AKP Medyası Bunları Yazar mı? |
02-28-2009 | #1 |
dejavu2009
|
AKP Medyası Bunları Yazar mı?AKP medyası… Bu kasetleri de yazsana! Şubat 27, 2009 - MUSTAFA MUTLU, VATAN Dinci kadroların “kaset” işinde uzmanlaştıklarını hep birlikte Ergenekon Davası sürecinde görüyoruz… İki kişi arasındaki en mahrem telefon konuşmaları bile bu arkadaşların dinlemesine takılıyor; hop, ertesi gün AKP medyasının manşetinde… Bugüne kadar hep gazetecileri, yargı mensuplarını, emekli subayları dinledik veya izledik o kasetlerde! Kim iktidara karşıysa; yakalananlar hep onlardı Ama bu kez “av”, kendilerinden bir kurum oldu Çünkü seçim zamanı geldi; çıkarlar farklılaştı, yollar ayrıldı Ve Saadet Partililer, AKP’lilerin peşine düştü Sonuçta da ilk kez AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hedef alan iki görüntülü kaset, dün Saadet Partisi’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof Dr Mehmet Bekâroğlu tarafından gazetecilere dağıtıldı *** Belediyedeki ihale usulsüzlüklerini belgeleyen bu kasetlerdeki sözler, gerçekten de yenilir yutulur cinsten değil! Bekâroğlu’na göre, belediyedeki ihale süreci oldukça ilginç bir şekilde işliyor: İhaleyi kazanan firmalar, İhale Komisyonu toplanmadan belirleniyor Buna amir statüsündeki üyeler karar veriyor… Diğer üyelere ise sadece odalarına gelen evrakları imzalamak kalıyor! Hatta bazen iş çoktan yapılmış oluyor; sözüm ona ihale (!) süreci, daha sonradan tamamlanıyor… *** Gelelim kasetlere: Bir müteahhit, İhale Komisyonu üyesine isyan ediyor: “Sen kardeşim elli bin, yüz bin ucuza mal ettiğin zaman, yani birileri sana aferin diyecekse, ben o birilerine söyleyeyim yine sana aferin desinler!” Yine bir müteahhit isyan ediyor: “İşi yaparken bana kim yap dediyse, benim muhatabım o olsun” Bir başkası isyana devam ediyor ve en üst makamdaki birinden söz ediyor: “Ben bu idareye kırgınım bu kırgınlığımı en üste kadar söyleyeceğim” Ve bir başka isyan da ihalesiz iş verildiğini kanıtlıyor: “Ben bu işi 6 ay önce yapmışım!” *** Ne diyordu Başbakan? “Fakir fukaranın, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedik, yedirmeyeceğiz…” İyi de o zaman eski arkadaşlarınızın bulup basına dağıttığı bu kasetlerdeki adamlar kimin hakkını yiyor kahraman Başbakan? İsrail Cumhurbaşkanı’nın mı? ***** KRİZ! Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, 3 Risk Yönetimi Zirvesi’nde konuşmuş ve “Türkiye’de 2001’deki krizden daha büyük bir kriz yaşanacak” demiş Hükümeti de reformları hızlandırması ve uzun vadeli büyüme planlarını bir an önce devreye sokması için uyarmış Belli ki kaşınıyor… Ne krizi kardeşim, duymadın mı, o bizi teğet geçecek! Haaa… Ne zaman ki Başbakan’ın, bakanların çocuklarının işleri bozulur, bizim hükümet o zaman önlem alır Koskoca Dünya Bankası’nda direktör olmuşsun; hâlâ öğrenemedin mi bunları? ***** GÜNÜN SORUSU Amsterdam’da düşen THY uçağının son bir haftada iki kez arıza yaptığı ortaya çıkmış… THY yönetimi bu uçağı genel bir bakıma almak için düşmesini mi bekledi? ***** Acımıza Hollanda sahip çıktı! Türk Hava Yolları’na ait Tekirdağ isimli yolcu uçağının Amsterdam’da düştüğü gün öğleden sonra, Hollanda’da yas ilan edildi Kazada hayatlarını kaybedenler için tüm okullarda ve kamu kuruluşlarında bayraklar yarıya indirildi Televizyonlardaki eğlence programları iptal edildi, bunun yerine kazayla ilgili haber ve tartışma programları yayınlandı Bizim Ulaştırma Bakanı’nın Elazığ Karakoçan’da oy avcılığı yaptığı saatlerde, Hollanda Başbakanı önce olay yerine gidip incelemelerde bulundu, sonra hastanelerdeki yaralı vatandaşlarımızı ziyaret etti *** Ölen yolcuların kimlikleri açıklanmamıştı ama, uçak bizimdi En azından hayatını kaybeden üç pilot, Türk vatandaşıydı Ama bizde ne ulusal yas ilan edilip bayraklar yarıya indirildi ne de televizyondaki cümbüşe bir gecelik olsun ara verildi! Buna da en çok, “Bu kaza Türkiye’de nasıl yankı yarattı” diye merak edip uydudan Türk televizyonlarını izleyen Hollandalılar ve bu ülkedeki gurbetçilerimiz şaşırdı! *** Sahi; kendi acısına bile sahip çıkamayan bir topluluk, “millet” olur mu? |
|