İstanbul |
12-27-2008 | #1 |
KRDNZ
|
İstanbulSeninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen Durgun sular gibi azalacağım Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince Yalnız gözlerime bak diyeceksin Ellerim usulca ellerine değince Kaybolup gideceksin Bir elim seni çizecek bütün pencerelere Bir elim seni silecek Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere Senin için yeni baştan can kesilecek Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde Sonra seni kaybetmek hemen her yerde Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak Yapayalnız kalmak iskelelerde Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden Yavuz Bülent Bakiler
|
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #2 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulGittikçe İstanbul Oluyorsun Sabah ezanları ayrılığa çağırıyor beni, Üsküdar vapuruna son binen yolcu olmayı ben seçmiyorum Dolmabahçede dolan gözlerim, Arkandan bir kova su oluyor, Erken gelesin diye İki gözüm iki köprü, Arabalar mı hızlı akıyor Yoksa gözyaşlarım mı? Beyazıt meydanında mendilimi yitiriyorum; Yerebatan kuruyor, Yerebatasıca gurbet Beni can evimden vuruyor Süleymaniye gibi heybetli oluyorsun bazen, Ortaköy gibi mağrur, Kızkulesi gibi yalnız Ayasofya gibi mahsun olma diye; Uzatıyorum elimi Yeditepe üstünden, Elin elime değmeden, Ayaklarım Haliç´e değiyor, Sen istanbul oluyorsun, Ben deniz Tam ortasından geçiyorum bu şehrin Bir yanım Avrupa, Diğer yarım Asya, İki yakamı bir araya getiremiyorum! Sen ulaşılmaz oluyorsun, Ben uzlaşılmaz Galata kulesinden uzatmanı bekliyorum saçlarını, Sen prenses oluyorsun; İstanbul rüyalar şehri Sultanahmet meydanına bağlıyorum atımı, Atım tarih oluyor, Adın istanbul Bir bir ışıkları yanıyor şehrin, Bir siluet gibi önümde duruyorsun, Sende beyoğlu gibi beni umursamıyorsun, Gittikçe istanbul oluyorsun Ben, Fatih'in Eyyüp Sultan'ın olan Bu kutlu kentte Sadece senin olmak istiyorum Gittikçe İstanbul oluyorsun, Gitme öyleyse; İki İstanbul hasreti Fazla bu gönüle |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #3 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİstanbul dedim de seni hatırladım İşte İstanbul yorgun şehir işte canından bezmiş boğaz vapurları kederli tramvaylar ve Galata Köprüsü'nden telaşlı insanlar geçmektedir bir gizli sevinç mahzun gözbebeklerimde eriyen bir sükun kaldırımlarda adım adım işte İstanbul İstanbul dedim de seni hatırladım Balıkçı tepsilerinde gümüş balıkları tekir,barbunya,canım uskumru,levrek işte İstanbul kulaklarımda bir derin uğultu hiç bitmeyecek karşıda kızkulesi gözleri yaşlı bir kadın gibi ve minareler çaresizliğimizi haykırmakta Allah'a caddelerinde başım dönüyordu gecelerinde ağladım İstanbul,o büyük şehir o mahzun şehir İstanbul dedim de seni hatırladım Boğaz içinden bir vapur geçer benim aklımdan senin gözlerin geçiyordu -Bebek, dediler indim nereye baksam denizdi mavi mavi bir hüzündü ayaklarımın altında işte İstanbul Haliç, Çiçek Pasajı, Beyoğlu Beyoğlu'nun daracık sokaklarında seni aradım İçim ürpertilerle dolu,amansız korkularla İstanbul dedim de seni hatırladım Ümit Yaşar Oğuzcan
|
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #4 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulSabah ezanları ayrılığa çağırıyor beni, Üsküdar vapuruna son binen yolcu olmayı ben seçmiyorum Kızkulesi gibi yalnız Uzatıyorum elimi Yeditepe üstünden, Elin elime değmeden, Ayaklarım Haliç´e değiyor, Sen istanbul oluyorsun, Ben deniz |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #5 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİSTANBUL
evin içinde bir oda,odada İstanbul odanın içinde bir ayna,aynada İstanbul adam sigarasını yaktı,bir İstanbul dumanı kadın çantasını açtı,çantada İstanbul çocuk bir olta atmıştı denize,gördüm çekmeğe başladı,oltada İstanbul bu ne biçim su,bu nasıl şehir şişede İstanbul,masada İstanbul yürüsek yürüyor,dursak duruyor,şaşırdık bir yanda o,bir yanda ben,ortada İstanbul insan bir kere sevmeye görsün,anladım nereye gidersen git,orada İstanbul ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #6 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİSTANBUL’U DİNLİYORUM
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Kuşlar geçiyor, derken Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık Ağlar çekiliyor dalyanlarda Bir kadının suya değiyor ayakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Serin serin Kapalıçarsı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Los kayıkhaneleriyle bir yalı Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Bir yosma geçiyor kaldırımdan Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar Bir şey düşüyor elinden yere Bir gül olmalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Bir kuş çırpınıyor eteklerinde Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vurusundan anlıyorum İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #7 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulDinmiş denizin şarkısı, rüzgar uyumakta,
Rıhtım boyu sonsuz bir üzüntüyle karaltı Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta, Mazi gibi sislenmiþ Emirgan Çınaraltı Can verdi kışın sunduğu taslarla zehirden Her gonca kızıl bir gül açarken yolumuzda, Üstündeki son dallar ağarmış diye birden Pas tuttu nihayet suların rengi havuzda Yerlerde gezen hatıralar var korulukta; Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir Mehtaba çalan sapsarı benziyle ufukta, Binlerce dalın verdiği tek meyva güneştir İçlenme tabiattaki yekpare kederden, Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler Onlar dönecektir yine gittikleri yerden, Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir Faruk Nafız Çamlıbel |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #8 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulHaliç
Ve Haliç çocuk dişleri gibi dedim Gülünce Çıkan Esmer Esmer uyanması gibi vücudumun Bir yerinin (bir deniz müzesinde iki foklu bir pelikanlı Ve korkunç hüzünler taşıyan Ve Eylül yüzlü Eylül, bir çocuğun elinden tutmak gibi Fener’de (ki bir Ortodaks kilisesine devam ediyordur lacivert elbiseler giyer ve sarı düğmeleri sallanır rüzgarda ve yeni yeni ağarıyordur vakit ve çok eski bir kazı ki bir virgül gibi düşüyordur başaşağı Balat’a) Hava düştü Kağıthane tarafında diyorum sonra da Ve Eyüp’e bakıyorum Eyüp’de su suya benziyor Bir ev bir eve Bir yaprak bir yaprağa Ve incecik çiziyor geceyi bir kağıt bir ağaç Ve eski yeşil denilen bir yeşil Ve bir su çarkı (yavaş yavaş dönen Bir atın çektiği gözleri bağlı Sefil) köprünün demirlerine yaslanıp bakıyorum sonra yirmialtı yaşımla arkamda asker elbisesi Bıyıklı Uzun yüzüm Bir dağ istiridyesi gibi de sarı Belli bir kızı seviyorum ve hep geceleri çıkıyor Bir balık geçiyor Ben balığı yazıyorum Balığı ve Ben ki ne zaman doğduğumu bir köşeye yazmamışımdır Ve hep kendimi götürmüşümdür gittiğim yer yere Ve bir sıkıntıya alt katlarda otura Ve hiç çıkmayan Eski bir urba gibi kent Eski bir urba gibi giyiyorum kenti Bir kadırgayı Türlü seslerdeki bir saatı Sütlüce’yi Sütlüce’deki bir avluyu Eski takvime göre ok atanları Nişan taşlarını Ve bir yağmuru, yeraltlarını dolaşan Yinimin Atlasında gidip gelen Ve kalan Uzuyor su Kasımpaşa’da bir balıkçının tablası Nişancı Ahmet Paşa Çeşmesi Çarklı bir Şirket-i Hayriye vapuru Ki yalnız Fener’e, Kasımpaşa’ya, Eyüp’e uğrar ve Elli hissesini Valide Sultan almıştır Ve hamalları Karahisarlıdır Sudadır sonra hep gözleri Ve elleri () Ve incecik kemiği bir şiirin Bir deniz kıyısında İlhan Berk |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #9 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulCanım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale İstanbul benim canim; Vatanim da vatanim İstanbul, İstanbul Tarihin gözleri var, surlarda delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet O manayı bul da bul! İlle İstanbul’da bul! İstanbul, İstanbul Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar Bir ses, bilemem tambur gibi mi, uda gibi mi? Cumbalı odalarda inletir katibi mi Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak İstanbul, İstanbul Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler! Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar Gecesi sümbül kokan Türkçe’si bülbül kokan, İstanbul, İstanbul Necip Fazıl Kısakürek |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #10 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulBir başka tepeden
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer Nice revnaklı şehirler görünür dünyada, Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan Yaşamıştır derim en hoş ve uzun rüyada Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan Yahya Kemal Beyatlı |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #11 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİSTANBUL Bir yanda sessiz dua, bir yanda şuh kahkaha, Bir yanda kula kulluk, diğer yanda Allah' a Sanmam koca Dünya da eşin bulunsun daha EY İSTANBULİSTANBUL SENİN İKİ YÜZÜN VAR, BİR YÜZÜN GÜLÜYORKEN DİĞERİNDE HÜZÜN VAR İbadet sessiz sessiz, rezalet gümbürtülü, Çirkinliğin meydanda, güzelliğin örtülü, Sararken ufukları gurubun kızıl tülü, GECELERİN KİMBİLİR NE GÜNAHLARA GEBE ? TAKSİM' DEKİ GÜNAHA EYÜP' TE BÜYÜK TÖVBE Örf, anane, gelenek yerle bir ahalide, Padişah mezarında ürperir Laleli' de, Hayal tacirlerine rağbet Bâb- ı âli' de, BU GİDİŞ HAYRA DEĞİL, KALBİNE TAZE KAN BUL, KARANLIĞA YÜZ ÇEVİR, GÜNEŞE DÖN İSTANBUL Ne yazık ki satılır olmuş insan maddeye, Koyun kasapta satılık, kadın düşmüş caddeye, Nasıl gelmez İstanbul hırstan çatlar haddeye, HER HALİ EDASIYLA İSTANBUL' UM BİR HOŞTUR, KADİR' DE TAM MÜSLÜMAN, NOEL' DE TAM SARHOŞTUR Ve işte ekonomin, nasıl gelmiş bu hale, Bir yanda tefeciler, bir yanda Tahtakale, Pembe gözlükler ile bakamam istikbale, SÖZ SENETMİŞ ESKİDEN, ŞİMDİ SENET HİKAYE, DOLANDIRMA- ALDATMA OLMUŞ TİCARİ GAYE İşyerinde yabancı kelimeye itibar, Kafeterya, bonmarşe, butik, şarküteri, bar, Beyoğlu' nda Türkçe yok diğer bütün diller var, RÜZGAR BATI' DAN ESMİŞ, FATİH' İN RUHU KAYIP, EY İSTANBUL ! İSTANBUL SANA YETER BU AYIP Ey zamanzalim zaman geç saniye saniye, Teknikte ilerlerken manada çöküş niye ? Çağırırken imana, Fatih, Süleymaniye, ÇEVİR YÜZÜNÜ, ÇEVİR, PİSTEN, KİRDEN, ÇAMURDAN, KIBLE' YE DÖN İSTANBUL, FEYZ AL İLÂHİ NURDAN Karaköy' de günahlar sarılır kalın sise, Çan çalarken Taksim' in göbeğinde kilise, Ayasofya susuyor bu ne garip iş ise (?) İSYANIN YERİ YOKTUR, EYÜP SABRA ÇAĞIRIR, MEŞHUR ZİNCİRLİKUYU GEL DER, KABRE ÇAGIRIR Ahmet Mahir Pekşen
|
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #12 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİstanbul,Sen ve Ben
İstanbul beklesin bir sabah yalın ayak çıkıp geleceğim çantamda sana yazdıklarım ve senden aldıklarım ensemde rüzgar serin serin seni İstanbul'da bekleyeceğim anlattığında yüzümü kızartan dilimi duvarlaştıran hayallerinle dans edeceğim dalgaların musikisinde hapsettiğim ne varsa içimde haykıran çığlık çığlığa dökeceğim denize İstanbul beklesin beklediğine değecek güzellikte olmalı vuslatımız sen hayalimdeki muhteşemliğinde ben düşlerindeki güzelliğimde olmalıyım kulağımı usul usul öpmeli sesin gözlerimiz kapalı buluşmalı alınlarımız bilsem ki kavuşunca bozulmayacak büyümüz ne bir eksik ne bir fazla İster miyim İstanbul beklesin boğmak için bizi aşka ama zaman ağır gelmezse bu sevdaya buluşacağız mutlaka hiç hesapta değilken İstanbul sen ve ben Yaren Bahar |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #13 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulBir İstanbul kızısın… Yaşadığın şehre benziyorsun aslında… Sen biraz o musun, nedir? Bazen Ayasofya aksediyor yüzüne… Onun gibi her şeye Amenna diyor, Başını önüne eğip, susuyorsun… Bir İstanbul kızısın… Görür görmez anlamıştım bunu… Gözlerin birer İSTANBUL GECESİ olmuş Bakışlarında geziyorum… An oluyor sîmanı benzetiyorum ona; Bazen uykularda yüzdüğü bir an oluyorsun Kandilli’nin… Mahmur gözlerle bakıyorsun Biraz esneyip gülümsüyorsun ardından Bir yandan da mehtabı sürüklüyorsun Yangınınla… Bir İstanbul kızısın… İnsanın içini ferahlatıyor sözlerin… İnanır mısın bilmem, Kanlıca’nın yoğurduna dahi benzetiyorum seni… Yüzün beyazlıyor hayalimde… Gülümsüyorum bu sefer ben… Anlamıyor, lakin karşılık veriyorsun Başınla Bir İstanbul kızısın… Seni gördüğüm ilk an esiyor aklıma da; Bir pınarın çağlarken Etrafına saçtığı buselerdi bakışların… O halinle Kızkulesi düşüyor yadıma Her gece o boğaz esintili bakışlarla Kaç delikanlıya göz kırpıyordur Kim bilir? Bir İstanbul kızısın… Sinirlenip, ağlıyorsun ya bazen… İşte o an bir Marmara oluyor gözlerin… Marmara gibi doluyor… Sonsuzluğa erişiyorum gözyaşlarınla… Gözlerim açık… Bir İstanbul kızısın Gülümsemen o AğlamanHüzünlenmen… Sana bakıyorum; Her nefesin ayrı bir semt oluyor gözlerimde Geziyorum İstanbul’un dört bir yanını Sana bakarken Kayboluyorum onda Seni her görüşümde Şunu bil ki; Bulmak istemiyorum kendimi İstanbul kızı… Gözüm hep ikinizde kalacak çünkü İkbâl Betül Armağan
|
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #14 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİSTANBUL'da yaşamak ne güzel Bir başkadır İSTANBUL'u yaşamak nefes almak havasını doya doya içine çekmek İSTANBUL tarih sanat kültür edebiyat doğa harikası demek İSTANBUL'u şarkılarda yaşamak ne güzel; Bir tatlı huzur alırız Kalamıştan,Üsküdar'a giderken yağan yağmurdan,Bu sabah yağmur var İSTANBUL'da gözlerim dolu dolu oluyor bilinmez niye,Sezen Aksu'nun dediği gibi Böyle bir aşk görmedi İSTANBUL İSTANBUL olalı,şarkılar söylenen,adına şiirler yazılan İSTANBUL Sana dün bir tepeden baktım aziz İSTANBUL! görmediğim,sevmediğim hiçbir yer yokÖmrüm oldukça,gönül tahtına keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer dedi şair,daha sonra şarkılarda mırıldandı bu sözler Biranda gördükleri kıza çarpılan sevdalılar sordular;kız sen İSTANBUL'UN neresindensin? Sevdiğine kavuşamayan ayrılan terk edilen sevgililer hep onu suçladılar Daha binlerce Aşk Sevgi semtlerin güzelliği,hakkında üzerine şarkılar yazılmış söyleyeni de dinleyeni de bir başka aleme götüren güzel İSTANBUL |
Cevap : İstanbul |
12-27-2008 | #15 |
KRDNZ
|
Cevap : İstanbulİstanbul'un sesi Şarkılar İstanbul'u söylemiş hep ama bunda şaşılacak bir şey yokÇünkü bu şarkı ve türkülerin ait oldukları geleneğin bizzat kendisi İstanbul'da oluşmuş ve gelişmiş İstanbul kadar şarkılara,türkülere,güftelere,şiirlere konu olmuş başka bir şehir varmıdır acaba? Bu kadar çok sayıda besteciye ve şaire ilham vermiş ve hakkında böylesine geniş bir müzik repertuvarı bulunan şehir azdır herhalde İstanbul'un çeşitli semt ve yörelerini konu edinen bestecisi bilinmeyen,anonim şarkılarda varBunlara İstanbul türküsü deniyor genellikleÇok sanatlı,lirik,şuh ve çekici türkülerdir bunlarİstanbul ve İstanbul yaşamı bu türkülerde bir arka plan bir toplumsal dekor olarak yer alır"Fındıklı bizim yolumuz","İstanbul'dan Üsküdar'a yol gider",Beyoğlu'nda gezerim" bu türkülerden bazılarıİstanbul'un mahallesi de semti de çoktur Bu İstanbul türkülerinden kuşkusuz en meşhuru "Üsküdar'a gider iken aldı da bir yağmur" türküsüdürBu türkü tanzimat bürokratının maceralarından alaylı bir biçimde söz eder İstanbu'un şarkılarda en çok sözü edilen mekanları kuşkusuz Boğaziçi köyleridir(Göksu,Kanlıca,Küçüksu,Sarıyer vs) Ama Adalar,Kağıthane, ve Beyoğlu gibi sayfiye yerlerinden sözeden şarkılarda yok değilKesinlikle "Turistik" nitelik taşımayan bazı mekanlar dahi zaman zaman şarkıya konu olmuş Örneğin,"Aksaraydan geçer iken/çevirdiler yolumu"Sayfiye mekanlarını konu almayan bir İstanbul semtleri kataloğu niteliğindeBu şarkılardan biride Emel Sayın'ın meşhur ettiği bir zamanları dillerden düşmeyen "Kız sen İstanbul'un neresindensin" şarkısıdırDile kolay,kısaca bir güfte içerisinde Ortaköy'den Florya'ya,Esentepe'den Kadıköy'üne kadar tam yirmi adet İstanbul semtinin adı zikrediliyor Şarkı ve türküler İstanbul'u söylemiş hepAma bunda şaşacak bir şey yokÇünkü bu şarkı ve türküler'in ait olduğu geleneğin bizzat kendisi İstanbul' da oluşmuş ve gelişmiş Nitekim geleneksel Osmanlı/Türk musikisi onaltıncı yüzyıl içinde başkent İstanbul'da oluştu ve Osmanlı başkenti dışında ancak bir kaç kentte tutunup gelişebildiDolayısıyla hep İstanbul'un mührünü taşıdıRepertuvarın küçük fakat azımsanmıyacak bir bölümünün de bu kenti konu almasından daha doğal ne olabilirki? cbahar |
|