Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harfi, harfiosmanlıca, ile, ilgili, kelimeler, osmanlıca, sözlük

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İGDAB Gadablandırmak, kızdırmak, öfkelendirmek
İĞDE Kızılcığa benzer bir meyve ve bu meyveyi veren ağaç ve çiçeği
İGDİDAN Saç uzamak * Ot yeşermek
İGDİN Bozulmuş, kokmuş, cılık (yumurta)
İĞDİŞ f Burulmuş, enenmiş hayvan Erkeklik bezleri (hayaları) çıkarılmış at Melez
İĞERÇİN Karar veremeyen, mütereddit, kuşkulu
İGFA' Uyuklamak
İGFAL (C: İgfalât) Dikkatsizlikle terkettirmek * Gaflette bırakmak * Kandırmak Aldatmak
İGFALAT (İgfal C) İğfal etmeler, kandırmalar, aldatmalar
İGFALİYYAT Yanıltıp aldatmak için söylenen sözler
İGLA' Pahalandırma, fiatını yükseltme * Kaynatma
İGLAF (Gılaf dan) Kınına sokma, kılıfa koyma
İGLAK Karıştırmak Kapamak Muğlak yapmak Anlaşılmaz hâle koymak * Zorla iş yaptırmak * Edb: Sözü karışık ve anlaşılmaz surette söyleme
İGLAKAT (İglak C) Muğlak yapmalar * Karışık ve anlaşılmaz sözler
İGLAT (Galat dan) Yanlışa götürme
İGLAZ (Galiz den) Kaba ve fenâ söyleme
İGLAZAT (İglaz C) Kaba ve galiz söyleme
İGLİNTA' Vurmakla ve sövmekle üstün gelip galebe etmek
İGLİVVAT Lâzım olmak, icab etmek
İGMA' Bayılma, baygınlık, kendinden geçme
İGMAD Kınına sokma, kılıfına koyma * Birçok şeyleri bir yere tıkma
İGMAD-I SEYF Kılıcı kınına sokma
İGMAM Kederlendirmek Gamlandırmak Hüzünlendirmek * Gökyüzünün bulutlu olması
İGMAR Batırmak
İGMAZ Ayıplamak Kınamak Tahkir etmek
İGMAZ Müsamaha etmek Görmemezliğe gelmek
İGMAZ-I AYN Göz yummak Aldırmamak, görmemezlikten gelmek
İGNA' Ganileştirmek Zengin etmek * Kifâyet edip bir şeyin yerini tutmak
İGNAN Ot çok olmak
İĞNEDAN İğne koymağa mahsus küçük kutu
İĞNELEMEK t İğne ile delmek * Kalıbını almak için kenarlarını iğne ile delerek işaretlemek * Mc: Sözle hırpalamak Dokunaklı konuşmak
İĞNELİ FIÇI Mc: Eziyetli ve usandırıcı iş İnsana eziyet veren ve rahatsız eden yer

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İGRA Rağbetlendirmek Teşvik etmek Hırsını tahrik etmek
İGRAB Uzak yerlere yolculuk etme * Garb (batı) tarafına gitme
İGRAD Yüksek ve güzel sesle şarkı söyleme
İGRAK Suya batırmak, boğmak * Kabı doldurmak * Edb: İmkânsız bulunan mübalâğa
İGRAKAT (İgrak C) Mübalâğalar, iğraklar, aşırı büyültmeler
İGRAKİYYAT Aşırı büyültmelerle ve mübâlâğalarla söylenen sözler
İGRAM Borç ödetme
İGRAR Batırmak
İGRAS Ağaç dikmek Toprağa gömmek
İGRAZ Doldurmak * Taze hamurdan ekmek yapıp misafire yedirme
İĞRETİ t Ödünç, borç, kendi malı olmayan Yerli ve sabit olmayan, muallak gibi duran * Muvakkat, bağlı bulunmayan, geçici * Fıtrî olmayan, sahte, sun'î
İGRİK Çok bağırıp böğüren (hayvan)
İGRİZ Kabuğundan henüz çıkan çiçek
İGSAS Güzel yemekler yedirme
İGSAS Sıkıştırma, tazyik etme * Bir yer ahalisini sıkıntıya düşürme
İGŞA Örtmek Bürümek Kapamak Perdelemek
İGŞAŞ Acele ettirme * Kışkırtma, tahrik etme
İGTA' Ağacın dalları uzayarak yerlere sürünme * (Asma) yeşerme
İGTAŞ Karanlık olmak
İGTİBAK Akşam vaktinde şarap içmek
İGTİBAT Refahlı, sürurlu ve zengin olmayı temenni etmek
İGTİFAR Mağfiret olunma * Şüyu' bulma
İGTİLA' Hızlı ve sür'atli yürüme Çabuk yürüme
İGTİLAF Kılıf içine girme, gılaflanma
İGTİLAF-I SEYF Kılıcın kınına girmesi
İGTİLAL Hayvanın çok susaması * Elbiseleri üst üste giyme * İçme * İyi sağılmadığı için (koyun) hastalanma
İGTİLAM Hırs ve şehvetin galip gelmesi * Muzdarib olmak, acı çekmek
İGTİMAD (Gamd dan) (Kılıç) kılıfına girme * Karanlıkta görünmez olmak
İGTİMAM Tasalanmak Kederli olmak
İGTİMAS Hor ve hâkir görme * Nankörlük
İGTİMAS Suya dalma
İGTİMAZ Gözünü kapatma, gözünü yumma Uyuma
İGTİMAZ Birini çekiştirme, bir kimsenin aleyhinde bulunma
İGTİNA' (Gınâ dan) Zenginleşme, zengin olma
İGTİNAM Yağma etmek Fırsatı ganimet bilmek
İGTİNAM-I FIRSAT Fırsatı yakalama, fırsattan istifade etme

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İGTİRAB (Gurbet den) Gurbete gitme * (Güneş, Ay vb seyyareler) batma * Göz önünden kaybolma
İGTİRAF Avuçla su içme, eliyle su alma
İGTİRAK (Gark dan) Suya batma, gark olma, suda boğulma * Soluğu kuvvetle içe çekme
İGTİRAM Borç, diyet veya cerime verme
İGTİRAR (Gurur dan) Aldanma, iğfâl olunma * Gururlanma Kibirlenme, böbürlenme Güvenilmeyecek şeye güvenme * Gaflette olma, gafil bulunma
İGTİRAREN Güvenerek, mağrur olarak
İGTİSAB Gasb etmek Başkasının malını zorla elinden almak
İGTİSABAT (İgtisab C) Gasbetmeler, başkasının malını elinden zorla almalar
İGTİSAL Yıkanmak Gusletmek (Bak: Gusül)
İGTİŞAŞ Karışıklık Kargaşalık Karmakarışık olmak * Birisinin fena telkinini kabul etmek
İĞTİŞAŞAT (İgtişaş C) Karışıklıklar, kargaşalıklar, fenâlıklar
İĞTİTA' Örtünme, bir şeye sarınma
İGTİYAB Gıybet etmek Zemmetmek Yermek
İGTİYAL Baskın yapıp öldürme
İGTİYAR Faydalanma, istifâde etme * Azık edinme
İGTİYAZ Gazaba gelme, kızma, öfkelenme
İGTİZA (Gızâ dan) Beslenme, gıdalanma
İGTİZAB Gücenme, kızma, gazaba gelme, darılma
İĞTİZAL İplik eğirme
İGVA' Ayartmak Azdırmak Baştan çıkarmak
İGYAL Hâmile kadının sütünü vermesi
İGYAM Havanın bulutlu olması
İGZA' Görmemezliğe gelme
İGZA' (Gazâ dan) Savaştırma Gazâ ettirme Muharebeye gönderme
İGZAB (Gazab dan) Gazaba getirme, hiddetlendirme, kızdırma, öfkelendirme
İGZAF Gece çok karanlık olmak
İGZAL Eğirmek
İHA Sevketme, gönderme
İHAB Ham deri
İHAB Verme, bağışlama
İHAFE Korkutmak Havf ettirmek
İHAKE Te'sir etme * Kesme
İHALE Bir işi birisinin üzerine bırakmak Bir hâlden diğer hâle dönmek * Artırma veya eksiltmeye çıkarılan bir işi en münâsib bulunan bir istekliye vermek * Zayıf addetmek * Muhal söz söylemek
İHALETEN İhale ederek, ihale suretiyle
İHAM Vehme düşürmek, vehimlendirmek * Edb: İki mânaya gelen bir kelimeden en az kullanılan mânayı bilerek kullanmak
İHAM-I KABİH Edeb ve terbiye dışı anlamı bilerek kullanma Sözü edeb ve terbiyeye aykırı bir mecazî mânâya getirme
İHAME Çadır kurma
İHAN (Vehn den) Bir kimseyi zayıf, kuvvetsiz tutma Güçsüzlendirme * Hor görme, tahkir etme
İHAN (İhnet C) Kızgınlıklar, öfkeler, gazablar, dargınlıklar
İHANET (Hevn den) Alçak ve hakir addedip itibar etmemek, kıymet vermemek * Hainlik Haksızlık Kötülük
İHANET Helâk etmek Öldürmek Mahvetmek
İHASE Toprağı kazarak bir şeyler arama
İHAŞ Bir kimsenin namusuna dokunma, namusunu lekeleme
İHAŞE Avı, tuzağa düşürebilmek için sürüp götürme
İHATA Etrafından çevirmek, kuşatmak, içine almak Kuşatılmak, sarılmak * Geniş bilgi ile anlamak, tam kavramak

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHATAVÎ İhata edecek şekilde Kaplayıp içine alacak yolda
İHAZE Kalkanın elle tutulacak olan yeri * Timar Hükümdarın verdiği arazi
İHBA' Örtmek, saklamak, gizlemek * Ateşi basıp söndürmek
İHBAB Muhabbet etmek Sevgisini göstermek
İHBAK Boyun eğme, inkıyâd, yumuşaklıkla söz dinleme
İHBAL Gebe koyma, hâmile yapma * Çiçekler dökülüp meyve tutma
İHBAR Haber vermek Haber almak Alınan haber Anlatmak (Bak: Ahbâr)
İHBAR-I GAYBÎ Gayıbdan verilen haber Geçmiş zamandan veya gelecekten verilen haber (Bak: Ahbar)
İHBARAT Bildirilen haberler İhbarlar Bildirilen hadis-i şerifler
İHBARÎ Haberle alâkalı Haber vermeğe dair * Gr: Bir işin ne zaman olacağını bildiren fiil
İHBARİYYAT Haberle alâkalı, habere âit cümleler
İHBARİYYE Haber vermek işi * Kaçak veya kayıp eşyayı haber verene mükâfat olarak verilen para
İHBARNAME f Yazılı haber Yazı ile haber vermek * Belirli hadiselere dair bilgi olarak, alâkalı olduğu yere verilen yazı * Bir paranın ödenmesi veya başka bir muamelenin yapılması lüzumuna dair resmi bir daireden gönderilen ihtarnâme
İHBAS Eteğinde bir şey gizleme * Hapsetme * Vakfetme Hayır yollarında mal ve hayvan bağışlama
İHBAS Birinin hakkını yeme
İHBAT Huşu ve tevazu etmek
İHBAT Mahveylemek Battal ve geçmez hale koymak * Kuyunun suyu çoğalmak veya bitmek * İşin karşılığını vermek * Amelin sevabını giderip, hiçe indirmek
İHBAT Koşturmak
İHCAC Hac vazifesi için bedel vermek veya nâib tutmak Nâib tutana "Âmir, menub veya mahcucun anh" da denir
İHCAF Noksanlık, eksiklik, kusurluluk
İHCAL (Hacl den) Utandırma
İHCAM Bir şeyden korkarak vaz geçme, dönme cayma Men olunma
İHDA (Müennes) Bir Ehad
İHDA İman ve İslâmiyet yolunu göstermek Hidayete eriştirmek Doğru yola götürmek Allah rızasına uyan yola girmesine vesile olmak * Hediye etmek Armağan yollamak
İHDA AŞER Onbir
İHDAD (Gövdenin) derisi şişme
İHDAD Keskinleştirme
İHDAF Gelip çatmak Karşısına dikilip durmak Hedef olmak
İHDAİYYE Hediye etme vesilesiyle yazılan yazı
İHDAL Islatma
İHDAR (Hadr dan) Tıb : Bir organın hissini iptal etme, uyuşturma * Kızı yaşmaklandırma, ferace giydirme
İHDAR (Heder den) İptal etme, battal etme, hükümsüz bırakma * Boşa harcama
İHDAR-I DEM Huk: Maktulün (öldürülmüş olan kimsenin) diyetini katilden (öldürenden) aldırmamak
İHDAS Yeniden bir şey yapmak Ortaya koymak Meydana koymak (Bak: İbda', Hudus)
İHEVAT (İhve C) Samimi ve sâdık arkadaşlar Candan dostlar * Tarikat arkadaşları
İHFA Saklamak Gizlemek Ketmetmek Gizlenilmek * Tecvidde: Harflerden birisini söylerken gizli ve zayıf söylemek
İHFAF Hafifletmek Birinin şerefine dokunacak şekilde konuşmak
İHFİK Yer sarsıntısı ve zelzeleler neticesinde meydana gelen yarıklar, çatlaklıklar
İHFİK-ÜL ARZ Yer yarığı
İHKAB Arkası kesilme
İHKAD Başka bir kimsede garaz ve kin uyandırma
İHKAK Mazlumun hakkını zâlimden almak Hakkı yerine getirmek Hak ile hasmına galib olmak

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHKAK-I HAK Haklıya hakkını vermek Hakkı, usülü dairesinde yerine getirmek
İHKÂM Manen tahkim etmek Sağlamlaştırma Muhafaza ile fesaddan menetmek
İHKAR Rezil ve rüsvay etme
İHLA Boş bırakma Boşaltmak, hâli kılmak
İHLA-İ SEBİL Yolunu açık bırakma
İHLA' (Hulv den) Tatlılandırma
İHLAF Yemin vermek Yemin etmek * Yok etmek Telef etmek
İHLAK (Helâk dan) Harcama, tüketme, bitirme * Yok etme, helâk etme, öldürme
İHLAL (Mahal den) Yer değiştirmek Vermek Yerleştirmek * Helâl kılmak
İHLAL (Halel den) Sakatlamak Bozmak Halel vermek * Birini ihtiyaç içinde bırakmak * Düşmanın haklarına vefa etmeyip gadretmek
İHLAS Müşteriyi aldatmak Müflis olmak
İHLAS (Hulus dan) Kalbini safi etmek İçten, samimi, riyasız sevgi İçten gelen sevgi ile doğruluk ve bağlılık * Sırf Allah emretmiş olduğu için ibadet etmek Yapılan ibadet ve işlerde hiçbir karşılık ve menfaati, hakiki ve esas gaye etmeyerek yalnız ve yalnız Allah rızasını esas maksat ve gaye edinmek İnsanlara riyakârlıktan, gösterişten uzak olmak(Bu dünyada, hususan uhrevî hizmetlerde, en mühim bir esas, en büyük bir kuvvet, en makbul bir şefaatçi, en metin bir nokta-i istinad, en kısa bir tarik-i hakikat, en makbul bir duâ-yı manevî, en kerametli bir vesile-i makasıd, en yüksek bir haslet, en sâfi bir ubudiyet ihlastırCenab-ı Hakk'ın rızası ihlas ile kazanılır Kesret-i etba' ile ve fazla muvaffakiyet ile değildir Çünkü onlar vazife-i İlâhiyyeye ait olduğu için istenilmez; belki bazan verilir Evet, bazan bir tek kelime sebeb-i necat ve medar-ı rıza olur Kemmiyetin ehemmiyeti o kadar medar-ı nazar olmamalı Çünkü, bazan bir tek adamın irşadı, bin adamın irşadı kadar rıza-yı İlâhîye medar olur Hem, ihlas ve hakperestlik ise, müslümanların nereden ve kimden olursa olsun, istifadelerine taraftar olmaktır Yoksa benden ders alıp sevap kazandırsınlar düşüncesi, nefsin ve enaniyetin bir hilesidir L)(Cay-ı ibret bir hâdise: Bir vakit İmam-ı Ali Radıyallahü Anh, bir kâfiri yere atmış Kılıncını çekip keseceği zaman, o kâfir O'na tükürmüş O kâfiri bırakmış, kesmemiş O kâfir, O'na demiş ki: "Neden beni kesmedin?" Dedi: "Seni Allah için kesecektim Fakat bana tükürdün; hiddete geldim Nefsimin hissesi karıştığı için ihlasım zedelendi Onun için seni kesmedim" O kâfir, O'na dedi: "Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti Mâdem dininiz bu derece sâfi ve hâlistir; o din haktır" dedi M)
İHLAS-MEND f İhlaslı, ihlas sahibi, temiz kalbli
İHLAS-MENDANE f Temiz yürekli kimseye yakışır şekilde, ihlaslı kişiye uygun tarzda
İHLAS-MENDÎ f İhlaslılık, temiz kalblilik
İHLAS-PERVER f İhlas sahibi, temiz kalbli
İHLAS-PERVERANE f Temiz yürekli, ihlas sahibi bir kimseye yakışacak surette
İHLAS-PERVERÎ f Temiz yürekli, ihlas sâhibi olma
İHLAS SURESİ Kur'an-ı Kerim'de şirkin ve küfrün envâını reddedip, tevhidi ilân eden $ diye başlayan 112 SureBu sureye: Esas, Tevhid, Tefrid, Tecrid, Necat, Velâyet, Marifet, Samed, Muavvize, Mazhar, Berâe, Nur, İman suresi de denilmektedir Maâni, Müzekkire gibi isimleri de vardır (ET)
İHLİL Erkek tenasül organının deliği, sidik yolu Sidik deliği * Kadınlarda memede sütün aktığı yer
İHMA Bir şeyi ateşte kızdırma
İHMAD Ateşin alevini söndürmek
İHMAL Bir şeyi yüklemesi için yardım etmek Yükletilmek
İHMAL Ehemmiyet vermemek Yapılması lâzım bir işi sonraya bırakma Dikkatsizlik Başlayıp bırakmak Terk etmek
İHMALCİ t Dikkat etmeyen, dikkatsiz, müsamahacı
İHMALKÂR f İhmalci, işine dikkat etmeyen
İHMAM Kederlendirmek Mahzun etmek * İhtiyarlatmak
İHMİRAR Kızarmak Kızıllık * Kızıl hastalığı
İHN Yün Renkli yün, renkli kumaş
İHNA' Acıma, merhamet etme, şefkat etme
İHNAC Bir şeyi bir yana eğme
İHNAK (Hunk dan) Boğma
İHNAK (Hunk dan) Kin bağlama Gazaplandırma
İHNET Gazap, öfke Hiddet * Kalb katılığı * Kin bağlamak
İHRA' Eksiltme, azaltma, noksanlaştırma
İHRAB Harâb etme, perişan etme
İHRAB Kavgayı kızıştırma, muharebeyi alevlendirme
İHRAB Kaçma zorunda bırakma * Çalışma, azmetme, didinme
İHRAC Çıkarmak Dışarı atmak Fazla malı başka memlekete göndermek İstifade için meydana koymak
İHRACAT (İhrâc C) Memleketteki fazla malı başka memlekete göndermek, satmak * Çıkarmalar İhraç etmeler
İHRAK Ateşe atmak Yakmak Yandırmak * Bulamaç yapmak
İHRAK Akıtma, dökme
İHRAK-I DÜMU' Gözyaşı akıtma, ağlama
İHRAKAN Yakmak suretiyle

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHRAK Bİ-N-NAR Ateşte yakma
İHRAM Hacıların örtündükleri dikişsiz elbise * Yün yaygı Büyük yün çarşaf * Fık: Hac veya umreyi yada her ikisini eda etmek için mübah olan şeylerden bazılarını nefsine menetmek ve onlardan sakınmak
İHRAS Dilsiz olmak Dilsiz kalmak
İHRAZ Nail olmak Erişmek * Kazanmak Kesbetmek * Birisini güzel bir surette korumak
İHRİZ Bitkin, dermansız Kımıldanmağa ve bir şey yapmağa hâli ve mecâli olmayan
İHSA Saymak Sayılmak İstatistik, sayım * Kandırmak, aldatmak * Zaptetmek * Ezber etmek * Fehmetmek İdrâk eylemek
İHSA' Hayvan tezeği yakma
İHSA' Yalnız bir ilim ve san'at dalıyla meşgul olup, o hususda ihtisas yapıp terakki etme Husyelerini çıkarma, iğdiş etme, eneme, erkekliğini giderme
İHSAB Ucuzlama, fiattaki azalma
İHSAD Ekin veya ot biçme veya biçtirme Hasâd etme
İHSAÎ Sayım ile alâkalı İstatistiğe ait
İHSAİYAT İstatistik İstatistiğe ait mâlumatı toplama ilmi
İHSAN İyilik, lütuf, bağışlamak * Sahilik etmek, cömertlik yapmak * Allah'ı görür gibi ibadet etmek * Güzel bilmek Güzel eylemek
İHSAN (Hısn dan) Sağlamlaştırmak Tahkim etmek * Zevcesini nâmahremden korumak Kadın kendisini haramdan sakınmak * Ehl-i azamet olmak
İHSANAT (İhsan C) İhsanlar, lütuflar
İHSANDİDE (C: İhsandidegân) f İhsan görmüş, bağış almış Birinin lütfunu görmüş, minnettar
İHSAN-DİDEGÂN (İhsandide C) İyilik görmüş olanlar, bahşiş almış kimseler, minnettar bulunanlar
İHSANEN İhsan suretiyle Bağışlayarak, lütuf ve iyilik ederek
İHSANNAME f Edb: İltifat mektubu İltifat ve tahsini hâvi yazılan mektub
İHSANPERVER f İhsan edici İyiliği çok sever(İhsan ihsandır, eğer nev'e olsa veya muhtaca ve fakire olsa Sehavet o vakit tam sehavettir, eğer millet için olsa, yahut milleti tazammun eden bir ferde olsa güzeldir Şayet muhtaç olmayan şahsa olsa, şahsı tembel eder Çingeneliğe alıştırır Elhasıl, millet bâkidir, fert fâni!) (Münazarat)
İHSAR (Hasr dan) Birisini işinden alıkoymak * Fık: Hac için ihrama girmiş bir zâtın, Arafat'ta durmakla ziyaret tavafından; ve umre için ihrama girmiş bir kimsenin de tavaftan men edilmesi Böyle men edilen zâta "muhsar" denir * Kısaltma, kısalma * Sıkıştırma
İHSAS Hissetmek Hissettirmek Açık anlatmadan kapalıca bahsetmek * Bulmak Görmek Bilmek Zannetmek İdrak etmek Duyurmak
İHSAS (Hisse den) Pay ayırmak Hisse vermek * Azletmek
İHSAS-I GANAİM Düşmandan ele geçirilen ganimet mallarını paylaşma
İHSAS Kandırmak, tergib, teşvik etmek
İHSAS Aşağılık işler yapma * Cimrilik, pintilik, hasislik
İHSASÎ Hisse ait ve müteallik Duygu ile alâkalı
İHSASİYYE Tecrübeden ve hissedilenden gayrısını kabul etmeyen Hissiyyun ve maddiyyun fırkasından olanlar İmansızlık Dinsizlik
İHŞA' Tevazu ve alçak gönüllülükle zorlama
İHŞAD (Halk) Birikme, toplanma, cem' olma
İHŞAM Utandırma, kızdırma
İHTA' Yanılma veya yanıltma * Hatâya düşürme veya düşürülme
İHTAR Hatırlatmak Dikkati çekmek Tenbih Uyarma Kalbe gelen doğuş, ilham( Fakat dinî olmayan musibetler hakikat noktasında musibet değildirler Bir kısmı ihtar-ı Rahmanîdir Nasıl ki, çoban gayrın tarlasına tecavüz eden koyunlarına taş atıp, onlar o taştan hissederler ki zararlı işten kurtarmak için bir ihtardırL)
İHTARAT (İhtar C) İhtarlar, hatırlatmalar * Dikkati çekmeler, tenbihler
İHTİBA' (Habâ dan) İyice saklayıp gizleme
İHTİBAK Kumaş ve bez dokuma
İHTİBAL (Habl den) İpten yapılmış ağ ile tuzak kurma
İHTİBAR Yoklama Deneme Sınama Tecrübe
İHTİBAS (Habs den) Tutulma, tutukluk * Hapsolunma, hapsetme
İHTİBAS-I BEVL İdrar tutukluğu, zorluğu
İHTİCA' Karşılıklı olarak birbirini hicvetme
İHTİCAB Örtünme Saklanma Gizlenme Perdelenme * Doğumun belirli zamanından fazla uzaması
İHTİCAC (C: İhticacat) Delil, vesika, şahit göstermek Münâzaa ve mürâfaada hüccet ve delil göstermek Bir mes'elenin şüphesizliğini delillerle isbat etmek
İHTİCACAT (İhticac C) Delil, şahit göstermeler
İHTİCACEN Delil, şahit ve vesika gösterme yoluyla
İHTİCAM (Hacamet den) Hacamet olma, kan aldırma
İHTİCAN Bir yerin etrafına duvar yapma, çit çekme
İHTİDA' Aldatmak Hile yapmak Oyun etmek
İHTİDA' Tevazu, alçak gönüllülük, mahviyet, mütevazilik
İHTİDA Hidayete ermek Delâlet ve irşadı kabul edip doğru yola girmek Allah'a ve Resül-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimize iman etmek * Başkasına tekaddüm etmek
İHTİDAB Kına ile saç ve sakalı boyama * Boyanma, renklenme

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHTİDAD Keskinleşmek * Hızlanmak * Azmak * Hiddetlenmek
İHTİDAR Örtülenme, perdelenme, perde tutma
İHTİFA Gizlenme Saklanma
İHTİFA' Çıplak ayakla yürüme
İHTİFAD Acele yapma, sür'atle ve çabuk olarak işleme
İHTİFAF Kuşatma, etrafını çevirme * Yüzdeki kılları giderme, traş etme
İHTİFAL Hürmet ve saygı için büyük cemaat ile yapılan merasim Cenaze alayı
İHTİFALAT (İhtifal C) Törenler, merasimler * Cenaze alayları
İHTİFAR (Hafr dan) Kazma veya kazılma
İHTİFAZ Darılma, küsme * Bir şeyi nefsine hasretme * Kendini sakınma, muhafaza etme
İHTİFAZ (Bastırarak) Aşağılatma
İHTİKA' Bir şeyin sağlamlığı, muhkemliği * Dimağ heyecanı
İHTİKAK Hakkını istemek Niza' etmek Birbirine husumet etmek Hapseylemek * Fık: İki taraftan her birinin haklı olduğunu iddia etmesi
İHTİKAK (Hikke den) Sürtünüp kaşınma
İHTİKAN Kan toplanması Bir uzva kan birikmesi sebebi ile oranın şişip kabarması * Şırınga kullanma
İHTİKAN-I DEM Vücudun bir tarafına kanın hücum etmesi
İHTİKAR Hor ve hakir görmek Hakarete katlanmak
İHTİKÂR Bir şeyi kıymetlensin diye saklamak * Ist: İnsanların veya ehlî hayvanların yiyeceklerine âit şeylerin satış kıymetleri yükselsin diye kırk gün kadar saklamak Böyle yapan kimseye muhtekir denir * Vurgunculuk, bozgunculuk (Bak: Muhtekir)
İHTİKÂREN İhtikâr suretiyle, vurgunculukla
İHTİLA' Tenha yere veya halvete çekilme * Taze ot koparma, biçme
İHTİLA' (Kadın) Nikâhı bozdurma Kadın mehrinden vazgeçip veya çok para vererek kocasından boşanması
İHTİLAB Aldatma, kandırma * Aldatılma, kandırılma Hile yapılma
İHTİLAB Süt sağma
İHTİLAC Seğirtme * Çarpıntı, çarpma * Etler gevşeyip büzülme * Havale nöbeti
İHTİLACAT (İhtilâc C) İhtilaclar, çarpıntılar, seğirtmeler
İHTİLACAT-I ASABİYE Asabî çarpıntılar
İHTİLAF (Hulf den) Anlaşmazlık, uyuşmazlık, karışıklık, ikilik * Birisinin halifesi olmak(Eğer denilse: Hadiste $ denilmiş İhtilaf ise, tarafgirliği iktiza ediyor Hem tarafgirlik marazı; mazlum avâmı, zâlim havassın şerrinden kurtarıyor Çünki: Bir kasabanın ve bir köyün havassı ittifak etseler, mazlum avâmı ezerler Tarafgirlik olsa, mazlum bir tarafa iltica eder, kendisini kurtarır Hem, tesadüm-ü efkârdan ve tehâlüf-ü ukulden hakikat tamamiyle tezahür eder?Elcevab : Birinci suale deriz ki: Hadisteki ihtilaf ise, müsbet ihtilaftır Yâni: Herbiri kendi mesleğinin tamir ve revacına sa'yeder Başkasının tahrip ve ibtaline değil, belki tekmil ve ıslahına çalışır Amma menfi ihtilaf ise ki; garazkârane, adavetkârane birbirinin tahribine çalışmaktır Hadisin nazarında merduttur Çünki birbiriyle boğuşanlar, müsbet hareket edemezlerİkinci suale deriz ki: Tarafgirlik eğer Hak namına olsa, haklılara melce' olabilir Fakat şimdiki gibi garazkârâne, nefis hesabına olan tarafgirlik, haksızlara melce'dir ki; onlara nokta-i istinad teşkil eder Çünki garazkârane tarafgirlik eden bir adama şeytan gelse, onun fikrine yardım edip taraftarlık gösterse, o adam o şeytana rahmet okuyacak Eğer mukabil tarafa melek gibi bir adam gelse, ona hâşâ lânet okuyacak derecede bir haksızlık gösterecekÜçüncü suale deriz ki : Hak namına, hakikat hesabına olan tesadüm-ü efkâr ise; meksatta ve esasta ittifak ile beraber, vesailde ihtilaf eder Hakikatın her köşesini izhar edip, hakka ve hakikata hizmet eder Fakat, tarafgirane ve garazkârane firavunlaşmış nefs-i emmare hesabına hodfuruşluk, şöhretperverane bir tarzdaki tesadüm-ü efkârdan bârika-i hakikat değil, belki fitne ateşleri çıkıyor Çünki maksatta ittifak lâzım gelirken, öylelerin efkârının Küre-i Arz'da dahi nokta-i telâkisi bulunmaz Hak namına olmadığı için, nihayetsiz müfritane gider Kabil-i iltiyam olmayan inşikaklara sebebiyet verir Hâl-i âlem buna şahittir M)

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHTİLAF-I DÂR Huk: Mirası bırakan ile vâristen her birinin başka başka ülkeler ahâlisinden olması
İHTİLAF-I DİN Biri müslim, diğeri gayr-ı müslim olmak gibi ayrı dinde bulunmak Din ayrılığı miras almağa mânidir Binaenaleyh gayr-i müslim, müslimin; müslim de gayr-i müslimin mirasına nâil olamaz Fakat müslim olmayan milletler arasında din ayrılığı miras almağa mani değildir
İHTİLAF-I METALİ' Güneş, ay gibi gök cisimlerinin ufukta doğdukları yerin farklı oluşu
İHTİLAF-I RE'Y Fikir ihtilafı, fikirlerin başka başka olması
İHTİLAF-I RE'Y-İ ÜMMET Ümmetin re'y ayrılığı Halkın fikirlerinin başka başka olması
İHTİLAFAT Anlaşmazlıklar, uyuşmazlıklar İhtilaflar
İHTİLAF-DAR f Huk: Mirasçı ile miras bırakanın ayrı ayrı memleketler halkından olması
İHTİLAK Tıraş etme veya edilme
İHTİLAK Huy ve tabiat edinme * Yalan uydurma
İHTİLAKEN İhtilak suretiyle, yalan uydurarak
İHTİLAKIYYAT Yalanlar, aslı olmayan sözler Uydurma sözler
İHTİLAL (C: İhtilalât) Ayaklanma, devlete isyan Bozukluk, karışıklık * Şerre çalışmak, düzensizlik
İHTİLAL-İ NİZAM Nizamın bozukluğu
İHTİLAL-İ UMÛR İşlerin karışıklığı, işlerin bozukluğu
İHTİLALAT (İhtilâl C) Ayaklanmalar, isyan etmeler, ihtilaller(Bütün ihtilalât ve fesadın aslı ve mâdeni ve bütün ahlâk-ı rezilenin muharrik ve menbaı tek iki kelimedir O iki kelimenin imtizacından bomba gibi küre-i arz patladı Ve izdivacından medeni insanlardan canavarlar doğduBirinci kelime : "Ben tok olsam, başkası açlıktan ölse bana ne!"İkinci kelime: "İstirahatım için zahmet çek; sen çalış, ben yiyeyim"Merhametsiz nefis-perest olan birinci kelime-i gaddâredir ki, âlem-i insanı zelzeleye getirip kıyameti kopmak üzeredir Şu kelimenin ırkını kesecek tek bir devası var ki; o da zekâttır ve zekâtın mükemmili olan sadakadır Ve onun mütemmimi olan karz-ı hasendirHaris, hodgâm, zalim olan ikinci kelimedir ki, beşerin terakkiyatını öyle sarsıyor ki, herc ü merc ateşine atmak üzeredir Şu dahiye-i dehyânın tek bir devası var O da hürmet-i ribadır ve faizin bütün vesailini hayat-ı içtimaiyeden ref' etmektir Adalet-i Kur'aniye âlem kapısında durup ribaya: "Yasaktır, girmeğe hakkın yoktur" der Beşer bu emri dinlemedi, büyük bir sille yedi, daha müthişini yemeden dinlemeli! M)
İHTİLAM Uyurken cenabet olmak, düş azmak Ergenlik
İHTİLAS (C: İhtilasât) Çalma, sirkat, hırsızlık * Usulca ve elçabukluğu ile aşırma * Bir çeşit ok atma tavrı
İHTİLAS-İ VAKT İşlerin arasında vakit bulabilme
İHTİLASAT (İhtilas C) Hırsızlıklar, çalmalar, sirkatler
İHTİLASKÂR f Çalan, aşıran, hırsızlık yapan
İHTİLASKÂRAN (İhtilaskâr C) Çalanlar, aşıranlar, ihtilas edenler
İHTİLASKÂRANE f Çalıp aşıranlara yakışacak şekilde, hırsızlar gibi
İHTİLAT Karışmak, karışıp görüşmek
İHTİLATGÂH f İhtilat yeri
İHTİMA' (Himye den) Perhiz * Kaçınma, ictinâb etme * Sığınma, himâyesine girme
İHTİMAL (Haml den) Mümkün olma, belki Olması mümkün görünmek * Kabul eylemek * Yükselip götürmek * İhsana mukabil şükretmek * Kızma ve hiddetlenmekten dolayı yüzünün rengi değişmek
İHTİMAL-İ ZATÎ (Bak: İmkân-ı zatî)
İHTİMALAT (İhtimal C) İhtimaller Olması mümkün olan şeyler
İHTİMALAT-I BAİDE Uzak ihtimaller
İHTİMALAT-I KARİBE Yakın ihtimaller
İHTİMALAT-I KESİRE Pek çok ihtimaller
İHTİMAM Özenmek, fazla dikkat etmek Gayret ve dikkat etmek
İHTİMAM Elem ve kederden uyuyamamak * Perhizkârlık etmek, riyazette bulunmak
İHTİMAM Süpürmek, süpürülmek
İHTİMAM-I BEYT Evi süpürme, temizleme
İHTİMAR (Hamr dan) Mayalanma, ekşiyip mayalanma
İHTİNAC Meyletme, bir tarafa yönelme, dönme
İHTİNAK (Hank dan) Boğazın sıkılıp tıkanmasından dolayı nefes alamama Boğulma
İHTİNÂK-I RAHM Eskiden, rahmin tıkanmasından dolayı olduğu sanılan ve kadınlarda görülen asabî bir hal ve hastalık
İHTİNAN Sünnet olma
İHTİRA' Evvelce keşfolunmamış, bilinmeyen bir şeyi keşfetmek İcad etmek * Edb: Hiç kimse tarafından kullanılmamış tabirler ve mazmunlar kullanma (Bak: Delil-i ihtira', İbda')
İHTİRAB Savaşma, muharebe etme
İHTİRAÎ (C: İhtiraiyyat) İcad ve ihtira ile alâkalı
İHTİRAK Yanmak, tutuşmak, yanıp kül olmak * Koz: Bir gezegenin güneşe yaklaşması
İHTİRA'-KERDE f Eşine rastlanmayan keşif * Yaratılmamış olmak
İHTİRAM Hürmet olunmak, tazim olunmak, hürmet, saygı

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHTİRAMAT (İhtiram C) İhtiramlar, hürmetler, saygılar
İHTİRAMEN Hürmet ederek, saygı göstererek
İHTİRAMKÂR f Saygılı, hürmetkâr
İHTİRAS Aşırı istek sahibi olmak, hırs duymak, şiddetli arzu
İHTİRAS (Hiraset den) Kaçınmak, kendini korumak, muhafaza etmek * Kesmek
İHTİRAS Ekme
İHTİRASAT (İhtiras C) Şiddetli arzu ve istekler İhtiraslar
İHTİRASÎ Korunma, muhafaza olunma, kendini gözetme
İHTİRAZ Sakınmak, çekinmek, kaçınmak
İHTİRAZEN Korunarak, sakınarak, muhafaza olunarak
İHTİRAZÎ Çekinmeye ait, sakınmayla alâkalı
İHTİSAB Hesab sorma, mes'uliyet * İhtisab dâiresinin aldığı vergi * Emr-i bilma'ruf nehy-i an-ilmünker vazifesi, * Ceza * Eskiden belediye işlerine bakan memurun işi ve dâiresi
İHTİSABİYYE İhtisaba (belediyeye) ait vergi
İHTİSAB RESMİ Eskiden belediye varidatı olarak damga, tartı, ölçü, panayır ve pazar vergisi adı altında alınan vergiler ile, hile yapan esnaftan alınan para cezalarının umumi adı
İHTİSAD Hasad etme, biçme
İHTİSAD-I MEZRUAT Ekinlerin biçilmesi
İHTİSAM (Husumet den) Düşmanlık, husumet, muhâsame
İHTİSAR İcmâl etmek Sözün kısaltılması Kısaltmak * Mat: Sadeleştirme, basitleştirme Hesapta bir tenasübü en küçük haddine indirme
İHTİSAREN İhtisar suretiyle, muhtasar olarak, kısaltarak, tafsilâtsız, kısaca
İHTİSAS (Husus dan) Kendine mahsus kılmak Bir kimsenin dünyevi veya uhrevi, Kur'âni, İslâmi, imâni bir mesleğe, fen veya san'ata hasr-ı mesâi etmesi; yalnız onunla meşgul olması (Bu metot insanı muvaffakiyete eriştiren en birinci ve en büyük bir âmildir Bir kimse yaktığı bir meş'aleyi parlatabilmesi ve bâkileştirebilmesi için o meş'alenin, o nurun pervanesi olması gerekir) Zübeyir Gündüzalp (RAleyh)* Gr: Mütekellim veya muhatab zamiri olan mübtedanın haberinin hükmünü bir isme âit (mahsus) kılma Bu isim zamiri tâkibeder(Bir fennin veya bir san'atın medar-ı münakaşa olmuş bir mes'elesinde, o fennin ve o san'atın hâricindeki adamlar ne kadar büyük ve âlim ve san'atkâr da olsalar, sözleri onda geçmez Hükümleri hüccet olmaz; o fennin icmâ-i ulemâsına dâhil sayılmazlar Meselâ; büyük bir mühendisin, bir hastalığın keşfinde ve tedavisinde bir küçük tabib kadar hükmü geçmez Ve bilhassa, maddiyatta çok tevaggul eden ve gittikçe maneviyattan tebaud eden ve nura karşı gabileşen ve kabalaşan ve aklı gözüne inen en büyük bir feylesofun münkirâne sözü maneviyatta nazara alınmaz ve kıymetsizdirAcaba yerde iken arş-ı azamı temaşa eden, hârika bir dehâ-yı kudsî sahibi olan ve doksan sene maneviyatta terakki edip çalışan ve hakaik-i imaniyeyi ilmelyakîn, aynelyakîn hattâ hakkalyakîn suretinde keşfeden Şeyh Geylâni (KS) gibi yüzbinler ehl-i hakikatın ittifak ettikleri tevhidî ve kudsî ve manevî mes'elelerde, maddiyatın en dağınık ve kesretin en cüz'î teferruatına dalan ve sersemleşen ve boğulan feylesofların sözleri kaç para eder ve inkârları ve itirazları, gök gürültüsüne karşı sivrisineğin sesi gibi sönük olmaz mı? Ş)
İHTİSAS Hissetmek Sezmek Duymak Duygulanmak Hislenmek
İHTİSASİYYUN İhtisas sâhibi kimseler, mütehassıslar
İHTİSAT İtibar gösterme, rağbet etme
İHTİŞA' Tam olarak dolma * Yastık veya döşek gibi bir şey edinme
İHTİŞAD Toplanmak, birikmek, yığılmak
İHTİŞAM Debdebe Şanlı görünüş * Etbâ dairesi ve takımının kalabalığı
İHTİŞAR Büyük kafalı olma, koca başlı olma * Toplanma, cem' olma
İHTİŞAŞ Kuru ot veya saman gibi hayvan yemi biriktirme
İHTİTAB (Hatab dan) Odun toplamak, odun kesmek
İHTİTAB Nikâhla kadın veya kız istemek
İHTİTAF (Hatf dan) Göz kamaştırma * Kapıp götürme, kapma
İHTİTAL Gizli söylenen sözü dinleme Kulak kabartma
İHTİTAM Hitam bulma, sona erme, iş bitme

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHTİTAN (Hitan dan) Sünnet ettirme
İHTİTAT Yukarıdan aşağı indirme
İHTİTAT Sınırlandırma, hududlandırma Hat çekme * Sakal bitme
İHTİVA İçinde bulundurmak, içine almak, hâvi olmak, şâmil olmak Bir şeyi toplamak ve korumak
İHTİYAC Çaresiz kalıp istemek Muhabbetle meyletmek Acz, fakr ve yoksulluk Zaruret hali
İHTİYAC-I MÜBREM Elzem ve zaruri olan ihtiyaç
İHTİYACAT (İhtiyac C) İhtiyaçlar Lüzumlu olan şeyler
İHTİYACAT-I ZARURİYE Zaruri ihtiyaçlar (Ev, yeme, içme, yakma, giyinme vs gibi)
İHTİYAL Gururlanma, enaniyetlenme, kibirlenme
İHTİYAL (Hile den) Hile yapma, aldatma, düzen, oyun etme
İHTİYAL Korkma, havfetme
İHTİYALAT (İhtiyal C) Düzenler, hileler, aldatmalar, oyunlar
İHTİYAN Sözde durmama, emanete hiyanet etme
İHTİYAR Yaşlanmış kimse Yaşlı * Ist: İstek, arzu Razı olmak Katlanmak Seçmek Tensib etmek Seçilmek (Bak: İrade)
İHTİYAR-I CÜZ'Î (İhtiyar-ı cüz'iye) İnsanın küçücük ihtiyarı, iradesi Pek az, zayıf ihtiyar (Bak: Cüz'-i ihtiyarî)
İHTİYAR-I KÜLFET Külfete katlanma
İHTİYAR-I ZAHMET Zahmet ve meşakkate katlanma
İHTİYAR ELDEN GİTMEK Mc: Kendini zaptedememek, hiddet ve gazaba gelmek, irâdeyi kaybetmek
İHTİYARÎ Mecburi olmayan İsteğe bağlı Bir kimsenin isteğine bırakılmış olan
İHTİYARİYAT Yapılması insanın kendi elinde olan şeyler
İHTİYAT Sakınmak İşleri iyi düşünmek Tedbirlilik İşlerde basiret üzere bulunmak Yedek
İHTİYATEN İhtiyat ederek, ilerisini düşünerek
İHTİYAT HAZİNESİ Tar: Savaş ve diğer fevkalâde masraflara karşılık olmak üzere sarayda biriktirilen paralar Gelirleri havass-ı hümayun hâsılatı, ganimetlerin beşte biri ve başka hükümdarlardan gelen hediyelerdi Buna "iç hazine" veya "enderun hazinesi" de denilirdi
İHTİYATÎ İhtiyatla alâkalı Gelecek zamana ait olan
İHTİYATKÂR f İhtiyatlı, ilerisini düşünen
İHTİYATKÂRANE f İhtiyatla, sakınganlıkla
İHTİZA' Tevazu Gönül alçaklığı Alçak gönüllülük
İHTİZA Ateş yakıp alevlendirme
İHTİZAB (Saç, sakal vsyi) boyama
İHTİZAM Kemer takma, kuşak bağlama
İHTİZAN Birisini işinden alıkoyma * Çocuğu besleme
İHTİZAR (İhtidar) Huzura çıkmak Hâzır olmak * Can çekişmek Hastanın ölüme hazır olması
İHTİZAR Hazer etmek Korunmak Sakınmak
İHTİZAZ Haz duymak Ferahlamak
İHTİZAZ Hafif titremek Deprenmek * Şevk ile meyil ve hareket Harekete geçme * Sallanma, sıçrayıp oynama

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İHTİZAZ Alçalma, tezellül
İHTİZAZÎ İhtizaza ait Titremekle alâkalı
İHVAN ( kelimesinin cem'i) Kardeşler Eş, dost * Sâdık arkadaşlar * Aynı mezheb veya tarikata mensub olanlar
İHVAN-I BÂSAFA Mevlevi tabirlerindendir Saf, yani kalbinde gıll u gış bulunmayan kardeşler mânâsınadır
İHVANİYAT Arkadaşlar, eş dost mektubları
İHVE Kardeşler Arkadaşlar
İHYA Diriltmek Yeniden hayata kavuşturmak Canlandırmak Şenlendirmek Uyandırmak * Gece de uyumayıp çalışmak veya ibâdetle vakit geçirmek(İnsan der: "Çürümüş kemikleri kim diriltecek?" Sen, de: "Kim onları bidayeten inşâ edip hayat vermiş ise o diriltecek" S) (Bak: Hayat)
İHYA-Yİ EMVAT Ölüleri diriltmek
İHYA-Yİ LEYL Geceyi ibadetle geçirmek
İHYA-Yİ MEVAT İşlenmemiş toprağı, ekin için elverişli bir hâle getirme
İHYA-KERDE f İhya edilmiş Lutfedilmiş Yeniden inşa edilmiş
İHYANEN (Bak: Ahyanen)
İHZA' Ganimetten pay ayırma * Ayakkabı giydirme
İHZA' Semirme, yağlanma Semirtme, semirtilme
İHZA' Rezil ve rüsvay etme Kepâze etme
İHZAK Kahkaha ile gülme Çok gülme
İHZAL Islatma, ıslatılma
İHZAL Şaka ve alay ile çok uğraşma
İHZAN Mahzun etme, hüzünlendirme, keder verme
İHZAR Hazır etmek Hazırlamak * Huzura getirmek Derpiş etmek * Mahkemeye gelmeyenleri cebren getirme müzekkeresi
İHZARAT (İhzar C) Hazırlıklar, hazırlanmalar
İHZAREN Huzura getirerek Birini mahkemeye dâvet ederek * Hazırlayarak, ihzar ederek
İHZARÎ Hazırlık mahiyetinde olan Hazırlayan
İHZARİYE Aleyhine açılan dâva münasebetiyle getirilen şahıslardan, gönderilen mübaşir veya muhzirin masrafı karşılığı olarak tahsil edilen para İhzariyeye mübaşir ve muhzirin at ve araba masrafından başka yemek, içmek gibi şahsî masrafları da ilâve edilirdi * Birinin mahkemeye çağrılması için yazılan yazı
İHZAZ Rahatlandırmak Haz duymak Nasipli olmak Bahtlı
İJEK f Kıvılcım, şerare
İKA' (Vuku' dan) Vuku buldurmak Fena bir şey yapmak Meydana getirmek Yetiştirmek Düşürmek
İKÂ' Dayanma, istinad etme * Dayanacak bir şey verme
İKAB Şiddetli azab, eziyet, ceza
İK'AD Bir hükümdarın tahta oturtulması Oturtmak
İKAD Ateş yakma, tutuşturma
İKAD-I KANADİL Kandillerin yakılması
İ'KAD Düğümlemek Bağlamak Bend etmek
İKAD Kuvvetlendirme, sağlam kılma
İKAE Kusturma, istifra ettirme Kusturulma
İKAF (Vakf dan) Vakfetme, malını vakıf şekline koyma * Bir işten vaz geçme, durdurma
İKAF Palan
İKAHE Düşmana üstün gelme, galibiyet
İKAL Ayak bağı, ayak köstegi * Bağ, bend

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İKALE Pazarlığı bozma Her iki tarafın isteğiyle alışveriş mukavelesini bozma Bir hukuki muamele ile meydana gelen vaziyetin diğer bir hukuki muamele ile eski haline getirilmesi * Demediği halde "Dedin" diye iddia etme
İKAM Kısırlar, akamete uğrayanlar
İKAME Oturtmak Mukim olmak Yerleştirmek İskân eylemek Bulundurmak Meydana koymak Vücuda getirmek Dâva açmak Ayağa kaldırmak Kıyam etmek
İKAME-İ BEYYİNE Şâhid getirme
İKAME-İ DA'VA Dâvâ açma
İKAMET Bir yerde kalmak Oturmak * Müezzinin kamet getirmesi
İKAMETGÂH f Ev, hane * İkamet yeri
İKAN İyi ve yakînen bilmek * Sağlam bir iş * Yakin hasıl etmek ve edilmek suretiyle bilmek
İKAR Doldurma, doldurulma
İ'KAR Kadının dölyatağını sakatlama
İK'AR Derinletme, derinleştirme
İK'AR-I ÂBÂR Kuyuların derinleştirilmesi
İK'AR-I ENHAR Nehirlerin derinleştirilmesi
İKAZ Uyandırmak Gafletten kurtarmak Tenbih
İKBAB Yüzüstü düşme, kapanma * Bir şeyin üstüne fazla düşme Olması için aşırı derecede çalışma
İKBAH (Kubh dan) Fenalık yapma, kötülük etme
İKBAL Bir şeye yönelmek Teveccüh etmek Reddetmeyip kabul etmek Bir şeyi birinin önüne götürmek Baht açıklığı Talih Refah * İstemek (Bak: İdbar)
İKBAL-İ BEŞER İnsanın saadeti
İKBALCU f İkbal ve büyüklük arayan Onların peşinde olan
İKBALMEND f Bahtiyar, mutlu, saadetli, talihli * Refaha, büyük bir makama erişen
İKBALPEREST f Bir mevki ve makam için hırslı olan İkbale çok hırs duyan
İKBAR Ulu görme, büyük görme veya görülme
İKBAR Kabre koyma, mezara koyma veya konulma
İKBAR-I MEYYİT Ölünün kabre konulması Mevtanın gömülmesi
İKDAM Gayret ve sebat ile çalışmak İlerlemeye gayret etmek Devamlı çalışmak İlerlemek
İKDAMAT (İkdam C) İlerlemeler Sürekli çalışmalar
İKDAR (Kudret den) Kudret verme, kuvvetleştirme, güç kazandırma Geçimini sağlama * Birini kayırma
İKDİRAR Bulanma, bulanık olma
İKDİRAR-I MÂ' Suyun bulanması
İKFA' Edb: Sesleri birbirine yakın olan harflerle kafiye yapmak
İKFAL Kilitlenmek, kilitlemek, kilit takmak
İKFAL Kefil gösterme, tekellüf ettirme
İKFAR Birisine kâfir demek, kâfir denilmek
İKHAT Kuraklığa uğratma, kıtlığa uğratma
İKİÇİFTE t Dört kürekli kayık
İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK Mc: "Pek süslü" yerine kullanılır bir tabirdir Osmanlı altını iki dirhem bir çekirdek ağırlığında olduğu için bu tâbir meydana gelmiştir
İKİ ELİ YAKASINDA OLMAK Mecaz yoluyla âhiret gününde birinden hakkını aramak
İKİLİK t İki kuruş kıymetindeki eski gümüş para * İki kısımdan meydana gelmiş * Ayrılık, ihtilâf, ikiye bölünme, iki taraf olma

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İKİNDİ DİVANI t Tanzimattan evvel sadrazamların kendi konaklarında yaptıkları divanlar Bu divan ikindi namazından sonra toplandığı için bu adı almıştı Bâb-ı Âlî teşkilâtının ilk şekli olarak Divan-ı Hümayun, muayyen günlerde toplandığı zaman, vezir-i azamlar da divanda bitirilemeyen veya arza lüzum görülmeyen işleri kendi konaklarında salı ve perşembenin haricindeki günlerde hallederlerdi Sadrazamdan başka hiçbir vezir, ikindi divanı aktedemezdi (OTDS)
İKLAB Tersine çevrilme, çevirmek Tersine döndürmek
İKLAL (Kıllet den) Azaltma, miktarını indirme * Az bulma, az görme
İKLİL Hz Peygamber'in (ASM) Zebur'da geçen bir ismidir Müzeyyen tâç manâsına da gelir
İKLİM (Bak: Iklim)
İKMAH Buğdayı un yapma Buğday yetiştirme * Kafa tutmak, kibir ve azametle karşı gelmek
İKMAL Tamamlamak Bitirmek Mükemmelleştirmek
İKMAL-İ NEVAKIS Eksiklikleri tamamlamak
İKMAL-İ NÜSAH Bütün sahifeleri tamam etmek, okuyup bitirmek
İKMAM Ağaçların tomurcuklanması Çiçek tomurcuğu görünmesi * Elbiseye yen yapmak
İKMAN Gizleme, saklama, örtme
İKNA' Kanaat vermek Râzı etmek Râzı edilmek İnandırmak İnandırılmak * Ayakta iki tarafa bakmadan durmak
İKNAİYYAT İknâ etmek veya râzı etmek için söylenilen sözler
İKNAİYYAT-I HİTABİYYE Kelâm ilmine ait bir ıstılahtır Zannî olan aklî delil demektir Bürhanın aşağı mertebesidir Aklı, muhalif fikirlerle karışmamış ve bürhanı anlayamayacak kimseler için kullanılır İsbattan çok ikna vasfı taşır
İKNAN Örtme, saklama, gizleme
İKRA' Okutmak "Oku" diye emretmek * Selâm göndermek Yakın gelmek Ziyafet istemek
İKRA Kiraya verme
İKRAB Kederlendirme, hüzün verme
İKRAH İğrenmek Tiksinmek Bir işi istemiyerek yapmak * Birine zorla iş yaptırmak veya muamele yapmak
İKRAH-I GAYR-İ MÜLCÎ Huk: Eskiden döğme ve hapis gibi yalnız keder ve elemi icab ettiren şeylerle vuku bulan ikrah
İKRAH-I MÜLCÎ Huk: Ölüm veya bir uzvun kesilmesi veya bunlara sebep olacak şiddetli döğme ile olan ikrah
İKRAH-I NÂKIS Huk: Dayak ve hapis gibi keder ve elemi gerektiren şeylerden meydana gelen mecburiyet
İKRAHEN İstemiyerek, tiksinerek Zorlanarak
İKRAM Ağırlamak Hürmet etmek Saygı göstermek * İltifat olarak bir şeyler vermek * Bağış * Hesap dışı verilen şey veya yapılan indirme, tenzilât * Allah'ın lütfu ve ihsanı(İkramın izharı, yani Allah'ın lütfu ve ihsanı olan ikramın izharı tahdis-i nimettir İnsanın nefsi, Allah'ın lütfunu kendine isnad etmez Çünkü kesbinin medhali yoktur)
İKRAMAT (İkram C) İkramlar, hürmetler, bağışlar
İKRAMEN İkram olarak Ağırlama suretiyle Hürmet, tazim ve saygı için
İKRAMİYE Hürmet ve mükâfat için verilen para veya hediye * Memurlara maaş haricinde ve her sene belli bir zamanda verilen para * Yapılan iyilik karşılığı olarak verilen hediye veya para * Satıcı tarafından pazarlığın hâricinde olarak müşteriye yahut arada vasıta olana verilen şey * Bazı teşekkül ve müesseselerin belirli zamanlarda, hisse sahiplerine kur'a çekerek dağıttıkları para
İKRAR Açıktan söylemek Kabul ve tasdik etmek Hakkı itiraf etmek Karar vermek Mukarrer kılmak * Fık: Bir kimseye diğerinin kendisinde olan hakkını haber vermek
İKRAR-I MARİZ Ölüm ânında iken edilen ikrar Vasiyetname
İKRAR Bİ-L KİTABE Bir kimsenin diğer bir kimseye olan borcunu kitabetle yani yazı ile tasdik etmesi Tabirin mânası yazı ile ikrar'dır
İKRAZ Ödünç vermek Borç vermek * Kesip ayırmak
İKRAZAT Borçlar Borç vermeler
İKSA' Kasvet Sıkıntı vermek Sıkıntı verilmek
İKSA-Yİ KALB Gönül sıkıntısı, iç darlığı
İKSA Giydirmek Giyecek vermek
İKSA-Yİ EYTAM Yetimlerin giydirilmesi
İKSAD (Kesad dan) Kesada düşürme, kesatlandırma
İKSAL (Kesel den) Bezginlik ve bıkkınlık verme
İKSAM Kasem etme, yemin etme, and içme
İKSAM Çok miktarda mal alıp biriktirme * Kökünü kırma Hepsini silip süpürme
İKSAR (Kesret den) Çoğaltma, fazlalaştırma, arttırma
İKSAR-I KELÂM Çok söyleme, sözü uzatma, gevezelik etme
İKSAR Bir şeyi yapmak imkânı varken yapmama

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İKSAT Doğruluk ve hakkaniyet gösterme
İKSİR Çok te'sirli, her derde devâ sayılan mevhum cisim Bir şeyin olmasına veya hastanın iyileşmesine sebeb olan ehemmiyetli madde * Tıb: Oldukça şekerli ve kolayca alınabilen bir ilâç * Eski kimyada: (Bazılarının söylediğine göre) kıymetsiz madenleri ve sair şeyleri altuna tebdile ve bütün hastalıkları gidermeye vesile olan ve öyle te'sirli farzedilen ilâç
İKŞİ'RAR Ürperme Ürkmeden dolayı tüylerin diken diken kalkması ve derinin iğne iğne kabarması
İKTAB (Ketb den) Yazdırma, dikte ettirme
İKTAM (Ketm den) Gizleme, saklama
İKTAN Yapıştırma veya yapıştırılma
İKTAT Alçak sesle kulağa fısıldama
İKTIFA Arkasından gitme, ardına düşme, takib
İKTİBAS Bir söz veya yazıyı olduğu gibi veya kısaltarak almak Birisinden ilmen istifade etmek İstifade suretiyle almak, alınmak * Söz arasında Kur'an-ı Kerimden veya Hadis-i Şeriftden veya başka makbul eserlerden bir cümlenin kâmilen veya kısmen az tasarruf ile veya tasarrufsuz alınması * Ateş almak * Ödünç almak
İKTİBASAT (İktibas C) İktibaslar, aktarmalar
İKTİBASEN İktibas suretiyle Faydalanma yoluyla alarak Parça alarak
İKTİDA Uymak, tâbi olmak Birinin hareketini örnek alarak ona benzemeye çalışmak İttiba etmek
İKTİDAEN Uyarak, tâbi' olarak
İKTİDAB Bir şeyi kendisi için kesmek * Henüz öğretilmemiş deveye binmek * İrticâlen söz söylemek * Edb: Şâir, kasidesinden teşbihi keserek maksadına, yani medhettiğinin medhine geçmek Hüsn-i tahallus (yani: Bir şeyin meydana gelmesine hayali ve güzel bir sebeb göstermek ile olan intikal), en uygunu ve en lâtifi olur Müelliflerin Emmâ ba'dü, "Bundan sonra" kelimesine iktidab demeleri hamdeleden inkitaa binaendir Edb S)
İKTİDAR Güç, takat Kudret Güç yetmek Yapabilmek
İKTİDAR-I KÂMİN Gizli güç
İKTİDARÎ Güç ve iktidarla alâkalı ve mensub
İKTİFA Fazla istemeyiş Yeter bulmak Kâfi görmek Var olanı yeter saymak
İKTİHAL Göze sürme çekme
İKTİHAL İhtiyarlama, yaşlılanma, kocama * Saç ve sakala kır düşme
İKTİHAM Hücum ve istilâ eylemek * Dayanmak Tahammül etmek Katlanmak Güçlükleri yenmek * Mülâhazasız bir işe başlamak * Bir şeyi hakir addetmek
İKTİHAMAT (İktihâm C) İktihamlar, hücumlar, saldırışlar * Tahammül etmeler, göğüs germeler
İKTİHAN Kır saçlı ve sakallı olma
İKTİLA' Kapıp alma, koparma
İKTİMAN Gizlenme, saklanma
İKTİMAN-I SÂRIK Hırsızın gizlenmesi
İKTİNA' Künyelenme * Anlaşılmayacak şekilde söyleme * Gizlenme, saklanma
İKTİNA' Yığma, biriktirme * Çalışarak kazanma * Meslek edinme * Tuzak kurup avlanma * İmsak etme * Sermâye verme
İKTİNAF Bir şeyin etrafını kuşatmak * Deve için ağıl edinmek
İKTİNAH (Künh den) Bir işin esâsını, künhünü, kökünü ve gerçeğini anlama İçyüzüne, derinliğine varma
İKTİNAN Saklanma, gizlenme
İKTİNAN-I NİSVAN Kadınların örtünmesi
İKTİNAS Tuzak kurup avlanma
İKTİRA' Kurrâ atma, seçme
İKTİRA' (Kirâ dan) Kiralama, kira ile tutma
İKTİRAB Tasalı ve gamlı olma Korkulu ve hüzünlü bulunma
İKTİRAB (Kurb dan) Yanaşma, yaklaşma, takarrüb
İKTİRAB-I SAAT Kıyamet vaktinin yaklaşması
İKTİRAC Paslanma, küflenme
İKTİRAF Emek çekerek kesb ü kâr eylemek, kazanmak * Günah kazanmak
İKTİRAH (C: İktirahat) (Karh dan) Evvelden hazırlamadan düzgün bir şekilde ve içe doğduğu gibi (şiir veya nutuk) söyleme
İKTİRAN Ulaşmak Mukarin olmak Yaklaşmak Yetişmek * İki şeyin bir arada gelmesi İki nimetin aynı anda bulunması gibi (İktiran tâbirinden anlaşılan: Bir şeyin zahirî sebebiyle o şeyin beraber görünmesidir Meselâ bir bahçeye su vermek zahirî sebebi ile nebatların büyümesi; veya bir mürşidin irşadiyle hidayete ermenin bir zaman içinde beraber bulunmaları ki, hem zahirî sebeplerin, hem de neticelerin hakiki sahibi ve müessiri ancak Cenab-ı Hak'tır)(Esbab-ı zâhiriyeyi perestiş edenleri aldatan; iki şeyin beraber gelmesi veya bulunmasıdır ki, "iktiran" tabir edilir, birbirine illet zannetmeleridir Hem bir şeyin ademi, bir nimetin mâdum olmasına illet olduğundan, tevehhüm eder ki: O şeyin vücudu dahi, o nimetin vücuduna illettir Şükrünü, minnettarlığını o şeye verir, hataya düşer Çünki bir nimetin vücudu, o nimetin umum mukaddematına ve şerâitine terettüb eder Halbuki o nimetin ademi, birtek şartın ademiyle oluyor Meselâ: Bir bahçeyi sulayan cedvelin deliğini açmıyan adam, o bahçenin kurumasına ve o nimetlerin ademine sebeb ve illet oluyor Fakat o bahçenin nimetlerinin vücudu, o adamın hizmetinden başka yüzer şeraitin vücuduna tevakkufla beraber, illet-i hakiki olan kudret ve irade-i Rabbaniye ile vücuda gelir: İşte bu mağlatanın ne kadar hatâsı zâhir olduğunu anla ve esbabperestlerin de ne kadar hatâ ettiklerini bil! L)

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İKTİRAN-I KEVAKİB Ast: İki gezegenin zâhiren birbirine yakın bir mevziye gelmeleri veya aynı burçta bulunmaları
İKTİRANÎ KIYAS Man: Neticenin aynı veya nakizı, mukaddemelerinin birisinde bilfiil zikredilmeyen kıyastır Meselâ: "Her cisim muhdestir" Ve nakizı olan: "Bazı cisimler muhdes değildir" kaziyeleri, ne birinci ve ne de ikinci mukaddemede hey'et-i mecmuası ile zikredilmiş olmadığından iktirânidir
İKTİRAS Bir işe ehemmiyet verme, bir şeyi mühimseme * Kederli ve hüzünlü olma
İKTİRAZ (Karz dan) Borç alma
İKTİSA Giyinmek, giymek
İKTİSA Biriktirme, toplama, yığma
İKTİSA-İ NUKUD Para biriktirme
İKTİSAB Kazanmak Tahsil etmek Elde etmek
İKTİSAB-I ŞAN Ü ŞÖHRET Şan ve şöhret kazanma, meşhur olma
İKTİSABAT (İktisab C): İktisablar, kazanmalar, elde etmeler ve edinmeler
İKTİSAD Tutum, biriktirme Her hususta itidal üzere bulunmak Lüzumundan fazla veya noksan sarfiyattan kaçınmak * Edb: Beyit veya kasideyi birbirine vasl ile uzatmak(İktisad ve hıssetin çok farkı var Tevâzu, nasıl ki ahlâk-ı seyyieden olan tezellülden mânen ayrı ve sureten benzer bir haslet-i memduhadır Ve vakar, nasıl ki kötü hasletlerden olan tekebbürden mânen ayrı ve sureten benzer bir haslet-i memduhadır Öyle de: Ahlâk-ı âliye-i Peygamberiyeden olan ve belki kâinattaki nizâm-ı hikmet-i İlâhiyye'nin medarlarından olan iktisad ise, sefillik ve bahillik ve tama'kârlık ve hırsın bir halitası olan hısset ile hiç münasebeti yok Yalnız, sureten bir benzeyiş var Bu hakikatı te'yid eden bir vâkıa:Sahabenin abâdile-i seb'a-yı meşhuresinden olan Abdullah İbn-i Ömer Hazretleri ki: Halife-i Resulullah olan Fâruk-u Azam Hazret-i Ömer'in (RA) en mühim ve büyük mahdumu ve sahabe âlimlerinin içinde en mümtazlarından olan o zat-ı mübârek çarşı içinde, alış verişte, kırk paralık bir meseleden iktisad için ve ticaretin medarı olan emniyet ve istikameti muhafaza için şiddetli münakaşa etmiş Bir sahabe ona bakmış Ruy-i zeminin Halife-i Zişânı olan Hazret-i Ömer'in mahdumunun kırk para için münakaşasını acip bir hısset tevehhüm ederek o imamın arkasına düşüp, ahvâlini anlamak ister Baktı ki Hazret-i Abdullah hâne-i mübârekine girdi Kapıda bir fakir adam gördü Bir parça eğlendi; ayrıldı, gitti Sonra hanesinin ikinci kapısından çıktı, diğer bir fakiri orada da gördü Onun yanında da bir parça eğlendi; ayrıldı, gitti Uzaktan bakan o sahabe merak etti Gitti o fakirlere sordu: "İmam sizin yanınızda durdu, ne yaptı?" Herbirisi dedi: "Bana bir altın verdi" O sahabe dedi: "Fesübhânallah Çarşı içinde kırk para için böyle münakaşa etsin de, sonra hanesinde ikiyüz kuruşu kimseye sezdirmeden kemâl-i rıza-yı nefisle versin!" diye düşündü, gitti, Hazret-i Abdullah İbn-i Ömer'i gördü Dedi: "Ya İmam! Bu müşkülümü hallet Sen çarşıda böyle yaptın, hanende de şöyle yapmışsın" Ona cevaben dedi ki: "Çarşıdaki vaziyet iktisattan ve kemâl-i akıldan ve alışverişin esası ve ruhu olan emniyetin, sadâkatın muhafazasından gelmiş bir hâlettir; hısset değildir Hânemdeki vaziyet kalbin şefkatinden ve ruhun kemalinden gelmiş bir hâlettir Ne o hıssettir ve ne de bu israftır"İmam-ı Azam, bu sırra işaret olarak: "Lâ isrâfe fi-l hayri kemâ lâ hayre fi-l isrâfi" demiş Yani: "Hayırda ve ihsanda (fakat müstahak olanlara) israf olmadığı gibi, israfta da hiçbir hayır yoktur" L)(İktisad, lügatta "amelde i'tidal" demektir ki, kasıddan me'huzdur Çünkü matlubunu iyi tanıyan bir kimse, onu hiç eğilip bükülmeden istikamet üzere kasdeder Maksudunun mevzi ve mevkiini bilemiyen ise tahayyür içinde kalır İfrat veya tefrit ile kâh sağa, kâh sola bocalar, çabalar durur İşte bu sebeple iktisad, maksada müeddi olan amel demek olmuştur Umur-u maliyedeki iktisadın da esası budur) (ET)
İKTİSADÎ İktisada ait, tutumla alâkalı Ekonomik
İKTİSADİYAT İktisad bilgisi İktisad ve tutumla alâkalı olan işler
İKTİSAM (Kısım dan) Bölüşmek, paylaşmak
İKTİSAR (Kasr dan) Sözü kısa kesmek Kısaltmak
İKTİSAR (Kesir den) Paralamak Kırılmak
İKTİSAS Birinin izinden, ardından gitmek * Kısas istemek İntikam almak * Kıssa * Hikâyeyi veya bir haberi doğruca söylemek
İKTİSAS Çekip koparma veya koparılma
İKTİTA' Almak Bir şeyin bir kısmını koparıp almak
İKTİTAB Yazılmış olan bir şeyin kopyasını çıkarma, suretini alma
İKTİTAF Edb: Sözün özünü almak * Ağaçtan meyve toplamak Toplanma Toplama * Bir uğraşma sonucunda faydalanma
İKTİTAF-I ESMAR Meyve toplama
İKTİTAL Birbirini öldürme
İKTİTAM (Ketm den) Ketmetme, gizleme, saklama * Sararma
İKTİVA' Dağlama Kızgın demirle vücudun bir yerine dağ vurma
İKTİVA' Kuvvetlenme
İKTİYAD Tutup götürme veya götürülme
İKTİYAD Hile yapma, dalavere ve oyun etme
İKTİYAL Kile veya ölçek ile ölçme
İKTİYAS Benzerini bulma * Ölçme, kıyas tutma
İKTİZA Lâzım gelme, gerekme * Lâzım, ihtiyaç Gerek * İşe yarama
İKTİZA-Yİ HAL Halin ve durumun gösterdiği lüzum
İKTİZAZ Bozulup buruşma
İKVAL Bir kimsenin, söylemediği halde bir sözü söyledi diye iddia etme
İKZA Azarlama, sövme, hakaret etme
İLA Son, nihâyet, dek, değin,ye,ye kadar (mânâlarına gelir, harf-i cerdir)
İ'LA (Ulüv den) Yükseltmek Bir şeyin yukarısına çıkmak Yukarı kaldırmak Şânını yüceltmek Şöhretini artırmak
İ'LA-YI KELİMETULLAH Allah kelâmının, İslâmiyetin ulviyetini ve hakikatlarının kıymetini bildirmek ve yaymak Hakaik-ı Kur'âniye ve imâniyenin neşir ve tâmimine cehd ile çalışmak(Bu zamanda her bir mü'min i'lâ-yı Kelimetullah ile mükelleftir H)(Eskiden beri i'lâ-yı Kelimetullah ve beka-yı istiklâliyet-i İslâm için farz-ı kifâye-i cihadı deruhde ile, kendini yek-vücud olan Alem-i İslâma fedaya vazifedâr ve hilâfete bayrakdar görmüş olan bu devlet-i İslâmiyenin felâketi; Alem-i İslâmın saâdet-i müstakbelesiyle telâfi edilecektir Zira şu musibet, mâye-i hayatımız ve âb-ı hayatımız olan uhuvvet-i İslâmiyenin inkişaf ve ihtizazını harikulâde ta'cil etti RN)
İLA' Çok istekli ve tâlib kılma, haris etme
İLA' Sıkıntı ve derde uğramak * Karısına yaklaşmamak için erkeğin yemin etmesi
İLÂ-ÂHİR Sona kadar, diğerleri de böyledir ve başkaları (manalarına gelir)
İL'AB Oynatma, oynatılma
İLAC İçeri sokma, idhal etme, girdirme
İLAC Derde devâ olan şey Hastayı veya yaralıyı iyi etmek için içmek veya sürmek üzere verilen şey * Devâ, mualece * Mc: Tedbir, çare, tavsiye, derman * Hastaya bakma, iyi olmasına çalışma
İLAC NÂ-PEZİR f Tedavisi mümkün olmayan, ilâç kabul etmeyen * İmkânsız, çaresiz
İLAC-PEZİR f Çaresi bulunabilen * Tedavi edilebilen, ilâç kabul eden
İLAD (Veladet den) Doğurma, tevlid etme * Doğurtma
İLAF Ülfet etmek Alıştırmak Ülfet ettirmek * Bir adedi bine çıkarmak
İ'LAF (Alef den) Hayvana yem verme
İLAH Kendine ibadet edilen, Allah (CC) Her şeyden çok sevilen, tâzim ve tesbih edilen Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri(Eğer her şey Cenab-ı Hakk'a isnad edilmezse, bir an-ı vâhidde, gayr-ı mütenahî ilahların isbatı lâzım gelir; ve bütün zerrat-ı kâinattan daha çok olan şu ilahların herbirisi, bütün ilahlara hem zıd hem misil olması lâzım geliyor Ve aynı zamanda, herbirisi, bütün kâinata elini uzatmış tasarrufatta bulunuyor gibi bir vaziyet alması lâzım gelir Meselâ: Bal arısının bir ferdini yaratan bir kudretin hükmü bütün kâinata câri ve nâfiz olması lâzımdır Zira o bal arısı, kâinatın unsurlarına nümunedir; eczasını kâinattan alıyor Halbuki, vücud sahasında mahal ve makam, yalnız ve yalnız Vacib-ül Ehad'a mahsustur Eğer eşya kendi nefislerine isnad edilirse, herbir zerreye bir uluhiyet lâzımdır Meselâ: Ayasofya'nın bânisi inkâr edildiği takdirde, herbir taşı bir Mimar Sinan olması lâzım geliyor Öyle ise, kâinatın Sânia olan delâleti, kendi nefsine olan delâletinden daha vâzıh, daha zâhir, daha evlâdır MN)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.