Kübizm-Resim Akımı |
07-17-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Kübizm-Resim AkımıKübizm-Resim Akımı Kübist resim anlayışını benimseyen Albert Gleizes, Jean Metzinger, Robert Delaunay ve Duchamp Kardeşler gibi bazı ressamlar 1911'de Paris'te Salon des Independants'da, akımın en kapsamlı ilk toplu sergisini açtılar Sergide yer alan yapıtlar, izleyenler ve eleştirmenler arasında büyük bir şaşkınlık yarattı Bir yıl sonra Gleizes ile Metzinger, Kübizm üzerine ilk kuramsal çalışma olan Du Cubisme ("Kübizm Üzerine") adlı bir kitap yayımladılar Kübizm Akımı 20 yüzyıl başlarında, ünlü fizik kuramcısı Albert Einstein'ın geliştirdiği görelilik kuramıyla zaman, uzay ve kütle kavramlarını değiştirerek, bilim ve felsefe alanında yepyeni bir çığır açtığı dönemde doğdu {bak ElNSTEIN ALBERT; GÖRELİLİK KURAMI) Kübizm'in kuramsal dayanağını Gertrude Stein, Alfred Jarry ve Guillaume Apollinaire gibi yazar ve şairlerin yapıtlarında yer alan düşünceler oluşturuyordu 1900'lerde Gertrude Stein'ın Paris'teki evi Braque, Picasso ve Matisse gibi öncü sanatçıların sık sık buluştuğu bir uğrak yeriydi {bak MATİSSE, Henri) Picasso, Stein'in yeni başlayan yüzyılı "her şeyin paramparça olduğu, yıkıma uğradığı ve yalnızlığa terk edildiği" bir çağ olarak tanımlayan sözlerinden çok etkilenmişti Çağının gerçeklerini en iyi biçimde anlatabilecek bir resim dili oluşturma çabası onu Kübizm'e yaklaştırdı Yeni bir anlatım dili arayan Braque gibi sanatçılarla birlikte geleneksel resim anlayışının katı kurallarına karşı çıktı Nesneleri ışık, gölge ve perspektif gibi rastlantısal özelliklerinden arındırarak onları, temel özellikleriyle çizmeye başladı Nesneleri geometrik öğelerine ayrıştırarak, yatay ve dikey çizgilerle resmetti Amaç nesneleri "izleyicinin bulunduğu yerden görebileceği biçimde" değil, değişik koşullarda ve başka açılardan baktığında görebileceği özellikleriyle de gösterebilmekti Sonuçta geleneksel sanat anlayışının tüm kuralları altüst oldu Biçimler ve derinlik duygusu yalnızca renklerle belirlendi Sözgelimi, kırmızımsı kahverengi gibi sıcak renkler yakını; mavi, yeşil, gri gibi soğuk renkler ise uzağı belirtmekte kullanıldı Kübist ressamlar çeşitli insan figürleri ve portreler yaptılar Natürmortlarında (ölüdoğa) ise en çok gitar, keman, arp gibi çalgılara, resim paleti ve sürahi gibi çevrelerinde gördükleri her türlü nesneye yer verdiler Nesnelerin birbirinden kopuk kopuk ya da iç içe geçmiş gibi durduğu bu resimler daha çok çözülmesi güç bir bilmeceye benziyordu Picasso'nun Avignonlu Kızlardı (1907) ile Braque'ın Çıplak (1907) adlı yapıtı yeni başlayan bir akımının ilk habercisiydi Kübizm'in en güçlü temsilcileri olan bu iki sanatçı aynı apartmanda oturuyordu Kişilikleri çok farklı olmakla birlikte, zamanla ilişkileri güçlü bir dostluğa dönüştü Resimlerini genellikle model kullanmadan yapar, sonra da resimler üzerinde saatlerce tartışırlardı Kübizm Akımı çözümsel (analitik) ve bireşimsel (sentetik) olarak iki evrede gelişti Akımın 1912'ye kadar süren ilk evresinde 1900'lerde Paris'te sergisi açılan Afrika heykel sanatının ve 1907'de Paris'te bir sergi açan Fransız ressam Paul Cezanne'ın etkileri egemendi (bak AFRİKA HALKLARI; CEZANNE, PAUL) Cezanne'ın Yıkananlar (18981905) adlı yapıtından esinlenen ressamlar konu aldıkları nesnelerin değişik açılardan elde edilen görüntülerini küçük yüzeyler biçiminde yan yana getirerek çizmeye başladılar Picasso'nun Avignonlu Kızlar adlı yapıtındaki kızların yüzleri Afrika Yerlileri'nin yaptığı maskelere benziyordu, Arkadaşları ilk gördüklerinde hiç sevmedileri bu resmi şiddetle eleştirdiler Bunun üzerine Picasso da resmi yarım bıraktı ve resim yıllarca bir kenarda kaldı Oysa Kübist resim anlayışının ilk örneği olan bu resim sonradan birçok sanatçıya esin kaynağı olacaktı Bireşimsel Kübizm döneminde resimlere gazete kesikleri, kibrit kutusu, zincir gibi gerçek nesnelerin yapıştırılmasıyla oluşan kolaj tekniği kullanıldı Sözgelimi Picasso Bambu Sandalyeli Natürmorfn (1912) yaparken tuvalin üzerinde gazete, pipo, bardak gibi nesneler, Braque ise Pipolu Adam'da (1912) kalem ve duvar kâğıdı kullandı Kübizm resim sanatındaki kadar olmasa da heykel ve mimarlıkta da etkili oldu Heykelde Kübist anlayışın ilk örnekleri Picasso'nun kâğıt, teneke ve tahta parçalarını birleştirerek asamblaj (birleştirme) tekniğiyle oluşturduğu heykellerdir Kübizm'i benimseyen başlıca heykelciler Jacques Lipchiitz ve Alexander Archipenko'ydu IDünya Savaşı başlayınca Kübist ressamlar dağıldı Sonradan yeniden bir araya geldilerse de eskisi kadar etkili olamadılar Ama Kübizm Akımı daha sonraki yıllarda Fransa' da Robert Delaunay önderliğinde Orfizm, İtalya'da resim alanında Carlo Carrâ'nın başlattığı Gelecekçilik (Fütürizm), Rusya'da Kazimir Maleviç önderliğinde Kübik Gelecekçilik (KüboFütürizm) ve İngiltere'de Wyndham Lewis'in başını çektiği Vortisizm gibi öncü akımların gelişmesine yol açtı Mimarlıkta ise Le Corbusier'nin yaptığı konut tasarımlan Kübizm Akımi'nın etkilerini yansıtıyordu (bak Le Corbusier) Sanat tarihinde bir devrim yaratan Kübizm Akımı grafik sanatlardan dekoratif sanatlara kadar birçok alanda etkili oldu (bak Grafik Sanatlar)
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Kübizm-Resim Akımı |
12-06-2010 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Kübizm-Resim AkımıKübizm Pablo Picasso ile Georges Braque’ın 20 yy başlarında (1907 - 1914) geliştirdiği çağdaş sanat akımı Paris’te ortaya çıkan Kübizm, 20 yüzyılın en etkili akımlarından biri oldu Kübizmin, 1909’a dek süren ilk evresini Fransız ressam Paul Cezanne önemli derecede etkiler Hatta, bu akımın başlangıcı, Cezzanne'nin görüşünden kaynaklanır Ancak akım, Picasso ve Braque’ın resimleriyle kendini ortaya koyar Kübizm, figür, nesne ve doğal görünümlerin anlatımında geometrik çözümleme ile yapısal senteze öncelik verir • 1910- 1912, Çözümsel (Analitik) Kübizm olarak tanımlandı Biçimlerin parçalara ayrılması ve bu parçaların çözümlenmesi Dik açılar ve düz çizgiler, biçim önceliği ve basitleştirilmiş renk kullanımı önem kazandı • 1912'den sonraki dönem, Bireşimsel (Sentetik) Kübizm diye adlandırıldı Parçalar bir araya getirilerek birleştirildi Renge verilen önem arttı, süslemecilik, kolaj yöntemi, düzgün ve kaba yüzeylerin zıtlığı yapıtlara yansıdı Temel Özellikleri: • Konularda mantıklı bir düzen vardı • Resim iki boyutlu imgelerle yansıtılmaya başlandı • Doğa temel alınsa bile taklit edilmedi • Nesneler, farklı yönlerden görünüşleriyle, parçalara ayrılmış olarak aynı anda algılanabilecek biçimde bir araya getirildi • Bardaklar, vazolar, kutular, tabaklar (nesneler) yanında portreler ve insan figürleri resmedildi • Karşıtlığı vurgulayacak kolajlar yapıldı Önemli Temsilcileri: Picasso - “Avignonlu Kızlar”, “Mandolinli Kız”, “Ambroise Vollard Portresi” Fernand Leger, Robert ve Sonia Delaunay, Juan Gris, Roger de la Fresnaye, Marcel Duchamp, Albert Gleizes ve Jean Metzinger
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Cevap : Kübizm-Resim Akımı |
12-06-2010 | #3 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Kübizm-Resim Akımıİç içe geçmiş hacimler Kübizm adı, Georges Braque'ın bir tablosunu gören Matisse'in bu tablo için «küçük küpler Picasso ile Braque, her şeyden önce bir tablonun ne olduğunu unutturan bu çözüm yolunu bir yana bıraktılar: Tablo, aslında dümdüz bir yüzeydir Braque ile Picasso, biçimleri tuvalin üzerine kademeli sıralayarak üst üste yerleştirdiler Zaten onların niyeti, gerçeği gördüğümüz gibi değil, olduğu gibi göstermekti: Yerimizi değiştirmeden bir nesneye baktığımız zaman onun sadece bir kısmını, bir köşesini veya bir yüzünü görürüz Kübistler ise nesneleri, sanki çevresinde dolaşıyorlarmış gibi, birkaç bakış açısından, cepheden, yandan, üstten, alttan bakarak aynı imge üzerinde göstereceklerdir Aynı şekilde, bir yüzü hem yandan, hem de iki gözü görülecek biçimde (karmaşık görüntü) vereceklerdir 1911'e doğru Braque ve Picasso için, nesneleri kat kat açıp saydam küçük yüzeylere bölmek, kenar çizgilerini kırmak, gerçek bir oyun haline geldi; o kadar ki, neyin resmini yaptıklarını anlamak giderek zorlaştı İki ressam o sıralarda Avrupa'nın başka merkezlerinde doğmakta olan soyut sanata çok yaklaşmış Resme gerçeği sokmak Kübistler, sanatlarını geliştirirken gerçeği tamamen özgün bir biçimde resim sanatına sokmak amacını güttüler: resme tamamen yabancı öğeleri (kâğıt, gazete parçaları, kibrit çöpleri) tablolarına yapıştırdılar Üstelik boyalarına kum karıştırdıkları da oluyordu Bütün bunlar günümüz resim sanatında sık sık rastlanan şeylerdir, ama o dönemde hiç görülmemişti Kübistler bunu hem gerçek ile ilişkilerini yitirmediklerini göstermek, hem de resimde imtiyazlı madde diye bir şey olmadığını, bir tablonun herhangi bir şeyle yapılabileceğini göstermek için yaptılar Yeter ki, tablo, biçimlerin tutarlı bir kompozisyonunu oluştursun Açıklık kaygısıyla, yapısal çizgileri iyice azalttılar ve kompozisyonlarına, hemen belirli bir nesneyi akla getiren resmedilmiş biçimleri eklediler: sözgelimi, bir gitarı belirtmek için teller ve bir eğri, keman için üzerindeki delikleri, şişe için ise şişenin boynunu çizmekle yetindiler Sanat felsefesi olarak, ayrı ayrı yerlerde geçen şeylerin birlikte ve aynı zamanda cereyan ettiğini tasavvur ve tasvir etmek düşüncesi ile, karışıklıktan hoşlanma zevkinin birleştirilerek ifade edilmesi esasına dayanır Nitekim kübistlerin eserlerinde karmakarışık imajlara ve dağınık kelimelere rastlanır Kübistler, herhangi bir şeyde gözün türlü yönlerden görebildiği özellikleri, bir arada geometrik şekillerle göstermeye çalışır Bu tarz resimlere kübik resim adı verilir Kübizm, eşyanın uzaklık ve yer içinde kapladığı hacim kanununu temel hareket noktası olarak alır Bu akıma mensup sanatçılar, resimde özün, değişmeyenin peşinde koştuklarını savunurlar Onlara göre, konunun sadece görünen yönünü değil, görünmeyen tarafını da göstermek gerekir Bu akıma mensup olan edebiyatçıların gayesi ise, duygularla olayları birbirine karıştırmak, ayrı ayrı yerlerde geçen olayların birlikte, aynı anda olduğunu kabul etmek ve bu anlayışta eser vermektir Bu yüzden kübistlerin eserleri oldukça karmaşıktır Kübistler, resimde renk oyunlarının yankılarını, güneş ışınlarının tabiat içinde uyandırdığı parıltıları bir yana bırakarak, eşyanın geometrik yapısına önem vermişlerdir Bu bakımdan Kübizm, tabiatın yepyeni bir anlayışla değerlendirilmesidir denilebilir Onlar sanatlarının kaynağını duygudan çok, düşüncede aramışlar, esere düşünceyi katarak empresyonistlerin aksine, ilim yoluyla değil sanat yoluyla sanata varmak prensibini seçmişlerdir Resimde en büyük temsilcilerinden bazıları
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|