Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Nesil Bilinçlendirme Kampı > Tarih Musahabeleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdülhamithan, hakan, kaleminden, ulu, yahudi or nfkısakürek

Ulu Hakan II. Abdülhamid Han Ve Yahudi/N.F.Kısakürek Kaleminden

Eski 02-17-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Icon47

Ulu Hakan II. Abdülhamid Han Ve Yahudi/N.F.Kısakürek Kaleminden



NFKısakürek'in,"ULU HAKAN ABDÜLHAMİT HAN VE YAHUDİ"isimli kitabından"Kitapta,500 yıl önce İspanyol engizisyonundan Kaçan yahudileri Kanuni Sultan Süleyman'ın fermanı ile nasıl bağrımıza bastığımızı,ve geçen zaman içerisinde Yahudilerin nasıl çeşitli entrikalar çevirdiklerini,Siyonizm,yani(Milliyetçilik)uğru na neler yaptıklarınıa dair,bir kesit yazıyor"Dünyanın 4 bir tarafına yayılmış,Bir avuç yahudinin dünyayı nasıl parmağında oynattığını herhalde bilmeyen yoktur"Alman Faşist Diktatör HİTLER,"Bu durumu iyi keşfetmiş,Milliyetçilik ruhuyla Dünyada en üstün ırkın Almanların olması isteğiyle,Yüzbinlerce Yahudiyi Canlı canlı Asit banyolarına göndermiş binlercesi'nide fırınlarda canlı canlı yakmıştır"Çünkü biliyorduki Dünyada en akıllı ırk "YAHUDİ"dir"Bugün İsrail dediğimiz devlet, 1945 lerde filistin topraklarında araplar' dan para ile satın aldıkları arsalardan ibaretti,ve Filistin topraklarının %3 ünü teşkil ediyordu şu anda İsrail devletinin toprakları,Filistinde %74 civarında"Bugün süper güç diye bir şey yok"Ne Amerika,ne Rusya,ne Çin vsSadece Yahudi imparatorluğu var"Dünyada Rusyada dahil olmak üzere bilhassa Amerika'da "çok uluslu büyük şirketler'in başında Yönetim kurulu başkanları hepsi Yahudidirve "Dünya'yıda bugün "BU ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER YÖNETİYOR"Bana göre YAHUDİYİ KINAYACAĞIMIZA,"YAHUDİDEN DERS ALMAK YOLUNU SEÇSEK,Milletimiz için daha hayırlı olur düşüncesindeyim

*Abdülhamîd ve Yahudi(*)*

Abdülhamîd'i küçültmek, çürütmek, baltalamak ve engellemek isteyen her
cereyanın ön planında kim bulunursa bulunsun arka planında daima «Yahudi»yi
aramak lazımdır Abdülhamîd'in en büyük düşmanı ne Ermeni, ne Moskof, ne
İngiliz ne de kök alakasını kaybetmeye başlayan yarı aydın Türkler
zümresiydi Onun gizli planda baş düşmanı sadece Yahudi

Yahudi'nin Abdülhamîd'den alıp veremediği ve ona ne yüzden düşman
kesildiği üzerinde düşünmek ve sebep aramak yersizdir Bu sualin cevabını
bizzat Yahudi, Yahudi'nin tipi ve seciyesi verir Yahudi'nin ne olduğunu
bilen, onun Abdülhamîd'e niçin düşman olduğunu da bilir

*Yahudi, tek bir cümleyle; dünyada dinî, millî ve fikrî birlik adına ne
varsa onu lif lif çözmeye , bozmaya, harabetmeye me'mur, bozguncu ve fesatçı
tipidir Kısacası, Yahudi belli başlı bir ruh saiki yüzünden müstakil bir
devlet teşkil edememiş ve bütün dünya milletleri içine yayılmış olan
kavminin fert fert menfaatini koruma, bunun için de bu menfaate karşı
gelecek her çeşit bütünlüğü parçalama rolündedir*

Yahudi'nin izah ve tespiti mevzuumuzun dışında bir keyfiyet olsa da,
davamızın şûmulü, o şumûl içinde Yahudi'nin rolü bize bu vazifeyi yüklemekte
ve doğrudan doğruya Yahudi kurbanı olan Abdülhamîd Hân gibi bir hükümdarın
siyasî, içtimaî, ferdî ve tarihî problemini çözmekte en mühim unsuru teşkil
etmektedir

İspanya'dan kovulduktan sonra memleketimize giren, Muhteşem Süleyman-ı
Kanuni'nin haremine kadar sokulan, orada baş gözde makamına kadar yükselen
ve ilk iş olarak (Yasef Nasi)nin şahsında kendi kavmini hakim kılmaya bakan
Yahudi, duraklama, alçalma çığırlarımızın türlü sebepleri arasında en sinsi,
fakat en tesirli rolü oynamış birçok gizli ve açık müessesesiyle tereddimize
yardım etmiş ve nihayet Abdülhamîd'in zatında dinî ve millî en kuvvetli
birlik temsilcisini gördüğü için bütün gücü ve olanca hain metoduyla onu
yıkmaya çalışmış ve sonunda da muvaffak olmuştur

Onun içindir ki, ermeni isyancılarından, Midhat Paşa ilericiliğine,
İngiliz politikasından Moskof ihtiraslarına kadar, perde arkasından itici,
sürücü, güdücü ve körükleyici daima Yahudi'dir

O, kah İngiltere başvekili (Lord Bikonsfild) isimli (Dizraeli)nin
şahsında safkan, kah Alman birliğinin kurucusu Türk düşmanı (Bismark)ın
hüviyetinde yarım kan (Bismark 3/4 Yahudidir) olarak hep sahnededir; ve o
zaman memleketimizde basit bir Galata bankeri tipinden, doktor paşasına veya
Mason kulübündeki «Üstad»a kadar hep aynı roldedir

Yahudi'nin münhasır ve mücerret, kendisininkinden başka her birliğe
düşman olmaktaki ezelî ve ebedî memuriyetini şundan anlayalım ki, yeryüzüne
parayı getiren ve kapitalizmayı icad eden kendisi; sonra bu kapitalizma
yabancı ellerde terakki etmeye başlayınca ona karşı komünizmayı keşfeden
yine kendisi, daha sonra komünizma Rusya'da birlik manzarası belirtince bu
defa onu fikirde ve siyasette tepelemek isteyenlerle birleşen yine
kendisidir Yahudi kapitalizmasını tek malikiyet halinde isimlendirmek
imkansızdır, ama komünizmayı (Karl Marx)ın şahsında, ona en büyük fikir
darbesini vuran (spiritüalist) cereyanı da (Henri Bergson)un hüviyetinde
teşhis etmek gayet kolaydır Bunların ikisi de baş örnek Yahudi'lerden

Böyleyken Yahudi (Marx) Yahudi'yi «çıfıt» diye anarken, Yahudi (Bergson)
maddeciliğe «insanoğlunun en büyük dalâleti» yaftasını yakıştırır

Biri, en büyük Yahudi icadı kapitalist düzeni, tam buhran ve illet
demine geldiği zaman daha illetli bir dünya görüşü ile yıkmaya, böylece
beşerî nizamları alt üst etmeye bakar, öbürü de buhran ve illeti tasdik ve
fakat şifasını başka yerde tespit ederek yıkıcılığı yıkmaya koyulur, bu
arada üçüncü bir Yahudi (Froyd) ise insan ruhunu hiç bir sisteme
inanmayacak, bağlamayacak şekilde süflîleştirir

İşte Yahudi mimarisi! Birinin yaptığını öbürü bozsa da müşterek
gayeleri milletleri ve onların her türlü fikir ve duygu birliklerini
bozmaktır

İşte bu Yahudi, yüce Müslüman ve ulu Türk Abdülhamîd'in karşısına
çıkmış, kendisini göstermeyerek pusuya yatmış ve ta onu düşürünceye kadar
her şeyi, Abdülhamîd'in merhameti ve tevekkül sever şahsı da dahil, istismar
etmiştir

Yahudilerin müesseselerinden bahsettim Evet, bilinen ve
bilinmeyenleriyle asıl tahripçi roller Yahudi sevk ve idaresi altında bu
müesseselerdedir

Onların başında Masonluk, dönmelik, kozmopolitlik, Batı emperyalizminin
türlü ajanlıkları, körü körüne Batılılaşma cereyanları, taklit temayülleri,
millî kökten soğutma psikolojisi, ahlak bozuculuğu, ruh pörsütücülüğü ve
daha neler vardır Sahte inkılaplar onların eseri, ruhî ve iktisadî
ihtilaller onların «veled-i zina»larıdır

Eserimizin başında Abdülhamîd'i «miftah-anahtar şahsiyet» olarak
göstermiş ve ona ait bahsin açmayacağı kapı bırakmayacağını belirtmiştim
İşte Abdülhamîd'in şahsiyetindeki derinlik ve genişliği meydana çıkaran en
manalı nokta Abdülhamîd Yahudiliği bütün tarihî ve ruhî
(misyon-memuri-yet)iyle gördü, tanıdı, onun şerrinden sakınmak için her şeyi
yaptı; ve onlardan birçoğunu (Doktor Marko Paşa misali) öz sarayında
kıymetlendirdiği halde, birlik olarak kötülük yapmalarına mâni her tedbiri
sonuna kadar aldı

Her şeyden evvel, Yahudi servet ve nüfuzunun muhafızlığından ibaret ve
kardeşlik yaftası altında din ve milliyet yıkıcı bir teşekkül olan dünya
çapındaki Masonluk ocağını, Türkiye'de söndürecek derecede sıkı takibe
uğrattı, Masonluğun İslâm gözüyle küfürden başka bir şey olmadığı hakkında
fetva çıkarttı; ve onu bütün memlekete dinsizlik ocaklarının başı olarak
tanıttı Mustafa Reşit, Âli ve Fuat Paşalardan başlayarak, Midhat Paşa,
Şinasi, Namık Kemal gibi Yahudi propagandası ile kahramanlaştınlmış
tiplerin, hususiyle ilk Mason Padişah ağabeyi Sultan Murad'ın misali onda,
bu ocağa ait kıymet hükmünün müşahhas örneklerini yaşatıyor ve Türk
vatanının beklediği gerçek kahramanlar adına içini ürpertiyle dolduruyordu
Yahudiler Türkiye'de malî, ticarî ve iktisadî sahalarda görünmez şekilde
ruhî planı faaliyetlerine zemin yapmış, Abdülhamîd'e karşı her cereyan ve
hareketi, edebiyatından, siyaset ve ekonomisine kadar besler ve
geliştirirken bir aralık açıktan açığa, müthiş bir siyasî taarruza geçtiler
Kendilerine Filistin'de bir yurt istemeye kadar vardılar Tahsin Paşanın
hatıralarından takip edelim:

«-Sultan Hamid'in "emniyetsizlik" esasından mülhem olan siyaseti
Siyonistlik meselesinde pek bariz bir surette tebarüz etmişti Türkiye'de
bir Yahudi yurdu tesis etmek öteden beri Siyonist âlemin büyük gayelerinden
biriydi Siyonistler bu gayeye vusul için bir kaç defa faaliyete geçmişler
ise de hiç birinde muvaffak olamamışlardı Her defasında Sultan Hamid bu
yeni hamle ve teşebbüsün maksat ve neticesinden şüphelenerek işi
geçiştirmişti Bir aralık İstanbul'a Avusturya Musevilerinden ve
Siyonistlerin erkanından bir zat geldi, tercüman Münir Paşayı görerek
Kudüs'te bir Musevi yurdu tesisine müsaade istedi Bu müracaat Siyonistler
namına icra ediliyor ve işin arkasında meşhur bankerlerden (Roçild)
bulunuyordu, Talebin esası şuydu: Filistin'de hükümetin irade edeceği
mahalde Musevi köyleri tesis edilecek, hükümet arzu ederse bu köylerde İslâm
haneleri de bulunduracaktı Memalik-i ecnebiyyeden bu köylere gelecek olan
Yahudiler, Devlet-i aliyenin kavanin ve nizamatına tabi olacaklardı Buna
mukabil hükümete Dûyun-i Umumiye meselesinde hizmet ve teshilat
arzedeceklerini ve bunun için tahrirî ve muteber teminat da verileceğini
söylemişti

Gerek bu Viyanalı Musevi'nin şahsen haiz olduğu ehemmiyet ve gerek
Düyun-u Umumiye'ye müteallik teklifteki ciddiyet hasebiyle meseleyi Zat-ı
Şahane'ye arzettik Bir Cuma selâmlığından sonra Hünkâr o Museviyi kabul
etti Viyana'Iı Siyonist meseleyi tafsilatiyle Sultan Hamîd'e izah etti

Fakat Sultan Hamîd bunda bir takım mahzurlar gördü, Filistin havalisi
esasen Makamat-ı Mukaddese olması dolayısıyla siyasî ihtiraslara zemin
olmaktaydı; her sene kilise ve ayin işleri münasebetiyle türlü nizamlar
çıkıyor, hükümete daimi baş ağrısı oluyordu Buna bir de Yahudi meselesini
ilave etmek, Hünkarın hoşuna gitmedi Viyana'Iı Siyonist bir netice elde
edemeyerek memleketine döndü»

Başkatip Tahsin Paşa'nın cansız ve anlayışsız bir ifade ve sathî bir
görüşle anlattığı meselenin içyüzünü açıklayalım:

Yahudiler bugün olduğu gibi; Filistin'i hep beraber oraya göç etmek ve
müstakil bir millet olarak yaşamak için değil, yine her tarafa dağılmış ve
her tarafın kanını emmeye memur bulundukları halde göstermelik bir hara gibi
kullanıp dünya'nın en nazik yerinde işgal edecekleri köprü başlarıyla cihan
siyasetine tesir etmeyi hesaplıyorlardı

İşte bundan sonraki, pek az kimse tarafından bilinen hakikat şudur ki,
Yahudiler Kudüs'e mukabil Düyun-u Umumiye borçlarını silmek teklifinden
başka, Sultan'ın servetine muazzam bir servet takdimine hazır olduklarını
bildirmişler ve şu cevabı almışlardı:

-*Dünyanın bütün devletleri ayağıma gelse de bütün hazinelerini kucağıma
dökse, size Siyonistlik adına Kudüs'ten bir parça yer bile vermem!*

Yahudi'ye işte bu gözle bakan Ulu Hakan'ı hal'inden sonra Selânik'de bir
Yahudi'nin köşküne hapsedecekler ve daha hazini, ona hal'ini bildiren
heyetin içine Yahudilik güdücülerinden birini katacaklardır

İşte bugünkü İsrail'in -ki İslâm dünyasının can noktasına oturtulmuş bir
kazıktır- teşekkülü yolunda bu ilk ve sureta masum teşebbüsü kökünden
reddetmekle ileriyi görmüş ve Türk tarihine mürekkebi güneş harflerle «Büyük
Kahraman" diye kaydedilmeye hak kazanmış, böyleyken aynı Yahudi'nin oyununa
getirilerek yerin dibine batırılmış Ulu Hakan Abdülhamîd Hân!

*(*) Necip Fazıl Kısakürek,*

*Ulu Hakan II Abdülhamîd Han adlı eserinden*

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ulu Hakan II. Abdülhamithan Ve Yahudi/N.F.Kısakürek Kaleminden

Eski 02-17-2009   #2
VANDETTA
Varsayılan

Cevap : Ulu Hakan II. Abdülhamithan Ve Yahudi/N.F.Kısakürek Kaleminden



Yahudi soykırımı yoktur,soykırım aldatmacası vardır,bunun da kanıtı,ileri düzey yahudilerin hitlere olan desteğidir

Abdulhamid gibi devrinin siyasi dehası yıldız sarayından 33 yıl boyunca osmanlıyı ayakta tutmayı oldukça başarılı şekilde başarmıştırOsmanlı devletinin yıkılması Hamid Han'ın tahttan indirilmesinin akabinde gelişmiş,yine siyonist yahudi uşaklarının telkinleriyle bize Sultan Vahdettin dahi hain olarak ezberlettirilmiştir,ben bugün okullarda bana öğretilen herşeyin asparagas düzmece olaylar olduklarını olayların çarpıtılıp,millete tarihini yanlış öğrettiklerini düşünmüşümdür

Elini vijdanına koyan herkes Hamid Han'ın hain olmadığına kanaat getirecektir,Hamid Han tahtta iken onu eleştirenler sonrasında gerçeği anlayınca Hamid Han'a özür şiirleri sıralamışlardırO devri yaşayıpta neyin ne olduğunu bilenlerden daha iyi o günleri bilen (!) aydın geçinen uşaklar,halen o ulu hakana hain etileti yapıştırmaya devam ediyor,tek tesellimiz artık yetişmekte olan gençlik neyin ne olduğunu kimin ne-ye hizmet ettiğini görüyor,tahminime göre gökkuşağı'nın yaşı 19 un altında ama tarihe olan ilgisi açtığı konulara yansıyınca uyanan gençliğe bir örnek olarak gözümüzün önüne geliyor,Allah razı olsun

__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar!
Tek çare;Din birliğidir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.