Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Hatırlıyor musun? Hatırlıyor musun? Sen benim ilk aşkımdın, ilk göz ağrım, ''Gün gelecek, bu aşkta bitecek'' diyenlere aldırış etmez, inanmazdım Taki ayrılık acı yüzünü bize gösterene kadar, İster, kaderimiz böyleymiş, diyelim, İstersen, nazar, Bana yalan gelirdi ya, Demek ki her güzel şey gibi aşkında bir sonu var Sonuçta üzülen yine ben oldum, Sense sessiz kaldın bu bitişe, Öyle ya sana aşinaydı bu ayrılık tablosu, sen alışıktın terkedilmeye, Bense bir türlü alışamadım, seni yalnız bırakıpta gitmeye, İlk değildim senin için, kimbilir, son da olmayacağım belkide BEKLİYORUM! Gece karanlık Ve umutlarım solmaya başladı Nerden başlamalı bilemiyorum Ama ömrümün en uzun gecesiydi belkide Bir kaç sihir iki paket sigara ve yarım kalmış bir yalvarma Bütün gece karşımda durdular sanki hiç gitmeyecek bir rüyaya dalmış, kabuslarım olarak çıkmıştı karşıma Bir bir düşündüm konuştuklarımı ve bir bir yargıladım kendimi Biliyorsun tarafsız olmak lazım maçta Hele ki hakem olmak en zoru aslında Ben bütün karanlıklarıma rağmen hakem olmayı seçmiştim Gözlerimdeki bütün yaşlara rağmen iyi görürüm demiştim sana Biliyorsun tanıyorsun beni ve bu beklemek kahrediyor beni Sana anlatamadıklarım için özür dilerim ve sana unutturamadıklarım için Üstüne gelişlerim de sırf bu yüzden değilmiydi zaten Bilirsin söylemiştim; kaya güçlüdür ama suyun sürekliliği parçalar onu İşte sürekli aynı düşünceler sürekli aynı kahroluşlar Kırdım mı seni? incindin mi yoksa? Umarım affedersin beni Bu uzun bekleyişler kahrediyor beni Bir sigara daha yakıyorum yanlızlığıma ve bir koca bekleyiş daha çıkan dumanlardaSeni çok özledim ___________ Ömrüm Senin Onca yaşam kavgasından Sonra beni bırakmaya hakkın yok Son sözümü söylemedim Bu laflara karnım tok Her dediğin söze kandım, İnandım Meğer yalancının biriymiş, aldandım Sonunda yine sana bağlandım ,yanıldım… Sen ve ben hani olamazdık birlikte Yalan yanlış yaşandı herşey gizlice Bırak gitsin gönlün sevsin kendince Kalbim senin, ömrüm senin olsun… Kim bilir ki, yüreğimde, bir sen vardır, geceden kalır, çimde uyumuş,benimle uyanmış, çıkmış sabaha, yüzünü de, avuçlarımdaki suylayıkar, aynaya bakar benimle, giyinir, tarar saçlarını, yola çıkar benimle yağmurda ben ıslanırken, o da ıslanır, şemsiyem varsa,altındadır, kar yağıyorsa, soğuksa, üşüyorsam, ben çok titrerim,şaşırmam, ben hep iki kişi gibi üşürüm, o da üşür benimle titrer bazen dalarım, altından çıkamam hasretin, ezginliğim, gözlerime düşer, ümitsizlik yansır yüzüme, yarısı o dur her yansımanın, utanırsam, biryanağımda o kızarır, bir gözümde o ağlar, çaresizliğimin çözümüne, benimle akıl yorar, benimle bunalır, benimle ümitlenir dilim ahçekerken, sesim o çıkar, sözüm o olur, benimle söyler, dilim olur, türküm olur, sazım olur, elim olur da o yazar, alnım da o dur, yazgımdaşiirlerimi, öykülerimi, yazan ikinci elimdir, benim kadar ben, ben kadar kendisidir, bir kuşkum var, sorsalar, bilir mi acaba ?zannetmem bilseydi eğer, benim benden de çok, kendisi olduğumu, bilseydi, ah bilseydi, keşke de bilmez olsa, bilse o da, benimle ölürdü sevdadan ÖZLEMEK Birden özleyiveriyorsunuz Çoktan unuttuğunuzu sandığınız ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü, siz çarşaflarınızın arasında, bütün tehlikelerden uzak, güvenle yattığınızı sandığınız bir anda, usulca ruhunuza sokulup, sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri birer birer ateşleyiveriyor İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak, ona dokunmak, onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi Özlemek, o yakıcı istek, bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor Özlediğiniz ise çok uzaklarda Yanında olmasını istediğiniz halde yanınızda olmayan bir tek kişi, yanınıza bile yaklaşmadan, hatta onu özlediğinizden ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan, bütün hayatı, bütün görüntüleri eritip başka kılıklara sokuyor Bir hasret mektubu Bilirim ki aşkın bahçesinden bir gül koklayan, şeyda bülbül olurmuş Bilirim ki aşkın pınarından bir damla içen, ömrünce sarhoş gezermiş Bilirim ki kavuşmak olmasa sevdalılar, ağlayı ağlayı kör olurmuş Biliyor musun, iki gözüm; bugün ayın kaçı? Hangi mevsimdeyiz? Bahar mı, kış mı, sonbahar mı, yaz mı; inan farkında değilim Sıla ne yana düşer, gurbet ne yanda? Nerdeyim, nasılım? Bilmiyorum Derdim, kederim ne ? Biliyor musun yanıtını? Neşemi, sevimcimi, yaşama gücümü yitirdim O coşkulu, mutlu, umutlu günlerimi ne de çok özlüyorum Öylesine bir özlem ki bu; ne sen sor, ne ben söyleyeyim Sevdiklerim, özlediklerim ve bana dost olanların her biri başka bir yerde; hiç birine kavuşamıyorum Dalları fırtınada kopmuş bir ağaç gibiyiz iki gözüm Her dalımız bir sınır boyunda, her yaprağımız bir ülkeye savrulmuş Bir yanımız vizeli, bir yanımız kaçak Çocukluğumu, ilk gençliğimi, geçmişimi, memleketimi velhasıl eskiye ait herşeyimi nasıl özlüyorum biliyor musun? Özümü özlüyorum, özümüKendim olabilmeyi, sözümde durmak için verdiğim çabayı, kendime dürüst olmak için kendimle olan mücadelemi, özümle barışık yaşamayı özlüyorum En iyi sen bilirsin, bir huyumu terk etmek için sarf ettiğim gayreti Doğaya, insanlara, hayvanlara, çocuklara olan sevgimi, tutkumu ve yüreğimdeki ateşi, dimağımdaki tadı da en iyi sen bilirsin Zaman geçiyor, hayat geçiyor, ömrümde akşam çanları çalmaya başladı bile İnsanın mutlulukları, heyecanları, hayatı, yaşadıkları geride kalıyor iki gözüm Bizim gibileri yıllar geçtikçe daha bir duygusallaşıyor Toplumların gittikçe bencilleştiği, duyarsızlaştığı dünyamızda olup bitenler beni hüzünlendiriyor Acaba bu durumun bilincinde ve farkında olan çevremizde kaç insan var ? Binbir düşünce üşüşüyor beynime Anılarla, özlemlerle boğuşmak beni yıpratıyor İç acısıyla dolu, yaralı, bin yerinden vurgun yemiş bir gönülle acılara karşı umarsız olmaya çalışıyorum ama olmuyor Belki bir gün son bulacak ufuklarda solar hüznümüz Hala bir şeyler bekleyerek bulutsu bir sise gömülüyor her şey Şimdi ise, gülmek-ağlamak arası Üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi Silkinip çıkamıyorum Gün ışığına, suya hasret bitkiler gibi tatsız ve tuzsuzum İşte şimdi böyle bir insan oldum iki gözüm Gayesiz ve huysuz Evden sokağa her çıkışımda, penceremden dışarı her bakışımda, karabasan gibi çöken sis ve karanlık dokunuyor bana Oysa ışık umut, umutsa hayat demektir Ben mi o ışığı yitirdim, yoksa o ışık mı beni; bilmiyorum Nedense hep geçmişe bir özlem duygusu büyüyor içimde İşte böyle iki gözüm Hangi gündeyiz? Bugün ayın kaçı? Hangi mevsimdeyiz ? Bilmiyorum Bilsem de, benim için artık hiç bir önemi yok Uzun yıllar önce sevdamı yüreğime yükleyip geldiğim bu yabancı ülkede, koynunda volkanları taşıyan bir dağ gibi sustum Suskunluğumu delicesine haykırmak isterken, içime ağuları akıttım ve öylece sustum Kara bir diken gibi yuttum ve içime yığılıp öğlece kalakaldım İçimdeki yangını, yüreğimdeki yarayı, gözlerimdeki damlayı sorma Hasretlere dayayıp başımı, hüzünle geçip giden günlere, gecelere döndüm sırtımı iki gözüm Yorgun, yetim ve yaralı Gönlümün duvarına kocaman bir sevda resmi çizdim, bir de ateş yaktım ocağıma dağ gibiKi, okyanuslar söndüremez İnsanlar, var olalı beri kabullenmiş sevdayı Herkes kendi sevdasının Mecnunu; kendi hasretinin delisi olmuş Kendi hikayesini, kendi sevdasını en büyük sanmış ve saymış; büyütmüş yüreğinde dağ dağ Sabır sabır beyninin gergefine işlemiş Benim sevdam da benim için dünyanın en büyük, en kutsal sevdası Ben ki, sevdanın çöllerinde ayrılıkların en büyük hasretini çektim Leyla ‘mın Ferhat oldum dağları deldim Kerem oldum yaktım kendimi Pir Sultan oldum asıldım, Nesimi oldum yüzüldüm Kavuşmak için gönlümü yollara düşürdüm Horlandım, ezildim, hakaretlere, işkencelere maruz kaldım Yüreğimdeki yangını, gözlerimdeki hicranı sorma iki gözüm Acılarımı kimsesizliğime yükleyip, uzayıp giden yollara düştüm Yorgun, yetim ve yaralı Aşık oldum, yaktım kendimi İçimde bin yangınla çıktım yola Sevgilime şiirler yazmak, şarkılar bestelemek, türküler yakmak en büyük ibadetimdi Kavuşmak ise en inanılmaz hayalim Bilirim ki aşkın bahçesinden bir gül koklayan, şeyda bülbül olurmuş Bilirim ki aşkın pınarından bir damla içen, ömrünce sarhoş gezermiş Bilirim ki kavuşmak olmasa sevdalılar, ağlayı ağlayı kör olurmuş Aşk olmasa iki gözüm, içimde biriktirdiğim bu yangın olmasa, dolmasa iliklerime aşkın hasreti, bu yangın yüreğimi sarmasa, avuçlarımı yakmasa bu ateş, akar mı damarlarımdaki kan! Bir gün kavuşmak hayali olmasa, nasıl dayanılır bu yaşama, bu kimsesizliğe, bu gurbete, bu hasrete iki gözüm, nasıl? sorma ben kimim, adım ne, nereden geldim kim açtı bu kahrolası çukuru yüreğimde kimi sevdim, kime özlemim kaç yıl sevda doldu iliklerime kaç yıl eksildim tut ki, bir pınarım suyu kesik akamadım nazlı nehirlere tut ki susturulmuş binlerce türkü bastırılmış binlerce acıyım baştanbaşa aşk ve ateş tut ki, incinmiş bir gülüşüm gecikmiş bir düş bir ateşin çemberinde yarım kalmış sevinçler kanayan tut ki, kar altında sevincim bütün mevsimlere küsmüşüm kanadı kırık bir serçeyim tut ki dağlarda koparılmış kınalı bir çiçek ateşin zulmünü gördüm suyun ihanetini baştanbaşa aşk baştanbaşa hasret susturulmuş milyonlarca türküyüm bir sarı çiçek bir sarmaşık belki çözer dilini yüreğimin ihanetlerin kilitlediği |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Yine bir akşam üstü Ve ben yine bulutlarla beraber çay içiyorum Az şekerli Aylardan ekim Üç gün sonra dolunay çıkacak Hava birazcık serin gibi Senin yanımda olmanı istediğim akşamlardan birisi işte Her akşamki gibi yine boş ve yine sabaha gebe Sanki kar yağacakmış sanıyorum Birazcık serin dedim ya işte bu serinlik sadece bu akşama özgü bir serinlik değil Temmuz dada böyleydi hava benim için Seni arıyorum Belki biraz sana sarılır ısıtırım kendimi diye düşünüyorum Sen yanımda olsan belki şubat ta bile yalınayak gezebilirim Şubat bile üşütmez beni yanımda olsan Hatta mart bile bir şey yapamaz Eminim Sen yanımda olsan deniz kenarına bile giderim seninle Deniz donmuş bile olsa sen yanımda olunca bana bir şey olmaz bilirim Ben kardan adam yapmaya bayılırım Ama kardan adam yaparken hiç sabır edemem Biran evvel olsun da bitsin diye acele ederim Hele o en son havucu burun olarak takmak yok mu işte o bitiriyor beni Kömür ile göz ve dudak yapıp ona gülümsemeyi öğretmek bir başka haz benim için Tabi birde boynumdaki kaşkolu üşümesin diye onun boynuna dolamak sanki birisine büyük bir iyilik yapmışım hissini verir bana hep İşte sadece o zamanlar sevmem ben güneşi Zaten ben üşümesin diye ona kaşkolumu vermiştim niye doğuyorsun aptal güneşSen yanımda olsan seninle de kardan adam yapardık Ama o zaman ben hiç acele etmezdim Ne kadar uzun sürerse sürsün beklerdim İsterse hiç bitmesin Beklerdim Bir daha ki kışı bile beklerdim sen yanımda olsan Sen yanımda olsan bu sefer havucu kardan adamın burnuna takmazdım Seninle beraber oturur kıtır kıtır yerdik Bize okulda öğrettiler Havuç gözlere çok iyi gelirmiş Hep öyle derdi zahide öğretmen Zaten benim de senin gözlerine ihtiyacım var Onlara iyi bakmam lazım Her gün bir havuç yerdik seninle Sırf gözlerine iyi gelsin diye Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var Sonra kardan adamın gözlerini ve dudaklarını yapardık Ben gözlerini yapardım sende dudaklarını yapardın Dudaklarını sen yaptığın içinde gülümsemeyi öğretmek sana düşerdi Eminim ona çok iyi öğretirdin gülümsemeyi Aynı senin gülüşün gibi sımsıcak gülerdi biliyorum İyi öğretirdin Sen yanımda olsan kaşkolumu sana verirdim Nasıl olsa kardan adam gülümsemeyi öğrendi ya üşümez artık Artık güneş bile çıksa üzülmem benSen yanımdasın ya bir tane kardan adam daha yaparız güneş batınca Güneş doğunca yine eritir onu Biz bir tane daha yaparız Sen yanımda olsan bu kez bulutlara hiç yüz vermem Çayımı seninle içerim Üç şekerli Sen yanımda olsan beraber kız kulesine gideriz Yok yok gitmeyiz Üsküdar da bir rıhtım turu yaparız Sonra kız kulesini uzaktan uzağa şöyle bir süzeriz Tam karşısına oturup uzun uzun bakarız Yok yok uzun uzun bakmayız Uzun uzun bakarsak gözlerimiz yorulur Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var ya onları fazla yormayız Zaten daha çok gezecek yer var Sonra Sonra nereye gidelim ? Sonrasına sen karar ver canım Biliyorsun sende söylemiştin ya nereye gittiğin önemli değil kiminle gittiğin önemli diye Sen yanımda olsan nereye olursa oraya giderdim Suskunum Sana Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde Hangi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni masmavi Koşuyorum sana bembeyaz Ve kahroluyorum bir anda kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Ve susuyorum Oysa haykırabilsem Işık yumağı bir pınar olur soluğum Hangi türküye uzansam suskunum sana Ağıt ağıt, özlem özlem suskun Tut ki vurulmuşum Aşktan ve kandan bir damla olmuşum Bir saçlarının rüzgarına Bir de ağzının kıyılarına konmuşum Hangi dalga silebilir beni senden Hangi kasırga koparabilir Hangi şiire başlasam suskunum sana Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun Güneşte kavrulan bir kum tanesi Çatlayan dudaklarım oluyor her gece Yağmura suskun yaşamaya suskun Haykırabilsem Belki bir nehir köpürebilir sesimde Silinebilir kuraklığın bütün izleri Upuzun çöller vadileşebilir içimde Hangi güzelliği özlesem suskunum sana Yürek boşluğunda bir of kadar suskun Özlüyorum seni masmavi Koşuyorum sana bembeyaz Ve kahroluyorum bir anda kapkara Ah oluyorum Of oluyorum Dün gece rüyamda gördüm seni… Uzun zaman oLmuştu hayaLini biLe görmeyeLi Rüyalarımda bile heyecanlanıyordum seni görebilme imkanını bulduğum için Ancak tam yüzünü göreceğim dediğim anda uykumdan uyandım… Rüyalar bile buluşturmuyor artık bizi Engelleri kaldırıp atamıyorum hayatımdan, seni göremiyorum… Sesini duyamıyorum , yokluğun acı veriyor bana Ruhuma , bedenime! sensizliğin bu kadar zor olduğunu söyleseler inanmazdım Meğer ne zormuş sensiz yaşamak! Heryerde seni arar oldu gözlerim, Ben kokunu özledim… Hatırlarmısın , geçen yaz beni işime getirip götürürdün, Yolda kavga ederdik ! Bir keresinde bayanın birisi bizi durdurmuş ‘bence kız haklı’ demişti Ne çok gülmüştük… Özledim sevdiğim… Senli geçen bütün günlerimi özledim ben, Hayatımdaki sana dair bütün yaşanmışlıkları özledim Geceleri seninle sokaklarda avare gibi gezmeyi özledim Parkta çimenlerin üstüne yatıp yıldızları seyrederdik beraber Sonra oturup içerdik seninle , dertleşirdik Yaşamak seninle güzeldi sen gittin hepsi bitti, Gidişinle bütün güzellikleride beraberinde götürdün Götürdüğün sadece güzellikler değil sen benide beraberin de götürdün farkında olmadan… Şimdi bomboş geliyor sensiz bir hayat Yaşamaya değer hiçbirşey bulamıyorum, Öyle büyük bir boşluk var ki içimde kimse dolduramıyor yokluğunu Beni bırakıp gittiğinde yine o parkta arkandan ağlayarak koşmuştum Bırakma beni gitme diye yalvarmıştım Hiç duymadın yüreğimden gelen o feryadı , hiç dinlemedin beni Neydi bizi ayıran? neydi bütün güzel anıların yerine bütün çirkinlikleri yerine koyan? Hayatımı mahvettiğin gerçeğinin yanında hayatıma anlam da kazandırdın sen Eğer olmasaydın , bilmeyecektim sevmeyi Bilmeyecektim tatmayacaktım bu güzellikleri… Keşke sevdiğim keşke bırakıp gitmeseydin… Özlemimizi Beklerken Hani bekleyişlerimiz,özlemlerimiz vardırHani sabahlamalarımız vardıruykusuz kalmalarımız,kan çanağı olmuş gözlerimiz,sigara üstüne sigara,fincan fincan kahveler… Bazen de gelmeyeceğini bile bile gözlerimizi onun yollarını bekleme kölesi yapmalarımız vardırhani bir umut ışığı yaksa gönlümüzde,her şeyimizi vermeye uğruna feda etmeye hazırdırızhani hiç olmadık,hiç duymadık heyecanlarla beklemelerimiz vardır baharıgeceyi gündüze,kışı yaza,rüzgarı dala kavuşturan rabbimiz özlemimizi ve sevdalımızı bize kavuşturacak bize geri verecek diye bekleriz her baharın gelişinibaharda gonca gonca açan gülleri bir başka beklerizzannederiz ki o goncadan onun yüzü çıkacak onun kokusu yayılacaktır Özlemimizi beklerken geceye sevdalı deliler gibiyizdirayla yıldızlarla konuşmalarımız karanlığa haykırışımız vardırsanki o karanlığın ardında beliren aydınlıkta bekler bizi özlemini çektiğimizonun içindir ki boş boş sözler savurup dalıp gideriz o yokluğa,o karanlığa,o aydınlığa… Günler ayları aylar yılları koparır takvim yapraklarındanama sevdalımız,özlemimiz bir kez olsun çalmamıştır kapımız ve bir kez olsun ortak olmamıştır sabahlamalarımıza Halbuki kapının bir tık sesine neler vermeyizdir kine yapsak ne etsek boştur artık gidenler geri gelmez derler Ama inadına bekleriz,inadına ayaktayızdır güneşle birlikte ve inadına umutlarımızın suyunu verip umudumuzu yeşertiriz her baharın sabahında Bu gün olmazsa yarın,yarın olmazsa mahşerde deyip bekleriz günlerce,aylarca…özlemle beklediğimiz özlemimizi __________________ |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Seni Düşününce Özleminle yanıp tutuşuyorum Bu ayrılık gitgide çekilmez oldu Rüyalarımda hep seni görüyorum Bir adım ötedesin Ama ben yetişemiyorum Yüreğimde yanan bir kor Gözyaşlarım üzerine damlıyor Bu kadar zor olacağını bilmezdim senden ayrı kalmanın Sanki hiçbir anlamı yok yaşamanın Seni düşününce garip bir heyecan içimde Çocuksu bir sevinç yüreğimde Seni düşününce birkaç damla yaş gözümde Dayanılmaz bir acı kalbimde Seni düşününce tuhaf bir hüsran bende Bedenimi dirhem dirhem eritircesine Rüzgarlar eser, yağmurlar yağar Ayrılıklar susar, hiç konuşmaz seni düşününce Bir zamanlar söylemeye utandığım sözleri şimdi bağırarak söylüyorum Bilmiyorum duyuyor musun? Seni deliler gibi seviyorum Aşkımın diğer adı özlem diyorum Hüzünlü bir şarkının ardından dökülen gözyaşımdasın Yudum yudum içtiğim sudasın Ölüm gibi aklımdasın Damarlarımdaki kanımsın Yaşamam için tek sebebim, hayatımın anlamısın Seni düşününce garip korku içimde Sanki ölümün nefesi ensemde Seni düşününce birkaç güzel hatıra gözümün önünde Zamansız bir gülümseme yüzümde Seni düşününce gecem de gündüzüm de seninle Dolaşırım her yeri hayalinle birlikte Bulutlar açılır, aradan güneş doğar Anılar coşar, hiç durmaz seni düşününce Yağmurun ardından doğan güneş gibisin Ayrılığı unutturan anılar gibisin Sen yokken hiç susmaz ve hiç durmaz kalbim Ama artık sadece hayallerimdesin Kurmadan başıma yıkılan düşlerimsin Seni düşünüyorum, seni çok özledim bizim sarkimiz caliyor, haberin yokbilmiyorsun bile bu sarkinin bizim oldugunucünkü o kadar kisaydiki hayatimdaki misafirligin,söylemeye firsat kalmadikeske biraz daha kalsaydino zaman bu sarkiyi yanibsinda caldigimda seninde birseyler inerdi yüregine kizmiyorum sana kizamamda zatenbiraktigin bir ben degildimki ardindakoca bosluklar biraktin yüreklerde sendolmaz,ihtimalini bile yok ettin sen dolan bosluklarin,giderkenaslinda bunlar degil yazmak istedikleirmseni özlüyorum be sevgiliher gün siziyorsun gözlerimdensitem edemiyorum gidisinecünkü bu bir ic cekisin ardindan gelen hüzün ayrilik degilbu,bu söylemesi zor ama bu sensizlik tanrinin beni siniyisibu kadar sevmemeliydim seniherkes sevdikleriyle sinanirmissenle sinanmamaliydimsen bir benden gitseydin zamanla acim dinerdi ya sevgili sen herkesten gittingittiign yer icin bilinmezler ülkesi diyorlar,bekleme yeri diyorlarne akan ne duransen nereye gittin sevgilibedenin simdi rengini bile bilmedigim topraklar altindaama ben ruhunu sevmistim zatensimdi ruhun ruhun nerde sevgiliseni göremeyecegimi düsündügümde bir daha,aglamadim sevgiliama seni bir daha görme ihtimalimi yitirdigimi ögrendigimde,senin artik olmadigini olmayacaginiolamayacagini ögrendigimde bende öldüm sevgilikime baksam,nereye baksam senin sülietinkimle konussam suratinda senin resminne zaman kokunu duysam bir basasinda cöküp kaliyorumartik seni anlatmak istemiyorum kimseyeicin icimde kalsin istiyorumbir baskasina dokunmak istemiyorum sevgiliseni cok özlüyorum sain beni merak etmesenden kalanlarla doluyumhersey var ama bi sen yoksunolsun Bu gece yokluğunun dökümünü yapıyorum Aylar önce sensizliğe yazdığım şiiri okudum, bir de dün gece yazdığımı Hiç fark yok Neden azalmıyorsun bende? Neden gidişin dün gibi? Neden sana yazdığım her yazı, hep aynı yerde tıkanıyor? Ben bugüne kadar kimseyi yokluğunda bu kadar önemsemedim Kimseyi yokluğunda bu kadar özlemedim ve şuna emin ol; hiç kimse, yokken bu kadar sevilmedi Benim karşıma "aşk" diye bu sonucu çıkaran, yarım kalmışlıktan başka bir şey değil, bunun farkındayım Ama iyi ama kötü, bitmeli her hikaye! Sen bitmedin Bitmeyensin Ayrılığın adını koyamadık sevgilim İşte bu yüzden kopamadık birbirimizden bir türlü Ben yarım kalan ve adı konmayan hiç bir şeyi unutmamunutamam içimde sızısı kalır Ya her şey yaşanacağı yere kadar yaşanıp sona ermeli ya da ayrılık söz konusu olduğunda bir daha kimsenin çıtı çıkmamalı! Biz bunu başaramadık, ayrılamadık! Sen yaşanıp da bitseydin eğer hatırıma gelmezdin Seni bu kadar yazılası yapan, yarım kalmışlığındır O gecenin sabahında, ayrılığın aklına nereden geldiğini biliyorumAnlamıştın benim soyut' a tutkun olduğumu O yüzden gittin kim bilir Sevilmek için, güzel hatırlanmak için, kayıplara karışmayı tercih ettin haklıydın belki de Olağan hiç bir şeyi sevemedim ben hayatım boyunca Herkesin,her an yaşadığı hiç bir şeyi benimsemedim Ben yaşadığım hiçbir aşkı hayatın akışına bırakmadım Bunu yapanlar her zaman kaybeder Zaman denilen kavram düşmanıdır aşkın eğer ortada aşk denen bir şey varsa, ne yapıp edip zamanı durdurmalı Biz bunu başaramadık oysa bu o kadar zor bir şey değildi sevgili Farklı bir dokunuş,ağızdan çıkan ve bugüne kadar kullanılmamış bir söz yeterdi zamanı durdurmaya Ben, aşktan söz açıldığında zamanı durduramayan kimseyi sevemedim Ondandır belki de varlığında sevemediğim insanları, yokluğunda düşlemek Belki de onandır, yanındayken yüreğinin gurbetine düştüğüm bir sevgiliyi, sılasında özlemek Yokluğun hiç de adil değil beni yok ediyor, seni var ediyor sevdiğim Evet seviyorum seni varlığına rağmen! Ben varlığınla-yokluğunun tezadını çözemedim seni yaşamak istemiyorum! öyle bir sen yarattım ki sen yokken, yaşanıldığı an yitirir anlamını sen yokken yarattığım sen, yasakladı sana dokunmamı Sana düşman bir sen var içimde seni senle savaştırıyorum, olan bana oluyor Gidişin beni yaralamadı, aksine daha bir sevilir hale geldinVarlığındaki seni, yokluğundaki sen kadar sevemezdim "Keşke sen yanımda olsaydın,keşke bir şeyler yapıp da seninle zamanı durdursaydık" diye hayıflanmıyorum artık Her ne kadar adı konmasa da bir kopuşun, her ne kadar vazgeçmeyi beceremesek de, ayrılık ihtiyaçtandı bu hikayede Yazık! son sözü zaman söyleyecek Yazık! bu sefer hayatın acımasız akışına bıraktık aşkı Ben senden kalan ayrılığa bile yas tutamıyorum adam gibi! Bunu engelleyen senin varlığın ben bunca zaman yokluğundaki senle hayatı paylaşsaydım ve böyle bir senle ayrılığı yaşasaydım, hiçbir şiir kolay kolay hayata döndüremezdi beni işte bu kadar güzeldir senin yokluğun işte bu kadar ayrılğına üzülmemi engelliyor varlığın VARLIĞININ CANI CEHENNEME, YOKLUĞUNU ALMA BARİ Hasretin girdabına düşürüp beni, Nasıl boğulduğumu görme İSTEMEM Su kadar muhtaç olduğum sevgini, Sadaka niyetine verme İSTEMEM Çekinmeden ayrılık sözleri edip, Beni hiç düşünmeden bırakıp gidip, Acıyıp halime "Yazıktır" deyip, Arada bir lûtfedip gelme İSTEMEM Akrebin kıskacında erirken zaman, Sensizliğin acısıyla yanıyorken can, Gözlerimden yaş değil kan damlıyor kan, Gelip de gözyaşımı silme İSTEMEM Önce umudun ışığını söndürüp, Yaşadığım hayatı tersine döndürüp, Beni bir değil, bin kez öldürüp, Sonra yüzüme gülme İSTEMEM Hani bu sevda hiç bitmeyecekti, Hani aşk içimizden gitmeyecekti, Biz ölsek de sevgimiz ölmeyecekti, Yalan ise sözlerin sevme İSTEMEM Ya hep yanımda ol, ya da hiç gelme, Vereceksen sevgini naz ile verme, Önce ağlatıp sonra yüzüme gülme, Ya çılgınca sev ya da hiç sevme, Yazdığım her satırda nasıl bittiğimi, Hasretin çölünde yitip gittiğimi, Sensizliğe her an sitem ettiğimi, Bilme sevdiceğim bilme İSTEMEM |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Caddelerde sisli, puslu bir kış ikindisi Ağaçlarda salkım salkım eski zamanlardan kalma anılar Yapraklarda yere düşmeye hazırlanan yağmur damlaları Bir yaprak kıpırdıyor işte, gümüşi bir damla usulca yere düşüyor Sen sanki, yaprakların arasından bana müzipçe gülüyorsun Beni her zaman şaşırtırsın zaten Beni her zaman güldürmeyi bilirsin Farkına bile varmadan bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan "Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var" Rüzgâr keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor İstasyon Caddesi'nin tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor Arabaya binsem ve birlikte gezdiğimiz yerlere gitsem, evimde şiirler okuyarak telefonunu beklesem, telefonunun gelmediği zaman seni başka yerlerde arasam Sonra sen gelsen yanıma, yine "seviyorum" desen, ben yine senin gözlerinde sonsuzluğa mahkum edilen aşkımı görsem Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda Bahçeme melekler yağıyor, hepsi de tanıdık Senden doğan, gözlerinde hayat bulan, bizi koruyan, kollayan ve en önemlisi ikimizi bir araya getiren melekler Son kez yine seninle gezmiştik oraları Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi Benimse herşeyim aynı Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş, bugünlerde bir tek bunu ögrendim Bir de geceleri daha uzun sanki, bitmek bilmiyor Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde? Benim sana anlatacağım yeni birşeyler yok Dedim ya, her şey aynı Ama sanki biraz mahsunluk çöktü üzerime, bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı Sen olsaydın hemen anlardın Sen benim herşeyimdin Arkadaşım, dostum, öğretmenim, talebem, sevdiğim Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni, bağlandım Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, Uzak bir şehrindesin şimdi Benimse içimde kocaman bir boşluk var Hayır, Üzülmüyorum, içimdeki boşlukta birtek özlemin yankılanıyor Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde, çok istesen hikayeler uydururum Ama hikayelerimden önce itiraflarım olacak Kendimden bile gizlediğim duygularımın itirafları Sana aşık olmaktan delice korktuğumu, sana bakarken içimin titrediğini Daha pek çok, sırrımı anlatacağım sana Gerçi anlatmama gerek yok, sen zaten hepsinin çoktan farkındasın Sen kimbilir, belki de uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi Bense odamda senden uzak Hayır beni merak etme, üzülmüyorum Biliyorum, ikimizde yoktuk bu aşk başladığında ve çok iyi biliyorum, sonsuzluğa mahkum edildi bizim aşkımız Dedim ya, beni merak etme Üzülmüyorum Yalnızca biraz, biraz üşüyorum __________________ Unutamadığımsın Sen unutmuştun beni Bende seni unutabilir miyim diye Dün sabah mezarlar kazdım sevdama Nehirler aradım sensiz akan onca gözyaşıma Mezarlar kazdıkça sevdama Nehirlere aradıkça gözyaşıma Daha çok sevdim seni Ve anladım ki ; aşkıma mezar kazılsa da Sen benim unutamadığımsın Sen unutmuştun beni Bende seni unutabilir miyim diye Dün gece ayrılığının zehirini içirdim dudaklarıma Karanlığın yağlı ipini geçirdim boynuma İçtikçe ayrılığının zehirini Hissettikçe ölümün ipini Daha çok sevdim seni Ve anladım ki ; ölümler sunulsa da Sen benim unutamadığımsın Sen unutmuştun beni Bende seni unutabilir miyim diye Acımasızca hançerleri sapladım yüreğime Pusular kurup aç kurtları saldım gözlerime Hançerleri sapladıkça Kurtlara yem oldukça Daha çok sevdim seni Ve anladım ki ; pusular kurulsa da Sen benim unutamadığımsın O karanlıkların arasındaki zamansız gözyaşları çiseliyor pencereme ve o umutsuz pencerelerimde bir yudum da sen oluyor kendini kaybeden benlerim Denizin başındayım Dalgaların ortasında En çok ta kendime yabancı kaldığım o kumlarda anlıyorum karanlıklarımı Ne zaman ümitlerim esse gökyüzünde ve ne zaman gözyaşlarım damlasa kırlardaki sonsuz papatyalara bir yudum da senin için çekerim zavallı sigaramın son deminde Yine o deniz fenerini görüyorum karanlık denizlerimde Sanki son kez el sallıyor geçen gemilere Sanki son kez ayakta durmaya çalışıyor bu sonsuz dalgalara ve koyu mavi gecelerinde sakladığı o karamsar yalnızlığına Bir nefes daha çekiyorum ıslanmış ümitlerimden ve bir yudum da kaybolmuşluk içiyorum yanında O ıssız sokaklardaki yalnız kalmış gece lambaları geliyor aklıma Tıpkı deni feneri gibi Başını eğmiş önüne sanki gecenin karanlığına, sanki kaybolmuş umutlarına ve sanki yitidiği benliğine ağlıyor son kez Islanıyor dudakları, sözcüklerini kaybediyor anlayamadığı sesler Bir rüzgar daha esiyor yanı başında ve bir kez daha heyecanla kaldırıyor başını Umutlarını iice açıyor, sanki aydınlatıyor gecenin ortasında kaybolan son durakları ve unutulan o yapayalnız kalan parktaki karanlık bankları Uzun zamanlar boyunca kendini aramış oysa karanlıklarda Sonuna kadar savaş açmış yalnızlıklara, en koyu gecelerde dimdik durmuş rüzgarın karşısında ve en kaybolmuş dakikalarda yol göstermiş o kendini arayan küçük umutların annesine, o küçücük gemilerle dolu sonsuz denizlere Kabullenmemiş yalnızlığı, hep bir amac edinmiş kendi karanlıklarında ve her edindiği amaç bir çıkmaza daha taşımış karanlık yanlarını Her güneşin batışında çıkarmış kılıcını kınından ve her rüzgarda karşı koymuş koyu mavi yalanlara Önünden bir toz kümesi geçiyor şimdi, yalnızlığı akıyor gözlerinden ve dudaklarında yarım kalmış hecelerle dolu bir roman Tıpkı bir yapboz oyunu gibi Nereden başlarsan başla, nereden doldurursan doldur ama her gece aynı savaş ve her savaş başka bir yalnızlık Bu Benim Yalnızlığım Aylar öncesinden başlayan bir duyguyu örtmeye çalışıyordumİçimi kandırmaya başlamıştımOnsuzda yaşayabilirim hayatımı sürdürebilirim diye düşünüyordumBir gün telefonum çaldıÇok önemli birinden telefon bekliyordumKarşımdaki ses oyduŞaşırdım önce onu dinlemeye başladım Her ay olduğu gibi yine ödeme planları konumuzduNe zaman geleceğini sordumBilmediğini söyledi üstelemedimAradan iki gün geçmesine rağmen sesi hala kulaklarımdaydıOnu tanıdığımdan beri yaşadıklarımı düşündüm onun için yaptıklarımıYazdığım onca yazıyı ve onun bunlardan haberinin olmadığınıBir gün iyice kararttım gözümüOna her şeyi anlatmalıydımArtık bu sadece benim sorunum olmaktan çıkmalıydıBir şeyleri tek başıma karşılamamalıydımYazılarımı önce bir kitap evinde değerlendirdimSonrada ona vermeye karar verdim Temmuz ayının o en güzel sabahlarından biriydiYaz yağmurları dans ediyordu gökyüzündeTelefon ettim ve gelmesini söyledimGelene kadar vermesem mi acaba diye düşündümAma vermeliydimArtık bilmeliydi onu sevdiğimiGeldi ve onun için yazdığım yazıyı ona verdim Ardan çok geçmeden beni aradıYazımın çok güzel olduğunu ve gerçekten beğendiğini söyledi Bende ona ''Bu yazı senin için yazıldı On bir aylık bir aşkı sana hitabenSenin kadar güzel ve senin kadar özelHer kesin karşı çıktığı benim karşında aciz olduğum gibi belki Bir şey söylemeni beklemiyorum bil yeter'' Bu sözlerime karşılık bana ''Gerçekten özel bir insansın ama benim üç yıllık bir beraberliğim varSeni kırmayı istmem Sen bunca zaman bu duyguları belli etmeden nasıl durdun ve nasıl bu kadar sevebildin'' ''Boş ver dedim benim duygularımıHayatımda hep sevdim benHiç bıkmadım sevmektenAma bil istedim insan sensizken de senin varlığını sevebiliyormuş sadece bil istedim'' ''Peki ya sen'' dedi ''Hoşçakal'' dedimve kapattım telefonu Ağladım günlerce hala daha ağlamaktayım telefonun sonundaki tek cümlem ''bu benim yalnızlığım'' dedim içimden |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Ay Işığnda gözlerin Birgün en olmadık bir anda, bir taş atarsan eğer ya da bir gül içimin en derin kuyularına Ve bir ay düşürürsen ansızın, gönlümün en durgun sularına Gözlerin kadar güzel Bil ki delirmenin vakti gelmiştir , o anda sevinçten Ay ışığında gözlerin inan ki, kanadının hertelinde bir hüzün Ayakları kınalı, gözleri denizler kadar derin ve gökler gibi masmavi bir ürkek cerendir Hal diliyle söyleyince gözlerinin en hüzünlü şarkılarını aslında benim türkülerim ve şiirlerimdir gözlerinVe aslında altın sarısı saçının tellerine takılan ışık ışık çiçekli sözcükler bizim şiirimiz, bizim türkümüzdür; gözlerimizin söylediği tınılar En hüzünlü akşamlarında bir Karacaoğla'nın koşması kadar gökçe bir Türkmendir ayışığında gözlerin Sen geceyle gelen rahmet ve yürek bereketi Sen gözleri geceler kadar derin, dolunay gibi ışıltılı güzellik Ve sen soğukların bittiği gün avuçlarıma bırakıp gittiğin o ateş kadar yakıcıdır özleminMercandır yüreğin, bir de ; dünyanın en güzel minyatürlerinden seçilmiş bir büyülü cerendir gözlerin Beni öldürmek vakti geldiğinde; bir Hintli gibi ateşlerde yak beni Sonra, küllerimi savur yellere Gözlerinin ırmaklarında çıksın sevi okyanusu yolculuğuna İstersen küllerimi sürme diye gözlerine çek Sen bilirsin ama, bir dileğim olsun benim de senden En vahşi, en ürkek bir ceren olsun ayışığında gözlerin Söylenemeyen Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? Yağmur bırakmadan geçen bulutlar gibiydi zihnimdeki düşünceler; dilime düşmeyen, sözcüklere dönüşmeyen! Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? Her zaman fazla oldu söyleyemediklerim, söyleyebildiklerimden! Her zaman; bir bilinmez lisandaki çözülmez şiirleri koklayıp, hissettirmeye çalıştım sana Her zaman biraz daha zaman kolladım seslenmek için sana, ve her zaman hayıflandım; Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? Kendi karanlığında; güneşe görünmek için karar veren bir tohum gibiydim Zordu çıkmak gömüldüğüm çamurdan; Ama güzeldi! Sen güzeldin ve ben, güzelleşiyordum seni düşündüğümde! Kendi karanlığında; güneşe görünmeye karar verip yeşillerini giyen bir tohum gibiydim Boyutları değişiyordu hayatımın Yani, değiştiren sendin boyutlarını hayatımın; büyüyordum, gelişiyordum, genişliyordum Söyleyebildiklerimden çoktu her zaman, söyleyemediklerim; bu yüzden kelimelerimin arası açılıyordu! Sığdıramadığım her duygu; iki kelimemin arasındaki boşlukta gizli O yüzden, yazdıkça parmaklarım,,, ve işte yine o yüzden söyledikçe dilim topallıyor! Toparlayamıyorum zihnimi Seni özlüyor, ve terliyorum özledikçe; Seni koklamak için İçimdesin! Sensizlikte başladım yeni bir güne Bu nasıl bir şey biliyor musun? Bilemezsin Bilseydin,aynı acıyı sende yaşatsaydın yaşatır mıydın bana bunuKaç gün oldu senle aynı şehirde değilizne kadar tuhaf değil mi? Aynı şehirde olup da seni görmediğim halde sanki uzansam dokunacaktım sana ama burdan asla Gözlerim bir noktaya dalmış öyle; duraksadım bir anKarşımda hayalini hatırlıyor da ne düşündüğümü hiç hatırlamıyorum Geceyi seviyorum ya! ayrı bir güzelliği var karanlık çöktüğünde sanki bütün rezillikleri kapatıyor Offff! Gene yoksun yanımda Seni çok seviyorum ama yazık bunu sen bile bilmiyorsun Ah sevdiğim yanımda olup da bana sarılmanı nasıl isterdim Ama olmadı olacak mı dersen, aslaaaaaa Üzülme ama sakın ağlama seni sonsuz bir aşkla seviyorum Üzülme seni hayalinle yaşatmaya devam ediyorum, Ne kadar sürer bende bilmiyorum!!! Balkondayım şimdi,ya sen nerdesin? Bildiğim bir yerde mi? Belki de sen de gittin benden sonra başka bir şehre kim bilir? Burayı seviyorum Şarkımızı dinliyor ve kötü değil hep iyi yönünle seni düşünüyorum Hatalarını hatırlamıyorum,ihanetini unutuyorum Evde de kimse yok(!) resmini aldım karşıma, , biraz seni seyrediyorum Neler neler yaşıyorum Kendimi dinliyorum da çok kızıyorum kendime Sonra elime kalemi alıp yazıyorum Ben senden uzaktayım sevgili, Çok özledim seni, Bir gün dönecek misin geri, Yoksa ben mi gelip alayım seni, sevgili; Sen benim yüreğimsin, Ama sen hiç düşünmez bırakıp gidersin, Seni asla affetmeyeceğim bilirsin Of ne zordu bu aşk(!) Seni sevmediğimi zannedip gidiyorsun, Aşk değil bu bir sürgün,kaçak Sakın arkaya dönme, Sakın sakın, Çünkü o an anlayacaksın Sana olan sevgimi, Seni seviyorum SENİ SEVİYORUM EYLÜL BAKIŞLIM Bende olduğundan beri ne zaman aynaya baksam; kendimi bulamıyorum Gözlerimde gözlerini, dudaklarımda gülüşünü görüyorum Hep nefesini soluyorum, tenimde bir ürperti beliriyor Koca şehir susuyor sadece sesin çınlıyor kulaklarımda Bakabildiğim kadar ileride, dokunabildiğimce yakındasın ama hasret kalıyorum bebek yüzlüm gülüşüne İstanbul gibi bakıyorsun bana, gizemli ve buğulu Hem içinde olup, hem yalnız yaşamak bilsen ne kadar zor geliyor Hayat kavgasını sürdürüyor sevdam Aşk can çekişiyor gecelerimde Tenine susuyorum Marmara’nın derinliklerinde Yeditepe çalıyor sanki seni benden, yavaş yavaş tüketiyor Gökyüzüne yıldızlarla tutunan peçesini çıkarıyorum karanlığın Pencereden yatağına süzülen ay ışığı olmak, yüzünü sürdüğün yastık olup düşlerine avuç açmak için Bedeninde serilmeliyim gece gibi Meleklerin uyurken bıraktığı gülüşü seyretmeliyim başucunda Kalmamı istermisin, yıldızlar bir bir gömülürken sabaha? dokunmamı istermisin ayaz düşen tenine? Hani utanmazlığın koynunda kendinle sevişmelerinde yanında olmamı istermisin ? Kuruyan teninde terden boncuklar yapabilirim, güzel bir melodideki piyano tuşları gibi dokunabilirim vücuduna, kıvrımlarınla ahenkli yaşayabilirim seni Rüzgârın dağlarla kucaklaşmasını, dalgaların kıyılara cilvelerini getir aklına Önce, süzülmelerini hisset kumlara köpüklerinin, sonra kızışan rüzgârla tut ellerimi Tüm gücünle sarıl biçare kimliğime Açlığımı, susuzluğumu, sırlarımı bitir gecede İçimde kıpırdanışların, yüreğimde sıcaklığın, dudaklarımda titreyişleri sevdanın, tenimin ürpertisinde nefesin olmalı Dağıt, hazan düşen yatağımı Güneşim ol eylül gözlüm ‘Seni istiyorum’ diye yutkunduğum nefesimi al dudaklarımdan, sırlarımı çöz öpüşlerinle Ay gibi yum gözlerini geceye, yıldız gibi kay geç düşlerimden Tadını bilmediğim, tenine düşmediğim hayal olmaktan çık, dökül şehvetinle Söyleyemem sana yanan tenimi, kıvılcımı düştü bir kez içime Kıvranışlarım kadar sessiz uykusuzluğum Her dokunuşumda kendime, haykırışlarım suskunluğum aslında Kendime sarılıp yatağın bir ucunda tüm ürkekliğimle gelişini beklerim İçimden akan ılıklığı, sıcak sevdayı sana sunmak, sadece hayalinle bütünleşerek yaşamak çok zor be aşkım ‘SEN’ bendeysen, benimsen Neden gecelere isyanım? Kirpikten bulutlarını arala artık, güneş gözlerinde kapalı kalmasın, Uyan! Dünya güneşe, ben sana kavuşayım Seni seviyorum eylül bakışlım |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Özlüyorum seni Gücüm yetmiyor unutmaya Özlüyorum elini tutmayi sesini duymayi Boynuna sarilip omuzunda aglamayi Nedensiz sevinçleri Hasret dolu sevgi dolu simsicak düslerimi Özlüyorum Gücüm yetmiyor unutmaya Seni aramazsam unuturum sanmistim Girmez sanmistim hayalin beynime Geceleri düslerimde Gündüz baktigim heryerde seni Özlüyorum Renkler gitmenle soldu Kirmizi kirmiziligini unuttu Mavi maviliginin farkinda degil Beyaz yanliz sen giydiginde güzelligini haykiriyormus Özlüyorum Bu özlem bu bekleyis hiç bitmiyecek Ruhumda sana açan eflatun renkli çiçekler solmayacak Olmasanda sensiz sensizligi yasatacagim Sensiz seninle olmayi basaracagim Sonun yaklastigini hissettigim gün Beyaz,bembeyaz mendilimi sallayarak Sensiz yasamin kahrediciligine veda ederek Seninle sonsuzluga kavusacagim __________________ Tek kanatlı,solgun düşlerimi,yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim SANA NEYİ ANLATAYIM? "EVET YANLIZIM Sadece bunu söyleyip susmak isterdimEbediyyen susmak Çünkü canım acıyor Konuştukça,arzuladıkça,özledikçe,en kötüsü yaşadıkça canım acıyor'' Ruhumu yaktıktan sonra şimdi de damarlarımda dolaşan sensizliğin etimi yakan acısını mı?O acıyı uyutsun diye sığındığım,ama sevgini orada da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüyalarımı mı? Odamın tavanındaki yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin,o sonsuz çatlakların altında ,sen,diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümlerimi mi? Şimdi burada değilsin Ama beni duyabiliryorsun,biliyorumKapat gözlerini benim için ve dinle n'olurÇünkü bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim varSeni ait olduğun çevre için değil,bana ait olman için değil,karşılığında beni sevmeniz için değilSadece sen olduğun için sevdiğimi söyleyebilseydim Ne zaman sevgine acıksam kendi kalbimi yedim Kendi etimiAşkımıRuhumu yedim "YÜREĞİMİN EN SAKLI YERİNDE YALNIZCA SENİN ELİN DOLAŞMIŞTI" Seni yollarca,şehirlerce uzağından sevdim Seni kelimelerce,şiirlerce yakınından sevdim Seni,dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp yazdığın mektuplarca sevdim Seni umutsuzca,beklentisizce,hayallerce sevdim uzağından Zamanla kırgınlık kimlik değiştirdi ve vazgeçiş oldu benim için Unutmanın en ağırı unutamadan unutmaktırSeni sonsuza kadar kaybetmek,kimlik değiştirdi ve unutmak oldu benim için Anlamadın mı artık,varlığım sana acı vermek için değil,sadece seni sevebilmek için yaşadım ben Hala seninle geçireceğim anların telaşıyla ,tüketir gibi yaşıyorum sensiz geçen günlerimiSeninle geçen zaman bir daha tekrarı mümkün olmayan,doğaçlama bir melodi gibi benim için Sanki birlikte yazılmış kaderimizin sayılı dakikalarından an çalıyorumÖyle birikmişsin ki içimde Seni yaşamakla tüketmem,seni sıradanlaştırmam mümkün değilİçime çektikçe çoğalıyorsun sevgili "Sevgilim,beni bensiz bırakma olur mu? Çünkü sen nereye gidersen git,ben oradayım Benim başka gidecek bir yerim yokBenim senden başka gerçeğim yok Sende yaşıyorum ben sadece Senin kalbinin "TOPRAKLARINDA YAŞIYACAĞIM SENLE KİMSE OLMADAN HAYAT,DÜNYA,İNSANLAR OLMADAN YAŞIYACAĞIM SADECE SENİN KALBİNLE" SENİ SEVİYORUM Özledigim Kadar Sana özledigim kadar Çabuk gelecegim Hazir et kollarini Seni deli gibi öpecegim Yakin tut dudaklarini Alevin yakişi gibi Güneşin batişi gibi Senin herşeyin ayni olmali Sana özledigim kadar Özlemli gelecegim Sana mum aydinligindan Güneş yapip verecegim Sana kilometreleri Metre metre katlayip getirecegim Bekle özledigim kadar Çilgin gelecegim Yildizlari çuvallayip Ayi kundaklayip Karanligi aralayip Seni bambaşka sevecegim ÖZLEM okyanus büyüktür bir okadarda derindir benim derdim her derde bedeldir benim askimda sevgimde kalbimdedir daha ne bilmek istersin karanlik köselerde elimde sigaram düsüncemdeyse birtek sen daha ne görmek istersin seni sevmek severken bin defa ölmekmis kadir kiymet bilmeyen sen iste sensin daha ne dinlemek istersin isyankar olmak sevgi ugruna ruhunu karanliga bogmak söyle be vefasizim daha benden ne istersin seni seveni sen terk ettin gittin daha elimden seni sevmekten baska ne gelir söylermisin sayfa üç frmacil 3 |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Suyun Gözyaşları Arkası kesilmez yokluklarının bıraktığı yalnızca boşuna bir çabaydı aşka dair Nerdeydin Nerelerdeydin Neden ben tüm günümü senin varlığına adamıştımBilinmezYa Aşkın tarifi neydi? Buralarda rüzgar çok eserİstanbul'dan estirir rüzgar nefesini ve sen kokarsınVe ben senin oralarda bir yerlerde olduğuna dair kokular aldım dört mevsimBundandır burnumun hassaslığı Yağmurun gelişini, karın yağışını anlamalarım bundandır Sana daha herşeyi anlatmadımSahil boyu bir şişe arayışımı sendenHerşeyi anlatmadım sanaFırtınalı günlerde sana dair olan rüzgarın dalgasını bulmayı Buralarda rüzgar çok eser, demiştimVe sen hep estinYataklara düşmeye inat, kokunu duymak adına, rüzgardan çarpılmalarımı anlatmadım sana Dalgın çehrelerimi aynada tanıyamadığımı anlatmadım En deli zamanlarımda ve en mutlu olduğumu düşündüklerinde insanların, seni anımsayınca tuvaletlerdeki kağıt peçeteleri nasıl tükettiğimi anlatmadım sana Ey dostSana "dost" demek nasıl bir ızdırap oldu benim için, bilmezsin senEy dost, baharları nasıl iple çektiğimi bilemezsin senYeni umut, yeni bir esinti ve Allah'a yakarışlarımla nasıl yeni fışkıran filizlerde sana dair yeşillikler aradığımı bilemedin sen Ey dostŞimdilerde görsen beni, tanımazsınYavrusunu kaybeden anne edası çöktü yüzümeBana öyle bakmana katlanamam artıkAvurtlarımdaki çöküşlere ellerin şifa olsa bile, sen bir kaç metre yaklaşsan, eririm benBana bakma ey sevgiliBana yaklaşmaBen zayıfladım ve buralarda adım suyun gözyaşlarıNerden çıktı deme banaBatık Bir Aşkın Enkazının olduğu yerde görmüşler suyun ağladığınıSu tuzluSu sıcakSu buharlaşmaktaSu yok olmaktaSu denizdeDeniz nerde Ey hayal ey aşk!Sana bakmaya dayanamam gayrıBozuk bir plak gibi çalmaktan öte neyim ki benAşkımın, insanların kurgularında yitip gitmesini istemiyorumNolurDile düşmeyelim SANA HASRET GİDECEĞİM SENSİZ KALMAK ZOR OLSADA SANA HASRET GİDECEĞİM KORKUYORUM EN SONUNDA SANA HASRET GİDECEĞİM ADIM ADIM İZLERİMLE AŞKA KÜSKÜN SÖZLERİMLE AÇIK KALAN GÖZLERİMLE SANA HASRET GİDECEĞİM GURURUNU YENEMEDİN DARGINLIĞI SİLEMEDİN NASIL SEVDİM BİLEMEDİN SANA HASRET GİDECEĞİM OLUR DEDİM OLMADI Kİ GÖNÜL HUZUR BULMADI Kİ BAŞKA ÇAREM KALMADI Kİ SANA HASRET GİDECEĞİM HİSSETMEDİN ACIMI SEN DUYMADIN HİÇ AHIMI SEN ANLAMADIN AŞKIMI SEN SANA HASRET GİDECEĞİM AHMET SELÇUK İLKAN Gitmek… Bazen gıtmek gerek ,yitmek ,yitirmek gerekÖyle acılanacak ki yüreğim bu gidişe,,sana bir elveda dilemeyi bile (bir vazgeçiştir oysa) unutturacak,unutturmuş gibi görünecek kendisine!! Oysa ki nasıl sancılanacağım nasıl kanlar akıtacağım geçtiğim yollara Sen sevgili ! Dökebileceğin göz yaşları kadar ıslanacaksın yokluğumda…Kanımı akıttığım yollarıma çıkacak ,öpeceksin caddeleriYüreğinin sızısı kadar yakın olacaksın bana Ben mi? Gidişimle , bittiğim şehirden, ayrıldığım anda ben , başka bir yalnızlığın koynuna uzanacağım o geceBaşka nefeslere karışacak nefesimSesini duyar gibi olacağım her yağmurun altında unutulurken,unuturken kendimi Unutturacağım sana da biraz Öyle hain hatırlatacağımki kendimi ,senin için günler anlamını tekrar kazanmaya başladığında,ben hergünümü sana adayacağım…Bir dilek ağacım olacak evımın onunde Her sabah uyandığımda,o ağaca rüyalarımı asacağımOlurda bırgün beni bulma ıhtimalin olursa,,sensizliğinde kaç sensiz gecemin geçtiğini asacağım o ağaca…ve o ağaç yeryüzünde tek olacakSEN olacaksın tek nedenım ve tek dıleğim,bütün dilekler aynı olacak çünkü… Sen ki sevgili, her gecen daha doyumsuz olacak nefretimle başkasının koynundan daha da zevk alırkendaha da unutacaksın beni biliyorum…Bu deilmiydi zaten aradıgım nedenım Öyle unutacaksın ki beniyollarımdan geçerken,kalbimin kanadığı yerleri bile ezeceksin ayaklarınla… Sevgili’myüreğimin kanayan yanı!! Sen deilmiydin hep fazlasını ,daha fazlasını isteyenSen değilmiydin,kalbimi açtığımda ,SENİ, görmen için,iğrenerek kafanı çevirenHep başkaları ne dedi ,ne derler ile ilgilenenYetinmeyen sen değilmiydin!! Al iştesana bıraktım sahte sehrinisahte sevgilerle beraberUmmazdın ,ben nasıl olsa enaiydim,senin enainbırakıp gitmezdimBazen çekip gitmek gerek derdimDuymazdın bile beni biliyorumAl işte…Yolların uzadığı bir kentSonu olmayan bir ecel seçtin kendinebunu sen hazırladın…Her gece rüyalarımda nefesini duyuyorum,,mutluluk haykırışlarınla başlayıp,,sabah nöbetlerine uzattığın göz yaşlarının tuzuyla uyanıyorum…Ellerim uyuşuyor…Avuçlarım kilitlenmiş uyanıyorum sevgilimYüreğim agrıyor anlıyormusun,dayanmak öyle zor ki sonra başımı kaldırıp bir dilek daha tutuyorum senin için…Biten bir gecenin sonsuz lacivertliğinde sende de bitirilmeyi diliyorumkendi sonumu görebilmek için… Gözbebeğim Karanlığın soğuk ve dilsiz duvarlarına senin mutluluklarının figürlerini çiziyorumIslak kaldırımları gülen gözlerindeki ışıkla aşındırıyorumGüneşe kapalı tüm bedenimin sevgi perdelerini araladım gül yüzüneYitirdiğim güneşi senin yüzünde buldumSusamıştım sevgiyeKana kana içtim sevginiNefesim daralırken senin Mutluluklarında huzur buluyorumAzgın dalgaların hırçınlığında senin huzurlu kalbine sığınıyorumKuruyan kalbimin çorak çöllerine gözbebeklerinden süzülen nazenin gözyaşlarını bıraktımUmutlarını tohum, sevgini güneş bilip dünyanın en güzel çiçeğini ektim kalbimin çorak topraklarınaİçimde acaba kurur mu diye bir şüphe yok Eğer seninle aynı sevgiyi paylaşıyorsak ve ayrı kentlerin aynı sabahında aynı sevdaya uyanıyorsak ve iki ayrı bedende tek kalp olup seviyorsak birbirimizi bu çiçek her zaman büyüyecekSevgimizle ve yarınlarımızdaki umutlarımızla mutluluklarda yeşerecek GözbebeğimYalnızlığın içinde yetim çocuk misali dolaşırken senin kalbinde buldum tüm benliğimiSevginin ve mutlulukların en güzelini Senin cennet misali kalbinde buldum Yıldız yıldız gözbebeklerinden aydınlığa düşmek isterimİlmik ilmik sevgiyi dokumak isterim kalbinin hücrelerineDamla damla olup yağmurun sevgiyle buluştuğu bulutlarda senin tenine hediye edilmek isterim Seni severken ürkek bir ceylan gibi yüreğim Sevda durağındaki son beklediğimsinSen kalbimin en güzel meleğisin ve hayatımın en güzel bebeğisinSeni canımdan öte sevdiğim gözbebeğimsinGeceden sabaha bıkmadan usanmadan mutsuzluk çöllerine umut taşıyan rüzgarın esintisindeyimEsen bir rüzgar olup dağıtayım saclarınıBırak çöz saclarını Darmadağın olmuş saclarını yine ben toplayayımCennetin en güzel gülü olup yanaklarına hediye edileyimBir kelebek olup son nefesimi senin kalbinde vereyimKurumuş sarı yaprak olup senin ilkbaharındaki sevgilerinle yeniden yeşereyim Şehrin tüm yanan ışıklarında senin izini sürüyorumBohçamdaki son ekmeği senin için bölüyorumSeni sevmek bu dünyanın kötülerinin içinde güzellikleri ve senin sevgini bulup seni yasabilmektirVe seni sende sevmek gözbebeğim; her şeyinle kabullenip iki ayrı bedende tek kalp olup aynı sevdayı nefes bilmektirBen senin kalbindeyimYalnızlığın tüm zincirlerini kırıyorum sevdanlaEsen her rüzgara karışıp saclarını dağıtıyorumGece olup karanlık çökünce odana, yıldız olup aydınlığına misafir oluyorumNasırlanmış ellerimle mavilere seni yazıyorum yine Kelimelere sığmamalı sana olan sevdamın bir damlasıNe güzel olurdu geçmişimdeki acılarımın gözyaşlarını silip senin dizlerinde bir bebek misali ağlamakGözbebeklerinde bilirim yüreğinin nazeninliğini , can bilirim her içine çektiğin nefesiniMürekkebi sevgiyle koyulaşan ve gül yüzüne satır satır yazılan ömür sevdasının mutluluk kokan dizeleridir sana olsan yangınlarım Göçmen kuşlara sordum tüm iyilikleriniKalbime adadım tüm sevgileriniKaranlık gecelerime parlak yıldız bildim gözleriniYudum yudum içtim mutluluk denizindeki gülüşleriniSevdanı ekmek , mutluluklarını katığım bilip seninle olan uzun yolculuğumdaki bohçama koydumHer sevdaya uzanan satırda senin gözlerini buldum Geçmişimdeki acılarıma sevdanla unutup sana koşuyorum yüreğimin çıplak ayaklarıylaGözlerimdeki yasama sevinçlerini yüreğine ekleyip Cennetin mutluluklarında seni bulabilmek için koşuyorum Kanatlanıp uçsam bir kere , kanatlarımda senden öğrendiğim tüm sevgilerini mutsuz insanlara taşıyacağımŞair olup kalemimle yerle gök arasına sevdamı satır satır yazacağımBir tomurcuk olup baharlarda açsam ; her tomurcuğunda seni anlatacağım sevdaya hasret gönüllere |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #23 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Üzülme; ayrılıklar da hayata dair diyorum kendime Her geçen gün bir ışık bu aşk için, belki de uzaklık yakınlığa gebe Şimdi sadece gidiyorsun paylaştığımız mekanlardan, kokun kalır geride Maviliğinde kaybolduğum dalgalı gözlerin içimde Gülümsemene hasret olsam da üzülme, sevdan hala yüreğimde Sensizlik alışılmayacak bir işkence Demiştim ya bir zaman önce; Geri dönmek için uzakta olmak gerekir diye Şimdi aşka kendi tarafımdan baksam da, Döndüğünde aynı hislerle ve hayatımda olduğuna şükrederek, Belki gözümden akan iki damla yaşla, Seni sevdiğimi tekrarlıyor olacağım Üzülmüyorum Git, gidebildiğin yere diyorum Yokluğuna alışmak varlığının bedeliyse, ödüyorum Sana Bir Tanrı Getirdim Hani o iki kişilik dünyalar bizimdi Hani sen iyiydin Halden anlardın Hani sen git demiyecektin bana Ve ben herşeye rağmen gelecektim İçimde bir umut Ellerimde olgun meyvalar Dünya nimetleri Gözlerimde yanıp yanıp sönen bir pırıltı Ama ne sen gel dedin Ne de ben gelebildim herşeye rağmen Aşkımız ayrılıklarla başladı Deli dolu akan nehirlerden tas tas sular içtik Öyle ateşlerle doluydu yüreklerimiz öyle tutkundu Karlı dağların serinliğinde uyurduk geceleri Deniz fenerinin ışığında yıkanırdık Köpükten bir çalkantıydı içimizde zaman Ne yana baksak denizdi maviydi ışıktı Sonra bir çaresizlikti zifir Akıntıya kapılmış gemiler gibiydik Bir org çalınır gibi yanıbaşımızda Öyle kendinden geçmiş öyle başıboş Öyle derin duygular içindeydik anlatılmaz Sarhoş rüzgarlara bıraktık kendimizi Aldığını geri vermez dalgalara Görmediğimiz ülkeler gördük gün doğusunda Tatmadığımız yemişlerden tattık günahkar olduk Alevden bir tasta eridi günler Bir cehennem ateşiydi aşk içimizde Hiç sönmeyecekmiş gibi yanıyorduk Tutsaklığımız nasıl başladı bilinmez Paslı demir kapılar kapandı üstümüze Taş duvarlarda kayboldu boğuk seslerimiz Çaresizliğimizi bize aynalar söyledi inanmadık Kuşatıldık ansızın kederle ayrılıkla Aman vermez karanlıklar sardı dört yanımızı Yalnızlık bir ağrı gibi çöktü başımıza Uyuduk bir daha uyanamadık Şimdi bir kutup var sana çeker beni Bir kutup var senden öteye Ben onun için böyle ortalıklarda kaldım Dağ yollarında caddelerde sokaklarda Onun için bulup bulup yitirdim seni Hangi kapıyı çaldıysam sen açtın bana Hangi gözümü yumduysam seni gördüm Zamandın zamandan öte bir şeydin Yıllarca bir meşale gibi yandın uzaklarda Bu manyetik alanda boğulmam senin yüzünden Bu zincirleri sen vurdun ellerime Sen getirdin bunca karanlıkları Al şunu mum yak Korkuyorum Bir taş aldım attım denize Günahlarımdan kurtuldum Alfabenin yirmisekizinci harfindeyim Öteye gidemem İtme beni Benim de bir insan tarafım vardı Bakma böyle kötü olduğuma Benim de dileklerim vardı Benim de bir beklediğim vardı yaşamaktan Yeter artık vurma yüzüme çirkinliğimi Hergün bir kadın ağlar benim yüzümde Büyük dertler için benim ellerim Anlamıyor musun Sen sevildiğin için güzelsin bu kadar Ben sevilmediğimden böyle çirkinim Bütün kötü yerlerde ben korkarım Biliyorum Bir hayvan leşiyim öleli kırk gün olmuş Fabrika bacalarında bir kara dumanım Zehirim akrep kuyruklarında Kötüyüm sevemediğin kadar Öyle fenayım Kapanmış bıçak yaralarında Bu pis çöp tenekelerinde unut beni Unut artık Bayat bir ekmek gibi Çürümüş bir elma gibi Sarı badanalı evlerde kazanlar kaynar Sarı badanalı evlerde günahlar işlenir her gece Sarı badanalı evlerde ölüler yıkanır Sarı badanalı evleri sev biraz Bu evlerde zaman benim akşamlarımdır yitirilmiş Bu kazanlarda benim gözbebeklerimdir kaynayan Bu sarılarda benim yüreğim bir ölür bir dirilir Anladım Bu dünyada benden başka kimse yok beni anlayan Tosca' dan bir arya hatırlıyorum şimdi Sus biraz Ensemde bir akrep yürüyor Bırak yürüsün Sabaha asacaklar beni Dokunma Yedi canım vardı ikisi gitsin Bunca ölümler az gelir bana Kalbimi yardım Bir damla kan aktı Kutuplara kar yağıyordu Üşüdüm Failatun vezniyle seni çağırıyorum Bana imbiklenmiş yeşilliğini getir Dur gitme Beş kuruşum vardı kaybettim Dur gitme Isırgan otlarından kurtar beni Deniz analarının gözlerini çaldım Sana bakmak için Güneşi üçe böldüm Al biri senin olsun Yüzümde beş bıçak yarası var Bir de sen vur Barut kokusunu severim Bir portakalı dilim dilim soy Acıktım Tut ki ben yoğum artık yeryüzünde Tut ki bir marul yaprağıydım Öldüm Al şu serçe parmağım sende kalsın Ben kötüyüm Allahsızım Korkunç çirkinim Ben seksensekizinci tul dairesiyim Sağ gözümün üç kirpiğini kestim Al Ben lanetlendim Chopin' in cenaze marşı çalınıyor Ölüler ayağa kalktı Görüyor musun Şu soldan ikinci benim Senin yüzünden öldüm Şimdi seni getiriyorlar karanlığıma Ağlıyorum Biraz sev beni Gül biraz Yaklaş biraz Seni affediyorum Kuşkonmaz dallarına astım kendimi Sedir ağaçlarına gül yapraklarına Başımı taşlara vurdum Gözbebeklerimde büyük camlar parçalandı Tanrısal duygular içindeydim Bütün tanrısızlığımdan uzakta Bir kemiklerinin sertliğini aldım Bir teninin aklığını Sonra sıcaklığını dudaklarının Gel bak sana bir tanrı getirdim Gel bak bir tanrı yarattım senden TABUTUMA DÜŞTÜ KÜLÜM En hüzünbaz anında yüreğimin, Yedi damla yaş düştü gözlerimden Ve kapayıp gözlerimi, Buhranların mateminde, Kaldım firarlara gebe Serap olup ta düşmek var mıydı? çöllere Oysa,bir deli ırmaktım, Voltasında rüzgarın Bir cıgara ateşinde, Tütüyordu efkarım Şimdi korkudan yana adımlarım , Buzdan bir çerçevede bakışlarım Hangi yol sana çıkar, Ben; Hangi çıkmaz sokaktayım Hasretinde, Karanlık gecelere, Vurdum umarsızca kendimi, Yarı çıplak,hecelerle kurdum cümlemi Her soluk sen oluyordun, Her bakışta nazarın Hiç aklımdan çıkmıyor, Düşümdeki baharın Sen sevdalarımın tek sebebi Geçmişim geleceğim iki gözüm Bir vuslat arzusunda, Tabutuma düştü külüm Bu ne kutsal aşk ki, Yandıkça yanıyor ciğergahım Kızgın yas gecelerinde, Göğe yükseliyor ahım Hangi yürek dayanır, Bu onulmaz bekleyişe, Çare buldu mu? Lokman, Bu çıldırtan hasrete Şimdi; Aramızda kabir, Aramızda Azrail, Sura ne zaman üfler bilinir mi? İsrafil Biliyorsun Senden gayrı kimseye, Vermedim muhabbeti Senden gayrı kimseyle , Etmedim aşk ticareti Bak dolu dolu gözlerim, Dilimde takıldı sözlerim Belki; Galeyana geldi, Yokluğunda hissiyat, Hasretindi tüm gücüyle, Yüzüme vuran tokat Kaç demin çırası aşkına sözüm Kanatsız bir kuşun yüreğine düştü külüm Ben kapında kıtmir, Ben bir garip canım Benim kölesi nefsin, Benim sesi direnişin Kaç zamandır dilimde, Vuslatımdır dedim ölüm Otuzumda; Benden önce, Tabutuma düştü külüm Merhamet ettiğin kıymet verseydi Gözündeki yaşın ne işi vardı! Evladım dediğin hürmet bilseydi Sözündeki taşın ne işi vardı! * * Yaradan bedene sende can verdi Ayrıldı bedenden tenle kan verdi Büyüdü yeşerdi fidan boy verdi Peşinde şer başın ne işi vardı! * * Yedisinde önlük çanta almışsın Bir hevesle bin hayale dalmışsın Geleceği destanlara yaymışsın Yazında kör kışın ne işi vardı! * * Asker edip gününe gün ekledin O Vatanı sen kapını bekledin Vatan borcu biter bitmez gel dedin Dizinde sırdaşın ne işi vardı! * * Evlendi el kızı girdi araya Ne edep ne ahlak sığdı daraya Yiğidi yiğide verip kiraya Tuzunda çiğ aşın ne işi vardı! * * Derdini derdinle sardım be Ana Çaresiz kalmışsın bak anlasana Hiç laf söylenir mi insan olana Yüzünde yüz yaşın ne işi vardı! |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #24 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Düşünme sakın üzüleceğimi bu aşka yenilip tükeneceğimi alışkınım ben gitmelere hep kalanlardan oldum hep ağlayanlardan oldum hep aynaya bakıp başka yüzü görenlerden oldum düşünme GİT kalanlardanım yine sevenlerden değilim artıkmerak etme ağlamam ardından!!!gitmek için bekleme SeVmİyOrUm SeNi git istediğin gibi çık hayatımdan dök hayallerimizi onaracak biri çıkar nasılsa beni ben yapacak biri çıkar karşıma sen devam et yoluna BEN YENİLMEM SANA, HAYATA __________________ Avuçlarımda ki umut Düşlerinin ardından koşan adam iki boş sokağın kesiştiği yerde tek başına kala kalmıştı sokak lambaları sarı mum ışığı misali yansımasını yüselt mekteydi göğe doğru ve içinde tutuşan büyük aşkın yalımlarıyla apak tı gözleri saplanıp kalmıştı derinliğine karanlığın göğün uzak yerlerinden iki ışık sızıyordu gözlerine yeşili anılarla aşkı canlandırıp acı veriyordu küçük kırmızı olanı avuclarında, ki umut usulca kapadı avuçlarına parmaklarını cebine götürdü elini uğrunda soluklanacak birşyler kalsın diye yarına günaydın güzelgözlüm bak yine sonbahar geldi, yine yaprak dökümü yine hüzün var yüreğimde havadanmı yoksa yokluğundanmı bu yalnızlık sence hangisi güzel gözlüm dün geceyi düşündüm nasılda mutluyduk ikimiz sanki tüm şehir susmuş gece bizim gecemizdi ben soğuktan titrerken aşkımzın ateşi ısıtıyordu yüreğimi o an umrumda değildi zamanın geç olması gecenin bir yarısı kim ne dermiş aşk buymuş güzel gözlümmantığı kullanamamakmış şimdi yine özledim seni hani derler ya sonbahar yaprak dökümü ayrılıkların mevsimi ben bu sonbahara , bu yaprak dökümüne inat bak yine seninleyim ve hala sendeyimgüzel gözlüm __________________ Yanağına Düşer Koklarım Seni Sensiz zamanlara yıkılır kollar Her gece us’umda yoklarım seni Yıpratmasın diye şu zalim yıllar Düşlerime koyup saklarım seni Şu garip gönlümde bir güzel yatar Duyumlar rüzgardan sesini tutar Gözünde bir damla yaş olsam yeter Yanağına düşer koklarım seni Döşümde bir deli içe sığmaz yar Vurguni’yim gönlüm senden ağmaz yar Bilsem de yolların bana varmaz yar Yine son nefese beklerim seni |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #25 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]özledim seni ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir beynimi uyuşturuyor özlemin çok sık birlikte olmasak bile benimle olduğunu bilmenin bunca zamandır içimi ısıttığını yeni yeni anlıyorum Yokluğun, Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp mütemadiyen bir boşluğa Sabahları seni okşayarak başlamaları aksamları her isi bir kenara koyup seninle baş başa konuşmaları özlüyorum; oynaşmalarımızı, yürüyüşlerimizi, sevimli haşarılığını, çocuksu küskünlüğünü Nasılda serttin başkalarına karşı beni savunurken; ve ne kadar yumuşak bir çift kısık gözle kendini ellerimin okşayışına bırakırken Gitmeni asla istemediğim halde buna mecbur olduğunu görmek ve sana bunları söylemeden ''git artık'' demek ''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk kavuşacaksın mutluluğa'' demek sana nede zor seni görmemek ve belki yıllar sonra karsılaştığımızda bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek istersen Deniz Ol Masmavi Saran İstersen Özünde Öyküler Gömülü Bir Dağ İstersen Bulut Ol Yagmur Ol Damla, Damla Sağnak, Sağnak Yağ Ay Ol İçime Doğ Mutsuz Gecelerime Karanlık Ol Başka Şey Görmesin Gözüm Güne$ Ol, Yıldız Ol Işı Ne Olursan Kabulüm Rüzgar Bile Olabilirsin Tatlı, sert Gördüğüm, Duyduğum, Sevdiğim Yalnız Sen, Yalnız Sen Gülün heyetini anladığın gün Dikenin ondaki mühim yerini Topraktan su diye ne emdiğini Bülbüllerin narin cilvelerini İşte o gün o gün anlayacaksın Karanfilde diken olmadığının Dikensiz çiçeğin solmadığının Onu kimselerin yolmadığının Dalına bülbülün konmadığının Niye sini o gün anlayacaksın Gülün heyetini anladığın gün Dikenin yerini kavradığın gün Suyun kaynağında kaynadığın gün Bülbülce hicranınla yandığın gün Gülün servetini anlayacaksın Anladığın ile kalmayacaksın Bir fidanı tutup kavrayacaksın Toprağın bağrına saplayacaksın Ömrünü uğruna harcayacaksın İşte o gün o gün anlayacaksın Gülünü okşamak istediğinde Gülün solduğuna şaşıracaksın Ondan kalan birkaç kuru yaprağı Ömrünce yanında taşıyacaksın İşte o gün o gün anlayacaksın O kuru yaprağa her baktığında Maziyi yad edip irkileceksin Ruhunla maziye her aktığında Derdine ! dert katıp inleyeceksin İşte o gün o gün anlayacaksın Bir gül bahçesine uğradığında Gördüğün her fidan tomurcuğunda Eski gülün şefkat ve muhabbetle Seni süzdüğünü hissedeceksin Ondaki sevgini anlayacaksın Dokunduğum her gül o eski güle Ne kadar benziyor Ah! Diyeceksin Bu güllerin dahi o eski güle Hicran çektiğini hissedeceksin Sende hicranından ağlayacaksın Kurumuş çiçeğin yapraklarından Uzanıp bir elin yanaklarından Süzülen sıcacık gözyaşlarını Dostça sildiğini hissedeceksin Güldeki dostluğu anlayacaksın Bir gün gül olmaya kalkıştığında Bir başka çiçeğe yanaştığında Dikensiz çiçekle kaynaştığında Yanağında son çiğ kamaştığında Bu şiiri yazanı anlayacaksın Biraz dikkatli baksaydın gülen gözlerimdeki , ağlayan ben'i görebilirdin Ya da gerçekten sevseydin beni kalbimin çığlıklarını susturabilirdin Ben senken sen ben olamadın Izdırabımın sebebi oldu sevgim Tükendim tükettim hıncımı almak için tekmeler attım sevgiye kendime yüreğime Birçok kez hazırladım kalbimi seni unutmak için ne yaptıysam olmadı Boyun eğdim varlığınla yaşamaya Artık özlemiyorum Dilim söylüyor ama hissetmiyorum Sevgiyi kandırarak ve gizlenerek yaşıyorum Daha fazlasını kaldıramayacak kadar yorgunum yada bahaneler buluyorum İçim acıyor Gücüm yetene kadar dayanıyorum Daha dayanabilirmiyim bilmiyorum Zaman sığındım kurtuluşum için yaralanan kalbimi sarmak biraz olsun hayata bağlanmak kaybettiğim kendimi bulmak için Sen benden gittin ardında bıraktığın beni düşünmeden gittin Belki yıkıldım sevgiye güvenimi kaybettim ama yürekten sevdim Şunu bilki terkedenim sen yüreğimi hiç haketmedin |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #26 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]~~Söylenemeyen~~ Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? Yağmur bırakmadan geçen bulutlar gibiydi zihnimdeki düşünceler; dilime düşmeyen, sözcüklere dönüşmeyen! Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? Her zaman fazla oldu söyleyemediklerim, söyleyebildiklerimden! Her zaman; bir bilinmez lisandaki çözülmez şiirleri koklayıp, hissettirmeye çalıştım sana Her zaman biraz daha zaman kolladım seslenmek için sana, ve her zaman hayıflandım; Ben, sana ne söyleyebildim ki bunca zamandır? Kendi karanlığında; güneşe görünmek için karar veren bir tohum gibiydim Zordu çıkmak gömüldüğüm çamurdan; Ama güzeldi! Sen güzeldin ve ben, güzelleşiyordum seni düşündüğümde! Kendi karanlığında; güneşe görünmeye karar verip yeşillerini giyen bir tohum gibiydim Boyutları değişiyordu hayatımın Yani, değiştiren sendin boyutlarını hayatımın; büyüyordum, gelişiyordum, genişliyordum Söyleyebildiklerimden çoktu her zaman, söyleyemediklerim; bu yüzden kelimelerimin arası açılıyordu! Sığdıramadığım her duygu; iki kelimemin arasındaki boşlukta gizli O yüzden, yazdıkça parmaklarım,,, ve işte yine o yüzden söyledikçe dilim topallıyor! Toparlayamıyorum zihnimi Seni özlüyor, ve terliyorum özledikçe; Seni koklamak için İçimdesin! Meğer seher yelleri de kırarmış başakları, Umutlarda hep hanımeli açmazmış Düşünceler,sarıp sarmalarmış solmuş baharları Anılara küskün görüntülerde yaşarmış meğer düşler, Ve geceler,hep yıldızları gizlemezmiş koynunda, Hasretlere tutsak olurmuş karanlığın kolları Meltem değilmiş tüm rüzgarların ismi meğer, İsmi martı değilmiş, Beyaz olan tüm kuşların Sırlar taşımazmış gündönümleri uzaklara her zaman, Kolay değilmiş her bilmece, İri sorular varmış yüreklere saplanan Nankör diye haykırırmış, Saatler her geçen an'a, Meğer arkadaş değilmiş akreple yelkovan Ağacın dalında filizlenirmiş meğer sevda, Yalnızlıkmış kökleri, Ayrılıkmış derinlere uzanan Şimdi sanma yalnız senin gözlerinde geziyor nemli bulutlar, Yalnızlık doruklarından çığ gibi yıkıldığında, Erkekler de ağlarmış inan Olsa da göz pınarları ıslanmadan Suskun kalemin bu sabah Yorgunluğun mu kaldı katran gecenden Yıldızlardanmı aşıp geldi özlemlerin Çok uzaktamıydı dünlerin Geç kaldın sevdalarıma Yağmurlarla yağdırdım ardından özlemimi Taşan sulara döküldü ismin dudaklarimdan Savrulan rüzgarlara bıraktım hasret kokunu Çöldeki kum fırtınalarıydı saçların Saçların savruk Gözlerinde harareti hayali suyun Sıcaklığını geç getirdin tenimin soğuğuna Geç kaldın ismini hatırlamama Sabahları içtiğimiz çayı bile unuttum Kaç şekerliydisimit mi severdin- börek mi Geç kaldın güneşi yakan sabahlara İhanetin erken başladı senin Çekip gitmelerin Acele suskunluğun teslim etmekti beni sensizliğe Tadı olsada teninin dilimde erken değiştin beni başka ellere Sevdam hep ağır geldi omuzlarına Dilin varmazdı söylemeye Gözlerin saklayamazdı oysa Ben yükün değildimki Yüküne omuz verirdim seninle Elinden tutardım zor çektiğin gecelerin Ben dayanağındım hani Her zorlukta benide alırdın yanına Bensiz sen yarımdın hani Geç kaldı gözlerime gözlerin Gözlerimde başka izler var şimdi Son Gunlerim artık Bütün eşi dostu sevgiliyi bıraktık Gözyaslarım içime akan kalbimdeki yarayı açan Şimdi yanımda kalan bir yalnızlık birde sigaram Bu şehirde yagmur yagıyor artık Elveda sevgilim biz ayrıldık Bekleme beni yollarımı gözleme artık Gözlerimde yaslar başımda agrılar içimde ayrılıklar Elveda sevdiklerim bu şehirden ayrılıyorum artık Elimde olsa çekermiydim bu ayrılıgı Çıkarır silahımı alnından vururdum yalnızlıgı Severken vedalaşmak zormuş ayrılık ölüm kadar acı Elveda sevdıklerim bu şehirden ayrılıyorum artık |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #27 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Aç kapıyı yalnızlık, ben geldim Hayır, ağlamadım, gözlerim yaşlı değil Cephedeydim, kurtaramadım yenilmekliği Gece yarısı, uyumuştur sokaklar çoktan Bir sen varsın işte, bir de benim hayaletim Bakma öyle, al elimden valizlerimi Bir şey yok içlerinde; balık kokusu sinmiş üç beş kazak, Kırık bir ayna, bir kaç tel siyah saç Soğuk burası, yağmur kokuyor Geceleri uyku tutmaz insanı burda Bak, yıldızları görmem lazım benim dolunayda; çıldırırım Yıkarım üstüne bu mahzeni, kaçamazsın Morarmış, çatlamış ellerim soğuktan görmüyor musun? Varsa sıcak bir çorba getir bana, tuzlu Yoksa uğraşma, aç değilim Saat yok duvarlarda, o kadar yalın yaşamak Günışığı da yok, karanlık ruhun gibi yakın sana Yalnızlık kapat kapıyı! Şuraya, şu soğuk taşların üzerine bir yatak ser bana Uyumak istiyorum, Unutmak istiyorum, Unutulmak istiyorum Sabrın çalkalanıp taştığı sulardadır Çığlıklarla parçalanmış uykularda Buruşturulup atılmış aşklarda Ve çalınmış mutluluklardadır Ses ile yürek Büyük rüzgarların o yanık şarkısı Hala yüselir içimizden dağılır Coşkunun doruklarında sürer yankısı İlk kurban adanıtken bir nehire Korkunun ilk nişanında başlamıştır Gözyaşının ilk damlasından kalma yaslı baharlarla gelmiştir bugüne Kanla yazılan yasalarala Açlığın otağ kurduğu sabahlara Ve sonuçsuz kalan ahlarla gelmiştir Acıya kurşun işlemez artık bu mevsimde eskidi, yenisinde hevesim yırtığını yamamak artık gelmez aklıma iğneleri paslıdır, iplikleri çürümüş bir çay ağzında bekler zamanın ejderhası kızıl gülün edebi, mevsime meydan okur güzel kızın yüreği derdine derman dokur eritirim örsünde, döve döve sevdamı kaybederim kaybolan, umutların özünde çift çarıklı ihtiyar, tırnağında dert taşır bir kederli bakışın, sevinci var yüzünde yanmaya alışırsa, yanmadan durmaz insan her duyduğu ney sesi, dönmeden durmaz insan ak benizli bebekler, ninniyi kendi söyler tayların anasına, çifte vurduğu devir bu tarihi kazıyıp, tarihine sevdanın kirli görünüyorsa, başka sayfayı çevir en berrak duyguların kire girdiği zaman insanın insanlıktan fire verdiği zaman bu mevsimler eskidi, bir ömürle beraber elimdeyken kaybolan, varlığım çekip gitti ceviz kabuğu dünya, aldı beni içine sonra verdiği gamla dertle beni eritti bir damla su içinde, boğulan insan için deryaya meyil edip, muhteris olmak niçin ah ile yanan dünya, bilmez niye bu yanış serkeşleşen hayaller, kap kara katran oldu siyaha tutkunluğum, güneşe hasretimden siyahın aşkı ile, yeşilim alım soldu eskiyen mevsimlerin yenisinde gözüm yok bu keder bana ait, başkasına sözüm yok Beni vurun Onun yeşil gözlerinden ölmek olsun sonum Beni vurun Bu sevdayı ansızın durdurun Beni vurun Bu bir tek kişilik oyun Yoksa ölmekten beter olurum Bu yıkık adam ben değilim, Asırlardan beri ben böyle değildim Şimdi ne yediğim ne içtiğim Fayda vermiyor sadece bakar oldu gözlerim Ben eskiden böyle değildim; Düşünce anlıyor insan, Deliler gibi seviyorum diyenlere gülerdim Ben eskiden böyle değildim Beni şimdi sabahsız geceler paklar Nerede akşam orada sabahlar Düşünce anlıyor insan Meğer kara sevda Adamı ummadığı anda haklar Şimdi beni isimsiz sokaklarda bulun Tarifsiz adreslerde adımı sorun Şimdi beni vurun Ve bu deli aşka bir nokta koyun Şimdi beni vurun Belki bu aşka başka bir dünyada Karşılık bulurum Eğer vuracaksanız beni şimdi vurun Öldüğümde hem aşık Hem de yakışıklı olurum |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #28 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Seni seviyorum çünkü içimde birikmiş duyguları temsil ediyosun her sabah seninle uyanıyorum gözlerimi ilk seninle açıyorum Seni seviyorum çünkü gözbebeğimsin herşeyden herkesten değerlisin zarar gelemez sana ben varken Seni seviyorum çünkü sanki senin için doğmuşum ömrümün senle geçiceği doğmadan belirlenmiş sanki kaderimsin işte Seni seviyorum çünkü sebepsiz yerli yersiz kıskançlıklarımı alttan alıyosun ne olursa olsun benim olduğunu hissettiriyosun Seni seviyorum çünkü yanındayken çok mutluyum sensizken mutsuzum ama bir umuttur elbet hep birlikte olcağımız Seni seviyorum çünkü dualarımsın Rabbime her el açtığımda aklıma ilk gelensin sana dua etmeden ellerimi kapatamıyorum Çaresizliğim çoğalıyor akıp giden zamanla Gözyaşlarım doluyor, akamıyor Boğazımda düğümleniyor her soluk Bazen yazıyorum, Bazen de siliyorum yazdıklarımı Bakıyorum da kelimelerim anlamsızlığa uzanmış, İstediği hiç bir şeyi anlatamıyor cümlelerim Hiç bir duyguyu taşıyamıyor,tanımlayamıyor harflerden kurulu bu olgu Zaman akıp gitmiş yine, kaç saat geçtiği umrumda bile olmuyor Seninle konuşmak istiyorum Çok istiyorum Haykırmak istiyorum aşkımı,sevdamı; sevmesen bile Hiç utanmadan, hiç çekinmeden Gurur kelimesini ayaklar altına alarak Her şeyi paylaşmak istiyorum Benim için önemini bilmeni istiyorum Bunca sessizliğe inat İşte çaresizliğimi ortaya çıkartan isteklerim İşte ölüm gecelerimden biri daha Çok oldu, olacak da daha çok Belki her gün biraz daha zor olacak Ama içimdeki seni tüm acılardan uzak tutuyorum Mutluluğum sende gizli, biliyorum İstersen bir gün verirsin, istersen bir ömür boyu benden uzak tutarsın Bir gün daha sabahı buluyor Ben tüm ruhumla seninleydim sanki En derinime kadar hissettim seni Doğrularımın yolundayım, sevdamın yolundayım Ben burdayım dimdik, Sevdam yüreğimde ilk günkü heyecanı gibi, öyle de olacak Ben acılar denizinde boğulmuum İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni Duyarım yosunların benim için ağladıklarını Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse Yılların içimde bıraktıklarını __________________ Gizlice seviyorum seni Kimse bilmesin,duymasın Yüreğimde saklıyorum seni Sen bile bilmiyorsun Yüreğim yansada alevler içinde Ağlasamda seni her düşündüğümde Kaybolsam bile kadehler içinde Ben seni gizlice seviyorum Açıklarda bir gemiye benziyorum Binlerce balığın benden haberi yok Denizlerin içinde kayboluyorum Denizin bile benden haberi yok Gizlice seviyorum seni Tarifi imkansız duygular içinde Sen gözlerimin içinde,her baktığım yerde Ben gizlice seviyorum seni Yolum hep çıkmazlarda Hikayem yalan kitaplarda Sürgün gibi diyarlarda Hep gizli kalacaksın yüreğimin köşesinde Ve bir gün gelip ben ölürsem Kendini bulacaksın benim kalbimde __________________ |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #29 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Yazılmış tüm sözlerin,şiirlerin,hikayelerin ötesinden Sana haykırmak istediklerim wardı Çok istedim sana her seferinde anlatmayı Ama öyle dolambaçlı yolların ardına saklı kalmıştı ki sewdan, Ne sözlerim yetişti ömrüne,, Ne kelimelerim warabildi gönlüne! Bütün bu yaşanmış yalanların ardından İçimde ağlayan, Bedenimde kanayan, Özümde azap çeken bi "sen" hala war Her nerede ne halt ediyosan bil “ Gitmekle bitmiyor sewda! ” Sana bazen öyle çok kızıyorum kiAma içimde kalıyor Sanki böyle beni sana doğru iten, Seni bana doğru çeken bir şey var Bulamıyorum Belki de bulmak istemiyorum ,, En azından bir süre Sevmenin ne demek olduğunu bilmediğim söylenemez Bir o kadar da sevilmenin Kendimi kaybetmeye çalışıyorum, Yok olmaya , hissizleşmeye çalışıyorum, Seni sevmemek için Oluyor mu olmuyor mu onun bile farkına varamıyorum, Tam ‘’yeter’’ dediğim zamanda karşımda bitiyorsun, ‘’Özledim’’ dediğim zamanlarda yok olup gidiyorsun Yanımdayken ne yapacağımı bilmiyorum, Gittiğini gördüğümde, …… Ne kadar alışılmış olsa da yaşadıklarımız, Biz bunları ilk sanıyoruz Ben düzeltmeye çalışırken sen kısaltmak için çabalıyorsun ömrü… Yoruyorsun , ama kırmıyorsun Benim kadar çabalasan her şey çok daha güzel olacak biliyorum Biliyorum ama öğretemiyorum Görmeni bekliyorum, Kafanı çeviriyorsun Yanındayım diyorum, Çekip gidiyorsun Konuşmalısın diyorum, SUSUYORSUN Biliyor musun?? Bilmiyorsun …! Sensiz yaşayamayacağımı anla artık Gözlerimden bu düşünceleri al artık ne olur… Kaybolan zamanların ardından bakıyoruz sadece…Hadi artık, geçip giden zamana ayak uyduralım… Tut ellerimden de beraber yol alalım… Bir daha geçen zaman dönebilme şansımız yok, bilmiyorsun sanırım… Bilmiyorsun ki bu kadar uzaksın zamandan… Hayallerim sönük, yaşamaya çalışırken ben… Sen nerelerdesin… Uzun zaman oldu dokunmayalı sana… Senden bekliyorum artık, sen uzat bu seferde özlem dolu olmasını umduğum ellerini… Çıldırmak üzereyim… Dursun zaman, konuşmasın kimse, görmesin yalan gözler, sussun bütün insanlar, sadece… Sadece sen konuş… Seni seviyorum de… Yeniden yeşersin, yeniden can bulsun dünya(m)… Hadi… Yüreğimden can koparıyorlar sanki… Lütfen tut ellerimden artık…Yoruldum çok… Sensiz yaşayamayacağımı anla artık… Sev beni… Ömrümü serdim ayaklarının altına sadece sev beni… gitmekmi zor kalmakmı bilemedim halbuki gelmeninde, beklemeninde tadında yüreğim başı kolayda sonu ne zor değilmi? yazamadım tutamadım ben bu gidişi yürümedikmi hiçç bilmedikmi günün tadını adımlarda?? gülerken konuşurken ve hatta ağlarken şimdi bunları yanlız yapabilcekmisin?? git o halde yoksa ben nasıl giderim senden; sen nasıl git dersin benden?? bu masalın sonunu sen yazmamalısın; ben kazımalıyım çaresizliğimle dersinya çare'sizsiniz' die; çaresizim ben sence bi çaresi olurmu; aldığım üç top vanilyalı dondurmanın, yada rüzgarın meyvanın tadında sen varsın hayatın; yokum diyorsan git o halde güneş orda 15 dk geç batmış banane biz aynı güneşi gördük aynı yıldızlarla selamlaşmadıkmı?? yine aynı güneş doğacak, aynı yıldızlar olcak gökyüzünde; yarında,yarından sonrada,yıllar sonrada taşıyabilcekmisin alabilcekmisin selamımı? kısmadan gözlerini bakabilcekmisin güneşe? git o zaman yoksa ben nasıl giderim senden; sen nasıl git dersin benden?? şimdi hangi müziğin hangi notasındasın yada hangi şarkının nakaratında? arayarak bulabilirmiyim seni; yoksa gelmenimi beklemeliyim? yada hep senimi dinlemeliyim mavi notalarda bilemedim işte şimdi izin ver gün gün gideyim, yavaş yavaş geldiğim gibi değilse; "ben nasıl giderim senden; sen nasıl git dersin benden?" |
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ] |
10-21-2012 | #30 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk Şiirleri [ Devv Arşiv ]Ben sana hep geç kaldım sevdiğim Ya geldiğimde teknen çoktan sulara kapılmıştı Ya da gittiğimde, sen iskeleye yanaşmış, Başka teknelerle dostluk kurmuştun Hep başkalarını seçtin yanına yoldaş olarak Hep başkalarının sevdiğini sandın sularını Oysa yaşamak demek, üzerinde gezindiğin deniz demekti benim için Karası görünmeyen sularda korkmadan, yorulmadan yüzebilirdim Evet yaşam suyumdun benim Hayat veriyordun bana Ama sen hep başkalarını yaşatmayı sevdin Ya da korktun boğulmamdan Korktun yorulmamdan Belki de girdaba kapılmamdan O yüzden seni yakalayamamamı sağladın belki de Bak yine geç kaldım sana sevdiğim Geldim ve uzaktan da olsa gördüm seni Sen, o engin denizinde, Ben, olduğum yerde Yine yetişemedim sana Yine göz göre göre kaybettim seni aşk dedi ki; ben sevgiyim hem acıyım, hem kederim hep kalplerde gezinirim, yerim yurdum yoktur benim sessizce girerim yüreklere önce coştururum sevgiyle bazen mutluluk olurum, taşarım gönüllerden sonra şüphe olur, yavaş yavaş kırgınlığa dönüşürüm gözlerde hüzün, gönüllerde çaresizlik diye bilinirim en yakın dostum ayrılıktır, o da aşka düşenlerden gücünü alır yalnızlık kardeşimdir, benden sonra söz sahibidir sevgiyi boynumda, kederi sırtımda taşırım gezdiğim yüreklerde kederi bırakır, sevgiyi büyütür yanıma alırım gözyaşında saklıyım yanaklardan süzülür, dudaklara ulaşırım yine yolunu bulur, kalplere taşınırım davetsiz misafirim, ne buyur gel derler, ne de defol git hem cesaretim, hem de korku anlayacağınız, yüreklerin dermansız yarasıyım, durmadan kanayan __________________ Ne kaldı artık heveslenecek Geçmişe duşman geleceğe küs'üm Hiç bir şey kalmadı değer verecek Yıllara duşman yollara Küs'üm Savunduğum sevdamın yalanı çoktu Inandığım aşkın yılanı soktu Sevdim üzerime bir keder çöktü Aşklara duşman sevdalara küs'üm Inancım kalmadı insan oğluna Yalanla dolanla yürüyor yoluna Hiç değer vermez Allahın kuluna Yalancılara duşman insanlara küs'üm Hani nerde o eski temiz duygular Aşk uğruna yapılan haykırışlar Artık moda olmuş bize ayrılıklar Zamana duşman terkedenlere küs'üm Haci Murat'ım yaşadım gördüm inan Yanlızlık oldu benim koynumda yatan Bir hüzün çeşmesi gözümden akan Ağlatana duşman Ağıtlara küs'üm gitti o anne dönmeyecekmıscesıne gitti bır mezara cıcek atarcasına beni öldürürcesine, bogarcasına, yıkarcasına buralarda onsuz bır basıma koyarcasına GİTTİ O ANNE bir adım atacak ıkıncısı yok sandım şakaydı be sevgilim dıyecek sandım dönmedi anne, benımsın dedım gözlerım kılıtlendı gozlerıne dilim doladı, kelimeler anlamsızdı, yalandı GİTTİ O ANNE havada toprak kokusu, içimde onsuzluk korkusu bası bos martının çıglıgı kadar sebepsız bır serserının askı kadar yalnız koyupta benı GİTTİ O ANNE o benım aska ettıgım yemınıdı o benım aksam gulumdu anne aglamak ona daır, sevgı onun ıcındı o benım bedelımdı o benım yalancı gercegımdı anne bizi ayırdılar anne, darma dagın ettiler çok gördüler onu bana çoçuksu mutlulugumuzu bugulu camlara hapsettıler bembeyaz dus bulutlarımızı zıncırledıler kopardılar aksam gülümü GİTTİ O ANNE yasanmamıs bir dün gibi bitti anne |
|