Prof. Dr. Sinsi
|
Bakara Suresinin Meali - Bakara Suresi Türkçe Meali
61 Ve bir vakit: "Ey Musa, biz tek çeşit yemeğe asla katlanamayacağız, artık bizim için rabbine dua et, bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, kabağından, sarımsağından, mercimeğinden, soğanından çıkarsın " dediniz (O da): "O üstün olanı daha aşağı olanla değişmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya inin, o vakit size istediğiniz olacaktır " dedi Üzerlerine de zillet ve meskenet damgası basıldı ve sonunda Allah'tan bir gazaba uğradılar Evet öyle oldu, çünkü Allah'ın ayetlerini inkar ediyorlar ve haksız olarak peygamberleri öldürüyorlardı Evet öyle oldu, çünkü isyana daldılar ve aşırı gidiyorlardı
62 Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve Sabiiler; bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve iyi bir amel işlerse, elbette bunların Rableri yanında mükafatları vardır Bunlara bir korku yoktur ve bunlar mahzun da olmayacaklardır
63 Bir vakit de sizden söz almıştık ve Tur'u üstünüze kaldırıp demiştik ki: "Verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın ve içindekilerden gafil olmayın ki, günahtan sakınmış olasınız "
64 Sonra onun arkasından yine yüz çevirdiniz Eğer üzerinizde Allah'ın lütuf ve rahmeti olmasaydı her halde zarara uğrayanlardan olurdunuz
65 İçinizden cumartesi istirahat günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz Biz onlara: "Sefil maymunlar olun!" dedik
66 Ve bu cezayı önündekilere ve sonrakilere bir ibret dersi ve korunacaklara da bir öğüt ve nasihat yaptık
67 Bir vakit de Musa, kavmine demişti ki: "Allah size bir sığır boğazlamanızı emrediyor " Onlar da: "Ay! Bizimle eğlenip alay mı ediyorsun?" dediler O da: "O gibi cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım " dedi
68 Onlar: "Bizim için Rabbine dua et onun ne olduğunu bize açıklasın " dediler O da: "Rabbim şöyle buyuruyor: "Bir sığır ki ne yaşlı, ne de genç, ikisi ortası bir dinç Haydi emrolunduğunuz işi yapın!" dedi
69 Onlar: "Bizim için Rabbine dua et rengini bize açıklasın" dediler O da: "Rabbim şöyle buyuruyor: Rengi bakanlara sürur veren sapsarı bir sığır " dedi
70 Onlar: "Bizim için Rabbine dua et, onu bize iyice açıklasın; çünkü o sığır bize karışık geldi Bununla beraber Allah dilerse elbette onu buluruz " dediler
71 O da: "Rabbim şöyle buyuruyor: O, ne koşulup toprağı süren, ne de ekin sulayan, salma gezen ve hiç alacası olmayan bir sığırdır " dedi Onlar da: "İşte tam şimdi gerçeği ortaya koydun " dediler Bunun üzerine o sığırı (bulup) boğazladılar Neredeyse yapmayacaklardı
72 Ve o vakit birini öldürmüştünüz de, katili hakkında birbirinizle atışmış, üstünüzden atmıştınız Halbuki Allah gizlemiş olduğunuzu açığa çıkaracaktı
73 Onun için dedik ki: "O sığırın bir parçasıyla öldürülen kişiye vurun " İşte böyle, Allah ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir, taki aklınızı başınıza alasınız
74 Sonra bunun arkasından kalpleriniz katılaştı Şimdi onlar taşlar gibi, hatta daha duygusuz; çünkü taşların öylesi var ki içinden nehirler kaynıyor, öylesi var ki çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor ve öylesi de var ki Allah korkusundan yerlerde yuvarlanıyor Sizlerin neler yaptığından Allah gafil değildir
75 Şimdi bunların size iman edeceklerini ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir zümre vardır ki, Allah'ın kelamını dinlerlerdi de akılları aldıktan sonra onu bile bile tahrif ederlerdi
76 İman edenlere rasladıklarında: "İnandık" derler Birbirleriyle başbaşa kaldıklarında da: "Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi tutup Allah'ın size açıkladığı hakikatı onlara söylüyorsunuz? Aklınız yok mu be!" derler
77 Peki bilmezler mi ki, onlar neyi sır olarak saklar ve neyi açıkça ilan ederlerse Allah hepsini bilir?
78 Bunların bir de okuyup yazma bilmeyen kısmı vardır ki, kitabı, kitabeti bilmezler, ancak bir takım kuruntu yığını hayaller kurar ve sadece zan ardında dolaşırlar
79 Artık o kimselerin vay haline ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz para almak için: "Bu Allah tarafındandır " derler Artık vay o ellerinin yazdıkları yüzünden onlara! Vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara!
80 Bir de dediler ki: "Bize sayılı bir kaç günden başka asla ateş dokunmaz " Siz de: "Allah'tan bir teminat mı aldınız? Böyle ise Allah kesinlikle sözünden caymaz, yoksa Allah'a karşı bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?"
81 Evet kim bir kötülük yapmış da günahı kendisini her taraftan kuşatmış ise, işte öyleleri ateş ehli ve orada süresiz kalacaklardır
82 İman edip iyi ameller işleyenler, işte öyleleri de cennet ehli ve orada süresiz kalacaklardır
83 Ve bir vakit İsrailoğullarından şöyle söz almıştık: "Allah'tan başkasına tapmayacaksınız, ana-babaya, yakınlığı olanlara, öksüzlere ve biçarelere de iyilik yapacaksınız İnsanlara güzel söz söyleyin, namazı kılın, zekatı verin " Sonra pek azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hala da dönüyorsunuz!
84 Yine bir vakit kesin sözünüzü almıştık: "Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayacaksınız " Sonra siz bunu ikrar da ettiniz ve ikrarınıza şahit de oldunuz
85 Sonra sizler yine şöyle kimselersiniz ki kendi kendinizi öldürüyorsunuz ve içinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz, aleyhlerinde günah ve düşmanlıkla birleşip yardımlaşıyorsunuz Şayet size esir olarak gelirlerse fidyeleşmeye kalkışıyorsunuz Oysa çıkarılmaları size haram kılınmıştı Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Şu halde içinizde böyle yapanlar sonuçta dünya hayatında rüsvaylıktan başka ne kazanırlar? Kıyamet günü de en şiddetli azaba kakılırlar Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir
86 Bunlar, ahireti dünya hayatına satmış kimselerdir Onun için bunlardan azap hafifletilmez ve kendilerine bir yardım da yapılmaz
87 Andolsun ki, Musa'ya o kitabı verdik, arkasından bir takım peygamberler de gönderdik Hele Meryem oğlu İsa'ya deliller verdik ve O'nu Cebrail ile de destekledik Demek ki, size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle bir peygamber geldikçe her defasında kafa mı tutacaksınız? Kibrinize dokunduğu için kimine yalan diyecek, kimini de öldürecek misiniz?
88 "Bizim kalplerimiz kılıflıdır" dediler Öyle değil! Allah onları kafirlikleri sebebiyle lanetledi; onun için çok az imana gelirler
89 Yanlarındakini (Tevrat'ı) tasdik etmek üzere onlara Allah tarafından bir kitap (Kur'an) gelince; önceden inkar edenlere karşı yardım isteyip dururlarken o tanıdıkları kendilerine gelince tuttular onu inkar ettiler Artık Allah'ın laneti kafirlerin boynuna olsun!
90 Ne kadar çirkindir o (karşılığında) kendilerini sattıkları şey ki; Allah'ın kullarından dilediğine kendi lütfundan vahiy indirmesini çekemeyerek, Allah ne indirdiyse hepsini inkar ettiler Bu yüzden de gazap üstüne gazaba uğradılar Ve o kafirler için aşağılayan bir azap vardır
91 Onlara: "Allah ne indirdiyse iman edin!" denildiği zaman: "Biz kendimize indirilene iman ederiz " derler de ötekini inkar ederler Oysa yanlarındakini (Tevrat'ı) doğrulayacak odur De ki: "Madem inanıyordunuz ne diye Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?"
92 Andolsun ki, Musa size apaçık delillerle gelmişti de arkasından tuttunuz danaya taptınız Siz işte o zalimlersiniz
93 Bir vakit: "Size verdiğimiz Kitab'a sımsıkı sarılın ve O'nu dinleyin" diye Tur'u tepenize kaldırıp sizden söz aldık "Duyduk, isyan ettik " dediler ve inkarları yüzünden dana sevgisi iliklerine kadar işledi De ki: "Eğer sizler inanmış kimseler iseniz inancınız size ne kötü şeyler emrediyor!
94 De ki: "Allah yanında ahiret evi (Cennet) başkalarının değil de sadece sizin ise, eğer bu davanızda da doğru iseniz haydi ölümü canınıza minnet bilin!"
95 Fakat ellerinden çıkan işleri yüzünden onu hiç bir zaman temenni edemezler Allah o zalimleri bilir
96 Onları, insanların hayata en düşkünü hatta müşriklerden bile daha düşkünü bulacaksınız Onlardan her biri, bin sene yaşamayı arzu eder Halbuki, ömürlü olmak kendisini azaptan uzaklaştıracak değildir Allah, onların neler yaptıklarını görüyor
97 Söyle: "Her kim Cebrail'e düşman ise kendisinden öncekileri doğrulayan ve müminlere bir hidayet ve müjde olan Kur'an'ı senin kalbine Allah'ın izniyle o indirdi
98 Her kim Allah'a, Allah'ın meleklerine, Peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikail'e düşman olursa, bilsin ki, Allah kafirlerin düşmanıdır
99 Andolsun ki, sana çok açık ayetler; Parlak mucizeler indirdik Öyle ki iman sahasından uzaklaşmış fasıklardan başkası onları inkar etmez
100 O fasıklar, hem bunları tanımayacaklar, hem de ne zaman bir antlaşma yapsalar her defasında mutlaka içlerinden bir zümre onu bozup atıverecek öyle mi? Hatta az bir zümre değil, onların çoğu antlaşma tanımaz imansızlardır
101 Onlara Allah tarafından yanlarındaki kitabı doğrulayıcı bir peygamber gelince, daha önce kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki gerçeği bilmiyorlarmış gibi Allah'ın kitabını arkalarına attılar
102 Tuttular Süleyman'ın mülküne dair şeytanlarınuydurup izledikleri şeylerin ardına düştüler Oysa, Süleyman kafir olmadı, ama o şeytanlar kafir oldular; İnsanlara büyücülük ve Babil'de Harut, Marut adında iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı Halbuki o ikisi: "Biz ancak bir imtihan için gönderildik, sakın sihir yapıp kafir olma!" demedikçe bir kimseye büyü öğretmezlerdi İşte bunlardan karı-koca arasını ayıran şeyler öğreniyorlardı Fakat Allah'ın izni olmadıkça bununla kimseye zarar veremezlerdi Kendilerine zarar verecek ve faydası olmayacak bir şey öğreniyorlardı Andolsun ki, onu her kim satın alırsa, onun ahirette bir nasibi olmadığını da çok iyi biliyorlardı Keşke kendilerini ne kötü şey karşılığında sattıklarını bilselerdi!
103 Evet! İman edip de (büyü gibi günahlardan) sakınmış olsalardı, elbette Allah tarafından verilecek bir mükafat çok hayırlı olacaktı; bunu bir bilselerdi!
104 Ey iman edenler, "Raina =bizi gözet" demeyin, "Unzurna =bize bak" deyin ve duyun ki, kafirler için pek elem veren bir azap vardır
105 Ne kitap ehlinden, ne de müşriklerden olan kafirler size Rabbinizden bir hayır indirilmesini ister Allah ise rahmetini dilediğine bahşeder ve Allah çok büyük lütuf sahibidir
106 Biz bir ayetten her neyi yürürlükten kaldırır veya unutturursak, daha hayırlısını yahut benzerini getiririz Allah'ın her şeye gücü yettiğini bilmez misin?
107 Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü tamamen Allah'a aittir Size de Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır!
108 Yoksa siz peygamberinizi, bundan önce Musa'ya sorulduğu gibi sorguya çekmek mi istiyorsunuz? Oysa her kim imanı inkarla değiştirirse artık düz yolun ortasında sapıtmış olur
109 Kitap ehlinden bir çoğu arzu etmektedir ki, hak kendilerine gün gibi aşikar olduktan sonra sırf nefsaniyetlerinden ve kıskançlıktan ötürü, sizi iman ettikten sonra çevirip kafir etsinler Şimdilik siz, Allah emrini verinceye kadar af ve hoşgörüyle davranın Şüphesiz ki, Allah her şeye gücü yetendir
110 Namazı doğru kılın, zekatı verin, kendiniz için her ne hayır yapıp gönderirseniz, Allah yanında onu bulursunuz Her zaman Allah bütün yaptıklarınızı görüyor!
111 Bir de "yahudiler veya hıristiyanlardan başkası asla cennete giremeyecek " Dediler Bu onların kendi kuruntularıdır De ki: "Eğer doğru iseniz, haydi kesin delilinizi getirin!"
112 Hayır! Kim samimi olarak yüzünü Allah'a tertemiz teslim ederse, işte onun Rabbi katında mükafatı vardır Onlara bir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır
113 Yahudiler: "hıristiyanların dayandığı bir şey yoktur " Derken, hıristiyanlar da: "yahudilerin dayandığı bir şey yoktur " dediler Oysa hepsi de Kitabı okuyorlar Bilmeyenler de tıpkı onların dedikleri gibi diyorlar Bu yüzden Allah ihtilaf ettikleri bu hususta kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir
114 Allah'ın mescitlerinde, Allah'ın isminin anılmasını engelleyen ve onların harap olmasına çalışan kimselerden daha zalim kim olabilir? Bunların oralara korka korka girmekten başka çareleri yoktur Bunlara dünyada zillet, ahirette de büyük bir azap vardır
115 Bununla beraber, doğu da Allah'ın batı da! Nerede yönelseniz, orada Allah'a durulacak yön vardır! Şüphe yok ki Allah'ın rahmeti geniştir ve O, her şeyi bilendir
116 Hem o zalimler: "Allah oğul edindi " dediler; Haşa O, bu gibi şeylerden münezzehtir Doğrusu göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nun emrine boyun eğmektedir
117 O, göklerin ve yerin örneksiz yaratıcısıdır Bir işi yapmayı isteyince ona yalnız "ol!" der, o da oluverir
118 İlmi olmayanlar da: "Ne olur Allah bizimle konuşsa, yahut bize bir mucize gelse!" dediler Bunlardan öncekiler de tıpkı bunların dedikleri gibi demişlerdi Kalpleri birbirine benzedi Cidden gerçekleri bilmek isteyen bir ümmet için Biz mucizeleri açık bir şekilde gösterdik
119 Şüphesiz ki, Biz seni hak (olan Kur'an) ile rahmetimizin müjdecisi ve azabımızın habercisi gönderdik Sen o cehennemliklerden sorumlu da değilsin
120 Sen onların milletlerine tabi olmadıkça yahudiler de hıristiyanlar da senden asla hoşnut olmazlar De ki: "Her halde yol Allah yoludur " Şanım hakkı için sana vahiyle gelen bu kadar bilgiden sonra, faraza onların arzularına uyacak olsan, Allah'tan sana ne bir dost, ne de bir yardımcı bulunur
121 Kendilerine kitap verdiğimiz liyakatlı kimseler onu, tilavetinin hakkını vererek okurlar İşte onlar ona iman ederler Kim de onu inkar ederse hüsrana uğrayanlar işte onlardır
122 Ey İsrailoğulları, sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi bir zamanlar alemlere üstün kılmış olduğumu hatırlayın
123 Ve öyle bir günden korkun ki, kimse başka birinin yerine bir şey ödeyemez, kimseden fidye kabul edilmez, ona şefaat fayda vermez ve hiç bir taraftan yardım da görmezler
124 Şunu da hatırlayın ki, bir vakit Rabbi, İbrahim'i bir takım kelimelerle imtihan etti O, onları tamamlayınca Rabbi: "Ben seni bütün insanlara önder yapacağım " buyurdu İbrahim: "Rabbim zürriyetimden de yap" dedi Rabbi ise: "Zalimler Benim ahdime nail olamaz " buyurdu
125 Ve o vakit Kabe'yi insanlar için dönüp varılacak sevap kazanma ve güvenilir bir yer kıldık Siz de İbrahim'in makamından kendinize bir namazgah edinin! Ve İbrahim ile İsmail'e şöyle emir verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rüku ve secdeye varanlar için tertemiz bulundurun "
126 Ve o vakit İbrahim: "Ya Rab, burasını güvenilir bir yer kıl ve halkından Allah'a ve ahiret gününe inananları çeşitli meyvelerle rızıklandır!" dedi Allah da: "İnkar edenleri de rızıklandırır, kısa bir zaman için hayattan nasip aldırırım Sonra onları cehennem azabına girmek zorunda bırakırım ki, o ne yaman bir inkılaptır!" buyurdu
127 Ve o zaman ki, İbrahim Beyt'in temellerini yükseltiyordu İsmail ile birlikte şöyle dua ettiler: "Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur Çünkü daima işiten, daima bilen Sensin ancak Sen!
128 Ey Rabbimiz, bizi yalnız senin için boyun eğen müslüman kıl! Soyumuzdan yalnız senin için boyun eğen müslüman bir ümmet vücuda getir! Bizlere yapacağımız ibadetleri göster ve tevbe ettikçe üzerimize rahmetinle bak! Tevbeleri çok kabul eden, çok merhamet eden Sensin ancak Sen!
129 Ey Rabbimiz! Onlara içlerinden öyle bir peygamber gönder ki, üzerlerine ayetlerini okusun, kendilerine Kitab'ı ve hikmeti öğretsin, içlerini ve dışlarını tertemiz yapsın! Çünkü güç ve kuvvet sahibi, tam hikmet sahibi Sensin ancak Sen!"
130 İbrahim'in milletinden, kendine kıyandan başka kim yüz çevirir? Gerçek şu ki, Biz onu dünyada seçkin birisi yaptık, ahirette de hiç şüphe yok ki o iyiler arasındadır
131 Rabbi ona: "Bana teslim ol!" emrini verince, o da: "Alemlerin Rabbine teslim oldum " dedi
132 Bu dini İbrahim kendi oğullarına vasiyet ettiği gibi Yakup da vasiyet etti ve: "Oğullarım, Allah sizin için o dini seçti, başka dinlerden sakının yalnız müslüman olarak can verin! dedi
133 Yoksa ölüm Yakub'a geldiği vakit siz de orada mıydınız O oğullarına: "Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?" dediği vakit onlar: "Senin Allah'ına, ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın Allah'ına, tek olan İlah'a ibadet ederiz, biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız " dediler
134 Onlar bir ümmetti gelip geçti Onlara kendi kazandıkları, size de kendi kazandığınız; siz onların yaptıklarından sorulacak değilsiniz
135 Bir de: "yahudi veya hıristiyan olunuz ki, hidayet bulasınız" dediler De ki: "Hayır, biz bir tek Allah'a inanan İbrahim'in dinindeyiz ki, o hiç bir zaman Allah'a ortak koşanlardan olmadı "
|