12-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Oğuz Atay Tutunamayanlar Kitabının Özeti
- Oğuz Atay Tutunamayanlar Kitabının Özeti
- Oğuz Atay - Tutunamayanlar kitap özeti - Oğuz Atay - Tutunamayanlar kitabı hakkında
Yazar hakkında kısa bilgi
Oğuz Atay, 1934?te İnebolu (Kastamonu)?da doğdu 1939?da Ankara?ya geldi 1951?de Maarif Koleji?ni, 1957?de Teknik Üniversite İnşaat Fakültesi?ni bitirdi Askerliğini yaptıktan sonra, 1960?ta Teknik Okula girdi Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi?nde öğretim üyeliği yaptı Oğuz Atay, Tutunamayanlar adlı kitabıyla 1970 TRT Roman ödülünü kazandı Yeni dergi ile Soyut?ta hikayeleri yayınlandı 13 Aralık 1977?de İstanbul?da öldü
Kitap özet
Tutunamayanlar, alışılmışın dışında bir romandır Belirli bir olayı sergilemekten çok; izlenimler, çağrışımlar, taşlamalar, ayrıntılar ve ruhsal çözümlemelerle oluşur Bu bakımdan, özetlenmesi güçtür Ancak, romanın konusu, kısaca şöyle açıklanabilir:
Genç mühendis Turgut ÖZBEN yakın arkadaşı Selim IŞIK?ın kendini bir tabancayla vurduğunu gazeteden öğrenir Olayın çok etkisinde kalır İntiharın sebeplerini merak eder Bu amaçla araştırmalara girişir İlkin Selim?in arkadaşlarından Metin ve Esat?la görüşür Metin kendisine şunları anlatır: Metin?in Zeliha adlı bir kızla ilişkisi vardır Selim kızın ona uygun düşmediğini söyler Fakat Metin kızı bırakınca, bu kez Selim ona tutulur Metin bunun üzerine yeniden kıza yaklaşır Kız ise bir süre sonra onlardan ayrılır, bir başkasıyla evlenir
Esat da Selim için şunları söyler: Selim?in lise öğrencisi iken tanır İlginç, zeki, oyuncu bir çocuktur Çok kitap okur Wilde?a hayrandır Fakat Gorki?yi okuyunca onu sevmez olur Esat?la oyunlar düzenler, birlikte eğlenirler
Turgut ÖZBEN Selim?le ilişkisi olan Günseli adlı bir kızla tanışır Günseli Selim?le bir toplu gezintide rastlamıştır Sıkıntılı ve asık suratlıdır Onu avutmaya kalkışır Fakat Selim?in soru yağmuruna tutulur O gün anlaşamazlar Aradan bir ay geçer Selim onu telefonla arar Buluşurlar İlişkileri gitgide ilerler Ne var ki Selim evlenmeye yanaşmaz Çok kuşkuludur, geleceğe güveni yoktur, inançsızdır, aile düzeninden de hoşlanmaz Sanki bir kafese kapatılmıştır Hastalanır Kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadığını düşünür Günseli?ye bir mektup gönderir Ardından intihar eder
Selim son günlerinde Tutunamayanlar üstüne bir ansiklopedi hazırlamaya girişir Orada kendisine bir madde ayırır Bu maddede belirttiğine göre, Selim bir kasabada doğmuştur Babası memurdur Küçükken ağır bir hastalık geçirir Altı yaşında ailesiyle büyük bir şehre göçer Sabri adlı bir çocukla arkadaş olur Okula gider Uzun boylu olduğu için arka sıralara oturtulur Sınıfta çok konuşur Orta okuldayken Pitigrilli?yi okur Sonra kızlarla dolaşmaya başlar O sırada dünya savaşı patlar Yiyecekler pahalanır Askerliğini yaparken Süleyman KARGI ile tanışır Askerlik bitince açıkta kalır Kimse ona sahip çıkmaz Odasına kapanır Yemek yemez, içki içmez olur Turgut Özben araştırmaları sırasında yavaş yavaş kendi benliğini tanır: O da tutunamayanlardan biridir Kendini o zamana değin bir takım törelerin, alışkanlıkların yönettiğini sezer Gitgide bağsızlığa doğru kayar Evinden ayrılır Bir trene binip gider Gözden kaybolur
Toplumun kurumlarıyla kuralları karşısında uyumsuz kalan insanın dramını değişik işleyen eser, roman alanında adı duyulmamış bir yazarın olgun düzeyini getirdi Okunmasının güçlüğüne karşın, bıraktığı ilk etki ile özgün ve derin göründü; bir sürpriz tadı taşıdı Uyanık ve araştırıcı bir gözlemin toplum sorunlarını eleştiren ve değerlendiren bakışı, usta bir anlatım yetisiyle birleştiği için ödülünü hak eder bütünlüğe vardı
- Bir roman; gerekli gereksiz ayrıntılarıyla kendi bütünlüğünü zedeleyen fazlalıklarla, yinelemelerle,filtreli sigaranın kanseri %7 oranında azalttığını söylemeden geçemeyen bilgilerle dolu Yazarın,ayıklama ve seçme gözetmeden, ne biliyorsa içine katmaktan zevk duyduğu sayfalar Romanın üslup özelliğinde, değişikliklerin, sıçramaların büyük payı olduğunu daha önce belirtmiştik Nitekim 351 sayfada, eylem birden bire düşünceye yer vermekte, hemen biraz aşağıda ise ?oyun? biçimine dönüşmektedir Atay, Tutunamayanlar için herhangi bir kural koymamış, şiirde oyuna varıncaya kadar, her yazılı türünü kullanmıştır
|
|
|