Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Şaşırtıcı / Ürpertici Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakkına, osmanın, şehadeti

Hz. Osman'ın Şehadeti / Hz. Osman'ın Şehadeti Hakkına

Eski 09-08-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Osman'ın Şehadeti / Hz. Osman'ın Şehadeti Hakkına



Hz Osman'ın Şehadeti / Hz Osman'ın Şehadeti hakkına
Hz Osman'ın Şehadeti / Hz Osman'ın Şehadeti hakkına
Hz Osman'ın Şehadeti

23 hicret yılının Zilhicce ayıydı Hz Osman (raduallahu anh), Hz Ali, Osman, Sa'd İbn Ebi Vakkas, Abdurrahman b Avf, Zubeyr İbn Avvam ve Talha İbn Ubeydullah (ranhum)'un katıldığı islamın hilafeti için yapılan rey yoklaması neticesinde hz ali ve hz osman kalmıştıAbdurrahman b Avf halktan bu iki isim için yeterli kanaati aldığına mutabık olunca iki adaya da bir soru sordu" Hz Ali (ra)'i çağırarak ona; Allah'ın Kitabı, Resulünün Sünneti ve Ebû Bekir ve Ömer'in uygulamalarına tabi olarak hareket edip etmeyeceğini sordu O, Allah'ın Kitabı ve Resulünün Sünnetine tam olarak uyacağı, ancak bunun dışında kendi içtihadına göre davranacağı cevabını verdi Aynı soruyu Osman (ra)'a yönelttiğinde o, bunu kabul etmişti Bunun üzerine Abdurrahman İbn Avf, Osman (ra)'ı halife atadığını ilan ederek ona bey'at etti"
Osman (ra), devlet idaresini devraldığı zaman İslâm fetihleri hızlı bir şekilde devam ediyordu Hz Ömer (ra) devrinde Suriye, Filistin, Mısır ve İran, İslâm topraklarına katılmıştı Hz Ömer (ra)'ın güçlü idaresi, fethedilen bölgelerde otorite ve düzenin sağlam bir şekilde yerleşmesini sağlamıştı

Hz Osman (ra), İslâm tebliğinin girmiş olduğu yayılma sürecini aynı hızla devam ettirmeye çalıştı O, Ermenistan, Kuzey Afrika ve Kıbrıs'ı fethetmiş, İran'daki ayaklanmaları bastırarak merkezî yönetimin nüfuzunu yeniden tesis etmiştir

Hz Osman (ra), hilâfeti devraldığı zaman idari kadrolarda yavaş yavaş bazı değişiklikler yapma yoluna gitti Ancak, Ömer (ra)'in vasiyetine uyarak bir sene müddetle onun valilerini yerlerinde bıraktı İlk önce Küfe valisi Muğire b Şu'be'yi azlederek yerine Sa'd b Ebi Vakkas'ı atadı Sa'd, Osman (ra)'ın yönetime geçtikten sonra atadığı ilk validir

Bundan sonra yapılan atamalar hariç hiçbir huzursuluk yoktuHz Osman'a yapılan en önemli suçlama, onun kendi akrabalarını valiliklere getirmesi, onlara bolca ihsanlarda bulunması ve yolsuzluklarını denetleyememesidir (Suyûtî, 174) Hz Ali (ra) bu konudaki şikayetlerini ona ilettiğinde o, Hz Ali'ye şöyle diyordu: "Muğire b Şu'be'yi Ömer'in vali tayin ettiğini bilmez misin?" Hz Ali: "Biliyorum" deyince o; "O halde neden akrabalığı ve yakınlığından dolayı onu vali tayin ettiğim şeklinde bir kınamada bulunuyorsun?" diye sormuştu Hz Ali'nin buna verdiği cevap şuydu; "Ömer vali atadığı kimseyi sıkı bir şekilde kontrol altında tutardı En ufak hatalarını görse onları sorgular ve en şiddetli şekilde cezalandırırdı Sen ise bunu yapmıyorsun" (İbnül-Esir, age, III, 152)
Bunun üzerine Hz Osman, vilayetlerdeki yönetimler hakkında yapılan dedikoduları ve bunların sebeplerini yerinde incelemek üzere müfettişler tayin etti Muhammed b Mesleme'yi Kufe'ye; Usame b Zeyd'i Basra'ya; Abdullah b Ömer'i Şam'a ve Ammar b Yasir'i de Mısır'a gönderdi Ammar b Yasir hariç, diğerleri görevlerini tamamlayarak geri dönmüşlerdi Osman (ra) haksızlıkları gidermek, filizlenmeye başlayan ve ümmet için büyük sakıncalara sebep olacak olan fitnenin yatıştırılması için yoğun bir gayretin içine girmişti

O, gelen şikayetleri dikkatle inceliyor, başta Hz Ali (ra) olmak üzere Ashab'ın ileri gelenleri ile istişarelerde bulunuyordu Ancak, Mısır'dan Medine'ye gelip, Abdullah b Sa'd b Ebi Serh'in gayr-ı meşru uygulamalarını şikayet eden bir heyetin, dönüşlerinde İbn Ebi Serh'in takibatına uğramaları ve bazılarının öldürülmesi, olayların tırmanmasına sebep olmuştu Bunun üzerine Mısır'dan altı yüz kişilik bir topluluk Medine'ye gelerek Mescid-i Nebi'de, namaz vakitlerinde Ebi Serh'in işlediklerini sahabilere şikayet ediyorlardı Talha İbn Ubeydullah, Hz Aişe (ranha) ve Hz Ali (ra), Hz Osman'a giderek, bu insanların haklı isteklerini yerine getirmesini ve Abdullah b Sa'd b Ebi Serh'i azlederek yargılamasını istediler Bunun üzerine Hz Osman, Mısırlılar'a kendileri için vali olarak kimi istediklerini sordu Onlar, Muhammed b Ebi Bekr'i istediklerini bildirdiler Osman (ra), Muhammed b Ebi Bekr'i vali tayin etti O, Mısır'dan gelenler ve bir grup sahabi ile birlikte Medine'den yola çıktı Medine'den üç günlük bir uzaklıkta yol alırlarken devesini, sanki takip ediliyormuş gibi hızlı sürmeye çalışan bir adam gördüler Adamı yakalayıp sorguladıklarında İbn Ebi Serh'e bir mesajı yetiştirmeye çalıştığını anladılar Ona kim olduğu sorulduğunda, bazen Osman (ra)'ın, bazan da Mervan b Hakem'in kölesi olduğunu söylüyordu Üzerindeki mektubu açtıklarında, içinde, "Muhammed b Ebi Bekr ile falanca falanca Sana ulaştıklarında onları öldür" yazıldığı ve bunun Hz Osman'ın mührüyle mühürlenmiş olduğunu gördüler Derhal Medine'ye geri dönüp Hz Osman'ın evini kuşattılar Hz Ali, yanına Muhammed İbn Mesleme'yi alıp Osman (ra)'ın evine gitti Hz Ali (ra) ona, üzerine kendi mührü bulunan bu mektubu kimin kaleme aldığını sordu Osman (ra) böyle bir mektup yazmadığını ve yazıldığından da haberi olmadığını söyledi Muhammed de Osman (ra)'ı doğrulamış ve bu işi düzenleyen kimsenin Mervan olduğunu söylemişti Yazıyı inceledikleri zaman bunun Mervan b Hakem'e ait olduğunu anladılar O esnada Osman (ra)'ın evinde bulunmakta olan Mervan'ın kendilerine teslim edilmesini istediler Hz Osman (ra) bunu kabul etmedi Çünkü onu öldüreceklerinden korkuyordu

Onun evini kuşatan asiler diyalog çağrılarına cevap vermedikleri gibi, suyunu da kesmişlerdi, Hz Osman'ın fitneyi yatıştırmak ve haksızlıkları gidermek hususunda asilere yaptığı nasihatlerin onlar üzerinde hiç bir tesiri olmamıştı Onlar, Hz Osman (ra)'a şöyle diyorlardı:

"Biz seni hilafetten azledene veya öldürene yahut da bu yolda ölene kadar bu işten vazgeçecek değiliz Eğer sana sahip çıkanlar bize engel olmaya kalkarlarsa onlarla savaşırız" Hz Osman onlara, Allah'ın üzerine yüklediği hilafet görevini asla bırakmayacağını ve ölümün kendisine bundan daha sevimli olduğunu bildirmiş, ayrıca kendini savunmak için kimseye emir vermediğini eklemişti (İbnül-Esîr, age, III, 169-170) O, ashaptan, asileri şehirden kovup çıkarmak için gelen teklifleri reddediyor, onlardan silah kullanmayacaklarına dair kesin söz vermelerini istiyordu

Bir gün kendisini kuşatan asilerin karşısına çıkıp: "Ali buralarda mı? Sa'd buralarda mı?" diye sormuş, bulunmadıkları cevabını alınca biraz susmuş ve şöyle demişti: "Bana su sağlamasını, Ali'ye bildirecek kimse yok mu?" Bu Hz Ali'ye ulaşınca derhal üç kırba suyu ona göndermişti Ali (ra), asilerin Osman (ra)'ı öldürmek istediklerini öğrenince, böyle bir şeye meydan vermemek için, iki oğlu Hasan ve Hüseyin'e, kılıçlarını alarak gidip Osman'ın kapısında beklemelerini ve içeri kimseyi sokmamalarını söylemişti Abdullah İbn Zübeyr de onlara katılmış, diğer bir takım sahabiler de çocuklarını oraya göndermişlerdi Durum çok nazik bir hal almıştı Hz Osman, ne asilerin haksız taleplerini kabul ediyor, ne de Medine ve diğer bölgelerden gelen, asileri savaşarak Medine'den çıkarma tekliflerine olumlu cevap veriyordu O, Peygamber şehri'nde kan dökmek ve fitneyi ilk başlatan kimse olmaktan çekindiği için böyle davranıyordu Hz Âişe (ranha)'dan Resulullah (sas)'ın şöyle söylediği rivayet edilmektedir:

"Ya Osman! Belki Allah sana bir gömlek giydirir, münafıklar senden onu çıkarmanı istediklerinde onu, bana kavuşuncaya kadar sakın çıkarma" Hz Osman, Resulullah (sas)'in bu günler için kendisine bildirdiği şeylere uymaya çalışıyordu O, şöyle diyordu: "Resulullah (sas) benimle ahitleşmiş olduğu şey üzerinde sabretmekteyim" (Üsdül-Ğâbe, II, 589; Suyûtî, 170; İbnü'l-Esîr, III, 175)

Asilerin kendisini öldürmeye kararlı olduğunu anladığında, onların böyle bir iş işleyip katillerden olmalarını önlemek için kendilerine bir müslümanın kanının ancak; zina, kasten adam öldürme ve dinden dönmek şartları dahilinde helal olduğunu hatırlatıyor ve kendisinin bunlardan hiç birisiyle itham edilemeyeceğini anlatıp duruyordu

Lakin artık dayanacak gücü kalmamıştı Asiler korkunç dişleri ve kandan dönmüş gözleriyle hazretlerin koruduğu evin kapısını kırdılar Hz Osman bundan evvel cesedimi sürüklerler diye ilk defa şalvar tarzı bir şey giyinmiş Kur'an tilavetiyle meşguldüDaldı resullullahın cennetteki bahçesinden bir ses geldi:"Ya osman gelmez misin?" o da gitti Mübarek kanları Kuran'ı azimüşanın üstüne düşerken vahşiler çığlıklar koparıyordu

kaynakça:
(Suyuti, age,171, 172; İbn Hacer, age, 463; HİHasan, age, I, 258, 261)
İbn Sa'd, age, III, 62)
(İbnül-Esir el-Kamil fî't-Tarih, Beyrut 1979, III, 79)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.