Abdülhamid, Hahambaşı’na Nasıl özür Diletmişti?

Eski 09-17-2011   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Abdülhamid, Hahambaşı’na Nasıl özür Diletmişti?




Mavi Marmara katliamı için İsrail’den beklediğimiz özür, askerî krize dönüşürken, Türkiye’nin B ve C planlarını devreye sokacağını açıklaması ortalığı karıştırdı Bundan böyle donanmamızın Doğu Akdeniz’de seyrüsefer halinde olacağı açıklaması da malum lobilerde “Türkiye’ye neler oluyor?” sorusunun kuyruğunu tutuşturmuş oldu
Türkiye’ye bir şey olduğu yok, uykudan uyanıyor sadece Cüceler ülkesindeki Gulliver, uykudan uyandığında kendisini sımsıkı bağlamış bulunan urganları teker teker koparıyor, hepsi bu Yarın öbür gün Ayasofya ve 12 Ada dosyalarının açılmayacağını kimse garanti edemez; buraya yazıyorum


Bu tarihî dönemeçte tarihimizle yüz yüze gelmemiz kaçınılmaz; daha doğrusu tarihimizle ve Sultan II Abdülhamid’le Abdülhamid Han’ın Yahudiler ile Siyonistleri nasıl hassas bir ölçüyle ayırt ettiğini ve teb’ası olan Yahudilerin haklarının korunmasına ne denli ihtimam gösterdiğini, öte yandan ülkesinin bir parçasını koparma planları yapan Siyonistlere karşı ne denli şiddetli davrandığını görmek için Yahudi tarihi uzmanı Avram Galante’nin “Abdülhamid ve Siyonizm” adlı makalesinden daha güvenilir bir kaynak bulunamaz Henüz Türkçeye tercüme edilmemiş olan makalede Abdülhamid’in, çok güvendiği Hahambaşı Moşe Levi’yi alışık olunmadık bir şekilde azarlayıp tehdit ettiği ve ayağına kapandırıp özür dilettiği bizzat Levi’nin torunu Yeşua Eşkenazi’nin verdiği belge ve bilgilere dayanılarak anlatılmıştır Bu hararetli günlerde Abdülhamid’in zekâ ve dirayetinden günümüze düşecek damlalara ne denli ihtiyacımız olduğunu görüyorsunuz

Theodor Herzl Abdülhamid’le görüştüğü günlerde
Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl, yanında Moşe Levi ile kapı kâhyası olduğu halde Sultan’ın huzurundadır Herzl, Yahudilere gösterdiği ihtimamdan dolayı Sultan’a teşekkür eder ve bir meblağ karşılığında Filistin’e Yahudi göçüne izin vermesi ve Girit’e benzer bir özerklik tanıması teklifinde bulunma cüretini gösterir


Abdülhamid’in cevabı son derece diplomatiktir: “Yahudilere güven duymuş olmam, teklifinizi reddetmeme mani değil” Ardından da topu ustaca bakanlar kuruluna atar Böylece bir yandan Herzl’in niyet ve çapını ölçmek için zaman kazanırken, diğer yandan ilişkiyi kesmeksizin zamana yayma stratejisini izler Tecrübesiz Herzl, bunun olumlu bir cevap olduğunu zannederek sevinecek ve yandaşlarına telgraf çekerek ‘bu iş oldu’ mesajı gönderecektir Ancak bu cevap, aslında “olumsuz bir evet” demekti, zira 3 ay sonra Filistin’e ne şekilde girmiş olursa olsun bütün Yahudilerin sınır dışı edilmesini emreden iradenin altında da Abdülhamid’in imzası olacaktı Demek ki, hayır diyemeyeceği durumlarda muhatabının içine gömüleceği bir cevap yumağı sunmak bir Abdülhamid klasiğiydi
Fakat Galante, Abdülhamid’in sanki Filistin’e yerleşme izni verdiği anlamına gelecek bu cevaptan kuşkulanmıştır Zira tanıdığı Abdülhamid imkânı yok böyle bir şey yapmazdı Bu işin içinde bir iş vardı ama neydi?


Bu soruyu eski Ayan üyelerinden Behor Efendi’ye sorar O da, Abdülhamid’in Herzl’e görüşmeden sonra altın bir kravat iğnesi hediye ettiğini, bundan, iğneyi hediye ettiği kişiye çok öfkelendiği ve iğneyi göğsüne saplamak istediği manasının çıktığını söyler İlk işaret alınmıştır Gerçekte Abdülhamid bu nezaket gösterisi halinde geçen görüşmeden hiç hoşnut olmamıştır İçy üzünü Levi’nin torunu açıklar


Herzl Viyana’ya döndükten sonra Abdülhamid Hahambaşı’nı çağırır Levi sabahın 9′unda Saray’a gider ve huzura girmek için izin ister Sultan cevap verir: “Biraz beklesin” Öğleye doğru Başmabeyinci Sultan’a kaymakamın beklemekte olduğunu hatırlatır Cevabı aynı olur Akşam olurken Sultan bugün gitmesini ve yarın gelmesini söyler Moşe Levi, Sultan’ın işlerinin çokluğu nedeniyle kendisiyle görüşemediğini düşünerek ertesi gün aynı saatte Saray’a gelir O gün de huzura kabul edilmez Levi bu kez Saray’dan ayrılırken, Sultan’ın kendisine karşı olan tutumundan kuşkulanmaya başlar Üçüncü gün de aynı şekilde bekletilir Bu durum Başmabeyincinin de garibine gider ve Sultan’a Hahambaşı’nın beklediğini hatırlatır O da güneş battıktan sonra huzura getirmesini söyler (Bu, Abdülhamid’in önemli mevkilerdeki kişileri cezalandırma yöntemiydi Bu bir tür tutuklamaydı Moşe Levi bu uygulamaya göre 3 gün hapsedilmişti)



Yıldız Selamlığı Abdülhamid döneminde hiç aksatmadan yapılan Cuma selamlıkları devletin ihtişamını sergileme törenleriydi aynı zamanda

Sultan, Hahambaşı’na soğuk davranır ve birkaç dakikalık bir sessizlikten sonra kuru ve sert bir ses tonuyla “Hahambaşı (normalde “Hahambaşı Efendi” derdi, bu hitap şekli kızgınlığını gösterir), amcam Abdülaziz tahtta olduğu zamandan beri sizi tanırım ve birkaç gün öncesine kadar sadakatinizi takdir ederdim Fakat Herzl’in gelişinden sonra bu sadakatten ayrılmış olduğunuzu esefle gördüm Bir karışlık toprak parçasının bile verilemeyeceğini çok iyi bilen siz Hahambaşı, nasıl oldu da İmparatorluğumun, Müslüman ve Hıristiyan alemlerinin gözlerinin üzerinde olduğu bir parçasına ilişkin olarak benden böyle bir talepte bulunması için o adamı buraya getirebildiniz? Bu adamın talebinin yüzde birini bile kabul etseydim benim ve devletimin başına kim bilir neler gelirdi! O adamın beni ziyaret etmekteki amacından haberiniz var mıydı, yok muydu? Burada nelerin konuşulacağını bilmiyor muydunuz? Cevap veriniz!”
Üzgün ve mahcup olan Hahambaşı şu cevabı verdi: “Size hep sadık kaldım Şimdi de sadığım ve hep sadık kalacağım Efendimiz, yemin ederim ki, burada Siyonizm’den söz edileceğini bilmiyordum; Herzl bu konuda bana hiçbir şey söylemedi Beni onun suç ortağı olmakla suçlamayın Ben masumum, milletim de masumdur!” Bunları söyledikten sonra, Moşe Levi ayağa kalktı, ağlayarak Sultan’ın ayaklarına kapandı ve kendisini ve milletini affetmesini istedi




Tayland Prensi (ortada, sağda olanı) Sarayı ziyaretinden çıkarken fesle poz veriyor

Sultan öfke ile ayağa kalktı ve şöyle dedi:
“O adamın ziyaretinden haberinizin olmadığını söylüyorsunuz Oysa mektubunuzda onun benimle Yahudi milletine ilişkin bir konuda görüşmek istediğini yazıyorsunuz! Ne demek oluyor bu?!” Moşe Levi gözleri yaşla dolu bir vaziyette şöyle cevap verdi: “Efendimiz, o adam gazeteci, zatıalinizin genel olarak Yahudi sorunu konusundaki görüşlerinizi öğrenmek istediğini zannetmiştim” Yetmişlik bir ihtiyarın karşısında ağlamasından duygulanmış olan Sultan şöyle dedi: “Şimdi sizin masum olduğunuzu anladım” Mabeyinciyi çağırdı ve Hahambaşı’nı dinlendirmesini emretti Torununun anlattığına göre Moşe Levi bu azardan sonra 15 gün hasta yatmıştır


Son Sultan’dı gerçekten de Şu sözünün ışıltısı bugüne kadar geliyor: “Bu adamın talebinin yüzde birini bile kabul etseydim benim ve devletimin başına kim bilir neler gelirdi!”
Kabul etmediğin için başına neler geldiğini biliyoruz Sultanım!


Mustafa Armağan

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Abdülhamid, Hahambaşı’na Nasıl özür Diletmişti?

Eski 09-20-2011   #2
VANDETTA
Varsayılan

Cevap : Abdülhamid, Hahambaşı’na Nasıl özür Diletmişti?



Devir Abdülhamit'lik bir devir,Enver paşalık değil! Hatırlattığın için teşekkürler Gökkuşağım
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar!
Tek çare;Din birliğidir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.