Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hayyamdanrubailer, ömer

Ömer Hayyam'dan-Rubailer

Eski 03-03-2009   #1
Equinox

Ömer Hayyam'dan-Rubailer



1
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben
2
Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Tanrı' dan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim
3
Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
Haberim olmasın gelen dertten başıma
4
Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;
Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam
5
Derde gama yatkın yüreğime acı;
Bu tutsak cana, garip gönlüme acı;
Bağışla meyhaneye giden ayağımı,
Kızıl kadehi tutan elime acı
6
Akıl bu kadehi övdükçe över;
Alnından sevgiyle öptükçe öper;
Zaman Usta' ysa bu canım nesneyi
Hem yapar hem kırıp bin parça eder
7
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri
8
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen
9
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim
10
Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin;
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?

__________________
CHP’siz Atatürkçü,MHP’siz milliyetçi,AKP’siz Müslümanım,Allah istismarcılardan korusun
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 2

Eski 03-03-2009   #2
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 2



11
İçin temiz olmadıktan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara?
12
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle
13
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuf çekme böylesi dünyaya!
14
Bilgenin yüreğinde her dilek,
Anka kuşu gibi gizli gerek
Damla nasıl inci olur denizde:
Sedefler içinde gizlenerek
15
Ovada her kızıl lalenin teni
Bir padişahın kanıyla beslendi
Yerden biten şu mor menekşe yok mu?
Bir güzelin yanağındaki bendi
16
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,
Bin bir derde düşer, canlarından bezerler
Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür,
Onlar gibi olmıyana adam demezler
17
Gül verme istersen, diken yeter bize
Işık da vermezsen, ateş yeter bize
Hırka, tekke, post most olasa da olur,
Kilise çanları bile yeter bize
18
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışın önceden
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet cehennem?
19
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli:
Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili
Duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç?
Ya bir Şah kafasıdır, ya bir vezir eli!
20
Hak er geç cimrilerin hakkından gelir;
Cehennem ateşleri onlar içindir
Ne der, dili inciler saçan Muhammet:
Cömert gavur cimri müslümandan yeğdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 3

Eski 03-03-2009   #3
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 3



24
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
25
Dünyada akla değer veren yok madam,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!
26
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?
27
Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama!
Vaz geç ötelerden, yorma kendini:
O var sandığın şey yok mu, o yok arama!
28
Şu serviyle süsen neden dillere destan?
Neden hep onlara benzetilir hür insan?
Birinin on dili var, boşboğazlık etmez,
Ötekinin yüz eli var el açmaz, ondan!
29
Benim halimden haber sorarsan,
Bir çift sözüm var sana, yürekten:
Sevginle gireceğim toprağa,
Sevginle çıkacağım topraktan
30
Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkanlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgarlı yerde mum mu yanar?
31
Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana:
Bensem, ne bakarsın o yana bu yana?
Kendine gel de düşün, içine iyi bak:
Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!
32
Sabah doldu göklere mavi mavi;
Doldur, ışık döker gibi, kaseyi!
Acı olmasına acıdır şarap:
Ama gerçek acıdır demezler mi?
33
Adam olduysan hesap ver kendine:
Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?
Şarap içersem ölürüm diyorsun:
İçsen de öleceksin, içmesen de!
34
Camiye gittim, ama Allah bilir niye:
Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye
Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden:
O eskidi gittim yenisini yürütmeye
35
Kimi dinde imanda buldu yolu
Kimi akıl, bilim yolunu tuttu
Derken ses geldi karanlıklardan:

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 4

Eski 03-03-2009   #4
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 4



36
Her gece aklım dalar gider engine
Ağlarım, inciler dolar eteğime
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne!
37
Dünya ne verdi sana? Hep dert, hep dert!
Güzel canın da bir gün elbet
Toprağında yeşillikler bitmeden
Uzan yeşilliğe, gününü gün et
38
Şarap sen benim günüm güneşimsin!
Öyle bir dolsun ki seninle içim
Bir bildik görünce beni sokakta:
Ne o şarap nereye böyle? desin
39
Ben ne camiye yararım, ne havraya!
Bir başka hamur benimki, başka maya
Yoksul gavur, çirkin orospu gibiyim:
Ne din umrumda, ne cennet, ne dünya!
40
Bir kuş gördüm yüce Tus kalesinde,
Keykavus'un kafa tası pençesinde
Sorup duruyor kafaya: Hani? Nerde?
41
Şu testi de benim gibi biriydi;
O da bir güzele vurgun, dertliydi
Kim bilir, belki boynundaki kulp da
Bir sevgilinin bem beyaz eliydi
42
İnciyi isteyen dalgıç olacak;
Varı yoğu dosta verip dalacak
Canı avucunda, nefesi göğsünde:
Ayağı baş olacak, başı ayak
43
Girme şu alçakların hizmetine:
Konma sinek gibi pislik üstüne
İki günde bir somun ye, ne olur!
Yüreğinin kanını iç de boyun eğme
44
Bir taş bulamazsın ki Doğu ovalarında
Küfretmesin bana da, benim zamanıma da
Yüz adım yürü bak, bir dertli insan görürsün:
Bunalmış, otura kalmış yolun kenarında
45
Güneş attı göğe sabah kemendini:
Aydınlık padişahı atına bindi
İçin! için! diye bağırdı dört yana
Canım sabah şarabının müezzini
46
Bu kadeh bir bedendir, cana gebe!
Bir yasemindir, erguvana gebe!
Hayır; yanlış; ne odur şarap ne bu:
Bir sudur, bir su ki yangına gebe!
47
Gökte bir öküz varmış, adı Pervin;
Bir öküz de altındaymış yerin
Sen asıl iki öküz arasında
Tepişmesine bak şu eşeklerin!
48
Ne bilginler geldi, neler buldular!
Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar
Hangisi yarıp geçti bu karanlığı?
Birer masal söyleyip uyuya kaldılar
49
Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
Bir ışık daha var, ışıklardan başka
Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye:
Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka
50
Bir damla şarap ver Çin senin olsun;
Bir yudumu bütün dinlerden üstün
Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?
O acıya tatlılar feda olsun

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 5

Eski 03-03-2009   #5
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 5



51
Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz:
Kuklacı Felek usta, kuklalar da biz
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer ikişer;
Bitti mi oyun, sandıktayız hepimiz
52
Dünya üç beş bilgisizin elinde;
Onlarca her bilgi kendilerinde
Üzülme; eşek eşeği beğenir:
Hayır var sana kötü demelerinde
53
Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım:
Ömrüm gelip geçmiş, hiç bir şey bildiğim yok
54
Cennette huriler varmış, kara gözlü;
İçkinin de ordaymış en güzeli
Desene biz çoktan cennetlik olmuşuz:
Bak, bir yanda şarap, bir yanda sevgili
55
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun;
Bana da sapık, dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam oyum:
Ya sen? Ne görünüyorsan o musun?
56
Varlık yokluk derdini aklından sil;
Bırak öteleri de kendini bil
Doldur şarabı, geniş bir nefes al:
Kaç nefes alacağın belli değil
57
Bir elde kadeh, bir elde Kuran;
Bir helaldir işimiz, bir haram
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kafiriz, ne tam müslüman!
58
Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
59
Leyla isteyen kişi Mecnun olmalı;
Kendinden de, dünyasından da geçmeli
Sevenlerin sofrasına çağrılınca
Ben körüm, ben dilsizim demeli
60
Öldürmek de, yaşatmak da senin işin;
Bu dünyayı gönlünce düzenleyen sensin
Ben kötüyüm diyelim, kimde kabahat?
Beni böyle yaratan sen değil misin?
61
Ben kadehten çekmem artık elimi;
Tutmam senin senin kitabını, minberini
Sen kuru bir sofrasın, ben yaş bir sapık:
Cehennemde sen mi iyi yanarsın, ben mi?
62
Eşi dostu verdik birer birer toprağa;
Kiminden bir taş bile kalmadı ortada
Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin:
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala
63
Gözüm, kör değilsen, bunca mezarı gör;
Dünyayı saran yalan dolanları gör;
Kırallar, padişahlar çürüyüp gitmiş:
Ela gözlerine kurt dolanları gör!
64
Felek doğruyu eğriyi tartaydı,
Her işine güzel demek kolaydı
Böyle özü doğruluk olaydı?
65
Duman değil mi dünya mutfağında payın?
Öyleyse ha olmuşsun ha olmamışsın
Senin zorunsa sermayeden yememek:
Bekle, bekle de başkası yesin yarın
66
Bayram geldi; işimiz iştir bu aralık;
Horoz kanı gibi şarap bollaşır artık
Gel gelelim eşekler de boş gezer şimdi:
Oruç gemi ağızlarından çıkar, yazık!
67
Hep arar dururdum, dünyaya geleli,
Alın yazısı, cenneti, cehennemi
Hocam kesti attı, sağlam bilgisiyle:
Alın yazısı, cennet cehennem sende, dedi
68
Yarım somunun var mı? Bir ufak da evin?
Kimselerin kulu kölesi değil misin?
Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya?
Keyfine bak: en hoş dünyası olan sensin
69
Bahar geldi; başka şey istemem kafamda;
Hele akla hiç yer vermem bahar soframda;
Şarap, seninleyim bu mevsim, koru beni:
Söğüt ağacı, sen de ser gölgeni altıma
70
Tanrı, cennette şarap içeceksin, der;
Aynı tanrı nasıl şarabı haram eder?
Hamza bir Arab' ın devesini öldürmüş:
Şarabı yalnız ona haram etmiş peygamber
71
Nerde yüreği tertemiz uyanık insan?
Nerde güzel düşünceler ardında koşan?
Herkes kendi kafasının kulu kölesi:
Hangi Tanrının kulu, nerde o kahraman?
72
Kim için bu yerler gökler? Bizim için
Biz görüş cevheriyiz akıl gözünün
Evren bir yüzük gibiyse çepeçevre
İnsan, taşında bir nakış o yüzüğün
73
Yüce varlık bize bir beden verince
Sevmesini öğretti her şeyden önce
Sonra şu delik deşik yüreğimize
Mana incileri sakladı binlerce
74
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler
75
Vakit geldi, dünya yeşiller giyecek;
Ağaçlara Musa'nın eli değecek,
Kuru tohumlara İsa'nın nefesi;
Gözler açıp buluta çevrilecek

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 6

Eski 03-03-2009   #6
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 6



76
Gerçek eren içinde kir tutmayandır;
Varlığını korkusuzca hiçe sayandır;
Bu topraklar üstünde en temiz kişi
Sağlığında toprak kesilmiş olandır
77
Ey can, sana aklı niçin vermiş veren?
Kendini bil, yolunu bul yitip gitmeden
Baykuş gibi ne gezersin viranelikte,
Yerin akdoğan gibi sultanın emrindeyken?
78
Onlar ki kurtulamaz ikiyüzlülükten
Canı ayırmaya kalkarlar bedenden;
Horoz gibi tepemde testere olsa
Aklımın kafasını keser atarım ben
79
Bir yanarım Tanrı özlemiyle Musa gibi;
Bir ölürüm murada ermeden Yahya gibi;
Yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden
Hep bir başka derdin terzisiyim İsa gibi
80
Dert çekme boşuna, hep gül de yaşa;
Zulüm yolunda hakkı bul da yaşa;
Sonu yokluk madem bu dünyamızın
Yok bil kendini, özgür ol da yaşa
81
Ramazan ayı bu yıl da geldi yine;
Vurdu bukağıyı aklın bileğine;
Tanrım bu halka bir gaflet ver de bari
Ramazanı Şevval sansınlar bu sene
82
Ey doğru yolun yolcusu, çaresiz kalma;
Çıkma kendinden dışarı, serseri olma;
Kendi içine sefer et erenler gibi:
Sen görenlerdensin, dünya seyrine dalma
83
Duru sudan daha temizdir benim sevgim;
Sevgiyle bu oynayış da hakkımdır benim;
Halden hale girer başkalarında sevgi:
Neyse hep odur benim sevgim ve sevgilim
84
Dünya padişahın, kayserin, hakanın olsun;
Cehennem kötünün, cennet iyinin olsun;
Tesbih meleklerin olsun, temizlik Rızvan' ın:
Sevgili bizim olsun, canı canımız olsun
85
Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin;
Şimdi: Çekil önümden, diye ferman edersin;
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez;
Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin?
86
Şarap iç adın silinip gitmeden dünyadan;
Şarap kasveti, karanlığı giderir candan;
Güzellerin saçını çözüp dağıtmaya bak
Neylesin, netsin bu can, kıble mi değiştirsin?
87
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden,
Ne dine, edebe aykırı gitmemizden;
Bir an geçmek istiyoruz kendimizden:
İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden
88
Biliyorum varlığın, yokluğun dış yüzünü;
Yükselmenin de alçalmanın da içyüzünü;
Ne çıkar öte yanını da bilsem feleğin:
Bezmişim bilgiden, atmışım her türlüsünü
89
Baharlar yazlar gider, kara kış gelir;
Varlığın yaprakları dürülür bir bir;
Şarap iç, gam yeme; bak ne demiş bilge:
Dünya dertleri zehir, şarap panzehir
90
Gülün yüzünde çiy tanesi nevruzun ne hoş;
Yeşillikte canı aydınlatan yüzün ne hoş;
Geçmiş gitmiş gün üstüne ne söylesen boş:
Bırak dünü, hoş et gönlünü, bak bugün ne hoş
91
Bilgisizliğimi sundum durdum aleme;
Bir yoksulluk karanlığı çöktü gönlüme;
Utandım günahımdam, müslümanlığımdan:
Bundan böyle zünnar takacağım belime
92
Bir su, bir damla suymuşuz, bele düşmüşüz;
Şehvet ateşiyle dışarı savrulmuşuz;
Yarın yel savuracak toprağımızı:
İçelim, hoş geçsin üç nefeslik ömrümüz
93
Bahtımın kökü yeşerip dal budak da verse
Eğretidir bu ömür diye giydiğin elbise;
Mıhlar gevşek bir gölgeliktir beden çadır,
Pek dayanma sakın ne kadar sağlam da görünse
94
Ben de geçtim gittim bu zulüm yurdundan,
Elimde yelden başka bir şey kalmadan;
Ama var mı, ölümüme sevinip de
Ecelin şaşmaz tuzağından kurtulan?
95
Orucumu yiyorsam ramazanda
Mübarek aydan habersizim sanma:
Çileden gece oluyor da gündüzüm
Sahura kalıkıyorum gün ortasında
96
Yılan gibi taşa girsen de, Saki,
Sızar ecelin suyu bulur seni;
Bu dünya toprak, Saki, türkü söyle;
Bu soluk bir yel, şarap ver, Saki
97
Gönül Bijen' i kuyu gibi gam zindanında;
Akıl Sührab'ı ölmüş derdinin sayvanında;
Dünya Siyavuş'unun öcünü almak için
Gam, Rüstem'in Turan gibi gönlünü talanda
98
Ey yanağı ağustos gülünü bastıran;
Ey yüzü Çin güzellerini kıskandıran;
Bakışı Babilşahını büyüde yenip
Elinde at, fil, ruh, ferz, baydak bırakmayan
99
Elimde olsa dünyayı küçümserdim;
İyisine de kötüsüne de yuf çekerdim;
Daha doğrusu bu aşağılık yere
Ne gelirdim, ne yaşardım, ne ölürdüm

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 7

Eski 03-03-2009   #7
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 7



100
Şarap iç, bire birdir derde tasaya;
Ne bu dünya kalır, ne öteki dünya
Ne serin ateştir o, ne can dolu su:
Çabuk ol, bulup içemezsin mezarda
101
Felek, delik deşik ediyorsun yüreğimi;
Yırtıyorsun ikide bir sevinç gömleğimi,
Esen yelleri ateş ediyorsun bana;
Çamura çeviriyorsun içeceğimi
102
Haram, acı, kötü derler canım şaraba:
Oysa ne hoş şey, hele bir güzel sunarsa;
İçin bakın; hem doğrusunu isterseniz,
Haram dedikleri her şey hoş galiba!
103
Dedim ben artık kızıl şarabı içmem;
Üzümün kanıymış bu, ben kan dökmek istemem
Gün görmüş aklım şaşırdı: Sahi mi? dedi;
Yok canım, şaka, ben nasıl içmem!
104
Sen bu dünyanın sırlarına eremezsin;
Erenlerin dilini de söktüremezsin;
İyisi mi iç şarabı, cennet et bu dünyayı:
Öbür cennete ya girer, ya giremezsin
105
Bulut geldi; lalede bir renk bir renk!
Şimdi kızıl şarap içmemiz gerek
Şu seyrettiğin serin yeşillikler
Yarın senin toprağında bitecek
106
İki batman şarap, bir buğday ekmeği;
Bir koyun budu, bir de ay yüzlü sevgili;
Daha ne istenir bilmem şu dünyada:
Padişah daha iyisini bulabilir mi?
107
Dünyaları değişmem kızıl şaraba;
Ay da ondan sönük; çoban yıldızı da
Şarap satanların aklına şaşarım:
Ondan iyi ne var alınacak dünyada?
108
İnsan son nefese hazır gerekmiş:
Nasıl ölürse öyle dirilecekmiş
Biz her an şarap ve sevgiliyleyiz:
Böylece dirilirsek işimiz iş
109
Biz de çocuktuk, bir şeyler öğrendik;
Bildiklerimizle övündük, eğlendik
Şu oldu, bu oldu da ne oldu sonra?
Bir bulut gibi geldik, yel gibi geçtik
110
Hayyam bilgelik çadırları dokudu;
Sonra dert potasında yandı kül oldu
Bir pula satıldı kader çarşısında,
Ölüm celladı geldi, boynunu vurdu
112
Dostum, gel yarına kanmayalım biz;
Günümüzü gün edelim ikimiz
Yarın çekip gettik mi şu konaktan
Yedi bin yıl önce gidenlerleyiz
113
Ömrümüzden bir gün daha geldi geçti;
Derede akan su, ovada esen yel gibi
İki gün var ki dünyada, bence ha var ha yok:
Daha gelmemiş gün bir, geçmiş gün iki
114
Tanrı, her an sevdiğinin kapısında ol;
Bu dünyadan o dünyadan bana ne!
Gönlüm ter gibi çıkıp bedenimden
Karıştı varlığın denizlerine
115
Gönül, her an sevdiğinin kapısında ol;
Her istediğini onda ara, onda bul
Aşk tavlasında hileye kaçma kalleşçe:
Koy canını ortaya, soyulursan soyul

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 8

Eski 03-03-2009   #8
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 8



116
Sarhoş oldum mu aklım azalır;
Ayıldım mı sevincim dağılır
Ne sarhoş, ne ayık bir hal var ya?
En güzeli öyle yaşamaktır
117
Sevgili, sırlarına eren gönül nerde?
Sözlerinin tekini duyan kulak nerde?
Gece gündüz serilirsin de karşımıza:
Yüzünü bir kez gören mutlu göz nerde?
118
Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa
119
Açılmaz kapıları açmanız mı gerek?
Dünyada insanca yaşamanız mı gerek?
Bırak öyleyse iki dünyayı birden:
Ey ölü canlılar, canlar uyanık gerek!
120
Dün özledim de seni coştum birden bire;
Çıktım senin yerin dedikleri göklere
Bir ses yükseldi ta yukarıda, yıldızlardan:
Gafil, dedi; bizde sandığın Tanrı sende!
121
Bir testici gördüm, çamur içindeydi:
Ayağı çarkında, elinde bir testi;
Testinin başında bir yoksulun ayağı
Kulpunda bir padişahın kellesi
122
Bir testi aldım çarşıdan ucuza;
Gizli gizli neler anlattı bana;
Bir şahdım, dedi; altın kupam vardı;
Şimdi neyim? Testi oldum şaraba
123
Bilmem, ne sayar durursun bir, iki;
Ha bir olmuş, ha yüz bin fark etmez ki
Çal sazını, sonun bir avuç toprak,
Şarap ver, bir esip gitmedir bizimki
124
Kambur Felek, sen ne konaklar yıka geldin;
Kin beslersin bize, zulüm eski adetin
Şu kara toprağın göğsünü bir yarsalar,
Ne inciler yatar içinde bilir misin?
125
Yoksul, dertli gönlüm arar sevgilisini;
Aklı gelmez başına, yer kendi kendini
Bana sevgi şarabını sundukları gün
Kana boyamışlar varlık kadehimi
126
Ha Belh' te ölmüşsün, ha Bağdat' ta hepsi bir;
Kadeh doldu mu, acı da olsa içilir
Keyfine bak; çok aylar doğmuş batmış sensiz;
Sensiz daha çok ayların ondördü gelir
127
Gönlümün dilediği gül yüzüne bakmak;
Elimin özlediği kadehi kavramak
Her zerrem nasibini almalı dünyadan
Yarın güle kavuşturmadan beni toprak
128
Behram' ın şarap içtiği orman köşkünde
Bir tilki yavrulamış, bir ceylan keyfinde
Ömrünce yaban eşeği avlamış Behram:
Mezar da Behram' ı avlamış günün birinde
129
Ben bıyıkları süpürge etmişim meyhanede:
Hayırmış, şermiş bırakmışım ikisini de
İki dünyayı karpuz gibi önüme koysalar
Ne birine metelik veririm, ne ötekine
130
Padişah ol, yokluk halkasına gir de;
Yıkan, kirin pasın kalmasın gönülde
Meyhaneye ermeğe gelince biri
Kendini bil de ne yaparsan yap de

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 9

Eski 03-03-2009   #9
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 9



142
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi
Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?
143
Her gün biri çıkar, başlar ben, ben demeğe,
Altınları gümüşleriyle övünmeğe
Tam işleri dilediği düzene girer:
Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye
144
Can verinceyedek bu çorak yerde
Dertten başka ne geçer ki eline?
Ne mutlu çabuk gidene dünyadan;
Hele bu dünyaya hiç gelmeyene!
145
Yerleri yapmış, gökleri kurmuşsun ama,
Sensin bunca gönülleri yakıp yıkan da
Ne kızıl dudakları, ne altın saçları
Almışın süprüntüler gibi kara toprağa
146
Dostum, olan olmuş, vahlanma boşuna;
Dünyayı kara zindan etme başına
Yaşamana bak, elinden tek gelen bu:
Olacakları danışan var mı sana?
147
Sevgilim, ömrü derdim gibi bitmeyesi,
Bu sabah bütün cömertliği üstündeydi
Bir göz atıverdi bana geçip giderken:
İyilik et denize at mı demek istedi?
148
Gül de şarab da bilene güzel gelir;
Sarhoş olmayan için sarhoşluk nedir?
Cebi boş gönlü dolu olmayan kişi
Her şeyden geçmenin tadını ne bilir?
149
Yapma diyorsun; yapmamak elimde mi?
Sen al demişin; nasıl çekerim elimi?
Hem yap hem yapma demek seninki bana
İnsaf: Kadeh devrilir de dolu kalır mı?
150
Bu dünya iki kapılı bir han,
Girdi mi dertlere düşer insan
Tanınmadan yaşamak en iyisi:
Elinde olsa da hiç doğmasan
151
Kim görmüş o cenneti, cehennemi?
Kim gitmiş de getirmiş haberini?
Kimselerin bilmediği bir dünya
Özlenmeye, korkulmaya değer mi?
152
Ne mutlu adı sanı bilinmeyene;
İpeklere, kürklere bürünmeyene;
Anka gibi iki dünyadan da geçip
Bu viranede baykuşa dönmeyene
153
Yok olmamış varlık var mı bir tek?
Herşey bir gün, dağılıp gidecek
Öyleyse vara yoğa ne bakarsın?
En iyisi yoku var, varı yok bilmek
154
Sevgili, bir başka güzelsin bugün;
Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün
Güzeller bayram günleri süslenir:
Seninse bayramları süsler yüzün
155
Öldük, dünyayı şaşkın bırakıp gittik;
Yüzlerce incimiz vardı delinmedik
Sersemliği yüzünden bilgisizlerin
Renk renk düşünceler kaldı söylenmedik
156
Kendimden geçtikçe gelirim kendime,
Alçalırım çıktıkça yüksek yerlere
En garibi, içmeden sarhoşum da ben,
Ayılırım her kadehi devirdikçe
157
Ben içerim, ama sarhoşluk etmem:
Kadehten başka şeye el uzatmam
Şaraba taparmışım, evet, taparım:
Ama senin gibi kendime tapmam
158
Şeyh fahişeye demiş ki: - Utanmaz kadın;
Her gün sarhoşsun, onun bunun kucağındasın
Doğru, demiş fahişe, ben öyleyim; ya sen?
Sen bakalım şu göründüğün adam mısın?
159
Dün gece usul boylu sevgilim ve ben,
Bir kıyıda gül rengi şarap içerken;
Sedefli bir kabuk açıldı karşımızda;
Sabah müjdecisi çıkıverdi içinden
160
Dinle dinsizliğin arası bir tek soluk;
Düşle gerçeğin arası bir tek soluk
Aldığın her soluğun değerini bil
Bütün yaşamak macerası bir tek soluk

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 10

Eski 03-03-2009   #10
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 10



161
Bir put demiş ki kendine tapana:
Bilir misin niçin taparsın bana?
Sen kendi güzelliğine vurgunsun:
Ben ayna tutar gibiyim sana
162
Biz aşka tapanlarız, müslüman değil;
Cılız karıncalarız, Süleyman değil;
Biz eskiler giyen benzi soluklarız:
Pazarda sırma satan bezirgan değil
163
Nerdesin? Sana baş kaldırmışım işte;
Karanlık içindeyim, ışığın nerde?
Cenneti ibadetle kazanacaksam
Senin ne cömertliğin kalır bu işde?
164
Gerçek erenlere güzel çirkin, hepsi bir;
Sevenler için cennet, cehennem, hepsi bir;
Kendini veren ha ipekli giymiş, ha çul;
Yastığı ha pamuk olmuş ha diken, hepsi bir
165
Yıllar günler gibi geçti gider;
Nerde o eski dertler, sevinçler?
Belaya aldırmaz aklı olan:
Bu da her şey gibi geçer, der
166
Dünyayı allar pullar boyarlar gözünü;
Aklı olan hor görür süsünü püsünü
Kimler geldi gitti, kimler gelip gidecek:
Al gitmeden alacağını, doyur gönlünü
167
Şarap mimarıdır yıkık gönüllerin
Süzülmüş, tertemiz canı üzümlerin
Neden şer demişler bu hayırlı suya?
Siz bana bu şerden üç dört kase verin
168
Aşk bir beladır, ama Tanrıdan gelme;
Halk neden karşı kor Tanrı emrine?
Bize herşeyi yaptıran kendi madem,
Kulu sorguya çekmenin alemi ne?
169
Dert de neymiş? O mu bizi ağlatacak?
O mu sevinç bayrağımızı yırtacak?
Gelin, atalım şunu gönül yurdundan:
Yoksa içimizde fitne çıkartacak
170
Sensiz camide, namazda işim ne?
Seninle buluşma yerim meyhane
Benim sevmem de böyle, yüce Tanrı:
İstersen kaldır at cehennemine
171
Hep bir çember, dolanıp durduğumuz!
Ne önümüz belli, ne sonumuz
Kim varsa bilen, çıksın söylesin:
Nerden geldik? Nereye gidiyoruz?
172
Bizi bizden alan şaraba gönül verdik;
Coşup taştık; yerden kopup göklere erdik
Tenden bedenden soyunuverdik sonunda
Topraktan gelmiştik, yine toprağa girdik
173
Tepemizde dönüp duran gökler
Büyücünün fanusu gibidirler:
Güneş bu fanus içinde lamba,
Biz de gelip geçen görüntüler
174
Bir rint gördüm, binmiş dünya denen kır ata;
Aldırmıyor dine, islama, şeriata;
Ne hak dinliyor, ne hakikat, ne marifet:
Gelmiş mi böylesi kahraman kainata?
175
Kimi gizlenir, kimselere görünmezsin;
Kimi renk renk dünyalarda görünür yüzün
Kendi kendinle sevişmek bu seninki:
Çünkü seyreden sen, seyredilen de sensin
176
Yüzümde pırıl pırıl sevinç gördüğün gün,
Nice konakları yıkılmıştır gönlümün
Dalgıçsan dal gözlerimin denizine, bak:
Dibinde mahzun bir deniz kızı görürsün
177
Seni kuru sofraların softası seni!
Seni cehenneme kömür olası seni!
Sen mi Hak' tan rahmet dileyeceksin bana?
Hakka akıl öğretmek senin haddine mi?
178
Önce kendine gel, sonra meyhaneye;
Kalender ol da gir kalenderhaneye
Bu yol kendini yenmişlerin yoludur:
Çiğsen başka bir yere git eğlenmeye
179
Şarap içip güzel sevmek mi daha iyi,
İki yüzlü softaları dinlemek mi?
Sarhoşla aşık cehenneme gidecekse,
Kimselerin göreceği yoktur cenneti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 11

Eski 03-03-2009   #11
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 11



En büyük söz Kuran bile
Arada bir okunur besmeleyle
Kadehteyse öyle bir ayet var ki
Okur insan her zaman, her yerde
181
Neylesem bu benim iç kavgalarımla?
Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla?
Sen bağışlasan da ben yerim kendimi:
Neylesem bu yüzkaram, bu utancımla?
182
Kalk sevinç dolduralım garip gönüle
İçelim doğan güne karşı bülbülle
Yırtalım biz de gömleği aşık gülle
Verelim çiçekler gibi ömrü yele
183
Aklı olan paraya değer vermez,
Ama parasız dünya da çekilmez;
Eli boş menekşe boynunu büker,
Gül altın kasede gülmezlik etmez
184
Bir damla şarap Tus saraylarına bedel,
Keykubad' ın Keykavus'un tahtından güzel
Sabaha karşı aşıkların iniltisi
İki yüzlü softanın ezanından güzel
185
Bedenindeki et, kemik, sinir kaldıkça,
Dünyadaki yerini bil, kendinden şaşma
Düşman Zaloğlu Rüstem olsa ger göğsünü,
Dostun Karun olsa iyilik altında kalma
186
Yerin dibinden yıldızlara dek
Ermediğimiz sır kalmadı pek,
Her düğümü çözmüş insanoğlu;
Ecel düğümünü var mı çözecek?
187
Sevgiyle yuğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin, cehennemin üstündesin
188
Bu evren her gece ne gömlekler diker!
Kimini gelen, kimini giden giyer
Her gün nice sevinçlerle dolar dünya,
Nice dertler toprağa karışır gider
189
Şarap benlik kaygusu bırakmaz sende
Çözülmedik bir düğüm kalmaz beyninde
İblis bir kadeh şarap içmiş olaydı,
Secdeye yatardı Adem'in önünde
190
Biz hırkadan sonra küpe gelmişiz;
Kıpkızıl şarapla abdest almışız
Medresede kaybettiğimiz ömrü
Meyhanede aramaktır işimiz
191
Şarabı götürüp döksen bir dağa
Dağ sarhoş olur başlar oynamağa
Ben ne diye tövbe edecekmişim
İçimi tertemiz eden şaraba?
192
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce:
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece
193
Bu gecenin son gece olması da var:
Emret, gül rengi şarabı getirsinler
Gafil, bir gittin mi bir daha gelmek yok:
Altın değilsin ki gömüp çıkarsınlar
194
Medreseden hayır yok, dinle beni;
Vakıf lokması karartır içini
Git, bir yıkık yerde yoksulca yaşa:
Orası bir padişah eder seni
195
Şarap iç, yıkansın, aydınlansın için;
Bu dünya, öbür dünya silinip gitsin!
Gel ömrün yele gitmeden tadına bak
Cana can katan suyun, ıslak ateşisin
196
Kendiliğinden var olmuş sanma beni;
Bu kanlı yola ben sokmadım kendimi;
Bir gerçek varlık beni var etmiş olan;
Yoksa kimdim ben, neredeydim, neydim ki
197
Dileğin Tanrı dileği değil ki senin;
Muradına ermeyi nasıl beklersin?
Doğru olan Tanrı' nın dilekleriyse
Yanlış demek senin bütün dileklerin
198
Ehil insana canım feda olsun;
Ayağı öpülse öperim onun
Bir de git ehil olmayanla konuş:
Cehennem ne imiş görmüş olursun
199
Evren kırıntısı bu güzelim yıldızlar
Gelir giderler, dünyayı bezer dururlar;
Göklerin eteğinde, toprağın koynunda
Doğdukça doğacak daha neler neler var
200
Bir nakıştır varlığımız senin çizdiğin,
Şaşılası neler nelerle bezediğin;
Kendimi düzeltmek benim ne haddime:
Beni potadan böyle döken sensin

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 12

Eski 03-03-2009   #12
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 12



201
Her gün kalkıp meyhaneye gitmedeyim;
Kalenderlerle boş sözler etmedeyim;
Senden bir şey gizlenemez nasıl olsa:
Hoş gör de sana gönülden sesleneyim
202
Gökleri yarıp darma dağın ettiğin gün,
Pırıl pırıl yıldızları kararttığın gün,
Sen sorguya çekmeden ben soracağım sana:
Ey Tanrı, hangi günahım için beni öldürdün?
203
Canların canı dost, gel etme, dinle beni
Küsme Feleğe, değmez, yeme kendini;
Çekil, otur gürültüsüz bir köşeye,
Seyret bu hengamede olan biteni
204
Ne güzel gün! Hava ne sıcak, ne serin;
Bir bulut, tozunu siliyor bahçenin;
Bülbül coşmuş, sesleniyor sarı güle:
Şarap iç şarap da yüzüne renk gelsin!
205
Bu yolun hoş bir yerinde durabilseydik;
Ya da bu yolun ucunu görebilseydik:
O umut da yok bu umut da; hiç değilse
Otlar gibi kesilip yeniden sürebilseydik
206
Vefasız dünya diye yakınıp durma;
Dünya elindeyken tadını çıkarsana!
Herkese vefalı olsaydı dünya
Sıra mı gelirdi senin yaşamana?
207
Dostlar, bir gün, sözleşip bir yerde birleşin;
Oturup sofrasına dünya cennetinin;
Saki doldururken kadehleri cömertçe,
İçin bir kadeh de zavallı Hayyam için!
208
Daha nice büyük göreceksin kendini?
Hep varlık yokluk mu düşündürecek seni?
Şarap için şarap: Bu ölüm yolculuğunda
Bulamazsın sarhoş uykulardan iyisini
209
Hayyam, günahım var diye tasalanma,
Bunun için dertlere düşmek boşuna
Günah olacak ki Tanrı bağışlasın:
Rahmet neye yarar günah olmayınca

210
Gün doğarken sabah horozları niçin
Acı acı bağrışırlar, bilir misin?
Tan yerini gösterip derler ki sana:
Bir gecen geçti gidiyor; sen nerdesin?
211
Ay yırttı kara giysilerini;
Kalk, tam zamanıdır, doldur şarap kaseni
Keyfine bak, çünkü bu ay, sonsuz yıllarca,
Mezarda upuzun yatar görecek seni
212
Saki yüzün Cemşid'in kadehinden güzel;
Uğrunda ölmek sonsuz yaşamaktan güzel;
Işık saçıyor ayağını bastığın toprak,
Bir zerresi yüz binlerce güneşten güzel
213
Tertemiz geldik yokluktan kirlendik;
Sevinçle geldik dünyaya, dertlenik
Ağladık, sızladık, yandık, yakındık:
Yele verdik ömrü, toz olup gittik
214
Dostunu erkekçe seven kişi
Pervane gibi özler ateşi:
Sevip de yanmaktan kaçanların
Masal anlatmaktır bütün işi
215
Bahar geldi mi başka şey dinler miyim;
Hele aklın defterini hemen dürerim
Şarap, sığınağım sensin bahar günü,
Söğüt ağacı, senin de gölgendeyim
216
Seni aramaktan dünyanın başı dertte;
Zengine de göründüğün yok, fakire de;
Sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa,
Hep kör müyüz, sen varsın da görünürde
217
Ey dörtle yedinin doğurduğu insan,
Dörtle yedidir seni dertlere salan
Boşuna mı şarap iç diyorum sana:
Bir gittin mi bir gelme yok, inan
218
Tanrım, hayır şer kaygısından kurtar beni;
Kendimden geçir, seninle doldur içimi
Aklım ayıramıyor iyiyi kötüden
Sarhoş et bari ne kötü kalsın, ne iyi
219
Medresenin sözü vardır, tekkenin hali,
Sözden, halden öteye gider aşkın yolu
Müftünün, vaizin en iyisini getirsen
Aşkın mahkemesinde tutulur dili

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 13

Eski 03-03-2009   #13
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 13



220
Gerçek aydınlığa erince can gözüm,
İki dünyayı birden silinmiş gördüm
Eriyip gittim sanki engin denizlerde:
Ter olup çıktı, denize döndü gönlüm
221
Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece;
Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde!
Böyle diyen gönül denize kavuşunca
Baktı kendinden başka şey yok
222
Can o güzel yüzüne vurgun, neyleyim;
Gönül tatlı diline tutkun, neyleyim;
Can da, gönül de sır incileriyle dolu:
Ama dile kilit vurmuşsun, neyleyim
223
En doğrusu, dosta düşmana iyilik etmen;
İyilik seven kötülük edemez zaten
Dostuna kötülük ettin mi düşmanın olur:
Düşmanınsa dostun olur iyilik edersen
224
O kızıl yakutun madeni, başka maden;
O eşsiz incinin sedefi, başka sedef;
Aklın buldukları kuruntu, dedi kodu:
Bizim aşk efsanemizin dili, başka dil
225
Meyhanede abdest şarapla alınır ancak;
Mümkün mü kara yazıyı aka çevirmek?
Perdemiz öyleysine yırtılmış ki bizim,
Onarılmaz artık ne kadar yamasak
226
Hem sana el değdirmeğe elim varmaz,
Hem sensiz aldığım nefes, nefes olmaz:
Bir garip dert bu, kimseye de açılmaz:
Bir zehir zakkum ki tadına da doyulmaz
227
Sır saklamasını bilirsen Hayyam söyler
İnsanoğlu nedir, ne yapar, ne eder:
Dert çamuruyla yuğrulup gelir dünyaya
Yer içer, karın doyurur ve çeker gider
228
Putların, Kabenin istediği: Kölelik;
Çanların, ezanın dilediği: Kölelik;
Mihraptı, kiliseydi, tespihti, salipti
Nedir hepsinin özlediği? Kölelik
229
Benim canım hep şarabın izindedir,
Kulağım ney ve rubap sesindedir
Toprağımdan desti yaparlarsa benim
O desti şarap doldurulmak içindir
230
Sen nesin, varlık nedir, nerden bileceksin?
Dünyan esen yel üstüne kurulmuş senin
İki yokluk arasında bir varlık seninki:
Hiçlik ne varsa çevrende, sen de bir hiçsin
231
Gül yanaklı sevgiliyi saramaz insan
Yüreğine diken batmadan, vurulmadan
Kim bir güzelin saçına dokunabilmiş
Tarak gibi diş diş, didik didik olmadan?
232
Kadeh bir bedendir, içinde can var can;
Candır kadehin bedeninde camlaşan
Donmuş sudan ateş süzülür sanki:
Erimiş yakut, gönül sırçasından
233
Kul olup o güzele birden,
Koptuk her bağdan, her tövbeden:
Herkes koyu müslüman döner
Biz putperest döndük Kabeden
234
Meyhanede kendini bilenler bulunur;
Bilmeyeni ayırmak da kolay olur
Yıkılsın bilgisizlik yuvası medrese:
Ordan kendini bilip de çıkan hiç yoktur
235
Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
Bir başkasına tutulmuş, o da dertli;
Derdimin dermanı kendi derdinde:
Hekim hasta olunca kime gitmeli?
236
Gece, gül bahçesinde, ararken seni,
Gülden gelen kokun sarhoş etti beni;
Seni anlatmaya başlayınca güle
Baktım kuşlar da dinliyor hikayemi
237
Güçlü olduğuna inandırdın beni;
Bol bol da verdin bana vereceklerini
Yüz yıl günah işleyip bilmek isterim:
Günahlar mı sonsuz, senin rahmetin mi?
238
Hem aklın mutluluk peşinde senin,
Hem söylerim, söylerim dinlemezsin;
Aldığın her nefesin kadrini bil
Ot değilsin ki kesildikçe bitesin
239
Sen içmiyorsan, içenleri kınama bari;
Bırak aldatmacayı, iki yüzlülükleri;
Şarap içmem diye övünüyorsun, ama,
Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?
240
Ben bugün beden kafesinde mahpusum;
Yol olma özlemiyle sarhoş olmuşum;
Varlığın ayıbından kurtarırsa beni
Yoksulluğun kulu, kölesi olurum
241
Benim yasam artık şarap, çalgı, eğlenti;
Dinim dinsizlik, bıraktım her ibadeti;
Nişanlım dünyaya: Ne çeyiz istersin, dedim:
Çeyizim,senin gamsız yüreğindir, dedi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 14

Eski 03-03-2009   #14
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 14



242
Benden Muhammet Mustafa' ya saygı ve selam:
Deyin ki, hoş görünürse, bir şey soracak Hayyam:
Neden Yüce Efendimizin buyruklarında
Ekşi ayran helal da güzelim şarap haram?
243
Benden Hayyam' a selam söyleyin demiş
peygamber;
Sözlerimi yanlış anlamışsa çiylik eder:
Ben şarabı herkese haram etmiş değilim ki
Hamlara haramdır, doğru, ama olgunlar içer
244
Yalnız bilgili olmak değil adam olmak;
Vefalı mı değil mi insan, ona bak
Yücelerin yücesine yükselirsin
Halka verdiğin sözün eri olarak
245
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?
Ben haramı helalı karıştırmam:
Seninle içilen şarap helaldir,
Sensiz içtiğimiz su bile haram
246
Dünya yıldıramazsın beni ne yapsan;
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan
Ölmemek elimizde değil ki bizim:
İyi yaşamamak beni korkutan
247
Yerin üstüne baktım, uykuya dalmışlar;
Altına baktım, çürüyüp toprak olmuşlar
Yokluk ovasında başka ne var ki zaten:
Daha gelmemişler var, gelip gitmişler var
248
Bilge, yüce varlığın seyrine dalar;
Gafil ise onda dostluk düşmanlık arar
Deniz, deniz olduğu için dalgalanır,
Çöpe sor, hep onun içindir dalgalar
249
Ben kendimden geçtikçe kendime gelirim;
Yücelere çıkar, alçalmayı bilirim
Daha da garibi, varlığın şarabıyla
Ne kadar ayık da olsam, sarhoş gibiyim
250
Yüreğinde sıkıntı varsa esrar iç,
Ya da birkaç kadeh gül renkli şarap iç
Onu içmem, bunu içmem der durursun:
Ahmak herif, git zıkkımın pekini iç
251
Adım kötüye çıkarsa çıksın, ben böyleyim;
Bir kerpiçim de olsa, satar şarap içerim
O da gidince ne yaparsın diyecekler:
Cübbemle sarığım ne güne duruyor, derim
252
Kalk, kalk, çalgılara çalgı katalım gitsin;
Adımızı kötüye çıkartalım gitsin
Sofuluk şişesini çalalım taşa,
Seccadeyi bir kadehe satalım gitsin
253
Şarabın adı kötüye çıkmış, kendi hoş,
Hele bir güzelle içersen daha bir hoş;
Harammış şarap, olsun, bana göre hava hoş:
Hem, bana sorarsan, haram olan herşey hoş
254
Zaman büktü belimi, ne el tutar ne ayak;
Oysa ne güzel işlerim var yapılacak
Can kalktı gitmeye; aman dur, diyorum:
Ne yapayım diyor, evin yıkıldı yıkılacak
255
Yeryüzünü gül bahçesine çevirmekten
Daha güzeldir bir insanı sevindirmen
Bin kulu azat edenden daha büyüktür
Bir hür insanı iyilikle kul edebilen

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 15

Eski 03-03-2009   #15
Equinox
Varsayılan

Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 15



255
Yeryüzünü gül bahçesine çevirmekten
Daha güzeldir bir insanı sevindirmen
Bin kulu azat edenden daha büyüktür
Bir hür insanı iyilikle kul edebilen
256
Can bir şaraptır, insan onun destisi;
Beden bir ney gibidir, kan o neyin sesi
Hayyam, bilir misin nedir bu ölümlü varlık:
Hayal fenerinde bir ışık pırıltısı
257
Ah, Tanrı dünyayı yeniden yarataydı,
Yaratırken de beni yanında tutaydı;
Derdim: Ya benim adımı sil defterinden,
Ya da benim dilediğimce yarat dünyayı
258
Uyumuşum; rüyamda akıllı bir insan
Dedi: Sevinç gülü açmaz uykuda, uyan;
Ne işin var bu ölüme benzer ülkede?
Kalk, şarap iç, sonsuz uykulara dalmadan
259
Tekkede, medresede, manastırda, kilisede,
Bir cennet cehennem kaygısıdır sürüp gitmede
Oysa yüce varlığın sırlarına eren kişi
Bunların tohumunu uğratmaz düşüncesine
260
Zaman başımıza bir çorap örmeden,
Gelin dostlar, içelim içebilirken
O ecel çavuşu dikildi mi tepene
Bir yudum su iç bakalım, içebilirsen
261
Ben şarap içiyorum, doğrudur;
Aklı olan da beni haklı bulur:
İçeceğimi biliyordu Tanrı,
İçmezsem Tanrı yanılmış olur
262
Dünya hangi gülü bitirdiyse yerden
Kırıp atmış, toprağa gömmüş yeniden
Su yerine toprağı çekseydi bulut
Sevgili kanları yağardı göklerden
263
Gerçeği bilemeyiz madem, ne yapsak boş;
Ömür boyu kuşku içinde kalmak mı hoş?
Aklın varsa kadehi bırakma elden
Bu karanlıkta ha ayık olmuşsun, ha sarhoş
264
İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez:
Bunlar için didinmene bir şey denmez
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış:
Bu güzelim ömrünü satmaya değmez
265
Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna;
O şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna;
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü:
Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna
266
Saki, gökler, denizlerce dolgunum;
İçime sığmaz oldu coşkunluğum;
Ak saçlarımla sarhoş ettin beni,
Kış ortasında bahar bulutuyum!
267
Dün gece şarap arıyordum şehirde;
Soluk bir gül gördüm bir ocak önünde;
Dedim: Ne yaptın da yakıyorlar seni?
Dedi: Bir kez güleyim dedim çimende
268
Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona?
Sevmek haram, yüreğinde ateş olmayana
Bir gününü sevgisiz geçirdinse, yazık:
En boş geçen günün o gündür, inan bana
269
Düşünce göklerinin baş konağı sevgidir sevgi;
Gençlik destanının baş yaprağı sevgidir sevgi;
Ey sevginin sırlarından habersiz yaşayanlar,
Bilin ki tüm varlığın baş kaynağı sevgidir sevgi
270
Barış istemiyorsa Felek, işte savaş;
İster serseri deyin bana, ister ayyaş;
İşte şarap, duruyor ortada, kıpkızıl;
İçmeyen taşa çalsın başını, işte taş!
271
Şarabım, kasem, sevgilim, bir de çimen;
Bırak bana bunları, al cenneti sen
Cehennemmiş, kuru laf bunlar:
Kim gitmiş cehenneme, kim dönmüş cennetten?
272
Çekmeyiz aşağılık dünyanın gamını;
Özleriz gül rengi şarabın canını;
Şarap dünyanın kanı, dünya ise kanlımız:
Niçin içmeyelim kanlımızın kanını?
273
Seccadeye tapanlar eşek değil de nedirler?
Küfelerle riya çamuru yüklenirler gezerler
İşin kötüsü, din perdesi arkasında bunlar,
Müslüman geçinirken gavurdan beterdirler
274
Bu çürük temelli kubbede neyiz ki biz?
Tasta delik arayan karıncalar gibiyiz
Ne korku, ne umut kapılarını bilen
Şaşkın, gözü bağlı, avanak öküzleriz
275
Yıkık bir saray bu dünya dedikleri;
Gece ve gündüz atlarının durak yeri;
Yüz Cemşit' den arda kalmış bir dünya bu:
Yüz Behram kendinin sanmış bu gökleri
276
Gelip de eskiyenler, yeni gelenler,
Hepsi gider bugün yarın, birer birer;
Kimselere kalmamış bu eski dünya:
Kimi gitti gider, kimi geldi gider

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.