Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Makaleler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakları, işçi, osmanlı’da

Osmanlı’da İşçi Hakları

Eski 07-02-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Osmanlı’da İşçi Hakları



Isparta’dan Mürsel Saltur soruyor: “Osmanlı döneminde işçi hakları kavramı var mıydı? Grev hakkından söz edilebilir mi?”
Hemen şunu söyleyeyim: Osmanlı insanı, “İşçinin alın teri kurumadan ücretini ödeyiniz” fermanını “kul hakkı” ile bütünlemiş bir anlayışta idi
Bu yüzden işçilerin hakkı yenmez, hakları ketmedilmezdi
Bu anlayışın hayata bir yansıması olarak dünyada ilk “toplusözleşme” Kütahya’da imzalandı Bu sözleşme ile çini işçilerinin hakları teminat altına alındı
Kesin olarak şunu söyleyebilirim ki, toplusözleşme ve grev hakkı, sanıldığı gibi bize Avrupa’dan geçmiş değildir
Birçok padişahın fermanlarından anlaşıldığına göre, işçiler tarih boyunca zaman zaman ücretlerinin artırılması isteğiyle “grev” yapmışlar ve hedefledikleri hakları almışlardır
21 Haziran 1587 (15 Recep 995)’de Sultan Üçüncü Murad’ın, Mimar Sinan’a hitaben yazdığı fermanda, işçi gündeliklerinin on iki akçeden on altı akçeye çıkarılmış olduğu halde, işçinin memnun olmadığı şöyle anlatılıyor:
Mehmed Paşa, bina eylediği camide, işleyenlere (işçiler ve ustalar) ferman-ı şerifim üzerine yövmiye (gündelik) on altışar akçe ücretlerin verirken, ziyade talep idüp (daha fazlasını isteyip) ‘virmezsenüz işlemezüz’ (ücretimiz artırılmazsa işi bırakırız anlamında) deyu taallül ve niza (gürültü) iderler imiş (Böyle bir bahane ile gürültü çıkarırlarmış) Gereği gibi tembih eyleyesün kim, ferman-ı şerifim üzre on altışar akçe ücretlerin aldıktan sonra taâllül ve niza etmeyeler” (O devrin on altı gümüş akçesi, bugünün yüz milyon lirasına eşittir: Demek ki, o devirde bir işçinin maaşı üç milyar lira civarındaydı ve bu parayı beğenmeyip greve gidiyorlardı)
Şimdi Sultan Birinci Ahmed devrine bakalım…
Edirne’de inşa edilen handa çalışan işçilerin gündelikleri artırılmış, (ustalar için 24 akçe, amelelere 20 akçe ve çıraklara 18 akçe yevmiye) fakat çalışanlar yeni ücretleri de beğenmeyerek işi bırakmışlar, herhangi bir şekilde zorlanmaktan çekinmeleri sebebiyle de Edirne civarında bulunan Enez Kasabası’na gitmişler
Bunun üzerine Padişah, Edirne Kadısı’na 06 Haziran 1609 (03 Rebiülevvel 1018) tarihli bir ferman göndermiş
“Han-ı mebzur bina olunmayub muattal kalmışdur=Han inşaatı yarım kalmıştır” diye yakınan Padişah, ustalarla işçilerin derhal getirtilmesini, ücretlerin yeterli olduğunun anlatılmasını, şayet “bina emini” ve “bina kâtibi” tarafından ücretlerde keyfi kısıntılar yapılmışsa, bunun mutlak surette engellenmesini emrediyor
Sonuç: Pek çok insanî ve vicdanî hak gibi, işçi haklarının da başlangıç noktası bu topraklardır
Öyle olmak zorunda: Çünkü Osmanlı’nın hayat nizamı “insan merkezli”ydi Kur’anî bir bakışla hayata bakar, Kur’anî baktığı için de her insanda (inancı, kıyafeti, düşüncesi, milliyeti ve toplumsal konumu ne olursa olsun) “eşref-i mahlükat”ı (yaratılmışların en yücesini) görürdü
İşte bu yüzden hem insandan insana, hem de devletten insana değer verir, insanın huzurla yaşamasını hedef alırdı Osmanlı Devleti bu yüzden “önder”di, bu yüzden “örnek”ti, bu yüzden “büyük” ve “başarılı”ydı
Şimdinin sözde “modern” yöneticileri ise insanı incitmek için, (okuyabilme ve çalışabilme şartını baş açmaya bağlamak gibi) her şeyi yapıyor
Geçmişimiz “insan merkezli” olduğu halde, ideolojik saplantılarımız yüzünden, aynı “insan merkezli” yapıda geleceğimizi bir oluşturamıyoruz Sonuçta “önder” olamıyoruz, “örnek” olamıyoruz, “büyük” ve “başarılı” olamıyoruz
Biliyorsunuz, günümüzde haklı olan değil de güçlü olan davayı kazanıyor, maalesef Adliye hikâyeleri bunun örnekleriyle dopdolu…
Haklı olan güçlü olacağına güçlü olan haklı sayılıyor…
Tabii düzenin çivisi git gide çıkıyor
Oysa bu topraklarda, bize “diktatör” olarak tanıtılan padişahlar döneminde, haklı olan güçlüydü Mahkeme karşısında padişahla sıradan “vatandaş”ın hiçbir farkı yoktu
Fatih’le Rum Mimar İpsilanti Efendi’nin duruşması buna şahittir


Yavuz Bahadıroğlu - Vakit

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.