Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
camel, deve, savaşı, vakası

Camel Vakası (Deve Savaşı)

Eski 08-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Camel Vakası (Deve Savaşı)








Camel Vak`ası (Deve Savaşı)
Hz Ali ile Hz Âişe arasında cereyan eden savaş (36/656)

Üçüncü halife Hz Osman'ın isyancılar tarafından şehid edilmesi üzerine (18 Zilhicce 35/17 Haziran 656) Medine'de bulunan ashap Ali b Ebû Tâlib'i halifeliğe getirdi (18 veya 23 Zilhicce 35/17 veya 22 Haziran 656) Hz Ali'yi bekleyen en önemli mesele Hz Osman'ın katillerini bulup cezalandırmaktı Ancak ortada belirli bir katil yerine, "Osman'ı hepimiz öldürdük" diyen bir isyancı topluluk mevcuttu ve şehre hâkim olan bu âsilerle hemen başa çıkılamayacağı açıktı Öte yandan yeni halifeye yalnız Medine'de biat edilmiş, diğer vilâyetlerin durumu henüz aydınlanmamıştı Halife, biata yanaşmadıkları için Hz Osman tarafından tayin edilen valilerin bir kısmını değiştirme kararı almış, bunu öğrenen Talha b Ubeydullah Basra, Zübeyr b Avvâm da Küfe valiliğini istemiş, ancak onların bu isteği kabul edilmemişti (Taberî, I, 3069, 3082) Bunun üzerine Talha ile Zübeyr halifeden umre için Medine'den ayrılma izni istemişler, bu izin de dört ay sonra verilmişti

Hz Âişe, hilâfetinin son dönemlerinde Hz Osman'ı çeşitli vesilelerle tenkit etmiş ve halifenin şehri terk etmemesi ricasına rağmen isyan başladıktan sonra hac için Mekke'ye gitmişti Haccını tamamlayarak Medine'ye dönmek üzere yola çıkan, fakat Osman'ın şehid edilip yerine Ali'nin halife seçildiğini öğrenen Âişe geri döndü ve Mekke'de halka hitaben Hz Osman'ın mazlum olarak öldürüldüğü yolundaki meşhur konuşmasını yaptı Bu arada Hz Osman'ın ölümünden Hz Âişe'yi sorumlu tutanlar olmuşsa da Âişe ileri sürülen iddiaları reddederek bu hususta herhangi bir kusurunun bulunmadığını ısrarla belirtmiştir

Hz Osman'ın şehid edilmesinden sonra Medine'den uzaklaşan Emevî ailesi mensupları ile Osman'ın Basra ve Yemen valileri, vilâyetlerinin beytülmâlinde bulunan para ve savaş malzemesiyle birlikte Mekke'ye gelerek Âişe'ye katıldılar (Taberî, I, 3099) Umre için yola çıkan Talha ile Zübeyr de Mekke'ye gidip Hz Âişe'nin safında yer aldılar Mekke'de "Osman'ın kanını talep için" Hz Âişe'nin önderliğinde oluşan topluluk, uzun müzakerelerden sonra Medine'ye giderek isyancılara karşı çıkmak yerine Hz Osman'ın Basra valisi Abdullah b Âmir'in ısrarı üzerine Basra'ya gitmeye karar vermişlerdi O sırada Mekke'de bulunan Hz Peygamber'in diğer zevcelerinden Hafsa bint Ömer de Âişe İle birlikte Basra'ya gitmek istediyse de kardeşi Abdullah buna engel oldu Resûl-i Ekrem'in Mekke'de bulunan diğer zevceleri ise Zâtüırk mevkiine kadar gittiler ve Hz Âişe'yi ağlayarak uğurladılar Daha sonraları bugün "ağlama günü" (yevmü'n-nahîb) diye anılmıştır

Hz Âişe "Asker" adlı meşhur devesinin üzerinde Mekke'den yola çıktığı zaman yanında 3000 dolayında kuvveti vardı Ancak önce Zâtüırk, sonra da Merrüzzahrân'da, zaferin kazanılması durumunda halifenin kim olacağı tartışılmaya başlandı Talha, Zübeyr veya Osman'ın oğullarından birinin halife olması gerektiği yolundaki tartışmalar sürerken Hz Osman'ın Küfe valisi Şaîd b Âs hilâfetin Abdümenâf (Ümeyye) oğullarından alınamayacağını, dolayısıyla Hz Osman'ın oğullarından birinin halife olması gerektiğini ileri sürerek taraftarlarıyla birlikte topluluktan ayrıldı, Mugire b Şu'be de ona katıldı Böylece Hz Âişe, Talha ve Zübeyr yaklaşık 1000 kişilik bir kuvvetle Basra önlerine ulaşabildiler Yolda köpek havlamaları duyan Âişe nerede olduklarını sormuş, Hav'eb suyu civarında bulunduklarını öğrenince Hz Peygamber'in zevcelerine hitaben, "Acaba hanginize Hav'eb köpekleri havlayacak?" dediğini (Müsned, VI, 52, 97) hatırlamış ve onun bu hareketi tasvip etmediğine kani olarak yola devam etmekten vazgeçtiğini söylemişti Bunun üzerine Abdullah b Zübeyr ile birlikte bir grup sahâbî, bulundukları yerin adını belirleyen rehberin yanıldığını ısrarla söylemişler, Zübeyr b Avvâm da, "Belki ALLAH Teâlâ senin sayende müminlerin arasını düzeltecektir" diyerek onu yola devama ikna etmişlerdi Hz Âişe ve beraberindekiler Basra önlerine gelince Abdullah b Âmir'i, Basralılar'ı kendi taraflarına çekmek üzere şehre gönderdiler; ayrıca Âişe, Ahnef b Kays gibi Basra'nın ileri gelenlerine mektuplar yazdı Diğer taraftan Hz Ali'nin Basra valisi (forumsinsinet) Osman b Huneyf, Hz Âişe'nin kuvvetleriyle birlikte Basra yakınlarına geldiğini haber alınca maksatlarını öğrenmek üzere kendilerine İmrân b Husayn ile Ebü'l-Esved ed-Düeli’yi gönderdi Hz Âişe, gayelerinin isyancı takımın bozduğu barış ve düzeni geri getirmek, mazlum olarak öldürülen Osman'ın katillerini cezalandırmak ve Müslümanların arasını düzeltmek olduğunu bildirmiş, Talha ile Zübeyr de aynı görüşlere katıldıklarını, ayrıca kendilerinin Ali b Ebû Tâlib'e zorla biat ettirildiklerini söylemişlerdi Bu gelişmeler üzerine Basralılar ikiye ayrılmış ve sert münakaşalara başlamışlardı

Öte yandan Hz Ali, Hz Âişe ile beraberindekilere Medine'nin kuzeydoğusunda Rebeze'de yetişebilme ümidiyle 3000 dolayındaki bir kuvvetle Medine'den ayrılmıştı (Ekim sonu, 656) Basra'da olup bitenler hakkında yolda bilgi alınca hemen Osman b Huneyf'e bir mektup göndererek Talha ile Zübeyr'in kendisine bi-atları sırasında hiçbir şekilde zor kullanılmadığını bildirmişti Bunun üzerine Osman, Ali b Ebû Tâlib'in haklılığını ileri sürerek diğerlerinin Basra'yı terketme-lerini istedi; onlar da kendilerinin haklı olduğunu söyleyerek Osman'ın şehri terketmesini istediler Neticede bir akşam namazı sırasında bir baskınla Vali Osman b Huneyf ve adamları esir alındı Hz Âişe onun öldürülmesine engel olduğu gibi serbest bırakılmasını da sağladı ; fakat valinin saçı sakalı kökünden kazınmış, kaşları ve kirpikleri yolunmuştu Osman b Huneyf ve adamları bu durumda Zûkâr'da konaklamış bulunan Hz Ali'nin yanına gidip Basra'daki durumu anlattılar Bu arada beytülmâl ele geçirildi ve idaresine Hz Âişe'nin kardeşi Abdurrahman getirildi Basralı taraftarlarından müşterek biat alan Talha ile Zübeyr kumandayı birlikte yürütecekler, namaz daha önce olduğu gibi Zübeyr'in oğlu Abdullah ve Talha'nın oğlu Muhammed tarafından kıldırılacaktı

Hz Âişe Basra'yı ele geçirmekle beraber buranın tam desteğini henüz sağlayamamış, Basra'nın önde gelenlerinden Ahnef b Kays ile kabilesi Temîm'in bir kolu olan Benî Sa'd'ı bir türlü ikna edememişti Kûfe'yi kazanmak veya bu şehrin Hz Ali'ye fiilen destek olmasını önlemek amacıyla Kûfe'nin ileri gelenlerine mektuplar gönderdi Hz Ali de hemen hemen aynı günlerde Kûfe'nin desteğini sağlamak maksadıyla şehre arka arkaya üç heyet gönderdiyse de bir sonuç alamadı Vali Ebû Mûsâ el-Eş'arî tarafsız kalmayı tercih ediyordu Bunun üzerine Mâlik el-Eşter, Hz Ali'nin izniyle duruma el koymak için Kûfe'ye gitti ve Ebû Musa'nın konağını ele geçirdi

Hz Ali kuvvetlerini Küfe dışında topladıktan sonra Basra'ya doğru hareket etti ve şehrin dışında Zaviye mevkiinde konakladı Daha Zûkâr'dan ayrılmadan anlaşma sağlama ümidiyle Hz Âişe'nin karargâhına sahabeden Ka'ka' b Amr's elçi olarak göndermişti Ka'ka' Basra'ya giderek Hz Âişe, Talha ve Zübeyr ile görüşmüş, kendilerini, Hz Ali'nin halifeliği etrafında toplandıkları takdirde katilleri cezalandırmanın kolaylıkla mümkün olabileceği yolunda ikna etmeye çalışmış, onlar da halifenin bu görüşte olması durumunda barışı kabul edebileceklerini bildirmişlerdi (Taberî, I, 3156-3157) Hz Ali'nin Talha ve özellikle Zübeyr ile bizzat görüşmesi de olumlu sonuç verdi Hatta Zübeyr, Ali'nin kendisine, Hz Peygamber'in Ali ile haksız yere mücadele edeceğine dair sözlerini hatırlatması üzerine bu işten vazgeçmek istediğini Âişe'ye bildirdi Ancak oğlu Abdullah onu korkaklık ve döneklikle suçladı Bu sırada kimse ne olduğunu anlamadan iki taraf da kendisini savaş içinde buldu Halbuki taraflar adamlarına, karşıdan bir saldırı olmadan kesinlikle savaşı başlatmamalarını emretmişlerdi (Taberî, I, 3183) Bir rivayete göre, Hz Osman'ın katline iştirak edenlerden bir grup barış sağlandığı takdirde cezalandırılacaklarını düşünerek savaşı başlatmıştır Hz Âişe ile Hz Ali savaşı durdurmak için gayret sarfetmişlerse de çarpışmalar bütün şiddetiyle devam etti Hz Âişe feryatlarının bir işe yaramadığını görünce Kâ'b'a ön saflara koşarak barış için bağırmasını ve Kur'an'ın hakemliğini istemesini emretti Fakat Kâ'b bu sırada öldürüldü İyi bir kumandana sahip olmayan Hz Âişe kendi safındakilerin kaçmasını önlemeye çalışıyor, ancak birden bire şiddetlenen savaş özellikle Hz Âişe'nin etrafında cereyan ediyordu

Onun içinde bulunduğu hevdece oklar yağarken kendisini korumak için Abdullah b Talha dahi! yaklaşık yetmiş kişi burada can verdi Hz Ali, savaşın Hz Âişe'nin bindiği devenin etrafında cereyan ettiğini görünce devenin öldürülmesini emretti; onun öldürülmesiyle bir anlamda savaş da sona ermiş oldu Hz Âişe savaşı devesinin üzerinden idare ettiği için İslâm tarihinde bu olaya "Vak'atü'l- cemel" denilmiştirforumsinsinet

Hz Âişe'nin hevdecine birçok ok saplanmışsa da kendisi yara almadan kurtuldu Talha, savaşın daha başlarında rivayete göre Mervân b Hakem tarafından atılan bir okla öldürülmüştü Zübeyr ise savaş meydanından uzaklaşmakta iken Vâdissibâ'da Ahnef b Kays'ın kabilesine mensup bir kişi tarafından öldürüldü Hz Âişe'nin devesi düşer düşmez Ali taraftan olan kardeşi Muhammed ve ayrıca Ammâr b Yâsir hemen yanına koşarak onu kalabalıktan uzaklaştırdılar Hz Âişe yanına gelen Hz Ali'ye, "Sen galip geldin, artık müsamahalı davran" dedi Hz Ali de hem Âişe'ye hem de onun yanında savaşa katılanlara son derece iyi davrandı Savaşta ölen Müslümanları bizzat gömdürdü ve Basra'ya girmeden önce ordusuna yağmadan sakınmalarını ve kimseye dokunmamalarını emretti

Medine'ye dönmek üzere Basra'dan ayrılacağı sırada Hz Âişe'-yi bizzat uğurlamaya gitti Hz Âişe, meydana gelen olaylardan dolayı müminlerin birbirlerini incitmemelerini, kendisiyle Ali arasında şahsî herhangi bir kırgınlık bulunmadığını, onun iyi ve seçkin bir kişi olduğunu söyledi Kendisine refakat edecek heyete ileri gelen Basralılar'dan kırk kadın, kırk kadar da erkek memur edildi Hz Âişe, kardeşi Muhammed ile birlikte 1 Receb 36 (24 Aralık 656) tarihinde Basra'dan ayrıldı, önce Mekke'ye gitti, hac ibadetini eda ettikten sonra Medine'ye geçti ve hayatının sonuna kadar orada kaldı

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Camel Vakası (Deve Savaşı)

Eski 05-10-2014   #2
Kayıtsız
Varsayılan

Cevap : Camel Vakası (Deve Savaşı)



müslümanlar peygamberimizden sonra ermişler
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.