|
|
Konu Araçları |
–, demiryolu, hicaz, islâm, ittihadi, projesi, yıl, yüz, öncesinden |
Yüz Yıl Öncesinden Bir İttihad-I İslam Projesi: – Hicaz Demiryolu |
02-05-2010 | #1 |
GöKKuŞaĞı
|
Yüz Yıl Öncesinden Bir İttihad-I İslam Projesi: – Hicaz Demiryolu“Aklı başında olan hiçbir insan, bu dini amaçlı 1200 kilometrelik demiryolunun yapılabileceğine inanmaz” Alman Büyükelçisi Marshall Von Bieberstein İnşaat, Medine topraklarına girdikten sonra rayların altına keçe konulmak suretiyle tren sesinin mukaddes toprakları ve bu toprakların ahalisini rahatsız etmemesi sağlanmaya çalışılmıştır “Dünyada belki de borçsuz, faiz ödemesi olmayan ve tamamlandığında kâra geçmiş tek demiryolu…” R Tourret İngiliz yazar Hicaz Demiryolu, Şam’dan başlayarak Medine-i Münevvere’ye kadar uzanan demiryolu ağının adıdır Hicaz Demiryolunun inşasına Sultan 2 Abdülhamid’in 2 Mayıs 1900 tarihli iradesiyle başlanmıştır Rayların Medine’ye vardığı 1 Eylül 1908 tarihinde resmî bir törenle tamamı işletmeye açılmıştır 31 Ağustos 1908’de 1464 kmye ulaşan Hicaz Demiryolu, Hicaz’ın Osmanlı’nın elinden çıktığı 1919 senesine kadar toplamda 1900 kmyi geçmiştir HİCAZ DEMİRYOLU PROJESİ 1891 senesinde Hicaz Komutanı Osman Nuri Paşa, Cidde ile Mekke-i Mükerreme arasında inşa edilecek bir demiryolu hattının ehemmiyeti hakkında Sultan 2 Abdülhamid’e bir mektup gönderir Yine aynı sıralarda, Cidde Evkaf Müdürü Ahmed İzzet Paşa, gerek Hac ibadeti açısından, gerekse de çıkabilecek bir iç isyana karşı ciddi bir müdafaa vasıtası olabileceği noktasından Medine ve Şam arasında inşa edilebilecek bir demiryolu hattının lüzûmu hakkında bir teklif layihası hazırlar ve Padişaha sunar Sultan 2 Abdülhamid, bu teklifleri değerlendirmiş ve Ferik Mehmed Şakir Paşa’ya havale etmiştir Mehmed Şakir Paşa, sunulan teklif ve layihalarla alakalı yaptığı tetkikler neticesinde, hazırladığı yapılabilirlik proje ve planlarını Padişaha sunar Padişahın da meseleye müsbet bakması neticesinde, 2 Mayıs 1900 tarihinde yayınlanan irade ile birlikte hattın inşasına başlanır İstanbul-Mekke Arası 120 Saat Sultan 2 Abdülhamid’in uzun zamandan beri hayal ettiğini söylediği Hicaz Demiryolu ile, yapılan hesaplara göre İstanbul – Mekke arası ulaşım 120 saate kadar inecekti Hicaz Demiryolunu diğer projelerden ayıran en mühim özelliklerinden biri de, bütün giderlerinin iç kaynaklardan sağlanmasıydı Hattın inşası için hiçbir bankadan veya batılı devletten borç ya da kredi alınmamıştı Tahminî maliyeti 4 milyon lira olarak tesbit edilmiş olup, bu meblağ 1901 senesi devlet bütçesinin %18’ine tekabül etmekteydi Hicaz Demiryolu, inşa edildiği devrin şartlarına göre çok büyük ve zor bir projeydi Avrupalılar, iktisadi hayatında büyük sıkıntılar yaşayan Osmanlı’nın bu projeyi tamamlayabileceğine inanmıyorlardı Hatta Alman Büyükelçisi Marshall Von Bieberstein, hariciyeye gönderdiği raporunda “Aklı başında olan hiçbir insan, bu dini amaçlı 1200 kilometrelik demiryolunun yapılabileceğine inanmaz” diyordu İslâm Dünyasının Hattın İnşasına Katkıları Hicaz Demiryolu inşaatının çok maliyetli olması ve Osmanlı’nın iktisadi hayatındaki sıkıntılar sebebiyle, hattın inşası için yardım kampanyası başlatıldı İlk yardımı bizzat Padişah yaptı ve 50000 lira bağışladı Padişahı devlet erkânı ve memurlar izledi Birçok memur, birer maaşlarını seve seve bağışladılar Devlet memurlarını vatandaşların bağışları takip etti Genç – yaşlı, kadın – erkek birçok kişi hattın inşası için yardımda bulundular Hindistan ve Mısır başta olmak üzere; Fas, Tunus, Cezayir, Rusya, Çin, Singapur, Hollanda, Güney Afrika, Ümit Burnu, Cava, Sudan, Pretorya, Bosna-Hersek, Üsküp, Filibe, Köstence, Kıbrıs, Viyana, İngiltere, Almanya ve Amerika’daki Müslümanlar Hicaz Demiryolu için bağışta bulundular Sadece Hindistan’dan gelen yardım 40000 lirayı bulmuştu Hattın inşasının tamamlandığı 1908 senesinde toplanan yardım 1127893 liraya ulaştı Bu miktar toplam harcamaların %29’unu oluşturmaktaydı Bağışta bulunanlar, yaptıkları bağışın miktarına göre, nikel, gümüş ve altın Hicaz Demiryolu Madalyalarıyla ödüllendirildiler Hicaz Demiryolunu Diğer Hatlardan Ayıran Özellikler İngiliz yazar R Tourret, ‘Hicaz Demiryolu’ isimli kitabında “Dünyada belki de borçsuz, faiz ödemesi olmayan ve tamamlandığında kâra geçmiş tek demiryolu…” demektedir Bu noktada niyetin, yapılan bir ameli nasıl değiştirdiğine şahit olmaktayız İşin içine ihlâs ve samimiyet girince, dünyevi bir inşa faaliyeti Cenâb-ı Hakk’ın hususi ikramlarına mazhar olmakta Hicaz Demiryolu hattının inşasının 8 sene gibi kısa bir zamanda tamamlanması da bunun en güzel göstergesi olsa gerek Hat döşenirken 105 metre açıklıklı dar hatlı raylar kullanılmıştır İstanbul’dan Şam’a kadar zaten mevcut olan demiryolunda, geniş açıklıklı raylar döşendiği için, Hicaz Demiryolu tren vagonları sadece Şam-Medine arasında kullanılmıştır Demiryolunun teknik idaresi Alman Mühendis Meissner’e verilmiştir Meissner’e daha sonradan paşa ünvanı da verilmiştir 17’si Türk, 12’si Alman, 5’i İtalyan, 5’i Fransız, 2’si Avusturyalı, 1’i Belçikalı ve 1’i de Rum olmak üzere 43 mühendis hattın inşasında çalışmışlardır İnşaat, Medine’ye doğru yaklaştıkça Müslüman mühendislerin sayısı artmış, gayr-ı Müslim mühendislerin sayısı azalmıştır 1 Eylül 1906 tarihinde Medâyin-i Sâlih’e ulaşılmış olup, bu noktadan sonraki inşaatın tamamı Müslüman mühendisler tarafından gerçekleştirilmiştir Hattın inşasında 7500’e yakın da asker çalışmıştır İnşaatta çalışan askerler, askerden bir sene erken terhis edilmişlerdir Demiryolu hattı inşa edilirken, demiryolu dışında da inşaat faaliyetleri yapılmıştır: Şam’da lokomotif, vagon tamir ve bakım atölyesi, Medine tren ve lokomotif bakım atölyesi, 2666 adet kârgir köprü ve menfez, 7 adet demir köprü, 9 adet tünel, 96 adet istasyon, 7 adet gölet, Hayfa, Der’a ve Maan’da fabrika, Hayfa’da iskele, ambarlar, dökümhane, boruhane, Maan’da otel ve hastane, Tebük’de hastane, 7 adet su deposu Demiryolu Hattının Kullanılması Demiryolu hattında ilk defa 1 Eylül 1905’te yolcu ve eşya taşınmaya başlanmıştır Hicaz Demiryolu, 1 Cihan Harbine kadar yoğun bir şekilde kullanıldı Şam’dan Amman’a her gün, Medine’ye ise haftada üç gün seferler yapılıyordu Trenler, Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri sabah 7:30’da Şam’dan hareket ediyor ve 4 gün öğleden sonra saat 3’te Medine’ye ulaşıyordu Medine’den dönüş günleri ise Salı, Perşembe ve Pazar günleri idi Ayrıca haftada bir Şam’dan ve Hayfa’dan yemekli ve yataklı ekspres seferi düzenleniyordu Bu özel trenin Medine’ye varış süresi sadece 48 saatti Bu seferlerin dışında Medine’ye yük ve su taşıyan programlı ve programsız tren seferleri bulunmaktaydı Hattın Hayfa Şubesinden ise, Şam’a her gün yaklaşık 12 saat süren düzenli tren seferleri yapılmaktaydı Gerektiğinde ek seferler düzenleniyor, hareket saatleri namaz vakitlerine göre ayarlanıyordu Namaz vakitlerinde yolcular her birlikte cemaatle namazlarını eda ediyorlardı Hicaz Demiryolunun Günümüzdeki Hâli 1919’da Hicaz’ın ve Arabistan Yarımadasının Osmanlı Devletinin elinden çıkmasıyla birlikte, Hicaz Demiryolu tren seferleri tamamen durmuştur 1 Cihan Harbi esnasında isyan eden Bedeviler, Hicaz Demiryoluna da zarar vermişlerdir O sebeple özellikle Arabistan topraklarındaki raylar çok büyük zarar görmüştür Ancak, Hicaz Demiryolunun Suriye’de kalan kısmı muhafaza edilmiştir Suriye Hicaz Demiryolları Genel Müdürlüğü ismiyle bir genel müdürlük kurulmuş ve turizm amaçlı olarak kullanılmaya devam etmiştir Ürdün’de kalan kısım da günümüzde hâlâ kullanılmaktadır Bir İttihâd-ı İslâm Projesi Hicaz Demiryolu’nda 1908-1913 arasında toplam 968000 sivil yolcu taşınmıştır Ayrıca senede ortalama 16000 Hacı, Hacca gidip gelmek için Hicaz Demiryolunu kullanmıştır İnşaat, Medine topraklarına girdikten sonra rayların altına keçe konulmak suretiyle tren sesinin mukaddes toprakları ve bu toprakların ahalisini rahatsız etmemesi sağlanmaya çalışılmıştır İslâm âleminin tarihinin en sıkıntılı devrini yaşadığı bir dönemde, böylesine büyük bir projenin bitirilmesi ve etkin bir şekilde kullanılması dünya Müslümanları arasında büyük bir şevk ve coşkuyla karşılandı Mısır ve Hindistan Müslümanlarının İngilizlere karşı ayaklanmaları noktasında da Hicaz Demiryolunun manevi açıdan büyük desteği olmuştur Hicaz Demiryolu, hem askerî hem dînî açıdan Osmanlı’nın elini güçlendirmiş, dünyanın her tarafındaki Müslümanların tekrar İstanbul’daki Halife’ye yüzlerini çevirmelerini sağlamıştır Kaybedilen harpler ve topraklar ve İslam dünyasının içinde bulunduğu zor zamanlar yüzünden kopmaya yüz tutan irtibat tekrar sağlanmaya çalışılmıştır Her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz İttihâd-ı İslâm’ın tesisine, bu gibi projelerin maddi ve manevi katkıları olacaktır Yüz yıl önce en sıkıntılı ve zor zamanlarda büyük fedâkârlıklar yapılarak inşa edilen ve büyük hizmetler yapan Hicaz Demiryolu gibi projelere, imkân ve kaynaklarımızın arttığı bu devirde daha çok ihtiyacımız var Kısacası Âlem-i İslâm’ı birleştirecek, madden ve manen terakki etmesine yardım edecek her türlü faaliyeti elimizden geldiğince desteklemeli ve yardımcı olmalıyız Ahmed Said GÜNDÜZ
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
Cevap : Yüz Yıl Öncesinden Bir İttihad-I İslam Projesi: – Hicaz Demiryolu |
02-05-2010 | #2 |
Yar'e
|
Cevap : Yüz Yıl Öncesinden Bir İttihad-I İslam Projesi: – Hicaz Demiryolu“Aklı başında olan hiçbir insan, bu dini amaçlı 1200 kilometrelik demiryolunun yapılabileceğine inanmaz” diyordu Aklı sadece başında olan inanmayabilir ama aklı hem başında hem yüreğinde hem imanında olanlar, inanır ve başarır, görüldüğü gibi “Dünyada belki de borçsuz, faiz ödemesi olmayan ve tamamlandığında kâra geçmiş tek demiryolu…” Böyle hayırlı bir işin de başka şekilde tamamlanması beklenemezdi
__________________
~ Seven, sevdiğinin sözünü, başkalarının sözüne tercih eder ~ Seven, sevdiğinin sohbetini, başkalarının sohbetine tercih eder ~ Seven, sevdiğini memnun etmeyi, başkalarını memnun etmeye tercih eder İmam Gazâli (ra)
|
|