Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Bilgisayar,Teknoloji & İnternet Dünyası > Bilim Teknik ve Teknoloji Merkezi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
adamlarının, bilim, buluş, hikayeleri

Bilim Adamlarının Buluş Hikayeleri

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Adamlarının Buluş Hikayeleri




Bilim Adamlarının Buluş Hikayeleri

kısa buluş hikayeleri

bilim adamlarının buluşları

yeni bazı buluşların hikayeleri

mucitlerin buluş hikayeleri

PENİSİLİN

Mucit: Alexander Fleming

Tarih: 1928

Kaza: Havada uçuşan bir küf

St Mary Hastanesi'nde danışman olarak çalışan ve Alexander Fleming'in hayatta kalan tek meslektaşı, ünlü bilim adamının penisilini 1928 yılında bir rastlantı sonucu bulduğunu anlatmıştı

Fleming bir deney üzerinde çalışırken, muhtemelen laboratuvarın karşısındaki bardan uçup gelen bir küf mikroskoptaki lamın üzerine konmuştu

O sırada Fleming, lam üzerinde zararlı bir bakteri türü olan stafilokokları inceliyordu Dikkatsiz bir bilim adamı bu küfü büyük olasılıkla önünden uzaklaştırırdı, ama o, küfün bakteri üzerindeki etkisini görmek istedi Sonuç hayret inciydi Çünkü Fleming, "Penicilim notatum" isimli yeşil küfün bulunduğu bölümdeki bakterilerin öldüğünü fark etmişti

Daha sonra gerçekkleştirilen testlerde, bu küfün diğer bakteriler üzerinde de etkili olduğu ortaya çıktı Tavşan, fare ve insanlar üzerinde yapılan testler sonunda, açık bir yan etkisinin de olmadığı görüldü Ne var ki Fleming, küften sızan maddeyi bir türlü keşfedememişti

Sonuç olarak 1939 yılında, Oxford'dan Howard Florey ve Ernst Chain bu maddeyi ayrıştırmayı başardılar ve buna "penicilin" adını verdiler Bu madde, öldürücü bakteriyel hastalıklarla savaşabilen ilk antibiyotik olarak tarihe geçti Fleming ve diğer iki bilim adamı, 1945 yılında Nobel Ödülü aldılar Çünkü, milyonlarca insanın hayatını kurtaran bir buluş yapmışlardı

ŞOK TEDAVİSİ

Mucit: Julius Wagner-Jauregg

Tarih: 1917

Kaza: Mezbaha işçilerinin kesim yöntemi

ECT (Electroconvulsive the-rapy) olarak bilinen elektroşok tedavisi, mezbaha işçilerinin, domuzların elektrikle sersemlemelerinden sonra çok sakin durduklarını fark etmelerinin bir sonucu

ECTye, beyne elektrik akımı verilmesi suretiyle, depresyon gibi akıl hastalıklarının semptomlarını engellemekteki son çare olarak bakılıyor

elektroşok tedavisi fikri, sıtma aşısıyla frengili hastaları tedavi eden Avusturyalı Julius Wagner-Jauregg tarafından geliştirildi

1927 yılında Nobel Ödülü alan VVagner-Jauregg, bu fikre, "bir sisteme elektrik verilmesinin tedavi edici özellik taşıyacağından yola çıkarak ulaştı Ve böylece, çok tartışılan şok tedavisi doğmuş oldu

Aynı zamanda, şizofrenlerin doğal yollardan çarpılmalarının, hastalık belirtilerinin iyileşmesine neden olduğu da belirlenmişti Psikiyatristler, hastaların beynine elektrik akımı uygulamak yoluyla, anlaşılması güç tedavinin gerçekleştiğini belirtiyorlardı Ancak ECTnin kısa süreli hafıza kaybına neden olması dışında önemli etkisinin bulunmadığına dair klinik bulgulara az da olsa rastlanıyor Hastaların tedavi edilmesine yönelik olarak bu yöntem çok uzun zamandan beri kullanılmaya devam ediyor

RADYOAKTİVİTE

Mucit: Henri Becquerel

Tarih: 1896

Kaza: Fotoğraf camındakisislenme

Fransız fizikçi Henri Becquerel, 1896 Martı'nda laboratuarındaki çekmecesini açtığında büyük bir sürprizle karşılaştı Kapkaranlık bir ortamda olmasına rağmen bazı fotoğraf camları bulanıklaşmıştı

O sırada Becquerel, yeni keşfedilen röntgen ışınları üzerinde çalışıyor ve bazı kimyasallar yardımıyla bunların yayılmalarını sağlamaya uğraşıyordu, ilk aklına gelen, güneş ışığının etkisiyle kristallerin ışını yaydığı ve fotoğraf camını sislendirdiğiydi

İlk deneyleri onun doğru yolda olduğunu desteklese de hava bozunca olayın seyri birdenbire değişti

Becquerel, kristallerin güneş ışığından etkilenmesini engellemek için kimyasallar kullanarak camları tekrar çekmeceye koydu Camları dışarı çıkardığında, uranyumlu kristallerden oluşan camlarda artık sisin bulunmayışına oldukça şaşırdı Ve bugün "bir atom çekirdeğinin tanecikler veya elektromanyetik ışımalar yayarak kendiliğinden parçalanması" olarak bilinen radyoaktiviteyi keşfetmiş oldu

DAYANIKLI CAM

Mucit: Edouard Benedictus

Tarih: 1903

Kaza: Kırılması gereken deney tüpünün yere düştüğünde parçalanmaması

Güvenli camın bulunması, tam da en çok ihtiyaç duyulan zamanda gerçekleştirildi: Motorlu taşıt çağında

1903 yılında Fransız kimyager Edouard Benedictus, deney tüpünü laboratuarının zeminine düşürdü Tüp kırıldı ancak dağılmadan tek parça halinde kaldı Benedictus, kolodyum ihtiva eden sıvının buharlaşmasından sonra tüpte kalan ince plastik tabakanın parçalanmayı engellediğini anladı

Bunu not ettikten sonra bu konu üzerine fazla kafa yormadı

Ancak, kaza yapan bir aracın içindeki kızın kırılan camlardan çok feci şekilde yaralanması, bu konuyu tekrar gündeme getirmesine neden oldu

GAMMA IŞINI PATLATICILARI

Mucit: ABD hükümetibilim adamları

Tarih: 1969

Kaza: Nükleer silahcasusluğunun uzayınbilinmeyenlerine kapı açması

Sovyetler Birliği nükleer denemeleri sınırlandırdığına dair anlaşmalar imzalamış olmasına rağmen, ABD hükümeti bir türlü onlara güvenmiyordu Ve bu yaklaşımla, uzaya nükleer dedektörler taşıyan casus uyduları yolluyorlardı Bu dedektörler çok hassastılar ama ne yazık ki yanlış hedeflendirilmişlerdi

1969 yılında, "Vela 5"den bilgiler geldiğinde, bilim adamları bunlarda birtakım düzensizlikler ve yanlışlıklar belirledi

Araştırmalar daha sonra da devam etti ve 1973 yılında yayımlanan sonuçlar, ABD'nin, Sovyetler Birliği'nin nükleer silahlarını denemek için uzayda gerçekleştirdiği 16 patlama hakkında ne düşündüğünü açıklığa kavuşturdu

Ancak sonraları bunların, gamma ışını patlamaları olduğu anlaşıldı Buna, gamma radyasyon enerjisi nedeniyle gerçekleşen, olağanüstü büyüklükte galaktik patlamalar neden oluyordu Tüm bunlara rağmen, konu halen gizemini koruyor



Alıntı Yaparak Cevapla

Bilim Adamlarının Buluş Hikayeleri

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bilim Adamlarının Buluş Hikayeleri




RÖNTGEN IŞINLARI

Mucit: Wilhelm Konrad Röntgen

Tarih: 1895

Kaza: Bir elektrik deneyi

Röntgen, gazların içinden geçen elektrik yolunu araştırmak amacıyla, katod ışın tüpüyle deney yaparken, baryum platin siyanürü levhasından yayılan radyasyonun şeffaf olmayan cisimlerin içinden geçebildiğin! Fark etti

Araştırmalarına devam ederken radyasyonun 15 mm kalınlığındaki alüminyumdan, daha indirgenmiş yoğunlukta geçebildiğini gördü Ve bu radyasyona, "X-ışınları" adını verdi Bugün dünyada Almanya dışında (Almanya'da Röntgenstrahlen olarak adlandırılıyor) bu isimle anılıyor Bu, daha sonra insan vücudunun iç kısmını gösteren fotoğraflamada kullanıldı 19 yüzyıl sonlarına doğru savaş alanlarında da kullanılmaya başladı

NAYLON

Mucit: Du Pont kimyagerleri

Tarih: 1930'lar

Kaza: Kimyagerlerin koridorlarda koşturması

1930lu yıllarda, Du Pont bilim adamlarından Wallace Hume Carothers, polimerin genişleyebilen güçlü bir iplik olduğunu tespit etmişti

Ancak asıl buluş, haşarı kimyagerlerin, eritilmiş polyester geçirdikleri çubukları ellerine alıp ortalıkta koşuşturmaları sonucu ortaya çıktı Bir çubuk sabitken diğeri ondan uzaklaşınca ortaya çıkan tablo hepsini hayretler içinde bırakmıştı; kopmadan önce oldukça uzayabilen, ayrıca ipeğe benzeyen yapıda bir madde ortaya çıkıyordu

Ne var ki, bu polyester çok çabuk eriyordu, giysi yapmaya uygun değildi Bunun üzerine kimyagerler aynı işlemi poliyamidle denemeye karar verdiler ve bugün "naylon" olarak bildiğimiz madde doğmuş oldu

Naylon çorabın, elektron mikrograf yöntemiyle 100 kez büyütülmüş hali İpek çorapların yerine naylon çoraplar piyasaya sürüldü ve Du Pont'un en önemli para basma makinesi haline geldi

Bu ürünler ilk günlerde çok pahalıydı II Dünya Savaşının patlak verdiği yıllarda Du Pont dikkatini savaşa çevirdi ve çorap yerine paraşüt üretmeye başladı Naylon çorapların ucuzlaması ve geniş kitlelere yayılması ancak savaş ertesi gerçekleşti

FOTOGRAF

Mucit: Louis-Jacques Daguerre

Tarih: 1838

Kaza: Dağınık laboratuvar dolabı

Bu rastlantısal buluşun nedeni kırık bir termometre

Louis Daguerre, karanlık odada, gümüş iyodür levhada açığa çıkan görüntüyü sabitlemenin yollarını arıyordu 1938 yılında bir gün, farklı kimyasal maddelerin bulunduğu dolabına, daha sonra kullanmak ve temizlemek üzere bozuk görüntülü bir film levhası koydu

Bunu tekrar dışarı çıkardığında görüntü belirginleşmişti Ancak Daguerre, bu garipliğe hangi kimyasal maddenin neden olduğunu bilmiyordu

Bunun üzerine levhaları yerleştirdi ve kimyasal maddeleri birer birer dışarı çıkarttı Dolabı boşaltmasına rağmen hala aradığı maddeyi bulamamıştı Sonunda dolabın raflarından birinde, kırılmış termometreden dökülmüş civayı fark etti Gümüşlü levha üzerine alınan görüntü (daguerreotype), modern fotoğrafçılığın başlangıcı oldu Yerini ancak on yıl sonranegatif ve, pozitif film sürecine bıraktı

Post-it kağıdı

Mucit: Dr Spencer Silver

Tarih: 1974

Kaza: Kutsal bir ilham ve hatalı üretim

"3M" bilim adamlarından Dr Spencer Silver, 1970'lerin başlarında dayanıksız yapıştırıcıyı bulduğunda, bunu işe yaramaz bir buluş olarak değerlendirmişti

Bundan yıllar sonra, meslektaşı Art Fry, bir kilisede ilahi kitabındaki ayracın bir türlü istediği yerde durmaması üzerine oldukça sinirlendi Anlamsız vaazlardan mı yoksa kutsal bir ilhamdan mı bilinmez, kafasını bu konuya yormaya başladı ve birden aklına meslektaşının işe yaramayan buluşu geliverdi

Bu sayede ayıracın kitaba yapışmasını sağlayacak, ancak çıkarttığında da kitaba zarar gelmeyecekti Post-it kağıdı tabii ki bir gecelik başarının ürünü değil 3M'in ortaya attığı bu örnek, büro malzemeleri içinde vazgeçilmezler arasında yerini aldı


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.