Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
edebi, sanatlar

Edebi Sanatlar

Eski 12-14-2006   #1
mate
Varsayılan

Edebi Sanatlar



EDEBİ SANATLAR
Sözü etkili hale getirmek için değişik anlam çağrışımları ya da ses benzerlikleri kullanılır Şair ne kadar ince bir anlam, ne kadar hoş bir ses bulursa, şiiri o denli güçlü olur İşte şiirde, az da olsa düzyazıda, bu tür söz hünerleri edebi sanatları oluşturur

Şimdi bu sanatların önemlilerini görelim



BENZETME (TEŞBİH)

Aralarında benzerlik ilgisi bulunan iki kavram ya da varlıktan birinin diğerine benzetilmesiyle yapılan sanattır Sadece şiirde değil düzyazıda hatta konuşma dilinde bile çok kullanılır

Bir benzetmede dört unsur bulunur: Benzeyen, kendisine benzetilen, benzetme yönü, benzetme edatı

Arslan Kendisine Benzetilen
gibi Benzetme Edatı
güçlü Benzetme Yönü
askerler Benzeyen


cepheden cepheye koşuyorlar

Yukarıda benzetmenin unsurlarının nasıl sıralandığı görülüyor

Elbette her benzetmede bu unsurların tümü bulunmaz Eğer sadece benzeyen ve kendisine benzetilen kullanılırsa, benzetmeye “teşbih-i beliğ” (en güzel benzetme) denir

Zeytin Kendisine Benzetilen
gözlüm Benzeyen
sana meylim nedendir




dizesinde “göz”, “zeytin”e benzetilmiş ancak benzetme yönü ve benzetme edatı kullanılmamış

Eğer kendisine benzetilen ya da benzeyenden biri eksik olursa, istiare sanatları ortaya çıkar Bunu iki grupta inceleyelim



1 Açık İstiare

Benzetme unsurlarından sadece kendisine benzetilenle yapılır

Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi

dizesindeki “arslan” sözcüğünün askerleri ifade ettiği bellidir Eğer biz benzetmenin bütün unsurlarını söylersek, yani “arslanlar” yerine “arslan gibi güçlü askerler” dersek ilk örnekte gösterdiğimiz gibi “arslanlar” sözünün kendisine benzetilen olduğunu görebiliriz



2 Kapalı İstiare

Benzetme unsurlarından benzeyen ve benzetme yönüyle yapılır

Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda

Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda

dizelerinin ikincisinde altı çizili sözlerde kapalı istiare vardır Çünkü alnın yanması, gözlerin sönmesi bir benzetmenin olduğunu hissettiriyor Yanmak ateşe ait bir özelliktir; sönmek de öyle Buna göre biz benzetmenin unsurlarını açık olarak yazsak

"Ateş Kendisine Benzetilen
gibi Benzetme Edatı
yanan Benzetme Yönü
alnım Benzeyen


Görüldüğü gibi şiirde kendisine benzetilen ve benzetme edatı yoktur

Sadece benzeyen ve benzetme yönü vardır Öyleyse sanat, kapalı istiaredir



3 Temsili İstiare

Kendisine benzetilen ve benzetme yönüyle yapılan benzetmelerdir Bunlarda benzeyenin anlatılmak istenen birçok özelliği kendisine benzetilenin özelliği olarak sıralanır

Hani bir gün seninle Topkapı’dan

Geliyorduk yol üstü bir meydan

Bir çınar gördük enli, boylu, vakur

Bir çınar hiç eğilmemiş mağrur

Koca bir gövde belki altı asır

Belki ondan da fazla, dalgın, ağır

Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş

Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş



Yukarıdaki dizelerde Osmanlı, bir çınara benzetilmiş ancak Osmanlı hiç söylenmemiş, çınarın özellikleriyle hissettirilmiştir



MECAZ-I MÜRSEL

Bir sözü, benzetme amacı gütmeden, başka bir söz yerine kullanma sanatıdır Genellikle bütünün, bir parçası söylenerek tümü çağrıştırılır Örneğin;

“Bu söze bütün sınıf güldü” cümlesinde “sınıf” sözü “sınıftaki öğrenciler” anlamındadır Benzetme amacı yok, çağrıştırma var

Kan tükürsün adını candan anan dudaklar

Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun

dizelerinde “dudak” ve “göz” sözcükleri aslında kişiyi ifade eder



KİŞİLEŞTİRME (TEŞHİS)

İnsan dışındaki varlıklara insana özgü, insanın yapabileceği davranışları yaptırma sanatıdır

Akisler silinir bir bir denizden

Gece eşya uyur ve ruh uyanır

dizelerinde insana ait olan “uyumak”, “uyanmak” eylemlerini “gece” yapmıştır

Ay, suda bestelerken en güzel şarkısını

Küreklerim de suya en derin şiiri yazdı

dizelerinde de “ay” ve “kürekler” teşhis edilmiştir



İNTAK

İnsan dışındaki varlıkları konuşturma sanatıdır

Sabahleyin kozasından bakan gelincikler

Sorar bu dünyaya:

- Ne istersin?

Kanatlanıp uçalım mı?

Çiçek olup açalım mı?

Bu şiirde gelincik konuşturulduğu için intak yapılmıştır

İntak sanatının olduğu her yerde teşhis doğal olarak vardır



KİNAYE

Bir sözün gerçek anlamını söyleyip mecaz anlamını çağrıştırma sanatıdır Bu sanatta sözün gerçek anlamı da söylenmiş olabilir Ancak asıl kastedilen, geçerli olan mecaz anlamdır

Bulmadım dünyada gönüle mekan

Nerde bir gül bitse etrafı diken

dizelerinde son dizede kinaye yapılmıştır Çünkü; gerçekten gülün olduğu yerde, mutlaka dikenler de vardır Ancak burada asıl söylenmek istenen “nerde iyilik olsa çevresinde mutlaka kötülük de olur” anlamıdır Yani dizede söylenen gerçek anlamın ardında bir mecaz anlam vardır Buna kinaye denir



TEZAT

Anlamca birbirlerine karşıt olan durumların fikirlerin bir arada kullanılması sanatıdır

Seni her zaman düşündüm

Biliyorum güzelsin

Ama ne tanıdım

Ne gördüm

Bu şiirde hem “biliyorum” denmesi, hem de “ne tanıdım ne gördüm” denmesi tezat oluşturmuştur



TELMİH

Söz arasında bir olayı, bir atasözünü, bir fıkrayı hatırlatma sanatıdır Hatırlatılmak istenen şey hakkında ipucu olabilecek bazı özellikler verilir

Şeb-i yeldada uzar fecre kadar kıssa-i aşk

Ta ki Mecnun bitirir nutkunu Leyla söyler

Bu dizelerde geçen “Leyla” ve “Mecnun” sözleri aynı adlı hikayeyi çağrıştırıyor Dolayısıyla telmih yapılmıştır



HÜSN-İ TÂLİL

Bir olgunun gerçek nedeni bilindiği halde onu başka bir nedenden oluyormuş gibi gösterme sanatıdır Sanatçı gerçek sebebi inkar ederek yerine heyecanına uygun bir neden gösterir

Ateşten kızaran bir gül arar da

Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi

dizelerine baktığımızda şair, çoban çeşmesi adını verdiği derenin akışının nedenini “ateşten kızaran bir gülü aramak” olarak söylemiştir Oysa derenin akmasıyla gül araması arasında gerçekte bir ilgi yoktur Bu nedeni şair kendisi kurmuştur



TECAHÜL-İ ARİF

Bilinen bir şeyi, bir anlam inceliği oluşturmak için bilmiyor görünme sanatıdır

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var

Benim mi Allah’ım bir çizgili yüz

dizelerini incelediğimizde, şairin, şakaklarındaki beyazlıkların, saçları olduğunu bildiği halde bilmezden geldiğini görüyoruz İkinci dizede de kendi yüzünü tanıdığı halde “benim mi” diye sormuş ve bilmezden gelmiş

Bunu hüsn-i tâlille karıştırmayalım Hüsn-i tâlilde şair bilmezden gelmez, kesinlikle başka bir nedene bağlar Örneğin yukarıdaki dizeyi “Şakaklarıma kar yağdığı için saçlarım beyaz” şeklinde söyleseydik, gerçek dışı bir nedene bağladığımızdan hüsn-i tâlil yapmış olacaktık



LEFFÜ NEŞR

Birinci dizede söylenen sözlerle ilgili olarak ikinci dizede bazı sözlerin bir sıra gözetilerek anlatılmasıdır

Gönlümde ateştin gözümde yaştın

Ne diye tutuştun ne diye taştın

dizelerine baktığımızda birinci dizedeki “ateş” ve “yaş” sözcüklerinin anlamıyla ilgili olarak ikinci dizede “tutuştun” ve “taştın” sözcükleri verilmiş, ilgili sözcüklerin alt alta geldiğini görüyoruz



CİNAS

Şiirde yazılışları aynı, anlamları farklı sözlerin bir arada kullanılmasıyla oluşan sanattır Cinaslı kafiyede bunu görmüştük

Söylerken o sözleri kızardı

Hem hazzeder ah hem kızardı

dizelerindeki altı çizili sözcüklere baktığımızda birinci dizedeki “kızardı” sözünün rengin kızarması, ikinci dizedekinin ise sinirlenmek anlamında olduğunu görüyoruz Yazılışları aynı anlamları farklı bu sözler cinas oluşturmuştur



TEVRİYE

Birkaç anlamı olan bir kelimenin, iki ya da daha fazla anlama gelecek şekilde kullanılması sanatıdır Bu anlamların tümü de gerçektir Bu yönüyle kinayeden ayrılır; çünkü kinayede mecaz anlam çağrıştırılır

Ulusun, korkma nasıl böyle bir imanı boğar

Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar

dizelerindeki “ulusun” sözü hem yücesin, asilsin anlamına gelmiş, hem de “bir köpek gibi ses çıkarsın” anlamında kullanılmış Bu anlamların ikisi de gerçektir



TARİZ

Bir kişiyi, olayı ya da durumu alaylı yoldan, iğneleyici bir dille eleştirme sanatıdır

Yiyin efendiler yiyin bu han-ı yağma sizin

Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin

dizelerinde devlet malını yiyip bitirenlerin eleştirildiği görülüyor; dolayısıyla tariz yapılmıştır



MÜBALAĞA (ABARTMA)

Bir durumu olduğundan çok büyük ya da çok küçük gösterme sanatıdır

Aramazdık gece mehtabı yüzün parlarken

Bir uzak yıldıza benzerdi güneş sen varken

dizelerinde şair, sevgilisinin yüzünün parlaklığının güneşten daha çok olduğunu söyleyerek hatta “güneşi uzak bir yıldız” olarak görerek, durumu abartmıştır



TEKRİR

Anlamı kuvvetlendirmek için bir veya birkaç kelimenin dizelerde tekrarlanmasıdır

Sanki siyah, simsiyah teller içinde

Sanki simsiyah kovuklarda yaşadık biz

Sanki hiç görmedik birbirimizi

Sanki hiç tanışmadık

Dizelerde altı çizili sözcük tekrir sanatını oluşturmuştur



TENASÜP

Aralarında anlam ilgisi bulunan sözleri bir sıra gözetmeksizin bir arada kullanma sanatıdır

Gün bitti ağaçta neşe söndü

Yaprak ateş oldu kuş da yakut

Yaprakla kuşun parıltısından

Havzın suyu erguvane döndü

dizelerinde ağaç, yaprak, kuş, havuz gibi bahçede bulunan şeyler sıralanmıştır



SECİ

Düzyazıda kafiyeli sözcüklerin kullanılması sanatıdır

İlahi! Bekaa isteyen candan vücud afetlerini sen def et! Dirlik uman gönülden varlık hicabını sen ref et! Can sırrın isteyene şer yolunu tarik et! Yokluk yoluna gidene tevfikini refik et!

Bu yazıda altı çizili sözler birbiriyle kafiyelidir Düzyazıda kafiye kullanılması ise seci sanatı oluşturur



ALLİTERASYON

Şiirde aynı sesin fazla kullanılmasından kaynaklanan ses sanatıdır

Eylülde melûl oldu gönül soldu da lale

Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale

Bu dizelerde “l” sesinin çok kullanıldığı görülüyor Öyleyse burada bu sesle alliterasyon yapılmıştır



NİDA

Seslenme sanatıdır Şiirde “ey” gibi ünlemlerle ifade edilir Ancak ünlem bildiren sözcük olmadan da nida sanatı yapılabilir

Ey bu toprakları için toprağa düşmüş asker

dizesinde altı çizili sözle nida sanatı yapılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.