Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Bilgisayar,Teknoloji & İnternet Dünyası > Program Anlatımları [Resim & Video]

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açiklamali, bilgisayar, terimleri

Açiklamali Bilgisayar Terimleri..

Eski 08-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Açiklamali Bilgisayar Terimleri..





E-posta ( Elektronik posta ) Nedir?




Elektronik posta; İngilizce ismi olan "e-mail" de çok kullanılır Bugün standart postaya ne ad veriliyor, biliyor musunuz? "Snail mail", yani "salyangoz posta" Çünkü e-posta'nın yanında çok yavaş kalıyor Bir Internet hesabı açtıran her bilgisayar kullanıcısı, bir veya daha çok sayıda e-posta hesabı açtırıp e-posta adresi de alır Nasıl evinizin belirli bir adresi varsa, size verilen bir e-posta adresi sadece size aittir, başkasına verilmez Internet'e bağlandığınızda e-posta programınız ile tanıdığınız kişilerin e-posta adreslerine mektup gönderebilirsiniz Hatta her tür yazışmanızı istediğiniz formatta karşı tarafa iletebilir; e-posta mesajlarınıza dosya ekleyebilirsiniz Web sayfaları gibi tasarlanmış e-postalar hazırlayabilir veya mevcut bir Web sayfasını e-posta ile gönderebilirsiniz E-posta adresinizi aldığınız Internet Servis Sağlayıcıların (ISS) sunucu bilgisayarlarında posta kutusu görevi yapan bir e-posta sunucu yazılımı bulunur Yani size gelen mesajlar bu posta kutularında birikirler
E-posta programınızda ISS'nizin belirttiği ayarları yaptıktan sonra Al (Recive) komutu vererek bu posta kutularını kontrol eder ve size gelen mesajları sisteminize aktarır ve okuyabilirsiniz Aynı şekilde e-posta programınızda yeni bir mesaj sayfası açıp, karşı tarafın e-posta adresini yazıp, bu adrese mesajınızı gönderebilirsiniz Bu sefer yazdığınız e-posta adresinden hangi sunucuya gideceği belirlenir ve mesajınız karşı tarafın posta kutusuna gönderilir E-postalar genelde birkaç saniye içinde posta kutularına ulaşır, kullanıcıların tek yapması gereken, Internet'e bağlanıp posta kutularını kontrol etmektir

Microsoft Internet Explorer ile gelen Outlook Express, Netscape Communicator paketi ile gelen Netscape Messenger, Microsoft Office 97 ve 2000 paketleri ile gelen Outlook dünyanın en yaygın e-posta programlarıdır

Internet Nedir?




Internet nedir, sahibi kimdir? Hemen gülümsemeyin, bu soruyu soran çok kişi var Ve çok haklılar: Kimdir bu Internet'in sahibi; Internet servis sağlayıcılar mı, telekomünikasyon şirketleri mi, devlet mi? Aslında Internet'in sahibi yok Hemen anlatalım: Internet, tüm dünyaya yayılmış, birbirleri ile bağlantılı, yani birbirleri ile "konuşabilen" yüz binlerce bilgisayardan oluşan bir ağdır Zaten "Internet" sözcüğü, İngilizce'de "uluslararası ağ" anlamına gelen "international network" sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşmuştur Bu uluslararası ağın çekirdeğinde birbirine yüksek hızlı bağlantılarla bağlı, sürekli çalışır haldeki bilgisayarlar (sunucular) vardır Gerek telekomünikasyondan sorumlu devlet kuruluşları, gerek özel şirketler çeşitli ülkelerde bu bağlantıyı sağlayan ana omurgaları (backbone), yani ana iletişim hatlarını kurarlar Bu omurgalardan Internet servis sağlayıcılara, şirketlere, üniversitelere ve daha önemlisi diğer ülkelerdeki omurgalara bağlantılar yapılmıştır Bunların kendi aralarında da pek çok bağlantı vardır ve böylece çok bağlantılı bir "ağ" oluşmuştur

Bunlar rasgele bağlantılar değildir; Internet ile ilgili bir hizmet vermek - Internet trafiğini yönetmek, Web sayfaları sunmak, evlerdeki ve şirketlerdeki kişilerin telefon hatları veya diğer özel hatlar aracılığıyla bu sunuculara bağlanmasını sağlamak, e-posta hizmetleri vermek vb - amaçlı kurulmuş bağlantılardır Örneğin evimizden modemimizle Internet servis sağlayıcımızın numarasını çevirip Internet'e bağlandığımızda, bizim PC'miz de Internet'in bir parçası olur Olur ya, bu bilgisayarlardan bazıları - hatta en önemli olanları - devre dışı kaldığında bile Internet yok olmaz, çünkü bu iç içe geçmiş ağ yapısı sayesinde Internet üzerinde ulaşmak istediğimiz başka bilgisayarlara farklı Internet sunucuları üzerinden ulaşabiliriz Bu trafiği de, biz farkında olmadan Internet servis sağlayıcılardaki ve telekomünikasyon şirketlerindeki sunucu bilgisayarlarda yüklü özel yazılımlar yönetir Internet altyapılarının sahibi elbette vardır ama böyle kolektif ve tüm dünyaya yayılmış, bizi hedefimize pek çok farklı yoldan ulaştırabilecek, kendi PC'mizin de bizzat bir parçası olduğu bir sistemin sahibi şudur demek pek kolay değil
Truva Atı ( Trojan ) nedir?




Mitolojideki Truva atı nasıl bir armağan gibi görünüp, aslında Troya kentini ele geçirecek Yunanlı askerleri taşıyorduysa; bugünün Truva atları da yararlı yazılımlar gibi görünen bilgisayar programlarıdır, ancak güvenliğinizi tehlikeye atar ve pek çok zarara yol açarlar Yakın geçmişteki bir Truva atı, Microsoft güvenlik güncelleştirmeleri olduğu iddia edilen eklerin bulunduğu bir e-posta görünümündeydi, ancak ekteki dosyaların virüsten koruma ve güvenlik duvarı yazılımlarını devreden çıkarmayı hedefleyen virüsler olduğu ortaya çıktı

Truva atı, Yararlı gibi görünen ancak aslında zarara yol açan bir bilgisayar programı

Truva atları, insanların, meşru bir kaynaktan geldiğini düşündükleri bir programı açmaya yöneltilmeleri yoluyla yayılır Kullanıcıları daha iyi korumak için Microsoft e-posta aracılığıyla güvenlik bültenleri gönderir; ancak bunlarda hiçbir zaman ek bulunmaz Ayrıca, müşterilerimize e-posta ile gönderilmeden önce tüm güvenlik uyarılarımız Güvenlik Web sitemizde yayımlanır

Truva atları, ücretsiz olarak yüklediğiniz yazılımlarda da bulunabilir Güvenmediğiniz bir kaynaktan asla yazılım yüklemeyin Microsoft güncelleştirmelerini ve düzeltme eklerini her zaman Microsoft Windows Update veya Microsoft Office Update'ten yükleyin

Bilgisayara Virüs Bulaştığı Nasıl Anlaşılır ve Nasıl Temizlenir?




Eğer elinizde anti-virüs yazılımı yoksa bilgisayarınızda virüs olduğunu ancak (çoğunlukla) virüs etkisini gösterdikten sonra anlayabilirsiniz Nadiren, dosya adı sabit ve bilinen virüsleri dosya adıyla tarayarak bulmak ve silmek çözüm olabilir Bir virüsün etkileri bilgisayarda anormal yavaşlama, Windows uygulamalarında beklenmeyen hata mesajları (application error, system fault, missing files vs gibi), bilgisayarın kilitlenmesi, rastgele DOS işletim sistemine dönmesi, normalde açılan dosyaların açılmaması, anormal sesler/görsel davranışlar ya da bilgisayarınızın isteğiniz dışında işlemler yapmaya başlaması şeklinde kendini gösterebilir Bu durumda yapılacak şey, bir anti-virüs programı kullanarak bilgisayarın virüsten temizlenmesidir Ancak, virüsün bilgisayara önemli ölçüde/geri dönülmez hasarlar vermiş olduğu durumlarda virüsten temizleme işlemi her zaman başarılı olmayabilir

Bilgisayarınızda anti-virüs yazılımı olmadığı durumlarda, bu yazılıma sahip bir bilgisayarda daha önceden hazırlanmış olan acil durum disketi ile diskinizde ve disketlerinizde virüs taraması yapabilirsiniz

Anti-virüs yazılımlarının tarama işlemi sonrasında virüs bulamaması bilgisayarda virüs olmadığını değil, sadece tarama işleminde kullanılan anti-virüs programlarının tanıdığı virüslerin mevcut olmadığını gösterir Kullanılan anti-virüs yazılımlarının buldukları virüsleri silmeleri veya bulaştıkları dosyalardan temizlemeleri mümkün olmaması da zaman zaman karşılaşılan bir durumdur Bu durumda kullanılan anti-virüs programının güncellenmesi veya daha güncel başka bir anti-virüs yazılımının kullanılması uygun olacaktır Yani, kullanılan anti-virüs programının tanımadığı bir virüsün bilgisayarınıza bulaşmış olması ihtimali her zaman vardır

Virüs Nedir?




Virüs, herhangi bir bilgisayara değişik yollarla girebilen ve bu bilgisayarlarda istenmeyen sonuç ve zararlara yol açan programlara verilen genel bir isimdir Bu programların kullandığımız, bilgisayarlarda çalıştırdığımız diğer programlardan temelde bir farkı yoktur Bu nedenle, işletim sisteminin desteklediği bütün işleri yapabilirler Virüsleri özel kılan, girdiği sistemlere kendilerini, kullanıcının farkında olmadan veya iradesi dışında çalıştırılacağı şekilde yerleştirmesi ve sistemlere zarar vermesidir Bir virüs kullanıcı tarafından çalıştırılmadan veya kendisini programlayan kişi tarafından önceden belirlenmiş durum oluşmadan aktif hale gelmez Bazı virüsler ise aktif hale geldikleri halde, belli bir süre istenmeyen etkilerini göstermezler Virüsler genel olarak etkilerini diğer çalışan programlara "bulaşarak", onlarda çeşitli değişiklikler yaparak gösterirler Virüslerin bir diğer özelliği ise kendilerini çoğaltmaları ve hafızada değişik yerlere kaydetmeleridir Virüsler, disketler, ağ paylaşımı, Internet (e-mail, dosya indirme, vs) yollarıyla yayılır Virüslerin etkileri sadece rahatsızlık veren küçük problemler olabildiği gibi (ekranınıza rahatsızlık veren mesajlar çıkararak çalışmanızı bölmesi/engellemesi vb) bilgisayarınızın hafızasını ve/veya disk alanını kullanarak bu kaynaklara verimli olarak erişiminizi engellemeleri ya da kullandığınız dosyaların içeriklerini bozmaları/silmeleri gibi oldukça zararlı etkileri de olabilir Bunun dışında, kullandığınız bilgisayar programlarını bozabilir, çalışmalarını yavaşlatabilir, sabit diskinizin tamamını ya da önemli dosyaların olduğu kısımlarını silebilirler Bazı virüsler ise kullanıcının bilgisayar konusundaki bilgisizliğini kullanarak yol açmadığı zararları vermiş gibi görünerek panik yaratırlar Geçmişte bilgisayarlara çokça yayılmış, zararlara yol açmış, ancak günümüzde yayılmayan ve kendilerine anti-virüs yazılımlarınca korunma sağlanabilen ünlü virüslerden bazıları ise şunlardır:


PE_CIH (Chernobyl), "ILOVEYOU"
Virus, W97M/Thus, KRIZ, Supple,
Win32Kriz3862, Y2KCount,
WOBBLER, LIFE STAGES

Port Nedir?




Bilgisayar ve telekomünikasyon dünyasında, "port" denildiği zaman akla ilk
gelen genellikle fiziksel bağlantıda kullanılan ara birimlerdir Bu tür "port"
lar üzerinden bağlanmış herhangi bir makinaya "data" gönderilebilir ve bu
makinanın işleyişi kontrol edilebilir Örneğin, tipik bir bilgisayarda bir veya
birden fazla "seri port" bir tane de "paralel port" bulunur Adından da
anlaşılacağı gibi "seri port" dan bilgiler seri (her defasında bir bit) olarak
gönderilir ve bu tür "port" lara genellikle tarayıcı (scanner) gibi cihazlar
takılır Her defasında birden çok bit göndermek içinse "paralel port" kullanı-
lır Bu tip "port" lara da yazıcı (printer) veya "paralel port" bağlantısı olan
herhangi bir cihaz takılabilir

Bizi ilgilendiren ve çoğunlukla İnternet dünyasında kullanılan "port"
kavramı ise yukardaki tanımdan biraz daha soyut bir kavramdir Bu anlamda "port"
(ki dokümainin sonuna kadar "port" bu anlamda kullanılacaktir) herhangi bir
fiziksel bağlantı yeri değil, mantıksal bir bağlanma şeklidir Şöyle ki:

Günümüz dünyasında birçok işletim sistemi birden fazla programın aynı anda
çalışmasına izin vermektedir Bu programlardan bazıları dışarıdan gelen
istekleri (istemci-client/request) kabul etmekte ve uygun gördüklerine cevap
(sunucu-server/response) vermektedir Sunucu programları çalışan bilgisayarlara
birer adres verilir (bknz IP adresleri) ve bu adresler kullanılarak istenilen
bilgisayarlara ulaşılır Peki, ulaşılan bir bilgisayar üzerindeki hangi sunucu
programdan hizmet alınmak istendiği nasıl belirtilir?

Bunun için bilgisayarlar üzerinde birtakım soyut bağlantı noktaları
tanımlanır ve herbirine, adresleyebilmek için positif bir sayı verilir (port
numarası) Bazı sunucu programları, daha önce herkes tarafından bilinen "port"
lardan hizmet verirken (örn: telnet->23 port) bazıları da sunucu programını
çalıştıran kişinin türüne ve isteğine göre değişik "port" lardan hizmet verir
Dolayısıyla, ağ üzerindeki herhangi bir sunucu programa bağlanmak istenildiğin-
de, programın çalıştığı bilgisayarın adresinin yanında istekleri kabul ettiği
"port" numarasını da vermek gerekir Örnek verecek olursak:

144122156104 "IP" adresine sahip makinada (orca) çalışan "telnet"
sunucu programına (23 "port" dan hizmet veren) bağlanmak için aşağıdaki satır
yazılır

telnet 144122156104 23

Daha önce de belirttiğimiz gibi bazı sunucu programların belirli "port"
lardan hizmet verdiği bilindiği için, bu sunuculara bağlanmak istediğimizde,
"port" numarasını vermeye gerek kalmaz Bu durumda yukardaki satır

telnet 144122156104

şeklinde de yazılabilir


INETD (Süper Sunucu):

Bilgisayar ilk açıldığında üzerinde çalışan sunucu programlar otomatik
olarak açılış dosyalarından çalıştırılabildiği gibi genel kullanım biraz daha
farklıdır

Değişik "port" ları dinleyen birçok sunucu programın, hiçbir istemciye
cevap vermediği durumda bile, birçok sistem kaynağını gereksiz yere kullandığı
düşünülerek, "inetd" adında istemcilerle diğer sunucu programlar arasında
koordinasyonu sağlayan bir sunucu program düşünülmüştür Açılış dosyalarından
da başlatılabilen bu sunucu tek başına bütün "port" ları dinler ve herhangi
birisine istek geldiği zaman aşağıdaki prosedürü takip eder:

1- /etc/services dosyasından ilgili "port" a hizmet veren servis ismini
bulur
2- konfigürasyon dosyası olan "/etc/inetdconf" dan bu servis için gelen
isteğe nasıl cevap vereceğini belirler ve gerekli programı çalıştırır
3- bir istek geldiği zaman tekrar 1'e döner

Bir örnekle anlatmadan önce tipik bir "/etc/services" ve "/etc/inetdconf"
dosyasının içeriğine bakalım

<"/etc/services">

tcpmux 1/tcp
echo 7/tcp
echo 7/udp
discard 9/tcp sink null
discard 9/udp sink null
systat 11/tcp users
daytime 13/tcp
daytime 13/udp
netstat 15/tcp
chargen 19/tcp ttytst source
chargen 19/udp ttytst source
ftp-data 20/tcp
ftp 21/tcp
telnet 23/tcp
ktelnet 1023/tcp #Added by AS 5/5/98
smtp 25/tcp mail
time 37/tcp timserver
time 37/udp timserver
name 42/udp nameserver
whois 43/tcp nicname # usually to sri-nic







<"/etc/inetdconf">

# Ftp and telnet are standard Internet services
#
ftp stream tcp nowait root /usr/sbin/inftpd inftpd
telnet stream tcp nowait root /usr/sbin/intelnetd intelnetd
#
# Shell, login, exec, comsat and talk are BSD protocols
#
shell stream tcp nowait root /usr/sbin/tcpd inrshd
login stream tcp nowait root /usr/sbin/tcpd inrlogind
exec stream tcp nowait root /usr/sbin/tcpd inrexecd
comsat dgram udp wait root /usr/sbin/incomsat incomsat
talk dgram udp wait root /usr/sbin/intalkd intalkd




23 "port" a bir istek geldiğinde, "inetd" "/etc/services" dosyasına
bakarak bu "port" numarasına denk gelen servis ismini ("telnet") bulur Daha
sonra "/etc/inetdconf" dosyasına bakarak bu servise denk gelen sunucu programı
("/usr/sbin/intelnetd") çalıştırır


BUFFERED PORTS:

Herhangi bir "port" u dinleyen program bir iş yaparken, başka bir deyişle
dinlediği "port" a gelen bilgileri almaya hazır değilken, eğer bu "port"
"buffered" ise gelen bilgiler kaybolmaz İşletim sistemi içerisine yerleştiri-
len programlar sayesinde kapasitesi sınırlı kuyruklara yerleştirilerek ilgili
sunucu programın alması için bekletilirler
Internet üzerinde herhangi bir IP adresi üzerindeki "port" dan hizmet veren
sunucu programa bağlantı yapmak isteyen istemci program, sunucu programın
çevaplarını (reply) yollamak için bağlantı kuracağı kendi üzerindeki "port"
numarasını da sunucu programa gönderir
"Port" numarası genellikle 2 "byte" olarak tutulur Bu nedenle 65536 adet
"port" numaralamak mümkündür Genellikle 1024'den küçük olan "port" numaraları
özel hakları olan kullanıcılar (root) tarafından kullanılırken, büyük olanlar
genel kullanıma açıktır

URL Nedir?




Web adreslerinin resmi ismi URL'dir (Uniform Resource Locator) İngilizce'den bire bir çevirirsek "Standart Kaynak Bulucu" pek anlam ifade etmeyebilir ama, bu adresler sayesinde aradığınız Web sayfalarını bulursunuz diyebiliriz Her Web sayfası sadece kendine ait bir URL'ye sahiptir Örneğin http://wwwbilisimterimlericom/contenthtm bir URL'dir
Bu URL üç bölümden oluşur Soldan sağa okursak:

1) Protokol (http://, ftp://, news: vb);
2) Alan adı (protokolden, ondan sonraki bölü işaretine kadar olan kısım; wwwbilisimterimlericom gibi);
3) Ve dosya yolu (ilk bölü işaretinden sonraki kısım)

Şimdi şu adrese bakalım:
http://wwwbilisimterimlericom/univel/contenthtm

Baştaki http:// bize bunun World Wide Web'de yer alan bir HyperText dosyası olduğunu söyler wwwsuperonlinecom alan adının sonundaki com, bu sitenin ticari bir site olduğunu gösterir (Bazı adreslerin sonunda tr, uk, jp gibi ülke kodları da görebilirsiniz) Dosya yolundaki contenthtml, Web tarayıcınızda, yani ekranda görüntülenecek dosyayı, /universite/ozel/ ise contenthtml dosyasının bu sunucuda hangi klasörde bulunduğunu belirler

Burada bir noktayı belirtmek gerekirse, çoğu Internet yazılımında protokolü elle yazmanıza gerek yoktur Örneğin Internet Explorer ve Netscape Communicator'de Web sitelerinin adreslerinin başına "http://" eklemenize, CuteFTP programında "ftp://" eklemenize, veya Outlook Express ve Netscape Messenger'da "news:" eklemenize gerek yoktur; program bunu otomatik ekler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.