Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atatürkün, bitmez, saymakla, suçları

Atatürk'ün Suçları Saymakla Bitmez

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'ün Suçları Saymakla Bitmez



Biz, asıl suçluyu bir kenara bırakıp suçsuzlarla uğraşıyoruz!
Evet bugünkü ortamın tek suçlusu Atatürk"tür!

Eğer bugün 60 milyon insanımız, batı trakya"daki türkün durumunda değilse, bunun suçlusu odur!

Eğer 1923"te, kişi başına düşen ulusal geliri 70 dolar olan bir toplum, şimdi 2700 dolara ulaşmışsa; bunun suçlusu odur!

Eğer 1929 - 39 yılları arasında, bütün dünyada sanayi üretimi yüzde 19 artarken, türkiye"de yüzde 96 artmışsa; bunun suçlusu odur!

Eğer türk işçisi, batı"daki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde 14 - 16 saat çalıştığı dönemler yaşamamışsa; bir oy hakkı için bile, fransız işçisi gibi, 59 yıl kanlı bir savaşım vermek zorunda kalmamışsa; bunun suçlusu odur!

Eğer türk kadını; yasal olarak erkeğine eşitse; "köle" değilse, seçme ve seçilme hakkını, fransız kadınından bile önce elde etmişse; kadınlar bugün türkiye"de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa; bunun suçlusu odur!

eğer 1923"te darülfünun"daki öğrenci sayısı 2100 olan bir türkiye"de, bugün yüzbinlerce genç üniversitelerde okuyorsa; bunun suçlusu odur!

Eğer açık havadaki klasik müzik konserlerini onbinlerce genç izliyorsa; bunun suçlusu odur!

Eğer şeyhülislamlar "fetva" verip kuran"ın türkçe basımını engelleyemiyorsa; ezanlar düşman bayraklarının gölgesinde okunmuyorsa; bunun suçlusu odur!

eğer bugün, köy enstitülü binlerce köylü çocuğu, kültür yaşamımıza damgalarını vurabiliyorsa; bunun suçlusu odur!

Eğer 1923"lerde ortaçağ karanlığında yaşayan bir toplum, bugün 21 yüzyılın aydınlığında bir ölçüde yaşayabilmişse; bunun suçlusu elbette ki odur!

Atatürk"ün suçları saymakla bitmez

* * *

Bir zamanlar kralların, şahların, cumhurbaşkanlarının, başbakanların Ankara"yı ziyaret için kuyruk olmalarının sorumluluğu da Atatürk"e aittir

Baskı rejimlerinden kaçan yüzbinlerce batılı bilim adamının bir zamanlar kemalist türkiye"yi seçmesinin sorumluluğu da

FaşiSt mussolini"nin bile türkiye"yi "avrupalı" saymasının günahı da

ama suçlunun suçlarının iyi anlaşılabilmesi için, suçsuzların suçsuzluklarının da unutulmaması gerekir

Sokaktaki adamın bile "miras hakkı"na dokunulamaz iken Atatürk"ün vasiyetini çiğneyerek, türk dil ve tarih kurumlarını devletleştiren, Atatürk"ün miras gelirlerini, devletin aldığı memurlara dağıtan "beş general" suçsuzdur!

"Ben Atatürkçüyüm ve laikim" diyerek, din derslerinin zorunlu olması hükmünü anayasaya koydurtan, alevi"nin, hristiyan"ın, yahudi"nin, "sünni inancı"nı öğrenmesini zorunlu hale getiren marmaris"teki emekli adam suçsuzdur!

köy enstitülerini kapatırken imam-hatip liseleri açanlar
laik liselerde eğitim görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artarken, imam-hatip okullarını bitirenlerin sayısının 14 kat artmasını sağlayanlar menderes"ten, demirel"e, özal"dan yılmaz"a, tüm "Atatürkçü laik" başbakanlar suçsuzdur!

milli eğitim bakanlığı"nı şeriat yanlılarının işgaline terk edenler
sağlık ve tarım bakanlıklarını şeriatçılara peşkeş çekenler
içişleri bakanlığı"nın yapısını bozup valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin şeriatçı olması için kollarını sıvayanlar

Hepsi, hepsi suçsuzdur!

Asıl suç, harp okulu"nu şeriatçılara açmamakta direnen kemalistlerdir!
sokaktaki adama küfreden suçludur; ama Atatürk"e küfreden suçsuzdur!

* * *

Erbakanlar, mezarcılar, dicleler holding solcuları, numaracı cumhuriyetçi liboşlar şeriatçı, kürt ırkçıları

hepsi de haklılar!

Onların ayaklarının altına halıları kim döşedi?
1950"den beri bu ülkeyi yönetenler değil mi?


Alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Atatürk'ün Suçları Saymakla Bitmez

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Atatürk'ün Suçları Saymakla Bitmez




Ahmet Taner kışlalı'nın 2 mart 1994 tarihinde cumhuriyet gazetesinde yer alan yazısı ince noktalara değindiği için birçokları tarafından kötülenir

EVET, ATATÜRK SUÇLUDUR!

Biz, asıl suçluyu bir kenara bırakıp suçsuzlarla uğraşıyoruz!
Evet Bugünkü ortamın tek suçlusu Atatürk'tür!

Eğer bugün 60 milyon insanımız, Batı Trakya'daki Türkün durumunda değilse, bunun suçlusu odur!

Eğer 1923'te, kişi başına düşen ulusal geliri 70 dolar olan bir toplum, şimdi 2700 dolara ulaşmışsa; bunun suçlusu odur!

Eğer 1929 - 39 yılları arasında, bütün dünyada sanayi üretimi yüzde 19 artarken, Türkiye'de yüzde 96 artmışsa; bunun suçlusu odur!

Eğer Türk işçisi, Batı'daki gibi, çocuk yaşta yeraltında günde 14 - 16 saat çalıştığı dönemler yaşamamışsa; bir oy hakkı için bile, Fransız işçisi gibi, 59 yıl kanlı bir savaşım vermek zorunda kalmamışsa; bunun suçlusu odur!

Eğer Türk kadını; yasal olarak erkeğine eşitse; "köle" değilse, seçme ve seçilme hakkını, Fransız kadınından bile önce elde etmişse; kadınlar bugün Türkiye'de vali, bakan, başbakan bile olabiliyorsa; bunun suçlusu odur!

Eğer 1923'te Darülfünun'daki öğrenci sayısı 2100 olan bir Türkiye'de, bugün yüzbinlerce genç üniversitelerde okuyorsa; bunun suçlusu odur!

Eğer açık havadaki klasik müzik konserlerini onbinlerce genç izliyorsa; bunun suçlusu odur!

Eğer şeyhülislamlar "fetva" verip Kuran'ın Türkçe basımını engelliyorsa; ezanlar düşman bayraklarının gölgesinde okunmuyorasa; bunun suçlusu odur!

Eğer bugün, Köy Enstitülü binlerce köylü çocuğu,kültür yaşamımıza damgalarını vurabiliyorsa; bunun suçlusu odur!

Eğer 1923'lerde Ortaçağ karanlığında yaşayan bir toplum, bugün 21 yüzyılın aydınlığında bir ölçüde yaşayabilmişse; bunun suçlusu elbette ki odur!

* * *

Atatürk'ün suçları saymakla bitmez

Bir zamanlar kralların, şahların, cumhurbaşkanlarının, başbakanların Ankara'yı ziyaret için kuyruk olmalarının sorumluluğu da Atatürk'e aittir Baskı rejimlerinden kaçan yüzbinlerce Batılı bilim adamının bir zamanlar Kemalist Türkiye'yi seçmesinin sorumluluğu da

Faşit Mussolini'nin bile Türkiye'yi "Avrupalı" saymasının günahı da

Ama suçlunun suçlarının iyi anlaşılabilmesi için, suçsuzların suçsuzluklarının da unutulmaması gerekir

Sokaktaki adamın bile "miras hakkı"na dokunulmaz iken Atatürk'ün vasiyetini çiğneyerek, Türk Dil ve Tarih Kurumlarını devletleştiren, Atatürk'ün miras gelirlerini, devletin aldığı memurlara dağıtan "beş general" suçsuzdur!

"Ben Atatürkçüyüm ve laikim" diyerek, din derslerinin zorunlu olması hükmünü anayasaya koydurtan, Alevi'nin, Hristiyan'ın, Yahudi'nin, "Sünni inancı"nı öğrenmesini zorunlu hale getiren, Marmaris'teki emekli adam suçsuzdur!

Köy Enstitülerini kapatırken imam-hatip liseleri açanlar Laik liselerde eğitim görenlerin sayısı son 20 yılda 3 kat artarken, imam-hatip okullarını bitirenlerin sayısının 14 kat artmasını sağlayanlar Menderes'ten, Demirel'e, Özal'dan Yılmaz'a, tüm "Atatürkçü laik" başbakanlar suçsuzdur!

Milli Eğitim Bakanlığı'nı şeriat yanlılarının işgaline terk edenler Sağlık ve Tarım Bakanlıklarını şeriatçılara peşkeş çekenler İçişleri Bakanlığı'nın yapısını bozup valilerin, kaymakamların, emniyet müdürlerinin şeriatçı olması için kollarını sıvayanlar Hepsi, hepsi suçsuzdur!

Asıl suç, Harp Okulu'nu şeriatçılara açmamakta direnen Kemalistlerdir!

Sokaktaki adama küfreden suçludur; ama Atatürk'e küfreden suçsuzdur!

* * *

Erbakanlar, Mezarcılar, Dicleler Holding solcuları, numaracı cumhuriyetçi liboşlar Şeriatçı, Kürt ırkçıları

Hepsi de haklılar!

Onların ayaklarının altına halıları kim döşedi?

1950'den beri bu ülkeyi yönetenler değil mi?

Ahmet Taner KIŞLALI
Cumhuriyet, 2 Mart 1994




Toprağı Bol Osun,bu güzel insanı saygıyla anmadanda geçemiyeceğim


Ahmet Taner Kışlalı 21 Ekim 1999 günü saat 09:40'da Cumhuriyet gazetesine yazdığı son yazısını faksladıktan yaklaşık 19 dakika sonra evinden çıktı 06 GK 377 plakalı aracına yönelen Kışlalı arabasının üstüne silecek ile kaput arasına konulmuş poşete sarılı paketi alıp sol eliyle kapıyı açtığı sırada büyük bir patlama meydana geldi Sol kolu kopan Kışlalı site bekçisi Arif Emirhan Kılıç tarafından Bayındır Hastanesine götürüldü Saat 10:02'de kalp koroner atışı durmuş, nabzı hızlanmış ve bilinci kapanmış bir şekilde Tıp Fakültesi Hastanesine getirildi Operatör Dr Hasan Karakış tarafından yapılan muayene sonrası öldüğü tespit edildi, ölüm raporu yine Hasan Karakış tarafından hazırlandı ve Dr Ersin Kaya tarafından basın açıklamasıyla bildirildi Mezarı Ankara'nın Ulus semtinde bulunan Devlet Kabristanı'ndadır
Ölümünden sonra 1999 Sertel Demokrasi Ödülü'ne layık görülmüştür

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.