Nefretin Fizyolojisi...

Aşka en yakın duygudur Nefret Belkide adaşı
Nefret :
İstemsizce sevdaya vurulmuş kırbaçtır Nefret ya da bilerek istenilerek tüm dertlerine vurulmuş balta Nefret ihtiraslı aşkların en büyük dostudur Lakin iki yüzlüdür Dost görünüp her an insanın içinde yaşar Gün gelir ikinci yüzüyle karşılaşır birey Yaşanılan hislerin en sadık dinleyicisidir bedende Varlığı hissedilir ama kabul edilemez Gün gelirde düşecek gibi olur insan İşte o an tutacak bir ağaç dalı yahut bir dost eli arar Tutamayınca düşer İşte ilk orada çıkar nefretin sesi Kendi düşen ağlamazdır onun dili Biricik göz yaşındır onun narin bedeni Ağlar istemsizce insan Lanet ettikçe kederine onunla karşılaşır Gidip yüzleşmek nefretinden kurtulmak ister insan Ama her denemesi beyhude uğraş terimiyle sonuçlanır Aşkın büyüsü gizler nefreti İstemsizce ettiğin her kavga nefreti peydahlar sevginin kalbinde Kalptir onun tahtı İnsan nefretin varlığını kendinden çok sevdiğinde hisseder Belki bir hareket, belki bir söz, belki de bir çift göz ihbar eder nefreti Sevgiyle baktığın gözlerde işte o an anlarsın acı gerçeği Sana düşmandır o gözler Kıpırdamadan bakar gözlerinin içine önce göz kapakları kısılır, burun delikleri genişler, dudaklar büzüşür Karşı karşıya kalır insan nefretle Merhametli gönül o nefrete bile meftundur Nefretin varlığına tenezzül etmez sevdasına kilitlenir Hiç bir kütle ölçü birimi ölçemez o insanın kederini Ağladıkça artar kederi, arttıkça daha da artar giryeleri
'' Ben misali kederine teslim olanlara