Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Nesil Bilinçlendirme Kampı > Tarih Musahabeleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
avrupa’nın, köyleri, osmanlı

Avrupa’nın Osmanlı Köyleri

Eski 02-11-2010   #1
Yar'e
Varsayılan

Avrupa’nın Osmanlı Köyleri




Avrupalı tarihçiler Osmanlı Medeniyeti’nin Avrupa tarihine etkilerini ortaya koymada son derece cimridir Ama artık bu tutum sürdürülebilir olmaktan çıkmak üzere Aslında bir zamanlar Avrupa’daki Osmanlı algısına dair bugüne dek uzanan o kadar canlı kanıtlar var ki, bunları görmezden gelmek imkansızdır

Garip Bir İsyan Hikâyesi


Sene meçhul… Muhtemelen Osmanlı ordularının Viyana önlerinde gözüktüğü yıllar Osmanlı tehlikesini o ana kadar fazla önemsememiş Batı Avrupalılar artık tehlikenin yaklaştığını hissetmişler ve harekete geçmişlerdir Yüzyıllardır Avrupa köylüsünün emeğini sömüren kilisenin önderliğinde, Osmanlılar’a karşı koymak için halktan ek vergi toplanmaya başlanmıştır Bu maksatla Belçika’nın Faymonville köyüne gelen tahsildarlar ummadıkları bir tepkiyle karşılaşırlar Köylüler bu kampanyaya iştirak etmeye hiç de hevesli değillerdir ve kesin bir ret cevabı verirler Bu olaydan sonra Faymonville ahalisi “Hıristiyanlık aleminin düşmanı ve barbar Türklerin dostu” ilan edilir

Ama Faymonville ahalisinin bu durumdan dolayı paniğe kapıldıklarını gösteren hiçbir alamet yoktur Aksine, bundan böyle kendilerinin “Türk” olduklarını ilan ederler ve baskılar artınca da geri adım atmak bir yana, işi daha da ileri götürerek kiliseye toplanmak için çan çalmak yerine kendilerince ezan benzeri bir çağrı yapmaya başlarlar

Faymonville ahalisinin kendilerini neden “Türk” ilan ettiklerine dair başka rivayetler de vardır Ne var ki rivayetlerin tümünün ortak noktası Faymonvilleliler’in, diğer hıristiyanların iştirak ettiği süreçlere katılmayıp bundan dolayı dışlanmaları, karşılık olarak da tepkilerini kendilerini “Türk” ilan ederek göstermiş olmalarıdır Bugün köy meydanında Türk bayrağı dalgalanmakta ve binaların duvarlarına işlenmiş ay-yıldız figürleri göze çarpmaktadır Köy ahalisi karnavallara Türk bayrağı ve kendilerince ürettikleri geleneksel Türk kıyafetleriyle katılmaktadırlar

Bir Osmanlı Askerinin Arkasında




Sene 1683… Osmanlı orduları Viyana kapılarından ikinci kez geri dönmek zorunda kalmıştır Kaybedilen savaşın ardından yaralı bir yeniçeri, her nasılsa kendisini İtalya’nın Avusturya sınırına yakın bir dağ köyü olan Moena’da buluverir Köylüler bu garip kıyafetli davetsiz misafirin iyileşmesi için ellerinden geleni yaparlar Bu çabaları köylerinin tarihi adına yeni bir başlangıç olacaktır Adamın bir Osmanlı askeri olduğunu anladıklarında ismini de yakıştırırlar; “Il Turco” Il Turco kendine gelmiştir ve anlaşılan artık bu köyden ayrılmaya da hiç niyeti yoktur Moenalılar köylerinden bir kızı Yeniçeri’ye nikahlamakta sakınca görmezler

Bir süre sonra köyün bağlı olduğu dükalıktan bir memur o yılki vergileri toplamaya gelir Ne var ki köyden istenen vergi son derece yüksek miktardadır ve köylüler büyük bir karamsarlığa kapılırlar Ama “Il Turco”nun dükalığın zulmüne boyun eğmeye hiç niyeti yoktur Vergi memuru, daha önce rastlamadığı bu garip yabancının meydan okuması karşısında eli boş geri döner Ahali “Il Turco”nun arkasındadır ve köy bir daha rahatsız edilmez

Gerçek hikâyenin ne kadarı bu anlatılanlara uygundur bilemeyiz Moenalılar ise buna inanıyorlar Bizim inanmamamız için de şimdilik bir sebep görünmüyor Bugün köy meydanına “Il Turco”nun bir büstü bulunuyor ve gönderde dalgalanan bayrak da İtalyan değil Türk bayrağı Zaten köyün diğer bir ismi de “La Turchia” Anlaşılan “Il Turco”, köylüleri büyük bir etki altına almış Öyle ki Moenalılar bugün hâlâ kız tarafına başlık parası veriyorlar Eğer dışarıya kız veriliyorsa büyükler “sultan” kıyafeti, diğerleri sıradan Türk kıyafetleri giyiyor ve gelinin köyden çıkışı “Alabastia” dedikleri bir merasimde “sultan” kıyafetli köylülerin izniyle mümkün olabiliyor Bu geleneklerine de “töre” diyorlar Her yıl Ağustos ayında yapılan Moena Türk festivaline katılanların en yaşlısı “Sultan” ve diğer bir ismiyle “Il Turco” olarak isimlendiriliyor ve yeniçeri kıyafetli köylüler ortalıkta dolaşıyorlar

Bu noktada hatırlamakta fayda var ki yukarıdaki olayların geçtiği dönemlerde Avrupa Hıristiyanlarının zihninde “Türk” kavramı, “Müslüman” kavramı ile aynı şeyi ifade etmekteydi Öyle ki ihtida eden bir Hıristiyan’a “Müslüman oldu” yerine “Türk oldu” deniliyordu


Uzaklardan Yetişen Cömert El




Üçüncü durağımız çok daha uzaklarda, İrlanda’dadır Drogheda kasabasının Osmanlılar’la ilişkisi daha yakın bir döneme dayanır 19 yüzyılın ortalarına doğru kıtlık İrlanda’yı fena halde vurmuş ve bir milyon kadar İrlandalı ölürken, yüz binlercesi göç etmek zorunda kalmıştır Geride kalanlar ise kendilerine uzanacak bir yardım eli beklemektedirler

Bu yardım elinin normal şartlar altında İrlanda topraklarının sahibi olarak İngiliz kraliçesinin eli olması gerekmektedir Ne var ki kraliçe Victoria’nın eli bu gibi konularda fazla açık değildir ve işi iki bin sterlinle geçiştirmek ister İrlanda’daki açlık diğer Avrupalı “büyük” devletleri ise hiç ilgilendirmemektedir

Ama cömert bir el çok uzaklardan İrlanda’ya uzanacaktır Sultan Abdülmecit, açlıktan kırılan İrlandalılar’a kraliçe Victoria’nın münasip gördüğünün beş katı para göndermeyi teklif etmiştir On bin sterlinlik bu yardım teklifinin İngiliz kraliçesinin sinirlerini bozduğu muhakkaktır Victoria’nın ve İngiltere’nin prestijini alt üst edecek bu meblağ İngiliz diplomatları tarafından “makul” bir seviyeye, kraliçeninkinin yarısı olan bin sterline indirilir Para yardımının yanında Osmanlı devletinin sağladığı beş gemi yükü tahıl Dublin limanına yanaştığında ise İngilizler her nedense bu gemileri limana sokmazlar Ama gemiler bir şekilde yanaşıp yüklerini boşaltacakları bir liman bulurlar Bu liman İrlanda’nın Drogheda limanıdır

İrlandalılar, kendilerini sevince ve minnettarlığa boğan bu yardım için Sultan Abdülmecit’e şöyle bir teşekkür mektubu gönderirler: “Aşağıda imzaları bulunan biz İrlanda asilzâdeleri, beyefendileri ve sâkinleri, Majesteleri tarafından, acı çeken, kederli İrlanda halkına gösterilen cömert hayırseverlik ve alakaya en derin minnetlerimizi saygıyla takdim eder ve onlar adına Majesteleri tarafından İrlanda halkının ihtiyaçlarını karşılamak ve acısını dindirmek üzere cömertçe yapılan bin sterlinlik bağış için teşekkürlerimizi arz ederiz”

İrlandalılar bu yardımı unutmayacaktır Bugün halihazırda amblemini ay ve yıldızın süslediği Dorogheda Belediyesi tarafından, kasabanın eski belediye binasına bir şükran plaketi çakılmıştır Yine amblemi ay ve yıldızdan müteşekkil bulunan Drogheda United futbol takımı, renkleri kendisi gibi bordo-mavi olan Trabzonspor ile kardeş takımdır

O Zamanlar Müslüman Denince

Bütün bu olaylar ilginçtir Ama bizi esas ilgilendiren şey, ilginç olmalarının ötesindeki daha derin anlamlarıdır İlk iki olayda, bahsi geçen dönemlerde Osmanlı ve Türk denince Avrupalı’nın zihninde ve yüreğinde uyanan caydırıcı etkiyi sezmek hiç de zor değildir Özellikle Faymonville ahalisinin Hıristiyan dünyasının tam ortasında ve Osmanlılar tarafından kendilerine yardım edilmesi söz konusu değilken, çevrelerine “Türk” kimliğine sığınarak meydan okumaları ve bu hamlelerinin de tutmuş olması çok dikkat çekicidir

Bu Osmanlı ve Türk imajının bugün hâlâ yıkılmadığı, yaşlı bir Faymonvilleli’nin İkinci Dünya Savaşı’nda Belçika’ya giren Alman ordularının köy meydanındaki Türk bayrağını görerek hiçbir şey yapmaksızın uzaklaştıklarını ve bunun sebebinin de ‘korkmaları’ olduğunu iddia etmesinden anlaşılmaktadır Gerçek elbette bu değildir ama işin bizi ilgilendiren tarafı, yaşlı Belçika köylüsünün zihnini terk etmeyen Türk imajıdır

Moenalılar ise aynı şekilde belki de daha önce akıllarının ucundan bile geçmeyen bir şeyi yapmış ve köylerine gelen “Il Turco”nun arkasında durarak bağlı oldukları dükalığa meydan okumuşlardır En azından bugünkü Moenalılar böyle inanmaktadırlar Ama bu “korku” imajının arkasında daha da derin bir gerçeklik yatmaktadır

İlk iki olayda bu gerçeklik çok çarpıcıdır Gerek Faymonvilleliler ve gerekse Moenalılar’ın “Türk” imajına sığınarak başkaldırmaları, kendilerine karşı yapılan adaletsizliğe bir tepki olarak ortaya çıkmıştır Aslında sığındıkları şey salt “güç” değil, “adalet üreten güç”tür Osmanlının Hıristiyan dünyasına meydan okuması Avrupalının zihninde kendi sahip olamadıkları bir adaletin gücünün tezahürü olarak algılanmaktadır Özellikle Faymonvilleliler’in Hıristiyan dünyasının orta yerinde kiliseye karşı kendi haklarını savunmak için Osmanlı ve Türk kimliğine sığınmış olmaları dikkat çekicidir

Hiç kimsenin zulme karşı mücadele ederken gücünü daha zalim bir kimlikten alması ve kendisini bu kimlikle özdeşleştirmesi düşünülemez Kilisenin kendilerini “barbar Türk”le korkutan propagandası, hayatlarında tek bir müslüman bile görmemiş Belçika köylüleri tarafından yerle bir edilmiştir Belki de Faymonvilleliler “adaletin korku salan yönünün” kilise babalarının da kalbine korku salacağını hesap etmişlerdir

Belki de bu ilginç olaylardan çıkarmamız gereken en dikkat çekici sonuç, kalplere korku salanın kılıç ve palabıyık değil “adalet” olduğudur Hangi aklı başında müslüman adaleti bir ayrıntı olarak görmekteyken kalplere korku
salmayı umabilir?

Ali DEMİRTOPUZ -SEMERKAND Dergisi Mayıs Sayısı

__________________
~ Seven, sevdiğinin sözünü, başkalarının sözüne tercih eder
~ Seven, sevdiğinin sohbetini, başkalarının sohbetine tercih eder
~ Seven, sevdiğini memnun etmeyi, başkalarını memnun etmeye tercih eder
İmam Gazâli (ra)
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.