Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ethem, hzlerinden, ibrahim, kıssalar

İbrahim Ethem Hz'lerinden Kıssalar...

Eski 01-05-2009   #1
meLankoLik_asaLet
Icon1861

İbrahim Ethem Hz'lerinden Kıssalar...



Başlangıçta Türkistan taraflarında bir bölgenin hükümdarı yani dünya sultanı iken vâkî olan bazı ikazlarla hükümdarlığını bırakıp maneviyat sultanı olmaya azmeden, bunu da gerçekten başaran İbrahim Edhem (VIII yyıl) dünya malına karşı o kadar tenezzülsüzdü ki kimseden bir şey istemez ve beklemezdi Nefsini yokluğa ve mahrumiyete o derece alıştırmıştı ki bir benzerine rastlanamazdı Birgün büyük velilerden çağdaşı ve hemşehrisi Şakik Belhi ile karşılaştı ve ona sordu:

- Ey Şakik nasıl geçiniyorsun? Şakik Belhi cevap verdi:
- Bulunca yiyoruz, bulmayınca sabrediyoruz İbrahim Edhem:
- Horasan'ın köpekleri de aynı şeyi yapıyorlar, bulunca yiyorlar, bulmayınca sabrediyorlar, diye karşılık verdi

Belhi sordu:
- Peki siz ne yapıyorsunuz?
- Biz bulunca dağıtıyoruz, bulmayınca sabrediyoruz
---------------------------------------------------------

Varlıklı bir kişi İbrahim Edhem'e yardım etmek istedi İbrahim Edhem:

- Yardımını gerçekten zenginsen kabul ederim, dedi

Adam gerçekten zengin olduğunu, bir şeye ihtiyacı bulunmadığını söyledi Büyük veli sordu:

- Ne kadar paran var?
- Üç bin altınım var
- Dört bin olmasını istemez misin?
- Elbette isterim
- Beşbin olmasını?
- İsterim
- On bin altının olsa çok sevinirsin değil mi?
- Şüphesiz çok memnun olurum
- Zengin olduğunu söylüyorsun ama, sen gerçekte züğürdün birisin Sen, on bin değil yüz bin altının olsa yine kanaat etmez fazlasını istersin Kanaati olmayan insan zengin sayılmaz Gerçekten zengin olsaydın yardımını kabul edecektim

-------------------------------------

HANİ ZENGİNDİN?

İbrahim Edhem hazretlerine adamın biri bir miktar para vermek istedi
–Ben zenginin verdiğini alırım Fakirsen verdiğini almam, deyince adam:
–Zenginim efendim
–Kaç altının var?
–İki bin altınım var
–Bu paranın dört bin olmasını ister misin?
–İsterim
–Altı bin olmasını ister misin?
–Elbette isterim
–Yani ne kadar çok olursa daha fazlasını istersin öyle mi?
–Elbette efendim
–Sen hani zengindin? Bayağı fakir biriymişsin Zengin olsan daha fazlasına ihtiyacın olmazdı Git bunları da o paralarının üzerine koy da biraz artsın
----------------------------

İbrahim bin Ethem hazretleri şehzâdeliği zamanında birgün odasına girince hizmetçisinin kendi yatağında yattığını görüp öfkelendi ve dövdürttü Hizmetçi dayağı yedikçe gülüyordu Bunun sebebini sordu Hizmetçi dedi ki:

- Yatağınızı temizlerken bir an yatağınıza yattığım için bu kadar dayak yiyorum Siz ise yıllardır bu yatakta yatıyorsunuz Acaba âhırette hâliniz nice olur diye düşündüm de onun için gülüyorum


O anda İbrahim bin Ethem hazretleri, makâmını terkederek evliyâlardan oldu

----------------------------------

SEN KİMİN KULUSUN

Birgün kendisine şöyle sordular:

- Sen kimin kulusun?

Titredi, yere düştü ve kendinden geçip yerde çırpınmaya başladı Kendine geldi, kalktı ve bir âyet-i kerîme okudu

“Niçin cevap vermedin?” dediklerinde buyurdu ki:

- Korktum Eğer O’nun kuluyum desem, benden kulluk haklarını ister; değilim desem, bunu da hiç diyemem
------------------------------------------------------------

Evliyanın büyüklerinden İbrahim bin Edhem ks Hazretleri anlatıyor:
Babam Horasan ' Belh hükümdarlarındandı Bir gün atına binip ava çıkmıştım Önüme çıkan -tilki veya tavşan- bir hayvanı kovalıyordum Arkadan bir ses duydum:

- Ey İbrahim, sen bunun için yaratılmadın, bununla emrolunmadın!

Sağa-sola bakındım, fakat kimseyi göremedim Aynı sesi daha açıktan, sonra da pek yakından yine iki kere duydum Bu sefer durdum ve dedim ki: Bu bana Allah'tan bir uyarıdır Vallahi bugünden sonra Rabbime isyankârlık yapmam

Atımı sürüp babamın bir çobanına geldim Onun çoban elbisesini aldım, kendi kıymetli elbiselerimi ona bıraktım Dağları, ovaları aşarak yürüdüm; Irak ülkesine ulaştım Oralarda günlerce işçi olarak çalıştım Fakat helal kaygısından hiçbir şey bana huzur vermiyordu

Bazı olgun kişiler, safi helal kazanç için Şam ve Tarsus tarafına gitmemi tavsiye etmişlerdi Oralara gittim Tarsus'ta iken nice günler bostanlarda bekçilik yaptım Bir gün bostan sahibinin arkadaşları gelmişti Adam dedi ki:

- Ey bağ bekçisi! Git de narların en iyisinden biraz getir

Bir miktar nar getirdim Adam narı kesince, ekşi olduğunu gördü O zaman dedi ki:

- Sen bunca zamandır bahçemizde bekçisin; meyve ve narlarımızdan da yiyorsun Tatlıyı ekşiden ayıramıyor musun?

- Vallahi ben meyvelerinizden bir şey yemedim, tatlısını da ekşisinden ayıramam!

Adam şaşkın bir edayla bana şunu söyledi:

- Hayret bir şeysin yahu! Sen İbrahim Edhem olsan, bundan fazla olmazdın

Ertesi gün bu haber halk arasında yayılıverdi Meraklı insanlar, gruplar halinde bahçeye akın etti Gelenlerin çoğaldığını görünce, ben bir yanda saklandım İnsanlar bahçeye dolarken, aralarından sıyrılıp kaçıverdim



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.