Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Güncel Haber Merkezi > Polemik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çıktı, doğu, kökeni, ortaya, perinçek’in

Doğu Perinçek’in kökeni ortaya çıktı

Eski 11-11-2008   #1
VANDETTA
Varsayılan

Doğu Perinçek’in kökeni ortaya çıktı



Siyasette hiçbir zaman varlık gösterecek kadar oy alamadı TBMM’ne girmeyi başaramadı Ama her daim etkili oldu ve bir şekilde gündeme oturmayı bildi Hatta çoğu zaman gündem belirledi Açıkladığı MİT raporlarıyla, 28 Şubat Dönemi’ndeki aktif tutumuyla yakın tarihimizde silinmez izler bıraktı Dev-Genç’in genel başkanlığını yapacak kadar iyi sosyalistti Şimdi ise hafızalarımızda Ulusalcı yani Nasyonalsosyalist olarak yeretti AKP iktidarının ardından ortaya çıkan Kızılelma Koalisyonu’nun en önemli isimlerindendi Adı şimdi Ergenekon Terör Örgütü Davası iddianamesinde, örgüt kurucuları arasında geçiyor
Doğu Perinçek, Erzincan-Eğin’den Eğin’in de Apçağa köyünden İddiasına göre soyu Kafkaslara dayanıyor Eğin ve özellikle Apçağa üzerine yapılan araştırmalarda, buraya Kafkaslardan gelenlere rastlanmıyor Ermeni, Rum ve Anadolu’da yaşamış diğer halklardan geriye kalanlar yani “yerli sekene” ve biraz da Türkler oluşturuyor Eğin ve Apçağa’nın nüfusunu Biz isterseniz önce ansiklopedik biyografisinden başlayalım ve sözü daha sonra Apçağa ve dede Mehmet Sadık Efendi’ye getirelim
DEV-GENÇ’İN BAŞKANIYDI
Doğu Perinçek, 17 Haziran 1942′de babasının askerliği sırasında doğdu Baba Sadık Perinçek yedeksubaydı ve Gaziantep’te görev yapıyordu İşte küçük Perinçek gözlerini Gaziantep’te dünyaya açtı İlk çocukluk yıllarını babasının yedeksubaylık ve yargıçlık görevleri nedeniyle sırasıyla Gaziantep, Antakya ve Diyarbakır’da geçirdi Beş yaşından sonra Ankara’da büyüdü Ankara Sarar İlkokulu, Atatürk Lisesi ve Bahçelievler Deneme Lisesi’nde ilk ve orta öğrenim gördü
Üniversite yıllarında, 1962 ve 1963′te toplam on ay Almanya’da işçilik yaptı ve Almanca öğrendi Haziran 1964′te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi Kamu Hukuku (Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri) kürsüsüne asistan olarak girdi 1967 yılında Dönüşüm dergisi yazı kurulu üyesi ve başyazarı idi Almanya’da Türk Toplumcular Ocağı kurucusu ve ilk genel başkanı olmuştu Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesiydi TİP’in Bilim Kurulu’nda görev aldı ve Güvenlik Komitesi başkanlığı görevlerini yürüttü TİP içindeki “Devrimci Muhalefet” hareketinin önderlerindendi
Perinçek 1968′de hukuk doktoru oldu Doktora tezinin konusu ve ilk kitabı, Türkiye’de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi’ydi Aynı yıl daha sonra Dev-Genç adını alacak olan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) genel başkanı olmuştu Yine aynı yılın Kasım ayında, arkadaşlarıyla birlikte Aydınlık dergisini yayınlamaya başladı Aydınlık’ın başlangıçtaki kurucuları Şahin Alpay, Cengiz Çandar, Gün Zileli, Erdoğan Güçbilmez, Vahap Erdoğdu, Atıl Ant, Münir Ramazan Aktolga ve Doğu Perinçek’ti
1969 Temmuz’unda İşçi Köylü gazetesini kurdu ve başyazarı oldu 12 Mart Muhtırası’nın ardından başlayan tutuklama dalgasından Doğu Perinçek de nasibini almıştı Tutuklanmış ve yapılan yargılama sonucunda yirmi yıl hapis cezasına çarptırılmıştı Cezasını çekerken 1974 Affı imdadına yetişti ve Doğu Perinçek serbest bırakıldı Siyasi hayatına kaldığı yerden başlayacaktı Bu arada hayatına bir kadın, Sırma Ersanlı girecekti 1974 yılında evlenen Doğu Perinçek’in evliliği ancak iki yıl sürebilmişti Bu evlilikten Zeynep Perinçek doğmuştu
28 Ocak 1978′de Aydınlık Davası’nın aklanmayla sonuçlanması üzerine Türkiye İşçi Köylü Partisi’nin kuruluşuna önderlik etti ve ilk genel başkanı oldu Türkiye bu yıllarda sağ-sol çatışmaları içinde kıvranıyordu Terör şehirleri teslim almıştı Silahlı çatışmalar alınan tüm önlemlere rağmen engellenemiyordu İşte tam bu ortamda 12 Eylül 1980′de Türkiye’de askeri darbe oldu Bu Perinçek’in kişisel tarihi için de çok önemliydi Perinçek tutuklandı ve 1985 yılına kadar, tam beş sene tutuklu kaldı Serbest bırakıldıktan iki yıl sonra, Ocak 1987′de haftalık “2000′e Doğru” dergisini yayınlamaya başladı Bu dergide de genel yayın yönetmeni ve başyazarlık görevlerinde bulundu
Bu defa da neredeyse iç savaş görüntüsü veren etnik çatışma yüzünden başı derde girdi Güneydoğu Anadolu bölgesinde muhalif aydınları “te’dib” etmeye yönelik çıkartılan “Sansür Sürgün Kararnamesi”nin kurbanı oldu 1990 yılında, Diyarbakır Cezaevi’nde üç ay tutuklu kaldı 1991 yılında Türk Ceza Kanunu’nun 141 maddesinin kaldırılmasıyla, yeniden siyasi haklarına kavuştu ve aynı yılın Temmuz ayında Sosyalist Parti’nin İkinci Büyük Kongresi’nde genel başkanlığa seçildi Bir yıl sonra Sosyalist Parti’nin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi’nin genel başkanı oldu Ancak Perinçek hakkında 1991 seçimlerinde TRT’de yapılan Liderler Açık Oturumu’nda yaptığı konuşma nedeniyle kendisine Terörle Mücadele Yasası’nın sekizinci maddesine dayanılarak on dört ay hapis cezası verildi Bu ceza bittiğinde tarihler 8 Ağustos 1999′u gösteriyordu On ay, on gün Haymana Cezaevi’nde kalmıştı Basın suçlarını erteleyen yasayla yeniden siyasal haklarına kavuştu 19 Ekim 1999′da toplanan İşçi Partisi Olağanüstü Kongresi’nde yeniden genel başkan seçildi Halen Şule Perinçek’le evli olan Doğu Perinçek’in bu evlilikten üç çocuğu oldu: Kiraz, Mehmet ve Can Perinçek
ERMENİ NÜFUS TÜRKLERE YAKLAŞMIŞTI
Türk siyasi hayatının belki de en tartışmalı isminin hayatından satır başları böyle Ama biz biraz geriye, Erzincan-Eğin’e, oradan da Apçağa köyüne uzanmak istiyoruz Dedesinin babası Mehmet Sadık Efendi, 1850 tarihinde Apçağa köyünde doğdu Apçağa, o tarihlerde Abuçeh diye anılıyordu Özellikle yöredeki Ermeniler, Abuçeh adını kullanıyordu Babasının adı Hacı Mehmet, anne adı ise Ayşe’ydi Mehmet Sadık Efendi, Eğin’de (Kemaliye) belediye katipliği yaptı Daha sonraları muhtelif yerlerde posta müdürlüğü görevlerinde bulundu En son 1915 yılında Mekke’nin posta müdürlüğü görevini yürütmüştü Aynı tarihte ailenin bir başka yakın akrabası da Cidde posta müdürü idi Bu akraba, Cumhuriyet’in ilanı ve sonrasında yaşanan devrimlerin ardından “Çitlioğlu” soyadını almıştı Yani ailenin bir kısmı bugün Çitlioğlu soyadını kullanmakta
Doğu Perinçek’in dedesi Mehmet Cemal Perinçek de, 1887′de Apçağa’da doğdu Önce Sıbyan mektebine, ardından da Eğin Rüştiyesi’ne gitti Buradan şehadetname (diploma) alan Mehmet Cemal Efendi, Türkçe ve Fransızca okuyup yazabilmekteydi 1906 senesinde Ankara’da Telgraf ve Posta Müdürlüğü’nde muhabere memuru olarak işe başlamıştı Bir süre sonra Yozgat Posta ve Telgraf Müdürlüğü’nde muhabere görevine tayin edildi İlerleyen yıllarda ise Refahiye’de Telgraf Müdürlüğü yaptı
Burada hem Mehmet Sadık Efendi, hem de Apçağa üzerinde durmakta fayda var Bölgeyi anlamak, demografik yapısı hakkında bilgi almak için bakılacak en iyi yer Şeriyye Sicilleri yani Mahkeme Kayıtları’dır Osmanlı mahkeme kayıtları olan Şeriyye Sicilleri, bize bir bölgenin sosyal, iktisadi, dini vb hakkında ortaya çıkan sorunları ve çözüm yollarını sunmaktadır Daha doğru bir ifadeyle oradaki halk arasında meydana gelen anlaşmazlıklar hakkında mahkeme üyelerinin, şahitlerin ve iddia sahiplerinin ifadeleri, görülen davada kayda geçirilir Daha sonra bu kayıtlar mahkeme tarafından saklanır Mahkeme kayıtlarında davacının da, davalının da davaya geçmeden önce adres tespitleri yapılır Daha sonra her iki tarafın isimleri, baba ve dede isimleri, varsa aile-sülale ünvanları kayıt altına alınırdı Bu bilgiler bütün mahkeme kayıtlarında mevcuttu
Bu kayıtlara bakıldığında Ondokuzuncu yüzyılın sonu ile yirminci yüzyılın başlangıcında bölgede ciddi bir Ermeni nüfus vardı Bunların önemli bir kısmı zanaatkâr ve esnaftı Ermeniler, daha çok Eğin kasabasında yerleşmişlerdi Özellikle kasaba içerisindeki mahallelerde pek çok Ermeni’nin ikâmet ettiği, bugüne kadar gelen belgelerden anlaşılmaktadır Kasabada Dörtyol Ağzı Mahallesi ile Süfela Mahallesi, Ermenilerin yoğun bulunduğu mahalleler arasındaydı Eğin’e bağlı köylerde de Ermenilerin yoğun bir surette yaşadıkları çok rahatlıkla anlaşılabilmektedir Özellikle Gemer-gab (Kemer-gab), Apçağa ve İliç bu köylerin en iyi örnekleridir Şeriyye Sicilleri’ne göre Eğin de az da olsa Rumlar da yaşamaktadır Rumlar özellikle Vanik köyü ve çevresinde bulunmaktaydı
Apçağa, içinde çok az Müslüman’ın yaşadığı bir Ermeni köyüydü Şeriyye Sicillerin’de Apçağa ile ilgili on mahkeme kaydından sadece bir tanesi Müslümanlara aitti Mahkeme kayıtlarının onda dokuzu Ermenilere aitti Kısaca köyün önemli bir kısmı Ermeni’ydi; ancak az da olsa Müslüman nüfusun yaşadığı kaynaklardan anlaşılmaktadır Aynı zamanda Apçağa köyü muhtarlarının ve köy ihtiyar heyetinin tamamı Ermenilerden meydana geliyordu Nitekim Apçağa’dan mahkemeye başvuran bir Ermeni’nin davasına köyün “muhtar-ı evveli Kozmoz veled Tebimbek” ile muhtar-ı sanisi “Hamtor veled Aleksan; ihtiyar heyetinden ise Kirkor veled Agop, Kirkor veled Artin, Karabet veled Nihayet” katılmışlardı
Eğin’in bir başka köyü, İliç de Şeriyye Sicili’ne göre Ermeni köyü olarak gözükmektedir İliç’ten mahkemeye başvuran tek bir Müslüman’a rastlamak mümkün değildir Köyde yaşayanların tamamı Ermeni’dir Mahkeme kayıtlarına göre köy muhtarının adı Kirkor veled Relham’dı Bölgede az da olsa bir Rum nüfusu yaşamaktaydı Eğin’in sadece Vanik köyünde yaşayan Rumların arasında başka millet ve dinden insan yoktu Köyden mahkemeye Rumlar dışında tek bir başvuru olmamıştı
MUHTESİP MEHMET SADIK
Eğin’de yaşayan Ermenilerin ortak özelliklerinden birisi de aile/sülale ünvanlarına sahip olmalarıydı Daha şaşırtıcı olan ise bu ünvanların büyük kısmınınTürkçe isimlerden oluşmasıydı Muratoğlu, Değirmencioğlu, Tokatlıoğlu, Keçioğlu, Bayındıroğlu, Gülümoğlu, Reisoğlu, Çilingiroğlu, Külükçüoğlu, Narlıoğlu, Sarıoğlu, Dürümoğlu, Ekreklioğlu, Dedeoğlu, Yalancıoğlu, Kasaboğlu, Çobanoğlu, Ayvazoğlu, Eskicioğlu, Hozatoğlu, Çirkinoğlu, Karagözoğlu, Şahenkoğlu, Şahinoğlu, Eskihanoğlu, Canikoğlu bu aile ya da sülale ünvanlarından bazılarıydı Ayrıca aidiyet olarak hangi milletten olduğu anlaşılamayan isimler de vardı; Perinçoğlu, Kalbetoğlu, Ladifoğlu vb Ayrıca mahkeme kayıtlarına göre bazı Ermeni kadınlarının Türkçe isimler taşıdığı anlaşılmaktaydı; Sultan, Nazlı, Dudu, Zümrüt, Elmas, Meryem gibi Ancak bunlar istisnadır Ermeni kadınlarının büyük çoğunluğu kendi dillerinde, Ermenice isimler taşımaktaydı Ermeni erkeklerinin ise tamamı kendi milletlerine ait isimleri kullanmaktaydı
Perinçoğlu ünvanının kökenini anlamak için yine Şeriyye Sicilleri’ne bakmakta fayda var Burada adı geçen Perinçoğullarının hepsi Ermeni kökenlidir Örneğin, “Eğin kazasının nefs-i kasaba mahallelerinden Arpeki sakinlerinden ve teb’a-yı devlet-i aliyyenin Ermeni milletinden Parinçoğlu (Perinçoğulları) Estepan ve Haçador veled Kifork nam kimesneler erkarındaşları Ohannes veled Perinç muvacehesinde görülen dava” bunlardan birisidir Bir başka kayıtta ise Perinçoğlu Estepan’ın kaydı görülmekte; “Mamüretü’l-aziz Vilayeti’nde Eğin kazasının merkez kasabası mahallelerinden Eriği Çori Kaldırımı Mahallesi ahalisinden ve Osmanlı Devleti teb’asından ve Ermeni milletinden Perinçoğlu Estepan’ın hanesine varıp vesikada da isimleri yazılı olan kimselerin huzurunda ve meclis-i şer’-i şerifte görülen davaya dair
Şeriyye Sicilleri’nde bulunan bir başka belge ise Doğu Perinçek’in büyük dedesi Mehmet Sadık Efendi ile ilgili soru işaretleri oluşturdu Çünkü Eğin doğumlu Mehmet Sadık, Şeriyye Sicilleri’ne göre “mühtedi” idi Yani sonradan İslam dinini kabul etmiş, “hidayete ermiş” bir isimdi Eğinli Mühtedi Mehmet Sadık’ın görevi muhtesiplikti
Doğu Perinçek’in uzak geçmişinden biraz daha yakına gelelim Burada karşımıza çıkan isim baba Mehmet Sadık Perinçek olacak Sadık Perinçek, Mehmet Cemal Perinçek’in yedi çocuğundan birisiydi Annesi de aynı köyden Rahime Behiye Hanımdı Erzincan’ın Eğin (Kemaliye) ilçesinde, 1915 yılında dünyaya geldi İlkokulu Erzincan’ın Refahiye ilçesinde, ortaokulun iki yılını ise Giresun’da okudu Üçüncü ve son sınıfı Malatya’da tamamladı 1933 yılında Sivas Lisesi’ni bitirdi 1939-1940 eğitim-öğretim yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi
DARBEYİ GEREKLİ GÖRDÜ
Yedeksubay olarak askerlik yaptı Hatay’da hakimlik stajına başladı 1943 yılında ise Diyarbakır’a hakim olarak gönderildi 1945-1954 yılları arasında Ankara’da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Yardımcısı görevinde bulundu 1954′te görevinden ayrılarak Erzincan’dan Demokrat Parti milletvekili seçildi 1957′den 1961′e kadar avukatlık yaptı 1961′de genel başkanlığını Ekrem Alican’ın yaptığı Yeni Türkiye Partisi’nden Erzincan milletvekili seçilerek Kurucu Meclis’e girdi Daha sonra Adalet Partisi’ne katıldı Aynı yıl yapılan seçimde tekrar Erzincan milletvekili seçildi 1965 ve 1969 seçimlerinde de milletvekili oldu Mehmet Sadık Perinçek, 1965 yılında Adalet Partisi genel başkan yardımcılığı görevine seçildi Oğlu Doğu Perinçek’in adının şiddet olaylarına karışması siyasi kariyerini etkiledi Bu yüzden parti genel başkan yardımcılığı görevinden ayrılmak zorunda kaldı

Doğu Perinçek’in derin bağlantıları ve Ergenekon
M Sadık Perinçek, siyasete Demokrat Parti’den milletvekili seçilerek girse de, parti ile her konuda aynı çizgide durmamıştı O yüzden 1957′de ikinci defa milletvekili olamamıştı 27 Mayıs Darbesi’ni ise son derece olumlu karşılamış, “Çok iyi oldu, başka çaresi yoktu” demişti DP’de Adnan Menderes’ten daha çok Savunma Bakanı Ethem Menderes çizgisine yakındı Yassıada’da yargılanan devrik başbakan Adnan Menderes’in avukatlığını yapması istendiğinde, bu isteği hiç düşünmeden geri çevirmişti Sonradan AP’ye girmişti ama Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam kararının oylamasına katılmayarak, parti grubu dışında hareket etmişti M Sadık Perinçek, milletvekilliğinden sonra uzun yıllar avukatlık yaptı
Türk Ceza Kanunu ve Buna Ait Seçilmiş Temyiz Mahkemesi Kararları, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve İlgili Temyiz Mahkemesi Kararları, Hususi Kanun ve Nizamnameler (arkadaşlarıyla birlikte) hazırlayıp yayınlanan, hukuk alandaki yapıtlarıdır Ayrıca, Atatürk’ün ‘Eskişehir-İzmit Konuşmaları’, Yusuf Akçura’nın ‘Türkçülüğün Tarihi, Türk Tarihinin Ana Hatları’, Erzincan Valisi Ali Kemalî’nin ‘Erzincan Tarihi’, Ruşenî’nin ‘Din Yok Milliyet Var’, Jean Meslier’in ‘Sağduyu’, Caetano’nun ‘İslam Tarihi-I’, İbrahim Olcaytu’nun ‘Hayatım ve Şiirlerim, Folklor Defterleri-I ve II’ adlı kitaplarını bugünkü dile çevirdi Bunlar Kaynak ve Kalan Yayınları’nca yayımlandı ‘Atatürk’ün Bütün Eserleri’nin Danışma Kurulu Üyeliği’nde bulundu 13 Eylül 2000′de öldü Ankara’da Cebeci’deki Asrî Mezarlık’ta toprağa verildi Doğu Perinçek’in annesi ise Malatya, Darende’dendi Balaban (Gerimter) köyünden, Hacıoğulları ailesinden öğretmen İbrahim Olcaytu’nun kızı Lebibe Perinçek’ti Dayısı ise daha sonra tümgeneralliğe yükselecek olan Turhan Olcaytu’ydu
Chronicle Dergisi, yakın tarihin en karanlık, en gizemli ilişkiler ağında yer alan ismi Doğu Perinçek’i dosya yaptı İşte ilginç alıntı:
Doğu Perinçek’in hayatında birbirinden ilginç bağlantılar vardı Dayısı Em Tümg Turhan Olcaytu, 12 Mart Muhtırası öncesinde etkin isimlerden birisiydi Adı kurulmuş olan cuntaya verilen Em Tümg Cemal Madanoğlu, Perinçek’in ilk eşi Sırma Ersanlı’nın eniştesiydi Yine Doğu Perinçek’in teyze oğlu, yani kuzeni Gürbüz Tüfekçi’nin arası TSK mensuplarıyla çok iyiydi Çevresi Tüfekçi’yi MİT mensubu olarak biliyordu

Doğu Perinçek’in sınıf arkadaşları da oldukça önemli isimlerden oluşuyordu 1964′te mezun olduğu Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden dönem arkadaşları Mikdat Alpay ve Uğur Mumcu’ydu Alpay daha sonraki yıllarda MİT Müsteşar Yardımcılığı görevine kadar yükseldi 28 Şubat Dönemi’nde adından en fazla bahsedilen MİT görevlisi herhalde Mikdat Alpay’dı Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) ile yanyana olduğundan, Perinçek’in etkinlik alanı bu okula da sıçramıştı SBF, o günlerde siyasi çalkantıların tam odağındaydı Şahin Alpay, Cengiz Çandar, Nuri Çolakoğlu, Ömer Madra, Cüneyt Akalın, Halil Berktay gibi o dönemin geleceği parlak SBF ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi asistanları, Perinçek’in etrafında toplandı Perinçek, 1968′de devrimci gençliğin en üst kuruluşu olan Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) başkanlığına seçildiğinde Ankara Hukuk Fakültesi’nde asistandı
Sosyalistlikten ulusalcılığa, ateizmden Müslümanlığa savrulan bir hayatın ortasında Doğu Perinçek, Ergenekon Davası’nın en önemli zanlıları arasında
(SAMANYOLUHABER, Eylül-2008)

__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar!
Tek çare;Din birliğidir


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Doğu Perinçek’in kökeni ortaya çıktı

Eski 11-22-2008   #2
önder uçar
Varsayılan

Cevap : Doğu Perinçek’in kökeni ortaya çıktı



bu kadar emegine yazık be arkadaşım,bu adamın haysiyetini herkez biliyooo
__________________
önder uçar
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.