Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Matematik / Geometri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
doğu, matematikçileri

Doğu Matematikçileri

Eski 01-20-2007   #1
Ergenekon
Varsayılan

Doğu Matematikçileri



Baslık:
Doğu Matematikçileri














GİRİŞ
Matematik tarihine kabaca göz attığımızda 14hatta 15 yüzyıla kadar öncülüğün Doğu'da olduğu görülür Dönemin en ünlü matematikçileri Arap, Fars, Türk ve Endülüs-Arap kökenlidir 16 yüzyılın başından itibaren Batı'nın matematikte öncülüğü aldığı, özellikle 17 yüzyılda Descartes'dan sonra Doğu'yu aştığı kabul edilir
Bu bölüm için Prof Dr Hamit Dilgan'ın Büyük Matematikçi Ömer Hayyam adlı eseri Kaynak olmuştur Dilgan bu eserinin ilk bölümünde genel olarak Doğu matematiğini inceliyor

DOĞU MATEMATİKÇİLERİ


El Harezmî
El Harzemi
(Ebu Abdullah Muhammed bin Musa el Harezmi)
Harizm 780 - Bağdat 850
Türk kökenli Matematik ve Astronomi bilginidir Cebir ve Astronomi bilimlerinde önemli eserler yazmıştır Harizmi'nin Ahmed, Muhammed ve Hasan adlı üç çocuğu olup, hepsi de Matematik bilimi üzerinde ciddi çalışmalarıyla tanınır
Hive bölgesinde bir Türk şehri olan Harizm'den Bağdat'a gelerek zamanın alimlerinden ders aldı ve kendini yetiştirdi Harizmi, zamanın Abbasi Halifesi Me'mun'dan yardım ve destek gördü Bağdat'taki Saray Kütüphanesi'nin idaresi kendisine verildi Matematik ve Astronomide araştırmalar yaptı
Doğu ve Batı ilim aleminde Cebir'e yaptığı katkılarla ün yapıp, tanınan Harizmi; bu sahada ilk eser sahibidir Eserlerinde Avrupa'nın bilmediği "sıfır"ı kullanıp, cebir işlemlerini geometrik düşüncelerle temellendirdi Harizmi, "Kitab'ül Muhtasar fi Hesab'il Cebri Mukabele" adlı eserinde, "cebir" kelimesini Matematiğe kazandırdı Cebir konuları metodik ve sistematik olarak ilk defa ortaya koydu Zamanın matematiğine yeni bir yön vermiştir
Latince'ye çevrilip, Avrupa'da yüzyıllarca faydalanılan, "Kitab'ül Muhtasar fi Hesab'il Cebri Mukabele" 'nin Arapça aslıyla Batı dillerine tercümesi Avrupa ve Amerika'da yayınlandı Eser; bir önsöz, beş bölüm ve bir de ek bölümden meydana geliyordu Muhteva olarak; birinci ve ikinci dereceden denklemlerin çözüm şekilleri, bilinmeyenleri, çeşitli cebir hesaplamalarını misallerle açıkladıktan sonra; nazari ve tatbiki hesaplama şekilleri, zamanın hükümet işlerine ait hesapların yapılması, kanalların açılması, bina yapımı, esnaf ve tüccar için lüzumlu işaretleri kapsıyordu İkinci önemli eseri: "Kitab-el Muhtasar fi hisaballindi" isimli kitabıdır Arapça aslı mevcut olmayan, Cambridge Üniversitesi'nde bulunan ve "Algoritmi de numero indoram" adlı Latince kitaptır Bugünkü "logaritma" terimi, Harizmi'nin bu eserinde Latice, "algazizmi" olarak geçtiği sanılmaktadır

Sabit bin Kurra; (Harran,Urfa,821-Bağdat 901)
Batlamyus'un ünlü eserini zamanın bilim dili olan Arapça'ya Algamesti adıyla yorumlu açıklama yapar Sabit bin Kurra, Batlamyus'un eserinde bulunan bilgilerin yanında kendi görüşü ve zamanı için yeni olan bazı trigonometri ve astronomi bilgisini de eklemiştir Nasiruddin Tusi, ilgili eserinde aynen şunları yazar:
"Sabit bin Kurra'nın, bu Arapça şerhinde sinüs teoreminin tanımının yapıldığı ve astronomi ile ilgili konularda teoremin uygulanmasında gösterilmiştir
Trigonometrinin, Batı'da yaygınlaşmasını sağlıyan, aynı zamanda dacebiri geometriye uygulayanlarınönderlerindendir Arapça ve Farsça'dan Latince'ye tercüme etmede üne kavuşan Gerard (1114-1185), Batlamyus'un ünlü eserini 1136 yılında Sabit bin Kurra'nın Arapça eserinden Latince'ye tercüme etmiştir Bu Latince tercüme, 1515 yılında ikinci kez yayınlanmıştır Sabit bin Kurra'nın matematik ve astronomiye ilşkin yapmış olduğu eserlerin sayısı 60 yakındır

Ebü'l Vefa
(Buzcan 940 - Bağdat 998)
Matematik tarihinde önemli yeri olan,Türk İslam dünyasının önde gelen matematik astronomi bilginidirÖzellikle bugün Trigonometride görülen pek çok , temel tanım, kavram ve formülleri bilim dünyasına ilk sunan bilgindirObjektif olarak yazılmış matematik ve astronomi tarihi kitaplarında adını görmek mümkündür
Trigonometri, geometri ve astronomi ile ilgili çok sayıda eseri vardır Bu eserleri Batı dünyasında uzun yıllar incelenmiş, tercümeleri yapılmış ve hakkında çok sayıda eser ve makale yayınlanmıştır
Özellikle küresel trigonometride sinüs konusunu bilimsel bir düşünce içinde ilk inceleyen Ebu'l Vefa'dır Tanjant çizgilerini düzenlediği gibi, trigonometriye Sekonder ve Cosekonder tanım ve kavramlarını da sokmuştur Aynı zamanda trigonometrinin 6 esas eğrisi arasındaki trigonometrik oranları da ilk kez belirtmiştir Bu oranlar, bugün trigonometride, grafiklerin tanımında aynen kullanılmaktadır Zamanına kadar hiç bir Matematikçi'nin yapamadığı incelikte, trigonometrik çizelgeler düzenlemiştir Astronomik gözlemler için gerekli olan sinüs ve tanjant değerlerini gösteren çizelgeler 15'er dakikalık aralarla hazırlanmıştır Trigonometri'ye tanjant tanımını zıl (gölge) adı altında ilk kez kazandırıdı Batı bilim dünyasında sinüs ve tanjant kavramlarının kullanılmasına öncülük eden Matematikçi olarak Alman John Müller belirtmektedir

Ebül Kasım El Macrîtî:
( ? - 1007 /8)
Ebü'l Vefa ekolünden gelen Arap matematikçi Astronomi, geometri ve sayılar teorisi (özellikle dost sayılar) üzerine çalışmalarıyla bilinir Bu konularda zamanına göre orijinal görüş, düşünce ve buluşlarıyla üne kavuşmuştur
Tarihinde ilk ciddi yüzey hesaplarını yapan kişidir Yıldızların hareketini izlemiş ve Batlamyus'un ünlü Almagest üzerinde çalışmıştır Makriti, İslam Ülkelerini dolaşmış Arapça ve Yunanca birçok eseri toplamıştır Bu eserleri inceleyip, Astronomi üzerine eserler yazmış ve Endülüs'de astronomi bilimini en yüksek düzeye getirmiştir
Kurtuba'da bir okul kurmuş ve birçok ünlü bilimadamı yetiştirmiştir İbni Samh, İbni Saffar, Kirmeni, İbni Haldun ve Zehravi bunlardan bazılarıdır Bu bilimadamları Makriti'nin çalışmalarını geliştirmişler ve kendi çalışmalarına taban kabul etmişlerdir
Yaptığı en ünlü çalışma, Harezmi'nin Astronomi tablosundaki yanlışları düzeltmesidir Ayrıca astronomi üzerine üç ayrı çalışmada bulunmuştur
Matematik sahasında, Fi Tamami, Ilmi'l-Aded (Sayılar Teorisi) ve Mukmelat (Ticari Hesaplar) üzerine kitaplar yazmıştır

Eb-ül Cûd:
(Muhammed ibn-i Leyt)
O da Ebü'l Vefa ekolünden yetişti 7 ve 9 kenarlı düzgün polinomların çizimi ve triseksiyon meselesine ilişkin buluşlarıyla ün kazandı Cebir denklemlerini tasnif etti 1000 yılında yaşadığı bilinir
Müsteşrik MContor , O'nun için "Usta Bir Matematikçi ifadesini kullanmıştır

Emir Ebü Nasr:
El Biruni'nin hocasıdır 1007 yılında en parlak devrini yaşayan bu matematikçinin ünlü eseri El Mıcısti Eş-Şahi'dir Nasireddin Tusi'nin çok övdüğü Ebü Nasr'ın 1035 yılından önce öldüğü biliniyor

İbn-i Yunus:
(950-1009)
Tam adı; Ali İbn-i Ebu Şaid Abdurrahman İbn-i Ahmet İbn-i Yunus Ebu'l Hasan el-Sedefi olan ve bilim tarihinde, Aben Jonis ülkemizde İbn-i Yunus olarak tanınan bu bilgin; Matematik ve Astronomi konularında hazırladığı eserlerle birlikte adını zamanımıza kadar ulaştırmıştırEbü'l Vefa ile aynı dönemde yaşamış astronom ve matematikçi
CebeliMokattamrasathanesinde rasatlar yaptı ve ünlü Zîc-i Hakimî adlı eseriile 18 yıldızın koordinatlarını içeren bir katalog düzenledi Zîc-i Hakimî adlı eserinde kendisinden sonra gelenlere bir çok astronomi trigonometri ve fizik bilgisi bırakmıştır
Trigonometriye dair ileri bilgiler vardır
Cos a cos b = ½ [cos (a-b) + cos (a+b)] formülünde benzer bir formül bulmuştur

El Kerhî:
( ? - 1029)
Batılılar'ın "Arap Diophantus'u" adını verdikleri Bağdatlı matematikçi 1010-1016 yıllarında yazdığı tahmin edilen El Fahri adlı cebir kitabında, cebirsel miktarlara ilişin rasyonel çözümler, kökler, birinci ve ikinci dereceden denklemler, belirsiz denklem sistemleri ve bunlara ait problemlerle, sayısal ve katsayılı bikuvadratik denklemler yer alır El Kerhi şu belirsiz denklemlerin tam çözümlerini verdi: x3+y3=z2, x2 y3=z2, x2-y2=z3, x3+ax2=y3, x3-bx2=y3 Aynı tarihlerde yazdığı ve hesap üzerine olan El Kâfi Fi'l Hisap adlı eseri de meşhurdur

El Nesevî:
Horasanlı matematikçi Hint aritmetiğine ve Arşimet'in eserlerine ilişkin çalışmalar yaptı 1013-1019 tarihleri arasında yazdığı ünlü eseri El Mukni' de doğal sayıların kare ve küp köklerini veren yaklaşık formüller geliştirdi Açıyı üçe bölme meselesini yeni bir yöntemle çözdü Doğum ve ölüm tarihleri bilinmiyor

İbn-i Sina
(Afşana 980 -Hemedan 1037):
Batıda Avicenna adıyla bilinen büyük fizikçi, filozof, matematikçi ve hekim Matematikte sayılar kuramını Diophantus yöntemleri üzerine kurarak, bu teoremlere önemli ekler yaptı Bir tam sayının 9'la bölümünden kalan artıkları bilindiğinde, bu sayının karesinin ve kübünün 9'la bölümünden kalan artıkları bulmak üzerine geliştirdiği yöntem meşhurdur Esas ününü, felsefe ve tıp alanında yapmıştır
El Heysem
(Basra 960 -Kahire 1039):

Latinlerin Alhazen dedikleri büyük Mısırlı bilgin Optik üzerine yazdığı Kitab-ül Menazır adlı eseri Batı fiziğine başlangıç teşkil etmiştirBu eser 1270 yılında Latinceye çevrilmiştir ve 16 yüzyılın sonlarına kadar Avrupa'da önemini kaybetmemiştir Astronomi ve matematiğe ilişkin eserlerinin sayısı 60'tan fazladır Bilardo veya küresel ayna problemini geometrik olarak çözdü Geometri, cebir, sayılar kuramı, pratik hesap, konikler, pozisyon astronomisi, ağırlık merkezi problemleri vb üzerine eserleri vardır



El Biruni
Ebu'l Reyhan-ı Beyrunî
( Ket 973 -
Gezne 1048 ):
11 yüzyılın ilk yarısının en ünlü astronom ve matematikçisi Felsefe ve coğrafya alanlarında da çalışmalar yaptı Sayılar kuramı, Hint hesabı, ay ve güneş tutulmaları, matematik coğrafya, enlem ve boylam tayini, kuyruklu yıldızlar, küre geometrisi gibi konularda yazılmış 113 kadar eseri (toplam sayfası 13000 'u geçer) bilinir Geometride, açıyı üçe bölme problemini de içeren cetvel ve pergel ile çözülemeyen bir grup problem vardır ki, bunlar matematik tarihinde "Biruni problemleri" olarak bilinir Daire içine çizilmiş 9 kenarlı düzgün poligonun bir kenarının uzunluğunu özgün bir yöntemle hesapladı Pi sayısının hesabı üzerine çalıştı, sinüsler teoremini kendine özgü bir yöntemle kanıtladı
Trigonometriye sekant, cosecant ve cotangent fonksiyonlarını eklemiştir

Küşyar Bin Lebban
(971-1029):
Dönemin ünlü Türk kökenli matematikçisi Aritmetik, trigonometri ve astronomi alanlarında eserler verdi Menelaos teoremi ve sinüsler teoremi üzerine çalışmaları biliniyor Ziyci el-Cami ve Zeyci el-Balığ adlı eserleri tanınır

İbn-i Samah
( Grenata ?- Grenata 1035):
İspanya-İslam ekolünden matematikçi ve mühendis Sayılar kuramı, geometri ve takvim oluşturmaya ilişkin çalışmalarıyla ün kazandı

El Zarkali:
( 1029 ? -1087 ?)
Latinlerin Arzachel dedikleri İspanya-İslam ekolünün en ünlü astronom ve matematikçisi İlk kez evrensel bir usturlab imal etti Küresel trigonometri üzerine çalıştı

Ömer Hayyam:
( 1048 ? -1122 ? )
11 yüzyılın ikinci yarısının en ünlü matematikçi ve astronomu İranlı bilgin Astronomi, müzik, fizik, matematik dallarında eserler verdi Üçüncü dereceden denklemlerin çözümlerine ilişkin genel bir yöntem geliştirdi Öklit'in paraleller aksiyomu üzerine özgün çalışmalar gerçekleştirdi Günümüzdeki esas ününü şairliği ve rubaileriyle kazanmıştır Doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmiyor Bazı araştırmacılar 1048-1122 yılları arasında yaşadığını belirtiyorlar

Şön-Hüo
(1011-1075):
Astronomi ve geometrideki çalışmalarıyla ünlü Çinli bilim adamı Seri toplamına ilişkin bazı problemleri çözdüğü ve dairesel bir yayın uzunluğunun yarıçapa bağlı ifadesini verdiği biliniyor

Ebu Salt (1067-1133):
İspanya'da ün kazanmış İslam matematikçisi Geometri ve astronomiye ilişkin eserler vermiş olan Ebu Salt aynı zamanda bir fizikçiydi

İbni Bace
(?-1138):
Batılıların Avenpace dedikleri Endülüs'ün yetiştirdiği en büyük matematikçi ve filozoflardan biri Eserlerinden çoğu felsefe, tıp ve fizik konusundadır Matematik alanında iki eseri biliniyor
İbrahim Bin Ezra
( Toledo 1096 - Roma 1167 ):
Toledo'da doğan İbrani matematikçi Sayılar teorisi, takvimler, karekökler, astronomi üzerine eserleri vardır Matematik tarihi açısından önemi olan ve aritmetik eğlenceleri kitaplarında yer alan Josephus problemi ünlüdür Problem şöyledir: 15 beyaz ve 15 siyah yuvarlak, bir daire çevresi üzerine öyle sıralanmak isteniyor ki, herhangi bir renkten itibaren 9'ar 9'ar sayılmak suretiyle her dokuzuncu yuvarlak, ilk seçilenle aksi renkte olsun

Cabir İbn-Eflah:
Latinlerin Geber dedikleri Doğu astronom ve matematikçisi En ünlü eseri Kitab-ül Hey'dir Küresel trigonometri ve transfer teoremleriyle uğraştı Hipotenüsü c olan küresel bir ABC dik üçgeninde cos A = cos a sin B formülünü buldu 1140-1150 civarında öldü
Batı'da kendisindenYaman Matematikçi anlamında Calculorum Osor olarak bahsedilir

El Esfezari:
Ömer Hayyam'ın çalışma arkadaşı, dönemin ünlü matematik ve fizik bilgini Hayyam'dan önce öldüğü bilinmiyor, ama doğum tarihine ilişkin bir bilgi yok Öklit geometrisine ilişkin çalışmalar yaptı ve eserler verdi

El Bağdadi:
Hayyam'ın bir diğer çalışma arkadaşı Arap matematikçisi Öklit geometrisi ile uğraştı Sayısal örnekleri içeren popüler bir kitabı Latince'ye çevrildi ve büyük etki yaptı 1100'lerde parlayan bu matematikçinin doğum ve ölüm tarihleri bilinmiyor
Nasırüddin-i Tusi
( Horasan 1201 - Bağdat 1274 ):
"Türk Öklit'i" unvanıl büyük Doğu bilgini Aritmetik, geometri, trigonometri, astronomi, optik, mineraloji, coğrafya, tıp mantık, felsefe, ahlak, müzik ve edebiyat alanlarında eserler verdi Düzlem ve küre trigonemetrilerini sistemli biçimde inceledi Kitabı Şeklül Kutta eserinde küre üzerindeki büyük dairelerin oluşturdukları üçgen ve dörtgenlerin topolojik sentezinde o kadar ayrıntılı bir analiz yapmıştır ki, kendinden sonra modern analitik yöntemlerin bunlar aracılığıyla kolayca çıkarılması olanaklı olmuştur Öklit'in 5(paraleller) aksiyomunu ikna edici bulmayarak, yerine yeni bir aksiyom denedi Tusi, bu aksiyomla bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece olduğunu kanıtladı ve buna dayanarak Öklit aksiyomunu çıkardı Bu konuda yaptığı çalışmalarla modern Öklit-dışı geometrilerin oldukça erken bir öncüsü olmuştur
Tusi'nin geometri alanındaki gücü Tahrir-i Usul-ül Öklidis 'de Oklidis'in ünlü Elements adlı kitabının tanıtımı niteliğinde olup, Yunanca aslından yapılmış çeviriye ekler suretiyle genişletilmiştir
Yunan veBatı matematik dünyası sınırının en parlak yıldızı olan aksiyometrik düşünceleri ile modern geometrinin cesaretli bir önderi olmuştur

Şemseddin Samârkandi:
1276'da en parlak devrini yaşamış Arap astronomu, matematikçisi ve mantıkçısı Öklit aksiyomlarıyla uğraştı Yıldız takvimi de ünlüdür

Gıyaseddin Cemşid
( ? - Semerkant 1436):
14 yüzyılın özellikle Semerkand' da çalışmalar ve araştırmalarla tanınan en ünlü astronom ve matematikçisidir Matematik tarihlerinde ondalık sistemin kaşifi sayılır Yüksek dereceden sayısal denklemlerin yaklaşık çözümlerine ilişkin bulduğu yöntemlerle de ünlüdür 1 derecenin sinüsünü 18 ondalığa kadar, pi sayısını da 12 ondalığa kadar doğru olarak bulmuştur En önemli eseri Risalet-ül Muhitiyye ve Miftah-ül Hitap'tır

Kadızade Rumi
(Bursa 1337 - Semerkant 1449 )
Semerkant'ta yetişerek ün kazanmiş büyük Türk matematikçi ve astronomudur Semerkant Medresesi ve Semerkantmedresesinde görev ve hizmetlerde bulunmuştur Başkıca eserleri Risale fi'l - Hesab adlı aritmetik kitabı, geometri ile ilgili EşKalü't-te'sis, trigonometri ile ilgili bir derecelik yayın sinüsünün hesaplama yöntemine ilişkin Risaletü'l -Ceyb (sinüs üzerine monografi) dir
Uluğ Bey
(Sultaniye 1394 - Semerkant 1449)
Bilim tarihinde 15 Yüzyıl Astronomu olarak tanınırTimur'un torunu, Şahruh'un oğlu Maveraünnehir'in Genel Valisi ve Timurlu devletinin İmparatorudur Semerkant'ta medreseler yaptırdı Semerkant Rasthanesini kurdu Bilim ve fenle uğraşarak ününü siyasetten çok bilim ve kültür alanında yaptı Döneminde ünlü bilginleri toparlıyarak Semerkant'ı uygarlığın başlıca merkezi durumuna getirdiBunda Kadızade Rumi ve Gıyaseddin Cemşid 'in büyük etkisi olmuştur Kendisini de Tarihçi,matematikçi ve gökbilimçiydiKurduğu Gözlemevinde yapılan gözlemler sonucu hazırladığı Uluğ Bey Ziyci adlı eseri Doğu ve Batı Bilim dünyasında bir kaç yüzyıl boyunca kullanılmıştır 1841 ve 1853 de ingilizceye tercüme edilmiş ve bu eser hakkında son makale 1917 yılında Müşteşrik EDKnobel tarafından yazıldığı düşünülürse eserin yazıldığı tarihtan beş yüzyıl geçmesine rağmen etkinliğini sürdürmüştür
Ali Kuşçu
(Semerkant ? - İstanbul 1474)
Türk-İslam Dünyasının büyük matematik ve astronomi bilgini Doğum yeri kesin olarak bilinmemekte; 15 yy'ın başlarında 'ta doğduğu kabul edilmektedir
Uluğ Bey'in hükümdarlığı sırasında Semerkant'ta ilk ve dini öğrenimini tamamladı Küçük yaşta Matematik ve Astronomi'ye karşı aşırı bir ilgi duydu Devrinin en büyük alimleri olan Uluğ Bey, Bursalı Kadızade Rumi, Gıyaseddin Cemşid ve Muniüd'den aldığı ilimlerle yetinmeyip, daha fazlasını öğrenme arzusu ve isteği ile kimseye haber vermeden, sinesinde ünlü alimlerin toplandığı Kirman'a gitti Kirman'da bulunduğu sırada akli ve nakli ilimleri üzerinde çalışmalara devam edip, burada "Hall-ül Eşkalil Kamer" risalesini, "Şerh-i Tecrid" adlı eserini hazırladı
Kirman'dan tekrear Semerkant'a dönen Ali Kuşçu, Kazade Rumi'nin ölümü üzerine Uluğ Bey tarafından Semerkant Rasathanesi'ne müdür olarak tayin edildi
Uluğ Bey'in katledilmesinden sonra Semerkant Medresesi'ndeki dersleri ile rasathanedeki çalışmalarına son vererek, Semerkant'tan ayrılıp Tebriz'e, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yanına gitmiştir Daha sonra Uzun Hasan tarafından Osmanlılar ile Akkoyunlular arasında barışı sağlamak amacı ile Fatih'e elçi olarak gönderilmiştir Elçilik görevini tamamlar tamamlamaz Fatih'in ısrarıyla İstanbul'a gelmiştir İstanbul'a geldiğinde II Mehmet kendisini Ayasofya Medresesi'ne müderris olarak tayin etti Bunun yanında kendi hususi kütüphanesinin müdürlük görevini de verdi İstanbul Medreseleri'nde astronomi ve matematik dersleri vermiştir Ali Kuşçu'nun çalışmaları neticesinde büyük gelişmeler görülmüş, bunda medsreselerde matematik derslerinin okutulmasında önemli rolu olmuşturİstanbul'un enlem ve boylamını ölçmüş ve çeşitli Güneş saatleri yapmıştır Derslerine İstanbul'un meşhur alimleri de katılırdı İlim sahasında hizmet ve adları il ün yapmış olan Hoca Sinan Paşa, Molla Lütfi ve Ali Kuşçu'nun oğlu Mirim Çelebi gibi alimler onun derslerinde yetiştiler Ali Kuşçu yalnız telif eserleriyle değil, çalışma ve yol göstermesiyle devrini aşan büyük bir alimdir
Ali Kuşçu'nun İstanbul Medreselerinde ders vermesiyle Osmanlılarda Pozitif bilimlerde bir canlanma yaşanmış ve 16 yüzyılda semeresini vermeye başlamış,Mirim Çelebi ve Takiyüddin gibi önemli astronomlar yetişmiştir
Ölümü ise 16 Aralık 1474 olup, mezarı Eyyüp Sultan Türbesi yanındadır
Eserleri:
Risale Fi'Hey'e: 1457 yılında, Semerkant'ta, Farsça olarak yazmıştır Osmanlı Mühendishanesi'nde XIX asır başlarında ders kitabı olarak okutuldu
Risale Fi'l-Fethiye: Astronomiden bahseden bu eser, bir önceki eserin eklerle Arapça'ya çevrilmişidir Bu eserde, ekliptiğin eğimini hesap eden Ali Kuşçu, "23 30 17 " olarak bulmuştur Bugün bulunan değer ise, "23 27 00" dır Bu iki değer arasındaki küçük fark, Ali Kuşçu'nun Astronomi'deki üstün bilgisini ortaya koyar
Risale Fil Hesap: Matematik kitabıdır
Risale Fil Muhammediye: Cebir ve hesap konularından bahseden matematik kitabıdır Eserin son sayfasında Ali Kuşçu'nun kendi el yazısı ile bir imzası ve eserin 1472 yılında bittiğini belirten bir kayıt vardır
Bunlardan başka Uluğ Bey Ziya'ine yazdığı şerh en mühim eseri olup, çok kıymetlidir



Kaynaklar:
BİLİM ve ÜTOPYA Ocak 2000 Sayı 67
BİLİM ve ÜTOPYA Nisan 2000 Sayı 70
Matematik Tarihi ve Türk- İslam Matematikçilerinin Yeri- MEB Yayını


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.