Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> A <<< ABDOMEN:Karın,batın ABORTUS:Çocuk düşürme,düşük ABSANS:Kısa süreli şuur kaybı ABSE:Çevre dokulardan kese tarzında doku ile sınırlı içerisi cerahat ile dolu oluşum ABSORBSİYON:Emilme, örnsindirim, gıdaların barsaklarda absorbsiyonudur denilebilir ADRENALİN:Böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından salgılanan bir hormondur Tabiatta bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır ve etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir AFAKİ:Gözde, lensin olmaması AFAZİ:Beyindeki ilgili alanların tahribi sonucu, konuşma veya konuşulanı anlama yeteneğinin kaybı Disfazi, aynı durumun daha hafif bir formudur AFRODİZYAK:Cinsi arzuyu artırıcı maddeler, ilaçlara verilen isim AFONİ:Ses kaybı Kısmi veya tam olabilir Afoni sebepleri, genellikle konuşma kaslarını kontrol eden sinirlerin hastalığı veya zedelenmesi, boğaz, gırtlak hastalıkları veya nörozdur Histerik afoninin nedeni, şuuraltı, hiç konuşamamak veya özel bir durumda konuşmamamk arzusudur AGLÜTİNASYON:Sıvı bir süspansiyonda, ufak cisimciklerin bir araya gelip birbirlerine yapışmasıdır AGORAFOBİ:Geniş, açık bir sahada yalnız kalınca hissedilen, kontrol edilemeyen bir korkudur AJİTASYON:Kişinin etrafa saldırganlığı, aşırı aktivitesi ile karakterize durum AJİTE:Rahatsız, huzursuz, taşkınlık yapan AKNE:Yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığıdır En çok 14-20 yaşlar arasında görülür ve bu hastalığın tipik belirtileri olan siyah noktalar, sivilceler, gençlerin bu en hassas devirlerinde genellikle psikolojik rahatsızlıklara yol açar Yağ bezlerinin kanalında bir tıkaç oluşur ve bu tıkacın başı sertleşip siyahlaşır Bazen, kanal tıkalı olduğu halde, bez yağ salgılamaya devam eder ve böylece içi yağ dolu bir kist oluşur Siyah noktalara tıpta komedon adı verilir AKONDROPLAZİ:Tedavisi olmayan, sebebi bilinmeyen kalıtsal bir cücelik tipidir Gövde normal büyüklüte olup, kol ve bacaklar anormal derecede kısa ve baş normalden büyüktür AKOMODASYON:Gözün optik sisteminin çeşitli uzaklıklara uyum yaparak net görmenin sağlanması AKRO****Lİ:Beyin tabanında bulunan hipofiz bezinin ön bölümünün aşırı çalışmasına bağlı bir durumdur Büyüme tamamlanmadan, kemiklerin uzaması sona ermeden erken çağlarda baş gösterirse jigantism adı verilen dev görünüm oluşur Bozukluk büyüme çağının bitiminden sonra baş gösterirse, el ve ayakların genişlemesi, çene ve burnun büyümesi ve sesin kalınlaştığı görülür AKUSTİK SİNİR:İşitme siniri AMBLİYOPİ:Gözde belirli bir bozukluk olmaksızın oluşan görme tembelliği AMNEZİ:Hafızanın kısmen veya tamamen kaybolması ANALJEZİK:Ağrı kesici ANEMİ:Kısaca, halk arasında kansızlık olarak bilinen anemi, alyuvarların sayı olarak az olması ve alyuvarların içerisinde bulunan hemoglobin adı verilen maddenin miktarının azlığıdır ANEMİK:Kan değerleri düşük olan, yani kan sayımında eritrosit sayıları ve hemoglobin miktarı düşük olan kişi ANERJİ:Özel bir antijene cevap verilmemesi hali Organizmanın savunma yeteneğinin kaybolması ANESTEZİ:Doktorlar, ameliyat sırasında ağrı duymaması için, ameliyattan önce hastaya bir iğne yapar ya da solunum yoluyla bir gaz verirler Hastanın bilincini yitirerek uykuya geçmesine narkoz, böylece vücudundaki ağrıları duyamayacak duruma gelmesine anestezi, bu duyu yitimine yol açan maddelere de anestezik denir ANKSİETE:İç sıkıntısı, iç daralması ANOSMİ:Koku alamama, nezle grip gibi enfeksiyonlarda olabildiği gibi koku siniri ile ilgili beyin bölgesindeki patolojilerde de görülebilir ANOREKSİ:Anorexia Nervosa, özellikle genç kadınlarda görülebilen, yemek yememek, çok az uyumak, buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar, önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar ANSEFALİT:Beyin iltihabı ANTİENFLAMATUAR:İltihabi reaksiyonu önleyen madde, ilaç ANTİSEPTİK:Mikropları, yani insan, hayvan ve bitkilerin dokularına yerleşerek hastalığa yol açan bakteri, virüs, mantar gibi tek hücreli asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir Antiseptik, antibiyotik ve dezenfektan gibi değişik adlarla anılan birçok madde bu amaçla geliştirilmiştir Ama genel olarak "mikrop" öldürücüler denen bütün bu maddelerin bazı özellikleri ve kullanımları farklıdır ANTİSEPTİKLERİN TARİHİ:İnsanlar, "mikrop kuramının" bulunmasından yüzyıllarca önce neden ve nasıl etki yaptığını bilmeksizin antiseptikleri kullanıyorlardı Örneğin çiğ etin bol tuz ve baharatla yoğrularak sucuk biçiminde saklanması, sebzelerin yoğun bir tuz ve limon ya da sirke çözeltisi içinde bekletilerek turşu yapılması, bakterileri büyük ölçüde yok ederek bu besinlerin bozulmasını önlüyordu Bugünkü antiseptikler ise Louis Pasteur'ün değerli çalışmalarının ürünüdür ANTİSEPTİKLER NASIL ETKİ YAPAR?Kimyasal antiseptiklerin mikroplar üzerinde nasıl etkili oldukları tam olarak açıklanamamıştır Bu maddeler doğrudan doğruya mikrop hücresine girerek yaşamsal işlevlerini engelleyebileceği gibi, mikrop hücresinin dış zarını eriterek de yıkıcı etki gösterebilir Ne var ki birçok antiseptik normal hücreler üzerinde de ayn etkiyi yapar Bu yüzden bu maddelerin dikkatli kullanılması gerekir Bazı antiseptikler ağızdan alındığında ya da vücuda şırınga edildiğinde ağır sonuçlara, hatta ölüme yol açabilir ANTİSPAZMODİK:Spazm çözücü, daha çok iç organlardaki düz kasların kasılmalarını çözen ilaç grubuna verilen isim ANTİSTATİK:Statik elektrik birikimini önleyen madde ANTİTOKSİK:Toksin giderici ANTİTÜSSİF:Öksürük giderici ANTİVİRAL:Virüslara etkili, virusların zararlı etkilerini önleyen ANÜLER:Halka şeklinde ANÜRİ:İdrar çıkaramama ANÜS:Makat, sindirim kanalının bitiş kısmı AORTA:Kalpten çıkan, vücudun en büyük damarı, kalpten çıktıktan sonraki kavisli bölümüne arcus aorta, göğüs ****si içersinde seyreden kısmına torasik aorta ve karın içersinde seyreden bölümüne de abdominal aorta denir AORTİK ANEVRİZMA:Aort damarının her hangi bir bölümünde görülen genişleme APANDİSİT:Kör barsak (apendiks) iltihabı APATİ:Çevre ile anormal derecede ilgisizlik, duygusuzluk, kayıtsızlık APEKS:Uç, tepe, zirve APİROJEN:Ateş yükselmesine neden olan herhangi bir madde taşımayan APNE:Solunumun geçici bir zaman içinde durması APOPLEKSİ:Felç, inme ARAKNOİD:Beynin üzerinin örten ince zar ASETABULUM:Uyluk kemiğinin başının, kalça kemiği ile eklem yaptığı çukurluk ASETİLSALİSİLİK ASİT:Yaygın olarak kullanılan ve bilinen aspirinin kimyasal adı ASİDOZ:Organizmanın asit baz dengesinde asit istikametinde bozulma sonucu ortaya çıkan entoksikasyon tablosu ASO: "Antistreptolizin O" için kullanılan kısaltma Streptolizin, "Hemolitik Streptokok" adı verilen bakterilerin salgıladığı toksinin adıdır Bu toksinin varlığını tespit için yapılan tetkike de kısaca ASO adı verilir ASO, romatizma gibi bazı Hemolitik Streptokok enfeksiyonlarında yükselir bu açıdan teşhis te ASO değerleri önem taşır AŞİL TENDONU:Baldır arka kısmındaki kas grubunun, topuk kemiğine birleşmesini ve ayağın aşağı yukarı hareketini sağlayan yapı(kiriş) ATROPİN:Belladonna (Güzel Avrat Otu) adlı bitkiden elde edilen bir alkaloiddir Tıpta çok değişik kullanım alanları vardır Örneğin, göz dibinin muayenesinde, göz bebeğinin genişletilmesi için, ayrıca anesteziden önce üst solunum yollarında salgıların azaltılması için kullanılır |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> B <<< BAĞIŞIKLIK:Belirli bir mikroorganizmaya karşı vücudun direncidir Aktif ve pasif olmak üzere iki tip bağışıklık (immünite) vardır Aktif immünite, hastalığın, çok hafif de olsa, bizzat geçirilmesiyle oluşur Hastalığa neden olan organizmalar, vücutta antikor reaksiyonları uyandırırlar ve bu reaksiyonlar, bazı vakalarda, hayat boyu devam eder Pasif immünite ise, antikor reaksiyonu uyandırıcak nitelikte, fakat kuvveti azaltılmış veya değiştirilmiş olan mikropların vücuda aşılanmasıyla oluşur BAKTERİ:Tek hücreli mikroorganizmalardır Bunlar, mantarlardan küçük, fakat virüslerden büyüktürler Bazıları hastalık yapıcı, bazıları zararsızdır; bazı bakteriler ise, faydalıdırlar: Örneğin, toprağın nitrojen yapıcı bakterileri Bakteriler, şekillerine göre sınıflandırılabilirler: Coccus'lar yuvarlak, bacillus'lar çubuksu, vibrio'lar virgül şeklinde, spirillum'lar dalgalıdır BAKTERİYEMİ:Bakterilerin veya bakteri toksinlerinin kana geçmesiyle oluşan ateş, titreme ile seyreden klinik tablonun adıdır Eş anlamlı olarak septisemi de kullanılır BALLİSMUS:Kol ve bacakların, istemsiz, şiddetli, atıcı hareketleridir Bu durum, gövdenin yarısında görüldüğü takdirde, "hemiballismus" adını alır BANDAJ:Yara sarmaya veya yaraları kapatan gazları ve tespit edici tahtaları yerinde tutmaya yarayan kumaş parçasıdır BARBİTÜRAT'LAR:Sinir sistemini uyuşturucu etkileri olan maddelerdir BASİL:Çomak şeklindeki mikroorganizmalardır Örneğin Tüberküloz'un etkeni Koch adı verilen basildir BAZAL METABOLİZMA:Vücut yüzeyi birimine göre hesap edilen, istirahat anında sarf edilen enerji miktarıdırVücut yüzeyi şahsın, boyu ve kilosundan hesap edilirTroid bezinin fazla çalışmasında, bazal metabolizma yükselir BATIN:Gövdenin, göğüs ve pelvis bölgeleri arasındaki kısmıdır Göğüsten, bir kas bölme teşkil eden diafragma ile ayrılmış olan batının, alt kısmında pelvis boşluğu ile devamlılığı vardır BELL PARALİZİSİ:Yüz siniri felcidir BENCE-JONES PROTEİNİ:Myelomatosis gibi kemik iliğini ilgilendiren hastalıklarda, idrarla çıkartılan bir cins protein BENİGN:İyi huylu BERİBERİ:B vitamini noksanlığında meydana gelen ağır bir polinevrit BİKONKAV:Her iki yüzeyide konkav, iç bükey veya oyuk olan BİFİD:İki bölüme ayrılmış durumda olan, çatallı, yarık BİFURKASYON:İki dala ayrılma yeri BİLATERAL:Her iki tarafa ait olan, iki taraflı BİLİRUBİN:Hemoglobinin yıkılmasından açığa çıkan kırmızı boya BİLİRUBİNEMİ:Kanda bilüribinin artması BİYOPSİ:Canlı bir dokudan muayene edilmek üzere küçük bir parça alınması BİSEKSÜEL:İki cinsiyetli, hem erkek hem dişi BLEFARİT:Göz kapaklarının, özellikle kenar bölümlerinin iltihabı BONE:Kemik BOTULİSMUS:Basillus Botulismus toksinleri ile meydana gelen zehirlenme BRAKİYALJİ:Kol ağrısı BRADİKARDİ:Kalbin dakikadaki atım sayısının azalması BRONCHİOLİTİS:Solunum sisteminin en küçük fonksiyonel üniteleri olan bronşiollerin iltihabına denir BÜL:Ciltte içi sıvı dolu kabarık oluşumlar Çapları 05 cm'den büyüktür Küçük olanlarına vezikül denir BÜLLÖZ:Büllerden oluşan lezyon |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> C <<< CADUCEUS:Mitolojide Tanrı'nın habercisi olan Merkür'ün asasıdır ABD ordusu tıp mensuplarının sembolü olup, tıp biliminin sembolü olan Eskülap asaından farklıdır Merkür asaının çevresinde iki yılan vardır, Eskülap'ta ise, bir yılan bulunur CAISSON HASTALIĞI:Vurgun Dalgıçlarda ve çok yükselen havacılarda atmosfer basıncının ani değişimlerine bağlı olarak meydana gelir CALCANEUS:Topuk kemiği CANDIDA:Bir mantar çeşidi CERAHAT:Alyuvarlar, bakteri ve yıkılmış doku kalıntıları gibi iltihap ürünlerini kapsayan doku sıvısıdır CERRAHİ:Tıbbın en eski dallarından biridir İlaçla ya da başka tedavi yöntemleriyle iyileştirilemeyen hastalıkların, yaralanmaların, vücuttaki yapı bozukluklarının ameliyatla onarılmasına ya da hastalıklı organı kesip çıkararak iyileştirilmesine dayanır CERUMEN:Kulak kiri İnsan kulağında normal olarak bulunan balmumu kıvamındaki salgıdır Bu salgının fazlalığı, kulak tıkanması ve geçici sağırlığa yol açar CESTODIASIS:Yassı solucan enfeksiyonudur CLAVİCULA:Köprücük kemiği COR:Kalp COXAE:Kalça kemiği |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> D <<< DAKRİYOADENİT:Gözyaşı bezi iltihabı DAKRİYOSİSTİT:Gözyaşı kesesi iltihabı DAKRİYOSİSTEKTOMİ:Gözyaşı kesesinin ameliyatla çıkartılması DAKRİYOSİSTOGRAFİ:Kontrast madde verilerek gözyaşı kesesi ve kanalının radyolojik olarak incelenmesi DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ:Gözyaşı kanalının tıkalı olduğu durumlarda uygulanan, kesenin burun boşluğuna diranajını sağlayan ameliyat DAKRİYOLİT:Gözyaşı taşı DALTONİZM:Renk körlüğü DEBİLİTE:Zeka geriliği DEFEKASYONışkının dışarı atılması DEFEKT:Eksiklik, kusur DEFİBRİLATÖR:Kalbin normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlayan araç DEFLORASYON:Kızlık zarının yırtılması DEFORMİTE:Şekil bozukluğu DEFORMASYON:Şeklini bozma DEKÜBİTİS:Yatalak olanlarda hareketsizlik sonucu sırtta ve kalçalarda açılan yaralar DEKOMPRESYON:Baskı yapan gücün veya baskının kaldırılması DEKONJESTAN:Konjesyonu (şişme) azaltan, dekonjessif DELİRİUM:Zehirlenmeler, ateşli hastalıklar, epilepsi, histeri ve akıl hastalıklarında görülebilen, titreme, hallüsinasyonlar ve saldırganlıkla birlikte bilincin kaybolması tablosuna verilen isim DEMANS:Bunama, muhtelif formları vardırSenil Demans, Presenil Demans, Toxic Demans DEMONSTRASYON:Göstererek öğretme DEJENERASYONokuların normal yapılarının bozulup normal fonksiyonlarını yapamıyacak hale gelmeleri DEMORALİZASYON:Moral çöküntü DEMİYELİNİZASYON:Sinir liflerinin etrafını saran myelin tabakasının kaybı DANSİMETRE:Yoğunluk ölçen cihaz DEONTOLOJİ:Aynı meslek grubunda olan insanların birbirleri ile olan ilişkilerinde uyulması öngörülen ahlaki, moral değerler DEPİLASYON:Kılların çıkartılması işlemi DEPRESYON:Ruhsal ve bedensel çöküntü, isteksizlik DERMABRAZYONeri üzerindeki benler veya yara izlerini ortadan kaldırma amacı ile yapılan kazıma işlemi DERMATİT:Cildin iltihabi durumu DERMATOLOJİ:Cildiye, cilt hastalıklarını inceleyen bilim dalı DERMİS:Ciltte en üst tabaka olan Epidermis'in altındaki tabakaya dermis adı verilir DÜŞÜK:Fetusun, gebeliğin 28 haftasından önce ölümü, ve rahmin dışa atılmasıdır |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> E <<< EDEMA:Ödem, vücudun her hangi bir yerinde hücre dışında anormal su birikmesi EEG:Elektroansefalografi kelimesi için kullanılan kısaltma EFFEKT:Tesir, etki EFFEKTİF:Etkili, tesirli EFERVESAN:Suya atıldığı zaman küçük gaz kabarcıkları çıkartarak köpüren, eriyen EFFÜZYON:Vücut boşluklarında veya doku içerisinde sıvı birikmesi "Plevral effüzyon" iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesidir EKG:Elektrokardiogram kelimesi için kullanılan kısaltma EKİNOKOK:Köpek ve kurtlar, nadiren kedilerde bulunan bir parazit olup larvaları memeli canlılarda büyüyerek hidatik kistleri yaparlar EKLAMPSİ:İlerlemiş gebeliklerde veya doğumdan hemen sonra yüksek kan basıncı, ödem ve idrarda protein yükselmesi ile karekterize nöbetler ve önlem alınmazsa bilincin kaybolması hali EKO:Yankı EKOKARDİYOGRFİ:Kalp, damar sisteminin teşhisinde kullanılan ultrasonik bir yöntem EKOKARDİYOGRAM:Ekokardiyografi yoluyla elde edilen çizelge EKOENSEFALOGRAM:Beynin ekoensefalografi ile elde edilen çizelgesi EKOLALİ:Hastanın kendisine söylenilen sözleri anlamsız şekilde aynen tekrarlaması EKSİZYON:Bir dokunun çıkartılıp atılması EKTAZİ:Genişleme Örn Bronşektazi EKTODERMerinin en dış tabakası EKTOPİ:Her hangi bir organın normal bulunması gereken yerde değilde, vücudun başka bir yerinde olması hali EKTROPİON:Göz kapaklarının serbest kenarlarının dış tarafa kıvrılmaları EKZEMAeride kızarıklık, şişme, veziküller, kaşıntı gibi belirtilerle görülen daha çok psikosomatik nedenli cilt rahatsızlığı Akut ve Kronik diye ayrıldığı gibi Yaş ve Kuru ekzema cinsleri de vardır ELEKTROANSEFALOGRAFİ:Beynin elektriki faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi ELEKTROKARDİOGRAFİ:Kalp adelesinin faaliyetlerinin grafik olarak gösterilmesi ENDOKRİNOLOJİ:İç salgı bezlerinin fonksiyonlarını, normal dışı çalışma sonucu oluşan hastalıklarını ve bunların tedavilerini inceleyen tıp dalıdır ENDOKRİNOLOG:Endokrin sistemin yapı, patolojileri ve tedavisi konusunda uzman kişi ENSEFALON:Beyin ENVAZYON:Yayılma, örneğin kafatasındaki bir tümörün beyin dokusuna envazyonu denince tümörün beyine yayılması kastedilir EPİTEL:Organ ve vücut yüzeylerini örten hücre tabakası EROZYONeri veya mukozada görülen, sınırlı bir bölgede epitel kaybı, yüzeyel yaralar Örneğin; Cervical erozyon, halk arasında rahim ağzında yara olarak bilinir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> F <<< FALLOP TÜPLERİ:Her biri yaklaşık 10 ar cm uzunluğunda, uterusun üst köşelerinden yumurtalıklara kadar uzanan iki borudur Tuba uterina veya uterus tüpleri de denir FALLOT'S TETRALOGY:Kalbin doğumsal bir anomalisine verilen isim FALKS SEREBRİ:Beynin sağ ve sol yarı kürelerini birbirinden ayıran, orağa benzediği için bu isim verilen kalın zar FAMİLYAL:Irsi, kalıtsal, herediter FARİNKS:Yutak FASİAL SİNİR:Yüz siniri, yedinci kafa çifti FASİAL PARALİZİ:Yüz siniri felci, bu sinirin felcinde yüzün yarısı kısmen hareketsiz ve ifadesiz kalır Santral ve Periferik olmak üzere iki türlü olur FAT:Yağ FATAL:Öldürücü, ölümle sonuçlanan FEBRİL:Ateşli, hummalı FEKALİT:Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı FEÇESışkı FEMUR:Uyluk kemiği FERMENT:Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler FERMENTASYON:Mayalanma FERRİTİNemir elementinin vücutta depo edilen şekli FERTİL:Gelişme yeteneği olan, doğurabilen FERTİLİTEoğurma yeteneği, verimlilik FETUS:Üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen isim FETAL:Fetus'a ait FİBRİN:Kanın pıhtılaşmasına yarayan albumin cinsinden bir madde FİBRİNEMİ:Kanda fibrin bulunması FİBRİNÜRİ:İdrarda fidrin çıkması FİBROM:İyi huylu bağ dokusu uru FİBRO-SARKOM:Bağ dokusunun kötü huylu tümörü FİBRÖZ:Lif dokusu FİBULA:Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder FİLARİA:Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur FRENİK SİNİR:Nervus Frenicus Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diafragmanın sinirine verilen addır |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> G <<< GALAKTEMİ:Kanda süt bulunması GALAKTOSEL:Memede, içi süt dolu kist GALAKTORE:Memeden kendiliğinden süt gelmesi GALAKTOZ:Süt şekeri GALAKTOZÜRİ:Gebelerde idrarla galaktoz çıkması GALAKTÜRİ:İdrarın süt görünümünde çıkması GANGLİON:Lenf bezi, bazı ufak urlara verilen isim GANGRENokunun ölmesidir, ancak halk arasında daha çok bir uzvun vücuda bağlıyken ölmesi anlaşılır GASTRİT:Mide iltihabı GASTRODÜODENİT:Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı GASTROENTERİT:İshalle seyreden mide barsak iltihabı GASTROENTEROLOJİ:Mide, barsak hastalıkları bilgisi GASTROENTERELOG:Mide, barsak hastalıkları mütehassısı GASTROSKOPİ:Hastaya yutturulan bir kamera ile midenin görerek muayene edilmesi GASTROİNTESTİNAL:Mide - barsak GASTROLİT:Mide taşı GASTRO****Lİ:Midenin genişlemesi GASTRONOMİ:İyi yemek yeme bilimi GASTROPTOZİS:Mide düşüklüğü GİARDİA:Tek hücreli organizmalardandır Esas adı Giardia Lamblialis olup, sindirim sisteminde yerleşir GİARDİASİS:Giardia İntestinalis adlı mikroorgnizmanın sebep olduğu hastalık |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> H <<< HABİTÜEL:İtiyadi, alışkanlığa bağlı HALLÜSİNASYON:Gerçekte olmayan şeyleri algılamak HALLUKS:Ayak başparmağı HALOTAN:Anestezik bir madde HAMARTOM:Yeni oluşmuş kan damarlarında meydana gelen tümör HAMARTROZ:Eklem boşluğuna kan dolması HAŞİŞ:Esrar, haşhaş HEMATOM:Organ içerisinde veya aralarında kan birikmesi HEMORAJİ:Kanama HEMAGLÜTİNASYON:Kan yuvarlarının aglütinasyonu HEMANJİEKTAZİ:Kan damarlarının genişlemesi HEMANJİOM:Kan damarlarından dogan urlar HEMATEMEZ:Kan kusma HEMATOSEL:Testis torbalarında kan birikmesi HEMATOLOG:Kan hastalıkları uzmanı HEMATOMİYELİ:Omurilikte kanama HERPES:Uçuk, içi sıvı dolu vezikül HERPES SİMPLEKS:Aynı adı taşıyan virüsün sebep olduğu çeşitli deri ve mukoza bölgelerinde yaygın, küçük, içi sıvı dolu oluşumlar ile belirgin virütik enfeksiyon HİLER:Hilus'a ait Örneğin, Hiler Lenf Adenopati denildiği zaman Hilus'a komşu lenf bezlerinde büyüme anlaşılır HİLUS:Organlarda büyük damar ve sinirlerin, akciğerlerde solunum yollarının giriş kapısı HİPERKROMAZİ:Pigment fazlalığı gösteren HİPOFİZ:Beyin tabanında burun arkasının üst kısmına uyan bölgede hormon salgılayan bir bezdir HİPOSPADİAS:Penisin doğumsal bir şekil bozukluğudur İdrar yolunun son kısmı olan üretra'nın dışa açılan deliğinin normal yerinde değil, penisin alt yüzünde herhangi bir yerde olması halidir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> I <<< İHTİYOZİS:Cildin pul pul ve kuru oluşu ile kendini gösteren bir hastalık İDİOPATİK:Oluşumunda bir sebeb gösterilemeyen İKTER:Sarılık İKTUS:İnme darbe İDİOToğuştan aptal İLEİTİS:İnce barsak iltihabı İLEUM:İnce barsağın son bölümü İLEUS:Barsak tıkanması İLLUZYONışarıdan gelen görsel uyarıların olduklarından faklı algılanması İMBESİL:Geri zekalı İMİTASYON:Taklit İMMATÜR:Tam gelişmemiş İMMİNENT:Tehdit eden İMMİNENT ABORTUSüşük tehdidi altındaki gebelik İMMOBİL:Hareketsiz İMMÜN:Bağışık,bulaşıcı hastalıktan muaf İMMÜNİTE:Bağışıklık,muafiyet İMMÜNİZE:Bağışık kılmak İMMÜNOLOJİ:Bağışıklığı inceleyen bilim İMMÜNOLOG:Bağışıklık uzmanı İNFLAMASYON:Çeşitli mikrobik ajanlar veya toksinlerine karşı vücudun göstermiş olduğu; hararet artması, kızarıklık ile karakterize iltihabi reaksiyon İNTERMEDİER:Arada oluşan, meydana gelen İNTRAEPİTELİAL: Epital hücreleri içerisinde |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> K <<< KAKOZMİ:Pis koku KALYUM:Potasyum KARDİAK:Kalbe ait KARİNA:Trakeanın (nefes borusu), sağ ve sol akciğerlere girmeden önce ikiye ayrıldığı kısıma verilen ad KAŞEKSİ:Genel sağlık durumunun bozukluğu ile ilgili ileri derecede zayıflama hali KATABOLİZMA:Maddelerin yüksek terkiplerinin, dokularda yakılarak daha basit terkipte maddeler meydana gelmesi KELOİD:Eski bir kesi veya ameliyat yerinde aşırı nedbe dokusu oluşmasıdır KERATİN:Tırnak ve boynuzun ana maddesi KERATİNİZASYON:Boynuzlaşma KERATİT:Kornea iltihabı KERATOMA:Nasır KERATOMETRE:Kornea kavislerini ölçmekte kullanılan alet KERATOPLASTİ:Matlaşmış korneanın yerine başkasından alınan korneanın konulması ameliyatı KERATOSKOP:Korneayı muayene aleti KERNİCTERUS:Yeni doğanın şiddetli ikterinde beynin bazı çekirdeklerinin bilüribinin etkisiyle toksik degenerasyonudurÇocukta zeka geriliği ve spastisite görülebilir KETONEMİ:Kanda keton cisimciklerinin bulunması KETONÜRİ:Idrarla keton çıkarılması KIZAMIK:Salgın yapan virütik bir çocukluk çağı hastalığıdır KİFOZ:Omurganın açıklığı öne bakan kanburluğuna verilen ad KİST:Etrafı membranla (zar) çevrili içi sıvı dolu oluşumlar Büyüklükleri muhtelif olup vücüdun her tarafında oluşabilir KİST HİDATİK:Bazı organlarda (daha çok karaciger, akciğer , beyin) ekinokok adı verilen parazitlerin neden olduğu içi berrak su görünümünde kistler KİST SEBASE:Yağ bezlerinin büyümesi sonucu deri altında oluşan kistler KLOSTROFOBİ:Kapalı yerlerden sebebsiz yere korkma reaksiyonudur KLEPTOMANİ:İhtiyacı olmaksızın patalojik çalma dürtüsüne verilen addır KOCH BASİLİ:Tüberküloz basiline, bulanın adına izafeten verilen ad KOLESTEROL:Hayvansal ve bitkisel yağların içerisinde bulunan, karaciğer tarafından sentez edilen bir maddedir Kanda normalden fazla bulunması halinde, damar sertliğine neden olur, ve bazanda safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar KORPUS:Gövde KÜRTAJ:Küretajın kelime anlamı kazımaktır Ama burada adı geçen Kürtaj halk arasında, küçük hamileliklerde rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahele ile alınması kastedilmektedir Kürtaj ayrıca teşhis amaçlı da yapılabilir Yani rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmeside kürtaj olarak adlandırılır |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> L <<< LABİL:Kararsız, çabuk değişen LAKTASYON:Annenin süt verme devresi LAKRİMA:Göz yaşı LAKÜN:Küçük boşluk, delik LAGOFTALMİ:Göz kapaklarındaki bozukluk nedeniyle gözlerin tam kapanmaması hali LAP:Lenfadenopati'nin kısaltılmış şeklidir Lenfadenopati, lenf bezlerinde büyüme anlamına gelir LAPARATOMİ:Teşhis amaçlı veya ameliyat için karın boşluğunun açılması LAPAROSKOPİ:Ucunda kamera olan, laparoskop denilen aletle karın boşluğunun endoskopik incelenmesi LARVA:Tırtıl, kurtçuk LARENKS:Gırtlak LARENJİT:Larenks iltihabı LARENGOSKOP:Bogazın muayenesine yarayan aynalı ışıklı alet LARENGOSKOPİ:Gırtlağın içinin larengoskop ile muayenesi LENFOMA:Başlangıcını lenfoid dokudan almış ur LEZYON:Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk LİGAMENT:Vücudun muhtelif eklemlerinde, organlarında bulunan bağlara verilen isimdir |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> M <<< MAKRO:Büyük MAKROSEFALİ:Başın (beynin) normalden büyük olması MAGNET:Mıknatıs MALABSORBSİYON:Emilimin bozuk oluşu MALADİ:Hastalık MALASİ:Keyifsizlik, kırıklık MALARYA:Sıtma MALE:Erkek MALFORMASYON:Kusurlu oluş, sakatlık MALFONKSİYON:Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması MALİGN:Habis, kötü huylu MALLEOL:Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim MALLEUS:Orta kulaktaki çekiç kemik MALNUTRİSYON:Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir MALPRAKTİS:Tıpta yanlış, özensiz tedavi MASTEKTOMİ:Ameliyatla memenin alınması MAMİLLA:Meme başı MAMOGRAFİ:Meme filmi MANDİBULA:Alt çene kemiği MANİ:Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık MANİFEST:Aşikar, gizli olmayan MARFAN SENDROMU:Sebebi bilinmeyen herediter genetik bir hastalık MARİHUANA:Esrar MASTEKTOMİ:Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle alınmasıdır Basit mastektomi sadece meme dokusunun çıkartılmasıdır Radikal mastektomi ise, kanser vakalarında baş vurulan memeyle birlikte, memenin altındaki kasların ve koltuk altındaki lenf bezlerinin de çıkartılmasıdır MASTİTİS:Memenin iltihabıdır, emziren annelerde sütün birikmesi nedeniyle veya meme başındaki çatlak nedeniyle sık rastlanan bir durumdur MASTOİDEKTOMİ:Mastoid hücrelerin iltihaplanması nedeniyle mastoid kemiğin çıkartılması ameliyatıdır MASTOİDİT:Kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki,mastoid hücrelerinin iltihabıdır Genellikle orta kulak iltihaplarını takip eder MAZOHİST:İşkenceden zevk alan, işkence tarzı hareketlerden cinsel haz duyan MENENJİT:Beyin zarlarının (Meninkslerin) iltihabıdır MENOPOZ:Adetten kesilme MENSTRUAL:Menstruasyonla ile ilgili, adet görme ile ilgili MENSTRUAL SİKLUS:Adet görme dönemleri, iki adet arası MENTRUASYON:Adet görme, ay başı (bayanlarda periodik kanama) MENTAL RETARDASYON:Zeka gelişiminde gerilik METASTATİK:Metastaz yapmış lezyona verilen isim (Başka bir organdan atlamış tümöral oluşum) METASTAZ:Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin, vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır MİTOZ:Hücre bölünmesi MİYOM:Uterus adalesinin iyi huylu tümörüdür MUKOLİTİK:Mukus'u eriten anlamındadır Yani, akciğerlerde oluşan ve katılığı nedeniyle çıkarılmakta güçlükle karşılaşılan mukus'un (balgam) kıvamını azaltarak, atılmasını sağlayan ilaçlar MUKOZA:Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> N <<< NARKOANALİZ:Psikanalize yardımcı olmak amacıyla, bir narkotik ilacın kullanılmasıdır NARKOLEPSİ:Önüne geçilemiyecek kadar şiddetli uyuma eğilimi NARKOZ:Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik madde verilerek uyuşturulmasıdır NARKOTİK:Uyutucu, uyuşturucu NARSİZM:Kendi kendini sevmek anlamına gelirAslında gelişimin normal bir safhasını teşkil eder,ancak hayatın ileri devrelerinde varlığı anormal sayılır NATALoğuşa ait NAZAL KEMİK:Burun kemiği NAZOFARİNKS:Burnun arka kısmı ile yutağın komşuluk yaptığı bölge NATRİUModyum NATUREL:Normal, tabii NAUSEA:Mide bulantısı NEBULİZER:Sıvıyı püskürterek uygulamaya yarayan alet NEONATAL:Yeni doğana ait NEOPLAZİ:Patalojik anlamda yeni doku oluşumu NÖROLOJİ:Asabiye, sinir hastalıkları NÖROŞİRÜRJİ:Beyin cerrahisi NODÜL:Yuvarlak, çapı 1 cm'den küçük patolojik oluşumlar |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> O <<< OBDUKSİYON:Otopsi OBEZ:Şişman OBEZİTE:Şişmanlık OBJE:Görülebilen veya dokunulanilen herhangi bir şey OBJEKTİFuyulup, görülebilen, idrak edilebilen OBLİTERASYON:Vücuttaki boşlukların tıkanması OBSERVASYON:Müşahade OBSESYONaimi endişe,fikri sabit, nöroz OBSTRÜKSİYON:Tıkanma, engel OBSTETRİoğum bilgisi ODİOGRAM:Kulağın işitme gücünün kaydıdır, odiometri cihazı ile ölçülür OEDİPUS KOMPLEKSİ:Erkek çocuğun annesine karşı duyduğu bilinçsiz yakınlık nedeniyle babasını kıskanması ve bununla ilgili ruhsal bozukluklar kompleksine verilen isimdir ODONTOİDiş şeklinde OFTALMİK:Göze ait OFTALMOPLEJİ:Göze ait sinirlerin felci sonucu göz kapağının düşmesi ve gözün hareket edememesi ile birlikte oluşan tablo OFTALMOLOJİ:Göz ve göz hastalıkları ile uğraşan bilim dalı OFTALMOSKOP:Göz içi muayenesinde kullanılan bir alet OFTALMOSKOPİ:Oftalmoskop ile gözün içinin muayene edilmesi OFTALMOLOJİST:Göz hastalıkları uzmanı, göz mütehassısı OFTALMOTONOMETRİ:Göz içi basıncın ölçülmesi OKKULT:Gizli, kapalı OKLUDE:Kapalı, tıkalı OKSİPUT:Başın arka kısmı OKULOMOTORYUS:Gözü hareket ettiren sinirlerden birisidir(3kafa çifti Nervus Oculomotorius) OKÜLER:Göze ait OLEKRANONirsekteki çıkıntı OLFAKTORYUS:Koku siniri(Nervus Olfactorius) OLİGÜRİ:İdrarın normalden az çıkartılması OLİGO:Geri,küçük OLİGODENDROGLİOMA:Sinir sistemi destek dokusuna ait, özellikle beyincikte görülen kötü huylu tümör OLİGOSPERMİ:Menide spermatozoidlerin normalden az oluşu OMENTUM:Karın içerisinde, barsakları örten oluşum ONANİZM:Genital organlar ile oyna***** kendi kendine tatmin ONKOLOJİ:Tümöral oluşumlarla ilgili bilim dalı OPAKonuk, şeffaf olmayan OPERABL:Ameliyat edilebilir, ameliyat edilmekle halen bir şansı olan ( aksi; inoperabl ) OPERASYON:Cerrahi müdahale, ameliyat OPİAT:Afyonlu ilaç, uyuşturucu OPİSTOTONUS:Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici ) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali ( Örn Tetanozda ) OSTEOGENESİS:Kemik oluşumu, kemiklerin gelişimi OSTEOGENESİS İMPERFEKTA:Kemiklerin kolayca kırılacak şekilde gevrek oluşu ile karekterize kalıtsal nitelik gösteren hastalık OSTEOJENİK:Kemik yapıcı OSTEOİD:Kemik gibi, kemiğimsi OSTEOLİZ:Kemiğin çürümesi, nekrozu, erimesi OSTEOMALASİ:Kemiklerin yumuşaması ile karekterize bir hastalık OSTEOMİYELİT:Kemik iltihabı OSTEOFİT:Kemiklerde patalojik olarak oluşan çıkıntı şeklindeki oluşumlar OSTEOPLASTİ:Kusurrlu kemiği düzeltme veya sağlam kemikle değiştirme ameliyatı OVOBLAST:Yumurtanın geliştiği hücre, yumurta hücresi OVOSİT:Olgunlaşma devresinden önceki dişi cinsiyet hücresi OVÜLASYON:Kadınlarda yumurtalıklarda ovüm'ün (Yumurtanın) atılmasıdır Ovülasyon genellikle adet dönemlerinin ortasına rastlayan 11-14 günler arasında olur |
Tıp Terimleri (Sözlük) |
10-10-2012 | #15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tıp Terimleri (Sözlük)>>> Ö <<< ÖDEM:Vücutta anormal miktarda su toplanmasıdırKalp, damar ve böbrek hastalıklarının bir belirtisi olabildiği gibi bazı allerjik durumlarda ve beyin travmalarında ciddi sonuçlar doğurabilir ÖDİPUS KOMPLEKSİ:Bkz ODİPUS KOMPLEKSİ ÖSTAKİ BORUSU:Orta kulakla nazofarenksi birleştiren, atmosfer basıncı ile orta kulak içi basıncı dengeliyen yola verilen isimdir ÖSTROJEN:Yumurtalıklardan salgılanan ve insanlarda sekonder cinsel karakterlerin gelişmesini sağlıyan hormondur ÖTENAZİ:Kısaca ölüm hakkı da denilebilirTedavisi mümkün olmayan kronik hastalıklarda, hayattan umudunu kesmiş hastanın ağrısız bir metotla ölümüne izin verilmesidirYasal değildir ÖZEFAGUS:Yemek borusuna verilen isimdir, yutak ile mideyi birleştirir |
|