Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
derslerin, esmaül, hüsna

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi




Ya Allah, Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Melik, Ya Kuddüs, Ya Selam, Ya Mümin, Ya Müheymin, Ya Aziz, Ya Cebbar, Ya Mütekebbir, Ya Halık, Ya Bari, Ya Musavvir, Ya Gaffar, Ya Kahhar, Ya Vehhab, Ya Rezzak, Ya Fettah, Ya Alim, Ya Kabıd, Ya Basıt, Ya Hafid, Ya Rafi, Ya Muiz, Ya Muzill, Ya Semi, Ya Basir, Ya Hakem, Ya Adl, Ya Latif, Ya Habir, Ya Halim, Ya Azim, Ya Gafur, Ya Şekur, Ya Aliy, Ya Kebir, Ya Hafız, Ya Mukit, Ya Hasib, Ya Celil, Ya Kerim, Ya Rakib, Ya Mucib, Ya Vasi, Ya Hakim, Ya Vedud, Ya Mecid, Ya Bais, Ya Şehid, Ya Hak, Ya Vekil, Ya Kaviy, Ya Metin, Ya Veliy, Ya Hamid, Ya Muhsi, Ya Mübdi, Ya Muid, Ya Muhyi, Ya Mümit, Ya Hayy, Ya Kayyum, Ya Vacid, Ya Macid, Ya Vahid, Ya Samed, Ya Kadir, Ya Muktedir, Ya Mukaddim, Ya Muahhir, Ya Evvel, Ya Ahir, Ya Zahir, Ya Batın, Ya Berr, Ya Vali, Ya Muteali, Ya Tevvab, Ya Müntekim, Ya Afüvv, Ya Rauf, Ya Malikül Mülk, Ya Zül Celali vel İkram, Ya Muksit, Ya Cami, Ya Ganiy, Ya Muğni, Ya Mani, Ya Bedi, Ya Dar, Ya Nafi, Ya Nur,Ya Hadi, Ya Baki, Ya Varis, Ya Reşid, Ya Sabur

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



1GÜNÜMÜZ

euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
1- ALLAH (herşeyin gerçek mabudu)
2-ER-RAHMAN (dünyada her kuluna karşı merhametli)
3-ER-RAHİM (ahirette sadece mümin kuluna karşı merhametli)

AYRINTILI AÇIKLAMA(isteyen okuyabilir)

ALLAH

Cenab-ı Hakk'ın bütün isim ve sıfatlarını kendinde toplayan Zatına delalet eden özel ismi
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasıfları ve İlâhî sıfatları içine alır Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz
Bu isim, Allah'tan başkasına ne hakikaten ve ne de mecazen verilemez Diğer isimlerin ise, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesinde bir mahzur yoktur İnsanlara Kadir, Celâl ismini vermek gibi Yalnız bu isimlerin başına, insanlara izafe edildiklerinde, "kul" mânâsına gelen "abd" kelimesinin ilâvesi güzeldir Abdülkadir ismi gibi

Kâmil insanlar, Cenab-ı Hakkî: Allâh,Allâh,Allâhdiye bu isimle zikretmişlerdirÇünkü bu mübarek isim, İsm-i A'zam'dır 99 İsmi şerifin kutbu ve en büyüğüdür Allâh diye zikreden Allâh'ı bütün isimleri ile, Er-Rahman diye zikreden yalnız rahmet sıfatı ile anmış olur

ER-RAHMAN

Allah'ın pek merhametli, çok rahmet sahibi olması anlamlarına gelen bir sıfat ismidir Sıfat ismi olmakla beraber, bu ismin Allah'tan başkasına verilmesi uygun görülmez "Çok rahmet sahibi, gayet merhametli ve sonsuz rahmeti bulunan" diye tefsir edilip açıklanabilirse de, yalnız yüce Allah'ın özel bir ismi olduğundan dolayı tam anlamıyla tercüme edilemez Dilimizde onun tam karşılığı olan bir kelime yoktur "Esirgeyici" olarak tercüme edilmesi de doğru değildir Dolayısıyla bu anlam Rahman isminin tercümesi olamaz "Acıyan" diye tercüme edilmesi de onun tam anlamını vermekten uzaktır Çünkü kuru bir acıma merhamet değildir Bilindiği gibi, merhamet acıyı giderip yerine sevinç ve iyiliği getirmektir Bu itibarla merhametli sözcüğünden anladığımız anlamı, diğerlerinden anlayamayız Rahman, "pek merhametli" şeklinde eksik olarak tefsir edilebilirse de tercüme edilemez Yüce Allah'ın rahmeti, sadece bir iyilik duygusundan ibâret değildir O'nun rahmeti, insanlara iyilik dilemesi ve sayılamayacak kadar nimetler vermesidir O halde "Rahman" ismini böylece bilmek ve anlamak gerekir Her gün karşılaştığımız ve içinde bulunduğumuz nimetler, aslında bize Rahman'ın en güzel açıklamasıdır

Kur'an'ın ilk ayeti olan Besmeledeki Rahman ve Rahim sıfatları arasındaki fark, Allah teala, Dünyanın Rahmanı ve Ahiretin Rahimidir cümlesinde veciz bir şekilde dile getirilmektedir Rahman vasfı gereği Cenab-ı Hakk, dünyada bütün canlılara, mümin-kafir ayırımı yapmaksızın bütün insanlara, şefkat ve merhametle davranmayı kendi nefsine farz kılmıştır

Yüce Allah bir kudsi hadiste şöyle buyurur: "Rahmetim gadabımı geçmiştir"

44-) "Ey babacığım Şeytana kulluk yapma! Muhakkak ki şeytan Rahman'a âsi oldu"Meryem suresi
ER-RAHİM
Çok merhamet edici' anlamında bir isimdir Allah'ın sıfat ismi olmayıp, Allah'tan başka varlıklara da verilebilen bir isimdir Bu iki sıfat "Rahmet" mastarından türemiş olmakla beraber, aralarında ifade ettikleri anlam bakımından farklar vardır Rahman ve Rahîm arasındaki bu farklar şöylece belirtmek mümkündür: a) Rahman sıfatı; daha ziyâde ezelle; Rahîm sıfatı ise daha çok ebedle ilgilidir Bu nedenle hadislerde yüce Allah'ın hakkında "Dünyanın Rahman'l ahiretin Rahîm'i" ifadelerinin kullanıldığını görüyoruz Rahman sıfatı bütün insanları; Rahîm sıfatı ise yalnız müminleri kapsar b) Rahman sıfatı; hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmaksızın varlıkları yaratmak, meydana getirmek, onların çalışıp çalışmadıklarına bakmadan sayısız nimetlerle nimetlendirmek anlamına gelirken; Rahîm sıfatı Allah'ın emirleri doğrultusunda çalışanlara, çalıştıklarının karşılığını vermek anlamına gelmektedir c) Rahman sıfatı; ümitsizliğe, karamsarlığa imkan bırakmayan kesin bir ümit ve ezelî bir yardım ifade eder Rahîm sıfatı ise, yaptığımız işlerimizin Allah tarafından mükâfatlandırılacağını ifade etmektedir Bu nedenle Rahman sıfatının ifade ettiği mânâda mü'min ve kâfir eşit tutulup ayırım yapılmamış; Rahîm sıfatının belirttiği manada ise, mü'min ve kâfir açık bir farkla ayrılmışlardır

Rahim sıfatının tecellileri ise daha çok ahirette görülecek, Cenab-ı Hakk'ın oradaki ikram ve ihsanları müminler için olacaktır

DUA EZBERİMİZ(isteyen ezberleyebilir)

Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir


HADİS EZBERİMİZ--1--(isteyen ezberleyebilir)
1-Ümmetimin din işlerinde faydalı kırk hadis ezberleyen, alimlerle haşr olur (taberani)

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



2GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)


BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
4EL-MELİK : Herşeyin hakimi, bütün kâinatın hükümdarı
5EL KUDDÜS: Her türlü kötülük ve eksikliklerden uzak,
6ES SELAM-Selamete ulaştıran, selamette olan

AYRINTILI AÇIKLAMA(isteyen okuyabilir)
EL-MELİK
Melik ismi, gerçek anlamda her yönüyle yalnız Allah içindir Bu sıfat, Allah'ın diğer bütün kemâl sıfatlarının var olmasını zorunlu kılar

Melik ya da malik olma, malik olunan şey üzerinde istenildiği biçimde tasarrufta bulunmayı gerektirir

Bütün kainat Allah'ın mülküdür ve Allah mülkünde dilediği gibi tasarruf sahibidir

İnsan yeryüzünde halife olduğu için, kendisine yeryüzü mülkü üzerinde izafi bir meliklik yetkisi tanınmıştır

Herkesin belli bir tasarruf sahası vardır Fakat bu tasarruf, hiç bir zaman mutlak değil, sınırlı ve Allah'ın tanıdığı alanda sadece bir emanettir

Allah Teâlâ için insanların meliki denirken, O'nun insanlar üzerinde mutlak tasarruf sahibi olduğu anlatılmak istenir Fakat şirk koşan insanlar, Allah'ın melikliğini yeryüzünde ve dolayısıyla insanlar üzerinde tasarruf sahibi olmak ve yeryüzündeki servetleri, yani mülkü diledikleri gibi kullanmak için gasbetmeğe çalışırlar


EL-KUDDÜS
Allah yeryüzünde, gökyüzünde, uzayın derinliklerinde, toprağın altında bulunan herşeyin, kısacası mikro ve makro alemlerdeki herşeyin tek Yaratıcısı'dır İnsanın gözünü çevirip etrafına baktığında görebildiği ve çıplak gözle göremediği her yerde bulunan düzen, kanunlar, istikrarlı gidişat tamamen Allah'a aittir "Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisi'nden sonra artık kimse onları tutamaz" (Fatır Suresi, 41) ayetiyle bildirildiği gibi var olan tüm sistemin düzenleyicisi ve koruyucusu O'dur
Allah'ın son derece aciz olarak yarattığı insanlar hata yapar, unutur, yanılır, gaflete düşerler Aynı zamanda hem bedeni, hem ruhi yönden son derece eksiklik ve acz içindedirler Ömürleri boyunca bedenlerine bakmak, yaşayabilmek için ona sürekli ihtimam göstermek zorundadırlar Bedenlerini biraz fazla çalıştırsalar, birkaç gün uykusuz, bir gün susuz bıraksalar son derece aciz bir duruma düşmüş olurlar Ancak herşeyin Yaratıcısı ve 'en güzel isimlerin sahibi' olan Allah elbette tüm eksikliklerden münezzehtir Allah'ın sonsuz gücü, Yüceliği, aklı ve sınırsız ilmi Kuran'da insanlara bildirilmiştir Bir ayette Allah şöyle buyurmaktadır:
Allah O'ndan başka ilah yoktur Diridir, kaimdir O'nu uyuklama ve uyku tutmaz Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur İzni olmaksızın O'nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, önlerindekini ve arkalarındakini bilir (Onlar ise) Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır Onların korunması O'na güç gelmez O, pek Yücedir, pek büyüktür (Bakara Suresi, 255) (3)
Müslüman daima Allah'ı yüceltmeli ve O'nu her türlü noksanlıktan tenzih etmelidir Sonra da bütün haramlardan, mekruhlardan, şüpheli şeylerden ve yararsız mubahlardan kendisini arındırıp temizlemeli ve Mevla'sına ibadet etmekle meşgul olmalıdır Kendisi için yararlı olan ilimleri öğrenmeye ve güzel ahlaki davranışlar kazanmaya çalışmalıdır Beden ve ruhu arındırmanın yolu, Allah'ı tanımak ve yararlı ilimler öğrenip onunla amel etmektir (4)

ES-SELAM
'Selâm' kelimesi Kur'anı Kerimde 33 defa geçer ama bunlardan yalnız bir tanesi (Haşr 23) Allah'ın ismi olarak geçmektedir

Resulullah buyuruyor: "Ey Allah'ım! Sen Selam'sın; Selâm yalnız sendedir Ey ikram ve celâl sahibi olan! Sen ne yücesin" (2)

Selâm ismi, Yüce Allah'ın kemalatının tümünün isbatını ve noksan sıfatların tümünün O'ndan uzaklaştırmayı içermektedir

Her doğan ölüyor, her yeşeren kuruyor, her yapılan yıkılıyor Yaratılanların en değerlisi insan doğuyor, büyüyor, ihtiyarlıyor, hastalanıyor, acıkıyor, uyuyor ve ölüyor 'Selâm' olan Rabbimiz bütün bunlardan salimdir İslâm dinini indirerek selâmet yurdu olan Cennete davet eden, bu dünyada gönüller arasına köprü olan selâmı, nezaket kurallarını öğreten Rabbimiz Mü'minleri Cehennem azabından selâmette kılandır
Allah'ın Selam sıfatı aynı zamanda cennete kabul ettiği kullarına selam vermesi anlamına da gelir Cenab-ı Hak:
"Çok merhametli Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır)" (Yasin,58)

İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar (Furkan, 75)
şeklinde buyurarak cennete giren insanlara sözlü olarak selam vereceğini bildirir Kuşkusuz Allah'ın selamı müminler için olabilecek en büyük müjdedir


DUA EZBERİMİZ(isteyen ezberleyebilir)

uyumadan önce okunacak dua:
Allahümme bismike emütü ve ahyaMânâsı: ‘Allah’ım, isminle ölürüm, isminle dirilirim

HADİS EZBERİMİZ--2--(isteyen ezberleyebilir)
2-Her insan hata eder Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



3GÜNÜMÜZ

euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)


BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
7EL-MÜMİN : iman eden kulunu koruyan
8EL-MÜHEYMİN :gözetici ve kollayıcı
9EL-AZİZ : mağlubiyet bilmeyen, her şeye galip

EL-MÜMİN
Allah, kıyamet günü azap gören mü'minleri cehennemden çıkardıktan sonra onlara derki:
"Mü'min benim, sizler de mü'minlersiniz"
Allah, sözünün doğru olduğunu ispatlayandır, mü'min kullarını imanlarında yanıltmayan, onları doğru yola çıkarandır, kullarına va'dinde sâdık olandır, insan kalbini şüphe ve tereddütlerden kurtararak imana kavuşturan, kalplere iman bağışlayan; yaratıkların zulümden, muminleri azaptan emin kılan; onların şahitliklerini kabul ve tasdik eden; taahüdlerini mutlaka yerine getirendir


EL-MÜHEYMİN
Müheymin, kıyamet günü, kendisine ibadet edenlerin ibadetinden ve sevabından bir şey eksiltmeyendir Allah sevp vermekten aciz kalmadığı gibi onu zorlanarak veren değildir Sevap vermekle kendisinden ve mülkünden bir şey eksilmez ki, sevabını kısıp sınırlasın O, mülkünden faydalanan değil ki, başkası faydalandığında mülkünden bir şey eksilsin
Allah, asilerin de isyanlarından ve hak ettikleri cezadan bir şey artırmaz Allah, cehennem ehlinin azabını "ceza" (amellerin karşılığı) olarak adlandırmıştır Bu yüzden günah olmayan şeyin cezası (karşılığı) yoktur Bu da Allah'ın inkarcıların ve asilerin cezalarını arttırmayacağını göstermektedir

Müheymin, doğrulayıcı, tasdik edici ve güvenilir anlamındadır Kur'an, kendisinden önceki kitapları doğrulayan bir kitaptır (2)
Tüm evrenin kusursuz bir düzen içerisinde var olmasını sağlayan fizik yasaları, onları meydana getiren Allah'ın, kulları üzerindeki İlahi korumasına da en güzel delilleri oluştururlar
Söz gelimi yer çekimi yasasını düşünelim Bu çekim kuvveti daha zayıf olsaydı neler olurdu? Öncelikle hafif şeyler yeryüzünde sabit duramayacaktı En ufak bir esintide yerden kalkan toz ve kum taneleri saatlerce havada uçuşacaktı Yağmur damlalarının hızı çok yavaşlayacak, yere inmeden yeniden buharlaşacaklardı
Örnek olarak verilebilecek bir başka yasa Newton'un kütlesel çekim kanunudur Bu yasa dünyanın, ayın ve gezegenlerin yörüngelerinin içinde bulundukları hassas dengeyi açıklar Bu dengede meydana gelebilecek en küçük bir bozulma, Dünya'nın ya hızla Güneş'e yaklaşıp sıcaktan kavrulmasına ya da Güneş'ten uzaklaşarak uzaya savrulmasına ve mutlak soğuklukta donmasına sebep olacaktır
Peki cisimler ve yüzeyler arasında sürtünme kuvveti yaratılmamış bir Dünya nasıl olurdu? Kalem insanların ellerinden kayıp düşecek, kitaplar ve defterler masanın üzerinde kayacak, masa, döşeme üzerinde kayıp bir köşeye çarpacaktı; kısacası tüm cisimler, yanları bir yüzeye gelene kadar kayacak ve yuvarlanacaklardı Sürtünmesiz bir Dünya'da tüm düğümler çözülecek, çiviler ve vidalar yerlerinden çıkacak, arabalarda fren tutmayacak, ses asla dinmeyip bir duvardan ötekine yankılanıp duracaktı
Allah'ın canlıların korunmasına yönelik yarattığı özellikler, kuşkusuz sadece fizik yasaları ile sınırlı değildir Buna bir başka örnek de insanın üzerinde bulunduğu yeryüzünün sağlam ve güvenlikli kılınmasıdır Dünyanın merkezine doğru inildikçe ısı, her kilometrede 30°C artar Ve çekirdekte bu ısı 4500°C gibi inanılmaz bir yüksekliğe erişir Yerin sadece 1 km aşağısındaki sıcaklığın 60°C'ye yakın olduğu düşünüldüğünde bunun ne kadar büyük bir tehlike olduğu açıkça görülmektedir Halbuki tüm canlılar büyük bir güvenlik içinde, altlarında kaynayan magmadan habersizce yaşamlarını sürdürmektedirler
Açıkça görüldüğü gibi Allah içinde bir ateş topu barındıran Dünya'nın yüzeyinde mükemmel bir düzen yaratmıştır Hiçbir yer için en ufak bir başı boşluk söz konusu olmamaktadır O, gökleri ve yeri kontrol altında tutmakta, kainattaki tüm canlıları bildikleri veya bilmedikleri büyük tehlikelere karşı her an korumaktadır İnsanı ise daha cenin halindeyken savunması sağlam olan bir yere yerleştirerek korumaya almıştır
Görüyoruz ki insanların çoğunluğunun doğal karşıladığı pek çok özellik asıl olarak Allah'ın kullarına olan merhametine ve İlahi korumasına işaret eder Çünkü düzeni ve birliği sağlayan yüzlerce fizik yasasının şu an oldukları şekilleriyle var olmaları için hiçbir zorlayıcı neden yoktur Allah koruyucuların en hayırlısıdır (4)


EL-AZİZ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O, üstün ve güçlü olandir, hüküm ve hikmet sahibidir" (1)
Kur'an-ı Kerim'de doksanbir yerde geçmektedir Fakat hiç bir yerde tek başına zikredilmemiş; daima Esma-i Hüsna'dan diğer bir isimle beraber varid olmuştur
Allah'ın 'Aziz' sıfatı, O'nun hiçbir zaman mağlup edilemeyeceğini, her zaman galip olanın Kendisi olduğunu ifade eder Allah kainatta mutlak kuvvet sahibidir ve O'ndan üstün hiçbir güç yoktur

O hiç bir şekilde ve surette asla yenilgiye uğramayan, her şeye gücü yetendir

O, haksızlık yapılamayacak kadar güçlüdür

O en üstündür, en yücedir, şeref ve izzet sahibidir

Gayet izzetli, onurlu ve şanlıdır Hiçbir şekilde mağlup edilmez, her işinde gâlibdir Yahut eşi benzeri yoktur ve gayet yüksektir Yani, "Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır" (İhlâs, 112/4) âyetinde ifade edildiği gibidir Yahut dilediğini yapan yani (Hûd, 11/108) Bununla beraber alçaklığı, ahlâksızlığı, küfür, zulüm, fesad, isyan ve küfran gibi fenalıkları sevmez

O'nun gücünü bilmek, O'nu hatırdan çıkartmamak, günahlardan uzaklaşmayı, yararlı işlerle meşgul olmayı sağlar Mutlak Hâkimin Allah'tır Sevk ve idare O'nun elindedir O'nun koruma ve himayesi olmadan korunulamaz O'nun yardımı olmadan başarılı olunamaz Acizliğini samimiyetle kabul etmek, Allah'ın izzetini müşahede etmeyi sağlar



DUA EZBERİMİZ(isteyen ezberleyebilir)
tuvalete girmeden önce okunacak dua: euzu billehi minel hubsi vel habais

HADİS EZBERİMİZ--3--(isteyen ezberleyebilir)
3-Oruçlu iken ölen cennete gider (bezzar)


HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



4GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)


BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
10EL-CEBBAR: dilediğini zorla yaptıran
11EL-MÜTEKEBBİR : büyüklük ve ululukta tek olan
12EL-HALIK : her şeyi yerli yerince yaratan

EL-CEBBAR
Allah Teâlâ dertlere derman veren, kırılanları onaran, yoksulları zengin eden, perişanlıkları yoluna koyup düzelten en yüce zâttır
Allah Teâlâ birçok fiilde insana irade vermiş ve hür yaratmış olmakla beraber bütün isteklerini yerine getirmeye mecbur değildir Dilerse, dilediği anda iradelerini yok eder Nitekim bir hadiste "Allah Teâlâ kaza ve kaderini yerine getirmeyi istediği vakit, akıl sahiplerinin akıllarını gideriverir ki, kaza ve kaderi onlarda yerine gelsin Emri yerine gelince de akıllarını onlara geri verir Böylece de pişmanlık başlar" buyurulmuştur Dilerse onların akıl ve iradelerini yok etmemekle beraber isteklerinin aksine kendi hüküm ve iradesini zorla üzerlerinde icra eder Nitekim Allah'tan korkmayan, emirlerine karşı gelmek isteyen âsiler, azaba ve cezaya yanaşmak istemedikleri halde, vakti gelince cezalarını çekmeye mecbur olurlar Hâsılı Allah Teâlâ'nın mutlak iradesi altında mağlub ve mecbur olmayacak hiçbir şey tasavvur olunamaz
Ey Cebbar olan Allah'ım! Seni tanıyan birinin, herhangi bir iş için başkasından yardım dilemesine şaşarım Seni tanıyan birinin, senden başka birisine yönelmesine şaşarım (3)

EL-MÜTEKEBBİR
Kudsi bir hadiste Allah şöyle buyurmuştur: Büyüklük ridam (dış elbise), yücelik ise izarımdır (iç elbise) Bu ikisinden biri üzerinde benimle çekişeni ateşe atarım" Bu durum büyüklük ve yüceliğin Allah'ın kemal sıfatlarından olduğunu ortaya koymaktadır Diğer varlıkların bu sıfatlara sahip olduklarını iddia etmeleri gerçek dışıdır Böyle bir iddia onların eksikliğini ve haddi aştıklarını gösterir (Gazali, 2)
Allah büyüklüğünü ve kudretini Kuran'da verdiği örneklerle anlatır Bu örneklerden bir tanesi Hz Musa'nın Allah'ı görmek istemesidir Hz Musa Allah'ı görmek istemiş, bu yüzden de O'na seslenerek; "Rabbim, bana göster, Seni göreyim" demiştir Bunun üzerine Allah, "Beni asla göremezsin, ama şu dağa bak; eğer o yerinde karar kılabilirse, sen de Beni göreceksin" diye cevap verir Allah dağa tecelli edince onu paramparça eder ve Hz Musa bayılarak yere düşer Kendine geldiğinde ilk söylediği ise "Sen ne Yücesin (Rabbim)" (Araf Suresi, 143) olur
Hz İbrahim ise ayetlerde haber verildiğine göre, "Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demiştir Bunun üzerine Allah, "Öyleyse, dört kuş tut Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır Sana koşarak gelirler Bil ki, şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir" (Bakara Suresi, 260) şeklinde cevap verir Böylece Allah ona büyüklüğünün bir delilini daha gösterir
Allah, Hz Lut'a da sabah vakti kavminden iman etmiş kişilerle birlikte çıkmasını ve kavmini terk ederken arkasına bile bakmamasını söyler Sabah vaktinde ise Hz Lut'u ve yakınlarını kurtararak inkarcı kavmi büyük bir azapla helak eder
Ateşe atılan Hz İbrahim'e ise ateşi esenlik kılmıştır Hz İsa'nın eliyle ölüleri diriltmiş, kör olanları iyileştirmiştir Denizi yararak Firavun'u ve ordularını suda boğmuştur Böylece Allah insanlara her olayda büyüklüğünü ve sonsuz gücünün tecellilerinden bazılarını açıkça göstermiştir
Allah her an, her yerde ve her olayda büyüklüğünü ve kudretini açıkça gösterir Dünya hayatına ve hırslarına dalan insanların üzerine sabah vakti bir kasırga gönderir Onların oturdukları şehrin altını üstün çevirir ve bir daha oturulamayacak hale getirir Mallarını, mülklerini ve sahip oldukları herşeyi ellerinden alır
Bir şehri yalnızca yağmur yağdırarak suların içine gömer, birkaç saniye süren bir depremle bir kenti haritadan siler O'nun azabıyla hareket eden yer, gök, rüzgar ve yağmur uğradıkları şehre görülmemiş bir helak getirirler O şehrin halkı da Allah'ın sarsılmaz gücüne, büyük bir yıkımla şahit olur
Kuşkusuz Allah Mütekebbirdir O'nun gücü ve kudreti karşısında, yeryüzünde büyüklenebilecek kimse yoktur; O, önünde secde edilecek tek makamdır (3)
Müslüman, sevap elde etmek ve cezadan kurtulmak için değil, sadece Hak için hakka ibadet etmelidir Aksi halde yaradılmış olan bir şeyi amaç edinmiş ve buna ulaşmak için hakkı aracı yapmış olur Oysa Hak ve doğru oaln bu değildir Hiçbir karşılık beklemeden yalnız Hak için hakka ibadet etmek, bütün durumlarda Allah'ı yüceltmeyi, büyüklüğüne içtenlikle saygı duymayı, adi ve alçak olan bütün şeylerden uzak durmayı gerektirir(2)

EL-HALIK

Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O'ndan başka İlah yoktur Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?" (1)


İşte Rabbiniz olan Allah budur O'ndan başka İlah yoktur Herşeyin Yaratıcısı'dır, öyleyse O'na kulluk edin O, herşeyin üstünde bir vekildir" (2)

Allahu Teâlâ her şeyin Halikidir ve bu O'nun subuti sıfatlarındandır O'ndan başkası için bu sıfat kullanılamaz Yaratma, örneksiz var etmektir Allah Teâla yaratan, O'nun dışında her şey yaratılandır Her şey O'nun emrinde ve hizmetindedir O'ndan başka bir yaratıcı yoktur Bütün her şey, gökler, yer, ikisi arasında ve içinde bulunanlar, bunların hareketleri, kımıltıları, rızıkları, ecelleri, sözleri, ve fiilleri yaratılmıştır Bunların tek yaratıcısı HzAllah'tırBütün varlıklar sonradan yaratılmış ve yoktan var edilmiştir Her şey O'nddan başladı ve yine O'nda son bulacaktır (3)

Yaratıklara nisbet edilen hiçbir sanat, Allah Teâlâ'nın takdir buyurduğu keşf ve icad mahiyyetinden ileri geçemez Çünkü mahluk, fiilerinin ayrıntısını takdir edemez ve bir atom bile yapamaz Böyle bir yaratma sonsuz ilim ve kudrete bağlıdır Mahluk ise bundan ancak sınırlı kısmını elde edebilir Herşeyi tam anlamıyla takdir ve icad ederek yaratan Ancak Allah Teâlâ'dır

Kainattaki hiçbir canlının kendi yaşam biçimini tayin etme hakkı yoktur Tüm canlıları Allah yaratmış ve bu şekilde yaşamalarını takdir etmiştir Onlar da kayıtsız şartsız bu hükme boyun eğmişlerdirİnsan da kainatın küçük bir parçasıdır Allah insanı bir damla sudan yaratmış, ve bir yaşam biçimi takdir etmiştir Hiçbir insan kendi kararıyla yaşam süresini belirleyemez, yaşlanmayı ve ölümü durduramaz, acizliklerinden kurtulamaz Tüm bunları belirleyen, dilediği şekilde yönlendiren Allah'tır (4)

Allah'ın gücünün benzersizliği ve herşeyi hakimiyeti altında tuttuğu ayetlerde şöyle haber verilir gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır O'nun nasıl bir çocuğu olabilir? O'nun bir eşi (zevcesi) yoktur O, herşeyi yaratmıştır O, herşeyi bilendir (5)
De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah'tır" De ki: "Öyleyse, O'nu bırakıp kendilerine bile yarar da, zarar da sağlamaya güç yetiremeyen birtakım veliler mi (tanrılar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a'ma) ile gören (basiret sahibi) eşit olabilir mi? Veya karanlıklarla nur eşit olabilir mi?" Yoksa Allah'a, O'nun yaratması gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeşti? De ki: "Allah, herşeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır" (6)
Kendi derilerine dediler ki: "Niye aleyhimizde şahitlik ettiniz?" Dediler ki: "Herşeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu Sizi ilk defa O yarattı ve O'na döndürülüyorsunuz" (7)

DUA EZBERİMİZ-4-(isteyen ezberleyebilir)
tuvaletten çıktıktan sonra okunacak dua: elhamdülillehillezi ezhebe annil eza ve afani min zelik
"Bana rahatsızlık veren şeyleri giderip, sıhhat ve afiyet hibe eden Allah'a hamd olsun"

HADİS EZBERİMİZ--4--(isteyen ezberleyebilir)
4-cennetin bedeli la ilahe illallah (tirmizi)
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



5GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ

13EL-BARİ bir örnek ve emsale ihtiyaç duymadan yaratan
14EL-MUSAVVİR şekil verici tasvir eden
15EL-GAFFAR gühahları affedici
16-EL-KAHHAR isyankarları kahreden

DUA EZBERİMİZ—5--(isteyen ezberleyebilir)
evden çıkarken okunacak dua: bismillah tevekkeltü alallah la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim
"Allah'ın ismiyle (Allah'ın ismini söyleyerek) evimden çıkıyorum Bütün işlerimde Allah'a dayandım (O'na dayanıyor, O'na güveniyorum) Güç ve kuvvet ancak ve ancak Allah'ın yardımıyla olur"

HADİS EZBERİMİZ--5--(isteyen ezberleyebilir)
5-İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz(tirmizi)

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



EL BARİ

Yaşadığımız evren ile ilgili herşeyde bir denge ve ahenge rastlarız Özellikle bilim alanında yeni gelişmeler kaydedilip bugüne kadar bilinmeyen pek çok detay ortaya çıktıkça, bu denge ve ahenk daha da netleşmektedir Görünen odur ki, kainat üzerinde var olan her sistem üstün bir aklın tasarımıdır Bu üstün aklın sahibi, herşeyi hayranlık uyandırıcı bir düzen içinde var etmiştir Kainattaki her cisim, yeryüzünde yaşayan milyarlarca canlı müthiş bir ahenk içinde varlıklarını sürdürürler Doğadaki düzen hiçbir şekilde bozulmaz ve milyonlarca yıldır son derece istikrarlı bir şekilde devam eder
Yalnızca dünya üzerindeki yaşamı incelediğimizde bile hayranlık uyandırıcı pek çok detayla karşılaşırız Etrafımız, farkında olduğumuz veya olmadığımız, sayısız yaratılış delili ile doludur Örneğin, havadaki gazların karışımı tüm canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için en elverişli şekilde oranlanmıştır İnsanlar ve hayvanlar yaşayabilmek için oksijen alır ve karbondioksit verirler Ancak bu işlem sürekli devam ettiği halde havadaki oksijen miktarı azalıp, karbondioksit miktarı artarak mevcut dengeyi bozmaz Çünkü bu noktada çok ince bir düzen var edilmiştir; insanların ve hayvanların tersine bitkiler, yaşamlarını sürdürürken karbondioksit alır ve oksijen verirler Dolayısıyla insanların ve hayvanların tükettiği oksijen, bitkiler vasıtasıyla tekrar üretilir ve dünyadaki denge korunur
Kuşkusuz bu örnek dünya üzerinde görebileceğimiz yaratılış delillerinden yalnızca bir tanesidir Gerek mikro gerekse makro alem incelendiğinde bunun gibi sayısız örnekle karşılaşmak mümkündür Eğer kainat ve dolayısıyla dünya üzerindeki canlılık varlığını sürdürebiliyorsa, bu, üstün akıl sahibi, herşeyin Yaratıcısı olan Rabbimiz'in 'herşeyi birbirine uygun olarak yaratması' ile mümkün olmaktadır (2)
Bâri'dir Yani öyle temiz yaratıcı ki yarattıklarını temiz ve sağlam bir nizam üzere seçip düzenleyerek ve tamamlayarak birbirinden farklı özelliklerle yaratır Râzi der ki: "Bâri ismi, yaratan ve icad eden gibi olmakla beraber cisimlerin yaratılması mânâsını ifade eder Onun için halka "berriyye" denilir de, renk ve tad gibi başka bir cevherle meydana gelen hususlara denilmez" "Allah'ın yarattığı şeylerin şerrinden O'nun kelimelerinin hepsine sığınırım" gibi bazı dualarda zikredilen "halaka", "zeree" ve "beree" fiillerine nazaran "bâri" ismi yaratılışın tekâmül mertebelerindeki icadları ifade eder (3)
Bâri ismini bilmenin faydaları nelerdir?Allah'ın yaratıcı olduğunu kabul etmek, O'nun aynı zamanda Bâri olduğunu da kabul etmektir Allah'ın yaratıcı ve Bâri olduğunu kabul eden, kendisinini daima bir halden bir hale geçtiğini ve sonuçta bu varlığının mutlaka son bulacağına inanır Bu inanç ona, Allah'a tam bir teslimiyetle teslim olmasını sağlar Olayların gerçek yaratıcısının Allah olduğunu bilen kimse, meydana gelen olaylardan derinden etkilenmez, kalbini derin üzüntüler sarmaz, sırlarının bilinmesinden korkmaz O'nun yasaklarından şiddetle kaçınır ve daima O'na sığınarak korunurBu ismi bilen, her şeyin Allah elinde olduğunu ve O'nun emriyle gerçekleştiini bilir O'ndan başka yaratıcının olmadığını anlar O'nun bütün emir ve yasaklarını samimiyetle uygular (4)

EL MUSAVVİR
Dünya üstünde yüz binlerce farklı türde canlı yaşar Bu türlerin hepsi birbirlerinden tamamen farklı görünüşlere ve olağanüstü özelliklere sahiptir
Mesela bir kelebeğin kanatlarındaki kusursuz simetriyi ele alalım Her bir kanadın üstü türlü şekiller ve etkileyici renklerle bezenmiştir Bu şekiller ve renkler ne kadar karışık olurlarsa olsunlar, kanatlardaki benzersiz simetri asla bozulmaz Öyle ki bütün kelebekler, bir ressamın fırçasından çıkmış gibi, göz zevkine hitap eden bir güzellik oluştururlar Bu güzellikte tecelli eden aklın bir kaynağı olduğu açıktır Zira basitçe çizilmiş bir resmin dahi bir ressamı vardır ve resmin kendi başına ortaya çıkması mümkün değildir O halde kimse, böylesine kusursuz yaratılmış ve bir sanat eseri kadar estetik olan böyle bir canlı için tesadüfen var olmuş diyemez Bunların tümünü yaratan, tasarlayan, meydana getiren, bütün kainatın Rabbi olan Allah'tır
İnsanı yaratan, bedeninin dışındaki ve içindeki tüm sistemleri son derece mükemmel bir şekilde tasarlayan Allah, bu kompleks yapıdaki her noktada üstün yaratmasını ve izzetini göstermektedir Örneğin insan bedeninin çatısını oluşturan iskelet başlıbaşına bir mühendislik harikasıdır Vücudun yapısal destek sistemidir ve beyin, kalp, akciğer gibi hayati organların korunmasını sağlar, iç organlara destek olur İnsan vücuduna, hiçbir yapay makina tarafından taklit edilemeyen üstün bir hareket kabiliyeti verir Dahası kemik dokusu çoğu kimsenin zannettiği gibi cansız değildir Vücudun ihtiyacına göre kalsiyum, fosfat vb mineralleri depo eder veya daha önceden depo ettiklerini vücuda verir Bütün bunların yanı sıra kırmızı kan hücrelerinin üretimi de kemikler tarafından yapılır Ve bu bahsedilen çok fonksiyonlu sistem, insan bedenindeki onlarca mükemmel sistemden yalnızca bir tanesidir
İşte bunların hepsini eşsiz bir dizayn ile yaratmış olan ve hala yaratmaya devam eden Allah kudretinin tecellilerini bizlere sürekli göstermektedir (2)
Musavvir, bir şeyi dilediği zaman ona sadece: "ol" der, o da istediği şekil ve biçimde oluverir "Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Dilediği bir surette seni tertip etti" (8) Bu yüzden musavvir, yaratmak istediğini istediği şekil ve biçim üzere yaratandır
Musavvir, organları birbiriyle uyumlu halde yaratan ve onlara dilediği biçimi veren anlamına da gelir Allah, insanı en güzel bir şekilde yarattığını bize şöyle haber verir: "Doğrusu, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık" (9)

EL GAFFAR
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir" (1)
"Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup sonra da doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım" (2)
"De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir" " (3)
Günahları çok örten, mağfireti çok olan, kullarının günahlarını pek çok bağışlayan
Gaffar, kulların günahlarını örtmede mübalağa edendir Öyle ki, bu günahları ne dünyada ne de ahirette ortaya çıkarmaz
Mümin, tövbe ve mağfiret ile ilgili olarak daima korku ile ümid arasında bulunmalıdır
Müslüman, ne kadar ibadet ederse etsin, Allah'ın azabından güven içersinde olamaz; ne kadar günahkar olursa olsun Allah'ın mağfiretinden ve bağışlamasından ümidini kesemez Bundan dolayıdırki; vitir namazının son rekatında okunması vacib olan kunut duaları sonunda "Ya Rabb; rahmetini umar, azabından korkarız" diye dua edilmektedir
"Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin" (3) Bu âyetin, Kur'ân'da en ümitli âyet olduğu söylenir Bununla beraber dikkat edilmesi gerekir ki, bu ümit, günaha teşvik için değil, en günahkar kimseleri bile bir an önce tevbe edip Allah'a yönelmeye teşvik için olduğu hemen peşinden gelen iki âyetten açıkça anlaşılmaktadır (4)
Yüce Allah, bu dünyada güzellikleri ortaya çıkaran, çirkinlikleri ve günahları örten, ahirette ise bu çirkinlikleri cezalandırmaktan vazgeçip onları bağışlayandır
HzEbu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resûlullah (sav) Rabbinden naklen buyururlar ki:
"Bir kul günah işledi ve:
"Ya Rabbi günahımı affet!" dedi
Hak Teâla da:
"Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
"Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve:
"Ey Rabbim günahımı affet!" der
Alllah Teâla Hazretleri de:
"Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır
"Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve:
"Ey Rabbim beni affeyle!" der
Allah Teâla da:
"Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muâhaze eden bir Rabbi olduğunu bildi Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu" (5)

EL KAHHAR
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"O, kulları üzerinde kahredici olandırO, hüküm ve hikmet sahibi olandır, haberdar olandır" (1)
"De ki: 'Allah, her şeyin yaratıcısıdır ve O, tektir, kahredici olandır' " (2)
Mülkün, üstünlüğün, güç ve kuvvetin tamamı tek ve kahhâr olan Allah'a aittir O'nun dışındaki her şey, mağlub ve yeniktir Zalim ve zorbaların belini kıran, isyankar ve haddi aşanların boyunlarını büken, dünyadaki emellerine kavuşmalarına mani olan Allah'tır Varlıların dilek ve istekleri dahil O'nun dilemesi altındadır Yüce Allah buyuruyor:
"Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz Gerçekten Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" (3)
Allah insanlardan nasıl sıkıntıyı giderme gücüne ve onların kalplerine ferahlık vermeye kadirse, onları büyük bir azapla kahretmeye de kadirdir Kuran'da Allah'ın Kendi Katından gönderdiği azaplarla helak olmuş kavimlerden örnekler verilir Bu insanlar hak dinden yüz çevirdikleri ve Allah'a baş kaldırdıkları için sabah vakti, hiç şuurunda değillerken, üzerlerinde dolaşan büyük bir felaketle yok edilmişlerdir Allah inkar eden toplulukların üzerine evlerini yerinden söken kasırgalar göndermiş, üzerlerine balçıktan taşlar yağdırmıştır Uyardığı insanların üzerine onların içinde oturdukları şehirleri yerle bir eden sağanaklar isabet ettirmiştir Toprağın altını üstüne getiren depremleri üstlerine göndermiş, tek bir çığlıkla hepsini yerin dibine geçirmiştir Açıkça görüldüğü gibi Allah'ın bir insanı kahretmesi hiçbir şeyle kıyaslanamaz
Müslüman, gücü yettiğince Allah düşmanlarını mağlup etmeye ve onlara üstünlük sağlamaya çalışmalıdır
Allah'tan yüz çevirip başkasına dayanan mutlaka mağlup olacak, şeytanın elinde birer oyuncak olacaklardır

Fakat bütün bu sayılanlar Allah'ın dünya hayatında insanlara tattırdığı acılardır Ve onları yaptıklarından dolayı dünyada yaşarken kahretmesidir Ama asıl olan, insanın cehennemde görülmemiş bir azapla kahredilmesidir Allah'ın sonsuz rahmetine karşılık O'nun kadrini takdir edemeyen ve nankörlük eden insanlar ahirette cehennem azabıyla karşılaşacaklardır Dünyada işledikleri suçların tam karşılığı ahirette kendilerine verilecektir
Allah onları cehennemin en dar yerine attığında, inkarcılara daha önce hiç karşılaşmadıkları bir acı tattırır; cehennem ateşiyle yanan derilerini yenileriyle değiştirir ve onların üzerine ateşten duvarlar örer Öyle ki insanın dünyada çektiği acılar cehennemde karşılaştıklarının yanında çok hafif kalır Nitekim Kuran'da cehenneme giren insanların Allah'ın kendilerini öldürmesi ve azaptan kurtarması için yalvardıkları haber verilir (4)

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



6GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)


BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
17EL-VEHHAB karşılıksız veren
18ER-REZZAK rızık ihsan eden
19EL-FETTAH hayır kapılarını açan
20EL-ALİM her şeyi çok iyi bilen


el-VEHHÂB(geniş açıklama isteyen okuyabilir)
Çeşit çeşit nimetleri devamlı bağışlayıp duran
Vehhâb kelimesi hibe kökünden gelmektedir Hibe, "herhangi bir karşılık ve menfaat gözetmeden bin ne bir malı bağışlamak" manasınadır Vehhâb ise, "Her zaman, her yerde ve her şey'ı çok çok ve bol bol veren ve karşılık beklemeyen" demektir

er-REZZÂK
Yaratılmışlara, faydalanacakları şeyleri ıhsân eden
Rızık, Allah Teâlâ'nın bilhassa yaşayan mahlûkatına faydalanmalarını nasıb ettiği her şeydir Rızık yalnız yenilip içilecek şeylerden ibaret değildir Kendisinden faydalanılan herşey'e rızık denir

Maddî rızık, her turlu yiyecek ve içecek, giyilecek ve kullanılacak eşya, para, mücevher, çoluk-çocuk, vücudun çalışma kudreti, bilgi, ma I-mülk, servet vs gibi şeylerdir

Manevî rızık ise, ruhun ve kalbin gıdası olan şeylerdir Başta îman olmak üzere insanın manevî hayatına ait butun duygular ve o duyguların ihtiyacı olan şeyler, hep manevî rızıktır

el-FETTÂH
Fettâh kelimesi, feth'den gelmektedir Feth ise, "kapalı olan şey'ı açmak" manasınadır
Kapalı bir şey'ı açmak
a Maddî olur, bir kapıyı, bir kilidi açmak gibi
b Manevî olur, kalbden tasalan, kederlen atıp gonlu açmak gibi
Bitkilerin çiçek açması, tohum ve çekirdeklerin sunbul vermesi, rızık ve rahmet kapılarının açılması hep Fettâh ısm-ı şerifinin tecellîsındendır

e I-ALÎM
Allah, her şey'ı tam manasıyla bilir Her şey'ın, içini, dışını, inceliğini, açıklığını, onunu, sonunu, başlangıcını, bitimini çok iyi bilendir O Olmuşları bildiği gibi, olacakları da aynı şekilde bilir Onun için, olmuş - olacak, gizli - açık saz konusu değildir Bunlar, insanlar hakkında geçerli olan mefhumlardır İnsanların bilmesi nısbîve arızîdir Allah'ın bilmesi ise, - butun ısım ve sıfatlarında olduğu gibi - zâtî'dır Onun için O'nun bilmesinde dereceler bulunmaz

DUA EZBERİMİZ—6--(isteyen ezberleyebilir)
yemek duası: Elhamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!"
"Bizi yediren içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah'a hamdolsun"

HADİS EZBERİMİZ--6--(isteyen ezberleyebilir)
6-en üstün cihad,nefsle yapılandır(ibni neccar)

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



7GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)


BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
21EL KABID ruhları kabzeden,sıkan,daraltan
22EL BASIT ruhları bedenlere yerleştiren,genişleten,açan

EL-KABID
Bütün canlılara hayat veren, ölüm anında varlıkların ruhlarını kabzeden O'durMaddi yönden fakirleştiren ve daraltanında, zengin edip genişleten de Allah'dır Zenginken fakir olanları, güçlü iken zayıf olanları, yüksek makamlardan düşenleri, bilginken bunayanları gördüğümüz gibi, fakirken zengin olanları, Mekke'de zayıf görüldüğü halde Mine'de güçlenenleri, Bilal-i Habeşi gibi kafirlerin kölesi iken mü'minlerin efendisi olanları, Yusuf (sav) gibi hapishaneden Mısır'a sultan olanları, Ümmi iken kıyamete kadar gelecek insanlara ilim öğreticisi olan Hz Muhammed'i yaratan O'dur
Allah, dilediği kişinin imkanlarını artırarak şükredip etmeyeceğini, dilediğinin de imkanlarını daraltarak nankörlük edip etmeyeceğini dener Dolayısıyla insanların sahip olduğu veya olamadığı şeyler kendileri için bir kazanç değildir Bunlar sadece geçici dünya hayatını mı gerçek yurt olan ahireti mi istediklerini denemek için Allah'ın yarattığı imtihanlardır
Eğer kişi bu gerçeğin farkına varmaz ve elindeki herşeyi kendisinin zannedip cimrilik yapar, Allah'ın dilediği şekilde harcamazsa o zaman Allah elindeki imkanları daraltabilir Tam aksi olarak elindeki herşeyin kendisine Allah'ın rızasını kazanacak şekilde kullanılması için verildiğini bilen kişilerin de imkanlarını artırır, dünyada da ahirette de onlara en güzeliyle karşılık verir


EL-BASIT
Eğer Allah, kullari için rızkı (sınırsız) geniş tutup-yaysaydı, gerçekten yeryüzünde azarlardı Ancak O, dilediği miktar ile indirir Çünkü O, kullarından haberi olandır, görendir" (1)
Dilediği kullarının rızkını genişleten veya ruhlarını cesetlere yayan anlamına gelir
Allah, Kendisi'ne iman eden, kalpten itaat eden kişilere dünyada maddi ve manevi bolluk, genişlik verir Onların önündeki zorlukları açar İman edenler karşılaştıkları her türlü zorlukta, sıkıntıda ve hastalıkta yalnızca Allah'a sığınırlar ve O'nu vekil edinirler Bunun bir karşılığı olarak Allah inkar edenlerin işlerini zorlaştırırken, müminlerin işlerini kolaylaştırır (3)
O istediği kulundan ihsan ettiği serveti evlad, hayat zevkini, gönül ferahlığını alıverir, istediği kulunada yepyeni bir hayat, neşe ve rızk bolluğu verir Rızık, fakir ve zengin herkese ulaştırılır Allah, rızkın insanlar arasında eşit olmamasında derin ibretler bulunduğunu da beyan buyurmuşturBolluk ve genişliğin en büyüğü, Allah'ın kalplere merhametini yaymasıdır (4)


DUA EZBERİMİZ—7--(-isteyen ezberleyebilir)
yemek duası(devamı): elhamdülilleh, elhamdülilleh, elhamdülilhamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!"
elhamdülillehi Rabbil alemin
Allahümmeğfir sahibe hezetteanni velekilin


HADİS EZBERİMİZ--7- (-isteyen ezberleyebilir)
7-hayra vesile olan onu yapan gibidir

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



ESMAÜL HÜSNA GENEL TEKRARIMIZI YAPALIM

1- ALLAH (herşeyin gerçek mabudu)
2-ER-RAHMAN (dünyada her kuluna karşı merhametli)
3-ER-RAHİM (ahirette sadece mümin kuluna karşı merhametli)
4EL-MELİK : Herşeyin hakimi, bütün kâinatın hükümdarı
5EL KUDDÜS: Her türlü kötülük ve eksikliklerden uzak,
6ES SELAM-Selamete ulaştıran, selamette olan
7EL-MÜMİN : iman eden kulunu koruyan
8EL-MÜHEYMİN :gözetici ve kollayıcı
9EL-AZİZ : mağlubiyet bilmeyen, her şeye galip
10EL-CEBBAR: dilediğini zorla yaptıran
11EL-MÜTEKEBBİR : büyüklük ve ululukta tek olan
12EL-HALIK : her şeyi yerli yerince yaratan
13EL-BARİ bir örnek ve emsale ihtiyaç duymadan yaratan
14EL-MUSAVVİR şekil verici tasvir eden
15EL-GAFFAR gühahları affedici
16-EL-KAHHAR isyankarları kahreden
17EL-VEHHAB karşılıksız veren
18ER-REZZAK rızık ihsan eden
19EL-FETTAH hayır kapılarını açan
20EL-ALİM her şeyi çok iyi bilen
21EL KABID ruhları kabzeden,sıkan,daraltan
22EL BASIT ruhları bedenlere yerleştiren,genişleten,açan



Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



DUA EZBERİMİZ(isteyen ezberleyebilir)

1-Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir
2-uyumadan önce okunacak dua:
Allahümme bismike emütü ve ahyaMânâsı: ‘Allah’ım, isminle ölürüm, isminle dirilirim
3-tuvaletten çıktıktan sonra okunacak dua: elhamdülillehillezi ezhebe annil eza ve afani min zelik
4-tuvalete girmeden önce okunacak dua: euzu billehi minel hubsi vel habais
5-evden çıkarken okunacak dua: bismillah tevekkeltü alallah la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim

6-yemek duası: elhamdülillah, elhamdülillah Elhamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!"
(devamı) elhamdülillehi Rabbil alemin
Allahümmeğfir sahibe hezetteanni velekilin

"Bizi yediren içiren ve bizi Müslümanlardan kılan Allah'a hamdolsun"


HADİS EZBERİMİZ--1--(isteyen ezberleyebilir)
1-Ümmetimin din işlerinde faydalı kırk hadis ezberleyen, alimlerle haşr olur (taberani)
2-Her insan hata eder Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir
3-Oruçlu iken ölen cennete gider (bezzar)
4-cennetin bedeli la ilahe illallah (tirmizi)
5-İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz(tirmizi)
6-en üstün cihad,nefsle yapılandır(ibni neccar)
7-hayra vesile olan onu yapan gibidir

__________________

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



8GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
23EL-HAFİD aşağıya indiren,alçaltan
24ER-RAFİ dereceleri yükselten
25EL-MUİZ izzet veren, yükselten
26EL-MUZİLL alçaltan,zillet veren

DUA EZBERİMİZ—7-(-isteyen ezberleyebilir)
yemek duası(devamı): elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülil hamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!"
elhamdülillehi Rabbil alemin
Allahümmeğfir sahibe hezetteanni velekilin
Allahümmecal devledehim daimen evledehüm alimen saliha vele tüsellit aleyhim zalime
Allahümme zit veletengus nimeten kesiraten bi hürmetil Fatiha

Anlamı:bizi yediren içiren Müslümanlardan eyleyen Rabbime hamd olsun Allahım bize mağfiret eyle Allahım devledimizi daim eyle Evladımızı alim Salih eyle Zalimlerden koru Fatiha hürmetine Allahım nimetin arttır Noksanlaştırma

HADİS EZBERİMİZ--8- (-isteyen ezberleyebilir)
8-Tebessüm etmek, sadakadır

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



EL-HAFİD
Cenab-ı Hak buyuruyor: "O aşağılatıcı, yücelticidir" (1)
Allah, bu dünyada ve ahirette mü'min kullarını yükselten, inkarcı ve münafıkları da alçaltandırAllah, dilediği kulunu indirir, dildiğini de yükseltir Kulların yükselmesi, alçalması, zenginleşmesi ve yoksullaşması Allah'ın elindedir Bil ki, asıl alçaltılmış kimse; ilâhi başarı ve yardımdan yoksun bırakılandır Başarısızlık ve ümitsizlik içinde bulunan, nefsinin isteklerine yenilen, Rabb'inden bir iyilik görmeyen, kalbinde Rabb'ine dönme gücü bulmayan, dualarına güvenme hissini kalbinde duymayan kimsedir Bu kimse terkedilmişlikle ödüllendirilmiştir Daima meşgul ve sıkıntı içindedir (2)

Peygamberimiz (sav) buyuruyor: "Yüce Allah, bu kitapla nice milletleri yükseltir, niceleri de alçaltır (3)
Dilediğini, kendince bilinen bir hikmet ile bir şekilde alçaltan, özellikle suçlu olanları sonunda mutlaka buna maruz bırakan O'dur Kendisini tanımayan; emir ve yasaklarını dinlemeyen; yasaklarına açıkça karşı gelen, asi, hain, ve mütekebbirler, müstehak oldukları için nihayet alçaltırlar Sebep bizzat kendileridir; haklarında Allah'ın geçerli kanunu işlemiş ve suçu oldukları için buna muhatap olmuşlardır
Her insan belirli bir zeka düzeyi, görme, düşünme ve düşündüklerinden çıkarım yapma kabiliyetine sahiptir Örneğin kendi bedeninin işleyişindeki kusursuzluğa baktığında detaylı bir yaratılış görecektir Bu yaratılışın detaylarındaki akıl alametlerini düşündüğünde, bütün bunları bir planlayan, tasarlayan ve var eden olduğunun bilincine varabilir
Ancak kuşkusuz bu sayılanlar sahip oldukları yetenekleri kullanan kişiler için geçerlidir Bir de karşılaştıkları olaylar üzerinde hiç düşünmeyen insanlar vardır ki bunlar, yeryüzündeki insanların çoğunluğunu oluştururlar Bu insanlar dünyaya gelir, büyür, herkes gibi sıradan bir hayat geçirir ve ölürler Oysa Allah Kuran'da düşünüp öğüt alanları övmüş, diğerlerini ise aşağılık kılacağını bildirmiştir
Düşünüp öğüt alanlar Allah'ın yücelttiği kişilerdir Bu kişiler Allah'a kul olmanın gereklerini tam olarak yerine getirirler ve bu yönleriyle diğerlerinden tamamen ayrılırlar Diğer grup (düşünmeyen insanlar) ise, insani yeteneklere sahip olmalarına rağmen bunları kullanmaz ve basit bir yaşam sürdürürler Bir nevi hayvan gibi, fiziki ihtiyaçlarını gidermeye yönelik bir yaşamı seçerler İşte bu insanlar da, Allah'ın yarattığı ancak vicdanlarını kullanmadıkları, düşünmedikleri ve sıradan bir ömrü seçtikleri için alçalttığı kişilerdir (4)


ER-RAFİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah)tır" (1)
Resulullah buyuruyor:" "Kendisine haksızlık yapılan bir kul, buna sabrederse, Allah onun izzet ve onurunu daha fazla artırır Allah için alçak gönüllü olan kulu, Allah mutlaka yükseltir" (3)
Rafi ismi değişik şekillerde Kur'an-ı Kerim'de geçer Ancak Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği hadis-i şerifte geçmekte olup bütün islam alimleri bunu kabul etmişlerdir Bu dünyada ve ahirette mümin kullarını yükselten O'dur O dilediğini yükseltir dilediğinide alçaltır Kalpleri kendisine yaklaştırarak yükseltir, nefisleri de kendinden uzaklaştırarak alçaltır Allah, kaderine razı olanı daha üstün makamlara yükseltir
Yükselmek; yüksek makam ve mevkilere sahip olmak, iktidar olmak, miskin ve yoksullara karşı büyüklenmek, malının çok ve işinin düzgün oluşuyla övünmek demek değildir Bu özelliklere sahip olmak, övgüyü ve yükselmeyi hak etmek anlamına gelmez Asıl şeref ve onur, yüksek mevki ve makam, Allah'ın başarılı kılmasıyla elde edilendir Böyle ve onur şeref, Allah'ı tasdik etmeyi, emir ve yasaklarına uymayı, O'nun yolunda yürümeyi, kalbi arındırmayı ve O'nunla sevinmeyi sağlar Bu onura sahip olan kimse, Rabb'inden karşılık bulur
Allah'ın insanları yükselttiğini, ahirette müminlerin derecelerini yükselteceğini, böylece onları mutlu kılacağını ve şereflerini artıracağını ifade eder Kur'an-ı kerim'de isim olarak yer almayan Râfi, esmâ-i hüsnâyı sayan hadiste (Tirmiz, Da'vaat, 82) geçmektedir Yükselmek isteyen O'nun rızasını kazandıracak amellerle bu yoldaki özlemini ortaya koymalıdırlar Zira O dilemedikten sonra kimse kendiliğinden yükselemez(2)

EL-MUİZ
"De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir Gerçekten Sen, herşeye güç yetirensin" (1)
Muiz ve Muzil isimleri Kur'an'da isim olarak geçmez, sadece fiiil olarak geçer Allah kimi yükseltmişse onu aziz, kimi de alçaltmışsa onu da zelil kılmıştır Aziz veya zelil olmak dünyada geçekleştiği gibi âhirette de gerçekleşir Muiz, düşmanlarına karşı dünyada dostlarına destek verip onları üstün kılan, âhirette de onları en güzel şekilde ağırlayı aziz kılandır
Allah dostlarını, kendisine ibadet ve itaat etmede başarılı kılarak onları onurlandırmış ve aziz kılmıştır Zira Allah'a itaat etmekten daha üstün bir izzet yoktur Allah dostlarını: kanaatkarlıkla, amellerde samimi ve ihlaslı olmakla, nefislerinin arzu ve istelerini terk etmekle aziz kılmıştır (2)
Mülkü dilediğine veren O'dur Herkimin kalbinden perdeyi kaldırıp Cemalini müşahede ettirirse kanaat nimetine gark ederek mahlukatından kimseye muhtaç bırakmazsa, kuvvet ve teyid bahşederek nefsine onu ezdirmezse, işte onu aziz kılmış ve daha dünyada iken ona mülkü vermiş olur (3)

EL-MUZİLL
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Gerçekten Allah, inkar edenleri hor ve aşağılık kılıcıdır" (1)
"O gün, öyle yüzler vardır ki, zillet içinde aşağılanmıştır" (2)
Hor ve hakir edilme, Allah'ın inkarcıları uğrattığı "dünya azabı"nın bir parçasıdır Tüm hayatlarını başkalarına gösteriş yapmak, onlardan takdir toplamak için sürdüren inkarcılar için 'hor ve aşağılık kılınma', son derece büyük bir azaptır Allah pek çok ayetinde, ahirette inkarcılara alçaltıcı bir azap olduğunu haber verir Bu, inkarcıların dünya hayatındaki kibir ve büyüklenmelerine karşılık Allah'ın takdir ettiği bir cezadır Çünkü dünya hayatında inkarcıların en büyük hedeflerinden biri, başka insanlar tarafından takdir edilmektir Bu nedenle de hayatlarını Allah'ı övmekle değil, kendilerine övgü toplamakla geçirirler Allah da bu beklentilerine karşılık olarak cehennemdeki azaplarını bunun üzerine kurmuştur Cehennemde en büyük yıkımı ise insanların karşısında küçük düşüp aşağılanınca yaşayacaklardır (3)
Müzil, inkar edenleri dünyada kölelikle, cizye vermekle, alçaltmakla zelil kılan, ahirette de onları cezalandırmakla ve ebediyen cehenneme de kalmakla zelil kılandır Allah asilere destek vermeyerek onları zelil kılmıştır Bu yüzden asiler günah bataklığına saplanmışlardır Allah, bir kulunu zelil kılmak istediğinde onu arzu ve isteklerine düşkün yapar, kendisiyle onun arasına bir perde çeker ve onu kendisine dua etmekten uzaklaştırır (4

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



9GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur Ancak sen varsın Beni sen yarattın Şüphesiz ben senin kulunum Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorumBana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir)” buyurdular

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederizsenin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin” Dediler



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)


BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ
27-ES-SEMİ her şeyi işiten
28-EL-BASİR her şeyi gören
29-EL-HAKEM nihai hükmü veren
30-EL-ADL çok adaletli


DUA EZBERİMİZ—6-tekrar
yemek duası(devamı): elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülilhamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!"
elhamdülillehi Rabbil alemin
Allahümmeğfir sahibe hezetteanni velekilin
Allahümmecal devledehim daimen, evledehüm alimen saliha, vele tüsellit aleyhim zalime
Allahümme zit veletengus nimeten kesiraten bi hürmetil Fatiha

Anlamı:bizi yediren içiren Müslümanlardan eyleyen Rabbime hamd olsun Allahım bize mağfiret eyle Allahım devledimizi daim eyle Evladımızı alim Salih eyle Zalimlerden koru Fatiha hürmetine Allahım nimetin arttır Noksanlaştırma


HADİS EZBERİMİZ--9- (-isteyen ezberleyebilir)
9-Dilini tutan kurtuldu (tirmizi)
HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi

Eski 08-03-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmaül Hüsna Derslerin Hepsi



GENİŞ AÇIKLAMALAR

ES-SEMİ
Cenab--ı Hak buyuruyor:
"Şüphesiz Allah, isitendir, görendir" (1)
"Allah işitendir, görendir" (2)
İşitmekten maksat, sesi idrak etmek, manayı anlamak, kabul etmek ve uymaktırCenab-ı Hak "işitme", "dinleme" ve "uyma" konusunda şöyle buyurmaktadır:"Allah'tan korkup-sakının ve dinleyin" (3)"Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan krkup-sakının, dinleyin ve itaat edin" (4)"Eğer onlar: "İşittik ve itaat ettik, sen de işit ve 'Bizi gözet' deselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı ve daha doğru olurdu" (5)"Öyleyse kullarıma müjde verKi onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir" (6) "Eğer Allah, onlarda bir hayır görseydi muhakkak onlara işittirirdi İşittirseydi bile, arka çevirenler olarak (yine) yüz çevirirlerdi" (7)
"Yine de işitmiyorlar mı?" (8) İnsana şah damarından daha yakın olan Allah, herşeyi gören olduğu gibi işitendir de Allah kainattaki her sesi duyar Uçsuz bucaksız uzayda büyük bir hızla ilerleyen galaksilerin, gezegenlerin, gök taşlarının seslerini duyduğu gibi, mikroalemde yaşayan ve insanların gözle asla göremeyeceği milyarlarca canlının da sesini duyar Çünkü Kendisi tüm bunları yaratandır Allah toprağın altında yarılan tohumun da, gökyüzünde çakan şimşeğin de, yere düşen bir yağmur tanesinin veya uçan bir kuşun kanat sesini de işitir
Kuşkusuz Allah'ın büyüklüğünün ve kudretinin delillerinden biri tüm kainattaki canlı ve cansız bütün sesleri aynı anda işitmesidir
Allah yaşayan tüm insanların Kendisi'ne gizlice yönelerek ettikleri bütün duaları aynı anda işitir ve aynı anda icabet eder Allah Katında zaman ve mekan olmadığı, Allah her an her yerde olduğu için bu, O'na göre çok kolaydır Aynı zamanda gizli fısıltıların, konuşmaların da hepsini duyar
Allah kalpleri ürpererek Kendisi'ne dua edenlerin, gizlice yönelip dönenlerin seslerini işittiği gibi isyan edenlerin, kalpleri inkarda direnenlerin de seslerini, kurdukları planların en ince noktalarını da işiterek bilir O'nun ilmi her yeri kuşatmış, hiçbir canlı O'ndan gizli bir tek söz sarfedememiştir ve edemeyecektir Bunu ahirette, ağzından çıkan her sözün karşısına getirildiğini görünce daha iyi anlayacaktır (9)
Allah her şeyi, herkesin yaptığını görür Onun görmesine hiç bir şey engel olamaz
O'nu kendinden başka hiçbir göz O'nu kavrayıp ihata edemez ve fakat O, gözlerin hepsini idrak ve ihata eder, görür, bilir Gözler kendini anlayamazken, onları anlayan, anlatan, gören, gösteren, gerçeği bilen ancak O'dur Gözler onu idrak ve ihata edemezken, O gözleri idrak ve ihata eder ve aynı gerçek bütün idrak edilen şeylerde böyledir Ve O lutuf sahibi ve her şeyden haberdardır Ve lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan ancak odur İdrakin nuru gibi her lutuf O'nundur Her şeyi bilen, her doğru haberi veren ancak odur Gözler görmüyor diye, gözlerden, gönüllerden uzak, ihtiyaçlardan, dileklerden, doğru doğru haberdar olmaz sanıp da O'ndan dönmemeli, eğri yollara sapmamalıdır O lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olan en görmeyen gözleri görür, en gizli, en duyulmaz sanılan şeylerden, gönüllerin hiç kimselere açılamayan sırlarından ve eğilimlerinden haberdardır O, onlara kendilerinden yakındır O'na ibadet etmek ve işleri ısmarlamak için şart, O'nu görmek değil, O'nun görmesi, lutuf sahibi ve her şeyden haberdar olması ve O'na ihlas ve tevhid ile zât ve sıfatlarına, fiilerine ve lutuflarına iman edilmesidir (4)

EL-BASİR
Allah Teâla, yer ve göklerin her yerinde görülebilecek her şeyi Basîr sıfatıyla kuşatmıştır ve onları görmektedir O'nun için görülemeyen bir şey yokturHiç bir şey ondan gizli değildir Allah'ın, kalpteki fısıltıları, beyindeki oluşumları, fikirdeki gizlilikleri, kalplerdekini, zifiri karanlık bir gecede kapkara bir taşın üzerinde yürüyen simsiyah bir karıncayı ve çıkardığı sesi görür, duyar, bilir (5)
Allah'ın her şeyi gördüğünü bilen kimse, gizli ve açık her halini düzeltmeye çalışır Her durumda Allah'a karşı gelmekten korkar ve O'ndan utanır Allah'ın kendisini yasakladığı yerlerde bulmasındanveya emrettiği yerlerde bulmamasından kaçınır Kendisinin daima Allah'ın gözetiminde olduğğunu aklından çıkarmaz O'nun kendisini görmesini Hafife alarak günah işlemez
İnsanların görmesinden utanıp, Allah'ın görmesinden utanmayan kimse, Allah'ı Hafife almış olur
Bâsir ismini bilmenin faydası, kişide murakebe hissini yartamasıdır Murakebe: "Allah'ı görüyormuşçasın ibadet etmendir Zira sen, Allah'ı görmüyorsan da Allah seni görmektedir
Bâsir ismini bilen kimse, varlık âlemiyle ilgili ayetlere, yer ve göklerdeki olağanüstü düzene bakarak Allah'ın azamet ve yüceliğin düşünür, çevresine daima ibretle bakar Allah'ın güç ve kudretrini, hikmetini, derin ilmini ve etkin iradesini gösteren yapılara bakarak O'na daha bir içtenlikle ve güvenle ibadet eder (5)
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Göklerde ve yerde ne var? Bir bakıverin" (8)
"Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin" (9)
"Kemiklere de bir bak nasıl biraraya getiriyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz?" (10)

EL HAKEM
Cenab-ı Hak Buyuruyor:
"Allah size Kitab'ı açık açık indirmişken O'ndan başka bir hakem mi isteyeyim? " (4)
" Allah aranızda hükmedinceye kadar bekleyin O hakimlerin en iyisidir" (5)
Allah'ın bu ismi, bütün üstün sıfatları ve güzel isimleri içine almaktadır Çünkü işitmeyen, görmeyen ve haberi olmayan birinin Hakem olması mümkün değildir O, bu dünyada ve ahirette açık ve gizli olarak kulları arasında hüküm verendir Verdiği emirlerin, koyduğu yasaların, icra ettiği hükümlerin, varlıklar üzerinde sözlü vefiili olarak uyguladığı kararların hepsi O'nun gerçek hakim olduğunu göstermektedir (1)
Hakem ismi, O'nun zati sıfatlarındadır Hüküm verme yetkisi sadece Allah'a aittir Hükmü elinde tutan, iyiyi kötüden ayırdeden ve verdiği hükmü kimsenin bozamayacağı yegane merci O'dur Kimseye zerre miktarı kadar haksızlık yapmaz Kimseye günahından fazla ceza vermez

Allah'ın hükmüne karşı, hükmüne müracaat edilebilecek hiçbir hakem tasavvur olunamayacağı gibi, ilâhî hükmü anlamak ve tebliğ etmek için de diğer âyetlerin, mucizelerin delaleti, icazı, kitabın mucizesi kadar kuvvetli, açık ve tafsilatlı değildir (2)
Kul hüküm yetkisinin yalnız Allah'a ait olduğuna inanmadıkça iman etmiş sayılmaz

EL-ADL
Cenab-ı Hak buyuruyor:
Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır" (1)
Allah'ın zulmetmeye ve haksızlık yapmaya gücü yeter ancak O, fazlı, keremi, cömertliği ve kullarına iyiliği nedeniyle asla kimseye haksızlık ve zulüm yapmaz
  • Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın Adalet yapın O, takvaya daha yakındır Allah'tan korkup-sakının Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır (Maide Suresi, 8)
Allah adalet yapanların en hayırlısıdır O'nun düzeni tüm kainatı kuşatmıştır O, adaletini dünyada ve ahirette kullarına gösterecektir Herşeyi hakkıyla gören, herşeyin içini dışını bilen, herşeyden haberdar olan Allah'ın tüm işleri hikmetli ve adaletlidir
İnsanların yaşamları boyunca işledikleri tüm fiiller muhakkak Allah'ın adaletine göre değerlendirilecektir Zulüm yapanların zulümlerinin elbette karşılıksız kalmayacağını, iyi tek bir sözün bile mükafatının verileceğini, Allah Kuran'da bize haber vermektedir Tüm bunların adilce değerlendirileceği yer ahirettir; Allah'ın sonsuz adaletinin tecelli edeceği yer
Dünya hayatında inkarcıların peygamberlere ve müminlere çıkardıkları zorluklar, attıkları iftiralar, işledikleri günahlar elbette karşılıksız kar kalmayacaktır Müminlerin cennetteki derecelerini yükselten tüm bu zorluklar, inkarcıların da cehennemin en alt tabakalarında bulunmalarına vesile olacaktır Allah hesap gününde son derece duyarlı terazilerle hiç kimseyi haksızlığa uğratmayacak, dünyada onlara verdiği sürenin sonunda sonsuz adaletine uygun olarak hesabını çok seri olarak görecektir Şüphesiz Allah herşeyi bilen ve vaadine en sadık olandır İnsanlar dünyada yaptıklarının karşılığını ahirette muhakkak göreceklerdir Böylece inkarcılar, içinde yaşadıkları inkarın, en acı şekilde karşılığını bulacak, Allah'a imanlarında ve bağlılıklarında kararlı olanlar ise yaptıklarının karşılığını en güzeliyle muhakkak Allah'tan alacaklardır
Ancak burada üzerinde önemle düşünülmesi gereken bir nokta vardır Allah'ın adaletini düşünürken kesinlikle bir insanın adalet anlayışıyla kıyaslama yapılmamalıdır Çünkü inkar eden bir insan isteklerine ve zaaflarına uyabilir, adaleti gözetirken duygusallığa kapılabilir, bir konu hakkında yanlış hükümler verebilir ve yapılanları unutabilir En önemlisi de karşısındakinin içinden geçirdiklerini bilmesi mümkün değildir Allah ise asla yanılmaz ve asla unutmaz Her insan için onun her hareketini gözetleyen ve kaydeden melekler tayin etmiştir Bu melekler insanların hem içinden geçeni, hem de tüm eylemlerini yazarlar Sonuç olarak Allah insanın ruhuna tamamıyla hakimdir En adaletli hüküm verecek olan da Rabbimiz'dir İsra Suresi'nin 71 ayetinde, Allah'ın sonsuz adalet sahibi olduğu şöyle haber verilmektedir:
Her insan-grubunu imamlarıyla çağıracağımız gün, artık kimin kitabı sağ eline verilirse, onlar kitaplarını okuyacaklar ve onlar, bir 'hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar' bile haksızlığa uğratılmazlar (İsra Suresi, 71)
Yapılan tüm kötülüklerin, inananların aleyhine kurulan örgütlenmelerin, hazırlanan tuzakların karşılığı en küçük ayrıntısına kadar ahirette verilecektir Allah inkarcılara, dünya hayatında aslında yalnızca onların kötülüklerini artırmaya neden olacak mal, mülk, zenginlik ve bunun gibi birçok imkan verebilir Allah ayetlerinde bunlara aldanılmaması gerektiğini bildirmiştir Çünkü kısacık dünya hayatının karının, ahirettekinin yanında hiçbir anlam ve öneme sahip olmadığı şüphe götürmez bir gerçektir Hele sonsuz bir cehennem inkarcılara gittikçe yaklaşıyorken
Asıl yurt olan ahirette her nefis yaptıklarını karşısında hazır bulacaktır Allah sonsuz adaletinin tecellisini kullarına, cennetinde ve cehenneminde sonsuza kadar gösterecektir Allah en sonunda Kendisi'ne inananlarla inanmayanların arasını hak ile ayıracaktır
Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz Çünkü Allah, adalet yapanları sever (Mümtehine Suresi, 8)
Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor! Doğrusu Allah, işitendir, görendir (Nisa Suresi, 58)
De ki: "Rabbimiz (kıyamet günü) bizi birarada toplayacak, sonra da hak ile aramızı ayıracaktır O, (gerçek hükmünü vererek hak ile batılın arasını) açandır, (herşeyi hakkıyla) bilendir (Sebe Suresi, 26) (2)
  • Her müslüman, Allah'tan başka mutlak adalet sahibi kimsenin olmadığını, her adil sahibinin ve uyguladığı adaletinin Allah'tan geldiğini, O'ndan olmayan her hükmün zulüm ve bâtıl olduğunu bilmelidir Sonra da Allah'ın kendisi için takdir ettiği ve uyguladığı (kaza)her şeyi kabullenmeli ve içtenlikle O'na teslim olmalıdır Bütün sözlerinde, fiillerinde ve hükümlerinde hiç bir zaman adaletten ayrılmamalıdır(3)
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
"Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhinde bile olsa, Allh için şahidler olarak adaleti ayakta tutun" (4)

Zalim senin adaletinden korkmalı, mazlum da senin adaletine sığınmalıdır Sen de fakir ile zengini, güçlü ile zayıfı, yakın ile yabancıyı, dost ile düşmanı daima eşit tutmalı ve aralarında adaletle hükmetmelisin Bununla beraber eşlerin ve çocukların arasında da adaleti gözetmelisin (3)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.