Zamansızlıklarda Yok Oluş |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zamansızlıklarda Yok OluşAşk kurban edildi Bir çıglık sonsuza uzandı Önünde uzanan sonsuzluga dogru baktıBir mum duruyordu uzakta, elindeyse son kibrit çöpü yanmayı bekleyenYaksa kibriti “muma ulaşmadan sönermiydi avuçlarında?”,” karanlıkta mı kalırdı yüreği?” Bir lodos esti sonsuzluktan ,ürperdi teniKüçük bir umut biriktirmişti içinde, böyle anlar içinBiriktirip, yüreğinin kutucuguna saklamıştıAvuçlarına aldı umudu, umut küçük kaldı ,mum uzak…Mum uzak kaldı ,kibrit çöpü tek…Ayagını kaldırdı ,umudun gücüyle bir adım yaklaştı sonsuzlugaMum ses verdiBir kaç adım daha attı ,buruk bir heyecanlaSon kez baktı sonsuzlugun hiç görmediği gözlerineGeri dönmek istemeyebilirdiGidişleri tükenmiş bir çocuk gülümsedi yüreğindeGidiş yoktu,dönüşlerse hiçlikGidiş olsa ,dönüşler yine hiçtiNe farkı kalmıştı ikisininÜmitsizlige düştü,yüreğinde havalanan kuşYere düştü kanadı kırık… Umut kelebege dönüştü Bir günlük ömür sürdü Oysa gitmeyi dilemişti her şeye ragmenİçi pır pır etmiştiO muma erişmek ,aydınlıga çıkışların yoluyduZamana yenik düştü yüreğiHayata yenik düştü umuduToz pembe hayalleri karardıbulutlar sardı gökyüzünüBir daha döndü ,sonsuzluga baktıSon bakış tekrar olmuştu Elleri hayal uçurtmanın ipinde İp koptu hayal oldu Oysa mum alevi meşaleler yakmıştı ,düşlerindeGri yalnızlıgı son bulacaktıSisler kalkacak ,aydınlık olacaktı gökyüzüMaviydi her şey, sonsuzluk kadar mavi…Hayaller kadar mavi…Bir adım gitmek istedi sonsuzlugaAyagı tökezlediYarım kaldı yolculukYarım kaldı düşleri Ellerinde soldu düşleri Hiç oldu gidişleri Gidişlerden ürkmüştü ilk defaGidişlerin dönüşlerine kırgın…Aşktan korkmuştu ilk defa ,aşkın sonları buruk…Kaybetmeyi göze alamazken, ilk defa meleklere bırakmayı seçmişti; yıllar önce kanadı kırılmış bir eski melekGitmek istese, engeller serilmişti yollarınaEngelleri aşsa, sonlar belirsiz…Başlamakla ,hiç başlamamak arasında ince bir çizgi serildi önüneAdımını attı, yüreği agır çekti ,uçuruma düştü gözleri Sevgi için kendinden geçti Sevdiği için sevdiğinden Oysa günün gülüşünden güzeldi gülüşüGünün doguşu olmuştu, her şeyden öteBeklemeye bile razı kılmıştı gönlünü ve elleri kayboldu henüz dokunmadan tenineSevgisini tatmadan ,sevgiye yenik düştü ruhuPerdeler çekti ,hiç görmeden gözlerineHiç yazılmamış bir efsane kaldı şehirde Zamansız zamanlara denk düştü gelişi Hayata vurgun düştü kavuşmak Şimdi üşümek var gri yalnızlıktaİsyanda bir çıglık var kimsenin anlayamacagıPerdeler aralanırsa birgün ,anlatılacak uzun bir hikaye var ;kimsenin bilmediği…Yarım kalmış, imzasız mektuplar var çekmecede, hiç gönderilmemiş…Kırpılmış düşler,kırık hayaller var muma hasret bir kuytuda Süzülmek istenen onun penceresi Kapalı perdeler kaldı umutsuz Yüreğine fısıldayan düşlerin getirdiği isim, düğümledi gidişleriniDokunamadan düş gülüşlerine, baştan yıktı masal dünyasını, hayatın acımasız yanıUmuda bıçak saplandıUmut kan oldu, gözyaşları akmaya bile yorgun…Ve herkesin sonunu farklı yazdıgı bir masal kaldı, henüz hiç söylenmemişKurumuş yapraklara dönüştü, biriktirdiği yemyeşil rüyalarDünün agırlıgı,yarının belirsizliği kilitledi gidişlerini Zamansız zamanlara aktı kum taneleri Umut kelebeği ölü uzandı Gidişler susturuldu sonundaGri yalnızlık sardı gökyüzünüKanadı kırık melek bir kenara çekildiMelekler baktı onun gözlerineİçindeki hüzne bulaştırmamanın buruk hissi, mutluluga ugurlandı küçük mum aleviYüreğinde meşaleler yansın diye… Ve melek kapattı gözlerini Mumun alevi daimi olsun umuduyla Ve sustu tüm sözler, Söylenmemiş çekildi kenara Özlemlere düştü zaman Zamansız oldu aşk Ve umutlar çekildi Belirsiz bir yalnızlık sardı her yanı Şimdi senden ve kendimden, Tüm her şeyden vazgeçişte bile, Bir hayalin gölgesinde Saklayacağım seni ebediyete Muzaffer Akkaya |
|