![]() |
Doğu Türkistan'da öksüz Bir Bölge: Gulca |
![]() |
![]() |
#1 |
GöKKuŞaĞı
![]() |
![]() Doğu Türkistan'da öksüz Bir Bölge: GulcaGulca (Kulca) (Uygurca: Ğulca shehiri; Çince: Pinyin: Yíníng), Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde (Doğu Türkistan), Çin Halk Cumhuriyeti’ne bağlı bir şehirdir ![]() ![]() Aynı zamanda bir ticaret merkezi olan şehrin nüfusu 200 bin civarındadır ![]() ![]() ![]() Bir tarım ve ticaret merkezi olan Gulca, zengin ve verimli toprakları, bereketli sularıyla yağ ve çiftlik hayvanlarının ana üreticisi ve çok eski bir ticaret merkezidir ![]() ![]() ![]() Tarihi boyunca siyasî bakımdan olmasa bile ticaret ve sanayi merkezi olarak, eski ehemmiyetini muhafazaya devam etmiştir ![]() ![]() Halkının büyük bir kısmı Müslüman’dır ![]() ![]() Gözü Yaşlı Bir Tarihî Geçmiş Doğu Türkistan tarihinin bizim tarihimiz bakımından çok büyük bir ehemmiyeti ve yeri vardır ![]() ![]() Tarihimizin büyük bir bölümünün geçtiği yerler hiç şüphe yok ki; Orta Asya bölgesidir ![]() ![]() ![]() Gulca’nın da içinde bulunduğu İli havzasının ilk hâkimleri Wusunlar, milâttan önce 3 ![]() ![]() ![]() ![]() 13 ![]() ![]() Daha sonra Moğolların hâkimiyetine giren bölge, Cengiz Han’ın ölümünden sonra ikinci oğlu Çağatay’ın payına düştü ve 1508’de son Çağatay hanı Ahmed Han’ın öldürülmesiyle Şeybânîlere intikal etti ![]() ![]() ![]() ![]() Gulca çok önceleri Çin, Bedahşan ve Rusya arasında bir ticaret merkezi haline gelmiştir ![]() Çok kanlı bir harekâtla adeta bütün civar halkını ortadan kaldırarak bölgeye hâkim olan Çinliler, 1762’de Ning-yuan-chen adı altında Gulca şehrini, iki yıl kadar sonra da bunun güneybatısına Çin Türkistanı bölgesinin idare merkezi olmak üzere Hoi-yuan-chen’i (Büyük Gulca/Yeni Gulca) kurdular ![]() Gulca yeni yerleşimlerle, özellikle 1765’te Kalmuklar’dan kaçarak Kaşgarya’dan gelen 12 ![]() ![]() ![]() Yine 18 ![]() ![]() ![]() ![]() 1862’de Shen-Si’de ortaya çıkan Müslüman ayaklanması kısa sürede gelişerek Gulca bölgesine doğru yayıldı ve şiddetli mücadeleler neticesinde Müslümanlar Yeni Gulca’ya hâkim oldular (1864) ![]() Ancak arkasından Dunganlarla Tarançiler arasında anlaşmazlık başladı ve Tarançilerin lideri Sultan A‘lâ (veya Ebu A‘lâ) Han idareyi ele geçirdi ve bir Tarançi beyliği kurdu ![]() ![]() 1867’de, daha önce Akmescid’de Ruslara karşı çarpışmış olan Yakub Bey Hokandî, Kaşgarya bölgesinde hâkimiyet kurdu ![]() “On iki sene cansiperane bir gayret neticesinde merhum pederim Çinlilerin ve birtakım kargaşacıların zulüm ve tasallutundan kurtularak Kaşgar kıtasında bir İslam hükümeti kurmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Yakub Bey’in bu şekilde hareketi üzerine Ruslar bir ara Hokand bölgesini tamamıyla kendi topraklarına katmayı düşündülerse de bundan vazgeçtiler ve 1871’de sadece, Gulca dâhil Yukarı İli havzasını işgal ettiler ![]() ![]() Yakub Bey’in bir çarpışmada vefatından (1877) sonra Doğu Türkistan’da tekrar Çin hâkimiyeti tesis edildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Urumçi’nin merkez olmasının ardından bir süre ikinci planda kalan Gulca’nın, Çarlık Rusyası’nın yıkılmasından sonra bölgeye yönelen Müslüman Kazan Türklerinin göçüyle nüfusu hızla arttı; ticaret ve sanayi merkezi olarak eski ehemmiyetini yeniden kazandı ![]() Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti’nin Kuruluşu 1931 yılının Nisan ayı başlarında Çinlilere karşı Doğu Türkistan’ın en doğu vilayeti olan Kumul’da başlatılan bağımsızlık hareketi kısa zamanda bütün Doğu Türkistan vilayetlerine de yayılmış ve nihayet, 12 Kasım 1933 günü Kaşgar’da bir meclis toplanmış ve aynı gün Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti’nin kurulmuş olduğu ilân edilmiştir ![]() Ancak bu durumdan rahatsızlık duyan Rusya, Çin ve İngiltere gibi devletler, gizli ittifaklarla bu devletin yıkılmasını sağlamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan 1948 yılının sonlarına doğru hükümetin Urumçi’deki Sinkiang eyalet yönetimiyle de teması zayıflamıştır ![]() ![]() Gulca Katliamı 4 Şubat 1997 tarihinde Doğu Türkistan’ın Gulca vilayetinde, Kadir gecesi Kur’ân-ı Kerîm okumak ve ibadet etmek üzere bir evde toplanan Doğu Türkistanlı kadınlar, Çinli polisler tarafından eve yapılan bir baskınla dışarı çıkarılmış, hatta bu zorbalığa direnen kadınların üzerine ateş dahi açılmıştır ![]() Kadınlar, yaka-paça alınarak dipçik darbeleriyle polis merkezine götürüldüler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Netice itibariyle bu hadiselerde Doğu Türkistan halkı binlerle ifade edilebilecek sayıda evladını şehîd vermiş, bir o kadarı da yerlerinden yurtlarından uzaklaştırılmış, ya da sürülmüştür ![]() ![]() Osmanlı-Gulca Münasebetleri ve Hamidiye Mektebi Osmanlı Devleti her devirde Türkistan bölgesine yakın ilgi göstermiş ve hususiyle Safevilerle yapılan savaşlar sırasında Orta Asya’daki Hîve, Buhara, Semerkand ve Hokand hanlıklarına elçiler göndererek münasebetlerde bulunmuştur ![]() Rusya’nın ve Çin’in bölgede nüfuz elde etmeye başlaması ile de bu münasebetler bir zaruret halini almıştır ![]() ![]() Türkistan bölgesindeki Müslüman hanlıklar da, 16 ![]() ![]() Osmanlı-Türkistan münasebetleri sadece siyasî saha ile sınırlı kalmayıp dinî, ilmî ve ticarî faaliyetleri de içine almış ve devletin yıkılışına kadar devam etmiştir ![]() ![]() ![]() Ayrıca, buralarda mektepler açılmış, İstanbul’a talebe getirilip okutulması ve tekrar memleketlerine gönderilmesi hususunda çalışmalar yapılmıştır ![]() Bölgeye askerî teknik eleman gönderilip, yerli askerî eğitim geliştirilmiş, çeşitli zamanlarda askerî teçhizat ve mühimmat yardımı yapılmış, Türkistanlı tacirler için bilhassa İstanbul’da merkezler oluşturulmuştur ![]() Felaket zamanlarında karşılıklı yardımlaşmalar olmuştur ![]() ![]() ![]() Padişahların Müslüman halka maddî yardımları yanında bilhassa Kur’ân-ı Kerîm ve dînî kitap yardımları vardır ![]() Yukarıda verdiğimiz bilgilerdeki münasebetler umumî olarak Türkistan’ın tamamına matuf faaliyetlerdir ![]() ![]() Bu münasebetlerin başında eğitim ile alakalı faaliyetler gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti Gulca’da mektep ve medreseler açmış ve devamı için maddi yardımlarda bulunmuş; Gulca’dan da İstanbul’a talebeler getirilip mektep ve medreselerde okutulmuştur ![]() 1863 tarihli bir vesikada Çin’de Gulca Emaret-i İslamiyesi musahiblerinden Akçapan Berat Efendi’nin oğlu Gulcalı Hafız Abdülaziz Efendi’den bahsedilmektedir ![]() ![]() Gulcalı Abdülaziz Efendi, aynı zamanda “Çin’de Din-i Mübin-i İslâm ve Çin Müslümanları” adlı bir de kitap yayınlamıştır ![]() ![]() Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın eğitim faaliyetleri herkesçe malumdur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1904 tarihinde Gulca’da açılmış olan bu mektep hakkındaki bir vesikada şu bilgiler yer almaktadır: “Cenab-ı Hak, Müslümanların yegâne sığınağı, adaletli, şefkatli, halife ve imamı olan padişahımız efendimiz hazretlerini kıyamete kadar makamında kemal-i âfiyetle dâim buyursun ![]() “Çin Türkistan’ında geniş İslam memleketlerinin merkezinde bulunan Gulca ve Kaşgar beldesi ileri gelenlerinden Bahaeddin Bay, hilafet merkezinde olduğu gibi bu havalide de ilim ve maarifin yayılması için Abdülkâdir, Mesûd, İbrahim ve Muhammed Seyyid isimli talebeleri padişahımızın himayelerinde ilmî müesseseler arasında yüksek bir mevkisi bulunan Hamîdiye Mekteb-i Âlîsi’ne kabul ve kayıtları ile mektep içinde hususî bir dairede ikametlerini sağlamış ve bunların rahat ve huzurlarının temin edilmiş olması, bütün Müslümanları büyük bir sevinç içinde bırakmış ve padişahımıza teşekküre sevk etmiştir ![]() ![]() ![]() Çin’de Gulca Mekteb-i Hamîdî-i Hüseynî Müdürü Mercan Mekteb-i Mülkiye-i Şahanelerine devam etmiş Muhammed Ma’sûm (03 Şaban 1322 / 11 Kasım 1904)” Ayrıca, Gulca’dan da İstanbul’a talebeler gelmiş ve burada tahsillerini tamamlayıp memleketlerine hizmete dönmüşlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Gulcalı Abdülaziz Efendi’nin “Çin’de Din-i Mübin-i İslâm ve Çin Müslümanları” kitabı İstanbul’da yetişen Gulcalı alimlerden Hafız Abdülaziz Efendi saraya alınmış, burada yetişmiş ve daha sonra, Enderun’da Arapça muallimliği yapmıştır ![]() Gulcalı Abdülaziz Efendi, Çin ve Türkistan Müslümanları hakkında çok mühim bilgiler veren “Çin’de Din-i Mübin-i İslâm ve Çin Müslümanları” adlı bir kitap da yayınlamıştır ![]() “Gulca Müslümanları: Gulca, Mançuri sınırındaki Rusya’nın Yarkent şehrinin 120 kilometre doğusunda bulunan güzel, havası ılıman, suyu bol ve ferah bir şehirdir ![]() “Bu şehir İli eyaletinin merkezi olup 1871’de Ruslar tarafından istila edilerek 1881’de tazminat olarak Çin’den alınan Yarkent şehri karşılığında yine Çin’e terk edilmiştir ![]() “Doğusundan İli Nehri çıkan şehir, diğer Çin şehirleri gibi sur ile çevrilidir ![]() “Mevcut halkı 70 bine yakın olup, bunun 40 bini İslam, geri kalanı Moğol, Şığan, Çin, Mançu ve sâiredir ![]() “Surun içinde ve dışında 40’ı aşkın mescit ve dört büyük cami vardır ![]() “Büyük camilerin ikisi yerlilerin ve biri Dunganların ve diğer ikisi Kazan ve Türkistan tacirlerinindir ![]() “Yerlilere mahsus camilerden birisi sair camilerin en büyüğü olup talebeye mahsus 28 hücresi olduğu halde surun içinde bulunmakta ve diğerleri ise surun dışındadır ![]() “Bu camilerde Arabî ilimler tedris edilmekte olduğundan memleketin kadı, müftü, müderris ve imamları bu camilerde yetişen talebedendir ![]() ![]() “Bu memurlardan Müslüman’ı hâkim bey ve Çinlinin birisi şehreminidir ![]() ![]() “Müslüman hâkimi, Müslümanlara ait vergilerin vaktinde tahsiline ve şer’î işlerin takibine ve müftü ve kadının tayin ve azline, müftü ve kadılar tarafından şer’î işlerden başka lâzım görülen işlerin icraata konulmasına memurdur ![]() ![]() “Gulca ziraatçi ve tüccarları: Yukarıda geçen memurların idareleri altında olmak üzere yerlilerin büyük bir kısmı geçimlerini temin için verimli, havası ılıman ve suları bol olan Gulca arazisinde ziraatla ve geri kalan kısmı da ticaretle uğraşırlar ![]() “Dağlarında altın, gümüş, demir ve bakır madenleri var ise de ahalinin işletmekte ve istifade etmekte oldukları maden, odun yerine kullanabildikleri kömür madenidir ![]() Ömer Faruk YILMAZ
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar ![]() Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK ![]() GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
![]() |
![]() |
|