Sümela Manastırı |
03-11-2007 | #1 |
mate
|
Sümela ManastırıSümela Manastırı Trabzon ili, Maçka ilçesi, Altındere köyü sınırları içerisinde yer alan Panagia (Meryemana) deresinin batı yamaçlarında Mela / siyah tepesi üzerinde deniz seviyesinden 1150 m yükseklikte yer alan bir Rum manastır ve kilise kompleksi olup, tam adı Panagia Sumela veya Theotokos Sumela'dır Sumela Manastırı'nın kuruluşu bilimsel verilere göre 13yüzyıla kadar inmektedir Kısacası Trabzon Sumela Manastırı, Trabzon Kommenoslar olarak bilinen ve 1204 tarihinde Trabzon'da kurulan Kommenos Prensliği'nden IIIAlexios (1349-1390) zamanında manastırın önemi artmış ve fermanlarla gelir sağlanmıştır Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı Padişahlarından Yavuz Sultan Selim (1512-1520) manastıra iki şamdan hediye ettiği, ayrıca Trabzon fatihi IIMehmet'in de manastırın haklarını tanıdığı ve birçok manastırda olduğu gibi Sumela'nın da haklarının fermanlarla korunduğu bilinmektedir Manastırla ilgili Sultan IIBayazıt, ISelim, IISelim, IIIMurat, İbrahim, IVMehmet, IISüleyman, Mustafa ve IIIAhmet tarafından fermanlar da çıkarıldığı bilinmektedir Sumela Manastırı'nın 18 yüzyılda birçok bölümü yenilenmiş, bazı duvarlar fresklerle süslenmiştir 19yüzyılda büyük binaların ilave edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüm kazanmış, en zengin ve parlak dönemini yaşamıştır Bu dönemde son şeklini alan manastır pek çok yabancı seyyahın ziyaret ettiği, yazılarına konu edilen bir yer haline gelmiştir Bu yazarlar arasında, Ghikas (1755), Stephan (1764), Hysilantes (1775), GPalgrave (1826-1888) sayılabilirler Trabzon'un 1916-1918 yılları arasındaki Rus işgali sırasında manastıra el konulmuş, 1923'den sonra tamamıyla boşaltılmıştır Sumela Manastırı'nın başlıca bölümleri; Ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadır Bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alan üzerine inşa edilmiştir Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumdadır Çok gözlü olan bu kemerin büyük bölümü restore edilmiştir Dar uzun bir merdivenle manastırın ana girişine ulaşılmaktadır Giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunmakta, buradan bir merdivenle iç avluya inilmektedir Solda, manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunmaktadır Sağ tarafta kütüphane yer almaktadır Manastırın kütüphanesinde evvelce kataloğu yapılan ve çoğunluğu 17-18 yüzyıllara ait çeşitli el yazmalarından 66 tanesi Ankara Müzesi'nde, içinde minyatürler olan ve Bizans eseri 1000 tanesi İstanbul'da Ayasofya Müzesi'ndedir Ayrıca 150 kadar da taş baskı kitap vardır Sultan Selim'in hediye ettiği şamdanlar 1877'de çalınmıştır Manastıra ait başka bir Meryem ikonası da Oxford'da özel bir koleksiyondadır 1436 tarihli işlemeli gümüş madalyon ile 1438 tarihli işlemeli bir örtü de Atina'daki Benaki Müzesi'ndedir Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm keşiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmıştır ve 1860 yılına tarihlenmektedir Avlunun etrafındaki binalarda odalardaki dolapları, hücreleri, ocakları ile Türk sanatının etkileri de görülmektedir Manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve ona bitişik şapelin iç ve dış duvarları fresklerle donatılmıştır Kaya kilisesinin içinde avluya bakan duvarda III Alexios dönemine ait fresklerin varlığı tespit edilmiştir Şapeldeki freskler ise 18 yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve üç ayrı devirde yapılan üç tabaka görülmektedir En alt tabakanın freskleri daha üstün niteliktedir Her tabakada konuların da değiştiği dikkati çekmektedir Buradaki fresklerin 1710-1732 yıllarında yapıldıklarını bildiren yazılar tespit olunmuştur Halbuki mağara kilisenin inde avluya komşu duvarda IIIAlexios devrine ait freskler de tespit edilmiştir Bugün bu portrelerden hiçbir iz kalmamıştır Dışarıda kaya sathına işlenmiş ve bugün yalnız üst şeritleri kalabilmiş olan büyük bir mahşer sahnesinin dökülen sıvalarının altından başka sahnelerin gün ışığına çıktığı görülmektedir Üzerinde bir ejder ile süvari iki aziz (Georgios ve Demetrios) tasvir edilmiş bulunan küçük bir şapelin duvarında tabakanın altında üç tabaka daha resim bulunduğu tespit edilmiştir Nitekim bir yerde en alt tabakada imparator kıyafetinde diademli bir figürün üstünde diademli başka bir figür bunun üstünde de matemorphosis, yan itabor adında İsa'nın görünüşünün değişmesi (suretinin değişmesi) sahnesi işlenmiş bulunmaktadır Bu durum karşısında Sümela Manastırı'nın eski ve o nispette de değerli duvar resimleri, sıvaların tamamen dökülmediği yerlerde alt tabakalarda da mevcuttur Kutsal suyu toplayan şadırvanda sivri kemerleriyle Türk Mimarisi karakterindedir Sümela'nın yüz metre kadar kuzeyinde yine dağ yamacına oyulmuş erişilmez durumda ve içinde freskleri olan şapeller bulunmaktadır Sümela Manastırı'nda 1998'den beri Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca yürütülen bir proje dahilinde zarar gören duvarlar temizlenip restore edilerek koruma altına alınmıştır Manastırın ana bölümü üst çatıyla kaplanmış olup, Ana Kaya Kilisesindeki freskler temizlenerek sağlamlaştırılmıştır |
03-11-2007 | #3 |
brave83
|
Emeğine sağlık güzel paylaşım ben bir kere gitmiştim herkese tavsiye ederim :)) |
03-28-2007 | #5 |
Şengül Şirin
|
memleketim herkesin görmesini tavsiye ederim eline emeğine sağlık mateciğim |
|