Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antlaşmalar, savaşlar, seferler, tarihindeki, türk

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



AYASTEFANOS ANTLAŞMASI

1878'de imzalanan Ayastefanos Antlaşmasına göre;

- Osmanlı Devleti'ne bağlı bir Bulgaristan Prensliği kurulacak Prensliğin sınırları Tuna'dan Ege'ye Trakya'dan Arnavutluk'a uzanacaktı

- Bosna-Hersek'e iç işlerinde bağımsızlık verilecek

- Sırbistan Karadağ ve Romanya tam bağımsızlık kazanacak ve sınırları genişletilecek

- Kars Ardahan Batum ve Doğu Beyazıt Rusya'ya verilecek

- Teselya Yunanistan'a bırakılacak

- Girit ve Ermenistan'da ıslahat yapılacak

- Osmanlı Devleti Rusya'ya 30 bin ruble savaş tazminatı ödeyecekti

Rusya'nın Osmanlı Devleti'ni Ayastefanos Antlaşmasıyla istediği gibi parçalamasını istemeyen Avrupalı Devletler bu antlaşmaya itiraz ettiler Berlin'de toplanan konferanstan sonra yeni bir antlaşma imzalandı Berlin Antlaşması ile:

- Ayastefanos Antlaşmasıyla kurulan Bulgaristan üç kısma ayrıldı

- Bosna-Hersek Osmanlı Devleti'ne ait kabul edilecek fakat Avusturya tarafından yönetilecekti

- Karadağ Sırbistan ve Romanya'nın bağımsızlığı devam edecek fakat sınırları değiştirilecek

- Kars Ardahan Batum Ruslarda kalacak fakat Doğu Beyazıt Osmanlı Devleti'ne bırakılacak

- Teselya Bölgesi Yunanistan'a ait olacak

- Rumeli'de ve Anadolu'da Ermenilerin oturduğu bölgelerde ıslahatlar yapılacak

- Osmanlı Devleti Rusya'ya 60 milyon ruble savaş tazminatı ödeyecekti

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



Balta Lİmani AntlaŞmasi

1838'de Ingiltere daha sonra diger Avrupa devletleri ile Balta limaninda yapilan ticâret andlasmalari

Osmanli Devleti'nde ekonomik faaliyet genis ölçüde devletin kontrolü altinda cereyan etmekteydi Yaygin bir iktisadî faaliyet olan tarim devlete ait topraklarin isletilmesi esâsina dayaniyordu Buna bagli olarak kurulan timar sistemi Osmanli zirâat ekonomisinin temelini teskil etmekteydi Sanayi üretimi ise devlet kontrolündeki ahilik müessesesi içinde yürütülüyordu Kapali bir iktisat sistemi olan ahîlik üyelerine çalisma zevki meslek disiplini dürüstlük kanaatkârlik gibi saglam ahlâk kurallarini asiliyor meslek itibârini korudugu gibi standartlari ayakta tutarak haksiz rekabetleri önlüyordu Hükümetin müdâhalesi ahiligin iç islerine kadar gitmez yalnizca ahilige bagli subelerin îmâl ettikleri mallarin kalite mikdâr ve fiyatlarinda olurdu Böylece ahîlik sistemi ham maddelerin arz ve talebini tanzim eden bir mekanizma olarak islerdi 17 ve 18 yüzyillarda pamuk ipek kereste ve demir gibi maddeler ulasim güçlükleri ve üretimdeki yetersizlikler dolayisiyla piyasaya her zaman yeterli mikdârda yâni bütün talebi karsilayacak ölçüde sevk edilemezdi Bu bakimdan ham maddelerin ahilige mensûb ustalarin eline normal fiyatlar üzerinden ve onlardan hiç birini issiz birakmiyacak sekilde dagitilmasi büyük bir ehemmiyet arz ederdi Bâzi maddelere sik sik konan ihraç yasaklari veya bu maddelerin stokçular tarafindan satin alinmasini önleyen tedbirler bu cümledendi

Bu arada 1820'lerin basinda Ingiltere sanayi inkilâbini tamamlamis ve Napolyon savaslari sonunda da Fransa'yi yenerek rakipsiz duruma gelmisti Dünyâ pazarlarinda ingiltere sanayii ile rekabet edebilecek bir ülke yoktu Sanayi inkilâbini henüz tamamlamamis olan diger Avrupa ülkeleri korumaci tedbirlerle Ingiltere'nin kendi pazarlarina girmelerini önlüyorlardi Bu durumda Ingiltere ticâret ve sanayi sermâyesi için yapilacak tek sey kaliyordu O da Avrupa disindaki ülkelerin pazarlarini ve ham maddelerini ticârete açmak Nitekim onlar bu gaye ile 1820' lerden 1840'lara kadar Latin Amerika'dan Çin'e kadar pek çok bölgede ya anlasmak suretiyle veyahut silâh zoruyla pek çok ticâret andlasmasi imzaladilar

Avrupa'da sanayi inkilâbinin neticesi olarak daha fazla hammaddeye ihtiyâç duyulmaya baslanmasi üzerine Osmanli hükümeti de 1826'dan itibaren ham maddesini disariya çikararak esnafin issiz kalmasini önlemek maksâdiyle bir nevi himaye sistemi olan yed-i vâhid (tekel) usûlünü uygulamaya koydu Sistemin ayrica yeni kurulmus olan Asâkir-i Mansûre-i Muhammediyye ordusuna kaynak bulmak ve üreticinin mahsûlünü ucuza satarak aldanmasini önlemek gibi gayeleri de bulunuyordu Yed-i vâhid uygulamasi özellikle Ingiliz tüccarlarini son derece rahatsiz ediyordu Nitekim Ingiliz sefiri Ponsenby,yed-i vâhid usûlü ile ticâret serbestisine konmus engellere siddetle çatmakta; "Türkiye'de mahsûl yetistirenler,bunlarin fiyatlarini tesbit etmekte yegâne hâkim olan imtiyazli kimselere satmak mecburiyetinde kaldikça Türk sanâyiinin gerilige mahkûm kalacagini iddia etmekte idi Kisaca yed-i vâhid usûlü Ingiltere'nin Osmanli Devleti'ni gönlünce sömürmesini engellemekteydi

Bu sebeple Ingilizler Osmanli ticâretinde kendilerine ters düsen hükümlerin kaldirilmasi için 1833' den itibaren ünlü hâriciye nazirlari Polmerston araciligiyla ugrasmaya basladilar 1836'daki muzakerelerde Osmanli hey'etine baskanlik eden gümrük emini Tâhir Efendi eski düzenden mümkün oldugunca az tâviz vermeye çalismis ve Ingiliz isteklerine boyun egmemisti Bu durumda Ingiliz diplomasisi Osmanli bürokrasisinin zayif ve bunalimli bir devresini kollamaya basladi Nitekim bu firsat iki yönlü olarak Ingilizlerin karsisina çikti 1837'de Londra büyük elçiliginden hâriciye nazirligina getirilen Mustafa Resîd Pasa Ingilizlere yakin bir müzakereci idi Londra büyükelçiliginde iken mason locasina kayitli olan Resîd Pasa Osmanli Devleti'ni iktisâdi bakimdan çökertecek bir andlasmaya yanasmakta hiç tereddüt göstermedi Bu sirada Mehmed Ali Pasa Misir'da Osmanli Devleti için büyük bir tehlike arz ediyordu Resîd Pasa Misir mes'elesinde Ingilizlerin yardimlarini te'min bahanesiyle Balta Limani'ndaki yalisinda dört gün süren ve çok gizli tutulan pazarliklar sonucunda 16 Agustos 1838'de Osmanli-Ingiliz ticâret andlasmasini imzaladilar Andlasma 8 Ekim 1838'de kraliçe Victoria bir ay sonra da Sultan Mahmûd tarafindan tasdîk olundu Esas ve zeyl olmak üzere iki kisim hâlinde tanzim edilen andlasmanin birinci kismi (esas) iç ticârete ait maddeleri; zeyli meydana getiren ikinci kisim ise Ingiltere'den ithâl edilecek mallarla transit esyalarin gümrüklendirilme sekillerini ihtiva ediyordu

Andlasmanin zeyl kisminin ikinci maddesine göre zirâi mahsûller ile sâir esya üzerine konan yed-i vâhid yâni tekel usûlü tamamen kaldiriliyordu Bu madde ile emperyalizmin önündeki engeller kaldirilarak iktisadî sistemimiz felce ugramis oluyordu Ayrica iç ticâretin Osmanli vatandaslarina münhasir kalmasi da kaldirilip istisnasiz bir sekilde Ingiliz tüccarlarina veriliyordu

Andlasmanin diger önemli hükümlerine gelince; dördüncü madde ile Britanya tebeasi Osmanli memleketleri mahsûlü olan bütün maddeleri istisnasiz olarak ihraç etme müsâadesine sâhib olacaklardi Altinci madde ile transit resmi kaldirilmaktaydi Yedinci madde ile Ingiliz gemileriyle gelen Ingiliz emtiasi için bir defa gümrügü ödendikten sonra ithalâtçi veya alici tarafindan nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti Andlasmanin bu hükümleri ile Osmanli hazînesi önemli bir gelir kaynagindan mahrum kaldi önceden yabanci bir emtia bir eyâletten diger bir eyâlete geçerken ilâve gümrük ödemek zorunda bulundugundan fiyati artarak rekabet gücünü kaybediyordu Simdi ise Osmanli tüccari bir yerden bir yere bir mali götürüp satarken y üzde 12 verg i verirken Ingiliz tüccarlari ortaklari ve adamlari yüzde bes vergi ödeyecekti Böylece Ingiliz tüccarlari Osmanli tüccarina karsi korunmus oluyordu Bilâhare transitresminin devam etmesine karar verilmis ise de buna karsilik ithalât resimlerine yüzde ikiye varan bir indirime daha gidildi

Bu arada andlasma hükümlerinin Misir Afrika eyâletleri dâhil bütün Osmanli ülkelerinde ve her sinif halk tarafindan tatbik ve riâyet olunacagina dikkat çekildikten sonra isteyen bütün dost devletlerede istisnasiz olarak andlasmanin tesmîl edilecegi taahhüd olunuyordu Nitekim 19 yüzyilin ilk çeyregine kadar Osmanli dis ticâretinde birinci sirayi alan Fransa menfâatlerine halel gelecegini bilerek bu andlasma hükümlerine siddetle karsi çiktigi hâlde çok geçmeden 25 Kasim 1838'de yukaridaki maddeye istinaden ayni hükümleri ihtiva eden bir andlasma imzaladi Bunu Avrupa'nin diger devletleri tâkib etmekte gecikmediler 31 Ocak 1840'da Isveç ve Norveç 2 Mart 1840'da Ispanya 14 Mart 1840'da Hollanda 30 Nisan 1840'da Belçika 1 Mayis 1841'de Danimarka ve 20 Mart 1843'de Portekiz ile andlasmalar imzalandi

Mustafa Resid Pasa'nin faaliyetleri sonucu 1838'de önce Ingiltere ve sonraki yillarda diger Avrupa devletleriyle imzalanan bu ticarî andlasmalar esnafi ve tüccarlarimizi usakliga devletimizi de borç batakligina düsürmekten öte bir ise yaramamistir Nitekim andlasmanin imzalanmasindan sonra Avusturya basbakani; "iste Osmanli simdi bitti" derken Osmanli'ya büyük bir darbenin vuruldugunu daha isin basinda söylemekten kendini alamamistir Aradan yirmi yil geçtikten sonra 1858'de andlasmanin te'sirlerini anlatan Ingiliz Edvvard Michelson ise; "Yabanci ülkelerde büyük ünü olan Türk sanayiinin bir çok kollari simdi tamamen yok olmustur Bunlar arasinda pamuk sanayii basda gelir ki bunlar tamâmiyle Ingiliz sanayii tarafindan saglanmaktadir Sam'in çelik biçaklari; Kibris' in sekeri Iznik'in çini Teselya'nin iplik boya sanayii hep yok olmustur Bütün bu sanayii kollarinin bugün Türk topraklarinda artik izi bile kalmamistir" derken Türk sanayiinin düstügü aci durumu dile getirmistir Bu ticâret andlasmalari devlet hazînesini önemli masraflari karsilayamaz hâle getirdi ve Avrupa'dan borç alma yolu açildi Böylece disa bagimlilik devri baslamis oldu

Gerçekten de sultan Abdülazîz 1861'de tahta çikarken 1838 ticarî andlasmalarinin bir neticesi olarak dis ticâretin yaninda iç ticâret de yabancilarin eline geçmis büyük çapta mâlî ve iktisadî çöküntü içerisinde bulunan bir devletle karsilasmis idi

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



BERLİN ANTLAŞMASI

Osmanli târihinde Doksanüç harbi diye bilinen Osmanli-Rus harbinden sonra 13Temmuz 1878'de Osmanli Devleti'yle; Rusya Almanya Avusturya Macaristan ingiltere ve Fransa arasinda Berlin'de imzalanan andlasma

Sultan ikinci Abdülhamîd Han'in pâdisâh olmasindan sonra kabul edilen Kânûn-i esâsi'ye göre kurulan Meclis-i meb'ûsân; Rusya'nin 24 Nisan 1877'de Osmanli Devletl'ne karsi harb îlâniyla ilgili notasina Abdülhamîd Han'in karsi çikma gayretlerine bakmayarak harb ilaniyla karsilik verdi Osmanli ordusunun çesitli cephelerde kahramanca çarpismasina ragmen harb maglûbiyetle bitti Rus kuvvetleri Dogu Anadolu'da Erzurum; Rumeli'de ise Edirne'ye kadar ilerlediler Edirne'nin teslimi ile istanbul yolu Ruslara tamamen açilmis olacakti Bundan sonraki Rus ilerleyisi karsisinda istanbul'un bile tehlikeye düsecegini gören sultan ikinci Abdülhamîd Han 9 Ocak 1878'de mütâreke (ateskes) yapilmasi için Rus ordulari baskumandani Grandük Nikola'ya müracaat etti Mütâreke istegini telgrafla bildirdikten sonra onunla bu hususda temaslarda bulunmak üzere murahhas olarak hariciye naziri Server Pasa'yi ve hazîne-i nassa nâziri müsir Nâmik Pasa'yi yanlarinda da askeri müsavir olarak ferik Necib mîrliva Osman Pasa ve kaymakam Agâh Bey'i gönderdi 19 Ocak 1878'de bu hey'et Kizanlik'a ulastigi hâlde Grandük Nlkola Edirne'nin tesliminden evvel görüsmeye yanasmadi Bu müddet zarfinda sultan Abdülhamîd Han Rus carina ve arabuluculuk yapmasi için ingiltere kraliçesi Victoria'ya (Viktorya'ya) müracaat etti Ruslarin bogazlara hâkim olmasini ingiltere'nin Akdeniz'deki nüfuzu için tehlikeli gören kraliçe Victoria sulh için arabuluculugu kabul ederek çara müracaat etti Bunun üzerine Grandük Nikola sulh esaslarinin da imza edilmesi sartiyla mütârekeyi kabul etti

Rusya'nin Osmanli Devleti üzerinde hâkim bir duruma gelmesi Avrupa devletlerini bilhassa ingiltere'yi harekete geçirdi Ruslarin istanbul'u isgal etmek kararinda olduklari söylentisi yayildi Evvelâ Avusturya harekete geçerek iki devlet arasinda yapilacak baris andlasmasinin yürürlükteki andlasmalara uygun olmasini saglamak için Viyana'da bir meclisin toplanmasini istedi ingiltere ise bogaz disinda durmakta olan donanmasini Çanakkale bogazindan geçirerek Marmara denizine girdi

Bu sirada Rus ordulari baskumandani Grandük Nikola mütâreke için su agir sartlari ileri sürdü:

1-Bulgaristan'a muhtariyet verilecek

2-Karadag'in istiklâli kabul edilecek ve son harplerde elde ettigi topraklar kendisine verilmek suretiyle hudut tesbit edilecek

3-Romanya ve Sirbistan'in istiklâlleri tasdîk olunacak ve her iki devlete arazi verilip hudutlari tesbit edilecek

4-Bosna-Hersek'e muhtariyet verilecek

5-Rusya' ya nakit veya arazi terki suretiyle harb tazminati verilecek

6-Bogazlarda Rus haklarinin korunmasi Pâdisâh ile Çar arasinda yapilacak müzâkere ile kararlastirilacakti

Bu esaslarin kabulünden baska baris esaslarinin vasitasiz olarak Ruslarla müzâkere edilmesi için bir Osmanli murahhas hey'eti Odesa'ya veya Sivastopol'e gidecekti

Mütâreke sartlari kabul edilince harb harekâti durdurulacak te'minât olarak; Vidin Rusçuk Silistre ve Erzurum kaleleri Türkler tarafindan bosaltilacak müzâkereler devam ettigi müddetçe bu kalelere Rus askerleri yerlestirilecekti

Türk murahhas hey'eti bu agir sartlari ilk önce kabul etmeyerek hafifletmek ve degistirmek için çok ugrasti Fakat Ruslar sarttan kabul edilmedigi takdirde istanbul üzerine yürüyeceklerini kesin bir dille bildirince 31 Ocak 1878'de mütâreke ve baris esaslari andlasmasi Edirne'de imzalandi

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



BUCAŞ ANTLAŞMASI

Hotin antlaşmasından sonra Lehistan ve Osmanlı Devleti arasında elli yıl süren bir barış süreci yaşanmıştı Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazaklarına saldıran Lehliler barışı bozdular Sultan Dördüncü Mehmed ve Köprülü Fazıl Ahmed Paşa Ukrayna kazaklarının yardım istemesi üzerine Lehistan seferine çıktılar Osmanlı ordusunun ard arda kazandığı başarılardan sonra Lehistan barış istedi İmzalanan Bucaş antlaşmasıyla (18 Ekim 1672) Podolya Osmanlılara geçti Lehistan Kırım Hanına vergi ödemeye devam edecekti Ayrıca Lehistan her yıl Osmanlı Devleti'ne 22000 altın ödemeyi kabul ediyordu

Lehistan meclisinin bu antlaşmadaki para maddesini kabul etmemesi üzerine 4 yıl süren İkinci Lehistan seferine çıkıldı Bazı kalelerin fethedilmesi üzerine Lehistan elçisi Podolya ve Ukrayna'nın iadesi şartıyla antlaşma istediyse de bu kabul edilmedi Bu arada Köprülü Fazıl Ahmed Paşa'nın hastalanması üzerine 1675 yılında Lehistan serdarlığına İbrahim Paşa tayin edildi Sultan Dördüncü Mehmed Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ile birlikte Edirne'ye döndü

İbrahim Paşa kısa sürede 48 kale ve palangayı fethedince Lehistan tekrar antlaşma istedi 27 Ekim 1676'da Zarawno'da imzalanan antlaşma ile 22000 altından vazgeçilmek şartıyla daha önce Köprülü Fazıl Ahmed Paşa tarafından imzalan Buçaş antlaşmasının maddeleri aynen kabul edildi Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa antlaşmanın imzalandığı haberini aldıktan bir süre sonra 3 Kasım 1676 tarihinde vefat etti

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



BÜKREŞ ANTLAŞMASI

Osmanli Devleti ile Rus Çarligi arasinda yapilan bir andlasma 28Mayis 1812 senesinde Bükres'te imzalandi On sekizinci asrin sonlarinda Fransa krali Napolyon Ponapart Misir'i isgal etmisti Rusya Fransizlari Mora'nin batisindaki adalardan; ingiltere de Misir'dan çikarmak için Osmanli Devleti ile anlastilar Bundan sonra Osmanli ve ingiliz donanmalari Misir kiyilarini kusatti Osmanli-Rus kuvvetleri de Mora' nin batisindaki adalarda Fransizlara karsi çarpisti Neticede bu bölgede Rusya'nin nezâreti altinda Osmanli Devleti'ne bagli yedi Ada Cumhuriyeti kuruldu Fransizlar Osmanli-Rus-lngiliz ittifaki karsisinda Misir'dan çekildi 1802'de Osmanli-Fransiz sulhu gerçeklesti Osmanli-Rus-ingiliz ittifaki Fransizlarin Misir' dan çekilmesinden sonra da devam etti Ancak Rusya bastan beri devam ettigi üzere Osmanli Devleti aleyhindeki düsmanca siyasetini degistirmedi Bu sirada Osmanli Devleti 1804'de ortaya çikan Sirp isyanini bastirmakla mesgul idi Rusya ise Sirbistan'in Eflak-Bogdan gibi imtiyazli bir beylik haline gelmesini istiyordu

Eflak ve Bogdan beyleri de Rusya ile isbirligi yapmislardi Bu hareketleri üzerine Osmanli Devleti Eflak ve Bogdan beylerini azledip vazifeden uzaklastirdi Yerlerine baska beyler tâyin edildi Bogazlari da Rus donanmasina kapatti Bu hâdiseler üzerine Rusya Osmanli Devleti'ne karsi 1806 senesinde savas açti Osmanlilarin Rusya ile savasa girmesini istemeyen ingiltere azledilen Eflak-Bogdan beylerinin yerlerine iadesini ve bogazlarin Rus donanmasina açilmasini istedi Bu teklif kabul edilmezse ingiliz donanmasinin Çanakkale'ye gönderilecegi tehdidinde bulundu Osmanli Devleti Rus ve ingiliz tehdîdlerine aldirmadi Rusya'ya karsi savas îlân etti ve Tuna boylarina ordu gönderdi Neticede Ruslarla yapilan savasta Ruslar; Hotin Bender Kili ve Akkerman kalelerini aldilar fakat Bükres civarinda Osmanli kuvvetlerine yenildiler ismail kalesi önünde de bozguna ugradilar Fakat bu sirada ingiliz donanmasi Çanakkale bogazini geçerek istanbul önlerine geldi ingilizler bir elçi ile tekliflerinin kabul edilmesini istediler ingilizlerin bu isteklerine red cevâbi verilip hemen savunma hazirliklarina baslandi istanbul sahillerine binden fazla top yerlestirildi Diger taraftan da Çanakkale bogazinin tahkimatina baslandi ingiliz donanmasi kumandani hiç bir sey yapamayacagini anlayinca önce adalara çekildi sonra da büyük sikintilarla 1807'de Çanakkale bogazindan çikip gitti ingilizler bu basarisizligin acisini Misir'dan çikarmak istediler iskenderiye ve Rosetta'yi isgal ettiler Ancak Kavalali Mehmed Ali Pasa'nin sert taarruzlari karsisinda tutunamayip Misir'i terketmek zorunda kaldilar Bu hâdise üzerine Osmanli Devleti ingiltere' ye savas ilân etti Diger taraftan Osmanli Devleti ile Rusya arasinda Tuna boylarinda siddetli bir savas sürüyordu

Sadrâzam Aga ibrahim Pasa kumandasindaki Osmanli ordusu Silistre'de Rusçuk ayani Alemdar Mustafa Pasa da Rusçuk cephesinde savasiyordu Bu sirada istanbul'da Kabakçi Mustafa isyani çikti Sultan üçüncü Selîm Han tahttan indirilerek 1807'de dördüncü Mustafa Han pâdisâh îlân edildi Hâdise Tuna boylarinda Ruslara karsi savasan yeniçeri askerleri tarafindan duyulunca orduda isyan basladi Sadrâzam Aga ibrahim Pasa'yi da ordudan uzaklastirdilar Neticede Osmanli ordusu dagildi Rusya için istanbul yolu açilmis önünde bir engel kalmamisti Bu sirada Napolyon 1806'da Yena'da Prusya'yi yendikten sonra Rusya tarafina girmis Eylau ve Friedland savaslarinda bu devleti yendikten sonra çar birinci Aleksandr ile Tilsit'te bir andlasma imzalamisti Bu andlasmanin maddelerinden biri de Osmanli-Rus savasina derhâl son verilmesi ve mütâreke yapilmasi idi Bu sebeble ateskes îlân edildi Tilsit andlasmasi hükümlerine uyan Rusya yedi adadan askerlerini çekti ve Fransizlar bu adalari isgal etti isgalden sonra da adalarin Fransa'ya Ragusa'nin da italya' ya baglandigi ilân edildi Bu hâdise Tilsit andlasmasinda gizli maddelerin bulundugu ve Fransa' nin dostça davranmadigini ortaya çikariyordu Rusya da mütâreke sartlarina uymadi Eflak ve Bogdan'dan askerlerini çekmedigi gibi yeni kuvvetler de gönderdi Paris'teki Osmanli elçisi baris için Napolyon'a gönderildi ise de iyi netîce alinamadi Fransa' nin Osmanli Devleti aleyhindeki emelleri Osmanli Devleti'nin ingiltere ile ittifak yapmasina sebeb oldu Rusya ise Eflak-Bogdan'i israrla istiyordu Bu sebeble Osmanli-Rus savasi yeniden basladi Yapilan Silistre savasinda Ruslar yenildi ve Tuna' nin karsi kiyisina çekildiler Ertesi sene tekrar kanli savaslar basladi Bu durum karsisinda Ruslar Fransizlarla aralarinin açik olmasi ve Napolyon'dan çekindikleri için bu savastan acele bir netîce almak veya Osmanli Devleti ile baris yapmak istiyorlardi Çünkü Ruslarin Fransizlarla savasa girmesi kaçinilmaz bir hâl almisti Bunun farkina varan Rus çari birinci Aleksandr Osmanliya önceden teklif etmis oldugu andlasmanin maddelerini hafifleterek andlasma istedi Bu sirada Ruslara karsi savasan Osmanli sadrâzami ordusunun daha fazla dayanamayacagini görerek baris teklifini kabul etti Neticede 28 Mayis 1812'de Bükres'te andlasma imzalandi Andlasma Osmanli Devleti adina sadâret kethüdasi Seyyîd Mehmed Sa'îd Gâlib Efendi Ibrahim Selîm Efendi yeniçeri kâtibi Abdülhamîd Efendi ve Rusya adina da Andrey Italinsky Ivan Sabaniyev ve Osip Fanton imzaladilar

Bükres andlasmasinin maddeleri sunlardir:

1-Prut irmagi ve Tuna'nin sol sahili Osmanli-Rus siniri olacaktir

2-Tuna sularinda iki devletin ticâret gemileri dolasabilecek Rus savas gemileri Kili bogazindan Prut irmaginin Tuna ile birlestigi yere kadar gidebilecektir

3-Rusya; Eflak Bogdan ve Tuna adalarini Osmanli Devleti' ne birakacaktir

4-Osmanli Devleti iki sene müddetle Eflak-Bogdan halkindan vergi almayacaktir

5-Rusya'ya birakilan topraklarin müslüman halki isterlerse Osmanli topraklarina göç edebileceklerdir Ayni hak Osmanli topraklarinda kalan hiristiyanlar için de kabul edilmistir

6-Sirbistan'daki kaleler ve mühimmat Osmanli Devleti'nin elinde bulunacak; Sirplar içislerini ve vergilerini kendileri düzenleyeceklerdir

7-Anadolu tarafindaki sinirlar eskisi gibi kalacak ve Rusya isgal ettigi yerleri bosaltip Osmanli Devleti'ne geri verecektir

Bükres andlasmasi neticesinde 1806'dan beri devam eden Osmanli-Rus savasi sona erdi Rusya'nin Fransa tehlikesine karsi tedbir almak durumunda olmasi Osmanli Devleti'nin daha fazla toprak kaybini önledi Tuna'dan geçis hakki ve Baserabya'yi vermekle kurtulmus oldu Rusya'nin Rumeli'deki Osmanli topraklari üzerinde nüfuzu artti Sirplara içislerinde muhtariyet verilmesi Balkanlarda kavmiyetçilik akimlarinin baslama sebeblerinden biri oldu Osmanlinin dis siyâsetinde Avrupa devletlerinin te'sirleri daha çok görülmeye baslandi

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



EDİRNE ANTLAŞMASI

Rusya Sultan İkinci Mahmud'un Navarin'de Osmanlı donanmasının yakılması ile sonuçlanan olaylardan dolayı savaş tazminatı istemesi üzerine Osmanlı Devleti'ne karşı savaş açtı

Sultan İkinci Mahmud bu arada Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmış yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye isimli yeni bir askeri teşkilat kurmuştu Teşkilatlanmasını henüz tamamlayamamış olan bu ordu Rus kuvvetleri karşısında önemli bir varlık gösteremedi Eflak ve Boğdan'ı işgal eden Ruslar Tuna'ya kadar indiler Balkanları aşan Rusya batıda Edirne doğuda ise Erzurum'a kadar ilerledi Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti barış istedi Ruslarla yapılan Edirne Antlaşması sonunda Yunanistan'a bağımsızlık verildi Eflak Boğdan ve Sırbistan'a imtiyazlar tanındı Ruslar işgal ettikleri yerleri geri verdiler Rus ticaret gemilerine boğazlarda geçiş hakkı tanındı Osmanlı Devleti Rusya'ya savaş tazminatı ödemeyi kabul etti

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



HÜNKAR İSKELESİ ANTLAŞMASI

8 Temmuz 1833'de Rusya ile Osmanli Devleti arasinda imzalanan andlasma

Gerek Yunanistan gerekse Arabistan yarimadasinda Osmanli Devletine büyük hizmetler yapmis olan Misir Valisi Mehmed Ali Pasa kendisine verilen yanlis bir haber üzerine Osmanlilara karsi oglu Ibrahim Pasa' nin kumandasinda Suriye tarafina asker sevk etmisti Üç gün süreyle yapilan muharebede Misir askeri çoklugu ve intizamli olmasi sebebi ile galip gelmis hattâ Kütahya'ya kadar dayanmislardi 14 Mayis 1833 de Osmanlilar ile Ibrahim Pasa arasinda Kütahya andlasmasi imzalandi Fransizlar ve Ingilizler Müslümanlari birbirine düsürmek için Mehmed Ali Pasa'yi Osmanlilar'a karsi kiskirtiyorlardi Bu sebepten Sultan Ikinci Mahmud Han Rusya ile Hünkar Iskelesi Andlasmasiyle ittifak akdine mecbur kaldi Sultan Ikinci Mahmud Han'in mecburiyet sebebiyle yaptigi bu andlasmadan maksadi iyice bozulmus dejenere olmus olan Yeniçerileri intizamli hale getirmek ve kardes kani dökülmesine mani olmakti

8 Temmuz 1833 de imzalanan andlasma 6 açik ve biri gizli 7 maddeden mütesekkil olup 8 sene için geçerli idi Andlasmanin açik maddelerinde; iki devletin sadece savunma maksadiyla bu andlasmayi imzaladigi herhangi bir savas vukuunda birbirlerine yardim edecekleri yardimi istiyenin digerinin masraflarini karsilayacagi sürenin 8 yili asmayacagi ve iki ay içinde onaylanmasi gibi hususlar bulunuyordu Gizli maddede ise; Rusya bati ile savasa girdigi anda Osmanlilarin bogazlari batililara kapatacagi hususu vardi Avrupa devletleri andlasmaya büyük tepki gösterdiler Zaten mecburiyetlerden dogan andlasma tatbik edilmedi

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



İSTANBUL ANTLAŞMASI

I Balkan Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında imzalanan antlaşma Bu antlaşma ile bugünkü Türkiye - Yunanistan - Bulgaristan sınırı çizilmiştir

Osmanlı Devleti'nin I Balkan svaaşından yenilgiyle çıkması sonucunda Osmanlı Devleti Trakya'yı ve Edirne'nin büyük bir bölümünü Bulgaristan'a bırakmak zorunda kalmıştır

Osmanlı Devleti II Balkan Savaşı'nda (30 Haziran 1913) büyük kayıplar veren Bulgaristan'ın bu durumundan yararlanarak Edirne'yi geri aldı İki cephede birden savaşan Bulgaristan bu durum karşısında ateşkes istedi ve iki devlet arasında İstanbul'da bir antlaşma imzalandı Bu antlaşma ile Londra Antlaşması'nın Bulgaristan ve Osmanlı Devleti ile ilgili maddesi iptal edilmiş oldu

İstanbul Antlaşması'na göre :

- Batı Trakya Bulgaristan'a verildi

- Edirne Osmanlılar'a bırakıldı

- Bulgaristan'da yaşayan Türkler'in dört yıl içinde Türkiye'ye göç etmelerine izin verildi Kalanlara da her türlü mezhep ve din özgürlüğü tanındı

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



KARLOFÇA ANTLAŞMASI

Sultan İkinci Mustafa döneminde Avusturya üzerine üç büyük sefer düzenlendi Ancak 11 Eylül 1697'de uğranılan Sente mağlubiyeti ile Osmanlı Devleti bir anda savunmasız kaldı Bu arada Venedikliler Mora ve Dalmaçya'ya Lehistan ise Boğdan'a saldırdı Aynı dönemde Rusya'nın başına Deli Petro geçmişti Deli Petro ordusunu modernize etmiş boğazlardan Akdeniz'e inme ve Karadeniz'e egemen olma çabalarına girişmişti 1695'deki saldırıda başarısız olmuş fakat bir yıl sonra Azak Kalesini ele geçirmişti (6 Ağustos 1696)

Uzun süren savaşlar sonunda Osmanlı Devleti yorgun düşmüştü Özellikle İngiliz hükümetinin araya girmesi sonucu Sultan İkinci Mustafa barışa razı oldu İmzalanan Karlofça Antlaşmasıyla Banat ve Temeşvar hariç bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya'ya Ukrayna ve Podolya Lehistan'a Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakıldı (26 Ocak 1699) Karlofça Antlaşması Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başlar Ayrıca bir yıl sonra Rusya ile de bir antlaşma yapıldı 14 Temmuz 1700 tarihinde imzalanan İstanbul Antlaşması ile Azak kalesi Rusya'ya bırakıldı

Tarih 1703 yılına gelmiş Osmanlı Devleti'nin kötü gidişine dur denilememişti Padişah tahta çıktığında söylediklerini unutmuş gibiydi "Zevk ve sefa bana haram olsun" dediği halde av partileri düzenliyor aylarca av peşinde dolaşıyordu Devlet işlerini sadrazamlarına ve eski hocası olan sonradan şeyhülislam yaptığı Feyzullah Efendi'ye bırakmıştı Bu durum ordu içinde hoşnutsuzluğa yol açtı

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASI

Bugünkü İran sınırımızın çizildiği Osmanlı Devleti ile İran arasında imzalanan antlaşmadır

Osmanlı-İran Savaşları İran Şahı I Abbas'ın ölmesi ve IV Murad'ın tahta çıkarak yönetimi ele almasıyla Osmanlı Devleti'nin lehine gelişmiştir Sultan IV Murad 1635'de Revan (Erivan) ve Bağdat'ı geri aldı İran'ın barış istemesi üzerine Hulvanrud Irmağı'nın kıyısında bulunan Kasr-ı Şirin'de bir antlaşma imzalandı

Antlaşma gereğince;

- Bağdat Bedre Hassan Hanıkin Mendeli Derne Dertenk ile Sermenel'e kadar olan alanlar Osmanlılara'a bırakılacaktı

- Derbe Azerbaycan ve Revan İran sınırları içinde kaldı

İran'ın kuzey sınırı Kars Ahıska ve Van Osmanlı topraklarında kalacak biçimde belirlendi Sınırın her iki taafında kalan kalelerin ve istihkamların yıkılması öngörüldü Antlaşmanın sonuna eklenen bir madde ile İran'da ilk üç halife (Hz Ebubekir Hz Ömer ve Hz Osman) ile Hz Muhammed'in eşi Hz Ayşe'ye hutbelerde "seb ve lanet" edilmemesi koşulu kondu Bu antlaşma 1722 yılına kadar yürülükte kaldı ve 1723'te başlayan savaş sonrasında 1747'de yeniden yürülüğe konuldu

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI

III Mustafa'nin son günlerinde baslayan baris görüsmeleri I Abdülhamid tahta çiktiktan tam alti ay sonra "Küçük Kaynarca Antlasmasi" ile sonuçlandi (21 Temmuz 1774)
Tuna Kiyisinda Küçük bir kasaba olan Küçük Kaynarca'da imzalanan antlasmanin baslica maddeleri sunlardi:

1- Kirim Hanligi Osmanli Devleti'nden ayriliyor sözde bagimsiz oluyordu

2- Kilburun Kerç Yenikale Azak Kalesi Özi (Dnieper) Nehri ile Aksu (Bug) nehirleri arasindaki Büyük ve Küçük Kabartay ülkeleri de Rusya'ya birakiliyordu

3- Rusya isgal ettigi Basarabya Akkirman Kili ismail Bender ve diger bazi kalelerle Eflâk ve Bogdan'i Osmanli Devleti'ne geri verecek fakat Osmanli Devleti Eflâk ve Bugdan'da bir genel af ilân edecek voyvodalarin Babiâli nezdinde maslahatgüzar bulundurmalari ve Rus elçilerinin bu memleketleri korumak için görüsme yapabilmeleri imkânini saglayacakti

4- Rus gemileri Bogazlar'dan serbestçe geçebilecek Karadeniz Akdeniz ve Bogazlar'da serbestçe ticaret yapabileceklerdi Rusya Osmanli Devleti'nin gerekli gördügü yerlerinde konsolosluk açabilecekti

5- Evvelce Ingiltere ve Fransa'ya verilmis "kapitülasyon" haklarindan Rusya da yararlanacakti

6- Osmanlilar yazismalarda Rus çarlari için "Ruslar'in padisahi" deyimini kullanacak Istanbul'daki daimi Rus elçisi en büyük devletlerin elçileri gibi muamele görecekti

7- Osmanli Devleti Ruslar'a 1775 yilindan baslamak üzere üç taksitte (üç yilda) toplam 15000 kese (750 milyon akçe) harp tazminati ödeyecekti

Bu sartlarin içinde en agiri 1500 senelik bir Türk yurdu olan Kirim'in elden çikmasi idi Bu bütün Osmanli Devleti'ni mateme bogdu ikinci önemli husus Ruslar'in Ortodokslarin hamisi sifatiyle Eflâk ve Bogdan islerine burunlarini sokabilmelerine imkân verilmesiydi

Simdi Osmanli Devleti Avrupa islerine karismiyor hâkim devlet niteligini tamamen kaybetmis bulunuyor sadece Balkanlar'i elinde tutuyordu Romanya yari bagimsiz bir duruma gelmisti

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI (!!!)

Birinci Dünyâ harbinden sonra Osmanli Devleti'yle Itilâf devletleri arasinda 30 Ekim 1918' de Limni adasindaki Mondros limaninda demirli bulunan Agememnon ingiliz zirhlisinda imzalanan ateskes andlasmasi

Sultan ikinci Abdülhamîd Han'in tahttan indirilmesinden sonra ittihâd ve Terakki iktidara geldi Ittihâd ve Terakki ileri gelenleri, maceraci isteklerini tatmin etmek ve Rusya, ingiltere ve Fransa'dan meydana gelen îtilâf devletleri karsisinda Almanya'nin yükünü hafifletmek için Osmanli Devleti'ni Birinci Dünyâ harbine soktular Osmanli Devleti AImanya, Avusturya ve Macaristan üçlüsü ile ittifak kurmak suretiyle itilâf devletlerinin karsisinda harbe girdi Kafkasya irak Sûriye-Misir ile Çanakkale cephelerinde harbe giren Osmanli Devleti yüz binlerce müslüman-Türk evlâdini sehîd verdi Rusya 1917'de Bolsevik ihtilâlinin zuhur etmesiyle savastan çekildi Bu durum îtilâf devletlerinin aleyhine oldu Bu dönemde bütün devletlerde bir yorgunluk ve bikkinlik basgösterdi Rusya ile Brestlitovsk andlasmasini imzalayan Osmanli Devleti dogudaki topraklarini istilâdan kurtardi 1917 Hazîran'inda Yunanistan, îtilâf devletleri safinda savasa girdi Ayrica 1918 yazi sonlarina dogru îtilâf devletleri bütün cephelerde umûmî bir taarruza geçtiler ittifak devletleri yaninda savasa giren Bulgaristan, Fransiz taarruzlari karsisinda yenilince mütâreke isteyerek savastan çekildi Böylece Almanya'nin doguya açilan yolu kesildi Istanbul ise Trakya yönünden gelebilecek bir saldiriya açik duruma geldi Sayisi dokuza çikan ve uzaklarda çarpisan Osmanli ordulari da cephane ve gida sikintisi yüzünden yorgun ve bitkin bir hâle geldi Gerek bu durum gerekse Suriye cephesindeki maglûbiyet, yillardir zafer vadiyle aldatilan millete ittihâd ve Terakkî siyâsetinin basarisizligini gösterdi Savasa devam etmekte hiç bir fayda ycktu Mart 1918'de sadrâzam olan ittihâd ve Terakkî'nin ileri gelenlerinden Talat Pasa mütârekeyi imzalayacak bir hükümetin kurulmasina imkân vermek için 7 Ekim 1918' de sadrazamliktan istifa etti Sadrâzam olan Ahmed izzet Pasa Bagdâd-Kerkük arasindaki Kütül-Amare'de Osmanlilarca esir alinan ve Büyükada'daki kampta bulundurulan ingiliz generali Tovvshend araciligiyla Londra'ya bas vurarak mütâreke istedi Ingiltere mütâreke teklifini kabul etti Bunun üzerine Limni adasinin Mondros limaninda demirli bulunan Agememnon ismindeki Ingiliz zirhlisinda mütâreke (ateskes) görüsmelerine baslandi Görüsmelerde Ingiltere' yi Akdeniz donanmasi baskumandani visamiral Calthorpe, Osmanli Devleti'ni ise, bahriye nâziri Rauf Bey (Orbay), Hâriciye naziri müstesari Resat Hikmet Bey ile erkân-i harb kaymakami Sâdullah beyler temsil ettiler Pâdisâh sultan altinci Mehmed Vahîdeddîn Han, Dâmâd Ferîd Pasa'yi bu hey'etin basinda göndermek istediyse de, sadrâzam ve vekillerin karsi çikmalari üzerine vazgeçti Pâdisâh gidecek murahhaslara (delegelere); "Hilâfet saltanat ve hanedan hukukunun korunmasini, bâzi eyâletlere verilecek muhtariyetin sâdece idarî olup siyâsî olmamasini; siyâsî muhtariyetin âlem-i islâm'a ihanet sayilacagini tenbîh ediniz" diye söylemesini sadrâzamdan istedi Pâdisâh'in bu arzusu üzerine sadrâzam; "Biz simdi mütâreke akdediyoruz, muahede degil Bunlari muahede müzâkerelerinde düsünürüz" diye cevap verdi

24 Ekim 1918'de gece yarisindan sonra bir vapurla Mondros'a hareket eden hey'etin mütâreke görüsmeleri dört gün sürdü, imzalanan bu andlasmayla dört seneden beri büyük bir mahrumiyetle devam eden ve milyonlarca müslüman-Türk evlâdinin sehîd olmasina sebeb olan harbe son verildi

Ingiltere hükümeti müttefiki Fransa'ya bile haber vermeden Akdeniz baskumandani visamiral Arthur Calthorpe (Kaltrop)'a Londra'dan telsizle bildirdigi yirmi bes maddelik Mondros mütârekesini Osmanli temsilcilerine dikte ettirerek hiç bir îtirâza yer vermiyecek sekilde imzalatti Osmanli târihinde görülmemis bir esaret ve teslim olus vesikasi olan bu mütârekenin imzalanmasini tâkib eden günlerde keyfî idareleri, ikbâl ve makam hirslari sebebiyle, Osmanli Devleti'nin yikilmasina sebeb olan ittihâd ve Terakki'nin, üç pasasi Talât, Enver ve Cemâl pasalar ile diger ileri gelenleri yurt disina kaçtilar

Sâdece Birinci Dünyâ harbine degil batili devletlerin tabiriyle 618 senelik Büyük Türk Devleti' ne de son veren yirmi bes maddelik Mondros mütârekesinin maddeleri özetle sunlardir:

1- Karadeniz'e geçisi saglamak üzere bogazlar açilacak ve geçis güvenligi için Çanakkale ve istanbul bogazlarindaki istihkâmlar îtilâf devletleri tarafindan isgal edilecek

2-3- Osmanli sularindaki bütün mayin tarlalari ve öteki engeller gösterilecek; bunlarin taranmasina ve kaldirilmasina yardim edilecek

4- Itilâf devletleri tebeasindan olan esirlerle Ermeni esirleri istanbul'da toplanacak ve kayitsiz sartsiz Itilâf devletlerine teslim edilecek

5- Sinirlarin korunmasi ve iç güvenligin saglanmasi için taraflarca kararlastirilacak gerekli sayida askerî kuvvetten fazlasi hemen terhis olunacak ve bunlarin silâh cephane ve teçhizati îtilâf kuvvetlerine teslim edilecek

6- Emniyeti saglamakla vazifeli tekneler disindaki bütün Osmanli savas gemileri belirlenerek îtilâf kuvvetlerine teslim edilecek ve Osmanli limanlarindan disari çikmayacak

7- Itilâf devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri herhangi bir stratejik bölgeyi asker çikarmak suretiyle isgal edebilecek

8-9- Osmanli Devleti' nin bütün liman ve tersaneleri îtilâf devletleri gemilerinin faydalanmasina açik bulundurulacak

10- Toros tünelleri îtilâf devletlerince isgal edilecek; (böylece güneydeki Türk kuvvetlerinin geri çekilmesini önlemek ve Güney Anadolu'yu isgal öngörülüyordu)

11- Kafkasya ve Iran'in kuzey-batisinda Türk kuvvetleri savastan önceki yerlerine çekilecek, (Bu bölgede bir Ermenistan devleti kurulmasini öngören madde)

12- Hükümet haberlesmeleri disindaki her türlü haberlesme îtilâf devletlerince denetlenecek

13- Askerî ve ticarî kara ve deniz vâsitalari ve malzemesi tahrip edilmeyecek

14-Ülkenin ihtiyâcindan fazla olan kömür, akaryakit ve deniz levâzimâti, îtilâf devletleri tarafindan satin alinacak

15- Bütün demiryollari îtilâf devletleri me' murlarinca denetlenecek; Kafkas demiryollarini ise, dogrudan dogruya îtilâf devletlerinin me'murlari idare edecek ve Batum'un isgaline karsi durulmayacak

16-Sûriye Irak Hicaz Yemen, Trablus ve Bingâzi'deki Türk kuvvetleri en yakin îtilâf kumandanina teslim olacak

17-Trablus'da ve Bingâzi'de bulunan Osmanli zabitleri en yakin italyan muhafaza kit'asina teslim olacak Osmanli hükümeti teslim emrine itaat etmedikleri takdirde muhâberât ve yardimlasma kesilecek

18- Misir da dâhil olmak üzere Trablus ve Bingâzi'de isgal edilmis bütün limanlar Itilâf kuvvetlerine teslim edilecek

19-Almanya ve Avusturya uyruklu sivil ve asker bütün vazifeliler bir ay içinde Osmanli ülkesinden ayrilacak

20- Ordunun terhis edilmesi üzerine elde kalacak silâh ve cephane, îtilâf devletlerinin talimatina göre muhafaza edilecek

21- îtilâf devletleri vazifelilerin çikarlarini kollamak üzere iase nezâretinde kontrol memurlari bulunacak

22- Itilâf devletlerince esir alinmis Türkler hemen iade edilmeyerek simdilik bulunduklari yerlerde muhafaza edilecek

23- Osmanli Devleti merkezî hükümetlerle bütün münâsebetlerini kesecek

24-Vilâyât-i Sitte'de (Erzurum Sivas Diyarbakir, Elazig, Van, Bitlis) herhangi bir karisiklik çikacak olursa Itilâf devletleri bu bölgede önemli gördükleri yerleri isgal edebilecek

25- Taraflar arasinda ateskes durumu 31 Ekim 1918 günü ögle vakti baslayacaktir

Mütâreke (ateskes andlasmasi) olmaktan ziyâde muahede (baris andlasmasi) hüviyetinde olan ve Osmanli Devleti'ni îdâm sehpâsina çikaran Mondros mütârekesinden sonra kendi menfaatlerini düsünen harbin sonunda aslan payini ele geçirerek dünyâ siyâsetinde ön plânda rol oynamak isteyen ingiltere'nin tâkib ettigi siyâset, diger îtilâf devletleri tarafindan hos karsilanmadi Osmanli Devleti'ni paylasmak hususunda çikar çatismasina düsen müttefik devletlerin arasi açildi Fransa, Almanya'nin parçalanmasini ve Alsas Loren'in kendisine verilmesini istedi, Ingiltere ise harb gücü ve donanmasini kaybeden Almanya'nin parçalanmasini istemiyordu Çünkü, Avrupa'nin dengesi Fransa lehine bozulmus olacakti Böylece ingiltere'ye Avrupa'dan gelebilecek en büyük tehlike Fransa'dan gelebilirdi Bu sebeble ingiltere, parçalanmis bir Almanya degil, birlesik bir Almanya olmasini müdâfaa etmeye basladi Almanya'nin parçalanmasini istemeyen Amerika ile de karsilasan Fransa, Ingiltere' ye karsi çikmaya basladi Ingiltere'nin yakin sarkta tâkib ettigi islâm âlemini parçalayarak himayesine almak istegini de kendi menfaati açisindan hos görmeyen Fransa kendi hissesine Suriye ve Kilikya'nin ayrilmasina rizâ göstermedi Aynca Osmanli Devleti'nin parçalanmasi veya yikilmasi durumunda kapitülasyonlar sebebiyle en çok zarar görecek olan Fransa ingiltere'nin Osmanli Devleti'ni yikma siyâsetine de karsi çikti, Italya'nin ise, gerek sömürgeler gerekse yakin sarkin taksimi hususunda Ingiltere'yle arasi açildi

Harbden sonra Ingiltere'de iktisadî bir buhran ve issizlik bas gösterdi Gizli emellerine Yunanistan'i âlet etmek isteyen ingiltere, Yunan gelismesini te' min ederek menfaat mikdârini arttirmak ve kendi menfaatlerini tehlikeye sokan belki de mâni olacak olan Türk mukavemetini kirmak, Türkleri de istegine boyun egdirmek için, izmir'i Yunanistan'a birakarak onu Anadolu'ya saldirtmak istedi

Harbden çekilmis olan Rusya' nin, Dogu Anadolu'da terk ettigi arazî hususunda da görüs ayriliklari ortaya çikti, Ingiltere burada bir Ermenistan ve Kürdistan devletinin kurulmasini menfaatlerine uygun buluyordu Fransa ve italya ise ayni düsüncede degillerdi Fransa kendisine mâl ettigi Kilikya'yi ermenilere terketmek Istemedigi gibi ermeniler de Ingiltere'nin kendilerine bahsetmek istedigi yerleri kâfi görmüyorlardi

Menfaat için çarpisan, harbi kazandiktan sonra en büyük menfaatleri ele geçirmek isteyen emperyalist îtilâf devletlerinin vaktiyle kendilerinden istifâde etmek için istiklâl ve hürriyet vâd ettikleri milletler de haklarini istediler

Mondros mütârekesinin imzalanmasindan sonra 8 Kasim 1918 günü Ahmed Izzet Pasa sadrazamliktan istifa etti Yerine Tevfik Pasa sadrâzam tayin edildi Hiç bir sebeb yok iken mütârekenin yedinci maddesini tatbike koyup 13 Kasim 1918'de Ingiliz Fransiz, Italyan ve Yunan gemilerinden meydana gelen itilâf donanmasi karaya asker çikararak Istanbul' un muhtelif yerlerini isgal ettiler Sehirdeki rumlarin çilgin gösterileri ve Yunan bayraklari arasinda "Zito=Yasa" sesleriyle Itilâf askerleri sehre girip yerlestiler Itilâf kuvvetleri Istanbul'a girdikten sonra mütâreke muahedesi artik bir hiç oldu Haydarpasa'dan Ankara'ya kadar olan tren yolu güzergâhindaki istasyonlar; Karadeniz bogazindan Batum'a kadar olan limanlarimiz Itilâf devletleri tarafindan isgal edildi Zonguldak ve Eregli' yi Fransizlar; Samsun, Merzifon, Batum ve Baku'yu Ingilizler isgal ettiler

Ingilizler 19 Nisan 1919'da Kars'i isgal ederek ermenilere verdiler 20 Nisan'da Gürcüler Ardahan'i 29 Nisan'da Italyanlar Antalya'yi Yunanlilar 11 Mayis'da Fethiye'yi 15 Mayis'da da Izmir'i isgal ettiler Yunan barbarlari karaya çikarçikmaz fes giyen yahut "Zito Venizelos" demiyen masum ve silâhsiz insanlarin hepsini hunharca katletmeye basladilar O sirada otuz Türk zabiti sehîd edildikten sonra halktan bâzi kimseler denize atildi ve dükkanlar yagma edildi Bütün gün katliâm ve yagma ile geçti Irzlara tecâvüz edildi Kendilerini medenî sayan Avrupa ve Amerika ise bu müdhis sahneyi zevkle seyrettiler Izmir'i isgal etmekle iktifa etmeyen Yunanlilar; Manisa Salihli Denizli ve çevresini de isgâl ettiler italyanlar ise Kusadasi'ndan baslayarak Mugla Antalya ve Konya civarini isgale basladilar ingiltere ve Fransa da taksim sonunda kendi hisselerine düsen yerleri isgal ettiler Bu isgallerle beraber Millî Kurtulus hareketi basladi

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



PARİS ANTLAŞMASI

Kirim harbinden sonra, 30 Mart 1856 târihinde Osmanli Devleti ile Avusturya Fransa Ingiltere, Prusya, Rusya ve italya arasinda Fransa'nin bassehri Paris'te imzalanan sulh andlasmasi Bu andlasmayla Kirim harbi sona erdi

Uzun müzâkerelerden sonra 34 madde olarak Paris andlasmasi imzalandi Andlasma su hususlari ihtiva ediyordu:

1- Andlasmanin tasdikinden itibaren müttefik devletler ile Rusya arasindaki sulh devamli kalacak

2- Taraflar aldiklari yerleri geri iade edecekler 234 30 ve 31 maddelere göre; Osmanlilar ve diger müttefik devletler Rusya'ya; Sivastopol Balaklava Kamis Gözleve Kerç Yenikale Kilburnu'nu Rusya ise; Anadolu cephesinde isgal ettigi Kars'i ve çevresindeki diger yerleri Osmanli Devleti'ne iade edecekler Anadolu'daki hudud ihtilâfini sekiz ay içinde hâlletmek için iki Osmanli iki Rus bir ingiliz ve bir Fransiz komiserinden meydana gelen komisyon kurulacaktir

3- Besinci maddeye göre; andlasmayi imzalayan devletler harb suçlularina umûmî af îlân edecekler Altinci maddeye göre esirler karsilikli degistirilecektir

4- Yedinci maddeyle; Osmanli Devleti Avrupa hukukundan faydalanacak Osmanli Devleti'nin istiklâli ve toprak bütünlügü korunacaktir

5- Sekizinci maddeye göre; Osmanli Devleti ile Paris andlasmasini imzalayan diger devletlerden biri veya bir kaçi arasinda sulhu bozacak önemli bir ihtilâf vuku buldugu takdirde mes'ele taraflara bildirilip halledilecektir

6- Dokuzuncu maddeye göre; Bâb-i âli'nin 18 Subat 1856 târihinde îlân ettigi Islâhat fermani devletlerce tescil edilecek ve bu devletler pâdisâh ile tebeasi arasina girmeyecekler Osmanli Devleti'nin iç islerine karismayacaklardir

7- 1011121314 maddelere göre; Bogazlarin kapaliligina dâir 1841 Londra andlasmasi aynen yürütülecek Karadeniz tarafsiz duruma getirilecek bütün devletlerin ticâret gemilerine açik fakat savas gemilerine sürekli kapali olacak Osmanli Devleti ve Rusya Karadeniz'de donanma bulunduramayacagi gibi tersaneleri yikip yenilerini yapamiyacaklar sahil muhafazasi için en büyügü 300 tonluk altisar 200 tonluk dörder gemi bulundurabileceklerdir

8- 15 16 1718 ve 19 maddelere göre; Tuna nehrinde ulasim serbest olacak bunu andlasmada imzasi bulunan devletlerin temsilcilerinden kurulacak bir komisyon yürütecek Rusya tarafindan terk edilecek olan Tuna nehri deltasinin bir bölümü Bogdan'a verilecek Tuna'daki gemi isletmeciligi ve muhafazasi Avrupa devletlerinin kefaletinde olacakti

9- 20 ve 21 maddelere göre; Kirim Rusya'da kalmak sartiyla Besarabya'nin Câhu Ismail ve Belgrad kazalarindan meydana gelen kismi Osmanli hakimiyetindeki Bogdan beyligine verilecek Rusya Tuna nehri agzindan uzaklastirilacakti

10- 22 23 24 2526 27 maddelere göre; Memleketeyn denilen Eflâk ve Bogdan beylikleri Osmanli himayesinde olacak ancak bunlarin sâhib olduklari imtiyaz ve haklar genisletilecek kânunlarini kendileri yapacaklar millî bir ordu bulundurabilecekler Bâb-i âlî Memleketeyn'de çikan bir hâdiseyi devletlerle müsavere ettikten sonra düzeltmeye çalisacak Bu verilen imtiyaz ve haklar andlasmada imzasi bulunan devletlerin ortak garantisi altinda olacak hiç bir devlet bu beyliklerin iç islerine karismiyacaktir

11- 28 ve 29 maddelere göre; Sirbistan prensligi Osmanli hâkimiyetinde kalmak sartiyla taraflarin kefaletinde imtiyazli olacakti Devletlerin onayi alinmadan Osmanli Devleti Sirbistan'a hiç bir sekilde asker sokamayacak ancak eskiden oldugu gibi bir kaç Sirbistan kalesinde Osmanli askeri bulunabilecekti

12- 323334 maddeler ise Osmanli Devleti'yle ilgili degildi Bu maddeler bâzi sinir tashihleri yaninda Baltik denizindeki Aland adalariyla ilgiliydi Fin adalari için Fransa ingiltere ve Rusya aralarinda özel andlasmalar imzaladilar

Bu andlasmaya bagli olarak andlasmaya katilan devletler arasinda 1841'de imzalanan Londra andlasmasini yenileyen Paris Bogazlar Sözlesmesi Osmanli Devleti ile Rusya arasinda Karadeniz'le ilgili Paris andlasmasi imzalandi Daha sonra da yine Paris andlasmasina bagli olarak Osmanli Devleti ile Rusya arasinda 5 Aralik 1857'de Rusya ile sinir andlasmasi imzalandi

Osmanli Devleti'nin toprak kaybina sebeb olmayan fakat siyâsî ve ekonomik zararina yol açan dis borçlanma sebebiyle Avrupa'ya bagimliligin kapisini aralayan Kirim harbi sonunda imzalanan Paris andlasmasi Avrupa devletlerinin Osmanli Devleti'nin iç islerine karismalarina sebeb oldu Gayr-i müslimlerle ilgili maddeler konulmasi hattâ Osmanli Devleti'nde yapilacak islâhatlarin müsterek kefalet altina alinmasi bunun delili idi

Paris baris andlasmasiyla Kirim harbine son verilmek suretiyle Osmanli Devleti'nin daha fazla yipranmasi önlendiyse de hâkimiyeti altindaki Memleketeyn ve Sirbistan'a muhtariyet verilmekle Osmanli Devleti'nin hükümranlik haklari zedelendi ve devletin bölgedeki nüfuzu azaldi

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



VASVAR ANTLAŞMASI

Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemine girmeden önce Avusturyalılarla iyi koşullarda yapmış olduğu barış antlaşmasıdır

Avusturya'nın Erdel üzerindeki baskılarının artması üzerine Osmanlı Devleti ile Avusturya arasında görüşmeler yapılmış fakat bu görüşmelerden bir sonuç alınamamıştır Bunun üzerine Osmanlı ordusu Avsuturya'nın doğusunda bulunan kale ve kasabaları ele geçirmesi üzerine Avusuturya barış istemek zorunda kalmıştır

Görüşmelerden sonra bir protokol hazırlandı ve padişahın ve Avusturya İmparatoru'nun karşılıklı imzalaması koşuluyla 10 Ağustos 1664 'de iki devlet arasında Vasvar Antlaşaması yapıldı

Antlaşmaya göre :

1- Avusturyalılar Erdel'de işgal ettikleri alanları boşaltacaklar

2- Her iki ülkenin askerleri aynı anda Erdel'den çekilecek

3- Osmanlı himayesindeki Erdel Beyi yerinde kalacak ve Osmanlılara vergi verecek

4- Serinvar Kalesi ile diğer palangalar tekrar yapılmamak üzere Avusturya'ya bırakılacaktı

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...

Eski 10-09-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Tarihindeki Bütün Savaşlar, Seferler Ve Antlaşmalar...



YAŞ ANTLAŞMASI

Avusturya'nın bu savaştan çekilmesi sonucunda yalnız kalan Rusya bir yıl sonra barış istedi İki devlet arasında imzalanan Yaş Antlaşması ile savaş sona erdi (1792) Bu antlaşma ile Kırım'ın Rus hakimiyetine geçişi onaylanmış oldu Buğ ve Dinyester ırmakları arasında kalan bölge ve Özi kalesi Rusya'ya bırakıldı Dinyester ırmağı iki devlet arasında sınır kabul edildi Karlofça Antlaşması'ndan sonra başlayan gerileme süreci yerini dağılma ve parçalanma dönemine bıraktı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.