Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bekiroğlu, gölgesi, hur, nazan, peygamber

Bir Peygamber Gölgesi Ben Hur - Nazan Bekiroğlu

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Peygamber Gölgesi Ben Hur - Nazan Bekiroğlu



nazan bekiroğlu köşe yazıları - nazan bekiroğlu yazıları - ben hur filmi hakkında yazı - bir peygamber gölgesi ben hur yazısı
Görkemli yapıtın bütün özelliklerini taşır “Ben Hur” filmi Dijital teknolojilerin dokunmadığı teknik görkeminin yanı sıra bir metin olarak da görkemlidir




Üstelik bu görkem, tümüyle masumken haksızlığa uğramış bireyin intikam tutkusunun gerekçelerini sınarken yeterince de evrenseldir Çünkü Ben Hur’un üzerinden bir peygamber gölgesi geçmiştir




Hur Prensi, hiç hak etmediği halde dostu Mesala’nın hırsına kurban giderek bir anda özgürlüğünü ve ailesini kaybetmiş, kendisini kadırgaya zincirli halde bulmuştur Oysa küreğe her asıldığında bu ihanetin intikamını almaya yemin etmesine yetecek denli ateşli bir nefes çekmektedir içine Yıllar sonra geri döndüğünde güç artık onun elindedir Ve gücünü işlevsel kılan öfkesinden vazgeçmek niyetinde de değildir Çünkü bilir ki öfkenin zihin üzerinde yarattığı yanılsama, sağduyu geri döndüğünde gücünü yitirecektir Oysa ona sağduyu değil intikam lâzımdır Öyleyse ona öfke lâzımdır “Mesala böyle değildi, onu da Roma yok etmiş”tir Öyleyse Ben Hur’a Mesala’dan da öte, tümüyle Roma’ya yönelik bir öfke ve intikam duygusu lâzımdır




Haksız da sayılmaz Roma her şeyin üzerinde dururken Roma’nın varlığı için sadakat ve şefkat gibi insanî duygular bile o kadar geçersizdir ki tahtının merdivenlerini indiği anda Ben Hur’a “dostane” tavsiyelerde bulunan Vali Pilatus, o merdivenleri tırmanıp da tahtına oturduğu anda sadece Sezar’ın eli olur ve bu el Roma’ya uzanan her eli kırmaya hazırdır Oysa el elden üstündür bu hesapta Ve filmin Uvertür’ü gibi Antrakt’ında da meşhur tablodan alıntılanmış detaya bakılırsa bu, İsa’nın elidir Ve İsa, görece ahlâk gibi gerekçesi kurulmuş haklı kötülüğü de öyleyse tümüyle zulmü lânetlemektedir




Kolay değildir Ben Hur’un bu çağrıya evet demesi O, sırtını dönüp giderken, bir siluet olarak görüntüye giren İsa, kalabalıklara hâlâ affetmeyi öğütlemektedir O İsa ki henüz ağzından tek kelâm çıkmadan bile, bakışlarını üzerinde gezdirdiği kalabalıklar onun önünde rüzgâra tutulmuş buğday başakları gibi eğilmektedir Doğrulmak için önce eğilmek gerekir çünkü bu hasatta “Buğday tanesi yeşermek için toprağa düşmek mecburiyetindedir”




Oysa Ben Hur hayata duyduğu bütün öfkeyle, ölürken bile arınmayı reddeden Mesala’dır şimdi Kişisel intikam macerasında düşmanının yok olması bile yetmemiş, bütün insanlık adına bir ilke olarak yok etmek istediği şeye dönüşmüştür Ama Mesala insanın sadece bir yanını, saf kötülük yanını temsil ederken İsa da saf iyi yanını temsil eder Ben Hur ise insandır, bu ikisinin karışımından ibaret bir varlıktır Âdem de, Faust da odur şimdi Öyleyse ona bir aydınlanma lâzımdır




Aydınlanma aniden, bilâsebep gelebildiği gibi sevilen bir kadının etkisiyle de yalımlanabilir zihinlerde Böyle düşerler Nasıralı İsa’nın yollarına Oysa sokaklar bomboştur ve O yargılanmaktadır Kör dilenci bile O’nun hiçbir şey yapmadığını görmektedir de en yakınları görememektedir Vali Pilatus ellerini yıkamaktadır habire Sadece bilenler anlar onun ne söylediğini “Ben bu günahtan berîyim” Sezar’ın eli olarak verdiği karara, etiyle kemiğiyle Pilatus’un elleri isyan edince kendini mi aklamak istemektedir? Ama el elden üstündür bir kez daha




Gördüğünü önce yalanlar nihayetinde tanır Ben Hur Ve ki bu ihtişamlı tanımanın gerçekleşmesi için bir çarmıh gerekmiştir “Bunu hak edecek ne yaptı”? İsa’nın çarmıhı dibinde Yahudi prensi bunu sormaktadır hâlâ Tümüyle masum bir insanın üstelik peygamberken bu akıbete duçar olması insanı bütün “doğrulardan” saptırabilir Bu sorunun, kilisenin asırlar içinde biçimlenen öğretisine göre bir cevabı vardır elbet Ama evrensel, bireyin şahsî acısına tatmin edici bir cevap getirebiliyorsa evrensel demektir Ben Hur, Nasıralı İsa’yı o halde görünce cevabı anlar ki “dünya bildiğimizden öte”dir O zaman bir cüzamlının da ellerinden ve gözlerinden öpülebilir Çünkü onların da üzerinden bir öte’lik, bir peygamber gölgesi geçmiştir Kör değildir gerçi Ben Hur ama açılır gözleri: Çok korkunçtur Ama yine de artık korkmuyordur










24 Ekim 2010, Pazar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.