Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Bayanlara Özel > Gebelik & Doğum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
012, çocuğunun, gelişimi, kişilik, yaş

0-12 Yaş Çocuğunun Kişilik Gelişimi

Eski 12-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

0-12 Yaş Çocuğunun Kişilik Gelişimi



0-12 Yaş çocuk gelişimi
0-12 Yaş çocuğunun Kişilik Gelişimi

Çocukların kişilik gelişimi çok önemlidir Bunda anne ve babanın rolü çok büyüktür

Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici tutarlı ve yapılaşmış bir ilişki biçimidir Kişilik, bir insanın duyuş, düşünüş ve davranış tarzını etkileyen faktörlerin kendisine özgü bir örüntüsüdür Ayrıca çok kapsamlı bir kavram olup, bireyin, biyolojik ve psikolojik, kalıtsal ve edinik bütün yeteneklerini, duygularını, isteklerini, alışkanlıklarını ve bütün davranış özelliklerini içine alır Kişilik devamlı olarak içten ve dış çevreden gelen uyarıcıların etkisi altındadır ve doğuştan yaşamın sonuna kadar bir oluşum süreci içindedir

Kişilik gelişimini bilmek ve bu gelişinin nasıl bir yol izlediğini saptamak önemlidir Ancak bu sayede insanların neden birbirinden farklı olduğunu, olaylara karşı neden farklı tepkilerde bulunduğunu anlayabiliriz Bunun yanı sıra kişiliği etkileyen faktörleri bilirsek sağlıklı düşünebilen, kendine yetebilen, bağımsız harekat eden gerek topluma gerek kendisine faydalı bireyler yetiştirebiliriz

Kişilik çoğu zaman karakter ve mizaç kavramları ile karıştırılır Hatta bazen bu terimlerin eş anlamda kullanıldığı olurHalbuki bu kavramlar kişilikle aynı anlama gelmez, bu kavramlar kişiliğin bir parçasıdır Karakter öğrenmeyle kazanılırVe bu öğrenme insanın içinde bulunduğu toplumun ahlak anlayışı ve değerler sistemine uygun bir davranış tarzı benimseyip benimsemediğidir Mizaç ise otonom sinir sisteminin özelliği ve iç salgı bezlerinin az veya çok çalışması gibi kalıtımla gelen fizyolojik özellikler tarafından meydana gelir yani üzerinde beden kimyası etkilidir Çabuk kızmak, soğuk kanlılık, sıcak kanlılık vs Tekrarlamak gerekirse kişilik karakter ve mizacıda içine alan daha kapsamlı bir kavramdır

Kişiliği ve davranışları etkileyen en önemli faktörlerden biri de, benliktir Benlik insanın kendi kendini görüş ve kavrayış tarzıdır; bu bakımdan kişiliğin öznel yanını oluşturur Benliği analiz edersek şunlar karşımıza çıkacaktır

? Ben neyim? Bu sorunun cevabını bazı kimseler, daha çok olumsuz olarak, yani ?ben beceriksizim, çirkinim, soğuk insanın biriyim? diye cevaplayabilir Bir başkasının ise kendi hakkında ?Ben akıllıyım, güzelim, becerikliyim ve sevimliyim? diye daha olumlu bir kanısı olabilir

?Ben ne yapabilirim? Bende ne gibi yeterlilikler var?, ?Ben iyi konuşurum, güzel resim yaparım, müzikten anlarım yada ben matematikte iyi değilim, iyi sporcu olamam? gibi kendimizde ne gibi yeteneklerin olduğuna dair olumlu ve olumsuz değerlendirmelerimiz kendi kendimizi kavrayış tarzımızdır

?Benim için ne değerlidir? Ben ne yapmalıyım ve ne yapmamalıyım? Örneğin ?Başkalarına yardım etmeliyim?, ?Para kazanmalıyım?, ?kopya çekmemeliyim? yada yakalanmamak koşulu ile kopya çekmekte sakınca yoktur?, ?Her şeyden önce kendimi düşünmeliyim? gibi bireyin içinde bulunduğu toplumda kendine göre edindiği az çok olumlu yada olumsuz yargılardan meydana gelen bir değerler sistemi verir Bu da benliğin önemli bir yanıdır

?Hayatta ne istiyorum? Doktor, sanatkar, mühendis,iyi bir ev hanımı gibi çeşitli emel ve ideallerde benliğin bir yanını oluşturur

Çocuk doğuştan ben ile ben olmayanı ayırt edemez Fakat benlik, kişi doğduğu andan itibaren başından geçen sayısız olaylar, çevresinde değindiği kişilerin etkisiyle yavaş yavaş oluşur

Diğer gelişim alanları gibi çocuğun kişiliği de iki temel etmenin etkileşiminden oluşur: kalıtım ve çevre Ancak kalıtım çocuğun kişilik yapısını, bedensel ve bilişsel yapısından daha az etkiler; çevresel ve sosyal etmenler ise bu konuda çok daha önemli rol oynar Kalıtımın etkisini yeni doğmuş bebekler arasındaki farklılıkta da görebiliriz Bazı bebekler sakin, bazıları hareketli, bazıları ise huysuz olurlar Ancak onların başlangıçta gösterdikleri bu eğilimlerin ne yönde gelişeceği sosyal çevrelerindeki etmenlere bağlıdır Örneğin doğuştan sakin bir bebek annesince ihmal edilir ya da sürekli olarak sert davranış görürse sonuçta huysuz ve tedirgin bir çocuk olabilir, kısaca kişilik gelişimi büyük ölçüde sosyal bir olgudur ve çocuğun sosyal çevresi ile olan ilişkilerine çok yakından bağlıdır Bu yüzden kişilik gelişimine bazen sosyalleşme yada sosyal öğrenme de denir

Şimdi kişilik gelişiminin izlediği aşamalara bakalım

SIFIR YAŞ İLE BİRBUÇUK YAŞ ARASI ( 0-15 yaş)
Önce bebeğin yaklaşık bir buçuk yaşına kadar olan gelişimini inceleyelim Yeni doğan bebeğin çok önemli iki özelliğinden biri yaşayabilmek için tümüyle başkalarına bağımlı ve muhtaç olmasıdır Ona bakan onu doyuran, koruyan biri olmazsa bebek ölür Bu temel özellik çocuğun daha yaşamının ilk anından itibaren başka insanlarla ( anne veya anne yerini tutan bir başka kişi vb ) bir sosyal ilişki içinde olduğunu göstermektedir

Yeni doğan bebeğin diğer önemli özelliği tümüyle kendi gereksinimlerini gidermeye yönelik olmasıdır Bu özelliğine egosantrik de diyebiliriz Ancak burada söz konusu olan bencillik bilinçli olarak kendi gereksinimlerini en ön planda tutmak değildir

Bebek ilk ilişkisini bu çerçeve içinde annesi ya da annelik görevini yapan kişi ile kurar Çocuğun bu ilişki içinde iki temel gereksinimi vardır: fiziksel bakım ( doyurma ve korunma ) ve sosyal bakım ( sevgi ve duygusal yakınlık ) Bu iki temel gereksinimin nasıl ve ne ölçüde yerine getirildiğini bilirsek çocuğun ilerdeki kişiliğinin temeli hakkında çok şey öğrenmiş oluruz Önce fiziksel bakımı ele alalım Olumlu bir anne çocuk ilişkisinde çocuk zamanla annesini ve ona doyum veren, onu koruyan, rahat ettiren bir kişiyi bir ödül kaynağı olarak beller, ona değer verir Anne yokken arar, görünce sevinir, ona bağlılık duyar ve bağlanır Bebeğin kısa süre de olsa annenin gözden uzaklaşmasına dayanabilmesi bebeğin özbenliğine de varlığı artık kesinlik kazanmış bir anne tasarımının bulunduğunu gösterir Anne bir süre gözden uzaklaşmış olabilir, fakat az sonra gelecektir, çünkü gözden şu anda silinmesi tümden yok olması değildir Demek ki düzenli alma verme ilişkisi bebeğin zihninde annenin sürekliliğini sağlar Anne çocuğa karşı tutarlı ve olumlu ise çocukta genel olarak yaşamda doyum bulacağına ilişkin bir temel güven duygusu oluşmaya başlar Ama anne tutarsız, olumsuz yada kaygılı ise çocuk bu temel güveni oluşturmakta zorluk çeker

Fiziksel bakım eksiksiz de olsa temel güveni oluşturmada tek başına yeterli değil Sevgi ve duygusal yakınlık görmeyen çocuğun kişiliği bu durumdan olumsuz etkilenir Hatta bakım evlerinde yaşayan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar yeterli fiziksel bakım gören ama sevilip okşanmayan, konuşulmayan çocukların önce çevreden ilgi aradıkları, fakat zamanla adeta yaşama küsüp çevreyle ilişkilerini kestiklerini ortaya koymuşturlar Oysa sevgi ve duygusal yakınlık gören çocuk insanlarla ilişki kurmayı tatmin edici bir olay olarak görür Annesinin ona değer vermesi onda değerli olduğu kanısını uyandırır Genellikle insanlarca sevileceğine, sevilmeye değer bir insan olduğuna ilişkin temel güven oluşturur İşte, anne çocuk ilişkisindeki bu süreklilik, tutarlılık ve aynılık çocukta ?Temel güven duygusunun? özünü oluşturur Bununla birlikte bütün yaşlarda yaklaşmakta olan tehlikeyi veya rahatsızlığı sezmek için dürüst ve dürüst olmayan insanlar arasında ayrım yapmak için biraz güvenmemede gereklidir Ama eğer güvenmeme güvenmeden az olursa çocuk ya da gelişmiş insan hayal kırıklığına uğrayabilir, şüpheci ve kendine güvenden yoksun olabilir Kişilik gelişimini etkileyen diğer bir faktör ise duygusal gelişimdirDuygusal gelişim sağlıklı bir insan gelişimini inceleyebilme açısında önemli olduğu kadar, duygusal temelde sorunları olan çocukların bu sorunlarının anlaşılması ve tedavisi açısından da araştırılması gereken bir konudurDuygusal gelişimin parçası olan korkuya şöyle bir bakalım Bu dönemde ses korku yaratan uyarıcılar arasında birinci sırada gelir Altıncı ayda veya daha ileri aylarda bebeklerin yaşındaki ilerlemeye bağlı olarak bebeklerde uçurum görüntüsüne karşı korku tepkileri artmıştırDiğer bir korku türü ise bebeklerin yabancılara karşı gösterdikleri korku tepkileridir7 ve 8 aylarda yabancılara karşı hissettikleri korku duyguları birinci yaşın sonuna doğru yoğunluk ve sıklık gösterir Bebeklik çağında öfke ve saldırganlık tepkisi çocuğun bir kimse ya da olay tarafından engellenmesinden doğar Bu engeller en belirgin şekilde şu alanlarda ortaya çıkar; yemek yeme, temizlik, tuvalet eğitimi, uyku, oyundan alıkonma Bu tür engellere karşı bebeğin ilk tepkisi, hedefi belli olmayan bir ağlama ve çırpınmadır Giderek çevresinin ödüllendirdiği yönde davranışını belirler, bağırma, tepinme, inatla nefes tutup çevresini korkutma gibi yöntemler bulur


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.