Osmanlı Ordusunda Venezuelalı Subay

Eski 08-18-2011   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Osmanlı Ordusunda Venezuelalı Subay









Asıl adı “Rafael Ramon Indxaupse” idi Ancak İspanya Bask kökenli olan babası Pedro Felibe Indxauspe Cordero’nun Baskça (Euskera) dilindeki soyadını, daha sonra İspanyolcaya tercüme ettiğinde, “Ceviz ağacı” anlamına gelen, “Nogales” soyadını kullandı Rafael de Nogales Méndez, 14 Ekim 1877’de, bugün Batı Venezuela’da ve Anden Bölgesi’nde Táchira Eyaleti’nin başkenti olan San Cristóbal’de doğdu Ataları, Cenovalı denizci ve kâşif Kristof Colomb’a (öl 1506) 4 Amerika yolculuğunda (1498’den sonra) eşlik eden Yüzbaşı Diego Méndez’e dayanmaktaydıVenezuelalı bir maceracı, asker ve yazar olan Nogales Méndez, erken yaşlarda ülkesini terk etti ve Harp Akademisi’nde eğitim görmek için Avrupa’ya gitti 17 yaşında asteğmen olarak İspanyol Ordusu’na girdi 1898’de Küba’da ABD’ye karşı yapılan savaşa katıldı 1901’de Venezuela Ordusu’na girdi 1901-1903 arasında devam eden Venezuela Libertadora İhtilali’ne katıldı ve yüzbaşı oldu

“Sana Türk Ordusu’nda Savaşmak Yakışır
Nogales Méndez, Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı Ağustos 1914’te, önce Belçika, sonra da Fransız Ordusu’na yazılmak istedi; ancak Venezuela vatandaşlığını terk etmesi şart koşulduğu için bu ordulara katılmaktan vazgeçtiNogales Méndez, İspanyol ve yerli köklere sahip bir Venezuelalı idi Ancak çocukluğu Almanya’da geçmiş ve eğitiminin büyük bir kısmını orada tamamlamıştı; dolayısıyla savaş başladığında, “bir yanda Almanya’daki gençliğine dair mesut hatıraları, öte yanda Latin karakterinden gelen özgürlük aşkı” çıkmazıyla karşı karşıya kaldı Bu halden kurtulduğunda hisleri, “bütün güçsüz ama kahraman milletlerin müdafii haline gelen Belçika”nın hizmetine sunmak için kendini feda edeceğini fısıldıyordu kulağınaAncak teşebbüsleri ne Belçika, ne Fransa, ne de daha sonra görüşeceği diğer ülkeler nezdinde müspet bir netice vermedi Belçikalılar Nogales’i Venezuela tabiiyetinde olması nedeniyle reddettiler Kendisine Fransız kuvvetlerine katılmasını teklif eden bir Fransız subayı, “Nizami kuvvetlere kabulünün imkânsız olduğunu, ancak Yabancılar Lejyonu’nda yer alabileceğini” söyledi
Nogales bunun üzerine Bulgaristan’a gitti ve o tarihlerde Bulgaristan’da Alman askerî ataşesi olarak bulunan Binbaşı Von der Goltz ve Osmanlı Ortaelçisi Fethi Bey’le (Okyar) tanıştı Onların tavsiyesiyle de “Yabancı Askerî Uzman” sıfatıyla İstanbul’a gönderilen Alman subayları arasında Ocak 1915’te Osmanlı payitahtına geldi Osmanlı Bayrağı altında savaşmak için Venezuela vatandaşlığından çıkması gerekmediğini öğrenen Nogales’in bu kararında, Bulgar Ordusu Korgenerallerinden Mihail Savov’un: “Biliyorsunuz, Fransızlar ve İngilizler Latin Amerika halklarının düşmanlarıdır Asya ve Afrika’nın yoksul insanlarını da eziyorlar Onlar için ne diye savaşacaksın? Sana Türk Ordusu’nda savaşmak yakışır, onlar senin kardeşlerindir” şeklindeki sözlerinin de tesiri olmuştu Hatıralarında yazdığına göre, İstanbul’da Enver Paşa ve Liman Von Sanders taraflarından da içtenlikle karşılanmıştı


“Merhaba Nogales Bey!”
Venezuelalı Subay (Osmanlı Süvari Binbaşısı) Rafael de Nogales Méndez, tabiiyetini terk etmeden, verdiği şeref sözü altında III Ordu emrine tayin edildi Maiyetine bir de Arnavut yaver verilmişti Üzerinde Türk üniformasıyla, ilk görev yeri olan Kafkas Cephesi’ne gideceği zaman, 12 Şubat 1915’te Haydarpaşa Garı’na geldiğinde, gar müdürü tarafından sıcak bir şekilde: “Merhaba Nogales Bey!” diye karşılandı ve o günden sonra da hep “Nogales Bey” olarak anıldı 13 Şubat 1915’te saat 800’de Haydarpaşa’dan ilk trenle hareket edip, Afyonkarahisar, Niğde, Konya, Kayseri, Sivas, Erzincan ve Erzurum üzerinden Nisan 1915’te Van’a ulaştı
25 Şubat 1915’te Sivas’ta Vali Muammer Bey ve daha sonra Zara’ya ulaştığında Tabip Albay Süleyman Nuri Paşa (1916’da Tuğgeneral ve Harbiye Nezareti Sağlık Şubesi Başkanı) tarafından karşılandı Erzurum 9 Kolordu kumandanlığına yeni atanmış olan Albay Remzi Bey (Tuğgeneral ve 18 Kasım 1915’de görevden alınarak, Adana Mıntıka Komutanlığına atandı) ve Kayak Birliği’ni yetiştirecek olan Avusturyalı Binbaşı Prof Dr Victor Pietschmann’la Erzincan’da tanışmıştı Ayrıca, Almanya’da eğitim gören Süvari Yüzbaşısı Ekrem Bey ve 10 Kolordu Kurmay Başkanı Prusya Yüzbaşısı ve Türk Binbaşısı Johann Friedrich Lange ile de tanıştı Erzurum’da ise, III Ordu Kumandanı Tümgeneral Mahmud Kamil Paşa, İstihkâm Komutanı Albay (Korgeneral) Otto Edgar Hermann Gustav von Posseldt (1860-1930) ve III Ordu Kurmay Başkanı, kırpık bıyıklı, kısa boylu ve 42 yaşında Türk Yarbayı Dr Jur Felix Guse ile tanıştıktan sonra kurmay subaylıkta görevine başladı Silah arkadaşları arasında, Kafkas Ordusu’nda Alman subayları olarak Prusyalı Topçu Binbaşısı ve Türk Albayı Christian August Stange, İstihkâm Binbaşısı Karl von Staszewski, Teğmen Meyer, Teğmen Thiel ve geçici olarak Erzurum Alman Konsolosluğu’nda Askeri Ataşe Yüzbaşı von Schübner de bulunmaktaydı


Osmanlı Cephelerinde Bir Venezuelalı
Van’da Cevdet Bey tarafından karşılanan Binbaşı Rafael de Nogales Méndez, Nisan 1915’te, III Ordu’daki Alman subayların tavsiyesine uyarak, Yarbay Kazım (Özalp) komutasında olan Van Valisi Cevdet Bey’in emri altındaki Van Seyyar Jandarma Tümeni komutanlığına atandı 25 Nisan-12 Mayıs 1915’te Van Kalesi’nden kuşatmayı yönetti O tarihlerde mebus olan Garo Pastırmacıyan ve III Ordu’da mevcut bütün Ermeni asıllı subay ve erler Ruslara katılarak, köyleri yakıp-yıkmaya başlamışlardı Bu bölgede Ermeni liderleri arasında, Ermeni Devrimci Federasyonu (EDF) Bölge Parti Lideri Aram Manukyan, Armenakan Partisi’nden Armenakis Yekaryan, Nikoğayos Poğos Mikaelyan (İşkan) ile EDF Üst Üyesi ve Yardımcısı olarak Arşak Vramyan bulunmaktaydı Kafkasya Cephesi’nde Van’da Rus işgali tamamlanınca, Van’daki Ermeni Komiteleri’nin Komutanı olan Aram Manukyan, Rusya’ya bağlı olarak kurulan Batı Ermenistan Yönetimi’nin (Vaspurakan) valisi ilan edilerek, Van’a vali tayin edilmiştiNogales’in pek çok kahramanlığından birisi de Ermeni Komutanı Aram Manukyan’ın 30 bin kişilik birliğini, 12 bin Türk askeriyle bozguna uğratması idi Türkiye-İran hududunda Kotür Dağı mevkiinde iki Rus birliğini durdurması da kayda değerdi “Hilâl Altında Dört Yıl (Buenos Aires 1924)” adlı hatıratında, Ermeni çetelerinin, “sivil savunmasız Türkleri gördükleri her yerde hunharca katlettiklerini” yazan Nogales’e göre Osmanlı ordusu, bazı iddiaların aksine, sivil Ermenilere saldırmamış ve hatta Ermeni askerlerine karşı da savaşmamıştı Çünkü Rus Ordusu’na katılan Ermenilerin Rus olarak görülmesi gerekirdi
Kafkas Cephesi’nden sonra, Irak, Suriye-Filistin Cepheleri’ne geçen Nogales, “Şark’ın ilk askeri ve centilmeni hiçbir şüphe yok ki Türklerdir” deme itinasını gösterir ve şuna şahadet eder: “Osmanlıların Nizami Ordusu, Ermeni katliamlarında tamamen kabahatsizdir


Savaşın Sonuna Kadar Bizi Bırakmayın
Kafkasya Cephesi’nde Osmanlı Savunması’nda önemli bir rol oynayan Nogales Méndez, daha sonra 6 Ordu Komutanı General Feldmareşal Goltz Paşa’nın emrine verilir 15 Haziran 1915’te Bismil’den hareket edip 4 Temmuz’da Halep’e geçer Bu arada hastalanır ve terhis olmak ister Ancak Enver Paşa’nın ricasıyla kalır ve ordunun Adana Mamure Bölgesi’ndeki menziline gönderilirŞöyle ki, Adana’ya gitmeye hazırlanırken, kale komutanının emir subayı, Harbiye Nezareti’nden gönderilen bir telgraf getirir Gönderilen emirde, “Her ne pahasına olursa olsun, Mendéz’in İstanbul’a gitmesinin önlenmesi ve 6 Ordu’da kalması” istenmektedir Ertesi gün özel bir trenle Halep’e gelen Enver Paşa, kahvaltıdan sonra, Mendéz’i Ermenilere karşı ve Mezopotamya’da yaptıklarından dolayı tebrik eder ve: “Siz ordumuza kabul edilen biricik tarafsız subaysınız Bunun sonucu olarak, milletin bir misafirisiniz Ne için bizi bırakmak istiyorsunuz? Sizden rica ediyorum, savaşın sonuna kadar bizi bırakmayın” der
Nogales Méndez, 1915 Aralığının sonlarına doğru Bağdat’a varır ve General Feldmareşal Von der Goltz’un Kurmay Kurulu’na katılır Bilahare Fazıl Paşa komutasındaki Aşiret Süvari Tugayı’nın emrine verilir Daha sonra da Tümgeneral Halil (Kut) Paşa tarafından başka görevlere tayin edilir Aralık 1916’da 16 Piyade Alayı’nda Es-Salt’ta ve Ocak 1917’de Gazze’de görev yapar (Mendéz’e göre Ağustos 1916-Ağustos 1917 arasında, yalnız Halep’te 35000 kişi, Halep-Musul arasındaki köylerde yaşayanların yarısı ve Bağdat Demiryolu’nun bir istasyonu olan Re’sülayn (Ceylanpınar) kasabasında oturanların da % 88’i tifüsten yok oldu)Mendéz, 1916’da 3 Süvari Tümeni’nin Binbaşı Kiehl komutasındaki 12 Piyade Alayı komutan yardımcısı ve binicilik öğretmeni ve daha sonra da Ramallah bölgesinde asker yöneticisi ve ordu donatım komutanı olarak görevlendirildi1 Kuvve-i Seferiye Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Kress von Kressenstein, 1 Mart 1917’de (Binbaşı) Nogales Méndez’e, Şeyzuvayd’da bulunan İngiliz petrol pompa istasyonlarını havaya uçurmasını söyledi Fakat bütün çabalara rağmen bu teşebbüs, 26 Mart 1917’de Birinci Gazze Savaşı başlayana kadar müsbet neticelenemedi 8 Mayıs 1917’de, Mısır-Sina Mıntıka Komutanı olarak atandı ve Hecin Süvarileri’nden oluşan bir birliğin başına geçti
Méndez, 1917’nin Temmuzunda ise İstanbul’a dönmüştü Eylül ayında Korgeneral İsmail Enver Paşa ile görüşerek 2 Ordu Kurmay Subayı tayin edildi Ocak 1918’de, 2 Ordu komutanlığına atanan Tuğgeneral Nihat (Anılmış) Paşa’yı Mardin Kapı’da karşılayan Şeref Kıtası’nda yer aldı 1 Haziran 1918’de, Dolmabahçe Sarayı Muhafız Birliği görevini yapan 1 Mızraklı Süvari Alayı Komutan Vekili olarak atandı Bu arada Harbiye Nezareti’ne başvurarak, Almanya’ya gitmek için izin aldıNiş, Viyana ve München üzerinden 1 Eylül 1918’de Berlin’e vardığında, Mareşal Otto Liman von Sanders’in Mareşal Edmund Allenby karşısında Filistin’de; Alman, Avusturya ve Bulgaristan kuvvetlerinin de Makedonya’da bozguna uğradığı haberini aldığı zaman, 31 Ekim 1918’de İstanbul’a geri döndü Bir hafta sonra da Harbiye Nezareti’ne giderek istifasını sunduAralık 1914’de Osmanlı Devleti hizmetine giren Rafael de Nogales Méndez, dört yıl sürekli Türk Subayı olarak, Kafkasya, Mezopotamya ve Filistin Cepheleri’nde İttifak Güçleri’ne karşı savaşmıştı Osmanlılar tarafından İftihar ve Şefkat madalyalarından başka iki harp madalyasına ve Mecidî (Mecidiye) Nişanı’na sahipti Kendisine, Alman İmparatoru II Wilhelm tarafından da “Demir Haç” Madalyası verilmişti


Veda Vakti
30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nden sonra, İstanbul işgal edilmiş ve Rum, Ermeni ve Levantenlerin yaşadığı her yere İngiliz, Fransız ve İtalyan bayrakları asılmıştı Nogales Méndez, Türk Ordusu’nun terhis edildiği 1918 sonunda, Avrupa üzerinden Venezuela’ya dönmek üzere, gönüllü olarak hizmet ettiği Osmanlı Ordusu’ndan ve Harbiye Nezareti’nden beyan-ı teşekkür ile aldığı 20111334 (1918) tarihli bir terhis vesikasıyla birlikte 1 Nisan 1919’da Türkiye’den ayrıldıBu Venezuelalı “Osmanlı Süvari Binbaşısı” İstanbul’dan ayrıldığı geminin güvertesinde bir an durdu Bıraktığı bu garip yerleri bir daha düşündü Oralar mor birer çizgi halinde kalmıştı Bir Batılı olarak Doğu’nun gizemine giremediğini düşündü Arkadaşlarında, adını bilmediği askerlerde ve sadık emir eri Arnavut Tahsin’de, dünyanın her yerinde kabul edilen soylu nitelikler gördüğünü düşündü Sahil çizgisi kaybolduğunda, Kafkasya, Sina-Filistin-Suriye Cepheleri’nde, Türk askerlerinin kahramanlığını, vatanları için nasıl da kendilerini korkusuzca feda ederek canlarını adadıklarını, atılganlığını ve şikâyet etmeden yaptığı fedakârlıklarını düşündü Kalbini birden buz gibi bir elin sıktığını hissetti ve gayri ihtiyari “hazırol”a geçip Anadolu’ya doğru bir selâm verdi; mor ufukların gizlediği Anadolu topraklarının dağlarında ve çöllerinde şehit olan silâh arkadaşlarına…


Hilal Altında Dört Yıl’dan Sonra
Nogales Méndez Osmanlı Ordusu’ndan ayrıldıktan sonra Venezuelalı ihtilalcileri desteklemek için Merkezi Amerika’ya gitti ve Kolombiya’ya yerleşti Pasifik sahilleri boyunca uzanan Kuzey And Dağları üzerinde münzevi bir hayata çekilerek, Birinci Dünya Savaşı’ndaki hayatını kaleme aldı İspanyolca orijinal adı, “Quatro Años bajo la Media Luna” (Hilâl Altında Dört Yıl) olan hatıratı 1924’de yayınlandıktan sonra İngilizce, Almanca ve Fransızcaya çevrildi Nogales’in bu kitabında yer alan Birinci Dünya Savaşı’na ait fotoğraflardan bazıları Türkiye’de henüz pek bilinmiyorOtobiyografisi olan “Memoirs of a Soldier of Fortune” (Bir Kader Askerinin Hatıratı) isimli kitabı 1932’de New York’ta yayınlanan Nogales, 10 Temmuz 1937’de bir felç geçirdi ve 60 yaşında iken Panama City’de hayatını kaybetti Caracas’da düzenlenen cenaze törenine, Hollanda’da yaşayan devrik Alman İmparatoru II Wilhelm tarafından büyük bir çelenk gönderilmiştiSonuç olarak Nogales Méndez, Türk askerini tanıdı, Türkçe öğrendi ve kendini bir Türk gibi hissetti Hayatının sonuna kadar, Venezuelalı bir vatansever olarak, milliyetçi, Bolivarcı ve ateşli bir demokrat idi Sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı kalemiyle savaştı


Hatıralarında: “Türk askerinin en büyük derdi açlıktı Eğer karnı doyurulsaydı, bu savaşı asla kaybetmezdi” diyen Nogales, askerî bürokrasideki yolsuzlukların orduyu zaafa düşürdüğüne inanmakta ve bundan, 4 Ordu Kumandanı Tümgeneral Ahmed Cemal Paşa’yı sorumlu tutmaktaydı Kudüslü bir Müslüman, Binbaşı Nogales’e: “Sen bir Müslüman gibi hareket ediyorsun Bu senin köklerinden, damarlarındaki kandan; Endülüs’ten, Granada’dan, Cordoba’dan geliyor” demiştiNogales, İspanya’da asırlar boyunca yaşayan Müslümanların bıraktığı ve bugün Meksika’dan Arjantin’e, Küba’dan Peru’ya kadar neredeyse bütün Güney ve Orta Amerika ülkelerinde hâlâ canlılığını koruyan, kültürel ve ilmî miras için şükran borcunu ödemiş bir Latin Amerikalı idiO, 2 Ekim 1187’de Kudüs’ü Haçlılardan kurtaran; Mısır, Suriye, Yemen ve Filistin’in Sultanı Selahaddin Eyyubi’nin (1138-1193) ordusunda, Aslan Yürekli Richard’a (1157-1199) karşı savaşan bir Hıristiyan’dı adeta Hilâlin altında savaşmayı öyle benimsemişti ki, Osmanlı Ordusu’nun mağlubiyetini ömrünün sonuna kadar hazmedemedi Ölümünden kısa bir süre önce bir dostuna yazdığı mektubunda: “Bir gün İslam âlemi uyanacak ve bütün sömürgeci güçleri topraklarından sürecek!” diyordu


Mehmet Serez / YediKıta

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Ordusunda Venezuelalı Subay

Eski 03-25-2014   #2
Efsane
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Ordusunda Venezuelalı Subay



Paylaşım için teşekkürler
__________________
Bruce Lee
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.