İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüERAY: (Tür) Er - Erken ay, ilk ay, ayın ilk günlerinde doğan - (bkz İlkay) ERBAŞAT: (Tür) Er - (bkz Eralp) ERBATUR: (Tür) Er - Cesur, yiğit ERBAY: (Tür) Er - Soylu, ünlü aileye mensup erkek ERBELGİN: (Tür) Er - Açık yürekli erkek ERBEN: (Tür) Er - (bkz Eralp) ERBERK: (Tür) Er - Şimşek gibi yiğit ERBOĞA: (Tür) Er - Boğa gibi güçlü erkek ERBOY: (Tür) Er - Yiğit soydan gelen ERCAN: (Tür) Er - Canlı, diri, sıhhatli erkek ERCİHAN: (tfi) Er - Cihanın tanıdığı erkek ERCİVAN: (tfi) Er - Genç erkek ERCÜMENT: (Fars) Er - Muhterem, şerefli, itibarlı, haysiyetli, seçkin, saygın, değerli ERCÜVAN: (fai) 1 Erguvan çiçeği 2 Kızıl şey 3 Kırmızı kadife - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ERÇELİK: (Tür) Er - Çelik gibi güçlü erkek ERÇETİN: (Tür) Er - Sert, güçlü erkek ERÇEVİK: (Tür) Er - Çevik, hızlı erkek ERÇİN: (Fars) - Merdiven, basamak - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ERDA: (Ar) Ka - Beyaz karınca ERDAL: (Tür) Er - Tek erkek, dal gibi uzun erkek ERDEM: (Tür) Er 1 Fazilet 2 Maharet, hüner 3 Liyakat 4 Usta gemici 5 İnsanın ruhsal yetkinliği ERDEMALP: (Tür) Er � Erdemli yiğit ERDEMAY: (Tür) Ka - (bkz Erdem) ERDEMER: (Tür) Er � Erdemli kimse ERDEMİR: (Tür) Er - Demir gibi güçlü erkek ERDEMLİ: (Tür) Er - Erdemli, faziletli ERDENİZ: (Tür) Er - (bkz Deniz) ERDEŞİR: (Tür) Er - Cesur, kahraman, aslan yürekli ERDİ: (Tür) Er 1 Amacına ulaşan, erişen 2 Olgunlaşmış erkek 3 Ermiş veli ERDİBİKE: (Tür) Ka - Olgunluğa erişmiş, deneyimli kadın ERDİM: (Tür) Er - (bkz Erdem) ERDİN: (Tür) Er - (bkz Erdi) ERDİNÇ: (Tür) Er - Duru, güçlü kuvvetli erkek ERDOĞAN: (Tür) Er - Yiğit doğan ERDÖNMEZ: (Tür) Er - Sözünden dönmeyen, doğru sözlü ERDURAN: (Tür) Er - (bkz Erdönmez) ERDURMUŞ: (Tür) Er - (bkz Erduran) ERDURSUN: (Tür) Er - (bkz Erdurmuş) EREK: (Tür) Er - Gerçekleştirilmek için tasarlanan ve erişmek istenilen şey, amaç, gaye, hedef EREKEN: (Tür) Er - (bkz Erek) EREL: (Tür) Er - Erkek eli, güçlü el EREN: (Tür) Er 1 Yetişen, ulaşan, vasıl olan 2 İyi yetişmiş kişi 3 Cesur, yiğit adam 4 Ermiş 5 Koca, zevc 6 Kişi, şahıs ERENALP: (Tür) Er - (bkz Eren) ERENAY: (Tür) Er - (bkz Eren) ERENCAN: (Tür) Er - (bkz Eren) ERENDİZ: (Tür) Er - Gezegenlerin en büyüğü ve güneşe yakınlık bakımından beşincisi Jüpiter ERENGÜÇ: (Tür) Er - (bkz Eren) ERENGÜL: (Tür) Ka - (bkz Eren) - Eren ve gül isimlerinden birleşik ERENÖZ: (Tür) Er - (bkz Eren) ERENSOY: (Tür) Er - (bkz Eren) ERENSU: (Tür) Er - (bkz Eren) ERENTÜRK: (Tür) Er - Eren-türk ERER: (Tür) Er - Ulaşır, kavuşur ERETNA: (Tür) Er - XIV yy Orta Anadolu'da Sivas ve Kayseri'de beylik kuran bir zat Aslen Uygur Türkleri'nden olup Küçük Asya'da Anadolu Selçuklularına ait yerleri idarelerine almış olan İlhanlıların emirlerinden biri Adil yönelimi sayesinde halkın övgüsünü almış ve kendisine "köse peygamber" lakabı verilmiştir EREZ: (Ar) Er - Acıbadem ağacı ERGALİP: (tai) Er - Üstün, yenen kimse ERGAZİ: (tai) Er - (bkz Ergalip) ERGE: (Tür) Ka - Şımarık, nazlı ERGENÇ: (Tür) Er - Genç erkek ERGENER: (Tür) Er - (bkz Ergenç) ERGİ: (Tür) Er - İyi, güzel bir şeye erişme ERGİN: (Tür) Er 1 Olmuş, yetişmiş, kemale ermiş 2 Haklarını kendi kullanmak için yasanın gösterdiği yaşa gelmiş olan kimse ( bkz Reşid) ERGİNAY: (Tür) Er - (bkz Ergin) ERGİNCAN: (Tür) Er - Olgun ruhlu kimse ERG İNER: (Tür) Er - Olgun erkek ERGİNSOY: (Tür) Er - Olgun kişilerin soyundan gelen ERGİNTUĞ: (Tür) Er - (bkz Ergin) ERGİNALP: (Tür) Er - (bkz Ergin) ERGÖK: (Tür) Er - (bkz Ergin) ERGÖKMEN: (Tür) Er - Mavi gözlü, sanşın kimse ERGÖNÜL: (Tür) Er - Gönül eri, iyi insan ERGUN: (Fars) Er - Sert başlı, oynak ve hızlı giden at Ergun Celaleddin Çelebi: Türk sufı Mevlananın soyundandır Kütahya mevlevi hanesine de şeyhlik yapmıştır ERGUNALP: (fti) Er - Hızlı, çevik, yiğit ERGUNER: (fti) Er - Hızlı, çevik erkek ERGUVAN: (Fars) Er - Kırmızımtrak bir çiçek ERGÜÇ: (Tür) Er - Erkek gücü ERGÜDEN: (Tür) Er 1 Yiğitlik eden erkek 2 Sevk ve idare kabiliyeti olan, lider ERGÜDER: (Tür) Er - (bkz Ergüden) ERGÜL: (Tür) - Nadide gül, tek gül - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ERGÜLEÇ: (Tür) Er - Güleryüzlü erkek ERGÜMEN: (Tür) Er - Amacına, isteğine kavuşan ERGÜN: (Tür) Er 1 Yumuşak uysal kimse 2 Sulu kar, sulu saf kar ERGÜNAY: (Tür) Er - (bkz Ergün) ERGÜNER: (Tür) Er - Yumuşak huylu, uysal erkek ERGÜVEN: (Tür) Er - Kendine güvenen ERGÜVENÇ: (Tür) Er - Güven duyulan kimse ERHAN: (Tür) Er - İyi, adaletli hükümdar ERİB: (Ar) Er - Akıllı, zeki kimse ERİBE: (Ar) Ka - (bkz Erib) ERİKE: (Ar) Ka - Taht ERİKER: (Tür) Er - Becerikli, yürekli adam ERİM: (Tür) Er 1 Bir şeyin erebileceği uzaklık 2 Vakıf olmak, yetmek ERİMEL: (Tür) Er - (bkz Erim) ERİMŞAH: (Tür) Er - (bkz Erim) ERİNÇ: (Tür) Er - Rahat, huzur ERİNÇER: (Tür) Er - Huzur veren kimse ERİPEK: (Tür) Er - Yumuşak, uysal erkek ERİS: (Fars) Er - Zeki, uyanık, azılı ERKAL: (Tür) Er - Erkek kal, adam olarak kal ERKAN: (Ar) Er 1 Bir topluluğun ileri gelenleri, büyükler, üstler 2 General ya da amiral aşamasındaki askerler 3 Yol, yöntem, adet, usûl 4 Temel esaslar Rükünler, direkler ERKAM: (Ar) Er - Rakamlar, sayılar, yazılar Erkam b Erkam: İlk müslüman olan sahabilerden birinin adı Peygamberimiz ve müslümanlar Mekke döneminde bir müddet çalışmalarını gizlice Erkam'ın evinden yürüttükleri için, evi İslâm tarihinde meşhur olmuş ve günümüze Daru'l-Erkam olarak ulaşmıştır ERKE: (Tür) 1 İş başarma gücü 2 Nazlı serbest büyütülmüş çocuk - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ERKEL: (Tür) Er - Güçlü, kudretli el ERKILIÇ: (Tür) Er - Kılıç gibi keskin güçlü yiğit ERKINAY: (Tür) Er - Çalışan erkek ERKİN: (Tür) Er - Serbest, hür ERKİNER: (Tür) Er - Bağımsız, özgür insan ERKMAN: (Tür) Er - Güçlü, etkili, sözü geçen kimse ERKOÇ: (Tür) Er - Güçlü, iriyan erkek ERKOÇAK: (Tür) Er - bkz Koçak ERKSAN: (Tür) Er - Güçlü, etkili san, tanınmış ad ERKSOY: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen ERKSUN: (Tür) Er - Gücünü, kudretini göster ERKUL: (Tür) Er - Erkek kul, güçlü kuvvetli adam, kul ERKUT: (Tür) Er 1 Güçlü, dayanıklı erkek 2 Mübarek insan, kutlu insan ERKUTAY: (Tür) Er - Uğurlu ayda doğan erkek ERMA: (Ar) Ka - Çok güzel ve cilveli olan ERMAN: (Fars) Er 1 Arzu, istek 2 Yerinme, pişman olma ERMİN: (Fars) Er - Keykubat'm dördüncü oğlu ERMİŞ: (Tür) Er 1 Allah'a yönelmiş ve bu yolda merhale katetmiş kimse 2 Veli, aziz ERMİYE: (Ar) Er - Dolu yağdıran kasırga ERNOYAN: (Tür) Er - Yiğit başkomutan EROĞUZ: (Tür) Er - Yiğit kimse EROKAY: (Tür) Er - Seçkin, beğenilen erkek EROL: (Tür) Er - Erkek ol - "Er" ve "ol" kelimelerinden birleşik isim ERONAT: (Tür) Er - Dürüst, güvenilir, iyi erkek EROZAN: (Tür) Er - Erkek ozan, şair ERÖZ: (Tür) Er - Özü erkek, yiğit olan ERSAL: (Tür) Er - Yiğitliğinle tanın ERSALMIŞ: (Tür) Er - (bkz Ersal) ERSAN: (Tür) Er l Adıyla, sanıyla ünlenmiş erkek 2 Güzel, güçlü san bırakmak ERSAVAŞ: (Tür) Er - (bkz Ersal) ERSAYIN: (Tür) Er - Saygı değer kimse ERSEÇ: (Tür) Er - Seçkin ol ERSEN: (Fars) Er - Meclis, kurultay, kongre ERSERİM: (Tür) Er - (bkz Serim) ERSEVEN: (Tür) Er - Seven erkek ERSEVER: (Tür) Er - (bkz Erseven) ERSEVİM: (Tür) Ka - Sevimli, sempatik erkek ERSEZEN: (Tür) Er - (bkz Ersezer) ERSEZER: (Tür) Er - Kavrayışı güçlü erkek ERSÖZ: (Tür) Er - Yiğit sözlü ERSU: (Tür) Er - (bkz Ersöz) ERSUNAL: (Tür) Er - (bkz Ersu) ERŞAD: (tfi) Er - Sevinçli, mutlu erkek ERŞAHAN: (Tür) Er - Şahin gibi güçlü yiğit ERŞAHİN: (Tür) Er - Erkek şahin, kuş ERŞAN: (Tür) Er - Yiğitliğiyle tanınmış, ünlenmiş erkek ERŞED: (Ar) Er - Er reşid, ergin olan, doğru yola daha yakın, hareket hattı daha iyi olan (bkz Reşid) ERSEN: (Tür) Er - Mutlu, neşeli erkek ERTAN: (Ar) Er - Dericilerin,, yaprağıyla sahtiyan (deri) boyadıkları bir nevi ağaç ERTAŞ: (Tür) Er - Taş gibi erkek -Er ve taş kelimelerinden birleşik isim ERTAYLAR: (Tür) Er - Uzun boylu, yakışıklı erkek ERTE: (Tür) Er 1 Gelecek şafak, şafak sökme zamanı 2 Yarın 3 Herhangi bir işte ilk başarı ERTEK: (Tür) Er - Tek, eşsiz yiğit ERTEKİN: (Tür) Er - Soylu erkek - Er ve tekin kelimelerinden birleşik isim ERTEN: (Tür) Er 1 Sabah güneşin doğduğu zaman 2 Gün ERTİNGÜ: (Tür) Er - Olağanüstü görülmemiş ERTOK: (Tür) Er - Gözü, gönlü tok yiğit ERTÖRE: (Tür) Er - Töreleri olan yiğit ERTUĞ: (Tür) Er - Sorguç tutan erkek ERTUĞRUL: (Tür) Er - Dürüst, doğru, yiğit - Ertuğrul Gazi: Osmanlı hanedanının kurucusu Osman Bey'in babası ERTUNA: (Tür) Er - (bkzTuna) ERTUNÇ: (Tür) Er l Tunç renkli erkek -2 Tunç madeni gibi güçlü kuvvetli erkek - Er ve tunç kelimelerinden birleşik isim ERTUNGA: (Tür) Er 1 Yiğit hakan 2 Uygur yazıtlarında geçen Türk adı ERTÜZE: (Tür) Er - (bkz Tüze) ERÜSTÜN: (Tür) Er - Üstün erkek ERVA: (Ar) Er 1 Çok güzel genç 2 Son derece cesur ve yiğit adam ERVİN: (Fars) Ka 1 Tecrübe, sınama, deneme 2 Şeref ve itibar ERYALÇIN: (Tür) Er - Sert, güçlü, boyun eğmez yiğit ERYAMAN: (Tür) Er - Güçlü, becerikli ERYAVUZ: (Tür) Er - Yürekli, korkusuz ERYETİŞ: (Tür) Er - Erken gel ERYILDIZ: (Tür) Er - Yıldız gibi parlak yiğit ERYILMAZ: (Tür) Er - (bkz Yılmaz) ERZADE: (tfi) Er - Yiğit oğlu ERZAN: (Fars) Er 1 Ucuz, bol 2 Uygun, münasip, layık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ESAD: (Ar) Er 1 Oldukça mutlu, daha saadetli 2 Çok hayırlı � Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır Esad b Zürare: Sahabedendir Künyesi Ebu Umame'dir Akabe bey'atmdan önce müslüman oldu 12 ve 3 Akabe bey'atlarında hazır bulundu Medine'ye İslamı ilk tebliğ eden sahabidir Hicretin II yılında Şevval ayında (Bedir öncesi) vefat elti ESED: (Ar) Er - Arslan Gazanfer Haydar Cesur ve kahraman kişi anlamında kullanılmıştır ESEDÜ'D-DİN: (Ar) Er - Dinin arslara - Şeref lakabıdır ESEDULLAH: (Ar) Er - (Allah'ın arslanı) Hz Ali, Hayber'in fethinde gösterdiği kahramanlıktan dolayı Rasûlullah (sas), Hz Ali'ye bu ismi vermiştir Astronomi'de: Güneşin rumi, temmuzun 9'unda ve Efrenci temmuzun 23'ünde içine girdiği ve semanın kuzey yarımküresi eteğinde bulunan birçok parlak yıldızdan müteşekkil 5 burç ESEN: (Tür) Er - Sağ, salim, sağlıklı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ESENBOĞA: (Tür) Er - (bkz Esen) ESENDAĞ: (Tür) Er - Dağ gibi güven verici ve sağlam yaptı ESENER: (Tür) Er - Sağlıklı, rahat kimse ESENGÜL: (Tür) Ka - Canlı, dipdiri, renkleriyle yeni açan güzel gül ESENTÜRK: (Tür) Er - Güçlü, kuvvetli, sağlıklı Türk ESER: (Ar) Er 1 Nişan, alamet, iz 2 Etki, tesir 3 Yok olmuş bir nesneden kalma parça 4 Bir kişinin ortaya koyduğu mahsul, telif 5 Hadis, hadis ilmi 6 İmal, icat 7 Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ESİN: (Tür) Ka -1 Rüzgar, sabah rüzgarı 2 İlham, çağrışım ESLEK: (Tür) Er 1 Çalışkan, gayretli 2 Yumuşak başlı, uysal 3 Atik, çevik EŞLEM: (Ar) Er 1 En selamatli, en emin, en doğru yol 2 Kendisini bütünüyle Allah'ın dinine adamış, Silm'e girmiş mü'min - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır ESMA: (Ar) Ka 1 Adlar 2 Kulaklar, işitme - Esmaü'l-Hüsna: Allah'ın güzel isimleri - Hz Esma: Hz Ebu Bekir'in kızı, Hz Aişe'nin ablasıdır ESMAHAN: - (bkz Esma) ESMAN: (Ar) Ka - Bedeller, kıymetler, değerler ESME: (Tür) Ka - Esmek fiili ESMER: (Ar) Ka - (bkz Esved) ESMERAY: (ati) Ka - Siyah ay, buğday renkli, karayağız ESRA: (Ar) Ka - Daha hızlı, daha çabuk, en çabuk ESVED: (Ar) Ka - Siyah, kara EŞ'ARİ: (Ar) Er - Ebu Musa Abdullah b Kays el-Eş'ari (Öl 935) Ünlü kelam alimi, Eş'ari mezhebinin, kurucusudur 40 yaşına kadar Mutezile görüşü benimsemiş, daha sonra Basra camiinden de herkese ilan ederek Mutezile'yi bıraktığını açıklamıştır EŞAY: (Tür) Er - Ay kadar güzel EŞCA: (Ar) Er - En cesur, en yiğit kişi EŞFAK: (Ar) Er - Daha şefkatli, çok merhametli EŞİR: (Ar) Er - Çok sevinçli EŞRAF: (Ar) Er 1 Şerefli, saygın kimseler 2 Bir yerin zenginleri, sözü geçenler EŞREF: (Ar) Er - Daha şerefli, çok onurlu, çok aziz, pek muhterem Eşrefi: Akkoyunlular devrinde kullanılan bir çeşit gümüş para Yavuz Sultan Selim'in Mısırı fethettikten sonra burada bastırdığı para Eşrefoğlu Rumi: Kadiri tarikatının bir kolu olan Eşrefîyye adlı ekolün kurucusu ETEM: (Ar) Er - Daha tam daha noksansız, mükemmel - (bkz Ekmel) ETHEM: (Ar) Er - (bkz Edhem) EVCAN: (Tür) Er - Evdeki insan evcimen EVCİMEN: (Tür) Er - Evine, ailesine bağlı Ev işlerinde becerikli EVDEGÜL: (Tür) Ka - Güzel kız EVFA: (Ar) Er Daha vefalı, cana yakın, sözünde duran EVİN: (Tür) Ka - Tohum, tane, öz cevher EVİRGEN: (Tür) Er - İşini bilen, tedbirli kimse EVLA: (Ar) Ka - Daha uygun, daha layık, daha iyi üstün Hayırlı amel EVLİYA: (Ar) 1 Veliler 2 Allah'ın dostları 3 İman edip salih amel işleyenler 4 Allah yolunda mallan ve canlarıyla cihad edenler 5 Allah'ın emaneti olan dinini ve hükümlerini yeryüzünde tevelli ederek korumaya çalışanlar EVNUR: (Tür) Ka - (bkz Evdegül) EVRA: (Fars) Ka - Hisar EVREN: (Tür) Er 1 Büyük yılan, ejderha 2 Felek, zaman 3 Kainat, dünya 4 Yaşanılan vasat EVRENSEL: (Tür) Er - "Alemşümül" karşılığı olarak - Fransızca "Universal'e benzetilerek kullanılır EVSAN: (Ar) - Pullar, harçlar (bkz Esnam) - İsim olarak kullanılmaz EVVAH: (Ar) Er 1 Çok ah eden 2 Çok dua eden 3 Merhametli 4 İmanı sağlam 5 Din bilgisi çok geniş olan kimse 6 Kur'an-ı Kerimde bu isimle Hzİbrahim vasıflandırılmıştır EVVEL: (Ar) 1 İlk başlangıç, ilkin 2 Allah'ın 99 isiminden biri EYGÜL: (Tür) - İyi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EYLÜL: (Ar) Ka - Sonbahar'ın ilk ayı EYMEN: (Ar) Er 1 Daha uğurlu, çok talihli, hayırlı, kutlu 2 Sağ taraftaki Eymen b Hureym: Sahabedendir Mekke'nin alınışı sırasında müslüman oldu Babası ve amcası Bedir şehitlerindendir Hadis rivayctiylc ün kazandı EYÜB: (Ar) Er 1 Sabırlı 2 Dönen, pişman olan, günahlarına tevbe eden demektir Kur'an'da adı geçen peygamberlerden Güzel sabır sahibi Allah'ın imtihanına güzellikle sabredip mükafat ve ihsana ulaşmıştır -Türk dil kuralı açısından "b/p" olarak okunur EZAMET: (Ar) Ka - (bkz Azamet) 1 Büyüklük, ululuk 2 Çalım, kıvrım EZELHAN: (ati) Er - (bkz Ezel) EZFER: (Ar) Ka - Güzel kokulu EZGİ: (Tür) Ka 1 Belli bir kurala göre yaratılan ve kulakta haz uyandıran şeşname 2 Makamla söylenen manzum söz 3 Beste (bkz Beste) EZGÜ: (Tür) - Makam, hava - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EZHAN: (Ar) - İnsanda akıl, fikir, zeka, hafıza anlayış, kavrayış, kudretleri - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EZHERAN: (Ar) - Ay ve güneş -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EZNEV: (Fars) - Yeni baştan, yeniden - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır EZRA: (Ar) Ka 1 Pek fasih, sözü düzgün adam 2 Beyaz kulaklı siyah at EZRAK: (Ar) - Mavi gözlü Gök rengi saf ve temiz su - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüF FADALE: (Ar) Er 1 Faziletli 2 Rasulullah'a tabi olmuş sahabedendir Medineli ilk müslümanlardandır Birçok hadis rivayeti mevcuttur FADIL: (Ar) Er - (bkz Fâzıl) FADİLE: (Ar) Ka - (bkz Fazıl) FADİME: (Tür) Ka - (bkz Fatma) FADL: 1 İyilik 2 Fazilet 3 Erdemlilik Fadl b Abbas b Abdülmuttalib: Rasulullah'ın amcası Abbas (ra)'ın oğludur FAHAMET: (Ar) Ka 1 Fahimlik, ululuk 2 İtibar, kıymet, değer FAHHAR: (Ar) Er 1 Çok övünen, kendini çok metheden 2 Çanak, çömlek, toprak testi 3 Saksı FAHİM: (Ar) Er 1 Akıllı, anlayışlı, kavrayışlı2 Ulu, büyük, sayan FAHİME: (Ar) Ka - (bkz Fahim) FAHİR: (Ar) Er 1 Övünülecek, iftihar edilecek 2 Şerefli, kıymetli 3 Parlak, güzel, mükemmel FAHİRE: (Ar) Ka - (bkz Fahir) FAHREDDİN: (Ar) Er - Dinin övdüğü, diniyle övünen Dinin seçkini Fahreddin Razi: (Rey 1149-Horat 1209) Müfessir, kelamcı Dilbilimci Fizikçi Tıpçı FAHRİ: (Ar) Er - Bir karşılık beklemeden yalnızca şeref ve iftihar vesilesi olarak kabul edilen iş (İş, sıfat, unvan) Fahri aza, fahri üye; maaşsız, ücretsiz veya müessese için gurur kaynağı olan kişi FAHRİYYE: (Ar) Ka - (bkz Fahri) İslami edebiyatla, şairlerin kendi vasıflarından, faziletlerinden ve şairlik kuvvetlerinden bahsettikleri şiirler Daha çok kasidelerin bir bölümü bu şekildedir FAHRUNNİSA: (Ar) Ka - (bkz Fahir) - Çok övünen, şanlı, şerefli, onurlu kadın FAİK: (Ar) Er 1 Üstün, seçkin, yüksek, ileri 2 Mümtaz, manevi olarak üstün olan FAİKA: (Ar) Ka - (bkz Faik) FAİZ: (Ar) Er - Fevz bulan, muradına ulaşan, başarı kazanan Kur'an'da müslümanları vasfetme sadedinde birçok yerde geçmektedir FAİZA: (Ar) Ka - (bkz Faiz) FAKI: (Tür) Er - Fakih'ten bozma kelime Anadolu'da okuryazar ve bilgili imam, hoca gibi kimselere eskiden verilen unvan FAKİH: (Ar) Er l Bir şey bilen yahut anlayan kimse 2 Fıkıh ilminde üstad İslam hukuk bilgini FALİH: (Ar) Er 1 Felaha eren, başarı kazanan, muradına eren 2 Toprağı süren, eken FARABİ: (thi) Er - 870-950 yıllan arasında yaşamış ve Aristo felsefesinin İslam aleminde yayılmasına yol açmış Türk filozofudur Kendisine muallim-i sani (Aristo'dan sonra 2 üstad) unvanı verilmiştir Eserlerinin İbn-i Sina üzerinde büyük tesiri vardır Kanun dediğimiz çalgının mucididir Asıl adı "Ebu Nasır Muhammed'tir FARİS: (Ar) Er 1 Atlı (süvari) 2 Binici, ata binmekte maharetli 3 Ferasetli, anlayışlı 4 İran'ın güneyindeki Şiraz vilayeti FARİSE: (Ar) Ka - (bkz Faris) FARUK: (Ar) Er 1 Haklıyı-haksızı ayırmakta güçlü olan 2 Doğruyu yanlıştan ayıran 3 Keskin - Hz Ömer'in lakabı; haklıyı haksızdan ayırederek adaleti tam yerine getirmekte ün kazandığı için "Faruk" kelimesiyle adlandırılmıştır FARÛKİ: (Ar) Er - Hz Ömer'in nesline yahut adaletine mensup FARYAB: (Fars) Er 1 Dere ve ırmak suyu ile sulanan yer 2 Eski Horasan'da Delh'e yakın bir şehir FATİH: (Ar) Er 1 Fetheden, açan 2 Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi zapteden kimse 3 Hüküm veren anlamında, Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarından biridir A'raf suresi 89 ayet - İstanbul'u fetheden yedinci Osmanlı padişahı Sultan Mehmet Han'a bu fethinden ötürü verilen unvan FATİN: (Ar) Er 1 Zeki, anlayışlı 2 Zihni açık, kavrayışlı Uyanık FATÎNE: (Ar) Ka - ((bkz Fatin) FATIMA: (Ar) Ka 1 Sütten kesilmiş 2 Kendisi ve zürriyeti cehennemden uzak kılınmış- Hz Peygamber'in Hz Hatice'den dünyaya gelen en küçük kızının adıdır Hicretten 18 yıl önce 605'te Mekke'de dünyaya gelmiştir 632 yılında Medine'de vefat etmiştir 18 yaşında iken Hz Ali ile evlenmiş, Hz Hasan, Hz Hüseyin, Hz Ümmü gülsüm ve Hz Zeyneb adında dört çocuğu vardır Rasûlullah (sas)'tan sonra 6 ay yaşamıştır Lakabı Zehra'dır FATMAGÜL: (Ar) Ka - (bkz Fatma) FATMANUR: (Ar) Ka - (bkz Fatma) FAYİH: (Ar) Er - Kendiliğinden dağılan güzel koku FAYİHA: (Ar) Ka 1 Çiçek veya meyve kokusu 2 Güzel kokulu nesne FAYSAL: (Ar) Er 1 Keskin hüküm, karar 2 Halletme, neticelendirme 3 Keskin kılıç 4 Hakim FAZIL: (Ar) Er 1 Faziletli, fazilet sahibi 2 Erdemli, faik, üstün - (bkz Faik, Fadıl) FAZILA: (Ar) Ka - (bkz Fazıl) FAZİLET: (Ar) Ka 1 İnsanda iyilik etmeye ve fenalıktan çekinmeye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf 2 Kişiyi, ahlaklı ve iyi hareket etmeye yönelten manevi kuvvet 3 İnsanın yaratılışındaki iyilik, iyi huy, erdem 4 İyi anlak, iffet - (bkz Erdem) FAZLI: (Ar) Er 1 Değer, üstünlük, iyilik, fazilet, lütuf 2 Fazla, ziyade, artık, baki 3 İki sayının birbirinden olan farkları 4 İlim ve irfan sahibi 5 Âli, cenablık, ihsan, cömert 6 Olgunluk FAZLULLAH: (Ar) Er - Allah'ın fazlı, erdemi, lütfü FECRİ: (Ar) Er - Sabaha karşı güneş doğmadan önce ufkun gündoğusu tarafından görülen aydınlığı, tanyerinin ağarması FECRİYE: (Ar) Ka - (bkz Fecri) FEDAİ: (Ar) Er l Canını esirgemeyen, mühim bir maksat uğrunda canını vermeye hazır bulunan 2 Allah yoluna başkoymuş FEDAKÂR: (Fars) Er - Birleşik isim Kendini veya şahsi menfaatlerini esirgemeyen FEDAYİCAN: (afi) Er - Canını vermeye hazır, canını verme FEHAMET: (Ar) Ka - (bkz Fahamet) FEHİM: (Ar) Er - Zeki, anlayışlı, pek çok anlayan FEHMİ: (Ar) Er - Fehme mensup, fehim ile ilgili (bkz Fehim) FEHMİYE: (Ar) Ka - (bkz Fehmi) FELAH: (Ar) Er - Kurtuluş, selamet, mutluluk, bahtiyarlık FELAK: (Ar) 1 Gün ağarması 2 Kur'an-ı Kerim'in 113 suresinin adı -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FELİN: (Ar) - Mantar - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FENER: (Yun) Er - İçinde ışık kaynağı bulunan şeffaf mahfaza FERAĞ: (Fars) Er - Serin rüzgar FERAH: (Ar) Ka 1 Gönül açıklığı 2 Sevinç, scvinme FERAHENGİZ: (fbi) Ka - Ünlü bir çeşit lale FERAHET: (Fars) - Şan ve şeref -Erkek ve kadın adı FERAHFEZA: (afi) Ka 1 Ferah artıran 2 Türk müziğinin mürekkeb makamlarından 3 Meşhur bir lale türü FERAHNA: (Fars) Ka 1 Bolluk, genişlik 2 Geniş yer FERAHNAK: (afbs) Ka - Sevinçli - Türk müziğinin mürekkeb makamlarından FERAHNAZ: (Fars) Ka - Nazlı kız FERAHŞAN: (afbs) Ka 1 Sevinç veren 2 Ferah saçan FERAMUŞ: (Fars) Er - Unutma, hatırdan çıkma, nisyan FERASET: (Ar) Ka - Anlayışlılık, çabuk seziş FERAY: (Fars) Ka - Aydınlık, parlak ay, canlılık, süs, zinet FERDA: (Fars) Ka 1 Yarın 2 Gelecek zaman, ati 3 Ahiret, öbür dünya FERDANE: (Ar) Ka - Tekli, yalnız FERDİ: (Ar) Er - Fertle ilgili, ferde has, tek başına yapılan FERDİYYE: (Ar) Ka - (bkz Ferdi) FEREC: (Ar) Er 1 Gam, tasa ve sıkıntıdan kurtulma 2 Zafer FERHAD: (fhi) Er - Anadolu Anonimi'nde Ferhad ve Şirin adıyla meşhur olan eski bir hikayenin erkek kahramanı olup Şirin'in aşıkıdır - (bkz Ferhat) FERHAL: (Fars) Ka Kıvırcık ve dolaşık olmayan uzun saç FERHAN: (Ar) Er 1 Sevinçli, mesut 2 Şen, memnun FERHAT: (Ar) Er - Sevinç, neşe (bkz Ferhad) FERHUNDE: (Fars) Ka - Mübarek, mesut, meymenetli, kutlu, uğurlu FERİD: (Ar) Er - Tek, eşsiz, eşi olmayan, kıyas kabul etmez, ölçüsüz, üstün - Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır FERİDE: (Ar) Ka - (bkz Ferid) -Kendi reyiyle hareket eden, kibirli, gururlu kimse FERİDUN: (Fars) Er 1 Sekizinci gök 2 Pişdadilerin 6 padişahı olup Cemşid sülalesinden demirci Gave'nin yardımıyla Dahhak-ı Mari'yi öldürmüştür Lakabı Ferruh'tur FERİDÜDDİN: (Ar) Er - Dinin feridi, tek, eşsiz, kıyas kabul etmez kimse FERİT: (Fars) Er 1 Avcı kuş 2 Donmuş, katılaşmış şey FERMA: (Fars) 1 Emreden, buyuran 2 Amir - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FERMAN: (Fars) Er 1 Emir, buyruk 2 Padişah tarafından verilen yazılı emir, berat, buyrultu FERMEND: (Fars) Er - Mevki ve şeref sahibi FERRUH: (Fars) Er 1 Uğurlu, kutlu 2 Mübarek 3 Aydınlık insan - (bkz Mübarek) FERRUHİ: (Fars) Er 1 Ferruha ait 2 Uğurluluk, meymenet 3 İranlı ünlü şair FERZAN: (Fars) Ka - İlim ve hikmet FERZANE: (Fars) 1 Alim, bilgin, seçkin 2 Benzerlerinden, akranlarından ileride 3 Hakim, feylesof 4 Tasavvufta, ncfsani bağlantılardan sıyrılmış olan derviş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FESAHAT: (Ar) - Açıklık, duruluk - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FETANET: (Ar) Ka - Zihin açıklığı, zihnin yaratılıştan bir şeyi çabuk ve iyi kavraması Peygamberlere mahsus beş sıfattan biridir FETHİ: (Ar) Er - Fethe mensup Fetih hakkında yazılan kaside FETHİYYE: (Ar) Ka - (bkz Fethi) FETHULLAH: (Ar) Er - Dinin açılması Yaşamaya başlamak Allah'ın nusreti FETİH: (Ar) Er 1 Açma, açış, açılma 2 Bir ülkeyi, şehri veya kaleyi ele geçirme 3 Zafer 4 Kur'an-ı Kerim'in 48 suresi 5 Kapalılığı giderme, ihtilafı halletme FETTAH: (Ar) Er 1 Açan, açıcı, zafer kazanmış, üstün gelmiş 2 Kullarının kapalı işlerini açan, Cenab-ı Hakk'ın isimlerinden FEVZİ: (Ar) Er 1 Kurtuluşla ilgili 2 Zafere ait 3 Galip gelen, üstün olan FEVZİYE: (Ar) Ka 1 (bkz Fevzi) 2 Tarihte, yeniçeri ocağının kaldırılması üzerine 2 Sultan Mahmud tarafından eski adalar mevkiine verilen ad FEYHA: (Ar) - Büyük, geniş, engin- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FEYYAZ: (Ar) Er 1 Çok faydalı, çok verimli 2 Feyiz, bereket ve bolluk veren FEYZA: (Ar) Ka 1 Suyun taşıp akması 2 Bolluk, çokluk, verimlilik, fazlalık, gürlük, ilerleme, çoğalma 3 İlim, irfan 4 Feyz ile dolu olan FEYZİ: (Ar) 1 İlim, irfan 2 Akma, suyun akıp taşması 3 Bolluk çokluk, verimlilik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FEYZULLAH: (Ar) Er - Allah'ın feyzi, bolluğu, bereketi FEZA: (Ar) 1 Ucu bucağı bulunmayan boşluk 2 Dünyanın sonsuz olan genişliği, sema - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FEZZAN: (Ar) - Büyük Sahra'da, Trablus ülkesinin güneyinde bir ülke- Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FIRAT: (Ar) Er 1 Tatlı su 2 Türkiye'nin en uzun nehri FİDAN: (Yun) Ka 1 Yeni yetişen körpe ağaç 2 Fidan boylu: İnce uzun mütenasip FİDE: (Yun) Ka - Bahçıvanlıkta, yastıklarda tohumdan yetiştirilip başka yerlere dikilmek için hazırlanan sebze veya körpe çiçek FİGEN: (Fars) Ka - Atıcı, yıkıcı, düşürücü FİKRET: (Ar) Er 1 Fikir, düşünce 2 İdrak 3 Zihin, akıl 4 Murat, maksat, niyet - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FİKRİ: (Ar) Er - Fikre ait, fikirle ilgili, düşünerek meydana getirilen şey FİKRİYE: (Ar) Ka - (bkz Fikri) FİLİZ: (Ar) Ka 1 Bitkilerde yeni sürgün, tohumdan çıkan yeni uçlar 2 Ocaktan çıkarılmış, eritilmemiş ham maden, cevher, gümüş, filiz 3 Betonarmede demirleri eklemek için bırakılan uzantılar 4 İnce taze ve güzel vücutlu FİRAS: (Ar) Er 1 Yiğit, mert 2 Binici, at yetiştirici FİRAZENDE: (Fars) - Yükselten -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FİRDEVS: (Ar) Ka 1 Cennet, 2 Bostan, bahçe - Firdevsi: İran'ın milli destanı olan "Şeyhname"nin yazarıdır Adı, Mansur b Hasan'dır 934-1020 yıllan arasında yaşadığı tahmin edilmektedir FİRUZ: (Ar) Er - Mesut, mutlu, sevinçli, ferah, uğurlu, iyi bahtlı FİRUZE: (Ar) Ka 1 (bkz Firuz) 2 Nişabur'da çıkan açık mavi renkli ve değerli bir yüzük taşı 3 Açık yeşil, dağ yeşili ile gök mavisi arasında ve bal mumu parlaklığında maruf kıymetli taş FİTNAT: (Ar) Ka - Zihin açıklığı, zeyreklik Zihnin herşeyi çabuk anlayışı Türk şairlerinden meşhur bir İslam hanımının adıdır Asıl adı Zübeyde'dir FUAD: (Ar) Er - Kalb, yürük, gönül FULYA: (İtal) Ka - Nergisgillerden, san renkte çiçeği keskin ve güzel kokulu bir bitki, sarı soğançiçcği FUNDA: (Tür) Ka - Kırcık yerlerde yetişen ve birçok çeşidi olan çalı FURAT: (Ar) Er - (bkz Fırat) FURKAN: (Ar) Er - Hakkı, batıldan, doğruyu yanlıştan ayırma, tefrik FUZULİ: (Ar) Er 1 Boşuna, yersiz, lüzumsuz, haksız 2 Boşboğaz lüzumsuz işlerle uğraşan 3 Yetkisi olmadığı halde başkası namına tasarrufta bulunan - Fuzuli Mehmed: XVI yy 'da yaşamış büyük Türk şairlerinden Çağatay edebiyatı da dahil olmak üzere, Türk edebiyatının birçok sahalarında kuvvetli tesir ve nüfus sahibidir Türkçe, Arapça, Farsça, manzum, mensur birçok eserleri vardır Bunlar arasında "Leyla ve Mecnun" mesnevisi çok meşhurdur FÜRUZAN: (Fars) - Parlayıcı, parlayan, parlak - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır FÜSUN: (Ar) Ka - Büyü sihir Şaşırtıcı güzelliğe sahip, hayret verici derecede güzel |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüG GABRA: (Ar) Ka - Yer, yeryüzü, arz GAFFAR: (Ar) Er 1 Kullarının günahlarını affeden, Allah 2 Çok merhamet eden Allah'ın isimlerinden -(bkz Abdülgaffar) GAFUR: (Ar) Er - Mağfiret eden, yarlığayan, affeden, bağışlayan, merhamet eden Allah Allah'ın isimlerinden - (bkz Gaffar) GAGAUZ: (Tür) 1 Gökoğuzlar 2 Hristiyanların Ortodoks mezhebine bağlı Türk kavmi Balkanlar ve Rusya'da yaşamaktadırlar Deliorman, Dobruca, Beşerabya ve Ukrayna'da oturan Hristiyan Türklere verilen ad GALİB: (Ar) Er 1 Galebe çalan, muzaffer, yenen 2 Güçlü kuvvetli, kudretli, hükmeden 3 Üstün baskın Şeyh Galip: Meşhur divan şairlerinden 1757-1798 yıllan arasında yaşamıştır - Türk dil kurallarına göre "b/p" olarak kullanılır GALİBE: (Ar) Ka - (bkz Galib) GAMZE: (Ar) Ka 1 Süzgün bakış 2 Çene veya yanak çukurluğu GANİ: (Ar) Er 1 Zengin varlıklı, bol doygun 2 Sahip olduğunda fazlasını istemeyen Allah'ın isimlerinden - (bkz Abdülgani) GANİYE: (Ar) Ka 1 Zengin kadın Zengin kız 2 Çok hoş 3 Şarkıcı GANİM: (Ar) Er - Ganimet alan GANİME: (Ar) Ka - (bkz Ganim) GANİMET: (Ar) Ka - Kafirlerle yapılan savaş sonucu ele geçirilen mal, para, silah gibi metalar İslami usullere göre tasnif edilip, beytülmale, fakirlere, yoksullara ve mücahidlere dağıtılır GARİB: (Ar) Er 1 Yabancı, acaib Kimsesiz, memleketinden uzak Türk dil kuralları açısından "b/p" olarak kullanılır GARİBE: (Ar) Ka - (bkz Garib) GAVS: (Ar) Er 1 Suya dalma, dalgıçlık 2 Yardım muavenet 3 Yardım istemek için bağırmak 4 Yardımcı, imdada yetişen 5 Allah'ın velileri, hakkında kullanılır Daha çok ünvan olarak verilir - Gavs-ı Azam: Tarikat kurucusu, özellikle Abdülkadir Geylani için kullanılır GAYE: (Ar) Ka 1 Maksat, meram 2 Netice, son, hedef GAYRET: (Ar) 1 Çalışma, çabalama 2 Kıskanma, çekememe 3 Aziz ve kutsal bir şeye tecavüz edildiğini görmekten doğan asil temiz duygu -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GAZA: (Ar) Er - Din uğruna savaş GAZAL: (Ar) Er 1 Ceylan 2 Geyik, âhû 3 Geyik yavrusu 4 Güzel göz, irigöz GAZALE: (Ar) Ka - Dişi geyik GAZANFER: (Ar) Er 1 İri arslan, şir 2 Cesur, yürekli, yiğit adam 3 Hz Ali'nin lakabı GAZEL: (Ar) Er 1 Latif 2 Kuruyarak dökülmüş ağaç yaprağı 3 Divan, Fars ve Arap edebiyatlarında en yaygın nazım şekli GAZİ: (Ar) Er 1 Allah yolunda savaşan kişi 2 Gaza sırasında yaralanan kimse 3 Gaza sırasında yararlıklar gösteren kumandanlara verilen unvan 4 2 Mahmud zamanında çıkarılan altın sikke GAZİR: (Ar) Er 1 Yumuşak, mülayim Tatlı, nazik, uysal GAZİRE: (Ar) Ka - (bkz Gazir) GAZİYÜDDİN: (Ar) Er - Din uğrunda yara alan, yaralanan Savaşan GAZZAL: (Ar) Er - İplikçi GAZZALİ: (Ar) Er - İslam aleminin büyük mütefekkirlerinden - Babası "Gazzal-iplikçi" sanatçısı olduğu için kendisine Gazali adı verilmiştir GELİNCİK: (Tür) Ka 1 Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki 2 Sansargillerden ince yapılı, sivri çeneli, küçük bir hayvan 3 Mezgitgillerden, yılan balığına benzer eti sevilen bir balık GENÇ: (Fars) Er 1Hazine define 2 (a) Naz, eda, cilve GENCAL: (Tür) Er - Genç kal -(bkz Genç) GENCAY: (Tür) Er - Ayın bir haftalık oluncaya kadar ki şekli, hilal GENCE: (Fars) Er - Kuzey Azerbaycan'ın Baku'dan sonra en büyük şehri GENCER: (Tür) Er - Yeni taze, körpe kimse, yiğit GENÇYAZ: (Tür) - İlkbahar - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GERMA: (Fars) Ka - Sıcak yaz GEVAN: (Fars) Er - Kahramanlar, yiğitler GEVHER: (Fars) Ka 1 Değerli taş 2 Elmas 3 Bir şeyin aslı, esası GEVHER ŞAD: (Fars) Ka -Pırlanta gibi kıymetli ve neşeli Gevherşad' Baysungur'un annesi GEYSU: (Fars) Ka - Uzun saç, saç örgüsü, zülüf GEZEGEN: (Tür) Er - Güneş etrafında dolanan, ondan aldıkları ışığı yansıtan gök cisimlerinin ortak adı GIYAS: (Ar) Er - Yardım, gavs, nusret GIYASEDDİN: (Ar) Er - Dinin yayılması için yardımı dokunan zat Gıyaseddin Keyhüsrev I: Anadolu Selçuklu Sultanı - Türk dil kuralına göre "d/t" olur GİLMAN: (Ar) Er 1 Tüyü, bıyığı çıkmamış delikanlılar gençler 2 Köleler, esirler 3 Cennette hizmet gören erkekler GİLŞAH: (Fars) 1 Balçık şah 2 Balçıkta yapıldığı için Hz Adem'in lakabı 3 Farsların masal kahramanı Keyyummers'in lakabı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GİRAMİ: (Fars) Er - Aziz, muhterem, saygın ulu GİRAY: (Tür) - Kuvvetli, kudretli Kırım hanları tarafından unvan olarak kullanılmıştır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GİRGİN: (Ar) - Herkesle çabucak yakınlık kurarak işini yürütebilen -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GİRYAR: (Fars) Ağlayıcı, ağlayan, (bkz Nalan) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GİZEM: (Tür) Ka - Sır karşılığı olarak kullanılan uydurma bir kelime GONCA: (Fars) Ka 1 Henüz açılmamış gül, tomurcuk 2 Sevgilinin ağzı GÖĞEM: (Tür) - Halk dilinde yeşile çalan mor - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKALP: (Tür) Er - Göklerin yiğidi bahadır GÖKBEN: (Tür) - Gökle ilgili, uzay sema - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKÇAY: (Tür), (bkz Gökçe) -Kuzey Kafkasya da az tatlı su gölü -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKÇE: (Tür) Ka 1 Gökle ilgili göğe ait semavi 2 Mavi, mavimsi 3 Güzel hoş güzelce, latif 4 Gösterişli GÖKÇEK: (Tür) Er 1 Güzel çok güzel 2 Hoş, sevimli, cana yakın alımlı 3 İnce narin zarif 4 Güler GÖKÇEN: (Tür) Ka -(bkz Gökçe) GÖKDOĞAN: (Tür) Kuzey yarımkürede yaşayan bir doğan türü GÖKEKİN: (Tür) - Yeni başak meydana getirmiş ekin - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKKIR: (Tür) - At donlarından maviye çalan kır - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKKUŞAĞI: (Tür) - Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli kemer biçimindeki görüntü alkı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKMEN: (Tür) Ka - Mavi gözlü ve sarışın kimse GÖKSEL: (Tür) Er - Semavi, gökçül karşılığı olarak kullanılan uydurma kelam GÖKSEVİM: (Tür) Ka - Sevimli gök GÖKSU: (Tür) 1 Türklerin oturduğu birçok akarsuya verilen isim 2 Adana'dan gelerek Akdeniz'e dökülen Seyhan nehrinin önemli kollarından -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKSÜN: (Tür) - Binboğa dağlarından Elbistan'ın güney batısında Seyhan nehrine karışan çay - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖKŞEN: (Tür) Ka - Gökle ilgili, aydınlık ışıklı gök, uydurma bir kelime GÖKTEPE: (Tür) Er - Mavi tepe GÖKTÜRK: (Ar) Er - Orta Asya'da yaşamış eski bir Türk ulusu ve bu ulustan olan kimse GÖKYÜZÜ: (Ar) - Göğün görünen yüzeyi (sema) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖNENÇ: (Tür) Ka - Refah hali, mutluluk GÖNÜL: (Tür) Ka 1 İnsanın manevi varlığının ifadesi, inancı ve hislerinin kaynağı 2 İstek, arzu, heves, niyet 3 Duygu, his, aşk 4 Kibir, gurur 5 Tabiat, huy GÖRGÜ: (Tür) Ka 1 Bir topluluğa ait uyulması gereken nezaket kaideleri muaşeret adabı 2 Deneme, tecrübe 3 Görmüş olma durumu, görgü şahidi GÖRKEM: (Tür) 1 İhtişam, gösteriş karşılığı olarak kullanılan bir kelimedir 2 Gösterişli, heybetli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖRSEL: (Tür) - Görmekle ilgili manasına kullanılan uydurma bir kelime - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÖZDE: (Tür) Ka 1 Göze girmiş olan sevilen beğenilen, benimsenen 2 Beğenilen kadın 3 Osmanlı sarayında padişahın ilk dört cariyesine verilen ünvan GÖZEN: (Tür) Ka - Bir nevi alageyik GÖZLEM: (Tür) - Müşahade, gözlemek karşılığı olarak kullanılan kelime - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GUFRAN: (Ar) - Günahların affı GULAM: (Ar) Er 1 Oğlan, uşak 2 İran ve Hindistan'da (abd) kelimesi yerine kullanılmıştır - Gulam Ali, Gulam İshak Han gibi GURBET: (Ar) - Doğup yaşanılmış olan yerden uzakta yer - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜÇLÜ: (Tür) Er 1 Gücü olan kuvvetli zorlu 2 Bir musiki dizisinde duraktan sonraki en önemli perde GÜFTAR: (Fars) - Söz, kelam - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜFTE: (Fars) Ka 1 Söyleniş, söylenmiş 2 Bir söz eserinin bestelenmiş bulunan manzum sözleri GÜHER: (Fars) - Gevher, cevher, (bkz Gevher) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜHERPARE: (Fars) Ka - Cevher parçası GÜL: (Fars) Ka 1 Çiçek 2 Bilinen çiçek, gül çiçeği, gülağacı 3 Tasavvufta Allah'ın birliğinin remzi 4 Başına ve sonuna ek ve isimler getirilerek yeni isimlerin türetilmesinde kullanılan bir isimdir - (Ayşegül, Gülay, vb) GÜLABİ: (Fars) Er - Gülsuyu GÜLAFET: (Fars) Ka - Nefes kesen güzellikle - Gül ve âfet kelimesinden oluşmuş birleşik bir isimdir GÜLBAHAR: (Fars) Ka - 1 Bahar gülü 2 Ebru sanatında kullanılan koyu kırmızı renkte toprak Gülbahar Hatun: Mehmet Il'nin hanımı Bayezid II ve Gevher Sultan'ın annesi GÜLBANU: (Fars) Ka - Gülhanım Gül gibi güzel kadın Gül hatun GÜLBEDEN: (Fars) Ka - Zarif, ince vücuda sahip Gülbeden Begüm, Babur Şah'ın kızı GÜLBERK: (Fars) - Gül yaprağı -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜLBEŞEKER: (Fars) Ka - Bir çeşit gül tatlısı GÜLBEYAZ: (fti) Ka - Beyaz gül GÜLBİN: (Fars) Ka - Gül kökü, gül biten yer GÜLBİZ: (Fars) Ka - Gül serpen, gül serpilmiş GÜLCİHAN: (Tür) Ka - Cihana, aleme bedel gül GÜLÇE: (Fars) Ka - Gülcük, küçük gül GÜLÇİN: (Fars) Ka - Gül toplayan, gül devşiren GÜLDEHAN Fars) Ka - Gül ağızlı, ağzı gül gibi olan GÜLDESTE: (Fars) Ka - Güldemeti, çiçek destesi - Türk müziğinde mürekkeb makamlardan GÜLENAY: (Tür) Ka - Devamlı gülen, ayyüzlü kişi GÜLENBEY: (Tür) Er - (bkz Gülenay) GÜLENDAM: (Fars) Ka- Gül endamlı, gül boylu, nazik, güzel endam GÜLENNUR: (Tür) Ka - Gülmesiyle etrafı aydınlatan, ışık saçan kimse GÜLER: (Tür) Ka - Gülen, sevinçli, handan GÜLFAM: (Fars) Ka 1 Gül renkli 2 Gül gibi kızıl olan GÜLGONCA: (Fars) Ka - Açılmamış gül GÜLGÜN: (Fars) Ka - Gül renkli, gül renginde, pembe GÜLHAN: (Fars) Er - Gül evi, ateşhane GÜLHANIM: (Tür) Ka 1 İyi huylu, nazik hanım 2 Gül yüzlü hanım GÜLHAYAT: (Tür) Ka 1 Mutlu, huzurlu bir hayat 2 Gül gibi güzel hayat GÜLİBAR: (Tür) - Gül fırtınası -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜLİSTAN: (Fars) Ka 1 Gül bahçesi, güllük 2 Azerbaycan'da Karabağ bölgesinde bir mevki GÜLİZAR: (Fars) Ka 1 Gül yanaklı 2 Al yanaklı 3 Türk musikisinde mürekkep bir makam GÜLKIZ: (Tür) Ka - Güle benzeyen kız GÜLLÜ: (Tür) Ka 1 Gülü olan 2 Gül desenli (kumaş) - Daha çok örfte kullanılır GÜLNAR: (Fars) Er - Hisar, kule GÜLNAME: (Fars) Er - Sevgiliye yazılan mektup, kaside GÜLNAR: (Fars) Ka - Nar çiçeği GÜLNAZ: (Fars) Ka 1 Gül yüzlü kadın 2 Gül gibi, nazlı narin - Birleşik isim GÜLNİHAL: (Fars) Ka 1 Gül fidanı 2 Gül ağacı - Birleşik isim GÜLNUR: (Tür) Ka - Etrafına ışık saçan, aydınlatan gül GÜLNÜŞ: (Fars) Ka 1 Güliçen 2 Gülle özdeşleşmiş, gül gibi GÜLPERİ: (Fars) Ka - Gizli gül GÜLRANA: (Fars) Ka - Güzel gül, dışı sarı içi kırmızı renkte olan bir çeşit gül GÜLRİZ: (Fars) Ka 1 Gül saçan, gül serpen 2 Meşhur bir çeşit lale GÜLRUHSAR: (Fars) Ka - Gül yanaklı GÜLSEREN: (Tür) Ka - Gül toplayan, gül dağıtan GÜLSEVİM: (Tür) Ka - Sevimli, güzel, hoş görünüşlü gül GÜLSU: (Tür) Ka - Gül renkli su, taze su GÜLSUNA: (Tür) Ka - Gül gibi çekici kadın Güzel sevgili GÜLSÜM: (Tür) Ka - Hz Peygamber (sas)'in kızlarından birinin adı GÜLŞAH: (Fars) Ka 1 Güllerin şahı 2 Varaka'nın sevgilisi, masal kadın GÜLŞEN: (Fars) Ka - Gülbahçesi, gülistan, gülizar, GÜLTANE: (Tür) Ka - Yeni açmış gül, gonca GÜLTEKİN: (Tür) Er - Genç delikanlı, nazik GÜLTEN: (Fars) Ka - Gül tenli, gül vücutlu GÜLZAR: (Fars) Ka - Gülbahçesi, gül tarlası GÜNAY: (Tür) Ka - Gündüz, gün aydınlığında ay GÜNEŞ: (Tür) Ka - Çevresindeki sisteme ait gezegenlerin etrafında döndüğü, ışık ve ısı yayan büyük gök cismi, şems GÜNEY: (Tür) - Dört ana yönden biri - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜNSEL: (Tür) Er - Hızlı akan sel GÜRAY: (Tür) Er - Yeni doğan ay GÜRBÜZ: (Tür) Er 1 İyi, yetişmiş, sağlam ve kuvvetli 2 Cesur, kuvvetli 3 Sağlıklı, sıhhatli GÜRCÜ: (Tür) Er - Gürcistan ahalisinden veya bu ahalinin soyundan olan Gürcistan ahalisine ait GÜRÇINAR: (Tür) Er - Çok büyümüş, gelişmiş, serpilmiş GÜRDAL: (Tür) Er - Güçlü, gelişmiş dal GÜREL: (Tür) Er - Maiyeti geniş, çevresi güçlü kuvvetli GÜRGAN: (Fars) Er 1 İran'ın kuzeydoğusunnda bir yer 2 Aksak Timur'un lakabı GÜRHAN: (Tür) Er 1 Hanlar hanı 2 Kara-Hitay prenslerine verilen unvan GÜRKAN: (Tür) Er 1 Bol kan Genç, taze, gelişmiş, serpilmiş GÜROL: (Tür) Er - Büyü, serpil, geliş GÜRSU: (Tür) - Temiz, pak, hızlı su - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜVEN: (Tür) 1 Korku ve kuşku duygusundan uzak 2 İnanma ve bağlanma duygusu 3 Yüreklilik, cesaret - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır GÜVENÇ: (Tür) Er 1 Güvenme, dayanma, itimat 2Övünme, gurur GÜZİDE: (Fars) Ka - Seçkin, seçilmiş, beğenilmiş GÜZİN: (Fars) Ka - Seçen, seçilmiş, seçkin, beğenilmiş - Hz Muhammed (sas)'in dostu (halifesi) Hz Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali (ranhum) GÜZİR: (Fars) - Çare, derman - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüH HABBAN: (Ar) Er - Güney Arabistan'da bir kasaba HABİB: (Ar) Er - Sevgili Seven, dost HABEŞİ: (Ar) Er - Habeşler gibi derisinin rengi çok koyu esmer olan kimse Habeş ırkına mensup HABİBE: (Ar) Ka - (bkz Habib) HABİBULLAH: (Ar) Er - Allah'ın sevgilisi Hz Peygamber HABİL: (Ar) Er - Habil Hz Adem'in oğullarından, Kabil'in kardeşi, Kabil tarafından öldürülmüştür Yeryüzünde ilk öldürülen kişidir HABİNAR: (Ar) Ka - Nar tanesi HABİR: (Ar) Er 1 Taze, haberli, bilgili, agah, vakıf 2 Cenab-ı Hak HACCAC: (Ar) Er 1 Delil ikame eden Delille galip olan 2 Irak valisi olup, Hz Muhammed soyuna ve taraflarına eziyet eden Yusuf b Sakail'nin unvanı Yezid'in komutanlarından HACCE: (Ar) Ka 1 Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden hacı kadın 2 Bir çeşit akdiken - Daha çok lakab olarak kullanılır HACE: (Fars) Er 1 Hoca 2 Bilgin, öğretmen 3 Çelebi, sahip, muallim, profesör - Daha çok lakab olarak kullanılır HACER: (Ar) Ka 1 Taş, kaya -Hacer-i Esved: Kabe'nin duvarında bulunan meşhur kara taş 2 Hz İsmail'in annesi ve Hz İbrahim'in cariyesinin adı HACERUNNUR: (Ar) Ka - Kükürt ile demirin birleşmesinden meydana gelen altın sarısı renginde HACI: (Ar) Er 1 Hacca giden, Kabe'yi ziyaret eden, hacı 2 Dini bir mahalli ziyaret eden kimse HACİB: (Ar) Er - Birinin bir yere gitmesine engel olan 2 Kapıcı -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır HACİR: (Ar) Er 1 Hicret eden, bir başka yere geçen 2 Sayıklayan HADDAS: (Ar) Çabuk kavrayan, anlayışlı, kavrayışlı Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HADİ: (Ar) Er 1 Yenilene yardım eden, yardımcı 2 Hidayet eden, doğru yolu gösteren Kılavuz, rehber 3 Önde giden kimse 4 Mızrak ucu HADİC: (Ar) Er - Erken doğan oğlan çocuğu HADİCE: (Ar) Ka - Vakitsiz, erken doğan kız çocuğu - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır Hadice: Hz Muhammed (sas)'in ilk eşi HADİD: (Ar) Er 1 Keskin 2 Demir 3 Öfkeli, hiddetli, şiddetli, titiz 4 Kur'an-ı Kerim'in 50 suresinin adı HADİM: (Ar) Er - Hizmetkar, yardım eden Hadim-i Harameyn: Harem-i Şerifin hizmetkarı Hicaz'ın alınmasından sonra Osmanlı sultanlarına verilen lakap HADİYE: (Ar) Ka - (bkz Hadi) HAFAZA: (Ar) Ka 1 İnsanın yaptığı işleri yazmakla görevli melekler 2 Bekçiler HAFİ: (Ar) Er 1 Çok ikram eden, insanı güler yüzle karşılayan 2 Yalınayak yürüyen, koşan adam HAFİD: (Ar) Er - Erkek torun HAFİDE: (Ar) Ka - Kız torun (bkz Nebire) HAFİZ: (Ar) Er 1 Allah'ın adlarındandır Muhafaza eden, saklayan, esirgeyen, koruyan 2 Kur'an'ı ezbere bilen ve usulüne uygun okuyan kimse HAFİZE: (Ar) Ka - (bkz Hafız) HAFİZÜDDİN: (Ar) Er - Dinin koruyucusu - Daha çok unvan olarak verilir HAFSA: (Ar) Ka - Hz Ömer'in kızı Hz Peygamberin zevcelerinden, Ümmü'1-Mü'minin HAKAN: (Tür) Er 1 Eski Türk ve Moğol hükümdarlarının kullandığı unvanlardan biri, hanlar hanı 2 Kağan HAKEM: (Ar) Er 1 Bir uzlaşmazlığın halli için tarafların üzerinde anlaştıkları kimse 2 Çeşitli yarışmaları, müsabakaları idare eden kimse 3 Jüri, bir yarışmada değerlendirme yapan kimse 4 Allah'ın isimlerinden Hüküm veren, karar veren, bütün meselelerin kendisine döndüğü hüküm sahibi HAKGÜZAR: (afi) - Hakkı tanıyan, haktan ayrılmayan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HAKİ: (Fars) Er ı Yeşile çalan koyu sarı renk, toprak rengi 2 Topraktan, toprağa mensup Mütevazi kişi HAKİKAT: (Ar) Ka l Bir şeyin aslı ve esası, mahiyeti 2 Gerçek, doğru, gerçekten, doğrusu 3 Sadakat, doğruluk, bağlılık, kadirbilirlik HAKİM: (Ar) Er 1 Her şeye hükmeden, hikmet sahibi olan Allah 2 Hükmeden, dava yargılama işine memur olan, yargıç 3 Üstte bulunan 4 Hekim, akıllı, becerikli 5 Kadı, vali, amir, hükümdar, emir HAKİME: (Ar) Ka - (bkz Hakim) HAKİMİYET: (Ar) Ka - Hakimlik, amirlik, üstünlük, egemenlik Sulta HAKKI: (Ar) Er 1 Doğruluk ve insaf sahibi 2 Bir insana ait olan şey 3 Dava, iddiada hakikate uygunluk 4 Emek 5 Pay, hisse 6 Layık, münasip HAKTAN: (Tür) Er - Allah'tan gelen, Allah'ın verdiği HAKTANIR: (ati) Er - Herkesin hakkını gözeten kimse HALAS: (Ar) Er - Kurtuluş, kurtulma HALASKAR: (Ar) Er - Kurtarıcı HALDUN: (Ar) Er - Devamlılar, sürekli olanlar HALE: (Ar) Ka - Ayın ve güneşin etrafında bazı zamanlarda görülen ışıklı halka, ayla, ağıl HALEF: (Ar) Er 1 Babadan sonra kalan oğul 2 Memurlukta, birinden sonra gelip onun yerine geçen kimse HALENUR: (Ar) Ka - (bkz Hale) HALİD: (Ar) Er 1 Sonsuz, daim, ebedi 2 Bir yıldan çok yaşayan 3 Türk dil kurallarına göre "d/t" olarak kullanılır Halid b Velid: Ünlü sahabi Allah'ın kılıcı olarak anıldı HALİDDİN: (Ar) Er - Dinin sonsuzluğu ölümsüzlüğü HALİDE: (Ar) Ka - (bkz Halid) HALİFE: (Ar) Er 1 Halef, naib 2 Hz Peygamber'in vekili ve dünyadaki müslümanların başı olan kimse HALİL: (Ar) Er - Samimi dost, Allah'ın dostu HALİLULLAH (Ar) Er - Allah'ın dostu Hz İbrahim (as) HALİM: (Ar) Er 1 Sakin, sessiz 2 Tabiatı yavaş olan, yumuşak huylu Allah'ın isimlerindendir "Abd" takısı alarak kullanılması tercih edilir HALİME: (Ar) Ka - (bkz Halim) Peygamberimizin (sas) süt annelerinden HALİS: (Ar) Er 1 Hilesiz, katkısız 2 Karışmamış, katışıksız, saf, hilesiz Temiz 3 Yalnız, sadece - (bkz Muhlis) HALİSE: (Ar) Ka - (bkz Halis) HALLAC: (Ar) Er - Pamuk, yatak, yorgan atan kimse - Hallac-ı Mansur: 922 yılında "Ene'1-Hak" dediği için asılan ve divan edebiyatında adına sık sık rastlanılan ünlü sufı HALUK: (Ar) Er - İyi huylu, insaniyetli, geçim ehli olan HAMAN: (Ar) Er - Hz Musa'ya karşı acımasızca mücadele eden Mısır Firavunu'nun veziri HAMASE: (Ar) Er - Yiğitlik, kahramanlık şiirleri, marşlar HAMASET: (Ar) Ka 1 Cesaret, kahramanlık, yiğitlik 2 Kahramanca şiir HAMDİ: (Ar) Er 1 Allah'ı övmek 2 Allah'a şükretmek 3 Şükreden, şükredici HAMDİYE: (Ar) Ka - (bkz Hamdi) HAMDULLAH: (Ar) Er - Allah'ın övgüsü HAMİ: (Ar) Er - Himaye eden, koruyan, koruyucu, sahip çıkan, gözeten HAMİD: (Ar) Er 1 Koru sönmediği halde alevi sönen ateş 2 Hamdeden, şükreden kul 3 Hz Pey (sas)'in lakaplarından HAMİD: (Ar) Er - Övülmeye değer - Allah'ın isimlerinden (bkz Abdülhamid) - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır HAMİDE: (Fars) Ka - (bkz Hamid) HAMİL: (Ar) 1 Yüklü Gebe 2 Sahip, malik 3 Taşıyan, gözeten 4 Uhdesinde bir poliçe bulunan 5 Hamil-i vahy: Cebrail (as) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HAMİYE: (Ar) Ka 1 Himaye eden, koruyan korucu 2 Kayıran, kayırıcı HAMİYET:(Ar) Ka 1 Milli onur ve haysiyet 2 İnsanlık, fazilet 3 İzzeti nefs HAMMAD: (Ar) Er -1 Çok hamdeden, çok şükür ve dua eden Hammad b Ebu Süleyman: Hadisçi Tabiindendir HAMMADE: (Ar) Ka - (bkz Hammad) HAMRA: (Ar) Ka - Daha, pek çok kızıl, kırmızı - el-Hamra: İspanya'nın Gırnata şehrinde Araplardan kalma meşhur saray HAMZA: (Ar) Er 1 Arslan 2 Heybetli, azametli demektir - Hz Peygamber'in amcası, Mekke döneminde müslüman olmuş, Uhud Savaşı'nda Vahşi tarafından şehid edilmiştir HANBELİ: (Ar) Er Ahmed b Muhammed b Hanbel (Öl 855): Ehli sünnetin dört ana mezhebinden birisi olan Hanbeli mezhebinin imamı HANDAN: (Fars) Ka 1 Gülen, gülücü 2 Güler yüzlü, sevimli HANDE: (Fars) Ka 1 Açılış, açılma 2 Gülme, gülüş HANDEGÜL: (Fars) Ka - Gülün açması HANEDAN: (Fars) Er - Kökten, asil ve büyük aile HANEF: (Ar) Er - Doğruluk, istikamet HANEFİ: (Ar) Er - İmamdı Azam Ebu Hanife'nin mezhebinden olan Hanefi mezhebine mensup kişi HANİF: (Ar) Er l Tek Allah'a, Al*lah'ın birliğine inanan 2 İslam inan*cına sıkı ve samimi olarak bağlanan 3 Hz Muhammed (sas)'in tebliğin*den önce Mekke'de tek Allah'a ina*nanlar HANİFE: (Ar) Ka - (bkz Hanif) HANIM: (Tür) Ka 1 Kadınlar için kullanılan saygı sözü 2 Eş, karı, zevce 3 Ev sahibesi HANNAN: (Ar) Çok acıyan, çok merhametli Allah'ın isimlerinden "abd" takısı alarak isim yapılır Abdülhannan HANNAS: (Ar) - Şeytan - İsim olarak kullanılmaz HANSA: (Ar) Ka - Arapların en büyük ünlü hanım şairi Müslüman olmuştur HANSOY: (Tür) Er - (Han sülalesine mensup HANZADE: (Fars) Ka - Hükümdar çocuğu HANZALE: (Ar) Ka - Doğu Arabistan'da bir Arap kabilesi HARE: (Fars) Ka 1 Sert taş, kaya 2 Meneviş, menevişli kumaş HAREM: (Ar) Ka 1 Yasak kılınmış mukaddes olan şey 2 Evlerde yabancı erkeklerin girmesine izin verilmeyen, kadınlara ait bölüm 3 İç avlu 4 Hicaz'da ihrama girilen yerden Ka'be'ye dek uzanan bölüm 5 Mekke-Medine'nin ismi HARİKA: (Ar) Ka İmkanların üstünde olup insanda hayret uyandıran şey HARİM: (Ar) Er 1 Biri için kutsal olan şeyler 2 Harem dairesi, harem 3 Evin içi gibi, başkalarına kapalı olan yer 4 Bir evin civarı 5 Avlu 6 Ortak, şerik 7 Hacıların, hac zamanı giydikleri giysi HAKİME: (Ar) Ka - Kişinin dilediği gibi kullanabilecek hakka malik olduğu malı (bkz Harim) HARİS: (Ar) Er 1 Muhafız, bekçi, gözcü 2 Koruyan, koruyucu 3 Son derece hırslı olan 4 Yemen'de bir Arap kabilesinin adı |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüHARİSE: (Ar) Ka - (bkz Haris) HARİZM: (Fars) Er - Amuderya'nın aşağı kısmının her iki yanında bulunan ülke Bu ülkede XIII yy'a kadar dilini muhafaza ederek yaşamış olan İran kavminin adı HARMAN: (Ar) Er 1 Tahıl demetlerinin üzerinden düven geçirilerek tanelerin başaklarından ayrılması Bu işin yapıldığı mevsim, sonbahar 2 Birçok çeşitten birer parça alıp yeni bir bileşim oluşturmak HARRAS: (Ar) Er - Ekinci, çiftçi, toprağı işleyip ekin eken HARUN: (Ar) Er - Kur'an-ı Kerim'de bahsedilen peygamberlerdendir Musa Peygamberin büyük kardeşi Fir'avun erkek çocukların öldürülmesi emrini kaldırdıktan sonra doğmuştur Hz Musa'dan 3 sene sonra doğduğu söylenir HARUT: (Ar) 1 Arkadaşı Marut ile tanınan melek, büyü ve sihir ile uğraştıkları için kıyamete kadar kalmak üzere Babil'de bir kuyuya hapsedil- mişlerdir 2 Babil halkına korunmaları için büyü öğreten iki melekten biri, sihir yapar - İsim olarak kullanılmaz HARZEM: (Fars) Er - (bkz Harizm) HASAFET: (Ar) Er 1 Hükümde sağlamlık, kuvvet ve olgunluk 2 Görüş sağlamlığı HASAN: (Ar) Er - Güzellik, iyilik, hüsn sahibi olmak Hasan b Ali b Ebi Talib: Ali (ra)'nin büyük oğlu Peygamber Efendimizin torunu Kur'an'da geçen kelimelerdendir HASBEK: (Tür) Er - Dürüst, iyi, saf insan HASBİ: (Tür) Er - İsteyerek ve karşılık beklemeksizin yapılan HASBİNUR: (Ar) Ka - (bkz Hasibe) HASEKİ: (Ar) Er - Hükümdarların hizmetine tahsis edilmiş şahıs ve zümrelere verilen ad HASEN: (Ar) Er 1 Güzel, süslü 2 Güzel işler, hayırlar Hasan şeklinde kullanılır KASENE: (Ar) Ka 1 İyilik, iyi hal, iyi iş, hayırlı iş 2 Dünya ve ahiret saadeti 3 Eski altın paralardan birinin adı HASENİ: (Ar) Ka - Hasene ait HASGÜL: (Ar) Ka - Değerli, eşsiz gül HASHANIM: (Ar) Ka 1 Çıtıpıtı, ince, narin kadın 2 Bilge, değerli kadın - Birleşik isim HASİB: (Ar) Er 1 Hayır sahibi, eliaçık, cömert 2 Değerli, itibarlı, soyu temiz, muhterem, saygın, şahsi meziyet sahibi 3 Muhasebeci, sayman HASİBE: (Ar) Ka - (bkz Hasib) HASİF: (Ar) Er - Hasafetli, aklı başında olgun adam HASİFE: (Ar) Ka - (bkz Hasif) HASNA: (Ar) Ka - İffetli, şerefli, namuslu - (bkz Hesna) HASKIZ: (Tür) Ka - İyi nitelikleri kendinde toplamış genç kız HASLET: (Ar) - İnsanın yaratılışındaki huyu, tabiatı, mizacı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HASPOLAT: (Tür) Er - Katışıksız, saf, çelik gibi HASRET: (Ar) Ka 1 Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete veya kıymetli şeye üzülüp yanmak 2 İç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, özleyiş HAŞİM: (Ar) Er 1 Haşmetli, gösterişli, muhteşem 2 Kuru ekmek kırıntısı doğrayan - Ezen, kıran, yaran, parçalayan - Ben-i Haşim Hz Peygamber'in (sas) soyu HAŞİMÎ: (Ar) Er - Haşime mensup, Haşimilerden olan HAŞMET: (Ar) Er - İhtişam, gösterişlilik, heybet, büyüklük - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır HAŞMEDDİN: (Ar) Er - Dinin büyüklüğü, ihtişamı HATEM: (Ar) Er 1 Mühür, üstü mühürlü yüzük 2 En son 3 Hatemü'l-Enbiya: Peygamberlerin sonuncusu, Hz Muhammed 4 Halemi Tai: Arap kabileleri arasında tanınmış "Tayy" kabilesine mensup ve cömertliğiyle meşhur olan "İbn Abdullah b Sa'd"ın lakabı 5 Çok cömert olan |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüHATIR: (Ar) Er 1 Şan ve şeref sahibi 2 Yüce, ulu 3 Tehlikeli HATIRA: (Ar) Ka - Hatıra gelen, hatırda kalan şey, andaç HATIRNEVAZ: (afi) Ka - Gönlü okşayan, hatırnaz HATIRSAZ: (afi) Er - Gönül yapan, hoşnut eden HATİB: (Ar) Er 1 Hitab eden, söz söyleyen 2 Camide hutbe okuyan 3 Güzel, düzgün konuşan kimse Sahabe isimlerindendir HATİCE: (Ar) Ka - Erken doğan kız çocuğu Hz Haticetü'l-Kübra; Hz Peygamber'in ilk eşi ve 6 çocuğunun annesi Ümmü'l-Mü'minin HATİF: (Ar) Er - 1 Kuvvetli, sert ve tiz bir sesle tebliğ veya davet eden kimse 2 Göz kamaştıran 3 Göze görünmeyen HATİFE: (Ar) Ka - (bkz Hatif) HATİM: (Ar) Er 1 Sona erdiren, bitiren 2 Mühürleyen, mühürleyici HATİME: (Ar) Ka - (bkz Hatim) HATUN: (Ar) Ka 1 Kadın 2 Eş, zevce 3 Eskiden yüksek kişilikli kadınlara ya da hakan eşlerine verilen unvan- Örfte isim olarak kullanılır HAVER: (Fars) 1 Şark, doğu 2 Güneşin doğduğu gün - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HAVLE: (Ar) Ka 1 Etraf, çevre, güç, kuvvet 2 Sahabe hanımlarından birisi Hakkında ayet inmiştir HAVVA: (Ar) Ka - Esmer kadın Havva: Hz Adem (as)'in karısı, ilk kadın Adem (as) cennette uyurken sol kaburga kemiğinden yaratılmıştır İnsan soyunun başlangıcı yani türeyiş, onların bir arada yaşamaya başlamasıyla vaki olmuştur HAY: (Ar) Er 1 Canlı, diri 2 Allah'ın sıfatlarından - "abd" takısı alarak kullanılır "Abdülhay" HAYA: (Ar) Ka l Utanma, sıkılma 2 Ar, namus, edep 3 Allah korkusu ile günahtan kaçınma HAYAL: (Ar) Ka 1 İnsanın kafasında canlandırdığı şey 2 Bir olay veya eşyanın zihinde kalan izi 3 Gerçekte olmadığı halde görüldüğü sanılan şey, görüntü HAYALİ: (Ar) Er - 1 Hayal niteliğinde ya da hayal ürünü olan 2 Kanuni Sultan Süleyman devrinin büyük şairlerinden biri HAYAT: (Ar) Ka 1 Yaşayan, diri 2 Canlılarda doğumdan ölüme kadar geçen süre 3 Yaşama, yaşayış HAYATEFZA: (afi) Ka - Hayat artıran HAYATENGİZ: (afi) Ka - Yaşatan, yaşamaya zorlayan HAYATİ: (Ar) Er 1 Dirilik, canlılık 2 Büyük önem taşıyan 3 Hayata, yaşayışa ait, hayatla ilgili HAYDAR: (Ar) Er 1 Arslan, esed, gazanfer, şir 2 Cesur, yiğit adam 3 Hz Ali'nin lakabı HAYİM: (Ar) Er 1 Şaşkın, hayrette 2 Sevgiden dolayı şaşkına dönmüş HAYME: (Ar) Ka - Çadır HAYR: (Ar) Er İyi, faydalı, hayırlı, yarar Hayru'l-Vera: Halkın, alemin hayırlısı, Hz Muhammed Hayru'l-Beşer: İnsanların hayırlısı, Hz Muhammed HAYRAN: (Ar) Er 1 Şaşmış, şaşa kalmış, şaşırmış 2 Çok tutkun 3 Aşırı derecede sevgi duyan HAYRAT: (Ar) Er 1 Sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler, iyilikler 2 Sevap için kurulan müessese HAYREDDİN: (Ar) Er - Dinin hayırlı eylediği mübarek kıldığı insan -Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır HAYRET: (Ar) Ka - Şaşma, şaşırma, şaşakalmış, ne yapacağını bilmeme HAYRİ: (Ar) Er - Hayırla, iyilikle ilgili, uğur ve kutluluğa ait HAYRİYE: (Ar) Ka - (bkz Hayri) HAYRULLAH: (Ar) Er - Allah'ın hayırlı ettiği erkek HAYRUNNİSA: (Ar) Ka - Kadınların hayırlısı HAYSİYET: (Ar) Er - Şeref, onur, itibar, değer HAYYAM: (Ar) Er 1 Çadırcı 2 İran'ın meşhur şairlerinden Ömer Hayyam, HAZAL: (Ar) Ka - Kuruyup dökülen ağaç yaprakları HAZAN: (Fars) Ka - Sonbahar, güz HAZAR: (Ar) 1 Sabit meskeni olanların oturdukları memleket 2 Barış ve güven - Erkek ve kadın adı olarak kullanılabilir HAZEN: (Ar) Ka - Üzüntü Gam, keder HAZER: (Ar) - Deniz, bahr, büyük su - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HAZIM: (Ar) Er - Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan HÂZİM: (Ar) Er - Zafer kazanan, galip, hazimete uğratan HÂZİME: (Ar) Ka - Sindirici kuvvet, (bkz Hazim) HAZİN: (Ar) Er 1 Hüzünlü, üzüntülü, acıklı 2 Üzüntü veren, gamlandıran, kederlendiren HAZİNE: (Ar) Ka 1 Devlet malının parasının saklandığı yer 2 Gömülü ya da saklıyken bulunan değerli şeyler HAZİZ: (Ar) Er 1 Mesud, mutlu 2 Hisse ve nasibi olan HAZİZE: (Ar) Ka - (bkz Haziz) HAZLAN: (Ar) Er 1 Terketmek 2 Allah ilminde, Allah'ın insanı lütuf ve nusretinden mahrum etmesi İsim olarak kullanılmaması daha uygundur HAZRÂ: (Ar) Ka 1 Yeşil, sebze, hadra 2 Gökyüzü 3 Türk musikisinde mürekkep bir makam HAZREC: (Ar) Er 1 Bir Arap kabilesinin ismi 2 Hz Peygamberi Mekkeli muhacirlerle, Medine'de kabul eden ve ilk İslam devletinin temelini teşkil eden ensarın en önemli kolu HEBİB:(Ar)Er-Rüzgar HECİL: (Ar) Ka - İki dağın arasındaki kısım, vadi, dere HEDEF: (Ar) Er 1 Nişan, nişan alınacak yer alanı 2 Meram, maksat, gaye, amaç HEDİYE: (Ar) Ka 1 Hediye, armağan 2 Karşılıksız verilen şey - Hediyetullah: Allah'ın hediyesi HEKİM: (Ar) Er - 1 İnsan hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile uğraşan kimse, doktor 2 Hikmet sahibi kişi, filozof HENNÂ: (Ar) Ka - Kına ağacı, (bkz Kına) HEPER: (Tür) Er - Cesur, yiğit kimse HEPGÜL: (Tür) Ka 1 Gül gibi güzel kadın 2 Neşeli ol HEPŞEN: (Tür) Ka - (bkz Hepgül) HEPYENER: (Tür) Er - (bkz Heper) HESNA: (Ar) Ka 1 Güzel kadın 2 Hanım, kadın HEYBÂN: (Ar) Er 1 Korkunç, korku veren 2 Çok utangaç HEYBET: (Ar) Er 1 İnsanlarda korku ile birlikte saygı uyandıran görünüş 2 Karizma, doğal etkileyiş HEZÂR: (Fars) 1 Bülbül 2 Çok, pek çok 3 Bin - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HEZÂRE: (Ar) Ka - Afganistan'ın dağlık kesiminde oturan bir kabile HEZARFEN: (Fars) Er - Çok bilen, elinden her iş gelen Bin türlü iş beceren Hezarfen Ahmet Çelebi: Türk bilgini Yapay kanatlarla ilk defa uçma deneyimini başaran adam HIDIR: (Ar) Er - (bkz Hızır) HIFZI: (Ar) Er 1 Saklama, koruma ile ilgili 2 Ezberleme, akılda tutma HIFZURRAHMAN: (Ar) Er - Merhamet eden, acıyan Allah'ın koruyuculuğu Allah'ın uhdesinde HIFZİYE: (Ar) Ka - (bkz Hıfzı) HIFZULLAH: (Ar) Er - Allah'ın koruması, saklaması |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüHINCAL: (Tür) Er - Öc al HIYRE: (Fars) Ka - Kamaşık, donuk, fersiz göz HIZIR: (Ar) Er 1 Yeşil Yeşillik 2 Kehf suresinde 59-81 ayetlerde bahsi geçen ve Hz Musa'nın onunla buluşarak imtihan olunduğu şahsın müfessirlerin ekseriyetinin üzerinde ittifakla durdukları ismi Hızır hakkında çok çeşitli rivayetler vardır HIZIRHAN: (Ar) Er - Seyyid Seyyidi sülalesinin kurucusu, Malik Süleyman'ın oğlu HIZIR BEY: (Ar) Er - İstanbul'un fethinden sonra oranın ilk kadısı olan Türk alimi ve şairi HIZLAN: (Tür) Er - Hız kazan, hızını artır HİBE: (Ar) Ka - Bağışlama, bağış HİBETULLAH: (Ar) Er - Allah'ın bağışlaması, bağışı HİCAB: (Ar) Er 1 Utanma, sıkılma 2 Perde, ikişeyi birbirinden ayırmaya yarayan perde HİCABİ: (Ar) Er - (bkz Hicab) HİCRAN: (Ar) Ka 1 Ayrılık 2 Unutulmaz acı, keder HİCRET: (Ar) Ka 1 Bir memleketten, başka bir memlekete göç ediş 2 Rasulullah'ın Mekke'den Medine'ye göç etmesi, takvim başlangıcı olan Miladi 622 yılında vuku bulmuştur HİÇSÖNMEZ: (Tür) Er - (bkz Sönmez) HİÇYILMAZ: (Tür) Er - (bkz Yılmaz) HİDAYET: (Ar) - Hak yoluna doğru yola girme 2 Müslüman olmak -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HİDAYEDDİN: (Ar) Er - Dinin gösterdiği doğru yol HİDİV: (Ar) Er - İmtiyazlı, Mısır valisi veya bu valinin ünvanı HİKEM: (Ar) Er - Hikmetler HİKMEDDİN: (Ar) Er - Dinin hikmeti - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır HİKMET: (Ar) 1 Hakimlik, feylesofluk 2 Sebeb, gizli, Allah'ın hikmeti 3 Felsefe 4 Ahlaki söz, öğüt verici, kısa öz, öğretici söz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HİKMETULLAH: (Ar) Er 1 Ancak Allah'ın bileceği iş 2 Allah'ın hikmeti HİLÂ: (Ar) Er - Hükümdarın taltif etmek istediği kimseye verdiği kıymetli elbise Hil'at HİLÂL: (Ar) Ka 1 Hilal, yeni ay şeklinde olan ay, ayça, gençay 2 Bir yazı sitili 3 Hilaliyye: Kadiri tarikatı şubelerinden birinin adı HİLMİ: (Ar) Er - Yumuşak huylu, sakin tabiatlı HİLMİYE: (Ar) Ka - (bkz Hilmi) HİLYE: (Ar) Ka 1 Süs, zinet, cevher 2 Güzel sıfatlar 3 Güzel yüz 4 Bir yazı sitili 5 Hz Muhammed'in mübarek vasıflarını ve güzelliklerini anlatan manzum ve mensur eser HİMAYET: (Ar) Er - Koruma, korunma HİMMET: (Ar) Er 1 Gayret, emek, çalışma, çabalama Yüksek irade 2 Ermiş kimsenin tesiri 3 Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır HİMYER: (Ar) Er - Yemen'de bir kavmin adı HİND: (Ar) Ka 1 Hindistan 2 Sahabeden Ebu Süfyan'ın karısı HİRAM: (Fars) Er - Salınma, salınarak edalı yürüme HİSAR: (Ar) 1 Kuşatma, etrafını sarma 2 Kale etrafı islihkamlı bent -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HİŞAM: (Ar) Er - Nisam el-Melik: Emevi halifesi HİZBER: (Ar) Er 1 Arslan, esed, gazanfer, şir, bahadır 2 Cesur, yürekli adam HİZBULLAH: (Ar) Er - Allah'a inananlar topluluğu HİZRAN: (Fars) Ka 1 Hezaren ağacı 2 Harun er-Reşid'in annesi HOŞEDA: (Fars) Ka - Hareket ve davranışı hoş, güzel Cazibeli HOŞENDAM: (Fars) Ka - Boyu bosu güzel, düzgün olan HOŞFİDAN: (Fars) Ka - Güzel endamlı, boylu boslu kadın HOŞKADEM: (Fars) Ka - Ayağı uğurlu HOŞNEVÂ: (Fars) Ka - Güzel sesli HOŞNİGAR: (Fars) Ka - Güzel, hoş sevgili HOŞTEN: (Fars) Ka - Güzel vücutlu HUBEYB: (Ar) Er 1 Küçük taze buğday taneceği Tanecik Hubeyb b Adiyy el-Ensarî (Öl 625): İslam'ın ilk şehitlerindendir Uhud'un ardından tutsak edildi ve Mekke'ye köle olarak götürüldü Uhud'ta öldürülen Haris'e mukabil, işkence edilerek vahşi bir biçimde kazığa vuruldu ve şehid oldu HUBTER: (Fars) Ka - Pek güzel, en güzel HÜCCET: (Ar) Er - Delil HUCESTE: (Fars) Ka - Uğurlu, hayırlı, kutlu HUCURAT: (Ar) 1 Hücreler odalar 2 Kur'an-ı Kerim'in 49 suresinin adı HUD: (Ar) Er - Hz Hud (as) Ad kavmine gönderilen peygamber -Kur'an'da ismi geçen 24 peygamberden biridir Dalalet ve sapıklık içinde olan kavmini ıslah için çok uğraştı fakat onlar, Hud'a inanmadılar ve ani bir fırtına ile yok olarak tarihten silindiler HUDA: (Ar) 1 Doğru yol gösteren, hidayet eden 2 Allah'ın isimlerinden 3 Kur'an-ı Kerim Ek almadan isim olarak kullanılmaz Hudanur gibi HUDAVENDİGAR: (Fars) Er 1 Sahip, hükümdar, bay 2 Fars edebiyatında Allah manasında kullanılır HUDAVENDİ: (Fars) Er 1 Hükümdarlık 2 Efendi, sahip, maliklik 3 Hakim, hükümdar HUDAYİ: (Fars) Er - Allah'a mensup, Allah'ın yarattığı HUDEYBİYE: (Ar) Er 1 Mekke'den ağır yürüyüşle 17 km mesafede bir vadi 2 İslam tarihinde Hudeybiye Musalahası olarak bilinen anlaşmanın yapıldığı yer HULAGU: (Fars) Er - Moğol hükümdarı olup, İran'da Moğol hanedanının kurucusudur HULKİ: (Ar) Er 1 Hulk, yaratılışla ilgili, doğal tabi 2 İyi ahlaklı, iyi huylu HULUSİ: (Ar) Er 1 Halis olan, saf, iç temizliği 2 Samimi, candan -(bkz Halis) HUMEYRA: (Ar) Ka 1 Beyaz tenli kadın 2 Hz Aişe'nin lakabı HUNALP: (Tür) Er - Cesur, kahraman HUNDE: (Ar) Ka - Sükun, sulh ve mütareke, (bkz Hudeybiye) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HURDAZ: (Fars) Er - Farsların kullandığı şemsi senenin 3 ayına verilen isim HURİ: (Ar) Ka 1 Cennet kızı 2 Sevgili - Daha çok lakab olarak kullanılır HURİSER: (afi) Ka - Cennet kızlarının başı, hurilerin başı HURİYE: (Ar) Ka - Coşkunluk hallerinde hurilerle buluştuklarına inanan bir tarikat HURREM: (Fars) Ka 1 Şen, sevinçli, güleryüzlü, gönülaçan, taze, hoş 2 Bir yazı sitili 3 Hurrem Sultan: Kanuni Sultan Süleyman'ın gözde zevcelerinden Osmanlı siyasetinde etkin rol oynayan hanımlardan HURŞİD: (Fars) Er - Güneş, aftab, mihr, şems - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır HUSREV: (Ar) Er - Hükümdar, padişah HUZUR: (Ar) Er - Baş dinçliği, gönül rahatlığı, dirlik, erinç HÜCCET: (Ar) Er 1 Senet, vesika, delil 2 Seçkin alimlere verilen unvan - Hüccetü'l-İslam: Gazali HÜDAİ: (Ar) Er - (bkz Hüdayi) HÜDAVENDİGAR: (Fars) Er 1 Amir, hükümdar 2 Osmanlı padişahlarından I Murad'ın ünvanı HÜLYA: (Ar) Ka - Kuruntu HÜMA: (Ar) Er 1 Devlet kuşu 2 Saadet, mutluluk HÜMEZE: (Ar) - Birini arkasından çekiştirmek Kur'an-ı Kerim'in 104 suresinin adı İsim olarak kullanılmaz HÜNER: (Fars) Ka - Bir işte gösterilen incelik ve beceriklilik, maharet, ustalık marifet HÜNKAR: (Fars) Er 1 Uğurlu 2 15-29 yaş arasında Osmanlı Sultanlarına verilen isim HÜR: (Ar) Er - Özgür, bağımsız HÜRAY: (ati) - Ay gibi özgür, ay kadar bağımsız - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır HÜRCAN: (ati) (bkz Hüray) HÜRDOĞAN: (ati) Er - (bkz Hüray) HÜREYRE: (Ar) Er Kedicik, kedi yavrusu - Ebu Hüreyre: Ashab-ı Kiram'dan en çok hadis rivayet eden sahabi Kedi yavrularını çok sevdiği için bu ismi aldığı söylenir HÜRGÜL: (Tür) Ka - Gül gibi özgür güzel HÜRKAL: (Tür) Er - Esir olma HÜRKAN: (Tür) Er - Özgür soydan gelen HÜRMET: (Ar) Ka - Saygı HÜRMÜZ: (Fars) Er 1 Zerdüştlerin hayır tanrısı 2 Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü 3 Jüpiter, müşteri, erendiz 4 Sasani sülalesinden 5 padişahın adı HÜROL: (Tür) Er - (bkz Hürkal) HÜRREM: (Fars) Ka 1 Yeşil taze 2 Gönülaçıcı 3 Şen şakrak, sevinçli HÜRRİYET: (Ar) Ka 1 Hürlük, serbestlik 2 İstediğini herhangi bir engelle karşılaşmadan karar dairesi içinde yapabilme hali HÜRSEL: (Tür) Er - (bkz Hürol) HÜRSEV: (Tür) Er - Hürriyeti seven kişi HÜRYAŞ AR: (Tür) Er (bkz Hürsev) HÜSAM: (Ar) Er - Keskin kılıç HÜSAMEDDİN: (Ar) Er 1 Dinin keskin kılıcı 2 Mevlana'nın halifesi olan Hüsameddin Çelebi, Mevlana'nın Mesnevi'yi dikte ettirdiği kişidir - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır HÜSEYİN: (Ar) Er 1 Küçük sevgili 2 Hz Muhammed (sas)'in torunu, Hz Ali'nin küçükoğlu HÜSMEN: (Tür) Er - Hüseyin'den bozma olarak yapılan isim HÜSNİ: (Ar) Er - Güzelliğe ait, güzellikle ilgili HÜSNİYE: (Ar) Ka - (bkz Hüsni) HÜSNÜ: (Ar) Ka - Çok güzel HÜSNÜGÜL: (afi) Ka - Gülün güzelliği HÜSNÜGÜZEL: (Tür) Ka - Sarı çiçekli, güzel yapraklı süsbitkisi HÜSNÜHAL: (Ar) Ka - Davranış güzelliği HÜSREV: (Fars) Er 1 Padişah, hükümdar, sultan 2 Hüsrev şirin masalının erkek kahramanı - Hüsrev: Eserlerini daha çok Farsça yazmış bir Türk şairi ve edibi olup 1253-1325 yıllan arasında Hindistan'da yaşamıştır HÜTEYN: (Ar) Er - Hicaz ve Mısır'da dağınık halde yaşayan büyük bir göçebe kabile HÜVARE: (Ar) Ka - Berberi kabilesinin en önemlilerinden birinin adı HÜVEYDÂ: (Fars) Ka - Açık, apaçık, belli, besbelli, zahir HÜZEY: (Ar) Er - Kuzey Arabistan'da büyük bir Arap kabilesi HÜZZAM: (Fars) Ka - Türk müziğinin en eski birleşik makamlarından |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüI IDIK: (Tür) Er - Kutsal, mübarek IDIKUT: (Tür) Er 1 Eski Türklerde bir şan 2 Devlet yönetme gücü IKNAT: (Ar) Ka 1 Allah'a dua etme, yalvarma 2 İnkisar etme 3 Namazda kıyamı uzatma ve hacca devam etme ILDIR: (Tür) Er 1 Parıltı, parlayış 2 Alacakaranlık ILDIZ: (Tür) 1 Yıldız 2 Gündönümünden 10 gün önceki zaman - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ILGAR: (Tür) Er 1 Çok çabuk, hızlı 2 Hücum, akın 3 Verilen söz 4 Havanın parlak, açık olması 5 Öfke ILGAZ: (Tür) 1 Atın dört nalla koşması 2 Hücum, akın 3 Çankırı ilinin ilçe merkezi 4 Batı Karadeniz bölgesinin en yüksek dağ kitlesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır ILGAZER: (Tür) Er - (bkz Ilgar) ILGI: (Tür) Er 1 Soy sop 2 Sürü 3 Çoban 4 Hısım, akraba ILGIM: (Tür) Ka 1 Serap (bkz Serap) 2 Gök erimi, serap 3 Belli belirsiz ILGIN: (Tür) Ka - Kumlu topraklarda yetişen ve çit bitkisi olarak kullanılan ağaççık ILICAN: (Tür) Er - Ilıkça, biraz ılık IRAK: (Tür) Ka - (bkz Uzak) IRAZ: (Tür) Ka - (bkz Irak) IRIZ: (Tür) Er - Cesur, yiğit IRMAK: (Tür) Ka - Çoğunlukla denize dökülen, genişliği ve taşıdığı su niceliği bakımından en büyük akarsu, nehir IŞIK: (Tür) Ka 1 Bazı cisimler tarafından tabii halde ve akkor haline gelinceye kadar ısıtıldığında yayılan, cisimleri görmemizi sağlayan ışıma, aydınlık, ziya, nur (bkz Ziya, nur) 2 Aydınlatma cihazı, mum, lamba, ampul, fener 3 Işık tutma, bir konuda aydınlatıcı bilgi vermek IŞIKALP: (Tür) Er - (bkz Işık) IŞIKAY: (Tür) - (bkz Işık) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır IŞIKER: (Tür) Er - (bkz Işık) IŞIKHAN: (Tür) Er - (bkz Işık) IŞIL: (Tür) Ka - Çok aydınlık, parlak ışık IŞILAR: (Tür) Ka 1 Parlayan, ışıldayan 2 Neşeli, canlı, şen IŞIMAN: (Tür) Er - Parlak, aydınlık yüzlü kimse IŞIN: (Tür) Ka - Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti IŞINBAY: (Tür) Er (bkz Işın) IŞINBİKE: (Tür) Ka - (bkz Işın) IŞINER: (bkz Işın) IŞINSU: (Tür) Er - (bkz Işın) IŞKIN: (Tür) Ka - Bitki sürgünü, asma filizi ITIR: (Ar) Ka 1 Güzel, hoş koku 2 Sardunyagillerden, yapraklan güzel kokan bitki, turnagagası ITRİ: (Ar) Er - Itrî (Buharizâde Mustafa Efendi) Türk besteci, hattat ve şair |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler Sözlüğüİ İBADULLAH: (Ar) Er 1 Allah'ın kullan, insanlar, (bkz Abdullah) 2 Çok, pek çok İBER: (Ar) - İbretler, alınan kötü dersler - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İBHAC: (Ar) - Sevindirme, sevindirilme - Erkek ve kadın adı olarakkullanılır İBİŞ: (Tür) Er l Ortaoyunu ve kukla tiplerinde gülünç şahıs 2 Avanak, sersem Daha çok takma isim olarak kullanılır İBN: (Ar) Er - Erkek çocuk demektir Araplarda birçok şahıs babalarının isimleriyle anılmıştır İbn Abbas (Abdullah): Rasulullah 'in amcası Abbas'ın oğlu Sahabedendir İBRA: (Ar) Beri kılma, beraat etme, temize çıkarılma, aklanma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İBRAHİM: (Ar) Er 1 İnananların babası 2 Hakların babası 3 Kur'an'da ismi geçen İbrahim peygamber İBRET: (Ar) Ka 1 Bir olaydan, kötü bir durumdan ders alma 2 İbret alınacak olay, iş, acaip, tuhaf İBRİN: (Ar) Ka - Yüzü parlak, güzel olan sevgili İBRİNŞAK: (Ar) Ka - Ağaçta, çiçek açma, ağacın çiçeğinin tomurcuğunu yarıp çıkması İBRİZ: (Ar) - Halis, saf altın - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İBSAN: (Ar) Er - İnsanın yüzü veya huyu güzel olma İBŞAR: (Ar) - Müjde verme, müjdeleme, muştulama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İCAZET: (Ar) Ka 1 İzin, ruhsat 2 Diploma İCAB: (Ar) Er 1 Lazım gelme, gerçek 2 Bir sözleşme için ilk söylenen söz 3 Olumlama, olumlu hale gelme İCÂBET: (Ar) Ka 1 Kabul etme, kabul edilme 2 Razı olma, uyma İCÂBİ: (Ar) Er - (bkz İcab) İCİ: (Fars) Er 1 Hükümdar veziri vekili 2 Atmaca İCLÂL: (Ar) Ka 1 Büyültme, saygı gösterme, ikram 2 Büyüklük, kudret ve kuvvet - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İCMA: (Ar) Ka - Dağınık şeyleri toplama, biraraya getirme İCMÂL: (Ar) 1 Özetleme 2 Özet 3 Cem, toplama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İÇKİN: (Tür) - Varlığın içinde bulunduğu varlığın yapısına karışmış olan 2 Yalnızca bilinçte olan 3 Deney içinde kalan, deneyi aşmayan 4Dünya içinde dünyada olan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İÇÖZ: (Tür) Er - İçli, özlü değerli İÇTEN: (Tür) - Yürekten, candan, samimi En önemli, can alıcı noktasından - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İDİCANAN: (Ar) Ka - Sevgilinin bayramı İDİKUT: (Tür) Er 1 Kutlu, saadetli 2 Yüksek rütbeli 3 Eski Türklerde bir hükümdar ünvanı İDİL: (Yuni) Ka 1 Kır hayatını konu edinen yazı veya şiir, aşk hakkında 2 Küçük ve şairane resim 3 İçten ve saf aşk İDLÂL: (Ar) Ka - Naz etme, nazlanma, aşın derecede nazlanma İDRİS: (Ar) Er 1 Meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü 2 İlim ve fende ileri seviyede olan anlamında 3 Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen İdris peygamber 4 İlk kez giysi dikip giydiği için terzilerin, ilk kez kalem kullandığı için yazarların piri sayılmaktadır İFAKAT: (Ar) Ka 1 Hastalıktan kurtulma, iyileşme 2 Ayılma İFAZA: (Ar) 1 Feyizlendirme, feyz ve nur verme 2 Kabı taşıncaya kadar doldurma - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır İFDAL: (Ar) 1 Lütuf ve bağış - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İFFET: (Ar) Ka 1 Afiflik, temizlik 2 Namus İFHAR: (Ar) Er - Onurlandırma, üstün etme İFTİHAR: (Ar) 1 Şeref, şan 2 Övünme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İĞDEMİR: (Tür) Er - Marangozlukta ağaç delmek için kullanılan çelik araç İHLAS: (Ar) Er 1 Halis, temiz doğru sevgi 2 Gönülden gelen dostluk, samimiyet, doğruluk, bağlılık 3 Kur'an-ı Kerim'in 112 suresinin adı İHMİRÂR: (Ar) Ka Kızarma, kızıllık İHSAN: (Ar) Er 1 İyilik etme 2 Bağış bağışlama 3 Verilen bağışlanan şey 4 Lütuf, iyilik İHTİMAM: (Ar) Er - Dikkatle çalışma, önemle inceleme İHTİRAM: (Ar) Er - Saygı, hürmet İHTİŞAM: (Ar) - Büyüklük, göz alıcılık, gösterişlilik, görkem - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İHVAN: (Ar) 1 Sadık, samimi candan dostlar 2 Aynı tarikata mensup insanlar - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İHYA: (Ar) 1 Diriltme, diriltilme, canlandırma 2 Taze can verircesine iyilik lütfetme 3 Yeniden kuvvetlendirme 4 Uyandırma, canlandırma, tazelik verme 5 Allah'ın sıfatlarından - İsim olarak kullanılmaz İKAN: (Ar) - Sağlam biliş, bilme � Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İKBÂL: (Ar) 1 Birine doğru dönme 2 Baht-talih 3 İşlerin yolunda gitmesi, bahtlı, saadetli, mutlu olması 4 Arzu, istek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İKBAR: (Ar) Büyük, ulu görme, görülme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İKDAM: (Ar) 1 İlerleme 2 İlerlemeye çalışma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İKLİL: (Ar) Ka - Taç esfer İKLİM: (Yun) - Bir ülke ya da bölgenin ortalama hava durumunu belirleyen meteorolojik olayların tümü -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İKRAM: (Ar) 1 Hürmet, saygı gösterme 2 Ağırlama 3 Bir şeyi hediye, armağan olarak verme 4 Hesap dışı yapılan inceleme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İKRAMULLAH: (Ar) Er - Allah'ın ikramı, nimeti, bağışı İKSİR: (Ar) 1 Ortaçağ kimyacılarının olağanüstü etkili güçte varsaydıkları cisim 2 Etkili, yarar şurup 3 En etkili neden - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İKTİDAULLAH: (Ar) Er - Allah'a tabi olma, uyma İLBAŞI: (Tür) Er - Selçuklular'da köy yöneticisi İLBEY: (Tür) Er - Bir müddet "vali" karşılığında resmen kullanılan uydurma kelime İLBEYİ: (Tür) Er - Eski Türkler'de ve Osmanlılarda bazı oymak beyleri ve ileri gelenler için kullanılan ünvan İLBİLGE: (Tür) Er - Bir ülkenin tanınmış saygın, bilgin kişisi İLCAN: (Tür) Er - Ülkenin canı, sevdiği kişisi İLDEMİR: (Tür) Er - Ülkenin en sağlam, güçlü, kuvvetli kişisi, İLDENİZ: (Tür) 1 Ülkenin denizi İldeniz Şemseddin: Azerbaycan Atabeyleri diye de anılan İldenizler Sülalesinin kurucusu Kıpçaklardandır (Öl 1175) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLENÇ: (Tür) Er - İlenmek amacıyla söylenen söz, ilenme İLEY: (Fars) 1 Huzur 2 Yan, yön, karşı taraf - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLGAR: (Tür) Er 1 Eski Türklerde at koşularına ve tören olarak yapılan koşulara verilen ad 2 Atın dört nala koşması İLGARİ: (Tür) 1 Artukluların Mardin ve Silvan kolundan iki Atabeyin adı 2 Komutan, önder İLGİ: (Tür) 1 İki nesne arasındaki bağ, alaka 2 Kimyada bir cismin başka bir cisimle birleşmeye olan meyli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLGÜ: (Tür) Engel, mania - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLGÜL: (Tür) Ka 1 Ülkenin gülü 2 Çok güzel kadın İLGÜN: (Fars) Ka - Halk, ahali İLHAM: (Ar) 1 Allah tarafından insanın gönlüne doldurulan şey 2 Peygamberin gönlüne gelen ilahi düşünceler 3 Günlük, olağan şey 4 İçe-gönüle doğma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLHAMİ: (Ar) Er - (bkz İlham) İLHAN: (Fars) Er - Moğol hükümdarlarına verilen unvan İLİG: (Tür) Er - Hükümdar ve hükümdar ailesi mensuplan İLİGHAN: (Tür) Er Karahanlı hükümdar İLKAN: (Tür) Er 1 İlk kan 2 İran'da İlhanlılar'dan sonra bir devlet kuran Türk hükümdarı İLKAY: (Tür) - Yeni ay, ayın ilk hali - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLKBAHAR: (Tür) Ka - Yılın ilk mevsimi, bahar İLKBAL: (Tür) Ka - İlk doğan kız çocuklarına verilen ad İLKCAN: (Tür) Er - İlk doğan erkek çocuklarına verilen ad İLKE: (Tür) 1 Kendisinden türetilen ilk madde 2 Temel düşünce, temel kanı, umde, prensip 3 Temel bilgi 4 Öncül 5 Davranış kuralı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLKEHAN: (Tür) Er - Yeni ilkeler, kanunlar koyan hükümdar, yönetici İLKER: (Tür) Er - İlk doğan çocuk İLKİM: (Tür) - İlk doğan çocuklara verilen ad - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLKİN: (Tür) - Önce, öncelikle, uydurma bir kelime - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLKNAZ: (Tür) Ka - İlk doğan kız çocuklarına verilen isim İLKNUR: (Tür) Ka - İlk ay, ayın ilk hali İLKSEL: (Tür) - Uzun süre çocuğu olmayanların daha sonra ikiz ve üçüz çocukları olduğunda verilen isim -Erkek ve kadın adı olarak kulanılır İLKSEN: (Tür) - (bkz İlknaz) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLKSER: (Tür) Er - İlk baş, ilk önce, birinci İLKSEV: (Tür) Ka - (bkz, İlknaz) İLKSEN: (Tür) Ka - (bkz İlksen) İLKUT: (Tür) Er - Kutlu, mutlu, uğurlu ülke İLKUTAY: (Tür) Er - Kutsal ülke İLKYAZ: (Ar) Ka - İlkbahar, yaz başlarında doğanlara verilen ad İLLİYYUN: (Ar) - Gökyüzünün ve cennetin en yüksek tabakası - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLMA: (Ar) 1 Parlatma 2 Belirleme, işaret etme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLMEN: (Tür) Er - Bir ülke halkından olan kimse, yurttaş - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLMİ: (Ar) Er - İlimle, bilgi ile ilgili İLMİYE: (Ar) Ka - İlme ait, ilme mensup İLSAK: (Ar) - Birleştirme, kavuşturma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLSAVUN: (Tür) Er - Ülkeni düşmanlardan koru İLSEV: (Tür) - Ülkeni sev, ülkesini seven - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLSEVEN: (Tür) - (bkz İlsev) İLSU: (Tür) - Ülkenin suyu, bereketi, bolluğu - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLŞEN: (Tür) Ka - Mtlu, şen ülke İLTAN: (Tür) Er - Ülkeni tanı, ülkesini tanıyan seven İLTAY: (Tür) Er - (bkz İltan) İLTEBER: (Tür) Er - Eski Türklerde vali, kumandan anlamlarında unvan İLTEKİN: (Tür) Er - Tek ve eşsiz ülke İLTEMİR: (Tür) Er - (bkz İltekin) İLTEMİZ: (Tür) Er - (bkz İltekin) |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüİLTEMÜR: (Tür) Er - (bkz İltekin) İLTER: (Tür) Er - Yurdunu seven, koruyan, gözeten İLTİCAULLAH: (Ar) Er - Allah'a sığınma, iltica etme İLTİFAF: (Ar) Ka 1 Sarınma, bürünme, örtünme 2 Çiçeklerin bürüm bürüm katmerleşmesi İLTİFAT: (Ar) 1 Yüzünü çevirip bakma 2 Dikkat 3 Hatır sorma, gönül alma 4 Sözünü başka bir kişiye çevirme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İLTİKA: (Ar) Ka - Rast gelme, kavuşma, karşılaşma, buluşma İLTİKAULLAH: (Ar) - Allah'a kavuşma, hidayete erme İLYAS: (İbr) Er - Yağmurlara hükmeden İsrail peygamberi Kur'an-ı Kerim'de 3 yerde adı geçen peygamberin ismidir Hızır (as) olduğunu söyleyenler vardır İMAD: (Ar) Er - Direk, kolon İMADEDDİN: (Ar) 1 Dinin direği Daha çok unvan olarak kullanılır -Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır İMAM: (Ar) Er 1 Namazda kendisine uyulan kimse 2 Önde bulunan, önayak olan kimse 3 Halife Devlet başkanı 4 Mezhep kuran yüksek dereceli alim 5 Hz Ali neslinden gelen 6 İmam-ı Âzam: Hanefiyye mezhebinin kurucusu İMÂR: (Ar) Er - Şenlendirme, bayındırma İMAREDDİN: (Ar) Er - Dini alanda yenilik yapan, dinin yönlendirdiği kimse - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır İMDÂD: (Ar) Er 1 Yardım eden 2 Yardıma gönderilen kuvvet - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır İMER: (Tür) - Çok zengin, varlıklı -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İMGE: (Tür) - Hayal karşılığı olarak kullanılan ve Fransızca İmaj kelimesine benzetilerek uydurulan kelime İMRÂN: (Ar) Er 1 Evine bağlı kalan 2 Hz Meryem'in babası, Âl-i İmran: İmran ailesi Musa, Harun-Meryem ve İsa - Kur'an-ı Kerim'in 3 suresi İMREN: (Tür) - Görülen bir şeyi veya herhangi bir isteği elde etmek istemi, gıbta - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İMRUZ: (Fars) - Bugün - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İNAK: (Ar) Er - Gerçek dost, arkadaş, sırdaş İNAKA: (Ar) Ka - Aşın güzelliği ve çekiciliği ile hayat verme, verilme İNALKUT: (Tür) Er - İnanılan doğru, uğurlu ve kutlu kimse İNALTEKİN: (Tür) Er - (bkz İnalkut) İNAMULLAH: (Ar) Er - Allah'ın nimeti, iyiliği İNAN: (Ar) Er 1 Dizgin 2 İdare etme, yürütme 3 (Tür) Bir kimse ya da şeyin doğruluğunu büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman İNANÇ: (Tür) Er 1 Bir fikre olan bağlılık, kesin kabul 2 İman 3 Kesin kabulle bağlanılan şey 4 İnanılır şey 5 Doğru, emin İNANÖZ: (Tür) Er - Özünde inanç olan, iman eden İNARE: (Ar) - Nurlandırma, aydınlatma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İNAYET: (Ar) Ka 1 Dikkat 2 Gayret, özenme 3 Lütuf, ihsan, iyillik İNAYETULLAH: (Ar) Er - Allah'ın lütfü Allah'ın ihsanı İnayetullah Kenbu: Şah Cihan dönemini anlatan, Şahcihanname isimli yapıtın sahibi Hintli tarihçi, yazar İNCİ: (Tür) Ka 1 İstiridye cinsinden deniz hayvanlarının içinde çıkan parlak, yuvarlak ve ziynet eşyası olarak kullanılan kıymetli taş 2 Küçük, temiz ve sevimli 3 Kıymetli İNCİFEM: (tai) Ka - İnci gibi güzel ağızlı İNCİFER: (tfi) Ka - İnci gibi parlak güzel İNCİLÂ: (Ar) Ka 1 Parlama, cilalama 2 Görünme, belli olma 3 Parlaklık, ışık İNCİLAY: (Tür) Ka - Ay'ın en ince olan zamanı - İnci ve ay kelimelerinden birleşik isim İNCİSER (tfi) Ka - Baş inci, en güzel inci İNDİRA: (Ar) 1 Girişim 2 Öne geçme 3 Bulut altından sıyrılma -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İNFAKULLAH: (Ar) - Allah'ın yardımı, nafakası, infakı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İNKİYADULLAH: (Ar) Er - Allah'a boyun eğme, teslim olma, kendini teslim etme İNŞAT: (Ar) Er - Neşelendirme, (bkz Neşet) İNŞAULLAH: (Ar) Er - Allah'ın yapması, meydana getirmesi İNŞİLÂL: (Ar) 1 Şelale oluşturma 2 Şiddetle dökülme, atılarak akma-Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İNŞİRAH: (Ar) Er 1 Açılma 2 Açıklık, ferahlık - Kur'an-ı Kerim'de bir süre adı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İNŞİRAK: (Ar) 1 Çatlayıp yarılma, yarık olma 2 Parlama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İPAR: (Tür) Ka 1 Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtrak çiçekleri, kurusa bile uzun süre kokusu gitmez 2 Güzel koku, misk, anber İPEK: (Tür) Ka - İpekböceği denilen ve dut yaprağı ile beslenen kurdun ördüğü koza çözülerek elde edilen, kumaş dokumada kullanılan parlak ve ince tel İRADE: (Ar) Er 1 İstem 2 Emir 3 (bkz İstem) İRCA: (Ar) 1 Geri çevirme, geri döndürme 2 (Kim) indirgeme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İREM: (Ar) 1 Cennet bahçesi 2 Ok veya kurşun atılan nişan tahtası 3 Cenk denilen musiki aleti ve bunu icad edenin adı 4 Ad kavmi zamanında, Şeddad tarafından cennete benzetilme amacıyla yapılan bahçe olup, Şam'da veya Yemen'de bulunduğu söylenir - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İREN: (Ar) 1 Özgür, hür - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İRFAN: (Ar) 1 Bilme, anlama 2 Gerçeği sezme, kavrama gücü 3 Dini gerçek ve sırlan biliş 4 Kültür -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İRFAT: (Ar) Er - Yardım etme, bir şey verme İRGÜN: (Tür) - Sabahın erken saatleri - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İRMAN: (Fars) 1 Çağrısız gelen kimse 2 Dalkavuk 3 Eğreti 4 Arzu, istek 5 Pişmanlık - Erkek ve ka*dın adı olarak kullanılır İRMEGÂN: (Fars) Ka 1 Uğurluluk, saadet, ikbal 2 Terbiye eden İRSAD: (Ar) Ka 1 Hazırlama 2 Hazır olma İRSALULLAH: (Ar) Er - Allah'ın göndermesi, yollaması, Allah'tan gelen İRSEN: (Ar) - Miras olarak, anadan babadan geçerek - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İRŞAD: (Ar) 1 Doğru yolu gösterme uyarma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İRŞADULLAH: (Ar) Er - Allah'ın irşadı İRTEK: (Tür) Er 1 Şafak vaktinde doğan 2 Masal, efsane İRTİZA: (Ar) Er - Razı olma, uygun bulma, beğenme, seçme İRVA: (Ar) Ka - Suya kandırma İRZA: (Ar) - Gönlünü etme, hoşnut etme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İRZİZ: (Ar) Ka 1 Titreme 2 Dolu tanesi 3 Dik ses İSA: (Ar) Er - Dört büyük peygamberden biri Dört büyük kitaptan İncil'in kendisine gönderildiği, Kur'an'da 25 yerde ismi geçmektedir İSABET: (Ar) 1 Düşme, (isabet) 2 Düşme, çıkma 3 Değme, tutma 4 Yerindelik, yazılmazlık - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İSAD: (Ar) Er 1 Yüceltme, yükseltme 2 Kutlu kalma İSADE: (Ar) Ka - (bkz İsad) İSAF: (Ar) Er - Bir isteği, dileği yerine getirme İSAR: (Ar) Er 1 İkram, bahşiş 2 Cömertlikle verme 3 Dökme, saçma, serpme 4 Kendi muhtaç olduğu halde bahşiş verme İSARE: (Ar) Ka - (bkz İsar) İSASE: (Ar) Ka 1 Göz ucuyla bakma 2 Camiyet 3 Zenginlik, servet İSFENDİYAR: (Fars) Er - İran mitolojisinde adı geçen hükümdarın adı İSFİD: (Fars) 1 Ak, beyaz renkli 2 (bkz Esfid) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İSHAK: (İbr) Er 1 İbranice "Gülme" anlamına geldiği söylenir 2 Hz İbrahim'in 2 oğlundan biri olan ve Ya'kub (as)'un babası Peygamberdir Kur'an'da 17 yerde ismi geçen peygamberlerdendir İSKENDER: Er - MÖ 356-323 yıllan arasında yaşayan ve 20 yaşında hükümdar olan Makedonya kralı, Aristo'dan ders almıştır Yunanistan, İran, Anadolu, Suriye, Mısır, Hindistan'ı istila eden hükümdara, Büyük İskender lakabı takılmıştır 33 yaşında ölmüştür İSLÂM: (Ar) Er 1 Muhammed(sas)'e nazil olan ve kendisi tarafından insanlığa tebliğ edilen din, Allah'ın en son dini 2 Allah'a teslim olma, onun emirlerine uyup, yasaklarından kaçınma 3 İyi geçinme, barış içinde olma İSMÂH: (Ar) Er 1 Semahatli, cömert kılma 2 Mülayim ve itaatli İSMAİL: (Ar) Er - Hz İbrahim (as)'in oğlu İbrahim (as) O'nu Allah'a kurban olarak adamış ve sözünde durmak için harekete geçmiştir Fakat Allah (cc) O'nu son anda Cebrail aracılığıyla durdurmuş ve bu imtihanı kazandığını bildirmiştir İsmail (as) Kur'an'da ismi geçen peygamberlerdendir ve babasıyla beraber Ka'be'yi inşa etmişlerdir İSMET: (Ar) 1 Masumluk, günahsızlık, temizlik 2 Haramdan namusa dokunan hallerden çekinme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır Peygamberin sıfatlarındandır İSMİHAN: (Ar) - Hükümdar isimleri - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İSMİNAZ: (afi) Ka 1 Naz isminde 2 Çok nazlı olan İSMİNUR: (Ar) Ka - Nur ismini alan İSMİRAR: (Ar) - Esmerleşme, kara olma, kararma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılabilir İSNÂ: (Ar) 1 Övme, şükretme 2 Değerini yükseltme 3 Bir yerde uzun zaman kalma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İSRA: (Ar) Ka 1 Yürütme, geceleyin yürütme gönderme 2 Hz Peygamberin miraç gecesi 3 Kur'an-ı Kerim'in 17 suresi İSRÂC: (Ar) 1 Yakma, yandırma 2 Aydınlatma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İSRAFİL: (Ar) Er - Dört büyük melekten sura üfürme görevi verilen melek İSRAİL: (İbr) - Ya'kub peygamberin lakabı Sonradan onun soyundan gelenler İsrailoğullan diye anılmışlardır İsrailoğullan, Kur'an'da çok sık kullanılan bir isimdir İSTÂRE: (Fars) Ka - Yıldız, necm, sitare İSTEM: (Ar) 1 Zulüm ve sitem 2 İsim olarak kullanılması uygun değildir İSTEMİHAN: (Tür) - Göktürk devletinin kurucusu Bumin kağanın kardeşi olan Türk hakanı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İSTİHSAN: (Ar) - Güzel bulma, beğenme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İSTİKBAL: (Ar) 1 Gelecek zaman 2 Geleni karşılama - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İŞCAN: (Tür) Er - Çalışmayı seven, çalışkan İŞVE: (Ar) Ka - Güzellerin gönül alıcı, gönül aldatıcı, nazlı davranışı İTKAN: (Ar) Er 1 Sağlamlaştırma 2 İnanma İVAR: (Fars) Ka - Düzülmüş, koşulmuş, hazırlanmış İYEM: (Tür) - Güzellik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İYİSAN: (Tür) - İyi adla anılan, iyi tanınan kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İZAN: (Ar) 1 Anlayış, kavrayış, akıl 2 Terbiye, edeb 3 Boyun eğme, göz dinleme - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İZANULLAH: (Ar) Er - Allah'a boyun eğme, Allah'ın terbiyesi İZEM: (Ar) - Büyüklük, ululuk -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İZGİ: (Tür) - (bkz İzgü) İZGÜ: (Tür) - İyi güzel, akıllı, adaletli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İZGÜL: (Tür) Ka - (bkz İzgü) İZGÜN: (Tür) Er - (bkz İzgü) İZHAN: (Tür) Er - İyiliğin, güzelliğin hakimi, yönetici İZHANIM: (Tür) Ka - (bkz İzhan) İZHAR: (Ar) Er - Gösterme, meydana çıkarma İZRA: (Ar) 1 Aşın övme 2 Altın arama 3 Korkutma - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır İZZET:(Ar) Er 1 Değer kıymet yücelik, ululuk 2 Kuvvet, kudret 3 Hürmet, saygı ikram izan İZZETTİN: (Ar) Er 1 Dünün kıymeti, kudret, ulviyeti 2 Asıl şekli "İzzü'ddin"dir - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır İZZİ: (Ar) Er - Sabırlı, dayanıklı kimse |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüK KAAN: (Tür) Er 1 Çin ve Moğol imparatorlarına verilen isim 2 Hakan, hükümdar KA'B: (Ar) Er 1 Topuk kemiği, aşık kemiği anlamında 2 (Mecazen): Şeref, şan, onur anlamında kullanılır 3 Ka'b b Züheyr (Vllyy): Sahabedendir Rasulullah için okuduğu Kaside-i Bürde çok meşhurdur Birçok dillere çevirisi yapıldı KABİL: (Ar) Er 1 Olabilir, mümkün 2 Cins, soy, sınıf, tür, çeşit -Hz Âdem'in büyük oğlu olup kardeşi Habil'i öldürmüş ve yeryüzünde ilk kan döken insan olmuştur KADEM: (Ar) 1 Ayak 2 Adım 3 Yarım arşın uzunluğunda bir ölçek 4 Uğur - Kadın ve erkek adı olarak kullanılır KADEMRAN: (Fars) 1 İlerleyen - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KADER: (Ar) Ka 1 İman esaslarından, Allah'ın bütün yaratıklar için hüküm ve irade ettiği hallerin oluş şekli, alın yazısı, takdir 2 Talih, baht 3 Kötü talih 4 Güç kuvvet KADI: (Ar) Er 1 Hüküm, karar, hakimlik 2 Seri devlette, mahkeme reisi İlim sahibi yetkili Kadı İyaz: (İyaz b Musa b Ümran es-Sebtî: (1083-1149) Meşhur fıkıh ve hadis bilgini İspanya'da Gırnata kadılığı yaptı 20'yi aşkın eseri vardır KADİFE: (Ar) Ka - Yüzü ince sık tüylü, parlak ve yumuşak kumaş KADİM: (Ar) Er 1 Ayak basan, ulaşan, varan 2 Ezeli, evvelsiz 3 Çok eski zamanlara ait eski atik 4 Yıllanmış - Kelam-ı Kadim, Kur'an-ı Kerim KADIN: (Tür) Ka 1Yetişkin dişi insan 2 Evlenmiş kadın 3 Evli ve itibarlı kadın, hanım KADİR: (Ar) Er 1 Değer, kıymet, itibar 2 Parlaklık 3 Kudret sahibi kudretli, kuvvetli, güçlü 4 Allah'ın isimlerinden Kur'an-ı Kerim'de 50'ye yakın yerde geçmektedir Başına"abd" takısı olarak "Abdülkadir" olarak kullanılır KADİRBİLLAH: (Ar) Er 1 Allah'la güçlenen Gücünü Allah'tan alan 2 Ebu'l-Ahmed b İshak Abbasi halifesi (Öl 1031) Halife Muktedir'in torunu KADİRE: (Ar) Ka - Güçlü kuvvetli KADİRŞAH: (afi) Er 1 Güçlü, kuvvetli hükümdar, padişah 2 Kadir ve şah kelimelerinden türetilmiş birlesik isimdir KADREDDİN: (Ar) Er - Dinin kudreti, gücü - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır KADRİ: (Ar) Er 1 Değer, itibar 2 Onur, şeref, haysiyet, meziyet 3 Rütbe, derece KADRİCAN: (afi) Er - Değerli, itibarlı, can, ruh - Kadri ve Can isimlerinden meydana gelen birleşik isim KADRİHAN: (ati) Er � Değerli hükümdar, yönetici KADRİYE: (Ar) Ka - (bkz Kadri) KÂFİ: (Ar) Er - El veren, yeter, yetecek, yetişen, kifayet eden KAFİYE: (Ar) Ka 1 Şiirde, mısra sonunda yer alan kelimelerin ses benzerliği, ses uyuşması, uyak 2 Eski nesrimizde zaman zaman yer alan ses benzerliği ve uygunluğuna dayanan sanat, seci KAĞAN: (Tür) Er 1 Hakan, imparator 2 Kükremiş, öfkelenmiş, kükreyen, öfkelenen KAHHAR: (Ar) 1 Ziyadesiyle kahreden, kahredici, yok edici batırıcı 2 Allah'ın isimlerinden - İsim olarak kullanılmaz - (bkz Abdülkahhar) KAHİR: (Ar) 1 Allah'ın sıfatlarındandır Kur'an-ı Kerim'de iki yerde geçer 2 Kahredici, zorlayan 3 Yok eden 4 Ezici kuvvet Kahir Billah: Abbasi halifesi (Ebu Mansur Muhammed el-Mutezid) Muktedir'in kardeşi KAHRAMAN: (Fars) Er 1 Yiğit, cesur, (bahadır) 2 Hüküm sahibi, iş buyuran 3 Fars mitolojisinde Rüstem'in yendiği kimse - (bkz Bahadır) KÂHTA: (Tür) Er - Fırat nehri kollarından birinin adı, Malatya'da aynı isimle yerleşim bölgesi vardır KÂHYA: (Fars) Er 1 Efendi, emir 2 Ev sahibi, aile reisi 3 Çiftlik yöneticisi KAİD: (Ar) Er 1 Rehber kumandan 2 Atlan yedekte götüren 3 Oturan, ikamet eden KAİDE: (Ar) Ka 1 Oturan 2 Temel, esas 3 Başkent KAİM: (Ar) Er 1 Duran, ayakta duran 2 Bir şeyi yapan icra eden 3 Allah'ın emrini ifa eden KAİME: (Ar) Ka 1 (bkz Kaim) 2 Türklerde kağıt para manasına gelmektedir KÂİNAT: (Ar) Er 1 Var olanların hepsi Yaratıklar Yer gök - (bkz Evren) KALAGAY: (Tür) Er - Al, kırmızı renk KALENDER: (Fars) Er 1 Dünyadan elini eteğini çekip başı boş dolaşan 2 Alçak gönüllü, gurur ve kibirden uzak, üstüne başına dikkat etmeyen bulduğu ile yetinen kimse KALGAY: (Tür) Er 1 İzci kumandanı 2 Kırım hanlığında veliahta verilen unvan KALHAN: (Tür) Er 1 (bkz Kalgay) 2 Kahramanoğulları'nın han soyundan, ceddi de Kalhan adını taşımaktadır KAM: (Ar) Er 1 Hekim 2 Düşünür 3 Büyücü, sihirbaz KAMACI: (Tür) Er - Top kaması yapan ya da onaran kimse KAMANBAY: (Tür) Er - (bkz Kamar) KAMAN: (Tür) Er - Dağların doruğuna yakın olan yerler KAMARAN: (Ar) Ka - Kızıl Deniz'de Yemen kıyılan yakınında bir ada KAMBAY: (Tür) Er - Hekim, tabib, doktor KAMBER: (Ar) 1 Sadık dost, köle 2 Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAMBİN: (Fars) Ka - Mutlu, bahtiyar KÂME: (Fars) Ka - Kâm, istek, arzu KAMELYA: (Ar) Ka 1 Çaygillerden, büyük beyaz, kırmızı veya penbe renkte çiçekler açan dayanıklı yapraklı bir bitki 2 Yabangülü, çingülü KAMER: (Ar) 1 Ay 2 Sadık hizmetkâr 3 Kur'an-ı Kerim'in 54 suresi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KÂMİL: (Ar) Er 1 Bütün tam noksansız, eksiksiz 2 Kemale ermiş olgun 3 Yaşını başını almış terbiyeli, görgülü 4 Alim, bilgin, geniş bilgili - (bkz Kemal) KÂMİLE: (Ar) Ka - (bkz Kamil) KAMRAN: (Fars) Er - İsteğine kavuşmuş olan KÂMURÂN: (Fars) 1 Kâm sürücü, süren, arzusuna isteğine kavuşmuş mutlu 2 Arzusuna erişen, bahtiyar, mutlu Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KÂMVER: (Fars) Er - İsteğine kavuşmuş, mutlu KANBER: (Ar) Er 1 Hz Ali'nin sadık, vefakâr kölesi 2 Bir evin gediklisi KANDEMİR: (Tür) Er - Güçlü soydan gelen KANİ': (Ar) Er 1 Kanaat eden, yeter, bulup fazlasını istemeyen 2 İnanmış kanmış KANİYE: (Ar) Ka - (bkz Kani) KANSU: (Tür) Ka 1 Çin'in kuzey batısında önemli bir sınır kenti 2 Çin'de müslümanların en çok bulunduğu eyalet KANTARA: (Ar) 1 Köprü, özellikle taştan yapılmış 2 Su yolu, bend, hisar anlamına da gelir - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KANUN: (Ar) Er 1 Devletin teşri, yasama kuvveti tarafından herkesçe uyulmak üzere konulan her türlü nizam, kaide kural 2 Herhangi bir mevzu üzerindeki kanunu taşıyan kitap KANUNİ: (Ar) Er 1 Kanuna ait kararla ilgili 2 Osmanlıların 10 padişahı Sultan 4 Süleyman'ın lakabı, Osmanlıların yükselme devrinin son padişahı - Daha çok lakab olarak kullanılır KANVER: (Tür) Er - Kanını ver, asil KAPAR: (Tür) Er - Akıl, ruh KAPKIN: (Tür) Er - Uygun, düzenli KAPLAN: (Tür) Vahşi kedigillerden, benekli, yırtıcı hayvan KAPLAN GİRAY: (Tür) Er -(1680-1738) yıllan arasında Kırım hanı oldu 3 defa han olmuştur KAPSAM: (Tür) - Şümul ihtiva, ihata, istiab, manalarına gelen uydurma bir kelime Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAPTAN: (İtal) 1 Bir geminin sevk ve idare sorumlusu 2 Şehirlerarası otobüs şoförü 3 Baş pilot KARAALP: (Tür) Er - Esmer, kara yağız yiğit KARABEY: (Tür) Er - (bkz Karacabey) KARABUĞRA: (Tür) Er - Esmer, erkek deve KARACA: (Tür) Er 1 Rengi karaya çalan, esmer, yağız 2 Geyikgillerden, küçük, boynuzlu, güzel görünüşlü av hayvanı 3 Üst kol KARACABEY: (Tür) Er - Esmer bey, rengi karaya çalan KARACAN: (Tür) Er - (bkz Karaca) KARAHAN: (Tür) Er - Esmer bey, Esmer hükümdar Karahanlılar devletinin kurucusu KARAKAN: (Tür) Er - Bir tür dağ ağacı KARAMAN: (Tür) Er 1 Esmer, yağız insan 2 Güneybatı'da esen yel KARANALP: (Tür) Er - Karayağız, kahraman yiğit KARANFİL: (Ar) Ka - Bir çeşit kokulu çiçek KARANI: (Ar) Er 1 Orta Anadolu'da bir köy 2 Veysel Karani'nin doğduğu yer KARASU: (Tür) Er 1 Ağır akan su 2 Çoğunlukla gözün iç basıncının çoğalmasıyla kendini gösteren körlüğe neden olabilen bir göz hastalığı KARATEĞİN: (Tür) Er - Amuderya'yı vücuda getiren nehirlerden Surhab üzerinde önemli bir kent KARÇİÇEĞİ: (Tür) Ka - Süsengillerden, beyaz pembe çiçekler açan so*ğanlı bitki KARDELEN: (Tür) Ka 1 Çiğdem 2 Nergisgillerden baharda çok erken çiçek açan soğanlı bir bitki KÂRDİDE: (Fars) - İş bilir, uyanık, tecrübeli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KARGIN: (Tür) Er 1 Taşkın su 2 Bol, çok 3 Doymuş, tok 4 Erimiş buz ve kar parçalarının oluşturduğu akarsu 5 Çağlayan KARGINALP: (Tür) Er - Coşkulu, taşkın, hareketli yiğit KARHAN: (Tür) Er - (bkz Kargın) KARİN: (Ar) Erl Yakın 2 Nail olan 3 Hısım komşu 4 Mabeynci KARLUK: (Tür) Er - Türk boylarından biri KARLUKHAN: (Tür) Er - (bkz Karluk) KARMEN: (Fars) Ka - Parlak kırmızı renk KARNEYN: (Ar) Er 1 İki boynuz 2 Zülkarneyn: Kur'an-ı Kerim'de Kehf 83, 86, 94 ayetlerde adı geçen ve nebi mi, veli mi olduğunda tereddüt edilen zat 3 Büyük İskender KARTAL: (Tür) Er 1 Kartalgillerden, beyazla karışık siyah tüylü, kıvrık ve kuvvetli gagalı, geniş kanatlı büyük yırtıcı kuş 2 Yeniden diriliş ve güçlülük sembolü KARTAY: (Tür) Er - Yaşlı, pir KARTEKİN: - (bkz Kartay) KARUN: (Ar) Er 1 Beni İsrail'de zenginliğiyle meşhur olan ve bu yüzden kendisini herşeyin sahibi gibi görmeye başlayıp Allah'a karşı büyüklenen, belki de dünya kapitalistle*rinin en eskisi ve en büyüğü olan kişi Hz Musa dönemlerinde yaşamış bu müstekbir, ilahi kahır ve intikama uğrayarak bütün servetiyle birlikte ani bir zelzele ve tufan sonucu yerin dibine geçmiştir 2 Hunnan ile Beni İsrail'e zulmeden Fir'avun'un müşrik nazırlarından 3 Çok zengin kimse KARYE: (Ar) Ka - Köy küçük kasaba Kabile reisi veya eşraftan birine oturduğu karyeyle aynı isim verilmektedir KASEM: (Ar) Er 1 Yemin etmek 2 Bölmek |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüKÂSİB: (Ar) Er - Kesbeden, kazanan, kazanç sahibi KÂSİBE: (Ar) Ka - (bkz Kasib) KASIM: (Ar) Er 1 Taksim eden, ayıran bölen Kasım b Muhammed (sa): Hz Muhammed (sas)'in oğlunun ismi Küçük yaşta vefat etmiştir 2 Kinci, ezici, ufaltıcı 3 Yılın 11 ayı 4 Yılın kış bölümü KÂŞİF: (Ar) Er - Keşfeden, bulan, meydana çıkaran KÂŞİFE: (Ar) Ka - (bkz Kaşif) KATADE: (Ar) Er - 13 yy'dan itibaren Mekke'de hakim olan Şeriflerin atasına verilen ad KATİB: (Ar) Er 1 Yazıcı Bir kuruluşta yazı işleriyle vazifeli kimse, sekreter 2 Osmanlı devletinde divanın resmi yazılarını yazan vazifeli 3 Devlet memuru - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır - Katib Çelebi 1609-1658 yıllan arasında yaşamış ünlü bilgin En mühim eseri Keşfü'z-Zünun'dur KATİBE: (Ar) Ka - (bkz Katib) KATİFE: (Ar) Ka 1 Kadife 2 Bir nevi çiçek KATRE: (Ar) Ka 1 Damla Damlayan şey KAVAS: (Ar) Er - Okçu, tüfekçi, tüfekli alet KAVİ: (Ar) Er 1 Yakar, yakıcı 2 Kuvvetli, güçlü 3 Sağlam inanılır 4 Zengin varlıklı KAVİS: (Ar) Er 1 Yay 2 Gökyüzü, ay, burcu KAVİY: (Ar) Er 1 Kuvvetli, güçlü, dayanıklı, metin muhkem, sağlam 2 Şiddetli, zorlu 3 Kudret sahibi herşeye gücü yeten Cenab-ı Hakk'ın güzel isimlerinden biri Kur'an-ı Kerim'de 10'dan fazla yerde geçer KAVRAM: (Tür) 1 Bir nesnenin zihindeki soyut ve güzel tasarımı, mefhum 2 Nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve ortak bir ad altında toplayan genel tasarım - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAVUŞUM: (Tür) 1 Yeryuvarlağı bir uçta kalmak üzere yerin güneşin ve herhangi bir gezegenin bir doğru üzerine gelmeleri 2 İçtima - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAYA: (Tür) Er 1 Büyük ve sert taş kütlesi 2 Kayalık sarp dağ KAYAALP: (Tür) Er - Kaya gibi güçlü er KAYACAN: (Tür) Er - Canı kaya gibi güçlü KAYAER: (Tür) Er - Kaya gibi güçlü er KAYAN: (Tür) 1 Akarsu sel 2 Yassı, düz, kat kat oluşmuş taşlar -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAYANSEL: (Tür) Er - (bkz Kayan) KAYGUN: (Tür) Er 1 Etkili, hüzünlü, dokunaklı 2 Akdoğan KAYHAN: (Tür) Er - Sert, güçlü sesli okuyucu, kayayı bile delecek güçte sesi olan okuyucu KAYI: (Tür) Er 1 Yağmur, sağanak, bora 2 Oğuz boylarından Osmanlı hanedanının mensup olduğu boy 3 Sağlam, güçlü, sert KAYIHAN: (Tür) Er - Güçlü hükümdar KAYITBAY: (Tür) Er - Kayıtbay el-Zahiri: Ünlü Mısır ve Suriye sultanı KAYMAZ: (Tür) Er 1 Dağ eteği 2 Güneydoğu'dan esen bir rüzgar KAYNAK: (Tür) 1 Bir suyun çıktığı yer, menşe Bir haberin çıktığı yer 2 Araştırma ve incelemede yararlanılan belge - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAYRA: (Tür) - Yüksek büyük tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik lütuf, ihsan atıfet, inayet Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAYRAALP: (Tür) Er - İyiliksever, yiğit KAYRABAY: (Tür) Er - İyiliksever, saygın kimse KAYRAHAN: (Tür) Er - (bkz Kayraalp) KAYRAK: (Tür) Er 1 Taşlı, kumlu, ekime elverişli olmayan toprak 2 Kaygan toprak 3 Bileği taşı KAYRAL: (Tür) Er - Kayrılan, himaye edilen (kimse) KAYRAR: (Tür) Er 1 Orman içindeki ağaçsız kalan 2 Kayan yer 3 İnce çakıllı, kumlu toprak KAYS: (Ar) Er 1 Leyla ile Mecnun hikayesinin erkek kahramanı olan Mecnun-i Amiri'nin asıl adı 2 Umman Denizi'nde küçük bir ada KAYSER: (Ar) Er - Roma ve Bizans (Alman) imparatorunun lakabı -Daha çok unvan olarak kullanılır KAYTUS: (Ar) - Bir yıldız kümesi -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KAYYUM: (Ar) 1 Gökleri, yeri ve herşeyi tutan Herşeyin varlık sahibi olabilmesi için gerekeni veren Allah'ın isimlerinden KAZA: (Ar) Er - Hüküm karar verme, emir tesbit vs KAZAK: (Tür) Er 1 Göçebe akıncı 2 Rusya'da yaşayan bir Türk kavmi 3 Genç, taze 4 İnatçı KAZAKHAN: (Tür) Er - (bkz Kazak) KAZAN: (Tür) Er 1 Su çevrisi, kayra 2 Sazlık yerlerde dibi bulunmayan sulu yer 3 Girdap KAZANHAN: (Tür) Er - (bkz Kazan) KÂZIM: (Ar) Er 1 Öfkesini yenen kimse Hırsını dizginleyen 2 Kinini yenen KEBİR: (Ar) 1 Büyük, ulu azim 2 Yaşça büyük yaşlı 3 Çocukluktan çıkmış genç 4 Allah'ın isimlerinden Abdülkebir şeklinde kullanılmalıdır KEBİRE: (Ar) Ka - (bkz Kebir) KEBUTER: (Fars) Ka - Güvercin KEFFARET: (Ar) Ka 1 Günahı örten anlamına gelir 2 Günahların ödenmesi gereken bedeli KELAMİ: (Ar) Er - Söze ilişkin, sözle ilgili KELEBEK: (Tür) Ka 1 Vücudu kanatlan ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek 2 Narin, ince kadın KELİM: (Ar) Er 1 Söz söyleyen, konuşan 2 Kelimullah: Tur'u Sina'da Cenab-ı Hakla konuşmasıyla Hz Musa'ya verilen unvan 3 Sure-i Kelim: Taha suresi KELİME: (Ar) Ka - (bkz Kelim) KEMAL: (Ar) Er 1 Olgunluk, yetkinlik, tamlık, eksiksizlik 2 En yüksek değer, mükemmellik, değer baha 3 Bilgi, fazilet KEMALAT: (Ar) Ka - İnsanın bilgi ve ahlak güzelliği bakımından olgun*luğu KEMALEDDİN: (Ar) Er 1 Din'de olgunluğa eren, dinin son derecesi 2 Din bilgisi kuvvetli - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır KEMANDAR: (Fars) Er - Yay tutan, yay tutucu KEMYAB: (Fars) Ka - Az bulunan, nadir KENAN: (Ar) Er 1 Hz Ya'kub'un memleketi, Filistin 2 Yusuf-i Kenan: Hz Yusuf - Pir-i Kenan: Hz Ya'kub Hz Nuh'un iman etmeyen oğlunun adının da Kenan olduğu rivayet edilmektedir KENTER: (Tür) Ka - Şehirli, kentli KERAM: (Ar) Er - (bkz Kirami) KERAMEDDİN: (Ar) Er 1 Kerem bağış ihsan lütuf sahibi 2 Dinde üstün mertebelere ulaşan 3 Keramet sahibi derviş veli - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır KERAMET: (Ar) Ka 1 Birine karşı ikramda bulunmak 2 Allah'ın bir kimseye cömertliği, lütfü, himayesi ve yardımı olarak ele alınır KEREM: (Ar) Er 1 Asalet, asillik, soyluluk 2 Cömertlik, el açıklığı lütuf, bağış, bahşiş KEREMŞAH: (Ar) Er - (bkz Kerem) KERENÂY: (Fars) Ka - Eskiden kullanılan bir çeşit nefesli saz KERİM: (Ar) Er 1 Kerem sahibi, cömert, verimcil 2 Ulu, büyük 3 Lütfü, ihsanı bol, ihsan yönünden ulu 4 Allah'ın isimlerinden, "abd" takısı alarak kullanılır, (bkz Abdülkerim) KERİMAN: (Ar) Ka - (bkzKerim) KERİME: (Ar) Ka 1 (bkz Kerim) 2 Âyet 3 Kız evlat KERİMHAN: (ati) Er - (bkz Kerim) KEŞİF: (Ar) Er - Açma, meydana çıkarma KEVÂR: (Ar) Ka - Büyük Sahra'da önemli bir vaha KEVKEB: (Ar) - Yıldız gökyüzündeki parlak cisimleri ifade eden genel isim - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KEVNİ: (Ar) Er - Var olmayla, varlıkla ilgili KEVSER: (Ar) Ka 1 Maddi ve manevi çokluk, kalabalık nesil 2 Cennette bir havuzun ırmağın adı 3 Kur'an-ı Kerim'de en kısa sure KEYÂN: (Tür) Er - Büyük hükümdar, şah KEYFER: (Fars) 1 Karşılık 2 Mükafat veya mücazat - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KEYHAN: (Fars) - Dünya - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KEYHÜSREV: (Fars) Er 1 Adil ve ulu padişah 2 Keykavus'un torunu, Siyavuş'un oğlu olan meşhur hükümdar KEYKÂVUS: (Fars) Er 1 Adil, necip 2 Keyaniyan'ın II padişahı olup Keykubat'ın torunu ve halefidir Key'lerin ikinci padişahı KEYKUBAD: (Fars) Er 1 Büyük ve ulu padişah 2 Keykavus'un dedesi olan ünlü padişah 3 Key'lerin ilk padişahı - Türk dil kuralları açısından "d/t" olarak kullanılır KEYS: (Ar) Er - Zeka, anlayış, kavrayış KEYVAN: (Fars) Ka - Satürn yıldızı KEYYİS: (Ar) 1 Akıllı, anlayışlı, kavrayışlı 2 İnce zarif KEYYİSE: (Ar) Ka - (bkz Keyyis) KEZBAN: (Fars) Ka 1 Bir yeri yöneten kadın kahya 2 Ev kadını, evine ve kocasına bağlı kadın KEZER: (Fars) Er - Kahraman KILAVUZ: (Tür) Er - Yol gösteren, rehber KILIÇALP: (Tür) Er - Kılıç gibi keskin yiğit KILIÇASLAN: (Tür) Er - (bkz Kılıçalp) İlk Selçuklu Sultanı Süleyman Şah'ın oğlu Daha sonra O da Selçuklu hanedanının başına geçti KILIÇHAN: (Tür) Er - (bkz Kılıçalp) KILINÇ: (Tür) Er 1 Çelikten silah 2 Davranış, yaratılış, huy KINAY: (Tür) - Çok çalışkan, etkin, faal - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KINCAL: (Tür) 1 İnce zarif 2 Aksi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KINER: (Tür) Er - (bkz Kıncal) KINIK: (Tür) Er 1 Kaynak, menba 2 İstek, arzu, gayret 3 Obur 4 Oğuzların 24 boyundan biri KINIKASLAN: (Tür) Er - (bkz Kınık) KINNESRİN: (Ar) Ka - Kuzey Suriye'de bir şehir, eski Halepde denilmektedir KIRALP: (Tür) Er - Kır beyi, taşrada oturan KIRAY: (Tür) Er 1 Genç, delikanlı 2 Ürün vermeyen arazi 3 Eşkıya yol kesen KIRCA: (Tür) Er 1 Dolu 2 Ufak ve sert taneli kar, rüzgarla karışık yağmur KIRDAR: (Tür) Er - Ölçülü davranış, soğukkanlılık KIRGIZ: (Tür) Er 1 Gezici, gezgin 2 Kırgızistan'da oturan halk KIRTEKİN: (Tür) Er - (bkz Kıralp) KISMET: (Ar) Ka 1 Bölme, pay etme, hisselere ayırma 2 Talih, nasip, kader 3 Şayi olan hisseyi tayin etme belirtme |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüKIVANÇ: (Tür) 1 Sevinç, memnuniyet 2 Övünen, güvenen, iftihar eden - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KIYAM: (Ar) Er 1 Kalkma, ayağa kalkma, ayakta durma 2 Namazda ayakta durma 3 Bir işe başlama 4 Ayaklanma 5 Ölümden sonra dirilme, ayağa kalkma KIYAS: (Ar) Er 1 Bir şeyi başka şeye benzeterek hüküm verme 2 Karşılaştırma, örnekseme 3 Umum kaideye uyma KIYMET: (Ar) Ka 1 Değer 2 Bedel, baha, tutar 3 Şeref, onur, itibar KIZILÖZEN: (Tür) Ka - Kızılırmak, güney Azerbaycan'ı 2 defa katederek Gilan'da Hazer denizine dökülen ırmak KİBAR: (Ar) Ka 1 Duygu, davranış ve hareket bakımından ince, zarif, nazik, çelebi 2 Büyük cömert, asil, zengin 3 Şık, seçkin 4 Büyükler, ulular 5 Kibirli KİBARİYE: (Ar) Ka - (bkz Kibar) KİÇİHAN: (Tür) Er - Küçük hükümdar KİFAYET: (Ar) Ka 1 Yetişme, el verme, kafi gelme 2 Bir işi yapabilecek yetenekte olma KİMEK: (Tür) - X yy İrtiş'in orta bölgesinde yaşayan bir Türk kavmi -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KİRAM: (Ar) Er 1 Soydan gelenler, soyu temizler, ulular, sergeliler 2 Cömertler, eliaçıklar Sahabenin lakabı olmuştur KİRAMİ: (Ar) Er 1 Cömertçe, eli açıklara özgü 2 Soylular, ulular, şereflilerle ilgili KİRAZ: (Yun) Ka - Gülgillerden, yapraklanmadan önce çiçek açan, düz kabuklu ağaç ve bu ağacın yuvarlak sulu ve tek çekirdekli yemişi KİRMAN: (Fars) Er 1 Hisar, kale 2 İran'da bir eyalet ve bu eyaletin bugünkü merkezi KİRMANŞAH: (Tür) Er - (bkz Kirman) KİSRA: (Fars) Er - İran şahlarının adı KİŞVER: (Fars) Ka - Ülke KİTİARAZ: (Fars) Ka - Dünyayı süsleyen, dünyanın süsü olan KİYAN: (Fars) Ka 1 Yıldız 2 Merkez KİYASET: (Ar) Ka - Uyanıklık, anlayışlılık KOCA: (Tür) Er 1 Eş Ev ve ailenin yaşça en büyüğü 2 İri, kocaman 3 Akıllı, tedbirli yiğit KOCAALP: (Tür) Er - Yaşlı, ulu, yiğit KOÇAK: (Ar) Er - Yürekli, eli açık 2 Yüce gönüllü 3 Konuk sever 4 Yiğit, korkmayan kişi, savaşçı 5Açık kestane renginde olan KOÇAKALP: (Tür) Er - Cömert, kahraman, yiğit KOÇAKER: (Tür) Er - Cömert, kahraman kimse KOÇAŞ: (Tür) Er 1 Kılavuz, rehber 2 Yağmur bulutu KOÇAY: (Tür) Er - Koç gibi güçlü KOÇER: (Tür) Er - Sağlıklı, yürekli er KOÇHAN: (Tür) Er - (bkz Koçer) KOÇUBEY: (Tür) Er - Koçu arabasını kullanan kişi Koçu: Gelin arabası KOCYİĞİT: (Tür) Er - Yürekli, cesur, kahraman KONGAR: (Tür) Er - (bkz Kongur) KONGUR: (Tür) Er - San ile siyah karışımı bir renk, koyu kumral, kestane rengi KONGURALP: (Tür) Er - (bkz Kongur) KONGURTAY: (Tür) Er - (bkz Konguralp) KORUR: (Tür) 1 Açık san, açık kestane renkli 2 Kimseyi beğenmeyen gururlu, kendini beğenmiş 3 Süslü, çalımlı, şık KONURALP: (Tür) 1 Cesur, yiğit, er Orhan Gazi'nin komutanlarından biri KORAL: (Fran) Er 1 Batı musikisinde dini şarkı 2 Sınır muhafızı KORALP: (Tür) Er - (bkz Koral) KORAY: (Tür) Er - İyice kor rengine gelen ay KORÇAN: (Tür) Er - Ateşli, canlı, hareketli KORÇAN: (Tür) Er - Çağlayan KORGAN: (Tür) Er - Hisar kale KORHAN: (Tür) Er - Ateşli, canlı, güçlü hükümdar KORKUT: (Tür) Er 1 Büyük dolu tanesi 2 Korkusuz, yavuz, heybetli 3 Cin, şeytan KORKUTALP: (Tür) Er - (bkz Korkut) KORTAN: (Tür) Er 1 Yanan, sıcak ten 2 Yalçın ve kesik kaya 3 Pelikan kuşu KOTUZ: (Tür) Er - Gururlu, kibirli KOTUZHAN: (Tür) Er - (bkz Kotuz) KOYAK: (Tür) Er 1 Vadi, dere 2 Dağlar ve kayalıklar üzerindeki doğal çukurlar 3 Dağ yolu üzerindeki otluk 4 Etkili, dokunaklı KOYAŞ: (Tür) Er - Güneş - Erkek ve kadın adı olur KOYGUN: (Tür) Er 1 Etkili, hüzünlü, dokunaklı 2 Akdoğan KOYTAK: (Tür) Er - Rüzgar almayan çukur yer KOYTAN: (Tür) Er - Dağ bucağı KOZA: (Tür) Ka - İçinde tohum ya da krizalit bulunan koruncak KÖKEN: (Tür) Er 1 Bir şeyin çıktığı, dayandığı temel, biçim neden ya da yer 2 Kavun, karpuz, kabak gibi bitkilerin toprak üstüne yayılan dalları 3 Soy, asıl, ata KÖKER: (Tür) Er - Köklü soydan gelen kimse KÖKLEM: (Tür) Er - İlkbahar KOKSAL: (Tür) Er - Yer altında geniş bir alana dağılan kök KÖKSAN: (Tür) Er - Tanınmış, ünlü ad KÖKŞİN: (Tür) Er 1 Gök renginde 2 Yaşlı, koca KÖKTEN: (Tür) Er 1 Köklü, yüzeyde kalmayan, derine inen 2 Soylu KÖRNES: (Tür) - Ayna - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KÖSE: (Fars) Er - Sakalı bıyığı hiç çıkmayan veya seyrek olan - Daha çok lakab olarak kullanılır KÖSEM: (Tür) Ka 1 Sürüler önünde rehber vaziyetinde giden 2 Cildi temiz, pürüzsüz 3 Kösem Sultan: IV İbrahim'in annesi ve torunu zamanında Osmanlı iktidarında etkin olan Sultan KUBİLAY: (Tür) Er - Cengiz Han'dan sonra Moğol imparatorluğu tahtına çıkan büyük kağanların en meşhuru 35 yıl saltanat sürmüş ve 1294 yılında 80 yaşında ölmüştür KUDDUS: (Ar) Er 1 Temiz, pak 2 Hatadan, gafletten, eksiklikten uzak 3 Çok aziz, mübarek - Allah'ın isimlerinden "Abd" takısı alarak kullanılırsa daha iyi olur KUDDUSİ: (Ar) Er - 1 Kuddus olan Allah'ın nimetine mazhar olan 2 19 yy Bor'lu meşhur mutasavvıf Türk şairi KUDRET: (Ar) Ka 1 Kuvvet, takat, güç 2 Allah'ın ezeli gücü 3 Varlık, zenginlik 4 Allah yapısı, yaratılış, insan eliyle yapılamayan şeyler 5 Ehliyet kabiliyet - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KUDRETULLAH: (Ar) Er - Allah'ın gücü KUDSİ: (Ar) Er - Kutsal, muazzez, mukaddes - Allah'a mensup, ilahi KUDSİYYE: (Ar) Ka - (bkz Kudsi) KUDÜS: (Ar) Er 1 Filistin'in merkezi olan şehir - Ruhu'1- Kudüs: Cebrail, Hz İsa'ya üfürülen ruh KUHİSTAN: (Fars) Er - Dağlık memleket, İran yaylasında dağların çok olduğu bölge KUHRUD: (Fars) - Dağ ırmağı -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KÛHSAR: (Fars) 1 Dağlık 2 Dağ tepesi - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KULA: (Tür) Er 1 Kumral 2 Sarışın, mavi gözlü 3 Vücudu koyu sarı, kuyruğu ve yelesi siyah olan at KULAHAN: (Tür) Er - (bkz Kula) KULAN: (Tür) Er 1 Anayurdu Asya olan at ile eşek arası görünüşte yabanıl bir at türü 2 İki, üç yaşında dişi tay, kısrak 3 Zafer kazanmış kişi KUMAN: (Tür) Er - XI yy ile XIV yy arasında Güney Rusya bozkırlarında göçebe olarak yaşayan bir Türk boyu KUMANBAY: (Tür) Er - (bkz Kuman) KUMRU: (Fars) Ka - Güvercinlerden, uzunca kuyruklu boynunun yanlarında benekler bulunan ve güvercinlerden daha küçük olan boz renkli kuş KUMRUL: (Fars) Er - (bkz Kumru) KUMUK: (Tür) Er 1 Kılıç 2 Kuzeydoğu Kafkasya ile Hazar denizinin batı kıyısında yaşayan bir Türk boyu KUMUKBAY: (Tür) Er - (bkz Kumuk) KUNT: (Tür) Er 1 Sağlam ve iri yapılı 2 Ağır dayanıklı, kalın 3 Bir tür güvercin KUNTAY: (Tür) Er - (bkz Kunt) KUNTER: (Fars) Er - Sağlam, kuvvetli KUNTMAN: (Tür) Er - Sağlam ve iri yapılı, sağlıklı kimse KURA: (Tür) Er 1 Cesur 2 Çelik 3 Toprak içinde bulunan büyük taş KURAL: (Tür) Er 1 Davranışlara ya da bir sanata bir bilime yön veren ilkeler 2 Araç 3 Silah KURAY: (Tür) Er - Ay gibi KURBAN: (Ar) Er 1 Allah'ın rızasını kazanmaya vesile olan şey 2 Eti fakire parasız olarak dağıtılmak niyetiyle farz, vacib, ve sünnet olarak kesilen hayvan 3 Bir gaye uğruna feda olma KURÇEREN: (Tür) Er - Dayanıklı ve yiğit adam KUREYŞ: (Ar) Er - Hz Peygamberin soyu KURMAN: (Tür) Er - Yüksek aşamalı, nitelikli kimse KURRE: (Ar) Ka Tazelik, parlaklık - Mısır valiliği yapmış bir zatın adıdır KURTARAN: (Tür) Er - Kurtulmasını sağlayan KURTULUŞ: (Tür) Er 1 Kurtulmak fiili, kurtulma 2 Tehlike, sıkıntı, zorluk veya esaretten, istiladan kurtulmuş olma hali, halas, necat, reha, selamet 3 İstanbul'da bir semt adı KUSAY: (Ar) Er 1 Uzaklaşmak 2 Peygamberin 5 dereceden atası olup İslamiyetten önce Mekke'de Kabe'yi tamir ettirmiş ve yeniden düzenlemiştir KUSVA: (Ar) Er 1 Son derece bulunan 2 Nihayet son 3 Erişilecek son nokta son sınır 4 Peygamber (sas)'in devesinin adı KUŞEYR: (Ar) Er - Büyük beni Amir b Şaşa'a grubuna dahil bir Arap kabilesi Kuşeyri: İslam aleminin büyük sufi müelliflerinden Kuşeyri Risalesi adıyla ünlü eseri bulunmakta KUTAL: (Tür) Er - Mutlu ol KUTALMIŞ: (Tür) Er - Mutlu olmuş, kutlu olmuş KUTALP: (Tür) Er - Kutlu, uğurlu, yiğit KUTAM: (Ar) Er - Akbabaya benzeyen KUTAN: (Tür) Er 1 Dua, yalvarma 2 Saka kuşu 3 Saban - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır KUTAY: (Tür) Er 1 Mübarek ay 2 Borneo adasının doğu tarafından bir sultanlık KUTBAY: (Tür) Er - (bkz Kutalp) KUTBERK: (Tür) Er - (bkz Kutbay) KUTCAN: (Tür) Er - Kutlu, uğurlu can KUTEL: (Tür) Er - Uğurlu el KUTER: (Tür) Er - Mutlu, uğurlu kişi KUTERTAN: (Tür) Er - (bkz Kuter) KUTHAN: (Tür) Er - (bkz Kuter) |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüKUTKAN: (Tür) Er - Saygın, kutlu soydan gelen KUTLAN: (Tür) Er - Kutlu, mutlu ol KUTLAR: (Tür) Er - Mutluluklar, uğurlar KUTLAY: (Tür) Er 1 Uğurlu kutlu ay 2 Kır donlu at KUTLU: (Tür) Er 1 Uğurlu, hayırlı 2 Mübarek 3 Mesut, bahtiyar KUTLUALP: (Tür) Er - Uğurlu yiğit- KUTLUAY: (Tür) Er - Uğurlu ay KUTLUBAY: (Tür) Er - (bkz Kutlu) KUTLUCAN: (Tür) Er - (bkz Kutlu) KUTLUĞ: (Tür) Er - Uğurlu, mutlu, şanslı, kutlu KUTLUĞHAN: (Tür) Er - (bkz Kutluğ) KUTLUTEKİN: (Tür) Er - (bkz Kutlu) KUTSAL: (Tür) Er - Kudsi, kutlu mübarek, mukaddes KUTSALAN: (Tür) Er - Uğur getiren, kutlu kimse KUTSALMIŞ: (Tür) Er - (bkz Kutsalan) KUTSAN: (Tür) Er - Uğurlu, talihli ol KUTSEL: (Tür) Er - (bkz Kutsan) KUTSOY: (Tür) Er - (bkz Kutsel) KUTULMUŞ: (Tür) Er - Kurtul*muş, aydınlığa kavuşmuş KUTUN: (Tür) Er - Kutlu, kutsal KUTUNALP: (Tür) Er - (bkz Kutun) KUTUNER: (Tür) Er - (bkz Kutun) KUTYAN: (Tür) Er - Uğurlu kimse KUVVET: (Ar) Er 1 Güç, kudret, takat, sıhhat, sağlamlık 2 Bir hükümetin askeri gücü KUYAŞ: (Tür) Er 1 Güneş 2 Çok sıcak, güneşin etkili vurması KÜBRA: (Ar) Ka 1 Büyük olan (Ekber'in müennesi) 2 Hadicetü'l-Kübra: Hz Peygamberin ilk hanımı KÜLTİGİN: (Tür) Er - Göktürk prensi ve komutanı KÜLÜK: (Tür) Er 1 Meşhur ünlü 2 Taşçı, çekici, balyoz KÜRBOĞA: (Tür) 1 İri, güçlü, sarsılmaz boğa Kuvvetli iri yapılı boğa Selçuklu komutanı ve Musul emirinin adı KÜREMA: (Ar) Er 1 Kerim, asil, necip, iyiliksever, hayır sahibi cömert, eli açık kimseler 2 Ulular, büyükler KÜRHAN: (Tür) Er Yiğit, yürekli han KÜRŞAD: (Tür) Er - Eski Türklerde yiğit, alp KÜRÜMER: (Tür) Er - topluluk, sürü KUŞAD: (Fars) Er 1 Açılış, açma 2 Fetih, fethetme 3 Açılış merasimi, küşad resmi 4 Yayın gerilip bırakılması 5 Musikide uvertür 6 Bir cins tavla oyunu - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır KÜŞADE: (Fars) Ka 1 (bkz Küşad) 2 Açık 3 Ferah |
İsimler Sözlüğü |
11-04-2012 | #30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsimler SözlüğüL LÂCEREM: (Ar) Ka 1 Şüphesiz 2 Besbelli, elbette LAÇİN: (Tür) 1 Bir cins şahin 2 Sarp, yalçın 3 Şiddetli - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LAHİB: (Ar) Er - Açık yol LÂHİK: (Ar) Er 1 Yetişip ulaşan 2 Eklenen 3 Yenisi LAHİKA: (Ar) Ka - (bkz Lahik) LÂHZA: (Ar) Ka 1 Bir bakış, bir göz atma 2 Göz kırpacak kadar zaman an 3 Bir kez göz kırpma LAJVERDİ: (Fars) Ka 1 Lacivert 2 Koyu mavi değerli bir süs taşı LALE: (Fars) Ka 1 Zambakgillerden, uzun yapraklı, güzel ve çeşitli renklerde çiçekli soğanlı bir bitki 2 Eskiden sucuların boyunlarına asılan iki ucu lale gibi kıvrak demir halka, pranga 3 Ağaçtan meyve koparmaya yarayan ucu çatallı sırık LÂLEFAM: (Fars) Ka - Lale renginde LÂLEGUN: (Fars) Ka - Lale renginde LÂLEGÜL: (Fars) Ka - Türk musikisinde bir makam LALERUH: (Fars) Ka 1 Lale yanaklı, yanağı lale gibi kırmızı olan 2 Türk müziğinde mürekkeb bir makam LÂLEVEŞ: (Fars) Ka - Lale gibi LÂLEZAR: (Fars) Ka - Lalelik, lale yetişen yer, lale bahçesi LÂMİ: (Ar) Er - Parlayan, parıldayan parlak - Lamii: 1472-1532 yılları arasında yaşayan Türk edebiyatında haklı bir ün kazanmış mutasavvıf ve sanatkar LÂMİA: (Ar) Ka - (bkz Lami) LÂMİH: (Ar) Er 1 Hz Nuh'un erkek kardeşi 2 Parlayan, parıldayan, parlak LÂMİHA: (Ar) Ka - (bkz, Lamih) LAMİNUR: (Ar) - Nur saçarak parlayan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LÂNAZİR: (Ar) - Eşsiz, benzersiz -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LANE: (Fars) Ka - Yuva, ev, aşiyan LÂSİF: (Ar) Er - Parlayan, parlayıcı LÂTİF: (Ar) Er 1 Allah'ın isimlerindendir 2 Yumuşak, hoş, güzel, nazik 3 Bütün inceliklere vakıf -"abd" takısı alarak kullanılabilir (Abdüllatif) LÂTİFE: (Ar) Ka - Güldürecek, tuhaf ve güzel söz ve hikaye şaka LÂTİME: (Ar) Ka - Misk, güzel koku LAVANTA: (İtal) Ka - Lavanta çiçeğinden elde edilen güzel koku LÂYEZAL: (Ar) - Zevalsiz, bitimsiz - Erkek ve kadın adı olarak kullanılabilir LÂYİH: (Ar) Er 1 Parlak, parlayan 2 Aşikar, meydanda, hüveyda 3 Hatıra gelen LÂYİHA: (Ar) Ka 1 Düşünülen bir şeyin yazı haline getirilmesi 2 Tasarı LÂYİK: (Ar) Er - Yakışan, yakışıklı LÂZIM: (Ar) Er - Gerekli şey Gerekçe LÂZIME: (Ar) Ka - (bkz Lazım) LEÂL: (Ar) Ka - İnciler LEBABE: (Ar) Ka - Akıl sahibi olma LEBÂBET: (Ar) - Akıllılık, zeyreklik - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LEBİB: (Ar) Er - Akıllı, zeki, fatin LEBİBE: (Ar) Ka - (bkz Lebib) LEFİF: (Ar) Er - Durulmuş sarılmış LEMA: (Ar) - Pırıltı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LEMAN: (Ar) Ka - Parlama, parıltı LEMARİZ: (Fars) - Parlayan, parıldayan - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LEMEAT: (Ar) Ka - Parıltılar LEMEHÂT: (Ar) Ka - Bir defa bakışlar, bir göz atışlar LEMİ: (Ar) Er - (bkz Leman) LEMYEZEL: (Ar) 1 Zail olmaz, baki, kalıcı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LERZÂN: (Fars) Ka - Titrek, titreyen LERZE: (Fars) Er - Titretme LERZENDE: (Fars) Ka - Titreyen, titrek LETAFET: (Ar) Ka 1 Latiflik, hoşluk 2 Güzellik 3 Nezaket 4 Yumuşaklık LEVAMİ: (Ar) - Parlamalar, nurlar LEVEND: (İtal) 1 Osmanlı donanmasında vazifeli asker denizci 2 Eskiden Venedikliler'in şark memleketlerinden maaşla topladıkları denizciler 3 Yakışıklı, boylu poslu kimse 4 Atak, gözü pek, hareketli ve çevik LEVNİZ: (Ar) Er 1 Renk, boya, yüz 2 Nevi, çeşit, Türk LEVZİ: (Ar) 1 Badem biçiminde olan 2 Bademle ilgili - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LEVZİYYE: (Ar) Ka 1 (bkz Levzi) 2 Badem erik, kayısı vişne, kiraz ve benzer meyvelerin içinde anıldıkları grup LEYAL: (Ar) Ka - Geceler LEYÂN: (Fars) Ka - Parlayan, parlayıcı, konforlu, lüks hayat LEYFUNNUR: (Ar) - Geceyi aydınlatan nur, ışık LEYLÂ: (Ar) 1 Çok karanlık gece 2 Arabi ayların son gecesi 3 Leyla ile Mecnun hikayesinin kadın kahramanı LEYLÂK: (Ar) 1 Zeytingillerden hoş kokulu salkım şeklinde mor ve beyaz renklerde çiçek açan bir bitki ve bitkinin çiçeği LEYS: (Ar) 1 Yokluk 2 Arslan, esed, haydar, gazanfer, şir LEZİR: (Fars) - Akıllı - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LİSAN: (Ar) 1 Dil 2 Konuşulan dil - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır LİVA: (Ar) Er 1 Bayrak 2 Mülki idarede kaza-vilayet arasında bir derece, sancak 3 Tugay 4 Tuğgeneral 5 Livai saadet, Liva-i şerif Hz Muhammed (sas)'in bayrağı Livaü'l-Hamd: Muhammed ümmetinin mahşer günü altında toplanacakları bayrak Makam-ı Ahmedi LİYÂKAT: (Ar) Ka 1 Layık olan, değerlilik, yararlılık 2 İktidar, hüner, fazilet LOKMAN: (Ar) Er 1 Eski kavimlerde, ahlaki öğütler veren hekim 2 Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı LULUBAR: (Ar) Ka - İnci yağmuru LUT: (Ar) Er 1 Hz İbrahim'in peygamber yeğeni 2 Kendisine itaat etmeyen ve eşcinsel olarak yaşamayı adet edinmiş olan Sodom ve Gomorrah halkına gelmiştir Hanımı da helak olanlar arasındadır Lut (as) Kur'an'da adı geçen peygamberlerdendir LÜBBETÜLAYN: (Ar) Ka - Göz bebeği LÜTFİ: (Ar) Er - Hoşluk, güzellik, iyi davranış LÜTFİYE: (Ar) Ka - (bkz Lütfı) LÜTFULLAH: (Ar) Er - Allah'ın lütfü Allah'ın iyi, hoş ve letafet sahibi kıldığı kişi demektir |
|