Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Karadeniz Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, hakkında, karabük

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Genel Bilgi


İl topraklarının güneyini Bolu Dağlarının doğu uzantıları ile Demiroluk Dağları engebelendirmektedir Demiroluk Dağlarındaki Keltepe (1999 m) ilin en yüksek noktasıdır Kuzeydeki, Sarıçiçek Tepesi (1750 m), güneybatıdaki Aladağlar (1040 m) doğudaki Bürnük Tepesi (1143 m) yörenin başlıca yükseltileridir Etrafı yüksek tepelerle çevrili, havza karakteri gösteren il toprakları vadilerle parçalanmış, plato ve düzlükler halindedir Büyük düzlük ve ovaların bulunmadığı Karabük’te Eflani çevresi küçük akarsularla parçalanmış platolar görünümündedir Ortalama yüksekliği 1130 m olan Ovacık da vadilerle bölünmüş plato ve düzlükler üzerindedir Yenice çevresinde ise düzlük ve ovalar olmayıp, engebeli ve yüksek bir araziye sahiptir Ayrıca Araç ve Soğanlı Çayları kenarında küçük düzlükler bulunmaktadır Eskipazar Çayı’nın Soğanlı Çayı’na karıştığı alandaki Cemal Ovası, Eskipazar çevresindeki Hamamlı, Sadeyaka Ovaları ilin diğer düzlük alanlarıdır

İlin yüzölçümünün % 60’ı ormanlarla kaplıdır Merkez İlçe, Safranbolu, Yenice, Eskipazar ormanların sık olduğu alanlardır İlin en yüksek dağı olan Keltepe’de, 700-800 mye kadar kızılçam, sonraki yükseltilerde göknar, 1700 mye kadar karışık ağaçlar yer alır, bu yükseltiden sonra yüksek dağ çayırları bulunmaktadır Burada kekik ve adaçayı en çok göze çarpan bitkidir

Karabük’te III Jeolojik zamanda oluşan, kalkerli (kireçtaşı) alanlar geniş yer kaplamaktadır Kireçtaşları arasına killi ve kumlu tabakalar da bulunmaktadır IV Jeolojik zamanda (Kuvaterner), Ovacık çevresindeki traverten alanı, kuvaternerde akarsuların gelişip, plato yüzeylerini yarmasıyla da vadiler oluşmuştur

Bunların başlıcaları İncekaya Kanyonu, Düzce (Kirpe) Kanyonu, Tokatlı ve Sakaralan’dır Ayrıca, Yenice’deki Şeker Çayı kenarında Şeker Kanyonu’dur Ayrıca Karabük’te çok sayıda mağara bulunmaktadır Bunların başında, turizm yönünden önemli Bulak ve Hızar (Mencilis) Mağaraları gelmektedir
Karabük’te çok sayıda yayla bulunmaktadır Bunların başlıcaları Karabük Eskipazar, Yenice arasında kalan Sorkun Yaylası (1650 m), Safranbolu’nun kuzeyinde Uluyayla ve Sarıçiçek Yaylası, Yenice’de Göktepe Yaylası, Ovacık’ta Bodoroğlu ve Karabük’ün çevresinde Dede Yaylası ve Avdan Yaylası’dır

Bu akarsu kaynaklandığı yerden, denize dökülünceye kadar değişik isimler alır Kaynaklandığı yerde Ulusu adıyla bilinen Filyos, Gerede yakınlarında Gerede Suyu, Eskipazar yakınlarında Soğanlı Çayı, Araç Çayı’yla birleştiğinde Yenice Irmağı adını alır Devrek Çayı’nı da alan, 288 km uzunluğundaki bu akarsu Filyos Irmağı adıyla Karadeniz’e dökülür
Karabük’te büyük doğal göl yoktur Yalnızca Ovacık’ın kuzeyinde Şamlar Köyü yakınlarında Karagöl adında bir krater gölü bulunmaktadır Eflani’de sulama amaçlı Bostancılar, Kadıköy, Ortakçılar göletleri yapılmıştır Ayrıca, Kastamonu yolu üzerinde, Konarı Gölü adıyla küçük bir göl daha bulunmaktadır Yüzölçümü 4145 km2 olup, toplam nüfusu 224813’tür

Karabük, kıyıdan içeride kaldığı için, Karadeniz’in nemli havasından yeterince yararlanamamakta karasal iklimin özellikleri daha ağır basmaktadır
İlin ekonomisi tarım, ormancılık, organize sanayii, küçük sanayii, Demir Çelik Sektörü , Deri ve Tekstil Sanayi ile Turizme dayalıdır Yetiştirilen tarımsal ürünlerden hububat, yem bitkileri ve baklagillerin yanında meyvecilik yapılmakta olup, elma, şeftali, armut, erik, kızılcık, Antepfıstığı, badem, üzüm, ayva, muşmula, kiraz, iğde, vişne, ceviz ve dut yetiştirilmektedir Ormancılık ilin belli başlı gelir kaynakları arasındadır Karabük’te Yenice Orman İşletme Müdürlüğü, Eskipazar Orman İşletme Müdürlüğü ve Karabük Orman İşletme Müdürlüğü olmak üzere üç adet orman işletme müdürlüğü bulunmaktadır Zengin ormanların yanında Yenice ilçesinde anıt ağaçların yer aldığı açık hava ağaç müzesi konumunda bir arboratum bulunmaktadır Ayrıca Karabük’te Büyükdüz Araştırma Ormanı bulunmakta olup, ormancılık alanın da önemli bir araştırma sahasını kapsamaktadır

Bu işletmelerde pik, çelik, kütük, yuvarlak demir, profil, ray çeliği, maden direği, köşebent, metal ve çelik döküm, blum üretilmektedir Ayrıca buna bağlı yan sanayii kuruluşları da bulunmaktadır

Karabük adını, üzerinde yaşadığı coğrafi ortamdan almıştır Bük, Orta Karadeniz’de çok yoğun olarak bulunan bir bitki türünün ismi olup, Karaçalılık anlamında “Kara” ve “Bük” sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiştir Karabük’ün ismi ile ilgili ikinci bir görüşe göre; Türkmen boylarından birinin ismidir Ayrıca bugün Türkiye’de bu ismi taşıyan 13 yerleşim ve bir de Akarsu bulunmaktadır

Ancak bu konuda yeterli bir arkeolojik araştırma yapılmamıştır Ovacık ve Eskipazar ilçesindeki Yazıboy Köyü’nde yapılan yüzey araştırmalarında bulunan bir höyük İlk Tunç Çağına, MÖ2500 yıllarına tarihlendirilmiştir Bunun dışında Karabük ve çevresinde tarih öncesi dönemlerinin aydınlatılması açısından önemli sayılabilecek toplam 32 tümülüs ve dört büyük höyük bulunmaktadır Bunlardan 24 tümülüs Safranbolu ile Eflani arasında, 5 tümülüs Eskipazar’da ve 3 tümülüs de Ovacık’ta bulunmaktadır Höyüklerden 3 tanesi Eflani’de, 1 tanesi de Eskipazar ilçesi sınırları içinde yer almaktadır

Roger Matthews başkanlığındaki bir ekibin 1998’de Ovacık ve Eskipazar’da yaptığı arkeolojik yüzey araştırmalarına göre, Karabük ve çevresinde en eski yerleşme, Erken Bronz Çağında (MÖ 3000-2000) başlamaktadır

Homeros, Karabük ve çevresinin Paphlogonia antik bölgesi içerisinde olduğunu belirtmiştir İlkçağda Karabük yöresinde, ilk kez Hititler yerleşmiş, onları Frigyalılar izlemiştir Hititler, tabletlerden öğrenildiğine göre, Eflani yakınlarına yerleşmişlerdir Frigler Ovacık’ın Kışlaköyü’ne yerleşmişlerdir Nitekim burada bulunan Hesem Değirmen’in kapısındaki taşın bu döneme ait olduğu sanılmaktadır Bithynia Krallığının toprakları içerisinde olan Karabük yöresi, Roma döneminde bölgenin ormanları ve madenleri yönünden önem kazanmıştır Romalılar hadrianapolis ve Kimistene adında yerleşim alanları kurmuşlardır Bu döneme ait Karabük’te Bürnük Köyü, Üçbaş Köyü, Bulak Köyü; Ovacık’ta Pürçükören Köyü, Roma dönemi kalıntıları ve kaya mezarları bulunmaktadır Bunun yanı sıra Sipahiler Köyü’nde Roma döneminde maden eritme ve işletme atölyelerinin bulunduğunu gösteren taşlar bulunuyordu Ancak bu taşlar köylüler tarafından yapılan evlerde kullanılmıştır
Roma İmparatorluğu’nun 395’te ikiye ayrılmasından sonra yöreye Doğu Romalılar (Bizans) hakim olmuştur Bizans İmparatoru Heraklius, Anadolu’yu 17 Thema’ya (eyalete) ayırmış olup, bunlardan birisi de Karabük ve çevresinin içinde bulunduğu Paphlogonia Theması idi Bizans döneminde Paphlogonia tarihi açıklık kazanamamıştır VIII-Xyüzyıl arasında yöre Arap akınlarına uğramıştır Bizans döneminde Eskipazar ve Safranbolu birer piskoposluk merkezi olmuştur
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra , Süleyman Şah’a bağlı Türk boyları batı Anadolu’ya doğru ilerlemiş, Süleyman Şah’ın Komutanlarından Emir Karatekin, 1082 tarihinde Çankırı’yı fethettikten sonra, Karabük çevresine yönelmiş, 1084 tarihinde büyük bir olasılıkla Ovacık, Eskipazar, Eflani ve Safranbolu’yu almıştır IHaçlı Seferi’nden sonra Selçukluların zayıflaması üzerine Danişmendliler yöreye hakim olmuşlardır Yöre Bizanslılar ile Anadolu Beylikleri arasında bir tampon bölge oluşturmuş ve sık sık her iki taraf arasında el değiştirmiştir Candaroğulları buraya egemen olmuş, onları Osmanlı hakimiyeti izlemiştir Ancak Yıldırım Beyazıt’ın Ankara Savaşı’nda (1402) Timur’a yenilmesinden sonra, Candaroğulları Karabük ve çevresine yeniden egemen olmuşlardır Osmanlı birliğini yeniden kurmaya çalışan Çelebi Mehmet, Candaroğlu İsfendiyar Bey ile iyi ilişkiler içerisine girmiştir Fatih Sultan Mehmet 1461’de Candaroğulları Beyliği’ni Osmanlılara bağlaması ile birlikte hakimiyetleri altındaki topraklar da Osmanlı topraklarına dahil olmuştur

yüzyıl sonlarında Kastamonu vilayeti merkez sancağının Safranbolu kazasına bağlı Öğlebeli Köyü’nün küçük bir mahallesi konumunda idi IDünya Savaşı’nda Safranbolu, Eflani, Ulus ve Karabük yöresi askerlerinden oluşturulan 42Alay Çanakkale Savaşlarına katılmıştır IDünya Savaşı’ndan sonra yabancı devletlerin işgaline uğramamış ancak, Eğri Ahmet Olayı, IDüzce ayaklanması ve Safranbolu’daki hilafet taraftarı Dayıoğlu Olayı Karabük’te de huzursuzluk yaratmıştır

Cumhuriyetin ilanından sonra, 1937’de Safranbolu’ya bağlı Öğlebeli Köyü’nün, 13 hanelik bir nüfusa sahip mahallesi olan Karabük, 1935 yılında Ankara-Zonguldak demiryolunun açılması ile, bir istasyon adı olarak ilk kez Devlet Demiryolu haritasında Cumhuriyet tarihinde adı görülmeye başlamıştır 3 Nisan 1937 yılında Atatürk’ün direktifleri ile dönemin başbakanı İsmet İnönü tarafından Demir-Çelik Fabrikası’nın temeli atılır Böylece Karabük’ün adını Türkiye ve daha sonra dünyaya duyuracak olan süreç başlamıştır


Karabük’te günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Asar Kalesi, Asar tepesi, Kaya Mezarları, Eflani Şatosu, Hadrianapolis ve Kimistene antik kentleri ile Bürnük Köyü, Üçbaş Köyü, Bulak Köyü; Ovacık’ta Pürçükören Köyü, Roma Dönemi kalıntıları bulunmaktadır Ayrıca Safranbolu ilçesinde Türk sivil mimarisi örneklerinden evler dikkati çekmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Gezgin Gözüyle

Coğrafi Yapı

Yüzölçümü 4145 km² olan ve Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nde yer alan Karabük İli, 40° 57' ve 41° 34' Kuzey enlemleriyle 32° 04' ve 33° 06' Doğu boylamları arasında yer almaktadır Yüzölçümünün 4145 km² olup, kuzeyde Bartın (80 km), kuzeydoğu ve doğuda Kastamonu (120 km), güneydoğuda Çankırı (195 km), güneybatıda Bolu (130 km), batıda Zonguldak (170 km) illeriyle komşudur Ankara’ya 230 km, İstanbul’a 400 km uzaklıktadır
En önemli akarsuyu Filyos Çayı olan Karabük'ün diğer önemli akarsuları ise Araç, Soğanlı ve Eskipazar Çayları'dır İl merkezinin rakımı 278 metre, merkez ilçenin yüzölçümü ise 704 km²'dir İl'de coğrafi yapı engebeli olup büyük düzlükler görülmemektedir Vadi tabanlarında geniş olmamakla birlikte tarıma müsait araziler bulunmaktadır Nüfusun büyük kısmı vadi tabanlarına yakın alanlarda kümelenmiştir
İlçeler itibarıyla en önemli yükseltiler; Merkez ilçede Keltepe (2000 m), Eskipazar'da Hodulca Dağı (1700 m), Eflani'de Tepe Dağ (1043 m), Ovacık'ta Kıraç Tepesi (1400 m), Safranbolu'da Sarıçiçek Tepesi (1750 m) ve Yenice'de Keçikıran Tepesi (1400 m) dir

Karabük'ün toplam alanının 93020 hektarını tarım toprakları, 271403 hektarını ormanlar, kalan kısmını ise mera, yerleşim yeri ve diğer alanlar oluşturmaktadır Bu verilere göre İl'in % 6548"i ormanlarla kaplıdır

Asar Tepesi
İmparator Caracalla (211-217) ve Diacletianus (284-305) ait heykel kaideleri, Zeus Kminsteros, Demeter, Artenis Ktatione Hermes kütleleri ile ilgili tapınak ve yazıtları ile mezar yazıtları bulunan Kimistene Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir yerleşim yeri idi

Asar Kalesi
Eskipazar ilçe merkezinin kuzey doğusunda; Semail köyündedir Doğal bir kale olup yanındaki dere seviyesinden 300 metre yüksektedir

Jeoloji

Karabük’te III Jeolojik zamanda oluşan, kalkerli (kireçtaşı) araziler geniş yer kaplar Kireçtaşları arasına killi ve kumlu tabakalar da bulunmaktadır IV Jeolojik zamanda (Kuvaterner), Ovacık çevresindeki traverten alanı oluşmuştur Vadiler, kuvaternerde akarsuların gelişip, plato yüzeylerini yarmasıyla oluşmuştur Safranbolu ve Eflani çevresindeki kalkerli arazi, metamorfizmaya (başkalaşım) zengin mermer yatakları oluşmuştur Eflani’de mermer dışında, çakmak taşı ve kömür yatakları da bulunmaktadır Ovacık’ta bol miktarda alçı taşı bulunmakta, ara ara gnays ve bazaltlara da rastlanmaktadır Yenice’de dolomit ve kuvarsit, Eflani’de kuvarsit yatakları bulunmaktadır

Yerşekilleri

Karabük, etrafı yüksek tepelerle çevrili, havza karakteri gösterir Ortalama, 250-500 m yüksekliğe sahiptir Kuzeyde dağlık alanlardan kaynaklanan tali dereler, şehre doğru taşıdıkları maddelerle alüvyal dolgu oluşturulmuştur Doğuda Safranbolu’ya doğru yükselti artarak 600 myi bulur Dağlar, Kuzey Anadolu Dağları’nın bir parçası olduğundan kıvrımlı yapıdadır ve 2000 m yüksekliği geçmezler Kuzeydeki, Sarıçiçek Tepesi (1750 m), güneybatıdaki Aladağlar (1040 m) doğudaki Bürnük Tepesi (1143 m) başlıca yüksekliklerdir Eflani çevresi, küçük akarsularla parçalanmış plato görünümündedir Ortalama yüksekliği 1130 m olan Ovacık da vadilerle parçalanmış plato ve düzlükler üzerinde bulunur Yenice çevresinde ise düzlük ve ovalık alan bulunmayıp, engebeli ve yüksek bir araziye sahiptir Karabük’te büyük düzlük ve ovalar yoktur Araç ve Soğanlı Çayları’nın kenarında küçük düzlükler yer alır Başlıcaları, Eskipazar Çayı’nın Soğanlı Çayı’na karıştığı alandaki Cemal Ovası, Eskipazar çevresindeki Hamamlı, Sadeyaka ovalarıdır

Yaylalar
Karabük’te çok sayıda yayla vardır Karabük, Eskipazar, Yenice arasında kalan Sorkun Yaylası (1650 m) başlıcalarındandır Geniş bir alana sahip, ormanlarla çevrili yaylada, doğa yürüyüşü yapılmaktadır Safranbolu kuzeyinde Uluyayla ve Sarıçiçek Yaylası, Yenice çevresinde Göktepe Yaylası, Ovacık çevresinde Bodoroğlu ve Karabük’ün çevresindeki Dede Yaylası ve Avdan Yaylası önemlidir Yaylalar genellikle turizm amaçlı kullanılmaktadır Yayla şenlikleri ve doğa yürüyüşleri başlıcalarıdır

Kanyonlar
Doğal güzellikteki yerşekillerinden kanyonlar, daha çok Safranbolu’da, kalker (kireçtaşı) tabakalarının derin biçimde yarılmasıyla oluşmuştur Kanyonların başlıcaları; İncekaya Kanyonu, Düzce (Kirpe) Kanyonu, Tokatlı ve Sakaralan’dır Ayrıca, Yenice’deki Şeker Çayı 6,5 km uzunluğunda, kenarları dik ve yüksek olan Şeker Kanyonu oluşturulmuştur

Mağaralar

Karabük’te ayrı bir güzelliği olan, çok sayıda mağara bulunmaktadır Bunlardan önemli olanlarının başında, Bulak ve Hızar (Mencilis) Mağaraları gelir Bunlar, turizm değeri olan, karstik oluşumlu mağaralardır

Akarsular
İlin, en önemli akarsuyu, Filyos Irmağıdır Bu ırmağın 2 önemli kolu olan Araç ve Soğanlı Çayları il topraklarındaki önemli akarsulardır Filyos Irmağı, kaynaklandığı yerden, denize dökülünceye kadar değişik isimler alır Kaynaklandığı yerde Ulusu adıyla bilinen akarsu, Gerede yakınlarında Gerede Suyu, Eskipazar yakınlarında Soğanlı Çayı, Araç Çayı’yla birleştiğinde Yenice Irmağı adını alır Devrek Çayı’nı da alan akarsu Filyos Irmağı adıyla Karadeniz’e dökülür Irmak 288 km uzunluğundadır

Göller
Karabük’te büyük doğal göl yoktur Ovacık’ın kuzeyinde Şamlar Köyü yakınlarında Karagöl adında bir krater gölü bulunmaktadır Eflani’de sulama amaçlı üç gölet yapılmıştır Bunlar, Bostancılar, Kadıköy, Ortakçılar göletleridir Sulama dışında buralarda olta balıkçılığı yapılmaktadır Çevresindeki orman güzelliğiyle beraber, mesire yeri olarak da kullanılmaktadır Ayrıca, Kastamonu yolu üzerinde, Konarı Gölü adıyla küçük bir göl bulunmaktadır

Kaya Mezarları

Eskipazar'ın batısında bulunan Hadrianapolis (Viranşehir) harabeleri içinde ve çevresinde yer alır İki sıradan oluşan Delik Kaya Mezarları'nın boyutları 2x2x1 metre boyutlarında olup aralarında birer ölü sediri bulunur Ovacık ilçesi Karakoyunlu Mahallesinde bulunan Lidya dönemine ait kral mezarı da önemlidir

Kardemir Kuruluş Çalışmaları
Türkiye’de ekonomik ilkeler içinde demir çelik sanayi kurulup kurulamayacağının incelenmesine, 1925 yılında İktisat Vekaleti tarafından başlanmıştır 1925, yılında, bir taraftan petrol yataklarının incelenmesi için Lüksemburg’lu Dr Lucius, diğer taraftan kömür ve demir cevherini incelemek için de Avusturya’dan Leopen Maden Mektebi profesörlerinden Dr Granigg getirilmiştir Dr Granigg, Türkiye’de demir çelik sanayi kurmaya elverişli demir cevherinin

bulunup bulunmadığını, maden kömürlerimizin demir çelik sanayinde kullanılacak kok kömürü yapımına elverişli olup olmadığını, demir çelik sanayinin ekonomik bir şekilde Türkiye’nin neresinde kurulması gerektiğini incelemek üzere
görevlendirilmiştir Dr Granigg’in çalışmaları sırasında Ticaret Vekaletinde bir Genel Müdürlük kurularak başka uzmanlar da getirilerek
madenlerimiz incelettirilmiş, Belçika’da Maurice ve Almanya’da Koppers firmalarında kömürlerimizin koklaşma testleri, Lüksemburg’da Medinger’de
demir cevherinin analizleri yaptırılmıştır Ancak, bu çalışmalara devam edilmemiş ve demir çelik sanayinin kurulutu 1928 yılına kadar gündeme gelmemiştir

1928 yılı başlarında Erkan-ı Harbiye’de bir toplantı yapılarak Demir Çelik Sanayinin durumu yeniden incelenmiş ise de bütçeye ödenek
konmadığından Demir Çelik Sanayinin kurulması işi ikinci kez olarak sonuçlanmamıştır Türkiye’de Demir Çelik Sanayinin kurulması çalışmalarına 1932 yılında üçüncü kez Rus heyetinin incelemeleri ile başlanmıştır Heyetin verdiği raporda, 1929-1930 yılları gümrük
istatistiklerine göre yılda 150000 ton demire sürüm bulunabileceği, gelecekteki ihtiyaç da düşünüldüğünde 300000 ton/yıl üretim yapacak yüksek fırınlara gereksinim duyulacağı, yüksek fırınların işletilmesi
için kurulacak kok fabrikasından da kimya sanayi bakımından çok önemli yan ürünler elde edileceği, ağır sanayi merkezi çevresinde kurulacak sülfirik asit ve diğer yan sanayinin ekonomik olacağı saptanmıştır

Kardemir'in Oluşumu
Uzun yıllar boyu ulusal endüstrinin lokomotifi olan Karabük Demir-Çelik İşletmeleri, bir dönemden itibaren teknolojisini yenilemekten alıkonulur ve Karabük’ten kaynaklanmayan nedenlerle zarar etmeye başlar Böylece 5 Nisan 1994 tarihli Ekonomik Tedbirler Programı kapsamında yıl sonuna kadar özelleştirilmesine, bunun sağlanamaması durumunda kapatılmasına karar verilir Özelleştirme Yüksek Kurulunun 30121994 tarih 94/16 sayılı kararı
ile Karabük Demir Çelik Fabrikaları Müessesesi özelleştirme kapsam ve programına alınmış, bu amaçla müessese, 13011995 tarihinde KARABÜK DEMİR ÇELİK FABRİKALARI AŞ’ne dönüştürülmüştür Özelleştirme Yüksek Kurulunun 94/16 ve 29031995 tarih 95/30 sayılı ek kararları

KARABÜK DEMİR ÇELİK FABRİKALARI AŞ’nin Müteşebbis Heyet tarafından 17021995 tarihinde kuruluşu tamamlanan KARDEMİR AŞ’ne devri öngörülmüştür TC Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
ile KARDEMİR AŞ Müteşebbis Heyeti tarafından imzalanan 30031995 tarihli sözleşme ile devir şartları hükme bağlanmıştır Buna göre KARABÜK DEMİR ÇELİK FABRİKALARI AŞ hisselerinin tamamı KARDEMİR
AŞ’ne devredilmiştir İş Kanunu’na tabi olan çalışan tüm işçilerin
kıdem ve ihbar tazminatları ÖİB tarafından ödenmiştir Şirketin acil ihtiyaç duyduğu bakım, onarım ve yatırımlar için 20619599 $ verileceği taahhüt edilmiştir Ayrıca sermaye artışına mahsuben 900 Milyar TL nakit ve asgari
emniyetli stok seviyesi 1278 Milyar ( bir trilyon iki yüz yetmiş sekiz milyar ) TL’lik stok devri öngörülmüştür Bunun yanında tüm borç ve yükümlülükler ise TDÇİ Genel Müdürlüğü uhdesinde bırakılmıştır KARDEMİR AŞ
kurucu ortakları ve Müteşebbis Heyet ile Özelleştirme Yüksek Kurulu arasında imzalanan devirsözleşmesinin 3 Maddesinin a) bendinde belirtilen hisse dağılım grup ve oranlarına göre devir tarihinden
itibaren 30051995 tarihine kadar en geniş katılımı sağlayacak biçim ve tarzda ortaklık yapısını oluşturmayı taahhüt etmiştir Belirtilen taahhütlerin yerine getirilmesine kadar ŞİRKET’in her türlü taşıt, makine ve teçhizatları ile taşınmazları üzerine ÖİB lehine rehin ve ipotek tesis edilmiştir

7-14 Temmuz 1995 tarihlerinde yapılan hisse satışı sonucu sermaye 408 Milyar TL’sına baliğ olmuştur Özelleştirme İdaresi Başkanlığından alınan 27091995 tarih, 6391 sayılı yazı ile hisselerin gruplara dağılımı
istene şekilde gerçekleştiği ifade edilerek konulan rehin ve ipotekler kaldırılmıştır Bunun sonucu olarak devir alınan KARABÜK DEMİR
ÇELİK FABRİKALARI AŞ’nin sermayesi KARDEMİR AŞ’ne devredilerek çıkarılmış sermaye 8733927521411 TL’sına yükseltilmiş (1) TL bedelle devralınan şirket hisseleri 408 Milyar TL’lik hisse alan ortakların hisseleri
nispetinde bedelsiz dağıtılmıştır Böylece devir hükümleri 30031995 tarihinden geçerli olmak kaydıyla yürürlüğe girmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Cami ve Mescitleri


Eski Cami (Gazi Süleyman Paşa Camisi) (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesinde bulunan cami, Cami-i Kebir Mahallesi’ndedir Candaroğullarından Gazi Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır Caminin yapım tarihini belirten bir kitabe günümüze gelememiştir Bu caminin Gazi Süleyman Paşa tarafından buradaki bir kiliseden camiye çevrildiği söylenirse de bugünkü yapıda bunu belirtecek mimari bir kalıntı ve ize rastlanmamıştır Caminin yakınında bulunan Gazi Süleyman Paşa Medresesi’nin Safranbolu’nun Candaroğulları tarafından ele geçirildiği 1322 yılında yapıldığı dikkate alınırsa, Eski Cami’nin de aynı tarihlerde yapıldığı sanılmaktadır

Eski Cami kare planlı, üzeri ahşap çatı ile örtülü bir yapı olup moloz taştan yapılmıştır İbadet mekanının içerisi ahşap direklerle sahınlara ayrılmış, buraya bir de kadınlar mahfeli eklenmiştir Cami içerisinde bezeme örneklerine rastlanmamıştır

Minaresi ahşap ve tek şerefelidir


Taş Minare Camisi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi Hacı Halil Mahallesi, Taş Minare Sokağı’nda bulunan Taş Minare Camisi’nin ne zaman yapıldığını belirten kitabesi bulunmamaktadır Bu caminin de kiliseden çevrildiği söylenirse de bunu belirtecek bir ize rastlanmamıştır Eski Cami ile benzerlikleri olan bu caminin de Candaroğulları devrinde, XIVyüzyılda yapıldığı sanılmaktadır

Taş Minare Camisi kare planlı, moloz taştan, ahşap çatılı bir yapıdır Caminin içerisinde herhangi bir bezeme elemanına rastlanmamaktadır Yuvarlak niş şeklindeki mihrabın yanı sıra minberi ahşaptandır Minaresi tek şerefeli dörtgen kaide üzerinde yuvarlak gövdeli ve taştandır

Bu cami de değişik zamanlarda yapılan onarımlarla özelliğini yitirmiştir


Köprülü Camisi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi İzzet Mehmet Paşa Mahallesi’nde, Safranbolu çarşısı içerisinde bulunan Köprülü Camisi’nin de kitabesi bulunmamaktadır Safranbolu’da bir süre sürgün olarak kalan Köprülü Mehmet Paşa bu camiyi 1661-1662 yılında yaptırmıştır

Safranbolu Çarşısı’ndan, kemerli bir kapıdan caminin avlusuna girilmektedir Bu caminin ibadet mekanı kare planlı olup, üzeri tromplu sekizgen kasnak üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür Kubbenin üzerine oturduğu bu kasnak dışarıdan payandalarla desteklenmiştir Günümüzde bu kubbenin üzeri kiremitle kaplanmıştır Bununla beraber bazı eski fotoğraflarda ana kubbenin kurşunla kaplı olduğu da görülmektedir

Cami önündeki beş bölümlü son cemaat yerinin üzeri kiremit kubbelerle kaplıdır Caminin içerisi XIXyüzyılda yapılmış kalem işleri ile bezenmiştir Mihrap yuvarlak bir niş şeklinde oldukça basittir Bununla beraber minberi iyi bir ağaç işçiliği göstermektedir

Giriş kısmının sağ tarafında kare kaide üzerine yuvarlak gövdeli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır


Hidayetullah Camisi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi İzzet Mehmet Paşa Mahallesi’nde bulunan Hidayetullah Camisi’nin giriş kapısı üzerinde iki kitabe bulunmaktadır Bu kitabelerden öğrenildiğine göre 1718-1719 yılında Hidayet Ağa tarafından yaptırılmış, 1873-1874 tarihinde de Hacı Süleyman Efendi tarafından onarılmıştır Bunun dışında cami 1950 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bir kez daha onarılmıştır

Cami kareye yakın dikdörtgen planlıdır Moloz taştan yapılmış olup, üzeri ahşap bir çatı ile örtülüdür Yuvarlak mihrabı ve ahşap minberi bulunmaktadır Buraya bir de altı ahşap direğin taşıdığı kadınlar mahfeli eklenmiştir İç kısımda dikkati çeken bir bezeme bulunmamaktadır


Dağdelen Camisi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi, Akçasu Mahallesi’nde bulunan Dağdelen Camisi’ni giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre; 1767-1768 yılında Hacı Mehmet isimli bir kişi yaptırmıştır

Cami kare planlı tek kubbeli bir yapıdır Üst örtü, trompların yardımı ile sekizgen kasnağa, oradan da kiremit örtülü kubbeye geçilmektedir Caminin önünde bulunan son cemaat yeri beş bölümlüdür Girişin bulunduğu bölüm kubbeli, diğerleri ayna tonozludur Caminin mihrabı, minberi ve kadınlar mahfeli oldukça sade olup, mimari yönden bir özellik göstermemektedir Caminin sağında kare kaideli, tek şerefeli minaresi bulunmaktadır


Kazdağlı Camisi (Safranbolu)

Bundan önceki ilk cami ile ilgili bilgi bulunmamaktadır

Kare planlı, taş ve tuğladan yapılmış olan caminin üzeri kubbe ile örtülmüştür Bu kiremit örtülü kubbe tromplu olup, önce kasnağa sonra da kubbeye geçilmektedir Caminin önünde üç bölümlü bir son cemaat yeri vardır Son cemaat yerinin ortasındaki kubbe yanlardakiler de aynalı tonozlarla örtülüdür Bunların hepsinin üzeri de kiremitle örtülmüştür Caminin mihrap ve minberi oldukça basit olup, ibadet mekanında dikkati çeken bir bezemeye rastlanmamaktadır

Caminin tuğla gövdeli, tek şerefeli minaresi girişin sağında yer almaktadır


İzzet Mehmet Paşa Camisi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu İzzet Mehmet Paşa Mahallesi’nde bulunan bu cami, Safranbolu Çarşısı’nın içerisindedir Giriş kapısı üzerindeki kitabeden caminin, Sultan IIISelim’in Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından 1796 tarihinde yaptırıldığı öğrenilmiştir Son cemaat yerinin sütunları üzerindeki bir başka kitabede de 1902-1903 yılında onarıldığı yazılıdır

Cami bütünüyle kesme taştan yapılmıştır Araziye uyum sağlaması için avludan camiye merdivenlerle çıkılmaktadır İbadet mekanı pandantifli bir kubbe ile örtülüdür Kubbe kasnağının çevresine pencereler açılmış, köşelere de ağırlık kuleleri yerleştirilmiştir Ana mekanın kuzey yönü üç kubbeli bir bölümle genişletilmiştir Son cemaat yeri üç bölümden meydana gelmiş bu bölümlerden ortadaki kubbe, yanlardakiler de aynalı tonoz örtü sistemine sahiptir

Caminin mihrabı niş şeklinde olup, kalem işleri ile bezelidirAyrıca iç mekan XVIIIyüzyıl Batı etkisinin de gözlendiği kalem işleri ile bezenmiştir


Kaçak (Lütfiye) Camisi (Safranbolu)

Bunu belirten kitabe caminin giriş kapısı üzerindeki merdivenlerde bulunmaktadır

Cami dikdörtgen planlı olup, Akçasu Deresi üzerinde yapılan bir kemer üzerine oturtulmuştur Moloz taştan yapılan caminin üzeri ahşap bir çatı ile örtülmüştür Yapı içerisinde dikkati çeken bir bezemeye rastlanmamaktadır Mihrap, minber ve ibadet mekanı oldukça sadedir Yanında ahşap minaresi bulunmaktadır



Zülmiye Camisi (Mescit) (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi Mescit Mahallesi’nde bulunan bu caminin günümüze kırık olarak ulaşan kitabesinden 1883-1884 yılında Hattat Mehmet Mahzı tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir

Cami dikdörtgen planlı, moloz taştan yapılmış, üzeri çatı ile örtülmüştür İbadet mekanı oldukça sadedir Mihrap yuvarlak bir niş şeklindedir İç kısmında kadınlar mahfeli bulunmaktadır Girişin sağında tek şerefeli minaresi bulunmaktadır Ayrıca bu caminin ön kısmında üç bölümlü bir mekan eklenmiştir


Küre-i Hadit Camisi (Eflani)



Cami moloz taştan yapılmış, ön yüzü sıvanmıştır Dikdörtgen planlı olan caminin üzeri ahşap bir çatı ile kaplanmıştır Değişik zamanlarda onarılmış ve yapı bütünüyle özelliğini kaybetmiştir İç mekanda bezeme bulunmamaktadır Basit yuvarlak bir niş şeklinde mihrabı bulunmaktadır Yanındaki minaresi ahşap olup, sivri bir külahla üzeri örtülmüştür


Namazgâh (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesinin doğusunda, ilçeye egemen bir tepe üzerinde Musalla denilen yerde bulunan Namazgâh’ın ne zaman yapıldığı bilinmemektedir

Namazgahın kesme taştan yapılmış iki mihrabı ve bir de minberi bulunmaktadır Mihraplara göre daha büyük olan yedi basamaklı minber üzerinde bazı namazgâhlarda görüldüğü gibi kitabe bulunmamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Türbeleri


Hasan Paşa Türbesi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesine hakim, Musalla denilen tepe üzerinde Namazgâhın da yanında bulunmaktadır Giriş kapısı üzerindeki kitabesinden öğrenildiğine göre Sultan IAbdülhamit zamanında, Safranbolu’ya gönderilen Koca Recep Paşa’nın oğlu, 1845 yılında ölen Eski Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa için yaptırılmıştır

Türbe, sekizgen planlı olup, kesme taştandır ve üzeri kiremit kaplı kubbe ile örtülmüştür Türbenin dışarıya açılan dört penceresi bulunmaktadır Türbe içerisinde Hasan Paşa’nın bezemeli sandukası vardır


Hacı Emin Efendi Türbesi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi Mescit Mahallesi’nde, Zulmiye Camisi’nin yanında bulunan Hacı Emin Efendi Türbesi, pencere aralarındaki kitabesinden öğrenildiğine göre 1866-1867 yıllarında yaptırılmıştır Hacı Emin Efendi Halveti Tarikatı şeyhlerindendir

Türbe dikdörtgen planlı olup, moloz taştan yapılmış, üzeri de ahşap bir çatı ile örtülmüştür Türbenin içerisine güneyindeki bir kapıdan girilmektedir Ayrıca girişin karşısına bir de mihrap yerleştirilmiştir Türbe içerisinde Hacı Emin Efendi’den başka Halveti Tarikatı şeyhlerinden biri ile Hacı Emin Efendi’nin oğlu gömülüdür


Şeyh Mustafa Türbesi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu-Araç yolu üzerinde bulunan bu türbenin iki kitabesi vardır Bunlardan birisinde 1871-1872 yıllarında ölen Halveti Şeyhlerinden Şeyh Mustafa için yaptırıldığı yazılıdır

Türbe kare planlı, üzeri ahşap çatı ile örtülüdür Moloz taştan yapılan türbe içerisinde beş sanduka daha bulunuyorsa da bunların kimlere ait oldukları bilinmemektedir


Ali ve Hasan Baba Türbeleri (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi Çavuş Mahallesi’nde, Kemer Ağzı Sokağı’nda bulunan bu türbenin yapım tarihini belirten bir kitabesi bulunmamaktadır Ancak türbenin batısında 1871-1872 tarihli bir kitabe vardır Bu kitabedeki tarih türbenin yapılışını açıkça belirtmemekle beraber, yine de türbenin XIXyüzyılda yapıldığına işaret etmektedir

Türbe dikdörtgen planlı olup, üzeri ayna tonozla örtülmüştür Kesme taştan yapılan türbenin dış köşeleri pahlanmış, içeride ise bunların yerine nişler konulmuştur Türbe içerisinde Hasan Baba, şeyh Ali Baba ve Hasan baba’nın oğlu gömülüdür


Çalışlar Türbesi (Eflani)

Türbe içerisinde 12 mezar bulunmaktadır Söylentiye göre bu mezarlar Buhara veya Horasan’dan gelmiş kişilere aittir

Türbe moloz taştan yapılmıştır Günümüzde ziyaret yeri olduğundan bakımlı ve iyi bir durumdadır

Eflani ilçesinde bu türbeden başka Küre Türbesi ve Günnüce (İmam Köyü) Türbesi de bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Dergâhları


Kalealtı Dergâhı (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi Eski Tekke Mahallesi’nde bulunan Kalealtı Dergâhı’nın, yanındaki caminin son cemaat yerindeki bir kitabeden 1556 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır

Dergâhın tümü günümüze ulaşamamıştır Yalnızca dergâhın mescit kısmı ayaktadır Bu nedenle de planı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır


Ali Baba Dergâhı (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi, Çavuş Mahallesi, Kemer Ağzı Sokağı’ndadır Zonguldak Vakıflar Müdürlüğü’nün arşiv belgelerinden bu dergâhın Halveti tekkesi olarak 1844 yılında yapıldığı öğrenilmektedir Bununla beraber dergâhın güney duvarı üzerindeki bir kitabede 1823-1824 tarihi okunmaktadır Dergâhların kapatılmasından sonra yıkılmış ve günümüze yalnızca mescit kısmı gelebilmiştir

Moloz taştan yapılan mescit bölümü dikdörtgen planlıdır Mescit günümüze yıkık bir durumda gelebilmiştir Dergâhın yanında bir de imaretin bulunduğu kaynaklardan öğrenilmiş, ancak, günümüze gelemeyen bu yapı ile ilgili herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır

Haydar Ağa Dergâhı (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi, İsmet Paşa Mahallesi’nde bulunan bu dergâh, Safranbolu’da bir süre kaymakamlık yapan ve aynı zamanda Nakşi Tarikatı şeyhi olan Amasralı Haydar Ağa tarafından yaptırılmıştır

XIXyüzyıla tarihlendirilen bu yapı moloz taştan ve ahşap çatılıdır Yanında olduğunu kaynaklardan öğrendiğimiz imaret günümüze gelememiştir Dergâh bugün harap bir durumdadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Hanları


Cinci Hanı (Safranbolu)

Bununla beraber, yaygın bir düşünceye göre bu yapı Sultan İbrahim döneminde (1640-1648) Anadolu kazaskeri Cinci Hoca tarafından yaptırılmıştır Bu hanın, Cinci Hoca’nın idamından kısa bir süre önce inşa edildiği sanılmaktadır Cinci Hoca’nın 1648’de idam edildiği dikkate alınacak olunursa hanın bu tarihten önce, XVIIyüzyılın ortalarında yapıldığı anlaşılmaktadır Hanın mimarının kim olduğu bilinmemekle beraber bazı iddialara göre de Mimar Kasım tarafından 1645 yılında yaptırılmıştır

Cinci hanı günümüze oldukça iyi bir durumda gelmiş olmakla beraber yapılan değişikliklerle orijinalliğinden kısmen uzaklaşmıştır Bu han Osmanlı şehir hanlarının klasik plan şemasına göre yapılmış, zemin katı tamirhane, ahır ve depolara ayrılmış, üst katı ise tamamen yolcuların konaklama yerlerine ayrılmıştır İki katlı bir yapı olan Cinci Hanı’nın yapımında kesme taş ve moloz taş birleştirilmiş, kubbelerinde tuğlalar kullanılmıştır

Cinci Hanı 2350x1150 m ölçüsünde dikdörtgen bir avlunun çevresinde iki katlı revak planına göre yapılmıştır Payeleri üzerine oturan, sivri kemerli alt kat revakları beşik ve çapraz tonozla örtülmüştür Revakların arkasında yer alan odalar köşelerdekilerin dışında bir pencere ve bir kapı ile revaklara açılmaktadır Beşik tonoz örtülü bu odaların içerisine ocak ve nişler yerleştirilmiştir Avlunun ortasına ilk yapımında sekiz köşeli olduğu sanılan sonradan on bir köşeye dönüştürülmüş bir havuz bulunmaktadır

Hanın girişi üç kademeli, yuvarlak kemerli ve demir kapılı bir açıklıktan ibaret olup, buradan üzeri beşik tonozlu bir bölüme ve ardından da avluya açılan çapraz tonozlu bir revaka geçilmektedir Girişin sağında kalan revağın arkasına ahır ve depolar yerleştirilmiş, bunların üzerleri de çapraz tonozlarla örtülmüştür Bu bölüm ayrıca dışarıdan 4 m genişliğinde 4 payanda ile takviye edilmiştir Girişin karşısına gelen beşik tonozlu revağın arkasına da 7 m uzunluğunda bir hol, bu holün sonunda da helalar bulunmaktadır

Hanın ikinci katına, girişin avlu tarafındaki, çapraz tonozlu kısmın bulunduğu yerden 15 basamaklı iki ayrı merdivenle çıkılmaktadır İkinci kat plan düzeni olarak alt kata benzemektedir İkinci katta yalnızca alt kattaki sivri kemerli çapraz tonozlu mekanların yerini, sivri kemerli kubbeler yer almıştır Buradaki kubbeli revakların arkasında kalan kısımlara beşik tonozlu odalar sıralanmıştır Odalar birer pencere ve kapı ile revaka açılır ancak, bunların aşağı kattan bir farkı da dışarıya açılan pencerelerinin olmasıdır Alt kattaki depoların bulunduğu kısımların üzeri de üst katta odalara ayrılmıştır Girişin karşısına rastlayan koridor ve revağın üstüne de yine odalar eklenmiştir

Cinci Hanın doğu ve batı revaklarında içerisine rampalarla girilen bir de mahzen bulunmaktadır Hanın ilk yapılışında 65 odası olduğu kaynaklardan öğrenilmektedir Sonraki yıllarda odalar bölünmüş ve bu sayı 180’e çıkarılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Hamamları


Eski Hamam (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi Cami-i Kebir Mahallesi’nde bulunan Eski Hamam’ın kitabesi ve vakfiyesi bulunmamaktadır Bununla beraber hamamın Candaroğlu Süleyman Paşa tarafından 1322 yılından sonra yapıldığı sanılmaktadır

Eski Hamam Osmanlı hamam mimarisinde Çifte Hamam plan düzenindedir Kadınlar ve erkekler bölümleri simetrik olarak yapılmıştır Kesme taş ve moloz taştan yapılan hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Soyunmalık ve ılıklığın üzeri tromplu kubbelerle örtülüdür Sıcaklık bölümü haçvari plandadır Bölümlerin üzerleri tromplu kubbelerle örtülmüştür Yalnızca sıcaklık haçvari planda olduğundan ortasında kubbe, bunun dışında kalan haçın kolları da beşik tonozlarla örtülüdür Köşelerde kalan bölümlerde küçük kubbeler bulunmaktadır Günümüze iyi bir durumda gelmiştir


Yeni Hamam (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi, Çeşme mahallesi’nde bulunan Yeni Hamam halk arasında Cinci Hoca Vakfı olarak biliniyorsa da Zonguldak Vakıflar Müdürlüğü kayıtlarında bu hamamın ismi Hamide Hatun Vakfı olarak geçmektedir

Osmanlı hamam mimarisinde Çifte Hamam plan düzenindedir Eski Hamam ile aynı plan düzenindedir Hamam soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden meydana gelmiştir Sıcaklık bölümü haçvari plandadır Bölümlerin üzerleri tromplu kubbelerle örtülmüştür Yalnızca sıcaklık haçvari planda olduğundan ortasında kubbe, bunun dışında kalan haçın kolları da beşik tonozlarla örtülüdür Köşelerde kalan bölümlerde küçük kubbeler bulunmaktadır Hamamın arkasındaki bölümde külhan ve ocaklar yer almaktadır

Kadınlar ve erkekler kısımlarının giriş kapıları farklı sokaklara açılmaktadır

Safranbolu’da Tabakhane Köprüsü’nün başındaki Kıranköy Hamamı ise yıkılmış, yalnızca duvar kalıntıları günümüze gelebilmiştir

Yazıköy Hamamı (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesinde, Yazıköy’de bulunan Yazıköy Hamamı’nın yapım tarihi ile ilgili kitabesi ve vakfiyesi günümüze ulaşamadığından kesinlik kazanamamıştır Yapı üslubundan XVIIIyüzyılın ortalarında yapıldığı sanılmaktadır

Moloz ve kesme taştan yapılan hamam, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmuştur Bu bölümlerin üzeri basık birer kubbe ile örtülüdür


Bulak Hamamı (Merkez)

Karabük Merkez ilçede bulunan Bulak Hamamı’nın kitabesi ve vakfiyesi günümüze gelememiş olduğundan yapım tarihi ile ilgili kesin bir bilgi bulunmamaktadır Bununla birlikte yapı üslubundan XVIIIyüzyılın son çeyreğinde yapıldığı sanılmaktadır

Moloz ve kesme taştan yapılan hamam, soyunmalık, ılıklık ve sıcaklık bölümlerinden oluşmuştur Bu bölümlerin üzeri basık birer kubbe ile örtülüdür

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Köprüleri


Taş Köprü (Çevrik Köprüsü) (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesinin doğusunda, Safranbolu-Araç yolu üzerindedir Konari Köyü’nün yakınında Eflani Çayı üzerinde bulunan Taş Köprü’nün kitabesi bulunmadığından yapım tarihi bilinmemektedir Candaroğulları devrinde yapıldığı sanılmaktadır

Köprü 34 m uzunluğunda iki yuvarlak kemerlidir Su kemerleri tempan duvarı ile aynı yüzeydedir Kemerler üzerinde uzun bir korniş bulunmaktadır Moloz taş ve kesme taştan yapılmıştır Köprünün korkulukları günümüze gelememiştir Yanına yeni bir köprü yapıldığından bu köprü kullanılmamaktadır


Tokatlı Köprüsü (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesinin kuzeyinde Gümüş Deresi üzerinde bulunan bu köprü 1179 yılında Gazdağlıoğlu tarafından yapılmıştır Bu köprü İzzet Mehmet Paşa tarafından da 1796-1797 yılında yenilenmiştir

Köprü moloz taş ve kesme taştan yapılmış olup, 40 m uzunluğunda, 6 m genişliğindedir Tek gözlü olan köprünün açıklığı 15 mdir Köprünün yaklaşık 30 m altından da Gümüş Deresi akmaktadır


İnce Köprü (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesinde Tokatlı Köprüsü’nün de kuzeyinde bulunmaktadır Dere üzerindeki bu köprünün kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir

Köprü moloz taş ve kesme taştan yapılmıştır 110 m uzunluğunda olan köprünün 33 mlik kısmı dere üzerindedir Köprünün 20 m genişliğinde büyük bir kemeri ve onu izleyen beş küçük kemeri daha bulunmaktadır Dere köprünün 50 m altından akmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Medreseleri


Gazi Süleyman Paşa Medresesi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesi Cami-i Kebir Mahallesi’nde Eski Cami’nin alt kısmında bulunan Gazi Süleyman Paşa Medresesi, onarım kitabesinden öğrenildiğine göre Candaroğullarından Gazi Süleyman Paşa tarafından 1845-1846 yılında yaptırılmıştır Sultan Abdülmecit zamanında da XIXyüzyılda onarılmıştır

Medrese XIVyüzyılda yapılmış olmasına rağmen daha sonra yapılan değişiklerle özelliğini yitirmiştir Bir süre öğretmenler lokali ve sinema olarak da kullanılmıştır Bu nedenle de bazı duvarları dışında medrese planı tam olarak çıkarılamamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Çarşıları


Lonca (Yemeniciler Arastası) Çarşısı (Safranbolu)

İki uzun sokak ve bunları kesen iki kısa yoldan meydana gelmiştir

Bu çarşının girişleri denetlenecek biçimde yapılmıştır Ayrıca çeşitli toplantıların yapılabilmesi için de çarşıdaki kahvehanenin önü meydan niteliğinde geniş bırakılmıştır Aynı zamanda bu meydan esnafın toplanarak dua ettikleri yer olduğundan “Dua Meydanı” olarak da nitelendirilmiştir Bunun yanındaki kahve diğer dükkanlardan ayrı bir görünüm ve hacim taşımaktadır Kahvehane 650x800 m ölçüsünde olup, orta kısmında değişik kullanıma olanak veren bir açıklık bulunmaktadır Pencerelerin önlerine ve iç duvarların önüne boydan boya sedirler yerleştirilmiştir Kahvehanenin batı köşesi servis hizmetleri için ayrılmıştır Burada ocak, tezgâh ve dolaplar yer almaktadır Kahve birbirlerine eşit pencerelerle dışarıya doğru açılır

Çarşının dükkanları üretim ve alış-veriş yapılabilmesi için düzenlenmiştir 8-15 m2 ölçüsünde değişen küçük boyutlu dükkanlarda alış-veriş sokağa açılan bir tezgâh üzerinde yapılmaktadır Dükkanın iç kısmında mal üreten usta ve yardımcıları bulunmaktadır Dükkanların döşemesi sokaktan 40-50 cm kadar daha yüksektir Çarşıyı oluşturan dükkanların saçak, kepenk ve diğer elemanları kullanılış biçimlerine göre ayrı ayrı şekillerdedir

Kapı girişlerinde kapının açılabilmesi için küçük bir antre bulunur Aynı zamanda burası içeriye girenlerin ayakkabılarını çıkardıkları yerdir

Çarşıyı çevreleyen dış duvarlar kalın ve sağır olarak yapılmıştır Bunun da nedeni çarşının kontrol altında tutulması ve hırsızlığı önlemek amacıdır Dükkanlar ve bunları çevreleyen duvarlar kesme ve moloz taştan yapılmıştır

Günümüzde bu çarşı “Yemeniciler Arastası” ve “Demirciler Çarşısı” olmak üzere iki ayrı sokakta toplanmıştır Yemeniciler Arastası Köprülü Mehmet Paşa Camisi’ne bitişik 48 ahşap dükkandan meydana gelmiştir Burası “Yemeni” denilen ayakkabıların yapıldığı Eski Lonca Çarşısıdır Çarşı restore edilmiş olup turizm yönünden önem taşımaktadır Bu çarşıda Ahmet Demirezen’in özel Yemenicilik Müzesi bulunmaktadır

İzzet Mehmet Paşa Camisi’nin altından geçen Akçasu Deresi’nin iki yakasında Demirciler Çarşısı bulunmaktadır Günümüzde demircilik el sanatının yapıldığı tek lonca çarşısıdır Sıcak ve soğuk demirciliğin yanı sıra bakırcı ve kalaycı esnafı da bu çarşı içerisinde toplanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Saat Kulesi


Selim döneminde Sadrazamlık yapan, Safranbolulu Sadrazam İzzet Mehmet Paşa 1797 yılında yaptırmıştır Sadrazam İzzet Mehmet Paşa’nın h1212 (1796) tarihli vakfiyesinde de “Zeferanbolu kasabasında” bir saat kulesi yaptırdığı, yeni bir saat satın alındığı, saatlerin ayar ve bakımları ile ilgili saatçilikten anlayan birinin görevlendirilmesi yazılıdır

Saat Kulesi, dikdörtgen prizma şeklinde olup, kesme taştan yapılmış, 8-10 m yüksekliğindedir Saat Kulesi’nin şehre bakan yüzünde yuvarlak kadranlı bir saat bulunmaktadır Kulenin her cephesinde dikdörtgen ikişer pencere vardır Ayrıca kule içerisindeki merdivenin aydınlatılması için de yer yer mazgal delikleri açılmıştır

Güneş Saati (Safranbolu)



Yatay güneş saatleri grubundan olan bu güneş saati XIXyüzyılın ortalarında yapılmıştır Dört mermer ayağın taşıdığı, düz mermer bir zemin üzerine yapılan bu saat günün saatini metal plaka üzerine düşen gölgelere göre hesaplamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Müzeleri


Karabük Demir-Çelik Sanayi Müzesi (Merkez)

Müzenin kuruluşundaki amaç çağdaş teknolojiyi, yeni oluşumları, bu konudaki gelişen teknolojiyi ilerideki nesillere aktarmaktır

Müzede demir ve çelik sanayi ile ilgili malzeme fotoğraflar bir araya getirilmiştir Müzede elde edilen ilk ürünler, döküm modelleri, demir-çelik yapımında kullanılan hammaddeleri içeren örnekler, çeşitli profiller, köşebent örnekleri sergilenmektedir Bunun yanı sıra yan üretim tesislerinde elde edilen maddeler, ağır sanayi tesislerinin makine yedek parçalarının modelleri, istatistik şemaları, TV ve radyo verici anten direklerinin maketleri, Türkiye’de yapılan buharlı lokomotifler, dizel lokomotifleri ve raylı vinç maketleri onları tamamlamaktadır

Demir-Çelik Sanayi İşletmeleri Karabük
Tel : (0370) 412 52 99


Ahmet Demirezen Yemenicilik Müzesi (Safranbolu)

Karabük Safranbolu ilçesinde, Yemeniciler Arastası'nda 3 numaralı dükkanda Yemeni Ustası Ahmet Demirezen tarafından düzenlenmiş özel bir müzedir
Safranbolu çarşısının özelliğini yansıtan bu müzede “Yemeni” denilen bir çeşit ayakkabının yapımına ait aletler sergilenmektedir Müze 1989 yılında ziyarete açılmıştır


Kaymakamlar Müze Evi (Safranbolu)



Bu ev Safranbolu evlerinin iç ve dış düzenlemesiyle tipik bir sivil mimari örneğidir İlk sahibinin isminden ötürü Kaymakamlar Evi olarak isimlendirilen bu müze-ev 1981 yılında hizmete açılmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Kaleleri


Asar Kalesi (Eskipazar)

Karabük Eskipazar ilçesi Samail Köyü’nün yakınında bulunan Asar Kalesi’nin kitabesi günümüze ulaşamadığından ne zaman yapıldığı konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır Ancak, kalenin çevresinde bulunan mezar taşları üzerinde Grekçe ve Latince yazılar bulunmaktadır Buna dayanılarak kalenin Roma döneminde yapıldığı ve Bizanslılar döneminde de kullanıldığı sanılmaktadır

Kale iç ve dış olmak üzere iki sıra sur dizilerinden meydana gelmiştir Kesme ve moloz taştan düzgün bir işçilik ile yapılmıştır Kale günümüze harap durumda geldiğindan tam planı çıkarılamamıştır Yalnız kale içerisinde kayalara oyulmuş Roma dönemine ait bir mezar bulunmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Su Kemeri ve Çeşmeleri


İncekaya Su Kemeri (Safranbolu)

Bu zenginlik sivil mimarisine de yansımış evlerin içerisine ve avlusuna havuzlar, selsebiller ve çeşmeler yapılmıştır İlçe merkezine bu su, Sultan IIISelim’in Sadrazamı İzzet Mehmet Paşa tarafından, XVIIIyüzyılın sonlarında 7,5 km uzaklıktaki İncekaya Köyü’nden su kemeri ile vadiden aşırılarak getirilmiştir

Su Kemeri 116 m uzunluğunda, 110-220 cm genişliğinde ve 6 yuvarlak kemerli, görkemli bir yapıdır Kemerin yapımında yontma ve moloz taş kullanılmış, cephelerde yontma taşların kullanımı ağırlık kazanmıştır Kemerler aştıkları vadilere göre bazen büyük, bazen de birbirinin eşi daha fazla ve küçük olarak yapılmıştır


Çeşmeler

Karabük Safranbolu’da sokakları ve yapıları bütünleyen çeşmeler bulunmaktadır Bu çeşmelerin sayıları oldukça fazla olup, kitabeli ve kitabesiz çeşmeler olarak iki ayrı gruptadır

Kitabeli Çeşmeler:
Köprülü Çeşmesi (1661-1662), Akçasu Çeşmesi (1682-1683), Taş Minare Çeşmesi (1691-1692), Hışır Pınarı Çeşmesi (1775-1776), Paşa Pınarı Çeşmesi (1794-1795), Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi (1803-1804), Antepzade Hacı Mehmet Çeşmesi (1811), Hacı Abdi Çavuş Çeşmesi (1813), Tuzcu Pınarı Çeşmesi (1813-1814), Salih Paşa Çeşmesi (1819-1820), Çatal Pınarı Çeşmesi (1833-1834), Talim Meydanı Çeşmesi (1836-1837), Köprü Başı Çeşmesi (1837-1838), Alabekir Çeşmesi (1847-1848), Fatma Hanım Çeşmesi (1862-1863), Hacı Kamil Efendi Çeşmesi (1863-1864), Sadullah Çeşmesi (1870-1871), Cilbir Pınarı Çeşmesi (1889-1890), Kadı Efendi Çeşmesi (1896), Mescit Çeşmesi (1905), Ekmekçi Numan Çeşmesi (1906-1907), Serkatip Çeşmesi (1910), Şükrü Efendi Çeşmesi (1924) ve Kayıkçı Çeşmeleri’dir

Kitabesiz Çeşmeler:
Sinek Osman Çeşmesi, Kârhane Çeşmesi, Kadiroğlu Çeşmesi, Pişici Çeşmesi, Ateş Ağa Çeşmesi, Muharrem Yavuz Çeşmesi, Kayyum Ahmet Müftüoğlu Çeşmesi, Asmaz Çeşmesi, Berber Ali Çeşmesi, Kalealtı Çeşmesi, Ganioğlu Çeşmesi, Yüzbaşı Çeşmesi, Peten Efendi Çeşmesi, Trabzonlu Çeşmesi, Gazdağlı Çeşmesi, Ayen Çeşmesi, Ruhban Efendi Çeşmesi, Coşkun Çeşmesi, Kayadibi Çeşmesi, Hatibe Hanım Çeşmesi, Dağdelen Çeşmesi, Ali Özcan Çeşmesi, Kaçak Çeşmesi, Sütçü Çeşmesi, Kaymakam Pınarı Çeşmesi Hacı Hüseyin Çeşmesi, Şehir Kâhyası Pınarı Çeşmesi, Arap Pınarı Çeşmesi, Hacı Hüsnü Çeşmesi, Şamlıoğlu Pınarı Çeşmesi, Asım Çeşmesi, Nazife Ağa Çeşmesi, Akkuyruk Çeşmesi, Küstürme Çeşmesi, Kubur Pınarı Çeşmesi, Abbas Pınarı Çeşmesi, İzzet Paşa Çeşmesi, Kart Mehmet Çeşmesi, Sadettin Çeşmesi, Arasta Çeşmesi, Sarı Ahmet Çeşmesi, Kara Hasan Çeşmesi, Demirciler Çeşmesi, Yukarı Tabakhane Çeşmesi, Kürt Müderris Çeşmesi, Eski Cami Çeşmesi, Dizdar Pınarı Çeşmesi, Ballı Pınar Çeşmesi, Sobacı Pınarı Çeşmesi, Dereköy Çeşmesi, Akgöl Pınarı Çeşmesi, Ak Pınar Çeşmesi, Kütükçü Kadiroğlu Çeşmesi, Kel Hamdi Çeşmesi, Mahmacı Çeşmesi, Siviş Pınarı Çeşmesi, Kanlı Kaya Çeşmesi, Kilise Çeşmesi, Misakı Milli Çeşmesi, Nefsi peri Çeşmesi, Kirişçi Çeşmesi, Cambaz Çeşmesi, Tepe Pınarı Çeşmesi’dir

Bu çeşmeler yapıldıkları dönemlerin bezeme özelliklerini yansıtmaktadır Ancak çoğu zamanla değişikliğe uğramış özelliklerini kısmen de olsa yitirmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Karabük Hakkında Bilgi

Eski 08-10-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karabük Hakkında Bilgi



Karabük Sivil Mimari Örnekleri


XXyüzyılın ikinci yarısından sonra Safranbolu evlerinin önemi ortaya çıkmış, bunun en büyük nedeni de Suha Arın’ın hazırlamış olduğu Safranbolu Evleri belgeseli olmuş, ardından da bazı üniversiteler, mimarlar, sanat tarihçileri konu üzerine eğilmişlerdir

Safranbolu evleri yüzlerce yıllık birikim sürecinin günümüze yansıttığı birikimlerdir Bu evler ilçenin iki ayrı kesiminde kümelenmişlerdir Bunlardan bir gurup kışlık olarak yaşanılan şehir içi evleri diğeri de “Bağlar” denilen yazlık evlerdir Safranbolu’da yaşayanların hem kışlık, hem de yazlık evleri bulunmaktadır Çok sayıdaki aile bireyleri, yörenin iklimi, kültürü ve maddi zenginlikler bu evlerin yapımını da etkilemiştir Bunlarda doğa, insan; çarşı ve sokaklar; sokaklar ve evler düzenli bir yaşamın da simgesi olmuştur Mimari yönden yapılmış düzenlemelerde hiçbir evin diğerinin görüşünü engellemeyecek biçimde yapılmışlardır

Bu evler sokaklardan taş duvarlarla ayrılmış görkemli konutlardır Bazıları harem ve selamlık olarak ikiye ayrılmış, her bölümünde ayrı ayrı girişleri vardır

Sokaktan içeriye çift kanatlı büyük bir kapı ile girilir Bu kapıların görkemli bir görünümleri olduğu kadar, içeride yaşayanlara güven veren konumdadır Kapıların tek kanadı insan ve binek hayvanlarının geçmeleri için açılır Başta düğün olmak üzere törenlerde ve yüklü hayvan gireceği zaman da iki kapı birden açılır Kapı kanatları yan yana getirilmiş düşey tahtaların arkadan yatay kuşaklarla tutturulmasından meydana gelmiştir Bu tahtalar iri başlı bombeli çivilerle çakılmışlardır Kanatların arasına biniler yerleştirilmiş olup, bunların da üzeri bezenmiştir
Evlerin “hayat” denilen zemin katları genellikte taş kaplıdır Bazı örneklerde de toprak zeminli olup, bunların zaman zaman bakımları yapılmaktadır Bu zeminin üzerine su ve saman serpilerek dövülür ve süpürülürler Çoğu kez zemin katlarda ahırlara, samanlıklara, ocaklara ve ambarlara yer verilmiştir Ayrıca yörede “gliste” denilen ahşap kafesli bölümlerde de odunların dizildiği ve hava akımıyla kurutulduğu bir de bölüm bulunmaktadır Zeminden birinci kata ahşap merdivenlerle çıkılır Bu kat diğerlerine göre daha basık olup, mutfağa burada yer verilmiştir Aynı zamanda yemek servislerinde kullanılan dönme dolaplara da bazı evlerde bu katta rastlanmaktadır Ev halkının gündelik yaşamı bu katta geçmektedir Bunun da nedeni kış aylarında bu katın daha korunaklı ve ısıtılmasının da daha kolay olmasındandır
Bu odalarda oturulur, yatılır, yıkanılır, yemek pişirilir ve yemek yenilir Bu nitelikler bütün Safranbolu evlerinde birbirinin eşidir Odaların ölçüleri değişirse de nitelikleri değişmez Oda yükseklikleri orta katlarda 230-300 m; üst katlarda da 3 mden daha fazladır

Safranbolu’da ikinci kat daha geniş, tavanları da daha yüksektir Odaların açıldığı çoğu kez çokgen planlı sofalara kısa kenarlardaki kapılardan girilmektedir Evlerde sofalar, odaları birleştiren evin tasarımını etkileyen en önemli yerlerdir Çardak ismi verilen sofalar, dış, köşe, orta sofa olmak üzere üç ayrı grup halindedirler Kapıların önüne de paravanalar yerleştirilmiştir Bu katta tavanlar daha yüksek ve bezeme yönünden de çok zengindir Kalemisleri, yağlı boya resimler tüm tavanları kaplamıştır Oda hacimlerindeki değişiklikler tavanlarda da uygulanmıştır Örneğin oda girişlerinin tavanı oda tavanından daha alçaktır Odaların çoğunda tekne tavan uygulanmıştır Sofalarda oda girişlerinde tavanlar sekizgen şekle dönüşürler Odalarda duvar boyunca uzanan sedirler, dolaplar, yüklükler, gusülhaneler ve ocaklar bulunmaktadır Bu evlerde yaşayanlar boş zamanlarını, konuşmalarını, toplantılarını ve çalışmalarının bir bölümünü odalardaki sedirler üzerinde yaparlar Sedirler genelde pencere önlerinde boydan boya sıralanmıştır Odaların iki yüzü pencereli olduğundan sedirler de bu pencereler önündedir Safranbolu evlerindeki odaların en önde gelen özelliği de bunların çekirdek aileleri barındırabilecek her türlü imkanın yer almasıdır

Cephe görünümlerinde tek düzelikten kurtulabilmek için çıkmalar, şahnişler, kafesli pencereler bir düzen içerisinde sıralanmışlardır Pencere sayıları ise odaların büyüklüğüne göre değişmekte olup, bunlar genellikle dar ve uzundurlar Çoğu kez de önlerine ahşap kapaklar ve “muşabak” denilen kafeslerle örtülmüşlerdir

Safranbolu evlerinin sokak cephelerinde, bahçelerinde ve evin içinde çeşmelere, havuzlara, selsebillere yer verilmiştir Şehre 5 km uzaklıktan, İncekaya Su Kemeri ile getirilen suların dağılımı çok iyi yapılmış ve bu yüzden de Safranbolu’da su kültürü yaygınlaşmış, bu durum mimariye yansımıştır Bunun sonucu olarak da bazı konaklarda insan boyu derinliğinde havuzlu odalar evlerin ikinci katlarında yapılmıştır

Örneğin Eflani köylerinde konak türü yapılar bulunmaktadır

Safranbolu’da günümüze gelen Sivil mimari örneklerinden başlıcaları; Kaymakamlar Evi, Ramazanlar Evi, Asmazlar Konağı, Hamamcıoğlu Evi, Kirişçiler Evi, Ziya Efendi Evi, Raşitin Mehmet Efendi Evi, Hacı Hafızlar Evi, Mümtazlar Evi, Karaüzümler Evi, Kilerciler Evi, Hacı Bakioğlu Evi, Şahinler Evi, Ahmet Karagöz Evi, Palışoğulları Evi, Çizmeciler Evi, Paçacılar Evi, Hacı Yusuflar Evi, Emirhocazade Ahmet Bey Bağ Evi, Sarı Mehmetler Bağ Evi, Kabakçılar Bağ Evi, Asmazlar Bağ Evi, Hacı Bakioğlu Bağ Evi, Gökçüoğlu Bağ Evi’dir

yüzyılın başında yapıldığı sanılan, Safranbolu Kışlası Kumandanı Hacı Mehmet Efendi’nin Kaymakamlar Evi, Hacı Mehmet Efendi’nin 1884 yılında yaptırmış olduğu Kilerciler Evi, Gazi Süleyman Paşa Medresesi Baş Müderrisi Müftü ve Ziya Efendi’nin 1888 tarihli Mümtazlar Evi ve XIXyüzyılın sonlarında yapıldığı sanılan Karaüzümler Evi müze niteliğinde Safranbolu’ya gelen turistlerin sürekli ziyaret ettiği sivil mimari örnekleridir Ayrıca 1904 yılında yapılmış olan, 1976 yılında yanan, Kültür Bakanlığı tarafından Kültür Merkezi ve Müze olarak kullanılmak üzere restore edilen Eski Hükümet Konağı da önemli bir sivil mimari örneğidir

Safranbolu’ya 11 km uzaklıktaki Yörük Köyü’ndeki yapılar Kültür Bakanlığı’nca koruma altına alınmıştır Safranbolu’nun küçük bir örneği olan bu köydeki yapılardan 93 adedi tescil edilmiş, Müze-Köy olarak tanınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.