Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
göz, hastalıkları

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...





Göz kuruluğu




GÖZ KURULUĞU NEDİR?

Bazı insanlar gözlerini ıslak ve rahat tutacak kadar göz yaşı salgılayamamaktadır Batma, yanma, dumandan aşırı derecede rahatsız olma gibi şikayetleri olabilmektedir Kontak lens kullanımınıda zorlaştırmaktadırGözdeki yaşarmada kuru gözün bir belirtisi olabilmektedirTemel salınan göz yaşında azlık varsa göz yaşı bezinde irritasyona bağlı olarak daha fazla göz yaşı salgılanacaktır Böylece göz genel olarak kuru olsada sulanma nedeniyle gerçek sorun maskelenecektir


Gözyaşının yapısı nasıldır?


Ağladığımızda yada gözümüz tahriş olduğunda gözyaşımız akar ancak aslında gözyaşının daha önemli görevleri vardır Gözyaşından meydana gelen ince bir tabaka gözümüzü kırpmamızla birlikte gözümüzün üst kısmını kaplar ve korneanın üzerinin düz ve temiz kalmasını sağlar Göz yaşı tabakası olmasa net görmemiz mümkün olmayacaktır


Gözyaşı film tabakası 3 ayrı bölümden oluşmuştur: yağlı, sulu ve mukuslu bölümler


Dıştaki yağlı kısım gözkapak kenarındaki meibomian bezlerinden salınır Bu kısmın görevi gözyaşının üstünün düz kalmasını sağlamak ve buharlaşmasını önlemektir


Ortadaki sulu kısım 3 tabakanın en kalınıdır ve göz yaşının normalde bildiğiniz kısmını oluşturur Bu bölüm gözün ve göz kapağının üstünü kapatan ince bir zar olan konjunktivadan ve göz yaşı bezinden kaynaklanmaktadır ve yabancı cisimlerden gözü temizlemektedir


En içteki tabakada konjunktiva tarafında üretilir Bu kısım suyu göz üzerine eşit olarak dağıtır ve korneanın hep ıslak kalmasını sağlar Mukus olmasaydı gözyaşı göze yapışmayacaktı


Göz yaşının farklı tipleri nelerdir?


2 farklı gözyaşı vardır: gözü sürekli ıslak tutan bazal sekresyon ve ağladığımızda ve gözümüz tahriş olduğunda salınan refleks sekresyon


Kuru gözün nedeni nedir?


Yaşla birlikte gözyaşı salgılaması azalacaktır Her iki cinstede gözüksede bayanlarda menapozdan sonra dahada fazla gözükmektedir


Kuru göz ayrıca artrit, ağız kuruluğu ile beraber görülen sjögren sendromundada görülebilmektedir Birçok ilaçta göz kuruluğuna neden olabilmektedir


Kuru göz tanısı nasıl konmaktadır?


Göz doktorları bu tanıyı kolaylıkla koyabilmektedir Gerek hastanın şikayetleri gereksede biyomikroskop muuayenesi yeterlidir Bazı durumlarda göz kapağının içinekonulan özel bir kağıt ile yapılan schirmer testi ile göz yaşı salınım miktarıda tespit edilebilir


Tedavisi nasıldır?


Eksik olan gözyaşı suni gözyaşları tarafından tamamlanabilmektedir Bunun yeterli olmadığı bazı durumlarda gözyaşı kanallarıda tıkanabilmektedir


Bunlarla birlikte bulunduğunuz ortam nemli tutulmalı, sıcak ortamlardan kaçınmalı, sigara dumanından uzak durulmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Glokom göz tansiyonu nedir




GLOKOM, GÖZ TANSİYONU NEDİR?



Glokom özellikle ileri yaşlardaki önemli bir körlük nedenidir Ancak hastalığa erken tanı konduğu zaman körlük yapması engellenmektedir


Bir çok insan glokomun göz tansiyonuyla bir ilişkisi olduğunu bilmektedir Aslında glokom beyine gördüklerimizi ileten görme sinirinin hastalığıdır


Optik sinir elektrik ileten kablolara benzemektedir İçinde binlerce lif bulunmaktadır Her lif beyine görmemizi sağlayan mesajlar iletmektedir Glokom bu liflere zarar vermekte ve görme alanımızda kör noktaların oluşmasına neden olmaktadır İnsanlar bu kör noktaları çok ileri seviyelere ulaşana kadar farketmemektedir Tüm sinir hasar görünce körlük meydana gelir


Erken teşhis ve tedavi optik sinir hasarı ve körlüğün meydana gelmesinin önlenmesinde büyük önem taşımaktadır


Glokomun nedeni nedir ve belirtileri nelerdir?


Vücutta kan nasıl dolaşıyorsa gözün içindede aköz hümör adını verdiğimiz berrak bir sıvı dolaşmaktadır Sıvının hareketi sürekli açık bir musluk ve lavaboya benzemektedir Eğer lavabo tıkanırsa su birikmeye başlar ve basınç artar


Glokomun tipleri nelerdir?

Kronik açık açılı glokom: En sık olan tipdir (%90) Drenaj açısının basitce yaşlanmasına bağlı oluşur Bu yaşlanma yavaşca göz tansiyonunun yükselmesine neden olur Bu yavaş yükseliş belirtiye neden olmaz ve tanının konulması ileri derecede kayıp olana kadar gecikebilir Görmedeki kayıp ancak ileri bazı testler yapılarak bulunabilir


Açı kapanması glokomu Drenaj açısının aniden kapanmasıyla oluşur Bu lavaboyu aniden bir kağıt ile tıkamaya benzer Basınç birdenbire yükselir Gözde iris bu kağıt görevini yaparGöz basıncı aniden yükselir Bu durumda çeşitli semptomlara yol açar:


Görme bulanıklığı


Gözde aşırı derecede ağrı


Başağrısı


Işık çevresinde renkli halolar


Mide bulantısı ve kusma




Sekonder glokom: Drenaj açısını ikincil bir hastalığa bağlı olarak bozulmasından meydana gelir


Yaralanmalar


Steroid gibi çeştli ilaçlar


Tümörler


Enflamasyonlar


Anormal kan damarları


Konjenital glokom: Nadir gözüken bu durumda bebeklerde drenaj açısı doğuştan bozuk olarak gelişmiştir Aileler bu durumdan;


Göz büyüme


Gözün ön kısmının bulanıklaşması


Sulanma ve ışıkta gözü kapatma gibi belirtilerle şüphelenebilirler


Glokom tanısı nasıl konur?


Bu durumun tanısı sadece göz doktorlarınca konabilmektedir Bu hastalığın tedavisinide sadece göz doktorları verebilmektedir Tonometre adı verilen cihazlarla göz tansiyonunuz ölçülür, optik sinir göz dibi muayenesinde incelenir ve gerekirse görme alanı testiniz yapılır Testler göz doktoru tarafından gerekli görülen hastalara yapılmaktadır


Glokom için hangi risk faktörleri bulunmaktadır?


İleri yaş


Ailede glokom öyküsü


Sigara


Şeker hastalığı


Hipertansiyon


Myopi


Uzun süreli kortizon tedavisi


Göz yaralanmaları


Bunlar normal insanlardan daha fazla glokom gelişme riskiniz olduğunu belirtmektedir Düzenli şekilde göz muayenesine gitmeniz gerekmektedir


Glokom nasıl tedavi edilmektedir?


Glokom ile gözde oluşan hasar geri döndürülemez ancak kullanılan damlalar, haplar, lazer ve cerrahi tedavi ile hasarın ilerlemesi engellenir


Hangi ilaçlar kullanılır?


Glokom genelde günde 1-2 defa kullanılan damlalar aracılığıyla tedavi edilir Bu damlaların bazıları göz basıncını aköz humor salınımını azaltarak, bir kısmıda drenajı arttırarak etki eder


Bu ilaçların düzenli aralarla kullanılması önemlidir Damlaların çeşitli yan etkileri olmaktadır


Gözde batmalar


Kırmızı göz


Başağrısı


Nabız ve solunum düzeninde değişiklikler


Kullanılan haplar ise


Parmaklarda uyuşmalar


Uyuklamalar


İştah azlığı


Bağırsak alışkanlıklarında bozulma


Böbrek taşları


Kansızlık ve kanamalara yol açabilmektedir


İlaçları kullanıyorsanız yukardakiler gibi belirtileriniz varsa doktorunuzla irtibata geçmeniz gerekmektedir


Ameliyat olmam gerekirmi?


Glokom hastaları, göz doktorunun artık tıbbi tedavinin yetersiz olduğuna karar verdiği zaman, ameliyat olmak zorunda kalırlar Bu ameliyatta aközün drene olması için yeni bir kanal açılmaktadır Bunun haricinde tedavide çeşitli durumlarda lazerde kullanılabilmektedir


Ne kadar zamanda bir kontrole gelmem gerekmektedir?


40 yaşından sonra düzenli bir şekilde her 3 - 5 yılda bir kontrol edilmesi gerekmektedir


Ailenizde glokomlu biri varsa, daha evel ciddi bir göz travması geirdiyseniz, steroid kullanıyorsanız 1 - 2 yılda bir kontrole gitmeniz gerekmektedir


Unutmayınki glokom tedavisini başarısı sizin verilen ilaçları düzenli kullanmanıza bağlıdır Asla doktorunuza danışmadan ilaçlarınızı kullanmayı bırakmayın Kendi görmenizi gene kendinizin koruyacağınızı unutmayın!

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Göz hastalıkları nda lazer tedavisi




LAZER HANGİ DURUMLARDA GÖZ HASTALIKLARINDA KULLANILIYOR?


Lazer göz hastalıklarının birçoğunda başarıyla kullanılmaktadır Lazer kelimesi Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation kelimelerinin baş harflerinden gelmektedir Özel bir materyalden elektrik geçirildiğinde ortaya çıkan konsantre bir ışık demetidir


Lazerin rengi ve ismi hangi materyalin kullanıldığına bağlıdır


Argon gaz: mavi-yeşil

Krypton gaz: kırmızı veya sarı

YAG (ytrium-aluminyum-garnet): görülmez infrared

Excimer Lazer: Argon florid gazı Ablazyon yaparak etki eder

Lazer nasıl çalışır?


İki farklı tipte lazerin etkisinden faydalanılarak gözde tedavi amaçlı kullanılmaktadır


Termal lazer:


Kanayan kan damarlarını tıkamak için

Tümör gibi anormal dokuları yoketmek için

Retinayı gözün arkasına yapıştırmak için

Fotodistruptive lazer:


Görmeyi engelleyen zarları gözde kesmek için

Gözün dış yüzeyinin şeklini değiştirmek için

Oftalmolojide lazer kullanmanın avantajları nelerdir?


Ameliyatlarda olduğu gibi mikrop kapma riski yoktur

Hastanede hastayı yatırmadan ayaktan müdehale edilebilir

Cerrahın kontrol kabiliyeti üst seviyededir

Hangi hastalıklar lazer ile tedavi edilebilmektedir?


Retinal yırtıklar yada delikler:


Gözün arkasında bulunan retina ışığı hissetmemiz sağlamaktadır Retina yırtıldığında gözden ayrılma riskine sahiptir(daha fazla bilgi için dekolman bölümüne bakabilirsiniz) Bu duruma dekolman denmektedir ve körlüğe neden olabilmekte olan çok ciddi bir durumdur Bu durum gözde ışık çakmalarına ve uçuşmalara neden olmaktadır ( daha fazla bilgi için tıklayınız )


Çoğu retinal yırtık dekolmana yol açmadan önce yakalanırsa argon yada krypton lazer ile tedavi edilebilmektedir Lazer ile retina arkasına yapıştırılmakta ve yerinden kalkması önlenebilmektedir Eğer retina dekole olursa artık lazer faydalı olmayacaktır ve ameliyat gerekecektir


Diabetik retinopati:


Diabet en başta gelen körlük nedenlerinden biridir Diabet retinada anormal kan damarlarının oluşmasına neden olmaktadır Bu damarlar sızıntıya ( makula ödemine) yada kanamalara neden olmaktadır Lazer ile bu damarlar tıkanmakta ve daha ileri seviyede görme kaybının oluşması önlenmektedir Ayrıca yeni oluşmaya başlamış olan damarların gelişme hızlarıda yavaşlatılabilmektedir Daha fazla bilgi için tıklayınız


Makula dejenerasyonu:

Makula gözün merkezinde retinada bulunan detayları görmemizi sağlayan bölgedir Makula dejenerrasyonu sadece bu bölgeyi etkilemekte ve merkezi görmemizi örneğin okuma yeteneğimizi azaltmaktadır


Çoğu insanda bulunan kuru tipte makula dejenerasyonuna lazer ile yardımcı olunamamaktadır %10 hastada bulunan yaş tipte makula dejenerasyonunda ise kanamaya ve skar dokusunun oluşmasına neden olan anormal damar oluşumları seçilmiş vakalarda lazer ile tedavi edilebilmektedir Lazer damarları tıkamakta ve daha ileri seviyede hasar oluşmasını önlemektedir Daha fazla bilgi için





Glokom:


Basitce tanımlanırsa göz içerisindeki basınca bağlı olarak görme sinirinin hasarlanmasına neden olan bir hastalıktır Erken tanı konulursa körlük önlenebilmektedir Kullanılan damarlar ve haplara ek olarak çeşitli hastalarda lazer göz basıncını düşürmek içinde kullanılabilmektedir Daha fazla bilgi için tıklayınız


Katarakt cerrahisinden sonra:


Katarakt ameliyatından sonra arka kapsülde kesafet gelişebilmektedir Burası lazer ile açıldığı zaman görme tekrar eski netliğine kavuşmaktadır Ancak lazer katarktı tedavi etmekte kullanılmamaktadırDaha fazla bilgi için tıklayınız


Refraktif cerrahi:


Korneayı farklı şekillerde keserek yada kazıyarak myopi ve astigmatizmayı ortadan kaldırıp gözlük yada kontak lens kullanma ihtiyacına son verilmesidir


Vitreo-retinal cerrahide:


Cerrahi sırasında endolazer kullanılımıyla ameliyat sırasında lazer kullanımını sağlamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Gözde uçuşma ışık çarpması




GÖZDE UÇUŞMALAR, IŞIK ÇAKMALARI


Uçuşmalar nelerdir?


Baktığınız yerde gözüken karaltılar, sinekler yada gölgelerdir Özellikle duvar yada gökyüzü gibi düz bir zemine baktığınızda belirgin olarak gözükürler Bunlar aslında gözün merkezinde bulunan vitreus isimli jelimsi saydam bölümde meydana gelen dejenerasyonlar ve hücre kalıntısı birikintileridir Karaltılar önünüzde gibi gözüksede aslında gözün içinde yer almaktadırlar Gözün hareket etmesi bu karaltıların hareket etmesine neden olmaktadır


Uçuşmaların nedeni nedir?


Orta yaşlarda vitreus dejenere olmaya başlar ve içinde mikroskobik kümeler ve çizgiler oluşur Vitreusun küçülmesi ile vitre normalde yapışık olduğu retinadan ayrılabilmektedirBu duruma vitreus dekolmanı adı verilir ve uçuşmaların sık nedenlerinden biridirBu durum myoplarda, katarakt ameliyatı geçirmişlerde ve Yag Lazer uygulanmışlarda daha sık görülür Özellikle uçuşmalar aniden meydana geldilerse çok önemlidirler Ancak genelde normal yaşlanmanın neden olduğu önemsiz bir olaydırUçuşmalar ciddi bir olaymıdır?Şekilde görüldüğü üzere vitreus retina yüzeyini kaplamaktadır Vitrenin dejenerasyonla çekilmesi retinadada gerilmelere ve kanamalara neden olmaktadır Bu kanama yeni uçuşmalar olarak gözükür ve ardından gelecek olabilen bir retina dekolmanının habercisidirler

Aniden meydana gelen uçuşmalar ve ışık çakmaları gözünüzde oluşuyorsa , baktığınız noktanın kenarlarını görememeye başladıysanız acilen göz doktorunuza başvurmanız gerekmektedir


Uçuşmalarla ilgili olarak ne yapabilirim?


Özellikle kitap okurken gözünüzdeki uçuşmalar sizi rahatsız edebilir Tedavi gerektirmeyen bu durumda karaltılar zamanla kendiliğinden azalabilmektedir Eğer tam baktığınız yerde varsa gözünüzü basitce yukarı aşağı çevirerek karaltının kaybolmasını sağlayabilirsiniz




Işık çakmalarının nedeni nedir?


Vitreus retinayı çektiği zaman ışık çakmaları şeklinde ilüzyonlara neden olabilmektedir Bu gözünüze darbe aldığınızda gördüğünüz yıldızlara benzemektedir Bu durum bazen haftalarca, aylarca sürebilmektedir Çoğu zaman yaşa bağlı bu durum gözüksede ışık çakmaları çok sayıda uçuşan cisimlerle birlikte oluşmaya başladıysa, baktığınız alanda belli bölgeleri görmemeye başladıysanız acilen göz doktorunuza ulaşmanız gerekmektedir Göz doktorunuz retinada herhangibir yerde yırtık yada dekolman gelişip gelişmediğini ekarte etmelidir


Aynı uçuşmalarda olduğu gibi gözünüzde aniden ışık çakmaları başladıysa göz doktorunuza başvurmanız gerekmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



hipermetropi




Cisimlerde gelen görme noktasının tam üstünde kesilmesi gerekirken, daha çok göz küresinin boyunun normalden uzun olmasına bağlı olarak görme noktasının önünde oluşmasıdır





hipermetroplar, değişen seviyelerde bu rahatsızlığı tolere edebilirler Ancak uzun süren yakın mesafeli çalışmalarda ve 40 yaş sonrası net görmekte zorlanırlar ve baş ağrısı oluşur Bunun sebebi, gözün uyum mekanizmasının yetersiz gelmesi ve gerekli olan artı numaralı düzeltmenin gözün iç merceği tarafından yapılmamasıdır



Bu bozukluğun düzeltilmesinde ilk adım ince kenarlı artı numaralı mercekleri gözün önüne yerleştirerek görüntüyü optik olarak tekrar görme noktası üzerine taşımaktır Bu sayede görüntü görme noktası üzerine düşer ve net bir görüntü oluşur Artı numaralı mercekler görüntüyü bir miktar büyütürler Buna bağlı olarak bu gözlüğü takan insanların gözleri de büyük görünür


Özellikle çocuklarda ve genç insanlarda gözün yakını net görmek amacıyla kullandığı uyum mekanızması sayesinde

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...





iris iltihabı iritis




Sıklıkla genç erişkinlerde görülür ve vakaların çoğunda neden frengidir Kornea yaraları, şeker hasta1ığı, romatizma, diş apseleri ve burun iltihapları da iritis nedenleri olabilir


Belirtileri:


Gözde şiddetli ağrı duyulur Göz aşırı sulanır ve kızarır Hasta, parlak ışığa bakamaz Korneanın rengi bulanıklaşır ve gözbebeğinin ışığa karşı refleksleri düzensizleşir


Seyri:


Gözbebeğinin refleksleri zamanla tamamen kaybolur ve görme iyice bulanıklaşır Böyle bir kriz birkaç hafta sürebilir


Tedavi:


Nedene yöneliktir Dinlenme, camları koyu renkli gözlük kullanılması, fazla okumaktan kaçınılması salık verilir Ayrıca, göze ılık pansuman yapılır ve ağrı giderici ilaçlar verilir Atropinli damlalar ya da merhemler kullanılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



KİRPİK DİBİ İLTİHABI: BLEFARİT




Blefarit ne demektir ?

Blefaron Latincede gözkapağı anlamına gelir Blefarit gözkapağının iltihabi bir hastalığıdır Her iki cinsiyette, her yaşta görülebilir ve oldukça yaygındır Blefarit süreğen bir hastalıktır, tedaviye rağmen tekrarlayabilir


Blefarit hastalığı, anatomik ve klinik özellikleri açısından ön ve arka blefarit olarak ikiye ayrılır Ön blefaritte gözkapağının özellikle dış kenarı, kirpik dipleri etkilenir Ön blefarit, bakterilerin aşırı miktarda çoğalmasına veya derinin yağlı-kepekli olmasına bağlıdır Arka blefarit ise kapağın göze değen arka kısmını etkiler ve buradaki gözyaşı yağ bezlerinin anormal olmasıyla ilişkilidir


Vücutta ve gözde başka hastalıklarla birlikte olabilir mi?

Blefaritli hastalarda akne rosasea ve seboreik dermatit gibi cilt hastalıkları sık olarak görülür Bu hastalıklardan ilki, yüz derisinde kızarıklık ve kabalaşma, diğeri ise ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtilerle kendini gösterir


Blefaritli hastalarda konjonktivit, kuru göz, kirpik batması gibi diğer göz hastalıkları da sıktır


Blefaritin nedeni nedir ?

Blefaritin gelişmesinde gözkapağında normalde de bulunan bazı bakterilerin aşırı miktarda çoğalması önemli bir rol oynar Bu bakterilerin artıkları, toksinleri iltihabi belirtilere neden olur Cildin yağlı olması ve gözkapağındaki yağ bezlerinin anormal olması, bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırır Çeşitli virüsler, allerjik etkenler, ilaçlar, sigara dumanı, kimyasal maddeler de blefarite yolaçabilir


Blefaritin belirtileri nelerdir ?

Blefarit her iki gözde batma, yanma hissi, kızarıklık, sulanma, kaşıntı, çapaklanma gibi yakınmalara neden olabilir Gözkapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde düzensizlik, yapışıklık ve dökülme meydana gelebilir Blefarit tanısı göz muayenesi ile konur


Blefarit başka sorunlara yolaçabilir mi ?

Blefarit, gözkapağı bezlerinde tekrarlayan, akut iltihaplara (arpacık) ve sert şişkinliklere (şalazyon) zemin oluşturabilir Özellikle yaşlılarda kirpiklerde içe dönmesi, göze batması ve dökülme gibi sorunlar gelişebilir

Blefarit gözün görme işlevini etkilemez Çok nadiren gözün kornea tabakasında iltihaba ve görme sorunlarına neden olabilir

Göziçi ameliyat geçirecek hastalarda, ameliyattan sonra enfeksiyon gelişmesi riskini arttırabilir


Blefarit

Gözkapağı kenarlarının düzenli temizlenmesi ve bakımı tedavinin temelidir Hastalar gözkapağı bakımını uzun süre uygulamalıdır


Bu bakımda önce gözkapağı kenarına, yakmayacak biçimde, sıcak pansuman uygulanır Böylece birikmiş ve sertleşmiş olan yağlı maddeler, kabuklar yumuşar Daha sonra ıslak bir gazlı bez ya da kulak pamuğuyla gözkapağı kenarına sürtülür, kirpik dipleri ve çevresindeki birikintiler temizlenir Son aşamada gözkapağı kenarına antibiyotikli-steroidli ilaçlar uygulanır Gözkapağı temizliği için göz doktorunuz hazır karışımları veya bebek şampuanlarını kullanmanızı tavsiye edebilir


Bu tedaviye bazı hastalarda yapay gözyaşı damlalar da eklenir


Bazı hastalara 1-2 ay süreyle ağızdan antibiyotikli ilaç kullanması önerilir


KAYNAK:

HALKA YÖNELİK EĞİTİCİ SAYFALAR

Dr Bülent Yazıcı

Uludağ Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı, Bursa

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Katarakt




Kataraktın kelime anlamı "hızla aşağı doğru akan su" ya da başka bir deyimle "çağlayan" dır Bu benzetmenin ilk kullanımı 11 yüzyıla kadar dayanmakta olup, arapça aynı anlama gelen “nuzul-el-ma” kelimesinin latince ifade edilmesiyle ortaya çıkmıştır, halkımız arasında da yine aynı benzerlikten dolayı “ak su” ifadesi kullanılmaktadır

Katarakt hastalığı, saydam olan göz merceğinin bu saydamlığını yitirmesi ve gözbebeğinden normalde alınan siyah reflenin, yerini opak-beyaz refleye bırakması ile karakterizedir Tarih boyunca, bu beyaz refle, hızla akan suyun aldığı renge benzetilerek “katarakt” terimi kullanılmıştır, halen de tüm dünyada aynı ortak bir terim kullanılmaktadır


Kataraktla birlikte renkler canlılığını kaybeder, görme azalır : Bulanıklaşan göz merceği, dışarıdan gelen ışıkların göz içine, görme noktasına ulaşmasını engeller, böylelikle kataraktlı hastalarda görme bulanıklaşır ve görme kalitesi düşer Başlangıçta kataraktlı hastaların görmeleri henüz belirgin olarak azalmasa da dünyayı daha soluk ve cansız görürler Başka bir deyişle katarakt gelişimi ile dünyaya açılan pencelerimize yavaş yavaş bulanık bir perde inmektedir Diğer belirtiler ise özellikle aydınlık ortamlarda gözlerde kamaşma, gözlük numaralarında hızla değişme şeklinde özetlenebilir

Yaşlılık kataraktında bir yandan görme bulanırken, diğer yandan da özellikle mavi renkte azalma, sarı renkte artma şeklindeki renk görme bozukluğunu görmekteyiz


Yaşamının ileri yıllarında, gelişen kataraktına bağlı olarak, ünlü ressam Van Gogh'un resimlerinde de sarı hakimiyetini dikkat çekicidir

Diabetik kataraktta ise, loş ortamda normale yakın görmeye karşın ışıklı ortamda azalan ve ışıkların etrafında halolar görmeyle karakterize görme yakınması belirgindir Bu kişiler araç kullanırken, otomobil farlarından fazlaca etkilenirler Bazen bu yakınma, normal oda aydınlatmasında ve loş ortamda iyi görebilen bir araç sürücüsü için ameliyat nedeni olabilir


Diabetik kataraktta özellikle ışıklı cisimlere bakarken ortaya çıkan görme bozukluğu dikkat çekicidir Katarakt gelişimini önlemek mümkün mü?

Katarakta neden olabilecek pek çok hastalık, ilaç ve çevresel faktör mevcuttur Ancak, katarakt gelişiminin en önemli nedeni yaşın ilerlemesidir İlerleyen yaş, nasıl bazı insanları diğerlerinden daha erken ve daha fazla etkiliyorsa, katarakt da bazı insanlarda daha erken ve belirgin olarak ortaya çıkar, ama yaşlanma önlenemedikçe, kataraktın da önlenmesi mümkün görünmemektedir Günümüzde henüz katarakt gelişimini engelleyecek veya bulanıklaşan lensi tekrar saydamlaştıracak tedavi yöntemi bulunamamıştır


Diabetik kişilerde katarakt iki kat sık görülür

Bazı hastalıklarda, özellikle de "Diabet"te katarakt sıklığı artmaktadır Diabetli hastalarda hem yaşa bağlı katarakt daha erken ortaya çıkmakta, hem de yaşlılık kataraktından çok daha erken yaşlarda diabete bağlı katarakt görülmektedir Diabetli hastalarda hastalık süresi, kan şekeri kontrolü ve yaş, katarakt gelişiminde etkilidir Gelişiminde çok sayıda faktörün etkili olduğu kataraktın, önlenmesi de buna bağlı olarak güçleşmektedir Ancak, diabet hastalarında iyi kan şekeri kontrolü kataraktın ilerlemesini yavaşlatabilir


Kataraktın tedavisi ameliyattır

Oldukça sık görülen bir hastalık olduğundan, katarakt ameliyatının tarihçesi de milattan önce 2000 yıllarına kadar uzanmaktadır Yani 4000 yıl önce de katarakt ameliyatı yapılıyordu Tarih kitaplarında ilk katarakt ameliyatının Babil'de, bulanıklaşan göz merceğinin göze uygulanan bir darbe ile göz içine düşürülmesi şeklinde yapıldığı bildirilmektedir Bulanıklaşan ve bağları güçsüzleşen mercek, gözün içine (vitreusa) düşürülerek, görme hattında yarattığı bulanıklık ortadan kaldırılıyordu Yüzyıllarca bu ilkel, ancak başarılı teknik kullanıldıktan sonra 1747'de, yani bilinen ilk katarakt ameliyatından 3750 yıl sonra, daha modern bir teknik geliştirilmiş, bulanıklaşan mercek, göziçine düşürülmek yerine gözün dışına alınmaya başlanmıştır Alınan merceğin yerine, bir başka mercek konulmadığı için, katarakt ameliyatı olan hastalar 1950'li yıllara kadar çok kalın camlı (10-13 dioptri) gözlüklere ihtiyaç duymuşlardır İkinci dünya savaşında İngiliz savaş uçaklarının gölgeliklerinin yapımında kullanılan plastiğin, çatışmalar sırasında pilotların gözüne kaçtığı ve gözde yabancı cisim reaksiyonu yaratmadığı gözlenmiş, ilk göz içi merceği fikri bu şekilde doğmuştur 1990'lı yıllara kadar, sert göz içi mercekleri başarıyla uygulanmış, son yıllarda katlanabilen (yumuşak) merceklerin geliştirilmesiyle günümüzdeki modern ameliyat tekniklerine ulaşılmıştır Göziçi mercekleri, diğer organ protezlerinin aksine, bir daha değiştirilmesine gerek olmamak üzere, göziçine yerleştirilmekte, kişinin eskitemeyeceği kadar uzun süre yerinde kalmaktadır

En konforlu ameliyat !

Sadece göz damlası ile sağlanan anesteziyi takiben dikiş gerektirmeyecek kadar küçük bir kesiden göz içine girilmekte, bulanıklaşan mercek ultrasonik ses dalgaları ile temizlenmekte ve yerine hasta için uygun göz içi lensi takılmaktadır Ameliyat öncesi yapılan ölçümler sayesinde her bireyin ihtiyacı olan lens gücü belirlenmekte, bu sayede ameliyat sonrası gözlük ihtiyacı da en aza indirilmekte, hastanın beklentileri de göz önüne alınarak ideal gözlük numarasının elde edilmesi mümkün olmaktadır Bu gelişmeler ve elde edilen başarılı sonuçlar dikkate alındığında katarakt ameliyatının en konforlu cerrahi girişim olduğu ortaya çıkmaktadır Her görme azlığının tek nedeni katarakt olamayacağından, kişinin bu ameliyattan ne kadar yarar göreceği, ameliyat öncesi muayenelerle değerlendirilmektedir Bu değerlendirme, kataraktı bembeyaz hale gelmemiş, yani henüz gözdibi muayenesi yapılabilen olgularda % 100'e varan güvenilirliktedir


Ameliyat kalitesinin artması ile paralel olarak, ameliyat zamanlaması da değişmiştir Bugün katarakt ameliyatının zamanı, hastanın ihtiyaç duyduğu andır Kişinin günlük aktivitesi, mesleki özellikleri dikkate alınarak hekim ile hasta birlikte ameliyat zamanını belirlemelidir Net görmenin önemli olduğu mesleklerde kataraktın çok erken evrelerinde ameliyat yapılarak, görme kalitesini artırmak mümkündür


Katarakt tekrar eder mi ?

Başarılı bir katarakt ameliyatından sonra kişide tekrar katarakt gelişmesi mümkün değildir Çünkü kişinin opaklaşan merceği alınmış, yerine yapay bir mercek konulmuştur Ancak, katarakt ameliyatı geçirmiş kişilerde, yapay merceği yerleştirdiğimiz yer, doğal mercek zarına (kapsülüne) ait ceptir Bu zar (doğal merceğin kapsülü) zamanla opaklaşabilir ve hasta katarakt ameliyatından önceki gibi bulanık-mat görmeye, ışıkların etrafında halolar görmeye başlayabilir Bu durumda, aynen bir göz muayenesi olur gibi, lazer bağlantılı biomikroskopa yüzünü yerleştiren hasta, tamamen ağrısız olmak üzere, opaklaşmış lens kapsülünün merkezinde yaratılan açıklıkla, önceki iyi görmesine kavuşturulur


Diabetli hastaların yarısı hayatında bir kez ameliyat olmaktadır ve katarakt ameliyatı yapılan hastaların %10'unu diabetliler oluşturmaktadır Lokal anestezi, diabetik olguların da sistemik durumlarına bağlı herhangi bir kısıtlama olmaksızın ameliyat olabilmelerine imkan sağlamaktadır Bazen hastaların görme ihtiyaçları, bazen diabetik retinopatinin takibi ve laser fotokoagülasyon ile tedavisi için katarakt ameliyatı kaçınılmazdır Ancak modern teknolojinin, tıbba sunduğu imkanlarla, katarakt ameliyatı bugün korkulacak bir girişim olmaktan çıkmış, en konforlu ameliyat haline gelmiştir Aydınlık ve güzel günler dileğiyle



Hazırlayanlar :

Op Dr E Deniz Eğrilmez

Op Dr Sait Eğrilmez

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Keratokonus




Keratokonus; korneanın normalde küresel olan yapısının giderek konik bir şekle dönüşerek incelmesinden kaynanan yüksek miyopi, yüksek ve düzensiz astigmatizma ve görme azlığına neden olduğu, çok da nadir rastlanmayan bir hastalıktır Ortalama rastlanma oranı yüzbin kişide 30-250 arasındadır

Bu kişiler gözlükten fayda görmeyecek (gözlükle tatminkar görme artışı sağlanamayacak) hale geldiklerinde, bu hastalık için üretilmiş sert kontakt lensler kullanılmaya başlanır Kontakt lens ile tüm keratokonus olgularının % 80'i ömrünün geri kalanında tatminkar bir görmeyi yakalar Ancak % 20'lik geriye kalan keratokonus hastaları, ancak gözün kornea tabakasinin 75-85mm'lik merkezi bölümünün, hastalıksız bir insanın korneası ile değiştirildiği ve halk arasinda "Göz Nakli", fakat gerçek anlamda "Kornea Nakli" adını verilen ameliyatla görmesi mümkündür



Kornea damarsız bir doku olup organ nakillleri icinde red riski (alıcı kişinin vücudunun nakledilen dokuyu red etmesi riski) en düsük olanıdır

Keratokonus olguları da kornea nakilleri arasinda en başarılı olanıdır Nakledilen parçanın saydam kalma başarısı % 95'in üzerindedir *


* Bu istatistiklerin alındığı Ege Ün Tıp Fak Göz Hast Kliniği'nde her yıl yaklaşık 50 adet kornea nakli ameliyatı yapılmaktadır Bu klinikte, olguların % 60-65'i keratokonustur İzlenen olgu sayısı 350, yıllık nakil sayısı 50-55'tir


Op Dr Sait Eğrilmez

Ege Üniversitesi Tip Fakültesi

Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Kolobom coloboma





Kolobom; gözle ilgili herhangi bir oluşumun (göz kapağı, retina,iris gibi) doğumsal gelişim kusurudur Genelde yarık şeklinde kendini gösterir Gözün embriyolojisinde 4 haftalık fötus evresinde, gözü oluşturmak üzere ön beyinden çıkıntı yapan parçacık, gözün küresel bir yapıya dönüşmesi için kendi içine çökerek birleşir Bu kapanma (birleşme) kusurları kolobom olarak bilinir Durumun ağırlığına göre retina, makula, optik sinir, koroid, lens, iris, kapak kolobomu tekil olarak veya birkaçı bir arada ortaya çıkabilir Ancak olay herzaman gözlerde belirgin bir yarık şeklinde algılanmamalı, göze ait herhangi bir oluşumun gelişiminin tam olarak tamamlanmadığı şeklinde algılanmalıdır


Koloboma neden olarak ailevi geçiş kesin bir neden olarak saptanmamıştır ancak, hastalıkların belirli kromozomal hastalıklarla ilgili olduğu bilinmektedir Schmid Fraccaro sendromu, Trisomy 18 (E- sendromu) gibi kromozomal hastalıklarda kolobom meydana gelebiir


Sebebi açıklanamayan tüm doğumsal anomalilerde olduğu gibi, ailevi risk olup olmadığı dikkatlice araştırılmalıdır


Kolobomun etkileri hastalığın şiddetine ve problemin yerine bağlı olarak değişir Açıklık genelde gözün alt kısmındadır


Lens kolobomu; eğer büyükse iris ve koroid tabakada kusurlara eden olabilir ve retina tabakasında yırtılma meydana gelme olasılığını biraz arttırır Şiddetli olgularda, gözün büyüklüğünde azalma meydana gelebilir Buna mikroftalmus adı verilir Ancak mikroftalmus, kolobom olmadan da meydana gelebilir


İris kolobomu, pupilde anahtar deliği görünümü verebilir Merkezi görmede hasar oluşabilir


Bazı kolobom olgularında, nörolojik ve kromozomal problemler de var olabilir Bunlardan birisi son derece nadir görülen CHARGE hastalıklar grubudur (C - Coloboma; H - Heart defects (kalp problemleri); A - Atresia of the choanae (arka burun deliklerinin kapalı olması); R - Retarded growth and development (büyüme ve gelişme geriliği); G - Genital hypoplasia (yetersiz cinsel organ gelişimi, inmemiş testis gibi); E - Ear anomalies (kulak anomalileri))


Yine küçük göz, fazla parmak ve zeka geriliği koloboma eşlik edebilir Görme yeteniğinde azalma, nistagmus, şaşılık, fotofobi ve görme alanı kaybı hastalarda bulunabilir


Tedavi


Hastalığın durumuna göre tedavi yöntemleri farklılık göstermektedir


Retina dekolmanı (ayrılması) durumunda vitrektomiyi takiben lazer (argon veya kripton) ile retina altta yatan yapılara tutturulur


İris kolobomunda, kozmetik amaçla kontakt lensler kullanılabilir


KOLOBOM KONUSUNDA BİR GÖZ UZMANI HEKİME BAŞVURULMALIDIR

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...





Kontakt lens




Kontakt lenslerin icadı bir asır öncesine kadar uzanmaktadır Bu konudaki öncülerden biri olarak kabul edilen August Müller 1889 yılında yazdığı bir makalesinde, kendi görme bozukluğunu bu lenslerle düzeltmeye yönelik çabalarından bahsetmiştir O dönemlerde yeni denenmeye başlayan kontakt lenslerin, henüz göze uygulanabilecek özelliklerde üretildiğini söylemek güç olur, Müller şiddetli ağrı ve bulanık görme sebebiyle lenslerini ancak yarım saat takabiliyordu


Günümüzde kullanılan kontakt lensler ise, ince, biopolimer adı verilen çok özel plastik bir maddeden yapılmaktadır Bu lenslerle miyopi (uzağı görememe), hipermetropi (yakını görememe) ve astigmatizma gibi hemen her türlü optik bozukluk düzeltilebilmektedir Gözün saydam tabakası ( kornea) üzerine yerleştirilir ve kendisiyle bu saydam tabaka arasına sızan gözyaşına yapışır Göz kırpılmasıyla lens yavaşça hareket eder, bu hareketle lensin altına taze gözyaşı girer, bu da kornea tabakası için gerekli oksijenlenme ve nemlenmeyi sağlar


İki tip kontakt lens mevcuttur; sert kontakt lensler ve yumuşak kontakt lensler Sert lensler ise kendi aralarında gaz geçirgen ve gaz geçirgen olmayan tip şeklinde iki kısma ayrılmaktadırlar Gaz (oksijen) geçirgen sert kontakt lenslerde, direkt lens üzerinden korneaya gaz geçişi mümkün olduğundan, diğer tipe oranla daha sıklıkla tercih edilmektedir Yumuşak kontakt lensler ise daha çok su içerdiklerinden dolayı esnek bir yapıdadırlar, gaz geçirgen özelliğine de sahiptirler Lens kalınlığına ve su içeriğine göre gaz geçirgenliği değişmektedir Burada ifade edilen gaz geçirgenliği ifadesi oldukça önemlidir, çünkü kornea dediğimiz saydam tabakanın sağlıklı olabilmesi için oksijenin bu tabakaya lens üzerinden sorunsuz geçmesi gerekmektedir Yumuşak kontakt lenslerin gece gözde kalacak şekilde uzun süreli kullanımını önermemekteyiz, çünkü kornea tabakası uyurken gözkapağının arkasındaki küçük damarlardan besinini ve oksijenini almaktadır Gece uykusunda lens takılması bir bariyer etkisiyle korneanın besin almasını önleyecektir, bu ise göz sağlığı açısından oldukça sakıncalıdır Her tür yumuşak kontakt lens mutlaka gece uykusundan önce çıkartılmalı ve solüsyonunda saklanmalıdır


Kontakt lens teknolojisindeki ilerlemeler son zamanlarda öyle bir hız kazanmıştır ki, insanların bu lensler hakkındaki bilgileri gelişmelerin biraz gerisinde kalmıştır Halen yaygın olarak inanılan birçok yanlış düşünce mevcuttur, bu yanlış düşüncelerin üzerinde durmak ve doğru bilgileri anlatmak faydalı olacaktır


Birçokları kontakt lens takmaya alışmanın zor olacağını, buna alışamayacaklarını zanneder Halbuki kişi karar verdiğinde gözüne lensi yerleştirmek pek problem yaratmaz, lens takıldıktan birkaç dakika sonrasında ise artık yumuşak lensler gözde çok az hassasiyet yapmaya başlayacaktır Gaz geçirgen sert lenslere alışmak ise biraz daha uzun zaman almaktadır, ancak günümüzde bazı özel durumlar dışında bu tür sert lens kullanımı artık tercih edilmemektedir Yumuşak kontakt lenslerde uyum süresi birkaç gündür, gaz geçirgen sert lenslerde ise yaklaşık 2-3 haftadır


Başka bir yanlış inanış, kontakt lenslerin gözlüğe kıyasla daha az kullanılışlı olduğu şeklindedir Halbuki ilk kez lens kullanımında kişi, gözüne lensi yerleştirme tekniğini öğrenene kadar yavaş ve dikkatli davranmalıdır, bu teknik kazanıldığında ise artık lensi yerleştirmek sorun olmaz Kontakt lenslerin bakımı ve muhafazası için eskiden birçok solüsyonlar kullanılıyordu ve bu zaman alıyordu Günümüzde ise gece uykusunda çıkartılan lenslerin sadece bir çeşit özel solüsyonda bekletilmesi yeterli olacaktır İlk birkaç günlük alışma periyodundan sonra rahatça kullanılan lenslerin, gözlüğe kıyasla çok daha kaliteli bir görüntü sağladığı şüphesizdir Gözlüğün dezavantajı net görüş alanını daraltmasıdır Gözün yapısına tam bütünlük sağlaması ve doğrudan gözün üzerine yerleştirilmesi nedeniyle, kontakt lenslerde görüntü daha net ve görme alanı daha geniştir Özellikle yüksek numarası olan kişiler gözlüğe kıyasla kontakt lensle daha iyi boyutta bir görüş sağlarlar


Pek çok insan astigmatın kontakt lensle düzelmeyeceğine inanır, ancak bu da doğru değildir Gözün kornea dediğimiz ön saydam yüzeyinin düzensiz olması hali anlamına gelen astigmatizma bir hastalık olmamakla birlikte çok yaygın bir durumdur, yakında ve uzakta bulanık görme halidir Eskiden gaz geçirgen sert lenslerin kullanıldığı astigmatizma için, günümüzde özel tekniklerle yumuşak lensler üretilmiştir ve rahatlıkla kullanılmaktadır


Bazıları ise, lens kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek zorlukları duyduklarından, kontakt lenslere soğuk bakarlar Eskiden uygulanan sert lenslerde birtakım zorluklar yaşanmaktaydı, ancak günümüzde yumuşak lensler, gözün hava almasını sağlayacak çok özel malzemelerle imal edilmektedir Lenslerin gözde doğru yere oturması ve önceden kesitirilebilir bir şekilde hareket etmesi için özel dizaynlar kullanılmaktadır Lens kullanmaya yeni başlayanlarda en sık görülen şikayetlerden biri kuru göz hissidir Bu hissi hafifletecek özel dizaynlar ve lens materyalleri mevcut olduğu gibi, lens takılması esnasında kullanılan ve gözü nemlendiren özel damlalar da kullanıma girmiştir Kontakt lens takılması sırasında ortaya çıkabilecek yan etkilerin çoğu kendi kendini sınırlayıcıdır; yani lensler kısa bir süre için gözden çıkarıldığında, bunlar çabucak geçer Göz doktorunun talimatlarına uyulduğunda ise, lens kullanımı sırasında çok ciddi bir komplikasyonun ortaya çıkması son derece nadirdir


Gözün önüne yerleştirilen ve gözle iyi bir uyum sağlayan kontakt lensler, yinede bir yabancı cisimdir Düşük bir ihtimal de olsa gözü çizebilir, mikrop kaptırabilir Eğer önerilen süreden daha uzun takılırsa, saydam tabakada çizilme ve şişme (ödem) yapabilir Değiştirilmeden uzun süre kullanılırsa lens üzerinde birikintiler (depozitler) oluşabilir Bu birikintilere, lense veya lens temizleyici solüsyonlara karşı alerji gelişebilir Çok nadiren lensin gece gözde kalmasına veya bakımlarının iyi yapılmamasına bağlı olarak ciddi enfeksiyonlar oluşabilir ve bu durum görmeyi bozabilir Bahsedilen bu riskler, gerçekte nadirdir ve göz doktoruna başvurulduğunda tedavileri oldukça kolaydır


Kontakt lens uygulayıcılarının, lens kullanım ve bakım kurallarını eksiksiz uygulaması başarıda mutlaka gereklidir Konunun uzmanı göz doktoru tarafından çeşitli göz ölçümleri ve muayenesi sonrasında alınması gereken kontakt lensler, gözlüğe oranla görmeyi düzeltmede tercih edilen, uygun ve güvenilir bir alternatiftir Bazı göz hastalıkları kontakt lens kullanımını engellemektedir Gözlerinde sık sık enfeksiyon olan hastalar, ciddi allerjik göz rahatsızlığı bulunanlar, gözyaşı azlığı ya da gözyaşı yapı bozukluğu bulunan kişiler, kontakt lenslere oldukça zor uyum sağlarlar ve bu lensleri gözlerinde temiz tutabilmeleri de oldukça güçleşir Bu durumlarda, hastanın lens kullanıp kullanmayacağına, göz hekimi karar verecektir


Toparlamak gerekirse; kontakt lenslere alışmak kolaydır, kullanılışlık ve günlük yaşamda özgürlük açısından gözlüğe kıyasla önemli avantajlar sunmaktadır Astigmatizma dahil, hemen her tür görme bozukluğunu lenslerle düzeltmek mümkündür Uzmanların tavsiyesine uygun hareket edilirse, kullanımlarıyla ilgili ciddi problemlerin ortaya çıkma riski düşüktür Kontakt lenslerle sağlanan görme gücü, gözlüklerin sağladığından daha iyidir


OpDr Özcan Karakurt

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



kırma kusurları




Gözlerimizin net görebilmesi için gelen ışınların kırılması (refraksiyona uğraması) ve retina adı verilen gözün arka tarafındaki ağ tabakada odaklaşması gereklidir Kornea (gözün en dışındaki saydam tabaka) ve lens (göz merceği) bu gelen ışınları kırarlar Eğer göz kendisine değişik uzaklıklardan gelen ışınları retinada odaklayabiliyorsa, gözün kırma fonksiyonu normal olur ve bu duruma emmetropi denir Kırma kusuru olan gözlerde ışınlar retinada odaklaşamaz ve bulanık ya da çarpık bir görüntü oluşur Bunun iki ana sebebi vardır:

1 Gözün ön-arka uzunluğunun normalden fazla veya az olması

2 Kornea veya lensin kırıcılığının normalden farklı olmasıdır

Miyopi, hipermetropi, astigmatizma ve presbiyopi temel kırma kusurlarına verilen isimlerdir


Miyopi nedir?


Miyopi, yakındaki cisimlerin net, uzaktakilerin bulanık görüldüğü bir kırma kusurudur Ya gözün ön-arka uzunluğu ya da kornea veya lensin kırıcılığı normalden fazla olduğu için gelen ışınlar retinanın üzerinde değil, önünde odaklaşırlar Miyopi kalıtsaldır ve genellikle 8-12 yaşında ortaya çıkar Ergenlik döneminde vücudun hızlı gelişmesi gözleri de etkilediği için miyopi hızlı bir şekilde artar Genellikle 20 yaş civarında sabitleşir


Hipermetropi nedir?


Hipermetropi, ya gözün ön-arka uzunluğu ya da kornea veya lensin kırıcılığı normalden az olduğu için gelen ışınların retinanın üzerinde değil, arkasında odaklaştığı bir kırma kusurudur Görüntüyü retina üzerine düşürmek için gözün uyum yapması gerekmektedir Bu uyum sayesinde genç hipermetroplar uzağı da yakını da net görebilirler Fakat uyum için göz kaslarını zorladıklarından başağrısı ve gözlerde yorgunluk gibi şikayetleri olabilir Miyopi gibi hipermetropi de kalıtsaldır Bebekler ve küçük çocuklar genellikle hafif hipermetropturlar Yaşla birlikte göz büyüdükçe hipermetropi azalır


Astigmatizma nedir?


Astigmatizma genellikle korneanın doğal yuvarlak yapısının yumurta gibi oval bir şekle dönüşmesinden kaynaklanan bir kırma kusurudur Göze gelen ışınlar her açıda eşit kırılmazlar Bu nedenle cisimler çarpık ve/veya bulanık gözükür Astigmatizma tek başına veya miyop ya da hipermetropla birlikte olabilir



Presbiyopi nedir?


hh Presbiyopi yaşla birlikte ortaya çıkan yakını görme güçlüğüdür Gençken göz merceği elastiktir ve kolayca uyum yaparak yakındaki cisimlerin net görülmesini sağlar Yaşla birlikte bu elastikiyet azalır ve yakını görme zorlaşır Dolayısıyla hipermetropidekine benzer bir şekilde yakındaki cisimlerden gelen ışınlar retinanın arkasında odaklaşırlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



miyopi hipermetropi astigmatizma




REFRAKSiYON (KIRMA) KUSURLARI


A Kırılma kusuru nedir?

1 Miyopi

2 Hipermetropi

3 Astigmatizma

4 Presbiyopi


Odaklanan ışığın görmemizi sağlayan retina tabakasının önüne veya arkasına düşmesi sırasıyla miyopi ve hipermetropi olarak adlandırılan görme kusurlarına yol acar Kornea adını verdiğimiz saydam tabakanın dikey ve yatay ekseni arasındaki kırma dereceleri arasında bir fark varsa bu durum da astigmatizma adı verilen kırma kusuruna sebep olur

Miyopinin düzeltilmesinde gözlük, kontakt lens ve refraktif cerrahi yöntemler (radyal keratotomi, excimer laser, LASIK) uygulanabilir Hipermetropinin düzeltilmesinde gözlük, kontakt lens ve refraktif cerrahi yöntemler (Termokeratoplasti, excimer laser vb) kullanılabilir Astigmastizmanın düzeltilmesinde gözlük, torik yumsak kontakt lensler, gaz geçirgen kontakt lensler, ve refraktif cerrahi yöntemler kullanılabilir


Miyopi



Gözün belirli bir uzaklığın ötesindeki nesneleri odaklayamamasına miyopluk denir

Hipermetrop gözde, göz küresinin ön-arka çapı normalden kısa olduğu ve mercek eğriliğini (kırma gücünü) belirli bir sınırın ötesinde arttıramadığı için nesneleri odaklayamaz

Miyop gözde bunun tam tersi bir durum ortaya çıkar Genellikle göz küresinin ön-arka çapı normalden uzundur ve mercek,belirli bir sınırın ötesinde eğriliğini azaltamaz

Miyopluk kalıtsal ancak çekinik bir göz bozukluğudur Bu nedenle,miyop anne babaların çocuklarında her zaman ortaya çıkmayabilir Ancak ana babanın her ikisi de miyopsa, doğal olarak çocukların da miyop olma olasılığı yüksektir Miyopluk belirtileri genellikle altı yaşına doğru kendini gösterir Çocuk küçük yazıları rahat okur ama tahtaya yazılanları okuyamaz Uzağı görmenin gerekli olduğu oyunlardan kaçınır ve arkadaşlarından ayrı durmayı yeğler Altı yaşına doğru başlayan miyopluk,büyüme dönemi boyunca ilerlemeyi sürdürür ve vücut gelişimiyle birlikte durur

Göz küresinin ön-arka çapı normalden daha uzundur Bu miyopluk türü,gözlükle düzeltilebilir ve genellikle başka bir soruna yol açmaz Bundan farklı olarak patolojik miyoplukta ise görme kusuru ilerler,ayrıca ağtabakada bazı bozukluklar ortaya çıkar Miyopluğun türü ve uygun düzeltici camlar tek muayenede saptanamayabilir Dikkatli ve düzenli muayenelerle hastalığın gidişi izlenerek kesin tanı konur ve uygun tedavi sağlanır


Hipermetropi



Sağlıklı göz değişik uzaklıktaki görüntüleri odaklamak için merceğin biçimini değiştirir Daha yakın bir noktaya bakarken merceğin kalınlığı artar, uzağa bakıldığında ise azalır Bir merceğin eğriliği ne kadar fazla ise ışığı o kadar fazla kırar ve odak uzaklığı kısalır Sağlıklı bir gözde sonsuzdaki bir nokta, merceğin eğriliği en azken ağtabaka üzerine odaklanır Hipermetrop gözde is, merceğin aynı noktayı odaklayabilmek için eğriliğinin artması gerekir Merceğin eğriliğini, kirpiksi kasın kasılması düzenler Halka biçimindeki bu kas, iris kökü ile mercek arasında bulunur Hipermetroplukta göz küresinin ön-arka çapı normalden kısadır Bu nedenle, mercekte kırılan ışınlar, ağ tabakanın üstü yerine arkasındaki bir noktada birleşirler Işınların ağtabakası üzerine düşmesi için mercek eğriliğinin artması gerekir Ancak mercek belirli bir sınırın ötesinde eğriliğini arttıramadığı için, hipermetrop göz yakın nesneleri odaklayamaz Bu nedenle, hipermetroplar gazeteyi uzakta tutarak okurlar Ayrıca göz küresinin ön-arka çapı kısa olduğundan ,mercek uzak nesneler için eğriliği arttırır Sonuçta kirpiksi kasın, hiçbir zaman tam gevşeyemediğinden, göz baş ağrısına neden olur Hipermetropluk, çocukta içe dönük şaşılığa yol açabilir Gecikmeden müdahale edilirse, uygun camların kullanımıyla bu şaşılık çocuklukta düzeltilebilir


Astigmatizma



Genellikle doğuştandır Bununla birlikte, cerrahi girişimlerle saydam tabakanın kesilmesine, saydam tabakada iltihaplanma ya da travmaya bağlı olarak da çıkabilir Olguların en azından %90’ında astigmatlığın düzeltilmesi kolay değildir Saydam tabaka eğriliğinde ağır bir bozukluk yoksa, kişi kırılma kusurunun farkında olmayabilir Çünkü refleks olarak görüntüyü iki dikey düzlemden birinin üstünde uyum yaparak birleştirir Bu nedenle, astigmatlıkta genellikle iki odak uzaklığı arasında uyum sağlamak için sürekli değişen odaklanmaya bağlı yakınmalar ortaya çıkar Hasta bu yorgunluk nedeniyle, baş ağrısı , göz kürelerinde ağrı , gözlerde ağırlık hissi ve yanmadan yakınır Göz akları kızarmıştır Bu yakınmalar örneğin, film izlerken artar Gözleri sağlıklı kişilerde, saydam tabaka bir küre dilimi şeklinde ve eğriliği her yöne doğru aynıdır Bu sayede ışınlar bütün doğrultularda aynı oranda kırılarak odak noktasına yönelir Saydam tabakanın eğriliği tüm yönlere eşit biçimde dağılmıyorsa ve özellikle birbirini dik açıyla kesen doğrultular arasında eğrilik farkı varsa,ışınlar merceği geçerken farklı oranda kırılırlar Astigmatizmayı , nokta şeklinde bir cismin görüntüsünün birbirine dik iki ayrı düzlemde olması diye tanımlayabiliriz


Presbiyopi (Yaşlı görüşü)

Normalde insan gözündeki lens uyum yaparak yakındaki nesnelerin görüntüsünü retinaya düşürür Kişi yaşlandıkça lens bu yeteneğini kaybeder ve yakın görüşü zorlaşır Yaşlanmayla birlikte gözün yakına uyum yapma yeteneğindeki fizyolojik azalmaya presbiyopi denir Lens proteinlerinde zamanla lens liflerinin esnekliğini azaltan veya lensi sertleştiren değişiklikler olur Göz uyum yapmaya kalktığında lensi yerinde tutan asıcı bağlardaki kasılmaya rağmen lens eğriliğinde daha az bir değişme meydana gelir Lensin uyum yapması kırma gücünü artırmasıyla mümkündür Bu yaşa göre değişir ve kırılma kusurlarının düzeltilmesinde önem taşır Uyum yapma yeteneği azalan kişi yakında bulunan nesneleri görmede zorlanır Presbiyopi herkeste aynı yaşta başlamaz Presbiyopiye ait belirtilerin ortaya çıkışını etkileyen faktörler arasında kişinin yaşadığı ülke, sosyal durumu, çalışma şartları ve gözünde mevcut olan diğer kırılma kusurlarının varlığı sayılabilir Presbiyopi aşağıdaki belirtilerle ortaya çıkar: · Yakındaki nesneleri odaklayamadığı için bulanık görür, yazıları karıştırabilir, okurken bazı harf veya kelimeleri atlayabilir, sayısal işlemlerde yanılgı olabilir · Yakında meydana gelen bulanık görmeden dolayı hasta okuduğu materyali daha uzakta tutmaya başlar Uyum yeteneği azaldıkça bu mesafe artar ve zamanla kol mesafesi netleştirmeye yetmez ya da fazla uzaklaştırmadan dolayı bu sefer de harfler küçüleceği için görmede zorlanmaya başlar · Yakın mesafeden yapacağı işler için daha fazla aydınlatmaya ihtiyaç hisseder Aydınlık ortam göz bebeğini küçülterek kusurları azaltır ve görüşü netleştirir Yakın mesafeden yapılan işlerde normal kişilere göre daha erken bir yorgunluk meydana gelir

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Retina yırtılması dekolman




RETİNA YIRTILMASI, DEKOLMAN NEDİR? Retina gözün arka kısmında ışığı hissetmemizi sağlayan ve görüntüleri beyine ileten sinir tabakasıdır Göz basitce kamera gibidir Ön kısımdaki lens görüntüyü retinaya odaklar Retinada kameranın arkasındaki film gibidir

Retina dekolmanı nedir?


Retina dekolmanı retinanın normal pozisyonundan çekilmesiyle oluşur Retina yerinden ayrıldığında çalışamaz Görme bozulur Retina dekolmanı çok ciddi bir sorundur ve tedavi edilmezse kesinlikle körlükle sonuçlanır


Retina dekolmanının nedeni nedir?


Vitreus gözün ortasını dolduran şeffaf bir jeldir Yaşlandıkça vitreus retinayı yapışık olduğu yerlerden çekebilmektedir Genelde vitreus retinadan sorunsuz bir şekilde ayrılır Ancak bazı durumlarda retina bir veya birkaç yerden yırtılır Bu yırtık yerinden sıvı girmeye başlar ve retinayı bulunduğu yerden ayırır Aşağıdaki durumlar dekolmana neden olur


Myopi


Daha önce geçirilmiş katarakt cerrahisi


Glokom


Ağır göz travması


Diğer gözde daha önce meydana gelmiş retina dekolmanı


Ailede retina dekolmanı hikayesi


Göz doktorunuzca retinada zayıf yerlerin bulunması


Retina dekolmanının belirtileri nelerdir?


Işık çakmaları


Yeni oluşan uçuşmalar


Görme alanınızda gri bir perdenin hareket etmesi


Belirli bir alanı görememe (yırtığın yerine göre baktığınız cismin alt veya üstünü görmemeye başlarsınız)


Görmenin tamamen kaybı



Bu belirtiler herzaman dekoman demek değildir, ancak en kısa sürede göz doktorunuza muayene olmanız gerekmektedir


Tedavisi nasıldır?


Retinal yırtıklar: Genelde lazer veya kryoterapi (dondurarak) ile yapılır Retina bu yöntemlerle arkasına yapıştırılır Bu işlemler ayaktan poliklinik ortamında yapılabilmektedir Bazı duruklarda yırtık takipde edilebilmektedir


Retina dekolmanı: Hemen hemen tüm vakalar ameliyat olamak zorundadır


Pnomotik Retinopeksi: Vitreus içine gaz baloncuğu verilir ve baş belli bir pozisyonunda tutulması istenir


Sörklaj: Gözün çevresine elastik bir bant sarılır ve sıkılır Retina altındaki sıvı drene edilir ve retina yatıştırılmaya çalışılır


Vitrektomi: Retinayı çeken vitre alınır ve yerine hava verilir Bu hava zamanla vücut sıvılarınca doldurulurBazen sörklaj ile beraber yapılır


Ameliyattan sonra nelere dikkat etmem gerekir?


Belli bir süre gözde ağrı olabilir Gözünüz bir süre kapalı tutulacaktır Göze hava verildiyse belli bir süre yüzükoyun yatmanız gerekebilir


Baloncuğun tamamen kaybolduğu söylenene kadar kesinlikle uçak yolculuğu yapmayın!


Dekolmanda ikinci bir ameliyatta gerekebilir Retina ameliyatta tam olarak yatıştırılmadıysa zamanla retina canlılığını kaybedecek ve görme azalacaktır Görmenin düzelmesi ameliyattan sonra aylar sürebilir Ancak bazı hastaların görmesi düzelmiyecektir


Dekolman ne kadar ileri seviyedeyse ameliyattan sonra başarıda o kadar düşük olacaktır Bu yüzden bulguları fark edince gecikmemek önemlidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Göz Hastalıkları...

Eski 08-17-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Göz Hastalıkları...



Wave Front Teknolojisi




Son zamanlarda medyada ve dolayısıyla hastalar arasında çok konuşulan iki konu var :


Wave Front Teknolojisi

Kartal Gözü

Önce isterseniz bir örnek vererek lazer teknolojisinin bir adımı olan wave front teknolojisinden bahsedelim :

Karşınızda gördüğünüz bir cismin görüntüsü gözünüzde :


önce en öndeki kornea tabakasından,

sonra ön kamara dediğimiz içi aköz hümör adındaki bir sıvı ile dolu olan bölgeden,

üçüncü olarak lens dediğimiz ve ileride yaşlılarda kataraktın geliştiği mercekten,

dördüncü olarak gözün tam ortasındaki vitre cismi adı verilen jelatinimsi sıvıdan geçerek

en arkadaki retina (ağ tabaka) ya yansır

Bu yansıtıcı ortamların herhangi birindeki milimetre, hatta mikron (yani milimetrenin binde biri) düzeyindeki bozukluklar resmin retinaya doğru olarak yansımasını engeller Bu nedenle bazen cisim ile gördüğümüz cisim arasında farklar oluşur İşte bu küçük farkları ortadan kaldırabilmek için wave front teknolojisi geliştirilmeye çalışılmaktadır; bu teknolojide gözün beş tabakasından geçerek gelen ışın demeti tekrar beş tabakadan geri döndüğünde bir ekranında toplanarak bilgisayar tarafından yorumlanır ve tüm hataları düzeltilmeye çalışılır Böylece oluşacak görüntünün tüm hatalardan arındırılmış pırıl pırıl bir görüntü olması arzulanır Ama acaba hakikaten öyle bir görüntü oluşmakta mıdır veya oluşabilecek midir ? Bugünkü wave front teknolojisi uygulanarak yapılan ekzimer lazer veya LASİK müdahaleleri mutlaka direkt uygulanan lazer teknolojisinden daha iyi sonuç vermektedir Fakat daha alınması gereken çok uzun bir yol vardır Çünkü, görüntü yukarıda sıraladığım beş ortamdan geçip tekrar geri döndüğünde her ortamdaki küçük hatalar bir sonraki ortamdaki hatalarla birleşerek geometrik yanlışlara neden olabilmektedirler Bu nedenle wave front teknolojisi şu anda herkese önerilecek bir teknoloji değildir Ama eğer daha önceden sonucu kötü olan bir ekzimer lazer uygulaması geçirmişseniz, mutlaka wave front teknolojisi ile eski laser uygulamasındaki hataların düzeltilmesi gerekir Ayrıca unutulmaması gerekir ki, wave front teknolojisinde her hasta için ayrı bir bilgisayar kartı kullanıldığından dolayı bu teknoloji ile uygulanan lazer müdahalesinin maliyeti klasik uygulamanın hemen hemen iki mislidir



Acaba Kartal Gözü nedir ?


Bildiğiniz gibi kartallar çok yükseklerde uçarken, yerdeki küçük varlıkları bile fark ederek avlarlar Bu nedenle wave front teknolojisi ile insan gözünün kartal gözü gibi keskin olabilmesi hedeflenmiştir Ama hakikaten bu gerçekleşebilir mi ?


Her şeyden önce iki konuya açıklık getirmek gerekir:


Gözü bozuk olan bir insanın gözlük numarası ile görme keskinliği aynı şey değildir


Örneğin, - 200 D miyop olan bir hastanın görme keskinliği gözlüksüz % 10, gözlükle genelde % 100’dür Yani, bizler LASIK sonrası hastamızın görme keskinliğinin gözlük kullanmadan % 100’e ulaşmasını bekleriz Bazen bu oran % 90’da kalabilir İşte wave front teknolojisi uygulanarak kartal gözü görmesi arzulanan kişinin görme keskinliğinin % 150 - % 200 lere erişmesi yani, normal görme keskinliğinin çok üstüne çıkması beklenir Halbuki, şu ana kadar wave front teknolojisi uygulanan hastalarda, LASIK öncesi görmesi % 100 olan kişinin LASIK sonrası görmesi % 90 - % 120 arasında kalmaktadır Demek ki, kartal gözü dediğimiz görüntüye ulaşabilmek için daha çok araştırma ve çalışma yapılması gerekmektedir Bu nedenle siz değerli hastalarımızın wave front teknolojisi ve kartal gözü sözlerine pek fazla güvenmemizi önerir, LASIK yapacak doktorunuzdan yukarda açıklamaya çalıştığım konularda izahat almanızı sağlık veririm



--------------------------------------------------------------------------------


Lazer' in Gözde Diğer Kullanım alanları



Lazer gözün diğer hangi hastalıklarında kullanılmaktadır ?


Argon ve Kripton Lazerler daha çok şeker hastalarının retinasında oluşan yeni damar oluşumları ve kanamaları yok etmek için kullanılır


YAG Lazer ise katarakt ameliyatı sonrasında bir kalıntı mevcutsa bunu yok etmek için kullanılır:

bu nedenle halk arasında yanlışlıkla Lazer ile katarakt ameliyatı olarak nitelendirilmektedir


Argon ve YAG Lazerler aynı zamanda bazı glokom ( Göz tansiyonu = Karasu ) tiplerinde tedavi amacıyla ayrı ayrı veya beraberce kullanılmaktadırlar


Helium Lazer ise hipermetropları düzeltmek için kornea yakılarak tekrar şekillendirilmesinde kullanılmıştır; fakat sonuçları pek yüz güldürücü değildir


Karbon Lazer ise diğer deri ve estetik cerrahi dallarında olduğu gibi göz kapaklarının estetik bozukluklarında kullanılmaktadır Böylece kırışıklıkların büyük bir kısmı tedavi edilebilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.