Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çelenk, hikaye, operasyonu, siyah, öykü, özetleri, |masal

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri




Bölüm 16

Operasyondan Dört Gün Önce İstanbul

Şule’ye ait evin kapısını içerden yavaşça kapayan Amir salona açılan kemerli kapıya doğru birkaç adım atmıştı ki duvarın köşesinden çıkan bir silüet fark etti ama refleksleri o silüet kadar hızlı değildi

İçerdeki yabancı Amir’in silah tuttuğu elini bir çırpıda kavramış ve göhsüne çok sert bir yumruk darbesi indirmişti, tüm gücünü kullanıp bu yabancının dengesini bozmak istese de midesine ve dizlerine aldığı peş peşe darbelerin ardından yere yığılmıştı
Yaşadığı şoku atlatan Amir doğrulup ayağa kalmak istedi tam o sırada Üsteğmen Mustafa konuştu, sakın kımıldama ellerini başının arkasında birleştir ve dizlerini bük…
Amir bu sözlere hiç tepki vermedi donuk gözlerle Mustafa’ya bakıyordu, ne o yoksa dilimizi bilmiyor musun dedi Mustafa eminim biliyorsundur ve şimdi ellerini başının üstünde birleştirmezsen emin ol o kolunu kırarım

Amir adamın dediğini yaparken olanları hiç umursamaz gibi görünen bir başka yabancı salona girdi, komutanım misafir beklemiyorduk bu biraz sürpriz olmadı mı diye sordu
Haklısın Zeki sürpriz oldu ama tanrı misafiri olmadığı açık diye cevapladı

Yemek masasının sandalyelerinden birini alan Mustafa, Amir’in tam karşısına koyduğu sandalyeye otururken Zeki sen bilgisayardaki işini bitir ben burada misafirimizle biraz sohbet edeceğim dedi
Zeki aynı umursamazlıkla salondan çıkarken Amir’in yere düşürdüğü silahı elinde tutan Mustafa sana şimdi soracağım her soruya cevap vereceksin beni cevapsız bırakman söz konusu değil

Ben profesyonelim dedi adam benim gibilerin çok şey bilmediğini öğretmediler mi sana diye sordu
Profesyonel olsan bu eve hırsız gibi girmezdin bu yaptığın çok acemiceydi, kapıyı çalsaydın bizi etkisiz hale getirmek için daha şanslı olabilirdin üstelik siz eskiden böyle basit hatalar yapmazdınız acaba eğitim kaliteniz mi düşüyor yoksa sen gerçekten heyecanını yenemeyen bir acemi misin?

Siz kimsiniz dedi Amir aynı sakinlikle, bizim kim olduğumuzu konuşacak kadar zamanımız yok önce seni bir tanıyalım nasıl olsa sen uzun yıllar içinde bizim kim olduğumuzu çok iyi anlayacaksın eminim senin için uygun bir hücremiz vardır diyerek Amir’i tedirgin etmek istedi üsteğmen Elbette senin için mezarda kazabiliriz artık bu noktadan sonra tercihi sana bırakıyorum ya hücre ya mezar

İstersen sana yardımcı olabilirim ben başlayayım sen devam et olur mu, Mossad hesabına çalışıyorsun teşkilatının pis işlerini temizlemekle görevlendirilmiş bir tetikçisin bu seferki işin de ortadan kaybolan ve Türk gizli servisinin eline düştüğünü düşündüğünüz Şule adındaki casusu ortadan kaldırmak Buraya kadar yanılmadığımı biliyorum siz de yanılmadınız Şule elimizde, ne var ki durumu senin adına kötüleştiren asıl konu ise senin de hiçbir şey bilmeyen zavallı bir tetikçi olman

Hiçbir şey bilmeyen zavallı bir tetikçi size ne verebilir ki dediğin gibi aldığım emri uygulamakla sorumluyum kadın hakkında bildiklerim ancak onu bulmaya yetecek bilgiler bu bilgileri de teşkilattan edindim yani işine yaramam dedi Amir
Hayır işime yarayacaksın konuştuğun Türkçeye bakılırsa ülkemize ilk defa gelmiyorsun bu kadar mükemmel Türkçeyi kurslarda öğrenmiş olamazsın uzun süre burada yaşadığın belli, ve bu süre zarfında burada Mossad ajanlarının yanında kalıp yetiştirildiğini düşünüyorum yanılıyor muyum Bana isim ya da isimler vereceksin mesela şu elimdeki silahı nasıl temin ettiğinden başlayabiliriz eminim anlatacak çok şeyin var ve ben sıkılmadan dinleyeceğim

Amir benim anlatacak bir şeyim yok derken diğer odadan fırlayıp salona gelen Zeki komutanım sanırım bir şey buldum işimize yarar mı bilmiyorum bir baksanız iyi olur dedi, hemen geliyorum dedi üsteğmen elinde ki silahı Amir’e doğrultup kalkmasını işaret etti ve beraber bilgisayar başındaki Zeki’nin yanına geçtiler

Ne buldun diye sordu Mustafa Üsteğmen, komutanım bu Şule denen kadın gelen tüm mailleri silmiş ama ben yinede bir şeyler yakaladım anladığım kadarıyla bu kadın Türkiye’deki elemanlarına lojistik destek sağlamakla görevli bundan 20 gün önce bir mail almış Fatih semtindeki şu adrese bir paket teslim edilmesi istenmiş tam 3 gün sonra paketi istenen adrese teslim ettiğine dair cevap yollamış
Sonraki günlerde benzer mesajlar var mı diye sordu üsteğmen, hayır komutanım yok gibi görünüyor ama dediğim gibi tüm bilgilere ulaşamamış olabilirim
Tamam Zeki buda iyidir şimdi en azından veri bankamızdan o adres de kimin oturduğunu bul bana bunu yapabilir misin, çocuk oyuncağı komutanım dedi gülerek ve birkaç tuşa basıp komutanım işte burada tapu kayıtlarına göre daire Kastamonu kütüğüne kayıtlı Beytullah Erşan’ ait ama daire iki yıldır kirada Beytullah Erşan yine kendisine ait olan Sütlüce’deki başka bir dairede ikamet ediyor

Aferin Zeki iyi iş çıkardın tüm bu bilgilerin kopyasını al buradaki işimiz bitti sayılır şimdi şu kiralık dairede kim oturuyormuş bir bakalım içimden bir ses bu adresin bizi bir yerlere götüreceğini söylüyor dedi ve Amir’e döndü sen bu adresi biliyor musun?

Hayır diye cevapladı Amir, bak bu kötü oldu işte dedi üsteğmen bana hiç yardımcı olmuyorsun hayatın üzerine oynadığın bu kumarı kaybetmek üzeresin şimdi banyoya doğru yürü diye bağırdı, karşısındaki adamın ilk defa ses tonunu yükseltmesi Amir’i heyecanlandırmıştı odadan çıkıp koridorun sonundaki banyoya geçtiler üsteğmen diz çök dedi Amir olacakları anlamıştı hiç itiraz etmedi banyo küvetinin yanında diz çöküp başını eğdi, Mustafa Üsteğmen hiçbir şey bilmemen çok kötü diyip elindeki tabancanın tetiğini düşürdü Amir olduğu yere yığılırken fayanslara sıçrayan kanı yavaşça aşağıya doğru süzülüyordu

Ne olduğunu anlamaya çalışan Zeki komutanım neden vurdunuz adamı diye sordu, bize vereceği bir şey yoktu yaşaması daha fazla sorun olurdu hem sen bunları düşünme şimdi, karargahı arayıp buraya bir ekip göndermelerini iste ortalığı temizlesinler cesedi de yok etsinler ben Fatih’de ki adrese gidiyorum diyerek evden ayrıldı

Üsteğmen ilk kanı akıtmıştı ama devamının geleceği aşikardı






Alıntı Yaparak Cevapla

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri




Bölüm 17

Operasyondan Dört Gün Önce İstanbul

Hava kararmaya başlamıştı,Üsteğmen Mustafa Sütlüce'ye doğru yol alırken son iki gündür yaşananları ve bu tempo içinde gözden kaçırdığı bir detay olup olmadığını düşünüyordu
Merter ile Cevizlibağ arasında sıkışan trafik Üsteğmenin akıl oyunlarını dağıtmaya yetmiştiŞimdi trafiğin zamanı mı diyerek iç çekti,yorgunduSonu gelmeyecekmiş gibi görünen dur kalklar araç içinde tek olanlar için daha bir çekilmez oluyordu
Hiç kimsen yok oğlum dedi kendi kendine, ne sıkışık trafikde sohbet edebileceğin,ne de sıkıldığın günlerde yanında olacak kimsen yok

Neyseki Cevizlibağ'dan sonra açılan trafik Üsteğmeni bu karamsar ruh halinden uzaklaştırmıştıYarım saat sonra elindeki adrese ulaştı
Şule'nin bilgisayarından çıkan adrese göre Fatih semtindeki dairenin sahibi burada oturuyor olmalıydıŞimdi bu insanları tedirgin etmeden kiracıları hakkında bilgi edinmeliydi

Üsteğmen zili çaldı,kapıyı açan 55 yaşlarında oldukça kilolu,her mahallede bulunan meraklı teyzeleri andıran bir kadındı
- İyi akşamlar teyzeciğim,Beytullah Bey'le görüşmek için rahatsız ettim,kendisi evde mi acaba?
- Evde,az bekle çağırayım

Yanıldığını düşündü Üsteğmen,meraklı birine benzemesine rağmen kim olduğumu sormaması garipAz sonra üzerindeki pijamalardan evde dinlendiği anlaşılan Beytullah Erşan, dış kapıya açılan koridorun ucunda belirdi
- Buyrun beni sormuşsunuz ne vardı?
- Beytullah Bey merhaba,müsaitseniz sizinle biraz konuşmak istiyorum
- Sen kimsin kardeşim,hayırdır inşallah
- Ah özür dilerim,kendimi tanıtmadımBen Adnan Selçuk,emlakcıyım efendimSizinle bu Fatih semtindeki daireniz için görüşmek istiyorum
- Ne olmuş bizim dairemize?
- Beytulah Bey bana 5 dakika ayırın lütfen, dairenizin olduğu arazi üzerinde bazı planlarımız var size bundan bahsetmek isterim
- Ee içeri buyur o zaman kapıda kalma

Salona geçip oturduklarında Üsteğmen Anadolu insanını kandırmanın ne kadar kolay olduğuna bir kez daha tanık oluyordu
- Beytullah Bey,böyle aniden ziyaret ettiğim için kusura bakmayın,daire sahipleri ile yüz yüze görüşmeyi tercih ediyorumEfendim, biz Fatih'deki yeniden yapılanma projesi kapsamında eski evleri yıkıp yerine büyük ve lüks apartmanlar yapacağızTabi araziler bize ait olmadığı için tapu sahipleri ile görüşüyoruz,yaptığımız apartmanlardan tapu sahiplerine yeni daireler vereceğizÖğrendiğim kadarıyla sizin oradaki daireniz zaten boşmuş
- Yok yok, boş değil kirada benim evim
- Kirada mı, ama benim muhtarlıktan aldığım kayıtlara göre boş görünüyor eviniz
- Belki kiracı muhtarlığa kayıt yaptırmamıştır,o yüzden boş görünüyor olabilir mi?
- Olabilir,ne zamandır kirada eviniz?
- İki yıl oldu neredeyse
- Hayret, bu kiracılara güven olmuyorİki yıldır otur ama muhtarlığa ikametini verme olacak iş mi?
- Valla ben de anlamadım ama bir ara hatırlatırım bunuZaten biraz garip adamdır benim kiracım,ama paralıdır geçen sene bir yıllık kirayı peşin ödedi
- İyi kiracı bulmuşsunuz Beytullah Bey, o kadar zengin adamın o semtde işi ne,şanslısınız vallahi
- Kiracımın paradan yana derdi yok,Laleli'de dükkanı varBende Laleli'de çalıştım yıllarca, bilirim az çok oranın esnafını,benim kiracı Emin Kasım sessiz adamdırAslında ben biliyorum benim evi niye tuttuğunu,anlarsın işte

Ev sahibinin yüzündeki muzip ifadeyi gören Üsteğmen,anlarım tabi dedi bıyık altından gülerekAradığı kişi hakkında yeterli bilgiyi almıştıDaha detaylı bilgiyi askeri istihbaratın bilgisayarından öğrenebileceğini biliyordu nasılsaŞimdi kaybolma zamanıydı
- Beytullah Bey,siz bu konuyu bir düşününBen müsait bir zamanda gelir konunun detaylarını size aktarırım,eğer evet derseniz hiç para harcamadan çok lüks bir daire sahibi olacaksınız
- Düşünmeye gerek yok aslında beyim,teklifiniz çok mantıklı zaten bizim bina virane olduNe zaman isterseniz gelin görüşelim,ben genelde evdeyim

Gayet memnun şekilde evden uğurlanan Mustafa Üsteğmen,cep telefonundan Zeki'yi aradıZeki,Şule'nin evinde işini bitirip karargaha dönmüştü bile
- Bana derhal Laleli'de esnaflık yapan Emin Kasım'a ait tüm bilgileri toparlamanı istiyorum ZekiKimdir nedir,ne yer ne içer her şeyi istiyorum
- Hemen komutanım, komutanım bir iz mi buldunuz?
- Umalım öyle olsun Zeki,umalım öyle olsun

Aynı Saatlerde Beykoz - İstanbul

Emin Kasım yıllar evvel yaptırdığı villasında ajandasına çizdiği kroki üzerinde çalışmaya devam ediyorduİşi bitirdikten sonra kimseye görünmeden nasıl uzaklaşacağını en ince ayrıntısına kadar hesaplamalıydı
Sokaklar arasındaki mesafeyi,bu mesafeleri ne kadar zamanda kat edeceğini, trafik ışıklarını köşe başlarını,dar yada çıkmaz sokakları hafızasına işlemek için sürekli tekrar yapıyordu
Eskiden olsa Selimiye'de dolaşarak her yerini öğrenebilirdiAma şimdi neredeyse her iş yerinin önünde kaldırıma bakan güvenlik kameraları vardı,tabi emniyetin yerleştirdiği kameralarda cabasıO semtde ne kadar çok gezerse arkasında o kadar çok görüntü bırakırdı
Saatine baktı,uykusuz kalmamalıyım diye düşündüAjandasını kapatıp yatağına uzanırken üç gün sonra ülkede olacakları düşünmeye başladı,çok şey değişecek diye mırıldandıÇok şey






Alıntı Yaparak Cevapla

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri




Bölüm 18

Operasyondan Üç Gün Önce Kara Kuvvetleri Karargahı Ankara

Saat gece yarısını birkaç dakika geçmiştiÜç ay evvel yapılan atamalarla Kara Kuvvetleri Komutanı olan Orgeneral Necip Karataş dirseklerini masaya dayamış, parmak uçlarını dudağının üstünde birleştirmiş düşünüyordu Endişeliydi
Telefona uzandı, emir subayını içeri çağırdıAhizeyi elinden bıraktığı sırada kapı çalmıştı bile…
- Emredin komutanım
- Kırmızı listeye haber ver evladım, 3 saat sonra yuvada olmalarını istiyorum

Emir subayı Emredersiniz komutanım derken hissettiği endişeyi saklamaya çalıştı, kırmızı listenin ne anlama geldiğini biliyordu
Selam verip odadan çıktı, hızla kendi odasına yürüdüMasasının yanındaki meşe kaplama dolabın kilidini açtı,Aselsan üretimi elektronik cihazın birkaç düğmesine peş peşe bastı,son düğmeye basmasının ardından cihaz sayısal içerikli şifrelenmiş kodları 12 üst düzey askeri yetkilinin sürekli yanlarında bulundurduğu çağrı cihazlarına ulaştırmıştı bile

Emir subayı yeniden kapıyı vurup komutanın odasına girdi…
- Kırmızı listeye haber ulaştırıldı komutanım, aracınız hazır hemen çıkabiliriz
- Ankara dışında olan var mıydı
- Evet komutanım, Harun Albayım Kayseri’deydi ama yetişecek hava yoluyla intikal edecek yuvaya
- Tamam o halde sen aşağıda bekle bizde çıkacağız birazdan
- Emredersiniz komutanım

3 Saat Sonra Ankara Bilinmeyen Bir Yer

Radyasyon,kimyasal ve biyolojik saldırılara dayanabilecek,özel filtreleme cihazları olan,aylarca yetecek erzağın depolandığı özel iletişim sistemleriyle donatılmış komuta kontrol merkezi yerin metrelerce altına inşa edilmişti

Orgeneral Necip Karataş, el işlemesiyle süslenmiş masanın etrafında toplanmış komutanları göz ucuyla süzdükten sonra söze başladı
- Sizleri bu saat de çağırdığım için üzgünüm, ne var ki konu acil
Uykusuz kaldığı çökmüş gözlerinden belli olan Tuğgeneral Cevat Akkaya koltuğunda hafifçe öne eğilerek sordu, konu nedir
Necip Karataş sıkıntısını belli eder bir ifadeyle cevapladı
- Beyler konu şu; Aldığımız istihbarata göre bir suikast tehlikesi söz konusu
Odadaki bir komutan hariç, herkes bir anda başını kaldırıp komutana baktı, Tuğgeneral komutanın sözüne devam etmesine fırsat tanımadan araya girdi
- Kime karşı
Komutan cevapladı
- Bu konuda net bir bilgi yok,ama yapılan değerlendirme hedefin 1Ordu Komutanı olabileceği şeklindeElbet de bu bir yanıltmaca da olabilir
Çağrı haberini alır almaz Kayseri’den apar topar yuvaya dönen Harun Albay söz istedi, komutan konuşmasına izin verdiği anlamında başını salladı
- Komutanım istihbaratın kaynağı nedir, bu bilgi dış kaynaklı mı, değerlendirme neye göre yapıldıBu saldırı sadece bir komutana değil,ülkeye yapılmış saldırı olacaktır savaş sebebidir, arkasında kimin olduğunu biliyor muyuz

Necip Karataş koltuğuna yaslandı birkaç saniye sessiz kaldı
- Elimizdeki bilgiler Mossad’ı işaret ediyor beyler
O odada biri hariç hiçbir komutan bu cevabı beklemiyordu, hepsi birkaç saniye için bunun nedenlerini düşündü, mantıklı gelmiyordu
Komutan söze devam etti
- Şu an İstanbul’da istihbarat bu konuyu araştırıyor, bazı isimlere temas edildi bile, sorgu ve araştırmalar devam ediyorNe var ki, edinilen bilgilerin bizi bu suikast olayına ulaştıracağı konusunda henüz net bir bilgi edinemedikTemas ettiğimiz insanlar Mossad’ın ülkeye soktuğu ve bu konuyla ilgisi olmayan casuslarda olabilirBiz yinede bir sonuca ulaşmak için çalışıyoruz
Sizleri buraya çağırmamın nedeni böyle bir eylem gerçekleşirse ne şekilde karşılık vereceğimizi tartışmakHedef herkes olabilir şu an kişiler üzerine konuşmuyorum

O ana kadar konuşmaları sakin şekilde dinleyen Deniz Kuvvetleri Komutanı söze karıştı
- Demek kaderde üçüncü cihan harbine katılmak da varmış

Masanın sol ucunda oturan ve az evvel duydukları karşısında şaşırmayan tek kişi olan Tümgeneral Emrah Özocak söz istedi ve konuşmaya başladı
-Komutanım özür dilerim ama sizi üçüncü cihan harbine katılma zevkinden mahrum bırakacağız Emrimdeki tüm personel şu an bu konuyu araştırıyorSadece İstanbul’da değil, ülkenin her köşesinde daha evvel tespit edilen şüpheli kişiler takip altında
Aynı zamanda İstanbul’da devam eden ciddi bir çalışmamız var, bir sürek avı diyebilirizSize garanti ederim bu işin önüne geçeceğiz,en iyi eğitilmiş istihbaratçılarımız işin peşinde,o tetiği çekecek kişiyi bulacağız

Ya bulamazsak diyerek Tümgeneralin sözünü kesen yine Cevat Akkaya oldu ama Necip Paşa araya girdi
- Evet bizde bunu konuşmak için buradayız, bu gece buradan bir karar çıkaracağız, komutan ( GenKurBşk) bu sabah Özbekistan’dan dönecek kendisini derhal bilgilendirmemiz gerekiyor

Aynı Dakikalarda Fatih İstanbul

Üsteğmen Mustafa, beraberinde tepeden tırnağa silahlı özel bir ekiple Emin Kasım’a ait olduğu belirlenen dairenin kapısında içeri girmek için son hazırlığı yapıyordu Dışarıdan salon ışığının yandığını görmüşlerdi
Tamam işaretiyle birlikte dış kapı kırıldı, ekip bir anda eve daldı ve peş peşe Temiz sesleri duyuldu
Ev boştu


Alıntı Yaparak Cevapla

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri




Bölüm 19

Operasyondan İki Gün Önce İstanbul

Akreple yelkovanın on ikinin üzerindeki kısa buluşması yeni günü müjdelerken Üsteğmen Mustafa’nın sıkıntısı had safhadaydıBirkaç saat evvel Emin Kasım’a ait olduğunu tespit ettikleri eve baskın düzenlemişler ancak bir sonuç alamamışlardıUzman ekipler evi incelemiş hiçbir şey bulamamıştı…Ne bir parmak izi ne saç teli nede herhangi bir döküman yoktu, sadece yatak odası ile salon duvarı arasına özenle yapılan zula yerini bulabilmişlerdi ancak o bölmede boştu
Emin Kasım, halen Üsteğmen Mustafa’dan bir adım öndeydi…

Cihan Astsubayın kullandığı araç Kemerburgaz yakınlarındaki Özel Kuvvetlere ait güvenli eve ulaştığında Üsteğmen Mustafa arka koltukta uyuyordu; motoru stop eden Cihan arkasına dönüp komutanına seslenecekti ki Mustafa gözlerini açıp yerinde doğruldu
- Uyuyorsunuz sanmıştım komutanım
- Uyuyordum Cihan
- Yorgun görünüyordunuz, uyanabilmenize şaşırdım komutanım
- Bende yol boyunca asfalttaki bütün çukurlara düşmeyi nasıl başardığına şaşırdım Cihan

Üsteğmen Mustafa araçtan inip güvenli eve girdi ve bir alt katta tutulan Şule’nin bulunduğu odaya yöneldiMustafa sorgu odasına girdiğinde Şule elleri arkadan kelepçelenmiş şekilde oturuyordu, yüzü solmuş gözleri çökmüştü…
Şule, karşısında durup öylece bekleyen Mustafa’nın ne diyeceğini merak ediyordu, son sorgudan bu yana odaya hiç kimse gelmemişti
Tam neler oluyor diye soracaktı ki Üsteğmen Mustafa söze girdi;
- Evin güzelmiş Şule
- Ev işte
- Bilgisayarından bazı kayıtlara ulaştık ancak yeterli değil, bana anlatmadığın ne var Şule
- Siz zaten benim hakkımda her şeyi biliyorsunuz, ne olabilir size anlatmadığım
- Bak kızım 2 gündür uyumuyorum, uykusuz olduğum zamanlar şiddete meyilli biri olduğum söylenir…Şimdi beni yormadan, sorularıma soruyla cevap vermeden uslu ulsu konuşalımUnutma hayatın hala iki dudağımın arasında
- Sizinle işbirliği yapacağım biliyorsun
- Buna mecbursun
- Şimdi ne yapmalıyım
- Peki o halde baştan alalım Şule, silahları ve bilgileri nasıl temin ediyordun bir kez daha anlat
- Söylediğim gibi silahlar özel kuryelerle paket içinde geliyorduBilgiler ise yine kurye veya e-mail yoluyla yada üyesi olduğum yerli ve yabancı forumlardan özel mesajla ulaşıyordu
- Kurye şirketlerini araştırıyoruz Şule, bu forumlardan sana özel mesajları kim gönderiyordu
- Genellikle mesajı atacak kişi foruma üye olup bana özel mesaj atıyor ve bir daha o ismi asla kullanmıyorAma benim üyeliğimi biliyor, sanırım onlara bu bilgiyi teşkilat veriyor
- Edindiğin bilgi notlarını ve silahları nasıl teslim ediyordun peki
- Sana söyledim, gün içinde çalıştığım için genellikle akşam iş çıkışı belirtilen yere gidiyorum, teslim alacak kişide orada oluyor, paketi teslim edip dönüyorum ve bu sırada o kişiyle asla konuşmuyoruz
- Aynı kişiye paket teslim ettiğin oldu mu
- Hayır olmadı, ama bir saniye evet oldu…Bir defa oldu
- Peki ona ne verdin, silah mı bilgi mi
- Ona hem bir paket, hem de bilgi notu verdim
- O notta ne yazıyordu Şule
- Bilmiyorum, bana gelen notlar kriptoludurŞifreyi ancak teslim alan kişi çözebilir
- Her iki teslimatta da dikkatini çeken ortak bir nokta varmıydı
- Aslında yoktu, yani bilgilerin bana ulaşma şeklinde hiçbir anormallik olmadıAma her iki buluşmada aynı yerde oldu
- Nerede
- Beykoz tarafında
- Beykoz’da nerede
- Beykoz Koruluğunda, hani içinde belediyenin sosyal tesislerinin bulunduğu koruluk varya işte orada
- Tesislerde mi buluştunuz
- Hayır, koruluğun aşağısındaki koşu parkurunun orada buluştuk, Pazar günüydü sabah erken saatlerde
- Buluşma nasıl oldu iyi düşün Şule, dikkatini çeken ne vardı
- Orada koruluğun içinde sabah sporu yapan insanlar vardı, yürüyen koşan insanlarBen oradaki banklardan birine oturdum ve bekledim, paketi teslim almaya gelen kişide spor yapmaya çıkmış insanlardan farklı değildiBir süredir orada koştuğu belliydi, terlemişti ve üzerinde eşofman vardı
- Yanına geldiğinde ne oldu
- Hiçbir şey, banka doğru yaklaştı parolayı söyledi ve yanımda götürdüğüm sırt çantasını alıp yanımdan uzaklaştı, normal bir tempoda koşmaya devam ettiBen paketi verdikten sonra oradan ayrıldım
- Hepsi bumu
- Hepsi bu

Üsteğmen Mustafa yaktığı sigarayı nefesleyip Şule’nin anlattıklarını düşünüyordu ki sorgu odasının kapısı açıldı ve Cihan Astsubay içeri girdi; Komutanım, Laleli’de ki araştırmamız sonuç verdiEmin Kasım’ın kimlik bilgilerini ve işlettiği mağazayı bulduk, bu dosyada fotoğrafı da var
Dosyayı alan Mustafa ilk sayfadaki resmi alıp Şule’ye döndü
- Buluştuğun adam bumuydu
- Evet buydu

Birkaç Dakika Sonra Hasdal Kışlası - İstanbul

Kendisine tahsis edilen odada koltuğa uzanıp nöbetinin bitmesini bekleyen Teğmen Ergin, çalan cep telefonuna cevap verdiği an ayağa dikilmişti; Arayan Üsteğmen Mustafa’ydı
- Emredin komutanım
- Takımını toplayıp Beykoz’a gidiyorsun Ergin, birazdan sana detaylı bilgiler ulaşacakAdamımız Emin Kasım
- Ne yapmamı istiyorsunuz komutanım
- Beykoz civarında her yeri araştır, oradaki habercilerimize ulaş, uyuyanları uyandırBana bu adamı bul Ergin, bana bu adamı bul
- Emredersiniz komutanım

Birkaç Dakika Sonra Ege Otel - Laleli – İstanbul

Laleli’de ki üç yıldızlı Ege Oteli’nin müdürü Aziz, çalan cep telefonundaki numarayı görünce ayağa kalkıp odasının kapısını kapattı ve telefona cevap verdi;
- Emredin komutanım
- Merhaba Aziz, otel müdürlüğü nasıl gidiyor alışabildin mi
- Alıştım sayılır komutanım, en azından taksi şoförlüğünden daha iyi
- Senin adına sevindim Aziz, şimdi beni iyi dinle; yarım saat içinde eline ulaşacak dosyayı iyi inceleEmin Kasım adındaki Laleli esnafı hakkında detaylı bir çalışma istiyorum sendenO civarda samimi olduğu herkesi öğren, kimdir nedir, nerelere takılır, iş dışında kimlerle görüşür, nelerden hoşlanır, hangi gece kulübüne gider…O adam hakkında her şeyi istiyorum Aziz
- Emredersiniz komutanım






Alıntı Yaparak Cevapla

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri




Bütün Hikayenin Başlangıcı

Operasyondan 10 Gün Önce – Ankara

Polis Akademisi, Güvenlik Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisans yapan alan Özlem, bütün bir hafta üzerinde çalıştığı sunumu tamamlamış, hocasının kendisine teşekkür etmesinin ardından yerine geçmişti
Ankara'nın merkezindeki tarihi bir okuldan mezun olur olmaz, ilgi duyduğu, kendisini geliştireceğine inandığı alanda yüksek lisans yapmak için başvurmuş, ailesi ve çevresinin garipsemesine aldırmadan yapılan mülakatı geçerek akademiye girmeye hak kazanmıştı

Saat dokuzu gösterirken dersi bitmiş, eve gitmek için akademiden çıkıp Jandarma Kütüphanesi önünden Necatibey Caddesine doğru yürümeye başlamıştı Saat çok geç olmamasına rağmen dışarıda atıştıran yağmur yüzünden caddedeki yaya trafiği diğer günlere nazaran daha az, arabalarının içinde rahatlıkla seyredenlerinse yayaları pek önemsemediği aşikardı
Sabah çıkarken annesinin sözünü dinleyip şemsiyesini yanına aldığı için yağmurdan korunuyordu ama yine de bir an evvel eve varabilmek için adımlarını hızlı atıyordu Elinde tuttuğu şemsiye ve acele etmenin verdiği dalgınlıkla sendeleyerek üzerine gelen adamı fark edememişti bile

PTT bakanlıklar şubesi önünde bir anda karşısına çıkan adam, kıza çarpmış ve yere yığılmıştı Özlem, hem korkmuş hem de yere düşüp ıslanan ders kitaplarından ötürü çok sinirlenmişti, kendisini toparlayıp ona çarpana bağırmaya başlayacaktı ki dizlerinin üzerinde doğrulmaya çalışan adamla göz göze geldi
Adam 40 yaşlarında, beyaz tenli ve oldukça zayıftı Vücudu kontrol edemediği şekilde titriyordu, gözleri içeriye çökmüş, alnındaki çizgiler bıçak yarası gibi derinleşmişti

Gözlerini kıza dikip "kimsin" diye sorduktan sonra kızın cevap vermesini bile beklemeden titreyen elleriyle ceketinin iç cebinden bir cd çıkarıp bunu sakla, lütfen bunu sakla ve Özel Kuvvetler Komutanlığından Binbaşı Tuncay'a ulaştır dedi
Az evvel yaşadığı şaşkınlığı üstünden atan Özlem; adamın uzattığı cd yi alıp almamakta tereddüt ederken, siz kimsiniz, iyi misiniz, hemen bir ambulans çağıralım diyor göz ucuyla yardım edecek birilerini arıyordu
Artık dizlerinin üzerinde bile durmaya mecali kalmayan adam, yeniden yere yığılırken; kızım bu devlet sırrıdır, ne olursa olsun bu emaneti yerine ulaştır ve şimdi buradan uzaklaş, git hadi, lütfen git diye inledi

Özlem, nedenini bilmediği şekilde adamın sözünü dinledi ve cd yi alarak Necatibey Caddesinden Kızılay'a doğru hızlı adımlarla ilerlemeye başladı Her adımda arkasına dönüp bakmak istiyor ama buna cesaret edemiyordu Az evvel geride bıraktığı adam gibi titrediğini fark ettiğinde durdu ve derin bir nefes aldı
Hayır, bunu yapamamMutlaka bir açıklaması olmalı, bunu yapamam diye mırıldandı

Olduğu yerde dönüp yerde yatan adamın yanına doğru adım atacaktı ki, postanenin köşesinden çıkan takım elbiseli iri kıyım adamı ve yolun kenarına hızla park eden Audi marka siyah arabayı fark etti
Takım elbiseli iri kıyım, seri hareketlerle yerdeki adamın üzerini aradıktan sonra eğilip kulağına bir şeyler söyledi ve belinden çıkardığı tabancasını ateşledi
Ateş ettikten sonra yeniden eğildi ve yerde gördüğü bir not kağıdını alıp cebine koyarak hiç zaman kaybetmeden Audi'nin açılan arka kapısından içeri atladı Arabanın oradan uzaklaşması sadece birkaç saniyeyi almıştı

Özlem, olanı biteni izlemiş, olduğu yere çakılıp kalmıştı Adamın silahını ateşlediğini görmüş fakat silah sesi duymamıştı, Polis Akademisinde yüksek lisans yapan, terörizm üzerine araştırmalarda bulunan genç kızın silaha susturucu takıldığını anlaması hiç zor olmadıProfesyoneller diye mırıldanırken bir an için yerde yatan adamı kontrol edip yardım çağırması gerektiğini düşündü ama yapamadıŞaşkınlık içerisinde olan biteni anlamaya çalışıyordu
Ankara'nın en iyi korunan bölgesinde alenen cinayet işlemeye cesaret edenlerin sıradan insanlar olamayacağını, öldürmek zorunda olanların bunu her yerde her şart altında yapabileceklerini biliyordu

Koşmaya başladı, korkuyordu ve oradan bir an önce uzaklaşması gerektiğini anlamıştı; adam bu cd yi canı pahasına koruduysa muhakkak önemli bir sır olmalıydı Güven Parka kadar neredeyse hiç durmadan koştu, yağan yağmura rağmen günün her saatinde kalabalık olan kentin kalbine ulaştığında hıçkıra hıçkıra ağladığını fark etti

Yanaklarını ıslatan sadece yağmur damlaları değildi






Alıntı Yaparak Cevapla

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri

Eski 10-24-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Siyah Çelenk Operasyonu ( Öykü )|Masal Ve Hikaye Özetleri




Operasyondan 10 Gün Önce - Ankara

Yanlış zamanda yanlış yerde olmak; Özlem’in içinde bulunduğu durumu özetleyen en güzel cümleydi
Birkaç dakika önce Ankara’nın göbeğinde işlenen bir cinayete tanıklık etmiş, bu da yetmezmiş gibi, öldürülen adamın seslendiği, temas ettiği son kişi olmuştu

Saklaması için eline tutuşturulan cd ye baktı, sonrada başını kaldırıp etrafına
Korkuyordu, her zaman yaptığının aksine eve otobüsle değil taksi ile gitmeye karar verdiGüven Park’tan karşıya geçip Meşrutiyet Caddesine çıktı ve taksiye bindi
Taksi şoförü Yenimahalle’ye doğru yol alırken, arka koltukta oturan genç kız çantasından kalem çıkararak kendisine cd yi veren adamın söylediği ismi dizinin üstündeki ders kitabının ilk sayfasına not ediyordu; Özel Kuvvetler Komutanlığından Binbaşı Tuncay

On beş dakika sonra evdeydi, kendisini bekleyen annesine merhaba bile demeden banyoya girdi, yüzünü yıkadı, aynada kendisine bakıp derin derin nefes almaya başladıSakinleşmeye çalışıyordu ama olmuyordu, banyodan çıktığında “neyin var kızım iyi misin” diyen annesine iyiyim sadece biraz başım ağrıyor diyerek odasına geçti
Çantasından çıkardığı cd ye merakla bakıyordu, bir insanın öldürülmesini gerektirecek ne olabilir bunun içinde diye düşündü ve adamın söylediklerini hatırladı “kızım bu devlet sırrıdır”

Özlem, cahil bir kız değildi, araştırmaya öğrenmeye meraklıydıMezuniyetinin ardından Polis Akademisinde yüksek lisans yapmasının ve seçtiği alanın bir nedeni de bu meraktı İlgi duyduğu konuları derinlemesine inceler, okuduğunu öğrendiğini asla unutmazdı

Özel Kuvvetler hakkında da pek çok şey duymuştu; ordunun en gözde birliği olduğunu, özel görevlerinin yanı sıra askeri istihbarat konularında da faaliyet gösterdiklerini biliyordu
Peki ama bu cd yi Binbaşı Tuncay’a nasıl ulaştıracaktı, daha da önemlisi içinde ne vardı

Merakını bastırmaya çalışsa da bunu yapamadı, cd nin içinde ne olduğunu görmek için bilgisayarının başına geçtiMadem içindekiler çok önemli, olurda cd ye bir zarar gelirse en azından ben ne olduğunu biliyor olacağım diyerek kendi mazeretini yarattı
Bilgisayarına cd yi yerleştirdi ve açılmasını bekledi, birkaç saniye sonra içini kemiren merakı bastıracağını düşünüyordu fakat olmadı, cd şifrelenmişti

Aynı Dakikalarda Sincan- Ankara

Audi marka siyah renkli araçtan inen üç kişi, Sincan’ın sakin sokaklarından birindeki müstakil daireden içeri girdi

Daire oldukça geniş, Mossad’ın Ankara’da kullandığı sayısız evden sadece biriydiSalondaki çalışma masasında oturup elemanlarının dönmesini bekleyen Mossad şefi, karşına geçen üç adama bakarak “Bu başarısızlığın bedelini çok ağır ödeyeceğiz” dedi

Şefin karşısında bekleyen adamlardan biri söz almak istermişcesine elini oynattı ve;

- Efendim cd elimizde değil ancak o subayı yakalayıp vurduğum zaman, yerde subayın ceketinin hemen yanında bir not kağıdı buldum
- Bana not kağıdı değil, cd getirecektinizYerde bulduğun not kağıdını ne yapayım
- Biliyorum efendim ama belki işimize yarar, subayın üzerinden cd çıkmadı, biz onu kovalarken bir an gözden kaybettik, belli ki o zaman zarfında cd yi bir başkasına verdi
- Peki bunun not kağıdı ile ne alakası var, ne yazıyor o kağıtta
- Efendim öğrenci notuna benziyor, “Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme, 9 Aralık 1999”Ama arka yüzünde notu yazanın adı da var, ha birde üzeri çizilmiş kısaltma
- Kimmiş?
- Özlem Karadeniz, efendim
- Kısaltma da ne yazıyor?
- PAGBE
- Bu kadın kimmiş araştırın ve hemen o subayı vurduğun yeri gözleyen herhangi bir güvenlik kamerası var mı tespit edinEğer varsa görüntülerin bir kopyasını mutlaka ele geçirin

Ve tüm bu söylediklerimi hemen yapın

Aynı Dakikalarda Ptt Bakanlıklar Şubesi Önü – Ankara

Milli İstihbaratta görevli Özer Eralp, cinayetin işlendiği yere ulaştığında polis de meraklı kalabalığı dağıtmaya çalışıyorduKalabalığın arasından geçip cesedin başındaki görevli memura başbakanlık personeli kimliğini gösterdikten sonra diz çökerek yerde yatan arkadaşına baktı

“Demek buraya kadarmış koca kurt” diye mırıldandı ve doğrulup görevli memura tanık var mı diye sordu, hayır cevabını alınca da “olsa şaşardım” diyip okkalı bir küfür etti





--->: Siyah Çelenk Operasyonu ( ÖYKÜ ) sayfa üç frmacil 3 --->: Siyah Çelenk Operasyonu ( ÖYKÜ )



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.