Kastamonu Hakkında Bilgi |
08-10-2012 | #16 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu Hakkında BilgiKastamonu Bedesteni Cem Sultan (Karanlık) Bedesten (Merkez) Kastamonu’da eski Tellal Pazarı’nda, günümüzde İç Terziler Sokağı’nda bulunan bu bedesteni Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan Kastamonu’da Sancak Beyi olarak bulunduğu sırada, XVyüzyılın sonlarına doğru yaptırmıştır Karanlık Bedesten aynı zamanda Cem Sultan Hanı olarak da anılmaktadır Han moloz taş ve kesme taştan yapılmış, kare planlı bir yapıdır Hanın iç kısmı kütlevi iki ayak ve kemerlerle kare planlı birbirinin eşi dokuz bölüme ayrılmıştır Her bölümün üzeri birer kubbe ile örtülmüştür Bedestenin iç ve dış duvarlarındaki dükkanların büyük bir bölümü ortadan kalkmış ve günümüze gelememiştir Yapının restorasyonu halen sürmektedir |
Kastamonu Hakkında Bilgi |
08-10-2012 | #17 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu Hakkında BilgiKastamonu Hamamları Frenkşah Hamamı (Merkez) Kastamonu Çarşısı içerisindeki bu hamamı Frenkşah Cemalettin Efendi 1262 yılında yaptırmıştır Hamam kadın ve erkekler kısmı olarak çifte hamam düzeninde bir planda yapılmıştırKesme taş ve moloz taştan yapılan bu hamam günümüzde harap durumdadır Günümüze gelebilen ve büyük bir kısmı toprak altında bulunan kalıntılarından soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluştuğu, kadın ve erkekler bölümlerinin aynı plan düzeninde olduğu anlaşılmaktadır Vakıf Hamamı (Merkez) Kastamonu’da bulunan Vakıf hamamı’nı Yavuz Sultan Selim’in hocası Halim Çelebi 1514 yılında yaptırmıştır Moloz taş ve kesme taştan yapılmış olan hamam, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Her bölümün üzeri pandantifli tuğladan ayrı ayrı kubbelerle örtülmüştür Kubbelerin dışında kalan bölümler tonozlarla kapatılmıştır Külhan kısmı ise günümüze gelememiştir Araba Pazarı Hamamı (Merkez) Kastamonu’da bulunan Araba Pazarı hamamı, Nasrullah Camisi’nin vakfı olarak Nasrullah Paşa tarafından çifte hamam plan düzeninde yaptırılmıştır XVIyüzyılın ilk yarısına tarihlenen bu hamam moloz taştan yapılmıştır Erkekler kısmının soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümleri pandantifli kubbelerle ile örtülmüştür Kadınlar kısmının soğukluğu tonozla, diğer bölümleri de kubbe ile örtülmüştür İsmail Bey Hamamı (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesi, İsmail Bey Mahallesi’nde, İsmail Bey Camisi’nin yanında bulunan bu hamamı, Candaroğullarından İsmail Bey (1443-1461) yaptırmış ve camiye vakfetmiştir Hamam moloz taştan yapılmış, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Soğukluk bölümü 320x320 m ölçüsünde kare planlı olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür Buradan ılıklığa ve sıcaklık bölümüne geçilmektedir Sıcaklık bölümünün üzeri de kubbe ile örtülüdür İç kısımdaki eyvanlara halvet hücreleri yerleştirilmiştir Hamam Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinden mahkeme ile Devrekani Belediyesi mülkiyetine geçmiştir Günümüzde harap ve kullanılmaz durumdadır Çayırcık Hamamı (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesi, Çayırcık Köyü’nde bulunan bu hamamın ne zaman yapıldığı bilinmemektedir Halk arasında Gelin hamamı olarak isimlendirilen hamam, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmuştur Moloz taştan yapılmış olan hamamın 900x800 m ölçüsünde, kareye yakın dikdörtgen planlı ahşap bir soyunmalık bölümü bulunmaktadır Buradan 2,5 m uzunluğundaki bir girişten sonra 900x800 m ölçüsünde sıcaklık bölümüne geçilmektedir Sıcaklığın üzeri kubbeli olup, yine üzerleri kubbeli üç halvet burada yer almaktadır Hamam günümüzde özel mülkiyette olup, harap durumdadır Şişmanoğlu Hamamı (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesinde bulunan bu hamamın kitabesi bulunmadığından yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir Günümüzde yıkık ve harap durumdadır Hamamın moloz taştan yapılmış olması dışında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır Muzafferüddin Bey Hamamı (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçesinde bulunan bu hamamı XIIIyüzyılda Çobanoğulları döneminde Muzaferüddin Yavlak Aslan yaptırmıştır Daha sonra bu hamam oradaki cami ve medreseye vakfedilmiştir Hamam moloz taştan yapılmıştır Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Soğukluktan sonra girilen ılıklık kısmının ortası kubbeli, yanları da tonozludur Sıcaklık kısmı birbirini izleyen iki kubbe ile örtülmüştür Hamam günümüze iyi bir durumda gelebilmiştir Yeni Hamam (Taşköprü) Kastamonu Taşköprü ilçe merkezinde bulunan bu hamamı kimin ve ne zaman yaptırdığı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır Moloz taştan yapılan bu hamam soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiş olup, üzeri kubbe ile örtülü idi Hamamın soğukluk kısmı 420x270 m ölçüsünde olup ahşaptandır Hamam günümüzde halen işlevini sürdürmektedir Kastamonu’da bu hamamlar dışında il merkezinde Ferhat Paşa Hamamı, Yeni Hamam, Saray Hamamı, Kale Hamamı ve Yakup Ağa Hamamı bulunmaktadır Taşköprü Tabakhane Mahallesi’ndeki Muzaferüddin Yavlak Aslan’ın yaptırdığı hamam ise günümüze gelememiştir Tekke Hamamı (Tosya) Kastamonu Tosya ilçesi, Hocaimat Mahallesi’nde bulunan bu hamamı Şeyh İsmaili Rumi yaptırmıştır Hamam XVIIyüzyılın ortalarına tarihlendirilmektedir Klasik Osmanlı hamamları arasında tek hamam olarak nitelendirilen gruptandır Moloz taştan yapılmış olan hamam, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Hamam içerisindeki taştan bir aslan ağzından suların akması başlıca özelliğidir Ayrıca hamama Şeyh Kurnası adı verilen bir de oda eklenmiştir Büyük Hamam (Tosya) Kastamonu Tosya ilçesinde, çarşı içerisindeki bu hamamın, Candaroğullarından İbrahim Bey’in yaptırdığı sanılmaktadır Moloz taştan yapılmış olan hamam, soğukluk, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Hamam 1932 yılında yanmış, 1943 yılında depremden zarar görmüş, orijinalliğini bütünü ile yitirmiştir Günümüzde onarılmış olup halen kullanılmaktadır Küçük Hamam (Vıkvık Hamamı) (Tosya) Kastamonu Tosya ilçesinde, çarşı içersisinde bulunan bu hamamın ne zaman yapıldığı konusunda bir bilgi bulunmamaktadır Rastlantı sonucu, kazı sırasında bulunan hamam Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve orijinalliğini bütünüyle yitirmiştir |
Kastamonu Hakkında Bilgi |
08-10-2012 | #18 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu Hakkında BilgiKastamonu Sivil Mimari Örnekleri Kastamonu’da Selçuklu, Candaroğulları ve Osmanlı dönemlerine ait yapılar bir arada toplanmıştır Kentin vadi yamaçlarına yayılan sivil mimari örneklerinin sıralandığı sokaklar, doğal konuma uygun olarak bazen basamaklar halinde, bazen de dar yollar halindedir Bu alanlarda sıralanan evlerin önleri veya arkaları bahçeler içerisine bakmaktadır Böylece yerleşim doğa ile bütünleşmiştir Kastamonu evleri geleneksel pederşahi Osmanlı aile tipine uygun biçimde, çok odalı olarak yapılmışlardır Çoğu kez üç kuşağın birlikte yaşadığı bu evlerde en az altı oda bulunmaktadır Kastamonu evleri Anadolu evleri ile İstanbul evleri arasında bir geçiş olarak da nitelenmektedir Bunların % 80’i ahşap, % 10’u yığma tuğladır Ancak günümüzde il merkezi ile Dereboyu arasındaki kesimlerde Kastamonu Deresi’nin doğusundaki son yıllarda yapılan betonarme, çok katlı yapılar kentin eski dokusu ile büyük çelişki yaratmaktadır Kastamonu evlerinde ahşabın çokça kullanılmış olmasına karşılık temeller taştandır ve ilk katlar dışa kapalıdır Üst katlarda duvarlar yer yer kerpiç ve tuğlaların arasında dikey ve yatay hatlarla desteklenmiştir Evlerin ikinci katları ve üçüncü katları çoğunlukla çekme kat biçiminde olup, dışarıya doğru çıkıntılıdır Kastamonu evlerinin bir özelliği de üçgen biçimli saçak altı katlarıdır Arka bahçede ise fırın, kümesler ve kuyu bulunmaktadır Çoğu kez fırınlar zemin kattan dışarıya çıkıntı yapan bir bölüm halindedir Üst katlar günlük yaşama ayrılmış, oturma ve yatak odaları burada sıralanmıştır Odaların tümü geniş bir sofaya açılırlar Odalar kare veya dikdörtgen planlı olup, ahşap tavanları oldukça yüksektir Odalar içerisinde yüklükler, gusülhaneler ve ocaklar bulunmaktadır Başoda denilen odada ocakların en büyüğü, diğerlerinde de daha küçük olanları bulunmaktadır Mutfakta ise ısınma veya yemek pişirme amaçlı ayrı büyük bir ocak vardır Kiremit örtünün altı tahta döşelidir Saçak uçlarında kiremitlerin kaymaması için yelkovan denilen destekler yapılmıştır Çoğunlukla üst katlarda pencerelerin çok daha fazla olduğu görülmektedir Bu pencereler ince ve uzun şekillerdedir Bunların bazıları dikdörtgen, bazıları da yuvarlak kemerler içerisine alınmıştır Katlar arasında silmeler, çıkmalar ve dışarıya çıkıntı yapan bölümleri taşıyan konsollar da bulunmaktadır Evlerin hemen hemen bütünü kiremit örtülü çatı ile kaplıdır Geniş saçaklar yöre evlerinin en belirgin özelliğidir Ayrıca Kastamonu yöresinin yağışlı olmasından ötürü de yağmur oluklarına ayrı bir önem verilmiştir Çörten diye isimlendirilen bu olukların üzerleri veya uçları hayvan başı geometrik ya da bitkisel motiflerle bezenmiştir Evlerin ana girişlerindeki kapılar, pencere kanatları, katları birbirinden ayıran silmeler, çıkma ve balkonlar, saçak altları ve köşe direkleri de ağaç işçiliğinin ortaya koyduğu en güzel bezemelerle süslenmiştir Evlerin içerisinde kapı kanatları, dolaplar, ocak çevreleri, tavanlar, basamaklar, tırabzanlar, parmaklıklarda da yaygın biçimde bezemeye rastlanmaktadır Ayrıca yörede bunların yanı sıra maden işçiliği de oldukça gelişmiş olup, kapı kilitleri ve tokmaklar da kendine özgü birer sanat eseri niteliğindedir Kastamonu evlerinin bir başka özelliği de, evler üzerindeki uğur niteliğinde nazarlıkların sıkça kullanılmış olmasıdır Evlerin saçaklarında, saçak köşelerinde ve dış kapıların üstünde değişik biçimlerde dinsel amaçlı nazarlıklar görülmektedir Bunların yanı sıra saçak altlarında Besmele, Kelime-i Şehadet, Allah, Muhammed, Ya Hafız, Maşallahü kâne, Hâza min Fazl-ı Rabbi gibi levhalar da bulunmaktadır Kent dışında yazlık diye isimlendirilen bağ evleri çoğunluktadır Bu evler ahşap çatkılı, kerpiç dolgulu yapılar olup, iklimin nemine göre bağdadi tekniğinde yapılar ağırlık kazanmıştır Bununla beraber ilçe merkezlerinde ahşap ve kagir teknikte iki katlı yapılmış konutlara da rastlanmaktadır Çoğunlukla bu evler iki katlı olup, ağaç dikmelerle desteklenmiş yığma taştan ve kerpiçten yapılmışlardır Zemin katında depo, mutfak, kiler ve fırın gibi günlük yaşamla ilgili bölümlere yer verilmiştir Üst katlarda sofanın iki yanında sıralanmış odalar bulunmaktadır Bu odalardan büyüklerine “Büyük Yazlık”, “Hire Yazlık (Küçük Yazlık)”, “Kış Odası”, “Kahve Ocağı” isimleri verilmiştir Bu evlerdeki bir diğer özellik de pencere üzerlerinde ikinci bir sıra halinde alçı vitraylı tepe pencerelerine yer verilmesidir Bu tepe pencerelerinde bitkisel ve geometrik bezemeye ayrı bir önem verilmiştir Bu evlerin başında Burhan Küçük Evi, Daday’daki Köpekçioğlu Konağı, Balaban Konağı, Sirkeli Konağı, Kırkodalı Konak, Toprakçılar Konağı, Sepetçioğlu Konağı, Tahir Ağa Konağı, Liva Paşa Konağı, Zinciroğlu Konağı, Ellezler Konağı, Uğurlu Konak, Nalbantoğlu Konağı, İnebolu Türkocağı Binası, Azdavay'da Rıfat Ilgaz Evi, Küre'de bulunan Ahşap Evler, Tosya'da İşcanlar Evi, Eseroğlu Evi, Kastamonu Hükümet Konağı, Beyçelebi Mahallesi’ndeki 1883 yılında yapılan evler, Akmescit Mahallesi’ndeki evler, Cebrail Mahallesi’ndeki evlerin sivil mimari yönünden ayrı önemleri bulunmaktadır Bu evlerden Burhan Küçük Evi, iç ve dış yapısındaki mimari ve bezeme özellikleri ile dikkati çekmektedir Zemin katın üzerinde iki kat olarak yapılan evin ikinci katı çıkmalarla hareketli bir cephe görünümünü sergilemektedir Kültür Bakanlığı tarafından 1990 yılında koruma altına alınan bu ev haremlik ve selamlık olmak üzere iki bölüm halindedir Evin ikinci katında sofaya açılan odaların kapılarının üst kısmı ve içi pahlı yüzeylere bölünmüş ve kent içerisinde bezeme yönü ile özel bir örnek olarak korunmaktadır Aynı zamanda bu ev XIXyüzyılda yapılmış olup, günümüze ulaşabilen örnek evlerden birisidir Bu nedenle de ön ve arka cephelerinde iki ayrı kapısı bulunmaktadır Zemin kat üzerinde iki normal kat ve bir de çatı katından meydana gelmiştir Evin girişindeki demir korkuluklu, kesme taştan merdivenlerle birinci katın önündeki balkona çıkılmaktadır Ahşap sütunlar halinde düzenlenen evin girişindeki bu çıkıntı ile ikinci katın balkonu tamamen taştan yapılmıştır Girişteki çıkıntılar, kapılar ve pencereler, duvarlar, tavanlar kalem işleri ile bezenmiştir Ayrıca katların ve pencerelerin arası yazı ve süsleme motiflerini içeren panolarla çevrilmiştir Daday’daki Balaban Konağı, yaklaşık 200 yıl önce yapılmıştır Daday’da Hacı İsmail Ağa Çiftliği içerisindeki bu konak koruluk bir tepenin yamacında bulunmaktadır Konak içerisinde Özlem Ataoğuz’un tespitine göre, 1642 yılında yapıldığını gösteren bir tarih bulunmaktadır Evin pencereleri üzerinde bir de 1756 tarihine rastlanmaktadır Bu da tepe pencerelerinin evin yapımından çok daha sonra yapıldığına işaret etmektedir Konağın büyük yazlık modasında olan bu tarihe göre belki de bu ev, tarihi saptanabilen en eski Türk evlerinden bir örnektir Zemin katında depo, kiler, mutfak ve fırın vardır Birinci katta geniş bir sofanın çevresinde Büyük Yazlık, Küçük Yazlık, Kışlık ve Kahve Ocağı diye isimlendirilen dört oda bulunmaktadır Kastamonu Akmescit Mahallesi’nde şehre hakim bir tepe üzerinde bulunan Kırkodalı Konağı, 1881 yılında Papaz Mektebi olarak yapılmış, sonraki yıllarda hastane, Vakıflar Öğrenci Yurdu olarak kullanılmıştır 1977 yılında yapının onarım ve restorasyonu Kastamonu Valiliği tarafından yapılmış olup, günümüzde Kültür ve Sanat Evi olarak kullanılmaktadır Kastamonu’nun sivil mimari örneklerinin başında gelen evlerden biri olan Toprakçılar Evi’nin yapılış tarihi bilinmemekle beraber, kesme taş, ahşap ve kerpiçten yapılan bu ev turizme yönelik olarak kullanılmaktadır Kareye yakın dikdörtgen planlı olan bu konak bodrum, zemin ve birinci kattan meydana gelmiştir Uzun süre kendi haline bırakılan bu yapı İl Özel İdaresi tarafından 1999 yılında onarılmıştır Günümüzde sosyal ve kültürel etkinliklerde kullanılmaktadır Kastamonu ‘da 1935-1936 yıllarında yapılan Konyalı Konağı yakın tarihlerde yapılmış olmasına karşılık geleneksel Kastamonu konakları örnek alınarak yapılmıştır Bu konağın onarımı kamulaştırıldıktan sonra Kastamonu Valiliği tarafından yapılmıştır Kastamonu’nun en eski yapılarından olan Tahir Ağa Konağı zemin ve birinci kattan ibaret olup, XVIIIyüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır Konağın tepe pencereleri, vitrayları, kündekari tekniğinde yapılmış oda ve dolap kapakları, ocak nişlerindeki alçı bezemeler ile dikkati çeken bir sivil mimari örneğidir Bu konak Kastamonu Valiliği tarafından 1990’da kamulaştırılmış ve sonra da Turizm Bakanlığı’na tahsis edilmiştir Bu konağın yapılış tarihi bilinmemekle beraber, yapı üslubundan XXyüzyılın başlarına ait olduğu sanılmaktadır Bu konak Sağlık Bakanlığı Çevre Koruma Vakfı tarafından 1999 yılında Eflanili ailesinden satın alınmış olup, günümüzde Yöresel Yemekler ve El Sanatları Uygulama Merkezi olarak kullanılmaktadır Kastamonu İnebolu ilçesinde bulunan Türkocağı Evi, Kurtuluş Savaşı sırasında İstanbul’dan İtalyan gemileri ile gizli olarak gelen ve savaşa katılmak isteyenlerin geçici olarak barındıkları bir yapıdır Kurtuluş Savaşı’ndan ötürü de Türkocağı Evi’nin tarihte ayrı bir yeri vardır Mimari yönden XIXyüzyılın ikinci yarısında yapılmıştır Savaş sonrası Halk Evi olarak kullanılmış, daha sonra da Kültür Bakanlığı ve Kastamonu Valiliği’ne tahsis edilmiştir |
Kastamonu Hakkında Bilgi |
08-10-2012 | #19 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu Hakkında BilgiKastamonu Anıt ve Şehitlikleri Atatürk Anıtı (Merkez) Kastamonu il merkezinde Kışla Parkı’nda bulunan Atatürk Anıtı, Kastamonu Valiliği 100 Yıl İl Kutlama Komitesince yaptırılmıştır Anıt Kastamonu’da gerçekleştirilen Şapka İnkılabı kutlamalarının 75Yıl dönümünde 23 Ağustos 1982’de açılmıştır Atatürk Heykelinin projesi Heykeltıraş Metin Haseki tarafından hazırlanmış, Kışla parkı’ndaki yerleşim projesini de Mete Ünsal hazırlamıştır Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı (Merkez) Bu anıt Heykeltıraş ProfTankut Öktem tarafından yapılmış ve 1990 yılında da meydandaki yerine konulmuştur Bu anıtta tasvir edilen Şehit Şerife Bacı Seydiler’de dünyaya gelmiş, Milli Mücadele sırasında İnebolu’dan Ankara’ya malzeme taşıyan kadınlar grubuna katılmıştır Aralık 1921’de zorlu kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan cephane taşırken Kastamonu kışlası önünde donarak şehit olmuştur Şerife Bacı’nın bu anıttan başka, doğum yeri olan Seydiler Belediye Başkanlığı’nın önüne Cumhuriyetin 50Yılında (1973) röliyefi yaptırılmış, ayrıca ana caddeye de ismi verilmiştir Kastamonu’daki Öğretmen Evi başta olmak üzere bazı kurumlara Onun ismi verilmiştir Şehitler Anıtı (Merkez) Yılı kutlaması anısına 1983 yılında yapılmış ve parkın ortasındaki bir alana yerleştirilmiştir Anıtın tasarımını Mimar Kenan Uğurlu çizmiştir Anıtın üzerinde; “İstiklal Savaşı’nda şehit düşen 1988 Kastamonu’lunun Anısına” yazılıdır Anıt mermerden, çokgen kaideli olup, üzerini sütunlar üzerinde geniş saçaklı bir çatı örtmektedir |
Kastamonu Hakkında Bilgi |
08-10-2012 | #20 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu Hakkında BilgiKastamonu Çeşmeleri Tarakçılar Çeşmesi (Merkez) Kastamonu Püre Mahallesi, Tarakçılar Sokağı’nda bulunan bu çeşme bir meydan çeşmesi olup, ön cephesi sivri kemerlidir Kesme taştan çeşmenin üzerindeki yazıttan 1766 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır Kitabe: Bais-i carî olan bu çeşmeden ma-i leziz hak tealâ eylesün hayrın füzun ruzin münif Aynıdır ma-i zülâl hem can fezadır lulesi gelse kef-i vezne ta cümle sulardandır hafif Oldu bu çeşmedir ki güzel yerde bina gele gelse ruberu diller döker durmaz zarif Güya oldu lulesi aynen tüsemma selsebil iç Hüseyin aşkına bu çeşmeden zat-i şerif İki leb deme de kararî teşne iç tarihile âfiyetler ola bismillâhla iç âb-ı latif h1168 (1766) Bu kitabenin üzerinde, kitabenin Nakkaş Ali tarafından yazıldığı belirtilmektedir Saray Çeşmesi (Merkez) Kastamonu Cebrail Mahallesi’nde, Sucuoğlu Sokağı’nda bulunan bu çeşme, Saray Camisi’ne bitişik bir evin cephesine yerleştirilmiştir Banisi belirlenemeyen bu çeşme, 1772 yılında yapılmıştır İsmail Bey Çeşmesi (Merkez) Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Aşağı İmaret yolu üzerinde bulunan bu çeşmeyi İsmail Bey 1798-1799 yıllarında yaptırmıştır Çeşme 1890-1891 yıllarında onarılmıştır Dikdörtgen çerçeve içerisine alınmış çeşmenin ayna taşı sivri kemerli bir niş içerisindedir Miralay MNedim Çeşmesi (Merkez) Kastamonu il merkezinde, Vakıf Öğrenci Yurdu olarak kullanılan Eski Rum Mektebi’nin kuzey girişinin karşısında bulunan bu çeşmeyi 131Alay Komutanı Miralay MNedim 1931 yılında yaptırmıştır Kesme taştan yapılmış olan çeşmenin ön cephesinde iki, ayna taşının yanına da birer sütunçe yerleştirilmiştir Arslanlı Çeşme (Merkez) Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Aşağı İmaret yolu üzerinde bulunan bu çeşme, 1891-1892 yıllarında Vali Faik Bey tarafından yaptırılmıştır Kare planlı meydan çeşmesi olan çeşmenin üç yüzünde sivri kemer ve yalak, dördüncü yüzünde de hazne girişi bulunmaktadır Hepkebirler Çeşmesi (Merkez) Kastamonu il merkezinde Saylav Sokak’ta bulunan bu çeşme, Hepkebirler Camisi’nin bitişiğindedir Kitabesinden öğrenildiğine göre; 1829-1830 yılında yaptırılmıştır Şeriyye Sicillerine göre de çeşme Kastamonu Mütesellimi Memiş Ağa tarafından 1870-1871 yılında onarılmıştır Düzgün olmayan bir plandaki çeşme beşgen biçimindedir Üç cephesi yola, bir cephesi de yanındaki caminin haziresine dönüktür Beşinci cephesi camiye bitişiktir Sivri kemerli bölümleri olan çeşmenin her bölümü içerisine ayna taşı yerleştirilmiştir Yanık Han Çeşmesi (Merkez) Kayseri Yanık Hanı’nın avlusu içerisindeki bu çeşme, Yanıkzade Hacı İsmail Ağa tarafından 1730-1731 yılında yaptırılmıştır Kitabesi: Sahib-ül hayratı vel hasenat Yanıkzade el hac İsmail Ağa 1143 (1730-1731) Taş Çeşme (Merkez) Kastamonu İsmail Bey Mahallesi, Taş Çeşme Sokağı’nda bulunan bu çeşmeyi; kitabesinden öğrenildiğine göre Hacı Mehmet 1761-1762 yılında yaptırmıştır Kesme taştan sivri kemerli çeşme üzerinde rozetler ve hayat ağacı motifleri bulunmaktadır Günümüzde çimento ile sıvandığından orijinalliğini kaybetmiştir Haydar Çeşmesi (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesi İsmail Bey Camisi’nin yakınında bulunan bu çeşme yapım tarihi bilinmemektedir Üzerindeki kitabeden 1763 yılında çeşmenin mütevellisi Ahmet Bey tarafından onarıldığı öğrenilmektedir Bu kitabe 060x040 ölçüsünde nesih yazılıdır Kitabe; Harab oldu Haydar çeşmesi Tamir eyledi Elhac Mehmed Mütevellisi Kim Bu Ma’dan şurbederse desün üç kere Bismillah Dahi salis Hamdu lillah desun derdi resulüllah Tamir eyledi Ahmed Mütevellisi H1177 (1763) Çeşme moloz taştan yapılmış olup, 6 m yüksekliğinde, 2 m genişliğindedir Cephesinde ayna taşı ve yalağı bulunmaktadır Hacı Sofu Çeşmesi (Devrekani) Kastamonu Devrekani ilçesi, İsmail Bey Camisi’nin arka tarafında bulunan bu çeşmenin ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir Üzerindeki Rık’a yazılı 060x070 m ölçüsündeki kitabeden Hacı Sofuoğlu Mustafa tarafından 1801 yılında onarıldığı öğrenilmektedir Kitabe; Sahib ul-hayrat v’el-hasenat Kim Bu ma’dan şurbederse Üç kere Bismillah dahi salis Hamdu illah Desün derdi resulullah harabe meyi Eyledi çeşme Hacı Sof muvaffak ola Tamir mütevelli oğlu Mustafa Abdullah H1216 (1801) Çeşme moloz taştan yapılmış olup, cephesinde iki kemer içerisinde ayna taşı alınmıştır Önünde yalak taşı bulunmaktadır Çeşme günümüzde harap durumdadır Ali Osman Ağa Çeşmesi (Tosya) Kastamonu Tosya ilçesi Harsat Mahallesi, Kelleci Sokağı’nda bulunan bu çeşmeyi, kitabesinden öğrenildiğine göre Destanı Ağa’nın eşi Şerife Hanım 1800 yılında yaptırmıştır Çeşme sivri kemerli olup, değişik toplama taşlardan yapılmıştır Cephesinde ayna taşı ve yalak taşı bulunmaktadır Karasu Çeşmesi (Tosya) Kastamonu Tosya ilçesi, şeyh Mahallesi, Çaybaşı Sokağı’ndaki bu çeşmeyi kitabesinden öğrenildiğine göre; Hacı İbrahim Efendi yaptırmıştır Kitabe: Ali Paşa ki Mısır, Kahire Valisi Gazi'nin çırağı hassı ibrahim Efendi Ahmet ve Ekrem O Bahr-i atıfet çeşmeyi yaptı lütfetti zülâlıkıldı icrafı sebilillah olup tamam vere cemete âbi selsebil ve kevserde Diyarı Tosya'da bu çeşmeden bir su içen adam dedim tarih dilen-yi aynı getirdi Hacı İbrahim Efendi içmeğe zemzem Çeşme moloz taştan yapılmış olup, ön yüzünde ayna taşı ve yalak kısmı bulunmaktadır Halim Baba Çeşmesi (Tosya) Kastamonu Tosya ilçesi İlyas Bey Mahallesi’ndeki bu çeşme, kitabesinden öğrenildiğine göre Karabacakzâde Hacı Abdullah tarafından 1796 yılında yaptırılmıştır Kitabe: Sahibül hayrat-vel hasenat Karabacak Zade Esseyit el hac-Abdullah Ağa Serdengeçtiyan Ruhuna fatiha H1211 (1796) yılında Karabacak Zade Hacı Abdullah Ağa yaptırmıştır Moloz taştan yapılmış olan çeşmenin kitabesi altında ayna taşı ve yalağı bulunmaktadır Dere Çeşmesi (Tosya) Kastamonu Tosya ilçesi Dilküşah Mahallesi, Zopturoğlu Sokağı’nda bulunan Dere Çeşmesi kitabesinden öğrenildiğine göre El Hac Ahmet Bey tarafından 1781 yılında yaptırılmıştır Moloz taştan yapılan çeşmenin ayna taşı ve yalağı bulunmakta olup, günümüze iyi bir durumda gelmiştir |
Kastamonu Hakkında Bilgi |
08-10-2012 | #21 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu Hakkında BilgiKastamonu Dergâhları Mevlevi Dede Sultan Dergâhı (Merkez) Kastamonu İsfendiyar Mahallesi, Gaybılar Deresi yolu üzerinde bulunan Kastamonu’nun tek Mevlevi dergâhı olup, bugün yerinde İmam Hatip Lisesi bulunmaktadır Dergâha ismini veren dede Sultan’ın kim olduğu bilinmemektedir Haziresindeki mezar taşlarından biri üzerinde 1514 tarihinin bulunuşuna dayanılarak dergâhın XVIyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır Dergâhın 1916 yılında çekilmiş bir fotoğrafına dayanılarak kareye yakın dikdörtgen planlı, üzerinin de kırma bir çatı ile örtülü olduğu anlaşılmaktadır 1935 yılı öncesinde bir süre Kız Ortaokulunun jimnastik salonu olmuş, 1952 yılında da tamamen yıkılmıştır Celveti Kırkçeşme Şeyh Mustafa Dergâhı (Merkez) Kastamonu Kırkçeşme Mahallesi’nde bulunan bu dergâh, cami, türbe, kütüphane ve dergâh evinden meydana gelmiş idi Cami ve türbe günümüze harap bir durumda gelmiş, diğerlerinden ise herhangi bir iz bulunmamaktadır Bu dergâhın bir vakfiyeye dayanılarak 1650 yılından önce yapıldığı sanılmaktadır Halveti Şaban-ı Veli Dergâhı (Merkez) Kastamonu Hisarardı Mahallesi’nde bulunan dergâh, Şeyh Şaban-ı Veli tarafından XVyüzyılın ortalarında yaptırılmıştır Mescit, türbe, kütüphane, matbah ve dergâh evinden meydana gelmiştir Dergâh 1925 yılına kadar faaliyetini sürdürmüş ve günümüze gelememiştir Kastamonu’da bir Mevlevi, üç Kadiri, bir Celveti, beş Halveti, üç Rufai, iki Nakşibendi, dört Sadi ve bir de Bayrami tekkesi bulunuyordu Günümüze bunlardan yalnızca Halveti tarikatından şeyh Şaban-ı Veli tekkesi dışında hiç birisi gelememiştir Bu dergâhlar; Kadiri Yılanlı Tekkesi, Kadiri Hasan Çelebi Dergâhı, Celvveti Kırkçeşme Şeyh Mustafa Tekkesi, Ryfai Honsalar Tekkesi, Rufai Molla Sait Tekkesi, Rufai Cevkâni Camisi Tekkesi, Nakşibendi-Halidi Ahmet Dede Sultan Tekkesi, Nakşibendi Karanlık Evliya Mescidi Tekkesi, Sadi Sığırpazarı Şuca Tekkesi, Sadi Cebeci Tekkesi, Sadi Ayıcılar Gikay Baba Tekkesi, Sadi Hacı Muharrem Tekkesi, Bayrami Atabey Camisi Tekkesi, Kalenderhane Zaviyesi, Mütevelli Mehmet Ağa Tekkesi, Ak Tekke ve Dai Sultan Zaviyesi’dir |
Kastamonu Hakkında Bilgi |
08-10-2012 | #22 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kastamonu Hakkında BilgiKastamonu Kütüphaneleri Kastamonu’da Osmanlı döneminde yedi kütüphane yapılmıştır Bunlardan yalnızca dört tanesi günümüze ulaşabilmiştir Bu kütüphanelerin dışında bazı kütüphaneler daha bulunuyorsa da bunlar diğer yapıların içerisinde kalmıştır Şaban-ı Veli Kütüphanesi (Merkez) Kastamonu Mustafa Fakıh Mahallesi, Hisarardı Mevkiinde bulunan Şaban-ı Veli Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan kütüphane bugün caminin ibadet mekanına eklenmiştir Kütüphane Şaban-ı Veli Türbesi ile birlikte 1611-1612 yılında yapılmıştır Kendine özgü bir yapı olup, kare planlıdır Üzeri aynalı tonozla örtülmüştür Batı duvarındaki giriş kapısı doğu ve batı duvarlarında da birer penceresi bulunmaktadır Münire Medresesi Kütüphanesi (Merkez) Kastamonu il merkezinde Nasrullah Külliyesi’nin bir bölümünü oluşturan Münire Medresesi’nin bahçesinde bulunmaktadır Reis’ül Küttap Hacı Mustafa Efendi tarafından 1746 yılında yaptırılmıştır Kütüphane beşgen planlı, kâgir olup, üzeri 320 m çapında bir kubbe ile örtülmüştür Kütüphanenin içerisi duvarlarındaki birer pencere ile aydınlatılmıştır Numaniye Kütüphanesi (Merkez) Kastamonu’da günümüze gelemeyen Numaniye Medresesi’nin bir bölümünü oluşturan kütüphane Müderris Çorukzade Hacı Ahmet Efendi tarafından XIIyüzyılda yaptırılmıştır Daha sonra Cecelizade Numan Efendi tarafından da 1800-1801 yılında onarılarak genişletilmiştir Kütüphane 5x5 m ölçüsünde kare planlı olup, moloz taş ve tuğladan yapılmıştır Kütüphanenin üzeri sekizgen kasnaklı bir kubbe ile örtülmüştür Kütüphanenin güneyinde giriş kapısı ve iki pencere, doğu cephesinde de iki penceresi bulunmaktadır Bu kütüphaneler dışındaki Merdiye Kütüphanesi, Semhiye Medresesi Kütüphanesi ve Halidiye Kütüphanesi günümüze gelememiştir |
|