Yabancı Markalar Türkiyeyi Hedefledi

Yabancı Markalar Türkiyeyi Hedefledi

Türklerin uluslararası markalara olan ilgisini fark eden dünyaca ünlü hazır giyim firmaları, Türk pazarına artık daha hızlı girmeye başladı Bunda genç nüfusun fazla olması ve marka bağımlılığımızın büyük etkisi var

Onlar da devasa zincir mağazalar açıyor, şaşaalı tanıtımlar düzenliyorlar Çünkü dünya genelindeki toplam satışlarının büyük bir kısmını ülkemizde yapıyorlar



1985'te Türkiye pazarına giren "ilk uluslararası hazır giyim markası" Benetton'ı, Marks&Spencer, Topshop, Zara, Mango izledi Sonra arkası geldi ve River Island, Debenhams, Miss Selfridge, Diesel, Swatch, Tommy Hilfiger, GAP, Banana Republic gibi markalar alışveriş merkezlerinde yer buldu Sonunda da yüksek-sokak modası (high-street fashion) ile dünya modasının takip edildiği H&M Türkiye'de

Alışverişi ve markayı seviyoruz

Her ne kadar 'Kalıpları bize uymadı, stili yaşam tarzımızla çelişiyor' diye düşünsek de bütün dünyada aynı koleksiyonları satan dünya markaları satışlarının büyük bir kısmını ülkemizde yapıyor Kimi dar kalıpları ile hızla zayıflamamız gerektiğine inandırıyor bizi, kimi de çok kısa boylu olduğumuza! Ama geldiler ve gelmeye devam ediyorlar Bir yandan hayatımıza renk kattığını, bir yandan da Türk tüketicisinin yabancı markalara olan ilgisini kullandıklarını düşünüyorum Tabii Türklerin alışveriş tutkunu olduğunun da farkındalar 3 aylık stoklarını 15 gün gibi kısa sürede bitirebiliyorlar ülkemizde

Yıllardır Türkiye'ye gelip gelmeyeceği tartışılırken 'Çin kotası engeline takıldı', 'Ayırttığı mağazayı rakibine kaptırdı' dedikoduları ile gelmesi yılan hikâyesine dönen H&M, ilk mağazasını iki gün önce Bayrampaşa'daki Forum İstanbul'da açtı 1947'de İsveç'te kurulan, Türkiye ile birlikte 38 ayrı ülkede 2 bin mağazası bulunan H&M, kadın-erkek giyimi hariç ev tekstili ve iç giyim ile de en trend ürünleri en ucuza satan marka olarak tanınıyor

Fast food'dan sonra fast fashion

Her sezon ünlü tasarımcılar ve moda ikonlarına hazırlattığı koleksiyonlarla daha da büyüyen marka, günümüz moda trendi olan hızlı moda (fast fashion) ilkelerine göre çalışıyor Bugüne kadar Madonna, Kylie Minouge gibi ünlü isimlerin yanı sıra tasarımları yüzlerce dolara satılan İtalyan modacı Roberto Cavalli, Fransız tasarımcı Karl Lagerfeld, İngiliz Stella McCartney, triko kraliçesi olarak bilinen Sonia Rykiel'ın hazırladığı sınırlı sayıdaki koleksiyonlar ile tasarımı alınabilir fiyatlara satan marka, bu sezon haute couture uzmanı Fransız Lanvin ile çalışıyor

Hangi tasarımcı ile işbirliği yapacağını sır gibi saklayan marka, "Lanvin for H&M" adlı bir koleksiyonu hazırlayacağını duyurdu Tabii iş sadece bu kadarla bitmedi Büyük bir heyecanla beklenen, Fransız lüksünün iddialı ismi Lanvin ile fast fashion'un nasıl birleştirilebileceği, sonunda neye benzer ürünlerin ortaya çıkacağı idi Lüks ve pahalı giyim ile tanınan Lanvin nasıl olacaktı da H&M ile işbirliği yapacaktı! Tüm bunlar tartışılırken Lavin'in tasarımcılarından Alber Elbaz H&M işbirliği ile ilgili şöyle demişti: "H&M bizimle işbirliği yapmak için girişimde bulundu ve sadece ucuz giyim yerine daha geniş kitleler için Lanvin'de oluşturduğumuz rüyanın gerçekleştirilebileceğini görmek istediler Geçmişte asla toptan piyasa koleksiyonu yapmayacağımı söylerdim ama beni cezbeden Lanvin'in genele inmesi yerine H&M'in lükse yönelmesi oldu"

Mağazaya 20'şer kişilik gruplar alınacak

H&M, Lanvin'le işbirliği sonucunda oluşturduğu koleksiyonunu 2 Kasım'da showroom'unda tanıttı Büyük volanların, fırfırların öne çıktığı koleksiyonda Lanvin'in lüks ruhu ortaya çıkıyor Aynı elbise ile boy gösteren modellerden birinin oldukça genç diğerinin ise ileri yaşlarda olması markanın yaş aralığını bir hayli geniş tuttuğunun bir göstergesi

Haute couture'den ilham almış tasarımlarda mor, mürdüm, vişne çürüğü tonlarındaki kocaman gül ve çiçek desenleri yine belli belirsiz drapeler ile elbise şeklini almış Koleksiyonda kendinden emin, sert ve dinamik kadın figürü hissediliyordu Ayakkabı ve tişörtlerde kullanılan fiyonklar ise Fransız lüksünün şirin etkisini tasarımlara taşımıştı Çok beğendiğim parçalardan biri de tütü'leri hatırlatan tül detayları, el boyaması renkli baskılar ister elbise isterse tunik olarak kullanılabilecek penyelerdi

İlginç bir satış yöntemi

Büyük gösterişli ve üst üste takılan aksesuarlar, stilin belirlenmesinde önemli rol oynuyor Saten bağcıklı, sivri burunlu, yüksek ökçeli pabuçlar neon renkli bilek bağcıkları ile bale pabuçlarını hatırlatıyordu Her detayı ile feminen olan koleksiyonda siyah, hardal tonları, mor ve mürdümlerin yanı sıra zebra deseni, leopar, kürkler dikkat çekti Kısaca form ve detaylara daha fazla odaklanan kesim ve dikimleri ile tam anlamıyla bir Lanvin koleksiyonu ile tanıştık

Türklerin uluslararası markalara olan ilgisini fark eden dünyaca ünlü hazır giyim firmaları, Türk pazarına artık daha hızlı girmeye başladı Bunda genç nüfusun fazla olması ve marka bağımlılığımızın büyük etkisi var

Tüketici ile 23 Kasım'da buluşacak olan bu koleksiyonun satışında izdiham olmaması için şimdiye kadar Türkiye'de uygulanmayan enteresan bir metot izlenecek Müşteriler, mağazalara 20'şer kişilik gruplar halinde alınacak ve herkese renkli bileklikler takılacak Belli bir zaman verilen müşterilerin ikinci grubu, farklı renklerdeki bileklikleri ile ilk grup çıkarıldıktan sonra içeriye girebilecek Dahası bir ürünün aynı bedeninden iki tane satın alamayacaksınız Bu sayede ürünlerin internette satışa çıkması engellenmiş olacak Ayrıca çıkışta herkese hediyeler verilecek Marka istilası, imitasyon yani çakma ürün piyasası hareketlenecek mi bilemem ama şu bir gerçek ki; Bayrampaşa civarları marka sever genç hanımlarla dolup taşacak