür) Er - Bir tane, tek BİRUN: (Fars) Er 1 Dışarı 2 Dış harici 3 Osmanlı Devleti'nde saray dışında vazifeli memurlar BİRÛNÎ: (Fars) Er - Reyhan Muhammed b Ahmed el-Biruni: Büyük İslam bilgini (973-Gazne 1048) İbn Sina'dan ders altı Hindistan'a gitti Sanskritçe öğrendi Pozitif ilimlerin hepsiyle ilgilendi ve bu konuda birçok kitap yazdı BİSTAMİ: (Fars) Er - (bkz Bistem) - Bayezid Bistami: Ünlü mutasavvıf, hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir BİSTEM: (Fars) Er - Horasan eyaletinde El-Bürz eleklerinde bir şehir Hüsrev 2 Pervizin dayısı Bistam tarafından kurulduğu için bu ismi almıştır Elmaslanyla ünlüdür BİŞAR: (Fars) Er 1 Esir tutsak 2 Altın, gümüş kakmalı işlemeler 3 Saçılan şey, saç 4 Güçsüz, dermansız BİŞR: (Ar) Er - Güler yüzlü kişi, güleç, sevimli Bişr b Bera': Sahabedendir Babası Bera' b Marun Akabe beyatına katılanlardandı Bişr, iyi bir savaşçı ve okçuydu Yahudi bir kadının verdiği zehirli eti yiyince zehirlenerek şehid oldu BİTENGÜL: (Tür) Ka - Güllerin bitmesi BOĞAÇ: (Tür) Er - Küçük yaşta boğa öldürdüğü için kendisine bu ad verilen, Dede Korkut hikayelerindeki bir kahraman Dirse Han'ın oğlu BOĞAÇHAN: - (bkz Boğaç) BOĞATAŞ: (Tür) Er - Ünlü Türk beylerinden biri BOLGAN: (Tür) Er - Eski Türk adlarından BOLHAN: (Tür) Er - (bkz Bolgan) BORA: (İtal) Er - Araziden çıkan şiddetli rüzgar BORAN: (Tür) Er - Rüzgar, şimşek, gökgürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi Boran Hatun: Emevi halifesi Me'mun'un zevcesi BORANALP: - (bkz Boran) BORATAY: - (bkz Boran) BOYLA BAĞA TARKAN: (Tür) Er - Anlamı iyice bilinmemekle birlikte Orhun yazıtlarında vezir Tonyukuk'a verilen unvan olarak geçer BOYLA KUTLUG YARGAN: (Tür) Er - Eski Türklerde birleşik rütbe unvanı Suci yazıtında Kırgız kabilesinden Yaplakar Kan Ata'nın ünvanı olarak geçer BOYLAN: (Tür) Er - Kibirli, mağrur BOYRAZ: (Tür) Er - Kuzey rüzgarı BOYSAN: (Tür) Er - Uzun boylu, yakışıklı delikanlı BOYSEL: (Tür) - Uzun boylu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BOZAN: (Tür) Er - Büyük Selçuklu Emiri Selçuklu Sultanı Melikşah'a büyük yardımları dokundu Kazanılan birçok zaferde etkin rol oynadı BOZBEY: (Tür) Er - Kır beyi, gri BOZBORA: (Tür) Er - Fırtına BOZDOĞAN: (Tür) Er - Bir şahin türü BOZER: (Tür) Er - Beyaz tenli BOZKAYA: (Tür) Er - (bkz Bozer) BOZKURT: (Tür) Er - Göktürk efsanelerinde yer alan kutsal hayvan BOZUN: (Tür) Er 1 Büyük Selçuklu emirinin adı 2 Sürülmemiş tarla BOZYEL: (Tür) Er - Yağmur getiren lodos rüzgarı BOZYİĞİT: (Tür) Er - (bkz Bozer) BÖKE: (Tür) Er 1 Kahraman, güçlü kimse 2 Önder, başkan, reis 3 Kabadayı, cesur efe 4 Güreşçi, pehlivan BÖRÇETİN: (Tür) Er - Eski tarihçilere göre Türkleri Ergenekon'dan kurtaran demircinin adı BÖRİTİGİN: (Tür) Er - Karahanlı hükümdarı Maveraünnehir'e hakim oldu Bastırdığı paralarda İbrahim b Nasr adıyla anılır (XI yy) BUDAK: (Tür) Er 1 Ağacın dal olacak sürgünü 2 Dal 3 Dalın göv*de içindeki sert bölümü BUDUN: (Tür) Er - Halk, kavim, ahali |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüBUDUNALP: - (bkz Budun) BUĞRA: (Fars) Er 1 Büyük erkek deve, iki hörgüçlü deve 2 Turna kuşu, turna sürüsünün önünde uçan turna horozu 3 Harizm hükümdarlarından birinin lakabı BUĞRAHAN: (fti) Er 1 X yy'ın başlarında Orta Asya'daki yağma boyundan çıkan ve ilk İslam devletinin Türk hükümdarlarının birçoğuna verilen ünvan 2 İliğ ve Karahanlı sülalesinden birçok hükümdarların unvanıdır - Tarık Buğra, Saltuk Buğra BUHAYRA: (Ar) Ka 1 Küçük deniz 2 Mısır'ın kuzeybatısında bir şehir BUHRİ: (Ar) Er 1 Tütsüye ait 2 Denize ait BUHTAN: (Ar) - Yalan, iftira - İsim olarak kullanılmaz BUKA: (Ar) - 1 Ülke, yer 2 Büyük bina 3 Ben, benek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Buka Han: Altınordu devletinin Bayagut boyundan Nogay Yarguçi adlı prensin oğlu BUKET: (Fars) Ka - Çiçek demeti BUKLE: (Fars) Ka - Kıvrılmış, küçük lüle şeklinde saç BULAK: (Tür) Er - Kaynak, pınar, çeşme BULGAR: (Tür) Er - Olgun, bilgili, görgülü, hoşgörülü kimse BULUT: (Tür) - Su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BUMİN: (Tür) Er - Göktürk devletinin kurucusu (Öl 552) Avarlarla arası açılınca, savaşarak onları çökertti ve merkezi Ötüken olmak üzere Göktürk devletini kurdu (552) Aynı yıl öldü BUMİNHAN: (Tür) Er - (bkz Bumin) BURAK: (Ar) Er - Berk-Yıldırımdan türetilmiştir - Hz Muhammedin Mirac'daki bineği Kur'an'da böyle bir isim geçmemekle beraber, İslam kaynaklarında böyle bir binitin olduğuna dair rivayetler vardır Burak Reis: (Öl 1499) Osmanlı denizcilerinden BURCU: (Tür) Ka - Güzel koku BURÇ: (Ar) Er 1 Süryanice Burgus kelimesinin Arapçalaştınlmış hali 2 Kalenin köşelerine yapılan daha yüksek ve daha kalın çıkıntı kule 3 Yuvarlak bina 4 Güneşin ayrıldığı oniki kısımdan herbiri 5 Tek hisar BURÇAK: (Tür) - Baklagillerden, taneleri yemiş olarak kullanılan bir bitki - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BURÇHAN: (Tür) Er - (bkz Burç) BURÇİN: (Tür) Ka - Dişi geyik BURHAN: (Ar) Er 1 Delil hüccet 2 Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayıran delil 3 İlahi aydınlık BURHANEDDİN: (Ar) Er - Dinin delili Burhaneddin Mahmud b Taceddin el-Buhari (Öl 1149) Hanefi fıkıh alimi Önemli yapıtı el-Muhit el-Buhari'dir - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır BURKAN: (Tür) - Uygur Türklerinin Budaya verdikleri ad - İsim olarak kullanılmaz BURKHAN: (Tür) - Put, heykel, Buda heykeli - İsim olarak kullanılması yanlıştır BUSE: (Fars) Ka - Öpüşmek, öpmek - İslâmî ahlâka aykırı olduğu için isim olarak kullanılmaz BUYAN: (Tür) 1 Mutluluk, uğur, talih 2 İyi biliş, sevab - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BUYRUK: (Tür) Er 1 Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı güç 2 Egemen 3 Emir 4 Kendi başına hareket eden BUYRUKALP: - (bkz Buyruk) BÜKLÜM: (Tür) Ka - Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka BÜLBÜL: (Ar) Ka 1 Sesinin güzelliğiyle ünlü ötücü kuş 2 Sesi çok güzel olan kimse Bülbül Hatun: Bayezid II'in eşi (Öl Bursa 1515) Şehzade Ahmed'in annesi BÜLENT: (Fars) Er - Yüce yüksek, ala, ulu BÜNYAMİN: (Ar) Er - Yakub peygamberin en küçük oğlu BÜRDE: (Ar) Ka 1 Hırka, Arapların gece üzerlerine örttükleri, gündüz giyindikleri elbise 2 Ka'b b Züheyrin yazdığı kaside Peygamberimiz Hz Muhammed (sas) tarafından beğenilmiş ve Peygamberimiz hırkasını çıkararak şaire giydirmiştir Bu yüzden bu kaside "Kaside-i bürde" olarak tanınır BÜRGE: (Tür) - Bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BURKAN: (Ar) Er - Yanardağ, volkan BÜRKE: (Ar) BABA: (Tür) Er 1 Kendi dölünden çocuğu olan erkek 2 Birinci dereceden erkek akraba 3 Koruyucu, velinimet 4 Saygı ifadesi olarak yaşlılara verilen unvan 5 Ecdad, Ata 6 Tekke büyüğü 7 Zencilerde görülen saraya benzer bir hastalık - Baba Oruç Oruç Reis Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa'nın lakabı BABÜR: (Tür) Er 1 Böbürlenme 2 Hükümdar - Babürşah Zahirettin Muhammed (1483-1530) Hindistan'daki Türk-Hint İmparatorluğu'nu kuran kişi BADE: (Fars) Ka - Şarap, içki İsim olarak kullanılmaz BADEM: (Fars) Ka 1 Gülgillerden ülkemizin her bölgesinde yetişen ağaç 2 Bu ağacın yaş ve kuru yenen meyvesi BADİ: (Fars) Er 1 Rüzgara veya havaya ait 2 Geçici Badi Ahmed (1839-1908) Türk yazar ve şair BADİYE: (Ar) Ka - Çöl, kır BAĞATUR: (Tür) Er - Cesur yiğit BAĞDAGÜL: (Tür) Ka - Değeri ölçülemeyen gül BAĞDAŞ: (Tür) Er - Yakın arkadaş, dost BAĞDAT: (Ar) Ka - İrak'ın başken*ti olan tarihsel kent Bağdat Hatun: (XIV yy) Emir Coban'ın güzelliğiyle ünlü kızı İlhanlılar devletinin son hükümdarı Ebu Said Bahadır Han ile evlenmiştir Bahadır Han'ın ölümünden sorumlu tutularak Arpa Han tarafından öldürüldü BAĞIŞ: (Tür) 1 Bağışlanan şey, ihsan 2 Sıçrayış, atlama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAĞIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Bağış) BAĞIŞHAN: (Tür) Er - (bkz Bağış) BAĞLAM: (Tür) 1 Cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste 2 Bir koşuttaki dörtlüklerin herbiri 3 Herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı 4 Dilbilgisinde, önce veya sonra gelen kelimeyi etkileyen belirleyen birim ya da birimler bütünü -Erkek veya kadın adı olarak kullanılır BAHA: (Ar) Er 1 Güzellik, zariflik 2 Parıltı 3 Alışma, dadanma - Bahailik mezhebinin kurucusu BAHADDİN: (Ar) Er - Dinin güzelligi Dinin değerlisi - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır BAHADIR: (Fars) Er - Cesur, yiğit, bağatur Timur soyundan Hindistan'da hükümdarlık yapmış Türk lider BAHADIRHAN: (Tür) Er - (bkz Bahadır) BAHAEDDİN: (Ar) Er - (bkz Bahaddin) Bahaeddin Ahmed Efendi (Bursa 1741-1794): Osmanlı dönemi tarihçilerinden Müderrislik ve kadılık yaptı BAHAMRA: (Ar) - Irak'ta bir yer - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAHAR: (Fars) Ka 1 Kışla yaz arasındaki mevsim 22 Mart'la Haziran arası, ilkyaz 2 Güzellik, güzel 3 Sığır gözü, papatya, sığır papatyası, sarı papatya 4 Put, çelipa, sanem 5 Atılmış pamuk 6 Ölçek 7 Karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu şey BAHAULLAH: (Ar)Er - Allah katında değer ve kıymet sahibi BAHİR: (Ar) Er 1 Deniz, derya 2 Yalancı, ahmak, alık 3 Ekin sulayıcı, sulayan 4 Belli, besbelli, açık, apaçık 5 Işıklı, parlak, güzel Bahir (Abdurrahman) İst 1688-1746) Osmanlı dönemi kadılarından Şair, bestekar BAHİRA: (Ar) Ka 1 Kulağı yarık dişi deve veya koyun Hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi - Kur'an-ı Kerim, bu adetleri kaldırmıştır BAHİRE: (Ar) Ka 1 Işıklı, parlak, güzel 2 Dikenli ağaç 3 Açık, apaçık 4 Çok koşan cins deve 5 Vapur BAHİSE: (Ar) Ka - Söz eden, bahseden BAHİT: (Ar) Er - Bahtı açık şanslı BAKİYE: (Ar) Ka - Şehvetli kadın İsim olarak kullanılmaması uygundur BAHRA: (Ar) Er - Timur devletinin güney sınırını koruyan eski bir sınır kalesi BAHRİ: (Ar) Er 1 Denize ait denize mensup, denizle ilgili 2 Denizci, levent 3 Tüyünden kürk olan, patkada denilen, gagası kaşığa benzer bir çeşit deniz ördeği BAHRİYE: (Ar) Ka 1 Donanmaya ait (bkz Bahri) 2 Libya çölünde vahalar grubu, Bahriye, Mısır'ın büyük vahalar grubunun en kuzeyinde olan aşırı verimli vahalardır 3 Gönlü geniş, cömert vaha gibi verimli BAHTEVER: (Tür) Er - Şah Avrangzeb'in gözde kadınlarından biri BAHTI: (Ar) Er 1 Bahtla, kaderle ilgili 2 Kimi Divan şairlerinin ortak mahlası BAHTINUR: (Ar) Ka - Talihli, şanslı, yazgısı parlak BAHTİSER: (afi) Ka - Talihli, şanslı, iyi yazgılı İşleri başından beri iyi giden BAHTİŞEN: (afi) Ka - Talihi, kaderi, kısmeti şen (bkz İkbal) BAHTİYAR: (afi) 1 Bahtlı, talihli 2 Mesud, mutlu Bahtiyar (Ebu Mansur) (942-978) Büveyhilerin hükümdarlarından biri- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAKANAY: (Tür) � Gökyüzünde duran ay, açık seçik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAKIR: (Fars) Er l İnceleyen, tetkik edip açıklayan 2 Arslan 3 Hz Hüseyin'in Zeyne'l-Abidin'den torununun adı BAKİ: (Ar) Er 1 Allah'ın isimlerindendir Genellikle "abd" takısı alarak kullanılır, (bkz Abdülbaki) Kalıcı, sürekli, devamlı Varlığının sonu olmayan Ölümsüz 2 Artan, kalan, geriye kalan 3 Korunmuş Baki: - Ünlü Türk şairlerinden olup asıl adı Abdül*baki Mahmud'dur BAKİNAZ: (Fars) Ka - Sürekli nazlanan, çok nazlı BAKİYE: (Ar) Ka - Ağlayan kadın Hüzünlü kadın BAKYAZI: (Tür) - Sevilen bir olaydan sonra verilen ziyafet - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BALA: (Tür) Er 1 Çocuk yavru 2 Yüksek, yüce, yukarı, (bkz Ali) 3 Azat 4 Yedek atı BALABAN: (Tür) Er 1 Çocuk bekçisi 2 Gürbüz canlı, cüsseli, insan veya hayvan Balaban: Gıyasu'd-Din Uluğ Hanın IV yy başlarında Aybek tarafından İltutmuş'dan sonraki en büyük hükümdar BALAHATUN: (Tür) Ka - Üstün, asil kanlı Değerli soy mensubu Balahatun: Şeyh Edebali'nin kızı ve Osman beyin karısı BALAMAN: (Tür) Er - (bkz Balaban) BALAMİR: (Tür) Er - Eski bir Türk kağanı (IV yy) Alanları ve Ostrogotları yenerek batıya sürdü BALATEKİN: (Tür) Er - (bkz Balaban) |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüBALCAN: (Tür) Er - (bkz Baldan) BALDAN: (Tür) Ka - Bal gibi tatlı, şirin, hoş BALDEMİR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, şirin BALER: (Tür) Er - Tatlı dilli, cana yakın kimse BALGIN: (Tür) Ka 1 Bal'a doymuş 2 Çok tatlı, bal gibi BALHAN: (Tür) Ka - Hazar denizi sahilinde Anuderyanın eski yatağının denize vardığı yerde bir dağ silsilesi BALIM: (Tür) 1 Kardeş 2 Çok sevgili, samimi arkadaş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BALIN: (Tür) Ka - (bkz Balım) BALİ: (Ar) Er - Eski, koca, köhne BALİBEY: (ati) Er - Osmanlı beylerinden Bosna beyi olarak Kanuni'nin Belgrad Seferine katıldı Mohaç savaşında (1526) düşmanı iki yandan çevirerek zaferin kazanılmasında büyük payı oldu BALİSOY: (ati) Er - Eski, köklü soydan gelen BALK: (Tür) Er - Şimşek BALKAN: (Tür) Er 1 Sarp ve ormanlık sıradağları 2 Avrupa'nın güneydoğu bölgesine verilen isim Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya, Arnavutluk ve Romanya'yı içerir BALKAR: (Tür) Er 1 Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Türk boyu Kıpçaklann bir kolu 2 Bu boya mensup kişi BALKI: (Tür) 1 Parıltı, ışık 2 Güzel parlak, süslü 3 Şimşek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BALKIR: (Tür) Er - Parıltı, ışık, şimşek Balkır Rıza: (Öl 1945) Türk Karagöz oyunu ustası BALKIZ: (Tür) Ka - Şirin, tatlı, hoş Belkıs adının örfte söylenişi BALKOÇ: (Tür) Er - (bkz Balkı) BALSAN: (Tür) Er - (bkz Balım) BANGU: (Tür) Er 1 Haykırış, bağırış 2 Gökgürültüsü, yankı BANU: (Fars) Ka 1 Kadın hatun, hanım 2 Kraliçe, prenses 3 Gelin 4 Şarap ve gül suyu gibi şeylerin şişesi 5 Yusuf ve Zeliha öyküsünün kadın kahramanı - Banu Hanım (Cevheriye Banu) Türk halk şairi (1864-1914 Çankırı) Kadiri tarikatı bağlılarından BANUGÜL: (Fars) Ka - (bkz Banu) BANUHAN: (Fars) Ka - (bkz Banu) BARAK: (Tür) Er - Oğuzların Bayat boyuna mensup bir oymak Gaziantep, Kilis ve Nizip çevresinde yaşarlar - Barak Han: Çağatay hükümdarı (1266-1271) BARAN: (Fars) Ka 1 Yağmur Mevsim-i Baran, yağmur mevsimi BARANSEL: (fti) Er - (bkz Baran) BARAY: (Tür) Er - Ezeli, öncesi olmayan, öncesiz BARBAROS: (İtal) Er Kırmızı sakal Baba-Oruç Türk denizci kaptan-ı derya Oruç Gazi'nin İtalyanlarca meşhur olan ismi Kanuni döneminde yaşayan ünlü denizci Barbaros Hayrettin olarak bilinmekte BARÇIN: (Tür) Ka - Bir tür ipekli kumaş BARIK: (Tür) Er 1 Sivri tepeler arasındaki uçurum, yüksek kayalıklardaki çatlaklıklar 2 Yeşillik, çayırlık yer BARIKHAN: (Tür) Er - (bkz Barık) BARIM: (Tür) Er - Varlık, servet, zenginlik BARIN: (Tür) Er 1 Bütün, hep 2 Güç kuvvet 3 Göğüs 4 Moğol devrinde Orta Asya'da büyük beyliklerden biri BARIŞ: (Tür) Er 1 Savaşsızlık durumu 2 Savaştan sonra silah bırakma, uzlaşma sulh 3 Dirlik, düzenlik BARIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Barış) BARİK: (Ar) Er 1 Parıldayan 2 Nazik, dakik, ince Fikr-i Barik İnce düşünce BARİKA: (Ar) Ka - Şimşek, yıldırım parıltısı BARKAN: (Tür) 1 Çöllerde rüzgarın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan ay biçimindeki küçük kumsal külle 2 Hareketli kumul - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BARKIN: (Tür) Er - Yolculuk eden, yolcu gezgin BARLAS: (Tür) Er - Kahraman, savaşçı BARS: (Tür) Er l Kaplana benzeyen yırtıcı hayvan 2 Arı oğulu -İsim olarak kullanılmaz Barsbay: (el-Melikü'1-Eşref (Öl 1438) Mısır Memluklan sultanı Çerkez hanedanındandır BARTU: (Tür) Er - En eski Türk kağanlarından biri BAŞAK: (Tür) Er - Sağlam, dayanıklı BASİR: (Ar) Er 1 Göz 2 Görme 3 Allah'ın sıfatlarından, herşeyi gören ("Abd" takısı almadan kullanılmaz) BASİRET: (Ar) Ka 1 Göz açıklığı, inceden inceye etraflı derin görüş 2 Ön görüş, seziş BASRİ: (Ar) Er - Basralı, Basra şehrinde oturan Hasan'ı Basri'ye izafeten kullanılmıştır BASRİYE: (Ar) Ka - (bkz Basri) BAŞAK: (Tür) Ka 1 Tahıl tanelerini taşıyan kısım, sünbüle: Buğday başağı 2 Hasattan artakalan şey 3 Okun uç kısmındaki sivri demir BAŞAR: (Tür) Er - Başarılı ol, işi sonuçlandır BAŞARMAN: (Tür) Er - Yaptığı işi başarıyla sonuçlandıran BAŞAY: (Tür) - Birinci, ilkay - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAŞBUĞ: (Tür) Er - Başkumandan, hükümdar - Eski Türklerde orduya kumanda eden hükümdar veya komutanlar BAŞEĞMEZ: (Tür) Er - Buyruk altına girmeyen, kişilikli BAŞER: (Tür) Er - (bkz Başar) BAŞİR: (Ar) Er 1 Müjdeci 2 Güler yüzlü, mesut, mutlu (bkz Beşir) BAŞKAYA: (Tür) Er � Kayaların başı, güçlü, kuvvetli BAŞKAYNAK: (Tür) Er - İlk kaynak Ana kaynak BAŞKUR: (Tür) Er - Türk çadırlarının çevresindeki kanatlan örten bölümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm eni olan kuşak BAŞKURT: (Tür) Er - Ural dağlan bölgesinde yaşayan ve Türklerin Kıpçak kolundan olan bir boy Asıl ismi Başkırt'tır Ural dağlannın güneyinde yerleşiktirler BAŞKUT: (Tür) Er - Kutlu, talihli kimse BAŞOK: (Tür) Er - Önde olan yiğit BAŞOL: (Tür) Er - Başta ol, önder ol BAŞÖZ: (Tür) Er - Önemli soydan gelen BAŞSOY: (Tür) Er - (bkz Başöz) BAŞTUGAY: (Tür) Er - (bkz Başok) BAŞTUĞ: (Tür) Er - (bkz Başman) BATIBOY: (Tür) Er - Türklerin göç sonucu batıya yerleşen oymakları BATIGÜL: (Tür) Ka - Batı'da açan yetişen gül BATIHAN: (Tür) Er - (bkz Batı) BATI: (Tür) - Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler Erkek ve kadın adı, birleşik isim yapılarak kullanılır BATIR: (Tür) Er - Yiğit, kahraman, bahadır BATIRAY: (Tür) Er - (bkz Batır) BATIRHAN: (Tür) Er - (bkz Batır) BATTAL: (Ar) Er 1 Cesur, kahraman 2 Pek büyük 3 İşe yaramaz, hantal 4 İşsiz Battal Gazi: Emevilerin VII yy Bizans'a düzenledikleri sefer ve savaşlarda ün salmış komutanı BATU: (Tür) Er - Üstün gelen, gücü yeten, galip BATUĞ: (Tür) Er - (bkz Batu) BATUHAN: (Tür) Er - Altınordu devletinin kurucusu (1204-1255) Cengiz Han'ın torunu BATUR: (Tür) Er - Kahraman, yiğit, cesur, bahadır BATURALP: (Tür) Er - Yiğitler yiğidi BATURAY: (Tür) Er - (bkz Batur) BATURHAN: (Tür) Er - (bkz Batur) BAVER: (Fars) Er - Tasdik, inanma Sağlam, pek doğru BAYAR: (Tür) Er 1 Ulu, yüce saygın, soylu 2 Ekilmemiş toprak BAYAZID: (Ar) Er - (bkz, Bayezid) BAYBARS: (Tür) Er - Bahri Memlüklerin sultanı olup Kıpçak ülkesinde doğmuştur Baybars (el-Melikü'l-Zahir Rüknettin) (1223 Şam - 1277) Eyyubi hanedanını ortadan kaldırıp Abbasi halifeliğinin yeniden kurulmasını sağladı BAYBAŞ: (Tür) Er - Zengin, ileri gelen, saygın BAYBEK: (Tür) Er - (bkz, Baybaş) BAYBORA: (Tür) Er - Fırtına BAYCAN: (Tür) Er - (bkz Baybaş) BAYÇA: (Tür) - Zengin, varlıklı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BAYDAK: (Tür) Er - Bayrak BAYDAN: (Tür) Er - Şımarık, gururlu, kendini beğenmiş BAYDAR: (Tür) Er - Kırım yarımadasında Sivastopol şehrinin güneyinde tartada bir Türk köyü Güzellik ve bereketiyle ünlüdür BAYDIR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli BAYDU: (Tür) Er - İlhanlı devleti hükümdarı Hulagunun torunu 11 ay İlhanlı devleti hükümdarı oldu BAYDUR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, cesur BAYDURALP: (Tür) Er - (bkz Baydur) BAYER: (Tür) Er - Zengin, varlıklı kimse BAYEZİT: (Ar) Er - Çeşitli zamanlarda yaşamış Osmanlı şehzadelerinin genel adı Bayezit l (Bursa 1360-Alaşehir 1403) Yıldırım, Osmanlı padişahı I Murat'ın Gülçiçck Hatun'dan olma oğlu BAYGÜÇ: (Tür) Er - Zengin ve güçlü kimse BAYKAN: (Tür) Er - (bkz, Baygüç) BAYINDIR: (Tür) Er - İmar edilmiş, mamur BAYKAL: (Tür) Er - Yaban kısrağı Orta Asya Türk ülkelerinde yaşar BAYKAM: (Tür) Er - Hekim, doktor BAYKAN: (Tür) Er - Bay soyundan, zengin Baykan (XIV yy Kars) Türk halk şairi Timur'un 1386'da Kars'ı Karakoyunlular'dan alması üzerine ünlü bir destan yazdı Anadolu-Azerbaycan sahasının en eski aşığıdır BAYKARA: (Ar) Er 1 Helak olma, mahvolma 2 Böbürlene böbürlene, salınarak yürüme 3 Malı çok olma Baykara: Timuroğullan şehzadesi Timur'un torunu Şeyh Ömer'in oğludur BAYKOCA: (Tür) Er - Varlıklı, saygın BAYKURT: - (bkz Baykoca) BAYKUT: (Tür) Er - Kutlu talihli BAYKUTAY: - (bkz Baykut) BAYLAN: (s) Ka1 Nazlı, şımarık 2Bayla büyüdü bir dediği iki edilmedi BAYMAN: (Tür) Er - Varlıklı, saygın BAYRAM: (Tür) Er 1 Neşe ve sevinç günü Dini bakımdan hususi değeri olan ve milletçe kutlamalar yapılan gün veya günler BAYRI: (Tür) Er - Çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan BAYRU: (Tür) Er - (bkz Bayrı) BAYRUALP: (Tür) Er - (bkz Bayru) BAYRUHAN: (Tür) Er - (bkz Bayru) BAYSAL: (Tür) Er - Soylu, ünlü kişi BAYSAN: (Tür) Er - Zengin, tanınmış BAYSU: (Tür) Er - (bkz Baysan) BAYSUNGUR: (Tür) Er - Akkoyunlu hükümdarlarından Gıyase'd-Din Baysungur Timur'un torunu ve Şahruh Mirzanın oğlu Büyük bir hattattır ve resim ve sanatın koruyucusu olarak tanınmıştır BAYTAL: (Tür) Er 1 Kısrak 2 Bayır, yokuş BAYTEKİN: (Tür) Er - (bkz Baytal) BAYTUGAY: (Tür) Er - (bkz Tugay)- BAYTÜZE: (Tür) Er - (bkz Tüze) BAYTÜZÜN: (Tür) Er - (bkz Tüzün) BAYÜLKEN: (Tür) Er - (bkz Ülgen) BEDAHŞAN: (Fars) - Amu-derya'nın kaynağı olan Perc'in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEDAHŞİ: (Fars) Ka - (bkz Bedahşan) BEDAYİ: (Ar) Er - Eşi benzeri olmayan güzel, mükemmel, yeni şeyler BEDEL: (Ar) 1 Değer, kıymet 2 Bir şeyin yerine verilen, yerini tutan şey, karşılık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEDİ: (Ar) Er 1 Bir şeyi örneği olmadığı halde meydana getiren 2 Yoktan vareden Allah'ın 99 isminden birisidir 3 Söz estetiği, halin muktezasına uyan delilleri açık şekilde belirtme ve sözü güzelleştirme yollarına ait bilgiler toplamı 4 Güzel, güzellik Bedi b Mansur Hanefi fıkıh alimi (Sivas-1223) El-Bahru'1-Muhit adlı bir fıkıh eseri vardır BEDİA: (Ar) Ka 1 Yüksek estetik değerde, sanat eseri 2 Beğenilen ve takdir edilen şey Eşi az bulunur güzellikte 3 Ülkü, ideal BEDİD: (Fars) Er - Meşhur, görünür, açık meydanda (Hüveyda) BEDİH: (Ar) Er - Şan ve şerefi büyük olan BEDİHE: (Ar) Ka 1 Düşünmeden, birden bire söylenen güzel söz 2 Başlangıç BEDİHİ: (Ar) Er - Besbelli, açık-apaçık BEDİNUR: (Ar) Ka - (bkz Bedi) BEDİR: (Ar) Er - Dolunay, ondört gecelik ay BEDİRAN: (Fars) Ka 1 İşleri kötü idare eden 2 Çapkın kadın BEDİRHAN: (Fars) Er - İleri görüşlü, aydın lider BEDİÜZZAMAN: (Ar) Er 1 Zamanın harikası 2 Asrın mükemmel insanı - Daha çok lakab olarak kullanılır - Bediüzzaman Said Nursi: Son devrin meşhur müslüman alimlerindendir Hayatının önemli bir kısmı İslami düşüncelerinden ötürü hapislere girip çıkmakla geçti Risale-i Nur Külliyatı'nı telif etmiştir BEDRAN: (Fars) Ka 1 Sert başlı at2 Daima 3 Hoş latif, yakışıklı BEDREDDİN: (Ar) Er 1 Din'in nuru, ışığı 2 Dinin aydınlığı, dinde bilgelik Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır BEDREKE: (Fars) Ka - Yol gösteren, kılavuz BEDRİ: (Ar) Er 1 İçi altın dolu kese Bedr-i Dilşan b Mehmed b Oruç b Gazi b Şeban: (XV yy il yarısı) Türk şairlerinden Murat II adına yazdığı Murat namesi ünlüdür 2 Ayla ilgili, ayın ondördü gibi güzel BEDRİYE: (Ar) Ka 1 Ay gibi Ay kadar güzel Ay'a ait 2 Sühreverdiyye tarikatının altı şubesinden biri BEDRULCEMAL: (Ar) Er 1 Ay yüzlü 2 Fatımi devleti vezir ve serdarlarındandır 2 defa Şam valisi olmuştur (1013-1094) BEDRUNNİSA: (Ar) Ka - Dolunay yüzlü kadın BEDÜK: (Tür) Er - Büyük, yüce, gösterişli, önemli |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüBEGÜM: (Fars) Ka - Kadın hükümdar, prenses Doğu Türk hükümdarlarının harem ve kızlarına isim olarak verilirdi BEHÇET: (Ar) Er 1 Sevinç 2 Güzellik, güleryüzlülük 3 Şirinlik Bu kelime Kur'an-ı Kerim'in Neml suresi 60 ayetinde geçmektedir BEHİCE: (Ar) Ka - Şen, güzel, güleryüzlü kadın (bkz Behiç) BEHİÇ: (Ar) Er - Şen, güzel, güler-yüzlü adam Kur'an-ı Kerim'de adı geçen kelimelerdendir - (bkz Hac, ayet 5) BEHİRE: (Ar) Ka 1 Güzel kadın Soyu-sopu temiz kadın 2 Şişmanlıktan dolayı nefes darlığı olan BEHİŞT: (Fars) Er 1 Cennet 2 Uçmak BEHİYE: (Ar) Ka - Beha'dan güzel BEHLÜL: (Ar) Er 1 Çok gülen, çok gülücü 2 Hayır sahibi, çok iyi adam 3 Bir İslam sofisi, Behlül-i Dana Harun er-Reşid'in kardeşinin adı olup, delice hareketleriyle meşhur olmuştur BEHMAN: (Fars) Er 1 Filan filanca 2 Fars takviminde 11 ay'a ve her ayın 2 gününe delalet eder BEHMAR: (Fars) Er - Çok ziyade, fazla - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEHMENYAR: (Fars) Er - İbn Sina mektebine mensup ve Arapça telifleri olan filozof (X-XI yy) İbn Sina'nın kitaplarını şerhetmişir BEHNAN: (Ar) Er - Güleç, güler-yüzlü, iyi huylu ve daima gülen adam BEHNANE: (Ar) Ka - Güleryüzlü, iyi huylu ve daima gülen kadın BEHRA: (Fars) Ka l Onun için ondan dolayı 2 Bir Arap kabilesi olup Hunus ovasında yerleşmişlerdir BEHRAM: (Fars) Er 1 Merih yıldızı 2 Her ayın 20 gönü 3 Acem pehlivanlarından birinin adı 4 İran hükümdarlarından birkaçının adı ki en meşhuru yaban eşeği avına pek düşkün olan "Behram Gûr"dür BEHRAMŞAH: (Fars) Er 1 (bkz Behram) 2 Gazne sultanı 3 Kirman Selçukluları hükümdarı 4 Eyyubilerin büyük şairi BEHREM: (Ar) Ka - Asfur çiçeği kırmızı gül BEHZAD: (Ar) Er - Ressam, minyatürcü - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır BEKATA: (Tür) Er - İleri gelen, saygın Soylu, isim yapmış sülaleden BEKBARS: (Tür) Er - (bkz Bekata) BEKDEMİR: (Tür) Er - (bkz Bekata) BEKDİL: (Tür) Er 1 Doğru sözlü, mert 2 Gönlü zengin Baygönüllü BEKİL: (Ar) Er - Yakışıklı, süslü delikanlı, genç BEKİR: (Ar) Er 1 Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse, bakir 2 Yeni doğmuş 3 Öncesi, İsmaili zümresine ait büyük bir Arap kabilesi BEKRİYE: (Ar) Er 1 Her şeyin evveli, ilk çocuk 2 Genç ve taze kız 3 Dişi deve yavrusu BEKSAN: (Tür) Er 1 Tanınmış, ünlü, saygın 2 Bey ünvanı taşıyan BEKTAŞ: (Fars) Er 1 Akran 2 Eş, müsavi - Bektaşi: Hacı Bektaş Veli tarikatına mensubolan kişi, Horasan'da gelip Anadolu'ya yerleşen Hacı Bektaş Veli tarafından kurulduğu ileri sürülen tarikata mensup ilk zamanlan bilinmeyen bu tarikat, sonradan batıni bir hüviyet kazanmıştır BEKTÖRE: (Tür) Er - Güçlü, değişmez töreleri olan, törelerine bağlı BEL'AM: (Ar) Er 1 Terbiyesiz, aç gözlü, pisboğaz, obur 2 Hz Musa hakkında İsrailoğullarını kandırarak yalan söyleyip dünya menfaatından ötürü gerçeğe sırtını dönen, bilge olmasına rağmen küfrü tercih edip Hz Musa'ya beddua etmesiyle tanınmış olan "Bel'am b Baura" adında İsrail kabilesinden bir zatın adı İsim olarak konulmaz BELAZURİ: (Ar) Er - II yy Arap tarihçilerinin en büyüklerinden (Ahmet b Yahya) Belazur usaresi içmiş ve şuurunu kaybederek öldüğü için kendisine bu ad verilmiştir BELEK: (Tür) Er 1 Hediye, armağan 2 Selçukluların Dersim, Gere, Harput ve Halep emiri BELEN: (Tür) 1 Dağ beli, dağın aşılacak yeri, dağlık yer 2 Akdeniz bölgesinde İskenderun'da Suriye'nin Kuzeye ulaşan büyük yolun Amanos dağlarım aştığı geçit üzerinde bulunan kasaba - Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır BELGE: (Tür) Er - Bir gerçeğe tanıklık eden şey BELGİN: (Tür) Ka 1 Alamet, nişan, marka 2 Tam ve kesin olarak belirlenmiş, sarih BELHİ: (Ur) - Belh şehrine mensup (Afganistan) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BELİĞ: (Ar) Er 1 Fasih ve düzgün konuşan 2 Açık, yeterli, tam BELİK: (Tür) Ka - Saç örgüsü BELİN: (Tür) Ka - Gözlerini açıp baka kalmış şaşkın BELKIS: (Ar) Ka - Müslümanların seba melikesine verdikleri isim - Güneşe tapan bir kavmin kraliçesi iken Hz Süleyman'a biat ederek kendisiyle evlenmiş ve müslüman olmuştur Kur'an'da ismi lafzen geçmemiştir Fakat Hz Süleymanla arasında geçen olaylar Neml suresinde anlatılır Kur'an'da bahsedilen kadının o olduğu rivayet edilir BENDE: (Fars) 1 Bağlanmış kimse, tutsak 2 Kul, köle 3 Yürekten bağlı 4 Büyük aşkla seven Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BENDER: (Fars) Er - Deniz veya büyük nehir üzerindeki liman Ticaret limanı BENGİ: (Tür) Er - Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedi BENGİALP: (Tür) Er - (bkz Bengi) BENGİSAN: (Tür) Er - (Bengi) BENGİSOY: (Tür) Er - (bkz Bengi) BENGİSU: (Tür) Ka - Ebedilik, ölümsüzlük veren su, Ab-ı hayat BENGÜ: (Tür) Ka - Ebedi, sonu olmayan BENNA: (Ar) Ka - Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger BERA: (Ar) Er - 1 Fazilet 2 Seçkin olma vasfı 3 Olgunluk el-Bera' b Azib: Ashabdandır (Küfe-691) Bedir gazası dışında bütün savaşlara katıldı Rey ve Kazvin'i fethetti Kufe'de vefat etti BERAT: (Ar) 1 Resmi belge, imtiyaz belgesi 2 Osmanlıda bir kimseye verilen nişan, rütbe veya toprak imtiyazını gösterir belge - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BERCA: (Fars) - Yerinde tam doğru ve münasip - Kadın ve erkek adı olarak kullanılabilir BERCESTE: (Fars) Ka 1 Seçilmiş, beğenilmiş 2 Güzel, hoş, latif BERCİS: (Ar) Ka 1"Müşteri" denilen yıldız, Jüpiter gezegeni 2 Sütü çok olan deve BERÇİN: (Fars) Ka - Toplayıcı BEREKET: (Ar) Ka 1 Bolluk 2 Meymenet, saadet, mutluluk, Allah vergisi BEREN: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, akıllı BERFİN: (Fars) Ka 1 Kardan yapılmış 2 Tertemiz, kar gibi beyaz BERGİN: (Tür) Er - (bkz Berkin) BERGÜZAR: (Fars) Ka - Hediye, hatıra, andaç BERGÜZİN: (Fars) Ka - Seçkin, beğenilmiş makbul BERHUZ: (Fars) Er - Dağarcık, torba BERİ: (Ar) Er 1 Salim, kurtulmuş 2 Temiz, Arınmış BERİA: (Ar) Ka - Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili BERİD: (Ar) Er 1 Haberci 2 Eskiden müslüman devletlerde posta ve haber alma örgütünün adı BERİN: (Fars) Er 1 En yüksek, çok yüce 2 Soylu BERİRE: (Ar) Ka - İnam ve ihsan sahibi Saliha ve vazifesini yapan hanım BERK: (Tür) Er 1 Sağlam, kuvvetli 2 Katı, sert Şiddetli 3 Hızlı 4 Orman 3 Arı, şimşek, yaprak BERKA: (Ar) - Kuzey Afrika'da eski bir şehir - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır BERKAN: (Ar) Er 1 Şakıma, parıldama 2 Kıvırcık tüylü kuzu postu kürkü BERKANT: (Tür) Er - Güçlü, bozulmaz, yemin BERKAY: (Tür) Er - (bkz Berk) BERKE: (Tür) Er 1 Kama 2 Altınordu hükümdarı Cengiz Han'ın torunu ve Cuci'nin 3 oğludur BERKEL: (Tür) Er - güçlü el BERKER: (Tür) Er - Güçlü, sağlam kişilikli BERKİ: (Tür) Er - Şimşek gibi parlak BERKİN: (Tür) Er - Sağlam güçlü kuvvetli BERKKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen BERKMAN: (Tür) Er - Güçlü, sağlam, kişilikli BERKSAN: (Tür) Er - Güçlü tanınan kimse BERKSOY: (Tür) Er - (bkz Berksan) BERKSU: (Tür) Er - Soğuk ve keskin su BERKÜN: (Tür) Er - Sağlam, güçlü tanınmış BERK YARUK: (Tür) Er - Selçuklu Sultanı (Öl 1104) Melikşah'ın oğlu BERMAL: (Fars) Ka - Dağ tepesi, doruk - (bkz Şahika, zirve) BERNA: (Fars) - Genç delikanlı, yiğit - Kadın ve erkek için kullanılır BERRA: (Ar) - Doğru sözlü, hayır işleyen kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BERRAK: (Ar) Ka 1 Duru, saf, bulanık olmayan, nurlu 2 Şimşek, parıltı 3 Kulağa hoş gelen ses BERRAKA: (Ar) Ka - Aydınlık görünüşlü güzel kadın BERRAN: (Fars) Ka - Kesen, kesici, keskin BERRİN: (Fars) Ka - Yüksek yüce BERŞAN: (Fars) Ka - Ümmet Bir peygamberin din ve kitabını kabul ve tasdik eden kimse BERŞE: (Tür) Ka - Hep, bütün, çok BERTER: (Fars) Er - Üstün, yüksek nitelikli, değerli BERZALİ: (Ar) Er - Ebu'l-Kasım b Muhammed - Arap tarihçilerinden-dir BERZEN: (Fars) - Yöre, mahalle, yol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BESALET: (Ar) - Korkusuzluk, yüreklilik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BESAMET: (Ar) Ka - Güleryüzlülük, şenlik BESİM: (Ar) Er - Güleryüzlü, güleç adam BESİME: (Ar) Ka - (bkz Besim) BESTE: (Fars) Ka 1 Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş bağlanmış 2 Müzikte, şarkının makam ve ahengi BEŞUŞ: (Ar) Ka 1 Okşadıkça süt veren deve 2 Araplarca çok meşhur ve meş'um bir kadın BEŞAREDDİN: (Ar) Er - Dinin müjdesi Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır BEŞARET: (Ar) Ka 1 Müjde, muştu, iyi haber 2 Güler yüzlülük, gülümseme BEŞİR: (Ar) Er 1 Müjde getiren müjdeci 2 Güleryüzlü güleç adam Kur'ani bir kavramdır İnsanlara Allah'ın emir ve nimetlerini, cennet ve mükafatı haber veren peygamberler ve Kur'an için kullanılmıştır BEŞİRE: (Ar) Ka 1 Müjde getiren, müjdeci 2 Güleryüzlü, güleç hanım BETİK: (Tür) Er - Yazılı olan şey, yazılmış yapıt BETİM: (Tür) 1 Bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık bir biçimde, söz ya da yazıyla anlatma, tasvir 2 Herhangi bir şeyin resmi ya da heykeli BETÜL: (Ar) Ka 1 Bakire 2 Erkekten çekinen, erkeklere yaklaşmayan namuslu kadın 3 Ayrı kök salan fidan 4 Hz Meryem'in lakabı 5 Hz Muhammed (sas)'in kızı Hz Fatıma'nın lakabı BETÜLAY: - (bkz Betül) |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüBEYAN: (Ar) 1 Bildirme, söyleme, açıklama 2 Belagat ilimlerinden ikincisi 3 Belli apaçık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BEYATİ: (Ar) Er 1 Gece uyuma, gece iş görme, geceyi işiyle geçirme 2 Türk müziğinin en eski makamlarından olup, hala kullanılmakta olan bir makamdır BEYAZ: (Ar) Ka 1 Ak, en açık renk 2 Aydınlık 3 Deri rengine göre bir insan ırkı 4 Yumurta akı -Mahalli yerlerde kadın adı olarak kullanılmakladır BEYAZIT: (Ar) Er - Ebu Yezid, Yezid'in babası, kısaltılmıştır - Arapça'dan Türkçeleşmiş BEYBOLAT: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü, saygın kimse BEYBARS: (Tür) Er - (bkz Baybars) BEYCAN: (Tür) Er - (bkz Beybolat) BEYDA: (Ar) Ka 1 Tehlikeli yer 2 Sahra, çöl 3 Mekke ile Medine arasında düz bir yer BEYHAK: (Ar) Er - Horasan'ın Nişabur eyaletinde bir bölge BEYHAKİ: (Ar) Er - el-Beyhaki: Arap müellifi olup muhaddis ve Şafii fakihlerindendir BEYHAN: (Tür) Ka - Hükümdarların üstünü Seçkin han Beyhan Sultan: Mustafa III kızı BEYKAL: (Tür) Er - (bkz Beycan) BEYKAN: (Tür) Er - (bkz Beycan) BEYREK: (Tür) Er 1 Çok nazik, efendi, bey 2 Hüzünlü BEYSAN: (Tür) Er - (bkz Beycan) BEYSUN: (Tür) Ka - Nazik insan BEYTİYE: (Ar) Ka - Eve ait, evle ilgili BEYTÖRE: (Tür) Er - Baş adet, adetleri yerine getiren BEYZA: (Ar) Ka 1 Daha ak, çok beyaz 2 Günahtan kaçınmış Günahla kirlenmemiş BEYZADE: (Tür) Er 1 Beyoğlu 2 Soylu kimse - Farsça'dan birleşik isim olarak Türkçeleştirilmiştir BEYZAVİ: (Ar) Er - Beyzavi (Abdullah b Ömer) İran'da yaşamış Tefsir ve Kelam alimi Şafii mezhebindendir Tefsirin yanında fıkıh usulü, kelam ve irab hakkında eserler vermiştir BEZEN: (Tür) Ka - Süs, benek, zinet BEZMİ ALEM: (Ar) Ka - Dünya meclisi, sohbet toplantısı Bezm-i Alem Sultan Sultan Abdülmecid'in annesi BİCAN: (Fars) Er 1 Cansız, ruhsuz 2 Canını esirgemeyen, şehit BİDAYET: (Ar) Ka - Başlama, başlangıç BİDİL: (Tür) Er - Hindistan'da yerleşmiş Farsça yazan büyük Türk şairi BİGE: (Tür) Ka - Evlenmemiş, çouğu olmamış BİHRUZ: (Fars) Ka - İyi gün, güzel gün anlamında Bihruze Hatun: Şah İsmail'in zevcesi Çaldıran'da yenilip her şeyini bırakan Şah İsmail'in zevcesi BİHTER: (Fars) Ka - Pek iyi, daha iyi BİHTERİN: (Fars) Ka - En iyi, pek iyi BİKE: (Tür) - Benzersiz, eşsiz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLAD: (Ar) Er - Şehirler bölge, eyalet, memleket isimlerini ifade için terkiplerde kullanılır BİLAL: (Ar) Er - Su gibi ıslatan, ıslatış, ıslaklık Bilal b Raba: İslamın ilk müezzini, Habeş asıllı olup İslamı köle olarak ilk kabul edenlerden birisidir BİLAN: (Tür) Er - Süslü ve işlemeli kılıç kemeri BİLAY: (Tür) - Ay gibi asil ol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLDAR: (Fars) Er 1 Bel, belleyen, yer kıran, kürek çeken 2 İstihkam neferi BİLEK: (Tür) Er - Güç, kuvvet BİLEN: (Tür) Er - Bilgili, görgülü, anlayışlı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLGE: (Tür) - Bilgili, iyi geniş, derin, bilgi sahibi kimse - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır BİLGEALP: - (bkz Bilge) BİLGEHAN: (Tür) Er - Göktürk hakanı (683-734) Babası Kutluğ İlteriş Han'dır BİLGE HATUN: (Tür) Ka - Kutluk Han'ın annesi Türk hükümdarı (VIIIyy-) BİLGEKAĞAN: (Tür) Er - (bkz Bilge) Bilge Kağan (683-734) Göktürk hakanı İkinci Göktürk hanedanlığının kurucusu BİLGEKAN: (Tür) Er - Bilgin soydan gelen BİLGEN: (Tür) Ka - (bkz Bilge) BİLGER: (Tür) Er - Akıllı, bilgili, bilge, bilgin BİLGİN: (Tür) - Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır) -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİLGİNUR: (tfi) Ka - Bilginin ışığı, bilginin aydınlığı BİLGİSER: (tfi) Ka - (bkz Bilginer) BİLGİYE: (Tür) Ka - Bilgin hanım- Yanlış yapılmış isimlerdendir BİLGÜN: (Tür) Ka - (bkz Bilgin) BİLKAN: (Tür) Er - Bilgili BİLLUR: (Ar) Ka 1 Bazı cisimlerin tabi olarak aldıkları geometrik şekil 2 Duru, berrak, kesme cam, kristal 3 Necef taşı (Mec) Temiz, pırıl pırıl insan BİLMEN: (Tür) Er - Bilen, anlayan, bilgili BİLSEN: (Tür) Ka - Kendini bil BİLTAY: (Tür) Er - (bkz Bilmen) BİNALİ: (Ar) Er - Ali'nin oğlu BİNALP: (Tür) Er - Yiğitler BİNAY: (Tür) Ka - Bin tane ay, çok kuvvetli ışık BİNHAN: (Tür) Ka - Hanların hanı BİNKAN: (Tür) Er - Soylu kanlar BİNNAZ: (Tür) Ka 1 Nazlı 2 Cilveli 3 Allah'a yalvaran BİNNUR : (Tür) Ka 1 Nurla özdeşleşmiş 2 Bin tane nur BİNTUĞ: (Tür) Er - (bkz Binkan) BİRANT: (Tür) Er 1 Özel, tek yemin 2 Özelliği olan yemin BİRAT: (Tür) Er 1 Asil, soylu, bir aileye mensup 2 İlk erkek çocuğa verilen isim BİRAY: (Tür) Ka - Ay gibi tek, eşsiz BİRCAN: (Tür) Er - Tek, eşsiz Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİRCE: (Tür) Ka - Tek, eşsiz, biricik BİRCİS: (Ar) Ka - Gezegen, Jüpiter, müşteri yıldızı, bercis BİRDAL: (Tür) Er - Bir tane, tek dal BİRGE: (Tür) Er 1 Kamçı 2 Birlikte, beraber BİRGİ: (Tür) Ka - Batı Anadolu'da İzmir ilinin Ödemiş ilçesinin merkezi, Bozdağ eteklerinde kurulmuştur BİRGİT: (Tür) Er - Birleşik, birleşmiş, birlik almış BİRGİVİ: (Tür) Er - Birgivi: Büyük din ve dil alimi (d 1522) İmam Birgivi lakabıyla şöhret olmuş, vasiyetnamesi ve ilmihali o dönem halkının ihtiyacını karşılamıştır BİRGÜL: (Tür) Ka - Bir tane, tek gül Kıymetli gül BİRHAN: (Tür) Er - Tek yönetici BİRİM: (Fars) Ka - Bir tanem, biriciğim BİRKAN: (Tür) Er - Soylu BİRKE: (Ar) 1 Büyük havuz 2 Gölcük 3 Göğüs - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİRMA: (Hint) - Çin Hindi'nde bir yer Birmanya diye de tanınır Birmanya müslümanları ülkelerinin % 30'una ulaşmışlardır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BİRMEN: (Tür) Er - Tek olan, benzeri olmayan kimse BİROL: (Tür) Er - Tek ad, bir ol BİRSEN: (Tür) Ka - Sadece sen, tek sen BİRSEV: (Tür) Ka - Tek sevgili BİRSİN: (Ar) Ka - Yonca BİRTAN: (Tür) Er - Bir tane, tek BİRUN: (Fars) Er 1 Dışarı 2 Dış harici 3 Osmanlı Devleti'nde saray dışında vazifeli memurlar BİRÛNÎ: (Fars) Er - Reyhan Muhammed b Ahmed el-Biruni: Büyük İslam bilgini (973-Gazne 1048) İbn Sina'dan ders altı Hindistan'a gitti Sanskritçe öğrendi Pozitif ilimlerin hepsiyle ilgilendi ve bu konuda birçok kitap yazdı BİSTAMİ: (Fars) Er - (bkz Bistem) - Bayezid Bistami: Ünlü mutasavvıf, hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir BİSTEM: (Fars) Er - Horasan eyaletinde El-Bürz eleklerinde bir şehir Hüsrev 2 Pervizin dayısı Bistam tarafından kurulduğu için bu ismi almıştır Elmaslanyla ünlüdür BİŞAR: (Fars) Er 1 Esir tutsak 2 Altın, gümüş kakmalı işlemeler 3 Saçılan şey, saç 4 Güçsüz, dermansız BİŞR: (Ar) Er - Güler yüzlü kişi, güleç, sevimli Bişr b Bera': Sahabedendir Babası Bera' b Marun Akabe beyatına katılanlardandı Bişr, iyi bir savaşçı ve okçuydu Yahudi bir kadının verdiği zehirli eti yiyince zehirlenerek şehid oldu BİTENGÜL: (Tür) Ka - Güllerin bitmesi BOĞAÇ: (Tür) Er - Küçük yaşta boğa öldürdüğü için kendisine bu ad verilen, Dede Korkut hikayelerindeki bir kahraman Dirse Han'ın oğlu BOĞAÇHAN: - (bkz Boğaç) BOĞATAŞ: (Tür) Er - Ünlü Türk beylerinden biri BOLGAN: (Tür) Er - Eski Türk adlarından BOLHAN: (Tür) Er - (bkz Bolgan) BORA: (İtal) Er - Araziden çıkan şiddetli rüzgar BORAN: (Tür) Er - Rüzgar, şimşek, gökgürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi Boran Hatun: Emevi halifesi Me'mun'un zevcesi BORANALP: - (bkz Boran) BORATAY: - (bkz Boran) BOYLA BAĞA TARKAN: (Tür) Er - Anlamı iyice bilinmemekle birlikte Orhun yazıtlarında vezir Tonyukuk'a verilen unvan olarak geçer BOYLA KUTLUG YARGAN: (Tür) Er - Eski Türklerde birleşik rütbe unvanı Suci yazıtında Kırgız kabilesinden Yaplakar Kan Ata'nın ünvanı olarak geçer BOYLAN: (Tür) Er - Kibirli, mağrur BOYRAZ: (Tür) Er - Kuzey rüzgarı BOYSAN: (Tür) Er - Uzun boylu, yakışıklı delikanlı BOYSEL: (Tür) - Uzun boylu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BOZAN: (Tür) Er - Büyük Selçuklu Emiri Selçuklu Sultanı Melikşah'a büyük yardımları dokundu Kazanılan birçok zaferde etkin rol oynadı BOZBEY: (Tür) Er - Kır beyi, gri BOZBORA: (Tür) Er - Fırtına BOZDOĞAN: (Tür) Er - Bir şahin türü BOZER: (Tür) Er - Beyaz tenli BOZKAYA: (Tür) Er - (bkz Bozer) BOZKURT: (Tür) Er - Göktürk efsanelerinde yer alan kutsal hayvan BOZUN: (Tür) Er 1 Büyük Selçuklu emirinin adı 2 Sürülmemiş tarla BOZYEL: (Tür) Er - Yağmur getiren lodos rüzgarı BOZYİĞİT: (Tür) Er - (bkz Bozer) BÖKE: (Tür) Er 1 Kahraman, güçlü kimse 2 Önder, başkan, reis 3 Kabadayı, cesur efe 4 Güreşçi, pehlivan |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüBÖRÇETİN: (Tür) Er - Eski tarihçilere göre Türkleri Ergenekon'dan kurtaran demircinin adı BÖRİTİGİN: (Tür) Er - Karahanlı hükümdarı Maveraünnehir'e hakim oldu Bastırdığı paralarda İbrahim b Nasr adıyla anılır (XI yy) BUDAK: (Tür) Er 1 Ağacın dal olacak sürgünü 2 Dal 3 Dalın göv*de içindeki sert bölümü BUDUN: (Tür) Er - Halk, kavim, ahali BUDUNALP: - (bkz Budun) BUĞRA: (Fars) Er 1 Büyük erkek deve, iki hörgüçlü deve 2 Turna kuşu, turna sürüsünün önünde uçan turna horozu 3 Harizm hükümdarlarından birinin lakabı BUĞRAHAN: (fti) Er 1 X yy'ın başlarında Orta Asya'daki yağma boyundan çıkan ve ilk İslam devletinin Türk hükümdarlarının birçoğuna verilen ünvan 2 İliğ ve Karahanlı sülalesinden birçok hükümdarların unvanıdır - Tarık Buğra, Saltuk Buğra BUHAYRA: (Ar) Ka 1 Küçük deniz 2 Mısır'ın kuzeybatısında bir şehir BUHRİ: (Ar) Er 1 Tütsüye ait 2 Denize ait BUHTAN: (Ar) - Yalan, iftira - İsim olarak kullanılmaz BUKA: (Ar) - 1 Ülke, yer 2 Büyük bina 3 Ben, benek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Buka Han: Altınordu devletinin Bayagut boyundan Nogay Yarguçi adlı prensin oğlu BUKET: (Fars) Ka - Çiçek demeti BUKLE: (Fars) Ka - Kıvrılmış, küçük lüle şeklinde saç BULAK: (Tür) Er - Kaynak, pınar, çeşme BULGAR: (Tür) Er - Olgun, bilgili, görgülü, hoşgörülü kimse BULUT: (Tür) - Su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BUMİN: (Tür) Er - Göktürk devletinin kurucusu (Öl 552) Avarlarla arası açılınca, savaşarak onları çökertti ve merkezi Ötüken olmak üzere Göktürk devletini kurdu (552) Aynı yıl öldü BUMİNHAN: (Tür) Er - (bkz Bumin) BURAK: (Ar) Er - Berk-Yıldırımdan türetilmiştir - Hz Muhammedin Mirac'daki bineği Kur'an'da böyle bir isim geçmemekle beraber, İslam kaynaklarında böyle bir binitin olduğuna dair rivayetler vardır Burak Reis: (Öl 1499) Osmanlı denizcilerinden BURCU: (Tür) Ka - Güzel koku BURÇ: (Ar) Er 1 Süryanice Burgus kelimesinin Arapçalaştınlmış hali 2 Kalenin köşelerine yapılan daha yüksek ve daha kalın çıkıntı kule 3 Yuvarlak bina 4 Güneşin ayrıldığı oniki kısımdan herbiri 5 Tek hisar BURÇAK: (Tür) - Baklagillerden, taneleri yemiş olarak kullanılan bir bitki - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BURÇHAN: (Tür) Er - (bkz Burç) BURÇİN: (Tür) Ka - Dişi geyik BURHAN: (Ar) Er 1 Delil hüccet 2 Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayıran delil 3 İlahi aydınlık BURHANEDDİN: (Ar) Er - Dinin delili Burhaneddin Mahmud b Taceddin el-Buhari (Öl 1149) Hanefi fıkıh alimi Önemli yapıtı el-Muhit el-Buhari'dir - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır BURKAN: (Tür) - Uygur Türklerinin Budaya verdikleri ad - İsim olarak kullanılmaz BURKHAN: (Tür) - Put, heykel, Buda heykeli - İsim olarak kullanılması yanlıştır BUSE: (Fars) Ka - Öpüşmek, öpmek - İslâmî ahlâka aykırı olduğu için isim olarak kullanılmaz BUYAN: (Tür) 1 Mutluluk, uğur, talih 2 İyi biliş, sevab - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BUYRUK: (Tür) Er 1 Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı güç 2 Egemen 3 Emir 4 Kendi başına hareket eden BUYRUKALP: - (bkz Buyruk) BÜKLÜM: (Tür) Ka - Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka BÜLBÜL: (Ar) Ka 1 Sesinin güzelliğiyle ünlü ötücü kuş 2 Sesi çok güzel olan kimse Bülbül Hatun: Bayezid II'in eşi (Öl Bursa 1515) Şehzade Ahmed'in annesi BÜLENT: (Fars) Er - Yüce yüksek, ala, ulu BÜNYAMİN: (Ar) Er - Yakub peygamberin en küçük oğlu BÜRDE: (Ar) Ka 1 Hırka, Arapların gece üzerlerine örttükleri, gündüz giyindikleri elbise 2 Ka'b b Züheyrin yazdığı kaside Peygamberimiz Hz Muhammed (sas) tarafından beğenilmiş ve Peygamberimiz hırkasını çıkararak şaire giydirmiştir Bu yüzden bu kaside "Kaside-i bürde" olarak tanınır BÜRGE: (Tür) - Bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır BURKAN: (Ar) Er - Yanardağ, volkan BÜRKE: (Ar) Ka 1 Martı 2 Havuz, gölcük BÜŞRA: (Ar) Ka - Müjde, sevinçli haber BÜTE: (Tür) Ka - Fidan BÜTEYRA: (Ar) Ka 1 Güneş 2 Sabah |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüC CABBAR: (Ar) Er - (bkz Cebbar) CABGU: (Ar) Er 1 Efendi, 2 Bey 3 İleri gelen, saygın kimse CABİR: (Ar) Er - 1 Cebreden, zorlayan 2 Galip gelen 3 Aziz ve kuvvetli olan Allah'ın hükümlerini uygulamada güç kullanan 4 Kırıkçı, kırık sancı Cabir b Abdullah b el-Ensari: Sahabedendir (603-697) Birinci Akabe Bey'atından sonra müslüman oldu Rasulullah'ın bulun savaşlarına katıldı Sahabenin bilginlerindendi Kendisinden çok sayıda hadis rivayet edilmiştir CABİRE: (Ar) Ka - (bkz Cabir) CABİYE: (Ar) Ka 1 Hazine (bkz Semahat) 2 Şam'ın güneybatısında, Çavlan'da bir yer 3 Havuz CAFER: (Ar) Er - Küçük akarsı Çay Cafer b Muhammed: Lakabı es-Sadık olup 12 imamın 6'ncısıdır Muhammed b el-Bakır'ın yerine imamete geçmiştir Cafer-i Tayyar: Hz Alinin kardeşi olup, Mute savaşında bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehid olmuştur Bugün Mute civarında kabri bulunmaktadır CAHİD: (Ar) - Er - Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan Bu kelime Kur'an-ı Kerim'de "cihad et" "Allah yolunda savaşa çık" anlamında kullanılmıştır - Dil kuralında "d/t" olarak kullanılmaktadır CAHİDE: Ka - (bkz Cahid) CAHİZ: (Ar) Er 1 Gözü pek, yürekli, cesur kimse 2 Patlak gözlü Daha çok lakap olarak kullanılmıştır - Cahiz b Ebu Osman, Basra Mutezile kelamcılarının ileri gelenlerinden Bir köle olduğu halde ilimde ilerlemiş ve devrinin ünlü simalarından olmuştur CAİZ: (Ar) Er 1 Geçer 2 Caiz, İslam'ın mumaleta taalluk eden 5 ahkamından biridir 3 İşlenmesi, yapılması "müsaade alınabilir" anlamında olup, şeran yasaklanmayan her fiili içerir CAİZE: (Ar) Ka 1 Armağan, hediye 2 Yol yiyeceği, azık 3 Eski şairlere yazdıkları methiyeler için verilen bahşiş CALİB: (Ar) Er - Çekici, celbedici, cazib CALİBE: (Ar) Ka - Kendine çeken, celbeden, çekici CALP: (Ar) Er - Güçlü, kuvvetli, gayretli CALUT: (Ar) Er - Calut, Ad ve Semud kavimlerinin soyundandır Hz İsmail'den evvel bir müddet Beni İsrail'e hükümdar oldu Onlara zulmetti Filistin'de yaşayan Berberilerin krallarına Calut adı veriliyordu Filistinlilere yaptığı zulümden dolayı Hz Davud tarafından öldürülmüştür Kur'an-ı Kerim'da üç yerde ismi geçmektedir (el-Bakara, 249-250-251) İsim olarak tercih edilmez CAMİ: (Ar) Er 1 Derleyen, toplayan 2 İçine alan 3 Cuma namazı kılınan mescid 4 En az sekiz bablık hadis kitabı - Molla Cami: İranın XV asırda yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir, alim ve şairi Asıl adı Mevlana Nureddin Abdurrahman b Nizameddin'dir Birçok manzum ve mensur eserleri vardır CAN: (Fars) Er 1 Can, ruh Hayat 2 Güç, kuvvet, hayatiyet, dirilik 3 Gönül, yakın dost, çok sevilen arkadaş 4 Mevlevi ve Bektaşi tarikatlarında dervişlerin birbirlerine hitabı 5 Kişi, fert 6 Sevgili CANAL: (Tür) 1 Gönül al Kendini sevdir, sevilen biri ol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CANALP: (Tür) Er - Özünde yiğitlik, güçlülük olan kimse Cana yakın yiğit CANAN: (Fars) Ka - Sevgili, gönül verilmiş, sevilen kadın CANAY: (Tür) - Ay gibi temiz, saf, parlak kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CANAYDIN: (Tür) Er - Özü temiz, aydınlık ruhlu kimse CANBEK: (Tür) Er 1 Özü pek 2 Güçlü kişilikli kimse Canbek Giray (1568-1636): Kırım hanı Devlet Giray'ın torunu Şakay Mübarek Giray'ın oğlu Selamet Giray'ın son zamanlarında kalgay (veliaht) oldu Arkasından han oldu IV Murat tarafından Rodos'a sürüldü CANBERK: (Tür) Er - Güçlü, sağlam kimse CANBEY: (Tür) Er - Canım gibi sevgili CANBULAT: (Tür) Er - Canbulat en-Naşirî Mısır Memlûk sultanı Yaşbekin kölesiydi Yaşbek, Canbulat'ı Sultan Kayıtbay'a sattı Kayıtbay kendisine önemli görevler verdi Halep ve Şam valiliğine kadar yükseldi 1500 yılında sultanlığı ele geçirdi CANDAN: (Tür) Ka 1 Samimi, içten, kalbi 2 Yakınlık belirten davranış CANDANER: (Tür) Er - İçten, samimi, dost kimse CANDAR: (Tür) Er 1 Silah taşıyan, can ve dar isimlerinden müteşekkil birleşik isim 2 Osmanlı'da, hassa askeri, kılıç askeri, idam hükümlerini infaz eden kimse 3 Jandarma Muhafız CANDEĞER: (Tür) Er - Uğrunda can verilecek kadar güzel, değerli, sevilen CANDEMİR: (Tür)Er - Özü güçlü, demir gibi sağlam kişilikli CANDOĞAN: (Tür) Er - Cana doğan CANEL: (Tür) Er - İçten uzatılan el, dostluk eli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CANER: (Tür) Er - Delikanlı, genç, dinamik - Can ve er kelimelerinden birleşik isim CANFEDA: (Fars) - Canını veren, özverili kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Canfeda Hatun: III Murad'ın annesinin en gözde cariyesiydi Harem kethüdalığına getirildi ve sarayda büyük nüfuz kazandı CANFER: (Fars) Er 1 Aydın bilgili 2 Güçlü saygın CANFEZA: (Fars) Ka - Can artıran, cana can katan CANGİRAY: (Tür) Er - (bkz Giray) CANGÜL: (Tür) Ka 1 Gül gibi canlı 2 Güzel, temiz kimse CANGÜN: (Tür) Er - Doğduğu gün çok sevinilen kimse CANGÜR: (Tür) Er - Canlı, neşeli kimse CANİB: (Ar) - Ön taraf, cihet -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır CANİPEK: (Tür) Ka � Yumuşak huylu (kimse) CANKAN: (Tür) Er - Soyu temiz, asil kimse CANKUT: (Tür) Er 1 Kişinin mutluluğu talihi, şansı, uğuru 2 Mutlu talihli kimse CANNUR: (Tür) Ka - Özü aydınlık, nurlu kimse CANOL: (Tür) Er - Canım ol, can gibi içten ol CANRUBA: (Fars) Ka - Gönül alan, sevgili CANSAL: (Tür) Er - (bkz Can) -Can ve sal kelimelerinden birleşik isim CANSEL: (Tür) Ka - Hayat veren su - Can ve sel kelimelerinden birleşik isim CANSEN: (Tür) - Sen cansın, sevilensin - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CANSER: (Tür) - (bkz Can) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CANSES: (Tür) Ka - (bkz Canser) CANSET: (Tür) Ka - Küçük kraliçe, prenses CANSEVER: (Tür) Ka - (bkz Cansın) CANSIN: (Tür) Ka Canım gibisin, canımsın CANSOY: (Tür) Er - Asil, soylu, cana yakın CANSU: (Tür) Ka 1 Hayat veren su, tazelik 2 Sevgili, sevimli CANSUN: (Tür) - (bkz Cansu) -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CANTEKİN: (Tür) Er - Tek can, eşsiz can CANTEZ: (Tür) Er - Tez canlı, aceleci CANTÜRK: (Tür) Er - İyi hasletlere sahip Türk CANVER: (Tür) Er - Canlı, haşere CARULLAH: (Ar) Er - Allah'a yakın Allah dostu Carullah Zemahşeri: Müfessir, alim CAVİD: (Fars) Er - Baki, daimi, ebedi CAVİDAN: (Fars) Ka - Daimi kalacak olan, sonrasız, ebedi CAVİDE: (Fars) Ka - (bkz Cavidan) CAVİT: (Fars) Er - (bkz Cavid) CAZİM: (Ar) Er 1 Kesin 2 Kesin kararlı Cazim Mehmed: Türk şair (1725) CEBBAR: (Ar) Er 1 Cebreden, zorlayıcı 2 Kuvvet, kudret sahibi Allah, Allahın isimlerinden 3 Becerikli 4 Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi CEBE: (Ar) Er 1 Zırh 2 Osmanlıda silah ihtiyacını karşılayan aracın adı Cebeci ocağı, Yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla ilga edilmiş, kaldırılmıştır Cebe Ali Bey: Türk komutan (XV yy) İstanbul'un fethine kendi sipahileriyle katıldı Ele geçirdiği kapı kendi adıyla anıldı Cibali kapısı CEBEL: (Ar) Er 1 Dağ 2 Tarıma elverişsiz arazi CEBERUT: (İbr) Er - İbranice "kudret" anlamına gelmektedir Yeni Eflatuncu filozoflar ile işraki felsefesine tabi olan mutasavvıflara verilen ad CEBİR: (Ar) Er 1 Zorlamak 2 Düzeltme, onarma 3 Kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak CEBİRE: (Ar) Ka - (bkz Cebir) CEBRAİL: (Ar) Er 1 Peygamberlere vahiy getiren dört büyük melekten biri 2 Cibril, İbranice Allahın kulu 3 Az çok zorla olgunlaştırmak Cebrail b Ömer Batı Karahanlı hükümdar (1099-1102) CEDİS: (Ar) Er - Arabistanın yerli kabilelerinden birinin adı CEHDİ: (Ar) Er - Uğraşan, çalışan Çaba ve gayret gösteren CEHİD: (Ar) Er - Çalışma, çabalama, uğraşma - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır CEHM: (Ar) Er - Cehm b Safvan: İslam kelamcısı Mürcie ve Mutezile kelamından kendisine ait inanç kaidelerini belirleyerek özel bir akım geliştirmiştir Öğrencileri II yy'a kadar Cehmiye inancını taşıyarak, Tirmiz'de yaşadılar Daha sonra Eş'ariye mezhebine girmişlerdir CEHVEN: (Ar) - Kurtuba'da yerleşmiş, birçok alim, fakih, vezir yetiştirmiş meşhur bir Arap ailesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CELADET: (Ar) 1 Gözüpeklik 2 Yiğitlik 3 Kahramanlık CELAL: (Ar) Er 1 Büyüklük, ululuk azamet 2 Hiddet, öfke 3 Allah'ın "Kahhar, cebbar, mütekebbir" gibi sertlik ve büyüklük ifade eden sıfatları Kur'an'da Rahman suresi 27, 78 ayetlerde geçmektedir Zül Celali; Celal sahibi Allah CELALEDDİN: (Ar) Er 1 Dini savunan 2 Dinin ululadığı, övdüğü Celaleddin Harizmşah: Son Harizm hükümdarı (Öl 1231) Celaleddin Rumi: Ünlü Türk mutasavvıfı, Mevlana - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılmaktadır CELASUN: (Tür) Er 1 Kahraman, cesur, atak, delikanlı, yiğit 2 Genç sağlıklı, gürbüz CELAYİR: (Tür) Er - Moğol kavminin bir kolu olup birçok kabileyi bünyesinde toplamıştır Celayirliler devleti, kendisine İlhanlılar devletini örnek almıştır CELİL: (Ar) Er 1 Büyük, ulu (bkz Celal) Allah için sıfat olarak kullanılır 2 Osmanlı devletinde vezir ve müşir rütbelerinde bulunanlara hitapta bu sıfat kullanılırdı 3 Güzel sanatlarda bir yazı stili CELİLAY: (ati) - Ulu, yüce ay -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CELİLE: (Ar) Ka - (bkz Celil) CELVET: (Ar) Er 1 Yerini yurdunu terk etmek 2 Tasavvufta, kulun, Allanın sıfatlarıyla halvetten çıkışına ve fena fillahda fani oluşuna denilir Celvetiye; Aziz Mahmud Hüdayi'nin kurduğu tarikatının adı CEM: (Ar) Er 1 Toplama, biraraya getirme, yığma 2 Hükümdar, şah 3 Süleyman Peygamberin lakabı 4 Büyük İskender'in lakabı Cem Sultan: Fatih Sultan Mehmed'in Çiçek hatundan olma oğlu (1459-1495) CEMAL: (Ar) Er - Yüz güzelliği, zahiri ve batıni güzellik Allah'ın rahmetle tecellisi Allah'ın lütuf, ihsan, rıza sıfatlarının karşılığı CEMALLEDDİN: (Ar) Er 1 Dinin cemali, parlak yüzü Daha çok şeref unvanı olarak kullanılmıştır el-Cevad el-İsfahani tarafından ilk defa kullanılmıştır CEMALULLAH: (Ar) Er - Allah'ın lütfü, bağışı CEMİL: (Ar) Er 1 Güzel erkek 2 İyilikle anma 3 Eskiden okullarda verilen başan kağıdı CEMİLE: (Ar) Ka 1 Güzel kadın 2 Gönül almak amacıyla yapılan davranış 3 İlk Emevi devrinde yaşamış meşhur Arap şarkıcısı CEMİNUR: (Ar) Ka - Işık, nur topluluğu, çok nurlu, aydınlık kimse CEMRE: (Ar) Er 1 Ateş 2 Kor halinde ateş 3 Şubat ayında azar azar artan sıcaklık 4 Hacıların Mina'da şeytan taşlaması Küçük taş parçası Arafat'ta hacıların şeytan taşlamaları CEMŞASB: (Fars) Er 1 Hz Süleyman 2 Cemşid'in oğlu CEMŞİD: (Fars) Er - Cemşasb'ın babası CENAB: (Ar) Er - "Yan"manasına gelir Şeref, onur ve büyüklük terimi olarak kullanılır Hazret, Cenab-ı Hakk, Cenab-ı Halik, Allah - Dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılmaktadır CENAN: (Ar) Ka - Kalb, yürek, gönül CENGAVER: (Fars) Er Savaşçı, silahşor Savaşı seven, savaşkan, dövüşken CENGEL: (Fars) Er - Orman CENGER: (Fars) Er - (bkz Cengaver) CENGİZ: (Tür) Er - Cengiz Han Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu, asıl adı Timuçin'dir Moğolcada Çing sıfatının çoğulu olarak, güçlü, kuvvetli anlamındadır İslam ülkelerine düzenlediği seferlerle acımasız ve gaddarca müslümanları katletti İslam medeniyetine büyük ölçüde tahribat verdi CENK: (Fars) Er - Harp, savaş, kavga - İsim olarak kullanılması uygun değildir Hz Peygamberin değiştirdiği isimlerden birisi CENKER: (fti) Er - İyi savaşan, savaşçı CENNET: (Ar) Ka 1 Uçmak 2 Bahçe 3 Çok ferah ve havadar yer 4 Firdevs - Allah'ın insanlara müjdelediği, ölümden sonraki alemde bulunan, Allah'a inanan, günah işlememiş veya günahlarından temizlenmiş olanların gireceği fevkalade güzel yer 8 cennet olduğu rivayet edilmiştir Daru'1-Celal, Daru's-Selam, Cennetü'l-Me'va, Cennetü'1-Huld, Cennetü'n-Naim, Cennetü'l-Firdevs, Cennetü'l-Karar, Cennetü'1-Adn CEREN: (Tür) Ka - Halk ağzında "ceylan" anlamına gelir CERİB: (Ar) - Hububat için kullanılan bir ölçek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CERİR: (Ar) Er İp, halat Yular anlamında Sahabeden bu ismi taşıyanlar vardır CERİT: (Ar) Er 1 Verimsiz çorak yer 2 Bekar CESARET: (Ar) Ka - Yüreklilik, korkusuzluk - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CESİM: (Ar) Er - İri, büyük, kocaman, ulu, mühim CESİMİ: (Ar) Er - İri, büyük CESUR: (Ar) Er - Cesaretli, yürekli, yiğit, gözüpek, atılgan CEVAD: (Ar) Er 1 Cömert, eli açık 2 İhsan eden - Dil kurumuna uygun olarak "d/t" ye dönüştürülür CEVAHİR: (Ar) Er 1 Cevherler, elmaslar, kıymetli taşlar 2 Mayalar, özler - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CEVAN: (Fars) Er - Genç, taze, delikanlı - Cüvan şeklinde kullanılabilir, (bkz Civan) CEVDET: (Ar) Er 1 İyilik, güzellik 2 Olgunluk 3 Büyüklük 4 Tazelik 5 Kusursuzluk Cevdet Paşa: Osmanlı devlet adamı Tarihçi ve hukukçu (1822-1895) CEVHER: (Ar) Ka 1 Öz, maya 2 Başlı başına, kendiliğinden olan 3 Tıynet, cibilliyet, soydan gelen, haslet, tabii istidat 4 Kıymetli taş 5 Ebcet hesabında yalnız noktalı harfleri hesaplamaya dayanan tarih düşürme şekli 6 Kılıç namlusuna yapılan menevişli süs - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır CEVHERE: (Ar) Ka - (bkz Cevher) Hicri 5 asırda Bağdat'ta yaşamış meşhur bir İslam hanımı ÇEVRİYE: (Ar) Ka 1 Haksızlık 2 Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem CEVVAL: (Ar) - Koşan, dolaşan, hareket eden, canlı CEVZA: (Ar) Er - Güneşin Mayıs ayında girdiği ikizler burcu Ebced CEYDA: (Ar) Ka - Uzun boyunlu ve güzel CEYDAHAN: - (bkz Ceyda) CEYHAN: (Tür) - Güney Anadolu'da Toroslar'dan doğan ve Akdeniz'e dökülen nehir - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CEYHUN: (Tür) Er 1 Orta Asya'da Amu-Derya'ya Arap ve Farslıların vermiş olduğu ad 2 Tevrat'a göre cennetin 4 nehrinden biri CEYLAN: (Tür) Ka - Hızlı koşan, biçimli bacakları olan ve güzel gözleriyle tanınan bir gazel cinsi CEZLAN: (Ar) - Mutlu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CEZMİ: (Ar) Er 1 Cezm ile ilgili 2 Kat-i karar ve niyete ait 3 Kesmek CEZMİYE: (Ar) Ka - (bkz Cezmi) CEZRİ: (Ar) Er - Kökle ilgili, kökten CEZZAR: (Ar) Er - Deve kasabı -Daha çok lakab olarak kullanılır Cezzar Ahmet Pasa (?-Akka 1804) Osmanlı vezirlerindendir CİHAD: (Ar) Er 1 Din uğrunda düşmanla savaşma 2 İslam uğrunda çalışma Cihad müslümanlara farz kılınmıştır Mallarıyla, canlarıyla savaşan mü'minler övüldüğü gibi, bu mücadele uğruna canını veren kişi şchidlik makamıyla yüceltilip taltif edilmişlerdir Kur'an'da defalarca tekrarlanan bir emirdir - Dil kuralına uygun olarak "d/t" olarak kullanılmaktadır CİHAN: (Fars) 1 Dünya, alem, kainat, yeryüzü, yerküresi 2 Dünyada yaşayan insanların tümü Cihan Ara Begüm: Hint-Türk hükümdarı Şahcihan ile adına Taç Mahal'in yapıldığı Mümtaz Mahal'in kızı Dindarlığı ve ihlaslı oluşu sebebiyle "Zamanın Fatıması" olarak anıldı - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır CİHAN BANU: (Fars) Ka - Dünyaca tanınmış kadın CİHANDAR ŞAH: (Fars) Er - Delhi, Türk-Hind İmparatorları'nın 13'sû olup Şah Alem Bahadır'ın büyük oğludur CİHANDİDE: (Fars) - Dünyayı gezip görmüş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CİHANEFRUZ: (Fars) - Dünyayı parlatan, aydınlatan CİHANER: (Fars) Er - Dünyaya bedel kişi, yiğit CİHANFER: (Fars) Ka - Cihanı, dünyayı aydınlatan, nurlu, ışıklı CİHANGİR: (Fars) Er - Dünyaya egemen olan, dünyayı zabteden kimse Fatih Osmanlı şehzadelerinin ortak adıdır CİHANGÜL: (Fars) Ka - (bkz Cihan) CİHANMERT: (Fars) Er - (bkz Cihaner) CİHANNUR: (Fars) - Dünyayı aydınlatan, nurlu, ışıklı - Türk-Hind padişahı Ekber'in büyük oğlu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır CİHANSER: (Fars) - Cihan'ın başı - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır CİHANSUZ: (Fars) Ka 1 Cihan yakan 2 Gaznelilerden Buhran Şahı mağlup edip, Gaznice ve Bust şehirlerini yakıp-yıkan, gaddar vahşi Alaeddin-Hüseyin'e verilen ad CİHANŞAH: (Fars) Er - Cihan'ın şah'ı - Kara-Koyunlu padişahlarından Timur'un ölümünden sonra kaybedilen yerleri geri almıştır CİLASUN: (Tür) Er - Babayiğit, boylu, boslu, delikanlı, gürbüz CİLVE: (Ar) Ka 1 Hoşa gitmek için yapılan davranış 2 İşve, naz 3 Yeni gelin duvağının kaldırılması merasiminin ve bu münasebetle güveyin geline verdiği hediyenin (Türk yüz görümlüğü) adıdır CİNAN: (Ar) - Cennetler, yedi göğün üstünde ve Arş ile Kürsi'nin altındaki sekiz cennet - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır CİNUÇEN: (Tür) Er - Üstün, galip, zafer kazanmış CİRYAL: (Ar) Ka 1 Bir nevi kırmızı boya 2 Altının kırmızılığı 3 Temiz renk 4 Saf CİVAN: (Fars) Er - Genç, delikanlı, yakışıklı - (bkz Cevan, cuvan) CİVANBAHT: (Fars) Er - Mutlu, şanslı (kimse) CİVANMERT: (Fars) Er - Cömert, eli açık genç, delikanlı COŞAN: (Tür) Er - Coşku duyan, heyecanlı (kimse) COŞAR: - (bkz Coşan) COŞKUN: (Tür) Er 1 Coşmuş, galeyana gelmiş 2 Duyarlı, aşın hareketli COŞKUNER: (Tür) Er - Coşan kimse COŞKUNSU: (Tür) Er - Sel, gürültüyle akan su CÖMERT: (Tür) Er 1 Elinde olanı harcayan, eli açık 2 Başkalarına yardımdan kaçınmayan CUDİ: (Ar) Er l Cömert, eli açık 2 İyilik severlikle ilgili- Dicle nehri kıyısında bir dağ Nuh'un gemisinin tufandan sonra bu dağın üzerinde durduğu söylenir CUDİYE: (Ar) Ka - (bkz Cudi) CUMA: (Ar) Er 1 Haftanın beşinci günü 2 Müslümanların ibadet ve Bayram günü 3 Cuma günü kılınan öğle namazı 4 Toplanma Sure-i Cuma Kur'an'ın 62 suresi CUMALİ: (Tür) Er - Cuma günü doğan CUMHUR: (Ar) Er 1 Halk, ahali 2 Kalabalık, başıboş kalabalık 3 Takım, heyet - Tekke musikisinde koro tarafından okunan ilahi CÜBEYR: (Ar) Er - Küçük kahraman, küçük yiğit Sahabe isimlerindendir CÜHEYNE: (Ar) Er - Ünlü bir Arap kabilesidir Kızıldeniz-Vadi'l-Kura arasında yaşamaktadırlar CÜMANE: (Ar) Ka - Tek inci anlamında Hz Ali (ra)'nin kızkardeşi ve Rasulullah'ın amcasının kızı olan hanım sahabi CÜNEYD: (Ar) Er 1 Küçük asker, askercik Cüneyd-i Bağdadi: Ünlü mutasavvıf |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüÇ ÇAĞA: (Tür) - Çocuk ÇAĞAÇAR: (Tür) Er - Çağ açacak kimse ÇAĞAKAN: (Tür) Er - Çağı yakalayan, çağdaş ÇAĞAN: (Tür) Er - Bayram, şenlik ÇAĞANAK: (Tür) Er - Körfez, liman ÇAĞAR: (Tür) Er 1 Bayram 2 Kalın ve kuvvetli deve kösteği 3 Doğan kuşu ÇAĞATAY: (Tür) Er 1 Yavru at, tay 2 Doğu Türklerine, lehçelerine dayanılarak verilan ad - Çağatay Han: Cengiz Han'ın 2 oğlu Çağatay Müslümanlara ve dinin emirlerine karşı politika uygulamakta ve Moğol yasasını tatbik etmekteydi Gusl abdestini yasaklamıştı Hristiyan dostu olarak bilinmektedir Marco Polo kendisinin vaftiz edildiğini kaydetmiştir ÇAĞILI: (Tür) 1 Çağla ilgili 2 Çakıl 3 Çağla - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇAĞIN: (Tür) - Yıldırım, şimşek -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇAĞKAR: (Tür) Er - Canlı, dinamik, çalışkan ÇAĞLA: (Tür) Ka - Olgunlaşmamış meyve, bazı meyvelerin olgunlaşmadan, henüz yeşilken yenen hali ÇAĞLAR: (Tür) - Çağlayan, şelale (bkz Şelale) - Erkek ve kadın adı olarak da kullanılır ÇAĞMAN: (Tür) Er - Çağın insanı ÇAĞNUR: (Tür) Er - Çağın nuru, zamanın nuru - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇAĞRI: (Tür) Er 1 Çakır gözlü 2 Mavi hareli göz Çağrı bey (990-1060) Büyük Selçuklu devleti hükümdarı Tuğrul beyin kardeşi Çağrı bey müslüman olduğunda Davud ismini aldı Kardeşi Tuğrul ise Muhammed ismini almıştır ÇAKA BEY: (Tür) Er - Oğuzların Çavuldur boyundan olan Türk beyi XI yy ilk yarısında İzmir bölgesinin hakimi oldu ÇAKAR: (Tür) Er - Parıldayan, ışık veren ÇAKIR: (Tür) - Mavimsi, mavi renkli, gri benekli gözleri olan kişi -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇAKMAN: (Tür) Er 1 Amacına erişen, ulaşan kimse 2 Süt mavisi ÇAKMUR: (Tür) Er 1 Yarı uykulu bakış 2 Sert taş 3 Pinti ÇALAP: (Tür) 1 Tanrı 2 Ateş -İsim olarak kullanılmaz ÇALAPKULU: (Tür) Er - Tanrı kulu- Abdullah ÇALAPÖVER: (Tür) Er - Tanrı'nın övgüsüne mazhar olmuş kişi ÇALGAN: (Tür) Er - Yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan su ÇALKIN: (Tür) Er - Alev ÇAPAN: (Tür) Er - Tatar, ulak, postacı ÇAVAŞ: (Tür) Er 1 Güneş Güneşli yer 2 Güney ÇAVLAN: (Tür) - Büyük çağlayan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇAVLI: (Tür) - Ava alıştırılmamış doğan Çavlı Çandar: (Öl 1146) Selçuklu emiri Sultan Mesud döneminde yararlı işler yaptı ÇAYKARA: (Tür) - Küçük akarsu, yazın kuruyan küçük akarsu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇELEBİ: (s) Er 1 Efendi, nazik ve kibar 2 Şehir terbiyesi almış okuryazar kimse 3 Osmanlı devletinin ilk devirlerinde şehzadelere verilen unvan Musa Çelebi, Süleyman Çelebi - Mevlevi tarikatının başı bu adla anılırdı Mevlana veya Hacı Bektaş soyundan olan kimse ÇELEN: (Tür) Er 1 Yakışıklı delikanlı 2 Tepelerin kar tutmayan kuytu yeri 3 Açıkgöz, becerikli, kurnaz 4 Evlerin dışında bulunan saçak ÇELGİN: (Tür) Ka - Yaralanarak kaçan av hayvanı ÇELİK: (Tür) Er 1 Su verilip sertleştirilen demir 2 Çok güçlü kuvvetli 3 Kısa kesilmiş dal ÇELİKEL: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü el ÇELİKER: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü kimse ÇELİKHAN: (Tür) Er - Güçlü hakan, yönetici ÇELİKKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen kimse ÇELİKÖZ: (Tür) Er - (bkz Çelik) ÇELİKSU: (Tür) Er - (bkz Çelik) ÇELİKYAY: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli ÇEMAN: (Fars) Ka 1 Salına salına yürüyen 2 Nazlı sevgili ÇEMENZAR: (Fars) Ka - Otlak Çimenlik ÇERAĞ: (Fars) Er 1 Yağ kandili, lamba, mum 2 Atın şaha kalkması 3 Çırak edilme 4 Bir memuriyete ve ihsana nail olan 5 Vazifesinden emekli edilen ÇERME: (Tür) Er 1 Çay kıyılarında sulu ve yeşil yer 2 Akarsuların topraktan çıkan sızıntısı 3 Kaynak ÇEŞMAN: (Fars) - Gözler - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇEŞMİAHU: (Fars) Ka - Ahu gözlü kadın, ceylan gözlü güzel ÇEŞMİNAZ: (Fars) Ka 1 Süzerek bakma, bakış 2 Nazlı nazlı bakan göz 3 Güzel gözlü sevgili ÇEŞPAN: (Fars) - Layık, uygun, münasip, yakışır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇERİ: (Tür) - Asker, savaşçı ÇETİN: (Tür) Er 1 Sert, işlenmesi, elde edilmesi, çözümü zor, sarp, müşkil 2 İnatçı, azimli, şedid ÇETİNALP: Er - (bkz Alp) ÇETİNAY: (Tür) Er - (bkz Çetin) ÇETİNEL: (Tür) Er - (bkz Çetin) ÇETİNER: (Tür) Er - (bkz Çetin) ÇETİNÖZ: (Tür) Er - (bkz Çetin) ÇETİNSOY: - (bkz Çetin) ÇETİNSU: (Tür) Er - (bkz Çetin) ÇEVİK: (s) Er - Çabuk davranan, hızlı ve hareketli ÇEVİKCAN: - (bkz Çevik) ÇEVRİM: (Tür) Er 1 Sınır 2 Girdap 3 Sürekli ve düzenli değişme ÇIDAM: (Tür) Er - Sabır, tahammül ÇINAR: (Fars) Er - Çınar ağacı ÇINAY: (Fars) Ka - Soylu ay, ayın en parlak zamanı ÇIRAĞ: (Fars) - Meşale, ışık, kandil (bkz Çerağ) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇİÇEK: (Tür) Ka 1 Bitkilerin üreme unsurlarını ihtiva eden renkli veya beyaz renkte açan, çok defa kokulu, sonradan meyve veya tohum haline gelen kısımları (bkz Şükûfe) 2 Bitki, çiçek açan bitki 3 Bazı şeylerin toz haline getirilmiş özü, kükürt çiçeği 4 Kumaş veya başka şeyler üzerine yapılan renkli veya renksiz süsleme ÇİĞDEM: (Tür) Ka - Zambakgillerden, soğanlı otsu, çeşitli renklerde çiçek açan kır bitkisi, mahmur çiçeği ÇİLAY: (Tür) Ka - Ayın üzerinde beliren açık renk lekeler ÇİLE: (Fars), l Zevk ve sefadan el çekerek kuytu bir yerde yapılan 40 günlük ibadet 2 Eziyet, sıkıntı 3 İbrişim, yün vs demeti - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇİLTAY: (Tür) Er - Üzerinde benekler bulunan tay ÇİNEL: (Tür) - Doğru, dürüst, namuslu kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇİNER: (Tür) - (bkz Çinel) ÇİNTAR: (Tür) Er - Sabah vakti ÇİNTAY: (Tür) Er - Soylu at ÇİNUÇİN: (Tür) Er - Üstün, galip, zafer kazanmış ÇİRAY: (Fars) 1 Yüz çizgileri, yüz güzelliği 2 Beniz, yüz 3 İnsan resmi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇİRE: (Fars) 1 Maharetli, becerikli 2 Kahraman, yiğit - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ÇİTRA: (Fars) Er - Afganistan'da bir kabile Büyük ekseriyetle ari ırktan olup narin yapılı, güzel gözlü ve gür saçlı, hoş ve cazip tavırlı olmalarına rağmen haşin, sert yapılı ve gaddar olarak bilinmektedirler ÇOĞA: (Tür) Er - Çocuk, yavru ÇOĞAHAN: (Tür) Er - (bkz Çoğa) ÇOĞAN: (Tür) Er - Kökü ve dalları sabun gibi köpüren bitki, çöven ÇOĞAŞ: (Tür) Er - Güneş ÇOĞUN: (Tür) - Çok defa, ekseriya ÇOKAY: (Tür) Er 1 Köy zengini, çiftlik sahibi 2 Eşkıya ÇOKMAN: (Tür) Er - Topuz, gürz ÇOLPAN: (Tür) Ka 1 Çoban yıldızı 2 Aciz, beceriksiz, zavallı 3 Zühre, venüs |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüD DADAŞ: (Tür) Er 1 Erkek kardeş 2 Delikanlı, babayiğit DAFİ: (Ar) Er l Defeden, gideren 2 Savan, savuşturan, iten DAĞAŞAN: (Tür) Er - Dağaşan DAĞDELEN: (Tür) Er - (bkz Dağaşan) DAĞHAN: (Tür) - Eski Türklerde dağ tanrısı - İsim olarak kullanılmaz DAĞTEKİN: (Tür) Er - (bkz Dağaşan) DAHHAK: (Ar) Er - Çok gülen, çok gülücü - Daha çok lakab olarak kullanılır DAHİ: (Ar) Er - Üstün zeka sahibi DAHİYE: (Ar) Ka - (bkz Dahi) DAİM: (Ar) Er - Devamlı sürekli, her zaman DALAN: (Tür) Er 1 Biçim, şekil 2 İnce, narin, zarif DALAY: (Tür) Ka - Deniz DALAYER: (Tür) Er - Deniz adamı DALDAL: (Tür) Er - Kahraman, yiğit- DALGA: (Tür) 1 Denizin yel esince oynayıp kabarması 2 Denizde hareketli su kütlesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DALOKAY: (Tür) Er - Çok beğenilen DALYA: (Tür) Ka - Yıldız çiçeği DAMAN: (Fars) Er 1 Etek 2 Bir dağ silsilesinin eteğinde uzanan bölge DAMLA: (Tür) Ka 1 Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre 2 Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç DANA: (Fars) Er 1 Bilen, bilici, bilgin DANİŞ: (Fars) Er 1 Bilim, bilgi, ilim Ehl-i daniş: Bilgi sahipleri Daniş-Merd: Bilgili, Tanzimattan önce kadıların yanında stajer olarak çalışan kimse - Danişmend: Sultan Melikşah'ın alimlerinden emir Danişmend'in kurmuş olduğu bir Türk devlet ve sülalesi DANİYAL: (İbr) Er - Ben-i İsrail peygamberlerinden biri "Tanrı benim yargıcımdır" anlamına gelir İki tane Daniyal vardır: a) Babillilcre esir olmuş genç Daniyal, b) Hz Nuh ile Hz İbrahim arasında geçen zamanda yaşayan Daniyal DARCAN: (Tür) Er 1 Aceleci, sıkıntılı 2 Serçe DAREKUTNİ: (Ar) Er - Ebu'l-Hasen Ali b Ömer Tanınmış muhaddislerdendir (917-995) yıllan arasında yaşamış 80 yaşında Bağdat'ta vefat etmiştir Hadis sahasında kıymetli eserleri vardır DARGA: (Tür) Er - Başkan, lider DARİMÎ: (Ar) Er - Ebu Muhammed b Abdurrahman Hadis bilgini Müslim ve Ebu İsa hadislerini Darimi'den aldıklarını söylerler En meşhur eseri Camiu's-Sahih'dir DAVUD: (İbr) Er Kendisine kitap olarak Zebur'un gönderildiği büyük peygamberlerden biri Kur'an-ı Kerim'de 16 yerde ismi geçer - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır DEDE: (Tür) 1 Ana ve babanın babası 2 Ced, ata 3 Çok yaşlı kimse 4 Mevlevilikte çile doldurmuş, dervişlik gayesine erişmiş ve dergahta hücre sahibi olmuş kimse 5 Bektaşilerde şeyh, baba - Örfte isim olarak kullanılırken, daha çok lakap olarak kullanılır DEFİNE: (Ar) Ka 1 Yere gömülmüş, kıymetli eşya 2 Kıymet ve değeri olan kimse veya mal DEFNE: (Yun) Ka - Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve üst yüzleri parlak açık sarı çiçek ve güzel kokan defnegillerden bir ağaç DEĞER: (Tür) 1 Bir şeyin tam karşılığı, kıymet, baha 2 Layık 3 Bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf 4 Ehliyet, kabiliyet 5 Kadir, itibar - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DEHNA: (Ar) - Kızıl Kumun rengi dolayısıyla Arabistan'da ıssız iller adıyla anılan bir çölün adı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DEHRİ: (Ar) - Dünyanın sonsuzluğuna inanıp öteki dünyayı inkar eden, ruhun da cesetle birlikte öldüğüne inanan Materyalist İsim olarak kullanılmaz DELAL: (Ar) - İnsana hoş, sevimli görünen hal, naz, işve -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DELFİN: (Yun) - Yunus balığı -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DELİSTAN: (Tür) Ka - İlkbaharda birdenbire kabarmış bahçe Gelişmiş, içinde her türden bitki bulunan, karışık bahçe DEMET: (Tür) Ka 1 Bağlanarak, oluşturulan deste 2 Biçilip bağlanmış ekin 3 Bir kaynaktan çıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne DEMİR: (Tür) Er - Dayanıklı ve kullanış sahası geniş, mavimsi esmer renkli bir maden DEMİRAĞ: (Tür) Er � Demirden ağ DEMİRALP: (Tür) Er - Demir gibi sağlam ve yiğit DEMİRAY: (Tür) Er - Demir gibi DEMİRCAN: - (bkz Demirağ) DEMİRDELEN: - (bkz Demirağ) DEMİREL: (Tür) Er - Demir gibi güçlü eli olan DEMİRER: (Tür) Er - Demir gibi güçlü kimse DEMİRHAN: (Tür) Er - Güçlü hükümdar DEMİRKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen DEMİRMAN: (Tür) Er - Demir gibi güçlü sağlam kimse DEMİRÖZ: (Tür) Er - Özü demir gibi güçlü olan DEMİRŞAH: - (bkz Demirhan) DEMİRTEKİN: - (bkz Demirhan) DEMİRTUĞ: - (bkz Demirtekin) DEMREN: (Tür) Er - Okun ucuna geçirilen demir ya da kemik parçası DENGİZ: (Tür) Er - (bkz Deniz) DENGİZER: (Tür) Er - Denizci DENİZ: (Tür) Ka 1 Büyük su kütlesi 2 Büyük su kütlesindeki dalgalanma DENİZALP: (Tür) Er - Yiğit denizci DENİZCAN: (Tür) Er - (bkz Denizalp) DENİZER: (Tür) Er - Deniz adamı, denizci DENİZHAN: (Tür) Er 1 Denizlerin hakimi, yöneticisi 2 Eski Türklerde Deniz tanrısı - İsim olarak kullanılmaz DERBEND: (Ar) Er - Kapılar kapısı DEREM: (Fars) - Para, akçe - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DEREN: (Tür) Ka - Derleyen, toplayan, ekini biçip toplayan DERİM: (Tür) - Çadır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DERKAVA: (Ar) Er - Afrika'nın kuzeybatısında, Fas-Cezayir'i içine alan müslüman tarikatların genel adı DERKAVİ: (Ar) Er - Derkava'ya mensup - (bkz Derkava) DERMAN: (Fars) Er 1 İlaç Çare 2 Takat, kuvvet, güç DERSU: (Tür) - Hepsi, kamilen, baştan başa hep - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DERVİŞ: (Fars) Er 1 Allah için alçakgönüllülüğü ve fukaralığı kabul eden veya bir tarikata bağlı bulunan kimse 2 Fakir ve muhtaç kimse 3 Daha çok lakap olarak kullanılır DERYA: (Fars) Ka - Deniz, büyük nehir DERYAB: (Fars) - Akıllı, anlayışlı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DERYACE: (Fars) Ka 1 Küçük deniz 2 Göl DERYADİL: (Fars) Ka - Gönlü geniş, herşeyi hoş gören DERYANUR: (fai) Ka - Nur denizi, deryası DESEN: (Fran) Ka 1 Renksiz çizim 2 Kumaş şekli DESTAN: (Fars) Ka 1 Hikaye, kıssa 2 Hile, mekr, tenvir 3 Rüstem'in babasının lakabı DESTE: (Fars) Ka 1 Demet, tutam, takım 2 Kabza, tutacak yer 3On yapraklık altın varak defteri DESTEGÜL: (Fars) Ka - Gül demeti, destesi DEVA: (Ar) - İlaç Çare, tedbir � Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DEVAN: (Fars) Er 1 Koşan, seğirten, hızlı yürüyen 2 Koşmak Süratle, hızla gitmek DEVLEDDİN: (Ar) Er - Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanı*lır DEVLET: (Ar) - Bir hükümet dairesinde teşkilatlandırılmış olan siyasi topluluk - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Devlet Giray: Kırım hanı (1530-1577) Mübarek Giray'ın oğlu DEVLETŞAH: (Fars) Er - XV yy yetişen en tanınmış İran edebiyatçısı DEVRAN: (Ar) Er 1 Dünya, felek 2 Zaman 3 Talih, yazgı DEVRİM: (Tür) Er 1 Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi 2 Köklü değişiklik, inkılap 3 Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak 4 İhtilal DİBA: (Fars) Ka 1 Alacalı ipek kumaş 2 Atlas DİBACE: (Fars) Ka 1 Kitabın başlangıç kısmı, önsöz 2 Kitapların süslü sayfaları DİCLE: (Tür) - Yakındoğu'nun Türkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DİCLEHAN: (Tür) Er - Dicle'nin hükümdarı DİDAR: (Fars) Ka 1 Yüz, çehre 2 Görme, görüşme 3 Görüş kuvveti 4 Açık meydanda DİDE: (Fars) Ka 1 Göz 2 Gözcü 3 Gözbebeği 4 Gözucu DİDEM: (Fars) Ka - Gözüm DİHYE: (Ar) Er - Dihye b Halife Kelbi kavmine ait, Hz Rasûlullah (sas)'ın ticaret ortağı Hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir Cebrail (as)'in bazen Dihyetü'l-Kelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur DİKÇAM: (Tür) Er - Çam gibi uzun Metanetli DİKMEN: (Tür) Er 1 Koni biçiminde sivri tepe 2 Dağların en yüksek yeri 3 Yayla DİLAN: (Fars) - Gönüller, yürekler - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DİLARA: (Fars) Ka 1 Gönül alan, gönül kapan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren 2 Bugün elde örneği olmayan eski Türk mürekkep makamlarından biri DİLAVER: (Fars) Er - Yiğit, yürekli DİLAVİZ: (Fars) Ka - Gönlün takıldığı, gönüle takılan DİLAY: (Fars) Ka - Gönlü aydınlatan ay DİLAZAD: (Fars) Er - Gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat Özgür DİLBAZ: (Fars) Ka 1 Gönül eğlendiren 2 Güzel söz söyleyen 3 Yüze hoş görünen DİLBER: (Fars) Ka - Gönül alıp götüren, güzel DİLBERAN: (Fars) Ka - Dilberler, güzeller DİLBESTE: (Fars) Ka - Gönül bağlamış, aşık DİLDAR: (Fars) Ka 1 Birinin gönlünü almış, sevgili 2 Abdülbaki Dede'nin terkib ettiği 7 makamdan biri DİLDEREN: (Fars) Ka - Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen DİLEFRUZ: (Fars) Ka - Gönül aydınlatan - (bkz Dilfüruz) DİLEK: (Tür) Ka 1 Dilenen şey, arzu, istek 2 İsteme, arzu etme, dileme DİLEM: (Fars) Ka - Gönül ilacı DİLERCAN: (Fars) Er - Dilekte, istekte bulunan DİLFERAH: (Fars) Ka - Gönlü ferah, sevinçli DİLFEZA: (Fars) Ka - Gönlü genişleten, gönlü artıran DİLFÜRUZ: (Fars) Ka - Gönüle ferahlık veren, sevindiren DİLGE: (Tür) - Güzel konuşan kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DİLHAN: (Fars) Er - Gönülden söyleyen, içten konuşan DİLHUN: (Fars) Er - İçi kan ağlayan DİLKESTE: (Fars) Ka - Gönül çekici DİLMAN: - (bkz Dilmen) DİLMEN: (Fars) Ka 1 Güzel 2 Güzel dil bilen, konuşan, söz söyleyen DİLNUR: (Fars) Ka - Gönlü nurlu DİLRAH: (Fars) Ka - Gönül yolu DİLRUBA: (Fars) Ka 1 Gönül kapan, gönül alan 2 Tahminen 2 asırlık bir makam DİLSAFA: (Fars) Er - Gönlü şen, rahat, dertsiz DİLSAZ: (Fars) Er - Gönül yapan DİLSUZ: (Fars) Ka - Gönül yakan, yürek yakıcı DİLŞAD: (Fars) Ka - Gönlü hoş, sevilmiş DİLŞAH: (Fars) Er - Gönül hükümdarı, şahı DİLŞÜKUFE: (Fars) Ka - Gönül çiçeği DİNÇ: (Tür) Er - Gücü kuvveti yerinde ve sağlıklı DİNÇAY: (Tür) Er - Kuvvetli ay DİNÇER: (Tür) Er - Kuvvetli kimse, genç, erkek, yiğit DİNDAR: (fai) Er - Allah'a inanmış, bağlanmış olan kimse DİRAHŞAN: (Fars) Ka - Parlak, parlayan DİRAYET: (Ar) - Zeka, bilgi, kavrayış - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DİREM: (Fars) Er 1 Akça, para 2 Gümüş para DİRENÇ: (Tür) Er - Karşı koyan kuvvet, mukavemet DİRİCAN: (Tür) Er - Güçlü, canlı kimse DİRİĞ: (Fars) Er - Esirgeme, acıma DİRSEHAN: (Tür) - Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı DİZDAR: (Fars) Er - Kale muhafızı DOĞA: (Tür) Er - Tabiat karşılığı olarak kuraldışı uydurulmuş kelime DOĞAN: (Tür) Er - Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş DOĞANALP: - (bkz Doğan) DOĞANAY: (Tür) Er - Ayın ilk günleri DOĞANBEY: (Tür) Er - Doğan gibi atik ve cesur bey Doğan bey: Niğbolu kalesini haçlılara karşı koruyan Osmanlı beyi Yıldırım Bayezid dönemi DOĞANBİKE: - (bkz Doğan) DOĞANER: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, yiğit DOĞANGÜN: (Tür) Er - Sabahın ilk ışıklan DOĞANHAN: - (bkz Doğanbey) DOĞANNUR: (Tür) Ka - Nurun doğması DOĞANTEN: (Tür) Er - Şafak vakti DOĞAY: (Tür) Er - Ayın doğması DOĞU: (Tür) Er 1 Doğma bölgesi 2 Güneşin doğduğu yön, şark DOĞUHAN: (Tür) Er - Doğu ülkesinin hükümdarı, hakimi DOĞUKAN: (Tür) Er - (bkz Doğuhan) DOLUNAY: (Tür) - Tam yuvarlak halde görünen ay, bedir, bedr-i tam -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DORUK: (Tür) Er - Tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz DOYUM: (Tür) Ka - Ganimet almış DÖNDÜ: (Tür) Ka 1 Henüz evlenmemiş kız 2 Örfte devamlı erkek çocuğu olan ailenin son doğan çocuğu kız olursa döndü adını koyarlardı DÖNE: (Tür) Ka - Karşı ziyarette bulunma - (bkz Döndü) DUCİHAN: (Fars) Ka - İki cihan, dünya ve ahirct DUDU: (Fars) Ka 1 Hanım, küçük kardeş 2 Papağan, tuti Bir papağan cinsi 3 Abla, yaşlı ermeni kadın DUHA: (Ar) 1 Kuşluk vakti 2 Kur'an-ı Kerim'de 93 surenin ismi -Kız ve erkek adı olarak kullanılır DUHTER: (Fars) Ka - Kerime, kız DUMRUL: (Tür) Er - Dede Korkut hikayelerinde geçen bir kahramanın adı DURALİ: - (bkz Dursunali) DURAK: (Tür) Er 1 Yolu taşıyan araçların düzenli olarak durdukları yer 2 Durma, dinlenme 3 Cümle sonuna konulan nokta DURAN: (Tür) Er - Hareketsiz halde bulunan, sabit DURANAY: (Tür) Ka - Ayın en uzun süre gökyüzünde kaldığı zaman DURCAN: (Tür) Er - Canlı kal, ömrün uzun olsun* DURDU: (Tür) Ka - (bkz Dursaliha)* DURHAL: (Tür) Er - Hal üzere kal, olduğun gibi kal* DURKADIN: , Tür) Ka - (bkz Dursaliha)* DURKAYA: (Tür) Er - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri isim* DURMUŞ: (Tür) Er - (bkz Dursun)* DURNA: (Tür) Er - Bir cins kuş Turna DURSALİHA: (tai) Ka - Erkek çocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız çocuklarına verdikleri ad* DURSUN: (Tür) Er - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri ad * DURSUNALİ: (tai) Er - Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim* DURU: (Tür) Ka - Saf, berrak DURUALP: (Tür) Er - Özü temiz yiğit DURUCAN: (Tür) Er - (bkz Durualp) DURUGÜL: (Tür) Ka - Temiz, saf gül DURUHAN: - (bkz Durualp) DURUKAN: - (bkz Durualp) DURUL: (Tür) Er 1 Berrak, saf duruma gel 2 Dibe çöken şey, tortu DURUSAN: (Tür) Er - Temiz olarak tanınmış kimse DURUSOY: - (bkz Durusan) DUYGU: (Tür) Ka 1 His 2 Duyulan, işitilen, hissedilen şey DUYSAL: (Tür) Ka - Duymakla, hissetmekle ilgili olan DÜCANE: (Ar) Er - sahabe-i kiramdan önemli bir şahsiyetin adı DÜDEN: (Tür) 1 Yer altında akan suların kireçli tabakaları eriterek meydana getirdikleri tabii kuyu 2 Bataklık, girdap - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DÜLFİN: (Ar) Ka - Arap astronomları tarafından Delphinus yıldız kümesine verilen isim DÜNDAR: (Fars) Er 1 Eski Fars hükümdarı 2 Arkayı gözeten, koruyan asker DÜRDANE: (Fars) Ka 1 İnci tane*si 2 Sevgili, kıymetli DÜREFŞAN: (Fars) Ka 1 İnci serpen 2 İnci gibi söz söyleyen ağız DÜRİYYE: (Ar) Ka 1 İnci gibi parlayan, parlak 2 Parıltılı yıldız DÜRNUR: (Fars) Ka - İnci ışığı DÜRRE: (Ar) Ka - İnci tanesi DÜRÜST: (Fars) Er 1 Doğru, düzgün, sağlam 2 Bütün, tam DÜRVEŞ: (Fars) Ka - İnci gibi DÜZEY: (Tür) - Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır DÜZGÜN: (Tür) 1 Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan 2 Düzeltilmiş, tesviye edilmiş 3 İyi düzen verilmiş 4 İntizamlı, nizamlı 5 Yolunda, rayında 6 Kadınların yüzlerine sürdükleri beyaz veya kırmızı boya - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüE EBAN: (Ar) Er - Eban b Osman b Affan: Hz Osman'ın üçüncü oğlu olup valilik etmiştir Cemel vakasında Hz, Aişe'ye refakat etmiştir EBBEDULLAH: (Ar) Er - Allah ebedi eylesin, daim eylesin EBECEN: (Tür) Er - Akıllı çocuk EBED: (Ar) - Sonu olmayan gelecek - İsim olarak kullanılmaz EBER: (Ar) - Hayırlı, şerefli, faziletli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EBHER: (Ar) Er - En parlak EBRA: (Ar) Er 1 Ürkme, kaçma 2 Birden bire ölme EBRAR: (Ar) Er 1 Hayır sahipleri 2 İyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar Şeş Ebrar: Altı hayır sahibi, Hz Ebu Bekir, Hz Ömer, Hz Osman, Hz Ali, Hz Hasan, Hz Hüseyin EBRU: (Fars) Ka 1 Kaş 2 Bulut renginde, buluta benzer, bulut gibi dalgalı, bulutlu 3 Kağıt üzerine kendine has usulle yapılan, mermer, damarları gibi dalgalı şekilli süsleme Ciltçilikte ve hüsn-ü hat'ta kullanılır EBU: (Ar) Er - Baba, ata (bkz Ebi, peder) EBU ALİ SİNA: (İbn Sina) Ali Sina'nın babası anlamında Ünlü Türk bilgini EBUBEKİR: (Ar) Er - Deve yavrusunun babası - Hulefa-i Raşidin'in ilkidir Hz Ebubekir'in lakabı Rasûlullah (sas)'ın nübüvvetinden önce de sonra da en yakın arkadaşı olmuştur EBU CEHİL: (Ar) Er - (Ebu'l-Hakem Amr b Hişam b el-Muğire) İs*lam'ın doğuşunda müslümanların en büyük düşmanlarından Mekkeli müşrik Müslümanlara en büyük işkeneler onun tarafından yapıldı Cehalet ve bilgisizliğin babası anlamında Ebu Cehil denildi Hakkında ayetler indi Bedir savaşında İslam mücahidi İbn Mes'ud tarafından öldürüldü EBU DAVUD: (Ar) Er - Süleyman b el-Eşas es-Sicistani Kütüb-i Sitte'den birisi olan Sünen-i Ebu Davud'un müellifi Büyük hadis bilgini 500000 hadis arasından seçtiği 4800 hadisten oluşan Sünen'i, ahlak, tarih ve fıkıhla ilgili meseleleri içerir EBU EYYUB EL-ENSARİ: (Ar) Er - Asıl adı Halid b Seyd'dir Sahabedendir Rasûlullah Medine'ye geldiğinde ilk önce onun evinde misafir oldu İstanbul'a kadar gelip Bizanslılarla savaştı EBU HANİFE: (Ar) (Nu'man b Sabit) Hanefi mezhebinin kurucusu Müetehid, alim (Küfe 699-Bağdat 787) Kabil'den gelen büyük babası Kufe'ye yerleşti İslami ilimler sahasında mükemmel bir eğitim gören İmam-ı Azam ictihad edebilecek seviyeye geldi Devrinin en meşhur bilginidir Küfe kadılığı teklifini reddedince Halife Mansur onu hapse attırdı Hapishanede iken vefat etli EBU HUREYRE: (Ar) Er - Suffe ashabındandır Birçok hadis rivayet etmiştir EBU UBEYDE B EL-CERRAH: (Ar) Er - (571-639) (Amr b Abdullah) İslami ilk kabul eden sahabelerden biri Cennetle müjdelenmiştir Çeşitli cephelerde ordu komutanlığı yaptı Suriye'de vefat elti EBU ZER: (Ar) Er - Altın sahibi, servet ve zenginlik sahibi EBU ZER EL-GIFARİ: (Ar) Er -Sahabedendir EBYAR: (Ar) Er - Pek ak, pek beyaz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ECE: (Tür) Ka 1 Baş reis 2 Kraliçe 3 Ana 4 Yaşlı kadın ECEGÜL: (Tür) Ka - (bkz Ece) ECEHAN: (Tür) - (bkz Ece) ECEMİŞ: (Tür) Er - Çok bilmiş ECER: (Tür) Er - Yeni, güzel, iyi ECHER: (Ar) Ka 1 Son derece güzel kadın 2 Gündüz iyi görmeyen karmaşık gözlü ECİR: (Ar) Er 1 Bir iş ya da emek karşılığı verilen şey 2 Sevap 3 Aziz sevgili ECMEL: (Ar) - En güzel, en yakışıklı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ECVED: (Ar) Er 1 En iyi olan 2 Eli açık cömert - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak okunur EDA: (Ar) Ka - 1 Naz, cilve 2 Kurum, caka 3 Alınan şeyi geri ödeme 4 Bir vazifeyi yerine getirmek EDAGÜL: (Tür) Ka - (bkz Eda) EDEBALİ: (Tür) Er - (Öl: 1325) Osman Gazi'nin kayınpederi ve hocası Osmanlı imparatorluğunun kuruluşunda önemli bir rolü oldu EDGÜ: (Tür) Er - İyi EDGÜALP: (Tür) Er - İyi yiğit EDGÜER: (Tür) Er - (bkz Edgü) EDGÜKAN: (Tür) Er - (bkz Edgü) EDHEM: (Ar) Er Karayağız at -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır İbrahim Edhem: İslam tarihinde meşhur sofi EDİB: (Ar) Er 1 Edepli, terbiyeli, zarif, nazik 2 Edebiyatla uğraşan kimse - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır Edip Ahmet Yükneki: (XII yy) Türk şair yazar Tek ve önemli yapıtı Süleymaniye kütüphaneside mevcut olan Atabetul Hakayık isimli eserdir EDİBE: (Ar) Ka - (bkz Edip) EDİM: (Ar) Er - Fiil, amel EDİZ: (Tür) Er 1 Yüksek, yüksek yer 2 Ulu, yüce, değerli EDRİS: (Ar) Er - (bkz İdris) EDVİYE: (Ar) Ka - Devalar, ilaçlar, çareler EFADİL: (Ar) Er - Pek mümtaz olanlar, çok bilgililer EFAHİM: (Ar) Er - En ulu, pek büyük ve saygıya layık kimseler EFAZIL: (Ar) Er - (bkz Efadıl) EFDAL: (Ar) 1 Çok faziletli, yüksek derecede 2 Tercihe şayan, müreccah - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EFE: (Tür) Er 1 Ağabey, büyük kardeş 2 Yiğit, cesur 3 Kabadayı EFEKAN: (Tür) Er - Efe soyundan gelen EFGAN: (Fars) Er - Figan, ağlayıp inleme, feryat EFGEN: (Fars) Er 1 Düşüren, yıkan, yere atan 2 Alıcı, yakıcı, düşürücü - (bkz Figen) EFHEM: (Ar) Ka 1 Çabuk anlayan 2 Zihni açık olan 3 Daha ulu, çok büyük şeref sahibi fehametli - (bkz Fehamet) EFİDE: (Ar) Ka - Yürekler, kalpler, gönüller EFİL: (Tür) - Rüzgar, dalgalanma -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EFKAR: (Ar) Er 1 Düşünceler 2 İç sıkıntısı, kaygı EFKEN: (Fars) Er - Düşkün EFLAK: (Ar) Er 1 Semalar, felekler, yükler, küreler, zamanlar 2 Bahtlar, talihler, kaderler EFLAKİ: (Ar) Er - Gökte oturan melek - Eflaki Şemseddin Ahmet Dede: (1360) Osmanlı sufi ve yazar Mevlana'ya dair Menakıbü'l-Arifin adlı eserin müellifi EFLATUN: (Yun) Er 1 Açık mor 2 Aristo'nun hocası, Sokrat'ın talebesi, ünlü Yunan filozofu EFRAHİM: (İbr) Er - Hz Yusuf un ikinci oğlu Orta Filistin'de yerleşen İsrail kabilesine adını verdiği söylenir Bu kabile Hz Süleyman'ın ölümünden sonra asıl İsrail topluluğunun 12 kola ayrılmasında etken oldu EFRAS: (Ar) Er - Atlar, beygirler, kısraklar EFRASİYAP: (Fars) Er - Turan Türkleri büyük kahraman kağanının Farsça adı Alp er Tonga asıl adıdır Büyük İskender'den evvel yaşamıştır Kaşgar'daki ilk müslüman Türk sülalesi Karahanlıların Afrasiyab neslinden geldiği söylenmektedir Alper Tonga Hüsrev tarafıandan öldürülmüştür EFRAZ: (Fars) Ka - Kaldıran, yükselten - Firar Yükselten, mümtaz, büyük, meşhur, maruf EFRİDUN: (Fars) - Cemşid soyundan anlayış ve zekasıyla meşhur bir İran hükümdarı EFRUG: (Fars) 1 Parıltı, ışık 2 Nur - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EFRUZ: (Fars) Ka 1 Şule, parıltı 2 Aydınlatan, parlatan 3 Tutuşturan, yakan Gösterişli güzel EFSANE: (Fars) Ka 1 Asılsız hikaye 2 Masal, boş söz, saçma sapan lakırdı - Dillere düşmüş, maşhur olmuş hadise EFSER: (Fars) 1 Taç 2 Subay -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır, (bkz İklil) EFSUN: (Fars) Ka 1 Efsun, büyü, sihir, gözbağcılık, (bkz Füsun) EFŞAN: (Fars) Ka - Eklendiği kelimelere "saçan, dağıtan, serpen, silken" manası verir - Gülefşan: Gül saçan EFZA: (Fars) - Artmak, çoğalmak -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EGE: (Tür) Ka 1 Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her halinden sorumlu olan 2 Yaşça büyük, ulu 3 Sahip EGEMEN: (Tür) Er - Hakim, hüküm süren karşılığı olarak kullanılan bu kelime, hem kök, hem de ek olarak yanlıştır Türkçe'de ne "eğe" kökü, ne de "man-men" şeklinde isim yapım eki vardır EGENUR: (Tür) Ka - (bkz Ege) EGESEL: (Tür) Er - (bkz Ege) EĞİLMEZ: (Tür) Er - Başkalarının baskısını ve üstünlüğünü kabul etmeyen, baş eğmeyen EĞİN: (Tür) Er - sırt, arka EHAD: (Ar) 1 Bir, tek 2 İlk sayı 3 Allah'ın isimlerinden, bir ve tek olan Allah - İsim olarak kullanılmaz EHİL: (Ar) Er 1 Sahip, malik 2 Becerikli, yetenekli 3 Karı-kocadan her biri EHLİMEN: (Ar) Er - inançlı inanan kimse EHLİYET: (Ar) Ka 1 İşe yarar halde bulunuş, bir işi hakedebilecek durumda bulunuş, selahiyet, yetki 2 Mahirlik, iktidar, liyakat, kabiliyet, kifayet, mensubiyet 3İktidar, kabiliyet ve liyakat vesikası EHLULLAH: (Ar) Er 1 Allah'ın adamı, veli, evliya 2 Allah'a teveccüh etmiş, kulluğunu yanlız ona yöneltmiş Küfür ehlinden, ve şirkten kaçınan EKABİR: (Ar) Er - Rütbece, görgü ve faziletçe büyük olanlar, devlet ricali EKBER: (Ar) Er - Daha büyük, çok büyük, en büyük, pek büyük, azam -Allah'ın sıfatlanndandır Kur'an-ı Kerim'de 23 yerde geçer İsim olarak kullanılması iyi değildir Hindistan'a hakim olan Türk hükümdarı EKE: (Tür) Er 1 Bilgili, deneyli, olgun 2 Kurnaz, açıkgöz 3 Bilmiş çocuk 4 Dahi EKEMEN: (Tür) Er - (bkz Eke) EKER: (Tür) Er - Toprakla uğraşan EKİM: (Tür) Ka 1 Toprağa ürün ekme işi 2 Yılın onuncu ayı EKİN: (Tür) Ka 1 Ekilmiş tahılın sürmüşü, tarlada bitmiş tahıl 2 - Kültür EKİNER: (Tür) Er - (bkz Ekin) EKMEL: (Ar) Er l Daha, pek kamil, mükemmel ve kusursuz olan 2 En uygun, en eksiksiz 3 Ekmel-i Enbiya: Hz Rasûlullah (sas) 4 Dinin tamamlanması Maide suresi ayet, 3 EKMELEDDİN: (Ar) Er 1 Dinin en olgunu, en olgunlaştırdığı isim 2 Dinin tamamı - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır - (bkz Ekmelettin) EKREM:(Ar) Er 1 Daha, en kerim 2 Çok şeref sahibi, pek cömert, çok eli açık Ekremü'l-Ekremin: Cenab-ı Hak (Alak suresi: 3 ) EKVAN: (Ar) Er - Varlıklar, alemler, dünyalar - (bkz Evren) ELA: (Ar) Ka - Sarıya çalan kestane rengi, göz rengi ELANUR: (Ar) Ka - (bkz Ela) ELBURZ: (Fars) - 1 Kafkaslarda en yüksek dağ 2 Uzun boylu yakışıklı kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ELÇİ: (Tür) Er 1 Başka bir devlet nezdinde devletini temsil eden kişi 2 Sefir 3 Allah'ın gönderdiği rasul ve nebiler ELDEMİR: (Tür) Er - Demir gibi güçlü el ELFAZ: (Ar) Er - Sözler, sözcükler ELFİDA: (Ar) Ka - Feda etme, gözden çıkarma, verme ELFİYE: (Ar) Ka l- 1000 mısralık manzume 2 Manzum risaleler ELGİN: (Tür) Er - Garip, yurdundan ayrılmış ELHAN: (Ar) - Nağmeler, ezgiler -erkek ve kadın adı olarak kullanılır ELİF: (Ar) Ka 1 İslami alfabenin ilk harfi Ebccd hesabında değeri birdir 2 Musikide "la" notasını ifade için kullanılır 3 Ülfet eden, dost, tanıdık 4 Alışmış, alışkın, alışık - İki kelimeli isimler yapılabilir (Elif Beyza, Elif Nur vs) ELİFE: (Ar) Ka - (bkz Elif) ELMAS: (Yuni) Ka 1 Bilinen kıymetli taş 2 Pek sevgili ve kıymetli 3 Billurlaşmış saf ve şeffaf karbon 4 Ucunda sivri bir elmas parçası bulunan ve cam kesmekte kullanılan alet ELVAN: (Ar) - Levnler, renkler, çok renkli, polikrom - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ELVİDA: (Ar) - Allah'a ısmarladık Allah'a emanet olun yollu ayrılık hitabı, (bkz el-Firak, el-Veda) - Erkek ve kadın ismi olarak kullanılır ELYESA: (Ar) Er - Kur'an-ı Kerim'de adı geçen bir peygamber EMAN: (Ar) Er 1 Emniyet 2 Himaye, masuniyet Güvence - Müslüman her ferde eman verebilir EMANET: (Ar) Ka 1 Emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse 2 Osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim EMANETULLAH: (Ar) Er - Allah'ın emaneti EMANULLAH: (Ar) Er 1 Allah'ın emaneti Devletin tebası, halk, millet EMEÇ: (Tür) Er 1 Hedef 2 Yamaç 3 Henüz memeden kesilmemiş buzağı EMEK: (Tür) Er 1 Uzun, yorucu ve özenli çalışma 2 Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü EMEL: (Ar) Ka 1 Ümit 2 Şiddetli arzu, hırs, tamah 3 Uzun zamanda gerçekleşebilecek arzu 4 İnsan ömrünün yetmeyeceği hülyalar, kuruntular EMİN: (Ar) Er 1 Korkusuz kimse 2 Emniyette olan 3 İnanan, güvenen 4 İnanılır, güvenilir 5 Şüpheye düşmeyen, kati olarak bilen 6 Emanet olarak idare edilen dairelerin başı - 7 (Hz Muhammed (sas) ve Cebrail'in adı EMİNE: (Ar) Ka - 1 Arapça'daki Amine kelimesinin Türkçeleştirilmiş şeklidir 2 Peygamberimizin annesi EMİR: (Ar) Er 1 Bir kavmin, bir şehrin başı 2 Büyük bir hanedana mensup kimse 3 Peygamberimizin soyundan gelen 4 Kumandan 5 Abbasi devletinde başkomutan 6 Osmanlı devletinde beylerbeyi ve Tanzimat'tan sonra sivil paşalığın ilk derecesi EMİRE: (Ar) Ka - (bkz Emir) EMİRHAN: (ati) Er - (bkz Emir) - "Emir" kelimesine "han" eki getirilerek iki isimden meydana gelmiştir EMİR SULTAN: (Ar) Er I Beyazıd zamanında Buhara'dan Bursa'ya hicret eden mutasavvıf EMRAH: (Tür) Er - Anadolu saz şairlerinden EMRAN: (Ar) Er - Kürkler, hayvan derileri EMRE: (Tür) Er - Aşık Mübtela Vurgun EMREDDİN: (Ar) Er - Dinin emrettiği - Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır EMRİ: (Ar) Er - Emirle ilgili EMRİYE: (Ar) Ka - (bkz Emri) EMRULLAH: (Ar) Er - Allah'ın emri EMSAL: (Ar) Er 1 Kıssalar, hikayeler, destanlar 2 Numuneler, örnekler 3 Eş benzer 4 Yatış denk 5 Katsayı ENAM: (Ar) Er 1 Bütün mahlukat, yaratılmış her şey 2 Halk, insanlar Seyyidü'l-Enam: Halkın ulusu Rasûlullah (sas) 3 Kur'an-ı Kerim'in 6 Suresinin adı 4Bazı ayet ve duaları içeren dua kitabı ENBİYA: (Ar) Er - Peygamberler ENDER: (Ar) Er - çok az, çok seyrek, çok az bulunur, pek nadir ENER: (Tür) Er - En yiğit, en kahraman kişi ENERGİN: (Tür) Er - En olgun, çok olgun ENES: (Ar) Er 1 İnsan 2 Enes b Malik: (Basra 709) Rasûlullah (sas)'den çok hadis nakleden sahabelerdendir Hicretten sonra annesi onu, 10 yaşındayken Rasûlullah (sas)'ın hizmetine vermiştir Rasûlullah (sas)'ın vefatına kadar yanında kalmıştır 97-107 yaşına kadar yaşadığı rivayet edilmektedir ENFA: (Ar) - Çok yararlı, daha çok faydalı, (bkz Nafi) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ENFAL: (Ar) Er 1 Ganimet 2 Kur'an-ı Kerim'in 8 suresinin adı ENFES: (Ar) Ka - Çok güzel, en güzel ENGİN: (Tür) Er 1 Ucu, bucağı görünmeyecek kadar çok geniş 2 Denizin kıyıdan çok uzaklarda bulunan geniş bölümü, açık deniz 3 Değer ve fiyatı düşük olan 4 Yüksekte olmayan, alçak yer ENGİNALP: (Tür) Er - Değerli yiğit ENGİ A Y: (Tür) Er - (bkz Engin) ENGİNER: (Tür) Er - İyi, güzel, değerli insan ENGİNİZ: (Tür) Er - İz bırakacak kadar değerli insan ENGİNSOY: (Tür) Er - Geniş soydan gelen ENGİNSU: (Tür) Er - Açık deniz ENGİNTALAY: (Tür) Er - Büyük deniz, okyanus ENGÜR: (Tür) Er 1 Çok gür 2 Bereketli ENHAR: (Ar) - Irmaklar, çaylar - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Enhar Kur'an-ı Kerim'de cennetlerin altlarından akan ırmaklar ENİS: (Ar) Er 1 Dost arkadaş 2 Yar, sevgili ENİSE: (Ar) Ka - (bkz Enis) ENSAR: (Ar) Er 1 Yardımcılar, muavinler, müdafiler, koruyucular 2 Medine'ye hicretle Mekkeli muhacirlere yardım eden, Medineli müslümanlara verilen ad Kur'an-ı Kerim'de çok geçen kelimelerden birisidir ENSARULLAH: (Ar) Er - Allah yolunda Rasûlullah (sas)'a yardım edenler ENVAR: (Ar) Er - Ziyalar, aydınlıklar, ışıklar, parlaklıklar - (bkz Ziya) ENVER: (Ar) Er - Daha nurlu, en nurlu, çok parlak ERACAR: (Tür) Er - Becerikli erkek ERAKALIN: (Tür) Er - Alnı ak, dürüst erkek ERAKINCI: (Tür) Er - Yiğit akıncı ERAKSAN: (Tür) Er - Temiz adlı yiğit ERALKAN: (Tür) Er - Al kanlı yiğit ERALP: (Tür) Er - Yiğit erkek ERALTAY: (Tür) Er - (bkz Eralp) ERANDAÇ: (Tür) Er - (bkz Eraltay) ERANIL: (Tür) Er � Yiğitliğinle anıl, tanın ERASLAN: (Tür) Er - Aslan gibi, güçlü kuvvetli erkek ERAVEND: (Fars) Er 1 Şevk, arzu, istek 2 Şan, şeref |
|