Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biçilir, cayır, hikayesi, kesik, kubat, türküsünün, yorumuyla

Kesik Çayır Biçilir Mi ? - Türküsünün Hikayesi | Kubat Yorumuyla

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kesik Çayır Biçilir Mi ? - Türküsünün Hikayesi | Kubat Yorumuyla



Kesik Çayır Biçilir mi ?
( Kubat Yorumuyla )






Türkünün Hikayesi


Meram bağları, Meram çayırları tanıktır, böylesi yiğit her anaya kısmet olmaz İnadına mertti, inadına yiğit, inadına yağızdı

Konya'nın valisi o yıl Meram'da otururdu hep Meram o zamanlar da en saygıdeğer yeriydi şehrin, Mevlevi dedeleri Meram'daydı, çelebiler hepten Meram'daydı Ve Vali paşanın yâveri, genç yâveri Meram'dan çok az inerdi Konya'ya Bütün oralar bu genç adamı, o da bütün oraları tanırdı, iyi tanırdı

Yâver, fesini sola doğru devirdi Güz demiydi Serindi ama o yanıyordu Korkmuyordu Oysa Kocamış bir gece yollara düşmüştü "Dutlu"dan Meram'a doğru, akşam namazından sonra Korkmuyordu

"Sırtıma sepken yağıyor"
"Yanuben yorgun gelirim"

demiş elin oğlu zamanında Yâver işte bu hâl idi Konya severdi bu delikanlıyı; O da Konya'yı Ama Konya'dan daha çok sevdiği bir şey bir kişi, bir hatun kişi vardı Meram'a ilk zamanlar sık gelirdi Aslı Konaya'lı değildi

Sevdiceği bir Mevlevî çelebisinin kızıydı Düşünün, Allah etmesin dile düşerlerse ötesi yoktu bu işin Allah etmesin dile düşerlerse, Musalla mezarlığında selviler hüzzam makamından bir şarkıyla başlayıverirlerdi Allah etmesin, gençti Konya'nın delikanlısı zaten pek hayır okumuyordu adının üstüne Allah etmesin Ama yine de kotkmuyordu işte

Sevdiceği bir Mevlevî çelebisinin kızıydı Gelirken- giderken bir şeyler olmuştu Bir şeyler olmuştu çünkü Loraslarından kalkan ebabil kuşları, kanatlarında "Günaydınlar" getirdilerdi bir gün Ebabil kuşlarının gözleri kahverengiydi, sol ellerinin üstünde bir "Ben" vardı ebabil kuşlarının

Bu gece onunla buluşacaktı İlk buluşmaları değildi bu şüphesiz Ama Meram'ın o ördekbaşı ve şili çayırları o "incecik" çayırları tanık olsun ki en mutlusuna gidiyordu buluşmalarının

Yâver fesini sol yana devirdi ve bıyıklarını burdu Eli-ayağı yanıyor gibiydi Kerpiç duvarı aşmıya çalıştı Ceketi tozlandı, aldırmadı, hemen şöyle silkiverdi eliyle, ince çayırlar ayağına dolaştılar aldırmadı

Çelebi kızı, Zerdalinin altına vardı Gözleri apaydınlıktı, kahverengiydi

Yâver yanına gelince, oturuverirdi çayırların üstüne Yâver o cesaretsiz elleriyle çelebi kızın elini tutacak oldu, edemedi Oturdu

Konya pul pul dirildi gözbebeklerine Yalnız Konya değil dünyalar onundu Anasını hatırladı, bir zaman sonra, memleketini hatırladı, sonra kalkıp gitmek istedi, niye istedi bilmem, gidemediOturdu

Derken efendim sekiz iklimden ipil ipil bir batı rüzgarının seranadı başladı Kız konuşuyordu Çelebi kızı Derken efendim, Dere tarafından bir bülbülü vurdular, ne hacetti, kız konuşuyordu, yâver öldü öldü dirildi

Konuştular Kızın elleri yâverin ellerinde serindi Uzun uzun konuştular Aşktı bu dost Sevgiydi Ne Konya vardı önlerinde, ne zerdali ağaçları, Ne Meram, ne paşa, ne çayırlar ve ne de sekiz taraflarından sekiz kara binayla onları gözetleyen sekiz Konya uşağı

Derken efendim, yâver "Haydi hoşçakalasız" diyecekti, diyemedi Derken efendim sekiz karabina sekiz kurşun kuştu yâverin suratına Derken efendim, yâver "gidem" dedi, gidemedi Önce sallandı sağ ayağının üzerinde üç kez Sonra sa yanına devrildi Kıpırdayamadı bile Sekiz Konya delikanlısı için sanki bir şey olmamıştı Dere yöresine doğru "Konyalı" yı çağıraraktan yürüdüler

Sabah yakındı Çelebi kızı ölü sevgilinin üstüne eğildi Öylece kaldı

Gün ışığında ölü yâveri ve çelebi kızını "incecik" çayırların üstünde buldular
Paşa, vali paşa, yâverin anasına yanık künyesini gönderdi yarıntesi günü

"İnce çayır biçilir mi
Sular ayaz içilir mi
Bana yardan vaz geç derler
Yâr tat'lolur geçilir mi"

Sonra arkasından, mezar taşı olsun garibin diye bu türküyü yakıverdiler "İnce çayır biçilir mi?" Biçtiler bile

"Aman ben yandım, paşam ben yandım,
Ellerin köyünde vuruldum kaldım"







Türkünün Sözleri




Kesik çayır biçilir mi
Sular soğuk içilir mi
Bana yardan geç diyorlar
Seven yardan geçilir mi



Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler



Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım



Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler



Ağam ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin memleketinde
Aldandım kaldım



Ankara'nın tren yolu
Gahi eğri gahi doğru
Canım benim anadolu
Gideyim mi senden gayrı



Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler



Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım



Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler



Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım




Kaynak:Kamil UĞURLU
Bir Konya Türküsünün Doğuş Hikayesi
Türk Folklor Araştırmaları - Kasım 1963
































Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.