Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
isimler, sözlüğü

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



İsimler Sözlüğü

A-

AHİD: (Ar) Er 1 Bir şeyin yerine getirilmesini emretmek 2 Söz ver*mek Emir, talimat, taahhüt, anlaşma, yükümlülük
AHKAF: (Ar) Er 1 Kum fırtınası 2 Kur'an-ı Kerim'in 6 suresi Araplar bu ismi, Arabistan'ın güneyinde, kim*senin bilmediği ve giremediği çöle vermişlerdir
AHLA: (Ar) Ka - Çok tatı Pek şi*rin
AHLAS: (Ar) Er - 1 Saf, halis, ka-rışımsız 2 İyi yürekli, temiz kimse 3 Kur'anî ıstılahta, Allah'a halis ola*rak yönelip ihlaslılıkta ileri bir dere*ceye varmış kul
AHMED: (Ar) Er - Çok, en çok övülmüş, methedilmiş Kur'an-ı Kerim'de Saf suresinin 2 ayetinde: Hzİsa, İsrailoğullarına: "adı Ahmed olan peygamberi de müjdeleyici ola*rak geldim" şeklinde geçen isimlen*dirme ile Peygamberimizin isimlerin*den birisi olarak anıldı ve kullanılma*ya başlandı- Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır Ahmed-i Muh*tar, Hz Muhammed (sas)
AHMER: (Ar) Er - Kırmızı, kızıl
AHNEF: (Ar) Er 1 Ayaklan çarpık ve eğri büğrü olan Daha çok lakap olarak kullanılır Ahmet b Kays, as-habdan
AHNES: (Ar) Er - Basık ve sivri bu*runlu Daha çok lakap olarak kullanı*lır
AHRA: (Ar) Ka - Daha layık, mü*nasip, uygun
AHSA: (Ar) - Arabistan'ın Kuveyt-Katar kısmına verilen isim- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AHSEN: (Ar) - Daha güzel, çok gü*zel, en güzel Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır Ahsen-i takvim: En gü*zel şekil Kur'an-ı Kerim'in Tin sure*sinin 3 ayetinde insanın ahsen-i tak*vim üzere yaratıldığı beyan buyurulmaktadır Ahsen kelimesi, Kur'an'da 16 yerde zikredilmiştir
AHTER: (Fars) Ka - Yıldız
AHU: (Fars) Ka 1 Ceylan, karaca, gazal 2 Güzel, ince alımlı kadın 3 Gözleri ceylan gözüne benzeyen ka*dın 4 Kardeş, dost
AHVER: (Ar) Er -1 Müşteri yüzlü, güzel gözlü adam 2 Zeki, akıllı
AHVES: (Ar) Er - Cesur, kahraman, yiğit
AİŞE: (Ar) Ka - 1 Yaşayan, zen*ginlik ve bolluk gören Yaşayış Aişe binti Ebu Bekir Peygamberimiz (sas)'in hanımlarından Muhterem annelerimizden biri olan Aişe (ra) İslami bilgisi ve fakihliği ile de meş*hurdur (bkz Ayşe)
AJDA: (Tür) Ka 1 Filiz sürgün 2 Çentik çentik olan şey
AKABE: (Ar) Er 1 Sarp geçit, çı*kılması zor yokuş 2 Tehlike Atlatıl*ması zor güçlük, muhtıra
AKAD: (Tür) Er - Doğruluğuyla, dürüstlüğüyle tanınmış kimse
AKALP: (Tür) Er - Doğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse
AKALIN: (Tür) Er - Alnı açık, suçu olmayan, onurlu Akalın (Besim Ö-mer Paşa) Türk hekim

AKANAY: (Tür) Ka - Yıldız küme*si
AKANSEL: (Tür) Er 1 Akarsu 2 Uzun mesafeler geçerek denize dökü*len akarsu
AKAR: (Tür) Er 1 Akıp geçen 2 Gelir getiren
AKASMA: (Tür) Ka - Beyaz, mavi, morumsu, pembe çiçek veren yabani, tırmanıcı bir bitki
AKASOY: (Tür) Er - Sevilen, sayı*lan soydan gelen
AKASYA: (Yuni) Ka - Küçük sıra yapraklı, gölgeli küçük cinsleri süs için yetiştirilen baklagillerden bir ağaç Salkım ağacı da denir
AKAY: (Tür)- Beyaz ay, ayın tam bir daire olarak dolgun, parlak görün*düğü evre Ak ve ay kelimelerinden
birleşik isim Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır
AKBATU: (Tür) Er - Yiğit erkek
AKBATUN: (Tür) Er - (bkz Akbatu)
AKBEHMEN: (Tür) Er Peygamber çiçeğinin eşanlamlısı
AKBİLGE: (Tür) - Alim, bilgili, dü*rüst kimse- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AKBOĞA: (Tür) Er - Boğa gibi güçlü ve temiz şahsiyetli Akboğa Celayir: Moğol emir ve komutanı
AKBORA: (Tür) Er - (bkz Bora)
AKBUDUN: (Tür) Er - Temiz, ta*nınmış soydan gelen
AKBURAK: (Tür) Er - (bkz Bu*rak)
AKÇAN: (Tür) Ka - Temiz, dürüst kimse
AKCEBE: (Tür) Er - Beyaz zırh sa*hibi yiğit
AKÇA: (Tür) Ka 1 Oldukça ak, be*yazca 2 Eskiden kullanılan küçük gümüş para, nakit 3 Temiz, saf, iyi niyetli kişi
AKÇAKİRAZ: (Tür) Ka - Bir kiraz çeşidi
AKÇAKOCA: (Tür) Er - Temiz ve namuslu erkek - Osman Gazi ve Or*han Gazi'nin silah arkadaşı
AKÇALI: (Tür) Er - Varlıklı, zen*gin
AKÇAM: (Tür) Er - Kuzey Ameri*ka'da yetişen bir çam türü
AKÇAR: (Tür) Er - iyi ruhlar
AKÇIL: (Tür) - Beyazımsı, solgun Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AKÇİÇEK: (Tür) Ka - Beyaz çi*çek- Daha çok örfte kullanılır
AKÇORA: (Tür) Er - İyi ruhlar
AKDA: (Ar) Ka - Himaye altında olan cariye, kadın, köle
AKDEMİR: (Tür) Er - Demir gibi güçlü ve temiz yürekli Yiğit
AKDES: (Ar) Er - En kutsal
AKDİL: (Tür) Er - İyi, doğru, güzel konuşan kişi
AKDOĞAN: (Tür) Er - (bkz Doğan)
AKDORU: (Tür) Er - Doruğu bulutlu dağ
AKEL: (Tür) Er 1 Doğru, dürüst iş*ler yapan kimse Dürüst, güvenilir er*kek
AKERGİN: (Tür) Er - (bkz Akerman)
AKERMAN: (Tür) Er - Dürüst, soylu, temiz kişi
AKGİRAY: (Tür) Er - (bkz Akergin)
AKGÜL: (Tür) Ka - Beyaz gül
AKGÜN: (Tür) Er - Mutlu, sevinçli gün
AKHAN: (Tür) Er - Dürüst hakan
AKALP: (Tür) Er - Cömert, eli açık yiğit
AKIMAN: (Tür) Er - Cömert, eli açık kimse
AKIN: (Tür) Er - Her engeli aşan, güçlüklerden yılmayan, hızlı hareket kabiliyetine sahip
AKINALP: (Tür) Er - Akın yapan yiğit Yiğit
AKINCI: (Tür) Er -Osmanlılarda ileri karakol Ani vurkaçlarla düşman*larının moralini bozan uç süvarileri Hafif süvari
AKINER: (Tür) Er - (bkz Akınalp)
AKINTAN: (Tür) Er - Tan yeri ağa*rırken yapılan akın
AKİF: (Ar) Er 1 Bir şeyde sebat eden 2 İbadet eden, ibadet maksa*dıyla mübarek bir yere çekilen İ'tikafa giren 3 Direnen M Akif Er soy: Ünlü şair ve yazarımız Safahat'ın ya*zan İstiklal marşını telif etmiştir
AKİFE: (Ar) Ka 1 Bir şey üzerinde azimle duran, sebatlı, kararlı 2 İba*det eden hanım
AKİL: (Ar) Er- Akıllı, akıl sahibi Uslu, kavrayışlı Ali b Ebi Talib'in kardeşi Akil b Ebi Talib
AKİLE: (Ar) Ka- (bkz Akil)
AKİPEK: (Tür) Ka - İpek gibi ka*dın
AKİS: (Ar) Ka 1 Yankı 2 Işığın veya bir şeklin bir satha çarpıp orada görünmesi, yansı 3 Zıt, ters, muhalif
AKKOR: (Tür) Ka - Işık saçacak aklığa varıncaya kadar ısıtılmış olan
AKKIZ: (Ar) Ka- Beyaz kadın
AKMAN: (Tür) Er 1 Temiz, beyaz, güzel insan 2 Yaşlı kimse
AKMANER: (Tür) Er- (bkz Ak*man)
AKMAR: (Ar) Ka - Aylar, yıldızlar
AKMER: (Ar) Ka - Ay gibi beyaz (yüz)
AKNUR: (tai) Ka - Beyaz nur
AKÖZ: (Tür) Er - Özü sözü doğru kişi, temiz kişilikli
AKPINAR: (Tür)- (bkz Pınar)
AKSAN: (Tür) Er- İyi ve temiz ta*nınmış kimse
AKSEN: (Tür) Ka- Sen aksın, te*mizsin, doğru ve namuslusun
AKSEVİL: (Tür) Ka - (bkz Sevil)
AKSIN: (Tür) Er- Temiz, doğru, dü*rüstsün
AKSOY: (Tür) Er - Temiz soylu
AKSUN: (Tür) Er - (bkz Aksu)
AKSUNA: (Tür) Ka -Ak renkli ya*ban ördeği
AKSUNER: (Tür) Er- (bkz Aksungur)
AKSUNGUR: (Tür) Er-Doğan cin*sinden bir nevi av kuşu - Aksungur b Abdullah Melikşah zamanında Halep'in hakimliğini, yöneticiliğini yapan Türk Emiri
AKSU : (Tür) Ka 1 Temiz, pırıl pı*rıl su gibi 2 Nehir
AKSÜYEK: (Tür) Er - Eski Türk*lerde soylu anlamında kullanılırdı
AKŞEMSEDDİN: (tai) Er- Dinin güneşi- Türk din bilgini ve hekim (Şam 1389-Göynük 1459) Fatih'in hocasıdır İstanbul'un fethinde bulun*du Ünlü sahabi komutan Eba Eyyub el-Ensari'nin mezarını bulduğu söyle*nir Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
AKŞIN: (Tür) 1 Az ak, akımsı2 Derisinde, kıllarında ve gözlerinde doğuştan boya maddesi bulunmadığı için her yanı beyaz olan (insan, hay-
van) Erkek ve kadın adı olarak kulla*nılır
AKŞİT: (Tür) Er - Kutlu uğurlu 2 Ak 3 Güneş, nur, aydınlık Akşit Muhammed b Tugac: İhşidiler devle*tinin kurucusu
AKTAY: (Tür) Er - Beyaz tay Türkler'de çok kullanılan bir isimdi
AKTAÇ: (Tür) Er - Beyaz taç
AKTAN: (Tür) - Aydınlık, mehtaplı gece
AKTAR: (Tür) Er - Parlak, aydınlık sabah
AKTAŞ: (Tür) Er - Mermer
AKTEKİN: (Tür) Er - Parlak, gör*kemli, temiz huylu yiğit
AKTEMÜR: (Tür) Er - Akdemir
ARTİMUR: (Tür) Er - (bkz Aktemur)
AKTOLGA: (Tür) Er - (bkz Tol*ga)
AKTUĞ: (Tür) Er - (bkz Aytuğ)
AKYIL: (Tür) Er -Temiz, güzel se*ne - Erkek ve kadın adı olarak da kullanılır
AKYILDIZ: (Tür) - Akşama doğru doğan parlak yıldız Çoban yıldızı, sa*bah yıldızı
AKYİĞİT: (Tür) Er- Dürüstlüğü ve temizliğiyle tanınmış yiğit
AKYOL: (Tür) Er - Dürüst, doğru ve iyi yol
ALAADDİN: (Ar) Er -Dini yücelt*mek için din uğruna çalışan kimse Alaaddin Keykubad (1192-1237) Anadolu Selçuklu Sultanı - Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır
ALACAN: (Tür) Er - (bkz Akan)
ALAGÜN: (Tür) Ka - Yazın güneş buluta girdiği zamanki gölgeli hava
ALAMET: (Ar) Ka 1 İşaret, iz, ni*şan 2 Remiz, sembol 3 Belirti, emare 4 Çok iri, şaşılacak büyüklük*te (mec)
ALANALP: (Tür) Er - Ülke alan, fetheden, fatih
ALANAY: (Tür) Er - (bkz Alanalp)
ALANER: (Tür) Er - (bkz Alanalp)
ALANGOYA: (Moğ) Ka 1 Altın geyik 2 Ünlü Moğol destanının kut*sal sayılan kadın kahramanı
ALANGU: (Tür) Er -Altın geyik
ALANUR: (Ar) Ka - (bkz Nur)
ALAPINAR: (Tür) Ka - (bkz Pı*nar)
ALATAN: (Tür) Er - Güneş doğma*dan önce ufukta beliren karışık renk*ler
ALATAY: (Tür) Er - Derisinde be*nekler olan tay
ALCAN: (Tür) Ka - Can alıcı güzel Can alan, cesur, yürekli
ALEMDAR: (afi) Er 1Bayrak ve*ya sancak tutan, taşıyan, bayraktar, sancaktar 2 İşe önderlik eden Alem*dar Mustafa Paşa: Osmanlı veziri
ALEV: (Tür) Ka 1 Ateşten ve yanı*cı cisimlerden çıkan parlak, çeşitli şe*killere giren gazlardan meydana gelen şeffaf dil, yalım 2 Aşk ateşi, sevda 3 Alımlı, cazibeli kadın
ALEVİ: (Ar) Er - Hz Ali soyundan, Hz Ali'ye hususi ilgi gösteren, ona taraftar olan Şii mezhebinin kolların*dan biri
ALGAN: (Tür) Er - Alan, fetheden, fatih
ALGIN: (Tür) Er 1 Güçlü, iyi, gü*zel, sıcakkanlı, sevimli 2 Sevdalı, aşık, vurgun 3 Hızlı akan su 4 Renksiz, cılız, zayıf
ALGUHAN: (Tür) Er - Çağatay hanlığı hükümdarı (1266) Orta Asyayı ele geçirip Harezmden Afganis*tan'a kadar sınırlarını genişletti Cengiz'in yasalarını şiddetle uyguladı
ALGUN: (Fars) Ka 1 Aklı alınmış 2 Al renginde, koyu ve parlak pem*be 3 Tümsek, tepe
ALGUNE: (Fars) Ka 1 Serap 2 Allık
ALGÜL: (Tür) Ka - Kırmızı gül
ALİ: (Ar) Er 1 Yüce, ulu, yüksek 2 Hz Ali: Ebu Talib'in oğlu Pey*gamberimizin amcazadesi ve kızı Fat*ma (ranha)'nın kocası Dördüncü ha*life
ALİCAN: (afi) Er - Ali ve can isimlerinin bir araya gelmesinden meydana gelmiştir - (bkz Ali ve Can)
ALİCENGİZ: (ati) Er - Akla gel*mez, şeytanca, beklenmedik ve umul*madık tarzda anlamlan ile "Alicengiz oyunu" deyiminde geçer
ALİGÜHER: (afi) Er - Yaratılışı ve mayası yüce ve değerli olan
ALİ HAN: (ati) Er - Yüce han
ALİKADR: (Ar) Er 1 Yüksek kıymette olan, çok kıymetli, çok takdir edilen, çok saygıdeğer 2 Meşhur bir çeşit lale
ALİM: (Ar) Er 1 Çok okumuş, bilgin,2 Çok bilen 3 Sonsuz İlim sa*hibi Allah'ın sıfatlarındandır Kur'an'da Cenab-ı Hakk'ın ismi olarak 13 yerde geçer "Abd" takısı alarak da kullanılır
ALİME: (Ar) Ka - (bkz Alim)
ALINAK: (Tür) Er - Doğru, güve*nilir
ALİŞAH : (afi) Er - Hükümdarla*rın en yücesi Alişah Taceddin (?-1324) İlhanlı veziri
ALIŞAN: (afi) Er - Şan ve şerefi yüce ve yüksek olan çok değerli
ALİYAR : (afi) Er 1 Yar, dost, sevgili 2 Alinin dostu, sevgili adı 3 Yüce dost - Birleşik isim
ALİYE: (Ar) Er - Yüce, yüksek, bir şeyin en yukarısı, tepesi - (bkz Ali)
ALKAN: (Tür) Er - Kırmızı kan Alkan bey: Türk denizci Selçuklula*rın egemenliğindeki İznik'te Ebu'l-Kasım'ın donanma komutanı
ALKIM: (Tür) Er - Gökkuşağı Al*kım (Uluğ Bahadır) Türk Arkeolog
ALKIN: (Tür) Er 1 Sevdalı, aşık, vurgun 2 El çırpma, övme
ALKUR: (Tür) Er - Hep, bütün, herkes
ALLAHVERDİ: (ati) Er - İran'da yaşayan bir Türkmen kabilesinin adı
ALP: (Tür) Er 1 Eski Türklerde kahraman, yiğit, cesur, bahadır, pehli*van 2 Seyfi kola mensup, savaşçı, fütüvvct ehli Alperen, Alpgazi Bu isim İslam'dan sonra da Türkler ara*sında kullanılmaya devam etti
ALPAGU: (Tür) Er 1 Tek başına düşmana saldıran yiğit 2 Eski Türk*lerde bir rütbe adı 3 Eski Türklerde bir kurt adı
ALPAĞAN: (Tür) Er - Cesur, yiğit, kahraman
ALPAK: (Tür) Er - Dürüst, kahra*man, yiğit
ALPARTUR: (Tür) Er - Kendine güveni olan yiğit
ALPASLAN: (Tür) Er - Arslan gibi cesur ve yiğit, savaş beyi Büyük Sel*çuklu hükümdarı Selçukluların en büyük zaferi sayılan Malazgirt zaferi onundur (l071)
ALPAY: (Tür) Er - Cesur, yiğit kimse
ALPAYDIN: (Tür) Er - (bkz Al*pay)
ALPBİKE : (Tür) Er - genç, deli*kanlı, (bkz Alp)
ALPÇETİN: (Tür) Er - (bkz Al*pay)
ALPDEMİR: (Tür) Er - (bkz Al*pay)
ALPDOĞAN: (Tür) Er - Doğuştan yiğit olan
ALPER: (Tür) Er - (bkz Alp)

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



ALPEREN: (Tür) Er - Yiğit, baha*dır
ALPERTUNGA: (Tür) Er - Efsane*vi Türk hükümdarı ve destan kahra*manı MÖ 626 yıllarında yaşayıp İranlılarla uzun savaşlara giren Turan (Saka) hükümdarı olduğu söylenir
Türk, İran, Arap, Hint, Eski Yunan ve Asur kaynaklarında kendisinden deği*şik adlarla bahsedilir
ALPGİRAY: (Tür) Er - Yiğit hü*kümdar Kırım veliahtı Bir ara Kırım Hanı da oldu
ALPHAN: (Tür) Er - Yiğit hüküm*dar
ALPKAN: (Tür) Er - Yiğit soydan gelen
ALPKIN: (Tür) Er - Keskin kılıç
ALPMAN: (Tür) Er - Yiğit, cesur, kahraman
ALPNUR: (Tür) Ka - (bkz Alp)
ALPSOY: (Tür) Er - (bkz Alpkan) Yiğit ve cesur soya mensub
ALPTEKİN: (Tür) Er - Kahraman şehzade Birleşik isim Alp: Kahra*man, Tekin: Şehzade
ALTAN: (Tür) Er 1 Sabahın güneş doğarkenki zamanı 2 Hakanlara ve*rilen unvan, sultan, padişah
ALTAY: (Tür) Er 1 Asya'da Batı Sibirya ile Moğolistan'ı ayıran dağlık bölge 2 Altay dağlan bölgesinde ya*şayan Türklerin genel adı
ALTIN: (Tür) Ka 1 Parlak, san renkte, paslanmayan, kolay işlenebi*len, ziynet eşyası olarak da kullanılan maden, zer, zeheb 2 Örfte kadın adı olarak kullanılır Zerrin (bkz Zerrin)
ALTINBAŞAK: (Tür) Ka - Değerli kimse
ALTINBİKE: (Tür) Ka - (bkz Altınbaşak)
ALTINIŞIN: (Tür) Ka - Işığın en güçlü anı
ALTINİZ: (Tür) Ka - (bkz Altınışık)
ALTINTAÇ: (Tür) Ka - Altından taç
ALTUĞ: (Tür) Er - (bkz Tuğ)
ALTUNAY: (Tür) Er - Ay'ın san renkli hali
ALTUNÇ: (Tür) Er 1 Bakır alaşı*mı 2Kırmızı bakır 3 Kırmızı, al gözlü
ALTUNER: (Tür) Er - Değerli kim*se
ALTUNHAN: (Tür) Er - Zengin ha*kan Türklerin, Çin'de hüküm süren Türk-Moğol hükümdarlarına verdik*leri ad
ALYA: (Ar) Er 1 Yüksek yer, yük*seklik 2 Gök, sema
AMANULLAH: (Ar) Er - Allah'ın bağışlaması Allah'ın koruması
AMİD: (Ar) Er 1 Çok hasta 2 Aşk hastası 3 Başlıca nokta 4 Önder, şef, komutan 5 Diyarbakır'ın eski adı Ortaçağ'da İslam Türk devletle*rinde kullanılan bazı unvanlar ve me*muriyet isimleri
AMİL: (Ar) Er 1 Fail, yapan, işle*yen 2 İslam devletlerinde zekat, ver*gi tahsildarı veya valiler ve devlet memurlan
AMİNE: (Ar) Ka - Gönlü emin, kal*binde korku olmayan - Peygamber'in (sas) annesinin adı (bkz Emine)
AMİR: (Ar) Er 1 Mamur eden, şen*lendiren 2 İmar olunmuş 3 Devlete ait 4 Kendisine bağlı görevliler bu*lunan Amir b Abdullah b Mes'ud: Tabiindcndir İslam fıkıh bilgini
AMİRE: (Ar) Ka - (bkz Amir)
AMMAR (Ar) Er 1 Memur eden 2 Bayındırlaştıran (bkz Amir) - Ammar b Yasir Sahabeden İlk müslüman olanlardandır Çok işkence gör*dü Habeşistan'a hicret etti Annesi ilk İslam şehidcsi Sümeyye (r anha)'dir
AMR: (Ar) Er - Uzun yaşamak, uzun ömürlü olmak Amr b Madikerib: 631'de Medine'ye gitti ve müslüman oldu Çok yaşlıyken bile iyi sa*vaştı
AMRE: (Ar) Ka - (bkz Amr)
AMUZ: (Fars) Er - Bilen, öğrenmiş, öğreten
ANBER: (Ar) Ka 1 Ada balığının bağırsaklarında toplanan yumuşak, yapışkan ve misk gibi kokan, kül ren*ginde madde 2 Güzel koku 3 Gü*zellerin saçı
ANDAK: (Tür) Er - Hemen, o anda - Erkek ve kız adı olarak kullanılır
ANGIN: (Tür) Er 1 Tanınmış, ünlü, namlı 2 Bayındır
ANI: (Tür) - Yaşanmış olaylardan belleğin sakladığı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ANIL: (Tür) Ka 1 Anılmak eylemi 2 Meşhur, ünlü 3 Hatırlanan
ANİF: (Ar) Er 1 Sert, şiddetli 2 Haşin 3 Geçmişte, pek yakında, bur*nun ucu denecek kadar yakından ge*çen 4 Biraz önce, belirtilen, bahsedi*len
ANİFE: (Ar) Ka - (bkz Anif)
ARAF: (Ar) Er 1 Cennet ile cehen*nem arasındaki yer 2 Sert, tepe 3 Adetler, usuller Arafat: Mekke'nin yakınında bulunup hacıların arefe gü*nü durdukları yerdir Bu duruş haccın rükünlerindendir
ARAL: (Tür) - Birbirine yakın ada*lar topluluğu Orta Asya'da bir göl
ARAM: (Fars) Ka 1 Dinlenme, sü*kun, karar 2 Rahat, huzur, istirahat 3 Oturma, eğlenme, ikamet etme
ARAMCAN: (Fars) Ka -1 Gönül rahatı 2 Sevgili, sevilen güzel
ARAMDİL: (Fars) Er 1 gönül ra*hatı 2 Sevilen güzel 3 Yer mekan
ARCA: (Ar) Ka -1 Temiz, namus*lu 2 Aksak, topal
ARDA: (Tür) Er 1 Eskiden bazı ça*vuşların elde tuttukları uzun değnek 2 İşaret için dikilen değnek -3 Çık*rıkçı kalemi 4 Sonra gelen
ARDALI: (Tür) Er - (bkz Arsal)
ARDAN: (Tür) Er - (bkz Arsal)
AREF: (Ar) Er 1 Pek maruf, çok bilinen 2 Arif, anlayışlı ve bilgili
AREFE: (Ar) Ka 1 Arife, dini bay*ramlardan bir evvelki gün 2 Bir ön*ceki gün
AREL: (Tür) Er - Temiz, dürüst kimse
ARGU: (Tür) Er 1 İki dağ arası, uçurum 2 Orta Asya'da Issık gölü çevresinde Çu ve Talaş havzalarında yaşamış Kırgızların en büyük boyu Argu Türkleri
ARGUN: (Tür) Er 1 Zayıf, güçsüz, düşkün, dermansız, zebun 2 Yanyana iki kamış düdüğünden veya kartal kemiğinden yapılmış kaval - Argun: İlhanlı hükümdarı Abaka Han'ın oğ*lu
ARGÜN: (Tür) Er - Temiz, aydınlık gün
ARGUN ŞAH: (Tür) Er - (bkz Argun) Argunşah (Nizameddin) Ana*dolu Selçuklu Sultanı Kılıç Aslan II'nın oğlu Babası ülkeyi oğullan ara*sında pay edince, hissesine Amasya düşmüştü
ARHAN: (Tür) Er - Üstün nitelikli, gururlu bakan
ARICAN: (Tür) Er - Temiz, doğru kimse
ARIÇ: (Tür) Er - Barış, asayiş
ARIER: (Tür) Er - Çalışkan kimse
ARİF: (Ar) Er 1 Meşhur, çok tanın*mış, mütearif 2 Bilgi sahibi Bilen, bilgili, irfan sahibi 3 Sıbyan mektebi hocası veya kalfası
ARİFE: (Ar) Ka - Bilgi ve irfan sa*hibi kadın Uyanık, ince ruhlu, latif
ARIHAN: (Tür) Er - (bkz Arhan)
ARIKAL: (Tür) Er - Temiz, doğru, dürüst kal
ARIKAN: (Tür) Er - Temiz soy
ARIKHAN: (Tür) Er - (bkz Arhan)
ARIN: (Tür) Er 1 Temiz, arı, saf 2 Alın 3 Yüz, cephe Dağların, tepele*rin yüzü
ARINÇ: (Tür) Er 1 Temiz, saf, arı 2 Barış
ARISAL: (Tür) Er - An gibi çalış*kan kimse
ARISAN: (Tür) Er - Temiz, doğru tanınmış kimse
ARISOY: (Tür) Er - (bkz Arısan)
ARITAN: (Tür) Er - Temizleyen, arı duruma getiren
ARKAN: (Ar) Er 1 Temiz, ari kan*dan gelen 2 Üstün galip Arkan (Seyfı) Türk mimar (1903-1966)
ARKIN: (Tür) Er - Yavaş, ağır, sa*kin, gelecek yıl
ARKUT: (Tür) Er - Temiz, uğurlu, kutlu
ARMAĞAN: (Fars) 1 Hediye, peş*keş, tuhfe, bergüzer 2 Birinin gördü*ğü işe veya başarısına karşılık olarak verilen şey, mükafat3 Bir ilim ada*mını tanıtmak veya çalışmalarından ötürü mükafatlandırmak maksadıyla adına çıkarılan ilmi eser (Köprülü Armağanı) - Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır
ARMAN: (Fars) Er 1 Hasret, özle*me 2 Zahmet, sıkıntı 3 Teessüf 4 Pişmanlık
ARMİNE: (İbr) Ka - İbranice isim (bkz Emine)
ARRAF: (Ar) Er l Falcı, kahin Müneccim 2 Hekim 3 Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgile*ri
ARRAFE: (Ar) Ka - (bkz Arraf)
ARSAL: (Tür) Er - Temiz huylu, namuslu
ARSEBÜK: ) Er - 1 Temiz ruhlu ve çabuk 2 Toy 3 Namus konusun*da titiz
ARSLAN: (Tür) Er 1 Kuvvet ve saldırganlığıyla tanınan hayvan, esed, şir 2 Cesur adam, bahadır 3 Bir çe*şit çiçek Arslan Argun: Alpaslan'ın oğlu (1097)
ARSLANGİRAY: (Tür) Er Cesur, korkusuz han Arslan Giray: Kırım hanı (1702-1767)
ARSLANŞAH: (Tür) Er - Arslan gibi cesur ve yiğit şah, kral Cesur ko*mutan Arslan Şah: Kirman Selçuklu hükümdarı (l 145) ,
ARTAN: (Tür) Er 1 Yarar, fayda 2 Üstünlük, meziyet, nitelik
ARTUÇ: (Tür) Er - Ucu sivri de*mirle donanmış mızrak
ARTUK: (Tür) Er - Selçuklu Emiri (XI yy) Selçukluların ünlü hakanı Alpaslan'ın emrinde Malazgirt savaşı*na katıldı
ARÜSEK: (Fars) Ka 1 Gelin, kü*çük gelin 2 Bebek gibi güzel kız 3 İşlemecilikte kullanılan yeşil parlak sedef 4 Ateş böceği 5 Küçük bir mancınık çeşidi
ARZIK: (Tür) Er - Dindar, sofu
ARZU: (Ar) Ka 1 İstek, bahşiş 2 Emel, heves, meyl 3 Özlemek, müş*tak olmak "Arzum" olarak da kulla*nılır Meşhur halk hikayelerinde Kamber'in sevgilisi
ARZUMAN: (Ar) Ka - (bkz Arzu)
AS: (Ar) Er 1 Mersin ağacı 2 (Fars) Değirmen
ASAF: (Ar) Er 1 Vezir 2 Erdem, ileri görüşlülük, yönetimde başarı Hz Süleyman'ın ünlü veziri Süley*man (as)'ın en çok güvendiği kişiydi Neml suresinde anlatılanlar Asaf üze*rine yorumlandı Daha sonra padişa*hın vezirlerine Asaf unvanı verildi
ASAL: (Tür) Er - Başlıca, esaslı, te*mel
ASALET: (Ar) Er - Soy temizliği, soyluluk
ASENA: (Tür) Er - Kurt
ASFA: (Ar) Er - Çok saf, en temiz, halis
ASGAR: (Ar) - En küçük, daha kü*çük - Erkek ve kadın adı olarak kul*lanılır
ASHAB: (Ar) Er 1 Sahib'in çoğu*lu 2 Hz Muhammcd (sas)'i görüp ona tabi olan kişiler İnsanlık alemi*nin en seçkin simaları ve örnek nesli*dirler Haklarında varid olan naslarla korunmuşlar, Allah'ın yardımını müşahade etmişler ve büyük peygambe*rin öğretilerini harfiyyen yaşamışlar*dır Ashab-ı Kiram: Yüce sahabeler
ASIF: (Ar) Er - Pek sert, pek şiddet*li, şiddetle esen
ASIFE: (Ar) Ka - Şiddetle esen rüz*gar Kur'an'da Yunus 22, İbrahim 18 ve En'am suresi 81 ayetlerde geçer
ASİL: (Ar) Er 1 Sağlam 2 İyice kökleşmiş, yüksek duygularla hareket eden 3 Kendi kendine hareket eden 4 Soyu, sopu belli Necip

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



ASIM: (Ar) Er 1 Yasak, yanına yaklaşılamayan 2 Günahtan, haram*dan çekinen 3 İffetli, afif, ismetli, perhizkar Asım b Umeyr: (749) İs*lam komutanlarından Maveraünnehir fethine katıldı ve yiğitliğiyle ün saldı
ASIMA: (Ar) Ka - (bkz Asım)
ASİME: (Fars) Er - Akılsız, beyin*siz, şaşkın, sersem - İsim olarak kul*lanılmaz
ASİYE: (Ar) Ka 1 Sütun, direk, ko*lon 2 Mersingiller, mersin ağacı tü*ründen ağaçlar 3 İsyan eden, itaatsiz, başkaldıran, serkeş, bagi 4 Allah'ın emirlerini yerine getirmeyen, günahkar 5 Haydut, şaki -Bu isim Rasulullah tarafından yasaklanmıştır İçer*diği anlam İslami anlayışa terstir
ÂSİYE: (Ar) Ka - 1 Kederli üzün*tülü Musa (as)'ı daha bebekken Nil'den kurtarıp sarayda büyüten ve sonra onun peygamberliğine iman eden kadın Kur'an'da Fir'avun'un ka*rısı olduğu belirtilmiştir Fakat ismi zikredilmemiştir - (bkz Kasas: 9; Tahrim: 11) Firavun'a karşı gelerek müslüman olmuştur Tahrim suresin*de mü'mine bir kadının en son nokta*da yapması gerekenlere örnek olarak gösterilen hanım
ASKER: (Ar) Er 1 Ordu, ordu ör*gülüyle ilgili Vazife yapan 2 Ülke savunmasında istihdam edilmek üzere eğitilip donatılan kimse 3 Rütbesiz asker, er
ASKERÎ: (Ar) Er - Orduya mensup Orduyla alakalı Askeri (Ebu Ahmed el-Hasan b Abdullah el): Zamanının ünlü alimlerdendir (903-993) Ebu Davud esSicistani'nin talebesiydi
ASLI: (Ar) Ka 1 Asıl, tek, dip, kü*tük, temel, esas, kaide, kural, hakikat 2 Soy, sop, nesep 3 Bir şeyin belli başlı kısmı, başlangıç, baş yer, sıhhat 4 Hakiki, esaslı, halis, safi 5 Esasen, zaten, başlıca, en ziyade, hakikaten
ASLIHAN: (ati) Ka - Aslı ve Han kelimelerinden türetilmiş birleşik bir isimdir Kerem ile Aslı hikayesinin kadın kahramanıdır Güzelliğinin ya*nında saçlarının uzunluğu ve gürlü*ğünden bahsedilir
ASRİ: (Ar) Er - Zamana uygun, çağdaş
ASUDE: (Fars) Ka 1 Rahatlamış, sükuna ermiş, keder ve sıkıntıdan uzak, müsterih 2 Sakin, sessiz
ASUMAN: (Fars) - Gök, sema, fe*lek Asuman ile Zeycan hikayesinin erkek kahramanı Doğu Anadolu'da yaygın olarak anlatılır Erkek ve ka*dın adı olarak kullanılır
ASUTAY: (Tür) Er - Hırçın tay
ASYA: (Tür) Ka - Dünyadaki kıtala*rın en büyüğü
AŞIK: (Tür) Er 1 Bir başkasını aşk*la seven 2 Dalgın, unutkan 3 Ta*savvufta Allah'a muhabbet duyan kişi Aşık Çelebi (1520-1572) Osmanlı şa*ir ve yazarlardan
AŞİR: (Ar) Er 1 Ondabir, onuncu 2 Samimi dost ve arkadaş 3 Koca 4 Aşar toplayan 5 Kur'an-ı Kerim'den 10 ayetlik bir bölümü okuma Aşir Efendi (Mustafa) Osmanlı Şey*hülislamı (1728-1804)'Bursa, Mekke ve İstanbul kadılıklarında bulundu 1758-1800'de Şeyhülislamlık görevi*ni ifa etli
AŞKIN: (Tür) 1 Geçkin, aşmış olan 2 Ölçüyü kaçıran, coşkun 3 Fazla 4 Sonra 5 Benzerlerinden da*ha üstün - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AŞKINAY: (Tür) Ka - (bkz Aşkın)
AŞKINER: (Tür) Er - (bkz Aşkın)
ATA: (Tür) Er 1 Baba 2 Soyun geçmişte yaşamış ferdi 3 Vermiş, veriş Bağışlama, ihsan 4 Yesevi ta*rikatında mürşid Ata b Ebi Rabah: Fıkıh alimi (Mekke 733) Ebu Meysere b Ebu Hüseyin el-Fikri'nin azatlı kölesiydi Birçok hadis rivayet etmiştir
ATABEK: (Tür) Er 1 Selçuklu devletinde şehzadelerin terbiyesiyle vazifeli şahıs 2 Lala Devlet idare*sinde yetki taşıyan naip
ATABEY: (Tür) Er - Devlet yönetiminde bir san Lala
ATACAN: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATAÇ: (Tür) Er - Atalardan gelen, atalarla ilgili olan
ATAERGİN: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATAHAN: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATAKAN: (Tür) Er -1 Düşünmek*sizin her işe sokulan adam 2 İleri atı*lan
ATALAY: (Tür) Er - (bkz "Ata") Ünlü, namlı, şöhretli Atalay Mah*mut, Türk güreşçi Balkan, Avrupa, Dünya ve Meksika Olimpiyatları şampiyonu oldu (1968)
ATAMAN: (Tür) Er - (bkz "Ata") 1 Ata kişi, başkan, önder 2 Don ka*zaklarının önderlerine verilen ad
ATANER: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATASAGUN: (Tür) - Eski Türkler*de hekimlere verilen isim
ATASAN: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATASEVEN: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATASOY: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATATUĞ: (Tür) Er - (bkz Ata)
ATAULLAH: (Ar) Er - Birleşik isim - Allah'ın bağışladığı, hediye et*tiği, ihsanı, lütfü Ataullah Efendi (Arapzade) Osmanlı Şeyhülislamı (1719-1785) Şam, Mekke, İstanbul kadılıklarında bulundu
ATAY: (Tür) Er - Bilinen, tanınmış
ATIF: (Ar) Er 1 Çevirme, meylet*tirme, imale 2 Yükletme, birinin işi veya sözü olduğunu iddia etme, hami, isnad 3 Yüzünü çeviren, meyleden, mail, müteveccih 4Merhamet sahibi, şefkatli, acıyan 5 Beğenen Atıf Efendi (Mehmet Kuyucaklı (-İst 1847) Osmanlı matematik bilgini Şam ve İstanbul kadılıklarında bulun*du
ATIFA: (Ar) Ka - (bkz Atıf)
ATIFET: (Ar) Ka 1 Birine iyi niyet ve sevgi ile yönelme, teveccüh, meyi 2 Karşılık beklemeden gösterilen sevgi, ihsan
ATİK: (Ar) Er 1 Sırtın üst kısmı 2 Berrak, saf, karışmamış, kıymetli 3 Eski, kadim, kühen, dirin 4 Azatlı, hür 5 Güzel genç kız 6 Çok hare*ketli, çevik, hızlı hareket eden 7 Asil 8 Hz Ebubekir'in lakabı Pey*gamber (sas)'in "Sen ateşten kurtul*muş kimsesin" müjdesine kavuşmuş olmasından ötürü bu lakapla anıldığı söylenir
ATİKE: (Ar) Ka - (bkz Atik) Atike: Kureyş kabilesinden Zeyd b Amr'ın kızıdır Hicretten önce İslamiyeti kabul etmiştir Medine'ye hicret edenler arasındadır Hz Ebubekir'in oğlu ile evlenmiştir Abdullah, Taif te şehid olunca Hz Ömer'le O şehid edi*lince Zübeyr b el-Avvam ile, o da şe*hid edilince Hz Hüseyin ile evlendi Ve Hz Hüseyin de şehid olunca şehid zevcesi olarak anıldı
ATIL: (Tür) Er - Girişken ol, ilerle*mek için çaba göster
ATILAY: (Tür) Er 1 Ünlü, namlı, şöhretli 2 Atilla'dan sonra tahta geçen ünlü hükümdar
ATILGAN: (Tür) Er 1 Karşısına çıkabilecek engellerden ve tehlikeler*den korkmadan her zaman ileriye atı*lan 2 Karşı çıkan, çekinmesi olma*yan, cüretkar 3 Hevesli
ATİLLA: (Tür) Er 1 Büyük, ünlü 2 Babacık 3 Savaşçı, fatih 4 Hun Türklerinin büyük imparatoru (400-453)
ATİYE: (Ar) Ka 1 Bağış, bahşiş, ihsan Hediye 2 Gelecek, istikbal
ATKIN: (Tür) Er - Atılmış Kumaş dokumada kullanılan tabir
ATLAN: (Tür) Er - Ata bin
ATLAS: (Tür) Er 1 Üstü ipek, altı pamuk kumaş, diba 2 Düz, havasız, tüysüz 3 Büyük harita 4 Atlas ok*yanusu 5 Kuzey Afrika'da Fas, Ce*zayir'i geçerek Tunus Körfezi'ne ka*dar uzanan sıradağlara verilen ad
ATLIHAN: (Tür) Er - Ata binmiş süvari - Birleşik isim Atlıhan: Alın*ca Hanın oğlu Tatar'ın kutsal göbek soyundan sekizinci kuşak
ATSAN: (Ar) Ka - Susuz, susamış, teşne
ATTAB: (Ar) - Yumuşak huylu Sertlik yanlısı olmayan Uyumlu Attab b Esid Sahabeden Mekke valili*ği yapmıştır Rasulullah tarafından atanmıştır
ATTAR: (Ar) Er 1 Güzel kokulu bitki özleri, yağlan vb satan, güzel koku ticareti yapan kimse 2 İlaç maddeleri vb şeyler satan adam 3 Mahalle aralarında bazı baharatlar ile iğne, iplik vb satan dükkan sahibi Attar: Meşhur İranlı şair
ATUF: (Ar) Er - Birine sevgisi olan, sevgi duyan Allah'a karşı sevgi du*yan
ATUFET: (Ar) Ka - Şefkat, merha*met
ATYEB: (Ar) Ka - Çok güzel, pek güzel
AVCI: (Tür) Er l Avlanan, av spo*ru yapan kişi 2 Bir şeyi elde etmeye uğraşan 3 Osmanlı sarayında şikariler diye adlandınlan askeri grup
AVFİ: (Ar) Er Arap düşünür (Bas*ra- ? ) İhvanu's-Safa denilen İslam felsefe akımının kurucularından biri
AVNİ: (Ar) Er 1 Yardımla ilgili, yardıma ait 2 Fatih Sultan Mehmed'in şiirde kullandığı mahlas
AVNİYE: (Ar) Ka 1 Yeniçeriler ta*rafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk 2 Yardım etmiş Yardımla ilgili
AVNULLAH: (Ar) Er Allah'ın yar*dımı - Birleşik isim
AVŞAR: (Tür) Ka - Oğuzların önemli bir kolu Büyük Selçuklu Devleti'nin kurulması ve yakındoğunun Türkleşmesinde büyük rol oyna*mışlardır
AVVAD: (Ar) Er - Ud çalan, udçu Avvad (Tevfik Yusuf): Lübnanlı yazar, gazeteci Diplomat
AY: (Tür) Er 1 Yılın on iki bölü*münden biri 2 Dört hafta, 29-30, 31 günden oluşan zaman dilimi 3 Kut*sal kitapta adı geçen kent Kudüs'ün kuzeyi 4 Dünyanın uydusu Ay: Mı*sır kralı Amarnada memurdu Genç kral Tutank Hamon'un danışmanı oldu Daha sonra o ölünce dul karısıyla evlenip tahta çıktı (İÖ 1320)
AYABA: (Tür) Er - Muhammed Tapar'ın oğlu Büyük Selçuklu Sultanı Sancar'ı Oğuzların elinden tutsaklık*tan kurtarıp tahtına oturttu Selçuklu*ları istila etmek isteyen Harizm Şah*lan uzun süre engelledi
AYALP: (Tür) Er - Ay kadar parlak ve güzel, yiğit
AYANA: (Tür) Er-Saygı
AYANFER: (Ar) Ka - Gözün ışığı, nuru
AYANOĞLU: (Ar) Er - Ayan: Açık, belirli Ayan'ın oğlu
AYAS: (Ar) 1 Dolunay, mehtap 2 İskenderun Körfczi'nin batı kıyısında Ceyhan nehrinin ağzının vücuda ge*tirdiği Yumurtalık limanı veya Ayaş koyunun kuzeydoğu kenarında, Ada*na ilinin Yumurtalık ilçesinin idare merkezidir Ayaş Paşa: Osmanlı sad*razamlarından birinin adı- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYASUN: (Tür) Ka - (bkz Aysun)
AYAYDIN: (Tür) Er - Ay ışığı, ay*dınlığı
AYAZ: (Tür) Er - Soğuk ve Durgun hava Dondurucu soğuk Ayaz: Selçuklu emin (Öl 1105)
AYBAR: (Tür) Er 1 Gösterişli, hey*betli, görkemli 2 Korku veren
AYBEG: (Tür) Er -Ay gibi temiz ve aydın yönetici, ileri gelen, bey Abeg Kutbeddin (Öl 1210): Delhi Memlükler Devleti'nin kurucusu İslam'ın Ortaasya'da yayılmasında bü*yük başarılar gösteren, Gazne sultanı Muiziddin'le birlikte savaşıp onun ölümüyle Delhi sultanlığına gelen ün*lü komutan
AYBEK: (Fars) - Put, sanem - İsim olarak kullanılmaz
AYBEN: (Tür) Ka - Ay benizli
AYBER: (Tür) - Ay meyvası - Er*kek ve kadın adı olarak kullanılır
AYBERK: (Tür) Er 1 Sağlam ay, sağlam kişilik 2 Şimşek, ay'ın şim*şek gibi parlaklığı 3 Yaprak, ay yap*rağı
AYBİGE: (Tür) - Büyük ay, dolu*nay - Erkek ve kadın adı olarak kul*lanılır
AYBİKE: (Tür) Ka - (bkz Ayben)
AYBİKEN: (Tür) Ka - Eski Türk hükümdarlarından birinin hanımının ismi
AYCA: (Tür) Ka - Ay gibi güzel, ışıklı, parlak
AYÇAN: (Tür) Ka - Ay gibi parlak güzel ve sevimli
AYCİHAN: (afi) - Cihanı aydınla*tan ışık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYÇA: (Tür) Ka 1 Ayın yeni doğ*duğu günlerdeki şekli, yeni ay, hilal 2 Cami kubbelerine ve minare külah*larına konulan hilal şeklindeki süs 3 Ay kadar güzel, aydınlık
AYÇETİN: (Tür) Er - Zor, güç ay
AYÇIL: (Tür) Ka 1 Işık saçan, sü*rekli parlaklık veren ay 2 Ay gibi
AYDAN: (Tür) Ka - Ay'a dahil olan Ay gibi
AYDANUR: (Tür) Ka - Ay'ın ışığı, aydan yayılan ışık
AYDEMİR: (Tür) Er - Marangozla*rın kullandığı kavisli bir keser çeşidi
AYDERUSİ: (Ar) Er - Güney Ara*bistan'ın eski ve tanınmış bir derviş ailesinden olup (1722-1778) yılları arasında yaşamış, Hindistan, Mısır, Taif, Suriye ve İstanbul'a ziyaretler yapmıştır
AYDİLEK: (Tür) Ka - Ay ve dilek isimlerinden oluşmuş birleşik isim -Ay'a ait arzu, istek
AYDIN: (Tür) 1 Aylı gece, mukmin 2 Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevver 3 Açık, belli, or*tada, vazıh, aşikar, bahir 4 Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut 5 Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevver Kılıçarslanın hanımının ismidir Erkek ve kadın ismi olarak kullanılır
AYDINALP: (Tür) Er - Münevver, bilgili, yiğit, kahraman kişi Konya Selçuklulan'ndan ünlü bir komutan
AYDINAY: (Tür) Ka - (bkz Ay*dın)
AYDİNÇ: (Tür) Er - Cesur, aydın
AYDINER: (Tür) Er - (bkz Aydın)
AYDINTAN: (Tür) Er - Şafak vak*ti
AYDINTUĞ: (Tür) Er - (bkz Ay*dın)
AYDOĞDU: (Tür) Ka - Doğmakta olan ay Ay doğdu Bey Ertuğrul Gazi'nin oğlu veya torunu (1302)
AYDOLUN: (Tür) Er - Dolunay, mehtap
AYETULLAH: (Ar) Er 1 Allah'ın ayetleri 2 Özellikle Şii mollalarının kullandığı isimlerdendir Allah'ın göndrermiş olduğu yasalar ve emirler 3 Mucizeler, hikmetler 4 İz, nişan
AYFER: (tfi) Ka 1 Ayyüzlü, ay gibi güzel, parlak ışık saçan 2 Şan, haşmet sahibi
AYGEN: (Tür) Ka 1 Dost, arkadaş 2 Sevgili, yar 3 Temiz yaratılıştı
AYGUT: (Tür) Er - Karşılık, müka*fat
AYGUTALP: (Tür) Er - (bkz Aygut) Aygutalp: (XIV yy) Türk ko*mutan Osman Gazi'nin silah arkada*şı İlk Türk denizcisi İmralı fatihi Ka*ra Ali'nin babası Yıldırım Bayezid'le birlikte Timur'a esir düşen Timurtaş Paşa'nın dedesi
AYGÜL: (Tür) Ka - Ay'ın gülü
AYGÜN: (Tür) Ka - Gösterişli, ay ve güneş kadar güzel anlamında
AYHAN: (Tür) Er - Ay sahibi, ay hakimi Oğuz Kağan Destanı'na göre, Oğuz'un altı oğlundan biri Efsanede bahsedilen, Oğuz'un ışıktan doğan ka*rısından olan 3 oğlundan biri Ay*han'ın 4 oğlu 24 Oğuz boyunun 4'ünü oluşturur Bunlar Bozoklu soyudur
AYHATUN: (Tür) Ka - Ay yüzlü kadın Ay ve hatun kelimelerinden birleşik isim
AYİLKİN: (Tür) Ka - İlk çocuklara takılan isim
AYKAÇ: (Tür) Er 1 Söyleyen, ko*nuşan 2 Akıl veren 3 Ozan, şair
AYKAN: (Tür) Er - Soylu, asil, te*miz kişi
AYKE: (Ar) Ka - Sık koruluk
AYKUT: (Tür) Er 1 Kutlu, uğurlu ay 2 Karşılık, mükafat
AYKUTALP: (Tür) Er - Mükafat veren kahraman, iyi karşılık veren ba*hadır
AYLA: (Tür) Ka - Ay'ın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen halka, ayla Beyaz ışık (bkz Hale)
AYLİN: (Tür) Ka - Ay'a ait
AYMAN: (Tür) Er - Ay gibi güzel, ışıklı kimse
AYMETE: (Tür) Er - (bkz Mete)
AYMUTLU: (Tür) Er - (bkz Mut*lu)
AYNAMELEK: (tai) Ka - Melek gibi, melek görünüşlü kadın
AYNDİLGE: (ati) - Pınar, su, kaynak - Antakya-Halep arasında, Suriye sınırına çok yakın bir yerde bulunan kaynak su Tarihte bu kaynak dolayısıyla önemli yerleşim bölgesi olmuştur - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYNİ: (Ar) Er 1 Ayn'a ait 2 Pınar, kaynak, göz 3 Karşılığı mal olarak ödenmiş el-Ayni, (1360-1451) yıllan arasında yaşamış İslâm âlimi
AYNIHAYAT: (Ar) Ka � Hayatın gözü, hayat pınarı
AYNŞEMS: (Ar) 1 Güneş kaynağı 2 Mısır'da bir kasaba 3 Bir cins de*ğerli taş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYNUR: (tai) Ka - Ay ışığı
AYNÜDDEVLE: (Ar) Er - 1 Dev*letin gözü 2 Devletin kaynağı Aynüddevle (Öl 1152) Danişmendli hükümdar Melikşah'ın oğlu
AYPARE: (ftbi) Ka - Ay parçası
AYPERİ: (tfi) Ka - Ay yüzlü güzel, dilber
AYRAL: (Tür) - Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişik -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYSAL: (Tür) - Ay gibi, ay'a ben*zeyen - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYSAN: (Tür) - Ay gibi, ay yüzlü -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYSEL: (Tür) Ka 1 Bol ışık saçan, ay 2 Ay'ın en parlak zamanında do*ğan
AYSEMA: (tai) Ka - Ay gözlü
AYSEN: (Tür) Ka - Ay gibi güzel Parlak ve nurlu
AYSEV: (Tür) - Ay gibi sevgili -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYSEVEN: (Tür) Ka - (bkz Aysev)
AYSU: (Tür) Ka - Su gibi berrak ay
AYSUDA: (Tür) Ka - Suya yansı*yan ay
AYSUN: (Tür) Ka - Ay gibi ışıltılı ve güzelsin anlamında
AYSUNA: (Tür) Ka - (bkz Aysu)
AYSUNAY: (Tür) Ka - (bkz Aysu)
AYSUNGUR: (Tür) Er - (bkz Sun*gur)
AYŞAN: (Tür) - Ay gibi şanlı, gör*kemli, parlak - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AYŞE: (Ar) Ka - Yaşayan Rahat yaşayan (Geniş bilgi için bkz Aişe)
AYŞEN: (Tür) Ka - Neşeli ay, gülen ay
AYŞENUR: (Ar) Ka - Nurlu, ışıltılı hayat
AYŞIL: (Tür) Ka - Ay gibi ışıl ışıl - Ay ve şıl kelimelerinden birleşik isim
AYŞİN: (Tür) Ka - (bkz Ayşıl)
AYŞİRİN: (Tür) Ka - Sevimli ay, ay gibi sevimli Şirin
AYŞULE: (tai) Ka 1 Ay kıvılcımı 2 Ay ışığı
AYTAÇ: (Tür) Er - Başa takılan ay şeklinde taç
AYTEK: (Tür) Er - Ay gibi (Eski Türkçede tek/teg olarak kullanılmış*tır)
AYTEKİN: (Tür) Er - Ay şehzade*si, ay prensi
AYTEN: (Tür) Ka 1 Ay yüzlü 2 Teni beyaz ve parlak olan 3 Güzel vücutlu
AYTİGİN: (Tür) Er - (bkz Tigin)
AYTOLUN: (Tür) Er 1 Dolunay 2 Ay'ın ondördü gibi güzel
AYTUĞ: (Tür) Er 1 Mızrağın ucu*na yapılmış ayın üstüne yapılan tüy 2 Tuğ, tüy, fars gibi
AYTUNA: (Tür) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır, (bkz Tuna)
AYTUNCA: (Tür) - (bkz Tunca)
AYTÜL: (Tür) Ka - Ay ve tül keli*melerinden oluşan birleşik isimler*den - Son zamanlarda yapılmış, uy*durma bir isimdir
AYTÜN: (Tür) Er - Ay ve gece
AYVAZ: (Ar) Er 1 Arapça ivaz ke*limesinin bozulmuş şekli 2 Eskiden kibar konaklarda yemek servisi yapan ve sokak işlerinde kullanılan Vanlı Ermenilere verilen ad Ermeni uşak 3 Karagöz perdesinin belli başlı tip*lerinden biri 4 Köroğlu destanında bir kahraman
AYYÜKSEL: (Tür) Ka - Yükselen ay
AYZER: (lai) 1 Altın renginde ay 2 Ay'ın altın rengini aldığı an - Er*kek ve kadın adı olarak kullanılır
AZAD: (Fars) Er l Hür, serbest 2 Kimseye bağımlı olmayan 3 Kurtul*muş 4 Müberra 5 Zarif, nazik -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
AZADE: (Fars) Ka - (bkz Azad)
AZAM: (Ar) Er - En büyük, daha büyük, ulu İmam-ı Azam Ebu Hanife: Hanefi mezhebinin kurucusu Bü*yük alim ve müctehid
AZAMEDDİN: (Ar) Er - Dinin ulu*luğu, emaneti - Türk dil kuralı açısın*dan "d/t" olarak kullanılır
AZAMET: (Ar) Er - Büyüklük, ulu*luk
AZER: (Fars- İbr) Er - Ateş İbra*him (as)'in babası olduğu söylenir
AZİM: (Ar) Er 1 Büyük, ulu, ce*sim, iri, muhteşem 2 Kuvvetli, şid*detli, derecesi yüksek 3 Ehemmiyet*li, mühim, müthiş
AZİME: (Ar) Ka 1 Kesin kararlılık, niyet, sebat 2 Cin, yılan ve benzeri şeylerin şerrinden kurtulmak için okunan dua 3 Büyük iş, büyük gü*nah, büyük bela
AZİMET: (Ar) Ka 1 Kuvvetli bir iradeye dayanan karar, yemin anlamı*na gelmektedir 2 Herhangi bir ko*laylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılma*sı gerekli olan dini vecibeler
AZİZ: (Ar) Er 1 Muhterem, sayın 2 Sevgili 3 Veli, evliya, ermiş 4 Az bulunur 5 Allah'ın izzetli kıldığı, mü'min - Aziz (İmadettin Abulfeth Osman el-Aziz): Selahaddin Eyyubi-'nin II oğlu Kardeşi el-Efdal, Melik iken kendisi Şam'ı terkederek Mısır Eyyubileri hükümdarlığını ilan etti Fakat daha sonra kardeşiyle barıştı
AZİZE: (Ar) Ka - (bkz Aziz)
AZİZİ: (Ar) Er - Aziz'e ait - XVI yy'da yaşamış Türk şairi "Yedikuleli Azizi' lakabıyla tanınır Asıl adı Mus*tafa'dır
AZMİ: (Ar) 1 Kasıt, niyetlilik ka*rar 2 Kemikli 3 Güçlü, kuvvetli Azmi Pir Mehmet (-1583): Şehzade Mehmed'in ve III Mehmed'in hocalı*ğını yapmıştır
AZMİDİL: (afi) Ka - Gönül yüceliği
AZMİYE: (Ar) Ka - (bkz Azmi)
AZMUN: (Fars) Er - Deneme, sına*ma, tecrübe
AZRA: (Ar) Ka 1 Bakire, kızoğlan kız 2 Ayak değmemiş kum 3 Delinmemiş inci 4 Hz Meryem'e verilen adlardan 5 Medine şehrinin adların*dan biri 6 Masal kahramanı "Vamık"'ın sevgilisi
AZRAF: (Ar) Er 1 Zarif 2 Pek in*ce, pek nazik 3 Çok zeki
AZREF: (Ar) 1 Çok zarif, en zarif 2 Çok zeki - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
AZZAM: (Ar) Er - En büyük, en ulu Abdullah Azzam: Afganistan İslâmî hareketinin siyasi liderlerinden Bir suikast sonucu şehit olmuştur
AZZE: (Ar) Ka 1 Dişi ceylan yav*rusu 2 Yüce, şerefli

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



B

BABA: (Tür) Er 1 Kendi dölünden çocuğu olan erkek 2 Birinci dereceden erkek akraba 3 Koruyucu, velinimet 4 Saygı ifadesi olarak yaşlılara verilen unvan 5 Ecdad, Ata 6 Tekke büyüğü 7 Zencilerde görülen saraya benzer bir hastalık - Baba Oruç Oruç Reis Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa'nın lakabı
BABÜR: (Tür) Er 1 Böbürlenme 2 Hükümdar - Babürşah Zahirettin Muhammed (1483-1530) Hindistan'daki Türk-Hint İmparatorluğu'nu kuran kişi
BADE: (Fars) Ka - Şarap, içki İsim olarak kullanılmaz
BADEM: (Fars) Ka 1 Gülgillerden ülkemizin her bölgesinde yetişen ağaç 2 Bu ağacın yaş ve kuru yenen meyvesi
BADİ: (Fars) Er 1 Rüzgara veya havaya ait 2 Geçici Badi Ahmed (1839-1908) Türk yazar ve şair
BADİYE: (Ar) Ka - Çöl, kır
BAĞATUR: (Tür) Er - Cesur yiğit
BAĞDAGÜL: (Tür) Ka - Değeri ölçülemeyen gül
BAĞDAŞ: (Tür) Er - Yakın arkadaş, dost
BAĞDAT: (Ar) Ka - İrak'ın başken*ti olan tarihsel kent Bağdat Hatun: (XIV yy) Emir Coban'ın güzelliğiyle ünlü kızı İlhanlılar devletinin son hükümdarı Ebu Said Bahadır Han ile evlenmiştir Bahadır Han'ın ölümünden sorumlu tutularak Arpa Han tarafından öldürüldü
BAĞIŞ: (Tür) 1 Bağışlanan şey, ihsan 2 Sıçrayış, atlama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAĞIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Bağış)
BAĞIŞHAN: (Tür) Er - (bkz Bağış)
BAĞLAM: (Tür) 1 Cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste 2 Bir koşuttaki dörtlüklerin herbiri 3 Herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı 4 Dilbilgisinde, önce veya sonra gelen kelimeyi etkileyen belirleyen birim ya da birimler bütünü -Erkek veya kadın adı olarak kullanılır
BAHA: (Ar) Er 1 Güzellik, zariflik 2 Parıltı 3 Alışma, dadanma - Bahailik mezhebinin kurucusu
BAHADDİN: (Ar) Er - Dinin güzelligi Dinin değerlisi - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
BAHADIR: (Fars) Er - Cesur, yiğit, bağatur Timur soyundan Hindistan'da hükümdarlık yapmış Türk lider
BAHADIRHAN: (Tür) Er - (bkz Bahadır)
BAHAEDDİN: (Ar) Er - (bkz Bahaddin) Bahaeddin Ahmed Efendi (Bursa 1741-1794): Osmanlı dönemi tarihçilerinden Müderrislik ve kadılık yaptı
BAHAMRA: (Ar) - Irak'ta bir yer -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAHAR: (Fars) Ka 1 Kışla yaz arasındaki mevsim 22 Mart'la Haziran arası, ilkyaz 2 Güzellik, güzel 3 Sığır gözü, papatya, sığır papatyası, sarı papatya 4 Put, çelipa, sanem 5 Atılmış pamuk 6 Ölçek 7 Karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu şey
BAHAULLAH: (Ar)Er - Allah katında değer ve kıymet sahibi
BAHİR: (Ar) Er 1 Deniz, derya 2 Yalancı, ahmak, alık 3 Ekin sulayıcı, sulayan 4 Belli, besbelli, açık, apaçık 5 Işıklı, parlak, güzel Bahir (Abdurrahman) İst 1688-1746) Osmanlı dönemi kadılarından Şair, bestekar
BAHİRA: (Ar) Ka 1 Kulağı yarık dişi deve veya koyun Hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi - Kur'an-ı Kerim, bu adetleri kaldırmıştır
BAHİRE: (Ar) Ka 1 Işıklı, parlak, güzel 2 Dikenli ağaç 3 Açık, apaçık 4 Çok koşan cins deve 5 Vapur
BAHİSE: (Ar) Ka - Söz eden, bahseden
BAHİT: (Ar) Er - Bahtı açık şanslı
BAKİYE: (Ar) Ka - Şehvetli kadın İsim olarak kullanılmaması uygundur
BAHRA: (Ar) Er - Timur devletinin güney sınırını koruyan eski bir sınır kalesi
BAHRİ: (Ar) Er 1 Denize ait denize mensup, denizle ilgili 2 Denizci, levent 3 Tüyünden kürk olan, patkada denilen, gagası kaşığa benzer bir çeşit deniz ördeği
BAHRİYE: (Ar) Ka 1 Donanmaya ait (bkz Bahri) 2 Libya çölünde vahalar grubu, Bahriye, Mısır'ın büyük vahalar grubunun en kuzeyinde olan aşırı verimli vahalardır 3 Gönlü geniş, cömert vaha gibi verimli
BAHTEVER: (Tür) Er - Şah Avrangzeb'in gözde kadınlarından biri
BAHTI: (Ar) Er 1 Bahtla, kaderle ilgili 2 Kimi Divan şairlerinin ortak mahlası
BAHTINUR: (Ar) Ka - Talihli, şanslı, yazgısı parlak
BAHTİSER: (afi) Ka - Talihli, şanslı, iyi yazgılı İşleri başından beri iyi giden
BAHTİŞEN: (afi) Ka - Talihi, kaderi, kısmeti şen (bkz İkbal)
BAHTİYAR: (afi) 1 Bahtlı, talihli 2 Mesud, mutlu Bahtiyar (Ebu Mansur) (942-978) Büveyhilerin hükümdarlarından biri- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAKANAY: (Tür) � Gökyüzünde duran ay, açık seçik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAKIR: (Fars) Er l İnceleyen, tetkik edip açıklayan 2 Arslan 3 Hz Hüseyin'in Zeyne'l-Abidin'den torununun adı
BAKİ: (Ar) Er 1 Allah'ın isimlerindendir Genellikle "abd" takısı alarak kullanılır, (bkz Abdülbaki) Kalıcı, sürekli, devamlı Varlığının sonu olmayan Ölümsüz 2 Artan, kalan, geriye kalan 3 Korunmuş Baki: - Ünlü Türk şairlerinden olup asıl adı Abdül*baki Mahmud'dur
BAKİNAZ: (Fars) Ka - Sürekli nazlanan, çok nazlı
BAKİYE: (Ar) Ka - Ağlayan kadın Hüzünlü kadın
BAKYAZI: (Tür) - Sevilen bir olaydan sonra verilen ziyafet - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BALA: (Tür) Er 1 Çocuk yavru 2 Yüksek, yüce, yukarı, (bkz Ali) 3 Azat 4 Yedek atı
BALABAN: (Tür) Er 1 Çocuk bekçisi 2 Gürbüz canlı, cüsseli, insan veya hayvan Balaban: Gıyasu'd-Din Uluğ Hanın IV yy başlarında Aybek tarafından İltutmuş'dan sonraki en büyük hükümdar
BALAHATUN: (Tür) Ka - Üstün, asil kanlı Değerli soy mensubu Balahatun: Şeyh Edebali'nin kızı ve Osman beyin karısı
BALAMAN: (Tür) Er - (bkz Balaban)
BALAMİR: (Tür) Er - Eski bir Türk kağanı (IV yy) Alanları ve Ostrogotları yenerek batıya sürdü
BALATEKİN: (Tür) Er - (bkz Balaban)
BALCAN: (Tür) Er - (bkz Baldan)
BALDAN: (Tür) Ka - Bal gibi tatlı, şirin, hoş
BALDEMİR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, şirin
BALER: (Tür) Er - Tatlı dilli, cana yakın kimse
BALGIN: (Tür) Ka 1 Bal'a doymuş 2 Çok tatlı, bal gibi
BALHAN: (Tür) Ka - Hazar denizi sahilinde Anuderyanın eski yatağının denize vardığı yerde bir dağ silsilesi
BALIM: (Tür) 1 Kardeş 2 Çok sevgili, samimi arkadaş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BALIN: (Tür) Ka - (bkz Balım)
BALİ: (Ar) Er - Eski, koca, köhne
BALİBEY: (ati) Er - Osmanlı beylerinden Bosna beyi olarak Kanuni'nin Belgrad Seferine katıldı Mohaç savaşında (1526) düşmanı iki yandan çevirerek zaferin kazanılmasında büyük payı oldu
BALİSOY: (ati) Er - Eski, köklü soydan gelen
BALK: (Tür) Er - Şimşek
BALKAN: (Tür) Er 1 Sarp ve ormanlık sıradağları 2 Avrupa'nın güneydoğu bölgesine verilen isim Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya, Arnavutluk ve Romanya'yı içerir
BALKAR: (Tür) Er 1 Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Türk boyu Kıpçaklann bir kolu 2 Bu boya mensup kişi
BALKI: (Tür) 1 Parıltı, ışık 2 Güzel parlak, süslü 3 Şimşek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BALKIR: (Tür) Er - Parıltı, ışık, şimşek Balkır Rıza: (Öl 1945) Türk Karagöz oyunu ustası
BALKIZ: (Tür) Ka - Şirin, tatlı, hoş Belkıs adının örfte söylenişi
BALKOÇ: (Tür) Er - (bkz Balkı)
BALSAN: (Tür) Er - (bkz Balım)
BANGU: (Tür) Er 1 Haykırış, bağırış 2 Gökgürültüsü, yankı
BANU: (Fars) Ka 1 Kadın hatun, hanım 2 Kraliçe, prenses 3 Gelin 4 Şarap ve gül suyu gibi şeylerin şişesi 5 Yusuf ve Zeliha öyküsünün kadın kahramanı - Banu Hanım (Cevheriye Banu) Türk halk şairi (1864-1914 Çankırı) Kadiri tarikatı bağlılarından

BANUGÜL: (Fars) Ka - (bkz Banu)
BANUHAN: (Fars) Ka - (bkz Banu)
BARAK: (Tür) Er - Oğuzların Bayat boyuna mensup bir oymak Gaziantep, Kilis ve Nizip çevresinde yaşarlar - Barak Han: Çağatay hükümdarı (1266-1271)
BARAN: (Fars) Ka 1 Yağmur Mevsim-i Baran, yağmur mevsimi
BARANSEL: (fti) Er - (bkz Baran)
BARAY: (Tür) Er - Ezeli, öncesi olmayan, öncesiz
BARBAROS: (İtal) Er Kırmızı sakal Baba-Oruç Türk denizci kaptan-ı derya Oruç Gazi'nin İtalyanlarca meşhur olan ismi Kanuni döneminde yaşayan ünlü denizci Barbaros Hayrettin olarak bilinmekte
BARÇIN: (Tür) Ka - Bir tür ipekli kumaş
BARIK: (Tür) Er 1 Sivri tepeler arasındaki uçurum, yüksek kayalıklardaki çatlaklıklar 2 Yeşillik, çayırlık yer
BARIKHAN: (Tür) Er - (bkz Barık)
BARIM: (Tür) Er - Varlık, servet, zenginlik
BARIN: (Tür) Er 1 Bütün, hep 2 Güç kuvvet 3 Göğüs 4 Moğol devrinde Orta Asya'da büyük beyliklerden biri
BARIŞ: (Tür) Er 1 Savaşsızlık durumu 2 Savaştan sonra silah bırakma, uzlaşma sulh 3 Dirlik, düzenlik
BARIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Barış)
BARİK: (Ar) Er 1 Parıldayan 2 Nazik, dakik, ince Fikr-i Barik İnce düşünce
BARİKA: (Ar) Ka - Şimşek, yıldırım parıltısı
BARKAN: (Tür) 1 Çöllerde rüzgarın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan ay biçimindeki küçük kumsal külle 2 Hareketli kumul - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BARKIN: (Tür) Er - Yolculuk eden, yolcu gezgin
BARLAS: (Tür) Er - Kahraman, savaşçı
BARS: (Tür) Er l Kaplana benzeyen yırtıcı hayvan 2 Arı oğulu -İsim olarak kullanılmaz Barsbay: (el-Melikü'1-Eşref (Öl 1438) Mısır Memluklan sultanı Çerkez hanedanındandır
BARTU: (Tür) Er - En eski Türk kağanlarından biri

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



BAŞAK: (Tür) Er - Sağlam, dayanıklı
BASİR: (Ar) Er 1 Göz 2 Görme 3 Allah'ın sıfatlarından, herşeyi gören ("Abd" takısı almadan kullanılmaz)
BASİRET: (Ar) Ka 1 Göz açıklığı, inceden inceye etraflı derin görüş 2 Ön görüş, seziş
BASRİ: (Ar) Er - Basralı, Basra şehrinde oturan Hasan'ı Basri'ye izafeten kullanılmıştır
BASRİYE: (Ar) Ka - (bkz Basri)
BAŞAK: (Tür) Ka 1 Tahıl tanelerini taşıyan kısım, sünbüle: Buğday başağı 2 Hasattan artakalan şey 3 Okun uç kısmındaki sivri demir
BAŞAR: (Tür) Er - Başarılı ol, işi sonuçlandır
BAŞARMAN: (Tür) Er - Yaptığı işi başarıyla sonuçlandıran
BAŞAY: (Tür) - Birinci, ilkay - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAŞBUĞ: (Tür) Er - Başkumandan, hükümdar - Eski Türklerde orduya kumanda eden hükümdar veya komutanlar
BAŞEĞMEZ: (Tür) Er - Buyruk altına girmeyen, kişilikli
BAŞER: (Tür) Er - (bkz Başar)
BAŞİR: (Ar) Er 1 Müjdeci 2 Güler yüzlü, mesut, mutlu (bkz Beşir)
BAŞKAYA: (Tür) Er � Kayaların başı, güçlü, kuvvetli
BAŞKAYNAK: (Tür) Er - İlk kaynak Ana kaynak
BAŞKUR: (Tür) Er - Türk çadırlarının çevresindeki kanatlan örten bölümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm eni olan kuşak
BAŞKURT: (Tür) Er - Ural dağlan bölgesinde yaşayan ve Türklerin Kıpçak kolundan olan bir boy Asıl ismi Başkırt'tır Ural dağlannın güneyinde yerleşiktirler
BAŞKUT: (Tür) Er - Kutlu, talihli kimse
BAŞOK: (Tür) Er - Önde olan yiğit
BAŞOL: (Tür) Er - Başta ol, önder ol
BAŞÖZ: (Tür) Er - Önemli soydan gelen
BAŞSOY: (Tür) Er - (bkz Başöz)
BAŞTUGAY: (Tür) Er - (bkz Başok)
BAŞTUĞ: (Tür) Er - (bkz Başman)
BATIBOY: (Tür) Er - Türklerin göç sonucu batıya yerleşen oymakları
BATIGÜL: (Tür) Ka - Batı'da açan yetişen gül
BATIHAN: (Tür) Er - (bkz Batı)
BATI: (Tür) - Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler Erkek ve kadın adı, birleşik isim yapılarak kullanılır
BATIR: (Tür) Er - Yiğit, kahraman, bahadır
BATIRAY: (Tür) Er - (bkz Batır)
BATIRHAN: (Tür) Er - (bkz Batır)
BATTAL: (Ar) Er 1 Cesur, kahraman 2 Pek büyük 3 İşe yaramaz, hantal 4 İşsiz Battal Gazi: Emevilerin VII yy Bizans'a düzenledikleri sefer ve savaşlarda ün salmış komutanı
BATU: (Tür) Er - Üstün gelen, gücü yeten, galip
BATUĞ: (Tür) Er - (bkz Batu)
BATUHAN: (Tür) Er - Altınordu devletinin kurucusu (1204-1255) Cengiz Han'ın torunu
BATUR: (Tür) Er - Kahraman, yiğit, cesur, bahadır
BATURALP: (Tür) Er - Yiğitler yiğidi
BATURAY: (Tür) Er - (bkz Batur)
BATURHAN: (Tür) Er - (bkz Batur)
BAVER: (Fars) Er - Tasdik, inanma Sağlam, pek doğru
BAYAR: (Tür) Er 1 Ulu, yüce saygın, soylu 2 Ekilmemiş toprak
BAYAZID: (Ar) Er - (bkz, Bayezid)
BAYBARS: (Tür) Er - Bahri Memlüklerin sultanı olup Kıpçak ülkesinde doğmuştur Baybars (el-Melikü'l-Zahir Rüknettin) (1223 Şam - 1277) Eyyubi hanedanını ortadan kaldırıp Abbasi halifeliğinin yeniden kurulmasını sağladı
BAYBAŞ: (Tür) Er - Zengin, ileri gelen, saygın
BAYBEK: (Tür) Er - (bkz, Baybaş)
BAYBORA: (Tür) Er - Fırtına
BAYCAN: (Tür) Er - (bkz Baybaş)
BAYÇA: (Tür) - Zengin, varlıklı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAYDAK: (Tür) Er - Bayrak
BAYDAN: (Tür) Er - Şımarık, gururlu, kendini beğenmiş
BAYDAR: (Tür) Er - Kırım yarımadasında Sivastopol şehrinin güneyinde tartada bir Türk köyü Güzellik ve bereketiyle ünlüdür
BAYDIR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli
BAYDU: (Tür) Er - İlhanlı devleti hükümdarı Hulagunun torunu 11 ay İlhanlı devleti hükümdarı oldu
BAYDUR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, cesur
BAYDURALP: (Tür) Er - (bkz Baydur)
BAYER: (Tür) Er - Zengin, varlıklı kimse
BAYEZİT: (Ar) Er - Çeşitli zamanlarda yaşamış Osmanlı şehzadelerinin genel adı Bayezit l (Bursa 1360-Alaşehir 1403) Yıldırım, Osmanlı padişahı I Murat'ın Gülçiçck Hatun'dan olma oğlu
BAYGÜÇ: (Tür) Er - Zengin ve güçlü kimse
BAYKAN: (Tür) Er - (bkz, Baygüç)
BAYINDIR: (Tür) Er - İmar edilmiş, mamur
BAYKAL: (Tür) Er - Yaban kısrağı Orta Asya Türk ülkelerinde yaşar
BAYKAM: (Tür) Er - Hekim, doktor
BAYKAN: (Tür) Er - Bay soyundan, zengin Baykan (XIV yy Kars) Türk halk şairi Timur'un 1386'da Kars'ı Karakoyunlular'dan alması üzerine ünlü bir destan yazdı Anadolu-Azerbaycan sahasının en eski aşığıdır
BAYKARA: (Ar) Er 1 Helak olma, mahvolma 2 Böbürlene böbürlene, salınarak yürüme 3 Malı çok olma Baykara: Timuroğullan şehzadesi Timur'un torunu Şeyh Ömer'in oğludur
BAYKOCA: (Tür) Er - Varlıklı, saygın
BAYKURT: - (bkz Baykoca)
BAYKUT: (Tür) Er - Kutlu talihli
BAYKUTAY: - (bkz Baykut)
BAYLAN: (s) Ka1 Nazlı, şımarık 2Bayla büyüdü bir dediği iki edilmedi
BAYMAN: (Tür) Er - Varlıklı, saygın
BAYRAM: (Tür) Er 1 Neşe ve sevinç günü Dini bakımdan hususi değeri olan ve milletçe kutlamalar yapılan gün veya günler
BAYRI: (Tür) Er - Çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan
BAYRU: (Tür) Er - (bkz Bayrı)
BAYRUALP: (Tür) Er - (bkz Bayru)
BAYRUHAN: (Tür) Er - (bkz Bayru)

BAYSAL: (Tür) Er - Soylu, ünlü kişi
BAYSAN: (Tür) Er - Zengin, tanınmış
BAYSU: (Tür) Er - (bkz Baysan)
BAYSUNGUR: (Tür) Er - Akkoyunlu hükümdarlarından Gıyase'd-Din Baysungur Timur'un torunu ve Şahruh Mirzanın oğlu Büyük bir hattattır ve resim ve sanatın koruyucusu olarak tanınmıştır
BAYTAL: (Tür) Er 1 Kısrak 2 Bayır, yokuş
BAYTEKİN: (Tür) Er - (bkz Baytal)
BAYTUGAY: (Tür) Er - (bkz Tugay)-
BAYTÜZE: (Tür) Er - (bkz Tüze)
BAYTÜZÜN: (Tür) Er - (bkz Tüzün)
BAYÜLKEN: (Tür) Er - (bkz Ülgen)
BEDAHŞAN: (Fars) - Amu-derya'nın kaynağı olan Perc'in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEDAHŞİ: (Fars) Ka - (bkz Bedahşan)
BEDAYİ: (Ar) Er - Eşi benzeri olmayan güzel, mükemmel, yeni şeyler
BEDEL: (Ar) 1 Değer, kıymet 2 Bir şeyin yerine verilen, yerini tutan şey, karşılık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEDİ: (Ar) Er 1 Bir şeyi örneği olmadığı halde meydana getiren 2 Yoktan vareden Allah'ın 99 isminden birisidir 3 Söz estetiği, halin muktezasına uyan delilleri açık şekilde belirtme ve sözü güzelleştirme yollarına ait bilgiler toplamı 4 Güzel, güzellik Bedi b Mansur Hanefi fıkıh alimi (Sivas-1223) El-Bahru'1-Muhit adlı bir fıkıh eseri vardır
BEDİA: (Ar) Ka 1 Yüksek estetik değerde, sanat eseri 2 Beğenilen ve takdir edilen şey Eşi az bulunur güzellikte 3 Ülkü, ideal
BEDİD: (Fars) Er - Meşhur, görünür, açık meydanda (Hüveyda)
BEDİH: (Ar) Er - Şan ve şerefi büyük olan
BEDİHE: (Ar) Ka 1 Düşünmeden, birden bire söylenen güzel söz 2 Başlangıç
BEDİHİ: (Ar) Er - Besbelli, açık-apaçık
BEDİNUR: (Ar) Ka - (bkz Bedi)
BEDİR: (Ar) Er - Dolunay, ondört gecelik ay
BEDİRAN: (Fars) Ka 1 İşleri kötü idare eden 2 Çapkın kadın
BEDİRHAN: (Fars) Er - İleri görüşlü, aydın lider
BEDİÜZZAMAN: (Ar) Er 1 Zamanın harikası 2 Asrın mükemmel insanı - Daha çok lakab olarak kullanılır - Bediüzzaman Said Nursi: Son devrin meşhur müslüman alimlerindendir Hayatının önemli bir kısmı İslami düşüncelerinden ötürü hapislere girip çıkmakla geçti Risale-i Nur Külliyatı'nı telif etmiştir
BEDRAN: (Fars) Ka 1 Sert başlı at2 Daima 3 Hoş latif, yakışıklı
BEDREDDİN: (Ar) Er 1 Din'in nuru, ışığı 2 Dinin aydınlığı, dinde bilgelik Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
BEDREKE: (Fars) Ka - Yol gösteren, kılavuz
BEDRİ: (Ar) Er 1 İçi altın dolu kese Bedr-i Dilşan b Mehmed b Oruç b Gazi b Şeban: (XV yy il yarısı) Türk şairlerinden Murat II adına yazdığı Murat namesi ünlüdür 2 Ayla ilgili, ayın ondördü gibi güzel
BEDRİYE: (Ar) Ka 1 Ay gibi Ay kadar güzel Ay'a ait 2 Sühreverdiyye tarikatının altı şubesinden biri
BEDRULCEMAL: (Ar) Er 1 Ay yüzlü 2 Fatımi devleti vezir ve serdarlarındandır 2 defa Şam valisi olmuştur (1013-1094)
BEDRUNNİSA: (Ar) Ka - Dolunay yüzlü kadın
BEDÜK: (Tür) Er - Büyük, yüce, gösterişli, önemli
BEGÜM: (Fars) Ka - Kadın hükümdar, prenses Doğu Türk hükümdarlarının harem ve kızlarına isim olarak verilirdi
BEHÇET: (Ar) Er 1 Sevinç 2 Güzellik, güleryüzlülük 3 Şirinlik Bu kelime Kur'an-ı Kerim'in Neml suresi 60 ayetinde geçmektedir
BEHİCE: (Ar) Ka - Şen, güzel, güleryüzlü kadın (bkz Behiç)
BEHİÇ: (Ar) Er - Şen, güzel, güler-yüzlü adam Kur'an-ı Kerim'de adı geçen kelimelerdendir - (bkz Hac, ayet 5)
BEHİRE: (Ar) Ka 1 Güzel kadın Soyu-sopu temiz kadın 2 Şişmanlıktan dolayı nefes darlığı olan
BEHİŞT: (Fars) Er 1 Cennet 2 Uçmak
BEHİYE: (Ar) Ka - Beha'dan güzel
BEHLÜL: (Ar) Er 1 Çok gülen, çok gülücü 2 Hayır sahibi, çok iyi adam 3 Bir İslam sofisi, Behlül-i Dana Harun er-Reşid'in kardeşinin adı olup, delice hareketleriyle meşhur olmuştur
BEHMAN: (Fars) Er 1 Filan filanca 2 Fars takviminde 11 ay'a ve her ayın 2 gününe delalet eder
BEHMAR: (Fars) Er - Çok ziyade, fazla - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEHMENYAR: (Fars) Er - İbn Sina mektebine mensup ve Arapça telifleri olan filozof (X-XI yy) İbn Sina'nın kitaplarını şerhetmişir
BEHNAN: (Ar) Er - Güleç, güler-yüzlü, iyi huylu ve daima gülen adam
BEHNANE: (Ar) Ka - Güleryüzlü, iyi huylu ve daima gülen kadın
BEHRA: (Fars) Ka l Onun için ondan dolayı 2 Bir Arap kabilesi olup Hunus ovasında yerleşmişlerdir
BEHRAM: (Fars) Er 1 Merih yıldızı 2 Her ayın 20 gönü 3 Acem pehlivanlarından birinin adı 4 İran hükümdarlarından birkaçının adı ki en meşhuru yaban eşeği avına pek düşkün olan "Behram Gûr"dür
BEHRAMŞAH: (Fars) Er 1 (bkz Behram) 2 Gazne sultanı 3 Kirman Selçukluları hükümdarı 4 Eyyubilerin büyük şairi
BEHREM: (Ar) Ka - Asfur çiçeği kırmızı gül
BEHZAD: (Ar) Er - Ressam, minyatürcü - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
BEKATA: (Tür) Er - İleri gelen, saygın Soylu, isim yapmış sülaleden
BEKBARS: (Tür) Er - (bkz Bekata)
BEKDEMİR: (Tür) Er - (bkz Bekata)
BEKDİL: (Tür) Er 1 Doğru sözlü, mert 2 Gönlü zengin Baygönüllü
BEKİL: (Ar) Er - Yakışıklı, süslü delikanlı, genç
BEKİR: (Ar) Er 1 Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse, bakir 2 Yeni doğmuş 3 Öncesi, İsmaili zümresine ait büyük bir Arap kabilesi
BEKRİYE: (Ar) Er 1 Her şeyin evveli, ilk çocuk 2 Genç ve taze kız 3 Dişi deve yavrusu
BEKSAN: (Tür) Er 1 Tanınmış, ünlü, saygın 2 Bey ünvanı taşıyan
BEKTAŞ: (Fars) Er 1 Akran 2 Eş, müsavi - Bektaşi: Hacı Bektaş Veli tarikatına mensubolan kişi, Horasan'da gelip Anadolu'ya yerleşen Hacı Bektaş Veli tarafından kurulduğu ileri sürülen tarikata mensup ilk zamanlan bilinmeyen bu tarikat, sonradan batıni bir hüviyet kazanmıştır
BEKTÖRE: (Tür) Er - Güçlü, değişmez töreleri olan, törelerine bağlı
BEL'AM: (Ar) Er 1 Terbiyesiz, aç gözlü, pisboğaz, obur 2 Hz Musa hakkında İsrailoğullarını kandırarak yalan söyleyip dünya menfaatından ötürü gerçeğe sırtını dönen, bilge olmasına rağmen küfrü tercih edip Hz Musa'ya beddua etmesiyle tanınmış olan "Bel'am b Baura" adında İsrail kabilesinden bir zatın adı İsim olarak konulmaz
BELAZURİ: (Ar) Er - II yy Arap tarihçilerinin en büyüklerinden (Ahmet b Yahya) Belazur usaresi içmiş ve şuurunu kaybederek öldüğü için kendisine bu ad verilmiştir
BELEK: (Tür) Er 1 Hediye, armağan 2 Selçukluların Dersim, Gere, Harput ve Halep emiri
BELEN: (Tür) 1 Dağ beli, dağın aşılacak yeri, dağlık yer 2 Akdeniz bölgesinde İskenderun'da Suriye'nin Kuzeye ulaşan büyük yolun Amanos dağlarım aştığı geçit üzerinde bulunan kasaba - Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır
BELGE: (Tür) Er - Bir gerçeğe tanıklık eden şey
BELGİN: (Tür) Ka 1 Alamet, nişan, marka 2 Tam ve kesin olarak belirlenmiş, sarih
BELHİ: (Ur) - Belh şehrine mensup (Afganistan) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BELİĞ: (Ar) Er 1 Fasih ve düzgün konuşan 2 Açık, yeterli, tam

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



BELİK: (Tür) Ka - Saç örgüsü
BELİN: (Tür) Ka - Gözlerini açıp baka kalmış şaşkın
BELKIS: (Ar) Ka - Müslümanların seba melikesine verdikleri isim - Güneşe tapan bir kavmin kraliçesi iken Hz Süleyman'a biat ederek kendisiyle evlenmiş ve müslüman olmuştur Kur'an'da ismi lafzen geçmemiştir Fakat Hz Süleymanla arasında geçen olaylar Neml suresinde anlatılır Kur'an'da bahsedilen kadının o olduğu rivayet edilir
BENDE: (Fars) 1 Bağlanmış kimse, tutsak 2 Kul, köle 3 Yürekten bağlı 4 Büyük aşkla seven Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BENDER: (Fars) Er - Deniz veya büyük nehir üzerindeki liman Ticaret limanı
BENGİ: (Tür) Er - Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedi
BENGİALP: (Tür) Er - (bkz Bengi)
BENGİSAN: (Tür) Er - (Bengi)
BENGİSOY: (Tür) Er - (bkz Bengi)
BENGİSU: (Tür) Ka - Ebedilik, ölümsüzlük veren su, Ab-ı hayat
BENGÜ: (Tür) Ka - Ebedi, sonu olmayan
BENNA: (Ar) Ka - Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger
BERA: (Ar) Er - 1 Fazilet 2 Seçkin olma vasfı 3 Olgunluk el-Bera' b Azib: Ashabdandır (Küfe-691) Bedir gazası dışında bütün savaşlara katıldı Rey ve Kazvin'i fethetti Kufe'de vefat etti
BERAT: (Ar) 1 Resmi belge, imtiyaz belgesi 2 Osmanlıda bir kimseye verilen nişan, rütbe veya toprak imtiyazını gösterir belge - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BERCA: (Fars) - Yerinde tam doğru ve münasip - Kadın ve erkek adı olarak kullanılabilir
BERCESTE: (Fars) Ka 1 Seçilmiş, beğenilmiş 2 Güzel, hoş, latif
BERCİS: (Ar) Ka 1"Müşteri" denilen yıldız, Jüpiter gezegeni 2 Sütü çok olan deve
BERÇİN: (Fars) Ka - Toplayıcı
BEREKET: (Ar) Ka 1 Bolluk 2 Meymenet, saadet, mutluluk, Allah vergisi
BEREN: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, akıllı
BERFİN: (Fars) Ka 1 Kardan yapılmış 2 Tertemiz, kar gibi beyaz
BERGİN: (Tür) Er - (bkz Berkin)
BERGÜZAR: (Fars) Ka - Hediye, hatıra, andaç
BERGÜZİN: (Fars) Ka - Seçkin, beğenilmiş makbul
BERHUZ: (Fars) Er - Dağarcık, torba
BERİ: (Ar) Er 1 Salim, kurtulmuş 2 Temiz, Arınmış
BERİA: (Ar) Ka - Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili
BERİD: (Ar) Er 1 Haberci 2 Eskiden müslüman devletlerde posta ve haber alma örgütünün adı
BERİN: (Fars) Er 1 En yüksek, çok yüce 2 Soylu
BERİRE: (Ar) Ka - İnam ve ihsan sahibi Saliha ve vazifesini yapan hanım
BERK: (Tür) Er 1 Sağlam, kuvvetli 2 Katı, sert Şiddetli 3 Hızlı 4 Orman 3 Arı, şimşek, yaprak
BERKA: (Ar) - Kuzey Afrika'da eski bir şehir - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
BERKAN: (Ar) Er 1 Şakıma, parıldama 2 Kıvırcık tüylü kuzu postu kürkü
BERKANT: (Tür) Er - Güçlü, bozulmaz, yemin
BERKAY: (Tür) Er - (bkz Berk)
BERKE: (Tür) Er 1 Kama 2 Altınordu hükümdarı Cengiz Han'ın torunu ve Cuci'nin 3 oğludur
BERKEL: (Tür) Er - güçlü el
BERKER: (Tür) Er - Güçlü, sağlam kişilikli
BERKİ: (Tür) Er - Şimşek gibi parlak
BERKİN: (Tür) Er - Sağlam güçlü kuvvetli
BERKKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen
BERKMAN: (Tür) Er - Güçlü, sağlam, kişilikli
BERKSAN: (Tür) Er - Güçlü tanınan kimse
BERKSOY: (Tür) Er - (bkz Berksan)
BERKSU: (Tür) Er - Soğuk ve keskin su
BERKÜN: (Tür) Er - Sağlam, güçlü tanınmış
BERK YARUK: (Tür) Er - Selçuklu Sultanı (Öl 1104) Melikşah'ın oğlu
BERMAL: (Fars) Ka - Dağ tepesi, doruk - (bkz Şahika, zirve)
BERNA: (Fars) - Genç delikanlı, yiğit - Kadın ve erkek için kullanılır
BERRA: (Ar) - Doğru sözlü, hayır işleyen kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BERRAK: (Ar) Ka 1 Duru, saf, bulanık olmayan, nurlu 2 Şimşek, parıltı 3 Kulağa hoş gelen ses
BERRAKA: (Ar) Ka - Aydınlık görünüşlü güzel kadın
BERRAN: (Fars) Ka - Kesen, kesici, keskin
BERRİN: (Fars) Ka - Yüksek yüce
BERŞAN: (Fars) Ka - Ümmet Bir peygamberin din ve kitabını kabul ve tasdik eden kimse
BERŞE: (Tür) Ka - Hep, bütün, çok
BERTER: (Fars) Er - Üstün, yüksek nitelikli, değerli
BERZALİ: (Ar) Er - Ebu'l-Kasım b Muhammed - Arap tarihçilerinden-dir
BERZEN: (Fars) - Yöre, mahalle, yol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BESALET: (Ar) - Korkusuzluk, yüreklilik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BESAMET: (Ar) Ka - Güleryüzlülük, şenlik
BESİM: (Ar) Er - Güleryüzlü, güleç adam
BESİME: (Ar) Ka - (bkz Besim)
BESTE: (Fars) Ka 1 Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş bağlanmış 2 Müzikte, şarkının makam ve ahengi
BEŞUŞ: (Ar) Ka 1 Okşadıkça süt veren deve 2 Araplarca çok meşhur ve meş'um bir kadın
BEŞAREDDİN: (Ar) Er - Dinin müjdesi Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
BEŞARET: (Ar) Ka 1 Müjde, muştu, iyi haber 2 Güler yüzlülük, gülümseme

BEŞİR: (Ar) Er 1 Müjde getiren müjdeci 2 Güleryüzlü güleç adam Kur'ani bir kavramdır İnsanlara Allah'ın emir ve nimetlerini, cennet ve mükafatı haber veren peygamberler ve Kur'an için kullanılmıştır
BEŞİRE: (Ar) Ka 1 Müjde getiren, müjdeci 2 Güleryüzlü, güleç hanım
BETİK: (Tür) Er - Yazılı olan şey, yazılmış yapıt
BETİM: (Tür) 1 Bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık bir biçimde, söz ya da yazıyla anlatma, tasvir 2 Herhangi bir şeyin resmi ya da heykeli
BETÜL: (Ar) Ka 1 Bakire 2 Erkekten çekinen, erkeklere yaklaşmayan namuslu kadın 3 Ayrı kök salan fidan 4 Hz Meryem'in lakabı 5 Hz Muhammed (sas)'in kızı Hz Fatıma'nın lakabı
BETÜLAY: - (bkz Betül)
BEYAN: (Ar) 1 Bildirme, söyleme, açıklama 2 Belagat ilimlerinden ikincisi 3 Belli apaçık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEYATİ: (Ar) Er 1 Gece uyuma, gece iş görme, geceyi işiyle geçirme 2 Türk müziğinin en eski makamlarından olup, hala kullanılmakta olan bir makamdır
BEYAZ: (Ar) Ka 1 Ak, en açık renk 2 Aydınlık 3 Deri rengine göre bir insan ırkı 4 Yumurta akı -Mahalli yerlerde kadın adı olarak kullanılmakladır
BEYAZIT: (Ar) Er - Ebu Yezid, Yezid'in babası, kısaltılmıştır - Arapça'dan Türkçeleşmiş
BEYBOLAT: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü, saygın kimse
BEYBARS: (Tür) Er - (bkz Baybars)
BEYCAN: (Tür) Er - (bkz Beybolat)
BEYDA: (Ar) Ka 1 Tehlikeli yer 2 Sahra, çöl 3 Mekke ile Medine arasında düz bir yer
BEYHAK: (Ar) Er - Horasan'ın Nişabur eyaletinde bir bölge
BEYHAKİ: (Ar) Er - el-Beyhaki: Arap müellifi olup muhaddis ve Şafii fakihlerindendir
BEYHAN: (Tür) Ka - Hükümdarların üstünü Seçkin han Beyhan Sultan: Mustafa III kızı
BEYKAL: (Tür) Er - (bkz Beycan)
BEYKAN: (Tür) Er - (bkz Beycan)
BEYREK: (Tür) Er 1 Çok nazik, efendi, bey 2 Hüzünlü
BEYSAN: (Tür) Er - (bkz Beycan)
BEYSUN: (Tür) Ka - Nazik insan
BEYTİYE: (Ar) Ka - Eve ait, evle ilgili
BEYTÖRE: (Tür) Er - Baş adet, adetleri yerine getiren
BEYZA: (Ar) Ka 1 Daha ak, çok beyaz 2 Günahtan kaçınmış Günahla kirlenmemiş
BEYZADE: (Tür) Er 1 Beyoğlu 2 Soylu kimse - Farsça'dan birleşik isim olarak Türkçeleştirilmiştir
BEYZAVİ: (Ar) Er - Beyzavi (Abdullah b Ömer) İran'da yaşamış Tefsir ve Kelam alimi Şafii mezhebindendir Tefsirin yanında fıkıh usulü, kelam ve irab hakkında eserler vermiştir
BEZEN: (Tür) Ka - Süs, benek, zinet
BEZMİ ALEM: (Ar) Ka - Dünya meclisi, sohbet toplantısı Bezm-i Alem Sultan Sultan Abdülmecid'in annesi
BİCAN: (Fars) Er 1 Cansız, ruhsuz 2 Canını esirgemeyen, şehit
BİDAYET: (Ar) Ka - Başlama, başlangıç
BİDİL: (Tür) Er - Hindistan'da yerleşmiş Farsça yazan büyük Türk şairi
BİGE: (Tür) Ka - Evlenmemiş, çouğu olmamış
BİHRUZ: (Fars) Ka - İyi gün, güzel gün anlamında Bihruze Hatun: Şah İsmail'in zevcesi Çaldıran'da yenilip her şeyini bırakan Şah İsmail'in zevcesi
BİHTER: (Fars) Ka - Pek iyi, daha iyi
BİHTERİN: (Fars) Ka - En iyi, pek iyi
BİKE: (Tür) - Benzersiz, eşsiz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLAD: (Ar) Er - Şehirler bölge, eyalet, memleket isimlerini ifade için terkiplerde kullanılır
BİLAL: (Ar) Er - Su gibi ıslatan, ıslatış, ıslaklık Bilal b Raba: İslamın ilk müezzini, Habeş asıllı olup İslamı köle olarak ilk kabul edenlerden birisidir
BİLAN: (Tür) Er - Süslü ve işlemeli kılıç kemeri
BİLAY: (Tür) - Ay gibi asil ol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLDAR: (Fars) Er 1 Bel, belleyen, yer kıran, kürek çeken 2 İstihkam neferi
BİLEK: (Tür) Er - Güç, kuvvet
BİLEN: (Tür) Er - Bilgili, görgülü, anlayışlı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLGE: (Tür) - Bilgili, iyi geniş, derin, bilgi sahibi kimse - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
BİLGEALP: - (bkz Bilge)
BİLGEHAN: (Tür) Er - Göktürk hakanı (683-734) Babası Kutluğ İlteriş Han'dır
BİLGE HATUN: (Tür) Ka - Kutluk Han'ın annesi Türk hükümdarı (VIIIyy-)
BİLGEKAĞAN: (Tür) Er - (bkz Bilge) Bilge Kağan (683-734) Göktürk hakanı İkinci Göktürk hanedanlığının kurucusu
BİLGEKAN: (Tür) Er - Bilgin soydan gelen
BİLGEN: (Tür) Ka - (bkz Bilge)
BİLGER: (Tür) Er - Akıllı, bilgili, bilge, bilgin
BİLGİN: (Tür) - Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır) -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLGİNUR: (tfi) Ka - Bilginin ışığı, bilginin aydınlığı
BİLGİSER: (tfi) Ka - (bkz Bilginer)
BİLGİYE: (Tür) Ka - Bilgin hanım- Yanlış yapılmış isimlerdendir
BİLGÜN: (Tür) Ka - (bkz Bilgin)
BİLKAN: (Tür) Er - Bilgili
BİLLUR: (Ar) Ka 1 Bazı cisimlerin tabi olarak aldıkları geometrik şekil 2 Duru, berrak, kesme cam, kristal 3 Necef taşı (Mec) Temiz, pırıl pırıl insan
BİLMEN: (Tür) Er - Bilen, anlayan, bilgili
BİLSEN: (Tür) Ka - Kendini bil
BİLTAY: (Tür) Er - (bkz Bilmen)
BİNALİ: (Ar) Er - Ali'nin oğlu
BİNALP: (Tür) Er - Yiğitler
BİNAY: (Tür) Ka - Bin tane ay, çok kuvvetli ışık
BİNHAN: (Tür) Ka - Hanların hanı
BİNKAN: (Tür) Er - Soylu kanlar
BİNNAZ: (Tür) Ka 1 Nazlı 2 Cilveli 3 Allah'a yalvaran
BİNNUR : (Tür) Ka 1 Nurla özdeşleşmiş 2 Bin tane nur
BİNTUĞ: (Tür) Er - (bkz Binkan)
BİRANT: (Tür) Er 1 Özel, tek yemin 2 Özelliği olan yemin
BİRAT: (Tür) Er 1 Asil, soylu, bir aileye mensup 2 İlk erkek çocuğa verilen isim
BİRAY: (Tür) Ka - Ay gibi tek, eşsiz
BİRCAN: (Tür) Er - Tek, eşsiz Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİRCE: (Tür) Ka - Tek, eşsiz, biricik
BİRCİS: (Ar) Ka - Gezegen, Jüpiter, müşteri yıldızı, bercis
BİRDAL: (Tür) Er - Bir tane, tek dal
BİRGE: (Tür) Er 1 Kamçı 2 Birlikte, beraber
BİRGİ: (Tür) Ka - Batı Anadolu'da İzmir ilinin Ödemiş ilçesinin merkezi, Bozdağ eteklerinde kurulmuştur
BİRGİT: (Tür) Er - Birleşik, birleşmiş, birlik almış
BİRGİVİ: (Tür) Er - Birgivi: Büyük din ve dil alimi (d 1522) İmam Birgivi lakabıyla şöhret olmuş, vasiyetnamesi ve ilmihali o dönem halkının ihtiyacını karşılamıştır
BİRGÜL: (Tür) Ka - Bir tane, tek gül Kıymetli gül
BİRHAN: (Tür) Er - Tek yönetici
BİRİM: (Fars) Ka - Bir tanem, biriciğim
BİRKAN: (Tür) Er - Soylu
BİRKE: (Ar) 1 Büyük havuz 2 Gölcük 3 Göğüs - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİRMA: (Hint) - Çin Hindi'nde bir yer Birmanya diye de tanınır Birmanya müslümanları ülkelerinin % 30'una ulaşmışlardır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİRMEN: (Tür) Er - Tek olan, benzeri olmayan kimse
BİROL: (Tür) Er - Tek ad, bir ol
BİRSEN: (Tür) Ka - Sadece sen, tek sen
BİRSEV: (Tür) Ka - Tek sevgili
BİRSİN: (Ar) Ka - Yonca
BİRTAN: (Tür) Er - Bir tane, tek
BİRUN: (Fars) Er 1 Dışarı 2 Dış harici 3 Osmanlı Devleti'nde saray dışında vazifeli memurlar
BİRÛNÎ: (Fars) Er - Reyhan Muhammed b Ahmed el-Biruni: Büyük İslam bilgini (973-Gazne 1048) İbn Sina'dan ders altı Hindistan'a gitti Sanskritçe öğrendi Pozitif ilimlerin hepsiyle ilgilendi ve bu konuda birçok kitap yazdı
BİSTAMİ: (Fars) Er - (bkz Bistem) - Bayezid Bistami: Ünlü mutasavvıf, hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir
BİSTEM: (Fars) Er - Horasan eyaletinde El-Bürz eleklerinde bir şehir Hüsrev 2 Pervizin dayısı Bistam tarafından kurulduğu için bu ismi almıştır Elmaslanyla ünlüdür
BİŞAR: (Fars) Er 1 Esir tutsak 2 Altın, gümüş kakmalı işlemeler 3 Saçılan şey, saç 4 Güçsüz, dermansız
BİŞR: (Ar) Er - Güler yüzlü kişi, güleç, sevimli Bişr b Bera': Sahabedendir Babası Bera' b Marun Akabe beyatına katılanlardandı Bişr, iyi bir savaşçı ve okçuydu Yahudi bir kadının verdiği zehirli eti yiyince zehirlenerek şehid oldu
BİTENGÜL: (Tür) Ka - Güllerin bitmesi
BOĞAÇ: (Tür) Er - Küçük yaşta boğa öldürdüğü için kendisine bu ad verilen, Dede Korkut hikayelerindeki bir kahraman Dirse Han'ın oğlu
BOĞAÇHAN: - (bkz Boğaç)
BOĞATAŞ: (Tür) Er - Ünlü Türk beylerinden biri
BOLGAN: (Tür) Er - Eski Türk adlarından
BOLHAN: (Tür) Er - (bkz Bolgan)
BORA: (İtal) Er - Araziden çıkan şiddetli rüzgar
BORAN: (Tür) Er - Rüzgar, şimşek, gökgürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi Boran Hatun: Emevi halifesi Me'mun'un zevcesi
BORANALP: - (bkz Boran)
BORATAY: - (bkz Boran)
BOYLA BAĞA TARKAN: (Tür) Er - Anlamı iyice bilinmemekle birlikte Orhun yazıtlarında vezir Tonyukuk'a verilen unvan olarak geçer
BOYLA KUTLUG YARGAN:
(Tür) Er - Eski Türklerde birleşik rütbe unvanı Suci yazıtında Kırgız kabilesinden Yaplakar Kan Ata'nın ünvanı olarak geçer
BOYLAN: (Tür) Er - Kibirli, mağrur
BOYRAZ: (Tür) Er - Kuzey rüzgarı
BOYSAN: (Tür) Er - Uzun boylu, yakışıklı delikanlı
BOYSEL: (Tür) - Uzun boylu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BOZAN: (Tür) Er - Büyük Selçuklu Emiri Selçuklu Sultanı Melikşah'a büyük yardımları dokundu Kazanılan birçok zaferde etkin rol oynadı
BOZBEY: (Tür) Er - Kır beyi, gri
BOZBORA: (Tür) Er - Fırtına
BOZDOĞAN: (Tür) Er - Bir şahin türü
BOZER: (Tür) Er - Beyaz tenli
BOZKAYA: (Tür) Er - (bkz Bozer)
BOZKURT: (Tür) Er - Göktürk efsanelerinde yer alan kutsal hayvan
BOZUN: (Tür) Er 1 Büyük Selçuklu emirinin adı 2 Sürülmemiş tarla
BOZYEL: (Tür) Er - Yağmur getiren lodos rüzgarı
BOZYİĞİT: (Tür) Er - (bkz Bozer)
BÖKE: (Tür) Er 1 Kahraman, güçlü kimse 2 Önder, başkan, reis 3 Kabadayı, cesur efe 4 Güreşçi, pehlivan
BÖRÇETİN: (Tür) Er - Eski tarihçilere göre Türkleri Ergenekon'dan kurtaran demircinin adı
BÖRİTİGİN: (Tür) Er - Karahanlı hükümdarı Maveraünnehir'e hakim oldu Bastırdığı paralarda İbrahim b Nasr adıyla anılır (XI yy)
BUDAK: (Tür) Er 1 Ağacın dal olacak sürgünü 2 Dal 3 Dalın göv*de içindeki sert bölümü
BUDUN: (Tür) Er - Halk, kavim, ahali

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



BUDUNALP: - (bkz Budun)
BUĞRA: (Fars) Er 1 Büyük erkek deve, iki hörgüçlü deve 2 Turna kuşu, turna sürüsünün önünde uçan turna horozu 3 Harizm hükümdarlarından birinin lakabı
BUĞRAHAN: (fti) Er 1 X yy'ın başlarında Orta Asya'daki yağma boyundan çıkan ve ilk İslam devletinin Türk hükümdarlarının birçoğuna verilen ünvan 2 İliğ ve Karahanlı sülalesinden birçok hükümdarların unvanıdır - Tarık Buğra, Saltuk Buğra
BUHAYRA: (Ar) Ka 1 Küçük deniz 2 Mısır'ın kuzeybatısında bir şehir
BUHRİ: (Ar) Er 1 Tütsüye ait 2 Denize ait
BUHTAN: (Ar) - Yalan, iftira - İsim olarak kullanılmaz
BUKA: (Ar) - 1 Ülke, yer 2 Büyük bina 3 Ben, benek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Buka Han: Altınordu devletinin Bayagut boyundan Nogay Yarguçi adlı prensin oğlu
BUKET: (Fars) Ka - Çiçek demeti
BUKLE: (Fars) Ka - Kıvrılmış, küçük lüle şeklinde saç
BULAK: (Tür) Er - Kaynak, pınar, çeşme
BULGAR: (Tür) Er - Olgun, bilgili, görgülü, hoşgörülü kimse
BULUT: (Tür) - Su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BUMİN: (Tür) Er - Göktürk devletinin kurucusu (Öl 552) Avarlarla arası açılınca, savaşarak onları çökertti ve merkezi Ötüken olmak üzere Göktürk devletini kurdu (552) Aynı yıl öldü
BUMİNHAN: (Tür) Er - (bkz Bumin)
BURAK: (Ar) Er - Berk-Yıldırımdan türetilmiştir - Hz Muhammedin Mirac'daki bineği Kur'an'da böyle bir isim geçmemekle beraber, İslam kaynaklarında böyle bir binitin olduğuna dair rivayetler vardır Burak Reis: (Öl 1499) Osmanlı denizcilerinden
BURCU: (Tür) Ka - Güzel koku
BURÇ: (Ar) Er 1 Süryanice Burgus kelimesinin Arapçalaştınlmış hali 2 Kalenin köşelerine yapılan daha yüksek ve daha kalın çıkıntı kule 3 Yuvarlak bina 4 Güneşin ayrıldığı oniki kısımdan herbiri 5 Tek hisar
BURÇAK: (Tür) - Baklagillerden, taneleri yemiş olarak kullanılan bir bitki - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BURÇHAN: (Tür) Er - (bkz Burç)
BURÇİN: (Tür) Ka - Dişi geyik
BURHAN: (Ar) Er 1 Delil hüccet 2 Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayıran delil 3 İlahi aydınlık
BURHANEDDİN: (Ar) Er - Dinin delili Burhaneddin Mahmud b Taceddin el-Buhari (Öl 1149) Hanefi fıkıh alimi Önemli yapıtı el-Muhit el-Buhari'dir - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
BURKAN: (Tür) - Uygur Türklerinin Budaya verdikleri ad - İsim olarak kullanılmaz
BURKHAN: (Tür) - Put, heykel, Buda heykeli - İsim olarak kullanılması yanlıştır
BUSE: (Fars) Ka - Öpüşmek, öpmek - İslâmî ahlâka aykırı olduğu için isim olarak kullanılmaz
BUYAN: (Tür) 1 Mutluluk, uğur, talih 2 İyi biliş, sevab - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BUYRUK: (Tür) Er 1 Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı güç 2 Egemen 3 Emir 4 Kendi başına hareket eden
BUYRUKALP: - (bkz Buyruk)
BÜKLÜM: (Tür) Ka - Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka
BÜLBÜL: (Ar) Ka 1 Sesinin güzelliğiyle ünlü ötücü kuş 2 Sesi çok güzel olan kimse Bülbül Hatun: Bayezid II'in eşi (Öl Bursa 1515) Şehzade Ahmed'in annesi
BÜLENT: (Fars) Er - Yüce yüksek, ala, ulu
BÜNYAMİN: (Ar) Er - Yakub peygamberin en küçük oğlu
BÜRDE: (Ar) Ka 1 Hırka, Arapların gece üzerlerine örttükleri, gündüz giyindikleri elbise 2 Ka'b b Züheyrin yazdığı kaside Peygamberimiz Hz Muhammed (sas) tarafından beğenilmiş ve Peygamberimiz hırkasını çıkararak şaire giydirmiştir Bu yüzden bu kaside "Kaside-i bürde" olarak tanınır

BÜRGE: (Tür) - Bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BURKAN: (Ar) Er - Yanardağ, volkan
BÜRKE: (Ar)
BABA: (Tür) Er 1 Kendi dölünden çocuğu olan erkek 2 Birinci dereceden erkek akraba 3 Koruyucu, velinimet 4 Saygı ifadesi olarak yaşlılara verilen unvan 5 Ecdad, Ata 6 Tekke büyüğü 7 Zencilerde görülen saraya benzer bir hastalık - Baba Oruç Oruç Reis Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa'nın lakabı
BABÜR: (Tür) Er 1 Böbürlenme 2 Hükümdar - Babürşah Zahirettin Muhammed (1483-1530) Hindistan'daki Türk-Hint İmparatorluğu'nu kuran kişi
BADE: (Fars) Ka - Şarap, içki İsim olarak kullanılmaz
BADEM: (Fars) Ka 1 Gülgillerden ülkemizin her bölgesinde yetişen ağaç 2 Bu ağacın yaş ve kuru yenen meyvesi
BADİ: (Fars) Er 1 Rüzgara veya havaya ait 2 Geçici Badi Ahmed (1839-1908) Türk yazar ve şair
BADİYE: (Ar) Ka - Çöl, kır
BAĞATUR: (Tür) Er - Cesur yiğit
BAĞDAGÜL: (Tür) Ka - Değeri ölçülemeyen gül
BAĞDAŞ: (Tür) Er - Yakın arkadaş, dost
BAĞDAT: (Ar) Ka - İrak'ın başken*ti olan tarihsel kent Bağdat Hatun: (XIV yy) Emir Coban'ın güzelliğiyle ünlü kızı İlhanlılar devletinin son hükümdarı Ebu Said Bahadır Han ile evlenmiştir Bahadır Han'ın ölümünden sorumlu tutularak Arpa Han tarafından öldürüldü
BAĞIŞ: (Tür) 1 Bağışlanan şey, ihsan 2 Sıçrayış, atlama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAĞIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Bağış)
BAĞIŞHAN: (Tür) Er - (bkz Bağış)
BAĞLAM: (Tür) 1 Cinsleri ayrı ya da birbirlerine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, deste 2 Bir koşuttaki dörtlüklerin herbiri 3 Herhangi bir olayda, olaylar durumlar ilişkiler örgüsü ya da bağlantısı 4 Dilbilgisinde, önce veya sonra gelen kelimeyi etkileyen belirleyen birim ya da birimler bütünü -Erkek veya kadın adı olarak kullanılır
BAHA: (Ar) Er 1 Güzellik, zariflik 2 Parıltı 3 Alışma, dadanma - Bahailik mezhebinin kurucusu
BAHADDİN: (Ar) Er - Dinin güzelligi Dinin değerlisi - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
BAHADIR: (Fars) Er - Cesur, yiğit, bağatur Timur soyundan Hindistan'da hükümdarlık yapmış Türk lider
BAHADIRHAN: (Tür) Er - (bkz Bahadır)
BAHAEDDİN: (Ar) Er - (bkz Bahaddin) Bahaeddin Ahmed Efendi (Bursa 1741-1794): Osmanlı dönemi tarihçilerinden Müderrislik ve kadılık yaptı
BAHAMRA: (Ar) - Irak'ta bir yer -
Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAHAR: (Fars) Ka 1 Kışla yaz arasındaki mevsim 22 Mart'la Haziran arası, ilkyaz 2 Güzellik, güzel 3 Sığır gözü, papatya, sığır papatyası, sarı papatya 4 Put, çelipa, sanem 5 Atılmış pamuk 6 Ölçek 7 Karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu şey
BAHAULLAH: (Ar)Er - Allah katında değer ve kıymet sahibi
BAHİR: (Ar) Er 1 Deniz, derya 2 Yalancı, ahmak, alık 3 Ekin sulayıcı, sulayan 4 Belli, besbelli, açık, apaçık 5 Işıklı, parlak, güzel Bahir (Abdurrahman) İst 1688-1746) Osmanlı dönemi kadılarından Şair, bestekar
BAHİRA: (Ar) Ka 1 Kulağı yarık dişi deve veya koyun Hayvan yavru doğurduğunda veya 5 yavru dişi olduğu zaman hayvanın kulağı kesilerek belirtilirdi - Kur'an-ı Kerim, bu adetleri kaldırmıştır
BAHİRE: (Ar) Ka 1 Işıklı, parlak, güzel 2 Dikenli ağaç 3 Açık, apaçık 4 Çok koşan cins deve 5 Vapur
BAHİSE: (Ar) Ka - Söz eden, bahseden
BAHİT: (Ar) Er - Bahtı açık şanslı
BAKİYE: (Ar) Ka - Şehvetli kadın İsim olarak kullanılmaması uygundur
BAHRA: (Ar) Er - Timur devletinin güney sınırını koruyan eski bir sınır kalesi
BAHRİ: (Ar) Er 1 Denize ait denize mensup, denizle ilgili 2 Denizci, levent 3 Tüyünden kürk olan, patkada denilen, gagası kaşığa benzer bir çeşit deniz ördeği
BAHRİYE: (Ar) Ka 1 Donanmaya ait (bkz Bahri) 2 Libya çölünde vahalar grubu, Bahriye, Mısır'ın büyük vahalar grubunun en kuzeyinde olan aşırı verimli vahalardır 3 Gönlü geniş, cömert vaha gibi verimli
BAHTEVER: (Tür) Er - Şah Avrangzeb'in gözde kadınlarından biri
BAHTI: (Ar) Er 1 Bahtla, kaderle ilgili 2 Kimi Divan şairlerinin ortak mahlası
BAHTINUR: (Ar) Ka - Talihli, şanslı, yazgısı parlak
BAHTİSER: (afi) Ka - Talihli, şanslı, iyi yazgılı İşleri başından beri iyi giden
BAHTİŞEN: (afi) Ka - Talihi, kaderi, kısmeti şen (bkz İkbal)
BAHTİYAR: (afi) 1 Bahtlı, talihli 2 Mesud, mutlu Bahtiyar (Ebu Mansur) (942-978) Büveyhilerin hükümdarlarından biri- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAKANAY: (Tür) � Gökyüzünde duran ay, açık seçik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAKIR: (Fars) Er l İnceleyen, tetkik edip açıklayan 2 Arslan 3 Hz Hüseyin'in Zeyne'l-Abidin'den torununun adı
BAKİ: (Ar) Er 1 Allah'ın isimlerindendir Genellikle "abd" takısı alarak kullanılır, (bkz Abdülbaki) Kalıcı, sürekli, devamlı Varlığının sonu olmayan Ölümsüz 2 Artan, kalan, geriye kalan 3 Korunmuş Baki: - Ünlü Türk şairlerinden olup asıl adı Abdül*baki Mahmud'dur
BAKİNAZ: (Fars) Ka - Sürekli nazlanan, çok nazlı
BAKİYE: (Ar) Ka - Ağlayan kadın Hüzünlü kadın
BAKYAZI: (Tür) - Sevilen bir olaydan sonra verilen ziyafet - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BALA: (Tür) Er 1 Çocuk yavru 2 Yüksek, yüce, yukarı, (bkz Ali) 3 Azat 4 Yedek atı
BALABAN: (Tür) Er 1 Çocuk bekçisi 2 Gürbüz canlı, cüsseli, insan veya hayvan Balaban: Gıyasu'd-Din Uluğ Hanın IV yy başlarında Aybek tarafından İltutmuş'dan sonraki en büyük hükümdar
BALAHATUN: (Tür) Ka - Üstün, asil kanlı Değerli soy mensubu Balahatun: Şeyh Edebali'nin kızı ve Osman beyin karısı
BALAMAN: (Tür) Er - (bkz Balaban)
BALAMİR: (Tür) Er - Eski bir Türk kağanı (IV yy) Alanları ve Ostrogotları yenerek batıya sürdü
BALATEKİN: (Tür) Er - (bkz Balaban)

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



BALCAN: (Tür) Er - (bkz Baldan)
BALDAN: (Tür) Ka - Bal gibi tatlı, şirin, hoş
BALDEMİR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, şirin
BALER: (Tür) Er - Tatlı dilli, cana yakın kimse
BALGIN: (Tür) Ka 1 Bal'a doymuş 2 Çok tatlı, bal gibi
BALHAN: (Tür) Ka - Hazar denizi sahilinde Anuderyanın eski yatağının denize vardığı yerde bir dağ silsilesi
BALIM: (Tür) 1 Kardeş 2 Çok sevgili, samimi arkadaş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BALIN: (Tür) Ka - (bkz Balım)
BALİ: (Ar) Er - Eski, koca, köhne
BALİBEY: (ati) Er - Osmanlı beylerinden Bosna beyi olarak Kanuni'nin Belgrad Seferine katıldı Mohaç savaşında (1526) düşmanı iki yandan çevirerek zaferin kazanılmasında büyük payı oldu
BALİSOY: (ati) Er - Eski, köklü soydan gelen
BALK: (Tür) Er - Şimşek
BALKAN: (Tür) Er 1 Sarp ve ormanlık sıradağları 2 Avrupa'nın güneydoğu bölgesine verilen isim Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya, Arnavutluk ve Romanya'yı içerir
BALKAR: (Tür) Er 1 Kuzey Kafkasya'da yaşayan bir Türk boyu Kıpçaklann bir kolu 2 Bu boya mensup kişi
BALKI: (Tür) 1 Parıltı, ışık 2 Güzel parlak, süslü 3 Şimşek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BALKIR: (Tür) Er - Parıltı, ışık, şimşek Balkır Rıza: (Öl 1945) Türk Karagöz oyunu ustası
BALKIZ: (Tür) Ka - Şirin, tatlı, hoş Belkıs adının örfte söylenişi
BALKOÇ: (Tür) Er - (bkz Balkı)
BALSAN: (Tür) Er - (bkz Balım)
BANGU: (Tür) Er 1 Haykırış, bağırış 2 Gökgürültüsü, yankı
BANU: (Fars) Ka 1 Kadın hatun, hanım 2 Kraliçe, prenses 3 Gelin 4 Şarap ve gül suyu gibi şeylerin şişesi 5 Yusuf ve Zeliha öyküsünün kadın kahramanı - Banu Hanım (Cevheriye Banu) Türk halk şairi (1864-1914 Çankırı) Kadiri tarikatı bağlılarından
BANUGÜL: (Fars) Ka - (bkz Banu)
BANUHAN: (Fars) Ka - (bkz Banu)
BARAK: (Tür) Er - Oğuzların Bayat boyuna mensup bir oymak Gaziantep, Kilis ve Nizip çevresinde yaşarlar - Barak Han: Çağatay hükümdarı (1266-1271)
BARAN: (Fars) Ka 1 Yağmur Mevsim-i Baran, yağmur mevsimi
BARANSEL: (fti) Er - (bkz Baran)
BARAY: (Tür) Er - Ezeli, öncesi olmayan, öncesiz
BARBAROS: (İtal) Er Kırmızı sakal Baba-Oruç Türk denizci kaptan-ı derya Oruç Gazi'nin İtalyanlarca meşhur olan ismi Kanuni döneminde yaşayan ünlü denizci Barbaros Hayrettin olarak bilinmekte
BARÇIN: (Tür) Ka - Bir tür ipekli kumaş
BARIK: (Tür) Er 1 Sivri tepeler arasındaki uçurum, yüksek kayalıklardaki çatlaklıklar 2 Yeşillik, çayırlık yer
BARIKHAN: (Tür) Er - (bkz Barık)
BARIM: (Tür) Er - Varlık, servet, zenginlik
BARIN: (Tür) Er 1 Bütün, hep 2 Güç kuvvet 3 Göğüs 4 Moğol devrinde Orta Asya'da büyük beyliklerden biri
BARIŞ: (Tür) Er 1 Savaşsızlık durumu 2 Savaştan sonra silah bırakma, uzlaşma sulh 3 Dirlik, düzenlik
BARIŞCAN: (Tür) Er - (bkz Barış)
BARİK: (Ar) Er 1 Parıldayan 2 Nazik, dakik, ince Fikr-i Barik İnce düşünce
BARİKA: (Ar) Ka - Şimşek, yıldırım parıltısı
BARKAN: (Tür) 1 Çöllerde rüzgarın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan ay biçimindeki küçük kumsal külle 2 Hareketli kumul - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BARKIN: (Tür) Er - Yolculuk eden, yolcu gezgin
BARLAS: (Tür) Er - Kahraman, savaşçı
BARS: (Tür) Er l Kaplana benzeyen yırtıcı hayvan 2 Arı oğulu -İsim olarak kullanılmaz Barsbay: (el-Melikü'1-Eşref (Öl 1438) Mısır Memluklan sultanı Çerkez hanedanındandır
BARTU: (Tür) Er - En eski Türk kağanlarından biri
BAŞAK: (Tür) Er - Sağlam, dayanıklı
BASİR: (Ar) Er 1 Göz 2 Görme 3 Allah'ın sıfatlarından, herşeyi gören ("Abd" takısı almadan kullanılmaz)
BASİRET: (Ar) Ka 1 Göz açıklığı, inceden inceye etraflı derin görüş 2 Ön görüş, seziş
BASRİ: (Ar) Er - Basralı, Basra şehrinde oturan Hasan'ı Basri'ye izafeten kullanılmıştır
BASRİYE: (Ar) Ka - (bkz Basri)
BAŞAK: (Tür) Ka 1 Tahıl tanelerini taşıyan kısım, sünbüle: Buğday başağı 2 Hasattan artakalan şey 3 Okun uç kısmındaki sivri demir
BAŞAR: (Tür) Er - Başarılı ol, işi sonuçlandır
BAŞARMAN: (Tür) Er - Yaptığı işi başarıyla sonuçlandıran
BAŞAY: (Tür) - Birinci, ilkay - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAŞBUĞ: (Tür) Er - Başkumandan, hükümdar - Eski Türklerde orduya kumanda eden hükümdar veya komutanlar
BAŞEĞMEZ: (Tür) Er - Buyruk altına girmeyen, kişilikli
BAŞER: (Tür) Er - (bkz Başar)
BAŞİR: (Ar) Er 1 Müjdeci 2 Güler yüzlü, mesut, mutlu (bkz Beşir)
BAŞKAYA: (Tür) Er � Kayaların başı, güçlü, kuvvetli
BAŞKAYNAK: (Tür) Er - İlk kaynak Ana kaynak
BAŞKUR: (Tür) Er - Türk çadırlarının çevresindeki kanatlan örten bölümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm eni olan kuşak
BAŞKURT: (Tür) Er - Ural dağlan bölgesinde yaşayan ve Türklerin Kıpçak kolundan olan bir boy Asıl ismi Başkırt'tır Ural dağlannın güneyinde yerleşiktirler
BAŞKUT: (Tür) Er - Kutlu, talihli kimse
BAŞOK: (Tür) Er - Önde olan yiğit
BAŞOL: (Tür) Er - Başta ol, önder ol
BAŞÖZ: (Tür) Er - Önemli soydan gelen
BAŞSOY: (Tür) Er - (bkz Başöz)
BAŞTUGAY: (Tür) Er - (bkz Başok)
BAŞTUĞ: (Tür) Er - (bkz Başman)
BATIBOY: (Tür) Er - Türklerin göç sonucu batıya yerleşen oymakları
BATIGÜL: (Tür) Ka - Batı'da açan yetişen gül
BATIHAN: (Tür) Er - (bkz Batı)
BATI: (Tür) - Güneşin battığı yön ve bu yöndeki ülkeler Erkek ve kadın adı, birleşik isim yapılarak kullanılır
BATIR: (Tür) Er - Yiğit, kahraman, bahadır
BATIRAY: (Tür) Er - (bkz Batır)
BATIRHAN: (Tür) Er - (bkz Batır)
BATTAL: (Ar) Er 1 Cesur, kahraman 2 Pek büyük 3 İşe yaramaz, hantal 4 İşsiz Battal Gazi: Emevilerin VII yy Bizans'a düzenledikleri sefer ve savaşlarda ün salmış komutanı
BATU: (Tür) Er - Üstün gelen, gücü yeten, galip
BATUĞ: (Tür) Er - (bkz Batu)
BATUHAN: (Tür) Er - Altınordu devletinin kurucusu (1204-1255) Cengiz Han'ın torunu
BATUR: (Tür) Er - Kahraman, yiğit, cesur, bahadır
BATURALP: (Tür) Er - Yiğitler yiğidi
BATURAY: (Tür) Er - (bkz Batur)
BATURHAN: (Tür) Er - (bkz Batur)
BAVER: (Fars) Er - Tasdik, inanma Sağlam, pek doğru
BAYAR: (Tür) Er 1 Ulu, yüce saygın, soylu 2 Ekilmemiş toprak
BAYAZID: (Ar) Er - (bkz, Bayezid)
BAYBARS: (Tür) Er - Bahri Memlüklerin sultanı olup Kıpçak ülkesinde doğmuştur Baybars (el-Melikü'l-Zahir Rüknettin) (1223 Şam - 1277) Eyyubi hanedanını ortadan kaldırıp Abbasi halifeliğinin yeniden kurulmasını sağladı
BAYBAŞ: (Tür) Er - Zengin, ileri gelen, saygın
BAYBEK: (Tür) Er - (bkz, Baybaş)
BAYBORA: (Tür) Er - Fırtına
BAYCAN: (Tür) Er - (bkz Baybaş)
BAYÇA: (Tür) - Zengin, varlıklı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BAYDAK: (Tür) Er - Bayrak
BAYDAN: (Tür) Er - Şımarık, gururlu, kendini beğenmiş
BAYDAR: (Tür) Er - Kırım yarımadasında Sivastopol şehrinin güneyinde tartada bir Türk köyü Güzellik ve bereketiyle ünlüdür
BAYDIR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli
BAYDU: (Tür) Er - İlhanlı devleti hükümdarı Hulagunun torunu 11 ay İlhanlı devleti hükümdarı oldu
BAYDUR: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, cesur
BAYDURALP: (Tür) Er - (bkz Baydur)
BAYER: (Tür) Er - Zengin, varlıklı kimse
BAYEZİT: (Ar) Er - Çeşitli zamanlarda yaşamış Osmanlı şehzadelerinin genel adı Bayezit l (Bursa 1360-Alaşehir 1403) Yıldırım, Osmanlı padişahı I Murat'ın Gülçiçck Hatun'dan olma oğlu
BAYGÜÇ: (Tür) Er - Zengin ve güçlü kimse
BAYKAN: (Tür) Er - (bkz, Baygüç)
BAYINDIR: (Tür) Er - İmar edilmiş, mamur
BAYKAL: (Tür) Er - Yaban kısrağı Orta Asya Türk ülkelerinde yaşar
BAYKAM: (Tür) Er - Hekim, doktor
BAYKAN: (Tür) Er - Bay soyundan, zengin Baykan (XIV yy Kars) Türk halk şairi Timur'un 1386'da Kars'ı Karakoyunlular'dan alması üzerine ünlü bir destan yazdı Anadolu-Azerbaycan sahasının en eski aşığıdır
BAYKARA: (Ar) Er 1 Helak olma, mahvolma 2 Böbürlene böbürlene, salınarak yürüme 3 Malı çok olma Baykara: Timuroğullan şehzadesi Timur'un torunu Şeyh Ömer'in oğludur
BAYKOCA: (Tür) Er - Varlıklı, saygın
BAYKURT: - (bkz Baykoca)
BAYKUT: (Tür) Er - Kutlu talihli
BAYKUTAY: - (bkz Baykut)
BAYLAN: (s) Ka1 Nazlı, şımarık 2Bayla büyüdü bir dediği iki edilmedi
BAYMAN: (Tür) Er - Varlıklı, saygın
BAYRAM: (Tür) Er 1 Neşe ve sevinç günü Dini bakımdan hususi değeri olan ve milletçe kutlamalar yapılan gün veya günler
BAYRI: (Tür) Er - Çok eski zamanlarda var olmuş, eskiden beri var olan
BAYRU: (Tür) Er - (bkz Bayrı)
BAYRUALP: (Tür) Er - (bkz Bayru)
BAYRUHAN: (Tür) Er - (bkz Bayru)
BAYSAL: (Tür) Er - Soylu, ünlü kişi
BAYSAN: (Tür) Er - Zengin, tanınmış
BAYSU: (Tür) Er - (bkz Baysan)
BAYSUNGUR: (Tür) Er - Akkoyunlu hükümdarlarından Gıyase'd-Din Baysungur Timur'un torunu ve Şahruh Mirzanın oğlu Büyük bir hattattır ve resim ve sanatın koruyucusu olarak tanınmıştır
BAYTAL: (Tür) Er 1 Kısrak 2 Bayır, yokuş
BAYTEKİN: (Tür) Er - (bkz Baytal)
BAYTUGAY: (Tür) Er - (bkz Tugay)-
BAYTÜZE: (Tür) Er - (bkz Tüze)
BAYTÜZÜN: (Tür) Er - (bkz Tüzün)
BAYÜLKEN: (Tür) Er - (bkz Ülgen)
BEDAHŞAN: (Fars) - Amu-derya'nın kaynağı olan Perc'in yukarı mecrasının sol sahilindeki dağlık memleket - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEDAHŞİ: (Fars) Ka - (bkz Bedahşan)
BEDAYİ: (Ar) Er - Eşi benzeri olmayan güzel, mükemmel, yeni şeyler
BEDEL: (Ar) 1 Değer, kıymet 2 Bir şeyin yerine verilen, yerini tutan şey, karşılık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEDİ: (Ar) Er 1 Bir şeyi örneği olmadığı halde meydana getiren 2 Yoktan vareden Allah'ın 99 isminden birisidir 3 Söz estetiği, halin muktezasına uyan delilleri açık şekilde belirtme ve sözü güzelleştirme yollarına ait bilgiler toplamı 4 Güzel, güzellik Bedi b Mansur Hanefi fıkıh alimi (Sivas-1223) El-Bahru'1-Muhit adlı bir fıkıh eseri vardır
BEDİA: (Ar) Ka 1 Yüksek estetik değerde, sanat eseri 2 Beğenilen ve takdir edilen şey Eşi az bulunur güzellikte 3 Ülkü, ideal
BEDİD: (Fars) Er - Meşhur, görünür, açık meydanda (Hüveyda)
BEDİH: (Ar) Er - Şan ve şerefi büyük olan
BEDİHE: (Ar) Ka 1 Düşünmeden, birden bire söylenen güzel söz 2 Başlangıç
BEDİHİ: (Ar) Er - Besbelli, açık-apaçık
BEDİNUR: (Ar) Ka - (bkz Bedi)
BEDİR: (Ar) Er - Dolunay, ondört gecelik ay
BEDİRAN: (Fars) Ka 1 İşleri kötü idare eden 2 Çapkın kadın
BEDİRHAN: (Fars) Er - İleri görüşlü, aydın lider
BEDİÜZZAMAN: (Ar) Er 1 Zamanın harikası 2 Asrın mükemmel insanı - Daha çok lakab olarak kullanılır - Bediüzzaman Said Nursi: Son devrin meşhur müslüman alimlerindendir Hayatının önemli bir kısmı İslami düşüncelerinden ötürü hapislere girip çıkmakla geçti Risale-i Nur Külliyatı'nı telif etmiştir
BEDRAN: (Fars) Ka 1 Sert başlı at2 Daima 3 Hoş latif, yakışıklı
BEDREDDİN: (Ar) Er 1 Din'in nuru, ışığı 2 Dinin aydınlığı, dinde bilgelik Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
BEDREKE: (Fars) Ka - Yol gösteren, kılavuz
BEDRİ: (Ar) Er 1 İçi altın dolu kese Bedr-i Dilşan b Mehmed b Oruç b Gazi b Şeban: (XV yy il yarısı) Türk şairlerinden Murat II adına yazdığı Murat namesi ünlüdür 2 Ayla ilgili, ayın ondördü gibi güzel
BEDRİYE: (Ar) Ka 1 Ay gibi Ay kadar güzel Ay'a ait 2 Sühreverdiyye tarikatının altı şubesinden biri
BEDRULCEMAL: (Ar) Er 1 Ay yüzlü 2 Fatımi devleti vezir ve serdarlarındandır 2 defa Şam valisi olmuştur (1013-1094)
BEDRUNNİSA: (Ar) Ka - Dolunay yüzlü kadın
BEDÜK: (Tür) Er - Büyük, yüce, gösterişli, önemli

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



BEGÜM: (Fars) Ka - Kadın hükümdar, prenses Doğu Türk hükümdarlarının harem ve kızlarına isim olarak verilirdi
BEHÇET: (Ar) Er 1 Sevinç 2 Güzellik, güleryüzlülük 3 Şirinlik Bu kelime Kur'an-ı Kerim'in Neml suresi 60 ayetinde geçmektedir
BEHİCE: (Ar) Ka - Şen, güzel, güleryüzlü kadın (bkz Behiç)
BEHİÇ: (Ar) Er - Şen, güzel, güler-yüzlü adam Kur'an-ı Kerim'de adı geçen kelimelerdendir - (bkz Hac, ayet 5)
BEHİRE: (Ar) Ka 1 Güzel kadın Soyu-sopu temiz kadın 2 Şişmanlıktan dolayı nefes darlığı olan
BEHİŞT: (Fars) Er 1 Cennet 2 Uçmak
BEHİYE: (Ar) Ka - Beha'dan güzel
BEHLÜL: (Ar) Er 1 Çok gülen, çok gülücü 2 Hayır sahibi, çok iyi adam 3 Bir İslam sofisi, Behlül-i Dana Harun er-Reşid'in kardeşinin adı olup, delice hareketleriyle meşhur olmuştur
BEHMAN: (Fars) Er 1 Filan filanca 2 Fars takviminde 11 ay'a ve her ayın 2 gününe delalet eder
BEHMAR: (Fars) Er - Çok ziyade, fazla - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEHMENYAR: (Fars) Er - İbn Sina mektebine mensup ve Arapça telifleri olan filozof (X-XI yy) İbn Sina'nın kitaplarını şerhetmişir
BEHNAN: (Ar) Er - Güleç, güler-yüzlü, iyi huylu ve daima gülen adam
BEHNANE: (Ar) Ka - Güleryüzlü, iyi huylu ve daima gülen kadın
BEHRA: (Fars) Ka l Onun için ondan dolayı 2 Bir Arap kabilesi olup Hunus ovasında yerleşmişlerdir
BEHRAM: (Fars) Er 1 Merih yıldızı 2 Her ayın 20 gönü 3 Acem pehlivanlarından birinin adı 4 İran hükümdarlarından birkaçının adı ki en meşhuru yaban eşeği avına pek düşkün olan "Behram Gûr"dür
BEHRAMŞAH: (Fars) Er 1 (bkz Behram) 2 Gazne sultanı 3 Kirman Selçukluları hükümdarı 4 Eyyubilerin büyük şairi
BEHREM: (Ar) Ka - Asfur çiçeği kırmızı gül
BEHZAD: (Ar) Er - Ressam, minyatürcü - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
BEKATA: (Tür) Er - İleri gelen, saygın Soylu, isim yapmış sülaleden
BEKBARS: (Tür) Er - (bkz Bekata)
BEKDEMİR: (Tür) Er - (bkz Bekata)
BEKDİL: (Tür) Er 1 Doğru sözlü, mert 2 Gönlü zengin Baygönüllü
BEKİL: (Ar) Er - Yakışıklı, süslü delikanlı, genç
BEKİR: (Ar) Er 1 Sabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse, bakir 2 Yeni doğmuş 3 Öncesi, İsmaili zümresine ait büyük bir Arap kabilesi
BEKRİYE: (Ar) Er 1 Her şeyin evveli, ilk çocuk 2 Genç ve taze kız 3 Dişi deve yavrusu
BEKSAN: (Tür) Er 1 Tanınmış, ünlü, saygın 2 Bey ünvanı taşıyan
BEKTAŞ: (Fars) Er 1 Akran 2 Eş, müsavi - Bektaşi: Hacı Bektaş Veli tarikatına mensubolan kişi, Horasan'da gelip Anadolu'ya yerleşen Hacı Bektaş Veli tarafından kurulduğu ileri sürülen tarikata mensup ilk zamanlan bilinmeyen bu tarikat, sonradan batıni bir hüviyet kazanmıştır
BEKTÖRE: (Tür) Er - Güçlü, değişmez töreleri olan, törelerine bağlı
BEL'AM: (Ar) Er 1 Terbiyesiz, aç gözlü, pisboğaz, obur 2 Hz Musa hakkında İsrailoğullarını kandırarak yalan söyleyip dünya menfaatından ötürü gerçeğe sırtını dönen, bilge olmasına rağmen küfrü tercih edip Hz Musa'ya beddua etmesiyle tanınmış olan "Bel'am b Baura" adında İsrail kabilesinden bir zatın adı İsim olarak konulmaz
BELAZURİ: (Ar) Er - II yy Arap tarihçilerinin en büyüklerinden (Ahmet b Yahya) Belazur usaresi içmiş ve şuurunu kaybederek öldüğü için kendisine bu ad verilmiştir
BELEK: (Tür) Er 1 Hediye, armağan 2 Selçukluların Dersim, Gere, Harput ve Halep emiri
BELEN: (Tür) 1 Dağ beli, dağın aşılacak yeri, dağlık yer 2 Akdeniz bölgesinde İskenderun'da Suriye'nin Kuzeye ulaşan büyük yolun Amanos dağlarım aştığı geçit üzerinde bulunan kasaba - Erkek ve kadın adı ola*rak kullanılır
BELGE: (Tür) Er - Bir gerçeğe tanıklık eden şey
BELGİN: (Tür) Ka 1 Alamet, nişan, marka 2 Tam ve kesin olarak belirlenmiş, sarih
BELHİ: (Ur) - Belh şehrine mensup (Afganistan) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BELİĞ: (Ar) Er 1 Fasih ve düzgün konuşan 2 Açık, yeterli, tam
BELİK: (Tür) Ka - Saç örgüsü
BELİN: (Tür) Ka - Gözlerini açıp baka kalmış şaşkın
BELKIS: (Ar) Ka - Müslümanların seba melikesine verdikleri isim - Güneşe tapan bir kavmin kraliçesi iken Hz Süleyman'a biat ederek kendisiyle evlenmiş ve müslüman olmuştur Kur'an'da ismi lafzen geçmemiştir Fakat Hz Süleymanla arasında geçen olaylar Neml suresinde anlatılır Kur'an'da bahsedilen kadının o olduğu rivayet edilir
BENDE: (Fars) 1 Bağlanmış kimse, tutsak 2 Kul, köle 3 Yürekten bağlı 4 Büyük aşkla seven Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BENDER: (Fars) Er - Deniz veya büyük nehir üzerindeki liman Ticaret limanı
BENGİ: (Tür) Er - Sonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedi
BENGİALP: (Tür) Er - (bkz Bengi)
BENGİSAN: (Tür) Er - (Bengi)
BENGİSOY: (Tür) Er - (bkz Bengi)
BENGİSU: (Tür) Ka - Ebedilik, ölümsüzlük veren su, Ab-ı hayat
BENGÜ: (Tür) Ka - Ebedi, sonu olmayan
BENNA: (Ar) Ka - Yapı yapan, mimar, kalfa, dülger
BERA: (Ar) Er - 1 Fazilet 2 Seçkin olma vasfı 3 Olgunluk el-Bera' b Azib: Ashabdandır (Küfe-691) Bedir gazası dışında bütün savaşlara katıldı Rey ve Kazvin'i fethetti Kufe'de vefat etti
BERAT: (Ar) 1 Resmi belge, imtiyaz belgesi 2 Osmanlıda bir kimseye verilen nişan, rütbe veya toprak imtiyazını gösterir belge - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BERCA: (Fars) - Yerinde tam doğru ve münasip - Kadın ve erkek adı olarak kullanılabilir
BERCESTE: (Fars) Ka 1 Seçilmiş, beğenilmiş 2 Güzel, hoş, latif
BERCİS: (Ar) Ka 1"Müşteri" denilen yıldız, Jüpiter gezegeni 2 Sütü çok olan deve
BERÇİN: (Fars) Ka - Toplayıcı
BEREKET: (Ar) Ka 1 Bolluk 2 Meymenet, saadet, mutluluk, Allah vergisi
BEREN: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, akıllı
BERFİN: (Fars) Ka 1 Kardan yapılmış 2 Tertemiz, kar gibi beyaz
BERGİN: (Tür) Er - (bkz Berkin)
BERGÜZAR: (Fars) Ka - Hediye, hatıra, andaç
BERGÜZİN: (Fars) Ka - Seçkin, beğenilmiş makbul
BERHUZ: (Fars) Er - Dağarcık, torba
BERİ: (Ar) Er 1 Salim, kurtulmuş 2 Temiz, Arınmış
BERİA: (Ar) Ka - Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili
BERİD: (Ar) Er 1 Haberci 2 Eskiden müslüman devletlerde posta ve haber alma örgütünün adı
BERİN: (Fars) Er 1 En yüksek, çok yüce 2 Soylu
BERİRE: (Ar) Ka - İnam ve ihsan sahibi Saliha ve vazifesini yapan hanım
BERK: (Tür) Er 1 Sağlam, kuvvetli 2 Katı, sert Şiddetli 3 Hızlı 4 Orman 3 Arı, şimşek, yaprak
BERKA: (Ar) - Kuzey Afrika'da eski bir şehir - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
BERKAN: (Ar) Er 1 Şakıma, parıldama 2 Kıvırcık tüylü kuzu postu kürkü
BERKANT: (Tür) Er - Güçlü, bozulmaz, yemin
BERKAY: (Tür) Er - (bkz Berk)
BERKE: (Tür) Er 1 Kama 2 Altınordu hükümdarı Cengiz Han'ın torunu ve Cuci'nin 3 oğludur
BERKEL: (Tür) Er - güçlü el
BERKER: (Tür) Er - Güçlü, sağlam kişilikli
BERKİ: (Tür) Er - Şimşek gibi parlak
BERKİN: (Tür) Er - Sağlam güçlü kuvvetli
BERKKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen
BERKMAN: (Tür) Er - Güçlü, sağlam, kişilikli
BERKSAN: (Tür) Er - Güçlü tanınan kimse
BERKSOY: (Tür) Er - (bkz Berksan)
BERKSU: (Tür) Er - Soğuk ve keskin su
BERKÜN: (Tür) Er - Sağlam, güçlü tanınmış
BERK YARUK: (Tür) Er - Selçuklu Sultanı (Öl 1104) Melikşah'ın oğlu
BERMAL: (Fars) Ka - Dağ tepesi, doruk - (bkz Şahika, zirve)
BERNA: (Fars) - Genç delikanlı, yiğit - Kadın ve erkek için kullanılır
BERRA: (Ar) - Doğru sözlü, hayır işleyen kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BERRAK: (Ar) Ka 1 Duru, saf, bulanık olmayan, nurlu 2 Şimşek, parıltı 3 Kulağa hoş gelen ses
BERRAKA: (Ar) Ka - Aydınlık görünüşlü güzel kadın
BERRAN: (Fars) Ka - Kesen, kesici, keskin
BERRİN: (Fars) Ka - Yüksek yüce
BERŞAN: (Fars) Ka - Ümmet Bir peygamberin din ve kitabını kabul ve tasdik eden kimse
BERŞE: (Tür) Ka - Hep, bütün, çok
BERTER: (Fars) Er - Üstün, yüksek nitelikli, değerli
BERZALİ: (Ar) Er - Ebu'l-Kasım b Muhammed - Arap tarihçilerinden-dir
BERZEN: (Fars) - Yöre, mahalle, yol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BESALET: (Ar) - Korkusuzluk, yüreklilik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BESAMET: (Ar) Ka - Güleryüzlülük, şenlik
BESİM: (Ar) Er - Güleryüzlü, güleç adam
BESİME: (Ar) Ka - (bkz Besim)
BESTE: (Fars) Ka 1 Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş bağlanmış 2 Müzikte, şarkının makam ve ahengi
BEŞUŞ: (Ar) Ka 1 Okşadıkça süt veren deve 2 Araplarca çok meşhur ve meş'um bir kadın
BEŞAREDDİN: (Ar) Er - Dinin müjdesi Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
BEŞARET: (Ar) Ka 1 Müjde, muştu, iyi haber 2 Güler yüzlülük, gülümseme
BEŞİR: (Ar) Er 1 Müjde getiren müjdeci 2 Güleryüzlü güleç adam Kur'ani bir kavramdır İnsanlara Allah'ın emir ve nimetlerini, cennet ve mükafatı haber veren peygamberler ve Kur'an için kullanılmıştır
BEŞİRE: (Ar) Ka 1 Müjde getiren, müjdeci 2 Güleryüzlü, güleç hanım
BETİK: (Tür) Er - Yazılı olan şey, yazılmış yapıt
BETİM: (Tür) 1 Bir nesnenin kendine özgü belirtilerini tam ve açık bir biçimde, söz ya da yazıyla anlatma, tasvir 2 Herhangi bir şeyin resmi ya da heykeli
BETÜL: (Ar) Ka 1 Bakire 2 Erkekten çekinen, erkeklere yaklaşmayan namuslu kadın 3 Ayrı kök salan fidan 4 Hz Meryem'in lakabı 5 Hz Muhammed (sas)'in kızı Hz Fatıma'nın lakabı
BETÜLAY: - (bkz Betül)

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



BEYAN: (Ar) 1 Bildirme, söyleme, açıklama 2 Belagat ilimlerinden ikincisi 3 Belli apaçık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BEYATİ: (Ar) Er 1 Gece uyuma, gece iş görme, geceyi işiyle geçirme 2 Türk müziğinin en eski makamlarından olup, hala kullanılmakta olan bir makamdır
BEYAZ: (Ar) Ka 1 Ak, en açık renk 2 Aydınlık 3 Deri rengine göre bir insan ırkı 4 Yumurta akı -Mahalli yerlerde kadın adı olarak kullanılmakladır
BEYAZIT: (Ar) Er - Ebu Yezid, Yezid'in babası, kısaltılmıştır - Arapça'dan Türkçeleşmiş
BEYBOLAT: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü, saygın kimse
BEYBARS: (Tür) Er - (bkz Baybars)
BEYCAN: (Tür) Er - (bkz Beybolat)
BEYDA: (Ar) Ka 1 Tehlikeli yer 2 Sahra, çöl 3 Mekke ile Medine arasında düz bir yer
BEYHAK: (Ar) Er - Horasan'ın Nişabur eyaletinde bir bölge
BEYHAKİ: (Ar) Er - el-Beyhaki: Arap müellifi olup muhaddis ve Şafii fakihlerindendir
BEYHAN: (Tür) Ka - Hükümdarların üstünü Seçkin han Beyhan Sultan: Mustafa III kızı
BEYKAL: (Tür) Er - (bkz Beycan)
BEYKAN: (Tür) Er - (bkz Beycan)
BEYREK: (Tür) Er 1 Çok nazik, efendi, bey 2 Hüzünlü
BEYSAN: (Tür) Er - (bkz Beycan)
BEYSUN: (Tür) Ka - Nazik insan
BEYTİYE: (Ar) Ka - Eve ait, evle ilgili
BEYTÖRE: (Tür) Er - Baş adet, adetleri yerine getiren
BEYZA: (Ar) Ka 1 Daha ak, çok beyaz 2 Günahtan kaçınmış Günahla kirlenmemiş
BEYZADE: (Tür) Er 1 Beyoğlu 2 Soylu kimse - Farsça'dan birleşik isim olarak Türkçeleştirilmiştir
BEYZAVİ: (Ar) Er - Beyzavi (Abdullah b Ömer) İran'da yaşamış Tefsir ve Kelam alimi Şafii mezhebindendir Tefsirin yanında fıkıh usulü, kelam ve irab hakkında eserler vermiştir
BEZEN: (Tür) Ka - Süs, benek, zinet
BEZMİ ALEM: (Ar) Ka - Dünya meclisi, sohbet toplantısı Bezm-i Alem Sultan Sultan Abdülmecid'in annesi
BİCAN: (Fars) Er 1 Cansız, ruhsuz 2 Canını esirgemeyen, şehit
BİDAYET: (Ar) Ka - Başlama, başlangıç
BİDİL: (Tür) Er - Hindistan'da yerleşmiş Farsça yazan büyük Türk şairi
BİGE: (Tür) Ka - Evlenmemiş, çouğu olmamış
BİHRUZ: (Fars) Ka - İyi gün, güzel gün anlamında Bihruze Hatun: Şah İsmail'in zevcesi Çaldıran'da yenilip her şeyini bırakan Şah İsmail'in zevcesi
BİHTER: (Fars) Ka - Pek iyi, daha iyi
BİHTERİN: (Fars) Ka - En iyi, pek iyi
BİKE: (Tür) - Benzersiz, eşsiz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLAD: (Ar) Er - Şehirler bölge, eyalet, memleket isimlerini ifade için terkiplerde kullanılır
BİLAL: (Ar) Er - Su gibi ıslatan, ıslatış, ıslaklık Bilal b Raba: İslamın ilk müezzini, Habeş asıllı olup İslamı köle olarak ilk kabul edenlerden birisidir
BİLAN: (Tür) Er - Süslü ve işlemeli kılıç kemeri
BİLAY: (Tür) - Ay gibi asil ol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLDAR: (Fars) Er 1 Bel, belleyen, yer kıran, kürek çeken 2 İstihkam neferi
BİLEK: (Tür) Er - Güç, kuvvet
BİLEN: (Tür) Er - Bilgili, görgülü, anlayışlı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLGE: (Tür) - Bilgili, iyi geniş, derin, bilgi sahibi kimse - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
BİLGEALP: - (bkz Bilge)
BİLGEHAN: (Tür) Er - Göktürk hakanı (683-734) Babası Kutluğ İlteriş Han'dır
BİLGE HATUN: (Tür) Ka - Kutluk Han'ın annesi Türk hükümdarı (VIIIyy-)
BİLGEKAĞAN: (Tür) Er - (bkz Bilge) Bilge Kağan (683-734) Göktürk hakanı İkinci Göktürk hanedanlığının kurucusu
BİLGEKAN: (Tür) Er - Bilgin soydan gelen
BİLGEN: (Tür) Ka - (bkz Bilge)
BİLGER: (Tür) Er - Akıllı, bilgili, bilge, bilgin
BİLGİN: (Tür) - Bilgili kişi (alim, karşılığı olarak da kullanılmaktadır) -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİLGİNUR: (tfi) Ka - Bilginin ışığı, bilginin aydınlığı
BİLGİSER: (tfi) Ka - (bkz Bilginer)
BİLGİYE: (Tür) Ka - Bilgin hanım- Yanlış yapılmış isimlerdendir
BİLGÜN: (Tür) Ka - (bkz Bilgin)
BİLKAN: (Tür) Er - Bilgili
BİLLUR: (Ar) Ka 1 Bazı cisimlerin tabi olarak aldıkları geometrik şekil 2 Duru, berrak, kesme cam, kristal 3 Necef taşı (Mec) Temiz, pırıl pırıl insan
BİLMEN: (Tür) Er - Bilen, anlayan, bilgili
BİLSEN: (Tür) Ka - Kendini bil
BİLTAY: (Tür) Er - (bkz Bilmen)
BİNALİ: (Ar) Er - Ali'nin oğlu
BİNALP: (Tür) Er - Yiğitler
BİNAY: (Tür) Ka - Bin tane ay, çok kuvvetli ışık
BİNHAN: (Tür) Ka - Hanların hanı
BİNKAN: (Tür) Er - Soylu kanlar
BİNNAZ: (Tür) Ka 1 Nazlı 2 Cilveli 3 Allah'a yalvaran
BİNNUR : (Tür) Ka 1 Nurla özdeşleşmiş 2 Bin tane nur
BİNTUĞ: (Tür) Er - (bkz Binkan)
BİRANT: (Tür) Er 1 Özel, tek yemin 2 Özelliği olan yemin
BİRAT: (Tür) Er 1 Asil, soylu, bir aileye mensup 2 İlk erkek çocuğa verilen isim
BİRAY: (Tür) Ka - Ay gibi tek, eşsiz
BİRCAN: (Tür) Er - Tek, eşsiz Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİRCE: (Tür) Ka - Tek, eşsiz, biricik
BİRCİS: (Ar) Ka - Gezegen, Jüpiter, müşteri yıldızı, bercis
BİRDAL: (Tür) Er - Bir tane, tek dal
BİRGE: (Tür) Er 1 Kamçı 2 Birlikte, beraber
BİRGİ: (Tür) Ka - Batı Anadolu'da İzmir ilinin Ödemiş ilçesinin merkezi, Bozdağ eteklerinde kurulmuştur
BİRGİT: (Tür) Er - Birleşik, birleşmiş, birlik almış
BİRGİVİ: (Tür) Er - Birgivi: Büyük din ve dil alimi (d 1522) İmam Birgivi lakabıyla şöhret olmuş, vasiyetnamesi ve ilmihali o dönem halkının ihtiyacını karşılamıştır
BİRGÜL: (Tür) Ka - Bir tane, tek gül Kıymetli gül
BİRHAN: (Tür) Er - Tek yönetici
BİRİM: (Fars) Ka - Bir tanem, biriciğim
BİRKAN: (Tür) Er - Soylu
BİRKE: (Ar) 1 Büyük havuz 2 Gölcük 3 Göğüs - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİRMA: (Hint) - Çin Hindi'nde bir yer Birmanya diye de tanınır Birmanya müslümanları ülkelerinin % 30'una ulaşmışlardır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BİRMEN: (Tür) Er - Tek olan, benzeri olmayan kimse
BİROL: (Tür) Er - Tek ad, bir ol
BİRSEN: (Tür) Ka - Sadece sen, tek sen
BİRSEV: (Tür) Ka - Tek sevgili
BİRSİN: (Ar) Ka - Yonca
BİRTAN: (Tür) Er - Bir tane, tek
BİRUN: (Fars) Er 1 Dışarı 2 Dış harici 3 Osmanlı Devleti'nde saray dışında vazifeli memurlar
BİRÛNÎ: (Fars) Er - Reyhan Muhammed b Ahmed el-Biruni: Büyük İslam bilgini (973-Gazne 1048) İbn Sina'dan ders altı Hindistan'a gitti Sanskritçe öğrendi Pozitif ilimlerin hepsiyle ilgilendi ve bu konuda birçok kitap yazdı
BİSTAMİ: (Fars) Er - (bkz Bistem) - Bayezid Bistami: Ünlü mutasavvıf, hayatı hakkında çok az şey bilinmektedir
BİSTEM: (Fars) Er - Horasan eyaletinde El-Bürz eleklerinde bir şehir Hüsrev 2 Pervizin dayısı Bistam tarafından kurulduğu için bu ismi almıştır Elmaslanyla ünlüdür
BİŞAR: (Fars) Er 1 Esir tutsak 2 Altın, gümüş kakmalı işlemeler 3 Saçılan şey, saç 4 Güçsüz, dermansız
BİŞR: (Ar) Er - Güler yüzlü kişi, güleç, sevimli Bişr b Bera': Sahabedendir Babası Bera' b Marun Akabe beyatına katılanlardandı Bişr, iyi bir savaşçı ve okçuydu Yahudi bir kadının verdiği zehirli eti yiyince zehirlenerek şehid oldu
BİTENGÜL: (Tür) Ka - Güllerin bitmesi
BOĞAÇ: (Tür) Er - Küçük yaşta boğa öldürdüğü için kendisine bu ad verilen, Dede Korkut hikayelerindeki bir kahraman Dirse Han'ın oğlu
BOĞAÇHAN: - (bkz Boğaç)
BOĞATAŞ: (Tür) Er - Ünlü Türk beylerinden biri
BOLGAN: (Tür) Er - Eski Türk adlarından
BOLHAN: (Tür) Er - (bkz Bolgan)
BORA: (İtal) Er - Araziden çıkan şiddetli rüzgar
BORAN: (Tür) Er - Rüzgar, şimşek, gökgürültüsü, sağanak yağmurun birlikte olduğu iklim hadisesi Boran Hatun: Emevi halifesi Me'mun'un zevcesi
BORANALP: - (bkz Boran)
BORATAY: - (bkz Boran)
BOYLA BAĞA TARKAN: (Tür) Er - Anlamı iyice bilinmemekle birlikte Orhun yazıtlarında vezir Tonyukuk'a verilen unvan olarak geçer
BOYLA KUTLUG YARGAN:
(Tür) Er - Eski Türklerde birleşik rütbe unvanı Suci yazıtında Kırgız kabilesinden Yaplakar Kan Ata'nın ünvanı olarak geçer
BOYLAN: (Tür) Er - Kibirli, mağrur
BOYRAZ: (Tür) Er - Kuzey rüzgarı
BOYSAN: (Tür) Er - Uzun boylu, yakışıklı delikanlı
BOYSEL: (Tür) - Uzun boylu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BOZAN: (Tür) Er - Büyük Selçuklu Emiri Selçuklu Sultanı Melikşah'a büyük yardımları dokundu Kazanılan birçok zaferde etkin rol oynadı
BOZBEY: (Tür) Er - Kır beyi, gri
BOZBORA: (Tür) Er - Fırtına
BOZDOĞAN: (Tür) Er - Bir şahin türü
BOZER: (Tür) Er - Beyaz tenli
BOZKAYA: (Tür) Er - (bkz Bozer)
BOZKURT: (Tür) Er - Göktürk efsanelerinde yer alan kutsal hayvan
BOZUN: (Tür) Er 1 Büyük Selçuklu emirinin adı 2 Sürülmemiş tarla
BOZYEL: (Tür) Er - Yağmur getiren lodos rüzgarı
BOZYİĞİT: (Tür) Er - (bkz Bozer)
BÖKE: (Tür) Er 1 Kahraman, güçlü kimse 2 Önder, başkan, reis 3 Kabadayı, cesur efe 4 Güreşçi, pehlivan

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



BÖRÇETİN: (Tür) Er - Eski tarihçilere göre Türkleri Ergenekon'dan kurtaran demircinin adı
BÖRİTİGİN: (Tür) Er - Karahanlı hükümdarı Maveraünnehir'e hakim oldu Bastırdığı paralarda İbrahim b Nasr adıyla anılır (XI yy)
BUDAK: (Tür) Er 1 Ağacın dal olacak sürgünü 2 Dal 3 Dalın göv*de içindeki sert bölümü
BUDUN: (Tür) Er - Halk, kavim, ahali
BUDUNALP: - (bkz Budun)
BUĞRA: (Fars) Er 1 Büyük erkek deve, iki hörgüçlü deve 2 Turna kuşu, turna sürüsünün önünde uçan turna horozu 3 Harizm hükümdarlarından birinin lakabı
BUĞRAHAN: (fti) Er 1 X yy'ın başlarında Orta Asya'daki yağma boyundan çıkan ve ilk İslam devletinin Türk hükümdarlarının birçoğuna verilen ünvan 2 İliğ ve Karahanlı sülalesinden birçok hükümdarların unvanıdır - Tarık Buğra, Saltuk Buğra
BUHAYRA: (Ar) Ka 1 Küçük deniz 2 Mısır'ın kuzeybatısında bir şehir
BUHRİ: (Ar) Er 1 Tütsüye ait 2 Denize ait
BUHTAN: (Ar) - Yalan, iftira - İsim olarak kullanılmaz
BUKA: (Ar) - 1 Ülke, yer 2 Büyük bina 3 Ben, benek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Buka Han: Altınordu devletinin Bayagut boyundan Nogay Yarguçi adlı prensin oğlu
BUKET: (Fars) Ka - Çiçek demeti
BUKLE: (Fars) Ka - Kıvrılmış, küçük lüle şeklinde saç
BULAK: (Tür) Er - Kaynak, pınar, çeşme
BULGAR: (Tür) Er - Olgun, bilgili, görgülü, hoşgörülü kimse
BULUT: (Tür) - Su buharlarının yoğunlaşmasıyla meydana gelen ve gökyüzünde mahiyetine göre farklı yükseklikte bulunan hava kütlesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BUMİN: (Tür) Er - Göktürk devletinin kurucusu (Öl 552) Avarlarla arası açılınca, savaşarak onları çökertti ve merkezi Ötüken olmak üzere Göktürk devletini kurdu (552) Aynı yıl öldü
BUMİNHAN: (Tür) Er - (bkz Bumin)
BURAK: (Ar) Er - Berk-Yıldırımdan türetilmiştir - Hz Muhammedin Mirac'daki bineği Kur'an'da böyle bir isim geçmemekle beraber, İslam kaynaklarında böyle bir binitin olduğuna dair rivayetler vardır Burak Reis: (Öl 1499) Osmanlı denizcilerinden
BURCU: (Tür) Ka - Güzel koku
BURÇ: (Ar) Er 1 Süryanice Burgus kelimesinin Arapçalaştınlmış hali 2 Kalenin köşelerine yapılan daha yüksek ve daha kalın çıkıntı kule 3 Yuvarlak bina 4 Güneşin ayrıldığı oniki kısımdan herbiri 5 Tek hisar
BURÇAK: (Tür) - Baklagillerden, taneleri yemiş olarak kullanılan bir bitki - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BURÇHAN: (Tür) Er - (bkz Burç)
BURÇİN: (Tür) Ka - Dişi geyik
BURHAN: (Ar) Er 1 Delil hüccet 2 Hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayıran delil 3 İlahi aydınlık
BURHANEDDİN: (Ar) Er - Dinin delili Burhaneddin Mahmud b Taceddin el-Buhari (Öl 1149) Hanefi fıkıh alimi Önemli yapıtı el-Muhit el-Buhari'dir - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
BURKAN: (Tür) - Uygur Türklerinin Budaya verdikleri ad - İsim olarak kullanılmaz
BURKHAN: (Tür) - Put, heykel, Buda heykeli - İsim olarak kullanılması yanlıştır
BUSE: (Fars) Ka - Öpüşmek, öpmek - İslâmî ahlâka aykırı olduğu için isim olarak kullanılmaz
BUYAN: (Tür) 1 Mutluluk, uğur, talih 2 İyi biliş, sevab - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BUYRUK: (Tür) Er 1 Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı güç 2 Egemen 3 Emir 4 Kendi başına hareket eden
BUYRUKALP: - (bkz Buyruk)
BÜKLÜM: (Tür) Ka - Bükülmüş kıvrılmış şeylerin oluşturduğu halka
BÜLBÜL: (Ar) Ka 1 Sesinin güzelliğiyle ünlü ötücü kuş 2 Sesi çok güzel olan kimse Bülbül Hatun: Bayezid II'in eşi (Öl Bursa 1515) Şehzade Ahmed'in annesi
BÜLENT: (Fars) Er - Yüce yüksek, ala, ulu
BÜNYAMİN: (Ar) Er - Yakub peygamberin en küçük oğlu
BÜRDE: (Ar) Ka 1 Hırka, Arapların gece üzerlerine örttükleri, gündüz giyindikleri elbise 2 Ka'b b Züheyrin yazdığı kaside Peygamberimiz Hz Muhammed (sas) tarafından beğenilmiş ve Peygamberimiz hırkasını çıkararak şaire giydirmiştir Bu yüzden bu kaside "Kaside-i bürde" olarak tanınır
BÜRGE: (Tür) - Bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
BURKAN: (Ar) Er - Yanardağ, volkan
BÜRKE: (Ar) Ka 1 Martı 2 Havuz, gölcük
BÜŞRA: (Ar) Ka - Müjde, sevinçli haber
BÜTE: (Tür) Ka - Fidan
BÜTEYRA: (Ar) Ka 1 Güneş 2 Sabah

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



C

CABBAR: (Ar) Er - (bkz Cebbar)
CABGU: (Ar) Er 1 Efendi, 2 Bey 3 İleri gelen, saygın kimse
CABİR: (Ar) Er - 1 Cebreden, zorlayan 2 Galip gelen 3 Aziz ve kuvvetli olan Allah'ın hükümlerini uygulamada güç kullanan 4 Kırıkçı, kırık sancı Cabir b Abdullah b el-Ensari: Sahabedendir (603-697) Birinci Akabe Bey'atından sonra müslüman oldu Rasulullah'ın bulun savaşlarına katıldı Sahabenin bilginlerindendi Kendisinden çok sayıda hadis rivayet edilmiştir
CABİRE: (Ar) Ka - (bkz Cabir)
CABİYE: (Ar) Ka 1 Hazine (bkz Semahat) 2 Şam'ın güneybatısında, Çavlan'da bir yer 3 Havuz
CAFER: (Ar) Er - Küçük akarsı Çay Cafer b Muhammed: Lakabı es-Sadık olup 12 imamın 6'ncısıdır Muhammed b el-Bakır'ın yerine imamete geçmiştir Cafer-i Tayyar: Hz Alinin kardeşi olup, Mute savaşında bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehid olmuştur Bugün Mute civarında kabri bulunmaktadır
CAHİD: (Ar) - Er - Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan Bu kelime Kur'an-ı Kerim'de "cihad et" "Allah yolunda savaşa çık" anlamında kullanılmıştır - Dil kuralında "d/t" olarak kullanılmaktadır
CAHİDE: Ka - (bkz Cahid)
CAHİZ: (Ar) Er 1 Gözü pek, yürekli, cesur kimse 2 Patlak gözlü Daha çok lakap olarak kullanılmıştır - Cahiz b Ebu Osman, Basra Mutezile kelamcılarının ileri gelenlerinden Bir köle olduğu halde ilimde ilerlemiş ve devrinin ünlü simalarından olmuştur
CAİZ: (Ar) Er 1 Geçer 2 Caiz, İslam'ın mumaleta taalluk eden 5 ahkamından biridir 3 İşlenmesi, yapılması "müsaade alınabilir" anlamında olup, şeran yasaklanmayan her fiili içerir
CAİZE: (Ar) Ka 1 Armağan, hediye 2 Yol yiyeceği, azık 3 Eski şairlere yazdıkları methiyeler için verilen bahşiş
CALİB: (Ar) Er - Çekici, celbedici, cazib
CALİBE: (Ar) Ka - Kendine çeken, celbeden, çekici
CALP: (Ar) Er - Güçlü, kuvvetli, gayretli
CALUT: (Ar) Er - Calut, Ad ve Semud kavimlerinin soyundandır Hz İsmail'den evvel bir müddet Beni İsrail'e hükümdar oldu Onlara zulmetti Filistin'de yaşayan Berberilerin krallarına Calut adı veriliyordu Filistinlilere yaptığı zulümden dolayı Hz Davud tarafından öldürülmüştür Kur'an-ı Kerim'da üç yerde ismi geçmektedir (el-Bakara, 249-250-251) İsim olarak tercih edilmez
CAMİ: (Ar) Er 1 Derleyen, toplayan 2 İçine alan 3 Cuma namazı kılınan mescid 4 En az sekiz bablık hadis kitabı - Molla Cami: İranın XV asırda yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir, alim ve şairi Asıl adı Mevlana Nureddin Abdurrahman b Nizameddin'dir Birçok manzum ve mensur eserleri vardır
CAN: (Fars) Er 1 Can, ruh Hayat 2 Güç, kuvvet, hayatiyet, dirilik 3 Gönül, yakın dost, çok sevilen arkadaş 4 Mevlevi ve Bektaşi tarikatlarında dervişlerin birbirlerine hitabı 5 Kişi, fert 6 Sevgili
CANAL: (Tür) 1 Gönül al Kendini sevdir, sevilen biri ol - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CANALP: (Tür) Er - Özünde yiğitlik, güçlülük olan kimse Cana yakın yiğit
CANAN: (Fars) Ka - Sevgili, gönül verilmiş, sevilen kadın
CANAY: (Tür) - Ay gibi temiz, saf, parlak kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CANAYDIN: (Tür) Er - Özü temiz, aydınlık ruhlu kimse
CANBEK: (Tür) Er 1 Özü pek 2 Güçlü kişilikli kimse Canbek Giray (1568-1636): Kırım hanı Devlet Giray'ın torunu Şakay Mübarek Giray'ın oğlu Selamet Giray'ın son zamanlarında kalgay (veliaht) oldu Arkasından han oldu IV Murat tarafından Rodos'a sürüldü
CANBERK: (Tür) Er - Güçlü, sağlam kimse
CANBEY: (Tür) Er - Canım gibi sevgili
CANBULAT: (Tür) Er - Canbulat en-Naşirî Mısır Memlûk sultanı Yaşbekin kölesiydi Yaşbek, Canbulat'ı Sultan Kayıtbay'a sattı Kayıtbay kendisine önemli görevler verdi Halep ve Şam valiliğine kadar yükseldi 1500 yılında sultanlığı ele geçirdi
CANDAN: (Tür) Ka 1 Samimi, içten, kalbi 2 Yakınlık belirten davranış
CANDANER: (Tür) Er - İçten, samimi, dost kimse
CANDAR: (Tür) Er 1 Silah taşıyan, can ve dar isimlerinden müteşekkil birleşik isim 2 Osmanlı'da, hassa askeri, kılıç askeri, idam hükümlerini infaz eden kimse 3 Jandarma Muhafız
CANDEĞER: (Tür) Er - Uğrunda can verilecek kadar güzel, değerli, sevilen
CANDEMİR: (Tür)Er - Özü güçlü, demir gibi sağlam kişilikli
CANDOĞAN: (Tür) Er - Cana doğan
CANEL: (Tür) Er - İçten uzatılan el, dostluk eli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CANER: (Tür) Er - Delikanlı, genç, dinamik - Can ve er kelimelerinden birleşik isim
CANFEDA: (Fars) - Canını veren, özverili kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Canfeda Hatun: III Murad'ın annesinin en gözde cariyesiydi Harem kethüdalığına getirildi ve sarayda büyük nüfuz kazandı
CANFER: (Fars) Er 1 Aydın bilgili 2 Güçlü saygın
CANFEZA: (Fars) Ka - Can artıran, cana can katan
CANGİRAY: (Tür) Er - (bkz Giray)
CANGÜL: (Tür) Ka 1 Gül gibi canlı 2 Güzel, temiz kimse
CANGÜN: (Tür) Er - Doğduğu gün çok sevinilen kimse
CANGÜR: (Tür) Er - Canlı, neşeli kimse
CANİB: (Ar) - Ön taraf, cihet -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır
CANİPEK: (Tür) Ka � Yumuşak huylu (kimse)
CANKAN: (Tür) Er - Soyu temiz, asil kimse
CANKUT: (Tür) Er 1 Kişinin mutluluğu talihi, şansı, uğuru 2 Mutlu talihli kimse
CANNUR: (Tür) Ka - Özü aydınlık, nurlu kimse
CANOL: (Tür) Er - Canım ol, can gibi içten ol
CANRUBA: (Fars) Ka - Gönül alan, sevgili
CANSAL: (Tür) Er - (bkz Can) -Can ve sal kelimelerinden birleşik isim
CANSEL: (Tür) Ka - Hayat veren su - Can ve sel kelimelerinden birleşik isim
CANSEN: (Tür) - Sen cansın, sevilensin - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CANSER: (Tür) - (bkz Can) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CANSES: (Tür) Ka - (bkz Canser)
CANSET: (Tür) Ka - Küçük kraliçe, prenses
CANSEVER: (Tür) Ka - (bkz Cansın)
CANSIN: (Tür) Ka Canım gibisin, canımsın
CANSOY: (Tür) Er - Asil, soylu, cana yakın
CANSU: (Tür) Ka 1 Hayat veren su, tazelik 2 Sevgili, sevimli
CANSUN: (Tür) - (bkz Cansu) -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CANTEKİN: (Tür) Er - Tek can, eşsiz can
CANTEZ: (Tür) Er - Tez canlı, aceleci
CANTÜRK: (Tür) Er - İyi hasletlere sahip Türk
CANVER: (Tür) Er - Canlı, haşere
CARULLAH: (Ar) Er - Allah'a yakın Allah dostu Carullah Zemahşeri: Müfessir, alim
CAVİD: (Fars) Er - Baki, daimi, ebedi
CAVİDAN: (Fars) Ka - Daimi kalacak olan, sonrasız, ebedi
CAVİDE: (Fars) Ka - (bkz Cavidan)
CAVİT: (Fars) Er - (bkz Cavid)
CAZİM: (Ar) Er 1 Kesin 2 Kesin kararlı Cazim Mehmed: Türk şair (1725)
CEBBAR: (Ar) Er 1 Cebreden, zorlayıcı 2 Kuvvet, kudret sahibi Allah, Allahın isimlerinden 3 Becerikli 4 Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi
CEBE: (Ar) Er 1 Zırh 2 Osmanlıda silah ihtiyacını karşılayan aracın adı Cebeci ocağı, Yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla ilga edilmiş, kaldırılmıştır Cebe Ali Bey: Türk komutan (XV yy) İstanbul'un fethine kendi sipahileriyle katıldı Ele geçirdiği kapı kendi adıyla anıldı Cibali kapısı
CEBEL: (Ar) Er 1 Dağ 2 Tarıma elverişsiz arazi
CEBERUT: (İbr) Er - İbranice "kudret" anlamına gelmektedir Yeni Eflatuncu filozoflar ile işraki felsefesine tabi olan mutasavvıflara verilen ad
CEBİR: (Ar) Er 1 Zorlamak 2 Düzeltme, onarma 3 Kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak
CEBİRE: (Ar) Ka - (bkz Cebir)
CEBRAİL: (Ar) Er 1 Peygamberlere vahiy getiren dört büyük melekten biri 2 Cibril, İbranice Allahın kulu 3 Az çok zorla olgunlaştırmak Cebrail b Ömer Batı Karahanlı hükümdar (1099-1102)
CEDİS: (Ar) Er - Arabistanın yerli kabilelerinden birinin adı
CEHDİ: (Ar) Er - Uğraşan, çalışan Çaba ve gayret gösteren
CEHİD: (Ar) Er - Çalışma, çabalama, uğraşma - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır
CEHM: (Ar) Er - Cehm b Safvan: İslam kelamcısı Mürcie ve Mutezile kelamından kendisine ait inanç kaidelerini belirleyerek özel bir akım geliştirmiştir Öğrencileri II yy'a kadar Cehmiye inancını taşıyarak, Tirmiz'de yaşadılar Daha sonra Eş'ariye mezhebine girmişlerdir
CEHVEN: (Ar) - Kurtuba'da yerleşmiş, birçok alim, fakih, vezir yetiştirmiş meşhur bir Arap ailesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CELADET: (Ar) 1 Gözüpeklik 2 Yiğitlik 3 Kahramanlık
CELAL: (Ar) Er 1 Büyüklük, ululuk azamet 2 Hiddet, öfke 3 Allah'ın "Kahhar, cebbar, mütekebbir" gibi sertlik ve büyüklük ifade eden sıfatları Kur'an'da Rahman suresi 27, 78 ayetlerde geçmektedir Zül Celali; Celal sahibi Allah
CELALEDDİN: (Ar) Er 1 Dini savunan 2 Dinin ululadığı, övdüğü Celaleddin Harizmşah: Son Harizm hükümdarı (Öl 1231) Celaleddin Rumi: Ünlü Türk mutasavvıfı, Mevlana - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılmaktadır
CELASUN: (Tür) Er 1 Kahraman, cesur, atak, delikanlı, yiğit 2 Genç sağlıklı, gürbüz
CELAYİR: (Tür) Er - Moğol kavminin bir kolu olup birçok kabileyi bünyesinde toplamıştır Celayirliler devleti, kendisine İlhanlılar devletini örnek almıştır
CELİL: (Ar) Er 1 Büyük, ulu (bkz Celal) Allah için sıfat olarak kullanılır 2 Osmanlı devletinde vezir ve müşir rütbelerinde bulunanlara hitapta bu sıfat kullanılırdı 3 Güzel sanatlarda bir yazı stili
CELİLAY: (ati) - Ulu, yüce ay -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CELİLE: (Ar) Ka - (bkz Celil)
CELVET: (Ar) Er 1 Yerini yurdunu terk etmek 2 Tasavvufta, kulun, Allanın sıfatlarıyla halvetten çıkışına ve fena fillahda fani oluşuna denilir Celvetiye; Aziz Mahmud Hüdayi'nin kurduğu tarikatının adı
CEM: (Ar) Er 1 Toplama, biraraya getirme, yığma 2 Hükümdar, şah 3 Süleyman Peygamberin lakabı 4 Büyük İskender'in lakabı Cem Sultan: Fatih Sultan Mehmed'in Çiçek hatundan olma oğlu (1459-1495)
CEMAL: (Ar) Er - Yüz güzelliği, zahiri ve batıni güzellik Allah'ın rahmetle tecellisi Allah'ın lütuf, ihsan, rıza sıfatlarının karşılığı
CEMALLEDDİN: (Ar) Er 1 Dinin cemali, parlak yüzü Daha çok şeref unvanı olarak kullanılmıştır el-Cevad el-İsfahani tarafından ilk defa kullanılmıştır
CEMALULLAH: (Ar) Er - Allah'ın lütfü, bağışı
CEMİL: (Ar) Er 1 Güzel erkek 2 İyilikle anma 3 Eskiden okullarda verilen başan kağıdı
CEMİLE: (Ar) Ka 1 Güzel kadın 2 Gönül almak amacıyla yapılan davranış 3 İlk Emevi devrinde yaşamış meşhur Arap şarkıcısı
CEMİNUR: (Ar) Ka - Işık, nur topluluğu, çok nurlu, aydınlık kimse
CEMRE: (Ar) Er 1 Ateş 2 Kor halinde ateş 3 Şubat ayında azar azar artan sıcaklık 4 Hacıların Mina'da şeytan taşlaması Küçük taş parçası Arafat'ta hacıların şeytan taşlamaları
CEMŞASB: (Fars) Er 1 Hz Süleyman 2 Cemşid'in oğlu
CEMŞİD: (Fars) Er - Cemşasb'ın babası
CENAB: (Ar) Er - "Yan"manasına gelir Şeref, onur ve büyüklük terimi olarak kullanılır Hazret, Cenab-ı Hakk, Cenab-ı Halik, Allah - Dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılmaktadır
CENAN: (Ar) Ka - Kalb, yürek, gönül
CENGAVER: (Fars) Er Savaşçı, silahşor Savaşı seven, savaşkan, dövüşken
CENGEL: (Fars) Er - Orman
CENGER: (Fars) Er - (bkz Cengaver)
CENGİZ: (Tür) Er - Cengiz Han Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu, asıl adı Timuçin'dir Moğolcada Çing sıfatının çoğulu olarak, güçlü, kuvvetli anlamındadır İslam ülkelerine düzenlediği seferlerle acımasız ve gaddarca müslümanları katletti İslam medeniyetine büyük ölçüde tahribat verdi
CENK: (Fars) Er - Harp, savaş, kavga - İsim olarak kullanılması uygun değildir Hz Peygamberin değiştirdiği isimlerden birisi
CENKER: (fti) Er - İyi savaşan, savaşçı
CENNET: (Ar) Ka 1 Uçmak 2 Bahçe 3 Çok ferah ve havadar yer 4 Firdevs - Allah'ın insanlara müjdelediği, ölümden sonraki alemde bulunan, Allah'a inanan, günah işlememiş veya günahlarından temizlenmiş olanların gireceği fevkalade güzel yer 8 cennet olduğu rivayet edilmiştir Daru'1-Celal, Daru's-Selam, Cennetü'l-Me'va, Cennetü'1-Huld, Cennetü'n-Naim, Cennetü'l-Firdevs, Cennetü'l-Karar, Cennetü'1-Adn
CEREN: (Tür) Ka - Halk ağzında "ceylan" anlamına gelir
CERİB: (Ar) - Hububat için kullanılan bir ölçek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CERİR: (Ar) Er İp, halat Yular anlamında Sahabeden bu ismi taşıyanlar vardır
CERİT: (Ar) Er 1 Verimsiz çorak yer 2 Bekar
CESARET: (Ar) Ka - Yüreklilik, korkusuzluk - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CESİM: (Ar) Er - İri, büyük, kocaman, ulu, mühim
CESİMİ: (Ar) Er - İri, büyük
CESUR: (Ar) Er - Cesaretli, yürekli, yiğit, gözüpek, atılgan
CEVAD: (Ar) Er 1 Cömert, eli açık 2 İhsan eden - Dil kurumuna uygun olarak "d/t" ye dönüştürülür
CEVAHİR: (Ar) Er 1 Cevherler, elmaslar, kıymetli taşlar 2 Mayalar, özler - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CEVAN: (Fars) Er - Genç, taze, delikanlı - Cüvan şeklinde kullanılabilir, (bkz Civan)
CEVDET: (Ar) Er 1 İyilik, güzellik 2 Olgunluk 3 Büyüklük 4 Tazelik 5 Kusursuzluk Cevdet Paşa: Osmanlı devlet adamı Tarihçi ve hukukçu (1822-1895)
CEVHER: (Ar) Ka 1 Öz, maya 2 Başlı başına, kendiliğinden olan 3 Tıynet, cibilliyet, soydan gelen, haslet, tabii istidat 4 Kıymetli taş 5 Ebcet hesabında yalnız noktalı harfleri hesaplamaya dayanan tarih düşürme şekli 6 Kılıç namlusuna yapılan menevişli süs - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
CEVHERE: (Ar) Ka - (bkz Cevher) Hicri 5 asırda Bağdat'ta yaşamış meşhur bir İslam hanımı
ÇEVRİYE: (Ar) Ka 1 Haksızlık 2 Eza, cefa, eziyet, gadir, zulüm, sitem
CEVVAL: (Ar) - Koşan, dolaşan, hareket eden, canlı
CEVZA: (Ar) Er - Güneşin Mayıs ayında girdiği ikizler burcu Ebced
CEYDA: (Ar) Ka - Uzun boyunlu ve güzel
CEYDAHAN: - (bkz Ceyda)
CEYHAN: (Tür) - Güney Anadolu'da Toroslar'dan doğan ve Akdeniz'e dökülen nehir - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CEYHUN: (Tür) Er 1 Orta Asya'da Amu-Derya'ya Arap ve Farslıların vermiş olduğu ad 2 Tevrat'a göre cennetin 4 nehrinden biri
CEYLAN: (Tür) Ka - Hızlı koşan, biçimli bacakları olan ve güzel gözleriyle tanınan bir gazel cinsi
CEZLAN: (Ar) - Mutlu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CEZMİ: (Ar) Er 1 Cezm ile ilgili 2 Kat-i karar ve niyete ait 3 Kesmek
CEZMİYE: (Ar) Ka - (bkz Cezmi)
CEZRİ: (Ar) Er - Kökle ilgili, kökten
CEZZAR: (Ar) Er - Deve kasabı -Daha çok lakab olarak kullanılır Cezzar Ahmet Pasa (?-Akka 1804) Osmanlı vezirlerindendir
CİHAD: (Ar) Er 1 Din uğrunda düşmanla savaşma 2 İslam uğrunda çalışma Cihad müslümanlara farz kılınmıştır Mallarıyla, canlarıyla savaşan mü'minler övüldüğü gibi, bu mücadele uğruna canını veren kişi şchidlik makamıyla yüceltilip taltif edilmişlerdir Kur'an'da defalarca tekrarlanan bir emirdir - Dil kuralına uygun olarak "d/t" olarak kullanılmaktadır
CİHAN: (Fars) 1 Dünya, alem, kainat, yeryüzü, yerküresi 2 Dünyada yaşayan insanların tümü Cihan Ara Begüm: Hint-Türk hükümdarı Şahcihan ile adına Taç Mahal'in yapıldığı Mümtaz Mahal'in kızı Dindarlığı ve ihlaslı oluşu sebebiyle "Zamanın Fatıması" olarak anıldı - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
CİHAN BANU: (Fars) Ka - Dünyaca tanınmış kadın
CİHANDAR ŞAH: (Fars) Er - Delhi, Türk-Hind İmparatorları'nın 13'sû olup Şah Alem Bahadır'ın büyük oğludur
CİHANDİDE: (Fars) - Dünyayı gezip görmüş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CİHANEFRUZ: (Fars) - Dünyayı parlatan, aydınlatan
CİHANER: (Fars) Er - Dünyaya bedel kişi, yiğit
CİHANFER: (Fars) Ka - Cihanı, dünyayı aydınlatan, nurlu, ışıklı
CİHANGİR: (Fars) Er - Dünyaya egemen olan, dünyayı zabteden kimse Fatih Osmanlı şehzadelerinin ortak adıdır
CİHANGÜL: (Fars) Ka - (bkz Cihan)
CİHANMERT: (Fars) Er - (bkz Cihaner)
CİHANNUR: (Fars) - Dünyayı aydınlatan, nurlu, ışıklı - Türk-Hind padişahı Ekber'in büyük oğlu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
CİHANSER: (Fars) - Cihan'ın başı - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
CİHANSUZ: (Fars) Ka 1 Cihan yakan 2 Gaznelilerden Buhran Şahı mağlup edip, Gaznice ve Bust şehirlerini yakıp-yıkan, gaddar vahşi Alaeddin-Hüseyin'e verilen ad
CİHANŞAH: (Fars) Er - Cihan'ın şah'ı - Kara-Koyunlu padişahlarından Timur'un ölümünden sonra kaybedilen yerleri geri almıştır
CİLASUN: (Tür) Er - Babayiğit, boylu, boslu, delikanlı, gürbüz
CİLVE: (Ar) Ka 1 Hoşa gitmek için yapılan davranış 2 İşve, naz 3 Yeni gelin duvağının kaldırılması merasiminin ve bu münasebetle güveyin geline verdiği hediyenin (Türk yüz görümlüğü) adıdır
CİNAN: (Ar) - Cennetler, yedi göğün üstünde ve Arş ile Kürsi'nin altındaki sekiz cennet - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır
CİNUÇEN: (Tür) Er - Üstün, galip, zafer kazanmış
CİRYAL: (Ar) Ka 1 Bir nevi kırmızı boya 2 Altının kırmızılığı 3 Temiz renk 4 Saf
CİVAN: (Fars) Er - Genç, delikanlı, yakışıklı - (bkz Cevan, cuvan)
CİVANBAHT: (Fars) Er - Mutlu, şanslı (kimse)
CİVANMERT: (Fars) Er - Cömert, eli açık genç, delikanlı
COŞAN: (Tür) Er - Coşku duyan, heyecanlı (kimse)
COŞAR: - (bkz Coşan)
COŞKUN: (Tür) Er 1 Coşmuş, galeyana gelmiş 2 Duyarlı, aşın hareketli
COŞKUNER: (Tür) Er - Coşan kimse
COŞKUNSU: (Tür) Er - Sel, gürültüyle akan su
CÖMERT: (Tür) Er 1 Elinde olanı harcayan, eli açık 2 Başkalarına yardımdan kaçınmayan
CUDİ: (Ar) Er l Cömert, eli açık 2 İyilik severlikle ilgili- Dicle nehri kıyısında bir dağ Nuh'un gemisinin tufandan sonra bu dağın üzerinde durduğu söylenir
CUDİYE: (Ar) Ka - (bkz Cudi)
CUMA: (Ar) Er 1 Haftanın beşinci günü 2 Müslümanların ibadet ve Bayram günü 3 Cuma günü kılınan öğle namazı 4 Toplanma Sure-i Cuma Kur'an'ın 62 suresi
CUMALİ: (Tür) Er - Cuma günü doğan
CUMHUR: (Ar) Er 1 Halk, ahali 2 Kalabalık, başıboş kalabalık 3 Takım, heyet - Tekke musikisinde koro tarafından okunan ilahi
CÜBEYR: (Ar) Er - Küçük kahraman, küçük yiğit Sahabe isimlerindendir
CÜHEYNE: (Ar) Er - Ünlü bir Arap kabilesidir Kızıldeniz-Vadi'l-Kura arasında yaşamaktadırlar
CÜMANE: (Ar) Ka - Tek inci anlamında Hz Ali (ra)'nin kızkardeşi ve Rasulullah'ın amcasının kızı olan hanım sahabi
CÜNEYD: (Ar) Er 1 Küçük asker, askercik Cüneyd-i Bağdadi: Ünlü mutasavvıf

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



Ç

ÇAĞA: (Tür) - Çocuk
ÇAĞAÇAR: (Tür) Er - Çağ açacak kimse
ÇAĞAKAN: (Tür) Er - Çağı yakalayan, çağdaş
ÇAĞAN: (Tür) Er - Bayram, şenlik
ÇAĞANAK: (Tür) Er - Körfez, liman
ÇAĞAR: (Tür) Er 1 Bayram 2 Kalın ve kuvvetli deve kösteği 3 Doğan kuşu
ÇAĞATAY: (Tür) Er 1 Yavru at, tay 2 Doğu Türklerine, lehçelerine dayanılarak verilan ad - Çağatay Han: Cengiz Han'ın 2 oğlu Çağatay Müslümanlara ve dinin emirlerine karşı politika uygulamakta ve Moğol yasasını tatbik etmekteydi Gusl abdestini yasaklamıştı Hristiyan dostu olarak bilinmektedir Marco Polo kendisinin vaftiz edildiğini kaydetmiştir
ÇAĞILI: (Tür) 1 Çağla ilgili 2 Çakıl 3 Çağla - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇAĞIN: (Tür) - Yıldırım, şimşek -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇAĞKAR: (Tür) Er - Canlı, dinamik, çalışkan
ÇAĞLA: (Tür) Ka - Olgunlaşmamış meyve, bazı meyvelerin olgunlaşmadan, henüz yeşilken yenen hali
ÇAĞLAR: (Tür) - Çağlayan, şelale (bkz Şelale) - Erkek ve kadın adı olarak da kullanılır
ÇAĞMAN: (Tür) Er - Çağın insanı
ÇAĞNUR: (Tür) Er - Çağın nuru, zamanın nuru - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇAĞRI: (Tür) Er 1 Çakır gözlü 2 Mavi hareli göz Çağrı bey (990-1060) Büyük Selçuklu devleti hükümdarı Tuğrul beyin kardeşi Çağrı bey müslüman olduğunda Davud ismini aldı Kardeşi Tuğrul ise Muhammed ismini almıştır
ÇAKA BEY: (Tür) Er - Oğuzların Çavuldur boyundan olan Türk beyi XI yy ilk yarısında İzmir bölgesinin hakimi oldu
ÇAKAR: (Tür) Er - Parıldayan, ışık veren
ÇAKIR: (Tür) - Mavimsi, mavi renkli, gri benekli gözleri olan kişi -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇAKMAN: (Tür) Er 1 Amacına erişen, ulaşan kimse 2 Süt mavisi
ÇAKMUR: (Tür) Er 1 Yarı uykulu bakış 2 Sert taş 3 Pinti
ÇALAP: (Tür) 1 Tanrı 2 Ateş -İsim olarak kullanılmaz
ÇALAPKULU: (Tür) Er - Tanrı kulu- Abdullah
ÇALAPÖVER: (Tür) Er - Tanrı'nın övgüsüne mazhar olmuş kişi
ÇALGAN: (Tür) Er - Yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan su
ÇALKIN: (Tür) Er - Alev
ÇAPAN: (Tür) Er - Tatar, ulak, postacı
ÇAVAŞ: (Tür) Er 1 Güneş Güneşli yer 2 Güney
ÇAVLAN: (Tür) - Büyük çağlayan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇAVLI: (Tür) - Ava alıştırılmamış doğan Çavlı Çandar: (Öl 1146) Selçuklu emiri Sultan Mesud döneminde yararlı işler yaptı
ÇAYKARA: (Tür) - Küçük akarsu, yazın kuruyan küçük akarsu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇELEBİ: (s) Er 1 Efendi, nazik ve kibar 2 Şehir terbiyesi almış okuryazar kimse 3 Osmanlı devletinin ilk devirlerinde şehzadelere verilen unvan Musa Çelebi, Süleyman Çelebi - Mevlevi tarikatının başı bu adla anılırdı Mevlana veya Hacı Bektaş soyundan olan kimse
ÇELEN: (Tür) Er 1 Yakışıklı delikanlı 2 Tepelerin kar tutmayan kuytu yeri 3 Açıkgöz, becerikli, kurnaz 4 Evlerin dışında bulunan saçak
ÇELGİN: (Tür) Ka - Yaralanarak kaçan av hayvanı
ÇELİK: (Tür) Er 1 Su verilip sertleştirilen demir 2 Çok güçlü kuvvetli 3 Kısa kesilmiş dal
ÇELİKEL: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü el
ÇELİKER: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü kimse
ÇELİKHAN: (Tür) Er - Güçlü hakan, yönetici
ÇELİKKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen kimse
ÇELİKÖZ: (Tür) Er - (bkz Çelik)
ÇELİKSU: (Tür) Er - (bkz Çelik)
ÇELİKYAY: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli
ÇEMAN: (Fars) Ka 1 Salına salına yürüyen 2 Nazlı sevgili
ÇEMENZAR: (Fars) Ka - Otlak Çimenlik
ÇERAĞ: (Fars) Er 1 Yağ kandili, lamba, mum 2 Atın şaha kalkması 3 Çırak edilme 4 Bir memuriyete ve ihsana nail olan 5 Vazifesinden emekli edilen
ÇERME: (Tür) Er 1 Çay kıyılarında sulu ve yeşil yer 2 Akarsuların topraktan çıkan sızıntısı 3 Kaynak
ÇEŞMAN: (Fars) - Gözler - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇEŞMİAHU: (Fars) Ka - Ahu gözlü kadın, ceylan gözlü güzel
ÇEŞMİNAZ: (Fars) Ka 1 Süzerek bakma, bakış 2 Nazlı nazlı bakan göz 3 Güzel gözlü sevgili
ÇEŞPAN: (Fars) - Layık, uygun, münasip, yakışır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇERİ: (Tür) - Asker, savaşçı
ÇETİN: (Tür) Er 1 Sert, işlenmesi, elde edilmesi, çözümü zor, sarp, müşkil 2 İnatçı, azimli, şedid
ÇETİNALP: Er - (bkz Alp)
ÇETİNAY: (Tür) Er - (bkz Çetin)
ÇETİNEL: (Tür) Er - (bkz Çetin)
ÇETİNER: (Tür) Er - (bkz Çetin)
ÇETİNÖZ: (Tür) Er - (bkz Çetin)
ÇETİNSOY: - (bkz Çetin)
ÇETİNSU: (Tür) Er - (bkz Çetin)
ÇEVİK: (s) Er - Çabuk davranan, hızlı ve hareketli
ÇEVİKCAN: - (bkz Çevik)
ÇEVRİM: (Tür) Er 1 Sınır 2 Girdap 3 Sürekli ve düzenli değişme
ÇIDAM: (Tür) Er - Sabır, tahammül
ÇINAR: (Fars) Er - Çınar ağacı
ÇINAY: (Fars) Ka - Soylu ay, ayın en parlak zamanı
ÇIRAĞ: (Fars) - Meşale, ışık, kandil (bkz Çerağ) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇİÇEK: (Tür) Ka 1 Bitkilerin üreme unsurlarını ihtiva eden renkli veya beyaz renkte açan, çok defa kokulu, sonradan meyve veya tohum haline gelen kısımları (bkz Şükûfe) 2 Bitki, çiçek açan bitki 3 Bazı şeylerin toz haline getirilmiş özü, kükürt çiçeği 4 Kumaş veya başka şeyler üzerine yapılan renkli veya renksiz süsleme
ÇİĞDEM: (Tür) Ka - Zambakgillerden, soğanlı otsu, çeşitli renklerde çiçek açan kır bitkisi, mahmur çiçeği
ÇİLAY: (Tür) Ka - Ayın üzerinde beliren açık renk lekeler
ÇİLE: (Fars), l Zevk ve sefadan el çekerek kuytu bir yerde yapılan 40 günlük ibadet 2 Eziyet, sıkıntı 3 İbrişim, yün vs demeti - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇİLTAY: (Tür) Er - Üzerinde benekler bulunan tay
ÇİNEL: (Tür) - Doğru, dürüst, namuslu kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇİNER: (Tür) - (bkz Çinel)
ÇİNTAR: (Tür) Er - Sabah vakti
ÇİNTAY: (Tür) Er - Soylu at
ÇİNUÇİN: (Tür) Er - Üstün, galip, zafer kazanmış
ÇİRAY: (Fars) 1 Yüz çizgileri, yüz güzelliği 2 Beniz, yüz 3 İnsan resmi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇİRE: (Fars) 1 Maharetli, becerikli 2 Kahraman, yiğit - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ÇİTRA: (Fars) Er - Afganistan'da bir kabile Büyük ekseriyetle ari ırktan olup narin yapılı, güzel gözlü ve gür saçlı, hoş ve cazip tavırlı olmalarına rağmen haşin, sert yapılı ve gaddar olarak bilinmektedirler
ÇOĞA: (Tür) Er - Çocuk, yavru
ÇOĞAHAN: (Tür) Er - (bkz Çoğa)
ÇOĞAN: (Tür) Er - Kökü ve dalları sabun gibi köpüren bitki, çöven
ÇOĞAŞ: (Tür) Er - Güneş
ÇOĞUN: (Tür) - Çok defa, ekseriya
ÇOKAY: (Tür) Er 1 Köy zengini, çiftlik sahibi 2 Eşkıya
ÇOKMAN: (Tür) Er - Topuz, gürz
ÇOLPAN: (Tür) Ka 1 Çoban yıldızı 2 Aciz, beceriksiz, zavallı 3 Zühre, venüs

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



D

DADAŞ: (Tür) Er 1 Erkek kardeş 2 Delikanlı, babayiğit
DAFİ: (Ar) Er l Defeden, gideren 2 Savan, savuşturan, iten
DAĞAŞAN: (Tür) Er - Dağaşan
DAĞDELEN: (Tür) Er - (bkz Dağaşan)
DAĞHAN: (Tür) - Eski Türklerde dağ tanrısı - İsim olarak kullanılmaz
DAĞTEKİN: (Tür) Er - (bkz Dağaşan)
DAHHAK: (Ar) Er - Çok gülen, çok gülücü - Daha çok lakab olarak kullanılır
DAHİ: (Ar) Er - Üstün zeka sahibi
DAHİYE: (Ar) Ka - (bkz Dahi)
DAİM: (Ar) Er - Devamlı sürekli, her zaman
DALAN: (Tür) Er 1 Biçim, şekil 2 İnce, narin, zarif
DALAY: (Tür) Ka - Deniz
DALAYER: (Tür) Er - Deniz adamı
DALDAL: (Tür) Er - Kahraman, yiğit-
DALGA: (Tür) 1 Denizin yel esince oynayıp kabarması 2 Denizde hareketli su kütlesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DALOKAY: (Tür) Er - Çok beğenilen
DALYA: (Tür) Ka - Yıldız çiçeği
DAMAN: (Fars) Er 1 Etek 2 Bir dağ silsilesinin eteğinde uzanan bölge
DAMLA: (Tür) Ka 1 Bir sıvıdan ayrılarak düşen parça halinde, küçük miktar, katre 2 Belli miktarlarda akıtılarak kullanılan ilaç
DANA: (Fars) Er 1 Bilen, bilici, bilgin
DANİŞ: (Fars) Er 1 Bilim, bilgi, ilim Ehl-i daniş: Bilgi sahipleri Daniş-Merd: Bilgili, Tanzimattan önce kadıların yanında stajer olarak çalışan kimse - Danişmend: Sultan Melikşah'ın alimlerinden emir Danişmend'in kurmuş olduğu bir Türk devlet ve sülalesi
DANİYAL: (İbr) Er - Ben-i İsrail peygamberlerinden biri "Tanrı benim yargıcımdır" anlamına gelir İki tane Daniyal vardır: a) Babillilcre esir olmuş genç Daniyal, b) Hz Nuh ile Hz İbrahim arasında geçen zamanda yaşayan Daniyal
DARCAN: (Tür) Er 1 Aceleci, sıkıntılı 2 Serçe
DAREKUTNİ: (Ar) Er - Ebu'l-Hasen Ali b Ömer Tanınmış muhaddislerdendir (917-995) yıllan arasında yaşamış 80 yaşında Bağdat'ta vefat etmiştir Hadis sahasında kıymetli eserleri vardır
DARGA: (Tür) Er - Başkan, lider
DARİMÎ: (Ar) Er - Ebu Muhammed b Abdurrahman Hadis bilgini Müslim ve Ebu İsa hadislerini Darimi'den aldıklarını söylerler En meşhur eseri Camiu's-Sahih'dir
DAVUD: (İbr) Er Kendisine kitap olarak Zebur'un gönderildiği büyük peygamberlerden biri Kur'an-ı Kerim'de 16 yerde ismi geçer - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır
DEDE: (Tür) 1 Ana ve babanın babası 2 Ced, ata 3 Çok yaşlı kimse 4 Mevlevilikte çile doldurmuş, dervişlik gayesine erişmiş ve dergahta hücre sahibi olmuş kimse 5 Bektaşilerde şeyh, baba - Örfte isim olarak kullanılırken, daha çok lakap olarak kullanılır
DEFİNE: (Ar) Ka 1 Yere gömülmüş, kıymetli eşya 2 Kıymet ve değeri olan kimse veya mal
DEFNE: (Yun) Ka - Akdeniz ikliminde yetişen, yapraklan sert ve üst yüzleri parlak açık sarı çiçek ve güzel kokan defnegillerden bir ağaç
DEĞER: (Tür) 1 Bir şeyin tam karşılığı, kıymet, baha 2 Layık 3 Bir şeyin sahip olduğu yüksek vasıf 4 Ehliyet, kabiliyet 5 Kadir, itibar - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DEHNA: (Ar) - Kızıl Kumun rengi dolayısıyla Arabistan'da ıssız iller adıyla anılan bir çölün adı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DEHRİ: (Ar) - Dünyanın sonsuzluğuna inanıp öteki dünyayı inkar eden, ruhun da cesetle birlikte öldüğüne inanan Materyalist İsim olarak kullanılmaz
DELAL: (Ar) - İnsana hoş, sevimli görünen hal, naz, işve -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DELFİN: (Yun) - Yunus balığı -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DELİSTAN: (Tür) Ka - İlkbaharda birdenbire kabarmış bahçe Gelişmiş, içinde her türden bitki bulunan, karışık bahçe
DEMET: (Tür) Ka 1 Bağlanarak, oluşturulan deste 2 Biçilip bağlanmış ekin 3 Bir kaynaktan çıkan ışıkların meydana getirdiği ışık destesi, hazne
DEMİR: (Tür) Er - Dayanıklı ve kullanış sahası geniş, mavimsi esmer renkli bir maden
DEMİRAĞ: (Tür) Er � Demirden ağ
DEMİRALP: (Tür) Er - Demir gibi sağlam ve yiğit
DEMİRAY: (Tür) Er - Demir gibi
DEMİRCAN: - (bkz Demirağ)
DEMİRDELEN: - (bkz Demirağ)
DEMİREL: (Tür) Er - Demir gibi güçlü eli olan
DEMİRER: (Tür) Er - Demir gibi güçlü kimse
DEMİRHAN: (Tür) Er - Güçlü hükümdar
DEMİRKAN: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen
DEMİRMAN: (Tür) Er - Demir gibi güçlü sağlam kimse
DEMİRÖZ: (Tür) Er - Özü demir gibi güçlü olan
DEMİRŞAH: - (bkz Demirhan)
DEMİRTEKİN: - (bkz Demirhan)
DEMİRTUĞ: - (bkz Demirtekin)
DEMREN: (Tür) Er - Okun ucuna geçirilen demir ya da kemik parçası
DENGİZ: (Tür) Er - (bkz Deniz)
DENGİZER: (Tür) Er - Denizci
DENİZ: (Tür) Ka 1 Büyük su kütlesi 2 Büyük su kütlesindeki dalgalanma
DENİZALP: (Tür) Er - Yiğit denizci
DENİZCAN: (Tür) Er - (bkz Denizalp)
DENİZER: (Tür) Er - Deniz adamı, denizci
DENİZHAN: (Tür) Er 1 Denizlerin hakimi, yöneticisi 2 Eski Türklerde Deniz tanrısı - İsim olarak kullanılmaz
DERBEND: (Ar) Er - Kapılar kapısı
DEREM: (Fars) - Para, akçe - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DEREN: (Tür) Ka - Derleyen, toplayan, ekini biçip toplayan
DERİM: (Tür) - Çadır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DERKAVA: (Ar) Er - Afrika'nın kuzeybatısında, Fas-Cezayir'i içine alan müslüman tarikatların genel adı
DERKAVİ: (Ar) Er - Derkava'ya mensup - (bkz Derkava)
DERMAN: (Fars) Er 1 İlaç Çare 2 Takat, kuvvet, güç
DERSU: (Tür) - Hepsi, kamilen, baştan başa hep - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DERVİŞ: (Fars) Er 1 Allah için alçakgönüllülüğü ve fukaralığı kabul eden veya bir tarikata bağlı bulunan kimse 2 Fakir ve muhtaç kimse 3 Daha çok lakap olarak kullanılır
DERYA: (Fars) Ka - Deniz, büyük nehir
DERYAB: (Fars) - Akıllı, anlayışlı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DERYACE: (Fars) Ka 1 Küçük deniz 2 Göl
DERYADİL: (Fars) Ka - Gönlü geniş, herşeyi hoş gören
DERYANUR: (fai) Ka - Nur denizi, deryası
DESEN: (Fran) Ka 1 Renksiz çizim 2 Kumaş şekli
DESTAN: (Fars) Ka 1 Hikaye, kıssa 2 Hile, mekr, tenvir 3 Rüstem'in babasının lakabı
DESTE: (Fars) Ka 1 Demet, tutam, takım 2 Kabza, tutacak yer 3On yapraklık altın varak defteri
DESTEGÜL: (Fars) Ka - Gül demeti, destesi
DEVA: (Ar) - İlaç Çare, tedbir � Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DEVAN: (Fars) Er 1 Koşan, seğirten, hızlı yürüyen 2 Koşmak Süratle, hızla gitmek
DEVLEDDİN: (Ar) Er - Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanı*lır
DEVLET: (Ar) - Bir hükümet dairesinde teşkilatlandırılmış olan siyasi topluluk - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Devlet Giray: Kırım hanı (1530-1577) Mübarek Giray'ın oğlu
DEVLETŞAH: (Fars) Er - XV yy yetişen en tanınmış İran edebiyatçısı
DEVRAN: (Ar) Er 1 Dünya, felek 2 Zaman 3 Talih, yazgı
DEVRİM: (Tür) Er 1 Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi 2 Köklü değişiklik, inkılap 3 Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak 4 İhtilal
DİBA: (Fars) Ka 1 Alacalı ipek kumaş 2 Atlas
DİBACE: (Fars) Ka 1 Kitabın başlangıç kısmı, önsöz 2 Kitapların süslü sayfaları
DİCLE: (Tür) - Yakındoğu'nun Türkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DİCLEHAN: (Tür) Er - Dicle'nin hükümdarı
DİDAR: (Fars) Ka 1 Yüz, çehre 2 Görme, görüşme 3 Görüş kuvveti 4 Açık meydanda
DİDE: (Fars) Ka 1 Göz 2 Gözcü 3 Gözbebeği 4 Gözucu
DİDEM: (Fars) Ka - Gözüm
DİHYE: (Ar) Er - Dihye b Halife Kelbi kavmine ait, Hz Rasûlullah (sas)'ın ticaret ortağı Hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir Cebrail (as)'in bazen Dihyetü'l-Kelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur
DİKÇAM: (Tür) Er - Çam gibi uzun Metanetli
DİKMEN: (Tür) Er 1 Koni biçiminde sivri tepe 2 Dağların en yüksek yeri 3 Yayla
DİLAN: (Fars) - Gönüller, yürekler - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DİLARA: (Fars) Ka 1 Gönül alan, gönül kapan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren 2 Bugün elde örneği olmayan eski Türk mürekkep makamlarından biri
DİLAVER: (Fars) Er - Yiğit, yürekli
DİLAVİZ: (Fars) Ka - Gönlün takıldığı, gönüle takılan
DİLAY: (Fars) Ka - Gönlü aydınlatan ay
DİLAZAD: (Fars) Er - Gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat Özgür
DİLBAZ: (Fars) Ka 1 Gönül eğlendiren 2 Güzel söz söyleyen 3 Yüze hoş görünen
DİLBER: (Fars) Ka - Gönül alıp götüren, güzel
DİLBERAN: (Fars) Ka - Dilberler, güzeller
DİLBESTE: (Fars) Ka - Gönül bağlamış, aşık
DİLDAR: (Fars) Ka 1 Birinin gönlünü almış, sevgili 2 Abdülbaki Dede'nin terkib ettiği 7 makamdan biri
DİLDEREN: (Fars) Ka - Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen
DİLEFRUZ: (Fars) Ka - Gönül aydınlatan - (bkz Dilfüruz)
DİLEK: (Tür) Ka 1 Dilenen şey, arzu, istek 2 İsteme, arzu etme, dileme
DİLEM: (Fars) Ka - Gönül ilacı
DİLERCAN: (Fars) Er - Dilekte, istekte bulunan
DİLFERAH: (Fars) Ka - Gönlü ferah, sevinçli
DİLFEZA: (Fars) Ka - Gönlü genişleten, gönlü artıran
DİLFÜRUZ: (Fars) Ka - Gönüle ferahlık veren, sevindiren
DİLGE: (Tür) - Güzel konuşan kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DİLHAN: (Fars) Er - Gönülden söyleyen, içten konuşan
DİLHUN: (Fars) Er - İçi kan ağlayan
DİLKESTE: (Fars) Ka - Gönül çekici
DİLMAN: - (bkz Dilmen)
DİLMEN: (Fars) Ka 1 Güzel 2 Güzel dil bilen, konuşan, söz söyleyen
DİLNUR: (Fars) Ka - Gönlü nurlu
DİLRAH: (Fars) Ka - Gönül yolu
DİLRUBA: (Fars) Ka 1 Gönül kapan, gönül alan 2 Tahminen 2 asırlık bir makam
DİLSAFA: (Fars) Er - Gönlü şen, rahat, dertsiz
DİLSAZ: (Fars) Er - Gönül yapan
DİLSUZ: (Fars) Ka - Gönül yakan, yürek yakıcı
DİLŞAD: (Fars) Ka - Gönlü hoş, sevilmiş
DİLŞAH: (Fars) Er - Gönül hükümdarı, şahı
DİLŞÜKUFE: (Fars) Ka - Gönül çiçeği
DİNÇ: (Tür) Er - Gücü kuvveti yerinde ve sağlıklı
DİNÇAY: (Tür) Er - Kuvvetli ay
DİNÇER: (Tür) Er - Kuvvetli kimse, genç, erkek, yiğit
DİNDAR: (fai) Er - Allah'a inanmış, bağlanmış olan kimse
DİRAHŞAN: (Fars) Ka - Parlak, parlayan
DİRAYET: (Ar) - Zeka, bilgi, kavrayış - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DİREM: (Fars) Er 1 Akça, para 2 Gümüş para
DİRENÇ: (Tür) Er - Karşı koyan kuvvet, mukavemet
DİRİCAN: (Tür) Er - Güçlü, canlı kimse
DİRİĞ: (Fars) Er - Esirgeme, acıma
DİRSEHAN: (Tür) - Dede Korkut hikayelerinde, çocuğu olmadığı için hor görülen sonra da Boğaç Han adında yiğit bir oğula sahip olan kahramanın adı
DİZDAR: (Fars) Er - Kale muhafızı
DOĞA: (Tür) Er - Tabiat karşılığı olarak kuraldışı uydurulmuş kelime
DOĞAN: (Tür) Er - Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş
DOĞANALP: - (bkz Doğan)
DOĞANAY: (Tür) Er - Ayın ilk günleri
DOĞANBEY: (Tür) Er - Doğan gibi atik ve cesur bey Doğan bey: Niğbolu kalesini haçlılara karşı koruyan Osmanlı beyi Yıldırım Bayezid dönemi
DOĞANBİKE: - (bkz Doğan)
DOĞANER: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, yiğit
DOĞANGÜN: (Tür) Er - Sabahın ilk ışıklan
DOĞANHAN: - (bkz Doğanbey)
DOĞANNUR: (Tür) Ka - Nurun doğması
DOĞANTEN: (Tür) Er - Şafak vakti
DOĞAY: (Tür) Er - Ayın doğması
DOĞU: (Tür) Er 1 Doğma bölgesi 2 Güneşin doğduğu yön, şark
DOĞUHAN: (Tür) Er - Doğu ülkesinin hükümdarı, hakimi
DOĞUKAN: (Tür) Er - (bkz Doğuhan)
DOLUNAY: (Tür) - Tam yuvarlak halde görünen ay, bedir, bedr-i tam -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DORUK: (Tür) Er - Tepe, ağaç tepesindeki körpe filiz
DOYUM: (Tür) Ka - Ganimet almış
DÖNDÜ: (Tür) Ka 1 Henüz evlenmemiş kız 2 Örfte devamlı erkek çocuğu olan ailenin son doğan çocuğu kız olursa döndü adını koyarlardı
DÖNE: (Tür) Ka - Karşı ziyarette bulunma - (bkz Döndü)
DUCİHAN: (Fars) Ka - İki cihan, dünya ve ahirct
DUDU: (Fars) Ka 1 Hanım, küçük kardeş 2 Papağan, tuti Bir papağan cinsi 3 Abla, yaşlı ermeni kadın
DUHA: (Ar) 1 Kuşluk vakti 2 Kur'an-ı Kerim'de 93 surenin ismi -Kız ve erkek adı olarak kullanılır
DUHTER: (Fars) Ka - Kerime, kız
DUMRUL: (Tür) Er - Dede Korkut hikayelerinde geçen bir kahramanın adı
DURALİ: - (bkz Dursunali)
DURAK: (Tür) Er 1 Yolu taşıyan araçların düzenli olarak durdukları yer 2 Durma, dinlenme 3 Cümle sonuna konulan nokta
DURAN: (Tür) Er - Hareketsiz halde bulunan, sabit
DURANAY: (Tür) Ka - Ayın en uzun süre gökyüzünde kaldığı zaman
DURCAN: (Tür) Er - Canlı kal, ömrün uzun olsun*
DURDU: (Tür) Ka - (bkz Dursaliha)*
DURHAL: (Tür) Er - Hal üzere kal, olduğun gibi kal*
DURKADIN: , Tür) Ka - (bkz Dursaliha)*
DURKAYA: (Tür) Er - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri isim*
DURMUŞ: (Tür) Er - (bkz Dursun)*
DURNA: (Tür) Er - Bir cins kuş Turna
DURSALİHA: (tai) Ka - Erkek çocuğu olmayan ailelerin en son doğan kız çocuklarına verdikleri ad*
DURSUN: (Tür) Er - Çocukları devamlı ölen ailelerin yeni doğan çocuklarına verdikleri ad *
DURSUNALİ: (tai) Er - Kız çocuğu olmayan ailelerin en son doğan erkek çocuklarına verdikleri isim*
DURU: (Tür) Ka - Saf, berrak
DURUALP: (Tür) Er - Özü temiz yiğit
DURUCAN: (Tür) Er - (bkz Durualp)
DURUGÜL: (Tür) Ka - Temiz, saf gül
DURUHAN: - (bkz Durualp)
DURUKAN: - (bkz Durualp)
DURUL: (Tür) Er 1 Berrak, saf duruma gel 2 Dibe çöken şey, tortu
DURUSAN: (Tür) Er - Temiz olarak tanınmış kimse
DURUSOY: - (bkz Durusan)
DUYGU: (Tür) Ka 1 His 2 Duyulan, işitilen, hissedilen şey
DUYSAL: (Tür) Ka - Duymakla, hissetmekle ilgili olan
DÜCANE: (Ar) Er - sahabe-i kiramdan önemli bir şahsiyetin adı
DÜDEN: (Tür) 1 Yer altında akan suların kireçli tabakaları eriterek meydana getirdikleri tabii kuyu 2 Bataklık, girdap - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DÜLFİN: (Ar) Ka - Arap astronomları tarafından Delphinus yıldız kümesine verilen isim
DÜNDAR: (Fars) Er 1 Eski Fars hükümdarı 2 Arkayı gözeten, koruyan asker
DÜRDANE: (Fars) Ka 1 İnci tane*si 2 Sevgili, kıymetli
DÜREFŞAN: (Fars) Ka 1 İnci serpen 2 İnci gibi söz söyleyen ağız
DÜRİYYE: (Ar) Ka 1 İnci gibi parlayan, parlak 2 Parıltılı yıldız
DÜRNUR: (Fars) Ka - İnci ışığı
DÜRRE: (Ar) Ka - İnci tanesi
DÜRÜST: (Fars) Er 1 Doğru, düzgün, sağlam 2 Bütün, tam
DÜRVEŞ: (Fars) Ka - İnci gibi
DÜZEY: (Tür) - Seviye karşılığı olarak uydurulmuş olmayan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
DÜZGÜN: (Tür) 1 Girintisi, çıkıntısı, pürüzü olmayan 2 Düzeltilmiş, tesviye edilmiş 3 İyi düzen verilmiş 4 İntizamlı, nizamlı 5 Yolunda, rayında 6 Kadınların yüzlerine sürdükleri beyaz veya kırmızı boya - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır

Alıntı Yaparak Cevapla

İsimler Sözlüğü

Eski 11-04-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İsimler Sözlüğü



E

EBAN: (Ar) Er - Eban b Osman b Affan: Hz Osman'ın üçüncü oğlu olup valilik etmiştir Cemel vakasında Hz, Aişe'ye refakat etmiştir
EBBEDULLAH: (Ar) Er - Allah ebedi eylesin, daim eylesin
EBECEN: (Tür) Er - Akıllı çocuk
EBED: (Ar) - Sonu olmayan gelecek - İsim olarak kullanılmaz
EBER: (Ar) - Hayırlı, şerefli, faziletli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
EBHER: (Ar) Er - En parlak
EBRA: (Ar) Er 1 Ürkme, kaçma 2 Birden bire ölme
EBRAR: (Ar) Er 1 Hayır sahipleri 2 İyiler, dindarlar, özü sözü doğru olanlar Şeş Ebrar: Altı hayır sahibi, Hz Ebu Bekir, Hz Ömer, Hz Osman, Hz Ali, Hz Hasan, Hz Hüseyin
EBRU: (Fars) Ka 1 Kaş 2 Bulut renginde, buluta benzer, bulut gibi dalgalı, bulutlu 3 Kağıt üzerine kendine has usulle yapılan, mermer, damarları gibi dalgalı şekilli süsleme Ciltçilikte ve hüsn-ü hat'ta kullanılır
EBU: (Ar) Er - Baba, ata (bkz Ebi, peder)
EBU ALİ SİNA: (İbn Sina) Ali Sina'nın babası anlamında Ünlü Türk bilgini
EBUBEKİR: (Ar) Er - Deve yavrusunun babası - Hulefa-i Raşidin'in ilkidir Hz Ebubekir'in lakabı Rasûlullah (sas)'ın nübüvvetinden önce de sonra da en yakın arkadaşı olmuştur
EBU CEHİL: (Ar) Er - (Ebu'l-Hakem Amr b Hişam b el-Muğire) İs*lam'ın doğuşunda müslümanların en büyük düşmanlarından Mekkeli müşrik Müslümanlara en büyük işkeneler onun tarafından yapıldı Cehalet ve bilgisizliğin babası anlamında Ebu Cehil denildi Hakkında ayetler indi Bedir savaşında İslam mücahidi İbn Mes'ud tarafından öldürüldü
EBU DAVUD: (Ar) Er - Süleyman b el-Eşas es-Sicistani Kütüb-i Sitte'den birisi olan Sünen-i Ebu Davud'un müellifi Büyük hadis bilgini 500000 hadis arasından seçtiği 4800 hadisten oluşan Sünen'i, ahlak, tarih ve fıkıhla ilgili meseleleri içerir
EBU EYYUB EL-ENSARİ: (Ar) Er - Asıl adı Halid b Seyd'dir Sahabedendir Rasûlullah Medine'ye geldiğinde ilk önce onun evinde misafir oldu İstanbul'a kadar gelip Bizanslılarla savaştı
EBU HANİFE: (Ar) (Nu'man b Sabit) Hanefi mezhebinin kurucusu Müetehid, alim (Küfe 699-Bağdat 787) Kabil'den gelen büyük babası Kufe'ye yerleşti İslami ilimler sahasında mükemmel bir eğitim gören İmam-ı Azam ictihad edebilecek seviyeye geldi Devrinin en meşhur bilginidir Küfe kadılığı teklifini reddedince Halife Mansur onu hapse attırdı Hapishanede iken vefat etli
EBU HUREYRE: (Ar) Er - Suffe ashabındandır Birçok hadis rivayet etmiştir
EBU UBEYDE B EL-CERRAH: (Ar) Er - (571-639) (Amr b Abdullah) İslami ilk kabul eden sahabelerden biri Cennetle müjdelenmiştir Çeşitli cephelerde ordu komutanlığı yaptı Suriye'de vefat elti
EBU ZER: (Ar) Er - Altın sahibi, servet ve zenginlik sahibi
EBU ZER EL-GIFARİ: (Ar) Er -Sahabedendir
EBYAR: (Ar) Er - Pek ak, pek beyaz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ECE: (Tür) Ka 1 Baş reis 2 Kraliçe 3 Ana 4 Yaşlı kadın
ECEGÜL: (Tür) Ka - (bkz Ece)
ECEHAN: (Tür) - (bkz Ece)
ECEMİŞ: (Tür) Er - Çok bilmiş
ECER: (Tür) Er - Yeni, güzel, iyi
ECHER: (Ar) Ka 1 Son derece güzel kadın 2 Gündüz iyi görmeyen karmaşık gözlü
ECİR: (Ar) Er 1 Bir iş ya da emek karşılığı verilen şey 2 Sevap 3 Aziz sevgili
ECMEL: (Ar) - En güzel, en yakışıklı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ECVED: (Ar) Er 1 En iyi olan 2 Eli açık cömert - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak okunur
EDA: (Ar) Ka - 1 Naz, cilve 2 Kurum, caka 3 Alınan şeyi geri ödeme 4 Bir vazifeyi yerine getirmek
EDAGÜL: (Tür) Ka - (bkz Eda)
EDEBALİ: (Tür) Er - (Öl: 1325) Osman Gazi'nin kayınpederi ve hocası Osmanlı imparatorluğunun kuruluşunda önemli bir rolü oldu
EDGÜ: (Tür) Er - İyi
EDGÜALP: (Tür) Er - İyi yiğit
EDGÜER: (Tür) Er - (bkz Edgü)
EDGÜKAN: (Tür) Er - (bkz Edgü)
EDHEM: (Ar) Er Karayağız at -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır İbrahim Edhem: İslam tarihinde meşhur sofi
EDİB: (Ar) Er 1 Edepli, terbiyeli, zarif, nazik 2 Edebiyatla uğraşan kimse - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır Edip Ahmet Yükneki: (XII yy) Türk şair yazar Tek ve önemli yapıtı Süleymaniye kütüphaneside mevcut olan Atabetul Hakayık isimli eserdir
EDİBE: (Ar) Ka - (bkz Edip)
EDİM: (Ar) Er - Fiil, amel
EDİZ: (Tür) Er 1 Yüksek, yüksek yer 2 Ulu, yüce, değerli
EDRİS: (Ar) Er - (bkz İdris)
EDVİYE: (Ar) Ka - Devalar, ilaçlar, çareler
EFADİL: (Ar) Er - Pek mümtaz olanlar, çok bilgililer
EFAHİM: (Ar) Er - En ulu, pek büyük ve saygıya layık kimseler
EFAZIL: (Ar) Er - (bkz Efadıl)
EFDAL: (Ar) 1 Çok faziletli, yüksek derecede 2 Tercihe şayan, müreccah - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
EFE: (Tür) Er 1 Ağabey, büyük kardeş 2 Yiğit, cesur 3 Kabadayı
EFEKAN: (Tür) Er - Efe soyundan gelen
EFGAN: (Fars) Er - Figan, ağlayıp inleme, feryat
EFGEN: (Fars) Er 1 Düşüren, yıkan, yere atan 2 Alıcı, yakıcı, düşürücü - (bkz Figen)
EFHEM: (Ar) Ka 1 Çabuk anlayan 2 Zihni açık olan 3 Daha ulu, çok büyük şeref sahibi fehametli - (bkz Fehamet)
EFİDE: (Ar) Ka - Yürekler, kalpler, gönüller
EFİL: (Tür) - Rüzgar, dalgalanma -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
EFKAR: (Ar) Er 1 Düşünceler 2 İç sıkıntısı, kaygı
EFKEN: (Fars) Er - Düşkün
EFLAK: (Ar) Er 1 Semalar, felekler, yükler, küreler, zamanlar 2 Bahtlar, talihler, kaderler
EFLAKİ: (Ar) Er - Gökte oturan melek - Eflaki Şemseddin Ahmet Dede: (1360) Osmanlı sufi ve yazar Mevlana'ya dair Menakıbü'l-Arifin adlı eserin müellifi
EFLATUN: (Yun) Er 1 Açık mor 2 Aristo'nun hocası, Sokrat'ın talebesi, ünlü Yunan filozofu
EFRAHİM: (İbr) Er - Hz Yusuf un ikinci oğlu Orta Filistin'de yerleşen İsrail kabilesine adını verdiği söylenir Bu kabile Hz Süleyman'ın ölümünden sonra asıl İsrail topluluğunun 12 kola ayrılmasında etken oldu
EFRAS: (Ar) Er - Atlar, beygirler, kısraklar
EFRASİYAP: (Fars) Er - Turan Türkleri büyük kahraman kağanının Farsça adı Alp er Tonga asıl adıdır Büyük İskender'den evvel yaşamıştır Kaşgar'daki ilk müslüman Türk sülalesi Karahanlıların Afrasiyab neslinden geldiği söylenmektedir Alper Tonga Hüsrev tarafıandan öldürülmüştür
EFRAZ: (Fars) Ka - Kaldıran, yükselten - Firar Yükselten, mümtaz, büyük, meşhur, maruf
EFRİDUN: (Fars) - Cemşid soyundan anlayış ve zekasıyla meşhur bir İran hükümdarı
EFRUG: (Fars) 1 Parıltı, ışık 2 Nur - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
EFRUZ: (Fars) Ka 1 Şule, parıltı 2 Aydınlatan, parlatan 3 Tutuşturan, yakan Gösterişli güzel
EFSANE: (Fars) Ka 1 Asılsız hikaye 2 Masal, boş söz, saçma sapan lakırdı - Dillere düşmüş, maşhur olmuş hadise
EFSER: (Fars) 1 Taç 2 Subay -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır, (bkz İklil)
EFSUN: (Fars) Ka 1 Efsun, büyü, sihir, gözbağcılık, (bkz Füsun)
EFŞAN: (Fars) Ka - Eklendiği kelimelere "saçan, dağıtan, serpen, silken" manası verir - Gülefşan: Gül saçan
EFZA: (Fars) - Artmak, çoğalmak -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
EGE: (Tür) Ka 1 Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her halinden sorumlu olan 2 Yaşça büyük, ulu 3 Sahip
EGEMEN: (Tür) Er - Hakim, hüküm süren karşılığı olarak kullanılan bu kelime, hem kök, hem de ek olarak yanlıştır Türkçe'de ne "eğe" kökü, ne de "man-men" şeklinde isim yapım eki vardır
EGENUR: (Tür) Ka - (bkz Ege)
EGESEL: (Tür) Er - (bkz Ege)
EĞİLMEZ: (Tür) Er - Başkalarının baskısını ve üstünlüğünü kabul etmeyen, baş eğmeyen
EĞİN: (Tür) Er - sırt, arka
EHAD: (Ar) 1 Bir, tek 2 İlk sayı 3 Allah'ın isimlerinden, bir ve tek olan Allah - İsim olarak kullanılmaz
EHİL: (Ar) Er 1 Sahip, malik 2 Becerikli, yetenekli 3 Karı-kocadan her biri
EHLİMEN: (Ar) Er - inançlı inanan kimse
EHLİYET: (Ar) Ka 1 İşe yarar halde bulunuş, bir işi hakedebilecek durumda bulunuş, selahiyet, yetki 2 Mahirlik, iktidar, liyakat, kabiliyet, kifayet, mensubiyet 3İktidar, kabiliyet ve liyakat vesikası
EHLULLAH: (Ar) Er 1 Allah'ın adamı, veli, evliya 2 Allah'a teveccüh etmiş, kulluğunu yanlız ona yöneltmiş Küfür ehlinden, ve şirkten kaçınan
EKABİR: (Ar) Er - Rütbece, görgü ve faziletçe büyük olanlar, devlet ricali
EKBER: (Ar) Er - Daha büyük, çok büyük, en büyük, pek büyük, azam -Allah'ın sıfatlanndandır Kur'an-ı Kerim'de 23 yerde geçer İsim olarak kullanılması iyi değildir Hindistan'a hakim olan Türk hükümdarı
EKE: (Tür) Er 1 Bilgili, deneyli, olgun 2 Kurnaz, açıkgöz 3 Bilmiş çocuk 4 Dahi
EKEMEN: (Tür) Er - (bkz Eke)
EKER: (Tür) Er - Toprakla uğraşan
EKİM: (Tür) Ka 1 Toprağa ürün ekme işi 2 Yılın onuncu ayı
EKİN: (Tür) Ka 1 Ekilmiş tahılın sürmüşü, tarlada bitmiş tahıl 2 - Kültür
EKİNER: (Tür) Er - (bkz Ekin)
EKMEL: (Ar) Er l Daha, pek kamil, mükemmel ve kusursuz olan 2 En uygun, en eksiksiz 3 Ekmel-i Enbiya: Hz Rasûlullah (sas) 4 Dinin tamamlanması Maide suresi ayet, 3
EKMELEDDİN: (Ar) Er 1 Dinin en olgunu, en olgunlaştırdığı isim 2 Dinin tamamı - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır - (bkz Ekmelettin)
EKREM:(Ar) Er 1 Daha, en kerim 2 Çok şeref sahibi, pek cömert, çok eli açık Ekremü'l-Ekremin: Cenab-ı Hak (Alak suresi: 3 )
EKVAN: (Ar) Er - Varlıklar, alemler, dünyalar - (bkz Evren)
ELA: (Ar) Ka - Sarıya çalan kestane rengi, göz rengi
ELANUR: (Ar) Ka - (bkz Ela)
ELBURZ: (Fars) - 1 Kafkaslarda en yüksek dağ 2 Uzun boylu yakışıklı kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ELÇİ: (Tür) Er 1 Başka bir devlet nezdinde devletini temsil eden kişi 2 Sefir 3 Allah'ın gönderdiği rasul ve nebiler
ELDEMİR: (Tür) Er - Demir gibi güçlü el
ELFAZ: (Ar) Er - Sözler, sözcükler
ELFİDA: (Ar) Ka - Feda etme, gözden çıkarma, verme
ELFİYE: (Ar) Ka l- 1000 mısralık manzume 2 Manzum risaleler
ELGİN: (Tür) Er - Garip, yurdundan ayrılmış
ELHAN: (Ar) - Nağmeler, ezgiler -erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ELİF: (Ar) Ka 1 İslami alfabenin ilk harfi Ebccd hesabında değeri birdir 2 Musikide "la" notasını ifade için kullanılır 3 Ülfet eden, dost, tanıdık 4 Alışmış, alışkın, alışık - İki kelimeli isimler yapılabilir (Elif Beyza, Elif Nur vs)
ELİFE: (Ar) Ka - (bkz Elif)
ELMAS: (Yuni) Ka 1 Bilinen kıymetli taş 2 Pek sevgili ve kıymetli 3 Billurlaşmış saf ve şeffaf karbon 4 Ucunda sivri bir elmas parçası bulunan ve cam kesmekte kullanılan alet
ELVAN: (Ar) - Levnler, renkler, çok renkli, polikrom - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ELVİDA: (Ar) - Allah'a ısmarladık Allah'a emanet olun yollu ayrılık hitabı, (bkz el-Firak, el-Veda) - Erkek ve kadın ismi olarak kullanılır
ELYESA: (Ar) Er - Kur'an-ı Kerim'de adı geçen bir peygamber
EMAN: (Ar) Er 1 Emniyet 2 Himaye, masuniyet Güvence - Müslüman her ferde eman verebilir
EMANET: (Ar) Ka 1 Emniyet edilen kimseye bırakılan şey, eşya veya kimse 2 Osmanlı devletinde bazı devlet dairelerine verilen isim
EMANETULLAH: (Ar) Er - Allah'ın emaneti
EMANULLAH: (Ar) Er 1 Allah'ın emaneti Devletin tebası, halk, millet
EMEÇ: (Tür) Er 1 Hedef 2 Yamaç 3 Henüz memeden kesilmemiş buzağı
EMEK: (Tür) Er 1 Uzun, yorucu ve özenli çalışma 2 Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü
EMEL: (Ar) Ka 1 Ümit 2 Şiddetli arzu, hırs, tamah 3 Uzun zamanda gerçekleşebilecek arzu 4 İnsan ömrünün yetmeyeceği hülyalar, kuruntular
EMİN: (Ar) Er 1 Korkusuz kimse 2 Emniyette olan 3 İnanan, güvenen 4 İnanılır, güvenilir 5 Şüpheye düşmeyen, kati olarak bilen 6 Emanet olarak idare edilen dairelerin başı - 7 (Hz Muhammed (sas) ve Cebrail'in adı
EMİNE: (Ar) Ka - 1 Arapça'daki Amine kelimesinin Türkçeleştirilmiş şeklidir 2 Peygamberimizin annesi
EMİR: (Ar) Er 1 Bir kavmin, bir şehrin başı 2 Büyük bir hanedana mensup kimse 3 Peygamberimizin soyundan gelen 4 Kumandan 5 Abbasi devletinde başkomutan 6 Osmanlı devletinde beylerbeyi ve Tanzimat'tan sonra sivil paşalığın ilk derecesi
EMİRE: (Ar) Ka - (bkz Emir)
EMİRHAN: (ati) Er - (bkz Emir) - "Emir" kelimesine "han" eki getirilerek iki isimden meydana gelmiştir
EMİR SULTAN: (Ar) Er I Beyazıd zamanında Buhara'dan Bursa'ya hicret eden mutasavvıf
EMRAH: (Tür) Er - Anadolu saz şairlerinden
EMRAN: (Ar) Er - Kürkler, hayvan derileri
EMRE: (Tür) Er - Aşık Mübtela Vurgun
EMREDDİN: (Ar) Er - Dinin emrettiği - Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır
EMRİ: (Ar) Er - Emirle ilgili
EMRİYE: (Ar) Ka - (bkz Emri)
EMRULLAH: (Ar) Er - Allah'ın emri
EMSAL: (Ar) Er 1 Kıssalar, hikayeler, destanlar 2 Numuneler, örnekler 3 Eş benzer 4 Yatış denk 5 Katsayı
ENAM: (Ar) Er 1 Bütün mahlukat, yaratılmış her şey 2 Halk, insanlar Seyyidü'l-Enam: Halkın ulusu Rasûlullah (sas) 3 Kur'an-ı Kerim'in 6 Suresinin adı 4Bazı ayet ve duaları içeren dua kitabı
ENBİYA: (Ar) Er - Peygamberler
ENDER: (Ar) Er - çok az, çok seyrek, çok az bulunur, pek nadir
ENER: (Tür) Er - En yiğit, en kahraman kişi
ENERGİN: (Tür) Er - En olgun, çok olgun
ENES: (Ar) Er 1 İnsan 2 Enes b Malik: (Basra 709) Rasûlullah (sas)'den çok hadis nakleden sahabelerdendir Hicretten sonra annesi onu, 10 yaşındayken Rasûlullah (sas)'ın hizmetine vermiştir Rasûlullah (sas)'ın vefatına kadar yanında kalmıştır 97-107 yaşına kadar yaşadığı rivayet edilmektedir
ENFA: (Ar) - Çok yararlı, daha çok faydalı, (bkz Nafi) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır
ENFAL: (Ar) Er 1 Ganimet 2 Kur'an-ı Kerim'in 8 suresinin adı
ENFES: (Ar) Ka - Çok güzel, en güzel
ENGİN: (Tür) Er 1 Ucu, bucağı görünmeyecek kadar çok geniş 2 Denizin kıyıdan çok uzaklarda bulunan geniş bölümü, açık deniz 3 Değer ve fiyatı düşük olan 4 Yüksekte olmayan, alçak yer
ENGİNALP: (Tür) Er - Değerli yiğit
ENGİ A Y: (Tür) Er - (bkz Engin)
ENGİNER: (Tür) Er - İyi, güzel, değerli insan
ENGİNİZ: (Tür) Er - İz bırakacak kadar değerli insan
ENGİNSOY: (Tür) Er - Geniş soydan gelen
ENGİNSU: (Tür) Er - Açık deniz
ENGİNTALAY: (Tür) Er - Büyük deniz, okyanus
ENGÜR: (Tür) Er 1 Çok gür 2 Bereketli
ENHAR: (Ar) - Irmaklar, çaylar - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Enhar Kur'an-ı Kerim'de cennetlerin altlarından akan ırmaklar
ENİS: (Ar) Er 1 Dost arkadaş 2 Yar, sevgili
ENİSE: (Ar) Ka - (bkz Enis)
ENSAR: (Ar) Er 1 Yardımcılar, muavinler, müdafiler, koruyucular 2 Medine'ye hicretle Mekkeli muhacirlere yardım eden, Medineli müslümanlara verilen ad Kur'an-ı Kerim'de çok geçen kelimelerden birisidir
ENSARULLAH: (Ar) Er - Allah yolunda Rasûlullah (sas)'a yardım edenler
ENVAR: (Ar) Er - Ziyalar, aydınlıklar, ışıklar, parlaklıklar - (bkz Ziya)
ENVER: (Ar) Er - Daha nurlu, en nurlu, çok parlak
ERACAR: (Tür) Er - Becerikli erkek
ERAKALIN: (Tür) Er - Alnı ak, dürüst erkek
ERAKINCI: (Tür) Er - Yiğit akıncı
ERAKSAN: (Tür) Er - Temiz adlı yiğit
ERALKAN: (Tür) Er - Al kanlı yiğit
ERALP: (Tür) Er - Yiğit erkek
ERALTAY: (Tür) Er - (bkz Eralp)
ERANDAÇ: (Tür) Er - (bkz Eraltay)
ERANIL: (Tür) Er � Yiğitliğinle anıl, tanın
ERASLAN: (Tür) Er - Aslan gibi, güçlü kuvvetli erkek
ERAVEND: (Fars) Er 1 Şevk, arzu, istek 2 Şan, şeref

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.