Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bizans, imparatorluğu

Bizans İmparatorluğu

Eski 05-06-2007   #1
90burcu
Varsayılan

Bizans İmparatorluğu



Batı Roma imparatorluğu yıkılınca, Roma’nın varisi, Doğu Roma İmparatorluğu oldu Ama coğrafi durumu, topraklarında yaşayan halkların çeşitliliği, Barbarlarla sürekli ilişkileri ve Doğu uygarlıkların etkileri nedeniyle, bu imparatorluk, çok geçmeden Romalı özelliğini yitirdi
İÖ 657 yılında Bisa tarafından kurulan Bizans kenti, İmparator Constantinus’un genişletmesinden ve surlara çevirmesinden sonra, büyük ölçüde önem kazandıYavaş yavaş Antakya ve İskenderiye’yi gölgede bırakarak, hristiyanlık dünyasında, papanın arkasından ikinci güçlü kişi patriğin merkezi olduÇeşitli etkilerle Doğu Roma kilisesinin Roma kilisesinden farklılaşması dinsel konularda sonu gelmez tartışmalara yol açtı Bizans imparatorları din dışı ve askeri yetkilerine dinsel yetkiye de etkiler Devleti, ilk imparator İustinianos’un koyduğu yasalara göre bir başına yönetmeliğe konuldular Sınırların güvenliği ni koruma görevi, ordu ve donanmaya verildi Donanma, 8 yüzyıla kadar Akdeniz egemenliğini elinde tuttu
İmparatorluğun ekonomisi, el sanatları, tarım ve ticarete dayanıyordu Tarım, kölelere, köylülere ve askerlere bırakılmıştı Ama 10yüzyıl’da derebeyliğinin başlamasıyla bir bunalıma yuvarlandı ve bir daha toparlanamadı Uzun süre büyük bir başarıyla sürdürülen ticaret ise, İmparatorluğun Mısır, Suriye ve Anadolu’yu yitirmesi, İtalya’nın deniz kentlerinin Bizans’la yarışa girmesi sonucunda geriledi
Bizans İmparatorluğu altın çağını 6 yüzyıl’da İustinianos döneminde yaşadı Devleti yeniden örgütleyen İustinianos, Eski Roma İmparatorluğu’nu da yeniden kurma çabalarına girişti Ama ölümünden sonra Bizans, kuzey ve orta İtalya, İspanya, Suriye, Filistin ve Mısır’ı peşpeşe yitirdi İçerde saray entrikaları ve ayaklanmalar patlak verirken, Hunlar, Avarlar ve Persler imparatorluk sınırlarına dayandılar İslavlar da Balkan yarımadasına yerleştiler
Bu tehditler karşısında Herakleios 1, sınır bölgeleri kurdu Sivil ve askeri yetkileri elinde tutan bir generalin yönettiği bu sınır bölgelerinde, halkın büyük bölümü, imparatorun toprak verdiği askerlerden oluşuyordu Thema’lar, zamanla önemli siyasal ağırlık kazandılar Anadolu thema’sının generali, Leo 3 İsauros adıyla tahta çıktı; yönetim, soylular ve ordu arasındaki çekişmeye son verdi Buna karşılık, 726 yılındaki buyrultusuyla ikonalara tapmayı yasaklayarak, ünlü ‘’Resimler Çekişmesi’’ni başlattı Öte yandan, hakkı olmayan bir tahta el koymuş saydığı Charlemagne’a savaş açtı Böylece, 800 yılında papanın taç giydirdiği Charlemagne, Doğu Roma imparatorunun koruyuculuğundan çıktı Resimler çekişmesi, yüzyıllık kargaşadan sonra, Mikhael 3’ün annesi Theodora’nın naiplik döneminde sona erdi
O sırada Bizans İmparatorluğu’nda büyük bir kültür gelişmesi gerçekleşti Kyrillos ve Methodios kardeşler, İslavlar ve Bulgarlar arasında hristiyanlığı yaymaya başladılar Bulgar hanı 865’te vaftiz edildi Ama Kutsal Üçlüden kuşkusunu açıkça ortaya koyan patrik Photios Bizans ve Roma’nın dinsel açıdan birbirleriyle ilişkilerini kesmelerine yol açacak büyük bir kavgayı başlattı Bu arada Araplar, Bulgarlar ve Ruslar; yüzyıl süreyle Bizans’ın zayıflığından yararlandılar Ama İoannes 1, Timiskes ve Basileois 2 dönemlerinde Bizans ordu ve diplomasisi başarı kazandı Bizans, Bulgaristan’ı ilhak etti Ruslar yenildiler ve ortodoksluğu kabul ederek İstanbul patriğine bağlandılar Gene Basileios döneminde, Arnavutluk, Bizans topraklarına katıldı Ne var ki, Basileios’tan sonra tahta çıkanların tümü beceriksiz krallardı Ülke maliyesini iflas ettirdiler ve sınırların zayıflamasına yol açtılar Ayrıca Doğu din ayrılığı, Roma’yla ilişkilerin kesinlikle kopmasına neden oldu İmparatorluğun derebeylik düzeni özelliğini alması, işleri daha da karıştırdı: 10 yüzyıldan sonra, ekonomik bir bunalımdan yararlanan toprak aristokrasisi, themalarındaki köylü ve askerlerin topraklarına el koyarak, tümünü toprak kölesi haline getirdi Paralı askerler tutmak zorunda kalan Bizans imparatorlarının gücü azaldı İsaakios 1 Komnenos, gücü son derece artan bu toprak aristokrasisinin desteği ile tahta çıkabildi Buna karşılık, soylulara ayrıcalıklar tanımak ve yapılan hizmetlere karşılık toprak bağışlama sistemi koymak zorunda kalması, imparatorluğu büsbütün zayıflattı



Son Bizans İmp Konstantin Dragazes’ın Mezarı




İmparatorun ölümüne ve cesedinin nereye gömüldüğüne ait tarihi ifadeler karışık, zayıf ve birbirini nakzeder mahiyettedir Türk kaynakları buna dair bir şey bildirmiyor
Yunan kaynaklarından İmparatorun samimi dostu olan ve İstanbul muhasarasında hazır bulunan Phrantzes, ayakkabılarında İmparatora mahsus kartal resmi bulunan bir cesedin bulunduğunu anlatır Bu ceset, istedikleri gibi gömülmek üzere Yunanlılara verilmişti Bir çok kafalar toplanmış, yıkanmış ve İmparatoru teşhis için uğraşılmışsada bulunmamıştı
Yine muasırlardan biri olan ve istanbulun muhasarasında hazır bulunan Ducas bu ifadenin tamamiyle zıttı olan malumat vererek cesetten bahsetmez ve kafanın bulunduğunu, tanındığını, doldurulduğunu, teşhir edildiğini ve Padişahın hakim olduğu yerlere ganimet olarak gönderildiğini anlatır
İvaria kaynaklarından olup muhasarada hazır bulunan Babrao, bazılarının ifadesine göre cesedin gömüldüğünü, bazılarına göre cesedin çiğnenmiş olduğunu söyler Tedaldi, bu mütaleayı ışleyerek bir rivayete göre İmparatorun yaralandığını ve ayaklar altında çiğnenerek öldüğünü, Türklerin kafasını kesmiş olmalarının muhtemel olduğunu söyler Mon Valdo, cesetten bahsetmemek hususunda Ducas’ı kopya ederse de kafanın doldurulduğunu, kırk bakire ve kırk gençle birlikte Babil ( Kahire ) paşasına gönderildiğini nakleder
En çok dikkate değer iki rivayet Slavonia’dan gelmedir « Moskovit rivayet » olarak maruuftur Buna göre imparatorun Kafası, Sultan Mehmede götürülmüş, Sultan Mehmet bu kafayı tanımış ve onu öpmüş, sonra onu gümüşten bir mahfaza içine koyarak patrik’e göndermiş, o da bu kafayı Ayasofya mezbahanın altına gömmek için müsaade almıştı Ceset ise Galataya götürülmüş ve orada gömülmüştü İnsanın en çok inanmak istediği rivayet budur
Çünkü Fatihin civanmerdane hareketlerine en çok uygun olandır Slavonik rivayet, yahut Lehli yeniçeri rivayeti (bu rivayetler birbirinin tıpkısıdır) diye maruf olan rivayete göre Sırplı bir yeniçeri imparatorun kafasını Sultan Fatihe getirmiş, Bizans asilzadelerinden Notaras da kafayı tanımıştı Kafa bir müddet için sarayın dışındaki kırık sütun üzerinde teşhir edilmişti Aynı sırada imparatorun cesedi de mor ayakkabıları dolayısiyle tanınmış bulunuyordu Ceset merasimle defnolunmuş, (fakat nereye gömüldüğü söylenmemektedir) ve padişah, kabrin üzerine, Osmanlı devletinin hesabına bir kandil yakılmasını emretmiştir İmparatoru öldüren yeniçeri bir vilayete vali tayin edilmekle mükafatlandırılmıştı
Daha sonra yazılı kaynaklara istinat etmiyen şifahi ananelerle karşılaşıyoruz Ayasofyada bir yer vardır ki, imparatorun kabri olarak gösterilmekte ve bundan bu sahanın unutulmamış olduğu anlaşılmaktadır Fakat Moskovit rivayet aşağı yukarı doğru ise, belki de imparatorun kafası buraya gömülmüştür Diğer bir menkibeye göre imparatorun kabri Gül Camündedir Daha muahhar bir menkıbeye göre, imparatoru öldürmüş olduğunu iddia eden bir zenci yeniçeri, Sultan tarafından idam edilmiştir
Nihayet, Vefa sahasında olup biri imparatora, diğeri imparatoru öldüren ve Raymond’un anlatışına göre, mezar taşı üzerinde ne yaptığını kaydeden Arapça bir kitabe bulunan Azap Dedeye ait menkıbe ile karşılaştırıyoruz Bu adam, donanmanın ateşçilerindendi ve vaki hareketi yüzünden Sultanın emriyle öldürülmüştü
On dokuzuncu asırdan daha önce bir tarihte Vefa kabrinden bahsolunduğunu görmedim On dokuzuncu asrın ortalarında yazan De Paspah bunu biliyor, fakat, bu civardaki kahvecinin bu mezarı imparatora ait olarak göstermiye uğraştığını söylüyor Birbirine yakın iki mezarın biri katile, diğeri kurbanına ait sayılır Bu yüzden bu hikayeyi yaymaya imkan hasıl olmuş ve bahis mevzuu olan kahveci de bu vaziyettten istifade etmiştir
1892 de İmparator Konstantin Dragazes’in tercüme-i halini yazan Majovovich kabrin beyaz mermerden olduğunu, üzerinde yabani güllerin ve yabani üzüm çubuklarının yetiştiğini söyler
Fakat E A Grossvenor’un 1895 de neşrettiği « Constantinople » adlı eserde şu sözlerle karşılaşıyoruz: « Istanbuldaki Vefa mahallesinde, yerli Rumların İmparator Konstantine ait olmak dolayısiyle saygı gösterdikleri sefil ve isimsiz bir mezar vardır Ürkek bir hürmet, mezarın etrafına bir takım iptidai tezyinat vücude getirmiştir Kabrin etrafında, gece gündüz mumlar yanıyordu Geçmiş seneler evveline kadar burası, bir ibadet yeri olarak, gizlice ziyaret ediliyordu Daha sonra Osmanlı hükümeti, şiddetli tedbirler almış ve bu yüzden burası aşağı yukarı terkedilmiştir»
Bu devre ait diğer kaynaklardan, burada yakılan mum ve kandillerin Osmanlı Hükümeti tarafından temin olunmadığını anlıyoruz Bütün bunlardan alabileceğimiz netice nedir ?
Evvela; imparatorun nereye gömülmüş olduğunu tayin etmiye imkan yoktur
Saniyen; Vefadaki kabir, yakınlarda gördüğü hürmet dolayısiyle enteresan bir mahiyet almakla beraber; ihtimal ki, pek eski değildir Fakat Vefadaki kabirlerde hafriyat yapılmasını, Azap Dedenin mezar: üzerindeki kitabenin tekrar okunmasını ve bu kitabenin ne zaman yazılmış olduğunu tayin edilmesini, diğer kabrin de açılmasını teklif etmek isterim Şayet buradaki kabrir içindeki ceset, teşhis imkanı verirse o zaman, vaziyeti tayin etmek mümkün olur Şayet kabrin içindeki ceset kafasız ise, o zaman, imparatorun buraya gömülmüş olduğuna hükmetmek için imkan hasıl olur Çünkü bu meselede muhakkak görünen bir şey varsa, imparatorun kafasiyle cesedinin birbirinden ayrı düşmüş olduklarıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.