Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
farabi

Farabi

Eski 02-25-2007   #1
asyaland

Farabi





870-950 yılları arasında yaşamış olan İslam düşünürü Sistemi Aristoteles mantığına dayanan akılcı bir metafizikten oluşan, Aristoteles'in sistemini Plotinus'un görüşleri yardımıyla, İslam inancı ile uzlaştırmaya çalışan Farabi, Tanrı'nın varoluşunu kanıtlarken, Aristoteles'in akıl yürütme çizgisini takip etmiştir Ona göre, bu dünyadaki nesneler hareket etmekte, değişmektedirler Dünyadaki nesneler hareketlerini bir ilk Hareket Ettiriciden almak durumundadırlar Bu ilk Hareket Ettirici ise, Tanrı'dır Farabi, varlık anlayışında, mümkün ya da olumsal varlıklar adını verdiği nesneler ile Tanrı arasındaki farklılık ve ayrılığı, mümkün varlıkların Tanrı'dan, ilk varlıktan sudur ettiklerini söyleyerek açıklamaya ve temellendirmeye çalışır Farabi'ye göre, ilk varlık, Tanrı, varlık taşkını yoluyla evrendeki bütün varlık düzenini 'doğal bir zorunlulukla' meydana getirir Evren Tanrı'nın değerine hiçbir şey katmaz Yetkin bir varlık olan Tanrı'nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur Tanrı'yla evren arasındaki ilişkiyi, evrenin Tanrı'dan sudur, türüm yoluyla ve zorunlulukla çiktigini söyleyerek açıklayan Farabi'ye göre, evren aynı zamanda Tanrı'nın sonsuz cömertliğinin bir sonucudur Tanrı, Farabi'nin sisteminde herşeydir Tanrı seven, sevilen ve sevgidir O bilen, bilinen ve bilgidir Tanrı herşey olduğuna ve hiçbir şeye ihtiyaç duymadığına göre, Farabi bu noktada, mümkün varlıkların varoluşları için, Tanrı'nın yalnızca kendisini konu alan bilme faaliyetine başvurur Buna göre, yaratıklar, Tanrı'ya en yakın 'akıllar' halinde Tanrı'dan çikip varlığa gelirler Onun sudur, türüm anlayışına göre, Tanrı'nın kendi tözünü bilmesinden birinci akıl doğar; bu aklın Tanrı'yı bilmesinden ise, ikinci akıl türer Böylelikle, ortaya sırasıyla 10 akıl çikar; onuncu akıl, etkin akıldır (aklı faal) Birinci aklın varlığı, Tanrı dolayısıyla zorunlu, ama kendi özünde mümkündür; ilk akıl, kendini bu niteliğiyle bildiği için, onun maddesinden birinci gök katı, formundan da (suretinden de) o gök katının ruhu sudur eder Böylelikle on akıldan her birinin karşilığı olarak bir gök katı türer Madde de Tanrı'dan sudur etmiştir Belirsizlik demek olan madde, Tanrı'ya en uzak olan varlıktır Etkin Akıl insan ruhunun da nedenidir İnsan anlayışında, Farabi insanın ruh ve bedenden meydana geldiğini söyler Bedenin yetkinliği ruhtan, ruhun yetkinliği ise akıldan kaynaklanmaktadır Ruhun başlıca görevleri eylem, anlama ve algılamadır Ona göre, bitkisel, hayvani ve insani olmak üzere, üç tür ruh vardır Bitkisel ruhun görevi, bireyin yetişme ve gelişmesi ile soyun sürdürülmesi, hayvansal ruhu görevi iyinin alınıp kötüden uzak durulması, insani ruhun görevi ise güzelin ve yararlının seçilmesidir Farabi ahlak anlayışında, insanın akıl yoluyla iyi ve kötüyü ayırt edebileceğini savunur İnsan için amaç mutluluk, en büyük erdem de bilgeliktir Farabi'ye göre, en yüksek iyi olan mutluluk, etkin akıl ile birleşmek yoluyla gerçekleşir Zira, insan kendisini anlamak için evreni anlamak, evreni anlamak için de evrenin amacını kavramak durumundadır Evrenin esas ve en yüksek amacını anlamak, insan için gerçek mutluluktur İnsanın kendisini ve evrenin amacını anlamaya kalkışması ise, bilim ve felsefe yapmakla ilgili bir şeydir İnsan aklının en yüksek düzeyde yetkinleşmesi, insan aklını Etkin Akıl'a yaklaştırır Etkin akıl insan aklının yönelebileceği en yüksek hedeftir Etkin akıl'a ulaşmak, bu dünyada Gerçek, Doğru, İyi ve Güzeli ortaya çıkaran felsefe, bilim ve sanatla uğraşmak yoluyla olur Böylelikle, insan ruhunu temizler, saflaştırır İşte, bu, insan için ölümsüzlükle eşanlamlıdır Bu yol Tanrı'ya yöneliş, Tanrı'ya varış yoludur Bu ise, insan tadabileceği en yüksek mutluluktur Farabi'ye göre, etkin akıl'a yönelmek durumunda olan şanslı insanlar filozoflar, bilim adamları, peygamber ya da gerçek yönetici ve sanatçılardır Demek ki, doğrulara ulaşan filozof ve bilim adamı, iyilikler meydana getiren gerçek yönetici, güzellikler yaratan sanatçı, ona göre, birbirlerinden çok farklı olmayan insanlardır Filozof ve bilim adamı gerçeği ve doğruyu, bilimsel yöntemle tanır Yani, o etkin akıl'a kendi yolundan giderek varır Peygamber ve gerçek yönetici gerçeği ve doğruyu, vahiy yoluyla bilir Yani, o da etkin akıl'a kendi yolundan giderek ulaşir Farabi'nin bu düşüncesine göre, bilim, din ve felsefe, birbirlerini ortadan kaldırmak yerine, birbirlerini tamamlayan disiplinlerdir Onlar yalnızca aynı gerçeğe ve doğruya, etkin akıl'a ulaşmanın farklı yollarıdırlar

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 02-25-2007   #2
Ergenekon
Varsayılan


Teşekkürler, bilgiler için
Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 05-07-2007   #3
xxx_xxx
Varsayılan


Saol Kardes İyİ Olduu
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.