Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm SözlüğüA a la carte 1Bir restoranda geniş bir seçeneği kapsayan, her tabağın ayrı olarak fiyatlandırıldığı menü Genellikle tabldottan daha pahalı olur 2Tur operatörleri tarafından üst sınıf tatilleri, imkan dahilindeyse müşterilerin bireysel zevklerini karşılayacak nitelikte olan tatilleri tanımlamak üzere kullanılan bir terim am Ante meridiem Geceyarısı saat 12 ile öğle vakti saat 12 arasındaki 12 saatlik zaman dilimi Öğleden önce AA Otomobil Kurumu AAC Havayolları Birlikleri Derneği ABC 1Başlangıçta tren tarifeleri yayımlayan, daha sonra da diğer taşımacılık alanlarını da kapsayan yayıncı "ABC"den söz eden seyahat acenteleri genellikle, artık eskimiş olan ve OAG adıyla yayımlanan Hava ABC'sini kastederler 2 Bkz Önceden Yer Ayırtılmış Charter abaft kıç, bir geminin arka kısmı ABLJ Kaldırma gücü ayarlanabilir cankurtaran yeleği ABPCO İngiliz Profesyonel Konferans Organizatörleri Birliği ABTA Seyahat Acentaları Sertifikası İngiltere'de, ABTA ve Seyahat Eğitim Şirketi (Travel Training Company) tarafından geliştirilmiş, sınava dayalı bir belge Daha önceleri ABTA'nın Ulusal Eğitim Kurulu ve Londra Kent Loncaları tarafından yürütülen COTAC ve diğer sınava dayalı belgelerin yerini almıştır ABTAC, NVQ (bkz ulusal mesleki sınav) ile kullanılan diğer değerlendirme yöntemlerini sınava dayalı belgeleme sistemiyle ikmal etmek isteyen turizm sektörü baskısı sonucu kullanıma girmiştir AB yasaları (ing: European Union Legislation, fra: Législation de I'Union Européen, alm: Gesetzgebung der Europäischen U) Avrupa Birliği'ne üye ülkeleri bağlayan uyum yasaları Aborijin turizmi (ing: aboriginal tourism, fra: tourisme aborigène, alm: Tourismus in Siedlungsgebieten) Yerli kabilelerin bulunduğu yörelerde, yerel ekonomik yapı, tüketim ve üretim alışkanlıkları, kültür, etnik bütünlük ve çevre faktörlerinin otantik karakteri değiştirilmeden yapılan turizm türü Aboryer Raporu Restoran girişindeki Aboryer'in hangi odalara kaç porsiyon verdiğini işaretlediği rapor Bu rapor her öğün içi ayrı ayrı düzenlenir Ala cart alınan yiyecek ve içecekler raporda yer almaz Rapora ayrıca bedelsiz yemek alanlar da örneğin müdür, şef, acenta temsilcisi, rehber vb işaretlenir Böylece bir öğünde kaç porsiyon yemek verildiği tesbit edilir AC 1 Klima anlamına gelen bir araç kiralama kısaltma ifadesi Klima,sıcak bölgelerde iş yapan bir şirketin sunduğu bir seçenektir; araç camlarının kent içinde kapalı tutulabilmesi gibi yararı vardır ki özellikle dünyanın bazı bölgelerinde güvenlik açısından önemlidir 2 Alternatif Akım Voltajda sıfır noktasından belirli bir zirve değere, sonra da ters istikamette zirve değere ulaşan ve bunu bir saniye içinde birçok defa yapan elektrik akımı İngiltere'de bu değişim frekansı (sıklığı) saniyede 50 defadır ABD'de ise 60'tır seyahat edenlerin, cihazlarının farklı frekanslara uyumlu olması konusunda dikkatli olmaları gerekir Acente : (ing: agency, fra: agence, alm: Agentur ) Belirli bir sıfatı olmaksızın, bir sözleşmeye dayalı olarak belirli bir yöre veya yerde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinmiş kimse Faaliyet konusu bu olan kuruluş Açık sistem kuramı Open system theory Bir örgütün çevresindeki yaşamdan ayrılmış, ama onunla karşılıklı etki vve tepki ilişkilerinde bulunan ve bu ilişkilerin örgütün yaşama, gelişme br büyümesinde çok önemli rolleri bulunduğunu savunan bir yönteim kuramı Açık alan (ing: open area, fra: aire ouverte, alm: freies Feld, ) İmar görmemiş veya konutlardan ve diğer yapılardan nisbeten arınmış toprak parçası Açık boşaltım sistemi (ing: outfall, fra: décharge publique, alm: offener Abfluß) İşlem görmüş atık suyu ya da diğer sıvı atıkları doğrudan alıcı ortama ileten taşıyıcı, deşarj hattı Açık büfe (ing: buffet, fra: buffet à volonté, alm: offenes Buffet) Davetlilerin veya müşterilerin önceden hazırlanmış büfedeki yiyecek ve içeceklerden dilediklerini, istedikleri miktarda alabildikleri düzenleme biçimi Açık fiyat (ing: open rate, fra: prix libre, alm: freier Preis) Fiyatlandırmada birlik sağlanamayan güzergâhlar için, taşıyıcı firmaların kendi fiyatlarını belirleme konusunda serbest olmaları Açık hava müzesi (ing: outdoor museum, fra: musée en plein air, alm: Freiluftmuseum ) Ender, ilginç ve eski eserlerin yer aldığı açık ziyaret alanı Açılır kapanır koltuk (ing: jump seat, fra: siège ejectable, alm: Klappsitz) Uçak yardımcı personeli için geliştirilen koltuk türü Advertised tour Broşürü yayınlanmış, IT koşulları taşıyan gezi Adyabatik serinlik (ing: adiabatic cooling, fra: fraîcheur adiabatique, alm: adiabatische Kühlung,) Seyahat sırasında yüksek arazilere çıktıkça hava yoğunluğunun azalması nedeniyle sıcaklığın düşmesi Affinity group (ing affinity, fraaffinité; AlmAnziehung) Değişik ve özel paket tur çeşitleri, özel programlar Afiş (ing: poster, fra: affiche, alm: Plakat ) Bir şeyi tanıtmak, duyurmak için hazırlanan, çoğu resimli duvar ilânı Aft (ing: aft, fra: arriére, alm: Heck) Uçak ya da geminin arka kısmı Aile bileti (ing: family ticket, fra: billet de famille, alm: Familienkarte ) Aile fertleri için verilen, özel şartlara tâbi bilet Air/Sea Bir kısmı havayolu bir kısmı deniz yolu ile yapılan gezi Akarsu turizmi (ing: white water tourism, fra: tourisme à eaux vives, alm: Flußtourismus ) Akarsularda yapılan turizm amaçlı sportif aktiviteleri içeren faaliyetlerin tümü Akdeniz iklimi (ing: Mediterranean climate, fra: climat méditerranéen, alm: Mittelmeerklima ) Yazların sıcak ve yağışsız olması nedeniyle, turistlerin en çok tercih ettiği iklim türü Akıl Payı Mind Share Sirketlerin tüketici nezdindeki imajını, tüketicinin kafasında ne kadar yer aldığını ifade eder Akifer (ing: aquifer, fra: couche aquifère, alm: wasserhaltig ) Suyun çok uzak mesafelere gitmesini sağlayan, yer altı sularını pınarlara veya kuyulara ileten gözenekli toprak ya da jeolojik oluşum Akıllı acenta (ing: intelligent agency, fra: agence intelligente, alm: intelligente Agentur,) Turizmde gelir yönetimi, tüketici profili, veri araştırması, tur paketi oluşturulması, doğrudan pazarlama gibi değişik uygulamaları olan temel teknoloji Akşam yemeği (ing: dinner, fra: dîner, alm: Abendessen) Çeşitli zenginliği olan, günün son ve esas yemeği Aksesuar (ing: accessories, fra: accessoires, alm: Zubehör, ) Bir aletin temel fonksiyonunun görülmesi ile ilgili bulunmayan fakat onun fonksiyonuna ayrı bir kolaylık veya özellik kazandıran ilâve parçalar Aktarma (ing: connection, fra: correspondance, alm: Anschluß ) Gideceği yere doğrudan araç bulunmadığı için, yolcunun bir taşıttan başka bir taşıta geçmesi Aktarma yapılan taşıt (ing: connecting carrier, fra: correspondance, alm: Anschlußfahrzeug ) Yolcunun daha ileri bir noktaya taşınması için ara bir noktada transfer edildiği taşıt Aktarmalı bilet (ing: interlining ticket, fra: billet à correspondance, alm: Anschlußfahrkarte) Yolcuların farklı ya da aynı havayollarına ait uçaklarla aktarmalı yolculuk yapabildikleri tek bilet Aktarmalı yolcu (ing: connecting passenger, fra: passager en transit, alm: Umsteiger) Gideceği yere doğrudan araç bulunmadığı için taşıt değiştirmek durumunda kalan yolcu Aktif çamur süreci (ing: activated sludge process, fra: méthode de cambouis activé, alm: aktiver Verschlammungsprozeß, ) Atık su arıtma tesislerinde kullanılan aerobik, biyolojik arıtma süreci Aktivite (ing: activity, fra: activité, alm: Aktivität) Hareketlilik, etkinlik AKTOB The Associatin of the Mediterranean Tourism Businesmen and Hotel Owners Akdeniz Turistik İşletmeciler ve Otelciler Birliği Alman Turing ve Otomobil Kurumu (ing: German Touring and Automobile C, fra: Club Touring et d'Automobile d', alm: Deutscher Touring- und Automobi ) Üyelerine turistik bilgi, karayolları ve ulaşım konularında yardımda bulunan kurum Almanak (ing: almanac, fra: almanach, alm: Almanach,) Yılın gün, hafta, ay gibi bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve bir takım astronomik, meteorolojik, istatistikî bilgileri gösteren kitap biçiminde takvim Alış-veriş merkezi (Shopping centerfra: centre commercial, alm: Einkaufszentrum) Ceşitli tüketim mallarının satışını yapan mağaza ve dükkânlar ile yeme-içme yerleri, banka, araba park yeri, danışma noktası gibi ortak ihtiyaç tesislerinin yer aldığı kompleks Alış veriş tesisleri (ing: shopping facilities, fra: magasin, alm: Einkaufsanlagen,) Alış veriş yapılmak üzere hizmette bulunan tesisler Alkollü içki (ing: alcoholic beverage, fra: boisson alcoolisée alm: alkoholisches Getränk) Çeşitli tahıl, meyve ve köklerdeki karbonhidratların fermantasyonu ile hazırlanan ve değişik oranlarda alkol içeren içeceklere verilen genel ad Alkollü içki satışı ruhsatı (ing: permit for selling alcoholic b, fra: autorisation de vente des boiss, alm: lizensierter Alkoholausschank,) Otel, restoran, eğlence yeri gibi bir tesise, müşterilerine alkollü içki satma konusunda izin veren ilgili yerel yönetim tarafından düzenlenmiş belge All expense tour Tüm Masrafları içeren paket gezi Turistin ihtiyacı olan ulaştırma, konaklama, yeme-içme, yerel turlar, transferler, havaalanı-otel-havaalanı gibi tüm hizmetleri içeren paket gezi Alternatif pazarlama stratejisi (ing: alternative marketing strategy, fra: stratégie de marketing alternat, alm: alternative Vermarktungsstrateg) Tur düzenleyicisi tarafından üretilen bir turun pazarlanmasında, genel yöntemler dışında, o turun özelliklerine ve hedef kitlesine göre uygulanan satış yöntemi Alternatif turizm (ing: alternative tourism, fra: tourisme alternatif, alm: Alternativtourismus) Sosyal ve ekolojik uyuma, yerel ve yabancı girişimcilerin işbirliğine ve gelişmede yerli malzeme kullanılmasına öncelik verme amacını güden turizm çeşidi Alt gelir grubu (ing: low income group, fra: groupe à faible revenu, alm: einkommensschwache Gruppe,) Gelir dağılımında en az payı alan, tüketim harcamaları sınırlı toplum kesiti Alt yapı (ing infrastructure İnginfrastructure alminfrastruktur) Alt yapı yatırımları (inginfrastructural investments frainfrastructural investissement Alminfrastruktural investition) Alt yapı yatırımları turizm sektörünün gelişme plan ve programlarında açıkça görülmeyen, bir nevi gizli yatırımlardır Alt yapı yatırımları sektörü oluşturan diğer turistik yatırımların hayata geçirilmesi ve işlevlerini gerçekleştirebilmesi için gerekli olan genel ve doğrudan turizm amaçlı yatırımları içerir Alt yapı yatırımları başlıca iki başlık altında incelenebilir: a)- Genel (Çok Amaçlı) Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar doğrudan turizme yönelik olmayan, öncelikle yörenin ekonomik ve sosyal yaşamı için zorunlu olan çok amaçlı yatırımlardır b)-Turizm Amaçlı Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar turizm sektörünün gelişmesi ve sektöre dinamizm kazandırılması için gerekli olan yatırımlardır Artan turizm hareketlerine paralel olarak turizm bölgelerinin düzenlenmesine yönelik çeşitli yatırımlar, özellikle turizmin ortaya çıkardığı alt yapı yatırımlarıdır Amerikan bar (ing: American bar, fra: bar américain alm: amerikanische Bar, f ) Lokanta, otel veya evlerde içki için ayrılmış köşe Amerikan Hava Ulaşımı Birliği (ing: Air Transport Association of Am, fra: Association de Transport Aérien, alm: Union der amerikanischen Flugge) Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren tarifeli uçaklarla ilgili meslek kuruluşu American Plan (ing: shopping facilities, fra: magasin alm: Einkaufsanlagen, pl) Otelde kalış ve iki öğün yemek dahil fiyat Amerikan Motel Birliği (ing: Motel Association of America-MA, fra: Association des Motels de l'Amé, alm: Amerikanischer Motelverband) Amerika Birleşik Devletleri'nde motel işletmecileri birliklerinin eyaletler halinde temsil edildikleri meslekî kuruluş Amerikan servisi (ing: American service, fra: service américain, alm: amerikanischer Service) Yiyeceklerin mutfakta tabaklara hazırlandıktan sonra müşteriye sunulduğu servis şekli Amerikan Seyahat Acentaları Birliği (ing: American Society of Travel Agen, fra: Association Américaine des Agen, alm: Union der amerikanischen Reisea) 170 ülkeden seyahat sektörü ile bağlantılı seyahat acentaları, tur operatörleri, havayolu şirketleri, oteller, kiralık oto firmaları, kruvaziyer işletmelerinden 26500 üyesi bulunan bir meslek kuruluşu Amerikan Seyahat ve Turizm İdaresi (ing: United States Travel and Touris, fra: Administration de Voyages et de, alm: Reise-und Tourismusverwaltung) Turist girişini sağlamak ve geliştirmek amacıyla Amerikan Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulu turizm organizasyonu Amortisman ing: Appreciation,fra: appréciation, alm: Würdigung Turizm sektöründe özellikle konaklama sektöründe amortismana tabi varlıklar ve olayla 4 grupta toplanır: 1- Binalar 2- Mefruşat ve demirbaşlar 3- Özel ekipmanlar 4- Revizyon ve değişiklikler Anahtar görevlisi (ing: key clerk, fra: responsable des clés alm: Schlüsselbewahrer) Otellerdeki anahtarları muhafaza eden ve müşterilere otel hizmetleri hakkında bilgi veren kişi Ana yat limanı Ana yat limanı, dalga etkisinden uzak kapalı bir alanı kapsayan, büyük çapta kışlama ve bakım-onarım imkanlarının yanısıra, Yat Turizmi Yönetmeliği'ne uygun özellikleri taşıyan limanları ifade eder Animasyon (ing: animation, fra: animation alm: Unterhaltungsprogramm) Seyahat eden veya konaklama tesislerinde kalan müşterilerin hoşça vakit geçirmesini sağlamak amacıyla yapılan tüm etkinlikler Animatör (ing: animator, fra: animateur alm: Animateur) Tatilcileri eğlendiren kişi Anıt mezar (ing: mausoleum, fra: mausolée, alm: Mausoleum) Önemli kişiler için anıt şeklinde tasarlanmış, görkemli mezar Antik kent (ing: antique city, fra: cité antique alm: antike Stadt) Tarihî dönemlerden kalma yerleşim yeri Ara durak Stop over Arap Turizm ve Seyahat Acentaları Birliği (ing: Arab Association of Tourism and, fra: Association Arabe de Tourisme e, alm: Union der arabischen Tourismus) Arap ülkeleri seyahat acentalarının üye oldukları uluslararası kuruluş Arasta (ing: shops of the same trade built i, fra: marché des commerçants qui vend, alm: Reihe von Geschäften mit gleich) Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu sıralı kısım Araştırma-geliştirme (Ar-Ge) harcamaları (ing: research and development (R-D) expenditures , fra: études de recherche et de dével, alm: Forschung und Entwicklung) Temel, uygulamalı araştırma ve geliştirme gibi faaliyetlere yapılan harcamalar Ar-Ge harcamaları teşviki Tax deferral on research and development expenditures Arazi kiralama (ing: land leasing, fra: bail, alm: Pacht) Kamuya ait bir toprak parçası üzerinde belli konuda tesis kurmak üzere kira karşılığında uzun süreli irtifak hakkı oluşturma Arazi tahsisi (ing: land allocation, fra: allocation des terrains alm: öffentliche Landnahme) Bir kamu arazisini bir amaç için ayırma Arıtma (ing: purification, fra: épuration, alm: Klärung) Atık su ya da gazların kirleticilerden temizlenmesi işlemlerinin tümü Asansör (ing: elevator, fra: ascenseur, alm: Aufzug) İnsanları veya yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işler araç Asgarî ücret (ing: minumum wage, fra: salaire minimum, alm: Mindestlohn) Bir ülkede niteliksiz bir işçiye verilmek üzere hükümetler tarafından belirlenen en düşük ücret Asit Test Oranı Acid-Test Ratio Cari likit aktiflerin (nakitler, hemen satılabilir tahviller vb) cari borçlara oranı Askerî amaçlı tesis (ing: military facility, fra: établissement militaire, alm: militärische Anlage) Askerî amaçlarla kullanılan tesis Askerî yasak bölge (ing: prohibited military zone, fra: zone militaire interdite, alm: militärische Zone) Askerî güvenlik nedeniyle girişlerin yasaklandığı bölge Aşçı (ing: cook, fra: cuisinier, alm: Koch) Mutfak bölümünün hamur, pasta işleri hariç, her kısmında yemek pişiren görevli Aşı (ing: vaccination, fra: vaccination, alm: Impfung) Bazı hastalıklara karşı tavsiye olunan veya zorunlu görülen, koruyucu sağlık uygulaması Atık (ing: waste, fra: déchets, alm: Abfall) çevrede olumsuz etkiler meydana getirecek miktarda atılmış sıvı, katı, gaz ya da radyoaktif madde Atık gömme (ing: landfill, fra: ensevelissement des déchets, alm: Abfallenentsorgung) Özellikle katı atıkların toprak katmanları arasına depolanması şeklindeki en yaygın tasfiye yöntemi Atık su yönetimi (ing: waste water management, fra: gestion des eaux usées, alm: Abwasserkontrolle) İnsan sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla, atık suyun izlenmesi ve tasfiyesi ile ilgili sistemlerin geliştirilmesi ve uygulanması Atık toplama ve imhası (ing: waste collection and removal, fra: collecte et élimination des déc, alm: Abfallsammlung und-vernichtung) Turistik merkezlerdeki yoğunlaşmanın sağlık altyapı hizmetlerine eklediği yükün, çöp ve sıvı atık imhasına yansıması Atraksiyon (ing: attraction, fra: attraction, alm: Attraktion) Eğlence yerlerinde dans arası sunulan, ilgi çekici gösteri ATTA (Bkz Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) ATURJET Türkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği Audio konferans (ing: audio conferencing, fra: audio-conférence alm: Audio-Konferenz) Farklı mekânlardaki üç veya daha fazla sayıda kişi arasında telefonla yapılan görüşme Avcılık (ing: fishing or hunting, fra: pêche et chasse, alm: Jagd und Fischfang) Suda ya da karada avlanma eylemi, avlanma sporu Av tezkeresi (ing: hunting certificate, fra: permis de chasse, alm: Jagdschein) Vatandaşlara avcılık yapma olanağı veren, yetkili kurumlardan alınmış sertifika Av turizmi (ing: hunting tourism, fra: tourisme de chasse, alm: Jagdtourismus) Avlanmak için yapılan seyahat organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü Av turizmi izin belgesi (ing: license for arranging hunting , fra: licence d'organisation de chass, alm: Lizens für den Jagdtourismus) Av turizmi düzenleyen seyahat acentalarının bu faaliyette bulunmaları için TC Orman Bakanlığı'ndan almaları gereken sertifika Avrupa Çevre Eğitim Vakfı Foundation for Environmental Education in Europe(FEEE) Avrupa Ekonomik Topluluğu European Economik Community 1 Ocak 1959'da yürürlüğe giren Roma Anlaşmasıyla kurulan Avrupa Gümrük Birliği Avrupa Ülkelerarası Tren Tarifesi Thomas Cook's Continental Time Table Avrupa Para Birimi European Currency Unit Avrupa para sistemi içinde yer alan para birimi Avrupa Para Sistemi European Monetary System (EMS) Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkelerinin gerçekleştirdiği bir para sistemi Avrupa plânı (ing: European plan-EP, fra: plan européen, alm: Übernachtungspreis) Avrupa usulü, sadece yatak ücretini içeren konaklama tarifesi Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi European Free Trade Area Avrupa Ekonomik Topluluğu dışında, Avrupa'da yer alan bir iktisadi birleşme Avrupa Sosyal Turizm Koordinasyonu (ing: European Coordinating Committee, fra: Comité Européen de Coordination, alm: Europäisches Koordinierungskomi) Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında sosyal turizmi geliştirmek amacıyla 1984 yılında oluşturulan kuruluş Avrupa Yatırım Bankası European Investment Bank (EIB) Avrupa Ekonomik Topluluğu'na dahil finansal kuruluşlardan biri B Back to back tours Peşpeşe, birbirini izleyen turlar Bagaj Hakkı Baggage allowance Yolcu tarafından fazladan ücret ödemeden taşınabilecek yük miktarı Bagaj sigortası Baggage insurance Bağlama yeri ing: anchorage, fra: mouillage alm: Ankerplatz bir deniz aracının demir attığı yer Bağlantılı bilet ing: (connection ticket, fra: billet de correspondance alm: Anschlußfahrkarte) birden çok havayolu biletinin birbirine bağlı şekilde ve aynı zamanda, tek bir sözleşmeyle yolcuya veriliş şekli Bağlantılı uçuş ing: connection flight, fra: vol à correspondance alm: Anschlußflug uçak yolculuğunda, hedef noktasına varıncaya kadar değiştirilen uçuş Bağlantılı uçuşa yetişememe ing: misconnection, fra: manquer la correspondance, alm: Fehlanschluß bağlantılı uçuşu gerçekleştirecek olan uçağı kaçırma Bahşiş ing: tip, fra: pourboire alm: Trinkgeld bir hizmet görene hakkı olan ödemeden ayrı olarak verilen para Bakım ve tedavi tesisi ing: nursing and treatment facility, fra: établissement de soin alm: humanmedizinische Anlage yaşlılık ya da sağlık bozulması nedenleriyle normal yaşam sürdüremeyen insanların bakım ve tedavilerinin yapıldığı hastane, bakımevi, huzurevi gibi tesis Balayı paketi ing: (honeymoon package, fra: voyage de noces organisé alm: Paketreise für Flitterwöchner) yeni evlenen çiftlerin konaklayacağı odalarda bazı lüks ilâvelere yer verilen, önceden plânlanan gezi paketi Balneoterapi ing: balneotherapy, fra: balnéothérapie alm: Balneotherapie mineralize termal sular ile yapılan kür uygulamaları Bar ing: (bar, fra: bar alm: Bar) her çeşit alkollü ve alkolsüz içkilerin alındığı, hafif yiyeceklerin sunulduğu çeşitli büyüklükteki yer Bar yöneticisi ing: bar supervisor, fra: chef de bar alm: Barvorgesetzter barda çalışanları yöneten kişi Barboy ing: bar boy, fra: commis de bar alm: Barpage barda çalışan komi Barınak ing: shelter, fra: abri alm: Anlegestelle deniz araçlarının barınmasına yarayan doğal ya da yapay bağlama yeri Barmen ing: (barman, bartender, fra: barman alm: Barkeeper) alkollü içkileri, alkolsüz sıcak ve soğuk içecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış erkek personel Barmeyd ing: (barmaid, fra: barmaid alm: Bardame) alkollü içkileri, alkolsüz sıcak ve soğuk içecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış bayan personel Bavul turizmi ing: suitcase trade, fra: tourisme frontalier alm: Kofferhandel yabancı ziyaretçilerin ülkelerine dönerken, toptan aldıkları malları beraberinde götürdükleri turizm türü Bebek tarifesi ing: infant fare, fra: tarif enfant alm: Preis für Kinder unter zwei Jah iki yaşın altındaki çocuklar için aile indirimi kapsamında uygulanan özel tarife Bedava içki ing: complimentary drink, fra: boisson de faveur alm: Freigetränk yolculuk sırasında ikram edilen ve karşılığında ücret talep edilmeyen içki Bedenen güçlü yolcu ing: able-bodied passenger, fra: passager disponible pour le sec, alm: kräftiger Passagier uçak veya gemilerde, muhtemel tahliye durumlarında, mürettebata yardım etmesi için acil çıkış kapısı yanında oturmasına izin verilen ya da rica edilen yolcu Bedesten ing: bedesten, fra: bedesten alm: Bedesten içinde değerli eşya alış verişi yapılan kapalı çarşı Bel kaptan ing: bell captain, fra: chef groom alm: Erster Page danışma ve bagaj hizmetleri elemanlarının düzenli ve tam hizmet vermesinden sorumlu kişi Belboy ing: bellboy, fra: groom alm: Hotelpage otele gelen müşteriyi ön bürodan alarak, eşyaları ve oda anahtarı ile odasına götüren, müşteri adına gelen posta ve mesajı ileten ve otelden ayrılırken aynı şekilde ilgilenen görevli Belgelendirme ing: licensing, fra: homologation alm: dokumentieren, ausweisen turizm yatırım ve işletmelerine, durum ve sınıflarına göre ilgili idare tarafından yatırım ya da işletme izni belgesi verilmesi konusundaki işlemlerin tümü Belgeli Seyahat Acentaları Enstütisi ing: Institute of Certified Travel A, fra: Institut des Agences de Voyages, alm: Institut für lizensierte Reisea seyahat acentaları için eğitici kurslar düzenleyen kuruluş Belgeli turizm işletmesi ing: licensed tourism establishment, fra: etablissement touristique homol, alm: lizensierter Fremdenverkehrsbet turizm işletme belgesi verilmiş turizm tesisi Belgeli turizm yatırımı ing: licensed tourism investment, fra: investissement homologué de tou, alm: lizensiertes Tourismusinvestmen turizm yatırım belgesi verilmiş girişim belgesiz tesis ing: tourism facility without licens, fra: établissement non homologué alm: ohne touristische Betriebserlau turizm işletme belgesi taşımayan turizm tesisi Bide ing: bidet, fra: bidet alm: Bidet banyolarda vücudun özel yerlerinin yıkanmasına imkân veren musluk sistemi Bilet ing: ticket, fra: billet alm: Billett sinema, tiyatro vb yerlere giriş ya da taşıt araçlarında seyahat etme hakkı tanıyan belge Bilet gişesi ing: box office, fra: guichet alm: Fahrkartenschalter bilet satış gişesi Bilet payı ing: ticket allocation, fra: quota de billet alm: Fahrkartenanteil belli bir sefer için, bir bilet satış acentasına sayısal olarak tanınan bilet hakkı Bilet stoku ing: ticket stock, fra: billet vierge alm: Kartenstock seyahat acentaları tarafından doldurulduktan ve tasdik edildikten sonra geçerlilik kazanan, hava ulaştırma şirketlerinin boş bilet formları Biletli turizm ing: ticketing tourism, fra: vol sec alm: Kartentourismus ulaştırma aracı için bilet alındıktan sonra seyahate çıkılarak, konaklama ve diğer ihtiyaçlarla ilgili kısımların gidilen yerde programlaştırılması şeklindeki turizm Biletsiz seyahat ing: ticketless travel, fra: voyage à billet électronique alm: kartenlose Reise yolcu ile ilgili kişisel bilgilerin, havayolu şirketi elektronik hafızasında muhafaza edildiği, biletsiz taşıma sistemi Bitki temalı turizm ing: phythome, fra: phythôme alm: Phythome bitki örtüsünün çekim unsuru olarak kullanıldığı turizm türü Broşür ing: brochure, fra: brochure alm: Broschüre tanıtıcı yayın türü Buharlı gemi ing: steam boat, fra: bateau à vapeur alm: Dampfer buhar gücüyle çalışan gemi Bareboat charter Bir yatın mürettebatsız ve malzemesiz kiralanması Basit Getiri Oranı Accounting Rate of Return Basit kârlılık oranı da denilen basit getiri oranı, yatırım önerilerinin değerlendirilmesinde kullanılan en kolay ve pratik yöntemdir Başabaş Noktası Break even point Başabaş noktası grafiği Break even chart Başabaş noktası, işletme giderlerinin işletme gelirlerine eşit olduğu faaliyet hacmini gösterir Bu noktaya kâra geçiş noktası veya sıfır kâr noktası denilmektedir Turizm sektöründe, başabaş noktası analizleri asgari kapasite, asgari doluluk oranları, satışlar, kâr ve fiyat politikasının belirlenmesinde büyük yararlar sağlar Belgeli yatak Certificated-bed Belgeli turizm yatırım veya işletmeleri Certificated tourism investments and estableshments Turizm Bakanlığı'nca belgelendirilmiş yatırım veya işletmeleri ifade eder Bileşik tur Combined tour Bilgilendirme gezisi Information trip Bina İnşaat Harcı İstisnası Exemption from building and construction taxes Belediye Gelirleri Kanunu hükümleri çerçevesinde, inşa edilen binalardan alınması gereken bina inşaat harcı teşvik belgeli tesislerden alınmamaktadır Bina inşaat harcı istisnasından yararlanabilmek için teşvik belgesinin olması yeterlidir, ayrıca bir belge alınmasına gerek yoktur Biniş reddi tazminatı Denied boarding compensation Teyit edilmiş rezervasyonu olan bir yolcunun uçağa alınmaması nedeniyle havayolu işletmesinin ödemesi zorunlu olan tazminat Bireysel Paket Tur Individual IT Turistin tek başına satın aldığı turdur Bu tür turlar paket rurun tüm özelliklerini taşırlar, ancak bireysel olarak gerçekleştirilen paket turlarda herhangi bir grup olmadığı için tur lideri de söz konusu değildir Brüt işletme geliri Gross operating profit Booking Rezervasyon Boş-dolu garantili fiyat Price on full-empty bases Boş zaman Free time Bölge sorumlusu (Area manager, région directeur, Fläche Direktor) Brüt Gezi Eğilimi Brüt Gezi eğilimi= TP/P x 100 TP bir ülkenin veya belirli bir yörenin bireylerinde yapılan gezi sayısını, P Bir ülkenin veya belrili bir yörenin toplam nüfusunu ifade eder Brüt gezi eğiliminde ikinci ve üçüncü kez yapılan geziler önemli bir yer tutmakta ve böylece her yüz kişinin kaç kez gezi yaptığı belirlenmektedir Örneğin 100 kişilik bir grupta 60 kişi yılda bir defa, ya da 30 kişi yılda iki defa geziye çıkarsa, her iki durumda da istem 60 gezidir BSP Bank settlement plan Bir tür havayolu bilet satış şekli, Hava taşımacılığında, belli bir tarihe kadar satılmayan havayolu biletlerini uygun fiyata alınıp, tüketiciye düşük kar marjıyla satılması Bugünkü değer Present value, Présent valeur, Gegenwart wert Belirli bir dönem sonunda elde edilecek tutarın bugünkü değeri Bileşik faiz esasına göre yapılan uygulamada bugün faize yatırılacak bir sermayenin (N) dönemi sonunda ulaşacağı tutar c= a(1+t)n formülüne göre bulunur Buna göre şayet (n) dönem (yıl) sonraki tutar C ise bu tutarın bugünkü değeri a= C/(1-t)n olacaktır Bulk Paket Tur (Bulk IT) Grup olarak gerçekleştirilen paket turların bir türü olan Bulk IT esas itibariyle birbirini izleyen ve devamlılık arzeden (back-to-back) kafileler için tarifeli bir uçaktan belirli bir koltuk kapasitesi sağlanarak önceden belirlenmiş bir ülke veya bölgeye düzenlenen gezilerdir |
Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm SözlüğüC , Ç Cari oran Current rate Paraya çevrilebilir değerlerin kısa vadeli borçlara bölünmesiyle ortaya çıkan oran Cari oranını yükselmesi ödeme gücünün arttığını ifade eder İşletmenin kısa vadeli borçlarıını ölçmek ve net işletme sermayesinin yeterlilik düzeyini saptamak için kullanılır Catering (ing: catering, fra: restauration, alm: Verpflegung) Yolcuların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için genellikle vapur ve uçak gibi uzun yol taşıtlarına ya da özel isteklilere verilen yiyecek-içecek hizmeti CEAC (Bkz Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı) CF Car ferry Otomobil taşıyan feribot CF Cost and freight Satıcının malı belirli bir noktaya kadar taşımayı taahhüt ettiği ve malın fiyatına taşıma giderlerinin da dahil olduğu bir alım-satım biçimi Cf satışlarda satıcı sigorta giderlerini ödemekle yükümlü değildir Charter flight Belirli bir grubu taşımak için kiralanmış olan uçak Charter Kiralık uçak Charter Taşımacılığı Charter transport 1952 yılında Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı, uluslararası tarifeli uçuşların özelliklerini aşağıdaki gibi belirlemiştir: -uçuşlar bir devletin hava sahasından başka bir devlete yapılır -yolcu, yük taşıyan ve belirli ücret ödenen tüm uçuşlar jerkese açıktır, -uçuşlar önceden belirlenen saatlere vd kalkış-varış noktalarına göre gerçekleşir Yukarıda belirtilen bu üç özellikten birisi gerçekleşmezs bu uçuşa tarifesiz-charter uçuş denir Charter uçuşunu tarifeli seferden ayıran en önemli özellik, bir kişi veya grubun biruçağın tüm koltuk kapasitesini satın almasıdır Charter uçuşları 30 Nisan 1956'da Paris'te imzalanan Uluslararası Ticaret Hukuku Anlaşması'na göre yapılır Buna göre; a)Yalnız uçuşlar 1 aydan fazla süremez ve 2 uçuş noktasındna başka yere yapılamaz b)Tarifeli seferlerin yolcu ve uçak bakıından yetersiz kaldığı noktalra yapılırç c)Charter uçuşu yalnız kiralama yoluyla yapılır d)Yalnız koltuk trafiği yapılamaz e)İnterline yolcu, posta ve kargo taşıması yapılamaz f)Paket tur charter uçuşlarında başka tip charter trafiği (Co-mingling) yapılamaz g)Paket tur charter uçuşlarında Türk göçmen işçilerin taşınması yasaktır Charterer Kiralık uçağı kiralayan Check-in "Kayıt" Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş saati 0600, çıkış "Check-Out" saati ise 1300'tür CIF (Cost, insurance, freight coûter assurance cargaison; kosten Versicherung Transport) İngilizce bedel, sigorta ve navlun sözcüklarının kısaltılmasından oluşan ve ithalatta mal bedelinin üstüne sigorta ve navlun giderlerinin de eklendiğini ifade eden terim CIF satışlarda satıcı, sigorta ve navlundna kaynaklanan maliyetlere katlanır Bu uygulamada malı alanın (ithalatçının) belirleyeceği yere kadar götürme sorumluluğu satıcıya aittir Ciro (İngEndorsement FraAvenant AlmIndossament) 1 Hak sahibince değerli evrakın arkasına atılan bir imza veya yazılan bir fade ile söz konusu evraktan doğan hakların başkasına devrini sağlayan işlem 2 İş hacmi (turnover) 3 Döner sermayenin miktarı X devir sayısı Confidental price-tariff İncoming acenta ile tur operatörü arasında yapılan ve sadece onlar için geçerli olan fiyat Courier "Profesyonel Turist Rehberi" Tour leader, tour escort veya tour manager olarak da adlandırılır CPM (Bkz Kritik Yörünge Metodu) Cruise "Kruvaziyer Seyahat" Turizm amacıyla yapılan deniz yolculuğu CSST (Bkz Şehir gezisi) Çamaşırhane (İng Laundry Fra Linge AlmWäscherei) Çapraz Satış (İngCross Selling, FraCroix vendre, AlmKreuz verkaufen) Çapraz satış, mevcut müşterilere veya aktif olmayan müşterilere ilave ürün veya hizmetlerin sağlanmasıdır Çapraz satış stratejileri ile yeni müşterilerin kazanılması için harcanacak zaman ve paradan çok daha azıyla satışlar yatay veya dikey olarak çarpıcı biçimde artırılabilir Çapraz satışı stratejik öncelik haline getiren her işletme, büyük başarılar sağlayabilir Ne var ki etkin olabilmek için çapraz satış şirket kültürünün bir parçası olmalıdır Çekek Yeri (Bkz Yat çekek yeri) Çekicilik (İng Attraction, FraAttraction, GerAnziehungskraft) Çekicilik, turistin bir bölgeyi diğerine tercih etmesini etkileyen turizm ürününün unsurları olarak tanımlanabilir Bu unsurlar bir bölgeye turist akımını yaratan faktörlerdir Bölgesel veya yörestel nitelik taşıyan çekicilikler olduğu gibi ulusal nitelik taşıyanlar da vardır Bu konuda bir başka ayrım çekici olay, çekici yer olarak yapılabilir Genellikle yer ve olay tükaticinin tercihinde önemli birer faktör olarak birlikte rol oynarlar Çevre kirliliği Environmental pollution Üretim ve tüketim faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan katı, sıvı, gaz biçimindeki artık(atık)ların fizik ve biyolojik ortamı olumsuz yönde etkilemeleri Çevre yolu (ing: beltway, fra: route périphérique, alm: Umgehungsstraße) Şehir trafiğinin aksamaması amacıyla yerleşim yerinin dışından geçen ve şehir yollarına bağlanan ana yol Çevresel etki değerlendirmesi (ing: environmental impact assessment, fra: évaluation de l'impact sur l'en, alm: Bewertungsanalyse von Umweltein) Yeni gelişme ve projelerin çevreye olabilecek etkilerinin, sosyal sonuçları ve alternatif çözümleri de içine alacak biçimde analizi ve değerlendirilmesi Çığırtkan (ing: town crier, fra: acoleur, alm: Ausrufer) Turisti belli bir otel veya mağazaya çekmeye çalışan, genellikle o yörede yaşayan kişi Çift kişilik oda (ing: double room, fra: chambre double, alm: Doppelzimmer) Konaklama tesisinde iki kişilik oda Çift kişilik odada tek konaklama (ing: single supplement, fra: supplément personne seule, alm: Einzelzimmerzuschlag) Özellikle çift kişilik konaklamayı esas alan turlarda, tek olarak kalmanın tercihi halinde, ilâveten ödenen oda ücreti farkı Çift kişilik tarife Double acupation rates İki kişinin işgal edeceği bir oda için, tek kişiden alınan ücret Çift kişilik yatak (ing: double bed, fra: lit double, alm: Doppelbett) Standart ölçüde çift kişilik yatak Çifte dağıtım (ing: dual distribution, fra: distribution indirecte, alm: Doppelvertrieb) Bir mal veya hizmetin el değiştirerek tüketiciye ulaşması Çifte rezervasyon (ing: overbooking, fra: surréservation, alm: Überbuchung) Mevcut koltuk veya oda sayısının üzerinde yapılan rezervasyon Çiftlik turizmi (ing: agro-tourism, fra: tourisme à la ferme, alm: Bauernhofferien) Tarımsal üretim ve çiftlik yaşamı alışkanlıklarına uygun bir şekilde yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Çini (ing: glazed tile, fra: faience, alm: Kachel) Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans Çocuk tarifesi (ing: child fare, fra: tarif enfant, alm: Kinderfahrpreis) 2-12 yaş arasındaki çocuklar için uygulanan tarife Çoğaltan etkisi (ing: multiplier effect, fra: effet multiplicateur, alm: touristischer Zusatzfaktor) Turizm harcamalarının yeni ek harcamalara yol açma özelliği Çok alternatifli ürün (ing: multialternative tourism produc, fra: produit touristique diversifié,, alm: multialternatives Tourismusprod) Değişik turizm çeşitleri Çok amaçlı kullanım (ing: multipurpose use, fra: emploi multiple, alm: Vielzweckgebrauch) Birden fazla gruba veya faaliyet türüne imkân sağlayacak biçimde kullanım Çok amaçlı yapı (ing: multipurpose building, fra: immeuble polyvalent, alm: Vielzweckbau) Araba park katlarının, sokak seviyesinde dükkânların, orta katlarda iş yerlerinin ve en üstte konaklama imkânlarının bulunabildiği çok katlı yapı şekli Çok yönlü eğlence merkezi (ing: diversifıed entertainment cente, fra: centre de loisirs, alm: vielfältiges Vergnügunszentrum) Kurulduğu çevrede değişiklik gösterdiği için cazibesi artan eğlence merkezi D DAF Sınırda teslim DDP Gümrük resmi ödenmiş olarak teslim Delivery service Teslimat servisi Dağ ve Kış Turizmi Mountain and Winter Tourism Sanayileşme ve hızlı gelişmenin bir sonucu olarak insanlar sıkıcı ve sağlıksız ortamlardan kurtulmak için, kışın karlı dağlık ve ormanlık yerlere gitmektedirleri Böylece, dağ ve kış turizmi dağmuş ve gelişmiştir Dağcılık (Alpinism, alpinisme, Bergsteigerung) Dalyan (ing: fish trap, fra: bordique, alm: Fischreuse) deniz, göl ve ırmaklarda kıyılara yakın yerlerde kazık ve tellerle yapılan balık avlama yeri Davet (ing: invitation, fra: invitation alm: Einladung) bir göreve veya bir aktiviteye katılma çağrısı Day-rate Gündüz Tarifesi Bir otel odasının gece kullanı1maması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tarifede odanın saat 0600 dan 1700'ye kadar kullanılması öngörülür Değişken maliyet Variable cost (VC) Demi-Pension : Yarım Pansiyon Yatak, kahvaltı ile ögle veya akşam yemeklerinden birini içeren konaklama tarifesi Demografi (Demography, démographie, Demographie İnsan topluluğunun belirli niteliklerinin ölçülmesiyle ilgili bir bilim dalı Nüfusun büyüklüğü, cinsiyeti, mesleklere, yaşa vb unsurlara göre tanıdığı özellikler ve bunların zaman içindeki eğilimleri demografinin ilgi alanına,girer Denetleme gezisi Inspection trip Deniz kürü Marine cure dessert tatlı Genellikle ana yemek üzerine yenen, şekerle hazırlanan yiyecek Destination (BknzVarış yeri) Destek veren kuruluşlar Consolidator Özellikle tarifeli uçak seferleri yapan ve kruvaziyer seferleri yapan tur operatörlerinden toplu olarak özel ve iskontolu fiyatlarla kontenjan alan ve ucuza aldıkları bu ürünleri diğer tur operatörü ve seyahat acentalarına uygun kar payıyla satan kuruluşlar Deniz otobüsü (ing: hydrofoil, fra: hydrofoil, alm: Seebus) özel hava yastıkları üzerinde hız kazanan ve suya derinlemesine temas etmeden hızla seyreden, yolcularını kapalı mekân içerisinde taşıyan deniz taşıtı Deniz tedavisi (ing: thalassotherapy, fra: thalassothérapie, alm: Thalassotherapie) deniz veya deniz klima etkisi ile hastalıkların tedavisi Deniz termal ve sağlıklı yaşam (ing: sea thermal and health center, fra: centre de thalassothérapie et d, alm: Thalassotherapie-Zentrum) deniz termal koşullarını taşıyan kıyı yörelerinde kurulan turizm merkezi Deniz turizmi (ing: sea tourism, fra: tourisme de mer, alm: Meerestourismus) su sporları, yatçılık, deniz ve kum banyosu gibi denizde yapılan faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Deniz tutması (ing: sea sickness, fra: mal de mer, alm: Seekrankheit) deniz yolculuğunda dalgaların etkisiyle sallantıların yarattığı rahatsızlık Deniz tutmasına karşı direnç (ing: sea legs, fra: avoir le pied marin, alm: Wiederstandsfähigkeit gegen See) deniz yolculuğunda, fırtınalı havalardaki sallantılara karşı dayanabilme gücü Deniz uçağı (ing: seaplane, fra: aquavion, alm: Wasserflugzeug) su üzerinden havalanabilecek ve uçuştan sonra yine su üstüne inebilecek şekilde tasarlanmış hava taşıtı Deniz ürünü (ing: seafood, fra: fruits de mer, alm: Meeresfrüchte) deniz canlılarından hazırlanan yiyecek türü Deniz altı turizmi (ing: marine tourism, fra: tourisme sous-marin, alm: Unterwassertourismus) Su altı sporları yapmak, zevk ya da seyir amacıyla su altında yüzmek vb faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü Denizciliğe ait (ing: nautical, fra: nautique, alm: nautisch) denizle, gemi işletmesiyle ilgili Denizyolları temsilcisi (ing: maritime agent, fra: agent maritime, alm: Schiffahrtsvertreter) armatörlerin, kendi adlarına, herhangi bir limanda, deniz taşıtlarının hareketi, yolcu ve eşyanın gelişi, gidişi ve gereken diğer ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla görevlendirdikleri kişi Departure delay insurance kalkış gecikme sigortası Yer ayırtılmış bir taşıtın gecikmesini kapsayan sigorta Sigorta ödemesini iki şekilde yapar Birincisi, neden olunan olumsuzluklardan dolayı üzerinde anlaşılmış bir tutar ödenir İkicisi de, seferin iptal edilmesi ve ilave bir sefer gerekiyorsa iptal ücreti; yolculuğu tamamlamak için konaklama gerekiyorsa konaklama masrafı gibi masraflar dahil, belirli kayıpları tazmin etmek amacıyla yapılan ödemeler Departure tax yurt dışına çıkış vergisi seyahat, ağır şekilde vergilendirilen bir hizmettir Yolcuların çoğu da bilet ücretinin ne kadarının hükumetçe yutulduğunun farkında değildir İki ana vergi çeşidi vardır Biletin satın alınması esnasında alınan bilet vergisi ve, tahmin edileceği üzere, yurt dşına çıkış esnasında alında yurt dışına çıkış vergisi Depozito tahsil ihbarnamesi (DCA) Bir müşterinin depozitosunun alındığını konfirme eden ve seyahat acentelerince çıkarılan bir doküman Acenteler toplanan depozitoların toplam değerleri üzerinden, üzerinde anlaşılmış belirli dönemlerle faturalanırlar Elektronik ödeme sistemleri yaygınlaştıkça DCA'lar kullanımdan düşmektedir Depozito (ing: deposit, fra: dépôt de garantie, alm: Depositum) bir taahhüt sırasında güvence için ya da bağlanma nedeni ile oda, yer veya bilet ücretlerinin küçük bir miktarının peşin ödenmesi Depozitolu rezervasyon (ing: deposit reservation, fra: reservation cautionnée, alm: Reservierung unter Hinterlegung) bir konaklama tesisinin, en az bir gecelik ücretini peşin tahsil ettiği rezervasyon deregulation serbestleştirme Taşımacılıkta devlet kontrollerinin tedricen kaldırılması için kullanılan terim Çok çeşitli tarifelerin ve özel anlaşmaların ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur Derinlik işareti (ing: depth marking, fra: marque de profondeur, alm: Tiefenmarkierung) yüzme havuzu çevresinde havuzun derinliklerini gösteren işaretler Devlet taşımacılığı (ing: public transportation, fra: transport public, alm: öffentliche Verkehrsmittel) ilgili kamu kuruluşlarının sorumluluğunda yapılan taşımacılık hizmeti Devre-mülk (ing: timesharing, fra: multipropriété, alm: Umlauf-Immobilien) alıcıya, belli sayıdaki yılların belli sürelerinde, bir konuttan müstakil yararlanma hakkı veren sistem Dışa yönelik turizm Outbound tourism Dikey bütünleşme (ing: vertical integration, fra: integration verticale, alm: vertikale Integration) bir şirketin birbirini tamamlayan hizmetleri hiyerarşik olarak bünyesinde toplaması Dinî bayram (ing: religious holiday, fra: féte réligieuse, alm: religiöser Feiertag) dinî bakımdan önemli olan ve kutlanan gün Dinlence (ing: recreation, fra: récréation, alm: Erholung) boş vakit etkinliklerinin kişiliği geliştirici ve dinlendirici şekilde plânlanması Dinlence köyü (ing: recreational town, fra: village de retraite, alm: Erholungsstadt) emekliler için belirli bir yaşam tarzı gereklerine göre inşa edilmiş küçük yerleşim yeri Diplomat (ing: diplomat, fra: diplomate, alm: Diplomat) bir ülkenin dış ülkelerdeki resmî temsilcisi direkt hat (ing: hot line, fra: ligne directe, alm: Direktverbindung) doğru bilgi alınması, rezervasyon sağlanması ve çeşitli şikâyet konularının ilgililere iletilmesi açısından hız sağlayan telefon hattı Direkt tren (ing: direct train, fra: train express, alm: durchgehender Zug) kısa veya orta mesafeler arasında önemsiz istasyonlara uğramayan, bazen de çıkış ve varış istasyonları arasında durmayan tren türü Dış turizm geliri (ing: tourism receipts, tourism incom, fra: recettes de tourisme internatio, alm: ausländisches Tourismuseinkomme) bir ülkede yabancı ziyaretçilerin bir yılı aşmayan süreli ziyaretlerinde yapmış oldukları harcamalar toplamı Doğa sporları (ing: nature sports, fra: sports en plein air, alm: sportliche Aktivitäten in freie) doğada yapılan spor aktiviteleri Doğa yürüyüşü (ing: nature walk, fra: randonnée, alm: Wanderung) doğanın güzellik ve zenginliklerini görmek amacıyla yapılan kısa ve uzun süreli yürüyüş Doğal kaynak (ing: natural resource, fra: ressource naturelle, alm: Bodenschatz) tabiatın düzeninde kendiliğinden var olan, doğa tarafından insanoğlunun kullanımına sunulan her türlü kaynak Doğal turizm değeri (ing: natural tourism asset, fra: ressource naturelle de tourisme, alm: natürliche touristischer Wert) turizm açısından önem taşıyan doğal kaynak Dönem (ing: period, fra: période, alm: Periode) birbirini izleyen, başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralığı Dönüşü açık bilet (ing: open date return ticket, fra: billet open, alm: offene Rückfahrkarte) gidiş-dönüş olarak alınan biletlerde, dönüşü istenilen bir tarihte yapılabilen bilet Dört mevsimlik tatil tesisi (ing: four season resort, fra: établissement de tourisme perma, alm: ganzjährige Ferienanlage) ılıman iklimlerde 12 ay hizmet verebilecek tatil merkezi Dörtlü turizm gelişmesi (ing: four-way tourism development, fra: développement de tourisme à qua, alm: vierstufige touristische Entwic) turizm merkezlerinin dört çekim unsuru olan doğal güzellik, coğrafî konum, uluslararası ün ve yaratıcılık etkenleri öne çıkarılarak geliştirilmesi stratejisi Döviz (ing: foreign currency unit, fra: devise étrangère, alm: Devise) yabancı para birimi Döviz bürosu (ing: exchange office, fra: bureau de change, alm: Wechselstube) para değiştirme işlemlerinin yapıldığı yer, döviz alınan yer Döviz kuru (ing: foreign exhange rate, fra: cours de change, alm: Devisenkurs) bir yabancı para ile ulusal para arasındaki değişim oranı Döviz piyasası (ing: foreign exchange market, fra: marché de devises international, alm: Devisenmarkt) ulusal paraların birbirine dönüştürülmesini sağlayan döviz borsası Duhuliyesiz (ing: free admission, fra: entrée libre, alm: freier Eintritt) giriş ücreti olmayan Dünya Çevre Geliştirme Komisyon (ing: World Commission on Environment, fra: Commission Mondiale de Développ, alm: Weltkommission für Umweltentwic) ekonomik gelişmeyi yadsımayan, ancak dünya çevresini tehdit etmeyen çevre ve enerji politikalarının benimsenmesi gerekliliğini savunan Brundtland Raporunu hazırlayan Birleşmiş Milletler'in oluşturduğu bir komisyon Dünya Sağlık Örgütü (ing: World Health Organization-WHO, fra: Organisation Mondiale de Santé,, alm: Weltgesundheitsorganisation) toplumu ilgilendiren hastalıkları izleyerek, hükümetlere tavsiyelerde bulanan, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı bünyesindeki kurum Dünya turizm geliri (ing: world tourism receipts, fra: recettes de tourisme mondial, alm: Welteinkommen aus dem Fremdenve) uluslararası turizm amaçlı seyahatlerde yapılan harcamalar toplamı Dünya turizm pazarı (ing: world tourism market, fra: marché international de tourism, alm: Welttourismusmarkt) turizm arz ve talebinin buluştuğu uluslararası piyasa Dünya vatandaşı (ing: stateless person, fra: apatride, alm: Weltbürger) herhangi bir devletin uyruğunda olmayan kişi Durak (ing: stop, fra: arrêt, alm: Haltestelle) taşıt araçlarının yolcu alma ve bırakma amaçlı, kısa bir süre için durdukları, yol üzerinde işaretlenmiş belli bir nokta Durma-binme (ing: stopover, fra: halte, alm: Reiseunterbrechung) hava taşıtında seyahati bir ara uğrak yerinde keserek, bu seyahati aynı hattın ilerideki bir seferinde bitirme Duty-free (ing: duty-free, fra: hors-taxe, alm: zollfrei) gümrük vergisi muafiyeti Duty free shop Uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında, vergilendirilmemiş malların satıldığı dükkanlar Duyarlı çevre (ing: environmentally sensitive area, fra: espace sensible, alm: sensible Zone) doğallığının sürdürülmesi ve korunması ancak bilinçli ve özel önlemlerin alınmasıyla mümkün olabilen hassas ekosistemli alan Dürtü araştırması (ing: motivation research, fra: recherche de motivation, alm: Motivierungsforschung) bir turizm merkezi ile ilgili imajın, potansiyel ziyaretçiler tarafından algılanması araştırması Düşük faizli tatil kredisi (ing: low interest holiday loan, fra: chèque-vacances, alm: niedrigverzinster Urlaubskredit) dar gelirlilerin tatil yapmalarına yardımcı olmak üzere faizi düşük, borç para verilmesi Düşük sezon (ing: low season, fra: basse saison, alm: Vor-, Nach-, Zwischensaison) turist trafiğinin ve genellikle fiyatların en düşük olduğu dönem düzenli sefer (ing: regular service, fra: service régulier, alm: fahrplanmäßige Verbindung) bir anlaşma uyarınca, önceden saptanmış gün ve saatlerde, süresi belli taşıt servisi Dikey bütünleşme Aynı sektörde ancak farklı üretim dallrında faaliyet göstren firmalrın faaliyetlerini birleştirmeleridir Turizm sektöründe bir hava yolu şirketinin, tur operatürleri, konaklama tesisleri vb ile yapacağı işbirliği dikey bütünleşmeye örnek gösterilebilir dinghy dingi Genellikle gemilerin çektiği küçük sandal Discriminatory Ayırım Gözeten Belirli kimselere, örneğin askerlere ögrencilere, çocuklara uygulanan indirimli tarifeler Dizgisel şema, Master süreç şeması Sequental chart İşletmelerin analizinde önemli fonksiyonu olan, tüm planın incelenmesini kapsayan bir tür şemadır Master süreç şeması olarak da adlandırılır Çünkü ayrı fonksiyonlaeın süreç şemalarının sentezidir Bu fonksiyon grafikler kronolojik sıraya konularak bütün işletmedeki iş, materyal ve personel akımı saptanır Doğal kaynaklar Naturel sources Üretim sürecinin değil, doğanın sağladığı mallar, değerler Yenilenebilir doğal kaynaklar ve yenilenemeyen doğal kaynaklar olarak sınıflandırılır Doğal tedavi merkezi Naturel therapy center Doğrusal organizasyon, doğrusal örgütle(n)me Linear organisation Dönem (Bkz Mevsim) Dünya Turizm Örgütü (DTÖ) World Tourism Organisation (WTO) Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) World trade organisation (WTO) Dünya seyahat acentaları birlikleri federasyonu the universal federation of travel agencies associations Düşük kapasiteli tesis (Bkz Küçük ölçekli tesis) |
Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm SözlüğüE/ F ECU (Bkz Avrupa Para Birimi) Efektif (ing: effective, fra: effectif, alm: effektiv) Banknot ve metal para EFTA (Bkz Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi) Egzotik turizm (ing: exotic tourism, fra: tourisme exotique, alm: exotischer Tourismus) İlgi çekici yabancı yerlere yönelen turizm Eğitim amaçlı seyahat (ing: travel for learning, fra: voyage éducatif, alm: Bildungsreise) Avrupa üniversitelerinin, özellikle Amerikalı öğrencilerin ilgisini çekmek üzere düzenledikleri, yaz aylarında, kısa dönemli kurs ve gezi paketi sistemi Eğlence merkezleri Entertainment centers Eğlence merkezleri, deniz-kum-güneş üçlemesinden arta kalan zamanın değerlendirilmesine olanak sağlayan konaklama faaliyetleri dışındaki, özellikle sportif faaliyetler, yeme-içme ve alışveriş olanaklarının içiçe yer aldığı merkezlerdir Eğlendirici veya oyalayıcı hizmet (ing: in-flight entertainment, fra: facilité de distraction au vol,, alm: Reiseunterhaltung) Uçaklarda yolcuların iyi vakit geçirmelerini sağlamak için sunulan film veya video gösterimi, müzik yayını veya kağıt oyunu vb hizmet EIB (Bkz Avrupa Yatırım Bankası European İnvestment Bank) Ekoturizm (ing: ecotourism, fra: écotourisme, alm: Ökotourismus) Doğal çevre ile turizm faaliyetini bağdaştıran, çevrenin olumsuz etkilenmesi konusunda sorumluluk güdüsü ile hareket etme esasına dayalı turizm faaliyeti Ek prim Override Premium Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Organization for Economic Cooperation and Development (OECD) Aralık 1960'da imzalanan bir konvansiyonla Eylül 1961'de faaliyete geçen uluslararası bir kuruluş OECD kısa adıyla da anılır Elit turizm (ing: elite tourism, fra: tourisme élites, alm: elitärer Tourismus) Üst gelir grupları ya da seçkin kişiler için düzenlenen turizm faaliyeti Elle tutulmaz ürün (ing: intangible product, fra: produit intangible, alm: abstraktes Produkt) Turizm gibi, somut varlığı olmayan ürün türü Elle tutulmaz ürünlerde kalite (ing: quality control of intangibles, fra: contrôle de qualité des intangi, alm: Qualitätskontrolle bei abstrakt) Turizm gibi elle tutulmaz ürünlerin, mukayeseli standardizasyon yöntemi EMS (Bkz Avrupa Para Sistemi) En düşük fiyat Rack-bottom price En küçük kareler metodu Least squares method İki değişken arasındaki ortalama ilişkinin hesaplanmasına yarayan matematiksel bir tahmin yöntemi Enformel organizasyon (Bkz İnformel organizasyon) Ergonomi Ergonomics İnsanın kas gücünün üretimde verimli olarak kullanılmasını sağlamanın şartlarını inceleyen bilim dalı Ergonominin amacı işgücü ve sermayenin üretkenliğini en çoğa çıkarmak için en ugun fiziksel ortamın yaratılmasıdır Ekstra yatak, ilave yatak Additional bed ESAD Ege seyahat acentaları derneği Eşya sigortası (ing: freight insurance, fra: assurance de bagage, alm: Frachtversicherung) Yolcu ile taşıt sahibi ya da üçüncü şahıs arasında belirli miktarda prim ödemek suretiyle taşınan eşyanın kaybolma, çalınma, kırılma, gecikme ve benzeri nedenlerle uğrayacağı zararı karşılamak üzere yapılan anlaşma Etkinlik tatili (ing: activity holiday, fra: vacances actives, alm: Aktivurlaub) Turistlerin spor veya benzeri aktivitelere katıldıkları turizm türü F Factoring Firmalara vadeli satışlarının bedelini vadesinden önce tahsil olanağı veren finansman hizmeti Faktoring kuruluşu (factor), vadeli satış yapmış firmanın fatura edilmiş alacaklarını peşin bedelle ve fakat bir iskonto ile satın alır; Vadesi geldiğinde alacağı kendi tahsil eder Fayda-maliyet analizi Cost-benefit analysis Yatırım projelerinin etkinliğini sınama ve değerlendirmede geliştirilen tekniklerden biridir Fayda-maliyet analizi bir projenin net cari değerini iskontoloyarak projenin toplam maliyetini ve faydasını değerlendirir Fazla rezervasyon Overbooking FC (Bkz Sabit maliyet) FDCSST (Bkz Tam gün şehir gezisi) Federal Denizcilik Komisyonu (ing: Fedaral Maritime Commission-FMC, fra: Commission Fédérale Maritime, alm: Föderale Maritime Kommission) Denizcilikte uluslararası yolcu ve yük taşımacılığını düzenlemek yetkisini taşıyan Amerikan resmî kuruluşu Fener (ing: lighthouse, fra: phare, alm: Leuchtturm) deniz araçlarının yolunu bulması için yapılmış ışık kulesi Festival (ing: festival, fra: festival, alm: Festspiel) Niteliği önceden programla belirlenen, kendine özgü ayrıcalığı olan şenlik ya da bir kaç gün süren sanat gösterisi FIT (Bkz Rehbersiz dış ülke gezisi) Fiilen İşletilen Yatak Actually Operated Bed Finansal kiralama Financial leasing Turizm yatırımlarının finansman yöntemlerinden biri olan finansal kiralama, dünyada, 1952 yılından itibaren yatırım mallarının finansmanında kullanılmaya başlanan bir yöntemdir 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'na göre ülkemizde her türlü taşınır veya taşınmaz mal leasinge konu olabilir Öte yandan, leasing konusu malın bağımsız ve üzerinden amortisman ayrılabilen bir özellik taşıması gerekmektedir Buna göre hammadde ve ara malı niteliğinde olan ve kullanıldığında tüm özelliklerini yitiren mallar, yazılım gibi maddi olmayan konular ile fikri ve sınai haklar leasing yapılmamaktadır Finansal yönetim, finans yönetimi Financial management Finansal rasyolar Financial ratios İşletme faaliyetlerinin ortaya çıkardığı fon ihtiyacının saptanması, işletmenin finansal yapısının ne derece sağlam olduğunun anlaşılması amacıyla kullanılan finansal analiz araçları Rasyo iki değerin birbirine olan oranı demektir Finanslama Financing Özel ya da tüzel kişilerin yatırım, üretim ve satış faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve bu faaliyetin istenilen düzeyde sürdürülebilmesi için gerekli parasal değerlerin sağlanması, saklanması, ödenmesi ve bunlarla ilgili maliyetleri de içeren para bulma ve kullanma etkinliği Finansman planı Financial plan Firma ziyareti Corparate travel Fiyat Rate, fare Fiyat farklılaştırılması Price discrimination Maliyetinde bir değişiklik olmamasına rağmen, aynı malın ya da hizmetin farklı alıcılara değişik fiyattan satılması Fiyat politikası Turistik mal ve hizmetlerde izenecek fiyat politikası: Fiyat saptamadaki amacın belirlenmesi, Değişik alternatifler arasında hedefe uygun politikanın tercihi, Fiyatlama yönteminin seçimi aşamalarından oluşur Günümüz turizminde fiyat politikası çok önemli bir faktördür Çünkü, arz son derece rekabetçi ortamda oluşmakta, fiyat karşısında esnekliğe sahip olamamkta, talep ise fiyatlar karşısında büyük bir esneklik göstermektedir Fiyatlandırma, kotasyon Quotation Fiyatlandırma yöntemi Turizm sektöründe mal ve hizmetlerin fiyatları amaç ve politikaları saptandıktan sonra çoğunlukla ya maliyet esasına göre, ya da rekabet koşulları göz önüne alınarak belirlenir Fizibilite etüdü Feasibility study Yapılabilirlik ettüdü Yatırım projelerinin gerçekleştirilebilir olup olmadığını saptamak amacıyla yapılan çalışmaların bütünü FOB (ing: free on board, fra: franco de port, alm: frei an Bord) Güvertede teslim, Deniz taşımacılığına ilişkin bir anlaşma olan FOB uygulamasında satıcının yükümlülüğü malın gemiye yüklenmesi ve bu durumun alıcıya bildirilmesi ile sona erer Fon Fund Belirli bir alanda bulunulacak belirli bir faaliyetin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para ya da aynı işlevi gören varlıkların tümü Fonksiyonel organizasyon Functional organisation FOQ Free on quai Rıhtımda teslim, Alıcı tarafınan belirtilen rıhtıma malın teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma Rıhtıma teslim anına kadar olan giderler satıcıya ait olup, bu giderlerin tümü FOQ fiyata dahildir FOR Free on rail Trende teslim Alıcı tarafından belirtilen yükleme istasyonuna malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma FOT Free on truck Kamyonda teslim Alıcı tarafından beliirtillen kamyona malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma Formel organizasyon Formal organisation Fosil (ing: fossil, fra: fossile, alm: Fossil) toprak tabakalarında kalarak, eskiden günümüze kadar gelen bitki ve diğer canlıların kalıntı veya izlerine verilen ad Fosseptik (ing: septic tank, fra: fosse septique, alm: Senkgrube) lâğım çukuru FPA Free from particular average Dış ticari satış sözleşmelerinde yer alan bir terim Kısmi hasarın hariç tutulduğu bir anlaşma biçimi Franchising Franchise veya franchising sözlük anlamıyla imtiyaz demektir Franchising terimi günümüzde çağdaş nitelikte bir finansman yöntemidir Franchising gerçek anlamıyla herhangi bir ürünü veya hizmeti pazarlamaya yönelik olarak uygulamaya konulan bir sistemi ifade etmektedir Bu yöntemde, yatırımcı kuruluş otel veya tatil köyü zinciri şeklinde çalışıyorsa, başka bir işletmenin yeni yatırımına belirli koşullarda, belirli oranda katılmakta; projenin hazırlanmasını, inşaatın kontrolünü, tesisin yönetimini üstlenmekte, ayrıca kârdan katılma oranında bir pay almaktadır Bazı imtiyaz yöntemlerinde ise işletme, zincirin kalite normlarına uymak ve belirli bir imtiyaz ücreti ödemek suretiyle zincirin adını (markasını) kullanma hakkını elde etmektedir Fresk (ing: fresco, fra: fresque, alm: Fresko) Yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madenî boya ile yapılmış resim G / H Gantt Şeması Gantt Progress Chart Turizm yatırım projelerinin önceden öngörülen sürede ve maliyet tutarı içinde gerçekleştirilmesinde, iş akışlarının ve gelişmelerin şematik olarak gösterilmesinde kullanılan planlama ve programlama yöntemlerinden biri Zaman-çizgisi veya kilometre-taşı şeması, çubuk şeması adı da verilen Gantt Şeması yönteminde, proje çeşitli aşamalara bölünmekte, aşamaların içerdiği faaliyetlerin özellikleri ve diğer faaliyetlerle bağlantıları göz önünde tutularak bir zaman cetveli üzerinde gösterilmektedir Böylece hangi faaliyetin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği açıkca görülebilmekte ve buna bakarak gerekli denetimler yapılmaktadır GATT (Bkz Gümrük Tarifeleri ve Genel Ticaret Anlaşması) Gayrimenkul alım vergisi istisnası Real estate tax exemption Gayrimenkul mallar, taşınmaz mallar Immovable property Başlıcaları şunlardır: Arazi, ve üstündekiler (bitki, ağaç, bina ve parçaları), madenler ve üzerindeki haklar Gayrimenkul üzerinde hak sahibi olabilmek için hakkın tapu kütüğüne kaydı zorunludur Geceleme Overnight Gemicilik acentası Ship's agent, maritime agent Gemi karaya yanaştığında her türlü hizmeti veren acenta Genel doluluk oranı Basic occupancy rate Otel veya uçaklarda genel doluluk oranı Gençlik kongreleri, gençlik kurultayları Youth congress Gençlik oberji (ing: youth hostel, fra: auberge de jeunesse, alm: Jugendherberge) Gençlerin, bazı koşullarla kabul edildikleri ve belirli bir süre kaldıkları, ucuz fiyata yemek yiyebildikleri veya yemeklerini özel hazırlayabildikleri çeşitli olanaklarla donatılmış konaklama tesisi Gençlik turizmi (ing: youth tourism, fra: tourisme de jeunesse, alm: Jugendtourismus) Gençlik turizmi, genel turizm olayı içerisinde kendine özgü özellikleri olan bir turizm türüdür GSA (Bkz Genel satış acentası) Genel satış acentası General sales agent (GSA) Gezgin Traveller Gezi Travel Gezginci tur Circuit tour Gezi eğilimi (geziye çıkanların toplam nüfusa oranı) Gezi eğilimi Bir yıl içinde en az bir defa gezmek için en az dört gün (4x24 saat) seyahata çıkanların ülke nüfusuna oranını ifade eder Gezi komisyoncusu Tour broker Otobüsle gezi düzenlemek için gerekli lisansı almış kişi veya kuruluş Gezi Sıklığı Oranı Gezi sıklığı oranı bir ülke ya da bölgedeki brüt gezi eğilimi ile net gezi eğilimi arasındaki gezi tüketim sıklığını belirleyen ve iki seyahat eğilimi arasında ilişki kuran bir unsurdur Gezi Sıklığı Oranı= TP/Q TP= Brüt gezi eğilimi Q = Net gezi eğilimi Gezme görme Sightseeing Gezip görme turu Sight seeing tour Giriş, kayıt Check in Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş satt 06:00'dır Graicunos Teoremi Graicunıs's Theorem Özellikle konaklama tesislerinde yönetici ve ona bağlı astların arasındaki ilişki sayısının hesaplanmasında kullanulan bir formüldür İlişki sayısı = n (2/2+n-1) Grup paket tur Tur liderinin yönetiminde yapılan ulaştırma, konaklama, gastronomi, yerel geziler, transferle vb hizmetleri kapsayan paket turlar Grup ücreti Group rate Gümrük muafiyeti (ing: customs exemption, fra: exonération douanière, alm: Zollfreiheit) Yatırımda kullanılacak makine ve techizatın gümrük vergisi ile gümrükte alınan diğer vergi ve resimlerden muaf olarak ithal edilmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir Gümrük tarifeleri ve ticaret genel anlşması General agreement on tariffs and trade Ocak 1948'de yürürlüğe giren uluslararası ticaret anlaşması GATT kısa adıyla da anılır GATT'ın ana amacı, uluslararası ticaretin serbest bir biçimde yapılmasını sağlamaktır Gümrük vergileri Customs, duties Malların bir ülkenin sınırından geçmesi nedeniyle alınan vergiler Gündüz tarifesi Day rate Bir otel odasının gece kullanılmaması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tariflei odanın saat 06:00'dan 17:00'ye kadar kullanılması öngörülür Günlük döviz kurları Daily exchange rates Döviz kurunun her gün yetkili kurum tarafından belirli bir yöntem dahilinde saptanmasıdır Günlük oda durum cetveli, house keeper raporu Housekeeper report Katlar sorumlusunun hangi odaların dolu, hangilerinin boş olduğunu, dolu odalarda kaç kişinin kaldığını belirlemek amacıyla düzenlediği tablodur ve işletmede mevcut bütün odaları gösterir Günübirlik gezi Excursion Günübirlikçi Excursionist Gittiği yerde, varış noktasında bir günden az kalan ve gecelemeksizin ayrılıp geziye başladığı yere dönen ziyaretçidir Güvenlik bölümü Security Department Güzergah Route Gezi içeriği (ing: travel content, fra: produits touristiques, alm: Reiseleistungen) turizm endüstrisi tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin bütünü gezi konferansı (ing: travelogue, fra: conférence de voyage, alm: Reisevortrag) gezi ile ilgili konferans gezi motoru (ing: motor launch, fra: vedette, alm: Motorboot) deniz kıyılarında veya akarsu boylarında kurulu liman ve kentlerin ziyareti amacıyla kullanılan küçük boy tekne gezi öncesi açıklama (ing: pretravel information, fra: information pratique sur le voy, alm: Information vor Antritt der Rei) rehber tarafından turistlere tur hakkında verilen ön bilgi gideceği yer (ing: destination, fra: destination, alm: Zielort) yolcu veya eşyanın gideceği yer gidiş-dönüş (ing: round trip journey, fra: aller-retour, alm: Hin- und Rückreise) yolcunun, bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu gidiş-dönüş bileti (ing: round trip ticket, fra: billet aller-retour, alm: Hin- und Rückfahrschein) yolcunun bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu için gerekli bilet gidiş-dönüş transit vizesi (ing: round trip transit visa, fra: visa Transit aller- reTour, alm: Hin- und Rücktransitvisum) bir kişi ya da bir malın belirli bir memleketten, ancak bir defa yolculuk yapmak ve bir üçüncü memlekete gitmek suretiyle, gidiş ve dönüş şeklinde geçmesine izin veren vize Girişimci (ing: entrepreneur, fra: entrepreneur, alm: Investor) mal ve hizmet üretmek üzere yatırım yapan kişi ya da kuruluş, müteşebbis Gişe ing: ticket-window, fra: guicket, alm: Schalter istasyon, mağaza, sinema vb yerlerde bilet, para ya da kıymetli evrak alıp verilmesi veya satılması amacıyla yapılan çoğu küçük pencere biçiminde olan yer gizli tarife ing: confidential tariff, fra: tarif confidentiel alm: vertraulicher Tarif tur organizatörlerinin, seyahat acentalarına, hizmete özel biçimde hazırladığı, belli geçerlik süresi olan, toptan fiyatları gösterir detaylı tarife Global ing: global, fra: global, alm: global toptan gömme yatak ing: sico bed, fra: lit encastrable alm: eingebautes Bett kullanım dışında katlanarak, duvar içine gizlenen yatak Gönüllü ing: volunteer, fra: bénévole alm: Volontär denenmek üzere mukavelesiz çalışan kişi görevlendirme listesi ing: roster, fra: liste de distribution des tâche, alm: Dienstplan belirli sürelerde belirli hizmetleri yapmakla görevlendirilen personel listesi görmeğe değer manzara ing: scenic area, fra: vue panoramique alm: sehenswerte Aussicht herkesin gördüğünde dikkatle bakacağı, zevk alacağı, belleğinde tutacağı doğa parçası görsel imaj ing: visual image, fra: image visuelle alm: visuelles Image görsel algılamalarla zihinsel imaj oluşumu görsel-işitsel arşiv ing: audio-visual archive, fra: archive audio-visuelle alm: audio-visuelles Archiv göze ve kulağa hitap eden doküman arşivi görsel-işitsel tanıtma malzemesi ing: audio-viual promotional materia, fra: matériel promotionnel audio-vis, alm: audio-visuelles Werbematerial göze ve kulağa hitap eden tanıtma araç ve gereçleri görünmeyen ihracat ing: invisible export, fra: exportation invisible alm: unsichtbare Ausfuhr turizmde, işletmelerin ürettiği ürünlerin ülke içinde turistlere satılması olayı Gösteri ing: show, fra: spectacle alm: Vorführung görsel bir sanat eserinin ya da bir sanatın icra ediliş şeklinin belli bir düzen içinde halka sunuluşu gösteriş etkisi ing: demonstration effect, fra: effet de démonstration alm: Vorführungseffekt bir turizm merkezine gelen turistlerin giyim ve yaşam tarzının, yöre halkı tarafından taklit edilmesi götürü tur ing: inclusive tour, fra: circuit à forfait alm: Pauschaltour uçak kiralama sonucu yapılan ve koltuk başına kira payını da kapsayan tur şekli götürü yolculuk ing: inclusive travel, fra: voyage à forfait alm: Pauschalreise bir seyahat acentası tarafından, bazen de müşterinin isteğine göre düzenlenen, belirli ve değişmeyen bir ücret karşılığında yapılan her türlü masraf ve hizmetleri içeren toplu veya bireysel yolculuk Gurme ing: gourmet, fra: gourmet alm: Gourmet damak zevki olan ve yiyeceklerini titizlikle seçen kimse veya damak zevki olan kişilere göre özenle hazırlanan yemek Gusto ing: gusto, fra: goût alm: Gusto beğeni, zevk gümrük bildirim formu ing: customs declaration form, fra: déclaration douaniére alm: Zollformular seyahat eden kişinin beraberindeki eşyaları bildirdiği form gümrük kontrolü ing: customs inspection, fra: contrôle douanier alm: Zollkontrolle gümrük hattından geçmek isteyen yerli ve yabancı her kişi ve eşyası ile ilgili olarak yapılan ve yasalara aykırılık olup olmadığı araştırılan kontrol işlemi gümrüklü saha ing: airside, fra: zone de douane, f, alm: Zollgebiet bir hava limanında, gümrük kontrol çizgisinden başlayarak uçağa geçişe kadar ulaşan alan güneş tutulması ing: solar eclipse, fra: éclipse solaire alm: Sonnenfinsternis ayın dünya ile güneş arasına girmesi yüzünden güneşin yer yüzünden tamamen veya kısmen kararmış görünmesi Güneşlik ing: parasol, fra: parasol alm: Sonnenschirm güneş ışınlarından insanları korumak için kullanılan geniş tente veya şemsiyeler günlük araç kullanma süresi ing: driving hours, fra: durée maximale de conduite jour, alm: tägliche Fahrtdauer yasal olarak otobüs vb araç sürücülerine, bir gün içinde tanınan araç kullanma süresi Günübirlik ing: excursion, fra: excursion alm: Tagesausflug 24 saati aşmayan kısa süreli seyahat günübirlik tesis ing: establishment for excursionists, fra: établissement pour des excursio, alm: Anlage für Tagesausflügler tarihî ve doğal güzelliği olan yerler ile yayla ve kırsal kesimlerin turizm potansiyeli yüksek olan yörelerinde bulunan, yeme-içme, dinlenme, eğlence ve spor imkânlarından birkaçının günübirlik olarak yapıldığı, konaklamasız tesis H Haftasonu gezisi Weekend tour Halkla ilişkiler Public relations (PR) Geniş anlamda bir kuruluşun toplum ile karşılıklı anlayış sağlamak üzere giriştiği planlı ve sürekli çalışmaların bütünü olarak tanımlanan halkla ilişkiler, bir tanıtma ve tanınma sürecidir Turizmde halkla ilişkiler, herhangi bir turizm ürününün, bir ülkenin, belirli bir bölgenin, seyahat veya konaklama işletmesinin pazarda başarı sağlayabilmesi açısından geniş tüketici kitleleri arasında yaygın olarak benimsenmesi ve tutunması yolundaki çalışmaları ifade eder Halkla ilişkiler PR kısaltmasıyla anılır Ham ürün Core product hava gemisi (ing: air ferry, fra: avion transbordeur, alm: Luftschiff) Gerek yolcular, gerekse sürücüleri ile birlikte çeşitli motorlu veya motorsuz taşıt araçlarını bir hava alanından diğerine ulaştıran tarzda donatılmış uçak Hava sahası (ing: airspace, fra: espace aérien, alm: Lufthoheitsraum) Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası Hava taksiciliği (ing: air taxi transportation, fra: avion-taxi, alm: Lufttaxi) Hava ulaşımının düşük koltuk kapasiteli araç ile yapılması Hava taşıma senedi (ing: letter of air transportation, fra: connaissement aérien, alm: Lufttransportbrief) Havayoluyla taşımacılıkta malı gönderen tarafından düzenlenen, taşınan malla ilgili bilgileri içeren belge Hava taşımacısı (ing: air transporter, fra: transporteur aérien, alm: Luftverkehrsgesellschaft) Seyahat organizasyonu ve yolcu taşımacılığı yapan şirket Hava trafiği (ing: air traffic, fra: trafic aérien, alm: Luftverkehr) Hava koridorlarının hava taşıt araçları tarafından kullanılması Hava trafik kontrol birimi (ing: air traffic control unit, fra: bureau de contrôle du trafic aé, alm: Luftverkehrskontrolle) Uçakların iniş ve kalkışları ile kendi bölgelerindeki hava trafiğinden sorumlu resmî kurum Havaalanı (ing: airfield, fra: aérodrome, alm: Flugplatz) Uçakların manevra yapması ve bakımı için özel surette düzenlenmiş kara alanı Havaalanı oteli (ing: airport hotel, fra: hôtel de passagers, alm: Flughafenhotel) Havaalanı civarında bulunan, genellikle yolcu durumunda olan konuklar ile havayolları personelinin kısa süreli kaldıkları otel türü Havale (ing: money order, fra: mandat, virement bancaire, alm: Überweisung) Postahane veya banka kanalıyla birisine para gönderme, yollama Hayat sigortası (ing: life insurance, fra: assurance-vie, alm: Lebensversicherung) Sigortalının ölümü halinde yakınlarına, belirli bir süre sonunda hayatta kalması durumunda ise kendisine, toplu bir para ödenmesini veya düzenli gelir sağlanmasını öngören sigorta türü Hayat standardı (ing: standard of living, fra: niveau de vie, alm: Lebensstandard) Birey, aile ve ülkenin ekonomik refah düzeylerini ölçmek için kullanılan kavram Hayır kurumu (ing: charity institution, fra: institution de charité, alm: Wohlfahrtsinstitution) Düşkünlere yardım amacıyla devlet ya da hayırsever kişiler tarafından oluşturulmuş kurum Hayrat (ing: pious foundation, fra: oeuvres de bienfaisance, alm: wohltätige Stiftung) Halkın yararlanması için yapılan okul, han, çeşme gibi hayır yapılarına verilen ad Hayvanat bahçesi (ing: zoo, fra: zoo, alm: Zoo) Hayvanların bakımlarının sağlandığı ve güvenli mekânlarda ziyaretçilerin izlemesine sunulduğu yer Hedef kitle (ing: target group, fra: cible, alm: Zielgruppe) Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen, turistik ürünlerin özelliklerine ilgi ve ihtiyaç duyan, grup veya topluluk Hediye paketi (ing: amenity kit, fra: sac de faveur, alm: Geschenkpaket) 'birinci sınıf' ya da 'business class' yolcuların sürekli olarak belirli uçak şirketlerini tercih etmelerinin sağlanması amacı ile bu şirketlere ait uçaklarda verilen lüks ve kullanışlı ürünlerden oluşan hediye paketi Hediyelik eşya (ing: souvenir, fra: souvenir, alm: Andenkenartikel) Genellikle el sanatı ürünlerinden oluşan, yapıldığı yörenin özelliklerini yansıtan ve hediye edilmek üzere satın alınan küçük çaptaki eşya, hatıra eşyası Hediyelik eşya mağazası (ing: gift shop, fra: boutique de souvenirs, alm: Geschenkladen) Hediyelik eşyaların satıldığı dükkân Helikopter istasyonu (ing: helicopter landing ground, fra: héliport, alm: Hubschrauberlandeplatz) Bir helikopter seferi için bağlantıyı sağlayabilecek şekilde yapılmış ikinci derecede önemi olan alan Herbaryum (ing: herbarium, fra: herborium, alm: Herbarium) Kurutulmuş bitki müzesi Hesap kesme (ing: check-out payment, fra: régler sa note, alm: Rechnung bezahlen) Konaklamanın yapıldığı tesisten ayrılmadan önce, kalınan süre boyunca tahakkuk eden geceleme ve yeme- içme masraflarının ödenmesi Hesap pusulası (ing: bill, fra: addition, alm: Aufstellung der Rechnung) Ödenecek bedeli gösteren belge Heykel (ing: statue, fra: statue, alm: Statue) Taş, kil, alçı ve metal gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri Hidroterapi (ing: hydrotherapy, fra: hydrothérapie, alm: Hydrotherapie) Suyla yapılan kür Hijyen (ing: hygiene, fra: hygiène, alm: Hygiene) Sağlığı korumak ve devam ettirmek için yapılan temizlik ve bakım işlemlerinin tümü, sağlık bilimi Hinterland (ing: hinterland, fra: arrière-pays, alm: Hinterland) Kıyı şeridinin arkasındaki bölge Hipodrom (ing: hippodrome, fra: hippodrome, alm: Hippodrom) Araba ve at yarışları veya binicilik çalışmaları için kullanılan alan Hisar (ing: fortress, fra: forteresse, alm: Festung) Bir kenti korumak için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, etrafında hendek bulunan küçük kale Hisse (ing: share, fra: action, alm: Aktie) Sahiplerine dağıtılan kârdan pay alma hakkı veren, şirketin eşit bölümlere ayrılmış nominal sermayesinin her bir payı Hiyerarşik satış örgütlenmesi (ing: multilevel sales organization, fra: organisation hiérarchique de ve, alm: vielschichtige Verkaufsorganisa) Satışta birden fazla düzeyde karar biriminin yer aldığı satış organizasyonu Hız kapanı (ing: speed trap, fra: ralentisseur, alm: Radarfalle) Trafik polisinin, karayolunda mevzuata aykırı biçimde hız yapan sürücüleri yakalamak üzere, yolun belli noktasında, caydırıcı amaçla konuşlanması Hizmet (ing: service, fra: service, alm: Dienstleistung) Bir ihtiyacı veya talebi karşılamak için yapılan iş ya da harcanan emek gibi maddî varlığı olmayan, üretildiği anda tüketilen ekonomik faaliyet Hizmet çeşidi (ing: kind of service, fra: type de service alm: Dienstleistungsart) Yapılan işin çeşidi Hizmet dışı (ing: out of service, fra: hors service, alm: außer Betrieb) Faal olmama Hizmet ücreti Handling fee Hizmet kalitesi (ing: service quality, fra: qualité de service, alm: Leistungsqualität) Yapılan işin kalitesi Hizmet sektörü (ing: service sector, fra: secteur tertiaire, alm: Dienstleistungsbereich) Ulaştırma, turizm, ticaret, haberleşme ve bankacılık gibi bir ekonomide hizmet üreten tüm kişi ve kuruluşlar Hizmet yatırımı (ing: service industry investment, fra: investissements du secteur tert, alm: Dienstleistungsinvestition) Hizmet sektörüne yapılan yatırım Horst Todt Analizi Tatil yöresinin seçimi açısından mesafe faktörünün incelenmesine yönelik bir tekniktir Horst Todt analizi iki değişken üzerine kurulmuştur: Değişkenlerden birincisi sayahatin maliyeti, diğeri ise seyahate katılmakla katlanılan zahmet veya fedakarlıktır Horst Todt analizi bu iki değişken arasındaki ilişkiyi matematiksel bir denklemle açıklmaya çalışmaktadır S=(r,q,x) Bu denklemde (p) fiyatı, (x) katlanılan zahmeti ifade eder Hot springs tourism (Bkz Thermal turizm) House Keeper Raporu (Bkz Günlük Oda durum Cetveli) Hubbart Formülü Oda fiyatlarının saptanmasına ilişkin Hubbart formülü fiyat saptanması gibi karmaşık bir sorunun çözümüne basit bir yaklaşımdır Bu nedenle yöneticilerin karar vermesini kolaylaştıran standart bir reçete özelliği taşır Hubbart formülünün hareket noktası teşebbüsün ihtiyaçlarıdır Teşebbüs bir taraftan bütün giderlerini karşılamak ve yatırımdan bir getiri sağlamak, diğer yandan rekabet gücünü karuyabilmek için, oda fiyatlarının nasıl ve hangi düzeyde saptamalıdır? Bu sorunun cevabı işletmenin faaliyetlerini sürdürmek açısından son derece önemli bir koşulduır Hubbart Formülü: X= O + I/R Formülde X = Odanın ortalama satış fiyatı O = Tahmin edilen yıllık toplam işletme giderleri (İşletme faaliyetleri) I = Yatırımın özkaynakla karşılanan kısmı için beklenen kar oranı R = Tahmin edilen oda satış sayısı Diğer taraftan bu formülden ve hesaplanan ortalama oda satış fiyatından yararlanarak konaklama tesisinin tek ve çift yataklı odaları veya bir odanın tek kişi ya da çift kişi tarafındna tutulması durumunda uygulanacak fiyatların ne olacağı da aşağıdaki formül uyarınca hesaplanabilir (Nt)St + (Nç)Sç = Ro (X) Nt=Belirli bir dönemde satılan çift kişilk oda sayısı Nç=Belirli bir döenmde satılan çift kişilik oda sayısı St=Tek kişilik odanın ortalama satış fiyatı Sç=Çift kişilik odanın ortalama satış fiyatı Ro=Belirli bir dönemde satılan toplam oda sayısı X0=Oda ortalama satış fiyatı Hurda değer Scrap value Hurda değer, bir yatırımın ekonomik ömrünün sona erdiği andaki değeridir Başka bir ifade ile tesisin ekonomik ömrü sonundaki satış fiyatı o yatırımın hurda değeridir Bir Turistik tesisin hurda değerinin saptanması çalışmaları sırasında kuruluş yeri, inşaatın kalitesi, tesisin fiziki ömrü ve gayrimenkul alım-satım vergileri göz önünde bulundurulmalıdır |
Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm SözlüğüI / J IATA Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği IATAN Uluslararası Havayolları Seyahat Acente Ağı IBTA Uluslararası İş Seyahati Birliği ICCA Uluslararası Kongre ve Konferans Birliği IFTO Uluslararası Tur Operatörleri Federasyonu IFTTA Uluslar arası Seyahat ve Turizm Müdafileri Forumu IFTWO Uluslar arası Kadın Seyahat Organizasyonları Federasyonu IIT Bağımsız Kapsamlı Tur Standart paketlerle ihtiyacı karşılanamayan müşteri için yapılan "kişiye özel" düzenleme ILAM Boş Vakit ve Keyif Yönetimi Enstitüsü ITAA İrlanda Seyahat Acenteleri Birliği ITM Seyahat İşletmeciliği Kurumu incentıve Tour Teşvik gezisi inclusive Tour Charter Paket gezi müşterilerini taşıyan kiralanmış uçak inclusive Tour Discount Yemek ve otel gibi hizmetleri de içine alan bir taşıyıcı ya da tur düzenleyicisi tarafından tur dökümanı ile organize edilen ve tanıtılan tura başlamadan önce karşılığı ödenen seyahat için yapılan indirim incoming Services Seyahat acentalarınca dışarıdan gelen grupların ve kişilerin transferini yapmak, konaklama birimlerine yerleştirmek, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarının karşılanması sırasında yardımcı olmak, ülke içindeki turları düzenlemek ve bu arada günlük şehir içi turları organize etmek ve rehberlik hizmetleri vermek gibi işlerin yürütülmesi infant 2 yaşın altındaki yolcu bebek Ücretin %10'u ödenir, veya hiç ücret ödenmez ingoing Services Seyahat acentalarınca yurt içindeki turistler için, yine yurt içine seyahatler organize edilmesi Yurt içinde düzenlenen değişik süreli turların, ulaştırma, konaklama, yeme-içme, günlük şehir turlarının ve rehberlik gibi hizmetlerin sunulması interline Accounting Hava taşıyıcıları arasındaki hesap işlemi internal Havaalanlarında uçakların dış hat seferlerini gösterir international Provions Bir taşıyıcının kendi ülkesi ile başka bir ülkeye ya da ülkeler arasındaki taşımalarına ilişkin koşullar intraline Bir hava yolu servisinde aynı havayolunun başka bir hizmet servisine transferi issuing Carrier Bilet düzenleyen taşıyıcı J Jakuzi ing: jacuzzi, fra: jacuzzi alm: Jakuzzi basınçlı su fışkırtan geniş küvet jamboree cümbüş Eğlenti İngilizce'de daha çok izcilerin uluslararası ölçekteki büyük toplantıları için kullanılmaktadır JATA Japon Seyahat Acenteleri Birliği jet uyumsuzluğu ing: jet lag, fra: desequilibre causee par le voya, alm: Jetlag vücut ritminin, seyahatte, zaman dilimlerine uyumsuzluk göstermesi Joging ing: jogging, fra: jogging alm: Jogging idman için yavaş koşma junior suite junior süiti Yatakla oturulacak kısımların bir paravanayla birbirinden ayrıldığı büyük otel odası Junket Talih oyunları amacıyla düzenlenen paket tur, seyahat terimi olarak, şirket ödenekleri ile veya devlet imkanları ile yapılan keyif gezilerine verilen isim Kumarhane terimi olarak , bol para harcayan müşterilere verilecek ücretsiz hizmetler örnek: ücretsiz otel odası vb K Kahya Stewarding Konaklama tesislerinin yiyecek-içecek bölümünde satın alma, üretim ve bulaşık mahallerinin yıkanması, üretim alanının düzenlenmesini gerçekleştiren alt bölüm Kamara yatağı Berth Gemilerde kamara yatağı Kamu Arazisinin Tahsisi Allocation of Public Land, Land allocation Turizm yatırımlarının ülke ekonomisine uygun biçimde ve uygun yerlerde yapılmasını sağlamak ve yatırımcılara yardımcı olmak amacıyla hazine ve orman arazilerinin uzun sürelerle turistik tesis yatırımlarına tahsisi mümkün, olabilmektedir Turizm konaklama tesisi yatırımları için en çok 49 yıl, kampingler için en çok 20 yıl süreyle kamu arazisi tahsisi yapılabilmektedir Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik Regulation for the Allocation of Public land for Tourism Investments Kapasite Capacity Kapı müşterisi Walk-in Konaklama tesisine önceden rezervasyonu olmadan gelen müşteri Kaplıca maden suyu kaynağı Spa Kaplıca oteli, termal otel Thermal hotel Kapsamlı bireysel tur (BT) Individual inclusive tour (IT) Kapsamlı charter turu Inclusive tour charter (ITC) Kapsamlı tur All inclusive package Turistlerin gezilerini yapabilmeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir tur şekli Kapsamlı grup turu Group inclusive toru Kapsamlı tur ücreti Inclusive tour basing fare Kar-zarar tablosu Profit-lost statetment Kasiyer Raporu Birden çok satış noktası olan turistik işletmelerde, eğer yazarkasa kullanılmıyorsa herbir satış noktasında doğan hasılatın özet şekilde hazırlanmasını ve muhasebeye intikalini sağlayan rapor Başlangıç noktası adisyon fişi olan bu raporda satışların türü ile birlikte satışlardan yapılan indirimlerine, bedelinin ne şekilde tahsil edildiğine ilişkin bilgiler de bulunmaktadır Kasiyer raporu herbir gelir getiren ünite için ayrı ayrı düzenleneceği gibi sabah, öğle ve akşam satışları için de ayrı ayrı düzenlenebilir Kat hizmetleri bölümü Housekeeping Konaklama tesislerinde, odalar bölümünün en faal kısmı olan Kat hizmetleri bölümü olup odaların ve kat hizmetleri mekanlarının, dekorasyonu,bakımı, temizliği ve düzeninden sorumludur Konaklama tesislerinde odaların yeni güne ve yeni müşterilere hazırlanmasından sorumlu bir bölümdür Kat hizmetleri bölümünün fonksiyonları: Kat hizmetlerinin fonksiyonlarını, bir konaklama tesisinde odalar bölümünün temizliğinin, temizliğin sürekliliğinin, sağlık kurallarına uygunluğunun konukların kendi evlerindeki rahatlığını ve güvenliğini gerçekleştirecek şekilde sesizlikle yürütülmesi olarak tanımlanabilir Kat Hizmetlerinin organizasyon yapısı: Kat hizmetlerinin yapısı işletmenin büyüklüğü ile yakından ilişkilidir, çünkü işletme büyüdükçe çalışan personel sayısı fazlalaşacak ve buna bağlı olarak örgütsel yapı da genişleyecektir Büyük bir işletmede kat hizmetleri şu personelden oluşur: -Genel Kat Yöneticsi (Executive Housekeeper-Erkekse Executive Gourvemant), -Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı (Assitant Housekeeper veya Assistant Gourvenant), -Kat Şefleri (Floor Supervisor), -Bayan Kat Görevlisi (Maide), -Erkek Kat Görevlisi (Vale), -Meydancı (Houseman), -Çamaşırhane Şefi (Linen Room Keeper), -Yıkayıcılar ( Washers), - Ütücüler ve diğerleri (Amendants), -Merkalayıcılar ( Seamstrees), -Taşıyıcılar (Valet) Kat mülkiyeti Comdonium Katma Değer Vergisi Ertelemesi VAT deferral on imported machinery and equipment Yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken KDV'nin indirilmesinin mümkün olduğu tarihe kadar ertelenmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir Gümrük ödemeden yapılan yatırım mallarının ithalinde teşvik belgesi yoksa malın gümrükten çekilmesi sırasında KDV ödenmesi gerekmektedir Teşvik belgesi varsa ithal sırasında KDV ödenmemekte, Gümrük İdaresine ödenecek vergi tutarı kadar teminat gösterilmekte ve teminat karşılığında ödenecek KDV ertelenmektedir Erteleme, yatırımcının Türkiye'de yaptığı yatırım harcamalar için vergi dairesine ödediği KDV'lerin ertelenen KDV tutarına ulaşmasına kadar sürmektedir Vergi dairesine ödenen KDV tutarı ithalat sırasında ertelenen KDV tutarına ulaştığında, vergi dairesinden bu durum belgelendirilmekte ve alınan belge ile gümrük idaresine başvurularak teminat geri alınmaktadır Kervansaray Caravansarai Kırsal rekreasyon Kırsal rekreasyon faaliyetleri aslında kırsal kökenli değil, tersine şehirden çıkmış, ancak geniş arazi kullanımı ve bazı doğal özellikler gerektirdiğinden kırsal alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleridir Açık havada yapılabilen ancak doğal ortamdan ayrılan tenis, golf, vb faaliyetler de şehir içi faaliyetlerden farklıdır Kış sporları ve kayak merkezi Winter sports and skiing center Kıyı çizgisi Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir Kıyı kenar çizgisi Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra bunların tamamlayıcısı olarak kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çalılık, taşlık, sazlık ve bataklık alanların doğal sınırıdır Kıyı bandı, kıyı şeridi Coastal band Kıyı Regulation Concerning the İmplementation of the Coastal Law Kitle turizmi, mas turizm (Bkz Sosyal turizm) Klimatizm Climatism Açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için, dağ istasyonlarında ve deniz kenarında uygulanan bir tedavi yöntemidir Temiz hava tedavisi de denilmektdir Know-How Know-How Know-how, insanoğlunun hem çalışma, hem de dinlenme yaşamını en fazla etkileyen bir üretim faktörü olmuştur Turizmde know-how, turistik mal ve hizmet üretmek için kullanılan yöntem, işlem, makina ve techizattan oluşan sistemlerdir Koltuk başı maliyet Seat cost Konaklama Belgesi Registration Card Bir tesise konaklamak için gelen müşteriye ilk doldurtulan ve mşterinin ilk tanındığı belgedir Kartın ön yüzü müşteriyi tanıtmakla birlikte, arka yüzüne kendisine yapılacak olan özel işlemler de not edilebilir, İndirim oranları veya özel fiyatlar vb Konaklama Endüstrisi Hotellier, accomodation industry Konaklama endüstrisi insanların kendi konutlarının bulunduğ yer dışında değişik nedenlerle yaptıkları seyahatlerde birinci planda geçici konaklama, ikinci planda yeme-içme gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için mal ve hizmet üreten ticari nitelikteki işletme faaliyetleridir Konaklama işletmeleri Konaklama işletmeleri turistlerin geçici konaklama, yeme-içme, kısmen eğlence ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerdir Turistlerin seyahat şekilleri, gelir düzeyleri, zevkleri ve turizm şekilleri ile işletmelerin kurulacakları mahallerin farklılıkları konaklama işletmelerinin farklılaşmasına yol açar Kontenjan anlaşması Contigent rate agreement tour series aggrement Koruma alanları Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu alanlardır Kritik Yol (Yörünge) Yöntemi Critical Path Method (CPM) Kruvaziyer Belirli bir süre içinde yolcuların gezme, eğlenme, dinlenme ihtiyaçlarını birlikte sağlayan ve kapsamlı bir örganizasyonu gerektiren gemi turu Kuruluş yeri Site of estableshment Turizm işletmelerinin kuruluş yerinin tayininde rol oynayan f aktörler beş grupta toplanabilir: Doğal faktörler Ekonomik ve sosyal faktörler Hukuki faktörler Psikolojik faktörler Toplanma (aglomerasyon) koşulları Kuruluş yeri teorisi Location theory Kurumlar vergisi istisnası Corporation tax exemption Kurumlar vergisi istisnası, turizm işletmesi sahibi olan kurumların elde ettikleri döviz hasılatının belli bir oranının kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına olanak veren bir teşvik tedbiridir Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, "turizm müessesesi" veya "seyahat acentası" işletme belgesi almış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın yüzde 20'si, söz konusu dövizlerin yetkili banka veya müessseselere bözdurulduğunun belgelenmesi koşuluyla on yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır Küçük ölçekli tesis, düşük kapasiteli tesis Small-size facility Kültür varlıkları Tarih öncesi ve tarihi devirlerlera ait bilim, kültür, d in ve güzel sanatlarla ilgili olan yer üs tünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınamaz varlıklardır Kürist Tedavi olmak veya zindelik kazanmak amacıyla turizm hareketine k atılan kimse Kafe ing: coffee shop, fra: café alm: Café gün boyu açık, kahve, çay ya da hafif yiyecek satılan yer Kafeterya (ing: cafeteria, fra: cafétéria, alm: Cafeteria) süratli, temiz, kaliteli yeme-içme hizmetinin müşteriye garson servisi olmaksızın sunulması Kahvaltı (ing: breakfast, fra: petit déjeuner, alm: Frühstück) meyve suyu, süt, sütlü kahve, kahve, çay veya kakao, ufak ekmek veya tost, tere yağ, reç el veya bal, peynir, zeytin, isteğe göre yumurtadan oluşan sabah ya da iki öğün arası v erilen hafif yemek Kahvehane ing: cafe, fra: maison de café a lm: Kaffehaus çay, kahve, çeşitli meşrubatlar içilen, tav la ve kağıt oyunları oynanan yer, kahve Kale ing: castle, fra: citadelle alm: Burg düşmana karşı savunma amacıyla ana yollar üzerinde, ken tlerde, geçit ve boğazlarda yapılan kalın duvarlı, burçlu ve mazgallı yapı kalıcı göçmen ing: permanent immigrant, fra: immigrant p ermanent alm: permanenter Immigrant bir ülkede göçmen olarak bulunan ve kalma k durumunda olan kişi Kalite ing: quality, fra: qualité alm: Qualität turistik deneyimd e, turistik ürün ve yaşamda nitelik Kambiyo ing: currency exchange, f ra: change alm: Devisenhandel dövizin veya dövizle yazılı senetlerin alım satım ı ve değiştirilmesi işlemleri kambiyo bürosu ing: exchan ge office, fra: bureau de change alm: Wechselstube yabancı paralar ın değiştirildiği yer Kamp ing: camp, fra: camp, m, alm: Lager açık alanlarda, kısa süreli kalmak veya yaşamak için kurulu çadır Kampanya ing: campaign, fra: campagne alm: Kampagne propaganda amacıyla belli bir dön em için sürdürülen her türlü siyasî ya da ekonomik girişim Kampçı ing: camper, fra: campeur alm: Camper kamp yapan turist kampçı pikabı ing: camper pickup, fra: pickup de campeur alm: Lieferwagen für Campzu behör gerektiğinde yatmaya elverişli ve kamp gereçlerinin muhafaza edilebildiği özel arka bölümü bulunan, ulaşım aracı türü Kamping ing: camping, fra: camping alm: Camping karayolları güzergâhı ve yakın çevrelerinde , kent girişlerinde, deniz, göl, dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde ku rulan ve genellikle turistlerin kendi imkânlarıyla geceleme, yeme-içme, dinlenme, eğ lence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesis kamping alanı ing : campsite, fra: terrain de camping alm: Campingplatz çadır kurmaya elveriş li açık alan Kamu ing: public, fra: public alm: Öffentlichkeit halkın ve devletin bütünü kamu arazisi ing: public land, fra : terrain public alm: staatliches Land devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazi kamu işletmesi ing: public enterprise, fra: entreprise publi que alm: Staatsunternehmen sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlete ait, yönetimi devletin elinde bulunan işletme kamu kampı ing: state ow ned holiday establishme, fra: établissement de vacances des A, alm: öffentliche Ferie n- und Sportei kamu kurumlarına ait, bu kurumların personelinin düşük ücretle tati l yapmaları için kurulmuş yazlık tesis kaplıca izni ing: thermal spring exploitation, fra: licence d'exploitation des sour, alm: Th ermalquellen- Konzession bir termal kaynağın tedavi amaçlı b ir tesiste kullanımı için TC Sağlık Bakanlığı'nca verilen izin Kâr ing: profit, fra: profit alm: Profit herhangi bir ekonomik olayda bir av antaj, kazanç, yarar veya maddî değerdeki artışı ifade eden kavram Karantina ing: quarantine, fra: quarantaine alm: Quarantäne bulaşıcı bir h astalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan tecrit Karasuları ing: territorial waters, fra: eaux territoriales, alm: Hoheitsgewässer bir devletin kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu su şeridi Karavan ing: caravan, fra: caravane alm: Wohnwagenanhänger ev şekl inde düzenlenmiş, açık havada kalmaya elverişli, römorku bulunan veya motorla çekilebil en turizm taşıt aracı karayolu haritası ing: road map, fra: c arte routiére alm: Straßenkarte yerleşim yerlerini, aralarındaki mesafeleri v e ulaşım yollarını gösteren bir düzlem üzerine basılmış harita Kargo ing: cargo, fra: cargaison, alm: Fracht genellikle uçak ya da öteki taşıt araçları ile gönderilen ufak paket veya eşya kargo etiketi (ing: cargo label, fra: étiquette de cargaison, alm: Frachtetikett) kargonun üzerine yapıştırılan, konşimento numarasının, ağırlığının ve varış noktasını n belirtildiği etiket kargo uçağı ing: cargo plane, fra: avion cargo alm: Frachtflugzeug yük nakleden, kısmen yolcu da taşıyan uçak karşılıksız turizm talebi ing: latent tourism demand, fra: demande latente de tourisme alm: offenbleibende Tourismusnachfra karşılayacak uygun bir ürün bulu nmayan turizm talebi kart anahtar ing: keycard, fra: passe magnét ique alm: Schlüsselkarte kredi kartlarına benzeyen, manyetik özelliği olan, o tel odaları veya gemi kabinleri için güvenlik nedeni ile anahtar yerine kullanılan küçü k plastik kart Kartografya ing: cartography, fra: cartographie alm: Kartographie haritacılık Kartpostal ing: postcard, fra: c arte postale alm: Postkarte ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, diğer yüzü not ve adres yazmak için açık bırakılmış posta kartı kat görevlisi ing: roommaid or valet, fra: femme de chambre, fi valet de c, alm: Etagend iener otellerde odaları temizleyen ve düzenleyen bayan veya erkek eleman katalitik turizm kalkınması ing: catalytic tourism development, fra: développement de tourisme catal, alm: katalysierende Tourismusentwick belirli bir kişi veya kuruluşun yatırımı esas alınarak, onun çevresinde geliştirilen girişimler bütünü Katalog (ing: catalogue, fra: catalogue, alm: Katalog) kitaplıktaki yayınları veya belli bir daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak ve arandıklarında bulunmalarını sağlamak için yer numaralarını belirterek h azırlanmış kitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist Katamaran (ing: catamaran, fra: catamaran, alm: Katamaran) iki gövde üzerine o turtulmuş tekne katı atık ing: solid waste, fra: déchet solide alm: Festabfall katı özelliklerini taşıyan her türlü atık madde katılım bildirgesi (ing: itinerary participation instruc, fra: confirmation du p rogramme, alm: Teilnehmerinstruktion) yolculara veya temsilcilere gönderilen, seyahat organizasyonuna ilişkin tarih, zaman ve diğer ayrıntılı bilgileri teyit eden mektup katlı otopark ing: floor parking, fra: parking à étages alm: Parkhaus otomobillerin park etmesi için özel olarak yapılmış çok katlı yapı katma değer ing: value added, fra: valeur ajoutée alm: Mehr wert bir kuruluş için, ürettiği mal veya hizmet fiyatının, o mal veya hizmeti kendisine devredenlere ödediği miktarı aşan kısmı katma değer vergisi ing: value added tax, fra: taxe sur la valeur ajoutée alm: Mehrwerts teuer hizmet veya bir malın üretim ve dağıtım safhalarında, her bir aşama iç in eklenen değere idarenin getirdiği vergi katma değer yaklaşımı ing: value added approach, fra: partenariat pour le produit tou, alm: Annäherungsmethode für Mehrwert turizm ürününün tek bir kaynaktan oluşturulması yerine, bölgesel katkılarla zenginleştirilmesi yöntemi kaya mezarlığı ing: rock cemetery, fra: tombe rupestre alm: Felsengrab eski çağlarda kayalara oyula rak yapılmış mezar topluluğu veya bunların kalıntıları kayak asansörü ing: ski lift, fra: remonte-pente alm: Skilift kış sporları istasyonl arında, kayakçının tek ya da çift yayla, asılarak karlı bir yamacı zahmetsizce çık masına yarayan sistem kayak pisti ing: ski run, fra: piste de s i alm: Skipiste kar üstünde sportif amaçla düzenlenmiş iniş yolu kayak turizmi 'kayak' denilen eskimo tipi tekne ile yapılan su sporunu konu alan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Kayık hane ing: boathouse, fra: garage à bateaux alm: Boothaus kayı kların çekildiği, korunduğu üstü örtülü yer kayıp eşya ing: lost property, fra: objet trouvé alm: verlorengegangener Gegenstand kayıp, çalınmış veya yanlış adrese gönderilmiş eşya kılavuz arabası ing: leading car, fra: car-pilote alm: Leitwagen kişi veya grupla ra yol gösteren ve içinde bir rehberin bulunduğu araba Kilim ing : kilim, woven matting, fra: kilim alm: Kelim döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın kıl veya yün dokuma kına ing: henna night, fra: soirée de henné dans la traditi, alm: Henna-Nacht düğünden bir gece önce, bayanların kendi aralarında, gelinin parmaklarına k ına yakarken kız evinde yapılan geleneksel eğlence kır oteli (ing: countryside hotel, fra: gîte rural, alm: regional/bäuerlich eingerichtet) bölgesel ya da kırsal nitelikteki otel kır yemeği ing: picnic, fra: piquenique alm: Picknick dışarıda, genellikle kırda, çimler üzerine oturularak yenilen yemek Kiralamak ing: leasing, fra: location alm: mieten kira ile tutmak kiralık oto hizmeti ing: rent a car service, fra: service de location de voitures, alm: Le ihwagendienst belirli bir süre için, bir sözleşme çerçevesinde, şoförlü veya şoförsüz olarak tutulan taşıt kiralık otobüs servisi ing: rent a bus service, fra: service de location de cars, alm: Leihbusdienst şoförlü veya şoförsüz, minübüs veya otobüslerin, bir sözleşme ile özel olarak kiralanması işi kırılacak eşya (ing: fragile, fra: fragile, alm: zerbrechliche Ware) kolay ve çabuk kırılan eşya Kirlilik (ing: pollution , fra: pollution, alm: Verschmutzung) insan yaşamının gerektirdiği faaliyetler sonunda, halkın yoğun olduğu yerlerde, çevrenin, havanın, suyun, yiyeceklerin kirlenmesi, gürültü ve kötü kokuların oluşması kırmızı halı uygulaması (ing: red carpet treatment, fra: dérouler le tapis rouge, alm: rotokollstufe, Roter Teppich) protokol gereği özel formalite biçimi kırsal turizm (ing: rural tourism, fra: tourisme rural, alm: Ruraltourismus) gelişmiş ülkelerin modern yaşamından bunalanlar için bir alternatif olarak ortaya çıkan, kış şartlarına uyum sağlamayı ve kırda yaşayanlarla birlikte üretim faaliyetleri etkinliklerine katılmayı esas alan turizm türü kısa mesafe mekik servisi ing: shuttle service, fra: service de nave te alm: Pendelverkehr iki yakın nokta arasında sürekli taşıma hizmeti verme şekli kısa süreli ikamet (ing: transient stay, fra: halte, alm: Kurzau enthalt) asıl destinasyona giderken güzergâh üzerindeki bir yerde yapılan kısa süreli mola kısa tatil (ing: short break, fra: vacances court es, fpl, alm: Kurzurlaub) sadece birkaç gün süreli tatil kitle iletişimi (ing: mass communication, fra: communication de masse, alm: Ma ssenkommunikation) halka basın, yayın yoluyla bilgi dağıtma kitle iletişim aracı (ing: mass communication means, fra: moyen de communication de masse, alm: Massenkommunikationsmittel) bir toplumda, kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi, İnternet gibi araçlar bütünü kitle iletişim kurumu (ing: mass communication institution, fra: institution de communication de mass alm: Institution für Massenkommunika) bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi gibi araçları işleten kurum kitle turisti (ing: mass tourism co nsumer, fra: consommateur de tourisme de mas, alm: Massentourismusverbrauc her) tur operatörleri tarafından kitle turizm esasına göre düzenlen en turlara katılan kişi kitle turizmi (ing: mass tourism, fra: tour isme de masse, alm: Massentourismus) önceden organize edilmiş, her şey dahil götürü fiyatı belli, grup halinde ve devamlı olarak belirli yerlere, seyahat organiz atörü firmalarca düzenlenen turizm türü kitle ulaştırma kurumu (ing: mass transportation institution, fra: entreprise de transport communication, alm: Mas sentransportorganisation) bir toplumda, insanları toplu halde bir yerden başka bir yere taşıyan vapur, tren, otobüs, metro, uçak gibi araçları işleten kurum kıyı kenar çizgisi ing: shore edge line, fra: ligne de rivage alm: natürliche Küstenbildung deniz, tabiî ve sunî göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık,kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı kıyı oteli (ing: resort hotel, fra: hôtel balnéaire, alm: Strandhotel) dinlenmek, deniz ve güneşten yararlanmak isteyenlerin konakladıkları otel türü kıyı turizmi (ing: coastal tourism, fra: tourisme balnéaire, alm: Küstentourismus) denize bakan arazilerin gelişmesini etkileyen deniz suyu etkinliklerinden yararlanma turizmi konaklama sektörü (ing: accommodation sector, fra: hôtellerie, alm: Beherbergungssektor) otel, motel, pansiyon, tatil köyü vb işletme sektörünün tümü kongre merkezi (ing: congress center, fra: palais de congrès, alm: Kongreßzentrum) kongre vb toplantıların düzenlendiği yer kongre öncesi veya sonrası tur (ing: pre/post convention tour, fra: extension, alm: Vor/Nachkongreßtour) kongre ana programının önüne veya sonuna eklenen, istekliler tarafından ekstra bir ödemeyi gerektiren, tur kongre turizmi (ing: convention tourism, fra: tourisme de congrès, alm: Kongreßtourismus) kongre, konferans, seminer, toplantı gibi amaçlarla yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Konjonktür (ing: conjuncture, fra: conjoncture, alm: Konjunktur) ekonomik hayatın yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerin tümü Konkord ing: concorde, fra: concorde alm: Concorde supersonic yolcu uçağı Konşimento ing: airway bill, bill of lading, fra: connaissement alm: Frachtkostenrechnung kargo sevk belgesi Konsolos ing: consul, fra: consul alm: Konsul yabancı ülkelerdeki vatandaşların belirli konulardaki başvurularının gerektirdiği işlemleri yapmak üzere devletin yurtdışına atadığı görevli Konsolosluk ing: consulate, fra: consulat alm: Konsulat konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü bina konsome kâse ing: consomme cup, fra: tasse à consommé alm: Suppenschale et suyu ya da tanesiz çorbaların servisinde kullanılan iki kulplu porselen kap Konteyner ing: container, fra: container alm: Container içerisine kargoların konduğu her türlü kap kontinental kahvaltı ing: continental breakfast, fra: petit déjeuner continental alm: Kontinentalfrühstück sıcak içeceklerden biri, meyve suyu, tereyağı, reçel ve ekmekten oluşan kahvaltı kontrol kulesi ing: control tower, fra: tour de contrôle alm: Kontrollturm uçakların iniş ve kalkışlarını düzenleyen kule Konvoy ing: convoy, fra: convoi alm: Konvoi aynı yere gitmekte olan taşıt araçları veya yolcu grubu, kafile Köprü ing: bridge, fra: pont alm: Brücke bir engelle birbirinden ayrılmış iki yakayı birleştiren veya trafik akımının diğer bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı Koruma ing: conservation, fra: conservation alm: Konservierung tarih veya sanat değeri taşıyan yapıların ya da kent parçalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemleri alma koruma amaçlı imar plânı ing: reconstruction plan for protect, fra: plan de reconstruction à but de, alm: wertschützender Bebaungsplan kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre korunmaları ilân edilen yerlerde yapılan imar plânı koruma bölgesi ing: protection area, fra: zone de protection alm: Naturschutzgebiet kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre koruma altına alınan alan Köşk ing: pavillion, fra: pavillon alm: Villa bahçe içinde yapılmış gösterişli ev Kozmopolit ing: cosmopolitan, fra: cosmopolite, alm: Kosmopolit çeşitli uluslardan insanları barındıran kritik kitle ing: critical mass, fra: masse critique alm: Massenkriterium turizmde uygulanabilirlik ve kârlılık gereği, ulaşılması gereken niteliksel ve niceliksel talep düzeyi kritik yoğunluk kavramı ing: critical mass concept, fra: concept de masse critique alm: Massenkonzeptkriterium doğal değerlerin turizmde kullanımında, yerel makamların alacakları kararları etkilemesi gereken yoğunluk limiti kruvaziyer turizmi ing: cruise tourism, fra: tourisme de croisière alm: Kreuzfahrttourismus gemiler ile iki veya daha fazla liman arasında yapılan turistik gezi Kubbe ing: dome, fra: coupole alm: Kuppel bir yapının küresel tavanı Küçük Asya ing: Asia Minor, fra: Asie Mineure alm: Kleinasien Anadolu küçük destinasyon ing: mini destination, fra: mini destination alm: Zwischenziel ulaşılması hedeflenen mekâna gitmeden önce turisti bir süre oyalayabilecek kısıtlı imkân ve aktiviteleri olan yer küçük ölçekli işletme ing: small business, fra: petite entreprise alm: Kleinbetrieb iş hacmi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmayan, aile geçimini sağlayacak boyutta işletme kudret mesafesi ing: power distance, fra: distance de pouvoir alm: Machtabstand kültürler, ev sahibi ve ziyaretçi toplulukları arasında güç ve statü farklılıklarını koruma ve özendirme derecesi Kulaç ing: fathom, fra: brasse alm: Faden 1830 cm lik, özellikle suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzunluk ölçü birimi kulaktan kulağa reklâm ing: word -of-mouth advertising, fra: bouche à oreille alm: Werbung von Mund zu Mund tüketicilerin olumlu izlenimlerini anlatmaları yoluyla, ürün ve hizmetlere talebin artması kullanan öder-kirleten öder ilkesi ing: who uses pays, who pollutes pay, fra: principe de pollueur payant alm: Verbraucher und Verschmutzer bir yerdeki çevre kirlenmesinin giderilmesi için gerekecek maddî yükün o yeri kullanana ve çevreyi kirletene ait olması ilkesi Külliye ing: social complex, fra: complexe à but social alm: Moscheenkomplex bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü Kültür ing: culture, fra: culture alm: Kultur tarihî ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünü kültür değişimi ing: cultural exchange, fra: échange culturel alm: Kulturaustausch kendi kültüründen değişik kültürlere sahip yer, yöre ve ülkelere seyahat yapan insanlarla, onların gittikleri yerdeki insanların birbirlerinin kültürlerinden etkilenmeleri durumu kültür evi ing: cultural center, fra: centre culturel alm: Kulturzentrum kültür merkezi kültür iletişimi ing: cultural communication, fra: communication culturelle alm: kulturelle Kommunikation kültürel haberleşme |
Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm SözlüğüL /M Lahit (ing: sarcophagus, fra: sarcophage, alm: Sarkophag) Taş veya mermerden oyma mezar Lale şeklinde kadeh (ing: tulip styled glass, fra: flûte à champagne, alm: tulpenförmiges Glas) Genellikle şarap ve şampanya içmek için kullanılan lale şeklindeki kadeh Lanay (ing: lanai, fra: lanai, alm: Gartenbalkon) Bahçeye bakan odanın balkonu veya verandası Last minute booking agent Tura çok az zaman kala tur rezervasyonu yapan seyahat acentası Latin Amerika Turizm Örgütleri (ing: Confederation of Latin American, fra: Confédération des Organisations, alm: Konföderation der lateinamerika) Latin Amerika ülkelerindeki seyahat acentaları, otelciler, ulaştırma şirketlerinin üye olduğu, merkezi Buenos Aires'de bulunan ve 1957 yılında kurulmuş olan konfederasyon Lavabo (ing: washbasin, fra: lavabo alm: Waschbecken) El ve yüz yıkama yeri Lawson Şeması Lawson's Charte Turizm sektöründe özellikle konnaklama tesislerinde çeşitli fonksiyonlara ayrılan yer ilişkilerinin analiz edilmesini sağlayan ve Fred Lawson tarafından geliştirilmiş bir şemadır LCV (ing: RSVP, fra: RSVP, alm: uAwg) Davetiyelerde, davet edilen tarafın katılıp katılmayacağını bildirmesi için eklenen, 'Lütfen Cevap Veriniz' anlamındaki istem notu LDC Uzak mesafe otobüsü Long distance coach LDC with Acc Klimalı uzak mesafe otobüsü Long distance coach with air-condition Lejyoner hastalığı (ing: lejyonellozis, legioner disease, fra: légionellose, alm: Legionärskrankheit) Binaların havalandırma ve ısıtma sistemlerinde üreyen legionelia pneumophilia isimli bakterinin sebep olduğu pnömoni ile birlikte seyreden hastalık Lido (ing: lido, fra: lido, alm: Lido) Halka açık yüzme havuzu ve çevresindeki alan Liman (ing: harbour, fra: port, alm: Hafen) Gemilerin barındığı, yük ve yolcu indirip bindirdiği, doğal ve yapay korunmuş durgun sularda özel tesislerle donatılmış yer Liman ücreti (ing: port charge, fra: droit de port, alm: Hafengebühren) Liman idaresi tarafından liman tesislerinin bakımı, onarımı ve temizliği için yolculardan alınan para Liman turu Shore excursion Kruvaziyer gemileriyle yapılan yolculuklarda uğranılan limanların çevresinde yapılan günübirlik turlar Liman turu düzenleyen acenta Shore excursion agent Liman çevrelerinde yapılan turları dğzenleyen acenta Limuzin ing: limousine, fra: limousine alm: Limousine Genellikle özel törenlerde veya lüks servisin gerektirdiği hallerde, şoförü ile birlikte kiralanabilen ya da sahip olunan konforlu otomobil türü Linkert Sınıflaması Linkert's Classification Linkert sınıflamasına göre işletme karakteristikleri: 1) Motivasyon güçlerinin karakterleri 2) Haberleşmenin, iletişimin üstler tarafından benimsenme derecesi 3) Karşılıklı ilişki etkileme işleminin karakteristikleri 4) Karar işleminin karakteri 5) Amaçları saptama ve gözetme özelliği 6) Denetim işleminin özelliği 7) Performans karakteristikleri Lisans (ing: license, fra: licence, alm: Lizenz) Yasa tarafından kısıtlanmış veya düzenlenmiş bir işin yapılması veya bir girişimde bulunulabilmesi için kamu otoritesince verilen ve devredilemeyen izin yetkisi veya ruhsatı Lobi (ing: lobby, fra: lobby, alm: Hotelhalle) Müşteri veya konuk kabul salonu Lobicilik (ing: lobbying, fra: intrigue de corridor, alm: Lobbying) Bazı ortak çıkarları olan grup temsilcilerinin belirli kişi veya kurumlar nezdinde girişimlerde bulunması Loca (ing: lodge, fra: loge, alm: Loge) Sinema ve tiyatro gibi eğlence yerlerinde, parlamento salonlarında ayrılan özel bölümler Logo (ing: logo, fra: logo, alm: Logo) Tanıtıcı simge Lokanta (ing: restaurant, fra: restaurant, alm: Restaurant) Tabldot, alakart veya özel yemek ve bu yemeklere uygun servisler ile yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayan işletme Lokantacı (ing: restaurateur, fra: restaurateur, alm: Restaurantbesitzer) Lokantanın sahibi veya yöneticisi Lüks (ing: luxury, fra: luxe, alm: Luxus) Harcamada, giyimde, yaşantıda gereklilik sınırlarını aşan, aşırıya gitme, gösteriş Lüks kabin (ing: luxury cabin, fra: cabine luxe, alm: Luxuskabine) Özellikle yolcu vapurlarında donanımı gösterişli bölüm Lüks mal (ing: luxury goods, fra: article de luxe, alm: Luxusware) Zorunlu ihtiyaçları karşılayıcı nitelik sınırının üzerinde olan mal Lüks turizm (İng: luxury tourism, fra: tourisme de luxe, alm: Luxustourismus) Gelir düzeyleri çok yüksek olan kişilerin katıldığı ve lüks tüketime yönelik turizm türü Loading card Kruvaziyer yolculuğunda gemilerin uğradıkları limanlarda yolcuların karaya çıkabilmesi için verilen, pasaport yerine geçen kart M Makina ve Techizatın Yurt İçinden Alımında KDV Desteği VAT refund on locally procured machinery and equipment 97/2 nolu Hazine Müsteşarlığı Tebliğine göre, "Teşvik Belgesine istinaden düzenlenen yerli global listede yer alan, yeni olarak temin edilen, yurt içinde imal edilmiş olan makina ve techizattan Müsteşarlık'ca proje bazında uygun görülenlerin" gelişmiş yörelerde sadece KDV tutarının, kalkınmada öncelikli yörelerde ise KDV+15 puan tutarında bir meblağın fon kaynaklarından yatırımcıya nakit olarak ödenmesine olanak sağlayan bir teşvik tedbiridir Master süreç planı (Bkz Dizgisel şema) MCO Miscellaneoıus charges order Müteferrik ödeme emri Menü Menu Kelime olarak menü, "ayrıntılar" olarak tanımlanır Menü satışa sunulacak yiyecek türlerinin ve fiyatlarının saptanıp sıralanmasııdır Esas olarak iki tür menü vardır Birincisi tüm öğünü ve fiks fiyatlı bir kaç yemeği gösteren tabldot (table d'hot)'tur İkincisi her maddenin ayrı ayrı fiyatlandırıldığı alakar (Ala carte)'dır Her iki türün Carte du jour, Basit alakart veya tercihli menü (selecktive menu) gibi çeşitli şekillerde bileşimleri de vardır Mesaha şehadetnamesi (Bkz Yat ölçü belgesi) Mevsim, dönem, sezon Season Mevsim sonu, mevsim dışı fiyat Off season price Motel Birliği Master Hosts Motel birliği bir grup motel işletmesi tarafından kurulmuş olan ve kar amacı gütmeyen bir birlik Muhabir acenta Corresponding agent Muhasebe rasyoları Muhasebe rasyoları kazanç zarar ve bilançoyu teşkil eden kalemler arasındaki ilişkiyi göstermek üzere teşkil edilen, işletmenin gelişme durumunu açıklayan oranlardır Mümkün olan en uygun fiyat Best possible price Münferit, bireysel Individual Müşteri Başına Ortalama Harcama Müşteri başına ortalama harcama servis yapılan yemek sayısı ile bu servisten elde edilen restoran yiyecek ve içecek gelirinin oranlanmasıyla bulunur Müşteri çamaşırhanesi Guest laundry Turizm sektöründe, konaklama tesislerinde müşteri çamaşırlarının yıkandığı bölüm Müşteri Hesabı Folio Hesabı ayrıca çıkacak herbir müşteri veya müşteri grubu için kullanılan kartlardır Müşteriye fatura edilecek tüm harcamalar bu belge üzernde toplanır Eğer bir müşteri iki veya daha fazla oda almışsa veya seyahat acentası aracığılıyla gelmiş gruba dahil ise herbir kişi veya oda için ayrı bir folyo açılmaz Sadece grub için bir folio açılır Müşteri Listesi Rooming List Tur operatörünün konaklama işletmesine gönderdiği, müşterilerin isimlerini ve oda dağılımlarını gösteriri liste maden suyu ing: mineral water, fra: eau minérale alm: Mineralwasser mide rahatsızlıkları ya da sindirim zorluklarında, tedavi edici veya rahatlatıcı özelliği olan, mineral bakımından zengin içme suyu Mağara ing: cave, fra: grotte alm: Höhle canlılar için barınak olarak da işe yarayabilen doğal yer kovuğu mağara turizmi ing: speleological tourism, fra: tourisme spéléologique alm: Speläologie-Tourismus mağaraları, yer altındaki uçurumları, yarıkları, oyukları, yeraltı akarsularını gezip görmekle ilgili olay ve ilişkilerin bütünü Mağaracılık ing: speleology, fra: spéléologie alm: Speläologie mağaraların incelenmesi ile ilgili bilim dalı Mağaza ing: large store, fra: grand magasin, m, alm: großes Geschäft büyük dükkân mahallî para ing: local currency, fra: monnaie nationale alm: Landeswährung bir ülkenin tedavüldeki kendi parası mahallî turistik faaliyet ing: local tourism activity, fra: activité touristique locale alm: örtliche Fremdenverkehrsaktivit bir yerde, yerel düzeyde yapılan turizm ağırlıklı şenlik, anma günü, gösteri gibi etkinlik malî mesuliyet sigortası ing: financial responsibility insura, fra: assurance de responsabilitecivi, alm: finanzielle Risikoversicherung işletmecinin, tur operatörünün ya da seyahat acentasının hizmet ve organizasyon kusurlarından dolayı turistlerin canına ve malına zarar gelmesi riskine karşı yaptırdığı sigorta türü Manastır ing: monastery, fra: monastére alm: Kloster bazı rahip ve rahibelerin dünya ile ilişkilerini keserek yaşadıkları yer Manifesto ing: manifest, fra: manifeste, m, alm: Ladeverzeichnis gönderilecek yükleri gösteren belge Manzara ing: view, fra: vue alm: Landschaft farklı ve özel, genellikle doğal, coğrafî yer görünümü Marina Yatırım ve İşletmecileri Derneği ing: Association of Marina Investors, fra: Association des Investisseurs e, alm: Verband für Yachthafeninvestore kamu kurumları ile dayanışmayı, sektörde disiplin ve birliği sağlamak amacıyla 1991 yılında kurulan, marinaların üye olduğu kuruluş misyonerlik kompleksi ing: missionary complex, fra: complexe de mıssıonnaire, alm: Missionstätigkeitskomplex iş adamlarının veya turistlerin, bilerek veya bilmeyerek, başka bir ülke insanının yaşam biçimini veya düşünce tarzını değiştirme girişimleri Mit ing: myth, fra: mythe alm: Mythe tarih öncesine dayanan efsane, masal, bazen destan Mitoloji ing: mythology, fra: mythologie, alm: Mythologie putperest eski çağda inanılan ve saygı duyulan tanrıların, yarı tanrıların, kahramanların efsane, masal ve hayal ürünü öykülerinin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim müşteri hesabı ing: customer account, fra: compte ceients alm: Kundenkonto hizmet gören ve karşılığında ücret ödemesi gereken kişi için, alacakları izlemek üzere açılmış bulunan hesap müşteri ilişkileri ing: customer relations, fra: relations clientèle alm: Verbraucherbeziehungen satıştan sonra, tatmin derecesinin ölçülmesini de kapsayan iletişim yöntemi mutfak işçisi ing: kitchen worker, fra: commis de cuisine alm: Küchendiener mutfakta bulaşık yıkama ve sebze ayıklama gibi görevleri yapan işçi, bulaşıkçı mutfak şefi ing: executive chef, fra: chef de cuisine alm: Küchenchef tüm mutfak görevli ve etkinliklerini yöneten deneyimli aşçı N / O / Ö Net Bugünkü Değer Yöntemi Net Present Value Method Net bugünkü değer yöntemiyle proje değerlendirilmesinde yatırımın gelecekteki nakit girişlerinin bugünkü değeriyle yatırım maliyeti arasındaki fark bulunmaya çalışılır Buna göre, bir yatırım projesinin net bugünkü değeri, projenin ekonomik ömrü (kuruluş+işletme dönemi) boyunca sağlayacağı net nakit akışlarının belli bir iskonto oranına göre indirgenmiş değerlerinin toplamıdır Net gezi eğilimi : Net gezi eğilimi, bir ülkedeki veya belirli bir yöredeki turizm hareketine katılan nüfusun oaranını belirlemek açaısından önem taşır Net gezi eğilimi = p/P x 100 p= Bir ülkedeki veya belirli bir bölgedeki geziye çıkan bireylerin sayısı P= O ülke veya bölgenin toplam nüfusunu ifade eder Net işletme karı Net operating profit (NOP) Net Kazanç Net rate net turizm geliri ing: net tourism income, fra: recettes touristiques nettes, alm: touristische Nettoeinnahmen belli bir yörede, turistlerin toplam harcamalarından, doğrudan ve dolaylı kaçaklar çıktıktan sonra kalan miktar nihaî gezi programı ing: final itinerary, fra: programme définitif de voyage, , alm: endgültige Reiseroute seyahat acentası tarafından hareketten hemen önce yolcuya verilen, uçuş veya tren numaralarını, kalkış-varış zamanlarını, tur güzergâhlarını ve diğer ayrıntıları içeren program No show ing: no show, fra: non présentation alm: no show Gelmedimüşterinin önceden yaptığı rezervasyona haber vermeksizin uymaması No show ücreti Rezervasyonu yapılan hizmetin kullanılmaması durumunda ödenen ücret Oda Doluş Oranı Oda doluş oranı bir dönemde satışa arzedilen oda sayısı ile fiili oda satışı arasındaki orandır Oda Doluş Oranı =Satışa arzedilen oda sayısı/Satılan oda sayısı Gerçek Oda Doluş Oranı Otellerde sık sık müşteri odalarının bir kısmının tamirat ve bemzeri nedenlerle müşterilere arzedilmesi mümkün olamayabilir Bu durumda gerçek doluş oranını, satışa arzedilemeye müsait olmayan oda sayısı toplam oda sayısından çıkarmak ve fiilen satılan oda sayısısna oranlamak suretiyle bulunur Odalar üzerinden günlük ortalama oran Günlük oda satış gerlirleri ile satılan odalar arasındaki orana Odalar Üzerinden Günlük Ortalama Oran adı verilir ve aşağıdaki formülle gösterilir Odalar Satış Geliri / Müşteri Sayısı Oda Sayım Cetveli Ön büro tarafından günlük olarak dünlük olarak düzenlenen ve -işletmenin hangi odalarının boş veya dolu olduğunu, -her bir odada kaç kiinin konakladığını, -odaların hangi fiyattan satıldığını, -müşteri sayısının grup, münferit veya misafir şeklinde sınıflanması, eğer gerekli ise yerli, yabancı konaklama sayısını, -rezervasyon yapıldığı halde müşterice doldurulmayan odalaea ilişkin olarak doğan "no-show" gelirleri gösteren belge ya da rapor Operasyon, işletme Operation Oran, rasyo Ratio Ortaklaşa charter kiralama Part charter, split chater Ortalama koltuk ücreti Average seat rate Otel (ing: hotel, fra: hôtel, alm: Hotel) yapısı, donanımı, konforu, müşteriye sunduğu hizmetin kalitesi gibi elemanlarıyla, uygar bir insanın arzu ettiği nitelikte, geçici konaklama, yeme-içme ve eğlence gereksinimlerini bir ücret karşılığında sağlayan konaklama tesisi Otelci (ing: hotel keeper, fra: hôtelier, alm: Hotelier) Konuk kabul eden, ya da bir konaklama tesisi işleten kimse Otel çamaşırhanesi Hotel laundry Konaklama tesislerinde otel çamaşırlarının yıkandığı bölüm Otelcilik fonksiyon oranı Bir ülke veya yörenin turistik otellerinin sunabileceği toplam yatak kapasitesi ile o ülke veya yörenin toplam nüfusu arasındaki ilişkiyi ifade eder ve Tf(H) şeklinde ifade edilir Tf (H) = N1x100/ P Nl ülke veya yöredeki tuirtik otellerin toplam yatak sayısının P O ülke veya yörenin toplam yerli nüfusunu gösterir Otel rezervasyon tipleri Types of reservations 1) Garanti rezervasyon otel müşterinin rezervasyonuna göre gelmesi beklenen gün ve saatten itibaren 24 saat süre ile başka bir deyişle o günkü çıkış ssaatine kadar tutmayı taahhüt eder Diğer taraftan müşteri kullanmaması halinde oda kira bedelini ödemeyi taahhüt eder Kredi kartı aracılığıyla verilen kredi Önceden ödeme Seyahat acentası aracılığıyla garanti Şirket garantisi 2)Garantisiz rezervasyon Otel gün içinde belirlerdiği bir saate kadar tüm rezervasyonları tutar O saatten itibaren talep olması halinde rezervasyonları satar Müşteri rezervasyonda belirtilen saatten sonra gelirse ve tesiste yer varsa kendisine yer sağlanabilir 3) Teyitli rezervasyon: Müşteri ile otel işletmesi arasında oda fiyatları, konaklama tipi, müşteri adeti, otele geliş tarihi ve saati üzerinde yazılı olarak mutabakata varılır Teyitli rezervasyon garantili ve garantisiz rezervasyon şeklinde gerçekleşebilir Oteller Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uniform System of Accounts for Hotels Otellerin muhsaebe sisteminin yanısıra, gelir getiren departmanları dışında oteller genel yönetim, pazarlama, teknik hizmetler gibi departmanların giderlerinin nasıl raporlanacağınıa ilikin bir sistem olup Hotel Association of New York City, İnc Tarafından hazırlanan ve üyelerine dağıtılan "Uniform System of Accounts for Hotels" isimli eserdeki rapor modelleri yurdumuzda en çok rastlanan modeller olarak dikkati çekmektedir Oturma Yeri Doluş (Kuver) oranı Oturma douş oranı belli bir dönemde restoranın veya benzeri yiyecek-içecek bölümünün müşteri kabul kapasitesi ile o dönemde servis yapıaln yiyecek (kuver) sayısı arasındaki orandır Oturma Yeri Doluş Oranı = Servis Yapılan Kuver Sayısı( Oturma Yeri Kapasitesi Bir restornda günlük olarak öğle ve akşam için iki defa yararlanılacağına göre, Servis yapılan Yemek Sayısı/ Günlük kapasite formülü yardımıyla da restorndan günlük ortlama yararlanma katsayısı bulunabilir Outgoing servisi Seyahat acentalarında, yurt içinde veya dışında gezecek kişi ve grupların gidecekleri yerlere ait ulaştırma araçlarının, otellerin, biletlerin temini ve gezilerin düzenlenmesi görevini üstlenen servis öğle yemeği ing: lunch, fra: déjeuner alm: Mittagessen genellikle 12:00 - 14:00 saatleri arası yenilen yemek Öğrenci Hava Seyahati Birliği ing: Student Air Travel Association-, fra: Association de Voyages Aeriens , alm: Verband für Studentenflüge öğrencilerin havayolu seyahatleri ile ilgili olarak gerekli teşvik ve kolaylıkları sağlamak üzere kurulmuş örgüt ölü mevsim ing: dead season, off season, fra: saison creuse alm: Nachsaison bir turizm merkezinde, turist akımının en düşük olduğu dönem olumsuz imaj ing: negative image, fra: image négative alm: negatives Image bir ülke, kurum ya da kişinin dışa yansıyan fikrî ve şeklî algılanmasının olumsuz olması oluşmamış turizm talebi ing: incipient tourism demand, fra: demande naissante de tourisme, alm: potentielle Tourismusnachfrage tüketicinin duyduğu gereksinimin henüz farkında olmadığı turizm talebi ön büro ing: front office, fra: réception alm: Empfang otele gelen konuğun ilk başvurduğu, resepsiyon, rezervasyon, fatura yazma, posta servisi ve ön kasa bölümlerinden oluşan yer ön izin ing: preliminary permission, fra: permission préliminaire, alm: vorläufige Betriebsgenehmigung tesis kurmak amacıyla başvuran kişiye verilen ve belli bir süre içinde işe başlanması şartı taşıyan izin, opsiyon öncelikli bölge ing: priority region, fra: région prioritaire alm: prioritäre Region bir hizmetin götürülmesinde veya bir yatırımın yapılmasında öncelik tanınan bölge ören yeri ing: ruin, fra: vestige alm: archäologische Ruinenstätte doğal olayların ya da savaş, yangın etkisiyle yıkılan, terk edilen eski, antik yerleşme yeri kalıntısı, şehir veya kale yıkıntısı, harabe ören yeri takviyesi ing: site hardening, fra: fortification des sites alm: Absicherung einer Ruine ören yerlerine aşırı ziyaretçi akımının yol açtığı fizikî tahribata karşı, merdiven, takviye duvarı, ikincil yollar gibi mimarî pekiştirme önlemleri örgün turizm eğitimi ing: formal tourism training, fra: éducation formelle du tourisme,, alm: offizielle Tourismusausbildung okul veya okul niteliği taşıyan eğitim kurumlarında yapılan turizm eğitimi örnek birim geliştirme ing: clustering, fra: développement en groupe alm: Pilotgruppierung belirli bir yörede, benzer özellikli turizm birimleri geliştirme ortalama günlük oda fiyatı ing: average daily room rate, fra: prix moyen chambre alm: durchschnittlicher Zimmerpreis konaklama tesislerinde, günlük gelirin, satılan oda sayısına bölünerek elde edilen fiyat Otel, Lokanta, Eğlence Yerleri İşçi Sendikası ing: Syndicate of Workers in Hotel, , fra: Syndicat des Travailleurs d'Hôt, alm: Gewerkschaft der Arbeiter in de otel, lokanta, eğlence yerlerinde çalışan işçilerin sosyal haklarını ve eğitimlerini sağlamak amacıyla oluşturulan sendikal birlik Otoban ing: express way, fra: autoroute alm: Autobahn hızlı bir trafik akımını sağlamak amacıyla yapılan, 3 veya 4 şeritli, çift yönlü geniş yol otomatik bilet makinesi ing: satellite ticket printer, fra: machine automotique de ticket, , alm: Fahrkartenautomat hava alanı ve alış veriş merkezlerinde, bilgisayara bağlı olarak, rezervasyon kabul eden, bilet ve uçuş kartı basan, acenta denetiminde makine Otoray ing: railcar, fra: autorail alm: Schienenbus, m bir veya birkaç römorktan oluşan, kısa mesafeli yolcu taşımaya mahsus motorlu demiryolu aracı otostop yapmak ing: hitch-hiking, fra: auto-stop, m, alm: per Anhalter reisen kişinin, yoldan geçen vasıtalardan, aynı yöne yolculuk için işaretle istekte bulunması oyun salonu ing: gambling hall, fra: casino alm: Spielhalle genellikle lüks tatil kompleksi içinde yer alan talih oyunu mekânı özel mutfak ing: national cuisine, fra: cuisine nationale alm: Landesküche millî yemekler özel olaylar için tarifesiz sefer ing: special event charter flight, fra: vol charter pour des événements, alm: Charterflug für Sonderveranstal olimpiyatlar, futbol şampiyonaları gibi özel etkinlikler için düzenlenen uçuş özel turistik tren ing: special cruise train, fra: train spécial en croisière alm: Sonderzug demiryolu işletmesi tarafından, belirli bir turistik programı uygulamak üzere sefere konulan, ülke içi veya ülkelerarası yol alan tren özgün kültürel kimlik ing: culturel identity, fra: identité culturelle alm: kulturelle Idendität kültürel nitelikleri ile başkalarından ayrı ve üstün olan toplumsal özelliklerin tümü Ödeme emri Voucher Turistik hizmet ödemelerine esas teşkil eden hizmetleri belirten ödeme emri Öncelikli turistik bölge Pilot bölge,:turistik prioriteli bölge, organize turizm gelişme alanı da denilen öncelikli tuirstik bölge diğer bölgelere oranla gerek kaynaklari ulaştırma, gerekse geleceğe dönük olarak en çok umut veren bir bölge olup çok sayıda turist çekme ve turistlerin gereksisnmlerini karşılayabilecek biçimde yatırımların yapılmasına olanak sağlayan bölgedir Ön fizibilite etüdü ing: prefeasibility analysis, fra: analyse de faisabilité alm: erste Machbarkeitanalyse, f bir projenin ekonomik, malî, çevresel ve sosyal analizlerini kapsayan maliyet gelir analizi Önlenebilir gecikme Avoidable delay Önlenemeyen gecikme Unavoidable delay Özel fiyat Special price Özel olarak uygulanan fiyat Özel ilgi turu, özel ilgi gezisi special interest travel, special interest tour Belirli bir konuya ilgi duyanlar için hazırlanmış gezi, tur Özendirme gezisi şirketi Incentive house Özendirme turizmi İncentive turizm, teşvik turizmi Incentive tourism Şirketlerin çalışanlarını ödüllendirmek için yolladığı teşvik amaçlı tatiller |
Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm SözlüğüP / R Pansiyon Tahakkuk Cetveli Günlük pansiyon haılatını belirlenmesi amacıyla kullanılan ve hangi odalarda konaklayan müşterilere yiyecek (pansiyon) verileceği ve bunun kahvaltı, öğle ve/veya akşam yemeği şeklinde dağıtımını gösteren ve hergün için ön büro tarafından düzenlenen bir cetveldir Paket tur Paket turların süresi en az 6 geceleme olmak üzere en çok bir ay olabilir Ancak bu kuralın değişik türde düzenlenen paket turlar açısından dört ayrı istisnası vardır: a) Avrupa ile kuzey Atlantik bölgesi arasında düzenlenen bir paket turda süre en az 14 gündür (Kuzay Atlantik Bölgesi: Alaska, Kanada ve ABD (Miami hariç)'yi kapsamaktadır b) Hafta sonu gezileri için düzenlenen paket turların süresi en az 1 en çok 5 gece yatıyı öngörür Bu tür bir gezi en erken Perşembe günü saat 22:00'de başlayıp en geç Salı günü 08:00'de bitmelidir c) Özel gösteriler için düzenlenen turlarda süre tıpkı hafta sonu gezileri gibi en az bir, en çok 5 gece yatıyı gerektirmektedir Sadece Avruoa için geçerli olan bu tür düzenlemelere "Cannes Film Festivali", "ITB Berlin, Uluslararası Berlin Turizm Boorsası", "Avrupa Futbol Şampiyonası" örnek gösterilebilir d) Charter uçuşları ile düzenlenen Herhangi bir süre sınırlaması yoktur Pasan müşteri Walk in passenger Otele rezervasyonsoz gelen müşteri Pazarlama deneyi Test marketing Pazarın bölümlendirilmesi Segmentation Pazarın bölümlendirilmesi, toplam pazarın farklı özelliklere sahip alt kısımlara ayrılamsı anlamına gelir Farklı turizm ürünlerinin varlığı bunlara ayrı ayrı yönelecek mevcut veya potansiyel talebin ayrı ayrı belirlenmesini, diğer bir ifadeyle pazarın bölümlendirilmesini gerektirir PCO Professional congress organizer Profesyonel kongre düzenleyicisi PERT Project Evaluation and Rewiev Technique PR (Bkz Halkla ilişkiler) Proje geliştirme Project evaluation Promosyon (Bkz Tutundurma) pm ing: post meridien, fra: après midi, alm: nachmittags 12 saat zaman dilimi uygulanan ülkelerde öğleden sonrasını ifade eden kısaltma Pasaport ing: passport, fra: passeport alm: Reisepaß bir ülkenin, uyrukluğunu kanıtlamak üzere yurttaşlarına verdiği, dolayısıyla ülkeden çıkmasına veya ülkeye yeniden girmesine izin veren ve kimliği ispata yarayan belge Pasavan ing: safe-conduct pass, fra: passavant alm: Passierschein devlet sınırı dışında bahçe, bağ ve tarlası bulunan kişilerin serbestçe girip çıkmaları için düzenlenen belge pasta şefi ing: pastry chef, fra: chef de pâtissier alm: Konditorchef pasta ve tatlıların hazırlanmasında uzmanlaşmış mutfak elemanı patent hakkı ing: patent right, fra: brevet alm: Patentrecht bir şeyin üretim izni Piknik ing: picnic, fra: pique-nique alm: Picknick yemekli kır partisi pilot bölge ing: pilot region, fra: région pilote alm: Pilotgebiet herhangi bir politikayı veya metodu özel ve sınırlı bir denemeye tabi tutmak amacıyla seçilen bölge Pist ing: runway, fra: piste alm: Flugpiste uçakların iniş ve kalkış yapmalarına, park yerlerine gidip gelmelerine yarayan şerit piyasa ekonomisi ing: market economy, fra: économie de marché alm: Marktwirtschaft turistik ürün ve hizmetlerin satıcılara arzı ile bunları satın almak isteyenlerin taleplerinin karşılaşması ve fiyatların oluşumu Plaj ing: beach, fra: plage alm: Strand yüzmeye ve güneşlenmeye uygun deniz, göl ve nehir kıyılarındaki tesisli kumsal Plânlama ing: planning, fra: planification alm: Plannung belli bir hedefe ulaşmak için aşılan yöntemler sistemi Planör ing: glider, fra: planeur alm: Segelflugzeug hava akımlarından yararlanarak uçurulan, uçağa benzer, hafif, motorsuz hava taşıtı Podyum ing: podium, fra: podium alm: Podium genellikle atletizm yarışmalarında derece alan atletlerin veya giysileri sergilemek için mankenlerin çıktıkları merdivenli, yüksekçe yer pompaj istasyonu ing: pumping station, fra: station de pompage alm: Pumpstation genellikle bir toplama haznesi, bir ya da birçok pompalama birimi bulunan duru ya da kirli suları basma donanımı porsiyon kontrolü ing: portion control, fra: contrôle de portions alm: Portionenkontrolle yiyecek-içecek işletmelerinde müşterilere sunulan yemeklerde fiyat kontrolünü ve miktar eşitliği sağlamak üzere takip edilen usul potansiyel Pazar ing: potantial market, fra: marché potentiel alm: potentieller Markt mevcudiyetini ve gücünü kanıtlamış pazar potansiyel talep ing: potential demand, fra: demande potentille alm: potentielle Nachfrage mevcut olan satın alma gücü potansiyel turist ing: potential tourist, fra: touriste potentiel alm: Potentialtourist bir ülke ya da yöreye seyahat etmeye karar vermiş ya da kısa dönemde edebileceği varsayılan tüketici kesimi prestij kitabı ing: lure book, fra: ouvrage de prestige alm: Luxuswerbeband turistleri belli bir bölge veya ülkeye çekmek amacıyla çıkarılan çok yapraklı tanıtıcı yayın Prodüktivite ing: productivity, fra: productivité alm: Produktivität girdi ve çıktılar arasındaki oranın, verimliliğin ölçümü profesyonel firma ing: professional firm, fra: firme professionnelle alm: professionelle Firmaçalışmalarını para karşılığı, meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapan firma profesyonel hizmet ing: professional service, fra: service professionnel alm: professioneller Dienst bir meslek ve uğraş kolu olarak kazanç elde etmek amacı ile yapılan hizmet profesyonel pazarlama ing: professional marketing, fra: marketing professionnel alm: professionelle Vermarktung pazarlamanın para karşılığı, meslek ya da temel uğraşı konusu olarak yapılması Pusula ing: compass, fra: boussole alm: Kompaß üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren, bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön tespit etmek için kullanılan araç R Rasyo (BkzOran) radyo far ing: beacon, fra: balise alm: Signalturm bir uçağa kılavuzluk etmek veya uçağı yönlendirmek amacıyla ışık, elektrik sinyali ya da aynı amaçlı başka uyarma türleri yayan istasyon Rafting ing: rafting, fra: rafting alm: Rafting özellikle hızlı akan ırmaklarda, azgın sular arasında yapılan bot yarışı Ranza ing: berth, fra: couchette alm: Etagenbett duvara montajlı, alt alta, açılır kapanır yatak sistemi Rayiç ing: current value, fra: prix courant alm: Marktwert bir malın sürüm değeri, piyasa değeri refakat etmek ing: accompanying, fra: accompagner, alm: begleiten bir kişiye eşlik etmek, yanında bulunmak Refakatçi ing: accompanying person, fra: accompagnateur alm: Begleiter bir konferansa, toplantıya ya da fuara katılacak bir temsilci ile birlikte resmî kimliği ve görevi olmadan gelen kişi refakatli gezi ing: escorted tour, fra: voyage organisé accompagné alm: organisierte Reise mit Begleite bir tur görevlisinin tüm ulaşım, konaklama, bagaj hizmetlerinin düzenli şekilde yerine getirilmesinden sorumlu olduğu, masrafın 'her şey dahil' hesaplandığı gezi türü refakatsiz paket gezi ing: unescorted package tour, fra: voyage organisé non accompagné,, alm: organisierte Reise ohne Begleit tura katılanların grup halinde seyahat etmek zorunda olmadıkları, peşin ödemeli gezi türü rehber balıkadam ing: guide diver, fra: guide plongeur alm: Tauchführer su altı dalışlarında, dalgıçlara yol gösteren, ilgili kurumdan alınmış yetki belgesi taşıyan kişi, usta dalgıç Reklâm ing: advertisement, fra: publicité alm: Werbung bir ürünü topluma tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için genellikle basın ve yayın araçları ile toplumun ortak yer ve tesislerinden yararlanılarak yazılı, sözlü, görüntülü ya da işaretlerle yapılan tanıtım işi reklâm sayısı ing: number of exposures, fra: nombre de parutions alm: Zahl der zu wiederholenden Werb tüketici kitlesine ulaşmayı hedefleyen reklâmların tekrarlanma sayısı Reklâmcılık ing: advertising, fra: publicité alm: Werbeagentur müşterileri adına reklâm programları hazırlayıp sunma reklâmla ulaşılan tüketici kitlesi ing: reached consumers by advertisem, fra: nombre de consommateurs atteint, alm: mittels werbung erreichter verb yapılan reklâmı fiilen duyan veya gören tüketici sayısı Rekreasyon ing: recreation, fra: récréation alm: Erholung insanların boş zamanlarında, eğlence ve tatmin dürtüleri ile, gönüllü olarak katıldıkları aktiviteler rekreasyon merkezi ing: recreation center, fra: centre de récréation alm: Erholungszentrum eğlenceye yönelik faaliyetler için ekipman ve imkânların bulunduğu alan veya yapı resmî oda fiyatı ing: rack rate, fra: tarif homologué alm: offiziell bestätigter Preis konaklama tesisi birimlerinin, ilgili hükümet veya yerel yönetim makamlarınca onanmış resmî fiyatı resmî tatil ing: official holiday, fra: jour férié alm: öffentliche Feiertage yasa ile belirlenen ve devletin öngördüğü yöntemlere uygun olarak yapılan tatil Restitüsyon ing: restitution, fra: restitution alm: Restitution ilk şekline getirmek restoranlı vagon ing: restaurant car, fra: wagon- restaurant alm: Speisewagen trenlerde yeme-içme ihtiyaçlarının karşılandığı vagon Restorasyon ing: restoration, fra: restauration, f, alm: Restaurierung tarihî değeri olan eski bir yapıda, yıkılmış, bozulmuş olan yerlerin aslına uygun biçimde onarılması rezervasyon acentası ing: booking agency, fra: agence de réservation alm: Buchungsagentur müşterileri adına tiyatro, konser, otel gibi yerlerden rezervasyon yapan kuruluş rezervasyon ağı ing: reservation network, fra: réseau de réservation alm: Reservierungsnetz bir turizm tesisi için rezervasyon yapılabilen nokta, yer ve merkezlerin bütünü Rıhtım ing: pier, fra: quai alm: Pier bir nehir veya deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme-bindirme veya yükleme-boşaltma yapabileceği yer ring tur ing: circular tour, fra: circuit alm: Rundreise aynı yerde başlayıp aynı yerde biten tur Riviyera ing: riviera, fra: riviera alm: Riviera lüks yaşam tarzına uygun kıyı tatil mekânı ro-ro taşımacılığı ing: ro-ro transportation, fra: transport ro-ro alm: Ro-Ro- Verkehr özel gemilerle yapılan uluslararası taşımacılık türü Rölöve ing: surveying, fra: relevé alm: Relevierung bir yapının bütün boyutlarını ölçerek plân, kesit ve görünüşünü yeniden çıkarmak Römorkör ing: tugboat, fra: remorque alm: Schleppboot yedeğinde başka taşıtları götürmeğe yarayan deniz taşıtı Rota ing: route, fra: route alm: Kurs varacağı yere ulaşmak için gemi veya uçakların izledikleri belirli yol Rulet ing: roulette, fra: roulette alm: Roulette hızla dönen bir topun, döner bir tablodaki renk ve sayılarda durması ile kazananı belirten kumar oynama aygıtı rüzgâr sörfü ing: wind surfing, fra: planche à voile alm: Windsurf yelken donanımı bulunan tek kişi için yapılmış bir araçla, su üzerinde rüzgârın yardımıyla kayma biçimindeki su sporu Rehberli tur Guided tour, hosted tour Rehbersiz dış ülke gezisi Foreign independent tour (FIT) Yabancı bir veya birkaç ülkeye, turistlerin isteklerine göre düzenlenen ve ücreti peşin alman rehbersiz gezi Rekreasyon Recreation Rekreasyon (Latince recreatic), kelime olarak dinlendirmek, eğlendirmek, canlandırmak gibi anlamlara gelmektedir Rekrwasyon zorunlu çalışma faaliyetlerinden bağımsız olarak bireyin onarılması ve geliştirilmesi, bireyin zamanını dilediği gibi kullanmakta serbest olması, insanın fiziksel gücünü onarmaya ve ruhsal kapasitesini zenginleştirmeye yönelik faaliyetler; bireyin isteyerek katıldığı tüm faaliyetler, zorunlu faaliyetlere karşıt olarak özgürce seçilen faaliyetler Fiziksel ve sosyal çevrenin değişmesi İnsanın boş zamanlarında yaptığı faaliyet olarak tanımlanabilir Genel rekreasyon faaliyetleri: Kısa dinlenmeler; pilaj, kış sporu gibi Hafta sonu gezileri Turizm diye sınıflandırılabilir Organize rekreasyon faaliyetleri: Artistik (edebiyet, sinema, tiyatro, müzik, sergi vb) Entellektüle ( Konferanslar, radyo-tv, vb) Sosyal (Aile, fuar, kongre, toplantı vb) Pratik uğraş (Bahçecilik, elişleri vb) Fiziki (Spor, av, yürüyüş, vb) Rekreasyon işletmeleri Recreation esteblashments Rekreasyon işletmeleri kişilerin boş zamanlarını değerlendirmek, aynı zamanda eğlence, dinlence ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla katıldıkları doğal, sportif, kültürel ve eğlenceye yönelik etkinlikleri sunan işletmelerdir Rep Temsilci, representative Resepsiyon Front desk Rezervasyon Reservation Rezervasyon bölümü Reservation department Müşteri tesise gelmeden önce ilk iletişm kurulan bölümdür Rezervasyonun alınması, dosyalanması, rezervasyon tablolarına yerleştirilmesi, maksimum doluluk oranının sağlanması vb işler ROH Run of the house Konaklama tesisinin elinde kalan ve kategorisi belli olmayan odanın ayrılması (rezervasyonu) RTW Round the World S - Ş Sabit maliyet Fix cost (FC) Scanion Planı Scanion's Plan Turizm sektöründe sıkça kullanılan bir yönetim felsefesi ve aynı zamanda bir tür örgüt kuramıdır Scanion Planı, kişilerin kendilerini ifade etme gereksinimlerinin olduğu varsayımına dayanarak bu ifade güdüsünün işin yorumunda gerçekleşebileceği savıdır Bu felsefeyi izleyen kuram ise "Bir örgütün bütün bireyleri o örgütün faaliyetlerine tam anlamıyla katılabilirlerse katkıları oranında ödüllendirlmelidir," şeklinde ifade edilebilir Scanion Planı'nın uygulanması işletmelerin örgüt yapısına göre değişiklikler arz eder, ancak tüm uygulamalarda üç ana ilkeden hareket edilir: Katılma sistemi Eşitlik sistemi Özdeşlik sistemi Seçimlik, isteğe ve onaya bağlı, opsiyonlu Optional Serbest zaman Leisur Kişilerin iş dışındaki zamanı Kişinin dinlenme ve eğlenmeye ayırdığı boş zaman Gün içindeki serbest zaman, hafta içindeki serbest günler, ay içindeki serbset hafta, yıl içindeki serbest ay, yedi yılda bir alınabilen serbest bir yıl (Sabbatical Year) olarak tanımlanabilir Seyahat acentası Travel agency Seyahat acentaları, kâr amacıyla turistlere turizmle ilgili tüm hizmetleri sunan, tur operatörlerinin ya da kendilerinin doğrudan meydana getirdikleri paket turları satan ve bunları satın alan turistlere gittikleri yerler hakkında bilgi sunan aracı kuruluşlardır Seyahat çeki Traveller cheuque Seyahat danışma el kitabı Travel informatin manuel Çok geniş ve kapsamlı bir belgedir İçindeki bilgiler günü gününe takip edilir Aylık olan bu yayın dünyadaki 200 ülke hakkında bilgiler verir Yolcular için gerekli belgeler, sağlık, gümrük kanunları ve döviz konusunda gerekli açıklamalar da vardır Seyahat işletmeleri Üretici ile tüketici arasında ilişki kuran, hizmeti oluşturan, hizmeti sunan, pazarlayan ve satan veya bu tür işlemler için aracı olan kuruluşlara seyahat işletmeleri adı verilir Seyahat işletmeleri turistik ürünü oluşturan ve/veya dağıtımını yapan, belirli örgütsel yapıları olan ticari kuruluşlardır Seyahat işletmeleri aracı olacağı gibi hizmetleri oluşturarak bir bütün olarak da sunabilir Örneğin bir uçak biletinin acenta tarafından kesilmesi aracılıktır Konaklama, ulaşım, gezi, yeme-içme gibi hizmetlerin bir araya getirilerek tur paketi olarak sunulması ise hizmetin bir bütün halinde sunulmasıdır Seyahat kontratı (Bkz Seyahat sözleşmesi) Seyahat sözleşmesi Seyahat kontratı Seyahat kontratı (anlaşması) seyahat eden kişi (turist) ile seyahat boyunca gerekli hizmetleri sağlayacak ulaştırma, konaklama, yiyecek-içecek işletmeleri arasında yapılan sözleşme demektir Bu kontrat müşteri ile tur-seyahat düzenleyicisi arasında olmasına rağmen bir çok kontratı da kendi etrafında toplar Uluslararası bir özellik arzedecek ve uygulanabilecek bir seyahat kontratı örneği henüz yapılmamıştır Seyahat kontratları çoğunlukla yurtdışı gezi veya paket turlar için hazırlanır ve iki bölümden oluşur: Genel satış koşulları İstisnai haller SİMO Şeması SIMO Chart Simo kelimesi İngilizce'deki "simultaneous movement cycles (simultane hareket devresi)" tanımının baş harflerinden oluşmuştur Ellerin ayakların, başın veya vücudun başka unsurlarının hareketlerinin kayda alınmasıdır Genellikle sağ ve sol elin hareketlerini göstermek için çizilir SİMO şemasının en önemli fonksiyonu etkin olmayan hareket modellerinin, boş zamanın, ziyan edilen hareketin saptanmasına yardımcı olmasıdır Turizm sektöründe, özellikle iş akım planlamasında kullanılan bir tekniktir SİT Tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup yaşadıkları devirleri sosyal, ekonomik mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, önemli tarihi olayların cereyan ettiği yerler ve tesbiti yapılmış tabiat güzellikleri ile korunması gerekli alanlardır SOF Service order form Son onay tarihi Option date Son dakika satışları Last minute sales Otelde oda veya yatak, uçakta koltuk olarak önceden rezervasyon olmadan son gün yapılan satışlar Sosyal alt yapı Social infrastructure Sağlıklı bir çevre meydana getirmek amacıyla yapılması gereken eğitim, sağlık, din, kültür vb yapılar ile park, çocuk bahçeleri ve yeşil alanların genel ismidir Sosyal turizm, kitle turizmi Social tourism Sosyal turizm satın alma gücü az veya sınırlı olan halk gruplarının özel bazı önlem ve teşviklerle turizm olayına girmesidir Başka bir deyişle sosyal turizm gelir düzeyi düşük, satın alma gücü zayıf halk gruplarıın turizm faaliyetlerinen yararlanabilmesi için yapılan çalışmaların toplamıdır Stand by fare Yolcunun uçakta boş yer kaldığı takdirde binebileceğini bildiren indirimli tarife Standart fiyat Standart price Herkese uygulanan fiyat STO Speciality Tour Operator Özelliği olan turları düzenleyen tur operatörü Sunlust Güneşci, tatilci Su sporları Water sports Sürdürülebilir turizm Sustainable tourism Çevre ile sıkı bağlantısını göz ardı etmeyen, varlığı için gerekli unsurları tehdit etmeksizin işlev gören; hem şimdiki, hem de gelecek kuşakların gereksinimlerini karşılayabilmeyi ön gören turizm endüstrisi saat değiştirme ing: time conversion, fra: conversion de temps alm: Zeitumstellung doğuya veya batıya seyahat edilmesine göre, saat ilâve etme veya çıkarma işleminin taşıt hareket ve rezervasyon saatlerine yansıması sabah banliyösü ing: milk run, fra: service ferroviaire matinal alm: morgendlicher Pendelverkehr çok duraklı, bu nedenle ulaşımda uzun zamanı gerektiren, sabah erken saatlerde görülen tarifeli ulaşım şekli sabit fiyat ing: fixed price, fra: prix fixe alm: Festpreis değişmez fiyat sağlık sigortası ing: health insurance, fra: assurance-maladie alm: Krankenversicherung hastalık dolayısıyla gerekebilecek muayene, tedavi ve bakım giderlerini karşılamaya yönelik sigorta sistemi sağlık turizmi ing: health tourism, fra: tourisme de santé alm: Gesundheitstourismus bir takım hastalıkların iyileştirilmesi için içmeler, kaplıcalar, ılıcalar, deniz, dağlar, mağaralar, sanatoryumlar, prevantoryumlar ve benzerlerinden yararlanmak üzere yapılan seyahatler sağlıklı yaşam merkezi ing: fitness center, fra: centre de mise en forme,m, alm: Fitness-Zentrum kişilere beden hareketleri, doğru ve uygun beslenme yolu ile sağlıklı yaşam alışkanlığı kazandıran merkez sahibi tarafından alınmayan eşya ing: unclaimed luggage office, fra: dépôt des objets non réclamés, , alm: Fundbüro yasalara göre saptanan sürenin bitiminde, yolcunun almadığı eşyasının saklamaya alındığı yer Sahil ing: coast, fra: côte alm: Küste deniz, göl ve nehirlerin kıyısı sahil güvenlik ing: coast guard, fra: garde-côte alm: Küstenschutz kıyılardaki güvenlikten sorumlu idare sahil şeridi ing: coastal band, fra: bande côtiere alm: Küstenstreifen deniz, tabiî ve sunî göl ya da akarsularda kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde, yerin özelliğine ve imar durumuna göre 100 metreye kadar çeşitli derinliklerdeki kara şeridi Sakin ing: inhabitant, fra: habitant alm: Einwohner bir yöre, köy, kasaba, veya şehirde ikamet eden kişi sanal gerçeklik ing: virtual reality, fra: réalité virtuelle alm: virtuelle Wirklichkeit bilgisayar ortamındaki gezi programı ile belirli bir yerde gerçekten seyahat etme duygusunu taşıma Sanat ing: art, fra: art alm: Kunst bir duygunun, tasarının ya da güzelliğin anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü ya da bu anlatım sonucu ortaya çıkan üstün yaratıcılık sanat etkinliği ing: art activity, fra: activité artistique alm: künstlerische Aktivität sanat çalışması satış araçları ing: sales tools, fra: supports de vente alm: Verkaufsinstrumente aralarında, müşteriler hakkında özel bilgilerin de bulunduğu satış destekleri satış sarayı ing: hypermarket, fra: grand magasin alm: Kaufhaus çok çeşitli malların satıldığı büyük alış veriş merkezi Sauna ing: sauna, fra: sauna, alm: Sauna buharlı, özel banyo odası Sermaye ing: capital, fra: capital alm: Kapital bina, tesis, makine, donatım gibi üretimde veya hizmetlerin yürütülmesinde kullanılan değerlerin tümü Sertifikasyon ing: certification, fra: certification alm: Zertifikation onaylama sertifikasyon sistemi ing: certification system, fra: système de certification alm: Zertifikatisierungssystem turizm bağlamında, yatırım ve işletmeler ile diğer faaliyetler için, yapılmış olan sınıflandırma ya da gruplandırma sonucuna göre belge düzenlenmesi ile ilgili işlemlerin bütünü Servant ing: service cart, fra: chariot alm: Servierwagen yiyecek-içecek işletmelerinde, garsonun servis öncesi hazırlıklarına yardımcı olan, yedek servis araç ve gereçlerinin hazır biçimde bulundurulduğu, dolaplı çekmeceli, raflı sabit veya tekerlekli, gezer tezgâh Servis ing: service, fra: service alm: Dienstleistung müşteriye hizmet veren personel faaliyetlerinin tümü servis ücreti ing: service charge, fra: service alm: Trinkgeld otel ve restoranlarda hesaba eklenen personel hizmetinin karşılığı ses ve ışık gösterisi ing: sound and light performance, fra: son et lumière alm: Ton- und Lichtvorstellung söz, müzik ve ışık oyunlarının bir araya gelmesi ile gece yapılan tanıtım gösterisi Seyahat ing: travel, fra: voyage alm: Reise bir noktadan başka bir noktaya yapılan yolculuk seyahat acentalığı işletme belgesi ing: travel agency operation license, fra: licence d'agence de voyage alm: Genehmigung zur Betreibung eine seyahat acentalarına konularında faaliyet göstermelerini sağlamak üzere TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge seyahat acentası ing: travel agency, fra: agence de voyages alm: Reisebüro kâr amacıyla turistlere ulaştırma, konaklama, gezi, spor ve eğlence olanakları sağlayan, turizmle ilgili bilgiler veren, bu konuya ilişkin tüm hizmetleri gören, turizm ekonomisine ve genellikle ödemeler dengesine katkıda bulunan ticarî kuruluş seyahat acentası sicili ing: travel agency registry, fra: registre d'agence de voyages alm: Reiseagenturenregister seyahat acentası için, kuruluş işlemleri sonucunda TC Turizm Bakanlığı'nca sicil dosyası açılması seyahat kararı ing: travel decision, fra: décision de voyage alm: Reiseentscheidung gelecekte yapılacak seyahatin yerini, zamanını, süresini, ne ile ve nasıl yapılacağını belirleme seyahat öncesi enformasyon ing: pretravel information, fra: renseignements pratiques alm: Informierung vor der Reise turistlerin kendilerini kültürel temasa hazırlamak üzere gereksinim duydukları bilgiler seyahat rehberi ing: travel guide, fra: guide de voyage alm: Reiseführer bir yöredeki veya ülkedeki konaklama olanakları, lokantalar, yollar, ilgi merkezleri, tarihî ve kültürel özellikler hakkında bilgi veren yayın türü seyahat ticareti ing: travel trade, fra: commerce de voyage alm: tourismusbedingter Handel turizm endüstrisinde yaratılan ürünlerin kazanç amacıyla alım-satımı seyahat ticareti kuruluşu ing: tourist trade entity, fra: entreprise de commerce de voyag, alm: touristische Handelsorganisatio turizm ürününün kâr amacıyla alım-satımını yapan kuruluş seyahat yazarı ing: travel writer, fra: journaliste de voyage alm: Reiseschriftsteller yayın organlarında, basın mensubu, müstakil yazar veya sektör temsilcisi sıfatıyla turizm ve seyahat alanında yazı yazan gazeteci seyahate direnç faktörleri ing: travel resistant factors, fra: facteurs de résistance au voyag, alm: negative Reisefaktoren ulaşma güçlüğü, yüksek maliyet, politik istikrarsızlık gibi seyahatten caydırıcı faktörler sezon dışı ing: off-season, fra: hors-saison, alm: tote Saison turist akımı açısından, konaklama ve ulaşım araçları fiyatlarında zorunlu indirimlere gidilen devre sınır çıkışlı turizm ing: outbound tourism, fra: tourisme émetteur alm: grenzüberschreitender Tourismus yabancı ülkelere çıkış içeren turizm türü sıvı kaybı ing: dehydration, fra: déshydratation, alm: Flüssigkeitsverlust vücudun su kaybının bir şekilde giderilemediği hali ifade eden tıbbî terim Slogan ing: slogan, fra: slogan alm: Slogan kısa ve çarpıcı propaganda sözü sondaj ve kazı ing: sounding and excavating, fra: fouille archéologique alm: Sondierung und Ausgrabung taşınır ve taşınmaz eski eserlerin tespiti ve bilimsel yöntemlerle yüzeye çıkarılması için arkeolojik ve tarihî alanlarda yapılan çalışmalar Sörf ing: surfing, fra: surf alm: surfen yelkenli ya da yelkensiz, tek kişi için yapılmış bir kayma aracıyla su üzerinde herhangi bir araç tarafından çekilmeksizin kayma biçimindeki deniz sporu sorumlu müdür ing: director in charge, fra: directeur alm: zuständiger Direktor seyahat acentasının işlemlerinden sorumluluk taşıyan en üst yönetici sorun çözmeli pazarlama ing: problem solving marketing, fra: marketing par analyse de situat, alm: Problemlösende Vermarktung pazarlamada, tüketici sorununun masaya yatırılarak uygun çözüm bulma yöntemi sosyal fon ing: social fund, fra: fonds social alm: Sozialfonds ücretli olarak çalışanlar ya da dar gelirliler için belirli sosyal amaçlarla ayrılan tahsisat sosyal ikilem ing: social dualism, fra: dualisme social alm: sozialer Dualismus geleneksel davranış biçimi ile endüstrileşmeye bağlı toplum davranışının yanyana görülmesi, turizm bağlamında sorun yaratan hal sosyal mesafe ing: social distance, fra: distance sociale alm: sozialer Abstand sosyal konum ve deneyimler açısından kişi veya gruplar arasındaki farklılık sosyal sınıf ing: social class, fra: classe sociale alm: Sozialstufe bir toplumda yaşama biçimleri, psikolojik davranışları, fonksiyonları farklı insanların oluşturduğu ve birinden diğerine geçiş olanağı bulunan grup sosyal turizm ing: social tourism, fra: tourisme social alm: Sozialtourismus orta gelirli kişilerin, sağlanan bazı özel olanaklarla yaptıkları turistik amaçlı gezi türü sosyo-ekonomik gelişme düzeyi ing: socio-economic development leve, fra: niveau de développement socio-é, alm: sozial- ökonomische Entwicklung sosyal, ekonomik ve toplumsal kalkınma düzeyi sosyo-kültürel turizm değerleri ing: socio-cultural tourism assets, fra: ressources socio-culturelles de, alm: touristisch bedeutende sozio toplum kültürü ile ilgili olup turizm açısından önem taşıyan olay, davranış, gelenek, özellik gibi değerler bütünü sosyo-psikolojik seyahat dürtüsü ing: socio-psychologic travel motive, fra: motivations socio-psychologique, alm: sozio-psychologische Reisemotiv modern çevreden uzaklaşmak, kendini dinleme, prestij, gerginlikten kurtulma, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi gibi ekseriya gizli tutulan toplumsal ve psikolojik seyahat dürtüleri Speleoterapi ing: speleotherapy, fra: spéléothérapie alm: Speläotherapie mağara ortamından yararlanmak suretiyle yapılan tedavi türü Spesiyal ing: special, fra: spécial, alm: spezial özel, kendine özgü Spesiyalite ing: speciality, fra: spécialité alm: Spezialität lokantalardaki özel yemek spor turizmi ing: sports tourism, fra: tourisme sportif alm: Sporttourismus spor amacıyla yapılan yurtiçi ve yurtdışı seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü Sportif Turizm Kurulu ing: Council of Sports Tourism, fra: Conseil du Tourisme Sportif alm: Touristischer Sportrat turizm amaçlı sportif faaliyette bulunmak isteyenlerin taleplerini incelemek, yeterlik belgesi düzenlemek ve etkinliklerin denetimini yapmak üzere TC Turizm Bakanlığınca, gerek görülen yerlerde kurulan komisyon Stüdyo ing: studio, fra: studio alm: Studio yataksız, ancak yatmaya elverişli divanları bulunan otel veya motel odası su altı sporu ing: underwater sports, fra: sport sous-marin alm: Unterwassersport dalgıçlık, balık adamlık gibi su altı alemi ile ilgili spor su karnavalı ing: regatta, fra: régate alm: Regatta sandal veya yelkenli gemi yarışı su kayağı ing: aquaplane, fra: ski nautique alm: Wellenreiten deniz sürat motorlarının arkasına takılarak tahta bir aygıt üstünde yapılan su sporu Suare ing: soiree, fra: soirée alm: Abendgesellschaft gece toplantısı sub standartlar ing: substandarts, fra: réglement intérieur alm: Substandards bir işletmede, bir ürünü, çalışma yöntemini, üretilecek miktarı veya bütçenin para miktarını vb belirtmek için konulmuş ikincil öncelikli kurallar Suit ing: suite, fra: suite alm: Suite birbirine açılan odalardan oluşan otel dairesi suit oturma salonu ing: parlor, fra: salon de suite alm: Wohnschlafzimmer einer Suite suitlerde normal olarak oturma odası olarak kullanılıp, gerektiğinde yatak odası olarak da kullanılabilen salon sulak alan ing: marshy land, fra: marais alm: Sumpfgebiet derinliği 6 metreyi geçmeyen, genelde sazlık bitkilerin hakim olduğu, önemli biyolojik yaşam alanlarına ve kuş zenginliklerine sahip olan eko sistem alanı Sunucu ing: master of ceremonies, fra: maitre de cérémonie alm: Moderator toplantı, kongre, konferans, seminer, gece, hafta, şenlik gibi etkinliklerde programı ziyaretçilere açıklayan kişi Şehir gezisi City sightseeing tour (CSST) T tabiat anıtı ing: natural monument, fra: monument naturel alm: Naturdenkmal tabiatın ve tabiat olaylarının meydana getirdiği özelliklere ve bilimsel değere sahip, millî park esasları dahilinde korunan tabiat parçası Tabiat koruma bölgesi ing: natural conservation area, fra: réserve naturelle alm: Naturschutzgebiet Çevre kirlenmesi ve bozulmasına karşı belirli yöreleri korumak, doğal güzellikleri ve tarihi kalıntıların gelecek nesillere intikalini güvence altına almak amacıyla ilan edilen bölgelerdir Tabiat koruma alanı (Bkz Tabiatı koruma bölgesi) tabiat parkı ing: natural park, fra: parc naturel alm: Naturpark bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, manzara bütünlüğü içinde halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçası tabiat varlığı ing: natural assets, fra: patrimoine naturel alm: Bodenschätze jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihî devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli, yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan değerler tahliye simidi ing: life buoy, fra: bouée de sauvetage alm: Rettungsring kazaya uğrayan gemi yolcularının ve gemi adamlarının, denizde kullandıkları halka biçiminde cankurtaran aracı Tanrı misafiri ing: unexpected guest of God, fra: hébérge au nom de Dieu alm: von Gott gesandter Besucher çağrılmadan gece yatısına gelen konuk tatil destinasyonu ing: holiday destination, fra: destination de vacances alm: Urlaubsziel tatil için seçilen yer tatil eğilim anketi ing: vacation tendency survey, fra: enquétes, alm: Umfrage zu Urlaubsgewohnheiten turizmde, hizmet sunucuların kararlarını etkileyecek, tüketici davranışlarının saptanmasına imkân veren bilimsel araştırma tatil günü ziyaretçisi ing: leisure day visitor, fra: visiteurs alm: Feiertagsbesucher konulu park vb eğlence amaçlı yerleri, sadece haftanın tatil günlerinden birinde ziyaret eden tatil köyü ing: holiday village, fra: village de vacances alm: Feriendorf doğal güzellikler içinde veya ören yerlerinin yakınında kurulu, konaklama yanında çeşitli spor, eğlence ve satış hizmetlerinin de sağlandığı, dağınık yerleşme düzenindeki en fazla üç katlı yapılardan oluşan tesis tatil yeri ing: resort, fra: villégiature, alm: Erholungsort ziyaretçilere çeşitli hizmetin, eğlence, konaklama ve kullanım imkânlarının sunulduğu coğrafî alan Tatilci ing: holiday maker, fra: vacancier alm: Urlauber genellikle evinden uzakta bir yerde tatilde olan kişi Tatlı ing: dessert, fra: dessert alm: Nachtisch yemek sonrası verilen meyve ya da tatlı tatlı büfesi ing: dessert buffet, fra: buffet dessert alm: Nachtischbüffet pasta, tatlı ya da meyve ikramı yapılan büfe Taverna ing: tavern, fra: taverne alm: Kneipe meyhane, çalgılı kulüp Tazmin ing: compensation, fra: compensation alm: Entschädigung para ya da eş değer karşılığı ile bir hizmet ya da eşya zararını ödeme tedavi havuzu ing: cure pool, fra: piscine de cure alm: Kurbecken yalnız tedavi amaçlı termal su kullanılan havuz Tehir ing: delay, fra: retard alm: Verspätung ulaşım araçlarının önceden ilân edilen zamanda kalkmaması ya da gelmemesi, gecikme tek aşamalı dağıtım sistemi ing: one-stage distribution system, fra: système de distribution directe, alm: einstufiges Vertriebssystem yolcunun havayolu şirketinden bilet satın alması gibi, mal veya hizmetin sunucudan tüketiciye doğrudan ulaştığı dağıtım sistemi tek düzey satış örgütlenmesi ing: single-level sales organization, fra: vente a niveau unique, alm: Verkaufsorganisation auf einer mal ve hizmet sunucunun tüketiciye, hiyerarşik bir karar mekanizmasına gerek kalmadan ulaşabildiği satış organizasyonu tek kişilik ing: single, fra: personne seule, alm: Einzelzimmer bir konaklama tesisi, vapur veya trende tek kişilik oda, kamara veya kompartman tek yolcu bileti ing: single passenger ticket, fra: billet simple alm: einfache Fahrkarte bir yolcu için geçerli bilet tek yönlü seyahat ing: one way trip, fra: aller simple alm: Hinreise satın alındığı sırada, dönüş şekli belirlenmemiş, genellikle ticarî taşıt gidiş bileti ile yapılan seyahat teknolojik boyut ing: technologic dimension, fra: dimension technologique alm: technische Dimension bir konunun, örneğin turizm hizmetlerinin, teknik yenilikler yönü ile ele alınması tele pazarlama ing: telemarketing, fra: télémarketing alm: Tele- Vermarktung satıcının telefonla pazarlama yapması Teleferik ing: teleferic, fra: téléphérique alm: Schwebebahn değişik yükseklikteki iki noktayı, gidip-gelen kabinleriyle bağlayan motorlu tesis Telekabin ing: telecabin, fra: télécabine alm: Kabinenlift taşıyıcı ve çekici bir kablo üzerinde değişik sayıda ve kapalı kabinlerden oluşan, iki ilâ dört kişilik kapasitede, mekanik yukarı çıkarma cihazı Telekomünikasyon ing: telecommunication, fra: télécommunication alm: Telekommunikation haber, yazı, resim, sembol veya her çeşit bilginin tel, radyo, optik ve başka elektromanyetik sistemlerle iletilmesi, bunların yayımı veya alınması Telekonferans ing: teleconference, fra: téléconférence alm: Telekonferenz telefon ile uzak merkezlerden konuşmacıları konferans yerine bağlayarak gerçekleştirilen görüşme Telerehber ing: automatic guide, fra: guide enrégistré alm: automatischer Reiseführer önceden kayda alınan bilginin, cihaz aracılığı ile ilgiliye sunulma şekli Telesiyej ing: chair lift, fra: télésiège alm: Sessellift kayakçıları ve turistleri taşıyıcı ve çekici uzun bir kablo yardımıyla oturma yerlerinde taşıyan bir tür mekanik cihaz Teleski ing: teleski, fra: téléski alm: Skilift kişileri, tutunmalı veya oturmalı bir şekilde, taşıyan kablolu motorize sistem Teletreno ing: telesledge, fra: télétraîneau alm: Schlittenaufzug 15-20 kişi kapasiteli, toprak düzeyinde gidiş-geliş kablosuna bağlı, insanları karlı bir yamaçtan yukarı doğru belirli bir noktaya çıkarmaya ya da aşağı indirmeye yarayan, kızak Teras ing: terrace, fra: terrasse alm: Terrasse açık havada dinlenmek, yemek yemek veya kahvaltı yapmak için kullanılan yer Tercüman ing: translator, fra: interprète alm: Übersetzer otel, tur operatörü veya benzeri işletmeler tarafından, müşterilerin dil sorunlarını çözmek için görevlendirilen bir kaç dil bilen kişi termal havuz ing: thermal pool, fra: piscine thérmale alm: Thermalbecken serbest tedavi veya dinlenme ve eğlenme amacıyla termal suyun kullanıldığı havuz Teşebbüs ing: enterprise, fra: entreprise alm: Unternehmen mal ve hizmet üretimi için kurulan işletme, firma, şirket Teşhir ing: exhibiting, exposition, fra: exposition alm: Ausstellung sergileme teyidi yapılmış bilet ing: confirmed ticket, fra: billet confirmé alm: bestätigte Fahrkarte üzerinde 'OK' yazılı olan ve tekrar tasdik ettirilmesine gerek olmayan bilet teyit etmek ing: confirm, fra: confirmation alm: bestätigen rezervasyon yapıldığını doğrulama teyitli rezervasyon ing: confirmed reservation, fra: réservation confirmée alm: Reservierungsbestätigung bir konaklama tesisi veya ulaştırma aracı tarafından yapılan bir rezervasyona sadık kalınacağının ifadesi throw away ing: throw away, fra: consommation partielle alm: teilweise Nutzung bir tur paketinin kullanılan kısmının ödenmesi, bir kısmının kullanılmaması ticarî reklâmcılık ing: professional advertising, fra: publicité commerciale alm: Handelswerbung kâr sağlama amacıyla yapılan reklâmcılık etkinlikleri Tilt ing: tilt, fra: tilt alm: Tilt elektrikli bir makinede, madenî bir topun çeşitli engellere çarpmasıyla puan kazanma esasına dayanan, zaman zaman da kendi kendine elektrik devresini kapatarak oyuna son veren kumar cihazı Tirbuşon ing: corkscrew, fra: tire-bouchon alm: Korkenzieher genellikle mantardan yapılan tıpaları çekmeye yarayan burgu toplam maliyet ing: total cost, fra: coût total alm: Gesamtkosten bir malın çeşitli üretim ve dağıtım dönemlerinde, o döneme kadar yapılmış olan harcamaların tümü toplam seyahat süresi ing: total travel time, fra: durée de voyage alm: Reisezeit yolda geçen mola süreleri dahil, bir noktadan diğer bir noktaya ulaşmak için geçen tüm zaman Toplantı ing: meeting, fra: réunion alm: Versammlung çeşitli amaçlarla karşılıklı fikir alış verişinde bulunmak üzere kişilerin bir araya gelmesi toplantı oteli ing: convention hotel, fra: hôtel avec la salle de congrès,, alm: Tagungshotel genellikle büyük merkezlerde ve havalimanları yakınında toplantı düzenlenmesine uygun konaklama tesisi toplantı plânlayıcısı ing: meeting planner, fra: organisateur de congrès, alm: Tagungsorganisator özellikle yer değiştirme gerektiren toplantı organizasyonunda çeşitli sorumluluklar üstlenen görevli toplu gösteri ing: serial show, fra: représentations cinématographiq, alm: programmierte Aufführungen der bir sanatçıya ya da film yönetmenine ait eserlerin bir mekânda, belli bir zaman dilimi içinde, programlı olarak topluca gösterimi toplu işlem ing: bulk clearance, fra: dédouanement collectif alm: Gruppenabfertigung yolculukta, belli bir gruba ait giriş işlemlerinin topluca yapılması Trafik ing: traffic, fra: trafic alm: Verkehr bir yerden başka yere hareket eden mallar, yolcular veya bunları taşıyan araçlar trafik polisi ing: traffic police, fra: agent de circulation alm: Verkehrspolizei ulaşım yollarını ve araçlarını denetleyen görevli trafik şeridi ing: lane, fra: lignes de trafic alm: Fahrspur taşıtların bir dizi halinde, güvenle seyredebilmeleri için yolun işaretle ayrılmış bölümü trafik tıkanıklığı ing: traffic jam, fra: embouteillage alm: Verkehrsstau şehrin belirli kesimlerinde, belirli saatlerde trafiğin işleyemez hale gelmesi train ferry ing: train ferry, fra: transbordeur de train alm: Eisenbahnfähre yolcuların vagonlardan çıkmasına lüzum kalmaksızın trenleri bir limandan başka bir limana taşımak için raylarla donatılmış vapur Tramvay ing: tramcar, fra: tramway alm: Straßenbahn yol üzerinde çıkıntı yapmayacak biçimde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı Transfer ing: transfer, fra: transfer alm: Transfer yolcuları, limanlardan, gar veya oto istasyonundan bir konaklama tesisine ya da tersine konaklama tesisinden istasyonlara taşıma hizmetlerinin tümü transfer memuru ing: transfer officer, fra: agent de transfer alm: Transferangestellter bir seyahat acentasında çalışan ve yolcuların otele getirilmesi, eşyalarının kaydı ile görevli personel Transit ing: transit, fra: correspondance alm: Transit yolcunun, bir ülke veya şehirden, beklemeksizin ya da kısa bir süre içinde, uçak, vapur, tren veya otokar değiştirmek suretiyle geçişi transit geçiş ing: transit pass, fra: transit, m, alm: Transitverkehr bir yerden veya bir ülkeden durmadan, beklemeden yolcu ya da malların geçiş yapması transit salonu ing: transit passenger lounge, fra: salle de transit alm: Transitsaal hava limanlarında, transit yolcuların bekleme ve dinlenmelerini temin amacıyla ayrılmış salon transit yolcu ing: transit passenger, fra: passager en transit alm: Transitreisender hedeflenen yere ulaşmadan önce, belli bir programa göre yapılan seyahat sırasında, bir veya daha fazla mola veren, bu molalarda uçağından ayrılan veya uçak değiştiren kişi Traverten ing: travertine, fra: travertin alm: Travertin kaynak sularındaki kireç birikiminden doğan sünger görünümlü kalker tortu, pamuktaş Tren ing: train, fra: train alm: Zug katarlara bağlı bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi tren istasyonu ing: railway station, fra: gare, f, alm: Bahnhof trenlerin gidiş ve geliş yolunda, önceden belirlenmiş durma noktası Trimaran ing: trimaran, fra: trimaran alm: Trimaran üç gövde üzerine oturtulmuş tekne Triptik ing: triptyque, fra: triptyque alm: Triptique içinde sürücünün adı, adresi ve arabasının özelliklerinin yer aldığı, geçerlilik süresi üç ay ile bir yıl arasında değişen belge Tur ing: tour, fra: circuit alm: Tour başladığı noktada bitebilen, bir programa bağlı olara k yapılan ve bu programda öngörülen hizmetleri kapsayan seyahat organizasyonu< r> tur bilgi formu ing: tour information sheet, fra: information sur le circuit alm: Informationsformular turun ve rehberin adının, rehberin kaldığı odanın, grubun sayısının, günlere göre kahvaltı, öğle ve akşam yeme klerinin belirtildiği form tur düzenleme ing: tour organization, fra: organisation des circuits, alm: Tourenorganisation ülke içine vey a dışına, gecelemeli veya gecelemesiz olarak gezi, spor, eğlence, dinî, sağlık, eğitim, kültürel, bilimsel ve meslekî inceleme, teşvik veya destek amaçlı seyahat ve bunun içinde yer alan hizmetlerin organizasyonu tur güzergâhı ing: tour route, fra: itinéraire alm: Tourenroute turda, geçilen yol boyu ve üzerinde bulunan gezilecek yerlerin tümü tur kataloğu ing: tour catalogue, fra: catalogue des produits alm: Tourenkatalog tur düzenleyicilerinin satış için, turlarının tarihi, süresi, programı ve fiyatı gibi detayları belirttikleri ve büyük miktarlar halinde bastırarak dağıttıkları kapsamlı yayın türü tur kuponu ing: tour coupon, fra: coupon de voyages alm: Reisebon turda sunulan hizmetlere karşılık geçerli belge tur lideri ing: tour leader, fra: courrier alm: Reiseleiter turistik gezilerde, çeşitli yönetim sorumlulukları olan görevli tur operatörü ing: tour operator, fra: tour opérateur alm: Reiseveranstalter bir seyahat programını taşıt, konaklama, yeme-içme, eğlence, rehberlik, şehir turları dahil olmak üzere tek fiyat üzerinden hazırlayan ve perakendeci seyahat acentaları ya da tarifeli hava yolu şirketleri kanalı ile pazarlayan kişi veya kuruluş tur refakatçisi ing: escort, fra: accompagnateur alm: Reisebegleiter turistlere, bütün seyahat boyunca refakat etmek üzere görevlendirilmiş kişi tur toptancısı ing: tour wholesaler, fra: grossiste de circuit alm: Tourenveranstalter konaklama ve gezi sunuculardan hizmet toplayarak pazarlayan kişi veya şirket turing kulübü ing: touring club, fra: club touring alm: Touringclub turizmi geliştirme ve uluslararası otomobil haklarından yararlanma amacıyla kurulan kulüp turist eğilim araştırması ing: tourist tendency research, fra: étude des tendances des visiteu, alm: touristische Meinungsumfrage turist gönderen ülke ya da yörede yaşayan insanların yapacakları seyahatin türü ve hedef alacağı destinasyonu belirlemeye yönelik, daha çok anket tarzı yoklamaya dayanan araştırma turist gönderen ülke ing: tourist originating country, fra: pays émetteur alm: Ursprungsland der Touristen bir ülke ya da yöreye gelen turistlerin devamlı olarak yaşadığı ülke turist kabul eden ülke ing: tourist accepting country, fra: pays récepteur alm: Aufnahmeland der Touristen turistin gittiği ülke turist profili ing: tourist profile, fra: profile touriste alm: Touristenprofil turistin sosyo-ekonomik konumu ve davranış özelliklerinin ifadesi Turist Rehberleri Birliği (TUREB) ing: Union of Tourist Guides, fra: Union des Guides Touristiques, , alm: Fremdenführerverband İstanbul Profesyonel Rehberi Esnaf Odası, İzmir Turist Rehberleri Odası ile Ankara ve Kapadokya Profesyonel Turist Rehberi Derneklerini tek çatı altında temsil etmek üzere 1998 yılında kurulan meslekî birlik turistik depliyan ing: travel folder, fra: dépliant touristique alm: Reisefaltplan bir ülke, bölge, kent veya bir otel, acenta gibi işletmelerin tanıtımını yapan, resimli ve birkaç sayfa halinde katlanmış basılı yayın turistik gezi ing: tourist travel, fra: voyage touristique alm: touristische Reise ticarî amaç dışındaki gezi turistik harita ing: tourist map, fra: carte touristique alm: touristische Karte turistik cazibe merkezleri, tarihî, doğal ve arkeolojik zenginlikleri, topoğrafik işaret ve resimlerle gösteren plân turistik talep ing: tourist demand, fra: demande touristique alm: touristische Nachfrage bir kimsenin turistik amaçlı hizmet ya da mal satın almak için duyduğu ve yeterli satın alma gücü ile desteklediği arzusu turistik tren ing: cruise train, fra: train en croisière alm: Vergnügungszug bir turistik programa göre bazı demiryolları idareleri tarafından sefere konulan, yurtiçi ve yurtdışına sefer yapan özel tren turizm amaçlı sportif faaliyet ing: tourism intended sports activit, fra: activité sportive à but tourist, alm: sportliche Aktivität im Tourism herhangi bir spor disiplininin veya birden fazla spor dalının kurallarının tamamen veya kısmen uygulandığı turizm etkinliği turizm ana plânı ing: tourism master plan, fra: plan directeur de tourisme alm: touristischer Masterplan turizm kalkınmasının, insan kaynakları, çevresel, sosyal ve kültürel etkileri gibi ayrıntılı gelişme boyutlarını da ele alan stratejik plân turizm arzı ing: tourism supply, fra: offre de tourisme alm: touristisches Angebot bir ülke ya da yörenin potansiyel turistlerin yararlanmasına sunabileceği her türlü doğal, tarihî, kültürel, arkeolojik değerlerle tesis ve hizmetlerin tümü |
Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm Sözlüğüturizm patlaması ing: tourist boom, fra: boom touristique alm: Tourismusboom turizmde bir durgunluğun arkasından talepte meydana gelen büyük ölçekli artış turizm pazarı ing: tourism market, fra: marché de tourisme alm: Tourismusmarkt turizm hizmetlerinin satıcıları ile bunları satın almak isteyenlerin taleplerinin karşılaştığı ve fiyatların oluştuğu ortam turizm pazarlaması ing: tourism marketing, fra: marketing touristique alm: Tourismusvermarktung bir turizm ürününün satışını geliştirmek için yapılan plânlama, fiyatlandırma, tanıtım, dağıtım gibi işlemlerin bütünü turizm polisi ing: tourism police, fra: police de tourisme alm: Tourismuspolizei bir ülkenin güvenlik örgütünde, özellikle turistlerin güvenliğini sağlamak için ayrılmış görevliler turizm politikası ing: tourism policy, fra: politique de tourisme alm: Tourismuspolitik bir ülkede, genel ekonomi politikasına uygun olarak iç ve dış turizmin geliştirilmesi, yönlendirilmesi, turizmin gelir getirici ve istihdam yaratıcı fonksiyonlarından yararlanılması için kamu tarafından alınan önlemlerin belirlendiği yöntem turizm potansiyeli ing: tourism potential, fra: potentielle touristique alm: Tourismuspotential bir ülke ya da yörenin turist çekme yetenekli değerlerinin tümü turizm sektörü ing: tourism sector, fra: secteur touristique alm: Tourismussektor turizm alan ve konularında faaliyet gösteren hizmet dallarının tümü Turizm Sektörü Ana Plânı (TUSAP) ing: Tourism Sector Master Plan, fra: Plan Directeur du Secteur Touri, alm: Masterplan für den Tourismusber turizm sektöründe uzun vadede ulaşılacak hedefleri ve bunlara ulaşmak için kullanılacak araç ve yöntemleri belirlemek üzere TC Turizm Bakanlığınca geliştirilen temel çerçeve, karar destek sistemi turizm sezonu ing: tourism season, fra: saison touristique alm: Tourismussaison yerli ve yabancı turistlerin tarihî ve turistik yerlerdeki seyahatlerinin yoğunluk kazandığı, genellikle ilkbaharda başlayıp sonbaharın sonuna kadar devam eden dönem turizm ürünü ing: tourism product, fra: produit touristique alm: touristisches Produkt turiste sunulan tek veya toplu mal veya hizmet turizm yatırım belgesi ing: tourism investment license, fra: licence d'investissement touris, alm: touristisches Investmentszertif turizm sektöründe yatırım yapan girişimciye, tesbit edilen yatırım dönemi için TC Turizm Bakanlığı'nca verilen belge turizmde profesyonellik ing: professionalism in tourism, fra: professionalisme en tourisme alm: Professionalität im Tourismus turizmle bir meslek dalı, uğraş alanı, kazanç getirici bir olgu olarak ilgilenilmesi turizmde talep tahmini ing: tourism demand forecasting, fra: prévision de la demande tourist, alm: Nachfragevermutung turizm talebinde ileri bir dönemde meydana gelebilecek gelişmelerin bilimsel yöntemlerle araştırılması turizme engeller ing: obstacles to tourism, fra: barrières au tourisme alm: touristische Hindernisse artan zaman ve çoğalan gelire karşılık turizmin gelişmesini güçleştirici coğrafî uzaklık ve hükümetlerin koyduğu yasal güçlük gibi zorlaştırıcı genel faktörler Turizmi Geliştirme Fonu ing: Tourism Development Fund, fra: Fonds de Développement du Touri, alm: Touristischer Entwicklungsfonds turizm alan, bölge ve merkezlerindeki turizm yatırımlarını kredilerle desteklemek ve dış pazarlama imkânlarının geliştirilmesi için harcama yapmak üzere TC Turizm Bakanlığı emrinde, yasa ile kurulmuş fon Türk bayraklı yat ing: Turkish flagged yacht, fra: yacht sous pavillon turc alm: Yacht unter türkischer Flagge Türk limanlarından sicil kaydı alan yat Türk lokumu ing: Turkish delight, fra: loukoum alm: Türkischer Honig şekerli nişasta eriyiğini pişirip hafif ağdalaştırarak yapılan, küçük küp biçimindeki Türk şekerlemesi Türk misafirperverliği ing: Turkish hospitality, fra: hospitalité turque alm: türkische Gastfreundschaft Türk insanının konukseverliği Türk mutfağı ing: Turkish cuisine, fra: cuisine turque alm: Türkische Küche geleneksel Türk yemeklerinin tümü Türkiye Kamp Karavan Derneği ing: Turkish Association of Camping , fra: Association Turque de Camping, , alm: Türkischer Zelt- und Wohnwagenv üyeleri arasında dayanışmayı sağlamak ve meslekî sorunlara çözümler getirmek üzere 1966 yılında kurulan dernek Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu ing: Touring and Automobile Club of, fra: Club de Touring et d'Automobile, alm: Türkischer Touring- und Automob 1923 yılında kurulan, Cumhuriyetin ilk yıllarında ülke turizmini yönlendiren, daha sonra ülkeye otomobille seyahat edenlere hizmet veren, özellikle İstanbul'da tarihî eserlerin restorasyonu ve işletilmesinde önemli rol oynayan kurum Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği ing: Association of Tourism Writers , fra: Association des Ecrivains et Jo, alm: Verband türkischer Reiseschrift turizm yazarları ve gazetecileri arasındaki meslekî dayanışmayı sağlamak, sektörde yazar ve gazetecilerin etkinliğini arttırmak, yeni gelişmelerden üyelerini haberdar etmek ve turizmde verimliliği arttırmak için çalışmalarda bulunmak üzere kurulan dernek Turnuva ing: tourney, fra: tournoi alm: Turnier oyuncu veya sporcular arasında sırayla yapılan yarışma dizisi Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım(TÜYAP) ing: Tüyap Fairs and Exhibitions Org, fra: Tüyap, Organisation des Foires , alm: Tüyap Organisation für Messen yurt içinde çok değişik sektör ve iş kollarına ilişkin fuar ve sergiler, yurt dışında ülkemiz ürünlerini tanıtacak fuarlar açmak amacıyla 1979 yılında kurulan işletme tüzel kişi ing: legal entity, corporate body, fra: personne morale alm: juristische Person gerçek kişilerden oluşan, fakat yasaya göre onlardan ayrı ve aynen gerçek kişiler gibi hak ve yükümlülükleri olan kuruluş Tali yat limanı Tali yat limanları, tabii veya yapılmış kapalı bir su alanına sahip olan, uzun süreli kalış ve onarım imkanları yanında Yat Turizmi Yönetmeliği'nde yer alan özelliklere sahip tesisleri ifade eder Tamgün şehir gezisi Full day city sightseeing tour (FDCSST) Tam pansiyon (TP) Full board (FB) Tanıtım ziyareti Sales call Tanıtma Gezisi Familiarization trip (fam trip) Tur operatörleri · seyahat acentaları ve havayolları mensupları için düzenlenmiş ücretsiz veya indirimli tarife ile yapılan ve konuklara bir ülke ya da bölgeyi tanıtmak ve böylece turist akımını artırmayı amaçlayan gezi Tarifede belirlenen fiyat Tariff price Taşınmaz mallar (Bkz Gayrimenkul mallar) Tatil turu Sejour tour Techizat Equipment Techizat planlaması Equipment planning Tedarikçi Supplier Turizm endüstrisinde turizm arzının herhangi bir bölümünü satışa arz eden kişi veya kuruluş Örneğin otelci, gezi organizatörü vb Tek kişilik oda Single room Tek kişilik ilave yatak fiyatı Single supplement price Tek Merkezli Tur Belli bir ülkede veya turistik çekim merkezinde belirli bir süre konaklama, dinlenmek, eğlenmek, güneş ve denizin sağladığı imkanlardan yararlanmak amacına yönelik tur Teknik alt yapı Technical infrastructur Elektrik, havagazı, içme ve kullanma suyu, kanalizasyon ve her türlü ulaştırma, haberleşme ve arıtma gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık ve kapalı otopark kullanışlarına verilen genel addır Termal kür (tedavi) merkezi Thermal cure center Termal otel (BkzKaplıca oteli) Termal tedavi merkezi Thermal therapy center Termalizm Thermalism Bilinen en eski tedavi yöntemlerinden birisi oalan termalizm, kaplıca, ılıca, içmeler gibi şifalı su kaynaklarının sağlık kurallarına uygun bir biçimde, tedavi aracı olarak kullanılmasıdır Teşvik turizmi (Bkz Özendirme turizmi) Teyit Confirmation Teyit edilmiş rezervasyon Confimed reservation Bir konaklama tesisi veya taşıyıcı tarafından bir rezervasyonun onaylanmasını ifade eder THY Turkish Airlines Türk Hava Yolları TP (Bkz Tam pansiyon) TPL Triple Üçlü Trafik konferansı Traffic conference (TC) Trafik konferansı IATA kurallarına göre kurulmuş olan ve dünyayı üç bölgeye ayıran havayolu kurumlarını ifade eder Transfer fiyatı Transfer price Transit yolcu Yasal olarak ülkeye giriş yapmayan gemi veya uçak personeli ile uğrak yapan, ancak destinasyonu geçtiği ülke olmayan ziyaretçiye transit yolcu denir Trf Transfer Trprt Transport Ulaşım Trvl Travel Seyahat Tur broşürü tour brochure Tur dosyası Tour shell Tur tanıtımı için hazırlanmış resimli ve yazısı standart dosya Tur lideri Tour leader Turlarda yolculara refakatçı olarak bulunan yabancı şirketin çalışanı Tur operatörü Tour operator (Tur op) Tur operatörü bir seyahat acentasının hukuki statüsüne sahip olarak kurulan ve en ince ayrıntısına kadar programlanmış olarak seyahate çıkıştan geri dönüşe kadar seyahati, konaklmayı, yeme-içmeyi, eğlenceyi, rehberlik hizmetlerini, şehir turlarını da içeren tek ve ucuz bir fiyat üzerinden götürü seyahat hazırlayan ve bu turları doğrudan veya seyahat acentaları aracılığıyla satan kuruluşlardır Tur programı Itinerary Tur simsarı, tur Brokerı Tour broker Tur operatörlerinin satmayı başaramadığı paket turları daha ucuza satan kuruluş Turist gönderen bölge Turist gönderen bölge, seyahatin başladığı ve bitttiği yer olan aktif ya da potansiyel turistlerin sürekli olarak yaşadığı yerleşim yerlerini ifade eder Turistlerin seyahat öncesi motivasyonları burada oluşmakta, seyahat kararları burada alınmakta ve seyahat planları burada hazırlanmaktadır Turist kabul eden bölge Turistlerin tatil deneyimlerini kazandıkları, bölge halkınca "turist" olarak kabul edildikleri ve giriş yerlerinde istatistiklere "turist " olarak kaydedildikleri bölgeye turist kabul eden bölge adı verilir Turizm ile ilgili bütün planlama ve çalışmalar bu bölgede edinilen deneyimlerin üzerine inşa edilmektedir Turistik Touristic Turizm sektöründe sık kullanılan bir kavram olan turistik, kısaca turizmle ilgili bütünleşme olarak ifade edilebilir Batı dillerinde turistik lüks olmayan, ucuz ve ekonomik, halk tipi işletme demektir Dilimizde turistik deyimi pahalı, lüks, yüksek nitelikli anlamına gelen bir sıfat olarak kullanılmaktadır Bir olayın turistik olması doğrudan turizm faaliyetlerini ilgilendirmesi, turistlerin o olay ile ilişkilerinin olması anlamına gelir Kısaca, turizm faaliyetlerini kapsayan her olay, mal ve hizmetler, tesisler turistik kavramı ile ifade edilebilir Turistik fonksiyon oranı Touristic Function ratio Turistik fonksiyon oranı herhangi bir ülka veya yörenin (T) zamanında turistlerin emrine sunabileceği toplam konaklama kapasitesi ile o ülke veya yörenin sürekli nüfusu arasındaki ilişkiyi ifade eder Turistik fonksiyon oranı Tf (t) Toplam konaklama potansiyeli (Yatak sayısı) L, Sürekli nüfus P ile gösterildiğinde Turistik fonksiyon oranı= Tf(t) = L x 100/P olur Turistik fonksiyom oranı konaklama potansiyeline katkıda bulunacak bir yatırım kararının önemli kriterlerinden biridir Çünkü, turizm ile demografik koşullar arasında ilişkiyi ortaya koymaktadır Turizm (İngtourism Fra tourisme Almtourismus) Asıl ikametgâhı dışındaki başka bir yere eğlence, tatil, kültür, arkadaş ve akraba ziyareti, aktif spor, toplantı, görev, iş, öğrenim, sağlık, transit vb amaçlarla seyahat etmenin doğurduğu olayların bütünü Turizm alanı Tourism area Turizm alanı güçlü çekim unsurlarına, ulaşım olanaklarına, turistik donanıma sahip olan, bu nedenle turistik sayahatlarin hedefi olan, gelirleri çoğunlukla turizm faaliyetlerinden kaynaklanan yerlerdir Öte yandan Turizm Teşvik Kanunu'nda turizm alanı, "Turizm bölgeleri içinde öncelikle geliştirilmesi öngörülen, mevkii ve sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi, Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen doğal veya sosyo-kültürel değerlerin yoğunlaştığı alanlardır" şeklinde ifade edilmiştir Turizm arz esnekliği Turizmde arz esnekliği kavramı arzın fiyat değişmeleri karşısındaki duyarlılığını açıklamak için kullanılmakadır Başka bir ifadeyle fiyatlar arttıkça arzın kısa sürede bu artışa uyum sağlayıp sağlayamaması anlamına gelmektedir Örneğin mikro boyutta yeni odaların yapımı, restorana ek masalar sağlanmaı, makro boyutta ise bir turizm bölgesindeki yatak kapasitesinin artırılması gibi Öte yandan turizm sektöründe bazı arz kaynakları vardır ki bunların azaltılıp çoğaltılması hiçbir zaman mümkün olmayacaktır Turizmde arz esnekliği katsayısı Turizm de arz esnekliği katsayısı şu formül yardımıyla hesaplanır: Es= Arzedilen miktardaki % değişme (Ds)/ Ürün fiyatlarındaki % değişme (Dp) Turizmde kısa dönem analizlerinde yuakrıdaki eşitlik ile yapılan hesaplamalarda bireysel olarak işletmelerin, dolayısıyla endüstri toplam arzının esnekliği katıdır (inelastik) Başka bir deyişle birim esneklikten(1'den) küçüktür Turizm arzı Arzedilen miktardaki % değişme (Ds)Turizm arzı, ekonomik olarak belirli bir piyasada, belirli bir fiyata ya da bedelsiz olarak turistik tüketicilere sunulan mal ve hşizmetlerin bütünüdür Bir başka ifade ile turizm arzı, turistik tüketim talebini karşılamak için gerekli mal ve hizmetlerin tedarik edilmesini içeren üretime dayalı işlemlerin tümüdür Turizm arzının özellikleri Turizm sektöründe arzın oluşturulması büyük yatırımları gerektirir Turim arzı, diğer turistik bölgelerdeki fiyatların etkisi, tüketici eğilimlerindeki farklılıklar gibi dış faktörlerin etkisi ile sunulan mal ve hizmetler açısından da farklılıklar gösterir Başka bir ifadeyle, turizm sektöründe arz, mal ve hizmetlerin her turist tipinin ayrı özelliklerine uygun olarak sunulmasını gerektirir Turizm sektöründe üretilen mal ve hizmetlerin ya da kazanılan deneyimlerin stok edilmesi mümkün değildir Turizm arzının temel özelliği diğer hizmet sektörlerinde olduğu gibi, emek-yoğun üretime dayalı olmasıdır Turizm arzı kısa dönemde elastik olmayan bir özelliğe sahiğtir Talepte meydana gelen değişmeye göre turizm arzını kısa sürede artırmak mümükn olmayabilir Turizm arzının bulunduğu yer aynı zamanda tüketim yeridir Yani turistik tüketici turizm faaliyetlerinden yararlanabilmek için üretim yerine gitmek zorundadır Turizm arzı çok değişik alanları ilgilendiren bir özelliğe sajiptir Bir bölgedeki fizik, doğal, kültürel ve insani özellikler o bölgeyi ziyaret eden turistin aklında bir bütün olarak yer almakta ve turistin tatil deneyiminin oluşmasına bir bütün halinde katkıda bulunmaktadır Turizm bölgeleri Tourism regions Arzedilen miktardaki % değişme (Ds) Turizm bölgesi turizm tarafından etkilenmiş bir görünüme sahip olan, turizm coğrafyası açısından bir mekan ünitesi oluşturan ekonomik yapısı ve yaşamı turizmin etkilerini taşıyan yerleri ifade eder Öte yandan, Turizm Bölgesini "Sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi ve Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen doğal veya sosyo-kültürel değerlerin yoğunlaştığı bölgelerdir" diye ifade edebiliriz Turizm bölgelerinin temel kaynakları Turizm bölgelerinin temel kaynaklarını başlıca iki grupta toplayabiliriz: 1)- Birincil kaynaklar: İklim, çevre, kültür, vb 2)-İkincil kaynaklar: Konaklama, ulaştırma, eğlence işletmeleri vb Turizm coğrafyası Turizmin mekansal açıklamasıyla ilgilenen bilim dalıdır Turizm çeşitleri Turizm olgusunun daha açık ve doğru bir biçimde ele alınabilmesi amacıyla çeşitli kriterlere göre gruplandırılması zörunludur Turizm çeşitleri değişik kriterlere göre gruplanabilir Örneğin; Turistin geldiği yere göre turizm (iç turizm, dış turizm) Turistin sayısına göre turizm (bireysel, kollektif ve kitle turizmi) Amacına göre turizm (dinlenme, sağlık, sportif, kültürel, Dinsel, Ekonomik, Politik, Kongre, aile turizm) Seçilen zamana göre turizm (yaz turizmi, kış turizmi), Kapsanan süreye göre turizm (kısa süreli, uzun süreli turizm) Sosyal niteliklere göre turizm (yaş kriterlerine göre, gelir düzeyine göre) Ulaşım araçlarına göre turizm (yat turizmi, gemi turizmi, karavan turizmi, demiryolu turizmi) Organizasyon şekline göre turizm (kişilerin doğrudan seyahat etmeleri, kişilerin seyahat acentası veya tur operatörörleri ile yaptıkları seyahatler) Konaklama şekline göre turizm (otel, motel, tatil köyü vb) Turizm ekonomisi Tourism economics Turizm ekonomisi turizm olayının nedenlerini, mahiyetini, gelişme koşullarını, sonuçlarını, neden ve sonuçlar arasındaki ilişkileri bilimsel yöntemlerle ekonomik açıdan araştırarak bağlı olduğu yasa ve ilkeleri ortaya koyan bir bilimdir Turizm endüstrisi Tourism ındustry Turizm endüstrisi kar amacı gütmeyen, turizm organizasyonu, pazarlama, konaklama, ulaştırma hizmetleri, yiyecek-içecek faaliyetleri, perakende satış mağazaları ve diğer çeşitli etkinlikler gibi birbirinden farklı hizmet ve faaliyetleri bir şemsiye altında toplayan bir endüstridir Turizm-enflasyon ilişkisi Turizm-enflasyon ilişkisi başlıca iki açıdan değerlendirilmektedir 1) Turizmin enflasyona etkisi:Turizm sektörünün herhangi bir ülkede enflasyon yaratıcı bir etkiye sahip olup olmadığı aşağıda gösterilen ölçütlere bağlıdır: Turizm sektörünün sağladığı net döviz kazançları, bu sektörün dağıttığından daha az ise turizm sektörü enflasyonist bir etkiye sahiptir Turizm faaliyetlerinin ulusal para karşılığı elde edilen net döviz kazançları elde edilen net döviz kazancından fazla ise, yani gerçek döviz kuru 1'den küçük ise turizm sektörünün enflasyonist olduğu söylenebilir Turizm sektörünün ulusal ekonomi içindeki payı gözardı edildiğinde diğer sektörlerde çalışanlar turizm sektörünü bir pilot sektör olarak düşünerek bu sektörde çalışanların elde ettiği kazançtan pay alma ya da faydalanma eğilimi gösteriyorlarsa, bu durum, turizm sektörünün enflasyonist bir baskı meydana getirmesine yol açacaktır 2) Enflasyonun turizm sektörüne etkisi: Turizm sektörünün enflasyondan etkilenmesi başlıca üç şekilde olur: İç turizm açısından enflasyonist ortamda artan fiyatlar turizm talebinin satın alma gücü üzerinde olumsuz etki yaparak gerçek gerirlerde düşme meydana getirir Bu da iç turizmde ve turistik tüketim harcamalrında düşmeye yol açar Dış turizm açısından ise ulusal paranın değeri enflasyon oranına paralel olarak düşürüldüğü sürece dış turizm talebinin fazlaca etkilenmeyeceği söylenebilir Ancak enflasyon oranı ülke parasının değer kaybından yüksek olursa dış turizm talebinde de fiyata bağlı bir gerileme görülür Turistik mal ve hizmet üretiminde kullanılan girdi fiyatlarının maliyet enflasyonundan etkilenerek artması faktör maliyetlerinin artmasına ve böylece turizm sektörünün etkilenmesine yol açacaktır Özellikle lüks turizme yönelik ve zengin dış turistlere hizmet veren tesisler açısından yapılacak yatırımlar için dış alım zorunludur Bu da dış alım yapılan ülkelerdeki enflasyonist etkilerin ekonomiye ve turizm sektörüne yansımasına yol açar Turizm geliri Tourism revenue Turizmin bir ekonomi içinde, gelirlere etkisi üç şekilde ortaya çıkar: Turistlerin doğrudan yaptıkları harcamalar dolayısıyla elde edilen gelirler (doğrudan gelirler) Birinci aşamaya bağlı olarak işletmeler arası işlemler için yapılan harcamalardan dolayı elde edilen gelirler (dolaylı gelirler) Turizmden elde edilen gelirin sekörde istihdam edilen ya da turzimden kazanç sağlayan diğer kişilerce harcanması nedeniyle elde edilen gelirler (uyarılmış gelirler) Turizm gelirlerinin çarpan etkisi Turizm gelirlerinin çarpan etkisi, turizm sektöründe elde edilen her bir birim gelirin ekonomi içinde el değiştirerek diğer kişi ve işletmeler için yaratmış olduğu miktarın başlangıçtaki miktara oranlanmasıyla elde edilir Elde edilen katsayı turizm gelirlerinin çarpan katsayısı olarak ifade edilir Çarpan katsayısı ekonomide turizmin fazladan ne kadar gelir yarattığını ya da turizm gelirlerinin ne kadar etkin olduğunu ölçmek için kullanılır Turizm Harcamaları Foksiyonu Tourism purchases function Potansiyel turistlerin seyahat için harcamaya ayıracağı para hacmiyle bu paranın ulaştırma ve konaklama harcamaları arasındaki ilişkileri ifade eden bir fonksiyondur M = S + K Formülde; (M) seyahat için harcamaya ayrılan para hacmini, (S) ulaştırmaya, (K) ise konaklamaya ayrılan para hacmini gösterir Diğer taraftan bu analize kullanılabilecek boş zaman (Z) da eklenebilir Turizm İşletme Belgesi Tourism estableshment certificate Turizm sektöründe faaliyet gösteren turizm işletmelerine Turizm Bakanlığı'nca verilen belge Turizm işletmeleri Tourism estableshments Turizm işletmelri turistik ihtiyaçların karşılanması amacıyla üretim unsurlarının sürekli ve bilinçli olarak biraraya getirilerek kar elde etmek için turizmle ilgili mal ve hizmetlerin ekonomik prensiplere uygun olarak hazırlandığı, üretildiği, arz edildiği ve sonunda katma değerin yaratıldığı ekonomik birimlerdir Bir başka deyişle Turizm işletmeleri, Türk veya yabancı uyruklu; gerçek veya tüzel kişilerce birlikte veya ayrı ayrı gerçekleştirilen ve turizm sektöründe faaliyet gösteren ticari işletmeleri ifade eder Turizm tesisleri genellikle kendileri turist akımı yaratmayan, fakat olmamaları halinde de turistin çekiciliği olan yer ve olayları aramayacağı turizm ürünleri, unsurlarıdır Tesisler, çekici yer ve olayları bütünlerler Turizm merkezi Tourism center "Turizm bölgeleri içinde veya dışında; yeri, mevkii ve sınırları Turizm Bakanlığı'nın önerisi, Bakanlar Kurulu kararı ile tespit ve ilan edilen, turizm yönünden önem taşıyan yerler veya bölümlerdir" Turizm pazarı Tourism market 1-Potansiyel turistlerin bulunduğu kaynak ülke veya ülkeler 2-Turizm pazarı, bir turizm ürününe yönelen taleptir veya turistik mal ve hizmetleri arz edenlerle talep edenlerin karşılaştığı yerdir Turizm pazarının özellikleri Turizm pazarının üç temel özelliği vardır, 1) Turizm pazarı içerdiği gruplar, sektörlerle birlikte süreklilik arzeder Çok yavaş bir tempo ile değişikliğe uğrar 2) Turizm pazarı coğrafi bir çevreyi lapsar 3) Turizm pazarında coğrafi bölgeler arasında içsel bir ilişki, akım vardır Bu akım pazarın dinamik unsuru olan turist hareketleridir: Turizm pazarlaması Tourism marketing Turistik mal ve hizmetlerin doğrudan veya turizm aracıları yardımıyla üreticiden son tüketici olan turist akışı ve yeni turistik tüketim gereksinimlerinin ve arzularının karşılanmasıyla ilgili faaliyetlerin tümüdür Bir başka ifadeyle turizm pazarlaması turizm arzının turizm talebine uygunluğunu sağlamak suretiyle tüketici tatminini esas alır Turizm pazarlamasının özellikleri Seyahat endüstrisinde üretilen hizmet ürünleri pazarlaması diğer endüstri ürünlerine göre bazı farklılıklar gösterir Bu farklılıkları iki grupta toplayabiliriz: Sektörel Nitelikteki Genel Farklılıklar: Hizmetlerin görünmez (soyut) özelliği Turizmde satılan çoğunlukla hizmettir ve fiziksel bir değerlendirme yapmak imkansızdır Farklı üretim yöntemleri: Hizmet ürünleri diğer endüstriyel ürünlere göre farklı şekillerde üretilir Hizmet üretimi insanlar arasında karşılıklı ilişkiker çerçevesinde gerçekleşir Bu farklılık iki yönde sonuç verir: · a)-Endüstri ürünlerinin üretimi sırasında, kalite kontrolu yapılabilir Hizmet ürünlerinde bu kontol zordur ya da olanaksızdır · b- Hizmet ürünlerinin üretimi sırasında, tüketiciler üretim sürecinin bizzat içindedir, Bu nedenle üretim sırasında meydana gelen aksaklıkların giderilmesi zordur Kolay bozulabilirlik: Hizmet ürünlerinin üretildiği anda ya da zamanda satılması zorunludur, bu nedenle bekletilemez Bir uçak koltuğu, otel odası ya da restoran masası satılmadığı zaman işletmenin zararınadır Daha fazla duygusal ve irrrasyonel satın alma: Turistik mal ve hizmetlerin genellikle insenlar için lüks tüketim olarak algılanması nedeniyle gösteriş, statü, marka imajı ve modanın etkisi gibi irrasyonel davranışlar daha ağır basar Bunun yanısıra, yoğun olarak insan unsuruna dayandığı için hizmet sunanların tüketiciyi etkileme gücü daha fazladır Ayırdedilmezlik:Hizmetlerin bir diğer özelliği de tüketcilerin bu hizmetlerden çoğunlukla birlikte yararlanması ve üretim ile tüketim sürecinin birbirinden ayrılamamasıdır Örneğin, restoran hizmetleri yalnızca bir tüketiciye değil, aynı zamanda işletmeye gelen çok sayıdaki diğer tüketicilere de verilir ve restoranda hizmet üretimi ile hizmet tüketimi aynı süreçte gerçekleştirilir Statü ve marka imajıektörde ancak büyük ya da zincir işletmelr marka ve statü imajı yaratabilri Küçük işletmeler nu imajı yaratamadıkları için olumsuz etkilenirler Tamamlayıcı işletmelere bağımlılık: Sektörde çeşitli işletmelerce üretilenm mal ve hizmetler bir btü olarak sunulur ve bu nedenle de her işletme büyük ölçüde birbirine bağımlıdır Bir işletmede hizmetin aksaması diğer işletmeleri de etkiler Hizmetlerin taklit edilme kolaylığı: Turistik mal ve hizmetler topluma açık oplarak üretilir Bu nedenle üretim sırları uzun süre saklanamaza, bu da hizmetlerin kolayca taklit edilmesine yol açar Dağıtım kanallarının yapısı:Pek az bir istisna ile turizm sektöründe endüstriyel ürünlerin tersine bir dağıtım akışı vardır ve tüketici hizmetin üretildiği yere taşınmak zorundadır Faaliyetlerin dönemsel özelliği ve arz-talep dengesizliği: Turistik işletmelerin büyük çoğunluğu faaliyetlerini mevsimlik olarak yürütürler Bu nedenle hizmet işletmelrinde çoğunlukla arz ve talep arasında ideal bir denge kurmak zorlaşır Hizmet ürünlerinin pazarlamasındaki farklılıklar: Pazarlama faaliyetlerinin alanı Hizmet üretimi yapan işletmelerin pazarlama faaliyetleri işletmenin küçük bir ara birimince yürütülür Bu birimin faaliyetleri de reklam, satış geliştirme, kişisel satış ve halkla ilişkiler çabalarından oluşur Oysa pazarlama daha geniş fonksiyonları kapsar Örneğin, fiyatlandırma, yeni ürün ve hizmet anlayışlarının geliştirilmesi, yeni pazarlara açılma gibi fonksiyonlar işletmenin üst düzey yöneticileri tarafından yürütülür Pazarlama faaliyetlerinin etkinliği:Turizm sektöründe bireylerin pazarlama becerilerinin ve etkinliklerinin ölçülmesi zordur ve pazarlama çalışmaları yalnızca bu bölümdeki elemanlarla sınırlandırılamaz Bu nedenle işletmede çaılşan elemanların hemen hepsinin pazarlama ile doğrudan ilgili olduğu kabul edilri ve en alt düzeydeki elemandan en üst düzeydeki yöneticiye kadar bütün personel pzarlama departmanı ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilgilidir Turizm işletmelerinin farklı yapıları: Turizm sektöründe birbirinden farklı yapı ve büyüklüjkte çok sayıda işletme vardır Bu işletmeler birbirinden çok farklı özelliklere sahiptir Rakip firmaların pazar etkinlikleri; Ekonominin diğer sektörlerinde birçok tüketim malı için rakip firmaların satışları konusunda çok sayıda veri elde etmek mümkündür Turizm sektöründe ise marka bağımlılığı nispeten az olduğu için pazardaki rakiplerin etkinlikleri konusunda sağlıklı veri elde etmek çok zordur Devlet müdahalesi: Turizm sektöründe işletmeler belli sınıflara ve gruplara ayrılır ve bu grupların nitelikleri yönetmeliklerle gösterilri Bu nedenle devletin sektörde sürekli denetimi vardır Kar amacı taşımayan kuruluşların etkisi ve dolaylı rekabet: Diğer sektörlerden farklı olarak devletin turizm büroları, yerel turizm dernekleri ve çeşitli gönüllü kuruluşlar turizm pazarlaması konusunda büyük öneme sahptir Bazı kamu kuruluşlarının sağladığı sosyal turizm olanakları da işletmelerin pazarlama faaliyetlerini etkiler Ayrıca, turistik mal ve hizmetler özellikle zorunlu nitelik taşımayan diğer mal ve hizmetlerle dolaylı bir rekabet içindedir Turizm Planlaması Tourism planning Turizm planlaması bir dönemde turizm sektöründe ulaşılmak istenen amaçları, bu amaçlara ualaşabilmek için yararlanılabilecek araçları, parasal ve fiziksel olanakları, yapılacak işleri, işlerin kim tarafından ne zaman ve ne kadar sürede gerçekleştirleceğini gösteren disiplinli bir düzenlemedir Turizm Politikası Tourism policy Turizm politkası bir ülkede genel ekonomi politikasına uygun olarak bir yandan iç ve dış turizmin geliştirilmesi ve yönlendirilmesi, turizmin gelir ve döviz sağlayıcı, istihdam yaratıcı fonksiyonlarından en rasyonel şekilde yararlanılması gib ekonomik hedeflere, diğer yandan kültür, sağlık vb ekonomi ötesi amaçlara ulaşnak için kamu yönetimince alınan önlemlerin ve yapılan müdahalelelerin tümüdür Dığer bir deyişle turizm politikası, örgütlenmiş toplumlarda, özellikle devlet tarafından turistik gelişmeye bilinçli olarak müdahale etmektir Turizm politikasının amaçları 1)- Turizm politikası turizmin arz ve talep yönündeki durumunun ve mevcut kosulların islahının gerektiren nedenleri belirler 2)- Turizm politikası turizm alanında uygulanmakta olan ve önerilen müdahalelerini alınacak önlemlerin yapacağı etkileri araştırı 3)-Turizm politikası turizmin gelişmesi için yeni hedefleri, araçları ve olanakları ortaya koyar Türkiye'nin turizm politikasını üç ana başlıkta toplamak mümkündür: 1)-Uluslararası pazarda rekabet gücü yüksek ve verimli bir turizm ekonomisi meydana getirmek 2)-Yerli ve yabancı turistler ile yerleşik nüfusun gereksinimlerini karşılamak, sosyal turizm tesislerini geliştirmek, turizmin yarattığı ekonomik yararı halka yaygınlaştırmak 3) Doğal varlıkların ve kültürel değerlerin sürekliliğini sağlamak Turizm talebi Tourism demand Turizm talebi, yeterli satın alma gücü ve boş zamana sahip olup belirli bir zaman diliminde belirli bir hedef doğrultusunda turistik mal ve hizmetlerden faydalanan veya faydalanmak isteyen kişi ve kişiler grubudur Turizm tesisi Tourism facility Turizm teşekkülü Tourism organization Turizm teşekkülleri turistik mal ve hizmetlerin üretimi, satışı, finansmanı ve yönetimi ile ilgili faaliyetleri koordine ederek ö rgütlendiren kuruluşlardır Turizm teşekkülleri üç grupta yer alır 1)- Turizm kamu teşekkülü 2)- Turizm teşekkülü 3)- Turizm işletmeleri Turizm ulaştırması Tourism transport İnsanların turistik amaçlarla yaptıkları seyahatlerde ekonomik prensiplere uygun olarak turizm pazarlarından turistik çekim merkezlerine hızlı, güvenli ve düzenli bir şekilde taşınmasına, sayılan hizmetlerin tümüne turizm ulaştırması denir Bir başka deyişle turizm ulaştırmasının ekonomik fonksiyonlarından en önemlisi insanların kişisel işler, eğlence ya da seyahatleri için bir yerden bir yere taşınmasıdır Turizm ürünü Tourism product Turizm ürünü turistin seyahat ve geçici konaklamasından doğan ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte olan mal, hizmet veya mallar ve hizmetlerin karışımı veya her ikisinin birden karışımından oluşan tüm kapasiteyi ifade eder Turizm sektöründe mallar objektif nitelik taşır, hizmetler ise subjektif karakterdedir Turizm ürünü çekicilik, yararlılık, kolay elde edilebilirlik faktörlerinin bir bileşimidir Turizm ürünü şu iki bölümde gruplandırabiliriz: 1)-Kaynağa bağlı turizm ürünü 2)-Kullanıma bağlı turizm ürünü Turizm Ürününün Kaynakları Ekonomistler ekonomideki kaynakları genel olarak iki kategoride değerlendirirler Bunlardan birincisi herhangi bir çaba göstermeden elde edilen "serbest" kaynaklar, ikincisi ise arzı genellikle sınırlı ve insan gayreti ile artırılmaya çalışılan "kıt" kaynaklardır Kıt kaynaklar da kendi içinde aşağıdaki şekilde alt kategorilere ayrılır; Doğal kaynaklar - arazi, mineraller, madenler, su, biyolojik kaynaklar vb · İşgücü - insan emeği ve girişim Sermaye - diğer kaynakların ve özellikle doğadan elde edilen kaynakların geliştirilmesi Bazı ekonomik analizler bu kıt kaynakların üretimi ve gereksinim alanlarına tahsisi ile ilgilidir Bu kıt kaynakların tahsisi ya da insan kullanımına sunulması ile ilgili kararlar da toplumdaki çeşitli organlar ya da örgütler tarafından alınır Türizmde kaynak kullanımı ve birleşimi konusunda çak sayıda liste yapılmıştır Bu listeler aaşğıdaki gibi özetlenebilir Kıt kaynaklar:İşgücü - Girişim Sermaye:Kamu - Özel Sektör Doğa;Plajlar - Kayak alanları - Su alanları Serbest Kaynaklar: İlim - Kültür - Tarihsel miras - Yaşam tarzları Bu arada, bazı yazarlar ise turizm ürününün tiplerini belirlemek için "kaynağa dayalı" ve "kullanıma dönük" deyimlerini kullanmışlardır Turizm yatırımı Tourism investment Turizmde yatırım, turizm işletmesinin amacı olan faaliyetlerin tatmin edici koşullar içinde yürütülmesi, geliştirilmesi, rekabet gücünün korunabilmesi, vb için, bir yıldan uzun süre kullanılabilecek sermaye mallarının (sabit varlıklar) temin edilmesi ve faaliyetlerin aksamadan sürdürülebilmesi için gerekli döner sermaye (işletme sermayesi) varlıklarının satın alınmasıdır Yukarıdaki tanımlamalara göre, turizm endüstrisinde aşağıdaki işlemler yatırım olarak kabul edilebilir a)-Turistik tesis bina ve müştemilatının inşası b)-Tesisin kapasitesini genişletmek için yapılan harcamalar c)-Turistik tesis binasının satın alınması d)-Hizmet niteliğinin geliştirilmesi veya değiştirilmesi amacıyla yapılan harcamalar e)-Maliyetleri ve riskleri azaltmak üzere yapılan harcamalar f)-Eskimiş ve rasyonelliğini kaybetmiş tesis ve donatımın değiştirilmesi, yenilenmesi için yapılan harcamalar g)-Endüstriyel ve mesleki donatım için yapılan harcamalar h)-Büyük onarımlar Turizm yatırımı tanımıyla, özellikle üst yapı yatırımları olarak adlandırılan otel, motel, kamping, tatil köyü, apart otel, oberj ve pansiyon gibi konaklama işletmeleri ifade edilmektedir Turizm yatırım belgesi Tourism investment certificate Turizm sektöründe yatırım yapana tespit edilen yatırım dönemi için Turizm Bakanlığı'nca verilen belgedir Turizm Yatırım ve İşletmelerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik Regulation on the Required Qualities of Tourism İnvestments and Establishments Turizmde karşılaştırmalı üstünlük ilkesi Bir ülkenin belirli mallarının daha etkin üretimi konusunda diğer bir ülkeye karşı bir üstünlüğü olması durumunda, bu iki ülke arasındaki ticaretin yararlı olacağı varsayımına dayanan karşılaştırmalı üstünlük ilkesi turizm için de geçerlidir Çünkü bazı ülkeler, turistik kaynaklar ve çekicilikler açısından diğer ülkelere göre daha avantajlıdır Uluslararası turizmin devamı için gerekli nedenleri de ortaya koyan bu avantajları şöyle sıralayabiliriz: Bazı ülkelerde temel turistik çekicilik yaratan ve başka ülkelerde benzeri olmayan kaynaklar bulunabilir Örneğin, Fransa'da Eyfel Kulesi, Mısır'da piramitler, Türkiye'de Kapadokya gibi Böylelikle bölgeler (ülkeler) arasındaki karşılıklı avantajlar, karşılıklı turist akımını yaratacaktır Bazı ülkeler turistik ürün üretiminde çok yönlü üstünlüklee sahiptir Örneğin, çekici doğal, kültürel varlıklari düşük işgücü maliyeti vb sunmak Turist kabul eden ülkenin konumu, turist gönderen ülke için çekici bir faktör olabilir Bu faktör diğer endüstrilerden transfer edilebilir kaynakların turizme aktarılmalarını sağlar ve böylece sektörden daha fazla verim alınabilir Örneğin ABD karşısında Karayip ülkeleri Turizmi Teşvik Kanunu the Law for the Encouragement of Tourism Turizmin Altyapı Üzerine Etkisi Bir ülkede ya da bölgede turizmin gelişmesiyle birlikte, altyapı olanaklannda da belirgin bir iyileştirme ve düzelme görülür Bununla birlikte, altyapısı belirli bir düzeye ulaşamamış olan bölgelerin de turizm açısından gelişme şansları olduğu söylenemez Altyapı harcamaları devlet için oldukça ağır maliyet gerektiren harcamalardır Gelişmekte olan ülkelerdeki altyapı olanakları, uluslararası turizmin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğu için, bu ülkelerin altyapı olanaklarını turist gönderen ülkelerdeki altyapı düzeyine çıkarmaları zorunludur Turizmin altyapı üzerindeki net etkisini ya da katkısını hesaplamak ya da ortaya koymak çok zordur Çünkü bölgeye yapılan altyapı yatırımlarının ne kadarının turizm amaçlı, ne kadarının da bölge halkının yararlanması için yapıldığını belirlemek olanaksızdır Ancak yapılan bu tür yatırımlar her iki amaca da hizmet edeceği için turistik gelişmenin altyapıyı geliştirici ve yönlendirici bir etki gösterdiği bir gerçektir Turistik altyapıya ek olarak yine altyapı kavramı içerisinde değerlendirilen kamu idarelerinin turizm nedeni ile yapmış oldukları faaliyetler, ürettikleri mal ve hizmetler ve üretime katkıda bulanan araç ve tesisler de turizm sayesinde gelişme gösterir Turizmin Ekonominin Diğer Sektörleri Üzerine Etkileri Turizm gelirlerinin bir bölge ya da ülke ekonomisi için yaptığı olumlu katkılar, turizmle ilgili sanayi, tarım ve hizmetler sektörlerinde de etkisini gösterir Çoğunlukla turizmin bir bölgede gelişmesi bölgenin ekonomik yapısındaki değişmelerle birlikte endüstriyel üretimde de değişmeler olduğunu ortaya koymuştur Endüstrileşme ile turizm aslında birbirleriyle çelişir görünmekle birlikte; endüstrileşme, çağdaşlaşmanın gerekli bir unsuru olduğuna göre turistik gelişme endüstrileşmeyi teşvik edecektir Bir çok kırsal ekonomide, tarımsal üretim tarzından meydana gelen değişmeler, yalnızca turizm nedeni ile gerçekleşmez Çoğunlukla bu tip değişimlerin temel nedenleri; demografik baskılar, teknolojik gelişmeler, toprak mülkiyetinin değişmesi ve tarım sektörü dışındaki istihdam alanlarının artmasıdır Turizm her zaman değişimin temel nedeni değilse bile çoğunlukla bu tür değişimlerin hızlanmasına katkıda bulunmaktadır Tarım sektöründe meydana gelen temel lür değişiıtı de, tarımsal alanlanndaki insa ların meslek değiştirmesi olmuştur Bir çok çiftçi ve ücretli çalışan turizm endüstrisinde ya da inşaat sektöründeki datıa fazla kazançlı işi toprağa tercih ederek aynlmıştır Tarımdan turizrne doğru yapısal değişim toprak kullanım özelliklerinde değişmeler yapar Turizm toprağa olan talebi ve toprak için rekabeti de artırır Böylece arazi fiyatlan yükselerek enflasyonu etkiler Turizm, ayrıca hizmetler sektöıü üzerinde de önemli etkilerde de bulunarak, bu sektörün yapısı üzeı-inde değişimler yaratabilir Ürneğin, ulaşım Turizmin Reel(Gerçek) Ekonomik Etkileri Turizmin doğrudan doğruya gelir ve gider unsuru olarak kullanılan para hareketlerine olan etkilerinin yanı sıra, ekonomideki iş hacminin genişlemesi vesektörlerin canlandırılması gibi makro ekonomik özellik taşıyan ve ticari işlemlerin yoğunlaşmasına yol açan ve bunun yanı sıra ülkede fıziksel ve kurumsal altyapının gelişmesine katkıda bulunmak gibi reel ekonomik etkileride vardır Bir ülke ekonomisi için, turizm bir kazanç kaynağı ve döviz girdisi sağlayan olay olarak ne kadar önemli ise, bölgeler arası dengesizliğin giderilmesi, gelişmekte olan ülkelerde yeni iş ve meslek alanlarının açılması sayesinde işsizliğin azaltılması, tarım, ulaştırma, hizmetler ve diğer turizmle doğrudan ve dolaylı olarak ilgili bulunan ticari faaliyetlerin canlılık kazanması,üretimin artırılması gibi parasal olmayan gelişmeler de o kadar önemlidir Turizmin bir ülke ekonomisine yaptığı bu tip etkiler üç ana başlık altında incelenmektedir; istihdam etkisi, ekonomideki diğer sektörler üzerindeki etkisi altyapı ile üstyapı etkisi Turizmin İstihdam Etkisi Turizm sektörü, bilindiği üzere emek yoğun üretim tekniğinin hakim olduğu bir sektör olarak kabul edilir Bu nedenle, turistlerin yapmış olduklantüketim harcamalarının turizm sektörüne doğrudan, bu sektöre girdi veren diğer sektörlere de dolaylı istihdam olanaklan yaratma etkisi vardır Bunun sonucu olarak; turizm, ekonomide yarattığı genel istihdam etkisiyle ülkedeki toplam istihdamı etkilemektedir İstihdam ve Turizmin Sektörel Üzelliği Turizm sektörünün yapısal özellikleri, diğer sektörlerden farklı olması sonucunu doğurmaktadır Turizm sektöründe makineleşme ve otomasyon bazı bilgisayar sistemlerinin kullanımı dışında oldukça sınırlıdır Bu nedenle turizm, sektörde emek yoğun üretimin hakim olması nedeniyle yüksekoranda doğrudan istihdam etkisi yaratırken, sektöre mal ve hizmet veren diğer yan sektörlerde yeni iş olanakları sağlayarak istihdam etkisi yaratır Bir ülke ekonomisinde ve turizm sektöründe, turizm sayesinde artan üç tip istihdam vardır Bunlar; 1 Otel, motel, restoran gibi turizm sektöıvnde yer alan tesislerdeki turist harcamalan nedeni ile, bu tesislerde yaratılan doğrudan istihdam 2 Turizm sektörünün arz bölümünde yer alıp turistik harcamalar sonunda oluşmayan, fakat turizmle ilgili, sektöre girdi veren diğer sektörlerde oluşan dolaylı istihdam 3 Bölge halkının turizmden kazandığı gelirin yeniden harcanması sayesinde ve bir bakıma turizm çarpanının etkileri sonucu ortaya çıkan ek istihdam, ya da uyarılmış istihdam Turizmin Temel Ögeleri Turizmi kuramsal olarak değişik olaylardan ayıran temel ögeler sunlardır: a)- Turizm karmaşıklığı nedeniyle, tek bir olay veya bağıntıdan ziyade, bir çok küçük olaylar ve bağıntılar bileşimidir b)- Bu olay ve bağıntılar insanların çeşitli turistik hedeflere hareketinden ve o hedeflerde kalmalarından kaynaklanmakta ve burada dinamik öge "ulaştırma" ile statik öge "konaklama" yer almaktadır c)- Ulaştırma ve konaklama normal ikamet ve işyerlerinin dışındaki hedeflere yönelik bir faaliyetdir Böylece turizm turistin seyahat ettiği ve konakladığı yerlerin çalışan ve ikamet eden nüfusunun faaliyetlerinden daha değişik nitelikteki faaliyetleri ortaya çıkarır d)- Bu hedeflere olan hareket geçici ve kısa vadeli bir karaktere sahip olup birkaç gün, hafta veya aydan sonra geri dönme amacını taşır e)- Bu hedefler ücretli bir işle ilgili olmayan, yani bir yerde iş bulma ve ticari veya mesleki nedenler dışındaki amaçlarla ziyaret edilirler Turizmin Üstyapı Üzerine Etkisi Turizmin gelişmesi için önem taşıyan ve gelişmesi ile birlikte değer kazanan diğer bir faktör de üstyapı olanaklarıdır Üstyapı denilince genellikle turistik tesisler akla gelir Altyapı olanakları temelde tüm sektörlerin ortaklaşa yararlandıkları kaynaklardır ve bu kaynaklar turizm olsa da olmasa da vardır Turizm sektörü ekonomide bir üstyapı kurumu olarak yer alır Turistik üstyapının varlık nedeni, turistlerin barınma, beslenme ve eğlenme gibi ihtiyaçlannı karşılamalarıdır Ancak turizm alanında bunlar birbirinden farklı düzenlemeler şeklinde ortaya çıkarlar Bu farklılığın nedenleri ise aşağıdaki gibi sıralanmaktadır; Turistlerin ihtiyaçları ve beklentileri arasındaki farklılıklar · Turistik çekim kaynaklan arasındaki farklılıklar Turistlerin seyahat amaçları, toplumsal düzeyleri, gelir durumları arasındaki farklılıklar Bu üç etken üstyapıyı kendi içerisinde çeşitlendirir ve turizm endüstrisinde otel, tatil köyü, motel, botel, oberj, kaplıca-içmece, pansiyon, çadır, karavan, kamping vd şeklindeki konaklama tesislerini meydana getirir Bu konaklama türlerine restoranlar, eğlence ve alışveriş merkezleri, rekreasyon alanları, spor alanları gibi üstyapı elemanlarını da dahil etmek mümkündür konaklamaya ve yeme-içme ve eğlenceye yönelik bu tip tesisler turizmin birincil üstyapısını meydana getirir Birincil üstyapı yanında, turist akımını çeken varlıklara, yer değiştirıne hareketine neden olan ihtiyaçlan karşılayıcı doğrultuda biçim veren, içerik ve nitelik kazandıran ya da varlıklara ulaşmayı sağlayan yapısal ve kurumsal bir ikincil üstyapı mevcuttur İkincil üstyapı, turizm sektörünü kendi altyapısı ile bütünleştirir Birincil üstyapı ile organik bağı göz önüne alınarak, ikincil üstyapı çeşitleri şu şekilde sıralanabilir; 1 Ulaşım sistemi(ulaşım araçlan) 2 Taşıt bakım ve tamir istasyonları 3 Jeo-ekonomik varlıklar alanındaki ikincil üstyapı; · Kıyı turizminde plaj ve sudan yararlanmayı sağlayan donatım ve araçlar · Dağ turizminde teleferik, dağcılık donanımı · Kış turizminde kayak donanımı · Termal turizmde sağlık tesisleı~i ve sağlık hizmetleri personeli 4 Tarihsel nitelikteki varlıklara alanındaki ikincil üstyapı · Restorasyon Müze düzenlemesi ve hizmetleıx · Ses ışık düzenlemesi 5 Boş zaman değerlendirmeye yönelik donatım ve düzenlemeler · Turistin sportif faaliyetlere katılımını sağlayıcı düzenlemeler · Görsel işitsel düzenlemeler Kültürel alandaki düzenlemeler Hediyelik eşya ve gümrüksüz satış mağazalan · Şans oyunlan 6 Sağlık, güvenlik ve günlük yaşamla ilgili ikincil üstyapı · Sağlık hizmetleı~i Çocuk bakım yerleri · Çocuk oyun alanları · P'T'T hizmetleri Giyim eşyası, onarım ve temizlik yerleri Tutundurma, promosyon Promotion Tutundurma, işletmenin ürettiği mal veya hizmetlerin varlığını tükaticilere duyuran ve işletemnin yaşamasını, gelişmesini sağlayan bir pazarlama aracıdır İşletme tutundurma faaliyetleriyle belirli bir fiyat düzeyinde kendi malına olan talebi ve satışlarını artırmaya çalışır Ayrıca, mala olan talebin elastikiyetini de etkilemek ister Türkiye Kalkınma Bankası AŞ (TKB) Turkish Development Bank İnc(TDB) Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Association of Turkish Travel Agencies (ATTA) TÜSTAC Türkiye Seyahat Acentaları Cemiyeti |
Turizm Sözlüğü |
07-17-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Turizm SözlüğüU - Ü UIOTO (Bkz Uluslararası Turizm Kamu Teşekkül lleri Birliği) Uçak ing: aircraft, fra: avion, alm: Flugzeug kanatlı ve motorlu hava taşıtı Pass bilet ing: on duty free pass, fra: permis de circulation gratuite, alm: Dienstausweis bir uçak şirketinde görev yapanlara verilen ücretsiz bilet uçak kiralama anlaşması ing: chartering agreement, fra: contrat d'affrètement d'avion, alm: Flugzeug- Mietvertrag uçak kiralama işinde karşılıklı yükümlülükleri belirten resmî belge ücretsiz konaklama ing: complimentary accommodation, fra: hébergement de faveur alm: Gratisübernachtung turistik tesislerde hiç ücret ödemeden geceleme şekli üçüncü yaş ing: senior citizen, third age fra: troisieme âge alm: Seniorenalter genellikle 60 yaşın üzerindeki kişileri kapsayan bir pazar tanımı üçüncü yaş turizmi ing: senior citizen tourism, third age tourism fra: tourisme du troisième âge alm: Seniorentourismus belirli yaş ve gelir grubundaki yaşlı ve emekliler için düzenlenen turizm faaliyetlerinin tümü uçuş numarası ing: flight number, fra: numéro de vol, m, alm: Flugnummer yolcunun bineceği uçağın uçuş numarası uçuş sırasında uçakta bulunanlar ing: souls on board, fra: nombre de passagers à bord, alm: Anzahl der Personen an Bord uçuşa katılan yolcu sayısı uçuş süresi ing: actual flying time, fra: durée de vol alm: aktuelle Flugzeit uçak seyahatlerinde kalkış ve iniş yapılan iki yer arasındaki uçakta geçirilen süre ucuz otel ing: budget hotel, fra: hôtel bon marché alm: Billigunterkunft özellikle sırt çantalı turistlerin geceyi geçirmek amacıyla kaldıkları, yatak, banyo, duş gibi temel ihtiyaçların karşılanması dışında konforu bulunmayan düşük fiyatlı tesis Ucuzluk ing: sale, discount, fra: soldes, fpl, alm: Verbilligung bir malın benzerlerine veya her zamanki fiyatına göre daha düşük fiyattan satılması durumu ulaşım vergisi ing: transportation taxes, fra: taxes de transport alm: Verkehrssteuer çıkıştan, girişten, fazla bagajdan ve biletten alınan tüm vergiler Ulaştırma ing: transportation, fra: transport alm: Transportverkehr kara, deniz ve hava yoluyla yük ve insan taşınmasına yönelik hizmet sektörü ulaştırma aracı ing: transportation means, fra: moyen de transport alm: Verkehrsmittel tarifeli ya da tarifesiz insan taşımacılığı hizmeti vermek için kullanılan araç ulaştırma kuruluşu ing: transportation company, fra: compagnie de transport, alm: Verkehrsunternehmen kara, hava, deniz ulaştırma araçları ve demiryolu ile hizmet veren kuruluşların genel adı ülke düzeyinde turizm plânlaması ing: tourism planning at national le, fra: planification du tourisme au ni, alm: Tourismusplanung auf nationaler ulusal kalkınma plânlarında yer alan veya belirli yörelere öncelik veren özel projelerde belirtilen turizm ağırlıklı gelişme etkinlikleri ülkesel turizm örgütleri ing: nationwide tourism organization, fra: organisations nationales de tou, alm: das ganze Land umfassende Touri turizm endüstrisinin etkinliklerini düzenleyen millî turizm kuruluşları ulusal bayram ve tatiller ing: national holidays, fra: jours fériés alm: nationale Feiertage bir ulusun millî ve dinî bayram günleri ile çalışma günleri dışında kalan ve yasal izinli sayılan günler ulusal turizm ing: national tourism, fra: tourisme national alm: nationaler Tourismus ülke sınırları içinde ikamet eden vatandaşların yurt içindeki ve yurt dışına yönelik seyahatlerinden doğan faaliyet ve hizmetlerin bütünü ulusal turizm örgütü ing: national tourism organization, fra: organisation nationale de touri, alm: nationale Tourismusorganisation bir ülkenin turizmle ilgili hizmetlerini yürütmek üzere kurulmuş olan en üst düzeydeki resmî kuruluşu Uluslararası Çevre Koruma Merkezi ing: International Environmental Pro, fra: Agence Internationale de Protec, alm: Internationales Umweltschutz-Ze dünyada çevre ile ilgili örgütleri birleştirmek, destekleyici kuruluş olarak Birleşmiş Milletler Çevre Programı çalışanlarıyla etkin stratejiler belirlemek amacıyla 1975 yılında Nairobi'de kurulan örgüt uluslararası çocuk etkinlikleri ing: international children activities fra: activités internationales pour , alm: internationale Kinderaktivitäte çocuklar için düzenlenen uluslararası etkinlikler Uluslararası Dağcılık Örgütü ing: International Union of Mountain, fra: Union Internationale des Associ, alm: Internationale Union der Alpini dağcılığın geliştirilmesi, yayılması için çalışmalar yapan, dağcıların yardım araçları ve yöntemlerini geliştiren, merkezi Cenevre'de bulunan örgüt uluslararası havale ing: international money order, fra: mandat international alm: internationale Überweisung bir ülkedeki bir bankadan gönderilen paranın yine aynı para cinsinden bir başka ülkedeki bir bankadan çekilmesi Uluslararası İmar ve Kalkınma Birliği ing: International Bank for Reconstr, fra: Banque Internationale pour la R, alm: Internationale Bau- und Entwick turizm konuları da dahil olmak üzere, kalkınma projelerini kredilendiren uluslararası yatırım kuruluşu Uluslararası İşçi Seyahat Örgüt ing: International Federation of Wor, fra: Fédération Internationale des A, alm: Internationale Föderation für A Avrupa'da işçiler için geziler düzenleyen örgütlerin oluşturduğu federasyon Uluslararası Otel ve Restoran Görevlileri Birliği ing: Hotel And Restaurant Employees , fra: Union Internationale des Employ, alm: Internationaler Verband für Hot ağırlama endüstrisi görevlilerinin meslek birliği Uluslararası Turist Merkezleri ing: Federation of International Tou, fra: Fédération Internationale des C, alm: Internationale Föderation für T üyeleri arasında işbirliğini geliştirmek, sosyal turist ofislerine ve danışma bürolarına yayın ve teknik doküman sağlamak üzere 20 Avrupa ülkesinin üyesi bulunduğu federasyon uluslararası turizm geliri ing: international tourism income, fra: recettes touristiques internati, alm: internationale Tourismuseinnahm uluslararası turizm faaliyetlerinden kazanılan gelir uluslararası turizm kuruluşu ing: international tourism organizat, fra: organisation de tourisme intern, alm: internationale Tourismusorganis turizm alanında ülkeler arasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanması amacıyla oluşturulan hükümetler üstü kuruluş türü umuma açık yer ing: public place, fra: lieu public alm: öffentlicher Platz herkesin izin almaksızın ve herhangi bir bedel ödemeksizin giriş yapabildiği yer üretim fazlası ing: oversupply, fra: surproduction alm: Überproduktion mal ve hizmetin mevcut talebin üzerinde olması ürün çeşitlendirmek ing: product diversification, fra: diversification de produit tour, alm: Produktdiversifizierung turizm hizmet ve türlerinin çeşitlendirilmesi ürün geliştirme ing: product development, fra: développement de produit alm: Produktentwicklung mevcut turizm hizmet ve türlerinin iyileştirilmesi yanında yeni hizmet ve türlerin geliştirilmesi Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği International Airport Association IATA uçak şirketleri ile seyahat acentaları arasındaki pazarlama ilişkilerini belli yönetmelik ve tüzüklerle yürütmektedir Bu teşkilat 1948 yılında Havana^da kurulmuştur IATA genellikle bilet fiyatlarının, tarifelerin ve komisyonların belirlenmesinde önemli rol oynar Tüm ulusal havayolu şirketleri IATA üyesidir Uluslararası Otel Rehberi International Hotel Guide (IHG) Uluslararası Otelciler Birliği'nin yayınladığı otel rehberi Uluslararası Seyahat Sözleşmesi Uluslararası taşımacılık alanındaki çeşitli kontratlar bugüne kadar değişik uluslararası anlaşmalarla sağlanmıştır Seyahat kontratına ilişkin uluslararası anlaşma da 1965 yılında hazırlanmış ve 1976 yılında yürürlüğe girmiştir Uluslararası Turizm International Tourism Uluslararası turizmin gelişmesinde şu faktörlerin önemli etkisi olmuştur: Turist gönderen ülkelerdeki ekonomik büyüme, milli gelirin ve harcanabilir gelirin artması Boş zaman artışına paralel olarak seyahate ayrılan zamanın artması Uluslararası seyahatın (ulaştırmanın) ucuzlaması Hızla artan paket turlar ve bunların çok sayıda uluslararası bölgeyi kapsaması İnsanların tatili yaşamlarının bir parçası ya da beklentisi olarak görmesi Seyahat ile ilgili işlemlerin kolaylaşması, seyahat süresinin kısalması, ulaştırma araçlarının kalitesinin ve güvenilirliğinin artması Yaşam eğrisinin ve buna bağlı olarak emeklilik süresinin uzaması, çocuksuz aile sayısının çoğalması, kadınların çalışma hayatına daha çok ölçüde girmesi vb demografik değişim Seyahat özgürlüğünün artması, sınırların bir ölçüde kalkması (AB ülkelerinde olduğu gibi) Uluslararası Turizm Kamu Teşekkülleri Birliği (UTKTB) Union of Internatıonal Official Tourism Organizations (UIOTO) Ulaşılabilirlik Accessibilitiy Geniş anlamda ulaşılabilirlik turizm tesislerine sahip ve çekiciliği olan merkezlerin kendisine bir pazar oluşturabilecek yeterli büyüklükteki kentlere yakınlığı anlamına gelir Bu kavram aynı zamanda kolay ve ekonomik ulaşım olanaklarının varlığını da içerir UTKTB (Bkz Uluslararası Turizm Kamu Teşekkülleri Birliği) Uygulanan fiyat, mevsim dışı fiyat Low season price Uzman tur operatörü Specialist tour operator Ücretsiz Free Üçüncü yaş turizmi Third age tourism, senior age tourism Üçüncü yaş turizmi, yaşlıların, özellikle 65 ve daha yukarıdaki yaştakilerin yaşam biçimi ve gerksinimlerine yanıt veren bir turizm biçimidir Üçüncü yaş turizmi bir edilgin dinlenme yaşamından çok, etkin, insanı geliştirici, yaşamı renklendirici bir eğilim taşır Üretim Production Üretim hattı Production line Ürün Product Ürün hattı Product line Üstyapı Superstructure Üst yapı yatırımları Superstructure investments Turizm sektöründe üst yapı (konaklama) yatırımları otel, motel, kamping, tatil köyü, pansiyon, apart otel, oberj ve marinalardan oluşan konaklama yatırımlarını ifade eder Üvalizm Bazı yörelerin belli başlı ürünü olan meyve ve sebzelerle yapılan kür (tedavi) yöntemi veya bundan hoşlananlara sunulmasıdır V - W - Y Varış (ing: arrival, fra: arrivée, alm: Ankunft) ulaşma Vanş Yeri Destination Seyahat eden kimsenin ulaşmak istediği ülke veya bölge Varlık (ing: wealth, fra: patrimoine, alm: Reichtum) bir ülkenin sahip olduğu zenginlik Varlıklar, aktifler Assets Bilançonun aktifinde yer alan varlıklar VC (Bkz Değişken maliyetler) vejeteryan mutfağı (ing: vegetarian cuisine, fra: cuisine végétarienne, alm: vegetarische Küche) et yemezlere hitap eden, bitki ağırlıklı yemek çeşitleri vejeteryan restoran (ing: vegetarian restaurant, fra: restaurant végétarien, alm: vegetarisches Restaurant) müşterilerine bitkiye dayalı spesiyaliteler sunan lokanta Vergi, resim ve harç istisnası Tax, duty and fee exemption Tam kapasiteyle üretime geçtikten sonra normal yörelerde 200 bin dolar, gelişmiş yörelerde 300 bin dolar, kalkınmada öncelikli yörelerde ise 100 bin dolar ihracat yapıp beş yıl içinde elde edilen dövizi Türkiye'ye getirmeyi taahhüt eden firmalara şirket kuruluşu, açılacak orta ve uzun vadeli yatırım ve işletme kredileri ile döviz kredileri, sermaye artırımı, ipotek vb işlemlerde vergi, resim ve harç istisnası tanınabilmektedir Vergi, resim, harç istisnası kredinin alınması ve vadesinde tasfiye edilmesine ilişkin her türlü banka, noter vb işlemler nedeniyle ödenmesi gereken vergi, resim ve harçları kapsamaktadır Aynı şekilde, yatırımlarla ilgili şirket kuruluşu ve sermaye tezyidi (gayri menkullerin sermaye olarak konulması) halinde, tapu sicil işlemleri de dahil olmak üzere vergi, resim ve harç istisnasından yararlanacaktır Vergi, resim ve harç istisnasından yararlanabilmek için teşvik belgesinin olması yeterlidir vize talep beyannamesi ing: visa application form, fra: demande de visa alm: Visumantrag vize alınması gerekli durumlarda doldurulup, ilgili ülkenin büyükelçiliğine veya konsolosluğuna teslim edilen belge Voucher Paket tur sözleşmesi W ile, with W/c Hoşgeldiniz, welcome WL Bekleme listesi, wait list WTO (BkzDünya Turizm Örgütü) WTO (BkzDünya Ticaret Örgütü) Y economy class Ekonomi sınıfı Yabancı bağımsız tur Foreign independent tour Yaklaşık yatırım maliyeti Approximately investment cost Yalnız gidiş Single journey yanlış gönderilen bagaj ing: misrouted baggage, fra: bagage égaré alm: fehlgeleitetes Gepäck yolcunun gitmekte olduğu uçak yerine farklı bir yere giden, bir başka uçağa yanlışlıkla yüklenen valiz Yap-işlet modeli Build-operate model Yap-işlet-devret modeli Build-operate-transfer model Yapımı devam eden tesis Facility under construction Yardımcı Hizmet Tesisleri Auxilliary service Facility Yarı hazır karışım Promix Yarım pansiyon Demi pension Yatak, kahvaltı ile öğle veya akşam yemeklerindne birini içeren konaklama tarifesi yaşam tarzı etüdü ing: lifestyle study, fra: étude de train de vie alm: Untersuchung der Lebensart kimlerin, ne amaçla seyahat ettiklerinin araştırıldığı etüd Yat (ing: yacht, fra: yacht, alm: Yacht) Yat, gezi ve spor amacıyla yararlanılan, taşıyacakları yolcu sayısı 36'yı geçmeyen, yük ve yolcu gemisi niteliğinde olmayan, tonilato belgelerinde "ticari yat" veya "özel yat" olarak belirtilen deniz aracıdır Yat çekek yeri Deniz üzerinde yapılaşma zorunluluğu olmayan ve yatlara kışlama, karada muhafaza, bakım ve küçük onarım (tersane ve büyük onarım tesisleri hariç) hizmetlerini verebilecek niteliklerle, Turizm Bakanlığı'nca belirlenen tesis ve techizata sahip olan tesisleri ifade eder Yat işletmeleri Yat işletmeleri sahip oldukları veya kiraladıkları yerli ve yabancı bayraklı yatları mürettebatlı veya mürettebatsız olarak Yat Turizm Yönetmeliği çerçevesinde belirlenen şartlarla gezi, eğlence ve spor amaçlı olarak kullanmaları için yatçıların geçici kullanımına vererek faaliyet gösteren, Turizm Bakanlığı'nca belgelendirilmiş tesisleri ifade eder Yat kayıt belgesi Yatçıların gümrük, pasaport, sıhhi muamele, liman, yatçı, mihmandar, eşya ve diğer beyanları ve bu beyanlara göre görevlilerce yapılan giriş ve çıkış kayıt işlemlerini (transit log) kapsayan belgedir yat-otel (yatel) (ing: yacht hotel, fra: yacht hôtel, alm: Yachthotel) yat yolcularının kısa sürede dinlenmesini sağlamak üzere deniz kıyısında inşa edilmiş sınırlı yatak kapasitesine sahip tesis Yat tipleri Yatları başlıca üç grupta toplamak mümkündür a) Yelkenli (rüzgar gücü ile seyreden, bunun yanında acil durumlarda kullanılmak üzere motor da olan) yatlar b) Motor gücüyle hareket eden motorlu yatlar c) Yelkenli ve motorlu yatların özelliklerini taşıyan karma yatlar Yat Turizmi Yönetmeliği 08061983 tarih ve 83/6708 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla kabul edilen ve 04081983 tarih ve 18125 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yat Turizmi Yönetmeliği Yat turizmi, Yat limanı işletmeciliği ve yat işletmeciliğinin yönlendirilmesi ve geliştirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması ile işletmecilerin, kamu görevlilerinin ve yatçıların uyacakları kuralları belirler Yatçılık Bölgesi Yatçılık bölgesi deyimi, yat turizmi potansiyeline sahip bölgeleri ifade eder Türkiye'de, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu uyarınca belirlenmiş ve belirlenecek olan askeri yasak bölgeler ile Genelkurmay Başkanlığı'nca yat turizmi yapılması sakıncalı görülen bölgeler dışında ülke sahillerinin tamamı (2565 sayılı kanunun geçici 1 Maddesi hükmü saklı kalmak kaydıyla)yatçılık bölgesi olarak ilan edilmiştir Yatak doluş oranı Bir otelin müşterilere satışa çıkartılan odalarının önemli bir kısmı çift yataklı odalardan müteşekkil olabilir Böyle bir durumda otelin doluş oranını yataklar üzerinden hesaplamak daha yararlıdır Yatak Doluş Oranı =Müşteri sayısı/ Yatak Sayısı Yatak ve kahvaltı Bed and breakfast (B/B) Yatak ve standart kahvaltı kahvaltı dahil fiyat Yatay Bütünleşme Turizm endüstrisinde arzı oluşturan ve aynı iş kolunda faaliyet gösteren işletmelerin kendi aralarında meydana getirdikleri birliklerdir Yatay bütünleşme turistik ürünü oluşturan ulaştırma şirketleri, konaklama tesisleri, tur operatörleri, seyahat acentaları ve hatta ülkeler arasında da gerçekleşebilir Yatırım Investment Yatırım izni Investments allowance Yatırım projesi Investment project Yatırım süreci Investment process Yatırım zaman tablosu Investment time table Yatırımcı Investor Yatırım Finansman Fonu Investment Finance Fund Kurumların yatırım harcamalarını karşılamak üzere ayırdıkları meblağlar üzerinden Kurumlar Vergisi ertelemelerinden yararlanmalarını sağlayan bir teşvik tedbiridir Finansman fonunundan yatırım indiriminden yararlanan firmalar faydalanabilirlerSöz konusu tedbir 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nda öngörülmüştür Yatırım teşvik belgesi Investment incentive certificate Yatırımları ve Döviz kazandırıcı İşlemleri Teşvik Tebliği (93/4000 Sayılı) Decree for the Encouragement of İnvestments and foreign Currency Earning Yayınlanmış fiyat Marked rate yaz tarifesi ing: summer schedule, fra: tarif estival alm: Sommerfahrplan yaz süresince geçerli olan tarife Yazlıkçı ing: summer house vacationist, fra: estivant alm: Sommerhaus- Urlauber tatilini yazlıkta geçiren kimse yedek aşçı ing: assistant chef, fra: cuisinier tournant alm: Hilfskoch izinde, hastalıkta, tatil günlerinde birim şefleri ya da bir aşçı olmadığı zaman onların yerine çalışan aşçı yeme-içme-eğlence sektörü ing: refreshments and entertainment , fra: secteur restauration-loisirs alm: Restaurations- und Unterhaltung yeme- içme, eğlence ihtiyacını karşılayan kuruluşlar kesimi Yeme-içme faaliyeti Board activity yemek servis endüstrisi ing: catering industry, fra: industrie de la restauration co, alm: Catering- Industrie sipariş üzerine toplu olarak yemek hazırlayıp dağıtım ve servisini konu alan iş ve bu konuda çalışan işletmelerin tümü yemek tarifi ing: recipe, fra: recette alm: Kochrezept bir yemek türünün hazırlanması için malzemeleri, miktarlarını ve bu malzemelerin karışım sıralarını belirleyen metod Yemek Kartı Oda satışlarının pansiyon dahil şeklinde yapıldığı durumlarda, müşterinin restoranlardan yiyeceğini (pansiyonunu) alabilmesi amacıyla kullanılan bir belgedir Giriş yapan müşteriye kahvaltı, öğla, akşam yemeklerinden hangisini alacak ise o bölümler boş olarak verilir Müşterinin yemek almayacağı öğünler ise iptal edilir Müşteri bu belge ile restorana gider ve yemeğini alır yeniden teyit ing: reconfirmation, fra: reconfirmation alm: Rückbestätigung bir rezervasyonun kullanılacağının yeniden teyidi Yer ayırtma rezervasyon Reservation, booking Yer hizmetleri Ground operations Yer hizmetleri operatörü Ground operator Yerel incoming acentası Transfer agent Yerel tur operatörü Local tour operator Yerli turist Domestic tourist Bir ülke içinde gerçekleşen turizm hareketine katılan o ülke vatandaşları YK Bed and breakfast Yatak kahvaltı yer bileti ing: seat reservation ticket, fra: coupon de siège alm: Platzkarte taşıt aracında oturulacak yeri belirleyen ve asıl biletle beraber geçerli olan bilet yer görevlisi ing: usher, fra: ouvreuse alm: Platzanweiser tiyatro, sinema veya düğünlerde yer gösteren görevli yer hizmetleri ing: ground handling, fra: services au sol alm: touristische Dienstleistungen bir turiste veya turist grubuna, gezmek için seçtiği yere ulaştıktan sonra verilen servisin tümü yer hizmetleri binası ing: ground handling building, fra: aérogare alm: touristisches Dienstleistungsge turist veya turist grubu ile ilgili hizmetlerin verildiği bina yer operatörü ing: ground operator, fra: opérateur de terrain alm: Bodenoperateur turizm merkezinde ulaşım, transfer, yerel gezi sağlayan hizmet sunucu yere inme ing: landing, fra: atterissage alm: Landung uçağın piste inmesi yerel el sanatı ing: local handicraft, fra: artisanat local alm: lokales Kunsthandwerk belirli bir yöreye özgü el sanatı türü yerinde bilgilendirme ing: on-site information, fra: interprétation alm: Information an Ort und Stelle turizmin olumsuz sosyokültürel etkilerini azaltmak üzere ziyaret merkezinde yapılan tanıtım yerli seyahat acentası ing: domestic travel agency, fra: agence de voyages nationale alm: einheimisches Reisebüro yurtiçi seyahat acentası yerli turist ing: domestic tourist, fra: touriste national alm: einheimischer Tourist ikametgâhının bulunduğu ülke sınırları içinde asıl ikametgâhı dışındaki bir yere, para karşılığı bir iş yapmaksızın ve bir yıldan kısa süreli seyahat eden kişi yerli ürün paketi ing: domestic package tour, fra: produit touristique national alm: inländisches Tourismusprodukt aynı tur programı kapsamında farklı turizm türlerine yer veren ülkesel ya da yöresel tur yeşil alan ing: green area, fra: espace vert alm: Grünzone bir imar plânında park, bahçe, orman gibi bitkilerin yetişmesi ve insanların gezi, dinlenme, temiz hava alma ihtiyaçlarının karşılanması için ayrılan alan yıl boyu turizm ing: yearlong tourism, fra: tourisme permanent alm: ganzjähriger Tourismus yılın on iki ayına yayılan turizm faaliyetleri Yıldız ing: star, fra: étoile alm: Stern belgeli konaklama tesislerinde kategori ve kaliteyi gösteren işaret yılın en çok trafiği olan ayı ing: peak month, fra: mois de pointe alm: verkehrsreichster Monat des Jah turist trafiğinin en yoğun olduğu ay yiyecek - içecek ing: food and beverage, fra: produits alimentaires alm: Verpflegung yemeye ve içmeye elverişli olan her şey yiyecek -içecek tesisi ing: refreshments facility, fra: établissement de restauration, , alm: Restaurationseinrichtung yeme içme ihtiyacını karşılayan kuruluş yiyecek- içecek sektörü ing: food and beverage sector, fra: restauration alm: Lebensmittel-und Getränkesektor kişilerin beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasına dönük faaliyetlerde bulunan değişik tür ve yapıdaki işletmelerin tamamı yoğun kullanım zamanı ing: peak use period, fra: période de pointe alm: Höchstleistungsperiode olanakların günün, haftanın ya da mevsimin en fazla kullanıldığı zamanı yoğun turist akını ing: tourist influx, fra: affluence touristique alm: hoher Touristenzufluß bir ülkeye belli bir zaman kesitinde, sayısal olarak normal girişlerin çok üzerinde olan turist girişi Yolcu Passenger Yolcu konşimentosu Passenger manifest Yolculuk Journey Yönetici Manager Yönetim Management Yükleme faktörü Load factor Uçağın doluluk oranı Yüzer Ev Genellikle motorsuz olup daha ziyade nehir, göl ve bazen de deniz kenarına bağlı olarak inşa edilen ve normal bir evin tüm kolaylıklarına sahip olan bir konaklama türüdür Bu tür konaklama tesisleri özellikle İsviçre, Macarietan ve Çek Cumhuriyet'nde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır yöresel tanıtım ing: local information, fra: promotion locale alm: ortsbezogene Bekanntmachung yöre ile ilgili tanıtım yüksek kalite düzeyi ing: benchmark, fra: haute qualité de production alm: qualitativ hohes Niveau müşteri talebine uygun olarak yüksek kaliteli üretim düzeyi yüksek sezon ing: high season, peak season, fra: haute saison alm: Hochsaison turist trafiğinin en yoğun, fiyatların en yüksek olduğu zaman yüksek yoğunluk ing: peak density, fra: fréquentation maximale alm: hohe Übernachtungsdichte yoğun dönemde konaklama yapan kişilerin sayısal yoğunluğu yumuşak turizm ing: soft tourism, fra: tourisme doux alm: Sanfter Tourismus doğayla birleşebilen turizm yunus simgesi ing: dolphin symbol, fra: label de dauphin alm: Delphinsymbol çevreye duyarlı yatlara verilen belge ve plâketteki sembol yurt içi tur ing: domestic tour, fra: circuit touristique intérieur, alm: Inlandreise bir noktadan başlayıp aynı noktaya dönebilen, bir programa bağlı, bir ya da fazla gecelemeyi içine alan, taşıma ve konaklama tesislerinin standartları önceden belirtilen organizasyon yüzer lokanta ing: floating restaurant, fra: restaurant flottant alm: schwimmendes Restaurant Türk karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak yeme-içme hizmeti verebilecek nitelikteki, kendiliğinden hareket etme kabiliyetine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen, denize elverişlilik belgesi bulunan deniz aracı yüzer otel ing: floating hotel, fra: hôtel flottant alm: schwimmendes Hotel Türk karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak konaklama hizmeti verebilecek nitelikteki, kendiliğinden hareket etme kabiliyetine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen, denize elverişlilik belgesi olan deniz aracı yüzer tesis ing: floating establishment, fra: établissement flottant alm: schwimmende Anlage bir ülkenin karasularında veya limanlarında turizm amaçlı olarak konaklama ve/veya yeme- içme hizmeti verebilecek nitelikteki kendiliğinden hareket etme yeteneğine sahip veya bir römorkör vasıtasıyla çekilen deniz aracı yüzme havuzu ing: swimming pool, fra: piscine alm: Schwimmbad spor, sağlık ve eğlence amacıyla kullanılan yüzme mahalli --- Sonraki mesaj --- Z Ziyaretçi Devamlı ikamet etttiği ülkeden, başka bir ülkeyi gelir elde etmek amacı dışında herhangi bir nedenle ziyaret eden kisi Bu tanım iki kategorideki ziyaretçiyi kapsamaktadır: - Turistler - Eksürsiyonsitler |
|