Atatürk’Ün Geometri Kitabı |
10-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Atatürk’Ün Geometri KitabıAtatürk’ün Geometri Kitabı Atatürk tarafından yazılan geometri kılavuzu, konuyla ilgili çalışma yürütenlere ve öğretmenlere tavsiye edilmişti O dönemde kullanılan terimler, Ararpçaydı Bu terimlerin Türkçeleştirilmesini, Mustafa Kemal Atatürk bizzat kendisi gerçekleştirdi Bu terimler şu anda kullandığımız geometri terimleridirKitabın yazılış sürecini mutlaka bilmeli ve Atatürk’e şükran duymalıyız Kitabın 1971 baskısında yazılan özsözde, kitabın yazılış hikâyesi şöyle anlatır 1936 yılının sonbaharında Atatürk, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman ve Agop Dilaçar’ı Beyoğlu’ndaki Haşet kitabevine gönderir ve Fransızca geometri kitapları aldırır 1936 yılının kışında Atatürk kitap üzerinde çalışır ve 44 sayfalık içinde geometri terimlerinin Türkçeleştiği kitap ortaya çıkar Kitabın yazarının Atatürk olduğu kitapta belirtilmez sadece kapağında ‘geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığı’nca neşredilmiştir’ şeklinde bir not düşülür Osmanlı döneminde okullarda okutulan geometri kitaplarındaki terimler anlaşılmaz bir durumdaydı Üçgene müselles, Alan için Mesaha-i sathiye, dik açı yerine zaviye-i kaime, yükseklik yerine kaide irtifaı deniliyordu Üçgenin alanını tanımlamak için üçgenin alanı taban uzunluğu ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir tanımı yerine, bir müsellesin mesaha-i sathiyesi, kaidesinin irtifaına hâsıl-ı zarbinin nıfsına müsavidir deniliyordu Atatürk bizzat kendisi bir geometri kitabı yazdı Osmanlıca eğitimde kullanılan geometri tabirlerinin yerine Türkçelerini buldu Bu terimler bugün de Türkçe müfredatta değişmeden kullanılan boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dikey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi sözcüklerdir Türkçe matematik terimleri “Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir” yerine “Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir” dememizi Atatürk’e borçluyuz “Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir” Osmanlıca bilmeyenlerimizin bu cümleyi anlayacağını sanmıyoruz Bugün kullandığımız Türkçe ile yukardaki cümle şu anlama geliyor: “Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir”1937 yılından önce öğrenciler metamatiği Osmanlıca terimlerle öğreniyorlardı Daha doğrusu öğrenmiyorlar, ezberliyorlardı Ta ki, Atatürk’ün bizzat yazdığı Geometri kitabında yeni matematik terimler geliştirilene kadar 1937 yılının Kasım ayında yeni bir eğitim ve öğretim yılına girilirken, Mustafa Kemal Atatürk, Türk Dil Kurumu’nun çeşitli bilim dallarına ait Türkçe terimleri saptadığını, bu sayede dilimizin yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını attığını ilan eder Aynı yıl okullarda, eğitim Türkçe terimlerle basılmış olan kitaplarla başlar ve bu olay kültür hayatı için önemli bir adım olur Atatürk, dilde özleşmeyi olanakların son kertelerine kadar zorlamış, bilim ve düşün dilinin sadeleştirilmesinin ve eğitimin Türkçe yapılmasının gerekliliğini önemle vurgulamıştır Atatürk’ün geometri kitabı, bilimsel terimlerin Türkçeleştirilmesinde karşımıza çıkan ilk adım yine, Atatürk’ün 1936-37 kış aylarında kendisinin yazdığı ve geometri öğretiminde yol gösterici olarak tasarlanan 44 sayfalık bir geometri kitabı Kitap, 1937’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yazar adı konmadan yayınlanmış, 1971 yılında da ikinci bir baskısı Türk Dil Kurumu tarafından çıkarılmış Kitapta yer alan, günümüzde de kullanılmakta olan pek çok terim, Atatürk tarafından türetilmiş Atatürk’ün türettiği sözcükler ile daha önce kullanılan Osmanlıca sözcükler karşılaştırıldığında yapılan işin önemi ortaya çıkıyor Tablodan da görülebileceği gibi bugün kullandığımız matematik terimlerinin hemen hemen tamamı Atatürk tarafından türetilmiş, başka bir ifadeyle bu sözcüklerin büyük çoğunluğu tutmuş Atatürk’ün önerdiklerinden sadece “varsayı, pürüzma, dikey üçgen, dikey açı, tümey açı, imsiy, ökül, yüre” terimleri yerine, bugün sırasıyla “varsayım, prizma, dik üçgen, dik açı, tümler açı, benzerlik, tüm/bütün, küre” terimleri kullanılıyor Atatürk’ün Önerdiği Türkçeleştirilmiş Terimler ve Osmanlıcaları Osmanlıcası - Atatürk’ün önerdiği bu’ud - boyut mekân - uzay satıh - yüzey kutur - çap nısf-ı kutur - yarıçap kavis - yay muhit-i daire - çember mümâs - teğet zâviye - açı re’sen mütekabil zâviyeler - ters açılar zâviyetan’ı mütabâdiletân-ı dâhiletan - iç ters açılar kaaide - taban ufkî - yatay şâkulî - düşey amûd - dikey zâviyetân-ı mütevâfıkatân - yöndeş açılar va’zîyet - konum mustatîl - dikdörtgen muhammes - beşgen müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ - eşkenar üçgen müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn - ikizkenar üçgen şibh-i münharif - yamuk mecmû - toplam nisbet - oran tenasüb - orantı mesâha-i sathiyye - alan müştak - türev müsavi - eşit mahrut - koni faraziye - varsayı hat - çizgi mukavves - eğri seviye - düzey dılı - kenar muvazi - paralel-koşut menşur - pürüzma hattı mail - eğik veter - kiriş re’s - köşe zaviyei hadde - dar açı hattı munassıf - açıortay muhit - çevre kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen tamamlıyan zaviye - tümey açı murabba - kare mümaselet - imsiy umumi totale - ökül küre – yüre |
|