Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #1 |
Cloud
|
Tarihten İbretli Sayfalar...Çağdaşlaşma Yolunda 1930'lu yılların Türkiyesi'nin Urla gibi bir Ege şehrinde dahi açlıktan insanların öldüğünü Ortalama bir memurun aylık maaşının 50 lira olduğu bu dönemde, çağdaşlaşma yolunda(!) 75 000 lira gibi büyük paralar ödeyerek heykel yaptırdığımızı, (1) Talan Edilen Mirasımız Şanlı Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazinin mübarek anası Hayme Hatunun Domaniç'teki türbesini ulu hakan Abdülhamid Han'ın, ecdadına hürmetinin ifadesi olarak büyük bir itina ile tamir ettirip pencerelerini atlas perdelerle kaplattırdığını ve zeminini de Hereke dokuması muhteşem bir halı ile, döşettiğini Daha sonraları iş başına gelen Halk Partisi döneminde ise o muhteşem halının türbeden gasp edilerek, partinin İnegöl ilçe yöneticilerinin kapılarına paspas yapıldığını ve atlas perdelerinin de kaymakamlık binasında kullanıldığını (2) Ecdadımızın Silinmez İzleri 1976 yılında Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde, deniz suyunu tatlı suya çeviren bir tesisin açılışından sonra meslektaşları ile sohbete girişen dönemin Türkiye Büyükelçisi Necdet Özmen'in bir ara söze: "Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisidir" diye başlaması üzerine Fransız Büyükelçisinin hayretler içinde kalarak:"No Sör Bu Suudi Arabistan'ın ilk tuzdan arıtma tesisi değildir İlki Osmanlılar'ın 1800lü yılların sonunda yaptığıdır" diyerek ecdadımızın eşsiz mirasından habersiz yaşayan elçimizi mahcup ettiğini ,,(3)
__________________
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #2 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Batışın Remzi Yükseliş dönemimizin ruhunu yansıtan mütevazı Topkapı Sarayına karşılık, yıkılışımızı remzeden Varsay taklidi Dolmabahçe Sarayının Avrupa'dan borç alınan para ile, 9 ton altın ve 41 ton gümüş kullanılarak inşa edildiğini (4) Osmanlı Arması Merhum Necip Fazıl Kısakürek in 1954 lü yıllarda çıkardığı Büyük Doğu mecmuasının bir sayısının kapağında, Osmanlı arması işlemeli sanat eseri bir kumaş resmini yayınlayınca, "padişahlık propagandası yapmak " gibi saçma bir gerekçe ile derginin o sayısının toplatıldığını ve kendisinin de suçlanarak mahkemeye sevkedildiğini Necip Fazıl'ın mahkemede kendisini suçlayan savcıya gayet ibretli bir şekilde: İçinde adalet işlerine bakılan bu binanın tepesinde aynı Osmanlı arması var Siz de mi padişahlık propagandası yapıyorsunuz?" diye haykırdığını (5) Amerikan Yardımı (!) Truman doktrini çerçevesinde Amerika Birleşik Devletleri'nden aldığımız 69 milyon dolar askeri yardım ile elde edilen askeri techizatın bakımı için ABD'ye her yıl 400 milyon dolarlık bakım ve ithalat parası harcaması yaparak ne kadar karlı bir anlaşma (!) yaptığımızı (6) Hayal Müessesesi Teb'asını "Emanetullah" olarak gören Osmanlı Devleti'nde, akıl hastalarına bimarhanelerde son derece şefkatle muamele edilip ceviz karyolalarda, ipekli çamaşır ve çarşaflarda yatırılıp musiki ile tedavi edildiğini Aynı dönemde Avrupa'da ise, akıl hastalarının ruhuna şeytan girmiş denilerek diri diri yakıldığını (7/a) İstanbul'daki bimarhaneleri giren Mongeri Pere'nin: "Burası Avrupa'nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesidir dediğini ve Osmanlı'nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metodunun ABD'de ancak 1956 yılında uygulamaya geçebildiğini (7/b) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #3 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Ağaca Asılan Zekat Parası Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslümanın günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadığını Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu'ndaki bir ağaca asıp, üzerine de: "Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al" diye yazdığını Ve bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığını (8) İçi Yivli Toplar ve Ecdadımızın Sızlayan Kemikleri Yavuz Sultan Selim Han'ın Ridaniye Savaşı'nda, ileri görüşlü babası Sultan II Bayezid' ın icadı olan "içi yivli topları kullanarak büyük başarılar elde ettiğini Bugün ise bizlerin hala II Bayezid'in bu büyük icadını tarih kitaplarımızda: "Yivli top 1868 de Almanlar tarafından icad edildi" diye okutma gafletini göstererek ecdadımızın kemiklerini sızlattığımızı (9) Tanzimat Dönemi Ordusu II Mahmut döneminde Osmanlı ordusunun modernleştirilmesi için danışmanlıkta bulunan Alman komutanı Helmuth von Moltke'nin Tanzimat dönemi ordusunun halini "Bu ordu: kaputları Rus, talimatnameleri Fransız, tüfekleri Belçika, sarıkları Türk, eğerleri Macar, kılıçları İngiliz ve öğretmenleri her milletten, Avrupa sisteminde bir ordudur" diyerek tarif ettiğini (10) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #4 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Ziya Gökalp'in Ölümü Türkçülük fikrinin ünlü simalarından biri olan Ziya Gökalp'in hayatının son anlarında Fransız hastanesinde yatarken ebedi aleme intikal etmeden bir gece önce, mukaddesata galiz küfürler ederek başını duvarlara vura vura öldüğünü, Cesedinin de hastane morgunda Hıristiyan geleneklerine göre muamele yapılarak kaldırıldığını (11) Sözünün Eri Olmak Mehmet Akif Ersoy'un sözünün eri bir insan olduğunu ve söz verdiği şeyi yerine getirmek için ölümden başka hiçbir şeyin onu engellemediğini İstanbul Vaniköy'de oturan bir ahbabı ile öyleden bir saat önce buluşmak için sözleştiklerinde, o gün yağmurlu, fırtınalı bir gün olup her tarafı sel bastığı halde Mehmet Akif' in binbir zorlukla sırılsıklam vaziyette söz verdiği yere vaktinde geldiğini, fakat arkadaşının gelmemesi üzerine çekip gittiğini Ertesi gün özür dilemek için gelen arkadaşını dinlemeyip: "Bir söz ya ölüm veya ona yakın bir felaketle yerine getirilmezse mazur görülebilir" diyerek tam altı ay o arkadaşıyla konuşmadığını (12) Türkiye'de Türk Müziği Yasağı Tek parti iktidarı döneminde,devletin açmış olduğu müzik okullarının bir tanesinde,öğrencilerden bazılarının ders arasında kendi öz müziği olan Türk müziği çalmaya teşebbüs ettikleri için yabancı uzman Herr Zuckmayer tarafından okuldan atıldıklarını(13) Senfoni Zulmü 1930lu yılların birinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının,Anadoluyu tenviretmek için çıktığı turnenin Sivas durağında,bir konser verdikten sonra gazetecinin birinin konseri izleyen bir vatandaşa: Konseri nasıl buldunuz? diye sorması üzerine zavallı adamcağızın, sağına soluna ürkekçe bir göz attıktan sonra gazetecinin kulağına: Valla beyefendi,Sivas,Sivas olalı,Timurdan beri böyle zulüm görmedi! diye cevap verdiğini(14) Medine Muhafızı Osmanlı'nın edeple taçlaşmış iman anlayışının gereği olan Hazreti Peygamberi'nin(SAV) şehrini bir valinin adının altına sokamayacağı saygı ve edebi ile, oraya göndereceği idareciyi `Vali " yerine "Medine Muhafızı " diye isimlendirme hassasiyetini gösterdiğini (15) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #5 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Haram Yemeyen Ordu Osmanlı ordusunun, İslam'ı tek bir bayrak altında toplamak gayesiyle Mısır seferine giderken Gebze yakınlarındaki bağlık- bahçelik bir arazide mola verdiğinde Yavuz Sultan - Selim'in bütün askerlerin heybelerini arattığını ve hiçbirinde meyve cinsinden birşey çıkmaması üzerine ellerini Ulu Dergah kaldırıp : "Allahım, sonsuz şükürler olsun Bana haram yemeyen bir ordu lutfettin Eğer askerimin içinde tek bir kişi sahibinden izinsiz bir meyve yeseydi ve ben bunu haber alsaydım Mısır seferinden vazgeçerdim'' diyerek Rabbine sonsuz hamd ü senalarda bulunduğunu (16) Ecdadımız Yüz Akımız Altı asır gibi uzun bir süre üç kıtada hükmünü yürüten ecdadımızın medeniyet mirasını inceleyip araştırmadan içte ve dıştaki bazı gafil ve hainlerin ona, "emperyalist" yaftasını yapıştırarak mahkum etmeye çalışmalarına mukabil, Macaristan İlimler Akademisi tarafından ortaya çıkartılıp yayınlanan bir belgede belirtildiğine göre, Osmanlı Devleti'nin Macaristan'da hakim olduğu devirlerde, Macar halkından yılda 7 milyon akçe 21 milyon vergi toplayıp, buna karşılık aynı yıl Macaristan'a 21milyon akçe yatırım yaptığını (17) Bir Savaşın Bedeli 1991 yılında meydana gelen Körfez Savaşı'nın bir günlük maliyeti ile 3 milyon çocuğun 2, 7 yıllık süt ihtiyacının karşılanabildiğini Bu savaşın otuz günlük savaş gideri ile 50 milyon insanın 4 yıllık ekmek ihtiyacının giderilebildiğini 1 adet Stealth avcı uçağının bedeli ile 13 milyon kitap alına bildiğini Ve 1 adet Patroit füzesi ile 74 milyon adet fidan dikildiğini (18) Serdengeçti'nin Ayasofya Müdafaası Yazmış olduğu"Ayasofya" isimli şiiri yüzünden tutuklanarak Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Osman Yüksel Serdengeçti' nin kendini müdafaa ederken: "Müddei umumi (savcı) tepeden verilen emirlere göre hareket ediyor Ayasofya`nın tekrar cami haline yetirilmesinde benim ne gibi hususi maksadım ve menfaatim olabilir? Ayasofya'yı kiraya mı vereceğim, yoksa imamı mı olacağım? Beni bu yazıdan dolayı Türk savcıları değil, Yunan savcıları itham etsin Böyle bir yazıyı yazdığımdan dolayı kendimi müdafaa etmekten utanıyorum " diye hayıflanarak cevap verdiğini (19) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #6 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Yavuz'un izinden Gidenler 1967 Mısır- İsrail savaşında, Mısır askerlerinin, düşmanlarını beklerken İsrail ordusunun bir anda Süveyş'in öbür yakasını geçerek dünyayı şaşırtığını Mose Dayan'ın bu muazzam başarıyı daha sonra bir basın toplantısında : "İsrail in bu başarılı stratejisi, Yavuz Sultan Selim in yıllar önce Mısır'ı fethederken uyguladığı harp planının bir kopyasıdır" diye açıklayıp gafletimizi yüzümüze vurduğunu(20) Hilafetin Gücü 31 Mart hadisesinin tertipçileri arasında bulunan şair ve filozof Rıza Tevfik'in bu meş'um hadisenin ardında İngiliz parmağı olduğunu itiraf edip, ihtilal hadisesinden sonra İngiliz konsolosluğuna gittiğinde çok soğuk bir şekilde karşılandığını ve o zaman bunun sebebini anlayamayan Rıza Tevfik'in çok sonraları Londra'ya uğrayıp bunun sebebini o dönemin İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi Lord Nikılsın'a sorduğunda bu İngilizin çok ibretli bir şekilde"Rıza Tevfik Bey, Biz bilhassa Hindistan'da İslam ülkelerini idaremiz altına alabilmek için milyarlarca altın harcadık ama başarılı olamadık Halbuki Sultan Abdülhamid, her yıl bir 'Selam- ı Şahane', bir de 'Hafız Osman hattı Kur'an- ı Kerim' gönderiyor ve bütün İslam ümmetini, hududsuz bir hürmet duygusu içinde emrinde tutuyor Biz bu ihtilalle siz jön Türkler'den hilafet kuvvetinin ortadan kaldırılmasını bekledik ve aldandık İşte bundan dolayı siz soğuk karşılandınız?" cevabını verdiğini (21) IIAbdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü Batılı emperyalist güçlerin, Ermenileri piyon olarak kullanıp kışkırtarak Anadolu'da karışıklıklar çıkardığı günlerde, İngiliz Büyükelçisi'nin Sultan Abdülhamid'e gelip, küstahça: "Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz?" diye sorma cüretini göstermesi üzerine, Ulu Hakan'ın keskin bakışlarını elçinin üzerine dikerek: "Filan gün, filan saatte Karadeniz'in filan noktasına yaklaşıp, karaya Ermenileri Türklere karşı silahlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve komitacılara teslim eden İngiliz gemisinde, Türk başına kaç silah bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz " cevabını verdiğiniSultan Abdülhamid'in bu muazzam istihbarat gücü karşısında İngiliz elçisinin dehşete kapılarak aptallaştığını (22) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #7 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Ayyıldızlı Şapka Şapka inkılabından sonra Ankara Valisi Yahya Galip Bey'in İsmet İnönü'ye gelerek: Şapkanın ortasına bir ay- yıldız koyalım ki, diğer milletlerden farkımız belli olur demesi üzerine İnönü'nün: Canım biz bu inkılapları farkımız olmasın diye yapıyoruz Sen ne teklif ediyorsun! diye çıkıştığını(23) Milli Kıyafet Bundan kırk yıl önce İngiltere'den "Dünya Kıyafetleri Sergisi" için Türk milli kıyafeti örneği istenildiğinde, fötr şapkalı, kravatlı ve ütülü pantolonlu bir kalem efendisi fotoğrafı gönderildiğini (24) İlmin Değeri Son devrin kıymetli alimlerinden Hüsrev Efendi'nin, ders okuturken üzerinde hasıl olan durgunluğun sebebini soran öğrencilerine : Buraya geleceğim sırada yatağında dehşetler içinde yatmakta olan kızım vefat etti Onun cenazesi, defin işi vardı ortada Dersinizi ihmal ederim diye Allah'dan korktum Bu durumda yine geldim Onun için üzerimde durgunluk var, hemen gidip onun defni ile meşgul olacağım Kusura bakmayın o yüzden biraz cansız konuştum" diyerek ilim öğretmenin ehemmiyetini nefsinde yaşayarak gösterdiğini(25) Milli Temeller Üzerine Yükselme Nihat Sami Banarlı'nın Amerikalı Profesör Rufi ile sohbet ederken söz batılılaşmadan açılınca Profesör Rufi'nin: "Siz tarihte defalarca başarı kazanmış bir milletsiniz Bize veya başkalarına imrenmek neyinize? Biz yeni bir millet olduğumuz için, tarihte muvaffak olmuş milletlerin sırlarını araştırır, bulduğumuz ve uygun gördüğümüzü asrımıza tatbik ederiz Sizden de aldığımız kıymetler vardır Eğer ilerlemek istiyorsanız, muvaffak olduğunuz asırlarda hangi meziyetlerinizle hangi usul ve teşkilatınızla kazandınız? Bunları araştırınız bulduklarınızı modernize ediniz, Kendi milli ve denenmiş temelleriniz üzerinde yükseliniz" diyerek bizi utandırdığını (26) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #8 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Velkanlı Hoca Mehmed Efendi Muş halkının çok sevip saydığı Velkanlı Hoca Mehmed Efendi , nin 'Evinde Kur'an okutuyor" diye şikayet edildiğinde, dönemin Muş valisi tarafından,sırtına bir jandarma bindirilip sakalından da başka bir jandarma tarafından çektirilerek Muş çarşısında dolaştırıldığını (27) "Sıfır Neye Derler?" Daha sonraları Milli Eğitim Bakanı olacak olan zamanın Maarif Müfettişi Hasan Ali Yücel ile Mustafa Kemal arasında bir gece Kayseri'de sofra sohbeti başlayınca Mustafa Kemal'in Hasan Ali Yücel'e:"Bugün lisede sizin mantık kitabınızı karıştırırken,Matematikte Usul' diye bir bahis gördüm Demek siz riyaziyeden de anlıyorsunuz" diye sorunca Hasan Ali Yücelin Biraz paşam" diye cevap verdiğiniBunun üzerine Mustafa Kemal'in: "Peki söyleyin sıfır neye derler?" diye ikinci bir soru sorması üzerine Hasan Ali Yücel'in gayet mütevazı bir şekilde: "Huzurunuzda bana derler paşam!"cevabını verdiğini (28) Bez Parçası İskilipli Atıf Hoca'nın İstiklal Mahkemesi'nde yargılanırken savcının, dini kıyafetlerden bez parçası" diye bahsetmesi üzerine Atıf Hoca'nın hiddetli bir şekilde duvarda asılı olan bayrağı gösterip : İşte o da bez, hadi indirip yırtsana" diye haykırdığını (29) Hakkı Tesbit Ahmet bin Hanbel Hazretleri'ne: Tehdit altındasın, kalbinle imanında sabit kalarak yalnız dilinle istediklerini söylesen olmaz mı ? " dediklerinde, Büyük İmam'ın: Olmaz Alimler hakkı söylemekten kaçarsa, cahiler ne yapar? Böyle olursa hakkı tesbit nasıl olur? "cevabını vererek gerçek alimin nasıl olması gerektiğini gösterdiğini (30) Akif i Büyük Yapan Meziyet Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, İstiklal Marşı müsabakasındaki birinciliğinden dolayı kendisine zorla verilen 500 lirayı, fakr u zaruret içinde olmasına rağmen, fakir kadın ve çocuklara bir maişet temin etmek üzere kurulmuş olan "Darü'i Mesa i "ye bağışladığını Halbuki İstiklal Marşı kabul edildiğinde, Mehmet Akif'in cebinde , Zonguldak milletvekili Hayri Bey'den borç aldığı iki lirasının olduğunu ve milli marş için 500 lira teklif edildiği günler de 140 lira ile Ankara'da bir çiftlik alınabildiğini Paltosu dahi olmadığı için kışın bile ceketle dolaşan bu idealist şairin, çok soğuk günlerde ise, arkadaşı Baytar Şefik (Kolaylı)'dan muşambasını ödünç olarak giydiğini Baytar Şefik'in bir gün : Akif Bey, hiç olmazsa kendine bir palto alsaydın" demesi üzerine, ona darılıp iki ay konuşmadığını Burdur Meb'us'u olarak I Millet Meclisi'ne seçildiğinde ailesine: "Biz bu maaşı hak etmiyoruz ya Ama, pek hak etmiyoruz da denemez Elimizden geldiği kadar nihai zafer için çalışıyoruz " dediğini (31) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #9 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...İttihatçıların Akılsızlığı Sultan II Abdülhamid'in dahice bir politika güderek, her hangi bir isyan çıkartmalarını önlemek için Arabistan'ın Hicaz ileri gelenlerini, Şura- yı Devlet üyesi olarak İstanbul'da tuttuğunu Bunlardan Şerif Hüseyin'in, Mekke'ye emir olmak isteğini defaatla reddetmesine karşılık Ulu Hakan'ın tahttan indirilmesiyle birlikte İttihat ve Terakki yönetiminin, Şerif Hüseyin'in bu isteğini yerine getirerek onu emir olarak tayin ettiğini ve hemen ardından da Şerif'in Osmanlı'ya karsı isyan bayrağını açtığını Çok sonraları İngiliz Başvekil Lloyd George'un Avam Kamarası'nda: ""Şerif Hüseyin Mekke emiri olduktan sonra kendisi ile Arap milliyetçiliği ve isyan konusunda anlaştık Bu isyana karşı ayda 40 bin altın vermiştik" dediğini (32) Osmanoğullarının Dramı Son Halife ll Abdülmecid Han'ın, sürgün edildikten sonra diyar- ı gurbette vefat etmesi üzerine, kızı Dürrüşehvar Sultan'ın İstanbul' a gelerek Savanora yatında İsmet İnönü'yü ziyaret ettiğini ve kendisinden babasının vatan toprağına gömülmesini rica ettiğini Altı asır cihanı aydınlatan bir neslin son temsilcisinin bu vatan toprağına gömülme isteğinin ; halk tarafından mezarının bir ziyaret yerine dönüştürebileceği endişesiyle İsmet İnönü tarafından reddedildiğini ve Hindistan Hükümeti'nin araya girmesiyle Suudi Arabistan makamlarından izin alınarak Medine'deki Cennetü'l- Baki kabristanının içindeki Ali Aba'nın ayak ucuna defnedildiğini (33) Yahudilerden Müthiş İtiraf 1967 yılında Pariste düzenlenen dünya Yahudi Kongresi'nin zabıtları arasında bulunan bir belgedeki kayıtlara göre bir delegenin : "Evet bugün bağımsız bir devletimiz var ama mesut muyuz? Osmanlı'nın devrindeki gibi huzurlu muyuz? Samimiyetle ve hepinizin içinden geçenleri dile getirdiğime inanarak söylüyorum ki hayır! Bizim bu dünyada huzurlu ve emniyetli yaşamamız (" Osmanlı'yı yeniden kurmaya bağlıdır!") diyerek bir gerçeği itiraf ettiğini (34) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #10 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Japon İmparatoru ve AbdüIhamid Han Japon İmparatorunun Sultan Abdulhamid'den:İslam dininin bilhassa tefekkür, gaye, felsefe ve manevi terkibi üzerinde şahsen kendisine izahat vermek için japonca bilen yoksa tercihen İngilizce Fransızca ve Almancası kifayetli Osmanlı alimleri, istemesi üzerine Ulu Hakanın çaresizlik içinde, karşı tarafa menfi müsbet arası, zaman kazandıran dolaylı bir cevap verdiğini Abdülhamid Han'ın kalbinde yara olan bu hadise hakkın da, daha sonraları (sürgün yıllarında) Ali Fethi Bey'e: "Eğer ben, Japon İmparatorunun istediği kıymette din ve maneviyat şahsiyetleri bulabilseydim evvela kendi memleketimi kurtarırdım " dediğini(35) Paspas Sultanüş- şuara Necip Fazıl Kısakürekin yürekten bağlı olduğu Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretlerine: "Efendim! Ben kurtulacak mıyım?" diye sorması üzerine Arvasi Hazretleri'nin : "Bir gemi giderken, paspas da içinde gider Yeterki o geminin içinde ol Necip!'diye cevap verdiğini(36) Halkını Düşünen Gerçek Devlet Adamı Okkası 30 paraya satılan ekmeğin fiyatına 10 paralık bir zam yapmak isteyen fırıncıları huzuruna çağıran müşfik sultan Abdülhamid Han'ın onlara: Siz yine ekmeği 30 paraya satmaya devam edin Sattığınız her ekmek için istediğiniz 10 parayı ben vereceğim Çünkü bir memlekette ekmek fiyatına zam yapılırsa, bunu bütün zaruri ihtiyaçların pahalılaşması gibi bir hareket kovalar ki, halkımız bundan büyük ızdırap çeker" diyerek, halkını gerçek manada düşünen bir devlet adamlığı örneği sergilediğini (37) Yunus Nadi' nin Kulakları Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi'nin ortak olduğu bir şirketin, Müdafaa- i Milliye'ye çürük eğer ve koşum takımları satması üzerine Millet Meclisi'nde hakkında soruşturma açıldığını, fakat Yunus Nadi'nin birçok eşikleri öpmekle bin bela bu işten yakasını kurtarabildiğini Bu devleti dolandırma hadisesi üzerine Reis- i Cumhur Mustafa Kemal'in kendisini çağırarak: "Yunus Nadi Bey, hangi Yahudi şirketini tetkik etsek, kulakların o şirketin arkasında görünüyor Sen, Cumhuriyet gazetesini çıkaracak şahsiyet değilsin Yarından itibaren gazeteyi çıkarmayacaksın Aksi takdirde seni toprak altı ederim " dediğini(38) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #11 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Mazi ile Alakasını Kesenler Hamdullah Suphi Tanrıöver'in tek parti hükümetinin Maarif Vekilliği'ni yaptığı yıllarda, yabancı bir heyete Süleymaniye Camii'ni gezdirdikten sonra misafirlerin Kanuni Sultan Süleyman 'ın türbesini ziyaret etmek istediklerini Memleketteki bütün türbeler 30111925 tarih ve 677 sayılı kanunla kapatıldığı için, Hamdullah Suphi'nin bu yabancı misafirlere kaçamak cevaplar verdiğini, fakat sonunda: "Bir müddet mazi ile alakamızı kesmek istedik Onun için türbeleri kapattık" diyerek gerçeği açıklamak zorunda kaldığını Misafirlerin "Ciddi mi söylüyorsunuz?" diye hayretler içinde kalıp, ardından da oldukça ibretli bir şekilde: Tarihi olmayan milletler tarih huzurunda esatir ve efsane " , uydurarak kendilerini tatmin ederler Sizin ise büyük bir tarihiniz var Bu tarihi yapanların türbelerini nasıl kapatıyorsunuz?" diyerek Hamdullah Suphi'yi yerin dibine batırdıklarını (39) İlim Uğruna İbn- i Teymiye'nin(1263/1328), kitap okumaya başlamadan önce beline kadar uzayan örgülü saçlarını duvardaki bir çiviye asıp öyle kitap okumaya başladığını Uykusu gelip de başı önüne düştüğünde çiviye asılı saçlarının canını yakarak kendisinin uyumasına engel olduğunu Bu ilim aşıkının, böyle azimli çalışmaları neticesinde vefat ettiğinde ardında bin kadar muazzam eser bıraktığını(40) Picasso ve İslam İslam dininin pek çok hikmete mebni olarak resme cevaz vermemesi neticesinde, Osmanlı'da daha çok hat sanatı, tezhib gibi, bugün dünyanın nofigüratif dediği sanatların geliştiğini Avrupa ressamlarına bizim hat sanatı örneklerimiz gösterildiğinde, İspanyolların son büyük ressamı Pablo Picasso'nun(1881-1973): Varmayı düşündüğüm hedefe Müslümanlar beş yüz sene önce ulaşmış" diyerek hayranlığını ifade ettiğini (41) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #12 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Kitap Okumadan Geçen İki Gece Onuncu yüzyılın büyük alimlerinden Endülüslü İbn- i Rüşd ün ömrü boyunca kitap okumadan geçen sadece iki gecesinin' bulunduğunuBunlardan birinin evlendiği, diğerinin de babasının vefat ettiği gece olduğunu (42) Veli Sultan Yavuz Sultan Selim Han Gazi'nin, İslamiyet'i tek bir bayrak altında toplamak gayesi ile çıkmış olduğu Mısır seferi sırasında, daha önceleri Cengiz ve Timur'un geçemeyip yüz geri döndükleri korkunç Tih çölünü mucizevi bir şekilde onüç günde geçtiğini Bu geçiş esnasında askerinin önünde yaya vaziyette mütevazı bir şekilde iki büklüm olarak yürüyen Koca Yavuz"a vezirlerin: Hünkarım atınıza binseniz" demelerine karşılık, Büyük Sultan'ın gözyaşları içinde:Nasıl binerim Görmüyor musunuz? Resulullah Efendimiz (SAV) önümüzde bize yol gösteriyor" diyerek velayetinin ayan beyan ortaya çıktığını(43) Arnavut Yemini Osmanlı'dan itibaren asırlardır topraklarımız içinde kalmış olan Balkanlar ve Rumeli'nde yaşayan kendi soydaşlarımıza dini milli kültürümüz adına gözle görülür bir yardım eli uzatmamamıza rağmen "Muhteşem Osmanlı!" düşüncesinin gönüllerden silinmediğini Bugün Arnavutluk'ta "Türk" kelimesinin onlar için doğruluk, dürüstlük , yiğitlik, efendilik ve hakbilirlik manalarına geldiğini, Hatta o kadar ki, bazı Arnavutların kendi aralarında bile yemin ederken: "Doğru söylemiyorsam Türk olmayayım!"diyerek birbirlerini inandırmaya çalıştıklarını (44) |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #13 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...Mahluk Yunus Nadi'nin, Ankara'da Yeni Gün isminde bir gazete çıkartarak Anadolu'daki Milli Mücadele hareketine destek verip devamlı M Kemal'in lehinde yazılar yazdığını Daha sonraları ise aleyhte yazılar yazması üzerine bu çarpıklığın sebebini anlayamayan Dr Rıza Nur'un, işin hikmetini Mustafa Kemal'e sorması üzerine onun: "Haaa,o böyle bir mahluktur ki, aldığı yetmez Arada bir avucu kaşınır O vakit aleyhte yazar Fakat son zamanlarda çok kaşınıyor Matbuat idaresinin parası ve benim verdiklerim yetmiyor Vire istiyor Ne çare bunu böyle idare etmek lazım" dediğini (45) Bir Devrin İçyüzü Aziz ecdadımızın, öldükten sonra arkalarında bir sevap kapısı bırakmak düşüncesiyle binbir emekle yaptırdığı vakıf eserlerinin, bir dönemde sadece hava parası beşyüzbin lira yaparken yok pahasına , onsekiz liraya , Ermenilere kiraya verildiğini Yapılan devrimlerden sonra "şapka inkılabına aykırıdır" gerekçesiyle o güzelim sanat eseri mahiyetindeki ecdad mezar taşlarımızın "fesli- sarıklı" olan baş kısımlarının kırdırıldığını Koskoca İstanbul'da, namaz kıldırabilecek kadar dahi bilgiye sahip insan bulunamadığından bir dönemde Süleymaniye Camii'ne mahalle bekçisinin imam yapıldığını (46) Hak ve Batıl Fi Zilalil- Kur'an" tefsiri yazarı büyük alim Seyyid Kutub'a, idam edilmeden önce devrin başkanı Nasır'dan özür dilemesi istenildiğini ve bunu yaptığı takdirde bağışlanacağını söylediklerinde Seyyid Kutub'un tam bir dava adamına yaraşır şekilde : , Eğer bu idam kararı hak ise, ben bu hakka razı oluyorum Yok eğer batıl ise, ben batıldan özür dileyecek kadar alçalmadım" diye müthiş bir cevap verdiğini(47) Şaraplı İftar Yemeği Tarifi Tercüman gazetesinin genel yayın müdürlüğünü yapan solcu Oktay Verel'li günlerin birinde Ramazan vesilesi ile hazırlanan özel sayfanın "İftar Sofrası sütunundaki yemek tarifinde: 500 gram kuşbaşı et, yarım bardak şarap bir kaşık tereyağı vs " diye yazması üzerine o dönemin Büyük gazetesini çıkaran Mehmet Şevket Eygi'nin: 'Müslüman mahallesinde salyangoz mu satılıyor?" diyerek Tercüman gazetesini topa tutup, genel yayın müdürünü gazeteden ayrılmak zorunda bıraktırdığını ( 48) Yirmi Yüzlüler Viranelerin yascısı" milli şairimiz Mehmet Akif Ersoyun cemiyetteki bozuklukları görüp, insanlar arasındaki münasebetlerdeki riyakarlık ve sahte tavırlar karşısında dayanamayarak: Artık iki yüzlüleri sever oldum çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım " diyerek hayıflandığını(49) Oğlumdan Devlet Sorumludur 16 Nisan l992'de, polisin yaptığı bir operasyonda öldürülen Dev- Sol militanı Sinan Kukul'un babası Musa Kukul'un, gazetelere verdiği beyanatta: "Oğlum benim yanımdayken inanıyordu Namazını kılıyordu Onu devlete güvenip yatılı okula verdiğimde kaybettim Tavuk bile kesemeyen oğlum, nasıl bu yola düştü? Sormak istediğim devlet yatılı mekteplerinde okuyan bir çocuk nasıl oluyor da devlet aleyhinde yönlendirilebiliyor Sinan 'dan ben değil, devlet sorumludur" dediğini (50) BİLİYOR MUYDUNUZ? |
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar... |
07-03-2009 | #14 |
Cloud
|
Cevap : Tarihten İbretli Sayfalar...DİPNOTLAR 1- Kafkas, Mehmed; Geçmişi Bilmek, cilt 1, Nil Yay, İzmir/l993, s231 2- Apuhan, Recep Şükrü;Batı'nın Darağacında İsyan, Timaş, İst/1989 s50 3- Apuhan, Recep Şükrü; Ruhumda Darp İzi Var, Timaş İst?1990, s 41 4- Gerger,Mehmet Emin; Tanzimat'tan AET 'ye Türkiye, İnkılab Yay İst / 1989, s 42 5- Kısakürek, N Fazıl; Cinnet Mustatili, Büyük Doğu Yay, İst?1983, s281 6- Altan, Mehmed; Süperler ve Türkiye, İst?1986,sh 87 7/a- Göze, Ergun; Soruşturma, Türk Dünyası Araştırma Vakfı Yay, İst/1987 7/b- Öztuna,Yılmaz; Tarih Sohbetleri, Ötüken Yay, İst?1988, s 47 8- Altınoluk Dergisi, Şubat/1994, sayı: 96, s 7 9- Refik, ibrahim; Efsane Soluklar, Töv Yay,İzmir/1992, s49 10- Gerger, Mehmet Emin; Tanzimattan AE T 'ye Türkiye, İnkılap Yay İst/1989, s 94 11- Bozgeyik, Burhan; Meşhurların Son Anları, Türdav, İst/1993, sh 322 12- Düzdağ, Ertuğrul; M Akif Ersoy Hakkınaa Araştırmalar, MAM Yay İstanbul/1987 , s 326 13- Avcı, Nabi; Enformatik Cehalet, Rehber Yay, İst/1990, s 141 14- Yayın Dünyasına Anahtar dergisi, İst/1990, s 11 15- Ayverdi, Samiha; Küplüce'deki Köºk, Hülbe Yay, Ankara/1989,s28 16- Refik, İbrahim; Efsane Soluklar, TÖ V Yay, İzmir/1992, s 36 17- Bakiler,Yavuz Bülent; üsküp'ten Kosovaya, Polat Ofset matbaası, Ankara/ 1991, s44 18- Sur Dergisi, Nisan/1991, sayı: 181,s 9 19- Apuhan, Recep Şükrü; Batının Darağacında İsyan, Timaş, İst/1989, s 135 20- Bardakçı, İlhan;Tarihten Bugüne, Hülbe Yay, İst?1983 s 284 21- Kabaklı, Ahmet; Temellerin Duruşması, Türk Edebiyatı Vakfı Yay ist? 1993 sh 135-136 22- Kısakürek, N Fazıl; Ulu Hakan, Büyük Doğu Yay, İst?1988 s 244 23- Apuhan, Recep Şükrü; Ruhumda Darp İzi Var, Timaş İst?1990, s 41 24- Apuhan, Recep Şükrü; Batının Darağacında İsyan, Timaş, İst?1989 s 133 25- Şahin, Ahmed; İslam'ı Böyle Yaşadılar, Cihan Yay, İst/1991, s 11 26- Banarlı Nihat Sami; Tarih ve Tasavvuf Sohbetleri, Kubealtı Neşriyat İst / 1984, s 159 27- Apuhan, R Şükrü: Batı'nın Darağacında İsyan, Timaş, İst?1 989, s 44 28- Vakkasoğlu, Vehbi; Devrimlerin Deviremediği, Yeni Asya Yay, İstanbul/ 1993, s96 29- İsmail, Hekimoğlu; Derdimi Seviyorum, cilt 2, Timaş, İst?1988, s 16 30- Berk, Bekir; Doğu Olayları; Yeni Asya Yay, İst?1991, s137 31- Düzdağ, Ertuğrul; M Akif Hakkında Araştırmalar M Ü İlahiyat Fak Yay, İst?1987, s 228, 33- Aşiroğlu, Orhan Gazi; Son Halife Abdülmecid, Burak Yay, İst?1992, s 137-145 34- Özfatura, Necati; "Osmanlı", Yeşilay dergisi, Ekim/1992,s21 35- Okyar, Fethi; Üç Devirde Bir Adam, Tercüman Yay İst /1980, s103 36- Sur dergisi, Kasım/92, s 56 37- Banarlı, Nihat Sami; Tarih ve Tasavvuf Sohbetleri, Kubbealtı Neşriyat ,İst?1984,s 148 38- Aşiroğlu, Orhan Gazi; Basına Baskın, Burak Yay, İst?Tarihsiz, s 228 39- Baydar, Mustafa; Hamdullah Suphi ve Anıları,İst?1968, s 174 40- Refik, İbrahim;"Zaman Şuuru", Sızıntı, Mayıs/1990, s 153 ve Şamil İslam Ansiklopedisi, İst/1991 cilt:3, s 64 41- Mevlana Güldestesi, Konya Belediyesi Yay, Konya/1993 s 147 43- Refik, İbrahim; "Zaman şuuru", Sızıntı, Mayıs/1990, s 153 44- Bakiler, Yavuz Bülent; Üsküp'ten Kosova'ya, Polat Ofset matbaası, Ankara/ 1991, s 38 45- Aşiroğlu, Orhan Gazi; Basına Baskın, Burak Yay, İst?Tarihsiz, s 224 46- İsmail, Hekimoğlu; Derdimi Seviyorum,cilt 4, Timaş,İst?1993, s 256 47- Nezir, M; Çağdaş Müslüman Önderler, Seçkin Yay, İst?Tarihsiz, s49 48- Aşiroğlu, Orhan Gazi; Basına Baskın, Burak Yay, İst?1990, s 128 49- Kuntay, Mithat Cemal; Mehmet Akif, İst?1939, s 295 50- Karakalem dergisi, Haz-Tem/1992, s 4 |
|