Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Yarının Büyükleri > Miniklere Masallar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çocuk, hikayeleri

Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #1
TiFus
Varsayılan

Çocuk Hikayeleri



Bir Annenin Kızına Nasihatları

kızım akrabalarından, dost veya arkadaşlarından her kim olursa olsun, ona karşı kocanı övme sakın onu şikayet de etme aile içinde kalması gereken mahrem veya bildik şeyler de olsa anlatma derler ki, “söyleme sırrını dostuna, dostunun da dostu vardır o da gider söyler dostuna” bir ağızdan çıkan söz, sır olmaktan çıkar sırrın ucunu ele veren arkasını getiremez İlla biriyle paylaşman gerekiyorsa bir günlük tut mümkünse onlarında bu tür sana anlatacaklarına fırsat verme bu tür söylenen veya anlatılanlar fitneye, dedikodulara ve ailelerin yıkılmasına fırsat ve zemin hazırlar her ne kadar sıkılır veya daralsan dahi; anne ve babana bile anlatma Çözemediklerini akıllı ve kendinden emin olduklarınla istişare ederek çözmeye çalış aile hayatının karşılıklı sevgi, saygı ve merhametle yürütülmesi temel ilkedir dinimiz aile reisliği vazifesini erkeğe vermiştir erkek ise; fizik gücüne, kuvvetine sahip, cesur ve mücadelecidir fizyolojik bakımdan daha zayıf olan kadınları kavvâm; gözetip kollayıcıdırlar ailenin dış düşmanlardan korunması, geçim ve ekonomik giderlerin temini öncelikli olarak erkeğe ait olduğundan mallarından bol bol harcamaktadırlar kadının; erkekte bulunmayan anneliğin verdiği yüce bir görev olan çocuğun doğumu ve bakımı ile öncelikli olarak; çocukların terbiye edilerek yetiştirilmesi, yuvada huzur ve sükûnun temininde duygusal gayret, aileye içten bağlılık gibi daha birçok üstünlükleri bulunmaktadır eşinin eve geleceği saati iyi belle mümkün mertebe onu kapıda karşılamaya çalış kapıda karşılaman onu; ziyadesiyle memnun edecektir adamı sakın kapıda bekletme İçeri girere girmez elindeki eşyaları al velev ki; sıkıntı ve moralsiz olsan bile; yumuşak ve tatlı konuş söylemen gerekenleri kocana söyle anlayamadıklarını ve meselelerini konuşma yoluyla hallet konuşma mesellerin yüzde doksan dokuzunu çözer konuşurken onun konuşmalarını kesme bazı konularda farklı düşünüyor olabilirsiniz farklı bile düşünseniz uzlaşmayı tercih et İçinden seni seviyorum demekle olmaz sevgini ona mutlaka o istediği için değil, kendi tarzınla ona hissettir zaman zaman onun penceresinden bakmayı dene sizin olmayan hayatlara dalıp hayatınızı karartma bakış tarzın en kötü gününde bile olumlu olsun göz yaşlarını asla silah olarak kullanama, bu kadının zayıflığını gösterir bilirsin ki, evlilikte dürüstlük esastır zaman zaman espri yap; iyi bir espri zor günlerinizi kolay atlatmanızı sağlar İlişkinizi kuvvetlendirmek için elinden geleni en iyi şekilde yap evini temiz tut Çocuklarının yeme içmeleri, sağlıklarıyla dersleriyle yekinen alakalan görevlerini bil ve yaptıklarından dolayı asla şikayet etme eşinin gelen eş dost ve akrabalarına güler yüz, tatlı dille hüsnü muamelelerde ve izzeti ikramlarda bulun eşin eve geldiğinde sakın üstün pis ve pas içinde yani çamaşır ve bulaşık kokusu olmasın evin içindeyken mümkün mertebe mutfakta ve banyoda, bulaşık, çamaşır gibi şeylerle oyalanma yapacaklarını ya onun gelmesinden önce yada mümkünü olanları tehir et daima yanında olmaya çalış hal ve hatırını sor onun anlattıklarını dinliyormuş gibi yapma onu canı gönülden dinle onun derdiyle dertlen, sevincine ortak ol sevdiklerini sev, değer verdiklerine değer ver eve getirdiklerini yerinde değerlendir, çöpe atma ondan izinsiz oraya buraya dağıtma neyi sevip, neyi sevmediğini bil bilmiyorsan uygun şekilde sorarak öğren sevdiklerini yap, sevmediklerinden kaçınmaya çalış canı neyi çekiyorsa, onları getirip ikram et bazen elma armut gibi meyveleri dilimleyip bizzat ağzına koy Çocuklarının yanında onları ona şikayet etme Özürlü olmadığın sürece yatarken de abdest al okuyacağın şeyleri biliyorsun, bilmediklerin varsa en kısa zamanda öğren okuyarak eksik olduğun yönlerini tamamla onun sıkıntılı günlerinde sözle, tatlıkla yardımcı ol böylesi anlarda zaruri olmayan isteklerini ertele yatağı yatacağı zamana doğru hazır et yatınca da lambayı hemen söndür eşinin yatakta beklemesi onu huzursuz eder İkide bir hastayım deme halinden şikayetçi olma sürekli canlı ve dinamik ol sabahleyin mutlaka ondan önce kalk namazdan sonra yatmayın onu da yatırma buna alışın Özürlü bile olsan abdest al Özürlü değilsen kuşluk namazını sakın ihmal etme her namazın arkında yaptığın dualarına mutlaka kocanı da ekle eşine kahvaltısını erken hazırla onun yemesi için sende iştahla ye ve yine tatlı sözlerle onu görevine yolla eşinin bütün istek ve arzularını ima etmesine gerek kalmadan yerine getir onu çok sevip saydığını söyle ve hem uygula her fırsatta süslenip öyle çık karşısına cuma, bayram, mübarek geceler ve evlilik yıl dönümlerinizde mutlaka özel bir hazırlık yap her şeyinle adamın gözünü de gönlünü de doldur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #2
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Kucaktaki Hazine

Kadının biri, cömert oldugu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip: "Bu şehirde benden fakir insan yok!" demiş "Bana biraz yardım eder misiniz" Bilge adam, kadının kucagındaki bebegin bir ipegi andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra: "Demek fakirsin" demiş "Hemde çok fakir Ama karşılıksız yardım etmek adetim degilEger yardım istiyorsan, çocugunun parmagını satman gerekir" Kadın, önce deli oldugunu sanmış bilgenin Daha sonra da, kötü bir şaka yaptıgını Ama adam ciddi görünüyormuş Kadına bir kese altın uzatıp: "Ayak parmagına da razıyım" demiş Zaten cerrah oldugumdan, ona hiç acı çektirmem Kadın, bütün kanını donduran bu teklif üzerine kaçmayı düşünürken, adam: "Sadece tırnagını söksem de olur!" diye devam etmiş Biliyorsun zamanla yenisi çıkar Kadın, bu ruh hastasına daha fazla dayanamamış Ve kapıyı çarpıp uzaklaşırken, adam onun arkasından: "Nasıl bir fakir oldugunu anlayamadım!" diye bagırmış "Kucagındaki hazinenin tırnak kadar parçasını, bir kese altına degişmiyorsun"

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #3
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Değerli Bir Hikaye Zamanınız Varsa Lütfen Okuyun


Kırmızı Laptoplu Kız

kırmızı laptoplu kız yaşam bir masaldır kırmızı laptoplu bir kız vardı kumral saçları ve saçlarını saran masmavi bir bereyle, siyah çerçeveli ama yüzünü kaplamayan aksine gözlerini süsleyen bir gözlük takıyordu orta boyluydu ve en önemlisi mahur bakışlıydı, yüzünde dikkatlice bakılınca görülen insanın içini ısıtan bir gülümseme vardı en önemlisi de kımızı bir laptopu vardı bu laptopu yanından hiç ayırmazdı nedense her zaman yanında taşırdı ama onu açtığını kimse görmezdi neden onu taşırdı kimse bilmezdi bu kırmızı laptopun kıpkırmızı bir de çantası vardı o çantayı devamlı boynuna takar her yere öyle giderdi İlk başta çevredekiler garipsemişlerdi ama alışmışlardı aslında merak etmiyorlardı ama gerçekten de öyle miydi? kırmızı laptoplu kızın ismi neşe idi neşeli idi laptopunu kimseye dokundurmaz idi ona en ufak dokunuşlarda içi gider sinirlenir ama bir şey diyemediğinden, bir şey yapamadığından içine atar hüzünlenirdi neşesi, giderdi gel zaman, git zaman herkese dert olmuştu neşe’nin laptopu kırmızı, kan rengi laptopu ne vardı bu laptopta bir sır mı saklıydı yoksa? yoksa, daha önemli bir şey mi? kırmızı laptoplu kız çevrenin sıkıntısını fark etti ve ürperdi ardından korkudan telaşlandı Üzüntü duydu, ağladı İstemiyordu laptopunun ellenmesini, merak edilmesini İstemiyordu kimsenin laptopundakini bilmesini karar verdi gidecekti laptopunu omzuna atıp insanların olmadığı bir yere gidecekti o ve laptopu yalnızlığa gidecekti sırlarıyla gidecekti bir akşam evinden en önemli eşyalarını aldı laptopunu omuzladı oradan, o insanlardan kaçacaktı dayanamıyordu gidiyordu kapısını açtı ve en yıldızlı gecede yıldızlarla birlikte yola koyuldu yolu belliydi derin orman’a girecekti derin orman’ın en derinine girecekti herkesten her şeyden herkesten uzaklaşıp hayata devam edecekti en yıldızlı gecede derin orman’a girdi ağaçların sıklığından, görünen yıldızlar bitti derin orman’da ilerlemeye başladı korkuyor ve şaşırıyordu orman umduğundan da garip çıkmıştı devamlı sesler duyuyor iyice korkuyordu laptopuna sarıldı sımsıkı biraz rahatladı ormanda ilerlerken kâh bir devrilmiş bir ağaç yolunu engelliyor, kâh bir dere karşısına çıkıyordu ufak önemsiz engellerdi ama deneyimsiz biri için başlangıçta zor engellerdi aşılabilirdi Öyle de yaptı yani, engelleri aştı karanlık çöktüğünde oldukça yürümüş olduğunu fark etti artık dinlenmeliydi Çıkınından çıkardıklarını yemeğe başladığında laptopu aklına geldi acaba diye düşündü açsam mı? açmalı mıydı? ne yapmalıydı? aklına bin bir türlü soru geliyordu ya üzülürsem dedi sonra ise ya çok sevinirsem dedi İkilemdeydi yalnız hissediyordu kendini laptopuyla yalnızlık ilk başlarda çok kolay geliyordu ama zaman geçtikçe bazı şeylere özlem duyduğunu hissetti nelere özlem duyduğunu anlayamadı, bilemedi bu sadece bir özlemdi ağlamaya başladı sessizce gözlerinden yaşlar yavaş yavaş akmaya başlamıştı akan yaşlar yerleri yavaş yavaş ıslatıyordu, yıkıyordu sonra fark etti ki gözlerindeki yaşlar yerleri bu kadar yıkayamazdı anladı ki sadece kendisi ağlamıyordu gökyüzü de beraber ağlıyor yerleri beraber besliyorlardı neşe ıslandı neşe çok ıslandı yağmurun arkadaşlığı güzeldi ama ıslanıyordu ve üşüyordu gizlenmeye bir yer aradı Şansı yaver gitmiş ve bir ağaç kovuğu bulmuştu o kovuğa dizlerini kucağına yaslayarak oturdu, elleriyle bacaklarını kavrayarak iyice kendine çekti o ağlıyor, gökyüzü ağlıyordu fark etti ki herkes ağlıyordu ağaçlar sevinçten ağlıyordu, karıncalar dağılan yuvalarına ağlıyordu bir köstebek su dolan yuvasına ağlıyordu dere ise iyice dolduğuna sevindiğinden sevinçten ağlıyordu bunları fark edince iyice ağladı yalnızlığını düşündü, yalnızlığına ağladı ardından etraftaki tüm canlıları fark edince yalnız olmadığını anladı bu sefer de sevinçten ağladı o ağladı, herkes ağladı böylece uyuya kaldı uyandı kovuktan çıktığında sabah olduğunu gördü temiz toprak kokusunu içine çekti oh mis gibiydi laptopu aklına geldi tekrar açsam dedi bir daha düşünerek açmaya karar verdi kimsenin yanında açmazdı zaten her akşam evinde açar dalar giderdi laptopun karşısında onun olmamasına, onun bir başkasının olmasına, başkasının ona dokunmasına dayanamazdı ondan da ayrılamazdı Şu anda yalnızdı diğer canlılar yalnızlığını hissettirmese de yalnızdı açmalıydı laptopun önce ekranını kaldırdı ve güç düğmesine bastı açılıyordu, tekrar kavuşuyordu hoş geldiniz yazısı da çıktı ve neşe gülümsedi neşe neşeliydi baktı bakındı, uzun süre seyretti öyle bazen gülümsüyordu, bazen de hüzünleniyordu acaba diyordu acaba gerçekten de öyle biri olabilir mi? ya yoksa, ya olmasa? İçine tekrar dert girdi sevinçten üzülüyordu ne etsindi sinirlendi kapadı laptopunu ama ona kıyamadı Üzüldü, özür dilercesine sımsıkı sarıldı tekrar düşündü ya o varsa? ya bir illüzyon değil doğruysa daha sıkı sarıldı daha sıkı, sımsıkı ayrıldığı aklına geldi İyi ki oradan gitmişti böylesi daha iyiydi artık kimse onu rahatsız edemeyecekti kurtulmuştu belki tekti, belki korkuyordu, çok garip sesler duyuyordu ama rahattı huzurluydu bu düşüncelerle rahatladı laptoptaki görüntüleri hatırladı, gene rahatladı artık hazırdı laptopu omzuna astı diğer eşyalarını da yanına alarak yolculuğa devam etti derin orman’ın en derin yerine gidiyordu mutluydu huzursuz oldukça laptopunu açıyordu onu yalnızlıktan koruyordu velhasıl laptopun gücü bitiyordu onu çok daha az kullanmalıydı yoksa o giderdi sonsuza dek giderdi karar verdi artık açmayacaktı ne olursa olsun açmayacak hayalinde saklayacaktı tekrar duygulandı ve ağladı gökyüzü de tekrar ağladı gökyüzü de ağlayınca tüm orman tekrar ağladı yalnız değildi sevindi buna da ağladı gene bir ağaç kovuğu buldu kuruldu ve oturdu uyumuştu uyandı bugün daha da güzel olacaktı böyle umuyordu nedense güzel olmalıydı elbette tekrar eşyalarını aldı başladı yürümeye derin orman’ın derinine en derinine yürüyordu ve düşünüyordu laptoptaki görüntüyü hatırlıyor zihninde canlandırıyordu İlk başlar canlandırmak çok rahattı ama ileride unutacaktı onu hatırlayacak ama görüntüyü hatırlayamacaktı Üzüldüğünü hissedince hemen bu düşüncelerden uzaklaştı mutlu olmalıydı olacaktı yürümeye devam etti kendini mutlu hissettirecekti böyle karar vermemiş miydi? amma velâkin olmuyordu sahte neşeler yapamıyordu kaçmak onu yormuştu kaçmakla ondan da olmuştu artık mahvolmuştu bir su sesi duydu uzaktan yüreğine girdi heyecan susamıştı uzun süredir hemen koşmaya başladı o dereye ya da akarsuya ulaşmalıydı bir günde bu kadar susanır mıydı bilemiyordu sadece koşuyordu akarsuya yaklaşırken ne olduysa oldu bir taş ile her şeyi yok oldu ayağı takılmış ve düşmüştü laptopu da çantasıyla sulara gömülmüştü İlk an şaştı kaldı hiçbir şey yapamadı ardından suya atladı Çantasını yakalamalı laptopunu almalı, onu kurtarmalıydı azgın sulara rağmen çantasına yaklaştı biraz daha dayandı en sonunda çantasına yaklaşıp onu yakaladı ardından takati kesildi ve bayıldı gözlerini açtığında nehrin herhangi bir kıyısında yatıyordu Çantasına almış göğsüne bastırıyordu hemen aklına geldi ve çantasından laptopunu çıkarttı sırılsıklamdı! kahretsin sırılsıklamdı ağlamaya başladı gözlerinden yaşlar boşanıyordu ama bu sefer sadece o ağlıyordu ne gökyüzü ne de başka bir şey ağlamıyordu sinirlendi iyice ağladı ne olur çalış dedi ne olur kırma beni sensiz ne yaparım ki laptop çalışmıyordu ne yaparsa yapsın çalışmıyordu yapılacak bir şey yoktu bozulmuştu bir an çalışır gibi oldu bir anlığına o görüntüyü gördü gene oradaydı ve ona gülümsüyordu o elinin birisini ona doğru kaldırıp sallamaya başladı ona elveda diyordu sanki nereye gidiyordu ki? gidemezdi? onca yıldır onunlaydı sadece onun için vardı neden ortaya çıktı onu bile bilmiyordu neden oradaydı onu da bilmiyordu tek bildiği o görüntüdeki adamı seviyordu bir sanal adamı seviyordu nasıl laptopuna girmişti hiç umurunda değildi o onun sanal sevgilisiydi artık yoktu gitmişti ağlamaları şiddetlendi laptopuna tekrar sımsıkı sarıldı onu bir de gözyaşlarıyla ıslattı ağlıyor ve daha da ağlıyordu artık yalnızdı hep yalnız olacaktı ardından herkes ağlamaya başladı Önce gökyüzü, ardından diğer canlılar ağladı oluk oluk yaşlar aktı gözlerinde yaşlar akarken laptopu tekrar sulara bıraktı ardından ardına bakmadan derin ormana daldı derinine en derinine gidecekti onun hayaliyle gidecekti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #4
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Yanlız Başına Bir Kız

bir varmış bir yokmuş zamanın birinde annesi ile yaşayan yanlız iki gariban kızla anası yaşarmışbu kızıyla anası ele güle çok muhtaçmışanası kızına yedirmek için kendi yemez yedirir içmeden içirirmişgünlerden bir gün kızın anası çok hastalanmışkı o kadar çok korkmuşkine yapacağını bilemiyormuşsonra yandaki komşusu aklına gelmiş ve hemen onun yanına gitmiş,koşa bildiği kadar hızlı koşmuş ve komşusunun yanına varmışkomşusuna biri bir anlatmış yoldan gelirkenkonuşurken eve çobucak varmışlar ,aman allahım kızın annesi ölmüşkız fenalık geçirerek oda hastalanmışyıllar,aylar,günler geçmis kız gelmiş 13 yaşına kızın adı her yere yayılmış ve adı yanlız ız olmuş ve bu ismi o kabullenmişyine evinde ölü annasıyla yaşıyormuşgünlerden bir gün annasıyla konuşmaya başlamış çünk;anasını çok seviyormuşaylardan sonra kız çalışmaya giderken ara çarpıp kaçmış ve kız o gede ölmüştam tersi anasının öldüğü gün kızında aynı günde ve aynı saatte öldüğünü merak etmişler ve annası kızı cennette buluşmuşlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #5
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Baloncu

Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken şaşkınlığını gizleyemiyordu Onu hayrete düşüren şey, "bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların, adamı nasıl havaya kaldırmadığıydı Baloncu dinlenmek için durakladığında o da duruyor ve sonra yine takibe koyuluyordu Bir ara adamın kendisine baktığını fark ederek ona doğru yaklaştı ve titrek bir sesle: - Baloncu amca! dedi Biliyor musun, benim hiç balonum olmadı Adam, çocuğu şöyle bir süzdükten sonra: - Paran var mı? diye sordu Sen onu söyle - Bayramda vardı! diye atıldı çocuk Önümüzdeki bayramda yine olacak - Öyleyse o zaman gel! dedi adam Acelem yok, beklerim Küçük çocuk sessizce geri döndü O âna kadar balonlardan ayıramadığı gözleri dolu dolu olmuş, yürümeye bile mecali kalmamıştı Birkaç adım attıktan sonra onlara tekrar baktığında, gördüklerine inanamadı Balonlar, her nasılsa adamın elinden kurtulmuş ve yol kenarındaki büyük bir akasya ağacının dallarına takılmıştı Çocuk, olup bitenleri hayretle seyrederken, baloncu ona dönüp: - Küçüüük! diye seslendi Balonları ağaçtan kurtarırsan birini sana veririm Yapılan teklif, yavrucağın aklını başından almıştı Kalbi sanki yerinden çıkacaktı Ağacın altına doğru yöneldi ve ayakkabılarını aceleyle fırlatıp tırmanmaya başladı Hedefine yaklaşırken duyduğu sevinç, bacaklarını kanatan akasya dikenlerinin acısını hissettirmiyordu Balonlara güç bela ulaştığında, bir müddet onları seyretti ve dallara dolanan ipi çözerek baloncuya sarkıttı Ancak balonlardan biri gruptan kopmuş ve dalların arasına sıkışmıştı Hemen yanında da dikenler vardı Çocuk onu kurtarmaya çalışsa, bu dikenler onu patlatacaktı Balona hiç dokunmayıp aşağı indi ve baloncuya dönerek: - Birini bana verecektiniz! dedi Hangi balon o? Adam, elinin tersiyle burnunu silip: - Seninki ağaçta kaldı ufaklık! dedi Çıkıp alabilirsin Çocuk, bu sefer ayakta bile duramadı Ve kaldırım kenarına oturup baloncunun uzaklaşmasını bekledikten sonra, dallar arasında parıldayan balonuna bakarak: - Olsun! diye mırıldandı Ağaç üstünde de olsa bir balonum var ya artık!

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #6
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Çocuğun Meleği

Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk,Yaratıcısına sormuş: -Kısa bir süre sonra beni dünyaya göndereceğini söylediler,fakat ben o kadar küçük ve güçsüzüm ki orada nasıl yaşayacağımı bilemiyorum! -Tüm meleklerin arasından bir tanesini senin için seçtimO,seni bekliyorMeleğin sana her gün şarkılar söyleyecek ve sana gülümseyecek,böylece sen onun sevgisini her zaman üzerinde hissedecek ve mutlu olacaksın -Peki!İnsanlar bir şey söylediklerinde dillerini bilmeden söylenenleri nasıl anlayacağım? -Meleğin sana dünyada duyabileceğin en güzel,en tatlı sözcükleri söyleyecek,sana konuşmayı dikkatle ve saygıyla öğretecek -Dünyada kötü insanların olduğunu duydumBeni onlardan kim koruyacak? -Meleğin seni hayatı pahasına koruyacaktır,merak etme! O sırada bir sessizlik olur ve dünyadan sesler gelmeye başlarÇocuk gitmek üzere olduğunu anlar ve son bir soru daha sorar: -Eğer gitmek üzere isem lütfen söyler misin,benim meleğimin adı nedir? -Meleğinin adının önemi yok Sen ona ANNE diyeceksin

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #7
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Dövüşçü Aslanla Yaban Domuzu

Bir yaz günü aslan su içip serinlemek amacıyla bir su başına gelmiş O sırada yabandomuzu da suya eğiliyormuş Aslan: - Çekil bakalım da suyumuzdan içelim, " demiş - Ne demek çekil?, demiş yabandomuzu Biz hayvan değilmiyiz? Bizde su içmez miyiz? Amma şey asıl sen çekil! - "Sen çekil, hayır sen çekil" derken işi dövüşe çevirmişler Nasıl bir dövüş? Kıyasıya, kırasına, ölürüp ölmecesine! Kan ter içinde kalmışlar Ayrılıp bir solukluk dinlenmede ne görsünler? Tepedeki ağaçlara akbabalarla kara kargalar konmuşlar: - "Aman birbirlerini hemen öldürseler de leşleri bize kalsa" diye bekleşmiyorlar mı? Hem aslanda hem yabandomuzunda şafak sökmüş: - "Aman, kavgayı dövüşü boş verelim! Eski dostluğumuza dönelim Bu akbabalarla kara kargalara yem olmayalım, iyisi budur"Demişler, yollarına gitmişler * Dövüşüp sövüşmek iyi mi? Barış içinde yaşamak varken üstelik Dövüşenler için son her zaman kötüye varır, bir kazanç getirmez

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #8
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Kim daha güçlüyse hep odur haklı; İnanmayan dinlesin bu masalı Kuzunun biri su içiyormuş Pırıl pırıl bir dereden Aç bir kurt çıkagelmiş yukardan, Av peşinde besbelli — Vay, demiş öfkeyle; Sen kim oluyorsun da, Suyumu bulandırıyorsun benim? Şimdi anlatırım ben sana — Aman efendim, demiş kuzu; Kızmayın da bir bakın nerdeyim Ben nasıl bulandırırım suyunuzu, Akıntı benden yana Siz yukardasınız Ben yirmi adım aşağıda — Onu bunu bilmem, demiş canavar; Bulandırıyorsun işte, o kadar Hem dahası var, hımbıl: Sen bana küfretmişsin geçen yıl — Nasıl olur Devletlim, demiş kuzu; Geçen yıl dünyada yoktum Süt kuzusuyum, baksanıza 43 — Sen değilsen kardeşindir, ukala — Kardeşim yok ki küfretsin size — Seninkilerden biridir öyleyse; İşiniz gücünüz beni çekiştirmek, Çobanlarınız, köpeklerinizle birleşerek Hepsini anlattılar bana Size artık haddinizi bildirmeli, Deyip kesmiş devletli; Kaptığı gibi kuzuyu doğru ormana Ve orada Görmüş hesabını güzelce; Danıştayı, yargıtayı, hepsi içinde Lafonten Hikayeleri La Fonten Hikayeleri Fabl Hikayeleri Jean de La Fontaine
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #9
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Kurtla Kuzu

Kim daha güçlüyse hep odur haklı; İnanmayan dinlesin bu masalı Kuzunun biri su içiyormuş Pırıl pırıl bir dereden Aç bir kurt çıkagelmiş yukardan, Av peşinde besbelli — Vay, demiş öfkeyle; Sen kim oluyorsun da, Suyumu bulandırıyorsun benim? Şimdi anlatırım ben sana — Aman efendim, demiş kuzu; Kızmayın da bir bakın nerdeyim Ben nasıl bulandırırım suyunuzu, Akıntı benden yana Siz yukardasınız Ben yirmi adım aşağıda — Onu bunu bilmem, demiş canavar; Bulandırıyorsun işte, o kadar Hem dahası var, hımbıl: Sen bana küfretmişsin geçen yıl — Nasıl olur Devletlim, demiş kuzu; Geçen yıl dünyada yoktum Süt kuzusuyum, baksanıza 43 — Sen değilsen kardeşindir, ukala — Kardeşim yok ki küfretsin size — Seninkilerden biridir öyleyse; İşiniz gücünüz beni çekiştirmek, Çobanlarınız, köpeklerinizle birleşerek Hepsini anlattılar bana Size artık haddinizi bildirmeli, Deyip kesmiş devletli; Kaptığı gibi kuzuyu doğru ormana Ve orada Görmüş hesabını güzelce; Danıştayı, yargıtayı, hepsi içinde Lafonten Hikayeleri La Fonten Hikayeleri Fabl Hikayeleri Jean de La Fontaine

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Çocuk Hikayeleri

Eski 06-25-2009   #10
TiFus
Varsayılan

Cevap : Çocuk Hikayeleri



Aç Gözlü Kedi

Bir zamanlar yoksul mu yoksul bir nine yaşardı… Miskin bir kedisi vardı Kendisi yemek için doğru dürüst bir şey bulamayan nine, kedisine artıklarını veriyorduCiğer, et, ekmek, işkembe gibi yiyecekleri kedi rüyasında bile göremezdi yoksa Bazen bir fare yakalıyor, kendisini şanslı görüyordu Günler böyle geçip giderken…Bizim Miskin Kedi, iyice zayıflamış, çelimsizleşmiştiBigün evin damına çıktıBaktı, orada, iri yapılı, semiz mi semiz bir kedi vardıDoğrusu onu kendisinin yanında bir kaplan gibi gördüZayif kedi, hayıflandı,”Niçin ben böyle güçsüz, bakımsızım, sen böyle şişman, semizsin?” diye… Semiz Kedi: - Sen de her gün Padişah’ın sarayında bulunursan türlü türlü yemekler yersin , benim gibi olursun, dedi Güçsüz Kedi’nin aklına yattı bu Her gün miskin miskin oturuyorduYoksul ninenin evinde ne vardı ki…Ne yiyecek, ne içecek… Semiz Kediye, - Ne zaman gidersen haber ver birlikte gidelim, dedi Semiz Kedi bunu kabul etti Güçsüz Kedi, akşam olduğunda durumu nineye anlattıNine, - Vah vah, dedi, çok üzüldümHırs insana zarar verir, şimdi sen bunu düşünemiyorsun Kedi nineye gülüp geçti Ertesi gün yiyeceği türlü türlü yiyecekleri düşünüyordu Sabah olduSemiz Kedi, pencereden, “miyaav miyaaav!” diye seslendi, Zayıf Kedi de çıktı, birlikte saraya gittiler Fakat sarayda durum hiç de tekin değildiPadişah yüzlerce kedinin miyavlamasından bıkmış usanmıştıAdamlarına,”Bundan sonra gelecek yabancı kedileri öldürün,” diye emir vermişti Bunun için özel olarak okçular hazırlatılmıştı Semiz Kediyle, ninenin kedisi iştahla yemek artıklarına saldırdılar Bunun üzerine okçular harakete geçti Bizim zavallı kedi, tam midesinden bir ok yedi Acı acı bağırarak oracıkta ölü verdi Anne Çaylak, bu hikayeyi Şahin ‘e anlattıktan sonra: - Bu hikaye sana ders alasın, diye anlattımSen de elindekiyle yetinmezsen sonun ninenin kedisi gibi olur Şahin Yavrusu, Anne Çaylağın anlattığı hikayeyi ilgiyle dinlediÇaylak, kendisini çok seviyorduŞevkatliydiÜzerine titriyorduHikaye de anlatılanları kendisini sevdiği için örnek olarak vermiştiFakat Şahin Yavrusu, herşeye karşın kalmak niyetinde değildi - Mutluluk, sadece yiyip içmek değildirGerçek mutluluk erişilmesi güç şeyleri elde etmekle olur Şahin Yavrusu, Çaylağa bu sözlerin ardından bir öykü daha anlatmaya başladı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.