Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Sanat Tarihi / Arkeoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakkında, hat, sanatı

Hat Sanatı Hakkında

Eski 07-09-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Hat Sanatı Hakkında





























































Hat sanatı

Bir hat sanatı örneği olarak Sultan Mahmud Hanın Tuğra




Hat sanatı, Arap harfleri çevresinde oluşmuş güzel yazı sanatıdır Bu sanat Arap harflerinin 6 yüzyıl ve 10 yüzyıl arasında geçirdiği bir gelişme döneminden sonra ortaya çıkmıştır Hat, Arapça çizgi demektir


Türkler, Müslüman olduktan ve Arap alfabesini benimsedikten sonra uzun bir süre hat sanatına herhangi bir katkıda bulunmamışlardır, bu dönemde Hat sanatının Mükemmel örneklerine Rastlamak mümkün değildirBu dönemdeki biçim ve üslup var olan gelişmiş Türk Hat Sanatına benzememektedir


Türkler hat sanatıyla Anadoluya geldikten sonra ilgilenmeye başladığı tahmin edilmektedir Bu alanda en parlak dönemlerini de Osmanlılar zamanında yaşadılar Yakut-ı Mustasıminin Anadoludaki etkisi 13 yüzyıl ortalarından başlayıp 15 yüzyıl ortalarına kadar sürdü


Bu yüzyılda yetişen Şeyh Hamdullah (1429-1520) Yakut-ı Mustasıminin koyduğu kurallarda bazı değişiklikler yaparak Arap yazısına daha sıcak, daha yumuşak bir görünüm kazandırdı Türk hat sanatının kurucusu sayılan Şeyh Hamdullahın üslup ve anlayışı 17 yüzyıla kadar sürdü

Hafız Osman (1642-98) Arap yazısına estetik bakımdan en olgun biçimini kazandırdı Bu tarihten sonra yetişen hattatların hepsi Hafız Osmanı izlemişlerdir



Türkler altı tür yazı (aklâm-ı sitte) dışında, İranlıların bulduğu tâlik yazıda da yeni bir üslup yarattılar Önceleri İran etkisinde olan tâlik yazı 18 yüzyılda Mehmed Esad Yesari (ölümü 1798) ile oğlu Yesarizade Mustafa İzzetin (ölümü 1849) elinde yepyeni bir görünüm kazandı


Türk hat sanatı 19 yüzyılda ve 20 yüzyıl başlarında da parlaklığını sürdürdü, ama 1928de Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilince yaygın bir sanat olmaktan çıkıp yalnızca belirli eğitim kurumlarında öğretilen geleneksel bir sanat durumuna geldi


Hat Türleri


Hat sanatının doğduğu dönemde ortaya çıkan altı tür yazı vardır Bunlara sitte denir Kufi, Tevki, Sülüs, Reyhani, Nesih, Rika Bunlardan bir kısmı köşeli bir kısmı yuvarlak hatlardır Kûfi, köşelidir Nesih, sülüs, rika,tevkii, tomar, muhakkak, gubari ise yuvarlak hatlardır


Bölgelere göre hatlar Mağribi (Kayrevani, Endülüsi, Fasi, Mağribi, Sudani), Talik (Talik, nestalik, Divani, Şikeste, Divani Celi), Uzakdoğu (Sini, Cavi)dur

Şekillerine Göre Hatlar



Arap kaligramı bir kuş biçiminde





İranlıların bulduğu tâlik dışında başka birçok yazı türü daha vardır Bunların bir bölümü fazla yaygınlaşamamış, bir bölümü de belli alanlarda kullanılmıştır


Örneğin Türklerin geliştirdiği divani yazı yalnızca Divan-ı Hümayunda yazılan önemli belgelerde, yazılması ve okunması özel eğitim gerektiren siyakat ise mali kayıtlarda kullanılmıştır


Kolay yazıldığı için günlük yaşamda yaygın olarak kullanılan bir yazı türü olan rika da 19 yüzyılda sanat yazısı durumuna gelmiştir Rika ile altı yazı türünden biri olan rika birbirine karıştırılmamalıdır

Büyüklüklerine Göre Hatlar


Hat sanatında yazılar büyüklüklerine göre de farklı adlarla anılırdı Duvarlara asılan levhalarda, cami, türbe gibi dinsel yapılardaki kuşak ve kubbe yazılarında, her tür yazıtta kullanılan ve uzaktan okunabilen yazılara iri anlamında: celi adı verilirdi


Daha çok sülüs ve tâlik yazının celisi kullanılmıştır Alışılmış boyutlardan daha küçük harflerle yazılan yazılara hurde, gözle kolay seçilemeyecek boyuttaki yazılara da gubari (toz) denilirdi

Hat araç gereçleri



Öğrenci kaligrafın malzemeleri ve işi





Hat sanatında da yazının temel aracı kalemdir Hat sanatında kalem olarak daha çok kamış kullanılırdı Kamışın ucu yazılacak yazının kalınlığına göre makta denilen sert maddelerden yapılmış altlığın üstünde eğik olarak tutulur ve kalemtıraş olarak adlandırılan özel bir bıçakla yontulurdu


Celi yazılar ise ağaçtan yapılmış kalın uçlu kalemlerle yazılırdı Çok ince yazılar için madeni uçlar da kullanılmıştır Hat sanatında kullanılan mürekkep de özel olarak hazırlanırdı


Yağlı isin çeşitli katkı maddeleriyle karıştırılmasıyla elde edilen bu mürekkep akıcı biçimde yazı yazmayı sağlar, yanlış yazma durumunda da kolayca silinirdi


Hat sanatında kullanılan kâğıtlar da özeldi Mürekkebi emip dağıtmaması, kaleme akıcılık sağlaması için kâğıtlar âhar denilen bir maddeyle saydamlaştırılırdı

Hat eğitimi



Kuran





Hat sanatıyla uğraşan kişiye “güzel yazı yazan sanatçı” anlamına gelen “hattat” adı verilir Hattatlar yüzyıllar boyu usta-çırak ilişkisi içinde yetişmişlerdir Hat sanatını öğrenmeye heveslenen kişi bir hattattan ders alırdı


Başlangıçta alıştırma niteliğinde çalışmalara dayanan ve “meşk” adı verilen bu dersler tek tek harflerin yazılışının öğrenilmesiyle başlar, harflerin birleşme biçimleriyle, sözcüklerin ve tümcelerin yazılış tarzlarının öğrenilmesiyle sürerdi Ortalama üç beş yıl kadar süren bu eğitimin sonunda hattat adayı iki ya da üç hattatın önünde yazı yazarak bir çeşit sınav verirdi


Hattatlar bu yazıyı beğenirlerse altına imzalarını koyarlardı Buna, başarı ya da izin belgesi anlamına gelen “icazetname” adı verilirdi İcazetname almamış kişi hattat sayılmaz, dolayısıyla yazdığı bir yazının altına adını koyamazdı

Latin hattı


Latin hattı, 20Yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile kabul edilen latin harfleri ile İslam kültüründen gelen Hüsn-i Hat’ın (hat sanatının) bir bileşkesidir


Latin hattı temel olarak latin harflerinin hat sanatı estetiğinde yazılmasıdır Latin hattı özellikle son 20 yılda önemli bir çıkış göstererek bu günkü halini almıştır Günümüzde latin hattı ile uğraşan 20-30 kişi olduğu sanılmaktadır



Hat sanatının ulaştığı ileri nokta için bir söz vardır: Kur’an Hicaz’da inmiş, Kahire’de okunmuş, İstanbul’da yazılmıştır Bu söz cumhuriyet sanatçılarının hat sanatında miras almış olduğu birikimi özetler



Hat sanatı, dünya üzerinde, Türk-İslam kültürünü en iyi şekilde temsil etmesine, tarihi bir geçmişe dayanmasına karşılık, günümüzde gereken ilgiyi görememektedir 20 yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile kabul edilen latin harfleri ile birlikte hat sanatı, halktan soyutlanarak sadece sınırlı sayıda sanatçının uğraştığı bir sanat dalı haline gelmiştir



Latin hattı, bu noktada, halk ile hat sanatı arasında bir köprü olma misyonu yüklenmektedir


Latin hattı, insanların hat sanatına olan ilgilerinin artması ve hat sanatına gereken ehemmiyetin verilmesi için bir basamak olmuştur

Meşhur Hattatlar
  • Yakut-ı Mustasımi
  • Şeyh Hamdullah
  • Hafız Osman
  • Mehmed Esad Yesari
  • İsmail Zühdi
  • Mustafa Rakım
  • Yesarizade Mustafa İzzet
  • Şevki Efendi
  • Sami Efendi
  • Halim Özyazıcı
  • Hamid Aytaç
  • Ali Alparslan
  • Hasan Çelebi
  • Hüseyin Kutlu
  • Davut Bektaş
  • Aziz Efendi
  • Kemal Batanay
  • Osman Özçay
Kaynakça
  • Ali Alparslan, Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, 2nd ed (Istanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2004);

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.