Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayelerkurgularkabuslarkasırgalar, korkunç

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




ÖLÜMÜN GETİRDİĞİ KOLYE


Norfolk Muzesindeki ofisimde bir Kasim gecesi yakin bir arkadasim ve meslektasimla hem kahve iciyor hem de biyoloji uzmani olarak ornek toplamak uzere ciktigimiz seyahatlerde edindigimiz tecrubelerimizden konusuyorduk

Derken zil sesi duyuldu Biri sabirsizca kapinin zilini caliyordu


Geceleri bazi kimselerin calismak icin muzeye geldikleri olurdu Ben de hep onlara kapiyi acardim; onlar bizce taninan kimselerdi Tecrubeme dayanarak her kapi calinisinin kime ait oldugunu ogrenmistim


Fakat ben bu zil calinisini ilk defa duyuyordum Cok kisa ve yavasti Tereddut ederek arkadasim Roland Young'a baktim Saat 23'u epey gecmisti Kapiyi actim


Karsimda annem duruyordu Ayaklari dort karis kara gomulmus cevresinde ucusan kar tanelerinin arasinda ne kadar ufak ve bitik bir gorunusu vardi Bir insanin annesinin gecenin 11'inde kapiyi calmasinda tuhaf bir taraf yoktur ama ben annemin baska bir kit'ada oldugunu Fransa'da Paris'te bir hastahanede yattigini kemik kanserinden olum halinde oldugunu biliyordum Halbuki ben Amerika'da Norfolk Muzesinde mudur olarak gorev yapmaktaydim


Aptallasmis kalmistim Anneme o an soylediklerimi neden soyledigimi bilmiyorum Belki yuzundeki garip ifade belki mutlu olan insanlarin yuzunde gorulen gulumseyis hayir belki de gozlerinin bos bakisi gozlerinde yanip sonen tarif edemeyecegim fosforlu bir isik beni oyle konusturdu Ruhunun baska bir aleme uctugunu anlamistim O konusmadi


"Ne zaman oldun?" diye birden sordum Utanarak gulumsedi ve "Benim oldugumu nereden biliyorsun?" diye sordu


"Ne iyi ettin de beni gormeye geldin"


"Sana bir gun Amerika'ya donecegimi soylememis miydim?" dedi ve ekledi; "Iste geldim!"


Roland birden atildi "Allahaskina durun Bana ne yapmak istediginizi bilmiyorum ama bu sacmaliklara inanmayi kesinlikle reddederim" diye haykirdi


"Fakat karsindaki annem Roland nasil inanmak istemezsin?"


"Annen hasta buraya kadar nasil gelebilir?"


Ilk defa olarak aklimla dusunup yavasca mirildandim: "Annem oldu" dedim


Bundan sonra annemle eski gunleri konusmaya basladik; kisa zaman sonra eskiye o kadar dalmistik ki Roland'in odadaki varligini tamamen unuttuk Muzenin ici cok sessizdi Tavanda asili martilar sanki ucmak uzereydiler Doldurulmus her cins hayvan her koseden sanki bize bakiyordu


Daha sonra annem "Vakit gec oluyor oglum Kentucky'deki kizkardesine gidecegim yola cikmam gerek" dedi


Ayaga kalkti ve elime bir sey verdi Onu kapiya kadar goturdum ve tam gule gule diyecegim zaman baktim birden kaybolmus Roland'a dogru dondum O annemin bir iki saniye once durdugu yere gozlerini dikmis saskin saskin bakiyordu


"Sana ne verdi?" diye sorunca birden aklim basima geldi Avucum actim Icinde ufak bir kolye duruyordu Bunu anneme cocukken alip hediye etmistim Ustunde "Annesine Roger'dan sevgiler" kazinmisti


Roland'a gosterdim


"Bu kadari bana fazla Ben korkutuk sarhos olmaya gidiyorum!" diye bagirdi


"Ama seninle gercek ve tabiat disi seylerden uzun uzun konusmustuk Bu her tarafimizi sarmis gibidir Bilim onun pesinden uzun zamandir kosmasina ragmen yanina bile yaklasamamistir" dedim


Annemin olum ilanini okudugum gunun ertesi Paris'teki babamdan su mektubu aldim:


"Sevgili oglum


Bildirecegim haberin sana ne kadar aci verecegini biliyorum cok metin olmalisin Sevgili annecigin dun 5 Kasim aksami aramizdan ebediyen ayrildi


Onun son defa gozlerini kapadigini gormek beni kedere bogdu Emin ol ki bu son kendisi icin cok hayirliydi Olmeden once cok aci cekti Olumu beni sonsuz acilara bogmasina ragmen kurtulmasina sevindim cunku hastaliginin caresi yoktu En nihayet biliyorum ki bundan sonra aci cekmeyecek Tanri rahmet eylesin


Butun kalbimle annenin aramizdan ayrilisinin verdigi kederi olgunlukla kabul etmeni temenni eder benim de kendimde ayni kuvveti bulmami Tanri'dan dilerim


Seni her zaman seven Baban"


Annemin hayaletini bir hayli sure sonra yine gordum Amazon ormanlarinda kamp kurmustum Agustos 1962'de bir gece cadirimin disinda otururken birden piril piril bir duman halinde gozuktu Anlamadigim bir sey icin beni uyarmaya calisiyordu benden epey uzakta durmustu ve fisilti halinde konusuyordu


Ertesi gun nehirden yukari dogru botlarla ilerlemeye basladik Katil ruhlu bir rehber bizi tuzaga dusurdu Yanimdaki arkadaslarim vahsi Aucas Kabilesinin elinden yaralanmadan kurtulabildiler Fakat ben belkemigime saplanan bir zehirli okla yaralanmistim


Kendime geldigim zaman bir hastahanede yatagimdaydim Oraya hemen getirildigimi ve bir haftadir kendimi bilmeden yattigimi ogrendim


Doktoru daha sonra gordugumde:


"Bizi fena korkuttunuz Yukardan biri sizi gercekten cok seviyormus Umidimizi kesmistik" dedi

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




KORKUNÇ HAYALET



Gecen yuzyilda Kralice Victoria'nin en iyi siyaset adamlarindan biri olan Lord Dufferin'in asil adi Frederic Temple Hamilton Blackwood idi Hindistan'i yonetmis St Petersburg'da Roma'da ve nihayet Paris'te elcilik yapmisti

Lord Dufferin bir yazarin oglu idi ayni zamanda uyanik bir zekasi vardi Her seyi gercekci bir acidan gorurdu Herhalde anlatacagim macera kendisinin basina gelmeseydi etkisinde kalmak bir yana bunun gercek olduguna bile inanmazdi Lord Dufferin'in basindan gecen bu sasirtici ve esrar dolu olay hala Ingiltere'de unutulmamis klasik bir hikaye halini almistir


Paris'teki gorevine baslamadan once Irlanda'da Cork yakinlarinda oturan arkadaslarinin yaninda birkac hafta tatil yapti Bir gece aniden anlasilmaz bir korku hissine kapilarak uyandi Tekrar uyuyamayinca kalkarak odada gezinmeye basladi Perdelerin arasindan ayin yusyuvarlak oldugunu gorunce pencereyi acti Gece cok sessizdi Ilerideki cayir ve agaclar gumus rengi piriltilar saciyorlardi Birden bu agaclarin altinda bir sey kipirdadi Lord Dufferin pencereden geri cekilerek bekledi ve sirtinda uzun bir sandik tasiyan bir adam gordu Adam cayirdan gecti ve ilerideki bahce kapisindan girerek kumlu yolda eve dogru ilerlemeye basladi Tam pencerenin onunde durakladi basini kaldirarak yukariya bakti ve Lord Dufferin ile gozgoze geldi


Lord birden tarifsiz bir korkuya kapildi Boylesine cirkin ve korkunc bir yuz omrunde gormemisti Bakislari bir sure birbirine kenetlendikten sonra adam basini cevirerek ilerlemeye devam etti Lord Dufferin onun omuzunda bir tabut tasidigini o zaman farketti


Ertesi sabah olayi arkadaslarina anlatti Ama yabanciyi taniyan cikmadi Kimse oralari ile ilgili bir hayalet ya da cin peri hikayesi bilmiyordu Zaten ev yeni yapilmisti Lord ev sahiplerinin bu olaya inanmadiklarini gorunce fazla israr etmedi Kendisi hayal ya da ruya gormediginden emindi


Birkac yil sonra - bu arada Lord Dufferin coktan Paris'te elcilik gorevine baslamis ve basindan gecen olayi unutmaya yuz tutmustu - Buyuk Otel'de bir konferansa davet edildi


Tam otelin asansorune binmek uzereyken gozu asansorcuye ilisti Irlanda'da o gece gordugu adami tanimisti Dehsetle geriye cekildi Asansorcu de kapiyi kapatti ve asansor hareket etti Lord Dufferin de merdivenlerden cikmaya baslamisti ki cigliklar duyuldu ve kopan asansor korkunc bir gurultuyle ucuncu kattan asagiya dustu Icindekilerden bir cogu bu kazada can verdiler Asansorcu de bunlarin arasindaydi


Cesetler disariya cikartilirken Lord Dufferin adamin yuzunu bir kere daha inceledi Evet bu gercekten o gece gordugu yuzdu Otel idaresine basvurunca asansorcunun o gun icin gecici olarak tutldugnu ogrendi Kimse onu tanimiyordu Adamin kimligini polis de tespit edemedi Onu daha once gormus olan kimse de bulunamamisti

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




GİZLİ ÇEKMECE



Koydeki komsumuz Elise yeryuzunde kimsesi olmayan fakir ve yasli bir kadindi Yatagindan kalakamayacak kadar hastalandigi zaman en tabii insanlik gorevi olarak doktor cagirdim ve hastaligi suresince ona baktim

Olume yaklastigi son gece yaninda bulunuyordum Onun uzerimde dolasan minnet dolu tatli bakislarini ve halsiz gulumseyisini unutamam Sabaha dogru bana: "Sizin gibi bir kizim olmasini cok isterdim… Size soyleyecegim…" ve sustu Gozleri agir agir kapandi solugu hafifledi komaya girdi


Ertesi gun de ogle uzeri ruhunu teslim etti ¤¤¤¤en yedi yasindaydi


Cenazesinde sadece ben ve yakinlarim vardi


Aradan bir kac gun gecti…


Ruya gorup gormedigimi uyanik olup olmadigimi kesin olarak soyleyemeyecegim Bir gece yasli kadini gordum: Karyolamizin ucunda ayakta duruyordu… genclesmis gibiydi uzerinde o ana kadar hic gormedigim suslu bir elbise vardi


Gayet belirli bir sekilde bana:


"Yavrum! Senin sayende omrumun son gunlerini cok rahat gecirdim" Dedigini duydum "Sevildigimi hissettim… Sana tesekkur etmek istiyorum yavrum… Bahceme git… Buyuk kestane agacinin dibindeki topragi kaz Orada kucuk bir cekmece bulacaksin… Senindir… Bunun icin bana tesekkur etme kizim… Benim icin endiselenme… Simdi oyle mutluyum ki… Ara sira yasli Elise’yi dusun! Benim icin dua et… Hoscakal…"


Sozler sona erince buharlasir gibi oldu boslukta dagilarak gozden siliniverd!


Yanimda yatan esimin duzenli nefes alislarini duyuyordum Elise gorundugu zaman uyanik miydim yoksa o geldigi zaman mi uyanmistim tekrar ediyorum bu konuda kesin olarak hic bir sey soyleyemeyecegim…


Ertesi sabah geceki olayi anlattigim zaman kocam sozlerimi supheci hatta hafiften alayci bir tavirla karsiladi


Ama ben her seye ragmen buyuk kestane agacinin altinda bir arastirma yapmaya karar vermistim Sonunda israrlarim karsisinda benimle gelmeye razi olan esimle beraber gidip agacin yarim metre cevresini kazdigimiz zaman kucuk bir celik cekmece bulduk Cekmecenin paslanmis kilidini kolayca actik; icinde 30000 altin ve Elise’in sararmis bir fotografi vardi!


Bu anlatilmasi guc garip olay uzerimizde bir sok etkisi yapmisti! Ben gunlerce etkisinden kurtulamadigim bir sinir krizi gecirdim


Paranin onemli bir kismi ile dostumuza guzel bir mezar yaptirdik


Bu garip esrarli olayi nasil aciklayacagimi hala dusunuyorum

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




şimdi de biraz piramitlerden bahsedelim:


Piramitlerin Esrarı


* Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır Bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar bulunmaktadır


* Piramit kimin adına yapıldıysa onun bulunduğu odaya yılda sadece 2 kez güneş girmektedir (doğduğu ve tahta çıktığı günler)


* Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür


* Piramitlerin içerisinde ultra sound radar sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır


* Kirletilmiş suyu birkaç gün Piramit'in içine bıirakırsanız; suyu arıtılmış olarak bulursunuz


* Piramit'in içerisinde süt birkaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelir


* Bitkiler Piramit'in içinde daha hızlı büyürler


* Piramit'in içine bırakılmış su 5 hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir


* Çöp bidonu içindeki yemek artıkları hiç koku vermeden Piramit içinde mumyalaşır


* Kesik yanık sıyrık gibi yaralar büyükçe bir Piramit'in içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir


* Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu ya içinde kayboldular ya da aynı yerde birkaç tur attılar fakat içlerini göremediler


* Piramitlerin içi yazın soğuk kışın sıcak olur

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




UĞURSUZ ARYA

1852 yılında Paris Operası Kral VI Charles tarafından açıldığında öylesine olay olmuştu ki gazeteler açılışı "Ezici bir başarı" olarak nitelemişlerdi Açılış gecesinde dönemin en ünlü tenoru Mafiani başroldeydi İkinci tenor "Tanrım onları ez" diye başlayan aryasına başladığında Mafiani'nin gözleri tavana ilişti Kubbenin hemen altında bulunan "kedi balkonu" denen çember balkondan dev bir parça yerinden koparak düştü Beton blok doğrudan talihsiz tenorun üzerine geldi ve onu ezerek öldürdü


Herşeye rağmen gösteri sürecekti Ertesi gece Mafiani ön sıraları boş olan salonda yine sahneye çıktı ve o an geldi Yine "Tanrım onları ez" aryası başladığında tenorlardan birisi göğsünü tutarak yere düştü kalp krizi geçiriyordu ve kurtarılamadı


Yapımcılar ve sorumlular panik halindeydiler; ölümün üçüncü kez geleceğinden korkuyorlardı Ama Mafiani direndi ve meşum aryanın söylenmesine karar verildi Zamanı geldiğinde orkestra susacak ve aryadan sonra çalmaya devam edeceklerdi Gerçekten de öyle oldu; orkestra sustu ama müzisyenlerden biri refleks olarak sözcükleri mırıldanmaya başladı Mafiani duydu ve adama ters ters bakarken kemancılardan biri aynen bir önceki gibi kalp krizi geçirerek o anda yaşama veda etti


Artık herkes pes etmişti; opera kapatıldı oyun kaldırıldı Sahneler aylar sonra bir başka oyunla açıldı Ancak o oyun bir daha asla oynanmadı


GARiP APARTMAN

23 Ağustos 1980'de New York'ta geceyarısı NBC kanalında yayınlanan bir talk-show'da ruhçuluğa meraklı Alex Tanous'un söyledikleri aylar sonra gerçekleşecekti


Talk-Show yöneticisi Lee Spiegel'in amacı yetenekli gördüğü insanlarla deneyler yapmaktı Spiegel NBC radyosunda yayınlanan 'Açıklanamayan Olaylar' adlı programın yapımcısı olarak ün yapmıştı 73 Cadde'de bulunan Amerikan Ruhsal Derneği önünde bir deney yapmak amacındaydı Aynı caddede bulunan Dakota Apartmanları ise ünlülerin oturdukları bir yer olarak tanınıyordu Spiegel Tanous'la beraber apartmanların önünde durarak gelecek birkaç ay içinde ünlülerin yaşamında nelerin olabileceğini sordu Bir an düşünen Tanous gözlerini kapadı ve konuştu:


"Bu sözlerim gerçekleşecek Çok ünlü bir rock yıldızının zamansız ölümünü görüyorum ve bu ölüm şu andan itibaren her an gerçekleşebilir Tekrar ediyorum bu çok zamansız bir ölüm ve garip bir yabancı onun ölümüne neden olacak Bu ölüm sayısız insanın bilincini etkileyecek çünkü o kadar ünlü biri"


Bu talk-show 5 Eylül 1980'de yayınlandı; ancak 8 Aralık 1980 günü tekrarlanacaktı; çünkü o gün dünyanın en ünlü müzisyenlerinden biri olan pop-star John Lennon eşi Yoko ile birlikte Dakota Apartmanları'ndaki dairelerine dönerken uzak bi eyaletten gelen psikopat biri tarafından vurularak öldürüldü


Tanous bahsettiği ünlü kişiyi kimin öldüreceği sorulduğunda bir isim vermemişti Ama yapımcı aylar önce programı yayınladığında altı ünlü sanatçıdan oluşan bir liste okumuştu ve listenin başında John Lennon bulunuyordu


Bir şey daha var; korku sinemasının en iyi örneklerinden sayılan ve başrolünü Mia Farrow'un oynadığı 'Rosemary'nin Bebeği' filminin çekimi sırasında ard arda bir sürü uğursuzluk yaşanmış ve oyunculardan bazıları sonradan psikiyatrik tedavi görmüşlerdi Ve bu film aynı yerde yani Lennon'un vurulduğu Dakota Apartmanları'nda çekilmişti


Katil soruşturmada Lennon'u neden vurduğunu bilmediğini söylüyordu Tanous'un kehaneti gerçekleşmişti

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




1975 haziran ayinin basinda bir olay yasadim Tam olarak ne oldugunun yorumunu hala yapmadim ama benzer olay yasayan biriyle karsilasmak isterdim Ogün her zamanki gibi büyükannem ve dedeme gitmistim

Aksam üstü eve gitmek için kalktim dedem eski tip asansörün kapisini açmak için anahtar aramaya koyuldu sabredemedim en üst kattan merdivenlerden indim Birinci kat merdivenlerine geldigimde inerken apartmanin tamamen cam kapisinda distan içeri dogru bakan bir fötr sapkali adamin durdugunu gördümOlagan bir sekilde ilerleyip kapiyi açip çikacaktim ama adam yerinden kimildamiyorduÇekilip bir türlü yol vermedi Döndüm baktim adamin arkasindan batan günesin kuvvetli isiginda yüzünü göremedim sadece sülieti gözüküyordu ve oldukça iri yapiliydi Kenara çekilip bekledim girsinde ben çikayim diye gene çekilmedi Kötü niyetli veya bana saka yapan birimi olduguna karar veremedim Adini koyamadigim bir sekide sanki içim üsüyor ve ürperiyordumGeri dönüyormus gibi yaparak bir üst katta beklemeye basladim Eve çikip dedemi de üzmek istemiyordum adam en az on dakika ayni noktada kimildamadan durdu Sonra kapiyi açti içeri girdi bende durdugum yerden egilirsem yukardan görebiliyordum En sonunda gidiyor diye sevindim Bir baktim ki adam robot gibi yürüyorAsansörün önüne geldi ayni sekilde hiç kipirdamadan on dakikada orada durdu Ne oldugunu anlayamiyordum Yukardan egilerek kaçamak bakislarla inceliyordum Yaz olmasina ragmen kislik elbise ve sapka vardi ayakkabilari bagcikli subay ayakkabisi seklindeydi Sapkadan yüzünü göremiyordum iki basamak inip iyice egilip yüzünü görmeye çalistim ve sok oldum Gözlerini göremedim ama yüzü porselen tabak gibi beyaz ve parlakti Artik panik oldum Adam o anda elini robot gibi yavasça kaldirdi asansörün dügmesine basti Oh! gidiyor derken elektrikler kesildi

Adam birden merdivenlere yöneldi bende yukari dogru firladim heyecandan hizli çikamiyordum kesildim bana yetistigini görünce telaslandim ve merdivenden yuvarlandimHiç gözümü açmadan bir süre oturdum Yanima geldigini hissettim aglamak istiyordum Birden elektrik geldi gözümü açtim kimse yok Önünde oturdugum kapinin ardinda bi köpek havliyor karsi kapidan anne çocuk sesleri geliyor Daha önce hiç ses olmadigni farkettimErtesi günü tekrar geldim Dedem balkonda yarim saatten fazla bekledigini ama benim çiktigimi görmedigini merdivenlerden seselendigini cevap alamadigini söylediOna dis kapida duran sapkali biri olup olmadigini sordum Bulundugu noktadan tüm kapi görünür ama hiç kimseyi görmedigini söylediBende normal bir olayi kendim degisik yasadim diyerek yillarca kimseye anlatmadim Yillar sonra bir kitapta ayni bu sekilde giyinmis beyaz yüzlü robot gibi yürüyen gelince elektrik kesintisi olan varliklarin insanlari ziyaret ettiklerini okudum Bunun öyle bir olay oldugunu zannediyorum Bir daha olmadi

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




Su an 17 yasindayimm ve olay bundan 3-4 sene evvel yasanmistir


O yaz en büyük zevkimiz arkadaslarla gece asagi inmek idi ve hemen hemen indigiimiz her gece birbirimize korku hikayeleri anlatiyorduk Anlattigimiz hikayeler genelde kendi hayal ürünümüz olurdu fakat anlatirken sanki yasanmis gibi anlatirdik ve kendi uydurdugumuz hikayeye o ortamin verdigi gerilimle kendimiz de inanir ve korkardik


içimizde en çok hikaye anlatan Nedim diye bir arkadasimiz idi Nedim yasça bizden büyüktü ve bizi korkutmayi iyi basariyordu açikcasi Yine böyle bir gecede Nedim bize çok ilginç bir hikaye anlatti Hikayeye göre bazi insanlar sebepsiz yere içlerinden gelen bir atesle küle dönüsecek kadar yaniyorlarmis Bu yanma o kadar çabuk gerçeklesiyormuski kendisini kurtarmaya zamani olmuyormuS kurbanIn AyrIca bu olay kurban yalnIzken gerçeklesiyormuS yani görgü tanigi olmuyormus hiçbir zaman


Bu anlattigi hikaye ilginç oldugu kadar inandirici gelmemisti çogumuza Fakat Nedim evinden getirdigi ansiklopedi de yazilanlari bize gösterince tüylerimiz diken diken olmustu hepimizin Bu olaylar gerçek yasanmis olaylar olarak anlatiliyordu ansiklopedide kanitlari ile O gece eve kosar adimlarla çiktim ve bütün gece gözlerime uyku girmedi


Ertesi gün ise belki hepimiz için hayatimizinn en korkunç günü olmustu Gelen habere göre Nedim bir sokak arasinda ölü bulunmustu ve isin ilginç yani Nedim'in gömüldügü mezarlikta 1 hafta sonra yangin çikti ve bütün mezarlar yok olmustu


inanmayan arkadaslar eski gazeteleri karistirabilirler Tarih: 3 Eylül 1997 Mersin mezarligi orman tarafinda onlarca mezar yanmistir

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




bundan 7-8 sene once yani 10-11 yaslarındayken arkadaşlarla saklambaç oynuyoduk neyse bir arkadaşın evinde oynuyoduk (ilkerin evinde)neyse ebede buse diye bir kızdı herkez saklandı bende ilkerle balkona saklandım(Akşam oynuyoduk)buse sobe ilker diye bi ses duyduk ulan dedik seni nası gördü buraya gelmeden sonra bi geldik buse dedik ilkeri nasıl gördün dedi banyoda kafası çıkmış görünüyodu dedi biz ona ilkerle balkonda olduğumuzu söyleyince şok kız nasol tırstı tabi bizde sonra yatır varmış galiba orada ondanmış ben hala anlamadım banyodaki ilker gerçekse benim yanımdaki kimdi benim yanımdaki gerçekse banyodaki kimdi?

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




Kaliforniya İtfaiyesi yetkilileri bi orman yangınından sonra ormanın içinde yanmış bi balık adam cesedi bulmuşlar Şnorkeli oksijen tüpü paletleriyle tam donanımlı bi dalgıçmış bu Çok şaşırmışlar taabi Polis olayı araştırmaya başlamış Adamın kimliğini tespit ettikten sonra yangının olduğu gün ormana 20 kilometre uzaklıkta bi mevkide (denizde taabi) dalış yaptığı anlaşılmış Dalgıçın ormanın ortasına nasıl geldiğini itfaiye yetkililerinden biri çözmüş

Orman yangınlarını söndürmek için helikopterlerle denizden su alınıp alevlerin yoğun olduğu yerlere dökülürmüş İşte bu talihsiz balık adam da belli ki kendini bi anda helikopterin okyanusa daldırdığı deponun içinde bulmuş ve daha sonra da ne olduğunu anlayamadan metrelerce yükseklikten alevlerin içine düşmüş




Bu tiraji-komik efsane 1987 yılında ortaya çıkmış Bazen Kaliforniya bazen de Fransa’da olmuş gibi anlatılıyomuş Kimi zaman da kurban balık adam değil de elinde hala oltası duran bi balıkçı oluyomuş ve adamın cesedi yüksek bi ağacın tepesinde bulunuyomuş

Zaman heba etmek için eşi bulunmaz bi oyun vardır hani: Biri bi cümle söyler “Müzik sustu ve adam öldü” gibi ardından da oyuna katılan diğer kişiler cevabı “evet-hayır” olan sorular sorarak o adamın nasıl öldüğünü bulmaya çalışır Bu efsane de o oyunda çok sorulur Ya bu oyunun sorularından biriyken şehir efsanesi durumuna gelmiş ya da tam tersi geyik olarak çıkmış da oyunun sorularından biri haline gelmiş tam bilinmiyor ama tek bir gerçek var ki bu efsane pırıltılı bir zekanın ürünü

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




İngiltere aniden bastıran sisiyle ünlüdür Yine sisin yoğun olduğu bir gün kadının biri şehirlerarası bir yolda arabasıyla seyahat ediyormuş Sabahın erken saatleriymiş Sis yüzünden pür dikkat ve olabildiğince yavaş gidiyormuş Derken yolun iki tarafında oldukça garip açıyla park etmiş iki araba görmüş Önce tırsmış Ama merakına yenik düşmüş ve arabasını biraz ileride güvenli bir yere çekmiş


İhtiyatla ilk arabaya yaklaşmış Her halinde savrularak durduğu belli olan otomobilin görünen bir hasarı yokmuş Otomobilin etrafında dolaşan kadın şoför mahalinde yan koltuğa doğru yatmış bir adam olduğunu görmüş Açık pencereden içeri uzanarak adama seslenmiş Yanıt alamamış Bu arada farkında olmadan kapıyı tutunca eline yapışkan bir şey bulaşmış Alacakaranlıkta eline bulaşan şeyin önce ne olduğunu anlayamamış ama birden bire jeton düşmüş Elindeki kanmış


Panik içinde arabasına koşmuş Son sürat en yakın yerleşim yerine gidip polise durumu anlatmış İngiliz polisi hemen harekete geçmiş İki arabanın bulunduğu yere vardıklarında olağanüstü tedbirler alarak arabalara aynı anda iki ekip halinde yaklaşmışlar Biraz sonra her iki ekip lideri polis müdürüne arabalarda kafası kopuk birer ceset olduğunu rapor etmişler


Bir süre sonra cesetlere ait iki kafa bulunmuş Kafaların her ikisi de darmadağan olmuş vaziyetteymiş Otomobillerde ise hiç bir hasar yokmuş cesetlerde başka bir darbe de Kafalar ise kesici bir aletle kesilmemiş güçlü biri ya da bir şey tarafından sanki bir serçe kafasıymış gibi çekip kopartılmışa benziyormuş Polisler bu işin içinden bir türlü çıkamamış Olaya İngiliz gizli polisi MI5 el koymuş


MI5'da yeni kurulan seri katil araştırma birimi olay mahalini didik didik incelemiş İki gün sonra MI5 karargahına bu esrarengiz olay hakkında bir rapor ulaşmış Dehşet verici bu olay aslına basit bir trafik kazasıymış Raporda olay şöyle anlatılıyormuş Yoğun sise rağmen hız yapan iki sürücü de bellerine kadar sarkarak yolu daha iyi görmeye çalışıyorlarmış Karşı yönlerden gelen bu iki otomobildeki sürücüler hızla gelen diğer otomobili çok geç farketmişler Kafaları birbirine hızla çarpınca ikisinin de kafası kopmuş

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




Bir hikaye daha;

Eski zamanlarda bir adam bir dervişe şeytanı merak ettiğini sürekli görmek istediğini söylemişDerviş bunun imkanı olmadığının görse bile şeytanın onu delirteceğini söyler ama adam dinlemez ve uzun ısrarlar sonucu ikna eder dervişi ve adam şeytanı görür ilk görüşte bir şok yaşar sonra şeytana ne zaman ölcem ben der?

şeytan tam 40 yıl sonunda ölceksin der adamda akıllı ya der 20 yıl boyunca her türlü pis işi yapar dinden imandan çıkar sanarki diğer 20 yılda ibadet eder affettiririm kendimi ama unuttuğu bişey vardır şeytan her zaman şeytandır adam 20 yıl kötülük yapar ve ölür yani şeytan yalan söylemiştirİbret verici bir hikayedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




Bir hikaye daha yine bir yöremizde mezarlığın yanında apartmanda bir arkadaşım otururdu bir gün bana cuma geceleri saat gece 3 te çok uzakta bir ışık belirdiğini daha sonra daha da yaklaşaraş bu mezarlığa girdiğine sonrada 4-5 dk sonra geri gidi dediben hade len dedim haklı olarak bir gün kal dedi kendin gör deditamam dedim

kaldım saat harbiden tam 3 te yukarıda bir ışık belirdi dedim acaba uykusuzluktan mı diye ama gitgide yaklaştı ve mezarlığa indi tabi ben o arada kalp krizi geçiriodumondan sonra bu olayı araştırdık meğersem bizim yandaki mezarlıkta eskiden arkadaşının hayatını kurtaran eski bir şehit yatyomu diğer arkadaşıda sürekli ziyaretine gelirmiş

Alıntı Yaparak Cevapla

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar

Eski 08-13-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Korkunç Hikayeler-Kurgular-Kabuslar-Kasırgalar




bi daha dalga geçersen ölürsün


öncelikle merhaba ben tatil zamanlarında genellikle sabaha kadar uyumayan biriyim ve cinlere inanmazdım ne zaman konusu açılsa dalga geçerdim 22 temmuz günü yine uyumuyordum ve internette dolaşıyordum nasıl olduğunu anlamadım ama açılır pencerelerden birinde cinlerle ilgili yazlılar vardı kapattım ve tekrar açıldı yine kapattım ve tekrar virüs olabiliceğini düşünüp bilgisayarımı yeniden başlattım ama internete bağlandığımda hangi siteye girsem açılır pencere olarak aynı sayfa çıkıyordu merak ettim ve okudum orada cinlerle ilgili birçok şey yazıyodu ve sayfa her formatta açılıyodu çok şaşırdım çünkü bu milyonda bir görülecek bişey herneyse merakım dahada arttı ve sayfayı okumaya başladım nasıl cin çağırılır diye bi ikon vardı tıkladım ve orada adım adım yazıyodu sayfayı kaydettim ve yatağıma yatıp uyumaya çalıştım saat 3 ü geçiyodu ama uyuyamadım bişey beni dürtüyodu ve tekrar bilgisayarımı açtım kaydettiğim o sayfayı sildim sigara içmek için dolabının çekemecesini açtım sigaramın yanında bir kağıt vardı hemen açtım aman allahım o da ne az önce kaydedip sildiğim sayfa çok korktum ve hemen tekrar bilgisayarımı açtım yazıcını progr baktım o sayfa daha 22 saniye önce yazdırılmış printerimdan ama printerimin kartuşları yoktu çünkü o günün akşam üstü doldurtmak için ofsete bırakmıştım o kadar korktumki bilgisayarımın fişini çektim ama olay bundan sonra başlıyomuş kağıdı hızla tekrar okumaya başladım cin çağırma seansını anlatan yazının altında çağırmasanda gelir diye yazıyodu ve bir anda odamın havası çok ağır oldu nerdeyse nefes alamıyodum kapıya doğru yöneldim abimi uyandıracaktım ama kapı kilitliydi ve açılmıyordu nefes almam iyice zorlaştı ve eski türk filmlerindeki kötü adam gülümsemesi duydum öyle bir bağırıyorduki kulaklarım patlıyordu nerdeyse kapıyı iki-üç tekme atarak kırdım ve hemen çıktım tam karşımda lavabonun aynası vardı aman allhım o da ne! orda simsiyah bir adam vardı ve çok korkunçtu ve aynanın üzerinde bidaha dalgageçersen ölürsün yazıyodu öyle korkmuştumki bidaha dalga geçmeyeceğim diye yalvarırır tarzda bağırıyordum koşarak abimi uyandırım olanları anlatırken bayılmışım beni birsüre sonra abim uyandırdı ve rüya gördüğümü söyledi ama rüya olmadığına eminim sabaha kadar uyumadım sabah olduğunda bilgisayarımı açtım printerin programında o dosya kayıtlı değildi olamazdı gözümle görmüştüm geri dönüşüm kutusuna baktım sildiğim dosya oarada yoktu hemen interneti açıp yazıyı okuduğum siteye girdim ama öyle bir adreste yoktu ve kağıtta en son biraktığım yerde yoktu sanki hiçbişey yaşanmamıştı tek geri kalan kırılan kapı olmuştu bu olayın etkisnde kurtulmak için psikoloğa gittim bana cin diye bişey olmadığını söyledi bende olduğunu ve dalga geçmemesini söyledim o anda doktorun odasının tavanında şu yazı belirdi aferin! bir aydan fazla oldu hala olayın etkisindeyim arkadaşlar siz siz olun sakın dalga geçmeyin ve inanmamazlık yapmayın bu olaya inanmayanlar kendileri bilir ama ben bidaha dalga geçersem öleceğime inanıyorum

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.