Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> P <<< PAKİMENENJİT:Beynin en dış zarının (dura mater) iltihabıdır PANDEMİ:Salgın bir hastalığın kıta düzeyinde çok geniş bir alana yayılmasına verilen isimdir PALİLALİ:Psikolojik bir bozukluk olup, aynı cümle veya kelimenin bir çok defa tekrarlanmasıdır PALYATİF:Hafifletici PALPASYON:Elle dokunularak yapılan muayene PALPİTASYON:Kalp çarpıntısı PALSY:Felç, inme PAN:Bütün PANARTERİT:Bütün arterleri kapsayan iltihabi durum PANKARDİT:Kalbin bütün zarlarının iltihabı PANKREAS:Karın boşluğunun üst tarafında ve bel omurlarının ön kısmında yerleşik bir organdırSalgılarıyla sindirm fonksiyonuna yardımcı olur ve kan şekerini düzenler PANKREATİT:Pankreas iltihabıdır PANOFTALMİ:Gözün bütün tabakalarının iltihabı PANSİNÜZİT:Bütün yüz sinüslerinin iltihabı PAPİLLOM:Meme başı gibi çıkıntılar yapan iyi huylu tümörler PAPİLLOKARSİNOM:Kötü huylu papillom PAPAVERİN:Opiumdan elde edilen, düz kasların spazmını çözücüetkiye sahip bir alkaloid PAPİLLİT:Görme sinirinin retinaya girdiği yerin(optik papilla)ödemli iltihabı PAPÜL:Ciltteki, sınırları belirgin, kabarık, 1 cm'den küçük çaplı lezyonlardır PARA:Yanında, yan Örn (Para-aortik aortun yanında) PARAKARDİAK:Kalbin yanında, kalbe komşu PARALİTİK:Felç olan, felçli kişi PARALİZİ:Felç PARAMEDİAN:Orta hattın yanında, orta hatta yakın PARAMEDİKAL:Bir dereceye kadar tıpla ilgili, hekimliği kısmen ilgilendiren PARANAZAL:Burun boşluğunun yanında, buruna komşu PARANKİM:Bir organ yada bezin görev gören dokusudur Örneğin, karaciğer parankimi denildiği zaman, karaciğerin bütünü anlaşılır PARAOZEFAGEAL:Özefagusun ( yemek borusu ) yanında yer alan PARAPLEJİ:Belden aşağı her, iki bacağın tutmaması, felç hali PARAPAREZİ:Belden aşağı her iki bacağın kısmi felci, örn hareket olup, yardımsız yürüyecek kadar güç olmaması PARATİROİD:Tiroid bezi arkasında bulunan dört adet küçük beze verilen isim PARATİROİDEKTOMİ:Paratiroidlerin ameliyatla çıkartılması PARATRAKEAL:Nefes borusunun yanında yer alan PARAVERTEBRAL:Omurganın ( Vertebral Kolon ) yanında yer alan PARAZİTEMİ:Kanda parazit bulunması PARAZİT:Asalak PARASENTEZ:İçinde su veya cerahat toplanmış bir vücut boşluğundaki sıvıyı çıkarmak için yapılan delme ameliyatı PARENKİM:Organın kendine özel doku yapısı PARENTERAL:İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, adele içi gibi yollarla verilmesi PARESTEZİ:Uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar PARİETAL KEMİK:Kafatasının her iki yan tarafındaki kemiklere verilen isim PAROKSİSMAL:Ani ve geçici krizler halinde gelen PARONİŞİ:Tırnak yatağı iltihabı, dolama PARSİYEL:Bütününü kapsamayan, tam olmayan, kısmi PARTİKÜL:Parçacık, zerre PARTUSoğum PAROTİS BEZİ:Kulak altı tükrük bezi PAROTİTİS:Kabakulak PATELLAiz kapağı kemiği PATOJEN:Hastalık yapan madde veya mikroorganizmalar PATOGENEZ:Hastalığın esas ve gelişimi PATOGNOMONİK:Bir hastalık için çok özel belirti, bu varsa mutlaka o hastalık akla gelmelidir gibi PATOLOJİK:Normal olmayan, hastalıklı PATOLOG:Hastalık nedeni ile dokularda meydana gelen değişimleri inceleyen bilimle uğraşan kişi PEDİATRİ:Çocuk hastalıkları ile uğraşan tıp dalı PEDİATRİST:Çocuk hastalıkları uzmanı PELVİS:Leğen kemiği PENİS:Erkek cinsel organı PERİTON:Karın içi organları çepeçevre saran, karın boşluğunun iç yüzünü örten zardır PERİTONİT:Peritonun iltihabıdır PERORAL:Ağız yolu ile PETEŞİ:Ciltte nokta biçiminde kanamalar (Damar dışına kan çıkması) PHENOTYPE:Kişinin kalıtsal yapısının dışa akseden görünümü, aynı tür fertlerini belirleyen, gözle görülebilen özelliklerin tümü PITRIASISaha çok gövdede ve uzuvların gövdeye yakın yerlerinde yerleşen, bazan kepeklenme gösteren bir cilt hastalığıdır Çeşitli türleri vardır, bunlardan PITRIASIS VERSICOLOR'da deniz mevsimlerinde hasta olan bölge güneş ışını almadığı için daha belirgin hale gelir PLAK:Plak, dermatologlar için açık bir anlamı olan ancak başkaları tarafından genellikle anlaşılmayan bir terimdir Yüksekliğine oranla kapladığı alan geniştir ve keskin bir kenarı vardır Plaklar en sık sedef hastalığında (psöriasis) görülür PLEVRA:Akciğerleri ve göğüs ****sinin iç yüzünü örten zar PLEVRAL:Plevraya ait PLÖREZİ:Plevra iltihabı Akciğerin üzerini örten plevra ile göğüs duvarını örten iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesi PLÖRİT:Plevranın, sıvı birikmeksizin kuru iltihabı POLİKİSTİK:Bazı organlarda çok sayıda içi sıvı ile dolu oluşumlara verilen addır Polikistik böbrek, polikistik meme gibi POLİP:Organların ve vücut boşluklarının iç yüzünü kapsayan mukoza adı verilen tabakadan menşeini almış, saplı iyi huylu küçük ur PROSTAT:Erkeklerde mesanenin altında ve idar yolunun başlangıcında bulunan genital sisteme ait bir bez PROSTATİT:Prostat iltihabı PSORIASIS:Halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir Sık rastlanan, özellikle diz ve dirseklerde ve vücudun diğer bölgelerinde rastlanan simetrik, kırmızı, kabuklanma ve pullanma gösteren bir cilt hastalığıdır Sebebi bilinmemektedir PULMONER:Akciğer veya akciğerlerle ilgili PULMONER ARTER:Akciğerin büyük besleyici arteri PÜSTÜL:Ciltte, içerisinde cerahat bulunan kabarık lezyonlardır |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> R <<< RABİES:Kuduz RADİUS:Ön kolun dış tarafında (baş parmak tarafında) bulunan kemiktir RADİKAL:Sebebe yönelik, köklü RADİKÜL:İnce dal, küçük kök RADİKÜLİT:Omurilikten çıkan sinirlerin (spinal sinir) kök iltihabıdır RADİKÜLOPATİ:Spinal sinir köklerini tutan herhangi bir hastalık RADYOAKTİF:Radyasyon yayan özelliğe sahip RADYODERMATİT:Işına maruz kalmış ciltte meydana gelen dermatit RADYOLOJİ:Genel anlamda X ışınları,ses dalgaları veya diger yöntemleri kullanarak teşhis hizmetleri veren tıp dalıdır RADYOTERAPİ:Işınlama kullanılarak yapılan tedavi yöntemi RAHİM:Uterus, döl yatağı RAŞİTİZM: D vitamini eksikliğinin neden olduğu, çocuklarda görülen bir hastalıktırKemik teşekkülünün tam olmaması nedeniyle tedavisi geciktirilmiş, ihmal edilmiş vakalarda uzun kemiklerde deformiteler teşekkül eder RAYNAUD:Sebebi bilinmeyen, daha çok orta yaşlı kadınlarda rastlanan bir rahatsızlık olup, özellikle soğuğa maruz kalınca parmaklarda morarma ve hissizleşme ile karakterize bir damar rahatsızlığıdır REFRAKSİYON:Kırılma REFRAKTOMETRE:Görme bozuklukluklarını ölçen cihaz REJENERASYON:Harap olmuş bir dokunun kendini yenilemesi, tamiri REJİONAL:Bir bölgeye ait REGRESYON:Bir hastalık belirtisinin gerilemesi, şiddetinin azalması REGURJİTASYON:Yenilen yiyecek ve içeceklerin, kusma olmaksızın ağıza geri gelmesi REHABİLİTASYON:Fiziki hareket kusurlarını düzeltme, yeniden kazandırma RELAKSİN:Gebelik esnasında meydana gelen ve doğum işlevinde gevşetici rol oynayan hormon REMİSYON:Hastalık belirtilerinin sönmesi RENAL:Böbrekle ilgili RENAL ARTER:Böbrek arteri REPRODUKTİF :Çoğalabilen RESPİRASYON:Solunum, nefes almak RESPİRATUVAR SİSTEM:Solunum sistemi RETANSİYON:Birikme, toplanıp kalma ( Örn İdrar retansiyonu;idrar tutulması, idrar yapamama) RETİKÜLER:Ağ gibi, ağ biçiminde RETİNA:Gözün en iç tabakası, ağ tabaka RETİNİT:Retina iltihabı RETROBULBER:Göz küresinin arka kısmı RETROBULBER NÖRİT:Görme sinirinin, gözün arka kısmındaki bölümünün ani görme kaybı ile karekterize iltihabi durumu RETROGRESSİV:Gerileyen RETROPERİTONEAL:Periton zarının arkasında RETROVERSİ:Bir organın normal konumda değil arkaya doğru eğik durumda olması REVASKÜLARİZASYON:Yeniden damarlanma REZEKSİYON:Bir organ veya vücut kısmının bir bölümünün veya tamamının çıkartılması REZİDÜ:Artık, bakiye REZİDÜEL:Kalan, artan ( Örn Rezidüel İdrar; İdrar yapıldıktan sonra çıkartılamı***** geride kalan idrar) REZİSTAN:Mukavim, dirençli REZİSTANSirenç, mukavemet REZORBSİYON:Emilme |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> S <<< SAFRA:Karaciger tarafından salgılanan, yeşilimsi kahverengi bir sıvıdırSafra, kısmen yağ sindirimine yarayan bir salgı, kısmende eskimiş alyuvarların tahrip olmaları sonucu oluşmuş bir atılma ürünüdür SAFRA KESESİ:Karaciğerden salgılanan safranın toplandığı, karacigerin alt kısmında bulunan torba şeklinde bir organ-dırKesenin görevi, safrayı depolayıp, yoğunlaştırmak, ve gerekli aralıklarla oniki parmak barsağına safra salgılamaktır SAK:Kese, torba SAKKÜLER:Keseye benzer, torba gibi SAKRUM:Kuyruk sokumu SAKRALİZASYON:Beşinci bel omuru ile kuyruk sokumu kemiğinin birleşik olmasına verilen isimYapısal bir farklılıktır SAKROİLİAK EKLEM:Sakrumla kalça kemiğinin, sağda ve solda yapmış olduğu eklem SADİZM:Başkalarına acı vermekten cinsel haz duyma SADİST:Başkasına işkence etmekten zevk alan kişi SAGİTTAL:Vücudu sol, sağ şeklinde ortadan ayıran düzlem SALİSİLİK ASİT:Ateş düşürücü etkisi olan ve aspirin yapımında kullanılan bir madde SALMONELLA:Bir bakteri türü SALPİNKS:Tuba uterina, rahimle yumurtalıklar arasındaki geçişi sağlayan, sağlı sollu iki tarafta bulunan tüplerTüplerin tıkalı olması kısırlığa neden olur SALPENJİT:Tuba uterinaların iltihabı SEDASYON:Hastanın sakinleştirilmesi SİMPLEKS:Tek maddeden oluşmuş, basit, sade SİNÜZİT:Sinüs adı verilen yüzdeki kemik boşlukların iç yüzünü kaplayan mukoza iltihabına ve boşlukta cerahat toplanmasına sinüzit adı verilir SİROZ:Bir organda sertleşme ve nedbeleşme ile karakterize fibröz doku oluşumuna verilen isimdir Ancak bu terim hemen her zaman karaciğerin görevini yapamamasıyla ilgili, kronik karaciğer iltihabı için kullanılır SİTOLOJİ:Hücre bilimi SKOLYOZ (SKOLİOSİS):Omurganın sağ veya sola doğru eğrilikleri ile karakterize şekil bozukluğu STERNUM:İman kemiği SUBKARİNAL:Karinanın altında (Karina: Trakea'nın ikiye ayrıldığı yere verilen isim) SUBPLEVRAL:Akciğer zarının altında SÜT BEZESİ:Meme dokusu içerisindeki süt üreten bezler |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> T <<< TABES DORSALİS:Sfilizin ilerlemiş döneminde sinir sistemi tutulumuna bağlı olarak dengesizlik, yürüme güçlüğü görme bozuklukları ile seyreden tabloya verilen isimdir TALAMUS:Orta beyindeki bir cekirdek grubuna verilen addır TALASEMİ:Kalıtsal bir kan hastalığıdırakdeniz kıyılarında yaşayanlarda daha sık görülür TAK*****:Çok hızlı solunum TARTARiş taşı TELENJİEKTAZİeride veya mukozalarda kırmızı lekeler şeklinde görülen kılcal, arteriol ve venüllerin genişlemesinden oluşan lezyonlar TELEKARDİOFON:Kalp seslerini hastadan uzakta dinleten alet TELEPATİ:Beş duyu işe karışmaksızın düşüncelerin, bu duyuların üstünde bir yolla aktarılması TEMPORAL BÖLGE:Şakak bölgesi ENDİNİT:Tendon iltihabı TENDON:Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar TENESMUS:Rektum veya mesanenin iltihaplı durumlarında görülen, ağrılı işeme veya defekasyon duygusu TENYA:Barsak paraziti, şerit, yassı solucan TESTOSTERON:Erkek **** hormonuna verilen addır TREMOR:İrade dışı titremelere verilen addır Örneğin, Hipertiroidi (Tiroid bezinin fazla çalışması) adı verilen rahatsızlıkta ellerde görülen ince amplitüdlü titremelere tremor adı verildiği gibi, Parkinson da görülen kaba ve büyük amplitüdlü titremelere de tremor denir TROMBOZ:Kan damarlarının pıhtı veya ateron (kolesterol) plakları oluşarak tıkanmasıdır |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> U <<< ULNA:Önkolun iki kemiğinden içte (serçe parmağı tarafında)bulunanıdır ULTRASOUND:İnsan kulağının duyamıyacağı kadar yüksek frekanslı ses dalgalarıUltra-ses ULTRASONOGRAFİ:Ultra-ses kullanılarak elde edilen görüntülerBir çok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemidirŞua söz konusu değildir ULTRAVİOLEalga boyu 2000-4000 arası olan mor ötesi ışınlar UTERUS:Rahim, döl yatağı UTERUS BİCORNİS:Uterusun iki boynuzlu olması anlamında bir terimdirUterusun üst kısmının çökük olması nedeniyle her iki uç kısımlarının beligin hal alması sonucu ortaya çıkan görünümdür UVULA:Küçük dil |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> Ü <<< ÜLSER:Geniş anlamıyla deri ya da mukoza altı dokuları meydanda bırakan kronik yaralardır ÜLSERATİF KOLİT:Kalın barsakla rektumun, kronik iltihabı ve ülserasyonudur ÜREMİ:Kandaki üre oranının normalin üzerinde olması halidir ÜRETER:Böbreklerle idrar torbasını birleştiren, idrarın torbaya ulaşımını sağlayan tüptürHer iki tarafta birbirinden bağlantısız olarak bulunur ÜRETRA:İdrarın dışarıya atılmasını sağlayan ve ıdrar torbasından sonraki idrar yoluna verilen isim ÜRETRİT:Üretranın iltihabıdır ÜROLOJİ:Kadın ve erkeklerdeki idrar yolları ve üreme sistemleri ile ilgili hastalıkları inceleyen bilim dalıdırBevliye ÜRTİKER:Hassasiyet sonucu ortaya çıkan deri döküntüleri ve kaşıntı ile belirgin bir durumdur ÜRİN:İdrar ÜROGENİTAL:Genital ve idrar yolları sistemi ile ilgili ÜROGRAFİamardan kontrast madde verilerek böbrekler,idrar torbası ve idrar yollarının belirli zaman aralıkları ile filmlerinin çekilmesidirÜriner sistem hakkında teşhis amaçlı yapılan işlemdir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> V <<< VAGOTOMİ:Vagus sinirinin etkisini ortadan kaldırmak amacıyla dallarından birisinin kesilmesidir VAGUS:Nervus Vagus onuncu kafa siniridir, kafatasından çıktıktan sonra mide , barsak sisteminin bir kısmına, kalp ve akcigerlere dallar verirBu sistemlerin fonksiyonlarında önemli rol oynayan bir sinirdir VAJEN:Kadın cinsel organı VAJİNİT:Vajina iltihabı VAKSIN:Aşı VARİS:Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişliyerek kıvrımlı bir hal almasıdırYüzeyel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir VARİKOSEL:Erkeklerde spermatik kordon venlerinin genişlemesi sonucu torbalar içersinde varis oluşumu VASKÜLİTamar iltihabı VAZODİLATASYONamar genişlemesi VAZODİLATATÖRamar genişletici etkiye sahip ilaç, madde VAZOKONSTRÜKSİYONamarları büzülmesi, kasılması VAZOKONSTRÜKTÖRamarları büzen etkiye sahip ilaç, madde VAZOSPAZMamar kasılması, büzülmesi VEJETERYAN:Bitkisel gıdalarla beslenen, etyemez VEN:Kirli kanı kalbe taşıyan damarlar VERTİGO:Genel anlamda baş dönmesi, hareket duygusu demektir Ancak tansiyon düşmesi ile ilgili baş dönmeleri bu kapsamda değildir Vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, Meniere hastalığı gibi durumlarda olan baş dönmesi hissi Vertigo diye adlandırılır VİTİLİGO:Bir cilt hastalığı olup, vücudun çeşitli bölgelerinde, yer yer renk (pigment) kaybı ile karakterize, normal bölgelerden keskin sınırlarla ayrılan beyaz lekeler |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> Y <<< YABANCI CİSİMLER:Vücudun belirli bir yerinde, normalde bulunmayan her hangi bir madde yabancı cisimdir Bunlara özellikle çocuklarda, barsaklar, kulak ve burunda rastlanır Yutulan yabancı cisimler, yemek borusunda takılabilir, ya da tehlikeli olabilirBu nedenle bazen ameliyatla çıkartılmaları gerekebilir YAĞ EMBOLİSİ:Büyük kemik kırıklarında görülebilen bir komplikasyondur Kemik iliğindeki yağın bir kısmı açığa çıkar ve yağ damlaları kan dolaşımına karışıp damar tıkanmasına neden olur YAĞLI DEJENERASYON:En çok kalp, karaciğer ve böbreklerde görülür Bu organlarda, hücreler normal çalışma yeteneklerini kaybederler ve içlerinde yağ tanecikleri birikir YALANCI GEBELİK:Tüm gebelik belirtilerinin olmasına rağmen, uterus boştur Bu duruma yalancı gebelik denir Daha çok psikolojik menşelidir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> Z <<< ZAR: Anatomide makroskopik ya da mikroskopik boyutlu, az ya da çok farklılaşmış ya da karmaşık yapıda, geniş ve yassı katman biçimli oluşumların genel adıdır ZATÜRREE (PNÖMONİ): Akciğer dokusunun iltihabı Çeşitli etkenlere bağlı olarak gelişmekle birlikte, genellikle birincil ya da ikincil mikrobik etkenlerin yol açtığı akut ya da subakut hastalık tablolarını belirten bir terimdir ZAYIFLIK: Kişinin vücut ağırlığının yaşına, cinsiyetine ve boyuna göre hesaplanmış normal değerlerden daha düşük olması ZEHİR: Hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal ya da biyokimyasal nitelikte zararlar veren her türlü madde Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçükdozlarda bile göstermesidir ZEHİRLENME: Bir zehrin vücutta emilmesiyle ortaya çıkan belirtileri anlatan genel terim Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalıkhaline ya da ölüme yol açar ZEKA: Yeni sorunları karşıla***** uygun çözümler bulmak amacıyla, zihnin tüm ögelerini amaca uygun kullanabilme yeteneği ya da gücü ZEKA GERİLİĞİ: Zihinsel gelişmenin yavaşlığı Doğuştan gelen ya da bebeklik çağında ortaya çıkan zihinsel yetersizliğe bağlı olarak ruhsal gelişimi duraklayan kişilerde görülür ZEKA YAŞI: Psikolojide, zeka testleriyle saptanan ve takvim yaşından farklı olarak belirli bir yaş grubuna özgü becerilerle zihinsel yetkinliği ifade eden ölçü ZİGOMA: Gözlerin alt ve yan kısımlarında, elmacık kemiklerine karşılık düşen yüz bölgesi ZİGOT: Döllenme sırasında spermatozoitin yumurtayla birleşmesi sonucu oluşan hücre ZONA: Etkeni su çiçeğine de yol açan virüs hastalığı Herpesvirüs ZOOFİLİ: Hayvanlara karşı aşırı düşkünlükle belirlenen hafif bir duygulanım bozukluğu Genellikle aşırı duygusal, destek konusunda saplantılı ve normal yoldan bu desteği sağlayamamış kişilerde (bekarlar, çocuksuz çiftler vb) görülür |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)ADALE CEKILMESI Adale çekilmesi veya incinmesi, bir kasın üzerine çok fazla yük bindirmenin sonucudur Hafif bir adale çekilmesi o bölgeyi fazla germekten veya aşırı çalıştırmaktan meydana gelir Güç kaybı yoktur fakat acı duyulur Belirtiler - Zedelenme meydana geldiği zaman lokalize ağrı, bunu izleyen hassasiyet ve bazı durumlarda şişme - Zedelenmenin meydana gelmesinden hemen sonraki 24 saat içinde tutulma (sertleşme) veya hassasiyet - Eğer kasın hiçbir fonksiyonu yokmuş gibi görünüyorsa, kopmuş olabilir Bir kasın liflerinden bazıları gerçekten yırtılır ve adalenin kasılıp iç kanama yapmasına neden olursa daha ciddi bir durum ortaya çıkar Ender durumlarda bütün kas kopup ayrılabilir, ya kısmi olarak veya daha seyrek görülen şekliyle, tamamen kopabilir Adale incinmelerinin en sık görülenlerinden biri uyluk kemiğinin arka tarafındaki bir grup adale üzerinde olur Bu kaslar dizinizi kapatıp açabilmenizi sağlar; koştuğunuz zaman bu kaslarda çekilme meydana gelebilir Uyluk kemiğinin arka tarafında bir adale ağrısı veya zayıflığı bu adalelerinizi incittiğinizi gösterebilir İncinmenin çok yaygın ikinci bir çeşidi de kasık çekmesi veya gerilmesi denen olaydır Kasık çekmesi olayında belirli bir kas zedelenmiş değildir; daha çok, kasıktaki ten-don ve kaslar (karın, bacak ve pelvis bölgeleri dahil) gerilmiş veya yırtılmış olabilir Kasık gölgesindeki ağrı veya adale spazmları tekrarlanan aşırı kullanımdan veya tek bir olaydan kaynaklanabilir Teşhis Zedelenen alandaki rahatsızlık (hassasiyet, kramplar ve şişme ) teşhis için önemlidir Sorunun, kemikte bir yaralanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için radyografi gerekebilir Adale çekilmesi, tedavi ve nekahat devresinde uygun bir bakımla, hızla ve tamamen iyileşir Bununla birlikte, ağrınız birkaç günden daha fazla sürmüşse ve kas yırtılması ya da bir kırıktan kuşkulanıyorsanız, doktorunuza başvurun Zedelenmeyi onarmak için bir ameliyat gerekebilir Tedavi Zedelenmeden sonraki ilk 24 saatte, arızalı bölgeye buz veya soğuk kompres uygulayın Ondan sonra termofor veya sıcak banyo kullanın Bazen, özellikle eğer şişme çok fazlaysa kas zedelenmesi düzelene kadar soğuk kompres kullanılabilir Zedelenen kası yüksekte tutmak ve elastik bandaj kullanmak şişmeyi önlemeye veya azaltmaya yardımcı olabilir Fakat fazla sıkı bağlamamalısınız Zedelenen kası, ağrılı olduğu sürece kullanmamaya çalışın Bu süre genellikle birkaç günden fazla değildir İlaç Küçük adale çekilmeleri için, ağrıyı azaltmak amacıyla aspirin veya diğer ağrı kesici ilaçlar alınabilir Orta veya ağır adale incinmeleri için ilaç almadan doktorunuza danışın çünkü kendisi size şişmeyi azaltmak için bir antienflamatuar ilaç, bir kas gevşetici veya ağrı kesiciyi zedelenmenin durumuna bağlı olarak verecektir Ameliyat Eğer kasta yırtılma varsa, ameliyat en iyi seçenektir Önleme Adale çekilmelerinden kaçınmanın en iyi yolu, egzersiz öncesi uygun ısınma hareketleri yapmaktır Tekrarlayan adale çekilmelerini önlemek için, zayıf kasın güçlendirilmesini amaçlayan bir egzersiz programı da bazen yararlı olabilir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)ADALE KRAMPLARI Kramp aslında bir doku spazmıdır Burada doku kasılır ve ani ve şiddetli ağrıya yol açar Özellikle yaygın bir kramp çeşidi uyku sırasında baldır adalelerinde meydana gelir Fakat fazla yüklenme, incinme, adale zorlanması (gerilmesi) veya uzun süre aynı pozisyonda kalmak adale kramplarına yol açabilir Bunlar sıklıkla, sıcak havada oynanan spor karşılaşmalarında aşırı yorulan ve susuz kalan sporcularda görülür Belirtiler - Ani ve keskin adale ağrısı, çoğunlukla bacaklarda - Cildin altında çarpılmış bir adale dokusu yumrusu görülmesi Belirli aktiviteler karakteristik olarak profesyonel kramplar denilen kramplara yol açar Yazar krampı klasik örnektir -yazan elin başparmağı, işaret ve orta parmakları uzun süre sıkıcı kalem tutma sonucu kramp duygusu yaşar Geçmişte saatçi ve terzi krampları çok görülürdü Hemen herkes şu veya bu zamanda adale krampı geçirir yine de çoğu kimseler için bunlar sadece ara sıra karşılaştıkları önemsiz bir rahatsızlık nedenidir Fakat diğerleri için adale krampları, özellikle geceleri, rahatsız edici bir problemdir Eğer uykunuzu bölen sık ve şiddetli kramplarınız varsa doktorunuza danışın Krampların belirgin bir tipi olan bacakta dolaşım bozukluğu nedeniyle zaman zaman topallayarak yürüme (intermitent klodikasyon) harekete bağlı olup baldırlara yeterli kan gitmemesine bağlıdır Bacaklarda harekete bağlı krampların bir diğer çeşidi omurgada sinir sıkışması ile bağlantılıdır Eğer hareket sonucu bacaklarda kramp olayı sürekli tekrarlanıyorsa doktorunuza gidin, Diüretik (idrar söktürücü) kullanımı ve aşırı terleme nedeniyle potasyum kaybı genellikle adale kramplarının nedeni olarak belirtilir fakat sık rastlanan bir neden değildir Tedavi Kramp meydana geldiğinde etkilenen adaleyi germeye çalışın Yumuşak bir tavırla düzeltin Çünkü kasılan adaleyi germek genellikle derhal rahatlamayı sağlayacaktır Etkilenen kasa kompres ve masaj yapmayı deneyin Sıcak banyoya daldırmak veya sıcak kompres koymak da rahatlatabilir Soğuk kompres de adale spazmını azaltabilir veya gergin bir adaleyi gevşetebilir Bazen, kramp giren adalelerin karşısındaki adaleleri istemli olarak kasmak ağrının şiddetini azaltabilir örneğin, eğer bacağınıza kramp girdiyse ayağınızın ucunu dizinize doğru büküp ağrı azalana kadar orada tutun Koruma Susuz kalmaktan sakının Fiziki çalışmalardan önce ve sonra açılma egzersizleri yapın ve kaslarınızı haddinden fazla yormayın |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)ADDISON HASTALIGI Böbreküstü bezi yetmezliği böbreküstü bezlerinin işlevlerinde yavaşlamayı anlatan bir terimdir Bu durumda aldosteron, kortizol, cinsel hormonlar, adrenalin ve noradrenalin gibi hormonların üretimi yetersiz kalır Bazen bu hormonlardan bazısındaki eksiklikle bazısındaki artış birlikte görülür, ama bu tür olgulara çok ender rastlanır Çeşitli böbreküstü bezi hormonlarının ana maddesi kolesteroldür Bu ana madde bir dizi kimyasal tepkime sonucunda hormona dönüşür Kimyasal tepkimeler için gerekli enzimlerden birinin eksikliği, bütün üretim zincirinin durmasına ve son ürünün, yani hormonun yapılamamasına yol açar Olguların büyük bölümünde hastalık böbreküstü bezi kabuğunun her üç katmanına da yerleştiğinden böbreküstü bezi yetmezliği genel bir hormon eksikliği olarak ortaya çıkar NEDENLERİ Olguların yüzde 70-80 ine Koch basilinin etken olduğu böbreküstü bezi veremi yol açar Hastalık belirtilerinin görülebildiği ilerlemiş olgularda böbreküstü bezleri belli bir biçimden yoksun, san-gri renkli ve peynirimsi yapıda iki torbacık halini almıştır Hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için veremin yol açtığı doku yıkımına bağlı bu yapı bozulmalarının böbreküstü bezlerinin yüzde 90 ma yayılması gerekir Bundan da anlaşılacağı gibi böbreküstü bezlerinin yedek üretim kapasitesi çok geniştir Bez dokusunun yaklaşık yüzde l0u sağlam kaldığı sürece yetmezlik belirtileri yalnız vücudun yüksek düzeyde hormona gereksinim duyduğu anlarda ortaya çıkar Bu gibi durumlarda böbreküstü bezleri organizmanın birden artan hormon gereksinimini karşılayamaz Böbreküstü bezlerinde verem akciğerlerdeki enfeksiyonu izleyen ikincil bir odak olarak belirir Veremin yanı sıra kronik enfeksiyon hastalıkları, frengi, böbreküstü bezi tümörleri, bu doku hücrelerini yaygın yıkıma uğratan kloroform ve salvarsan gibi zehirli maddeler ve böbreküstü bezlerini besleyen damarların tıkanması da böbreküstü bezi yetmezliğine yol açabilir Bazen sorun başka nedenlerden de kaynaklanabilir Bu durumlarda hastalığın kökeni vücudun daha yukarısında yer alan merkezlerdir Örneğin, etken beynin hipotalamus bölgesinde üretilen ve hipofiz bezini adrenokortikotrop hormon (ACTH) salgılamaya iten serbestleştirici faktör eksikliği olabilir Hipofizin ACTH salgılayamaması böbreküstü bezlerinde doku gerilemesine yol açar ve böbreküstü bezi yetmezliğiyle sonuçlanır BELİRTİLERİ Addison hastalığı ya da hipoadrenalizm adıyla bilinen böbreküstü bezi yetmezliğinin ilk belirtisi aşırı yorgunluktur Hasta bitkinlik duyar ve ilerlemiş olgularda yataktan kalkıp yürüyecek gücü kendinde bulamaz Gittikçe zayıflar Tansiyonu sürekli düşük kalır Hastalığın bütün bunlardan daha tipik belirtisi ise deri renginin koyulaşmasıdır (melanodermi) Deri özellikle yüz, el ve kollarda koyu, bronz bir renk alır Elin üstündeki deri koyulaşarak pembemsi avuç içiyle belirgin bir karşıtlık oluşturur Meme başları ve varsa yara izleri siyaha çalan koyu kahverengiye döner Dişetleri, yanaklar ve üreme organların-da koyu renkli lekeler belirir Erkeklerde cinsel güçsüzlük, kadınlarda adet düzensizlikleriyle birlikte özellikle koltukaltı ve dış üreme organları çevresinde kil dökülmesi hastalığın öbür belirtileridir Şimdi bu hastalıkta eksikliği duyulan hormonların yukarıda sıralanan belirtilere nasıl yol açtığına bakalım Yorgunluk ve düşük tansiyon birbiriyle yakından ilgilidir Her ikisi de su ve sodyumun böbrekler yoluyla dışarı atılmasını denetleyen aldosteron hormonunun eksikliğinden kaynaklanır Aldosteron eksikliği nedeniyle su ve sodyumun boşaltım sisteminden dışarı atılması denetlenemeyen su kaybına, dolayısıyla da dolaşımdaki kan miktarının azalmasına ve tansiyonun düşmesine yol açar Kilo kaybı bu bozukluğa ek olarak kortizol eksikliğiyle de ilgilidir Kortizolun başlıca görevi proteinleri şekere dönüştürerek hücrelere enerji sağlamaktır Addison hastalarında kortizol eksikliği nedeniyle kan şekeri normal düzeyin altına düşer Bu durum bütün organizmayı olumsuz etkiler; hastanın yorgunluk duymasına da yol açar Deri renginin koyulaşması böbreküstü bezlerinin dışında gelişen bir belirtidir Bu bezlerdeki işlev yetersizliği nedeniyle kanda kortizol miktarının azalması ön hipofizin sürekli uyarılarak aşırı ACTH salgılamasına yol açar Aynı süreçte hipofizin orta lobu da etkilenerek, fizyolojik denge durumunda çok az önem taşıyan melanosit uyarıcı hormonu (MSH) salgılar Bu hormon deri hücrelerindeki melanin adlı koyu renkli pigmentin artmasına ve deri renginin koyulaşmasına neden olur Cinsel organlarla ilgili bozukluklar ve kıl dökülmeleri ise böbreküstü bezlerince salgılanan cinsel hormonların eksikliğinden kaynaklanır AKUT BÖBREKÜSTÜ BEZİ KABUK BÖLGESİ YETMEZLİĞİ Akut hipokortikoadrenalizm adıyla da bilinen bu çok şiddetli hastalık neyse ki çok ender görülür Ağır enfeksiyon hastalıkları sırasında böbreküstü bezini besleyen bir damarın çatlaması sonucunda gelişebilir Neredeyse yalnızca çocuklarda ve yaşlılarda görülen bu biçime Waterhouse-Friederichsen sendromu adı verilir Bir başka olasılık kronik böbreküstü bezi kabuk bölgesi yetmezliği sırasında duyulan aşırı hormon gereksinimiyle sıra dışı olarak hastalığın akut biçime dönüşmesidir Hastalığın bunların hepsinden yeni bir nedeni ise tedavi amacıyla kullanılan kortizonun birden kesilmesidir Kortizon tedavisi sırasında kanda yeterli miktarda kortizon bulunduğu için hipofiz bezi böbreküstü bezlerini uyarmaz Böylece böbreküstü bezleri geçici bir "dinlenme" evresine girer ve dinlenme durumundan çıkıp normal işleyişe dönmeleri için belli bir süre gerekir Dışarıdan verilen kortizon birden kesilince böbreküstü bezleri vücudun kortizon gereksinimini karşılayamaz ve akut böbreküstü bezi kabuk bölgesi yetmezliği gelişir Belirtileri ve tedavisi Hastalığın belirtileri kalp, akciğer, beyin ve sindirim sistemiyle ilgilidir Mide bulantısı, kusma, kan şekeri ve basıncında önemli ölçüde düşme, su ve tuz dengesinde aşırı bozukluklar görülür Günümüzde akut böbreküstü bezi kabuk bölgesi yetmezliği eksik hormonların dışarıdan verilmesiyle ürkütücü bir hastalık olmaktan çıkmıştır Hormon tedavisi hastaların normal bir yaşam sürdürmesine olanak vermektedir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)AILEVI AKDENIZ ATESI Ailevi Akdeniz Ateşi irsi bir bağırsak rahatsızlığıdır Tekrar eden ateşlenme ve iltihaplanma hastalığın özellikleridir Bu rahatsızlıkta karın bölgesinde görülen iltihaplanma nedeniyle Ailevi Akdeniz hastalığına periodik peritonit (belli aralıklarla gelen peritonit) de denir Ailevi Akdeniz hastalığı olan çoğu kimsede belirtiler 5 ila 15 yaş arasında ortaya çıkar Çoğu nöbette ateş vardır Ayrıca, peritonit zatülcenp, ve artrit belirtilerini anımsatan karın zannın göğüs bölgesinin ve mafsalların iltihaplanması gibi belirtiler de görülebilir Ailevi Akdeniz hastalığına yakalanmış olan kimselerin dörtte birinde bacaklarının alt kısmında şişmiş kırmızı bir bölge vardır Bu hastalıkta tekrar eden nöbetler olur Nöbetlerin ağırlığı ve durumu bir olaydan diğerine değişiklik gösterir, birbirinin aynı değildir Ailevi Akdeniz hastalığının sebebi bilinmemektedir Bu hastalığın etkisinde olan kimselerde nöbetler arasında hiçbir belirti görülmez Belirtiler - Ateş, - Karın ağrısı - Göğüs ağrısı, - Mafsal ağrısı, - Bacakların alt kısmında ciltte bozukluklar, Tedavi Antibiyotik ya da kortikosteroid kullanımını da içeren birçok farklı tedavi yöntemi vardır Ancak hiçbirinin etkinliği kanıtlanmamıştırKolşisin kullanımı, birçok hastada hastalığın ataklarının sayısında çarpıcı bir azalmaya yol açmıştır Doktorunuz uzun süre kolşisin kullanımının muhtemel yan etkilerini anlatacaktır |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)AKCIGERDE SIVI TOPLANMASI (PULMONER ODEM) Akciğerdeki toplardamarların içindeki basıncın aşırı bir şekilde yükselerek aşırı miktarda kanın bu toplardamarları parçalayarak alveoller (hava kesecikleri) içine girmesi sonucunda akciğer ödemi (pulmoner ödem) meydana gelir Pulnomer ödemin sebebi genel olarak çok sık olan kalp krizleri, mitral ve aort kapağı hastalıkları ve nadir olmakla birlikte yüksek irtifaya maruz kalmasıdır Acil Belirtiler - Nefes darlığı (ciddi); - Huzursuzluk ve endişe; - Pembe ve köpüklü balgam: - Terleme; - Sararma (beniz sarılığı); Pulmoner ödemde derhal hastaneye kaldırma ve tedavi gereklidir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)AKUSTIK NORONOM (ISITME SINIRI URU) İşitme sinini unu, çok ağın büyüyen selim (kanser olmayan) bir tümör (ur)dür 8inci kafatası sinini üzerinde ekseriyetle kafatasından çıkıp iç kulağın kemik yapısına girdiği yerde oluşur Bu tümöre bazen açı tümörü de denir Çünkü bulunduğu yen beyin parçalarının (cerebellum ve pons) bir açı oluşturdukları yendir Belirtiler - Hafif baş dönmesi - Kulak çınlaması - işitme kaybı Teşhis Eğer hafif baş dönmesi, dengesizlik hissederseniz, kulakta çınlama veya kulakta seslen duyarsanız ve gitgide işitme kaybı başlarsa bu durum işitme sinini unu olabilir Hafif baş dönmesi Menier Sendromundaki gibi tek başına görülen bin belirti değildir Doktorunuz bin işitme gücünü ölçme testi (Odiometri) ve sinirlenle ilgili inceleme yapacaktır Sinirlerde zedelenme varsa bunu bulmak için bin baş röntgeni veya CT (bilgisayarlı tomognafi) muayenesi isteyebilir Tedavi Selim karakterli olduğu halde ve ağır büyümesine rağmen kafatasının içinde hayati önemi olan birçok beyin yapısına bitişik olduğu için bu tümör tehlikeli olabilir Büyüdükçe bu yapılana basınç yapıp zarar verebilir Tek tedavi ameliyatla alınmasıdır |
|